Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 25 KASIM 1991
DEMİRÖZLÜ
Doğu Almanya'nın
Edebiyatı da Kalmadı...
BERLİN — Eski Doğu Almanya toprakları üzerinden Ber-
Sn'e gelen tren, birleşmiş Beriin'de yolçuları, Doğu'daki Lich-
tenberg istasyonunda bırakıyor artık. İsveç'in güney kıyısın-
daki Trelleborg'dan yataklı vagonlar araba vapuruna giriyor.
Araba vapurunun üç saat kadar süren yolculuğu sonunda
Sasnitz'e vanlıyor. Tren gece yarısından sonra Sasnitz'te uzun
zaman beklese de sabahın erken saatinde Berlin-Lichtenberg
istasyonuna varıyor.
Lıchtenberg'den Berlin'in Batı bölümüne gelebilmek için
kentın dört bır yanına büyük bir hızla işleyen banliyö trenle-
rine (S-Bahn) bineceksinız. Eski Doğu Beriin'de bulunan, ken-
tin esas merkez istasyonu Berlin-Hauptbahnhof'daki yenile-
me çalışmaları hâlâ devam ediyor. Duvar yıkıldıktan sonra
Beriin kentinin ne kadar geniş bır alana yayılmış olduğu da-
ha bir açıkJıkla görülüyor. Duvarın çok az bir kalıntısı var ar-
tık.
Berlin'e bu gelişimde, Güneybatı'daki banliyö VVannsee
(her ay Türk Edebiyatı toplantıları yapılıyor orada) yakınındaki
eski Doğu Almanya kenti Potsdam'ı mutlaka görmek istiyor-
dum. Bu isteğimi de gerçekleştirdim.
Mimari yapısıyla ünlü küçûk kent Potsdam'a, Doğu Alman-
ya rejimi ayaktayken girmek çok zordu. Doğuya vize alarak
geçmeyi başarsamz bile, Potsdam'a gırebilmek ayn bir ızni
gerektiriyordu. Oysa VVannsee'ye Potsdam, neredeyse görü-
lebilecek kadar yakında. 1811'de sevgiiisiyle bırlikte intihar
eden Alman şairi Heinrich von Kleıst'ın VVannsee'deki me-
zarı Berlın'den çok Potsdam'a yakındı.
Şimdi Potsdam'a gitmek çok kolay. VVannsee tren istasyo-
nundan kalkan, eski Doğu Almanya'dan kalma, iki katlı ban-
liyö trenlerine biniyorsunuz. Bir marklık bir bilet alıyorsunuz.
İki banliyö istasyonu geçiyorsunuz: Griebnitzsee ile Babels-
berg. Yirmi dakikadan daha kısa süren bir yolculuk sonun-
da bu benzersiz kente, Potsdam'a varıyorsunuz.
Birçok küçük gölün, düzenli, geniş kanallaria birbiriyie bir-
leştiği bir yerde, Berlin'in bütün çevresı gıbi, çok güzel bir
arazi üzerinde kurulmuş Potsdam. Bıedenmeir mimarisinin
en güzel örnekleriyle, Barok saraylarla dolu. Caddeler birbi-
rini, düzenli bir biçimde kesiyor; caddelerin kıyısındakı ço-
ğu iki katlı evler, Alman mimarisinin başka kentlerde görül-
mesi güç olan çok özgün yapılarını banndırıyor. Yapılar ba-
kımsız bırakılmış; fakat kent tertemiz. VVannsee'den Pots-
dam'a gelen banliyö trenı ormanlar arasından geçiyor.
Potsdam'da, güzel, küçük saraytar, domlar yanında, Prusya
döneminin en katı görünüşlü, kapalı bir ruhunu yansıtan bü-
yük bir şato da var. Potsdam'a, eski rejim sırasında girebil-
menin güçlüğündeki sır şurada yatıyor: Doğu Almanya gizli
polisinin (STASI) merkeziydi Potsdam. Bütün bu küçük saray-
larda, şatolarda STASI'nin karargâhları vardı. Siyasi tutuklu-
lar da daha çok buradaki gizli tutukevlerinde tutulmaktaydı.
Bu defa Beriin'de rastladığım, Fransa'da yaşayan Alman
yazarı Christoph Meckel, Alman toplumunun geleceğı konu-
sunda kötümser. "Bütün o saraylarda, şatolarda STASI
oturuyordu" diyor. "Potsdam'daki siyasi tutukevlennden kay-
bolan birçok insan var. Kimse bunları soruşturamazdı; kor-
kar, unutmayı tercih ederdi" diyor. STASI'nin dosyaları orta-
ya çıkanldı. Bu dosyalardakı kâğrtların uzunluğu 200 kilomet-
reyi buluyor. Arşiv açıldı. Batı'da yaşayan, ama Doğu Almanya
ile de ilişkisi olan in- _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _
saniann da dosyaları Fransa'da yaşayan Alman
yîmz^görSsfnî" yazan Christoph Meckel,
Amadosyanızdakiev- Alman toplumunun
rakları alıp yayımlaya- geleceÖİ konusunda
mazsınız. Bunu ka- L.X*.".~,~~, /-»„- o«x..
nunöniüyor.Buyasa- kotumser. Ona Doğu
lann değişmesi gerek- Alman edebiyatının ne
li. Alman toplumu için olduğunu
tam bir açıklık gerek- >ıra
imaHı'
li. Bu dosyaların ya- Haimaai
yımianmaması, Ai- "Ortalama 500 yazar
varsa, bunlann 400'ü
man devletinin insan-
SSSSISfflS propagandacsyd,.
başka bir sonuç do- Geriye kalanların çoğu ise
ğurmuyor Ekonomik Batı'ya gecmişti. Rejim
sorunlar çözümlene- _JSJ,,-;__„ r»,,.*.. AI~J.~
biiir. (Aiman hüküme- Çokunce Doğu Alman
ti, üikenin doğusuna edebiyatı da bitti."
her yıl 100 milyar Al-
man Markı yatırım yapmayı kabul etti.) Ama moral sorunları
çözmek zor" v
Şöyle sürdürüyorgörüşlerini açıklamayı Meckel: "Doğu Al-
manya rejimi propagandaya dayanan tam bir polis rejimiydi.
Halkın aşağı yukarı yarısı STASI'ye ispiyon olarak çalışmaya
zorlanmışlı. Bu ezilmiş, iki ahlaklı olmuş insanlar nasıl öz-
gür kişiler olacaklar? Bütün bu köleleştırilmiş insanlar Alman
toplumunun içine girdi. STASI'nin elebaşıları, Batı'ya gidip
endüstri ve ticaret dünyasında yerlerini alıverdüer. Bunlann
içinde yüzdükleri, bir anlamda yarattıkları toplumdan iyim-
ser olunabilir mi? Topluma iki ruhluluk egemen. Hitler reji-
mi tam bir musibetti, ardından gelen kırk yıllık Doğu Alman-
ya rejimi de onu aratmayan bir musibet."
Christoph Meckel'in Doğu Almanya'da, her zaman dost-
ları, arkadaşları, sevgilileri olmuş; bu yüzden STASI'de dos-
yasının olduğunu düşünüyor. Büyük, açık bir yargılama ya-
parak bu dosyaları ortaya dökmek, tartışmak konusunda baş-
lamış bir eğilim var Almanya'da.
Ona Doğu Alman edebiyatının ne olduğunu soruyorum.
'Kalmadı1
diyor. "Ortalama 500 yazar varsa, bunların dört yü-
zü rejim propagandacısıydı. Geriye kalanların pek çoğu ise
Batı'ya gecmişti. Rejim çökünce, Doğu Alman edebiyatı da
bitti."
İnsanlığın artık tek-parti rejimleri yaşayamayacağı anlaşı-
lıyor. Tek parti rejimleri, toplumlarına refah bile getirseler, is-
ter istemez polis rejimine dönüşüyorlar. Doğu Almanya reji-
minin 'refah' getirmiş olduğu da soylenemez. işsızlik yoktu,
fakat insanlar en az oianı elde edebiliyorlardı. Yaşamlan baskı
altında garantiye alınmıstı. Ama rejim muhalifi olmaları ya-
saktı.
Günümüzde İslam ülkelerindeki partisiz ya da tek-partili
rejimlerin fundamentalizme, daha kolayca, yol açtığını göz-
lemliyoruz. Şahlık Iran'ında açık seçik siyasal partıler yoktu.
Göstermelik, çoğunlukla atamayla oluşan bir senato vardı.
İhtiyarlar meclisine benziyordu. Bugün fundamentalizmin
güçlenmış olduğu Cezayir'de de yakın döneme kadar mu-
halefete olanak tanımayan tek-parti rejimi vardı. Şimdi Ce-
zayir, çok partili rejime geçme gereksinmesiyle kıvranırken,
islam fundamentalizmiyte karşılaşıyor. Anlaşılan, muhalefe-
te tam bir özgüriük tanıyan çok partili rejimler, insanlığın yö-
netim konusunda varmış olduğu en yüksek aşama bugün
için. Çok partili rejimleri, ileriye açık bir konumda tutabilmekte
düğümleniyor sorun. Bu da hak edilmiş, kullanılan, benim-
senmiş özgürlüklerle mümkün.
Avrupa'nın en şık bulvarianndan biri olan Kurfurstendamm1
da yürüyoruz Meckel'le birtikte. "1955'te burası yıkıntıydı" di-
yor. "Bulvar bir pistten ibaretti. iki yanında taş yığınları var-
dı. Bulvar üzerindeki Pan Am uçak şirketinin merkezi bile bir
barakadan başka bir şey değildi." Tam benim yaşımda Mec-
kel. 1955'te yirmi yaşındaymış. "Demek ki senin gençliğin,
yıkmtılar arasında geçti" diyorum. 'Evet' diyor. O zaman in-
san yaşamlannın farklılığını düşünüyorum. Şimdi üzerinde
Yugoslav üçkâğıtçı mafyalan gürültüyle üçkâğıt açsalar da,
bana çok şık, çok güzel gelen bu bulvar, Meckel'in anısında
bir yıkıntı. Meckel o yıkıntının hayallerinden kurtulamıyor.
"Hep gençliğimin o yıkıntısını düşünüyorum" diyor.
KALBINIZI KORUYUNUZ
TÜRK KALP VAKFI
Muayene, Teşhis, Tedavi,
Kontrol Laboratuvar, Röntgen
Td: 175 12 44/45 -148 58 66 - Fax: 166 4712
DUNYADA GEÇEN HAF1A...
İNGtLTERE
A B D
' n i n
Texas eyaletinde yaşayan Komançi kabilesioe bağlı Kızılderililer gelenekk-
rini yaşatmaya çalışıyoriar. Komançiler, geçenlerde 4O'ı aşkın Kıalderili çocuğun me-
zan önünde düzenledikleri törenle ölülere saygılannı dile getirdiler. Fotoğrafta, geleneksel Komançi giysileri için-
de, törene başkanlık eden kabile şefi görülüyor. (Fotoğraf: AP)
Terry Waite heyecanı
EDÖ» EMİL ÖYMEN
LONDRA — Lübnan'daki "en
ı»mnmK ve en önenüi" Ingiliz rehine
Terry VVaite ile yattı-kalktı Ingiltere
geçen hafta. Heie magazin ve bulvar
gazeteleri, Terry Waite"in
salıverilmesiyle kamuoyu heyecanına
"tercüman olmak için" sayfalannı
nasıl dolduracaklarını şaşırdılar. Terry
Waite*i Lübnan'dan Kıbns'taki Ingiliz
üssüne, oradan Ingiltere'deki hava
üssüne getiren uçağın taksitli seyahati
sırasında, kitleleri tatmin için neler
neler yazılmadı. Kimsenin gerçekte
bilmediği Lübnan'daki rehinelik
günlerini "nasıl geçirdiğT'nden hangi
dualan ettiğine, diğer rehinelerle
"neler konustuğuna" kadar sütunlar
dolduruldu. Magazin basını ile ciddi
basının tek kesiştiği nokta, Terry
Waite ile "Amerikan kataramanı"
Yarbay Oliver North'un 'Irangate
Skandah"ndaki henuz anlaşılamayan
iliskisiydi. Magazincıler, ikisi
arasındaki (hayali olduğu iyice belli)
"konusmalar"ı ciddi ciddi aktarırken
ciddi basın da gerçekten ciddi
acıklamalar yapıldığında, ciddi
sonuçlar doğurabilecek bu konuda,
Amerikan kaynaklanndan bulabUdiği
ayrıntı kınntılarını allayıp pulluyordu.
Londra'nın 500 bin satan akşam
gazetesi "Evening SUndard" bile,
North'un Terry'e, alıcı-verici bir radyo
verdiğini, Tenynin de bunu, "nerej»
gitse eHnde taşıdığı" tncil'in içine
yerleştirdiğini, sonra da kitabı, diğer
rehinelerin yanına bıraktığmı yazdı.
Terry Waite'in. hava
üssünde misafır edilerek tıbbi
denetimden geçirilmesi ve ortaya
çıkartılmaması yuzünden "habere aç
luüaa" ciddi basın da mecburen
kayınvalidesinden, ağabeyi ve
kansından başlayarak mahallesindeki
kitapçıya, sütçüsüne, bakkalına ve
birahanesindeki barmene kadar kimi
bulduysa ondan, "en önemli tngiliz
refainenin gerçek kimliğini"
öğrenmeye çalıştı. Terry Waite,
ortaüğa iyice çıkıp da "Irangate
Sktndalı"ndaki rolünü açıklığa
kavuşturduğunda ise basına esas o
zaman gün doğacak.
K ı z - E r k e k G e n ç l e r i m i z
TÜRK HAVA YOLLARI
SİZİ PİLOT OLMAYA ÇAĞIRIYOR.
Üniversitelerimizin aşağıda belirtilen bölümlerinden
mezunsanız... gönlünüzde "havacılık" yatıyorsa ve
yeteneklerinize güveniyorsanız... özellikleriniz aradığımız diğer
koşullara da uyuyorsa... sizi yurt içi ve yurt dışı eğitiminden
geçerek, pilot olarak yetişmek üzere Türk Hava Yolları'na
çağırıyoruz.
Aranan Koşullar:
1 . Üniversitelerin Elektrik, Elektronik, Makine, Uçak ve Bilgisayar
Mühendisliği, Matematik, Fizik Mühendisliği, Kimya
Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği Bölümleri ya da İktisat,
İşletme Fakültelerinden (Açık Öğretim Fakültesi hariç) mezun
olmak ve bilgisayar dilini iyi derecede bildiğini belgelemek.
2. İyi derecede İngilizce bilmek.
3 . 31.12.1991 tarihi itibariyle, 21 yaşını bitirmiş, 27 yaşından gün
almamış olmak. (Son 3 yıl içinde yapılan yaş tashihleri kabul
edilmez.)
4 . 1.65'ten kısa, 1.90'dan uzun boylu olmamak ve kilo ile boy
arasında aşırı farkı bulunmamak.
5 . Herhangi bir kuruma hizmet yükümlülüğü bulunmamak.
6 . Tem£İ eğitim hariç olmak üzere, Türk Hava Yolları'na 15 yıl
mecburi hizmet yükümlülüğünü kabul etmek.
7 . Gerekli diğer koşullar aşağıdaki adres ve telefondan
öğrenilebilir.
Başvuru Şekli:
Koşullara uygun adayların, öğrenim belgeleri, nüfus cüzdanı
sureti ve 4 fotoğrafla birlikte 2-3-4-5-6 Aralık 1991 tarihlerinde
aşağıdaki adrese şahsen başvurmaları gerekmektedir.
Başvuruları uygun görülecek adaylara, sınav/mülakat tarihi ve
yeri daha sonra bildirilecektir.
Adres: Türk Hava Yolları A.O. Genel Müdürlüğû
Personel Başkanlığı
Atatürk Havalimanı, Yeşilköy, 34830 İstanbul
Tel : 574 74 22-23
TÜRK HAVA YOLLARI
ABD
Bush tutsak' mı?
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — ABD
Başkanı George Bush,
danışmanlanrun kendisini
hiçbir sekilde
yönetemeyeceğini, kararlarını
belirleyemeyeceğini,
yönetimde clduğundan beri
de hiçbir sekilde
damşmanlannın bu sının
aşmadıklannı açıkladı.
Bush'un bu açıklaması son
haftalarda gerek
cumhuriyetci gerekse
demokrat liderler tarafından
yöneltilen eleştirilere cevap
şeklindeydi. Eleştirilerde
Bush'un damşmanlannın
elinde "tutsak oldagu"
beiirtiliyor, karar vermekten
aciz duruma geldiği
kaydediliyordu.
Bush hakkındaki tartışmalar
hafta basında Vatandaşhk
Hakları Yasası'nı geri
çevirmesi ile başladı. Bush'un
yasayı geri çevirmesi büyük
eleştirilere neden olunca,
YUNANİSTAN
vatandaşhk hakları
politikasının esas olarak
danışmanı Boyden Gray
tarafından yönlendirildiği,
Bush'un bir şeyden haberi
olmadıgı dedikodusu yayıldı.
Daha önce Beyaz Saray ~
Sorumlusu Sununu hakkında
da benzer söylentiler yer
alrruştı. Sununu sayesinde
Asya seyahatini son anda
iptal eden Bush,
cumhuriyetçiler tarafından
kamuoyunda paniğe kapılnuş
görüntusü yaratmakla
suçlandı. Aynı sekilde
Bush'un yapacaği konuşmaya
Sununu'nun son anda
ekonomik damşmanlara
sormadan eklediği iki satır
nedeniyle, kredi kartı krizi
olarak bilinen ve Beyaz
Saray'ın kredi kart faizlerini
düşürmeyi planladığı izlenimi
vermesi nedeniyle panik
doğuran olay gerçekleşti.
New York Borsası cuma
günü özellikle bu nedenle
120 puan birden düstü.
EYP'den yakın takip
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan
başkenti Atina'da geçen
hafta içinde oldukça ilginç
olaylar yaşandı.
Ana muhalefet PASOK
yanhsı Avriyani gazetesi
geçen hafta içinde (eski
adıyla KYP, yeni adıyla
EYP) olarak tamnan Yunan
Haber Alma örgütü'ne ait
olduğunu öne sürdüğü bir
dizi belge yayımladı. Bu
belgelerde iki hafta önce
Devlet Bakanlığı görevinden
istifa "ettirilen" Miltiades
Evert'in EYP memurları
tarafından "yakın takip
içinde bulunduğu"
anlaşıhyor. Hükümet
yalanlanan bu olay daha
sonra EYP'nin açıklamasıyla
DANtMARKA
da bu belgelerin varhğı inkâr
edildi ve sahte olduklan öne
sünildü. Ancak PASOK'un
en fanatik yayın organı
Avriyani, bu belgelerin sahte
olmadığını kamtlamak
amacıyla grafologlardan
oluşan bir heyeti
görevlendirdiyse de Basbakan
Nfitsotakis konu ile ilgili
araştırmalann yapılması için
talimat verdi.
Geçen hafta yaşanan
olaylarda başrol yine "17
Kasım" terör örgütündeydi.
Söz konusu acımasız terör
örgütünün ilyesi sanılan 4
kişi az kalsın yakayı ele
yeriyordu. Polis kuvvetleriyle
ilk kez karşı lcarşıya gelen
dört terörist el bombası ve
silah kullanarak son anda
paçayı kurtarmayı başardı.
Işsizliğe karşı çözüm
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG —
Danimarka'nın önündeki en
büyük sorunlardan biri,
yüzde 10'u bulan işsizlik. 5
milyon nüfuslu ülkede tam
tamma 300 bin kişi, iş
bulamadığı için işsizlik
sigortasından aldığı parayla
geciniyor. İşsizlik paralanmn
devlete maliyeti ise oldukça
yüklü. Sağ koaüsyon
hükümeti, bu nedenle uzun
süredir, işsizlik paralannda
reform sloganıyîa işsizlik
paralarını azaltmaya
çalışıyor, ancak refah
toplumunun yaratıcısı sosyal
demokratlann karşı koyması
yuzünden bu isteğini
gerçekleştiremiyor. öte
yandan işsizliğin büyük bir
sorun olduğunu, sosyal
demokratlar dahil herkes
kabul ediyor. Merkez parti
olarak tamnan, ancak
hafiften sağa yatan Radikale
Venstre partisi, bu hafta
başındaki önerisiyle ortahğı
kanştırdı. Radikaller,
işsizlerin aldıklan işsizlik
parası karşılığında kamu
kuruluşlannda, özel
şirketlerde ya da gönullü
işgücune dayanan çeşitli
sosyal kuruluşlarda
çalışmalannı önerdi. öneriye
göre işsizlerin saat ücreti
toplusözleşmelerle saptanan
ücrete göre belirlenecek.
Ancak işsizlik parası, normal
ücretin altında olduğundan
işsizlerin çalışacağı süre,
aldıklan paraya göre
hesaplanacak ve işsizler
aldıklan işsizlik parasına
göre çalışacaklar.
Hem işverenler hem de
hükümet, radikalkrin'önerisi
uygulandığı takdirde, birçok
işverenin kendi kah'fiye
elemanlannı çıkararak
kendileri için mali külfet
getirmeyen işsizleri
çalıştırmaya başlayacağını
öne sürdüler. Oysa
radikallerin önerisine göre
işsizlere yer veren kuruluşlar,
fazladan kadro açarak yeni
iş yaratmak zorundalar.
Hükümetin ve işverenlerin
öneriye karşı çıkmaJan daha
çok ideolojik nedenlere
dayanıyor.
tTALYA
Çıplaklara
vize yok
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — ttalya'mn pomo
parlamenteri Ocdoiisa'nın
ABD'ye girememesi
hayranlaruu üzdü. Geçen
ilkbaharda Amerikah
heykeltıraş Jeff Koons'la
evlenen Cicciolina, kocasımn
ülkesine girmek için ABD
otoritelerinden vize alamadı.
"Aalaki ncdenlerk"
ttalya'mn en tanınmış
parlamenterinin vize isteğini
geri çeviren ABD elçilik
görevlileri gerekçelerini
aynntıh biçimde
açıklamadılar. Ama dört
aylık hamile olan ve
çocuğunu, kocasımn
ülkesınde doğurmak için
ısrar eden Cicciolina henüz
pes etmedi. Cicciolina takma
adıyla tamnan Dona SUlier
şimde bu davayı sonuna dek
götureceğini söylüyor.