Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM 1991 CUMHURİYET/17
KJSLALTNIN KONUGU
AYDIN GUVEN GURKAN
Rejim felçliydiProf. Aydın Güven Gürkan, Halkçı Parti ile SODEP biıieşmesinden sonraki ilk genel başkan. SHP'deki
'antidemokratik' bulduğu bazı uygulamalara tepki olarak istifa ettikten sonra son kurultay öncesinde
partjye yeniden döndü. 20 Ekim seçimlerinden sonra da SHP Mecljs Grup Başkanvekili seçildi. DYP-
SHP ortak hûkümetinin hazırlık aşâmalarına, Genel Başkan Erdal İnönü ve Genel Sekreter Hikmet
Çetin ile birlikte katılan üçüncü isimdi. Koalisyonu, HEP kökenli milletvekilleri sorununu ve ocak ayında
yapılacak dlan SHP kurultayını yazarımız Ahmet Taner Kışlalı ile tartıştı.
Kt$LAU: SHP'U
bakanlann parti içindeki
kanaüardan sadece
birisinden seçildikleri
göniiüyor. Grup
başkanvekili olarak bunu
nasd
degerlendiriyorsunuz?
GÛRKAN: Bugunku grubu-
muz, daha çok hukumette
yer alan arkadaşlarımıza
destek veren kışılerden olu-
şuyor. Sözünu ettiğimiz ka-
natlar, genelde parti iç ya-
pısında sahıp olduklan gu-
ce grup içınde ulaşamadı-
lar. Hukumet yapısının
bundan etkiletımemesı ola-
naklı değildi. Aynca parti-
nin olması gereken çoğulcu
yapısının aynen hukümete
yansıması gibi bir gereklilik
yoktur. Hukumeti kurmak-
la görevli olanlar, anlaşılan
hükumetteki uyuma daha
çok önem verdiler.
KIŞLALI: Parti içindeki
bazı kanatlann, en
azından başlangıç
aşamasında ortak
hukümete sıcak
bakmamış oluşlan da
bunda rol oynadı mı?
GÜRKAN: Bır hukümete, doğru olduğuna inanılıyorsa girilir.
Eğer siz bu hükumetin Turkiye içın yanlış seçenek olduğuna
inanıyorsanız, hukumette görev almaya da taJip olmamanız ge-
rekir.
MŞLALI: Önemli katkılannız olan koalisyon programının ne
öjçüde yaşama geçirilebileceğini duşunuyorsunuz?
GURKAN: Turkıye'nin gundemı, özellıkle iç guvenlik açısından
olumsuzluklarla dolu. Eğer Türkıye, demokratik yollardan ve
hukuk devleti araçlanndan hiç ödün vermeksizin iç guvenliği-
ni saglayamazsa, demokratikleşme aşamasına, ekonomide is-
tikrar ve atılım aşamasına kolay kolay varabileceğini san-
mıyorum.
KIŞLAU: Sayın Yılmaz ve Erbakan, bu ortak hükumetin
uzun omurlu olamayacağını tahmin ediyorlar.
GÜRKAN: Aslında bu hükumetin beş yılını dolduracak zengm-
likte bir programı var. Dolayısıyla teorik olarak uzun ömurlu
bir hükumet. Eğer Türkiye'de demokratikleşme ve sosyal ada-
let iki partiyi kapsayan bir kadro istiyorsa, bence ömru on yıl
da sürebilir, hatta bunu aşabilir. Bu alanlarda yapılacak bir dolu
iç var. Turkiye; demokrasiye, sosyal adalete, duyarlı bir yöne-
tim anlayışına âç...
1
"
KttLALI: Avnıpa'daki ornekleri gibi...
GURKAN: Evet, Avrupa'da örnekleri olduğu gibi. Teorik olarak
ömrunü uzun görduğun gibi pratik olarak da bu hükumetin
kolaylıkla iç uyuşmazhklara düşmeyeceğini sanıyorum. Gerek
Sayın Demirel'in deneyimi, gerek Sayın Inönü'nün uzlaşmacı,
birlikte yaşamaya hazır tavırları bana iyimserlik veriyor. Eğer
hükümetimiz, gruplann siyasal ihtiyaçlannı karşılamakta bu-
yük yanlışlıklara duşmezse sanıyorum uzun yaşama şansı ola-
caktır. Ayrıca bu konuda Meclıs Başkanımıza da buyük guven
duyuyorum. Parlamentoyu çok iyı çahştırarak gruplarda ve tek
tek milletvekillefınde doğabılecek doyumsuzlukların gidirilme-
sinde önemli bır katkı sağlayacaktır. Zaman zaman kuşkusuz
ki duşünce aynlıklan olacaktır. Ama demokratik uzlaşma man-
tığı surdükçe hukümet de sürecektir.
f Buhükumetinbeşyılınıdolduracakzenginlikte
bir programı var. Dolayısıyla teorik olarak uzun
ömuriû birhükümet EğerdemokratHdeşme iki par-
tiyikapsayanbirkadroistiyorsabenceömrüonyıl
dasûrebHir, hattaaşabilir. Eğerhükümetimizgrup-
lannsiyasalihtiyaçlannı karşılamada büyük yan-
lışlıklara duşmezsesanıyorum uzunyaşamaşansı
olacaktır. J
KIŞLALI: ANAP iktidarian dönemrode Meclis'in neredeyse
devre dışı kaldığı yıllar yaşandı. Şimdi Meclis'in ve
özellikle de iktadar gruplannın ağırlığınra artacağı bir
doneme girildiği soylenebilir mi?
GÜRKAN: Parlamenter bir rejün, ancak parlamentosunun top-
lum tarafından benimsenmesiyle, önemsenmesiyle yaşam şan-
sını elde edebilir. Sekız yıldır siyasal etkinlik hakkı sadece hu-
kümete, hatta hukümet içinde küçük bir gruba, hatta o grup
içinde tek bır kişiye tanınmıştı. Rejim felçli hale gelmişti. Onun
için ben Turkiye'de bir ortak hükumetin kurulmasını, parla-
mentonun yeniden işlevlerine kavuşması açısından çok yararlı
göruyorum.
KISLÂLI: Hakttmette DYP ve SHP'nin sayısal ağırlıklannın
20'ye 12 olduğunu biliyoruz. Ama hükıimet programındaki
etkileri açısından durumun farklı olduğu izlenimi var.
GÜRKAN: Ortak programın oluşturulmasında SHP bir olumlu-
luk bir de olumsuzluk yaşamıştır. Programınm ana hatlarını
buytık ölçüde hukümet programına geçirmiş oluşu çok olum-
ludur. Ama aynı zamanda bu büyük bir olumsuzluktur. Çün-
kü SHP'nin programı bugün ortak program haline, Türkiye1
-
nin programı haline gelmiştir. Bu da tabii SHP'yi birden prog-
ramsız bırakmıştır. Yeni hedefler gosteren, yeni açılımlar geti-
ren bir program arayışma girmemiz gerekmektedir. Bunu yap-
mazsak insanlar bize soracaktır, "madem aynı şeyleri söylu-
yorsunuz, niçin farkh partilerdesiniz" diye. Sosyal demokrat-
lann temel ışlevi buduı. Başlangıçta geleceğin doğrulanru söy-
luyor ve bunun için çok mücadele ediyorlar. Sonunda da o bir-
denbire ortak urun haline geliyor. SHP'nin 12 Eylül'den sonra
gündeme getirdiği program artık Türkiye'nin ortak programı-
na dönuştuğu için ömrunü doldurmuştur.
KIŞLAU: Eğer sonınlara konulan tanı ve onerilen çözümler
konusunda DYP ile bu ölçüde bir buluşma varsa, Milli
Eğitim Bakanlığı konusunda niçin bu ölçüde bir karşüıklı
güvensizlik yaşandı? Bu bakanlıktaki dinci kadrolaşmayı
Sayın Dalan bile vurguladı. Okullarda mescitler
bnhınduğu, ders kitaplannın çagdışı nitelikler taşıdığı
bfliniyor. DYP'li bakan sizin beklentilerinizi, SHP'ye oy
verenlerin beklentisini karşılayabilecek mi?
GÜRKAN: Ben DYP'nTn yerinde olsam, bu bakanlığı SHP'ye bı-
rakırdım. Program muzakereleri sırasında DYP'nin kendisine
yeni bir ideoloji çizdığini, hatta yeni bir kadrolaşma oluştur-
duğunu görduk. Merkezdeki, kentteki insanlara yönelmesi de
çok akıllıca bir tavırdı. Bu nedenle Milli Eğitim BakanlıgYnı
SHP'ye bırakarak laik-merkez seçmeni tatmin etmesi doğal ola-
caktı. Bunu niçin yapmadıklannı çok iyi anlayamadım. Yanlış
bir siyasal tercihte bulundular. Ama atanan arkadaşa guvenı-
yonız. Turkiye geneline uymayan bir özel yapı oluşturan din
ağırlıklı oluşumlara ızin vermeyecektir. Ayrıca o ızin verecek
olsa, sanıyorum SHP gmbunda ciddi sıkıntılara düşecektir.
PİKNİK PİYALE M4DILA
f Güneydoğu bölgesinin halkı Türkiye'nin parlamentosu ile
özdeşleşmelidir. Kürt kesimi bu parlamenter kanalıyla
guvenlik kazandığını, hukümet tarafından dikkate alındığını
görmelidir. Birtakım güçler Kürt ve Tûrk kökenli
yurttaşlarımız arasında kutuplaşmayı arttırmak istiyor. Bu
nedenle de doğru olmayan haberler yayıyorlar. Biz hoşgörülü
bir partiyiz, ama silahlı bir mücadeleyi seçenleri de asla
kabul edemeyiz.j
KIŞLALI: Kişiler üzerinde dunnak istemiyorum, ama
hükumetin DYP kanadında, 12 Eylul oncesi ve sırasında
CHP'ye ve bugün SHP içinde önemli konumlarda olan
bazı kişilere düşmanca yaklaşım içinde olmuş bir eski asker
dikkati çekivor. Bu, sıkıntı yaratmajacak mı?
GÜRKAN: Ben bir sıfırlama yapmak ihtiyacındayım. Ama bun-
dan sonrası için bizim çok doğal bir denetim görevimiz ve hak-
kımız var. Bu bir tehdit değıl. Bunu yapanz. Eskiye ait siyasal
tercihlerle ilgili herkesin herkese soyleyecekleri olabilir. Bir genel
yenilenme arzusu göruyorum.
KIŞLAU: HEP kökenli bazı milletvekillerinin TBMM
açüışındaki davranışları partimizi kamuoyu onünde guç
durumda bıraktı. Siz grubun başkanı olarak, onlan parti
disiplini içinde tutabileceğinize inanıyor musunuz?
6ÜRKAN: Guneydoğu Bolgesi'nin halkı, Türkiye'nin parlamen-
tosu ile özdeşleşmelidir. Taleplerinin, sıkıntılarının, ihtıyaçla-
rının parlamento tarafından çözuleceğine inanmalıdır. Bu ne-
denle, Kurt kesiminin demokratik temsilcisi saydığımız insan-
ların bu parlamentoda olmalarını rejimin ve bırliğimizin gü-
vencesı saymalıyız. Bu birinci tespit. tkinci tespit ise bu kesi-
min mumkunse bir buyuk kitle partısi içinde politıka yapma-
sımn yollannı açık tutma gereğidir. Arkadaşlarınuzı, etnik ağır-
lıklı görünum veren bir partide olmaktansa, bir büyük demok-
ratik kitle partisi içinde olmalarının doğru olduğuna inandır-
malıyız. Ve bu arkadaşlar, önce demokratik kitle partisi için-
de, ardından parlamentoda sorunlannı dıle getirebildiklerini,
kendilerini anlatabildiklerini, olumlu yankılar alabildiklerini,
birlıkte çözum oluşturabildiklerini görmelıdirler. Bu milletve-
killerimiz insan hakları, can guvenh'ği, ekonomik zorluklar, de-
mokratik talepler ve goç baskısı bakımından çok sıkıntıb bir
kesimi temsil etmektedirler. Sıkıntılar her zaman herkesin an-
layabileceği olçülerde, "nezakette" ve "nezahette" dile getiril-
meyebilir. Bu konuda kâmuoyundan yardım, destek ve anlayış
bekliyoruz. Eğer bu arkadaşlan SHP içinde doğal birlikteli-
ğin aynlmaz parçası haline getirebüirsek, Türkiye'nin doğal bir-
likteliğinı de güvence altına almış oluruz. Kurt kesimi, bu par-
lamenterler kanalıyla sorunlarına ilgi gösterildiğini, hukümet
tarafından dikkate alındığını görmelidir. Eğer boyle olursa, ora-
daki insanlarımız parlamento dışı odaklann çekim tuzakları-
na duşmez. Aksine parlamentodaki insanlan lider kabul eder,
onların söylediklerine itibar eder, onların çözumlerine inanır.
Ve maceracı yollardan, silahlı yollardan, duygusal dayanışma
yollarından kendisini uzak tutar.
KIŞLALI: PKK militanlannm mezarlannı riyaret ederek
çiçek koymak ve onlan "kahraman" olarak nitelendirmek
de sizin dediğiniz hoşgönı sınırları içinde değeriendirilmesi
gereken davranışlardan mıdır? Ya da bir milletvekilinin
kardeşinin PKK'da kornutan olmasıyla ovünmesi doğal
mıdır?
GÜRKAN: Bazı arkadaşlar, HEP'in oldurulen Diyarbakır îl Baş-
kam Vedat Aydın'ın mezannı .ziyaret ettiklerini soylediler. Ama
şu nokta, bazı davranışlann anlaşılması açısından çok onem-
li: Orada birçok insan, aynbkcı örgütün yandaşı diye bazen öl-
durüluyor. Gerçekten o silahlı örgutun yandaşı olup olmadığı
ise her zaman çok iyı anlaşılamıyor. Yöredeki birçok insan, belki
bu orgutun yandaşı olmayan yakınlarını kaybetmiş durumda.
Bazen ailelen dahi, kaybettıkleri kışinin o örgutun elamanı olup
olmadığını bilmiyor. Yöre halkı çoğu zaman bunun oyle olma-
dığına inanıyor. Dolayısıyla resmi ağızlann PKK'lı diye saydı-
ğı insanların birçoğu yöre halkınca öyle sayılmıyor. O zaman
o yörenin kendıne özgü gelenekleri içinde mezarına gidihyor.
Bir milletvekilimizin ağzından bir gazetede yazılanlar ise ken-
di ifadesine göre kesinlikle doğru değildir. Böyle bir ifade kul-
lanılmamış, böyle bir düşunce taşınmamıştır. Arkadaşunız deh-
şet içinde genel başkana geldiklerinde tesadüfen oradaydım. Bir-
takım guçler, Kurt ve Türk kökenli yurttaşlarımız arasında ku-
tuplaşmayı arttırmak istiyorlar. Bu nedenle de doğru olmayan
haberler yayıyorlar. Ama şunu da altını çizerek söylemek isti-
yorum ki demokrasi mücadelesi ile silahlı mücadele aynı anda
yan yana yurütülemez. Biz hoşgorulü bir partiyiz, ama silahlı
mücadeleyi seçenleri asla kabul edemeyiz. Demokrasiyi seçen-
ler, demokrasinin zor ve engebeli yollannı de içlerine sindir-
mek zorundadırlar.
KIŞLAU: Hukümet programında sosyal demokrat oğelerin
ağır bastığını savunuyorsunuz. Bu program uygulamaya
konulduğunda bundan SHP mi kazançlı çıkacak, yoksa
seçmeninizin bir bolumü rahatlıkla DYP'yi de kendi partisi
olarak gonneye başlamayacak mı?
GÜRKAN: Ortak hükumetin başansından doğacak payın kime
kalacağını şimdiden söylemek zor. Ama bir şey çok önemli:
Bundan 10-15 yıl önce söylediklerimizi, belki toplumun çok az
bir kesimi kabul ediyordu. Oysa şimdi DYP'nin de dahil oldu-
ğu geniş bir kesim bu gorüşleri paylaşıyor. O halde yarm söy-
leyeceklerimiz de öbür günun doğruları olacaktır. Eğer gele-
cekte çağdaş DYP'liler, cağdaş ANAP'hlar isteniyorsa, bunla-
rın kaçınılmaz bir önkoşulu olarak da sosyal demokrasi guçlü
olmalı ve önderlik görevini ustlenmelidir.
KIŞLAU: Ortak hükumetin kurulmasından SHP tabanımn
da memnun olduğu anlaşılıyor. Geriye kalıyor çok başlılık
sorunu. Ocak kurultay ı artık bu sonınu hiç değilse birkaç
yıl için sona erdirecek mi?
GÜRKAN: Çok açık bir şey söyleyeyim: Bir parti çoğulculuktan
vazgeçemez. Ama çoğulculuğun çok başlılığa dönüşmesine de
izin verilemez. Parti, tutarhlık ve güvenirlilikle çoğulculuğu den-
gelemek zorundadır. Halkın butun yaşamsal beklentileri hu-
kümete bağlı. Böyle bir ortamda partinin zaaflannı görmemiz
ve düzeltmemiz lazım. Kurultayın, partinin guvenilirliliğini sağ-
lamasını bekliyorum.
8UGUM BENı
SEVIMDI'PECS:
HlC
GLİHEŞE.BAK!
BUUJTTAtsJ
HIZU GAZETECt NECDET ŞEN
OOHOOO'' &mna
VAR fr
ışı
INZfVA
NUM
Eeee
QAA
NlASlLSiM
VE
SUCPE
NOOUIP
ME &İTTİ-
nıııtuç
KoTuidM,
pReSifiM
Sıs'e ve ToZa
. EV
OOİ5YO(ZV*A,
ve TAKST 7AK5;r
ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACl
GARFIELD JM DAVis
SüRLİNSENLER.
SlÜ>Ol2
BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO RMARCIA SEUAS
BULUT BEBEK NURAY çtFTÇI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARMA1S 25 Kasım
"ÇALIKU$U"NUN GETİRDİĞİ ÜN.. K
1B89'DA 8UGUH, UHLÛ YA2AR BEŞAT NURI 6UMTSKM,
8HZ ASKEKJ DOKTOGUAl OBLU OLABAH: ISTANBUL'DA
0O6OU fSf? X'LMD
* K I S A
Öy*UJ/.£X YA2A4AYA
BAŞlArAtJ RE$AT NURt, *ZIBTUU/Ş SAVAŞlMIZ.
&I8ASINDA X42tP "MV<ıT"<SA2ETESlA/DE TEFRÎ-
ICA OL4GAK YAy/MLAPtSl (1322) *Ç/U.ftCUŞ(J*BO
MANIYLA BUYUIC UN KA2ANPI. ROMANI, MUSTAR*
KEMAL PAŞA PA OKUMUŞ ÇOK g£ĞENMt?ri. û*N
U ANLATr/LttYLA, KlTftP, YAL/V/2 AYDtfiUAB/ D£SU-,
AZ O/CUMUŞ KIMSELERl 0E ÇEKEBlUrceCKI.
Borcecs, GSNIŞ B/K otcuYucu Ktruası-
ME S££l£A/M£ OCANAĞ/ BUIAH BE-
ŞAT NU/İİ, KOUULARI 6ENEU.)KLE AUA-
OOLU'DA e£ÇEN 16ROMAN VE Sİ£-
ÇOK OYKÜ YA2AC4JCri,.
NOTA BILMBYEN BfSFfC//
fS4S'TE SuGUN, TÜRK MÛZ/Ğl 8£ST£CH£_
RtHDEM L£Mİ ATU 76 YAŞINM İS7AN- '
BUL'DA OUHJ. HENÜZ 14- YA$(NMyK&4
ICENDı BESTSLEBlNİ SÖYL£YEREK, HAO
ARİF BEY VE MAHMUTCeLALETTıN f
N 7WCPtRL££İHI KA2ANIüttŞT1. S£S_
TELERİ KADAS SES/MİN GÜ2ELÜĞİYLE.
DE PIKJCArt ÇEKİyORDU. NOTA BİL-
MEMESÎ; YAŞAMI SOYUNCA SOO'E
YAlaN ŞARKI BESTELEK4İŞ OLMASI-
NA KAZŞIN, YAZAMAPlâ İÇ/H BİKÇO-
ĞUNUN UNUTULMAStNA NEDEN OLr
MUŞTU- BufJLARDAN yALMIZOt 168
TAHESİ GUS1ÜMÜZE ULAÇABİLMİŞ -
T.C.
HAVRAN
tCRA MÜDÜRLÜĞÜ
ÖDEME EMRİNİÎS tLANEN TEBLİC1
Havran Büyukdere kasabasmdan liyas Bağcı'ya 22.900.000 TL öde-
meye borçlu Bursa Çekırge Mahallesı Kamıl Sokak No: 52 Kat: 2'de
mukim Saü Tutoğlu'nun ışbu borcundan dolayı 15/3/1991 Vade Ta-
rihli 5.5O0.O0OTL 15/4/1991 VadeTanhU 15.000.000 TL'lık bono-
lar ile yapılan icra takıbınde borçlu adresınde bulunamadığından
teblıgat yapüamamış olup yapılan zabıta marifeti üe adıes tahkıkın-
de de borçlunun adresi tesbit edilemediğinden ödeme emrınin ilanen
tebliğine karar verilmiştir.
Yukarıda yazılı borç ve masraflan işbu ödeme emrinın gazetede
ilan tarihınden itıbaren 25 gün ıçnde ödemeniz, takibuı dayanağı se-
net kambiyo senedi niteliğinı haız değilse 20 gün içinde mercie şika-
yet etmeniz, takip dayanağı senet altındakı imza size aıt değilse yine
bu 20 gün içinde aynca ve açıkça bir dılekçe ile tetkik mercıine bil-
dirmeniz, aksi takdırde kambiyo senedındeki imzanın sizden sadır
sayılacağı, imzanızı haksız yere inkâr ederseniz takıp konusu alaca-
ğın yuzde onu oranında para cezasına mahkûm edıleceğinız, borçlu
olmadığınız veya borcun ıtfa veya ıhmal edıldığı veya alacağın za-
man aşımına uğradığı veya yetki hakkında ıtirazınız varsa bunu se-
beplen ile birlikte 20 gun içinde tetkik mercıine bır dılekçe ile bildirerek
merciden ıtırazın kabulüne dair bır karar getırmedığınız taktırde cebn
icraya devam olunacağı, ıtiraz edılmediği ve borç ödenmediği taktır-
de 25 gün içinde 74'cü maddeye göre mal beyanında bulunmanız,
bulunmazsanız hapisle tazyık olunacağınız, hiç mal beyanında bu-
lunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız aynca hapisle ce-
zalandınlacağınız ihtar olunur. 7/11/1991.
(lc.lf.K.168)
Basm: 50432
T.C
BAKIRKÖY 3. SULH MAHKEMESİ
Esas No
Karar No:
C.Savcı Es
No:
Hâkim
Kâtip
Davacı
Sanık
991/137
991/935
991/1318
Abdurrahman Polat 17085
Ümmügulsüm Güreş
K.H.
OSMAN ÇELİK-Abdullah ve Ayşe"den olma 1940
D.lu, Isparta ıli Sutçuler ilçesi, Pınarköyu H.48'de nu-
fusa kayıtlı olup Esenler Mımarsinan Mah. Isk No:
5'te oturur ESENLER MİMARSİNAN MAH. 1.
SOK. No: 5 de imalathane sahıbi Evli 3 ocuklu, okur
yazar, sabıkah, yoğurt ve tereyağı imalatçısı
Suç : Gıda Maddeleri Tüzüğüne muhalefet
Suç Ta. : 1.12.1988
Karar Ta. : 15.7.1991
b Köy C.Savcılığının ıddianamesi ile mahkememize tevdii olunan
davanın yapılan duruşması sonunda:
GEREĞI DÜŞÜNLLDÜ: Saıuğın gıda Inznğune aykın olarak pas-
törize edilmeraiş lereyaglannı 100 gr. paketler halinde satışa arz et-
me suretiyle musnet suçu işlediğı mevcut detillerle anlaşddıfından
TCK.noD 398, 81/2, 402 mad. uyannca 3 a> 15 gun hapis 5833 lira
para crzası ile, 3 ay 15 gun meslek ve sanatının tatiline 8 gun sure
ile işverinin kapatılmasına, karar ozetinin masraf hukumluden alın-
mak uzere Islanhul'da, Ankara'da ve tzmir'de yayınlanan ve tirajı
100.000'nin üzerinde bulunan bir gazeterie bir kerre hukman ilanına
ve karar ozetinin kapama suresi kadar iş yerinin goze çarpan bir ve-
rine rapıştınlınasına karer verilmiştir. 15.7.1991
Basm: 42674