Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EKİM 1991 EKONOMt CUMHURİYET/13
GAFa Suriye
engeli
• ANKARA (UBA) —
GAP'tan sonımlu Devlet
Bakanı Kâmran Inan,
Suriye hükümetinin GAP'ın
tamamlanmasını
cnglelemeye çalıştığını
soyledi. Kâmran laan,
Japonya'nın GAP sulama
kanallan için Türkiye'ye
385 milyon dolar kredi
teklif ettiğini, bunu haber
Slan Suriye hükümetinin
derhal harekete geçerek
Japonya'yı tehdit ettiğini
belirtti.
Tekstil
anlaşması
• ANKARA (AA) — Bu
yıl sona erecek Türkiye-
Avrupa Topluluğu tekstil
anlaşmasına ilişkin
görüşmelere ay sonunda
başlanacağı bildirüdi. 31
Aralık 1991'de son bulacak
mevcut iki taraflı
anlaşmanın yenilenmesi
amacıyla 21-23 ekim
tarihleri arasında Türk özel
sektör temsilcileri ile AT
yetkilileri Brüksel'de bir
araya gelecekler.
Türk malları
Dubai'de
• ANKARA (ANKA) —
Dünyamn en zengin
ülkelerinden olan Birleşik
Arap Emirlikleri'nde Türk
mallarının sergileneceği
fuar 26 Aralık 1991
tarihinde açılacak. "Türk
Ticaret Fuan-91" 3 Ocak
1992 tarihine kadar açüt
kalacak.
Tenıizlik
pahalandı
• KAYSERİ (AA) —
Eczacıbaşı'na bağlı Ipek
Kâğıt ve Sanipak'ın ürettiği
temizlik kâğıtlarına,
v ortalma yüzde 15 oranmda
zam yapıldı. Toptan 460
liradan satılan Selpak
mendil 530 liraya, 2 bin 580
liradan satılan Solo tuvalet .
kâğıdı 3 bin liraya, 7 bin 20
liradan satılan Oricid ise 7
bin 375 liraya çıktı.
ABD'de para
parayı ceker
• NEW YORK (AA) —
ABD'de yaşanan ekonomik
durgunluğa rağmen, ûlkenin
zenginleri, bu yıl daha
zengin oldu. Forbes dergisi,
*en zengin 400 ABD'li'
listesini yayımiadı. Buna
göre, ulkedeki en zengin
400 kişinin toplam serveti
288 milyar dolara ulaştı. Bu
rakam, şimdiye kadar
kaydedilen en yüksek servet
toplamı oldu. Geçen yıl,
listede yer alan ve servetleri
1 milyar dolan aşan
'milyarder' sayısı 66 iken,
bu rakam bu yıl 71'e
yükseldi. Forbes'in bu
sıralamayı ilk yaptığı yıl
olan 1982'de ise listede
servetlerinin değeri 1
milyarı aşabilen sadece 13
kişi bulunuyordu.
ÂFden TIR
engeli
• MERSİN (Comhariyet
Ganey Öleri Biirosu) — AT
ûlkelerinin 10 yaşın
ûzerindeki römork çekicileri
1992 yılında trafikten men
karan alması nedeniyle
Türkiye'deki yaklaşık 12 bin
çekicinin uluslararası
taşımacılıkta
kullanılamayacağı bildirüdi.
KlSA KISA
I Hyundai
| kuruluşlann
otomobil gereksinimi
karşılamak amacıyla
"Kuruluşlara özgü Fiyat
Uygulaması" yapıyor.
• Iktisadl Kalkınma Vakfı
ve Profilo HoMlng
Başkanı Jak Kamhi,
Avnıpalı sanayi liderlerinin
kurmuş oldugu Avnıpa
Yuvarlak Masa Grubu'na
üye oldu.
• AHanorm' un
dûzenlediği Türkiye'nin ilk
Siga sergisi TÜYAP Sergi
Salonu'nda bugün başlıyor.
Bilgisayar kumandalı yazı
kesim sistem ve
malzemelerinin tanıtılacağı
sergi perşembe günUne
kadar sürecek.
Benetton, Türkiye'de üretip Sovyetpazannda satmak istiyor
Gözü Sovyetler'de
MERALTAMER
Benetton tmparatorluğu'nun
kurucusu Luciano Beoetton'la,
önceki gün tstanbul'da Ahmyıl-
dız Grubu ile ortaklık anlaşma-
sına imza atarken konuştuk.
Aslında Benetton'la ilk kar-
değil bu... Yazılan-
î d
ş ğ
mızı arşivlediğîm dosyamn say-
falarını geri çevirirken, 10 Ara-
lık 1986'da Benetton'un îtalya'-
daki karargâhında kendisiyle
yapüğım röportajı buldum. Ya-
ni tam 5 yû öncesi... Luciano
Benetton o sıralar 59 ülkede
toplam 4 bin mağazaya sahip-
miş. "Hedefim her gün bir ma-
ğaza açmak ve 5 yıl sonra ma-
ğam adedini 7 bine çıkartmak"
demiş bize.
önceki gün Piazza Restoran'-
daki davette göruştüğümüz Lu-
dano Benetton, şimdi 4 kıtada.
100'ü aşkın ülkede toplam 6500
mağazaya sahip olduklannı söy-
ledi. Demek ki hedefini hemen
hemen tutmuş.
Benetton, uzun, kıvırak ve
kır saçlanyla, üzerindeki sade
mavi renkli gömleği ve yuvarlak
gözlükleriyle kendine özgü bir
tip, ama ilk bakışta pek moda-
cı gibi de durmuyor. ttalyanca-
dan başka dil konuşmadığı için
kendisiyle anlaşabilmek de hayli
zor. Bir çevirmen aracüığıyla
kafamızı gözümüzü yara yara
konusmaya çalışıyoruz.
— Ortak yatınm için Japon-
ya'dan sonra neden Türkiye'yi
seçtiniz?
Benetton, Japonya'daki or-
Luciano Benetton, Ekonomi Servig Şefimiı Meral Tamerie
tak yatınmın sadece Japonya içi
tüketim için düşunülduğünü,
Türkiye'deki ortak yatınmın ise
Türkiye ile sının olan tüm ülke-
lere ihraç edilmek uzere plan-
landığını söylüyor. Benetton
önce isim vermiyor, ama hede-
fınin Sovyet pazan olduğunu
anlamak pek zor olmuyor...
Sovyetler'de ilk mağazayı 1.5
yıl önce açtığtnı, şu ana kadar
ancak 3-4 mağaza açabildiğini,
devletin ve bürokrasinin hâkim
oldugu bu ülkeye girebilmenin
zaten bir "nmcize" olduğunu
vurgulayan Luciano Benetton,
Sovyetler'de de yaünmı düşün-
düğünü, ancak bunun uzun yıl-
lar alabileceğini kaydettikten
sonra "İlk aşamada Türkiye
aracüığıyla Sovyetler'e girece-
giz" diyor.
Yine 5 yıl önce yaptığımız rö-
portajuı satır aralarûıa dönuyo-
ruz. Benetton'a 1986 sonunda
"Türkiye'de yaünmı düşünü-
yor musunuz" diye sormuşuz,
o da göğsünu gere gere "Bugun
için hayır" demiş. Neden hayır?
"Çunku Türkiye'nin öoce teks-
til konusunda kahtesi ve moda-
ya uygunluguyla kendini diınya-
ya kabui ettinnes gerek" diye
cevap venniş ve ilave etmiş:
"Türkiye gibi ülkelerie uğraş-
mak zor. Bu tip ulkelerde bir
şeyler yapabilmek için çok za-
man ayırmak, çok ugraşmak ge-
rek."
Demek ki Tarkiye tekstilde
artık Luciano Benetton'a karşı
da rüştünıi ispat etmiş ki Benet-
ton Altmyüdız'la ortak yatınma
giriyor ve belki de Sovyetler Bir-
liği ile ugraşmak istemediği için
bu pazara bizim aracılığımızla
ginneyi yeğliyor.
Benetton. deyip de aym cad-
de üzerinde her adım başında
rastladığunız mağazalara değin-
memek mümkün mu?
Luciano Benetton'a, kendisi-
nin yarattığı bu mağazacüık tü-
rünün nedenini soruyoruz ve iğ-
neyle kuyu kazar gibi uğraşa uğ-
raşa şu yanıtı ahyoruz:
"BB bir pazartama taktigi...
Bir caddede birkaç Benetton
otanca ba magazalar birMrieriy-
le rekabet edlyor ve böylciikk
satışlar artayor. Çünkü bayilik
sisteaüyte çalışıyoruz. Her bir
Beaetton magansınm sahibt
başkası... Aynca bir başka oe-
deoi de... Mnşteri önüne ilk ge-
leni magazaııu vttrininde malı
göriip begenir, ama nenüz alma
Doktasına gdmemiştir. Binu
daha gidip de benzeriiü yine gö-
rünce belki ieeri girer. Ama bu
kez de magazadaki saüş eiena-
nını begenmeyebilir. Bu arada
başka mağazalann da vitrinle-
rine bakmış, aocak kendine da-
ha uygnn, hoşuna giden bir giy-
siye rasUamamıştır. BD karar-
suhk içinde belki kararsuhguun
bilincinde dahi olmadan karşı-
sına bir Benetton daha çıkınca
karannı verir ve mağazaya girip
alışverişini yapar..."
Benetton'un bu taktiğinin
tuttuğuna kuşku yok. Ama ga-
liba şimdi o bu pazarlama tak-
tiğinin yanı sıra büyük mağaza-
cılığa da ginneyi düşünüyor-
muş.
Dış borç ödemeleri arttıANKARA (ANKA) — Türkiye'nin ger-
cekleştirdiği dış borç ödemeleri yüın ilk yedi
ayında 4.4 milyar dolara yaklaştı. Dış borç
ana para ve faiz ödemelerinin toplamı ge-
çen yıla göre yüzde 5.8 oramnda artış gös-
terdi.
Merkez Bankası verilerine dayanılarak
yapılan belirlemelere göre ocak-temmuz dö-
neminde dış borç faiz ödemeleri yüzde 17
oramnda artarak 2 milyar dolara yükseldi.
1990 yılının eş döneminde yapılan faiz öde-
meleri ise 1 milyar 711 milyon dolar olmuş-
tu.
GeTçekleştirilen faiz ödemelerinin en bü-
yıik bölumünu bir milyar 280 milyon do-
larla karnu sektöru yaptı. Bu miktann da
414 milyon dolannı Merkez Bankası'nın
ödediği dış borç faizleri oluşturdu. Ticari
bankalann faiz ödemesi 387 miyon dolar,
diğer sektörlerin faiz ödemesi ise 333 mil-
yon dolar oldu.
Buna göre kamu sektörünün ödediği fa-
iz yüzde 4.4, ticari bankalann ödediği faiz
yüzde 57.3, diğer sektörlerin ödediği faiz ise
yüzde 39.3 oranmda arttı.
1990 yılında Uluslararası Para Fbnu'na
yapılan 48 milyon dolarkk ödeme hariç tu-
tulursa, bu yıl yapılan dış borç ana para
ödemeleri geçen yıla göre sadece bir milyon
dolarlık bir artış gösterdi. Dış borç ana para
ödemelerinin bir milyar 437 milyon dolar-
lık bölümünü kamu sektöru, 384 milyon
dolarlık bölümünü ticari bankalar, 543 mil-
yon dolarlık bölümünü ise diğer sektörler
gerçekleştirdi. Bu dönemde geçen yıla göre
kamu sektöru ve ticari bankalann yaptığı
ana para ödemeleri azalırken diğer sektör-
lerin yaptığı ödemeler artü.
