22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASIM 1991 CUMHURİYET/17 KJSLALTNIN KONUGU AYDIN GUVEN GURKAN Rejim felçliydiProf. Aydın Güven Gürkan, Halkçı Parti ile SODEP biıieşmesinden sonraki ilk genel başkan. SHP'deki 'antidemokratik' bulduğu bazı uygulamalara tepki olarak istifa ettikten sonra son kurultay öncesinde partjye yeniden döndü. 20 Ekim seçimlerinden sonra da SHP Mecljs Grup Başkanvekili seçildi. DYP- SHP ortak hûkümetinin hazırlık aşâmalarına, Genel Başkan Erdal İnönü ve Genel Sekreter Hikmet Çetin ile birlikte katılan üçüncü isimdi. Koalisyonu, HEP kökenli milletvekilleri sorununu ve ocak ayında yapılacak dlan SHP kurultayını yazarımız Ahmet Taner Kışlalı ile tartıştı. Kt$LAU: SHP'U bakanlann parti içindeki kanaüardan sadece birisinden seçildikleri göniiüyor. Grup başkanvekili olarak bunu nasd degerlendiriyorsunuz? GÛRKAN: Bugunku grubu- muz, daha çok hukumette yer alan arkadaşlarımıza destek veren kışılerden olu- şuyor. Sözünu ettiğimiz ka- natlar, genelde parti iç ya- pısında sahıp olduklan gu- ce grup içınde ulaşamadı- lar. Hukumet yapısının bundan etkiletımemesı ola- naklı değildi. Aynca parti- nin olması gereken çoğulcu yapısının aynen hukümete yansıması gibi bir gereklilik yoktur. Hukumeti kurmak- la görevli olanlar, anlaşılan hükumetteki uyuma daha çok önem verdiler. KIŞLALI: Parti içindeki bazı kanatlann, en azından başlangıç aşamasında ortak hukümete sıcak bakmamış oluşlan da bunda rol oynadı mı? GÜRKAN: Bır hukümete, doğru olduğuna inanılıyorsa girilir. Eğer siz bu hükumetin Turkiye içın yanlış seçenek olduğuna inanıyorsanız, hukumette görev almaya da taJip olmamanız ge- rekir. MŞLALI: Önemli katkılannız olan koalisyon programının ne öjçüde yaşama geçirilebileceğini duşunuyorsunuz? GURKAN: Turkıye'nin gundemı, özellıkle iç guvenlik açısından olumsuzluklarla dolu. Eğer Türkıye, demokratik yollardan ve hukuk devleti araçlanndan hiç ödün vermeksizin iç guvenliği- ni saglayamazsa, demokratikleşme aşamasına, ekonomide is- tikrar ve atılım aşamasına kolay kolay varabileceğini san- mıyorum. KIŞLAU: Sayın Yılmaz ve Erbakan, bu ortak hükumetin uzun omurlu olamayacağını tahmin ediyorlar. GÜRKAN: Aslında bu hükumetin beş yılını dolduracak zengm- likte bir programı var. Dolayısıyla teorik olarak uzun ömurlu bir hükumet. Eğer Türkiye'de demokratikleşme ve sosyal ada- let iki partiyi kapsayan bir kadro istiyorsa, bence ömru on yıl da sürebilir, hatta bunu aşabilir. Bu alanlarda yapılacak bir dolu iç var. Turkiye; demokrasiye, sosyal adalete, duyarlı bir yöne- tim anlayışına âç... 1 " KttLALI: Avnıpa'daki ornekleri gibi... GURKAN: Evet, Avrupa'da örnekleri olduğu gibi. Teorik olarak ömrunü uzun görduğun gibi pratik olarak da bu hükumetin kolaylıkla iç uyuşmazhklara düşmeyeceğini sanıyorum. Gerek Sayın Demirel'in deneyimi, gerek Sayın Inönü'nün uzlaşmacı, birlikte yaşamaya hazır tavırları bana iyimserlik veriyor. Eğer hükümetimiz, gruplann siyasal ihtiyaçlannı karşılamakta bu- yük yanlışlıklara duşmezse sanıyorum uzun yaşama şansı ola- caktır. Ayrıca bu konuda Meclıs Başkanımıza da buyük guven duyuyorum. Parlamentoyu çok iyı çahştırarak gruplarda ve tek tek milletvekillefınde doğabılecek doyumsuzlukların gidirilme- sinde önemli bır katkı sağlayacaktır. Zaman zaman kuşkusuz ki duşünce aynlıklan olacaktır. Ama demokratik uzlaşma man- tığı surdükçe hukümet de sürecektir. f Buhükumetinbeşyılınıdolduracakzenginlikte bir programı var. Dolayısıyla teorik olarak uzun ömuriû birhükümet EğerdemokratHdeşme iki par- tiyikapsayanbirkadroistiyorsabenceömrüonyıl dasûrebHir, hattaaşabilir. Eğerhükümetimizgrup- lannsiyasalihtiyaçlannı karşılamada büyük yan- lışlıklara duşmezsesanıyorum uzunyaşamaşansı olacaktır. J KIŞLALI: ANAP iktidarian dönemrode Meclis'in neredeyse devre dışı kaldığı yıllar yaşandı. Şimdi Meclis'in ve özellikle de iktadar gruplannın ağırlığınra artacağı bir doneme girildiği soylenebilir mi? GÜRKAN: Parlamenter bir rejün, ancak parlamentosunun top- lum tarafından benimsenmesiyle, önemsenmesiyle yaşam şan- sını elde edebilir. Sekız yıldır siyasal etkinlik hakkı sadece hu- kümete, hatta hukümet içinde küçük bir gruba, hatta o grup içinde tek bır kişiye tanınmıştı. Rejim felçli hale gelmişti. Onun için ben Turkiye'de bir ortak hükumetin kurulmasını, parla- mentonun yeniden işlevlerine kavuşması açısından çok yararlı göruyorum. KISLÂLI: Hakttmette DYP ve SHP'nin sayısal ağırlıklannın 20'ye 12 olduğunu biliyoruz. Ama hükıimet programındaki etkileri açısından durumun farklı olduğu izlenimi var. GÜRKAN: Ortak programın oluşturulmasında SHP bir olumlu- luk bir de olumsuzluk yaşamıştır. Programınm ana hatlarını buytık ölçüde hukümet programına geçirmiş oluşu çok olum- ludur. Ama aynı zamanda bu büyük bir olumsuzluktur. Çün- kü SHP'nin programı bugün ortak program haline, Türkiye1 - nin programı haline gelmiştir. Bu da tabii SHP'yi birden prog- ramsız bırakmıştır. Yeni hedefler gosteren, yeni açılımlar geti- ren bir program arayışma girmemiz gerekmektedir. Bunu yap- mazsak insanlar bize soracaktır, "madem aynı şeyleri söylu- yorsunuz, niçin farkh partilerdesiniz" diye. Sosyal demokrat- lann temel ışlevi buduı. Başlangıçta geleceğin doğrulanru söy- luyor ve bunun için çok mücadele ediyorlar. Sonunda da o bir- denbire ortak urun haline geliyor. SHP'nin 12 Eylül'den sonra gündeme getirdiği program artık Türkiye'nin ortak programı- na dönuştuğu için ömrunü doldurmuştur. KIŞLAU: Eğer sonınlara konulan tanı ve onerilen çözümler konusunda DYP ile bu ölçüde bir buluşma varsa, Milli Eğitim Bakanlığı konusunda niçin bu ölçüde bir karşüıklı güvensizlik yaşandı? Bu bakanlıktaki dinci kadrolaşmayı Sayın Dalan bile vurguladı. Okullarda mescitler bnhınduğu, ders kitaplannın çagdışı nitelikler taşıdığı bfliniyor. DYP'li bakan sizin beklentilerinizi, SHP'ye oy verenlerin beklentisini karşılayabilecek mi? GÜRKAN: Ben DYP'nTn yerinde olsam, bu bakanlığı SHP'ye bı- rakırdım. Program muzakereleri sırasında DYP'nin kendisine yeni bir ideoloji çizdığini, hatta yeni bir kadrolaşma oluştur- duğunu görduk. Merkezdeki, kentteki insanlara yönelmesi de çok akıllıca bir tavırdı. Bu nedenle Milli Eğitim BakanlıgYnı SHP'ye bırakarak laik-merkez seçmeni tatmin etmesi doğal ola- caktı. Bunu niçin yapmadıklannı çok iyi anlayamadım. Yanlış bir siyasal tercihte bulundular. Ama atanan arkadaşa guvenı- yonız. Turkiye geneline uymayan bir özel yapı oluşturan din ağırlıklı oluşumlara ızin vermeyecektir. Ayrıca o ızin verecek olsa, sanıyorum SHP gmbunda ciddi sıkıntılara düşecektir. PİKNİK PİYALE M4DILA f Güneydoğu bölgesinin halkı Türkiye'nin parlamentosu ile özdeşleşmelidir. Kürt kesimi bu parlamenter kanalıyla guvenlik kazandığını, hukümet tarafından dikkate alındığını görmelidir. Birtakım güçler Kürt ve Tûrk kökenli yurttaşlarımız arasında kutuplaşmayı arttırmak istiyor. Bu nedenle de doğru olmayan haberler yayıyorlar. Biz hoşgörülü bir partiyiz, ama silahlı bir mücadeleyi seçenleri de asla kabul edemeyiz.j KIŞLALI: Kişiler üzerinde dunnak istemiyorum, ama hükumetin DYP kanadında, 12 Eylul oncesi ve sırasında CHP'ye ve bugün SHP içinde önemli konumlarda olan bazı kişilere düşmanca yaklaşım içinde olmuş bir eski asker dikkati çekivor. Bu, sıkıntı yaratmajacak mı? GÜRKAN: Ben bir sıfırlama yapmak ihtiyacındayım. Ama bun- dan sonrası için bizim çok doğal bir denetim görevimiz ve hak- kımız var. Bu bir tehdit değıl. Bunu yapanz. Eskiye ait siyasal tercihlerle ilgili herkesin herkese soyleyecekleri olabilir. Bir genel yenilenme arzusu göruyorum. KIŞLAU: HEP kökenli bazı milletvekillerinin TBMM açüışındaki davranışları partimizi kamuoyu onünde guç durumda bıraktı. Siz grubun başkanı olarak, onlan parti disiplini içinde tutabileceğinize inanıyor musunuz? 6ÜRKAN: Guneydoğu Bolgesi'nin halkı, Türkiye'nin parlamen- tosu ile özdeşleşmelidir. Taleplerinin, sıkıntılarının, ihtıyaçla- rının parlamento tarafından çözuleceğine inanmalıdır. Bu ne- denle, Kurt kesiminin demokratik temsilcisi saydığımız insan- ların bu parlamentoda olmalarını rejimin ve bırliğimizin gü- vencesı saymalıyız. Bu birinci tespit. tkinci tespit ise bu kesi- min mumkunse bir buyuk kitle partısi içinde politıka yapma- sımn yollannı açık tutma gereğidir. Arkadaşlarınuzı, etnik ağır- lıklı görünum veren bir partide olmaktansa, bir büyük demok- ratik kitle partisi içinde olmalarının doğru olduğuna inandır- malıyız. Ve bu arkadaşlar, önce demokratik kitle partisi için- de, ardından parlamentoda sorunlannı dıle getirebildiklerini, kendilerini anlatabildiklerini, olumlu yankılar alabildiklerini, birlıkte çözum oluşturabildiklerini görmelıdirler. Bu milletve- killerimiz insan hakları, can guvenh'ği, ekonomik zorluklar, de- mokratik talepler ve goç baskısı bakımından çok sıkıntıb bir kesimi temsil etmektedirler. Sıkıntılar her zaman herkesin an- layabileceği olçülerde, "nezakette" ve "nezahette" dile getiril- meyebilir. Bu konuda kâmuoyundan yardım, destek ve anlayış bekliyoruz. Eğer bu arkadaşlan SHP içinde doğal birlikteli- ğin aynlmaz parçası haline getirebüirsek, Türkiye'nin doğal bir- likteliğinı de güvence altına almış oluruz. Kurt kesimi, bu par- lamenterler kanalıyla sorunlarına ilgi gösterildiğini, hukümet tarafından dikkate alındığını görmelidir. Eğer boyle olursa, ora- daki insanlarımız parlamento dışı odaklann çekim tuzakları- na duşmez. Aksine parlamentodaki insanlan lider kabul eder, onların söylediklerine itibar eder, onların çözumlerine inanır. Ve maceracı yollardan, silahlı yollardan, duygusal dayanışma yollarından kendisini uzak tutar. KIŞLALI: PKK militanlannm mezarlannı riyaret ederek çiçek koymak ve onlan "kahraman" olarak nitelendirmek de sizin dediğiniz hoşgönı sınırları içinde değeriendirilmesi gereken davranışlardan mıdır? Ya da bir milletvekilinin kardeşinin PKK'da kornutan olmasıyla ovünmesi doğal mıdır? GÜRKAN: Bazı arkadaşlar, HEP'in oldurulen Diyarbakır îl Baş- kam Vedat Aydın'ın mezannı .ziyaret ettiklerini soylediler. Ama şu nokta, bazı davranışlann anlaşılması açısından çok onem- li: Orada birçok insan, aynbkcı örgütün yandaşı diye bazen öl- durüluyor. Gerçekten o silahlı örgutun yandaşı olup olmadığı ise her zaman çok iyı anlaşılamıyor. Yöredeki birçok insan, belki bu orgutun yandaşı olmayan yakınlarını kaybetmiş durumda. Bazen ailelen dahi, kaybettıkleri kışinin o örgutun elamanı olup olmadığını bilmiyor. Yöre halkı çoğu zaman bunun oyle olma- dığına inanıyor. Dolayısıyla resmi ağızlann PKK'lı diye saydı- ğı insanların birçoğu yöre halkınca öyle sayılmıyor. O zaman o yörenin kendıne özgü gelenekleri içinde mezarına gidihyor. Bir milletvekilimizin ağzından bir gazetede yazılanlar ise ken- di ifadesine göre kesinlikle doğru değildir. Böyle bir ifade kul- lanılmamış, böyle bir düşunce taşınmamıştır. Arkadaşunız deh- şet içinde genel başkana geldiklerinde tesadüfen oradaydım. Bir- takım guçler, Kurt ve Türk kökenli yurttaşlarımız arasında ku- tuplaşmayı arttırmak istiyorlar. Bu nedenle de doğru olmayan haberler yayıyorlar. Ama şunu da altını çizerek söylemek isti- yorum ki demokrasi mücadelesi ile silahlı mücadele aynı anda yan yana yurütülemez. Biz hoşgorulü bir partiyiz, ama silahlı mücadeleyi seçenleri asla kabul edemeyiz. Demokrasiyi seçen- ler, demokrasinin zor ve engebeli yollannı de içlerine sindir- mek zorundadırlar. KIŞLAU: Hukümet programında sosyal demokrat oğelerin ağır bastığını savunuyorsunuz. Bu program uygulamaya konulduğunda bundan SHP mi kazançlı çıkacak, yoksa seçmeninizin bir bolumü rahatlıkla DYP'yi de kendi partisi olarak gonneye başlamayacak mı? GÜRKAN: Ortak hükumetin başansından doğacak payın kime kalacağını şimdiden söylemek zor. Ama bir şey çok önemli: Bundan 10-15 yıl önce söylediklerimizi, belki toplumun çok az bir kesimi kabul ediyordu. Oysa şimdi DYP'nin de dahil oldu- ğu geniş bir kesim bu gorüşleri paylaşıyor. O halde yarm söy- leyeceklerimiz de öbür günun doğruları olacaktır. Eğer gele- cekte çağdaş DYP'liler, cağdaş ANAP'hlar isteniyorsa, bunla- rın kaçınılmaz bir önkoşulu olarak da sosyal demokrasi guçlü olmalı ve önderlik görevini ustlenmelidir. KIŞLAU: Ortak hükumetin kurulmasından SHP tabanımn da memnun olduğu anlaşılıyor. Geriye kalıyor çok başlılık sorunu. Ocak kurultay ı artık bu sonınu hiç değilse birkaç yıl için sona erdirecek mi? GÜRKAN: Çok açık bir şey söyleyeyim: Bir parti çoğulculuktan vazgeçemez. Ama çoğulculuğun çok başlılığa dönüşmesine de izin verilemez. Parti, tutarhlık ve güvenirlilikle çoğulculuğu den- gelemek zorundadır. Halkın butun yaşamsal beklentileri hu- kümete bağlı. Böyle bir ortamda partinin zaaflannı görmemiz ve düzeltmemiz lazım. Kurultayın, partinin guvenilirliliğini sağ- lamasını bekliyorum. 8UGUM BENı SEVIMDI'PECS: HlC GLİHEŞE.BAK! BUUJTTAtsJ HIZU GAZETECt NECDET ŞEN OOHOOO'' &mna VAR fr ışı INZfVA NUM Eeee QAA NlASlLSiM VE SUCPE NOOUIP ME &İTTİ- nıııtuç KoTuidM, pReSifiM Sıs'e ve ToZa . EV OOİ5YO(ZV*A, ve TAKST 7AK5;r ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACl GARFIELD JM DAVis SüRLİNSENLER. SlÜ>Ol2 BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO RMARCIA SEUAS BULUT BEBEK NURAY çtFTÇI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARMA1S 25 Kasım "ÇALIKU$U"NUN GETİRDİĞİ ÜN.. K 1B89'DA 8UGUH, UHLÛ YA2AR BEŞAT NURI 6UMTSKM, 8HZ ASKEKJ DOKTOGUAl OBLU OLABAH: ISTANBUL'DA 0O6OU fSf? X'LMD * K I S A Öy*UJ/.£X YA2A4AYA BAŞlArAtJ RE$AT NURt, *ZIBTUU/Ş SAVAŞlMIZ. &I8ASINDA X42tP "MV<ıT"<SA2ETESlA/DE TEFRÎ- ICA OL4GAK YAy/MLAPtSl (1322) *Ç/U.ftCUŞ(J*BO MANIYLA BUYUIC UN KA2ANPI. ROMANI, MUSTAR* KEMAL PAŞA PA OKUMUŞ ÇOK g£ĞENMt?ri. û*N U ANLATr/LttYLA, KlTftP, YAL/V/2 AYDtfiUAB/ D£SU-, AZ O/CUMUŞ KIMSELERl 0E ÇEKEBlUrceCKI. Borcecs, GSNIŞ B/K otcuYucu Ktruası- ME S££l£A/M£ OCANAĞ/ BUIAH BE- ŞAT NU/İİ, KOUULARI 6ENEU.)KLE AUA- OOLU'DA e£ÇEN 16ROMAN VE Sİ£- ÇOK OYKÜ YA2AC4JCri,. NOTA BILMBYEN BfSFfC// fS4S'TE SuGUN, TÜRK MÛZ/Ğl 8£ST£CH£_ RtHDEM L£Mİ ATU 76 YAŞINM İS7AN- ' BUL'DA OUHJ. HENÜZ 14- YA$(NMyK&4 ICENDı BESTSLEBlNİ SÖYL£YEREK, HAO ARİF BEY VE MAHMUTCeLALETTıN f N 7WCPtRL££İHI KA2ANIüttŞT1. S£S_ TELERİ KADAS SES/MİN GÜ2ELÜĞİYLE. DE PIKJCArt ÇEKİyORDU. NOTA BİL- MEMESÎ; YAŞAMI SOYUNCA SOO'E YAlaN ŞARKI BESTELEK4İŞ OLMASI- NA KAZŞIN, YAZAMAPlâ İÇ/H BİKÇO- ĞUNUN UNUTULMAStNA NEDEN OLr MUŞTU- BufJLARDAN yALMIZOt 168 TAHESİ GUS1ÜMÜZE ULAÇABİLMİŞ - T.C. HAVRAN tCRA MÜDÜRLÜĞÜ ÖDEME EMRİNİÎS tLANEN TEBLİC1 Havran Büyukdere kasabasmdan liyas Bağcı'ya 22.900.000 TL öde- meye borçlu Bursa Çekırge Mahallesı Kamıl Sokak No: 52 Kat: 2'de mukim Saü Tutoğlu'nun ışbu borcundan dolayı 15/3/1991 Vade Ta- rihli 5.5O0.O0OTL 15/4/1991 VadeTanhU 15.000.000 TL'lık bono- lar ile yapılan icra takıbınde borçlu adresınde bulunamadığından teblıgat yapüamamış olup yapılan zabıta marifeti üe adıes tahkıkın- de de borçlunun adresi tesbit edilemediğinden ödeme emrınin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda yazılı borç ve masraflan işbu ödeme emrinın gazetede ilan tarihınden itıbaren 25 gün ıçnde ödemeniz, takibuı dayanağı se- net kambiyo senedi niteliğinı haız değilse 20 gün içinde mercie şika- yet etmeniz, takip dayanağı senet altındakı imza size aıt değilse yine bu 20 gün içinde aynca ve açıkça bir dılekçe ile tetkik mercıine bil- dirmeniz, aksi takdırde kambiyo senedındeki imzanın sizden sadır sayılacağı, imzanızı haksız yere inkâr ederseniz takıp konusu alaca- ğın yuzde onu oranında para cezasına mahkûm edıleceğinız, borçlu olmadığınız veya borcun ıtfa veya ıhmal edıldığı veya alacağın za- man aşımına uğradığı veya yetki hakkında ıtirazınız varsa bunu se- beplen ile birlikte 20 gun içinde tetkik mercıine bır dılekçe ile bildirerek merciden ıtırazın kabulüne dair bır karar getırmedığınız taktırde cebn icraya devam olunacağı, ıtiraz edılmediği ve borç ödenmediği taktır- de 25 gün içinde 74'cü maddeye göre mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapisle tazyık olunacağınız, hiç mal beyanında bu- lunmaz veya hakıkate aykın beyanda bulunursanız aynca hapisle ce- zalandınlacağınız ihtar olunur. 7/11/1991. (lc.lf.K.168) Basm: 50432 T.C BAKIRKÖY 3. SULH MAHKEMESİ Esas No Karar No: C.Savcı Es No: Hâkim Kâtip Davacı Sanık 991/137 991/935 991/1318 Abdurrahman Polat 17085 Ümmügulsüm Güreş K.H. OSMAN ÇELİK-Abdullah ve Ayşe"den olma 1940 D.lu, Isparta ıli Sutçuler ilçesi, Pınarköyu H.48'de nu- fusa kayıtlı olup Esenler Mımarsinan Mah. Isk No: 5'te oturur ESENLER MİMARSİNAN MAH. 1. SOK. No: 5 de imalathane sahıbi Evli 3 ocuklu, okur yazar, sabıkah, yoğurt ve tereyağı imalatçısı Suç : Gıda Maddeleri Tüzüğüne muhalefet Suç Ta. : 1.12.1988 Karar Ta. : 15.7.1991 b Köy C.Savcılığının ıddianamesi ile mahkememize tevdii olunan davanın yapılan duruşması sonunda: GEREĞI DÜŞÜNLLDÜ: Saıuğın gıda Inznğune aykın olarak pas- törize edilmeraiş lereyaglannı 100 gr. paketler halinde satışa arz et- me suretiyle musnet suçu işlediğı mevcut detillerle anlaşddıfından TCK.noD 398, 81/2, 402 mad. uyannca 3 a> 15 gun hapis 5833 lira para crzası ile, 3 ay 15 gun meslek ve sanatının tatiline 8 gun sure ile işverinin kapatılmasına, karar ozetinin masraf hukumluden alın- mak uzere Islanhul'da, Ankara'da ve tzmir'de yayınlanan ve tirajı 100.000'nin üzerinde bulunan bir gazeterie bir kerre hukman ilanına ve karar ozetinin kapama suresi kadar iş yerinin goze çarpan bir ve- rine rapıştınlınasına karer verilmiştir. 15.7.1991 Basm: 42674
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle