Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi' Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecıbk Turk Anonım
Şırketi adına Berin Nadi • Murahhas Üye. Emine L'şaklıgil
0 Genel Yayın Mudüru: Hasaa Ccmal, Yazı İşlerı Muduru: Ok»)
Gönensin 9 Haber Merkezi Mudüru: Ydçın Bayer, Sayfa
Düzenı Yönetmenr Ali Aaır 9 Temsılaler ANKARA- Ahmel
Tan, tZMIR Hikmel Çelink«ya, ADANA: Çetin Yigeoogln
tç Poblıka. Celal Başiangıc, tstanbul Haberlen Şeo*> Kalkın, Ekonomı Mcnl Tnmer, Dıj Haberler
Ergun Bılcı. Is-Sendıka Şukran Ktuaa, Kultur Crlal Lster, Egıtım Onca> Şs>lan, Yurt Haberlen
>ccdet Dogın, Spor Danı»manı AMulkıdir Vicdmu, Dızı Yazılar Kcren Çalışkan, Araştırma
Şahin M|«y, Duzeltme AbdaJlak Yana £ Koordınatör Atımeı Korulsao # Malı İşler Erol Erkul
0 Muhasete Bolent Yener 0 Butçe-Pknlama Scv# Osmanbeşeoglu 0 Rekiam Ayşe Tonın # Idaıe
Huscjln Gırcr 0 Işleune Onder Çdık 0 Bılgı-lslem Naıl Inal 0 Personel Sergi Boslancıoglo
Jiom Kurulu Başkan İlhan
Selçuk. Okli) Akbal,
Yajçın Bı>er. Hısan Cemal.
Hikmel Çetmkays, Oka>
Gonensın, L
7
gur Mımcu,
Alı ^ırmen, Ahmet Taa
Basan ve Yayan: Cumhunyet Matbaacılık ve Gazctecılık TA Ş. Turkocagı Cad
39 41 Cağaloğlu 34334 Ist. PK 246 - lstanbul Tel. 512 05 05 (20 hat), Tel«
22246, Fax (1) 526 60 72 « Bumlar Ankan: Zıya Gökalp Bh Inkılap £ No.
19/4, Tel 133 11 4M7, Ttia. 42344, Fax (4) 133 05 65 • lanir H Zıya Blv
1352 S. 2/3, Tel 13 12 30. Tdra. 52359, Fax (51) 19 53 60 • Adanc inönO Cad.
119 S No: 1 Kat 1, Tel. 19 37 52 (4 hat), Tela 62155, Fax. (71) 19 25 78
TAKVİM: 8 EKtM 1991 lmsak: 4.36 Günes: 6.00 ögle: 11.57 tkındi: 15.08 Akşam: 17.43 Yatsı: 19.02
Nobel Tip
Ödülü
2Almana
Alman bilim adamları
hücre konusundaki
çahşmalan nedeni ile en
büyük ödüle layık görüldü.
STOCKHOLM (Ajanslar)
— 1991 Nobel Tıp Ödülü'nü
hücredeki "iyon kanaUarT ko-
nusundaki çalışmalan nedeni
ile Alman fizyolojistleri Envin
Neker (47) ile Bert Sackmann
(49) kazandüar. Isveç Karolıns-
ka Enstitusü konuya ilişkın
yaptığı açıklamada, "tki araş-
ünnaa yapüklan çanşmalarla
şelter dahil bir dizi hastalıgın
kaynagı olan hücre mekaniz-
mCTMIII •nlaplmaana karkırta
balanMiaşlardır. Neher ve
Sackmaan'iD katkılan, hücre
biyolojisinin, çeşiüi hastalık
mekanizmalannııı anlaşüması
bakımiDdan bir devrim anla-
mıoa geliyor. tki bilim adamı-
•u bulgulan, aynı zamanda
yeni ve daha etkilittaçlannge-
liştirilmesine giden yolu
açmıştır" dedi.
Nobel Tıp ödülü'nü kaza-
nanlardan Erwin Neher, Al-
manya'da Goettingen'de Max-
Planck-Biyofizik Kimya Ens-
titüsü'nde çaüşıyor. Bert Sack-
mann ise Heidelberg'de Max-
Planck Enstitusü Hücre Fızyo-
lojisi Bölümü'nde görevli.
