Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi Cumhumet Maıbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Ekonomı Meral Tamer, Dış Haberler: Ergun Balcı. Kultur Celal Lster, Yurt Haberlerı ISecdet Ba^an « Yav<m tLmhun>a \ia<ba*.iık >:Gazctcuhk TAŞ Tınkocağı Cad 39'4i cj*aiojiu
B«nn Nadi • Murahhas Lye Emin« Lşaklıgıl 0 Genel Vavın Muduru Doğan, Spor Danışmanı: Abdulkadir Vucelman, Dızı Yazılar Kerem Çalışkan. Araşlırma Şafain 34v<4 kı Pk 24* Isunbul Tei 5120505 cffihatı,Tdex 22246. Fu d 1526«0~2 0 Bümlor
Hasan Cıuıl, Yazı Işlerı Muduru Oka) Coneasin 0 Haber Merkezı Alpay, Duzeltme Abdullah Vazıcı # Koordınator Ahmel Korulsan 0 Malı Ijler Frol Erkut 0 Aıku: Zıya Gokaip BI> InkıiapS No 19/4 Td. 13311 4W, Tdoı 42344. fa (4) 13305 65
Mudurfj. Yalfin Bayer, Sa>fa Duzenı Yönetmenı \li Acar 0 Temsılaler Muhasebe Balent Veaer 0 Butçe-Planlama Sevgi Osmanbeşeoğlu 0 Reklam Ayşe Torun 0 Idare 0 fa>r H Zıy> BI> 1352 s. 2/3 Td 13 12 30. Tckx 523S9. Faı. ı'i) 19 53 60 0 Ad««:
ANKARA Ahıncl Taa, IZMIR Hikmct Çe(ınka>i. AD\NA Çetın \igenojln Huseyin Gurer 0 işletme Onder Çelik # Bılgı-Işlem Nail tnal 0 Personel: Sevgi Bostancıoğlu Inonu (ad 119 s. No 1 Kaı 1. Tcl 19 37 52 (4 han. Tco 62155 Fax |7i) 19 25 78
TAKVlM 25 KASIM 1991 Imsak: 5.25 Guneş: 6.55 Öğle: 11.56 Ikindi: 14.24 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.11
Çahşma ortamlanndakiyakmlaşmalann iş verimirtiarttırdığı üerisürülüyor
İşyeriııtleaşk başkaDış Haberler Servisi — "tş-
yerinde birbirlerine artık çok ya-
kın çalışan kadın ve erkek do-
ğalanndan gden karşılıklı çeki-
me ne ölçüde uyarlar?" Soru,
Amerikan Yüksek Mahkemesi'-
ne atanan zenci yargıç Claren-
ce Thomgs'ın bir hanım meslek-
taşı tarafından cinsel tacizle suç-
lanması sonucu gündeme geldi.
Amerika'da branş yayını olan
"Personnd" tarafından yapılan
bir araştırmayı yanıtlayanların
yüzde 86'sı kendi çalışma or-
tamlanndaki yakınlaşmalardan
haberli olduklarım söylerken
"Men's Heaha" dergisinin 444
okuru arasında yaptığı soruştur-
mada okurlardan yarısının iş-
yerlerinde cinsel bir taleple kar-
ri sürüyorlar. Alman psikoloji
profesörü Lutz von Rosent-
hal şu saptamayı yapıyor:
"MestekUşIar arasındaki yakın-
laşmalar giderek artacaktır,
çiinkiı çalışma yapısı-dokusu
degişti. Artık daha fazla seya-
hat ediliyor. Seminerter, kong-
reler meslektaşlann birbirlerini
daha yakından tanımalannı sag-
lıyor. (İstelik takımlar halinde
daha bitişik çalışmalar yapılı-
yor."
Kimi uzmanlar bırbırıne çe-
kimli çiftlerin işyerinde daha ve-
rimli çalıştıklarını savlıyorlar.
Amerikalı işletme profesörü li-
sa A. Mainiero yeni kitabı "Bu-
roda Aşk"ta boyle çiftlerin
"işkolik" bir gorüntu sergile-
Kimi uzmanlar,
işyeri aşklannm
verimi
arttırdığını ileri
sürüyor.
Amerikalı
işletme
profesörü
Mainiero,
işyerinde birbirine yakınlaşan kişilerin 'işkolik'
bir görüntü sergilediklerini söylüyor.
ÖZEL SEKRETER— tş yaşamında yaşanan aşklar çok eskiden beri fümlere de konu oldu. Başrollerini Sonja Ziemann ile Rudolf
Prack'ın paylaştıklan 1953 yapımı "Özel Sekreter" de bu fUmlerden biriydi.
jilaştıkları, dörtte birinin buna
uyduğu ortaya çıktı. Üstelik
okurlann yıizde 18'i bunu iş sa-
atleri içinde yaptığını söyledi.
Almanya'da haftalık "Der
Spiegel" dergisinin yaptırdığı
bir araştırmaya göre ise büro ca-
lışanlarının onda biri işyerinde
cinsel nitelikli bir "olay" yaşa-
dıklannı bildirirken yalnızca
yüzde 6'sı işyerlerinde meslek-
taşlarının bu tür bir çekime gir-
medıklerini ilerı sürdüler.
Der Spiegel dergisindeki ha-
bere göre işyerlerınin yeni bir iş-
levi "miistakbel" çiftlere tanış-
ma ortamı sağlamak. Çunkü
uzmanlar Almanya'daki evlilik-
lerin en az dörtte birinin işyerin-
de tanışarak gercekleştiğini ile-
diklerini yazıyor. Yazara gore
bir çiftin birbirine yakınlaşma-
sı diğer çalışanlar uzerinde
olumlu etkilerde bulunabiliyor.
Yapılan araştırmalar işyerin-
deki ilişkinin olumlu hava ya-
ratması için seksle sonuçlanması
gerekmediğını ortaya koyuyor-
lar.
"Örtüliı erotizm" de sıkıcı
bir büro ortamını canlandırıcı
etkiler yapabiliyör. 55 yaşında-
ki bir personel şefi Prof. Mai-
niero'ya şu açıklamayı yapmış:
"tşyerindeki aşkın iyi oîduguna
inanıyorum. Birlikte çalıştıgım
hanımlar beni çekiyor. Bu da
beni olumlu bir gerginük içinde
bırakıyor."
Ne var ki karşı tarafa yakla-
şıldığında "sevimsiz" tepkiler-
le karşılaşılması söz konusu.
Amerikalı bır işletmecinin be-
lirttiği gibi "Sınır nerede? Ben
bir hanıma yaklaşbgımda, o bu-
nu onaylıyorsa iyi de onerdiğim
oyunu kabul etmediginde iş bir-
den cinsel tacize varabiliyor ve
kariyerim de yokuş aşağı gidi-
yor."
Kadınlann boyle bir yakınlaş-
ma karşısında gösterdikleri kor-
ku ise daha akılcı görünüyor.
Bir Amerikan bankasının 2.
başkanı şöyle diyor: "Bir kadı-
nın karşı cinsle işyerinde ilişki-
ye girmesi mayınlı bir tarlada
dolaşmak gibidir. Oyunun ku-
rallan temelde erkekten yana."
Prof. Mainiero'nun yaptığı
soruşturmayı yanıtlayan kadın-
lar, olayın işyerindeki "altlık-
iistlük" çerçevesinde gerçekleş-
tiğinde güçlükler yarattığ^nı be-
lirtiyorlar. Böyle bir durumda
kadın kendini kapının önünde
bulabiliyor. Sosyolog, tüm bu
olumsuzluklara karşın işyerle-
rinde aşk ilişkisi yaşamış olan-
lann kendisine "Rizikolara kar-
şın degdi" biçiminde yanıt ver-
melerinin altını çiziyor.
Büro ilişkilerı hangi statüleri
taşıyanlar arasında gerçekleşi-
yor? Alman psikolog von Ro-
senthal'in araştırmasına göre
daha çok aynı kariyere sahip
bulunanlar birbirlerini çekiyor-
lar. Spiegel'in araştırması bu
bulguyu doğrular nitelikte: lliş-
kiye girenlerin üçte ikisi aynı hi-
yerarşik çizgide çalışıyorlar.
"Personnel", karşılıklı çekı-
min başka türlu bir dökumünu
çıkarmış. Derginin yaptığı araş-
tırmaya göre kadınlann yüzde
38'i, erkeklerin yüzde 30'u salt
yakınlaşmadan hoşlandıkları,
uzun süreli bir birlikteliği dü-
şundükleri için ilişkiye giriyor-
İar. Kadınlann yüzde 37'sı, er-
keklerin yüzde 4O'ı cinsel ego-
larını tatmin etmek amacını ta-
şımışlar. Kadınlann yuzde 16'sı,
erkeklerin yuzde 12 si ise guçle-
rini arttırmayı hedeflemişler.
ITALYA
Kıskançlık artık
4
hafifletici
nederf sayılımyor
İtalyan temyiz mahkemesinin son aldığı bir
karara göre kıskançlık "kamu vicdamnda
hoşgörülmeyen bir zayıflık ve bencillik"
olarak yorumlanıyor.
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA— İtalyan yasalan ar-
tık cürme yol açan "kıskanç-
lıklara" hoşgörüyle bakmıyor.
İtalyan temyiz mahkemesinin
aldığı son bir karara göre bun-
dan böyle kıskançlık ve tutku
nedeniyle işlenen suçlar için
herhangi bir hafifletici neden
kabul edilmeyecek. İtalyan hu-
kukunda dönum noktası sayı-
lan bu karar, kıskançlığı "ka-
mu vkdanında hoş gorülmeyen
bir zayıflık ve bencillik" örne-
ği olarak yorumluyor. Kıskanç-
lık güdOsüyle işlenen suçlan
hiçbir hafifletici nedene dayan-
madan mahkûm eden karar,
bundan böyle "namusuma
korudum" şeklinde bir savun-
ma kabul etmiyor.
Gazetelerin birinci sayfasm-
da yer alan ve polemik yaratan
karara Floransa yakınlannda
cereyan etmiş bir olay yol açmış
bulunuyor. Giuseppe Pas«|ui
adlı bir şahsın, karısırun aşığı
diye şüphelendiği bir adamı
ağır şekilde yaralamasıyla baş-
layan süreç, mahkemenin Pas-
qui'ye 9 ay hapis cezası verme-
siyle gelişiyor. Pasqui bu ceza-
ya çok ağır diye itiraz ediyor ve
temyize götürüyor. Temyiz 'ha-
fifletici neden' olarak 'kıskanç-
lığı' mazeret gösteren Pasqui'-
nin şikâyetini dikkate almıyor
ve kıskanç kocaya verilen 9 ay-
lık cezayı onaylıyor.
Floransa temyiz mahkemesi bu
karann gerekçesini şu sözlerle
acıklıyor: "Kıskançlık, egoizmi
dile getiren ve >üceltilmemesi
gereken bir duygudur... OUy-
dan zarar goren aşık zanhsın-
da raeydana gelen yaralar, ah-
laki ve sosyal agıriık taşı>-an bir
hafifletici neden ve saygın duy-
gulaıia izah edilemez. Kıskanç-
lık kamu vicdamnda hoş gorül-
meyen bir tutku şeklidir..."
Birkaç ay önce bir başka
" namus davasında" tam tersi
yönde aldığı bir kararla zina ya-
pan kadını ölduren bir kocaya
verilen cezada "hafifletici
Dedenkr* tanıyan Floransa tem-
yizindeki bu dönüşüm, hukuk-
çu çevrelerde canlı bir polemik
yarattı.
Sovyet Ressamlar Birliği'nin Azerbaycanlı başkanı, ressam Tahir Salahov:
Ressamlar şimdi daha özgürSovyet Ressamlar Birliği'nin
30 bin üyesinin yıizde 25-30
kadan kadın. Perestroyka
sonrasmda Batılı ve Japon
galericiler Sovyetler
Birliği'ne akın etti. Son
yıllarda 2 bin ressam Batı'ya
gitti, Japonlar 10 bin tablo
aldı.
CELÂL ÜSTER
MOSKOVA — Azerbaycanh
ressam Tahir Salahov, 30 bin
üyeli Sovyet Ressamlar Birliği-
nin başkam. Kısa bir süre önce
Meksika'da retrospektif bir sergi
de gerçekleştirilen Salahov, Sov-
yetler BüiiğTnde 50 bin kadar
profesyonel ressam bulunduğu-
nu, kendi üyelerinin yüzde 25-30
kadannın kadın olduğunu söy-
lüyor.
Sovyet Ressamlar Birliği'nin
Moskova'da uçsuz bucaksız bir
sergi binası var. 8 bin metreka-
relik bir salon. Kuzey, güney, do-
ğu ve batı kapılan var. Yüks?k
tavanlı iç içe salonlarda birçok
sergi sürüyor. Son dönem Sov-
yet sanatçılann sergilerinin ya-
m sıra 193O"lann, 1940'lann ya-
pıtları da sergileniyor. Bir de
sürpriz: Marc Chagall'in Rusya
yıllan...
Salahov, Birliğin Moskova'da
iki üç salonu daha olduğunu, üç
dergi çıkardıklannı, Moskovalı
ressamlann bir de gazete yayım-
ladığmı söylüyor. Bugüne kadar
45 ülkeyle işbirliğine girmişler.
Türkiye^den ilk anlaşmayı ise
Ramko Sanat Galerisi'yle imza-
lamışlar.
Tahir Salahov, çok uzun sure-
dir Sovyet sanatının yöneticile-
ri arasında. Daha önce de Azer-
baycan Ressamlar Birliği'nin
başkanlığını yapmış. 1985'te pe-
restroykayla birlikte nelerin de-
ğiştiği yolundaki sonımuzu he-
men "Şimdi tam özgttriük" di-
ye yanıtlıyor. "Ülkemizde pe-
restroyka ve açıkhk siyasetleri-
nin bizim çevrelerde de çok
önemli etkileri oldu. Biliyorsu-
nuz, daha önceleri sosyalist ger-
çekçink başlıca tarzdı. Gerçi da-
ha önce de sanatımızın ve res-
samlanmmn kişüiginin ozgur
olması için çaba harcıyorduk.
Ama 85 yılınm olaylan bu yol-
da çok daha geniş olanaklar
sagladı."
Peki, neydi bu olanaklar?
"Ressamlann daha özgürieşe-
bümesi, kendilerini daha serbest
bir biçimde ifade edebilmeleri
için gerekli ortam dogdu. Dün-
yadaki sanat egilhnleri ulkemi-
ze daha rahat bir biçimde yan-
sımaya, izlenmeye başladı."
Bu arada, bütün bir Sovyet-
ler Birliği'nde yaşanan bağım-
sızhk akımlan ister istemez Sov-
yet Ressamlar Birliği'ne de yan-
sımış. Salahov, çeşitli cumhuri-
MEKStKA'DAN SONRA TÜRKİYE'YE GELtYOR— Sovyet Ressamlar Birliği Başkanı Tahir Sa-
lahov, geçen aylarda Meksika'da geniş kapsamlı bir sergi gerçekleştirdi. 1984 tarihli bir "nii" çalış-
ması da Meksika sergisinde yer aldı. Salahov, onumuzdeki aylarda İstanbul'a da gelecek.
SSCB ile Türkjye amsmda genç ressam değişimi
4 sanatçımız Sovyetler'deSovyet Ressamlar Birliği Başkam Tahir
Salahov ile Ramko Sanat Galerisi sahibi
Nahit Kabakçı arasında bir anlaşma imzalandı.
Moskova'daki Doğu Sanatlan Müzesi'nde
düzenlenen basın toplantısında, yapılan
anlaşmaya göre 3 genç Sovyet sanatçısının
birer aylığına tstanbul'da konuk edileceği,
Sov'yet sanatçılann Istanbul'da çahşma
olanağı bulacağı açıklandı. Aynı şekilde,
Türk sanatçılar Sovyetler Birliği'nde konuk
edilecek.
Sovyet Ressamlar Birliği Başkanı Tahir
Salahov, Ramko Sanat Galerisi sahibi
Nahit Kabakçı ve Doğu Sanatlan Müzesi
Muduru Vladimir Nabalçikov'un
katıldıkları basın toplantısında,
onumuzdeki 6 yıl boyunca Sovyetler Birliği
ile Turkiye arasında genç sanatçı değişimi
yapılacağı açıklandı. Bu anlaşma
kapsamında 1992 şubatında Ramko Sanat
Galerisi'nde 6 Sovyet sanatçının
yapıtlanndan oluşan bir sergi açılacak.
Mart ayında da Azerbaycanlı ressam Tahir
Salahov'un yapıtlan sergilenecek.
Bugüne kadar Sovyet sanatçılann
yapıtlanndan oluşan 5 sergi gerçekleştiren
Ramko Galerisi sahibi Kabakçı, Türk
sanatçılann yapıtlannı yurtdışında da
tanıtmayı amaçladıklannı belirtti.
Öte yandan, Türk ressamlan trfan Okan ile
Abdurrahman Öztoprak'ın birer yapıtı
Sovyetler Birliği'ndeki Hermitage
Müzesi'nce Bahar Kocaman ile Reyhan
Kâğıtçı'nın birer yapıtı da Puşkin
Müzesi'nce satın alındı.
Ramko Sanat Galerisi'nin duzenlediği
Çağdaş Türk Resmi Yanşması'nda Irfan
Okan "Adsız" adlı tablosuyla birincilik,
Bahar Kocaman da "Soyutlama" adlı
çahşmasıyla üçüncüluk almışlardı. Reyhan
Kâğıtçı "Adsw 11" adlı tablosuyla
mansiyon kazanırken, Abdurrahman
öaoprak'm iki yapıtı da sergilenmeye değer
görülmüştü. Aynca Okan, Kocaman ve
Kâğıtçı'mn birer yapıtı daha sergilenmeye
alınmıştı.
yetlerdeki derneklere butun hak-
İarı sağladıklarını söylüyor:
"Bütün haklan cumhuriyetle-
rc devrettik. Bir süre önce cum-
huriyetlerarası bir kurul toplan-
dı. İkisi dışında butun cumhu-
riyeüerin katıldığı bu toplanü-
da ülke çapındaki Ressamlar
Birliği'nin vaıiığını surdürmesi
kararlaştırıldı. Yakında belki
ressamlar kurultayı toplanacak.
Sanınm, yeni siyasal değişimle-
re göre yeni bir tüzük düzenle-
necek."
Salahov'un anlattıklanna ba-
kılırsa, Sovyet Ressamlar Birli-
ği daha çok eşgudümü sağlayan
bir örgüt olarak genel sonınlarla
ilgilenecek. Cumhuriyetlerin
birlikleri ise çahşmalarını ba-
ğımsız yürütecek.
Sovyet resminin perestroykay-
la birlikte yaşamaya başladığı en
önemli olaylardan biri de, Batı
ile yoğun ilişkiler. Batı ülkeleri-
nin Sovyet ressamlara ilgisi bir-
den büyüyuvermiş. Batılı ünlü
sanatçılann Sovyetler Birliği'-
ndeki sergileri birbirini izlemiş.
Batı diyoruz, ama son dö-
nemde Sovyetler Birliği'nden en
çok tablo alan ülkelerin başın-
da, dünya müzayede piyasasını
da allak bullak eden Japonya
geliyor. Japonlar 10 bin kadar
tablo almışlar. Onlan Amerika-
hlar, Almanlar, Fransızlar izli-
yor.
Sovyetler Birliği'nde birçok
sergi açılmış, Sovyet ressamlann
yapıtlan Batılı galericilere gös-
terilmiş. Satışlı sergiler düzen-
lenmiş. Ama Başkan Salahov yi-
ne de "Ben şahsen bundan kor-
kanm. Sanaün ticarileşmesin-
den korkanm" diyor. "Önemli
olan, ressamın yetenekleridir.
Moda kültür sagdan da, soldan
da olabiür. Ama asıl önemlisi,
ressamın kişilgi ve yetenegidir."
Gerçekten de, son yıllarda 2
bin Sovyet ressamının Batı'ya
gittiği, Sovyet resminin de artık
"arz ve talep" dunyasına girdi-
ği, yüzlerce Batılı galericinin
Sovyet ressamlann atölyelerinin
kapısım aşındırdığı, ünlü müza-
yede şirketlerinin Moskova'da
açık arttırmalar düzenlemeye gi-
riştiği düşünülürse, Sovyet res-
minin perestroyka sonrası öz-
gürlük ve piyasa koşullannı bir-
likte yaşadığı söylenebilir.
Salahov, Sovyetler Birliği'nde
de çok sayıda resim aJıcısı oldu-
ğunu söylüyor. Ressamlar Birliği
Başkanı'na göre enflasyon yü-
zünden herkes parasını bir yer-
lere yatırmak istiyor ve sanata
da yatmyor.
Salahov, Sovyetler Birüği Kül-
tür Bakanı Nikoby Gubenko^
dan çok memnun. Moskova'nm
ünlü avangard tiyatrosu Tagan-
ka'nın bir dönem sürgünde ya-
şayan usta yönetmeni Lybimov^
dan sonra Taganka'yı yöneten,
Kültür Bakanlığına getirildikten
sonra da sahneye çıkmayı siirdü-
ren Gubenko belki de, yülar ön-
cesinin Kültür Komiseri Luna-
çarski'den sonra gerçekten sanat
ve kültür dünyasının içinden ge-
len ilk Kültür Bakanı.
"Onunla Uişkikrimiz çok iyi
diyor" Salahov. "Çok iyi bir iş-
birliği içindeyiz. Perestroykadan
sonra Kültür Rakanhgımıı yöne-
tim kurulu kaldınldı. Şimdi
cumhuriyeüeraras bir kurul yö-
netiyor bakanlığı. Artık ressam-
lara da daha çok önem veriyor,
daha çok danışıyorlar. Burokra-
tik yonetim kalktı. Bizim dedik-
lerimizi de kabul ediyorlar. Gu-
benko yahşi adamdır, artist
adamdır!..."
Üçtiz ttip bebek
• tZMİR (AA) —
Türkiytfnin ilk tüp
üçüzlerinin anne adayı
Istanbullu ev hanımı Nur
Ekinci, "Çoğul doğumlarda
görülen duşük ve erken
doğum tehlikesi" nedeniyle,
lzmir'de yakınlannın
yanında kalıyor. Ege
Üniversitesi Tüp
Merkezi'ndeki uygulama
sonucu hamile kalan, üçüz
tüp bebek anne adayı Nur
Ekinci'nin, normal olarak
şubat 1992'de doğum
yapması bekleniyor. Merkez
Başkam Prof. Dr. Refık
Çapanoğlu, tüp bebek
uygulaması dışındaki çoğul
doğumlarda da düşük ve
erken doğum tehlikesi
bulunduğunu beürterek bu
nedenle anne adayının
hamileliğini kontrol altında
tuttuklanm söyledi.
AÖFün yeni
bölüıııleri
• ANKARA (AA) —
Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi'ne
bağlı sosyal bilimler ile ev
idaresi bölumlerine kayıtlar
bugün sona eriyor.
Açıköğretim Fakültesi
Rektörlüğü'nden yapılan
açıklamaya göre bu iki
bölüme kayıt yaptırmak
isteyen adaylann, akşama
kadar öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi'ne
(ÖSYM) başvurmalan
gerekiyor. İsteyen her lise
mezununa yükseköğretim
olanağı sağlamak amacıyla
oluştunılan bu bölumlere
başvuracak adaylann,
ÖSYM birinci basamak
sınavında başanh olmalan
ve tercih formlannı süresi
içinde ÖŞYM Başkanhğı'na
iletmeleri gerekiyor. Halen
370 bine yakın öğrencinin
öğrenim yaptığı AÖFnin,
sosyal bilimler bölümüne
70 bin, ev idaresi bölümüne
ise 30 bin lise mezunu
öğrencinin abnması
planlandı.
85 ınilyona
taUo
• Kültür Servisi — Antik
AŞ'nin 141. muzayedesi dün
Hilton Oteli Balo
Salonu'nda düzenlendi.
Türgay Artam'ın yönettiği
"Klasik ve Çağdaş
Tablolar" müzayedesinde
satışa sunulan yapıtlar,
açılış fiyatlanmn biraz
uzerinde değerlere satıldı.
Müzayedede Suleyman
Seyyit Bey'in 6X) milyon lira
açılış fiyatlı natürmortu, 85
milyon liraya sanayici Rıza
Keseroğlu tarafından satın
ahndı. C. Ştayloffun
"Doludizgin At Arabası"
adlı tuval üzerine yağhboya
çahşması 70 milyon liraya
satıldı.
Çevre nasıl
korunmah?
• ADANA (AA) —
Türkiye'de doğayı koruyucu
mevcut yasalann yeterli
olduğu, ancak yasalan
uygulayacaklara maddi ve
manevi destek verilmesi
gerektiği bildirildi.
Çukurova Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Aubey
Düzenli, yaptığı
açıklamada, Türkiye'de
doğa ve çevreyi konıma
konusundaki yasalann tam
olarak uygulanmadığını,
bunun ise yasa
uygulayıcılanmn, doğa ve
çevreye zarar verenlerce
sindirilmesinden
kaynaklandığını ileri sürdü.
SSCBTi
mimarlar
• BURSA (AA) —
Sovyetler Birliği'nden
aynlma karan alan
cumhuriyetlerdeki
mimarlan, serbest piyasa
ekonomisine geçişlerinde,
Türk mimarlar
yönlendirecek. Eski
Mimarlar Odası Genel
Başkam Bora Akçay'dan
alınan bilgiye göre
TMMOB Mimarlar Odası
Genel Merkez Yönetim
Kurulu, cumhuriyetlerdeki
mimarlarla Uişkilerin
sıklaştınlması için ilke
karan aldı.
Belçika'da
yine koalisyon
• BRÜKSEL
(Cumhuriyet) —
Belçika'daki genel
seçimlerde, Wilfnen
Martens başkanlığındaki
koalisyonu oluşturan
partiler, buyuk oy kaybma
uğradılar. tlk sonuçlara
göre Yeşiller ve aşın
sağcılar kazançh çıktılar.
Bu durumda Yeşiller'in ilk
kez koalisyon ortağı olması
olasılığı ortaya çıkıyor.
Yeni hükumetin kurulması
çalışmalarının uzun
sureceği sanılıyor.