19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASIM 1991 *•** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Banş ve İstîkrar Için... (Baştarafi 1. Sayfada) yok. Toplumun enerjisini daha güzel bir ge- lecek için seferber etmek istiyorsak, o zaman ülkemizde her açıdan huzuriu bir havanın es- mesi olmazsa olmaz bir koşuldur. Barış ve istikrar, ama nasıl? Bu soru ister istemez hemen akla geliyor. En basite indirgenerek şu denilebilir: Türki- ye'nin ıçte ve dışta barış ve istikran yakala- yabilmesi. dış politika ile demokrasi ve insan haklanndan geçer. Şöyle: Türkiye'nin çevresiyle ilişkilerini olabildi- ğirtce sorunsuz götürmesı ve gelıştırmesı ba- kımından dış polrtıkanın yaşamsal önemi var- dır. Böyle bir coğrafyaya sahıp olan bir ül- kenin, eğer huzur ve barış istıyorsa, dış po- litikasını son derece akıllı yürütmekten baş- ka _bir seçeneği olamaz. Ülke içinde istikrara erişmenin yolu ise de- mokrasi ve insan haklarının genişletilmesiyle mümkündür. Bunun için, koalisyon protoko- lünde de vurgulandığı gibı "12 Eylül hukuku" bir an önce tarihin malı yapılmalı- dır. Demokrasiyle insan hakları alanında atı- lacak olumlu adımların, Türkiye'yi dış politi- ka'da da güçlü kılacağı, bu arada attı çızil- mesi gereken bir başka konudur. Ayrıca şu unutulmamalı: Soğuk savaşın noktalandığı bir dönemde, Türkiye'nin hem dış politika hem de demok- rasi açılarından manevra alanı genişlemiş- tir. Elinde akıllıca kullanabileceği kartiar var- dır. Dikkatli davranılırsa, yırmi birincı yüzyı- la çok daha iddialı girebilir Türkiye. * Ama, gereklı özen gösterilmezse, ülkemiz- de banş ve istikran derınden sarsabilecek bir konu gündemdeki yerinı her geçen gün da- ha çok bellı edıyor: Kürt sorunu... Soğuk savaş dönemınde Türkiye'yi sürek- li istikrarsızlaştıran savaşımlara tanık otmuş- tuk. Bunlardan bir bölümü, "komünist- milliyetçi... solcu-ülkücü... Alevi-Sünnı..." di- ye nitelenirdi. Soğuk savaşla birlikte bu per- denin artık büyük ölçüde kapandığı soylene- bilir. Fakat şimdi de bir başka tehlikeli oluşu- mun ipuçları su yüzüne vuruyor: Kürtçü-üikücü kavgası... "Kürt milliyetçiliği"ne karşı "Türk milliyet- çiliği..." Irkçı ve şoven yaklaşımların karşılıklı ola- rak kan davası biçiminde tırmandırılması... Her iki tarafta da bunun tohumları çoktan atılmıştır. Ama bu arada bir süreden beri ilgi çeken bir gelişme var: "Ulkücü" kanarta kendilerini boşlukta his- seden bazı güçler, "yeni düşman" arayışı içinde görünüyorlar. Solla ya da komünist- lerle otan zrtlıkları ortadan kalkınca, kendı va- roluş nedenlerıni yeniden yakalayabılmek için, bu kez, "Kürtçü"lere yönelmektedirler. Kürt milliyetçiliğinin, şovenliğinın yükselışı- ne âdeta dua eder gibi bir hava içinde olan "ülkücü" çevreler var; çünkü o zaman ken- dilerinin de siyaset sahnesmde güç kazana- cağına inanmaktadırlar. Aynı inanç, "Kürtçüler"de de geçerlidir. • Lütfen, oyuna gelmeyelim! Bunun için, demokrasiden yana tüm siya- sal güçlere, tabii en başta DYP-SHP koalis- yonuna, Sayın Demirel'le Sayın İnönü'ye bü- yük görevler düşüyor. Anadolu insanını bir- birine düşmanlaştıracak girişimlerin boşa çı- kartılması için son derece serınkanlı, demok- rasi ve insan hakları çızgisinden hiç sapma- yan bir politika yürütülmelidir. Cumhurıyet Türkiyesi'nin barış ve istikrar içinde daha güzel, daha mutlu yarınlara ka- vuşturulması ıçin başka yol bulunduğunu sanmıyoruz. Enflasyonla savaş Kitabı seviyonız, ama okıımuyoruz (Baftarafi 1. Sayfada) man, 19-24 yaş grubundakiler yor. Araşürma sonuçlan, ger- yüzde 70'le en çok kitap oku- çek sayısal piyasa degerierinin yanlar. 35 yaşından başlayarak yüzde 45 gibi belirgin bir düşüş baş gösterirken, 55 yaş ve son- rasında oran yüzde 38'e düşü- yor. En çok kitap okuyan kesim, yüzde 90'la öğrenciler. öğren- cileri, yüzde 75 ile kamu kesi- minde çalışanlar izliyor. Son sı- rada ise yüzde 23 ile ev kadın- lan var. Ama Kentometre yo- rumculan, bu yüksek kitap oku- ma oranlannın da somut ger- çeklerden çok, bir isteği yansıt- tığını vurguluyorlar. Ancak Kentometre'ciler yine de şu yo- rumu getiriyorlar: "Halkımız, samimi olsun ol- masın, kitaba büyiik bir deger yüklüyor. Genel kabule göre ar- tık kitap oknmak bir ayncalık, daha da önemlisi bir gereklilik olarak görülmekte. Artık kitap okvmnyor oimak, her kesim Için egitimsizHgin göstergesi oU- rak kabal ediliyor ve eleştirili- ötesinde haOan kitaba dnygasal . açıdan yaklaşmıuu başanyia ve- rebilmektedir." (Baştarafi 1. Sayfada) laması ise bir gün aradan sonra cumartesi gunü yapılacak. Hü- kümetin güvenoyu alabilmesi için güvenoylarının güvensizlik oylarından fazla olması yeterli olacak. Genel Kunıl'un bugün saat 15.00'te başlayacak birleşimin- de, DYP-SHP koalisyon hükü- metinin programının Başbakan Süleycnan Demirel ya da görev- lendireceği bir bakan tarafından okunması bekleniyor. Perşem- be günü yapılacak görüşmeler- de ise Meclis Daruşma Kurulu karan uyannca, hükümet ve si- yasi parti gruplan adına yapıla- cak konuşmalar bir saati, şâhıs- lar adına yapılacak konuşmalar da 15 dakikayı aşmayacak. Bugün TBMM'de okunacak hükümet programının ise SHP- DYP koalisyon protokolü esas alınarak hazırlandığı ifade edi- liyor. "Demokratikleşme ve ekonomiyi iyileştinne"nin temel hedefler olarak alındığı ve ANAP'ın bıraktığı "ekonomik miras"ın değerlendirildiği prog- ramda, "ekonomi"yle ilgili ola- rak yer verilecek ilkeler de şöy- le sıralanıyor: "• Enflasyon en kısa siirede düşürülecek. Bunun için ekono- minin, finans biliminin ve gün- cel tekniklerin gerektirdiği bü- tün araçlar a>nı gnda yürüıiü- ge konacak ve halkın geçim sı- ifiniKnnfan kurtanlması için bu- tön olanaklar harekete geçirile- cek. * Ekonominin işleriiği istik- raıiı ve tutartı bir yapıya kavuş- turalacak. Alınacak önlemler etkin ve objektif kriterlere da- yandınlacak. • Denk butçe kuralı hüküme- tin temel amacı olacak. Devle- tin biitun hesaplannın tek çatı alünda toplanması suretivte 'ha- zine birliği' sağlanacak. • Toplu Konut, Kamu Ortak- lığı ve Savunma Sana> ii fonlan dışındaki fonlar bütçeye dahil edilecek. • Kamu harcamalannda di- siplin sağlanacak, savurganlık önlenecek. • Vergi reformu ile az kaza- nandan az, çok kazanandan çok vergi alınmagna yöndik düzen- lemder geürilecek. • Asgari ücret kademeli ola- rak vergi dışı bırakılacak. • Vergi refonnunda borsa ve sermaye piyasasının geUştirflme- si, gelir adaletsizliginin gideril- mesi hedefleri de gözetilecek. • Tanm ünmlerinden kesilen stopaj vergisi kaldınlacak, ta- runsal girdüerden KDV aluuna- yacak. • Küçiık çiftçi borçları. faiz ve gecikme cezaları ile birlikte konsolide edilecek ve bir bölü- mü bir defaya mahsus shnecek. • Merkez Bankası özerk bir yapıya kavuşturulacak. • Şeffaflaşraa geregi büyük projelerin ihaleleri kamuoyu önünde gerçekleştirilecek. • Emeklilik için yaş sınırla- ması kaldınlacak. Kadınlann 20, erkeklerin 25 hizmet yüın- dan sonra emekli olmalanna olanak sağlanacak. • tssizlik sigortası sistemi ku- nımtastınlarak aşamalı biçimde uygulamaya konulacak." Programda, DYP'nin seçim öncesinde "yeşfl kart" sloganıy- la özetlediğı "genel saglık sigor- tası"na bir an önce geçilmesine de yer verilecek. Çağdaş, laik ve yaygın bir eğitim sisteminin oluşturulması- nın hedeflendiği programda, anayasa değişikliğine gidılerek, anayasadaki YÖK'ün varlığına olanak sağlayan hukmun kaldı- nlmasuun amaçlanması da bek- leniyor. Zorunlu eğitim süresi- nin 8 yıla çıkanlması hukmünün yanı sıra anayasada değişiklik yapılarak özel TV ve radyoya olanak sağlanması da hedefler arasında sıralanıyor. Güneydoğu'da meydana ge- len olaylar başta gelmek Uzere ülke içi banşın temini ve terö- rün engellenmesine ilişkin amaçlann da sıralanacağı prog- ramda, "demokratikleşme he- defleri "ne de geniş yer verıleceği sanılıyor. 12 Eylül dönemi yöneticüeri- nin ve icraatlannın yargılanma- sını engelleyen geçici anayasa maddesinin kaldınlması hedefı- nin yer ahp almayacağımn me- rakla beklendiği programda, "demokratikleşme"ye ilişkin olası bazı hedefler de şöyle: "• Memur ve diger tüm ka- mu görevlilerinin sendikal hak ve özgürliiklerden yararlanabil- mderi yönönde gerekli yasal diı- zenlemelerin yapdması. Bunun için anavasa degişikligi girişim- lerine başlanması. • Mevcut yasalann daha de- mokratik hale getirilmesi. • Zorunlu kalınmadıkça ka- rarname çıkarma yoluna basvu- rnlmaması." Programda, "askerHk süresi- nin kısaltılması" hedefınin de yer alması bekleniyor. Programda yer alması bekle- nen dış politikadaki bazı hedef- ler arasında ise; "temel Türk tezlerine bagJı kalmak şartıyla Kıbns sorunuyla ilgili yeni giri- şimlerde bulunnlmaa, Türidye'- nin Kafkasya'daki cumhnriyet- lerle dengeli ve işbiriiği esasına dayanan Uişkileri gellstinnesi, son 1 yıl içinde arka plana düş- müş olan AT'ye tam üydik baş- vurnsu konusanun yeniden can- landırılması, AGtK'in özellikk insan haklanna yönelik şartlı- ruun yeriae getirilmesi" sayılı- yor. AHMETCOSAR (Baştarafi 2. Sayfada) büyük boyutlara ulaşmıştır. Bilinir kı: Kişi doğduğu gün kalıtımsal (irsi) ve biyolojik özel- likleriyle biçimlenmeye, ışlenmeye hazır bir yapıya sahiptir. Gelişimi, mesleki oluşumu, belirlı bir dürrya görüşünü kazan- ması, salt göreceğı eğitımin ve öğretımın nıteliğine ve içeri- ğine bağlıdır. Bu anlamıyla ülkede uygulanan eğitim ve öğ- retim sistemi ve sistemin uygulayıcısı olan öğretmen; bireyi biçimlendiren, başan ya da basarısızlığa götüren yegâne un- surdur. Bireyi ve toplumu çağdaş uygarlık düzeyıne eriştıre- cek tek yol, çağdaş bilim esaslanna dayalı ulusal ve laik bir içerık taşıyan eğitim ve öğretim sistemi ve sistemin yürütü- cüsü öğretmendir. Bunun başkaca bir yönü ve yöntemi yok- tur. Her ülkenin eğitim ve öğretim sisteminin tek ve temel ama- cı, ülkenin ve toplumun ulusal çıkarlarını gözeten insan ye- tiştirmektir. Bu nedenle Türk eğitim ve öğretim sisteminin amacı da yalnızca kendi ulusal çıkarlarımızı gözeten; yıkıcı değil yapıcı, bölücu değıl birleştıricı, kavgacı değıl banşçı, geçmişe saygılı, milli ve manevi değerlerı güçlü, gerçek yurt- sever insan yetiştirmektır. Tüm öğretmenlerımizin Türk eğitim ve öğretim sistemimi- zin açıkladığımız bu yönünü inançla algıladıklanndan; siste- min ulusal, laik ve Atatürkçü özünü koruyup sürdürdüklerin- den hiç kuşku yoktur. Bu nedenle devlet ve toplumca ulu ön- der Atatürk'ün başöğretmenliğinı yaptığı öğretmenlik mes- ieğınin daha özendirici hale getirilmesi ve Türk öğretmeni- nin toplumdakı saygın yerini alması hususunda daha etkin çaba gösterilmesi gerektiği inancını burada bir kez daha yi- nelemek isterim. Denilir kı: Her başanlı insanın arkasında herhalde bir ka- dın vardır. Ama her insanın başansının arkasında da mutla- ka bir öğretmenin bulunduğu gerçeğini unutmamalıyız. Eskişehîr kapanıyor (Bajtarafı 1. Sayfada) kişehir Cezaevi'nin boşaltılaca- ğmı ifade ederken, tutuklu ve hükümlulerin, geldikleri cezaev- lerine gönderilmesine özen gös- terileceğini, ancak muhafaza kosullannı dikkate almak sure- tiyle diğer cezaevlerine de gön- derilebileceklerini belirtti. Eski- şehir özel Tip Cezaevi'nin bun- dan sonra ne amacla kullanıla- cağının sorulma üierine Oktay, "Bnnu daha sonra degerlendirecegiz" dedi. Alınan bilgilere göre cezaev- TWAjle Amerikaya uçmanın üç yolu var!TWA ile, Amerika'nın üç büyük merkezine, New York'a, VVashington'a, St. Louis'e, Frankfurt üzehnden direkt ulaşabilirsiniz... Haftanın üç günü. New York, VVashington ve St. Louis'den, Amerika'nın belli başlı 10O'den fazla kentine de TWA ile ulaşabilir, TVVA'in ekonomik M M B ^ ^ J B fiyatlarını daha da yakından tanıyabilirsiniz. K B^BP^^^B Kusursuz TWA konforunu da... AMERİKA'NINEN İYİSİ Rezervasvonlanmz ıçin. THA Turktve Genel Satış Acentesı Mıltur lstanbul (1) 134 5327134 53 32 Izmır (51) 2185 86-218713 Ankara (4) 127 4107 (2 hat) va da kendı sevahat acenlemzı arayınc lerindeki yaygın açlık grevleri- nin nedenini oluşturan Eskişe- hir özel Tip Cezaevi'nde 206 tu- tuklu ve hükümlü bulunuyor. İnsan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahra- man da arkadaşımız Turan Yd- maz'a yaptığı açıklamada, ceza- evi sorununa bulduklan ve uy- gulayacakları çözümü anlatır- ken "Cezanın da insanca çekti- rflmesi gerektiği, devletin verdi- gi cezanın dtşında bir cezanın çekürilmesinin, insan haklanna aykın olacagı düşüncesindeyiz" dedi. Eskişehir özel Tip Cezaevi'- nin boşaJtılması karan, insan ; hakları örgütleri ve hukukçular tarafından olumlu karşılandı. İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Nevzat Helvacı karan olumlu karşıladı ve bu konuda şunları söyledi. "tnsan onaruna yakısmayan Birieşmiş Milletler re Avrapa standartlanna uymayan Esidsc- hir Özel Tip Cezaevi'nin boşal- tilması karan çok isabetü bir ka- rar. Demokratikleşme prognun- lanm yapan bir hükiimetten bu karan bekliyordum. Eskişehir Cezaevi'ni Türkiye'nin gunde- minden çıkarmak gerekiyor. Hükümeti. aldığı bn karardan ötürii kutiuyorum." ÇHD Genel Başkanı Şemd Sanhan da karann demokrasi adına sevindirici oldugunu be- lirtti. Elektronikte yeni dönem:S 3055 FS SABA'NIN YENİSİ, EN ÎYİSİ. Düz kare 55 ekran • 4 hoparlorle sistemlı dağılan doyurucu ses Teletekst yayınlanna uygulanabıllrlik Kablolu yaymlan izleyebilme • Enfraru) uzaktan kumanda 40 prograrn • On Saeen Display • Automatic shut-off Scart socket Uave edılebilme ımkâru 1992 model Sabaiar gekJL.. Ve elektronik dünyamızda yeni dönem başladı: Saba Dönemi! Yeni Sabalar her bakımdan üstün, heryönüylefarldı. Hepsi birer teknoloji harikası. 1992 model Saba Televjzypnian muüaka görün, inceleyin. Rengiyle, sesiyle, teknolojisiyle elektronik dünyasmdaki olaganüstü değişimi yakalaym! SABA "Çok iyi televizyon 4 (Öfe "^m ... Ve diğer en yeni, en iyi SABA"92 Televizyonlar: SABA 3037 (37 ekran), SABA 3042 (42 ekran), SABA 3051 (51 ekran), SABA 3055 UK (56 ekran), SABA X56 (56 ekran).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle