Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurıvel Matbaauhk ve Gazetecılık Turk Ancnım Şırkeıı adına
Benn Nadı % Murahhas U\e Emint Uşaklıgil £ Genel \a>ın Muduru
Hasaa Cetnal, Yazı tşlerı Muduru: Oka> Gonensin 9 Haber Merkezı
Muduru. Yalçın Bayer, Sa>fa Duzenı Yonetmenr Ali Acar 0 Temsılcıler
ANKARA Ahmel Tan, IZMIR Hikmet Çeunkayı. ADANA. Çetin Yığcnoglu
Ekonomr Meral Tamer, Dış Haberler- Ergun Balcı, Kultur. Celal Lsler, Yurt Haberlen Necd«t
Dogan, Spor Danışmanı \bdulkadir Vucelman, D121 Yazılar Kerem Çalışkan, Araştırma Şahin
Alpaj, Duzeltme Abdullah Yazıo • Koordınator. Ahmel Korulsan « Malı Işler Erol Erkul «
Muhasebe- Bulent Yener « Bütçe-Planlama Sevgi Osmanbeşeoğlu 0 Reklam. Ajşe Torun • Idare.
Husevin Gurer • lşletme: Önder Çelik 0 Bılgi-Işlem Nail İnal « Personel- Sevgı Boslancıoglu
Bauın *e îavurı Cumhur >cl Malbaatılık vs GaiHcc ıık T A Ş Turkocagı Caâ '9 41 Cağaioglu
143J4İSI Pk. 24* tsttnbul Tel 512 0< 05 <20 hal), Tckx 22246 Fax II) 526 60 72 0 BuroUr
4 > k u * Zıya Gokalp Blv Inkılap S No 19 4. Tc! 133 II 41-47. Tetes 42344 Fax 14) 133 0 ' 65
0 t n a ı r H 7ıya BN 1352 S 2/3. Tel 13 12 30. Teleı <2359 Fa, (Sl) 19 «3 60 # A d . . .
inûmı Cıd 119 S No 1 Kaı I Tel 19 3
1
52 (4 hal). Tele» 62155. Fax (71) 19 25 78
TAKVlM: 19 KASIM 1991 İmsak: 5.20 Güneş: 6.48 Oğle: 11.54 tkindi: 14.27 Akşam: 16.50 Yatsı: 18.14
Amerikalı bilgisayar uzmanı Hillis'in geliştirdiğiyenilikler bilgisayarda "devrim" olarak niteleniyor
Bir saniyede bir trilyon işlem2 metre yüksekliğindeki
CM-5 adh bilgisayar 256
mini beyinlik bir kapasiteye
sahip başka bir bilgısayara
entegre olabiliyor. Böylece
saniyede bir tnlyona varan bir
işlem hızı ortaya çıkıyor. Hillis bunu şöyle örnekliyor:
"CM-5 ile bir gün içinde, 1960 ile 1970 arasında dünyadaki
bilgisayarlarca yapılmış olan işlemler gerçekleştirilebilir."
Dış Haberler Servisi — Amerikalı "bilgi-
sayar grubu" Danny Hillis tarafından üreti-
len "Connection Machine 5" (CM-5) uzman-
lar tarafından bilgisayar teknolojisinde atılan
"evrimsel bir adımdan çok bir devrim" ola-
rak nitelendiriliyor. Hillis'in CM-5 bilgisaya-
nyla saniyede bir trilyon işlem hızına varıla-
büecek.
Kasım aylannda Amerika'da tanıtılan 2
metre yüksekliğindeki CM-5'in baz modelin-
de her biri bir mikro işlemci ve hafızadan olu-
şan 32 adet mikro beyin bulunuyor. Merkezi
bir yönetim sistemiyle 32 mini beyin aynı so-
nın üzerinde çalışabiliyor.
Der Spiegel dergisindeki habere göre Hil-
lis, dahiyane bir sistemle baz modeli 256 mi-
ni beyinlik bir kapasiteye çıkartıp daha sonra
bunu aynı kapasitedeki başka bir bilgisayara
entegre edebüiyor.
Genç bilim adamının yaptığı açıklamaya
göre 64 adet CM-5 modülunü bir tek bilgisa-
yarda birleştirmenin hiçbir güçlüğü bulunmu-
yor. tleride bir müşterinin bu kapasitede 16
bin işlemciye sahip bir bilgisayan satın almak
istemesi durumunda 200 milyon dolar ödeme-
si gerekiyor.
Ne var ki böylelikle saniyede 1 trilyonluk
bir işlem hızı el altında bulunduruhnuş ola-
cak. Hillis, saniyede 1 trilyonluk işlem kapa-
sitesine bir örnek veriyor: "Bir gun içinde 1960
ile 1970 arasında dünyadaki bttgisayariarca ya-
pılmış olan tıim işlemleri gerçekleştirebüir."
Şimdıye kadar yapılmış bilgısayarlar için-
de rekor "Cray" ve "Connection Machine
2"ye aitti. lki bilgisayar da saniyede 10 mil-
yar işlem yapma kapasitesine sahipti (10 Gi-
gaFlop). Söz konusu hızla kimi araştırmala-
rın sorunları çözulemiyordu. Bunlar içinde
okyanuslarla atmosferin karşıhklı olarak ve
her ikisinin dünya iklimini nasd etkiledikleri
tam olarak araştınlamıyordu.
Uzmanlar fızik, gen teknolojisi ve iklim
araşürmalan için saniyede bir trilyon işlem ya-
pabilecek bir bilgisayarı (TeraFlop) gereksini-
yorlardı. Şimdi CM-5'le istenüen işlem hızı-
na ulaşılarak sonmların üstesinden gelinebi-
lecek, çünkü en azından Hillis'in sistemiyle
kuramsal olarak istenilen işlem hızına varüa-
biliyor. Şimdiye kadar bütün paralel bilgisa-
yarlarda iki temel prensip uygulanıyordu:
— "Senglei Instnıction/Multiple Data
(SIMD) yönteminde toplu bir program işlem-
cilere hâkim oluyor ve her işlemci diğerleriy-
le aynı hizada sorunlann üstesinden geliyor.
— "Multiple Instruction/Multiple Data
(MIMD) yönteminde her işlemci kendi prog-
ramını uyguluyor.
SIMD yöntemi daha kolay programlanır-
ken, Hillis, MIMD'de kanşıkhkların çıkabi-
leceğini vurguluyor. CM-5'teki incelik ise sis-
temdeki "yonetici"nin SIMD emirlerini san-
ki MIMD direktıfleri gibi işleme sokması.
Bugüne gelene kadar her paralel bilgisayar,
kendisine göre yapılmış software'u kullanabi-
liyordu. CM-5'teki "software yönetmeni" baş-
ka makınelerin programlanm da sindirebili-
yor. Yeni CM-5 bilgisayar dttnyaya standart-
lar getiren anlı şanlı IBM'in dev makinesinin
programını bile sindırebilecek yapıya sahip.
Hillis süper bilgisayar yapımında calışan
kurumlara karşı -Cray gibi- zaferinı ilan etti.
öyle ki Cray'den "bilgisayar dmozoru" diye
söz edenler var. "Cray Research"te 1993 ve
1994 arasında yeni bir paralel bilgisayan ta-
nıtacağmı açıkladı. Japon devleri NEC, Hi-
tachi ve Fujitsu da aynı model üzerinde ca-
lışmalannı yünıtüyor.
CM-5'in yaratıası 35 yaşındaki Danny Hil-
lis'in ABD'deki "Massachusetts lastitute of
Technology" de üniversite eğitimi sırasmda
derslerine duzgun bir biçimde devam etmedi-
ği, bunun yerine "aklına eseni" yaptığı bili-
niyor.
Hillis, teneke kutulardan robotlar ürettiği
gibi, ayağma özel yapım su ayakkabılannı gi-
yip çim makinesinin motoruna bağladığı per-
vanenin verdiği güçle Cambridge (ABD'de
üniversite kenti) Boston arasındaki Charles
River'i geçiyor.
1983 mayısında 26 yaşındayken "Thinkiog
Machines Corporation" (Duşünen Makineler
Kurumu) kuruyor. Kendi deyişiyle "Bizim dü-
şünme dedigimiz şeyi" yapabilen bir makine
yapmaktır amacı. 3 yıl sonra bugünkü bilgi-
sayanmn öncüsü olan "Connection Machine"i
(paralel makine) tanıtıyor ve şöyle diyordu:
"Paralel makineler digerierinden daha htriı ve
güçliidiir."
CM-5 onun haklılığım fazlasıyla kanıthyor.
Prensipte
anlaştılar
ÖzelTV
IçinSabah
Hürriyet
ortaklığı
TV Servisi — Sabah gaze-
tesi ile Hürriyet gazetesi,
özel televizyon şirketi kur-
mak için prensipte anlaştı-
lar. Yaİdaşık bir haftadır ko-
nu ile ilgüi taraflann yaptık-
lan toplantılar sonucunda
iki gazete ortak dağıtım şir-
ketinden sonra özel TV kur-
ma konusunda da anlaşma-
ya vardılar. Bilindigi gibi Sa-
bah gazetesinin bir süre ön-
ce başlattığı özel TV calış-
ması SATEL adı ile somut-
laşmıştı. Sonra özel TV ko-
nusunda teknik altyapı çahş-
malanna başlayan SATEL
ile ilgili olarak Sabah gaze-
tesi, Mehmet Emin Kara-
mebmet ile ortakhk için bir
araya gelmişler ama anlaşa-
maîruşlardı. Daha sonra Sa-
bah gazetesi, Hürriyet ile or-
tak dağıtım şirketi projesini
gerçekleştirmiş, bu arada
özel TV de gündeme gehniş-
ti. Geçen hafta sonu yapüan
toplantıda her iki taraf bu
konuda yeniden bir araya
gelerek prensipte anlaşmaya
vardılar.
TRTüç
kanahnı
özel TV'lere
kiralayacak
TRT, PTT, RTYK ve
Telsiz Genel
Müdürlüğü'nün yeni
TV Yasası ile ilgili
yaptıkları toplantılarda
TV3, TV4 ve TV5'in
özel TV'lere
kiralanması konusu
gündeme geldi. TRT bu
üç kanalı kiralayacağuu
açıkladı.
TV Servisi — TRT elinde-
ki üç kanah özel TV'lere ki-
ralayacak. 2594 sayüı yasa-
nın değişmesi yolunda
TRTnin PTT, RTYK ve Tel-
siz Genel Müdürlüğü ile ko-
ordineli olarak yaptığı cahş-
malarda bu karan aldığı öğ-
renildi. PTT'nin de elindeki
vericileri TKTnin bu hizme-
ti doğrultusunda kullandır-
mayı kabul ettiği öğrenildi.
Koalisyon hükümetinin
özel TV Yasası'nı gündeme
getirmesi ile birükte ilgili ku-
mmlarda hazırhk çaüşmala-
n hızlandı. Hükumetin gö-
rüş sorması durumunda ha-
zırhkh olmak amaa ile ya-
pılan bu çalışmalarda re-
form kararlar ahmyor. Bun-
lann sonuncusu TRPden
geldi. Uzun zamandır kanal-
lannı kiralama konusunda
tartışmalann yapıldığı ku-
rum, yeni yasa taslağmda
bunu gündeme getinneyi ka-
bul etti. TV3, TV4 ve
TV5'in özel TV'lere kiralan-
ması yönünde karar aldı.
PTT'nin de bu kanallar için
kurduğu vericileri aynı yön-
de kullandırmayı kabul etti-
ği öğrenildi. Konu ile ilgili
bir araya gelen ilgili kurum-
lar, elde edilecek geliri pay-
laşım konusunu da göruştü-
ler. Edinilen bilgilere göre
PTT, vericilerinden gelecek
gelirden yaklaşık yuzde 10
pay alacak. Bu arada aynı
toplantılarda, kablolu TV
yayınlanmn geleceği de gün-
deme geldi. Bazı kunımlar
kablolu TV yayınlanmn
Türkiye için lüks olduğunu
öne sürdüler.
Özel Kültür Lisesi öğrencüeri evdeki bilgisayarlan ile okıüdaki merkezi bilgisayar arasında bağlantı kurdular
Okuldan 6
exit', evde 'enter'FİGEN ATALAY
Bilgisayar artık her yerde.
Uzun bir süredir eğitime de
"destek" veren bilgisayar, ço-
cuklann en çok istedikleri "sı-
nıf geçme armagaıu". llkokulla-
ra kadar yerleşen bilgisayar,
dersleri daha "zevkli" ve "kolay
anlaşılır" hale genriyor.
"Bilgisayar destekü egitim"in
uygulandıgı okullardan biri de
Ataköy'deki özel Kültür Lisesi.
Bilgisayann yönetimsel işlerde
ve eğitimde beş yıldır kullanıl-
dığı bu okulda, ana bilgisayar-
dan telefonla öğrencilerin evle-
rindeki bilgisayarlara bağlantı
da gerçekleştirihniş. Evindeki
bilgisayara küçuk bir bağlantı
yapılmasıyla öğrenci, okuldaki
ana bilgisayara "girip" istediği
programı, önündeki ekrana "çe-
kebiliyor". örneğin, o günkü
matematik dersinde işlenen ko-
nuyu pek iyi anlayamayan bir
öğrenci, eve gittikten sonra bil-
gisayannm önüne oturup söz
konusu programı okuldaki bil-
gisayardan çekerek konuyu iste-
diği kadar tekrarlayabüiyor.
ner Kuşiizümii, "sonra isin cid-
diyetini fark ettim. Bilgisayar
günluk yasama girdi, çok varariı
ve zevkli bir agraş ve en iyi seç-
meli ders" diyor.
Türk Dili dersinde, "edatlar,
zarflar" konusunu bilgisayarda
öğrenen öğrencilerden Serap
Kapçı'ya göre "bilgisayaria ders
daha zevkli, vanlışlar daha ko-
lay anlaşılıyor ve insan kendini
test edebüiyor".
Çagıl Ersan da "farkiı bir
ortam" da ders yapmaktan hoş-
nut. Ersan, "bügisayarla yapüan
derslerin daha kolaj akla girdi-
ği, görerek ögrendikleri için da-
ha kalıcı oldngu" görüşünde.
Bilgisa\-ar öğretmeni Ani Yal-
çın ise "bilgisayar destekli
egitim" konusunda. "görsd ola-
rak çok bıiyük yararlar sağhyor.
Dersler daha zevkli hale geliyor.
Bilgi direkt beyine ulaşıyor ve
4ıemen hazmediliyor" diyor.
özel Kültür Lisesi Müdürü
Türker Kurşun da "bilgisayarlı
öğretim " değıl, "bütün destekli
ögretim" verümesi gerektiğıni
vurgulayarak görüşlerini şöyle
dile getiriyor:
Evindeki bilgisayara küçük bir bağlantı
yapılması ile öğrenci okuldaki ana bilgisayara
girip istediği programı eve, çalışma odasındaki
ekrana çekebiliyor. Örneğin o gün matematik
dersindeki konuyu iyi anlayamayan öğrenci,
okulda işlenen programı evde bilgisayarına
çağırarak istediği kadar inceleyebiliyor.
2 bin 350 öğrencinin okndugu Ozel Kültür Lisesi'nde 5 yıldan beri bilgisayar kullanılıyor. (Fotograf: UGUR GÜNYÜZ)
Kültür Lisesi'nde, Matematik,
Fen Bilgisi, Ingilizce ve Türk Di-
li derslerinin haftada birer saa-
ati, bilgisayar önünde geçirili-
yor. Lise 1. sınıfta seçmeli ders-
ler arasından "bilgisayar"ı se-
çenler aynca, bilgisayar kullan-
mayı, program yapmayı öğreni-
yorlar.
Ziyaretimiz sırasmda, okulun
bilgisayar odasında, bir yanda
"Türk Dili" dersi, bir yanda da
"bilgisayar" dersi göriilüyor.
Bilgisayan seçmeli ders olarak
alan üse 1 öğrencileri, "evrensel
dil"olarak tanımladıkları bilgi-
sayann ilerleyen yülarda, meslek
yaşamlarmda kendilerine çok
yararh olacağı inancmdalar. Ya-
ğız Şenkal, "Mimar da olsam,
turizmci de olsam, bilgisayar
kullanacağım. Bu nedenle şim-
diden öğrenmek istiyonım. Üs-
telik, bilgisajar benim için bir
hobi" derken Arzu Baytaş, bil-
gisayann, "20. yüzyıun en bü-
>ük armaganı" olduğunu, yaşa-
mı kolaşlaştırdığmı ve zekâ ge-
liştirdiğini söylüyor.
Bilgisayaria "arkadaslığı"nın
oyunla başladığım anlatan Ta-
"Bilgisayar, motivasyonu, sı-
nırsız tekrar gucünden yararla-
nılması, kendilerini geliştirmek,
bazı konularda yetersiz kalan ve
ekstra çabşmak isteyenlerin bu
isteklerine cevap vermesi açıla-
nndan çok yararlı. Ancak bir
dersin tum saatlerinin bilgisa-
yaria yapılması, oğretmenin
fonksiyonunu ortadan kaldınr.
Öğrenci, sınıfta görduğu ko-
nuyu, karsıana akkgı zaman ya-
pabilmenıo zevkini tadıyor, ba-
sanlı oluyor. Basanh oldugu za-
man da bilgisayar onu onore
ediyor, 'bravo, başardın' diyor.
Bilgisayann, egitime destek ver-
mesi, yan çalışma olması halin-
de başanya olumlu etkisi var.
Ancak öğretmeni dıslayan bir
sisteme gidilmemesi gerekir.
Eğitimin her yönüyle bilgisaya-
ra terk edilmesi tehlikeli olur."
2 bin 350 oğrencirun öğrenim
gördüğü okulda bilgisayar kul-
lammına başlanmadan önce ya-
püan altyapı çahşmalan hakkın-
da bilgi veren Türk Dili öğret-
meni Kutsa) Eker, programlann
okuldaki oğretmenlerin tarafuı-
dan hazırlandığını söylüyor.
SSK hastaneleri
ve imkânları
• tSTANBUL (AA) —
SSK Süreyya Paşa Goğüs
Hastalıklan Hastanesi
Başhekimi Dr. AJi
Haapaşaoğlu, tüberküloz
hastalığımn Türkiye'de hızla
arttığına dikkat çekerek
"Bu işte tedaviyi üstlenen
1
devlet ve SSK hastaneleri,
yeterli imkânlara sahip
değil" dedi. Dr. Ali
Hacıpaşaoğlu, 1500 yataklı
hastanelerinde yer
kalmadığı için başvuran
hastalann çoğunu Çamlıca
ve Küçükyah
Sanatoryumu'na
gönderdiklerini söyledi.
l'incinin tercihi
hangi okııl?
• ANKARA (ANKA) —
Mılli Eğitım Bakanlığı
tarafından başlatılan,
'eğitim fakültelerini seçen
öğrencilere karşıhksız burs'
teşviki sonuç verirken
öğretmen yetiştiren
fakulteler, okul birincileri
tarafından en çok tercih
edilen yukseköğretim
kurumları arasına girdi.
öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi'nden
(ÖSYM) edinilen bilgiye
göre yukseköğretim kurulu
bu yıl okul birincileri için
en çok kontenjanı, fen ve
edebiyat fakültelerine
ayırdı. Fen ve edebiyat
fakültelerine ayrılan 286
kontenjana karşın 148 okul
birincisi bu yukseköğretim
kurumlanna girdi.
Açıköğretimde
kayıt yenileme
• ANTALYA (AA) —
Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi'nin
kayıt yenileme işlemleri 26
kasımda sona erecek.
Kayıtlanru yenilemeyen
öğrencilerin fakülteyle ih'şiği
kesilecek. Açıköğretim
fakültesinden yapılan
açıklamaya göre, kayıt
yenileme işlemleriyle ilgih'
belgeler, öğrencilerin
adres'.erine postalandı.
Dkhaber
bugün çıkıyor
• tSTANBUL (AA) —
'llkhaber
1
adlı günlük
gazete, yayın hayatına
bugun başlıyor. Tüm yurda
dağıtımı yapılacak olan
gazete, 12 sayfa halinde
yayımlanacak ve bin liradan
satılacak. Abdülkadir
Elçi'nin sahıbı olduğu
gazetenin genel yayın
yönetmenliğini Tevfik Yener
yurütecek.
Plaka ihalesi
durduruldu
• İSTANBUL (AA) —
Istanbul ll Trafik
Komisyonu tarafından ticari
minibüs plakalanmn
satışının ihale yolu He
yapılması karan bolge idare
mahkemesince durduruldu.
Topkapı-Tlızla hattında
çahşmalan bir süre önce
yasaklanan Pendik,
Kaynakca, Dolayoba,
Kurtköy ve Tuzla Yolcu
Taşıyıcüan Kooperatifleri'ne
mensup 540 küçük otobüs
işleticisinin Istanbul 6.
İdare Mahkemesi'nde
açtıklan davada mahkeme,
ticari plakalann ihale yolu
ile satilmasına üişkin olarak
yürütmeyi durdurma karan
aldı. Pendik 127 No'lu
Yolcu Taşıyıcılan
Kooperatifi Başkam
Abdülcabbar Şah,
"Mahkemeden tersi bir
karar çıkmış olsaydı,
bundan ticari plaka ağalan
yararlanacak, minibüs
plakalan karaborsaya
düşecekti" dedi.
'Şeytan Ayetleri'romanı nedeniyle hakkında ölümfetvası verilen ünlü romancı 1000 gündür saklanıyor
Şeytan, Salman Rüşdü'nün peşinde
Romancı Salman Rüşdü'nün yaşamı "Şeytan
Ayetleri"ni yazdıktan sonra karıştı.
Humeyni 14 Şubat 1989'da ölüm fetvası
verdikten sonra adresini gizlemeye ve
saklanmaya başladı, evliliği bozuldu.
EDİP EMtL ÖYMEN
LONDRA — "Hapiste gibi-
yim. Ama beoce en zor olan sey,
hapislikten çok, doğup buyüdü-
güm Doğu tarafından reddedil-
mem. En ağrıma giden bu. De-
falarca söyledhn. Kimse>« haka-
ret amacıyla yazmadım kitabı-
mı. Eğer böylc algılandıysa, eğer
insanlar alındı ve kızdıysa, ozur
dflerim. Böyle olsun istemedim."
Salman Rnşdü, geçen yıl pi-
yasaya çıkan ve kapış kapış gi-
den 'Harun ve Deniz Öyüleri'
adh çocuk masalı için kendisi-
ne verilen ödül törenine hiç bek-
lenmedik biçimde katılmış ve
ağlamaklı bir tonla böyle konuş-
muştu. Tarih: Geçen eylül ayı.
Salman Rüşdü, smokinli ve ge-
ce elbiseli yazar, sanatçı ve dü-
şün dünyasının önde gelen isim-
leri tarafından ayakta alkışlan-
dıktan sonra yine korumalannın
gölgesinde saklandığı adrese git-
ti. Salman, saklanmaya başlaya-
lı 1000 gün oldu da geçti bile.
Önümüzdeki şubat ayında üç yıl
olacak. Salman Rüşdü'yü Lüb-
nan'daki rehinelerle aynı kade-
ri farkh biçimde paylaşmaya
mecbur eden, lran'ın dini lideri
Ayetullah Hnmeyni'nin 'ölüm
fetvası' 14 Şubat 1989'da açık-
lanmıştı. O günden beri sürekli
adres değiştirerek gizli servisin
korumasında yaşayan Salman
Rüşdü'nün evliliği sona erdi,
ama yazm yaşamına katkısı sür-
dü.
'Şeytan Ayetleri' romanı 1988
sonbahannda Ingiltere'de piya-
saya çıktıktan kısa süre sonra,
Hint-Pakistan-Bangladeşli Müs-
lümanlann yoğun yaşadıklan
yörelerden protesto sesleri yük-
selmiş, ancak bunlara aldınş
eden olmamıştı.
Salman Rüşdu, Ingiliz vatan-
daşıydı. Yasaları çiğnememişti.
Hakkında soruşturma kovuş-
turma açılmamıştı. Hayal ürü-
nü bir roman yazmıştı o kadar.
Ama yaşadığı ülkedeki bir azın-
lık, yazdıklanndan gocunmuş-
tu. Yabancı bir ülkenin lideri,
devletler hukukuna tamamen
aykın biçimde, kendisini ölüme
mahkûm etmiş, ülke yönetimi,
Sahnan'ı öldurene ödül dahi va-
at etmişti. Ingiltere, bu nedenle
Iran'la diplomatik ilişkisini kes-
ti. Gizh' servis, Salman Rüşdü-
yü fanatik teröristlerden sakla-
mak zorunda kaldı. Humeyni
öldü. Ama kimse, Humeyni'nin
fetvasım geçersiz saymaya cesa-
ret edemedi. lran'daki dintemel-
ci kesimlerin Ingiltere'deki söz-
cüleri, açıkça Sahnan Rüşdü-
nün öldürülmesi gerektiğini hâlâ
savunuyorlar. Haklannda *cina-
yete teşvik' soruşturması yapıl-
madıgı gibi Ingiltere Dışişîeri
Bakanlığı, 'konunun fazla
kurcalanmamasuu' da istiyor.
Salman Rüşdü olayı, 20. yüz-
yıhn son on yıhnda fikir ve dü-
şünce özgurlüğünun boyutlan,
İslamda hoşgöru, uluslararası
terorizm gibi konulan sürekli
olarak gündemde tutuyor. Yazm
ve duşün dünyasımn önde gelen
isimlerinin kurduklan, 'Salman
Rüşdü'ye Özgürlük Komitesi'
sorunun çeşitli boyutlanm her
vesile ile kamuoyunda tartışıyor.
En son olarak geçen hafta, Sal-
man'ın saklandığı 1000. günde
Parlamento Meydanı'nda 24 sa-
at sürecek bir nöbet girişimleri,
Dışişîeri Bakanlığı tarafından
engellendi. 1.000 yazar ve sanat-
çı, düşünce ve fikir özgürlüğü-
nün, demokrasi ve insan hakla-
nnın simgesi olan Parlamento
önünde on beşer dakika sürey-
le nöbet tutacaktı. Ohnadı. Ba-
kanhk, nöbetin 14 Şubat 1992
günü tutulabileceğini söyledi.
Ancak bu da gerçekleşir mi be-
lirsiz.
Saklanmaya başladıktan bir
yıl sonra ilk kez 1990 nisan ayın-
da radyoda mülakaü yayımlan-
dığında 'olay' yaratan Salman
Rüşdü, bu tarihten sonra daha
sık aralıklarla radyo ve televiz-
yonda boy gösterdi. özel top-
lantılara katümaya, hatta geçen
ay olduğu gibi ödül törenlerine
katıhnaya başladı. 'Guardian'
gazetesi, Salman'ı sokakta yü-
rürken gösteren bir fotograf bi-
le yayımladı. Ama durumda de-
ğişen bir şey yok. Dintemelciler,
kitabın piyasadan toplatılması-
nı, yakıhnasmı istiyorlar. Bu ko-
nuda öyle bir terör estiriliyor ki
kitabın Japonca çevirmeni öldü-
rüldü, ltalyanca çevirmeni ağır
yaralandı. -- VÖNETİM SAYDAM OLACAK -