Erez: Sabancı doğuyaEkonomi Servisi — DYP'den
Istanbul Milletvekili adayı olan
Türkiye Odalar ve Borsalar Bir-
liği eski Başkanı Yalım Erez, se-
çim bildirgesini açıkladı.
DYP'nin orta ve küçük işlet-
meleri destekleyen bir sanayi po-
ütikası izkyeceğini sdyleyen YaLm
Erez, "ANAP ttlkeyi sayısı beUi
3-5 büyük sirketin yönetimine
bırakü" dedi. Hükümetin yatı-
nm teşvik politikalannı da eleş-
tiren Erez, "Tbyotosa'ya Adapa-
zan Ovası'nda degil, Güneydo-
gn Anadolu'da teşvik verilme-
Uydi" görüşünü savundu.
DYP tarafmdan tstanbul Ba-
kırköy Bölgesi'nde birinci sıra-
da aday gösterilen Yalım Erez,
dün lstanbul'da dûzenlediği ba-
sm toplantısında, milletvekili se-
çilememesi halinde Odalar Bir-
Bği'ne geri dönmeyeceğini ve po-
Orta ve küçük sanayiyi
teşvik edeceklerini söyleyen
DYP Istanbul
milletvekili adayı Erez,
büyük yatırımiara
Güneydoğu için teşvik
verilmesi gerektiği
görüşünü yineledi.
litikaya devam edeceğini açıkla- mektup ve broşür gönderdiğini
dı. Yalım Erez, Sanayi ve Tica-
ret Bakam olması konusunda
DYP'ten bir teklif alıp almadı-
ğı yolundaki sorulan da "Poli-
rikaya bakan adayı olarak deffl,
milletveidli adayı olarak girdim.
Bakanhk gibi bir beklentim yok.
MiUetvekili seçilerek bakanlık-
larm pthymaaııı Medis'te deaet-
kmeyi tercih ederim" şeklinde
cevaplandırdı. Erez, Bakırköy-
deki 441 bin seçmene tek tek
kaydederek diğer DYP adaylan
gibi propagandasımn finansma-
nını kendisinin üstlendiğini bil-
dirdi.
Türkiye'deki en büyûk soru-
nun, ekonomideki bozukluklar-
dan çok Doğu ve Güneydoğu
Bölgesi'nde yaşanan olaylar ol-
duğunu söyleyen Yalım Erez,
' Dogn'daki teror işsiziik terörü-
dör, PKK'nın o kadar büyük bir
güç oldaguna inanmıyorum"
dedi. Erez, Toyotasa benzeri bü-
yük yaptınmJann buraya kaydı-
nlmasıyla işsiziik ve göçün ön-
leneceğini belirtti. Erez, "Bursa
Ovası'nda da 2 büyük otomobil
fabrikası var. Hakkâri'den, Qa-
zıg'dan yorgaaını valizini alıp
g«lenJer, gecekoodusnjıu knrap
bn fabrikalarda çahşıyor" dedi.
ANAP iktidannm ihracat ve
sanayide bütün kaynakları
"büjüklere" vermekle yanlış
davrandığını savunan Yalım
Erez, "Biz ogiumuz olsun, ak-
rabanuz oisun kimseyi kaymna-
yacağız. tş bayatında yeni Efe-
ler, yeni Ahmetler yaratmayaca-
gız" dedi. Politikacüann KtT-
leri de bir lş ve tşçi Bulma Ku-
rumu haline getirdiğini savunan
Erez, "KtTTeri siyasi iktidann
arpalığı olmaktan knrtacagız"
şeklinde konuştu.
Universite Sınavlarına
isemÖZEL PR06RAMLARIYLA
hazırlananlar kazandılar
1991-92 Öğretim Yılı
Kayıtlarımız Devam Ediyor
D İSTANBUL EĞİTİM MERKEZİ
Û
Cad Yeni Yol Sk. No: 12 Kadtfcöy-İST. Tel: 349 54 49-50 üniversiteye girecek isea
T U K E T I C I G O Z U Y L E
MERAL TAMER
Çöplerden yararianmak istiyonız
Bugünkü konumuz çöpter. İstanbullu iki bi-
linçli okurumuzun mektuplarından esinlene-
rek gerek siz okurlarımıza, gerekse resmi ya
da ilgili makamlara çağrı yapmak istiyorum:
Ç^>l«rd«n yarartanmasını bilelim. Çöp-
lerimizi ayirmadan hepsini aynı yere topladı-
ğımız için hem önemli oranda ekonomik de-
ğerlerin kaybolmasına neden oluyoruz hem
de biz kapıya koyduktan sonra çöplerin karış-
tınlarak dağılmasına ve evimizin önünün
mezbelelik haline gelmesine sebep oluyoruz.
Oysa çöplerimizı kâğıt, cam, madeni eşya-
vs olarak ayinp ayrı ayrı torbalarda kapımı-
zın önüne koysak, hiç
değilse çöp karıştıncı-
larını da uğraştırma-
mış ve en azından evi-
mizin önünü dağılmış
çöpler ve bunların et-
rafında dolaşan sinek,
böcek ve diğer hay-
vanlardan anndırmış
oluruz.
Şimdi mektuplara
geciyorum:
İstanbul Erenkoy1
den yazan, ancak adn
nın açıklanmasını iste-
meyen bir okurumuz,
"Biz evimizde eli-
mizden gekfiği kadar
çöpterimizi ayınp de-
ğerlendirilmeslni
sağlamaya çalışıyo-
ruz" diyerek başladı-
ğı mektuBunu şöyte
sürdürüyor:
"örneğin çöp tor-
bası satın almak yerine, alışverişlerimizde zo-
runlu olarak edindiğimiz plastik torbalan kul-
lanıyoruz. Her gün 2 gazete alırız ve bunları
biriktirip hurda kâğıt toplayan kişilere çok az
bir ücret karşılığı satanz. Yağ tenekesi, plas-
tik şişe gibi şeyleri çöpe ayrı torbalarda ata-
nz. Cam şişeleri ya da kırılmış cam eşyayı ay-
nca biriktirip cam kumbaralanna götürüp ata-
nz ki bu kumbaralar evimizden en az 700-800
metre uzaktadır. Buna rağmen üşenmeyız.
Ama yine de çöplerı geri kazandırdığımıza
iman etmiyorum. Örneğın ben sigara içıyo-
rum ve her gün bir paket tüketıyorum. Annem
kronık hastalıklarından dolayı sürekli ilaç kul-
lanryor. Onun ilaç kutuları ve şişeleri, ilaç tüp-
leri sürekli öbekler oluşturuyor. Bunlara pas-
tahanelerden edinilen karton kutuları, paket
kâğıtlarını ve diğer ambaiaj kutulannı ufaklt-
bûyüklü eklerseniz bir yıl içinde bir odayı dol-
duracak kadar artık oluşuyor. Hurda kâğıt
alanlara bunları önerdiğimizde ise hep sorun
çıkıyor. Bedava verseniz de almıyorlar ya da
aldıklannı kapıdan çıkar çıkmaz çöp bidonu-
na attıklarını görüyorsunuz.
İçki şişeleri de ayrı bir dert. Benim çocuk-
luğumda, hatırtıyorum, rakı, şarap ve cin şişe-
leri eskıciler tarafmdan alınırdı. Şimdi kimse
bunlara itibar etmiyor...
Size bu yönde bir kampanya başlatmanızı
öneriyorum. Devlet ya da yerel yöneticiler bu-
nu gündeme getirmiyorlarsa biz tüketiciler işi
ele alalım."
Geçen hafta kurşunsuz benzin konusun-
daki görüşleri dile ge-
tirdiğimiz Prot. Dr.
Yıldız Demirtz, aynı
mektubunda çöpler-
den yararlanma konu-
sunda ise şu görüşle-
ri dile getirmiş:
"Cam kumbarasına
her türiü çöpü atan bir
toplumun hangi bilin-
cinden söz ediyoruz?
Ben bu konuda Isviç-
re'nin bazı şehirlerin-
den örnekler vermek
istiyorum. Çöpleri
cam, kâğıt, maden,
plastik, sebze-meyve
artıklan, pil ve benzer-
leri gibi birkaç grupta
toplamak ev kadınları
için oldukça zahmetli
bir iştir. O nedenle
pek çoğu her şeyi nor-
mal çöp konteynerle-
rine atrverir. Ama eğer
bu çöplerin para karşılığında atılması sağla-
nırsa ve ayrımı yapılmış ve özel kaplara atıl-
mış çöpler için para alınmazsa pek çok ev-
kadınının bu kurallara uyuverdiği gözlenmiş-
tir. Para ile topianmak deidiğim şu: Aslında bir-
kaç kuruşa satın alınabilecek çöp torbalan,
marketlerde yüksek sayılabilecek bir ücretle
satıfıyor. Üzennde çöp için özel hazırlandığı
yazılı. Çöp kamyonu geldiğinde bu torbalar
içinde olmayan çöplerı almıyor. Böytece ne ka-
dar çok çöpü adı çöp olarak atarsanız, o ka-
dar çok para ödemiş oluyorsunuz. Ne çıkar
demeyin. Isvıçre'de yaşayan bir tanıdığımın
anlattığına göre bu yolla çöp dağları yarı ya-
nya inmış, çöpünü düzenlı toplayan ev hanım-
larına ek bir cep harçlığı sloganıyia yürütü-
len bu uyguiama sonucunda sebze artklann-
dan gübre, camlardan yine cam, kâğıtlardan
yine kâğıt ekJe edilmesi sağlanmış."
Ne dersiniz? Biz de deneyemez miyiz?
T U K E T I C I N I N S E S I
Kûçülen pantolon değişmedi
^
Haziran ayında Yargta ma-
ğazasının Bağdat caddesin-
deki şubesinden keten bir
pantolon aldım. Pantolonu
prova ederken uzun ve bol ol-
duğunu fark ettim. Fakat tez-
gâhtar kumaşın keten olduğu-
nu, nasıl otsa yıkandığı zaman
çekeceğini söyteyerek bu şe-
kilde bırakmamı tavsiye etti.
Ben de kabui ederek aldım.
Fakat bir kere giydikten son-
ra gözüme çok bol göründü.
Akşam suya bastım. Sabah
asttğımda ise pantolon küçü-
cük kalmıştı. Nasıl olsa iyi bir
yorden atdım dryorok Yargıcı'-
ya geri gotûrdüm. Otetnlan an-
lattım. Pantolonu teste tabi tu-
tacaklarını söylediler. Bir haf-
ta sonra da telefon ederek
pantolonun cebinde kuru te-
mizteme etiketi olduğunu, bu
durumda hatanın bende oldu-
ğunu söyledler. Niçin ilk go-
türdüğüm zaman bu etiketi
göstermediter? Çünkü önce-
den böyle bir etiketin oiduğu-
nu sanmryorum. Ama bundan
sonra benimkine ve hepsine
dikildiğinden eminim. Aynca
madern böyle bir etiket vardı
da niçin bana yıkamamı tav-
siye ettiler? Sonuç olarak 225
bin liraya aldığım pantolonu
bir kenara koydum. GÜLER
ÖZBAYKAL istanbul
Arkadaşlanma, Yargıcı'nm Q*fl Koordinatörü
Satt ÇaJrıci «fe görûştûler. Catoa, "MOşteri
/Mfnız d» oba şikâyttori dHckato akyono.
Ancak bu tûr tatoptor ço* oMuğu kfln tfpsinl
değiştirm«mlz mOmkOn değU" dedi, aynca tüm
mattarda baştan etiket bulunduğunu söyiedi.
Okurumuz ise pantohnda başlângtçta etiket
olmadtğını sevunuyor.
Burada kim haJdı, kim haksız bilemiyoruz. ancak
sonuçta kûçüiüp kuHanılamaz hale geJen
pantolon, okurumuzun eünde katnvş durumda.
Küp şekerde
Selamiçeşme'deki Serhat
Gıda'dan 2 kutu küp şeker al-
dım. Fakat kutuları açtıktan
sonra şekerin üzerinin küf
rengi olduğunu, aynca çayın
içine atıldığında yağ tabakası
ile birtikte makıne yağı gibi bir
koku oluştuğunu gördüm. Ta-
bii ki sağlığa zaraıiı oldugu
için hemen Tüketiciyi Koru-
ma Derneği'nin Kadıköy iske-
lesi yakınındaki Mavi Nokta'-
sına başvurdum. Tüketici Der-
neği sorumlulanndn Sezgln
Hanım'la birlikte Serhat Gı-
da'ya gittik. Bozuk şekerleri
geri almaya yanaşmadılar.
Hatta "Bize de bu şekerter-
le ilgili şikâyet geliyor. Ama
bunlar devtot fabrikası. Ya-
pacak Mr sey yok" dedikten
sonra dükkânın arkasından
kapağı açılmış, küflü şeker ku-
tulannı bize verip "Alın bun-
ları da tahlil ettirin. Şikâyet
çok..." dediier. Daha sonra
tüketici Derneği bu şekerleri
belediyeye bağlı Hrfzıssıhha'-
ya göndererek tahlil ettirdi. Si-
ze de gönderdiğım rapora gö-
re "sekerier yer yer klrlen-
mls ve gıda maddeleri tüzü-
günün 413/A maddesine gö-
re sağiığımıza zarar verecek
ölçüde bozulmus" bulundu.
Şu anda Türkiye'ye Fransa'-
dan, Çekoslovakya'dan ithal
şeker geliyor ve yerlisiyle ay-
nı fiyata satılryor. Yerti fabrika-
larımız daha iyi kalrtede şeker
üretemez mi?
ZUHAL FOÇAN-istanbul
URETICIYE
TEŞEKKUB
ÖZER
KARDEŞLER
sevindirdi
Geçen yıl alıp acemiliği-
ni üzerinde geçirdiğim Do-
ğan otomobilimle sık sık zi-
yaret etmek zorunda kaldı-
ğım Küçükçekmece'deki
Ozer KardeşJer Tofaş Ser-
visi, gerek müşteriye dav-
ranışıyla gerekse arızaları
zamanında, en iyi biçimde
ve en ekonomik ölçeklerie
gidermesiyle çağdaş işlet-
mecilik örneği verdi. Işyeri
sahibi Mehmet ûzer'e ve
trtiz personeline teşekkür
ediyorum. Rıza Zalyut - İs-
tanbul
PAPİ-BEBE
üzmedi
Kemeraitı Papi-
Bebe'den kızıma aldığım
ayakkabı, 2 ay giydikten
sonra derisinden kağıt gibi
yırtıldı. Mağazaya geri gö-
türüp tamir ettirmelerini is-
tedim. Önce olumsuz yak-
laştılar, sonra bırakmamı
istediler. Birkaç gün sonra
grttiğimde ise tamir edil-
dtğinde görüntünün hoş ol-
mayacağını, üstelik hakla-
nnda kötü düşünmemi iste-
mediklerini söyleyip yeni
bir çift ayakkabı verdiler.
Zühal Türker - İzmlr
özlenen
fırsat: Mazda alın* zirveyc varınt
KAMPANYAMIZ
ESKİ FİYATLARLA
DEVAM EDİYOR
. KAÇIRMAYIN! .
Hürpa
"Büyük ûrj
Teh(l)l32 32 00- I2hat
Mazda 323 Hatchback Mazda 121 Sedan
A Y R I N T I L I B İ L G İ H Ü R R İ Y E T G A Z E T E S İ ' N D E .
Mazda E Serjsi Minibüs
Başvurularınızı Hürpa Yetkilı Satıcıları'na ya da
Mermerier A.Ş.'ye yapıp kayıt olabilırsınız.
MERMERLER A.Ş.
Telil)l74 55 50 (S hat), (1)175 84 80 (2 hat),
(1)188 13 53 (2 hat)