Her hücre, içindeki dünyayı
dış dünyadan ayıran bir duvar-
la örtülü bulunuyor. Bu duvar-
da, hücrenin çevresı ile bağlan-
tı kurmasına yarayan kanallar
bulunuyor.
CEBZE TÜBtTAK
Bilimadamına
'kart basma'
zorunliıluğu
Haber Merkezi — Turkiye
Bilimsel ve Teknik Araştırma-
lar Kurumu TÜBİTAK'ın
Gebze'deki kuruluşunda çalı-
şan bilimsel ve idari persone-
İe, geçen perşembe gününden
itibaren getirilen kart basma
zorunluluğu, bilim adamları
arasında geniş huzursuzluga
yol açtı ve fîzik bölümunden
Doç. Dr. Ayşe Erzan istifa et-
ti. Baa bilim adamlannm da
istifarun eşığinde olduklan bil-
dirildi.
TÜBlTAK Marmara Araş-
tırma Merkezi (MAM) yöneti-
mi, Ankara'daki TÜBlTAK
yönetiminden bağımsız olarak
aldığı bir kararla, çaJışanların
işe geliş-gidiş zamanıru belir-
lemek amacıyla "kart basma"
zonınluluğu getirdi. Bu karar
iki aydır bilim adamlarının
tepkisini çekiyordu ve birçok
profesör ve doçent kart bas-
mayacağını belirtiyordu. Yö-
netim, kart basma karannı,
"calışanlann binalarda hasta-
lanıp kalmalan tehlikesine
karşı bir önlem" olarak göste-
riyordu.
TÜBlTAK Gebze yönetimi
tepkilere karşın karannı geçen
persembe günü uygulamaya
koydu. Aralannda bölum baş-
kanlarının, yardımcılarının ve
doçentlerin de bulunduğu bir-
çok bilim adamı ve araştırma-
cı sabah kapıdan girerken kart
basmayı reddetti. Kan basma-
yan 5 bilim adamı hakkında
idari soruşturmanın açıldığj,
bunlardan Doç. Ayşe Erzan
1
m istifa ettiği, Prof. Dr. Ava-
dis Hacuıhvan'ın ise istifasının
geri aldırıldığı, bazı bilim
adamlarının da bu karar geri
alınmadığı takdirde ceplerinde
taşıdıklan istifa mektuplannı
yönetime sunacaklan öğrenil-
di.Cumhuriyet muhabirinin bu
konudaki sonılannı yanıtlayan
bilim adamlan özetle şunları
belirttiler; "Bir bilim ve araş-
tarma kunımunda araşünnacı-
lara fabrikadaki işçüer gibi
kart basma zonınJulugu getir-
mek çok saçma ve onur kıncı
bir şey; milyariarca değeriode-
ki laboratnvarian teslim ede-
ceksiniz, ama acaba 8 saat ca-
lışıyor mu diye de kuşku dn-
yacak ve şuphe edeceksiniz."
Almanya'da ırkçılıkşaha kalktı, yabancüara karşı neonazisaldınlan her geçen gün artıyor veyayüıyor
Türkler cbşarı-ffitleriçeriDtLEK ZAPTÇIOGLU
BERLtN — Almanya'da ırk-
çı saldırılar Hitler döneminden
bu yana görülmemiş boyutlara
ulaşıyor, artıyor ve yayılıyor.
Neonaziler yalnız hafta so-
nunda yabancüara karşı ülkenin
hemen her yerinde elliyi aşkın
saldın duzenledıler.
Örgütlu neonazilerin ve Daz-
laklann saldınlan her gun artan
dozda devam eder ve Türkler
arasındaki tedirginliği antırır-
ken hafta sonunda Almanya'-
nın çeşitli kentlerinde yabancı
duşmanlığına karşı gösteriler de
düzenlendi. Sendikalann ve ki-
liselerin örgütlediği gösterilere
katılım birkaç bin kisiyi aşma-
dı ve sınırlı kaldı.
Almanya'da neofaşisl görtıs-
lere sahip gençlerin saldınlan
yabana mültecileri, siyahları,
Çingeneleri, Turkleri ve Sovyet
askerlerini hedef alıyor.
Doğu Almaınya'nın Gotha
kentinde hafta sonunda neona-
ziler bir Sovyet askerini dördun-
cü kattaki evinin penceresinden
asağı atarak ağır yaraladılar.
Batı Almanya'da savaş sonrası-
nın ilk başbakanı Konrad Ade-
nauer'in anıt mezarı tahrip edil-
di. Neonaziler mezarı gamalı
haç ve SS işaretleriyle donattı-
lar. Alman besteci Robert Schu-
Birleşik Almanya'nın gündemîni belirleyen iki
önemli konu var: Mülteciler ve neonaziler.
Almanya'ya ekonomik ve siyasi nedenlerle
sığınmak isteyenlerin sayısı artarken özellikle
eski Doğu Almanya'da siyahlara, Çingenelere ve
Türklere yönelik saldırılar hızla yayıhyor.
Alman siyasi partileri bu hafta içinde
"mülteciler" konusunda yeni bir yasa üzerinde
uzlaşma arayacaklar. Siyasi takibin olmadığı
ülkeler listesi çıkarılıp mülteciler için "toplama
kampları" kurulması karara bağlanacak.
ve kansı Clara Schu-
mann'ın mezarları da yıkıma
uğradı.
Neonaziler örgutlfl
Neofaşizmin giderek artan
sayıda taraftar bulması ve sal-
dırılann artarak sürmesi Al-
manya'da politikacılan da alar-
ma geçirdi. Anayasayı Koruma
Teşkilatı'nın gizli bir raporuna
göre "Almanya'da giinnmiizde
anayasal dttzene karşı en büyük
tehlike, aşın sag eylemcilerden
geüyor." Kendılenne "Skinhead'
(Dazlak) adını veren gençler bi-
linçli neonaziler tarafından ör-
gutleniyor ve militan olarak kul-
lanıüyor. Anayasayı Koruma Teş-
kilatı'nın bilgisine göre yalnız
Doğu Avrupa'da yaklaşık 3 bin
örgütlü neonazi var. Bunlann
çevresinde 15 bin kadar neofaşist
görüşlere sahip militan bulunu-
yor. Bu gençler, her an eylemler
için harekete geçirilme potansiye-
line sahip. Buçekirdeğinetrafın-
da ise yaklaşık 50 bin neofaşizm
sempatizanı var. Eylemcilerin yas
ortalaması 23 olarak saptandı.
Muhalefetteki Sosyal De-
mokrat Parti ve Yeşiller, iktida-
n 'ilticayı önleme tartışmaları ile
ırkçılıgı ve yabancı daşmanlığı-
nı köruklemekle' suçluyorlar.
Almanya'da hükümet, uzun sü-
redir 'iltica akınını nasıl
önleyecefini' tartışıyor, ancak
belli bir yöntem üzerinde anla-
şamıyor. Muhafazakâr ve aşın
sağ partiler halkta yabancüara
karşı her zaman var olan soğuk-
luğu ve antipatiyi körükleyerek
eylemlerin yayılmasına zemin
yaratıyorlar.
İltica tartışması
Almanya, ABD ya da Kana-
da gibi klasik bir 'göç ülkesi' ol-
mamasına karşın bugün Batı
Avrupa'da en çok yabancmın
yaşadığı ülke. Yalnız Türklerin
sayısının 1 milyon 612 bine ulaş-
tığı, yaklaşık 4.5 milyon yaban-
cmın yaşadığı Almanya'da Du-
var'ın açılmasından önce düş-
manlık alttan alta sürüyordu.
Irkçı neonazilerin eylemleri
uzun aralıklarla, tekil eylemler
olarak yaşamrken toplumda ya-
bancılarla dayanışma gösteren
büyük bir kesim vardı.
Birleşmeden sonra neonazi-
ler, kendine Doğu Almanya'da
batıdakinden çok daha güçlu
destek ve sempati buldular. Es-
ki duzenin dağüdığı, ancak ye-
ni duzenin temel atamadığı Do-
ğu Almanya'da işsizlik ve gele-
cek korkulan özellikle gençliği
neonazilerin kucağına itiyor.
40 yıl kapalı kapılar ardında
yaşamış olan, demokratik dü-
şuncelere yabancı bir baskı re-
V.
NEONAZİ SELAMI— Eski Dogu Almanya lopraklanndaki gençler arasında ırkçdık ve yabancı düşmanugı şaşırtıa bir hıria yayılıyor. Bu yeni dadaklar simdffik bu ül -
kedeki siyahtan ve Vietnamhlan hedefliyoriar. Beriin'de Türklere yönelik tehditler artıyor. Bir grup neonazi, gösteri arasında Hitler selamı verirken.
Bonn'daki TürkiyeAraştırmalarMerkezi, yabancüara saldırüara karşı kampanya haztrlıyor
Almanya'daki Türkler çekingenTürkiye Araştırmalar Merkezi Başkam Dr.
Faruk Şen, Almanya'da mültecilere karşı son
zamanlarda artan saldırganlığın Türklere de
kaydığını ileri sürerken, Türklerin konunun
önemini henüz kavramadığını savunuyor.
YONCA ÖZKAYA
"Almanya'da >abancı duş-
manlığı mültecilerden sonra
Türklere karşı harekete dönüşü-
yor". Merkezi Bonn'da olan
Türkiye Araştırmalar Merkezi
(Zentrum fur Turkeistudien)
Başkam Prof. Dr. Faruk Şen,
Alman gençlerinin Türklerle
Çingeneleri tercih ettikleri ya-
banalar listesinin sonuna koy-
duğunu belirtirken son haftalar-
da Almanya'da mültecüere kar-
şı artan saldınlann öneminin
Türkler tarafından yeterince an-
lasılamadığını savundu.
Prof. Şen, telefonla yaptığı-
mız söyleşide Türklerin gerek
birleşme öncesi gerek birleşme
sonrası Almanya ekonomisine
yaptıklan katkılan Alman ka-
muoyuna duyurmaya çauştıkla-
rını anlattı.
Her gün ortalama 800-1100
kişinin vize için başMirduğu Al-
man Büyükelçiliği ve Konsolos-
luğu yetkilileri, Almanya'da ya-
banalara karşı artan saldırgan-
lık nedeniyle vize işlemlerinde
herhangi bir değişikliğe gidüme-
diğini açıkladüar.
Almanya'nın eski baskenti
Bonn'da çalışmalannı sürduren
Türkiye Araştırmalar Merkezi,
Almanya'da yasayan yabancüa-
nn büyük bölümünü oluşturan
Türklerin Doğu Almanlann iş-
lerini ellerinden almadığım du-
yurmaya çalışıyor.
Prof. Faruk Şen, merkezin
bu konudaki çalışmalannı üçe
ayınyor. İlki, Türklerin Federal
ve Demokratik Almanya'nın
birleşmesinden sonra Doğu Al-
manlann refahına katkı sağla-
mak amacıyla oluşturulan "Da-
yanışma FonıT'na (Solidaritak-
tsfond) Türklerin yaptığı katkı-
nın duyuruünasım kapsıyor.
Türklerin ödediği miktar, fon-
daki paranm yüzde 7.5'ine denk
geürken Prof. Dr. Şen bu mik-
tan "yıllık 450 milyon Alman
Markı" olarak belirtiyor.
Merkezin diğer bir amacı es-
ki Demokratik Almanya top-
raklannda bulunan Dresden ve
Leipzig kentlerinde iki şube aç-
mak. Türkiye Araştırmalar
Merkezi, yabancüann yoğun ol-
duğu bu kentlerde yabancılann
toplumla ilişkilerini başlatmak
ve geliştirmek üzere, federal hü-
kümete bir rapor sunacak. Mer-
kez, daha önce eski Federal al-
manya toprakJannda kalan Ku-
zey Ren-Westfalya eyaletinde
"Yabancılara Çalışma
Bölgeleri" (Regionale Arbeits-
stelle für Auslaender) projesini
gerçekleştirmişti. Doğuda da
benzer çalışmalar hedefleniyor.
Prof. Faruk Şen'in, değindi-
ği üçüncü nokta, Almanya'da-
ki Türklerin 1961-90 yıllan ara-
sında ödenen işsizlik fonunun
yüzde 8.5'ini karşılamış olmala-
n. Aym dönem içerisinde Türk-
lerin emekülik sigortasına yap-
tıklan ödemelerin de bu mikta-
ra eklenmesi gerekiyor. Prof.
Şen, 1961 yıhndan bu yana ük
emeklilik maaşımn, 1981'de
malulen emekli olan bir işçiye
bağlandığının, bunun dışında
Türklere herhangi bir ödemenin
olmadığının altım çiziyor.
Prof. Faruk Şen, Almanya'-
da mültecilere karşı saldırganh-
ğm arttığı son bir iki hafta içe-
risinde, kendi evine de "Sesini
kesecegiz" şeklinde tehdit tele-
fonlan edildiğinı kaydederken
AUnanya'da yaşayan Türkler
arasında bir kararsızhk ve çe-
kingenliğin hâkim olduğunu da
beUrtiyor. Şen, hükumetin
Almanya topraklanndaki ya-
bancı duşmanlığına gereken
önemi vermediğini, Alman po-
lisinin de Turkleri korumakta
yetersiz kaldığıru savunuyor.
jimınde yetişen Doğu Alman
toplumu, ırkp düşüncelere karşı
zaaf gösteriyor. Iktidar partile-
rinin aylardır iç politikada gün-
demin ilk konusu haline getir-
diği 'Almanya Utkacüar tarafın-
dan işgal ediliyor' tartışması da
neonazilerin ekmeğine yağ sür-
du.
Siyasi mülteci
Almanya'ya her yıl artan sa-
yıda insan 'siyasi ggmmarı' ola-
rak başvuruyor. Bilindiği gibi
1973'ten beri yabana işci alma-
yan Almanya'ya gelip burada
çauşmak yalnız 'işci aöesi' ya da
'siyasi miılteci' olarak müm-
kün. Nitekim siyasi sığınmaa-
lann birçoğu, ülkelerinde siya-
si nedenlerle takibe uğradıklan-
m kanıtlayamadıklan için sığın-
ma hakkj alamıyor. Ancak siya-
si sığınma davalan yülarca sü-
rebiliyor. Afrika'dan, Asya'-
dan, Doğu Avrupa'dan ve
Türkiye'den de gelenler böyle-
ce Almanya'da bir süre kacak
çalışma şansı kazanıyor.
Siyasi nedenlerden çok eko-
nomik nedenlerle Almanya'ya
gelenlerin sayısı her yıl 150-200
bin civannda. Bundan başka
her yıl 350 bin kadar Alman
asıliı, Doğu Avrupa'run çeşitli
ülkelerinden Almanya'ya göç
ediyor. Çekoslovakya'dan, Ro-
manya'dan, SSCB'den gelen bu
insanlar, 'Alman asıliı' olduk-
larını kanıtladıklan anda oto-
matikman Alman vatandaşhğı
elde ediyor.
Iktidardaki Hıristiyan Birlik
Partileri CDU ve CSU, Alman
anayasasının siyasi sığınma hak-
kını guvence alan 16. maddesi-
ni değıştırmek; tek bir yasayla
multeci akınını kısıtlamak ama-
anda. Iktidara ortak olan Hür
Demokratlar (h'beraller) anaya-
sa değişiklığine karşı çıkıyor.
Sosyal Demokrat Parti SPD ve
Yeşiller de iltica hakkına doku-
nulmasına karşılar. Ama tüm
partüer, iltica akınını sımrlamak
gerektiği konusunda hemfikir.
Kürtlere özel Jıalk
önümuzdeki perşembe günü
iktidar ve muhalefet partileri bir
^raya gelerek iltica konusunda
yeni bir uzlaşma formülü araya-
caklar. özel bir komisyonun ha-
zırladığı rapora göre hükümet
iltica akınını şöyle durdurmak
istiyor:
UNO MültecUer Komiseri,
kilise temsücileri ve Uluslararası
Af örgütü'nün tavsiyeleriyle 'si-
yasi takibin olmadığı ülkelerin
bir Kstesi' cıkanlacak. Turkiye'-
nin de bu ülkeler arasında yer
alması bekleniyor. Ancak 'bel-
li halk gruplan istisna kabnl edi-
lecek."
Türkiye'de yasayan Kürtler
de 'siyasi baskı altında' sayıla-
rak iltica kapsamına alınacak.
Siyasi takibin olmadığı ülkeler-
den gelen mültecüer, o ülkede
yine de baskıya maruz kaldığı-
nı iddia ediyorsa, kendisinden
bu iddiayı belgelerle kanıtlaması
istenecek. Multeciye uzun tem-
yiz davalanyla işlemleri uzatma
hakkı verilmeyecek; tek bir tem-
yiz hakkı tanınacak.
Toplama kamplan
Mülteciler, etrafı çitlerle, du-
varlarla çevrili 'toplama
kamplannda' banndınlacak.
Serbest dolaşım ve çalışma hak-
kı verilmeyecek. tltica davası so-
nuçlanana değin devletten para
yardımı yerine ayni yardım (yi-
yecek, giyecek yardımı) alacak-
lar.
İçişleri Bakanı Wolfgang
Schaeuble, bu önerilerine ek
olarak üçüncü ülkelerden gelen
mültecilerin derhal sınırdan ge-
ri çevrilmesinı istiyor. örneğin
Macaristan veya Çekoslovakya
'siyasi takip olmayan ülkeler'
listesine ahndığında, Budapeşte
uzerinden Almanya'ya gelen bir
Turk 'Macaristan'a sıgmma
şansı bulunduğu için' Alman-
ya'ya kabul edÜmeyecek. İçişle-
ri Bakam'mn bu önerisine Libe-
raller ve Sosyal Demokratlar
simdilik karşı akıvor.
Elizabeth TaylorVlan
sekiziııci kez w
evet9
X M,
Elizabeth Taylor 8. evliligini Larry Fortensky ile geçen pazar gtinii ymptı.
Kültür Servisi — Ünlü Ame-
rikalı sinema sanatçısı EBzabeth
Taylor, sekizinci kez "evet" de-
di... Kendisinden 20 yaş küçük
inşaat işçisi Larry Fortensky ile
sekizinci evliligini yapmadan
önce "Ben evlilik için
yarabhnışım" diyen Elizabeth
Taylor, sekizinci damadın bu-
güne dek gördüğü "en duyarlı"
erkek olduğunu söyledi.
59 yaşındaki Liz Taylor ile 39
yaşındaki Larry Fortensky, Ca-
lifomia'da, ünlü şarkıa Mkhad
Jackson'a ait olduğu belirtilen
Neverland VaUey'de önceki gün
evlendiler. Düğün törenlerine
200 kadar konuk katıldı. Bun-
lann arasında sinema ve sosye-
te dünyasının ünlü isimleri de
vardı; Liza Minelli, Gregory
Peck ve Eddk Murphy gibi...
New York'un yerel gazetele-
rinin birinde, bir dedikodu ya-
zanmn sütununda yayımlanan
bir söyleşide Liz Taylor, ölme-
den önce evliliği bir kez daha
denemek istediğini söylemişti.
Yeni kocası Larry Fortensky de
Taylor'a göre en uygun kişiydi,
çünkü "Hayaünda gördüfü en
şeker erkekti..." Larry For-
tensky ile üç yıl önce uyustu-
rucu ve alkol tedavisi gördüğü
Betty Ford Centre'da tanışan
Liz Taylor, kocasının hastalığı
süresinde kendisini sürekli ziya-
ret ettiğini ve böylece arkadaş
olduklannı söyledi.
Fortensky'nin Liz Taylor ile
parası için evlendiği yolundaki
dedikodulan yalanlayan Liz
Taylor, "O çok iyi bir insan,
gercek bir erkek. Benimle pa-
ram için evlenmedi. Aynca za-
ten kendi yapbgı işe devam
edecek" dedi.
Dalyan'a
Alman destegi
• ANKARA (ANKA) —
Turkiye ile Almanya,
Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre
Koruma Bolgesi'nin
korunması amaayla
işbirliği yapacaklar. Türkiye
ile Federal Almanya
arasında yapüan çevre ve
doğanın korunması konulu
proje anlaşması, Bakanlar
Kurulu'nda onaylanarak
Resmi Gazete*de
yayımlandı. Proje
çerçevesinde Köyceğiz-
Dalyan özel Çevre Koruma
Bölgesi için Almanya
toplam 1.5 milyon marklık
finansman desteği
sağlayacak. Aynca Alman
uzmanlar Türkiye'de
görevlendirilirken, Turk
uzmanlar yurtdışında
eğitilecek.
Kulak-bıırun-
bogaz kongresi
• ANTALYA (AA) —
Ulusal Otorinolarengoloji
(KBB) Derneği Başkanı,
Hacettepc Üniversitesi İip
Fakültesi KBB Anabilim
Dalı öğretim üyesi Prof.
Dr. Orhan Sunar, mevcut
politik, sosyal ve kültürel
problemler içinde sağlık
örgütlenmesine radikal
çözüm umudunun, simdilik
ufukta gözükmediğini
söyledi. Prof. Dr. Sunar,
Side'de düzenlenen "21.
Ulusal Kulak-Bumn-Boğaz
Kongresi"nin açüışında
yaptığı konuşmada, ABD
ve lngiltere'deki örnekleri
gibi, Türkiye'de vakit
geçirilmeden "Ulusal tıp ve
Cerrahi Akademileri"
kurulması gerektiğini
büdirdi. Kongreye,
hastanelerden, tıp
fakültelerinden ve serbest
çalışan 450 dolaymda KBB
hekimi katıhyor. 350
bildirinin sunulacağı
kongrede, gırtlak kanseri,
burun alerjileri ve kulak
hastaüklan üzerine uç de
panel düzenlenecek.
Kolesterol
gencin de
sorunu
• tZMİR (AA) — Dokuz
Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi diyet
uzmanlanndan Süheyla
Mutlu, geçmişte genellikle
40 yaşm üzerindeki
kişilerde görülen kolesterol
sorununun günümüzde
genç insanlan da tehdit
ettiğini söyledi. Mutlu, 30
yaşmdan sonra vücut
metabolizmasımn
yavaşladığını belirterek, •
özellikle 40 yaşmdan sonra
çok enerjili besinlerde
sınırlama yapılması
gerektiğini vurgulayarak,
şöyle konuştu: "30 yaşm
üzerindeki kişüer, et
ihtiyaçlannı karşılamak için
günde en fazla 90 gram et
'3 köfte* yemelidirler. Bol
miktarda sebze ve meyve
yiyerek doğal vitamin
almalı, özellikle süt ve süt
urünlerini tercih
etmelidirler. Kadmlarda,
kemiklerden kalsiyum
çekilmesi ortaya çıktığı için,
günde 500 gram süt veya
yoğurt yenmesi gerekir.
Ancak, fazla alınan
kalsiyum, kemiklerde aşın
sertleşmeye yol acacağından
yarardan çok zarar getirir!'
2 onur
ödülü
• IZMtR (AA) — Dokuz
Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dermatoloji
Anabilim Dalı Başkam Prof.
Dr. Tahsin Güneş'e,
Sovyetler Birliği ve
Azerbaycan Dermatoloji
dernekleri tarafından iki
'onur ödülü' verildi. Prof.
Güneş, yaptığı açıklamada,
23-29 eylül tarihleri
arasında Kazakistan'm
baskenti Alma Ata'da
gerçekleştirilen 'Sovyetler
Birliği Dermatoloji
Kongresi'nde TürİciyeVi
temsil ettiğini belirtti.
Nemrut'a
alternatif
• GAZtANTEP —
lslahiye Uçesindeki Yesemek
açık hava heykel
atölyesinden çıkarüan
heykel taslağı sayısı 320'yi
buldu. Yetküiler Yesemek'in
yapılacak düzenlemeden
sonra Nemnıt'a alternatif
olabileceğini bildirdiler.
Dunyanın ük açık hava
heykel atölyesi olduğu
saptanan Gazıantep'in
lslahiye yakınlanndaki
Yesemek bölgesinde 32 yıl
aradan sonra
gerçekleştirilen kazüarda
320 heykel taslağı toprak
yüzeyine çıkarıldı. Gelecek
yıl yapılacak kanlarda 190
heykeün daha
çıkarılmasının beklendiği
vurgulandı.