15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 1991 CUMHURİYET/17 EVSANLAR FÜSUN ÖZBtLGEN GÖRÛŞ Frenk mıntıkası Bana kalırsa Beyoğlu'nu birFrenk mıntıkası yapan ayncalıklan geri getırmek ımkânsız. ArtıkBatı dünyası ile temaslar, Beyoğlu'nda toplanmış yabancı sefaretlerde değil, beş yıldızlı otelierde yurütüluyor. HalHRefiğ 68 YIL SONRA SONUK BİR TOREN Istanbul, işgalden kurtuldu mu?GEÇENLERDE TÜSİAD toplantısında bir sanayici, Is- tanbul'u işgal eden köylüler ve Doğu Anadolululardan yakı- nıyordu: "Efendim, benim babam da tstanbullu idi, oe olacak bu kentimiziıı haü, berkes dolus- tu, kalabalık basü "vs... Bir ara şöyle düşündük- "Eeee ne oimuş yani, benim dc dedelerim İstanbullu idi. Demek Id ba Idsinin babas ts- tanbul'a grfdigj yıDarda da M- zim dedeler yaknuyortardı: — Yahn yabancüar basü bu şehr-i Istaabul'u. Nedir bu ka- Htedziik, ne bu rezalet?" îstanbul, yıllardır ıç goç alan bir koca kent. Hepimızin ataları bir biçimde bu kente gelip yerleşmiş, kitnisi de da- ha yeni gelmeye başlamış. Eski "işgal" Ue yeni "işgal" arasında belki şu fark söylene- bilır: Eskıden Istanbul'a göçen insanlar kısa bır sure içinde kentin külturü içinde kaybol- muşlar ve kent kültürunü edinmek, bu kentte nasıl yaşa- nıyorsa ona uyura sağlamak zorunda kalmı$lar. Şimdiki göç sonucunda ise bu olay yön değıştırdi. Istan- bul artık öylesıne fazla göç alı- yor ki kentin asıl kültürü ve davranış biçimleri kayboldu. Artık kente dışandan gelenle- rin kultürü hâkim kuhür oldu. Eski kent davranış ve yaşam biçimi arada kaynadı, görün- mez oldu. Yakınma konusu bu.. Iç işgalden yakınma, galiba o boyutlarda ki geçen akşam kutlanan Istanbul'un duşman işgalinden kurtuluşunun 68. yüdönümu fazla ilgi görmedi. Istanbul Beledıye Başkanı Nurettin Sözen'in Cemal Re- şit Rey Konser Salonu'nda verdiği resepsiyonda en fazla 21EKİMSABAHI Where are you go? SOYADIMIZ ÖZAL DİYE...' Gel güzelim-vara vara KUBBE Da|ı, Malatyalıla- nn çıkardığı son dergilerden biri. 7 ayük bir geçmişı olan derginin sahibi Sebahattin Ka- rabolut. Dergi her sayısında Malat- yah ünlülerle röportajlar yap- mayı surdürürken eylul sayı- sında da Yusuf Bozkurt Özal ile göruşmuş. özal, politıkaya girişinde ağabeyinin etkıli olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt veriyor: "... PoHtika süuntüı bir iş, bizim soyadımız özal diye çok uzerimize hucıım ettiler. Haklı haksız çok sıkıntılare sokma- ya çahştılar. Maksat, tabii bi- ze 'bana ve aileye" hucum edip Ttırgut Bcy'i zor dunıma du- şönnekti. Bu banedan lafları- nın gelişi bndar." Yusuf Bozkurt özal, Malat- ya'da adaylığının Semra Özal ve Ahmet Özal tarafından en- gellenmek istendiğı yolundaki söylentiler için de şu yanıtı ve- riyor: "Adaylığım konusunda Tur- gut Bey'in eşiyle veya oğlu Ue berbangi bir goruşmemiz, ko- nuşmamız olmamışür. Hatta bu koauları hiç kendiieri ile konuşmuş da degilim." Yusuf Bozkurt özal, Kürt ve Güneydoğu somnunun çözu- münü de şöyle anlatıyor: "Geçea seçimlerde Kurşun- lu'da Dikenli diye bir yer var, Jiple çıkıyorduk. Jip çamura saplandı, traktörk çekebUdik. O