24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 Ortodoks cemaatinin önde gelen lideri 1. Dimitrios, ilahilerle toprağa verildi Fener Patrüii'neBizanstöreniPatriğin cenaze törenine Yunanistan Cumhurbaşkanı Karamanlis'i temsilen Başbakan Mitsotakis, Dışişleri Bakanı Samaras, Parlamento Başkanı Tsaldaris ve Yunanistan'dan çeşitli parti ve kurumların temsilcileri katıldılar. Bini aşkın kişinin yer aldığı törende, Türk tarafından Cumhurbaşkanı Ozal'ı temsilen Başyaver Albay Sedat özdemir ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu bulundular. Amerikan Kiliseleri Başpiskoposu Yakovos ve Rus Patriği Aleksi de törene katılanlar arasındaydı. LEYLA TAVŞANOCLtf STELYO BERBERAKİS Fener Rum Ortodoks Patriği 1. Dimitrios, dün biri Patrikha- ne'deki Âya Yorgi Kilisesi, di- ğeri de Balıklı Rum MezarlıgYn- daki Meryem Ana Kilisesi'nde olmak Ozere düzenlenen iki gör- kemli törenle toprağa verildi. Sabah 09.00'da Aya Yorgi Kilisesi'nde başlayan ayinin ar- dından 12.00'de resmi cenaze törenine geçildi. DOnyanın dört bir yanı ve Türkiye'den katılı- mın bin kişi olduğu tahmin edi- len görkemli törende kimler yoktu ki. öncelikle Yunanistan'dan Cumhurbaşkanı Karamanlis'in temsilcisi olarak Başbakan ıtin Mitsotakis, Dışişle- ri Bakanı Andonis Samaras, ko- münist partilerinin oluşturduğu SINASPISMOS'un üderi Maria Damanaki, Parlamento Başka- nı Athanasios Tsaldaris, Yunan solu lideri Leonidas Kirkos, Ku- zey ve Güney Amerika Orto- doks Kilisesi Başpiskoposu Ya- kovos, Yunan Ortodoks Kilise- si'ni temsilen Başpiskopos Şera- fim ve 20 metropolit, Atina Ba- rosu Başkanı, Atina Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, parlamento- da temsil edilen partilerin üye- lerinden oluşan bir heyet, Sela- nik Belediye Başkanı, Selanik Üniversitesi dekanları, Patrik- hane'nin yanan binasının resto- rasyonunu finanse eden işada- mı Angefopulos ve ana muha- lefet PASOK'un lideri Andreas Papandreu'yu temsilen oğlu Yorgo Papandren, çok sayıda gazeteci, Yunan televizyonu eki- bi, Atina Haber Ajansı Genel Müdürü Mihail Stilyanu, ABD'den düşük düzeyde dört kişilik heyet, Washington'daki Yunan lobisini temsilen John Athens başkanhğında 10 kişilik Yunan asdlı Amerikalılar ekibi, Ortodoks kiliseleri başkanlan, Papa'yı temsilen Vatikan'dan üst düzeyde üç temsilci, Angli- kan Kilisesi Başkanı Canterbury Başpiskoposu, eski sosyalist ul- kelerin Ortodoks kiliseleri baş- piskoposlarıyla Rus Patriği Aleksi, hemen dikkat çekenler- di. Gerek Patrikhane dışı gerek- se de Meryem Ana Manastırı önünde çok sayıda polis nöbet tutarken her iki törende de gü- venlik önlemlerinin en alt dü- zeyde olduğu, hiç kimsenin üze- rinin aranmadığı.-kimlik sorul- madığı dikkat çekti. Türkiye ta- rafında Cumhurbaşkanı Tnrgut Özml'ı temsilen Başyaver Albay Sedat Özdemir ve İstanbul Va- lisi Hayri Kozakçıoğlu, törende bulundular. Patrikhane'ye tören başlama- dan kırk dakika kadar önce var- dığımızda dış merdivenler dahil, her yerin bir insan seliyle kaph olduğunu gördük. Bizans dönemini ammsatan Ortodoks ilahilerinin okunduğu kilisenin içinde Mitsotakis ve Samaras en yüksek düzeyde da- vetli olduklan için şeref bölme- sinde oturuyorlardı. Yunan Bü- yükelçisi Dimitris Makris ise üzerinde biri Cumhurbaşkanı Karamanlis, biri de Başbakan Mitsotakis'in olan Yunan bay- rakh defne dallanndan yapümış iki çelengin bulunduğu tabutun ayak ucunda yerini almıştı. Ta- butun iki yanında ise yüksek si- yah şapkalan ve siyah cüppele- riyle Ortodoks papadar sıralan- mıştı. Aya Yorgi Kilisesi'ndeki tö- renin ardından omuzlarda taşı- nan tabut cenaze arabasına yer- leştirildi. Balıklı Rum Mezarhğı içinde 1453 tarihli Meryem Ana Ma- nasün'nın içinde ikinci törenin ardından, kalabalık nedeniyle tabut yan yatınlarak tören sa- lonundan çıkanldı. Ayazmasırun kutsalhğı nede- niyle de ünlü olan Meryem Ana Manastın'nın mezarlığma ta- but gömüldü. GeneUcurmay eski Başkanı Törumtay olaylan değeriendirdi: CDoğu soruniınu çözmek zaman alırUFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Genei- kurmay eski Başkanı Necip To- rumtay bir özel vatandaş olarak gazetecilerin sorulannı yanıtla- dığı VVashington'da, Türkiye'nin ulusal güvenlik konulanna iliş- kin görüşlerini anlattı. Törumtay, Doğu-Batı ilişkile- rindeki son gelişmelerden sonra tehdidin Avrupa'dan güneye kaydığını, bu durumun Türki- ye*ye yeni roller getirebileceğini belirttikten sonra "NATO'nun tek Musluman demokrasisi ola- rak demokrasinin Doğu'ya ya- yılmasında Türkiye'nin köprii- başı olabileceğini" söyledi. Gü- neydoğu olaylan konusunda bu- nun "sadece asker işi olmadığım" vurgulayan Törum- tay, bir başka soru üzerine de Türkiye'de askeri darbe artık bahis konıısu olamaz" dedi. Tö- rumtay istifa nedeni ile ilgili so- ruya da "Ben Körfez savaşma karsı değildim, bazıları saptırdüar" diye konuştu. Törumtay, Kuzey Atlantik As- samblesi kapsamında özel bir toplantı için geldiği ABD baş- kentinde bir gnıp Türk gazete- cisinin sorularını yamtladı. Bir soru üzerine, bölgenin Türkiye^ nin "Çok müteyakkız bir du- rumda olmasını"' gerektirdiğıni kaydeden Törumtay, şöyle de- vam etti: "Tarihe bakarsamz 14. asır- dan iübaren Türkiye'nin önemi her geçen gün arttı. Çünkü iki kıtayı ve iki denizi birbirine bag- lıyordu. Batı'nın Türkiye'ye ba- kışında başta bogazlar olmak özere bu unsur hep önem taşı- ' dı. Şimdi bona ilave stratejik faktörler de ortaya çıkıyor. Av- , rupa'ya direkt bir Rus tehdidi artık yok. Batı Avnıpa ile Rus- ya arasındaki tampon bölge bii- yük degişikliklere ugradı. Avnı- palılar artık geceleri rahat uyu- yabilir, ama Türkiye açısından durum farklı. Sovyetierİe bizim ortak sınınmız var. Aramızda bir tampon bölge yok. Aynca bize komşu cumhuriyetlerde bil- hassa darbe girişiminden sonra istikrarsızlık tehdidi yükseldi. Biz bu belirsizligin yanıbaşında- yız. Orada kanlı olaylar olursa bizi etkiler. Hudut olaylan ola- bilir, kitle halinde gelebilirler. Moskova ik iUşkilerimiz giderek gelişiyor, ama bu, belirsizlik faktöriinü ortadan kaldınnıyor. Aynca Irak'ta bizi fevkalade ra- hatsu eden olaylar var. Yani leh- dit Avrupa'dan güneye kaymıs dunımda. Törumtay bölgede tslami köktencüiği (fundamentalizm) yonım. Silahlı Kuvvetler bu ko- değerlendirirken de "köktenci- nnda olgun ve bilinçli. Böyle bir lik" veya "irtfca" sözcüklerini kullanmamaya özen göstererek şöyle konuştu: "Türkiye bir yandan demok- rasi için atlama tahtası olurken diger yandan da kalkan görevi- ne devam etmektedir. Türkiye bölgede taassubun panzehiridir. Taassuba karşı aşılıdır. Zararlı cereyanlann Batı'ya geçişinde tampon olabüir, olmaştnr." Bu sözleri üzerine, laikliğin Türkiye'de ideal bir noktaya ula- şıp ulaşmadığı, dindar kişilerin hem dindar hem de laik olarak yaşabilecekleri bir noktaya geli- nip gelinmediği sorulunca, Tö- rumtay şu değerlendirmeyi yap- tı: "Atatnrk bazı şeyleri çok hız- lı yapü. Öyle yapmak zonınday- dı. Türkiye Batılı ölçülerde tam bir demokrasiye ulaşmış degil. Öyle adımlar atıidı ki bunlar de- vam ediyor. Laiklik de bunlar- dan birisi. 1981'de Amerika'day- dun ve Humeyni yeni gelmişti. şey bahis konusu olamaz. Poli- tik bir güçliik çıkarsa devletin yasalan, halkın ovn var. De- mokratik kurallar içinde halle- düir." "Istifanız Körfez krizine bağ- fauıdı. Şimdi Körfez savaşının et- kilerinin tartışıldığı bir toplan- tıya kaülmanız ironik degil mi" sorusunun yöneltilmesi üzerine de Törumtay ile gazeteciler ara- sında şu konuşma geçti: TÖRUMTAY — Niye olsun. Körfez savaşının bir askeri bir de siyasi yönü var. Siyasi kararları BM aldı. Türkiye de buna katıl- dı, Irak'ı takbih etti. Askeri ha- rekât da bu siyasi karara göre yapıldı. Bu konularda benim farklı bir görüşüm olmadı. — Hangi konuda oldu? TÖRUMTAY — That's The Question (işte bütün mesele o). Ben Körfez savaşına karşı çıkmış değilim. Bazıları saptırdılar. Bir işgal olmuş, elbette buna karşı çıkılacak. Ben farkh görüşte de- Kuzey Atlantik Assamblesi kapsamında özel bir toplantı için Washington'da bulunan Necip Törumtay, Güneydoğu'daki olayların sadece asker işi olmadığım, bölgenin kritik durumu dolayısıyla Türkiye'nin çok müteyakkız bir durumda olması gerektiğini belirtti. Törumtay, Türkiye'de artık askeri darbenin bahis konusu olmadığım da vurguladı. Nereye gitsem bana bunun Türkiye'yi nasıl etkileyecegi so- ruluyordu. Ben 'Türkiye laiktir ve bu tür şeylere karşı bağışıktır' diyordum. Tabii sızanlar oldu. Istanbul'da da olaylar çıkardılar ama taassubun Türkiye'ye gir- mesi kolay değildir." Tam demokrasiye varmak için daha neler yapüması gerek- tiği sorusuna, ABD'nin bugün- kü düzeye ulaşabilmek için 200 yılhk tarihinin 70-80 yıhnı iç sa- vaşlar ve mücadelelerle geçirdi- ği ömeğini veren Törumtay, bu işin kademe kademe olacağını belirtti ve "Bizde mesela şimdi seçimler önceki seçimlere oran- la daha olgun cereyan ediyor. Getecekte daha adil seçim yasa- lan çıkacakür. Devletin de bun- da soramlulnğu vardır" diye konuştu. Törumtay, demokrasinin Türkiye'de artık kök saldığına olan inancının bundan sonra as- keri darbe olmayacağı beklenti- sini de yansıtıp yansıtmadığı so- rulduğunda şöyle konuştu: "Beklenti degil inancını taşı- ğildim. Asker olarak da hükü- metin görüşünden farklı bü" gö- rüşüm olamazdı. Yoksa Ameri- ka'da bu yönde bir hava mı doğ- du? — Türkiye'nin askeri harekâ- ta kaülmasına karşı olduğunuz yönünde bir hava vardı.. Genelkurmay eski Başkanı Güneydoğu'da meydana gelen olaylar konusunda ise şu değer- lendirmeyi yaptı: "Çok hassas bir konu. Sade- ce kolluk kuvvetleriylc olmaz. Bir- çok açıdan yaklaşmak la- zım. Zaten yapılan da o. Dozajı ve uygulanma şekli önemli." Törumtay, bir başka soru üze- rine hükümet ile TSK arasında bu konuda bir uyumsuzluk ol- madığım vurguladıktan sonra bir yazarın geçen günlerde TSK'yı görevini yapamamakla eleştirmesi hatırlaüldığında "Sa- dece asker işi degil bu. İdari, ya- sal, ekonomik tedbirlerle devlet- çe, milletçe yapılması gerekir. Devlet çok para harcadı. Ama aniden sona ermez bu sıkıılü, zaman alır. Çünkü kökii dcrin- lerde" dedi. Dimitrios'un cenazesi için Türkiye'ye gelen Başpiskopos Yakovos'tan açıklama PatrikliğeKuzey ve Güney Amerika Rum Ortodoks Kiliseleri Başpiskoposu Yakovos, bir gün yeniden Türk vatandaşlığına geçmek için başvurabileceğini söyledi. Yakovos, "En büyük dileğim Türkler, Yunanlılar ve Rumların bir gün tek bir ulus halinde yaşamalandlr" dedi. LEYLA TAVŞANOĞLU Istanbul'a geçen pazar güntt Patrik 1. Dimitrios'un cenaze törenine katılmak amacıyla ge- len Kuzey ve Güney Amerika Rum Ortodoks Kiliseleri Baş- piskoposu Yakovos, kesinlikle Fener Patrikliği'ne aday o!ma- yacağını açıklayarak "Bu spe- külasyonlar nereden kaynakla- nıyor, anlamıyorum'' dedi.Ba ş - piskopos Yakovos, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığma ye- niden geçmesi konusunda da "Ben zaten Türk vatandaşlı- ğından çıkanimamışbm. O dö- nemde özgüıiüğümü kortıma- ya ihtiyacım vardı. 1950'de Amerikan vatandaşlığına geç- tim. Yeniden Türk vatandaşı olmak isterim. Ancak bu ne za- man olur, onu da Allah bilir" diye konuştu. Hilton Oteli'ndeki dairesin- de dün akşam birkaç Yunan gazetecisi ile üç Türk basın mensubuna patrik adaylığı spe- külasyonlanyla ilgili bügi veren Yakovos şunları söyledi: "Ben hiçbir zaman patrik ol- mak gibi bir isteğe kapılma- dım. Patrik Dimitrios benim üstümdü, çok sevdiğim ve say- dığım bir insandı. Onun cena- zesi için İstanbul'a, kendisine son kez saygılanmı sunmak ve son görevimi yapmak için gel- dim. Patrik olmam için ne bir şahıs ne de bir Ulkenin hükü- meti bana yaklaşmış, beni aday göstermiştir." Bizim, "ABD yönetimi de mi? Sizin Başkan Bush'la ya- lun dost olduğvnuz bilini- yor..." sorumuza karşılık Ya- kovos'un yanıtı şu oldu: "Amerikan yönetimi de..." Bizim, "Neden aday olmayı düşünmüyorsunuz" sorumuza da Yakovos şu karşılığı verdi: "Aday olmayı hiç düşünme- dim. ABD'de bunca yıl yaptı- ğım görev beni doyurdu. Onümde daha ne kadar yıllık bir yasam kaldığını da bilmiyo- rum. Tann'nın bana bahşetti- değiliıııtu olarak tanımyorsunuz. Bu- lunduğunuz makamı Türk- Yunan ilişkilerinin geliştirilmesi dognıltusunda nasıl kullana- caksınız?" Yakovos dedi ki: "Bir zamanlar Türk ve Rum halklan bir arada, barış içinde yaşarlardı. Sonra tatsız, isten- rneyen bazı olaylar oldu. Bütün dilegim bundan sonra Türk- Yunan ve Rum halklannın ye- niden bir araya gelmderi, ba- rış içinde yaşamalan, tek bir ulus olmalan." Sorduk: "Yani ikinci bir Osmanlı tmparatorluğu mu düşlüyorsu- nuz? Çünkü biliyorsunuz imparatoriuğnn son dönemle- rine kadar bu halklar banş için- de bir arada yasamışlardı." Yakovos şunları söyledi: "Bir anlamda evet. Biliyor- sunuz, Osmanlı döneminde pek çok Rum. yüksek devlet mevkilerine getirilmislerdi. Ben Türkiye dogumluyum. Vata- nım Gökçeada. Annem, ba- bam orada gömülü. Askerlifci- mi 1937-39 yıllan arasında Is- tanbul'da Gümüşsuyu Hasta- nesi'nde karantina memuru olarak yaptım. Ben iki ulusun da insanıyım. Hem Türküm hem Rumum. Ama Amerikan vatandaşıyım. Bu da çok daha zor YAKOVOS — Hakkımda spekülasyon yapddı. (Fotograf: SUAT KOZLUKLU) ği yıl kadar yaşamak, başka bir şey yapmamak istiyonım." Yunanlı bir gazetecinin, "Aday göstermek size mi, yok- sa patrikhanenin Sen Sinod Meclisi'ne mi ait" sorusuna karşılık Yakovos şunlan söyle- di: "Sen Sinod benim adaylıgı- mı kabul etmek ya da etmemek durumundadır. Yani başka bir deyişle ben adaylığımı verme- dim, vermeyeceğim. Hem bili- yorsunuz Lozan Antlaşması uyarınca patrik adaylannın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmalan gerekir. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadı- guna göre de mesele kamıyor." Yakovos, "Peki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak için başvuracak mısınız" soru- muza, "Bir gün başvurabili- rim. Ama bunun ne zaman ola- cağmı Allah bilir. Benim hiçbir hırsım yok. Tek amacım Tan- nma hizmet etmektir" karşılı- ğım verdi. Yunanlı bir gazetecinin, "Neden bunca zaman adayhgı- nız konusunda bunca spekülas- yon yapılmasına izin verdiniz" sorusuna da Yakovos'un yanıtı şöyle oldu: "Bana ne zaman bu sorulsa ben hep, 'Hayır, hayır, haynr' yanıtını verdim. Hiçbir zaman da spekülasyonlann havada uçuşmasına göz yummadım. Ama gazeteciler bunlan yaz- dı." Bundan sonraki sorumuz şöyleydi: "Sayın Başpiskopos, ABD Başkanı Bush'un da yakın dos- Vatandaşlık konusuna gelin- ce, "Siz gerçekten Türk vatan- daşlıgından çıkarılmadınız mı?" diye ustelememiz üzerine, "Hayır, kendim Amerikan va- tandaşhğını seçtim. Üstelik spe- külasyonlar yapıhyor. benim o dönem Türk makamlannca is- tenmeyen kişi olduğum, Türk makamlanyla ters düştüğüm için vatandaşlıktan çıkanldıgım söyleniyor. Türk makamlany- la ters düşmem diye bir şey de söz konusu degil" dedi. Başpiskopos Yakovos, te- vekkülle ölümü bekler bir din adamı gibi görünmesine ve 79 yaşına karşın hâlâ dinç, hâlâ pek çok konuda adından söz ettirebiliyor. En son Fener Pat- rikliği için sürekli olarak Yako- vos adı çevresinde spekülas- yonlar yapılması da bunun bir kanıtı. Şimdi Yakovos olmaya- cağma göre bugün patrikhane- nin Sen Sinod Meclisi, kendi is- tediği doğrultuda adaylanm belirleyecek, İstanbul Valiliği'- ne listeyi sunacak, gelecek so- nuca göre de en uygun patrik adayını seçecek. O sırada Ya- kovos Türkiye'de bulunmaya- cak, çünkü bu sabah New York'a dönüyor. Genelkurmay, öldürülen askerlerin gereken emniyeti almadığını bildirdi 11 er 'taktik' kurbanıANKARA/DİANA (Cum- •uıiyet) — Hakkâri'nin Çukur- ca ilçesine bağlı Tekevler Jan- darma Karakolu timinin uğradı- ğı baskın sonrasında bölgedeki askeri birlikler operasyona baş- ladılar. Genelkurmay yetkilileri operasyonun Türkiye toprakla- n içinde yürütüldüğünü beürte- rek, "Bu olayla ilgili olarak ora- daki güvenlik güçleri geregini yapacaklardır" dediler. Bu ara- da PKK tarafından 4 ağustosta Samanlı Karakolu baskınından sonra kaçınlan 7 erin serbest bı- rakılma işleminin Kuzey Irak- taki peşmergelerüı bazı PKK mi- litanlannı gözaltına arnıası Üze- rine gerçekleştirilemediği belir- üldi. Genelkurmay Başkanlığı'nda- ki askeri yetkililer, 11 erin ölü- mü ile sonuçlanan baskın olayı ile ilgili olarak Cnmhuriyet'in sorularını yamtladılar. Askeri yetkMer, olayın gelişimini şöy- le anlattılar: "Jandanna karakolunnn gü- venli|ini saglamakla görevli müfreze hnduda çok yakın bu- lunan bölgede güvenlik için gö- revtendirüiyor. Gece terüplenen müfreze tam hududun bulundu- fo sıfır noktasındaki tepeye gi- diyor. Sabah saat 0530 civann- da hem dogudan hem de Batı 1 dan aynca Irak topraklannda bulunan metruk bir binadan da roket ve havan adşına maruz ka- lıyor. 30 dakika sareyle devam eden olayda da 11 erimiz sehit oluyor." Askeri yetkililer, olay sonra- sındaki ilk değerlendirmede, bölgeye gönderilen müfrezenin "taktik k-ata" yaptığını belirtir- ken, "Ba birlik çepecevre emni- yet almak konusonda hata yap- mıştir. Oiaianüstü hal bölgesm- deki töra biriiklerimize bu ve buna benzer her türlü olay ve ba olaylarda ortaya çıkmış ha- lannda yürütüldüğü bildiriür- ken, Genelkurmay yetkiüleri PKK'mn kacırdığı 7 er konusun- da ise, "Şu anda bir gelişme yok. Onlar bırakacağız dediler, ama biz konuya taraf değiliz. Eşkıya ile devlet pazarlık yapmaz, ama bu işi bırakmış değiliz. Adım adım konuyu takip ediyoruz" şeklinde konuştular. Milli Savunma Bakanı Barlas Dofn, teröristlerin son baskın- larıyla ilgili olarak, "Artık her Askeri yetkililer bölgeye gönderilen müfrezenin 'taktik hata' yaptığını, çepecevre emniyet tedbiri almadığını, elim sonucun bu yüzden ortaya çıktığım söylediler. Genelkurmay yetkililerine göre 'gereken yapılacak'. Başlatılan operasyon Türkiye topraklan içinde yürütülüyor. talar hakkında en kiiçtik biriik- lere kadar duyunı yapılıyor. Ya- pılan taktik hatalar da böyle eüm sonnçlar veriyor" dediler. "Bölgede bir operasyon var HB?" şektindeki soruya ise aske- ri yetkililer, "Olagannstü Hal Bölge Valiligi ik Jandanna Asa- yiş Komntanlıgı geregi neyse ya- pıyoriar. Zaten birkaç gün ön- ce de o bölgede operasyon yapd- mış ve 20 eşkıya ökrarülmüştür" dediler. Operasyonun Türkiye toprak- türlü ok, yaydan çıktı. Mutlaka defterleri dürülecektir" dedi. AA'nın haberine göre "Vatanda- şın gözünde nefret, anormal bü- yüyor. Bir yakalansalar vatanda- şın nefret gölünde bogulacaklar n diyen Doğu, ope- rasyonlann sürdüğünü de belir- terek şöyle dedi: "Nasıl oluyor da bir anda, döuüşte gafil avlanıyor arkadaş- lar, böyle bir şey oluyor, anla- mak mümkün degil. Bir bıkkın- uk mıdır, nasıl bir neticedir. Onu bilemiyorum." 7 er PKK'nın elinde Kuzey Irak'ın Diana kentin- den arkadaşımız Osman Yüdız- m bildirdiğine göre Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi Samanlı Jandar- ma Karakolu baskınından son- ra kaçınlan 7 erin, üç PKK mi- litamnın peşmergeler tarafından gözaltına alınması yüzünden gerçekleşemediği belirtildi. 1 ekimde Gaziantep'in Şehit Kâmil ilçesi eski Sarkaya köyü yakınlannda, güvenlik kuvvetle- riyle PKK'h teröristler arasında çıkan silahlı çatışmada ölü ele gecirüen iki teröristin kürüik be- lirleme calışmalan tamamlandı. Teröristlerden birinin Sait Ateş, diğerinin ise örgut içerisin- de "Abbas" ve "Erdal" kod ad- lannı kullanan Hasan Vural ol- duğunun anlaşıldığını belirten yetkililer, Hasan Vural'ın ölü- müyle, bölücü çetenin bölgede büyük darbe yediğini söylediler. Kahramanmaraş bölgesinde son bir yıl içerisinde meydana gelen ve 30 kadar kişinin ölümüyle so- nuçlanan bütün terörist eylem- lerin planlayıcısımn Hasan Vu- ral olduğunu kaydeden yetkili- ler, "Örgütün bölgede en kanlı eylemleri, Hasan Vural'ın bölge sorumlusu olduğu dönemde gerçekleşti" dediler. l'DAN HABERLER BÜYÜLÜ GERÇEKÇİLİĞİN YENİ USTASI Isabel Allendebütün romantanyta EVALUNA ANLATIYORTükçesi: EREN YÜCESAN / 21.000 itra EVA LUNATürVçesi. SEÇKİN SELVİ / 25.000 Ira RUHLAR EVİTüricçasi: NİHAL YEĞİNO6AU / 39.000 Nra AŞKAVE GÖLGELERE DAİRTükçesi: EREN YÜCESAN / çdayof Yaymcılann vc çevirmeııkrİB dikkatine: Isabel Allende' ain kıiaplannın Türkiye yayın haklan Can Yayınlan'nca satın alınmışlır. CAN YAYINLAR1 / Bâbâlı Cad. No. 19/2, 34410 Caftalogtu, istanbul SUİKAST1, 17 KASIM ÜSTLENDİ ^Diplomat Görgü, Kıbrıs içîn vurııldu' Haber Merkezi — 17 Kasım terör örgütünün üstlendiği bir saldırı sonucu yaşamını yitiren Atina'da görevli Basın Ataşe Yardımcısı Çetin Görgü'nün ce- nazesi, bugün Türkiye'ye geti- rilecek. Cinayette kullanılan si- lahın, aynı örgütün başka ey- lemlerinde de kullanıldığı be- lirtildi. AA'mn haberine göre, Gör- gü için bugün önce Türk Büyü- kelçiliği önünde, daha sonra da Atina Havaalanı'nda bir tören düzenlenecek. Türk diplomatın eşi Müjgan Görgü (20) de aynı uçakla Türkiye'ye gelecek. Çetin Görgü'yü katleden 17 Kasım terör örgütü, cinayetin "Görgü'nün bulunduğu mevki- den Türk yayılmacılığına yar- dımcı olduğu, 'işgal cinayeti'nin sürdüğü Kıbns'ta Türk askeri çevrelerinin savunduğu bir çö- züm yönünde çahştığı" için iş- lendiğini bildirdi. Örgütün, Ekfteroü'pia gazetesinde yayun- lanan bildirisinde, "16 tetnmnz- daki son saldınmızdan sonra (3 Türk diplomatına bombalı sal- dın düzenlenen gün) Görgü'yü vurmaya karar vermiştik" de- nildi. Bildiride aynca, "Kıbns*- Uki Türk askerleri çekilinceye, Rum göçmenler eski yerlerine dönünceye kadar, Kıbns'ta He- ninizme karşı işlenen dnayetler- den sornmlo, Türk stratejik- politik ittifakında resmen yer alan herkesi vnrmaya devam edecegiz" ifadelerine yer veril- di. Savcıhk, 17 Kasım örgütü- nün bildirisini yayımlayan Elef- terotipia gazetesi hakkında, Te- rör Yasası uyannca dava açtı. Yunan basını, cinayetin Yunan çıkarlanna ve Ortodoks dinine karşı olduğu yorumunda birleş- tiler. Bazı gazeteler ise cinaye- tin arkasında "Türk Gizli Ser- visi"nin olabileceğini iddia etti- ler. Bu arada Yunan polisi, Gör- gü'ye yönelik saldında kullam- lan silahın daha önce de 17 Ka- sım örgütünün gerçekleştirdiği 6 değişik saldında kullanılan ay- nı 45'lik sılah olduğunu belirt- tiler. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Mesut Yılmaz ve Dı- şişleri Bakanı Safa Giray; Yu- nanistan Cumhurbaşkanı Kons- tantin Karamanlis, Başbakan Konstantin Mitsotakis ve Dışiş- leri Bakanı Andonis Samaras'- ın başsağlığı mesajlarına ceva- ben gönderdikleri mesajlarda, katillerin bir an önce yakalan- masını istediier.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle