Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/18 SPOR 9 EKÎM 1991
Aykut, takım arkadaşının kadroya çağrılmamasını eleştirdl'
Tanju ııulJi takııııa gerekliAttığı gollerle Fenerbahçe'ye kritik
maçlar kazandıran Tanju'nun milli
takımda yer alması gerektiğini
savunan Aykut, "Piontek'in
bilgisini tartışmıyorum ama milli
maçlarda bir iki pozisyon yakalanacaksa bunu
en iyi değerlendirecek isimler çağnlmalı" dedi.
ARİF KIHLYALIN
Fenerbahçe'nin golcü futbol-
cusu Aykut Kocaman, TanjuL
nun Ingilterc maçı için milli ta-
kıma alınmayışım eleştirerek
"Efcer milli maçlarda bir iki po-
zisyon yakalanacaksa bunu en
İyi degeriendirecek oyuncu mil-
li takıma alınmalı. Bu oyuncu
da şn an için Tanju'dan başkası
d e p " dedi.
Altın Eldiven 'ayın kalecisi'
yanşmasına Beşiktaşlı Mehmet
ve Boluspor'un genç yıldızı
ArfTle biriikte 'konuk' jiiri ola-
rak katılan Fenerbahceli oyun-
cu, Piontek'in antrenörluğune
hiçbir sözü olmadığını, ancak
attığı gollerle Fenerbahçe'vi ba-
şanya götüren Tanju'nun milli
takıma 'gerekli' olduğunu sa-
vundu. Aykut daha sonra şöyle
konuştu: "Piontek'in kariyerini
tartışacak degilim. Kendisi su-
rekli olarak 'Dış sahadaki maç-
larda 2-3 pozisyon buluyoruz,
bunun için de Tanju'yu oynata-
rnam' diyonnuş. Evet, pozisyon-
lar balnnnyorsa bunn golle so-
•oçlandıracak oyuncular takıma
ffnhmh. Takunın neye ihtiyacı
varsa o kuDanılmalı. Bence milli
takımın Tanju gibi bir golcüye
gereksinimi var. Galatasaray
atacında gördük, iki vurus yap-
tı ve sonucu degiştirdi."
Tanju ile Fenerbahçe'nin oyun
stilleri açısından anlaşamadığı
yolundaki söylentileri de *asüsu'
olarak niteleyen Aykut, "Tanju
Ue anlaşamadıgım dognı degil.
Tanju sabit oynayan bir oyuncu.
Ben ise sola deplase olnyorum.
Yani farklı oyunculanz, yeri get-
diginde o beni ben de onu po-
zisyona sokuyoram" dedi.
Fenerbahçe'nin bu yılki fonn
durumu ile ilgili olarak da ko-
nuşan Aykut, lige çok iyi giriş
yaptıklarını, ancak 103 gollük
rekoru kırmalannın güç olduğu-
nu belirtti. O yıl ligde takım sa-
yısının fazla olması nedeniyle
36-37 maç yaptıklarını belirten
Aykut, "Ş«ı anld göstergeler sag-
nklı degil. 103 golü vakalayama-
sak bile yaklaşacagız, o tempo-
ya ulaşsak bile 100 barajını aş-
mak zor. Ama yine de calışaca-
|ız" dedi.
Aykut, geçen hafta oynadık-
lan Galatasaray maçının gerçek
bir 'derby' olduğunu da belirtti
ve sözlenni şöyle noktaladı: "O
maçta raucadele çok önemliydi.
Biz de iyi mücadeie ettik. Ben
kendimi degcriendirdigim za-
man iyi oynadıgımı söyleye-
mem, ama bütün gücümle çaba-
ladım."
Altın Eldiven yarışması konuk jüri iiyeleri Aykut (F. Bahçe), Mehmet (Beşiktaş) ve Arif (Bola)
PSV maçında Bakonun hatalı goller yediğini soyledi
Mehmet: Bir dahaki yü fînalSpor Servisi — Beşiktaş'm milli futbolcusu
Mehmet Özdilek, Avrupa Şampiyon Kulüpler
Kupası'na basit hatalar nedeniyle veda
ettiklerini söyledi. Beşiktaş takımının eskisi
gibi kalecisine gıivenmedığini ve ürkek
oynadığını belirten Mehmet, Polonyalı kaleci
Bako'nun Eindhoven'de PSV'den yediği
hatalı gol nedeniyle elendiklerini de soyledi.
"Altın Eldiven" yanşmasında kendisine
yöneltilen soruları yanıtlayan Beşiktaş'm orta
alan oyuncusu, PSV ile oynadıklan maçın
yorumunu yaparken, "O iki maça da çok iyi
motive olmuştuk, ama nasip değümiş.
Bilindigi gibi Şampiyon Kolüpler'e her
ülkenin en iyi takımlan katılır. Burada pek
iyi deffldik. 1-1 bitti. Hollanda'daki maça
PSV bizi umursamaz bir şekilde başladı. Biz
öne geçtik. Ancak basit hatalar bizi turdan
etti. Şimdi bir dahaki yüa diyoruz." dedi.
Kaleci Bako'yu eleştirmek istemedigini,
ancak Polonyalı file bekcisinin henüz güven
vermediğini belirten Mehmet, "tlk PSV
maçında çok iyiydi. Orada da oyuna iyi
başladı. tlk gol için bir şey diyemeyeceğim,
ama ikinci golde hatalıydı ve o gol bizi
turdan etti" dedi.
Baskette
Avrupa
sınavıSpor Servisi — Basketbol
Avrupa kupalarında 5 erkek 1
bayan takımımız bugün 1. tur
rövanş karşılaşmalanna çıkı-
yorlar. Avrupa Şampiyon Ku-
İüpler'deki temsilcimiz Fener-
bahçe takımı, ilk tur ilk ma-
çında Istanbul'da 79-73 yenil-
diği Barcelona önünde rövanş
karsılaşmasma çıkacak. Avru-
pa Koraç Kupası'ndaki temsil-
cilerimizden Efes Pilsen, Ma-
caristan'ın Zalaegerszeg takı-
mıyla rövanş maçını Lütfı Kır-
dar Spor Salonu'nda saat
17.30'da oynayacak. Avru-
pa Koraç Kupasf'nda Kolej,
Polonya'nın Stal Bobrek takı-
mı karşısında rövanş maçına
çıkacak. Kolej deplasmanda
oynadığı ilk karşılaşmadan
98-93 galip ayrılmıştı. Çuku-
rova'da Çekoslovakya'nın Ba-
nik Cigel takımı ile tur tnüca-
delesi yapacak. tlk maçı rakip
sahada 87-83 kaybeden Çuku-
rova'nm 2. tura çıkması halin-
de rakibi ünlü ttalyan takımı
Benetton Trevison olacak. Yi-
ne Koraç Kupası'nda Paşa-
bahçe, tsveç'in giiçlü Alvik ta-
kımı ile Stockholm'de karşıla-
şacak. Bayanlar Ronchet-
ti kupasında ise Yükseliş ilk
maçta Ankara'da 75-63 yenil-
digi Macar temsücisi Pecsi Va-
sutaş önünde rövanş maçına
çıkacak.
Denizli ve \klman
Ostrava'ya gitti
Spor Servisi — Galatasaray
Teknik Direktörü Mustaîa
Denizli ile Başkan Alp Yal-
man, Avrupa Kupa Galipleri
Kupası'ndaki rakipleri Banik
Ostrava'yı izlemek üzere Ost-
rava'ya gitti.
Yalman ve Denizfi halen lig-
de lider olan Banik Ostrava'-
nın Çekoslovakya kupasında-
ki rakibi Olomouc ile bugün
yapacağı maçı izleyecek.
Galatasaray takımında ye-
dek oyuncular çalışmalanna
devam etti. Bir süredir sakat
olan Rotariu ise dünkü idman-
dan sonra yapüğı acıklamada,
"Hazınm, görev verilmesini
bekli>orum" dedi. Sakathkla-
n nedeniyle Almanya'ya giden
Erdal ve Uğur ise yönetimi ka-
nştırdı.
Futbol
albtimü ekranda
Spor Servisi — Halit Kı-
vanç'm TRT için hanrladığı
'futbol albümü' adlı program,
bugün yayın hayatına başlı-
yor. Çeşitli futbol etkinlikleri-
nin ekrana geleceği spor prog-
ramı TVl'de saat 21.55'te ya-
yımlanacak.
Günün programı
FUTBOL
Federasyon Kupası
tstanbulspor - Lüleburgaz
Bartınspor - Çengelköy
Kocaelispor - Sakarya
Gönenspor - Yalova
Kasımpaşa - Zeytinburnu
CO.Paşa - Kartalspor
Maçlann başlama saati 13.00.
VOLEYBOL
~ tstanbul (B.Feltk): 15.00
Altınyurt-Yapıspor (TK),
16.30 tst. B.Ş.Bel.-ENKA
(TK).
r
Altın Eldiven
Hayrettin
ayın
kalecisiSpor Servisi — BP Petrolleri
tarafından geleneksel olarak
duzenlenen "Altın Eldiven"
yanşmasında, G. Saray'ın ba-
şanlı file bekçisi Hayrettin,
ayın kalecisi seçildi.
Eski milli kaleciler Cihat
Arman, Şıikru Ersoy, Turgay
Şeren ve Necmi Mutlu ile ga-
zetelerin spor sorumlulannın
jüri olarak katıldığı yarışma-
da, Galatasaraylı Hayrettin,
eylül ayında rakipsiz olarak bi-
rinci seçildi. Konyasporlu Lu-
gosiç, G. Antepli Yaşar ve Aİ-
taylı Zafer ile biriikte ayın ka-
leciliğine aday gösterilen Hay-
rettin, 33 oydan 24'ünü aldı.
Hayrettin'in ligde büyük bir is-
tikrar ömeği verdiği, aynca ge-
rek ABD, Bulgaristan milli
maçlan ve gerekse G. Saray'ın
Avrupa Kupası maçlannda ba-
şarıh oyunlar çıkardığı vurgu-
landı.
Aynca G. Saray'ın Hollan-
da kampında getirilen 5 ya-
bancı kaleciye karşm moralini
bozmadan çahşan Hayrettin'-
in geçen yıla oranla daha
formda olduğu da kaydedildi.
Yanşmada Konyasporlu Lugu-
siç ikinci, Altayh Zafer üçün-
cü oldu.
A. Suphi: Benim işim adanı tutmak
HALDUN POMAÇ
Fenerbahçe'de transferi cn
çok tartışılan futbolcuydu. Hat-
ta onu transfer edenler bile ağır
ağır eleştiriler yapıyordu. Gecen
yü Hiddink takıma koyunca he-
def adam olmuştu. Ancak Veng-
los ile yeniden doğdu ve Fener-
bahçe'nin değişmez adamı oldu.
Ona bugünlerde "Kosecki'nin
belalısı" diyorlar. Ama o "Be-
nim için f ark etmez, kimi dur-
durmam istenirse, o iş biter"
şeklinde konuşuyor.
Fenerbaüçe'deki kısa geçmişi
inişli, çıkışlı bir grafik çizen, an-
cak sezon başından itibaren
yükselişe geçen bu oyuncunun
adı Ahmet Suphi. Geçirdığı
ameliyattan sonra yaptığı tem-
polu çaüşma ile Fenerbahçe'nin
sağ kanadını tecrubeli ve yılla-
nn Fenerbahçelisi tsmail'den
alan Ahmet Suphi.
Ahmet Suphi ile onu yeniden
kamuoyunun gündemine getiren
Fransızcası "markaj",
Turkçesi "adam tutma" ko-
nusunda görüştük.
— Ahmet Suphi, son Galata-
saray maçında Kosecki'yi nasu
durdurdun?
— Kosecki'yi iyi Lanıyorum.
Aslında onu tarumak için tele-
vizyondan izliyorum. Benim
işim adam tutmak olduğuna gö-
re işimin hakkını vermem gere-
kiyor. Kosecki sağ tarafım iyi
kullaruyor. Bunu saptadığım
KELEPÇE A. SUPHt— Fenerbahçe'nin yenigözdelerinden Ahmet Suphi, bu sezon sık sk yaptafiadam
markajlan ile dikkatleri iizerine topladı. A. Suphi'nin ketepçesine son takılan oyuncu Kosecki'ydi...
için o tarafına gitmesini engel-
lemeye çahştım. Aynca Kosecki
çabuk sinirlenen bir oyuncu, bu
yüzden oyun kurallan içinde si-
nirlenmesini sağladım. Tahmin-
lerimin aksine ikinci yanda si-
nirlendi. Böylece oyundan düş-
tü.
— Markaj yapügın oyuncula-
n snrelüi izliyor musun?
— Evet.. Bu sezon Ankaragu-
cü maçında Cengiz'i, Bursaspor
maçında Ali'yi tuttum. Cengiz
sol tarafım iyi kullanan bir
oyuncu. Bu nedenle onu hep sağ
tarafa sürükledim. Bunun sonu-
cu zayıf yönünü kullanınca ba-
şanh olamadı. Ben Bursaspor-
da oynarken de aynı işi yapar-
dım. Fenerbahçe maçlarında
Rıdvan ağabeyi tutardım ve
Bursa'da basarüı olamazdı.
Onu hep sol taraftan oynama-
ya zorlardım. Sonucta benim
kuvvetli, onun zayıf olduğu yer-
de mücadeie ederdik ve ben ka-
zanırdun. Ancak Rıdvan ağabe-
yin olumlu tarafı, hiç sinirlen-
mezdi.
— Sizin işinizde siniriere hâ-
kim olmak önemli olsa gerek?
— Bizim işimizde defans
oyuncusu hep sakin oimaü. Hiç
sinirlenmeyeceksin, üstelik raki-
bi siniriendireceksin. Türkiye'de
benim gibi markaj oynayan Re-
çep'in bu yönü kötu. Çabuk si-
nirleniyor.
— Recep'in markajını begeni-
yor musun?
— Recep, Rotariu ve Lineker
gibi oyunculan durdurarak, bu
konuda isim yaptı. Ancak onun
eksikleri var. önceükle çabuk
sinirleniyor. Bir de hava hâki-
miyeti yok. Şunu söylemekte de
yarar var: Türkiye'nin en iyi de-
fans oyuncusu Recep. '
-Milli takımfa ilgili düşüıi-
celerin nedir?
— Ben Bursaspor'dan Fener-
bahçe'ye milli olmak için gel-
dim. Diriyim, hazınm ve görev
bekliyorum.
— Ahmet Suphi, senin mar-
kajına girecek başka hangi
ojuncular var?
— Buna hocam Venglos ka-
rar verir. Başta da söyledığim gi-
bi benim işim adam tutmak.
Kim istenirse onu etkisiz hale
getiririm.
Markaj denince Türkiye'de
Recep'le biriikte en etkili isim
Ahmet Suphi'nin göruşleri böy-
le. Şimdi beklentisi milli takım.
O halde Recep'le kıyasıya bir ya-
nşa gireceği gonlluyor. Şimdilik
Recep görevde. Bakalım Ahmet
Suphi'nin dilekleri ne zaman'
gerçekleşecek?
VOLEYBOL / YORUM ALEVA NAKÖK
Bu sisteme bu kalite
Türkiye bayanlar ve erkekler voleybol ligleri geçen hafta sonu
başladı. Ancak açıkça görüldü ki takımlann hiçbiri lige iyi ha-
zırlanmamış, bu nedenle oynanan maçların hiçbirinde voleybol
vasatm üstüne çıkmadı. Bunun başhca nedeni de sistem. Çünkü
iki devreli oynanacak maçlar sonunda ilk sekiz sırayı alan ekip-
ler final grubuna yükselecekler. Takımlann bunun bilincinde ol-
ması nedeniyle henüz sezon başındaki gibi işi rolantide tutuyor-
lar.
Çünkü bazılan kapasiteleri nedeniyle nasılsa finale çıkacak-
lar. Ancak bu bayanlarda daha da bariz bir şekilde gözleniyor.
Erkeklerde ise durum biraz daha değişik. Çünku güç dengeleri-
nin birbirine yakın olması ve prestiji ön planda tutmalan nede-
niyle hiç değilse heyecan yaşanıyor. tşte bu olumsuzluğu gider-
menin tek yolu voleyboldaki şampiyonun iki devreli lig maçlan
sonunda onaya çıkmasıdır. Yoksa koskaca iki devreb' maçlann
hiçbir anlamı ve yaran yoktur. tlle de milli takımlann hazırlan-
ması açısından play-off oynanması gerekiyorsa o zaman ilk 4 ve-
ya ilk 8 takım bir büyüğün adı verilerek bir kupada oynaülır. Böy-
lece ligin de tadı yerine gelir. Kimse de şikâyetçi olmaz.
Gelelim heyecanı yüksek ancak kalitesi düşük haftadan gözü-
müze çarpanlara. Bu hafta ligin kalbi Istanbul'da attı. Erkekler-
de şampiyon adaylan birbirlerine karşı güçlerini denerlerken Ec-
zaabaşı, işi biraz daha ciddiye aldığı için iki Ankara takımını ven-
meyi başardı. Yazdığım gibi takımlann henuz lige hazır olma-
malan nedeniyle anlık heyecanlar ve güzel hareketler görebildik.
3 oyuncusunu kaybeden Eczacıbaşı bunların yerini Galatasaray1
-
dan aldığı Metin, Mako'dan aldığı Cahit ve Gürsel'le doldurma-
ya çalışmış. Bir de Losev'in yerine yeni bir Sovyet pasör almış.
Ancak görunen o ki Selim, Haldun, Metin bu takımın tüm yü-
künü smlamışlar. Cahit, tekniği kuvvetli ama henüz Eczacıba-
şı'nda oynamanın tedirginliğiııi atamamış.
Şampiyonluk hesaplan yapan ıkı Ankara takımına gelince; Em-
lakbank kadro olarak iyi. Sistem ise hemen hemen oturmuş. An-
cak Polonyalı oyunculannın sadece topa vuran defansı zayıf bir
görüntüsu var. Ote yandan bence en büyük sıkıntılan pasör. Ufuk
geçen yıllara göre daha iyi ama şampiyonluk kovalayan bir takı-
mm daha hareketli bir pasöre ihtiyaa var. Halk Bankası'nda ise
oyunculanmn kalitesi birinci sınıf. Ancak 6 kişilik bir takım şam-
piyonluk kovalayamaz. Bu arada Wagner'in oyunculan tanıma-
ması da bir handikap. Yalçın gibi Türkiye^nin en iyi manşet alan
adamını çizgiye çekmiş ve pasifıze etmiş. Üstelik arkadan da hü-
cuma sokmuyor. Buna karşın manşet görevini Ali ve Hakan'a ver-
miş. Dünya şimdi bu sistemi oynuyor, doğru, ama Türkiye'de her
oyuncunun yapısı değişik. VVagner bunu öğrenene kadar da epey
zaman geçecek. Bu sistem Hakan'ı çok zorladığı gibi arkadan hü-
cumlardaki etkinliğini de yok etmiş. Fenerbahçe, Paşabahçe, Sam-
sun DSÎ, Beşiktaş ise kadrosunun gücü kadar mücadeie ediyor.
Küme düşmenin olmadığı bayanlarda ise voleybol kalitesi çok
daha kötü. Bunun en güzel ömeği Eczacıbaşı-Guneş Sigorta ma-
çında yaşandı. Şampiyonluk hesaplan yapan iki takımın maçı bu
kadar kalitesiz olmamalıydı. Ancak 2 yabancının çıkmasıyla lig-
lerin görünümü daha ilginç bir hale gelebilir.
G. SARAY'IN COACHTJ HAKAN \AVUZ UMUT VERDI:
Iyi günler yakında
Bu sezon oynadığı 4 maçtan 4'ünü
kaybeden Sarı-Kırmızılıların
coach'u Hakan Yavuz, " Yeni bir iyi
yabancı ile G. Saray artık
galibiyetlere başlayacak" diyor.
LEVENT YUCELMAN
Galatasaray basketbol takı-
mmda işler hiç de iyi gitmiyor.
2 sezon önce ligi şampiyon ola-
rak tamamlayan Sarı-
Kırmızıhlar, bu sezon oynadı-
ğı 4 karşılaşmanın 4'ünü de
kaybederek büyük hayal kmk-
lığı yarattı.
Biz de Galatasaray'm kazana-
mamasının nedenlerini coach
Hakan Yavuz'a sorduk:
— G.Saray 4 maçta neden 4
yenilgi aldı?
— Oynadığımız 4 maçta ye-
nilgi beklenebilirdi. Ancak 4
yenilgi alacağımızı zannetmi-
yorduk. Çünku çok iyi müca-
deie ettiğüniz maçlardan da ye-
nik aynldık. Takımda Lütfı,
Hakan ve ömer gjbi 3 tecrubeli
oyuncum var ve bunlar genç
oyunculara da yardım ediyor-
lar lOsayı önde götürdüğü-
müz Tofaş maçını şanssız şekil-
de kaybettik. Tofaş maçında 4
kritik düdükle yenildik. Şampi-
yon olduğumuz yıl hakemler
yine bizimle uğraşmıştı
Bu sezon G.Saray za-
ten dıişmüş ve vurulmuş du-
rumda. Ancak yine de hakem-
ler bizlere yükleniyorlar ve bi-
zim aleyhimize ters kararlar ve-
riyorlar.
— Lisansı henüz çıkanlama-
yan 3 oyuncunun durumu ne-
dir?
— Kolej'den Huseyin ve
Murat Yenal, Vestel'den Bü-
lent'in lisansı henüz almmadı-
ğı için oynatamıyoruz. G.Saray
He Kolej arasında bir centil-
menlik anlaşması vardı. G.Sa-
ray verdiği oyuncuyu geri al-
mak kaydıyla Kolej'le bir cen-
tilmenlik anlaşması yapmıştı.
G.Saray, Kolej'e pek çok
oyuncu vermesine rağmen Ko-
lej centilmenlik anlaşmasını
bozduğu için lisansı çıkanla-
madı. Kolej belki de bu centil-
8
4 maçta
4 yenilgi
Çukurova: 88 -
G. Saray: 64
Fenerbahçe: 86-
G. Saray: 80
G. Saray: 79
Paşabahçe: 85
Tofaş: 81 -
G. Saray: 80
menlik anlaşması Faruk Süren
dönecıinde yapıldığı için boz-
du. Bülent'in lisansı ise mali
problemlerden ahnamadı.
— G.Saray'ın ligin 5. hafta-
sına girilmesine rağmen halen
ABD'li oyuncu araması sizce
genç kaunımş bir ola> değil mi?
— Bu konuda yönetimi suç-
lamak istemiyorum. Çünkü
yerli oyuncularla nisanda, ant-
renörle haziranda anlaşılırsa
yabancı oyuncu transferinin
eylül ayına kadar sarkacağı bel-
liydi. Şimdi çok geç kahndı. İyi
sıçrayan ve maçlan kaybetmeı
mizin nedeni olan ribauntlan
toplayacak bir ABD'liye ihtiya-
amız var. Gelen oyuncunun
memleketi önemli değil. Yeter
ki basketbolcu olsun.
— İyi bir ABD'li ile 4 maçta
4 yenik, 4 maçta 4 galibiyete
dönüşebilir miydi?
— Yabancıya da gerek yok-
tu. Sadece kadroda 2.00 met-
relik Huseyin olsa F.Bahçe ve
Tofaş maçlannı kazanırdık.
— G.Saray'ın sezona girer-
ken mali problemkr içinde ol-
ması takımın havasını ve dere-
cede degistirdi.
— Bu yönetimin karan. Biz
bir şey diyemeyiz. Ancak ant-
renörde olmasa bile sahada
mücadeie eden oyunculann ka-
fasında 'acaba paramı alabile-
cek miyim* korkusu olmaması
gerekir
— G.Saray seyircisi son 2 se-.
zon salonlardan iyice çekildi.
Bu sizi ne şekilde etkiledi?
G.Saray'ın 2 veya 3 yabanay-
la oynadığı yıllarda seyircisi
vardı. Artık G.Saray'da görev
yapmak herhangi bir kulüp ta-
kımında olmaktan farksız ha-
le geldi. Maçlarda takımı hırs-
landıracak, gerekirse hakemi
bile baskı altına sokabüecek se-
yircimizin olmaması bizim po-
zitif yönlerimizi kaybetmemize
neden oldu. Böyle seyircilı bir
takımın taraftarının takımlan-
nı yalnız bırakmaması gerekir.
— Bundan sonraki haftalar-
da G.Saray ne yapar?
— Tecrübeli oyunculara sa-
hibiz. Yeni bir iyi yabancı ile
G.Saray artık galibiyetlere baş-
layacak.
HAFTAJJK ABDÜLKADİRYÜCELMAN
GolcüşüzG.Saray ve
ninarayışı
Tanju Galatasaray maçın-
dan bir hafta önce Cum-
huriyet'e şunu söylemişti:
"Dikkat, geüyorum." Gala-
tasaray maçından önce de
"Gol atacağım. Çünkü at-
mak zorundayım" demişti,
attı ve Fenerbahçe ezelı re-
kabet maçında Galatasaray'ı
Tanju'nun golleri ile yendi.
Galatasaray iyi değildi o
maçta. Üstelik eksikti de.
Ama Galatasaray'ın yenilgi-
sinde eksik Galatasaray de-
ğil, yanlış bir Galatasaray
vardı.
Galatasaray lige çok iyi
girmişti. Hatta Cim Bom'un
futbolundan
büyük keyif
aldığımızı da
daha önce
bu köşede
belirtmiştik.
Şunu da yaz-
mıştık. "Ga-
latasaray
hâlâ Tanju
varmış gibi
oynuyor."
Oysa Galata-
saray'da bir
Tanju yok ar-
tık. Tanju'-
nun yerinde
oynayan bas-
kaları var. Arif bunlardan bi-
risi, Tanju gibi bir futbolcu
değil, ama yetenekli.
Fener kalesine attığı ve
Engin'in zorlukla çeldiği o
volesıni kaç futbolcu çakar?
Bir Şevket var Galatasaray-
da, koşan, mücadeie eden
bir genç soydaş. Daha önce-
ki maçlarda hep iyi puan top-
layan bu genç Fenerbahçe
maçında son dakıkaya kadar
unutuldu. Bir Muhammed
Fener'de var mı?
Ya Kosecki? Kosecki ka-
dar hızlı kim vardı 22 kışinin
içinde? Ama Polonyalı rüz-
gâr futbolcu Ahmet Suphi-
ye esir oldu. Neden? Çün-
kü Kosecki gekJiği günkû Ko-
seçki değil. Kendisine bekle-
nenden fazla ilgi gösterildi-
ği için şımardı. "Satılık"
ilanlarını okudu gazetede.
"Ben 20 milyarlık
adammışım" dedi, burnu
havaya kalktı. Galatasaray
muhabirlerı anlatıyor, ıdman-
larda bile ciddi değilmiş.
Şimdi gelelim yanlışlara.
Önce oyun planı yanlış.
3-5-2:
yi de geçip savunma-
da zaman zaman 2 oyuncu
bırakan Galatasaray her an
rakibine got pozisyonu hazrr-
lamaya, hatta gol yemeye
hazır.
O e n i z l i ,
Tanju'nun ol-
madığının
farkında ol-
duğu için ka-
nat oyunun-
dan çok, or-
tadan rakibi
delme dü-
şüncesi için-
de. Çünkü
kanatlardan
gelen ortata-
rı kim değer-
lendirecek?
Kim o hava
toplarına çı-
kıp kafayı vu-
racak? Aslında tam Hasan1
ın gerekli olduğu bir ortam-
dı. Ama Hasan'ı Bakırköy'e
veren Galatasaray şimdi de
hava toplarına vuracak gol-
cünün eksikliğini yaşarken
Kosecki'nin ortalan ise boşa
gidiyor. O halde Tanju'suz bir
Galatasaray'ın hücum pte-
nında değişiklik yapması ge-
rekiyor. İşte Mustafa Deniz-
li'nin şimdi sorunu ve sıkın-
tısı da bu. Bize göre gece
gündüz bunun arayışını ya-
pan Denizli kısa sürede bu-
na da çözüm bulacak elbet.
Ama lıg sürüyor ve Galatasa-
ray bu geçış donemını az ha-
sarta atlatmaya bakıyor.
Galatasaray ve
Beşiktaş'a nelal olsun
Galatasaray-Stahl maçını
izliyoruz. Macın henüz
başlarındayız. Almanlar'ın
toplara değil Galatasaraylı
futbolculara oldukça sert gir-
tjiklerini görüyoruz. Zaman
zaman da gözumüz çizgi ke-
narına kadar gelen ve saha-
daki futbolcularına seslenen
Almâfî teknik dlreklöre kay*-
yor Kendısinı uyaran saha
komiserini
nerdeyse dö-
vecek. Ha-
zımsız oldu-
ğu belli. Ay-
nen sahada-
ki futbolcula-
rı gibi.
Ama daki-
kalar geçiyor
Galatasaray,
bir, sonra iki
derken golle-
ri sualayınca
Almanların
yelkenleri su-
ya iniyor. Bu
kez Alman
teknik direktörün saha komi-
serine daha yumuşak dav-
randığını gözlüyoruz.
Bütün bunları neden anla-
tıyoruz? Çünkü Almanlar
Galalasaray'a, yani bir Türk
takımına elenmeyi hazmede-
mediler. Galatasaray'ın
Stahl'ı eledığı günlerde Al-
manya'da Neonazilerin ya-
bancılara, özellikle Türkle-
re karşı şiddet gösterdiğini
de bu arada anımsayalım.
Avrupa bizi öteden beri
keklikgörüyordu. Türktakımı
ile eşleşen takımlar bayram
ediyorlardı. Ama bu yıl işler
hiç de umdukları gıbı olmadı.
Galatasaray bir Alman takanh
nı eledi. Hem Almanya'da
hem burada yendi, ezdi geç-
ti. Bize vize
koyan, bira-
hanelerinin
kapısına
"Buraya kö-
pekler ve
Türklergire-
mez" yazan
Almanlaraiyi
birdersverdi
Cim Bomu-
muz;helal ol-
sun.
Ya Beşik-
taş; Avrupa
şampiyonu
olmuş Eind-
hoven'e kök
söktürdü. 90'ıncı dakikada
Derin birohhhçeken Hollan-
dalıları düşünüyorum. Öbür
dünyaya gıdip döndüler
adamlar. Beşiktaşımız etertdi,
önemli değil. Ne demişler,
"öldüreceğine korkut".
PSV'liler Beşıktaş'ı ve o hiç
bitmek bilmeyen 90 dakikayı
asla unutmayacaklardır. Sa-
nada helal olsun Beşıktaş'ım.
Anahtar ve paslı kilit
; üreşimtze nazar mı değ-
li, yoksa minder fareleri
yine ortaya mı çıktı?
Geçen hafta "1960 model
araba ile dünya turuna çı-
kar mısınız? Buna cesare-
tiniz var mı?" demıştık. İşte
otomobil yarı yolda kaldı.
Güreşımize son yıllarda
parasal motivasyonla bir ha-
reket geldiğıni kimse yadsı-
yamaz. Ama bu hareketlilik
içinde günü-
müz koşulla-
rına göre bir
hazırlık çalış-
ması yaptığı-
mız söylene-
mez. Örne-
ğin ekip ça-
lışmasından
yoksun bir
takımın dün-
ya minderle-
rinde başarı-
lı olması dü-
şünülemez.
Şık sık ga-
zete sütunla-
rına şikâyet
ve istekleri yansıyan Sovyet-
ler Birliği'nin güreşteki iki bü-
yük dev ismi, ne yazık kı
Türkıye koşullarına bir türlü
ayak uyduramadılar. Aslında
onlardan bizim koşullarımıza
uymalarını da istememeliy-
dik. Çünkü başarının anah-
tan onlardaydı. Ama ne oldu,
anahtar onlardaydı ama kilit
ne yazık ki paslanmıştı ve
paslı kafaların elindeydi.
Anahtar ve kilit uyumsuzlu-
ğu bizi dünya şampiyona-
sında düş kırıklığına uğrattı.
Gercekte buna "düş kınklı-
ğına uğradık" demek de
yanlıştı. Çünkü bilınen bir
olay, beklenen bir başansız-
lık vardı ortada. Daha Türki-
ye'deki kamp çalışmaları sı-
rasında kilit-anahtar uyum-
suzluğu ortadayken çözüm
aranmamış, iş oluruna bıra-
kılmıştı. Çünkü güreş yöne-
timindeki sahipsizlik, başka-
nın spordan
siyasete kaç-
ması, genel
müdürün pc-
litika hevesi
hep bu dö-
nem içindeki
tehlike çanla-
rının duyul-
masını en-
gellemişti.
Kısacası
güreşteki ba-
şarısızlığımı-
zın tek nede-
ni otorite ek-
sikliğı ve yö-
netim yanlış-
larıdır. Güresimizin başına 2
güreş otoritesi getirmişsek
bizim koşullarımızın değil
onların istediği koşulları ha-
zırlamak durumunda oldu-
ğumuzun inşallah farkına
varmışızdır. Sen-ben kavga-
sını bitirmezsek, 1960 model
araba ile dünya turuna çıkıl-
mayacağını kafalanmız dank
etmışse dünya minderlerin-
deki son hezimetin hiç ol-
mazsa bir yaran olmustur, di-
yoruz.