yoüar şimdi yapıldı, asfalt oralar. Ve şimdi oraya 'Baka- nın battığı yer' deniliyor. Yine 1987'de Poturge'ye gitmistik. Çok gnzel kuçuk kızlar var, hatta bazılan sanşuı mavi göz- lu. Bir tanesini çağırdım 'Gel guzeUm' dedim, aniamadL De- diler ki 'Ona vara vara diye- ceksın." Geldi, sevdim kızı. Aradan birkaç sene geçti. Tek- rar aynı yere gittim. Dataa on- ceki olay aklıma geldi. Kuçuk lazlara tekrar seslenejim de- dim 'vara vara' dije. Bakaka- lıyor, anlamıyorlardı. Dediler ki 'Onlar artık televizyon sey- rediyor, Türkçeyi biliyorlar: Yani oradaki vatandasın Türk- çeyi ögrenememesinin de se- bepleri var. Şimdi artık tdeviz- yonu evinin içine yerieştirince köylumuz niye oğrenmesin, hem de siyah-beyaz degil, bej kanal birden var." CEM BOYNER'IN OMZUNDA Politikacı mı, çocuk mu? TÜSİAD'ın eski başkanı, işadamı Cem Boyner, partile- rin aday listeleri belirlenırken Uç siyası partiden birden adav- lık teklifı aldı. Boyner, her üç partinin tek- lifıni de reddetti ve polıtikaya girmedi. Politikaya girmediğı için de ışlenne ağırlık verdi ve geçen hafta unlu ttalyan şirke- ti Benetton ile ımzaladığı or- taklık anlaşmasını neşeli bir brunch ile kutladı. Luciano Benetton'un da ka- tıldığı davette, çocuklara özel önem verilmiş, palyaçolar, iri ayıcık kuklalan ile eğlenceli bir atmosfer yaratılmıştı. Bu neşeli günde Cem Boy- ner sürekü olarak omzunda küçük çocuklarla dolaştı. Bir ara "Boyner'in ogln da mı var, bu sıründa taşıdığı oglu mu" diye soran davetliler kendi ara- lannda konuşurken şu minik yonımu getirdiler: — Yok canım, Boyner'in kı- zı var ama bugnn bıitün ço* cuklan omuzlarında taşıvor. Cem Bovner eger politikaya atılsaydı Demirel'i filan om- zunda laşıjacaktı, şimdi ço- cuklan taşı>or. Üstelik o zamaa paralannı da bu iri yan politikacüar için karcayacaktı. Şimdi ise minik çocuklan omzunda taşıyor ve onlan giydirdiği için ailelerin- den para kazanacak.. Boyner akılhlık etmiş an- laşılan. göze çarpan konuklar tören üniformalan içindeki askeri erkân idi. Birinci Ordu Komutanı Or- general lsmail Hakkı Karada- yı, Harp Akademileri Komu- tanı Orgeneral tbrahim Törk- geoci, Kuzey Deniz Saha Ko- mutanı Korarniral Mustafa Tunçoglu, Birinci Ordu Kur- may Başkanı Tumgeneral Ih- san Türkkan ile pek çok karacı ve denizcı subay, duşman işga- linden kurtuluş yıldönümünde hazır bulundu. Istanbul Valisi Hayri Ko- zakçıoğlu'nun geç bir saatte kısa sûreli uğradığı törende, il- çe belediye başkanlanndan sa- dece Bakırköy Belediye Başka- nı Yakup Akyuz'u gördük. İşadamı Vehbi Koç ve Ali Rı- za Çarmıklı'nın da hazır bu- lunduğu resepsiyonda katıhm o kadar azdı ki salonlar boş kaldı, büfelerde yemekler, yi- yecek ınsan bekledi. Geçen yıllardaki davetlerde görmeye alıştığımız Sabana- lar, Alarkocular, banka genel müdurlen bu kez davete iltifat etmemişlerdı. Akşamın en hoş özelliği ise şuydu: Belediye Orkestrası'nm gılzel sesli soliti Nurcan Eren, minik bir oda orkestrası eşli- gınde şarkılannı seslendirir- ken, içeride konser salonunda üç gün boyunca Wuttemberg Oda Orkestrası ile konser ve- ıspek olan Güher ve Süher Pe- Idneller' prova yapıyorlardı. Her iki müziğin sesi de birbi- rine etki etmedi. Pekinellerin konseri 6 ekim akşamında başlamış olsaydı beledıyemn resepsiyonu bu ka- dar sönük geçmezdi. Artık il- gi yemekten sanata yöneldigi için bu tür davetlerde bir sa- nat etkinliği gerekiyor. Yok- sa yemekler boşuna muşteri bekliyor. YAŞAR KEMAL KAYBEHI AMA... Tahir Kutsi kazandı mı? YAŞAR Kemal Ue Dr. Ta- hir Kutsi Makal, Basınköy'de komşu otunırlar. Ara sıra da iki romancı, orman kıyısına yürüyüşe çıkarlar. Geçenlerde yuriıyuş sırasm- da, Yaşar Kenial'in durgunlu- ğunu gören Tahir Kutsi sordu: " — Hayrote ustat, keyifsiz- SİB... Yoksa yeni bir romanın sancılan mı?.." "— Yok canım. Gündemde kalmak için, yaşadığımızı du- yurmak için en az ayda bir ke- re gazetelerde adımız yazılma- h..." "Ne demek, biz gazino sar- kıası nuyız?.." Yaşar Kemal söz kesti; " — Yoo... Öyle demeî.. Bak Aziz Nesin'e, her hafta gündemde. Hiçbir şey bula- mazsa Cumhurbaşkanı ile ta- kışır yine adından söz etti- rir.." Yazar Tahir Kutsi umur- samadı; " — Yazar, eserijle gelmeli gündeme... Ben istersem Res- mi Gazete'ye bile yazdınnm adımı.." Yazdınrsın, yazdıramazsın diye bahse girişti iki yazar. Ta- hir Kutsi Makal, gittı milletve- killiğine ANAP'tan adayhğını koydu... Gerçekten butün ga- zetelerde çıktı adı, radyoda okundu ve Resmi Gazete'de dahi yayımlandı. Yaşar Kemal, bu iddia so- nucu bir dizi imzalı kitap kay- betmiş... Tahir Kutsi, imzah kitaplann, mahalli yönetici Mikail Oktay'a teslimini bekliyor... IGDAŞ'TA KAZDI Şimdi koruyacak tSTANBUTA doğalgaz bo- rulan döşeyen İGDAŞ'ın eski Genel Müduni luncer Çelik, tstanbul Anakent Belediyesi'n- de Çevre Koruma Daire Baş- kanlığı'na getirildi. Tuncer Çelik'in yerine de es- ki BOTAŞ Genel Müdürü Ne- zihi Berkman geldi. Tuncer Çelik, bu görev de- ğişikliğinin nedenini şöyle izah ediyor: — Efendim, İGDAŞ'U gö- rev yaparken yeri kazdık, Is- tanbul'un altını üstüne getir- dik. Şimdi çevre konımacı ola- rak bozup altust ettiğimiz Is- tanbul'u onanp yeniden dh- zenleyeceğiz. Çevreyi koruyup çiçeklendirecegiz... Ne dıyelim! Hadi bakalun kolay gelsin... HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ PİKNİK PİYALE MADRA .••Ve bv cömleye arAadaşlarh t PİKNİK PİYALE MADRA HIZLI GAZETECİ NECDET ftl? TEK &ı UAMFEMOI 6U ĞASTeNlM EN ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI GARFIELD JM DAVIS 1 HAZIR GİYİMVE KONFEKSİYON İHRACATÇILARINA ÖNEMLİ DUYURU AT ülkelerine yönelik kısıtlamaya tabi kategorilerde 1991 yılı 4. Serbest Kota Dağıtımı için başvurular 18 Ekim 1991 günü 09.00-18.00 saatlerinde kabul edilecektir. Serbesi dağıtıma yalnızca imalatçı- sanayici firmalar başvurabilecektir. Bu firmalardan istenilen belgelerle ilgili detaylı bilgiler birlıklerden temın edılebıiır. jstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Ege İhracatçı Birlikleri Akdeniz İhracatçı Birlikleri Uludağ İhracatçı Birlikleri satacaK EZGİ MÜZİK ÜRETİM Karanfil Sokak 5/23 118 14 32 Karanfil Sokak 3/14 132 41 48 Kızılay / ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle