17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EKİM 1991 EKONOMt CUMHURİYET/13 GAFa Suriye engeli • ANKARA (UBA) — GAP'tan sonımlu Devlet Bakanı Kâmran Inan, Suriye hükümetinin GAP'ın tamamlanmasını cnglelemeye çalıştığını soyledi. Kâmran laan, Japonya'nın GAP sulama kanallan için Türkiye'ye 385 milyon dolar kredi teklif ettiğini, bunu haber Slan Suriye hükümetinin derhal harekete geçerek Japonya'yı tehdit ettiğini belirtti. Tekstil anlaşması • ANKARA (AA) — Bu yıl sona erecek Türkiye- Avrupa Topluluğu tekstil anlaşmasına ilişkin görüşmelere ay sonunda başlanacağı bildirüdi. 31 Aralık 1991'de son bulacak mevcut iki taraflı anlaşmanın yenilenmesi amacıyla 21-23 ekim tarihleri arasında Türk özel sektör temsilcileri ile AT yetkilileri Brüksel'de bir araya gelecekler. Türk malları Dubai'de • ANKARA (ANKA) — Dünyamn en zengin ülkelerinden olan Birleşik Arap Emirlikleri'nde Türk mallarının sergileneceği fuar 26 Aralık 1991 tarihinde açılacak. "Türk Ticaret Fuan-91" 3 Ocak 1992 tarihine kadar açüt kalacak. Tenıizlik pahalandı • KAYSERİ (AA) — Eczacıbaşı'na bağlı Ipek Kâğıt ve Sanipak'ın ürettiği temizlik kâğıtlarına, v ortalma yüzde 15 oranmda zam yapıldı. Toptan 460 liradan satılan Selpak mendil 530 liraya, 2 bin 580 liradan satılan Solo tuvalet . kâğıdı 3 bin liraya, 7 bin 20 liradan satılan Oricid ise 7 bin 375 liraya çıktı. ABD'de para parayı ceker • NEW YORK (AA) — ABD'de yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen, ûlkenin zenginleri, bu yıl daha zengin oldu. Forbes dergisi, *en zengin 400 ABD'li' listesini yayımiadı. Buna göre, ulkedeki en zengin 400 kişinin toplam serveti 288 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek servet toplamı oldu. Geçen yıl, listede yer alan ve servetleri 1 milyar dolan aşan 'milyarder' sayısı 66 iken, bu rakam bu yıl 71'e yükseldi. Forbes'in bu sıralamayı ilk yaptığı yıl olan 1982'de ise listede servetlerinin değeri 1 milyarı aşabilen sadece 13 kişi bulunuyordu. ÂFden TIR engeli • MERSİN (Comhariyet Ganey Öleri Biirosu) — AT ûlkelerinin 10 yaşın ûzerindeki römork çekicileri 1992 yılında trafikten men karan alması nedeniyle Türkiye'deki yaklaşık 12 bin çekicinin uluslararası taşımacılıkta kullanılamayacağı bildirüdi. KlSA KISA I Hyundai | kuruluşlann otomobil gereksinimi karşılamak amacıyla "Kuruluşlara özgü Fiyat Uygulaması" yapıyor. • Iktisadl Kalkınma Vakfı ve Profilo HoMlng Başkanı Jak Kamhi, Avnıpalı sanayi liderlerinin kurmuş oldugu Avnıpa Yuvarlak Masa Grubu'na üye oldu. • AHanorm' un dûzenlediği Türkiye'nin ilk Siga sergisi TÜYAP Sergi Salonu'nda bugün başlıyor. Bilgisayar kumandalı yazı kesim sistem ve malzemelerinin tanıtılacağı sergi perşembe günUne kadar sürecek. Benetton, Türkiye'de üretip Sovyetpazannda satmak istiyor Gözü Sovyetler'de MERALTAMER Benetton tmparatorluğu'nun kurucusu Luciano Beoetton'la, önceki gün tstanbul'da Ahmyıl- dız Grubu ile ortaklık anlaşma- sına imza atarken konuştuk. Aslında Benetton'la ilk kar- değil bu... Yazılan- î d ş ğ mızı arşivlediğîm dosyamn say- falarını geri çevirirken, 10 Ara- lık 1986'da Benetton'un îtalya'- daki karargâhında kendisiyle yapüğım röportajı buldum. Ya- ni tam 5 yû öncesi... Luciano Benetton o sıralar 59 ülkede toplam 4 bin mağazaya sahip- miş. "Hedefim her gün bir ma- ğaza açmak ve 5 yıl sonra ma- ğam adedini 7 bine çıkartmak" demiş bize. önceki gün Piazza Restoran'- daki davette göruştüğümüz Lu- dano Benetton, şimdi 4 kıtada. 100'ü aşkın ülkede toplam 6500 mağazaya sahip olduklannı söy- ledi. Demek ki hedefini hemen hemen tutmuş. Benetton, uzun, kıvırak ve kır saçlanyla, üzerindeki sade mavi renkli gömleği ve yuvarlak gözlükleriyle kendine özgü bir tip, ama ilk bakışta pek moda- cı gibi de durmuyor. ttalyanca- dan başka dil konuşmadığı için kendisiyle anlaşabilmek de hayli zor. Bir çevirmen aracüığıyla kafamızı gözümüzü yara yara konusmaya çalışıyoruz. — Ortak yatınm için Japon- ya'dan sonra neden Türkiye'yi seçtiniz? Benetton, Japonya'daki or- Luciano Benetton, Ekonomi Servig Şefimiı Meral Tamerie tak yatınmın sadece Japonya içi tüketim için düşunülduğünü, Türkiye'deki ortak yatınmın ise Türkiye ile sının olan tüm ülke- lere ihraç edilmek uzere plan- landığını söylüyor. Benetton önce isim vermiyor, ama hede- fınin Sovyet pazan olduğunu anlamak pek zor olmuyor... Sovyetler'de ilk mağazayı 1.5 yıl önce açtığtnı, şu ana kadar ancak 3-4 mağaza açabildiğini, devletin ve bürokrasinin hâkim oldugu bu ülkeye girebilmenin zaten bir "nmcize" olduğunu vurgulayan Luciano Benetton, Sovyetler'de de yaünmı düşün- düğünü, ancak bunun uzun yıl- lar alabileceğini kaydettikten sonra "İlk aşamada Türkiye aracüığıyla Sovyetler'e girece- giz" diyor. Yine 5 yıl önce yaptığımız rö- portajuı satır aralarûıa dönuyo- ruz. Benetton'a 1986 sonunda "Türkiye'de yaünmı düşünü- yor musunuz" diye sormuşuz, o da göğsünu gere gere "Bugun için hayır" demiş. Neden hayır? "Çunku Türkiye'nin öoce teks- til konusunda kahtesi ve moda- ya uygunluguyla kendini diınya- ya kabui ettinnes gerek" diye cevap venniş ve ilave etmiş: "Türkiye gibi ülkelerie uğraş- mak zor. Bu tip ulkelerde bir şeyler yapabilmek için çok za- man ayırmak, çok ugraşmak ge- rek." Demek ki Tarkiye tekstilde artık Luciano Benetton'a karşı da rüştünıi ispat etmiş ki Benet- ton Altmyüdız'la ortak yatınma giriyor ve belki de Sovyetler Bir- liği ile ugraşmak istemediği için bu pazara bizim aracılığımızla ginneyi yeğliyor. Benetton. deyip de aym cad- de üzerinde her adım başında rastladığunız mağazalara değin- memek mümkün mu? Luciano Benetton'a, kendisi- nin yarattığı bu mağazacüık tü- rünün nedenini soruyoruz ve iğ- neyle kuyu kazar gibi uğraşa uğ- raşa şu yanıtı ahyoruz: "BB bir pazartama taktigi... Bir caddede birkaç Benetton otanca ba magazalar birMrieriy- le rekabet edlyor ve böylciikk satışlar artayor. Çünkü bayilik sisteaüyte çalışıyoruz. Her bir Beaetton magansınm sahibt başkası... Aynca bir başka oe- deoi de... Mnşteri önüne ilk ge- leni magazaııu vttrininde malı göriip begenir, ama nenüz alma Doktasına gdmemiştir. Binu daha gidip de benzeriiü yine gö- rünce belki ieeri girer. Ama bu kez de magazadaki saüş eiena- nını begenmeyebilir. Bu arada başka mağazalann da vitrinle- rine bakmış, aocak kendine da- ha uygnn, hoşuna giden bir giy- siye rasUamamıştır. BD karar- suhk içinde belki kararsuhguun bilincinde dahi olmadan karşı- sına bir Benetton daha çıkınca karannı verir ve mağazaya girip alışverişini yapar..." Benetton'un bu taktiğinin tuttuğuna kuşku yok. Ama ga- liba şimdi o bu pazarlama tak- tiğinin yanı sıra büyük mağaza- cılığa da ginneyi düşünüyor- muş. Dış borç ödemeleri arttıANKARA (ANKA) — Türkiye'nin ger- cekleştirdiği dış borç ödemeleri yüın ilk yedi ayında 4.4 milyar dolara yaklaştı. Dış borç ana para ve faiz ödemelerinin toplamı ge- çen yıla göre yüzde 5.8 oramnda artış gös- terdi. Merkez Bankası verilerine dayanılarak yapılan belirlemelere göre ocak-temmuz dö- neminde dış borç faiz ödemeleri yüzde 17 oramnda artarak 2 milyar dolara yükseldi. 1990 yılının eş döneminde yapılan faiz öde- meleri ise 1 milyar 711 milyon dolar olmuş- tu. GeTçekleştirilen faiz ödemelerinin en bü- yıik bölumünu bir milyar 280 milyon do- larla karnu sektöru yaptı. Bu miktann da 414 milyon dolannı Merkez Bankası'nın ödediği dış borç faizleri oluşturdu. Ticari bankalann faiz ödemesi 387 miyon dolar, diğer sektörlerin faiz ödemesi ise 333 mil- yon dolar oldu. Buna göre kamu sektörünün ödediği fa- iz yüzde 4.4, ticari bankalann ödediği faiz yüzde 57.3, diğer sektörlerin ödediği faiz ise yüzde 39.3 oranmda arttı. 1990 yılında Uluslararası Para Fbnu'na yapılan 48 milyon dolarkk ödeme hariç tu- tulursa, bu yıl yapılan dış borç ana para ödemeleri geçen yıla göre sadece bir milyon dolarlık bir artış gösterdi. Dış borç ana para ödemelerinin bir milyar 437 milyon dolar- lık bölümünü kamu sektöru, 384 milyon dolarlık bölümünü ticari bankalar, 543 mil- yon dolarlık bölümünü ise diğer sektörler gerçekleştirdi. Bu dönemde geçen yıla göre kamu sektöru ve ticari bankalann yaptığı ana para ödemeleri azalırken diğer sektör- lerin yaptığı ödemeler artü. Erez: Sabancı doğuyaEkonomi Servisi — DYP'den Istanbul Milletvekili adayı olan Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği eski Başkanı Yalım Erez, se- çim bildirgesini açıkladı. DYP'nin orta ve küçük işlet- meleri destekleyen bir sanayi po- ütikası izkyeceğini sdyleyen YaLm Erez, "ANAP ttlkeyi sayısı beUi 3-5 büyük sirketin yönetimine bırakü" dedi. Hükümetin yatı- nm teşvik politikalannı da eleş- tiren Erez, "Tbyotosa'ya Adapa- zan Ovası'nda degil, Güneydo- gn Anadolu'da teşvik verilme- Uydi" görüşünü savundu. DYP tarafmdan tstanbul Ba- kırköy Bölgesi'nde birinci sıra- da aday gösterilen Yalım Erez, dün lstanbul'da dûzenlediği ba- sm toplantısında, milletvekili se- çilememesi halinde Odalar Bir- Bği'ne geri dönmeyeceğini ve po- Orta ve küçük sanayiyi teşvik edeceklerini söyleyen DYP Istanbul milletvekili adayı Erez, büyük yatırımiara Güneydoğu için teşvik verilmesi gerektiği görüşünü yineledi. litikaya devam edeceğini açıkla- mektup ve broşür gönderdiğini dı. Yalım Erez, Sanayi ve Tica- ret Bakam olması konusunda DYP'ten bir teklif alıp almadı- ğı yolundaki sorulan da "Poli- rikaya bakan adayı olarak deffl, milletveidli adayı olarak girdim. Bakanhk gibi bir beklentim yok. MiUetvekili seçilerek bakanlık- larm pthymaaııı Medis'te deaet- kmeyi tercih ederim" şeklinde cevaplandırdı. Erez, Bakırköy- deki 441 bin seçmene tek tek kaydederek diğer DYP adaylan gibi propagandasımn finansma- nını kendisinin üstlendiğini bil- dirdi. Türkiye'deki en büyûk soru- nun, ekonomideki bozukluklar- dan çok Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde yaşanan olaylar ol- duğunu söyleyen Yalım Erez, ' Dogn'daki teror işsiziik terörü- dör, PKK'nın o kadar büyük bir güç oldaguna inanmıyorum" dedi. Erez, Toyotasa benzeri bü- yük yaptınmJann buraya kaydı- nlmasıyla işsiziik ve göçün ön- leneceğini belirtti. Erez, "Bursa Ovası'nda da 2 büyük otomobil fabrikası var. Hakkâri'den, Qa- zıg'dan yorgaaını valizini alıp g«lenJer, gecekoodusnjıu knrap bn fabrikalarda çahşıyor" dedi. ANAP iktidannm ihracat ve sanayide bütün kaynakları "büjüklere" vermekle yanlış davrandığını savunan Yalım Erez, "Biz ogiumuz olsun, ak- rabanuz oisun kimseyi kaymna- yacağız. tş bayatında yeni Efe- ler, yeni Ahmetler yaratmayaca- gız" dedi. Politikacüann KtT- leri de bir lş ve tşçi Bulma Ku- rumu haline getirdiğini savunan Erez, "KtTTeri siyasi iktidann arpalığı olmaktan knrtacagız" şeklinde konuştu. Universite Sınavlarına isemÖZEL PR06RAMLARIYLA hazırlananlar kazandılar 1991-92 Öğretim Yılı Kayıtlarımız Devam Ediyor D İSTANBUL EĞİTİM MERKEZİ Û Cad Yeni Yol Sk. No: 12 Kadtfcöy-İST. Tel: 349 54 49-50 üniversiteye girecek isea T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Çöplerden yararianmak istiyonız Bugünkü konumuz çöpter. İstanbullu iki bi- linçli okurumuzun mektuplarından esinlene- rek gerek siz okurlarımıza, gerekse resmi ya da ilgili makamlara çağrı yapmak istiyorum: Ç^>l«rd«n yarartanmasını bilelim. Çöp- lerimizi ayirmadan hepsini aynı yere topladı- ğımız için hem önemli oranda ekonomik de- ğerlerin kaybolmasına neden oluyoruz hem de biz kapıya koyduktan sonra çöplerin karış- tınlarak dağılmasına ve evimizin önünün mezbelelik haline gelmesine sebep oluyoruz. Oysa çöplerimizı kâğıt, cam, madeni eşya- vs olarak ayinp ayrı ayrı torbalarda kapımı- zın önüne koysak, hiç değilse çöp karıştıncı- larını da uğraştırma- mış ve en azından evi- mizin önünü dağılmış çöpler ve bunların et- rafında dolaşan sinek, böcek ve diğer hay- vanlardan anndırmış oluruz. Şimdi mektuplara geciyorum: İstanbul Erenkoy1 den yazan, ancak adn nın açıklanmasını iste- meyen bir okurumuz, "Biz evimizde eli- mizden gekfiği kadar çöpterimizi ayınp de- ğerlendirilmeslni sağlamaya çalışıyo- ruz" diyerek başladı- ğı mektuBunu şöyte sürdürüyor: "örneğin çöp tor- bası satın almak yerine, alışverişlerimizde zo- runlu olarak edindiğimiz plastik torbalan kul- lanıyoruz. Her gün 2 gazete alırız ve bunları biriktirip hurda kâğıt toplayan kişilere çok az bir ücret karşılığı satanz. Yağ tenekesi, plas- tik şişe gibi şeyleri çöpe ayrı torbalarda ata- nz. Cam şişeleri ya da kırılmış cam eşyayı ay- nca biriktirip cam kumbaralanna götürüp ata- nz ki bu kumbaralar evimizden en az 700-800 metre uzaktadır. Buna rağmen üşenmeyız. Ama yine de çöplerı geri kazandırdığımıza iman etmiyorum. Örneğın ben sigara içıyo- rum ve her gün bir paket tüketıyorum. Annem kronık hastalıklarından dolayı sürekli ilaç kul- lanryor. Onun ilaç kutuları ve şişeleri, ilaç tüp- leri sürekli öbekler oluşturuyor. Bunlara pas- tahanelerden edinilen karton kutuları, paket kâğıtlarını ve diğer ambaiaj kutulannı ufaklt- bûyüklü eklerseniz bir yıl içinde bir odayı dol- duracak kadar artık oluşuyor. Hurda kâğıt alanlara bunları önerdiğimizde ise hep sorun çıkıyor. Bedava verseniz de almıyorlar ya da aldıklannı kapıdan çıkar çıkmaz çöp bidonu- na attıklarını görüyorsunuz. İçki şişeleri de ayrı bir dert. Benim çocuk- luğumda, hatırtıyorum, rakı, şarap ve cin şişe- leri eskıciler tarafmdan alınırdı. Şimdi kimse bunlara itibar etmiyor... Size bu yönde bir kampanya başlatmanızı öneriyorum. Devlet ya da yerel yöneticiler bu- nu gündeme getirmiyorlarsa biz tüketiciler işi ele alalım." Geçen hafta kurşunsuz benzin konusun- daki görüşleri dile ge- tirdiğimiz Prot. Dr. Yıldız Demirtz, aynı mektubunda çöpler- den yararlanma konu- sunda ise şu görüşle- ri dile getirmiş: "Cam kumbarasına her türiü çöpü atan bir toplumun hangi bilin- cinden söz ediyoruz? Ben bu konuda Isviç- re'nin bazı şehirlerin- den örnekler vermek istiyorum. Çöpleri cam, kâğıt, maden, plastik, sebze-meyve artıklan, pil ve benzer- leri gibi birkaç grupta toplamak ev kadınları için oldukça zahmetli bir iştir. O nedenle pek çoğu her şeyi nor- mal çöp konteynerle- rine atrverir. Ama eğer bu çöplerin para karşılığında atılması sağla- nırsa ve ayrımı yapılmış ve özel kaplara atıl- mış çöpler için para alınmazsa pek çok ev- kadınının bu kurallara uyuverdiği gözlenmiş- tir. Para ile topianmak deidiğim şu: Aslında bir- kaç kuruşa satın alınabilecek çöp torbalan, marketlerde yüksek sayılabilecek bir ücretle satıfıyor. Üzennde çöp için özel hazırlandığı yazılı. Çöp kamyonu geldiğinde bu torbalar içinde olmayan çöplerı almıyor. Böytece ne ka- dar çok çöpü adı çöp olarak atarsanız, o ka- dar çok para ödemiş oluyorsunuz. Ne çıkar demeyin. Isvıçre'de yaşayan bir tanıdığımın anlattığına göre bu yolla çöp dağları yarı ya- nya inmış, çöpünü düzenlı toplayan ev hanım- larına ek bir cep harçlığı sloganıyia yürütü- len bu uyguiama sonucunda sebze artklann- dan gübre, camlardan yine cam, kâğıtlardan yine kâğıt ekJe edilmesi sağlanmış." Ne dersiniz? Biz de deneyemez miyiz? T U K E T I C I N I N S E S I Kûçülen pantolon değişmedi ^ Haziran ayında Yargta ma- ğazasının Bağdat caddesin- deki şubesinden keten bir pantolon aldım. Pantolonu prova ederken uzun ve bol ol- duğunu fark ettim. Fakat tez- gâhtar kumaşın keten olduğu- nu, nasıl otsa yıkandığı zaman çekeceğini söyteyerek bu şe- kilde bırakmamı tavsiye etti. Ben de kabui ederek aldım. Fakat bir kere giydikten son- ra gözüme çok bol göründü. Akşam suya bastım. Sabah asttğımda ise pantolon küçü- cük kalmıştı. Nasıl olsa iyi bir yorden atdım dryorok Yargıcı'- ya geri gotûrdüm. Otetnlan an- lattım. Pantolonu teste tabi tu- tacaklarını söylediler. Bir haf- ta sonra da telefon ederek pantolonun cebinde kuru te- mizteme etiketi olduğunu, bu durumda hatanın bende oldu- ğunu söyledler. Niçin ilk go- türdüğüm zaman bu etiketi göstermediter? Çünkü önce- den böyle bir etiketin oiduğu- nu sanmryorum. Ama bundan sonra benimkine ve hepsine dikildiğinden eminim. Aynca madern böyle bir etiket vardı da niçin bana yıkamamı tav- siye ettiler? Sonuç olarak 225 bin liraya aldığım pantolonu bir kenara koydum. GÜLER ÖZBAYKAL istanbul Arkadaşlanma, Yargıcı'nm Q*fl Koordinatörü Satt ÇaJrıci «fe görûştûler. Catoa, "MOşteri /Mfnız d» oba şikâyttori dHckato akyono. Ancak bu tûr tatoptor ço* oMuğu kfln tfpsinl değiştirm«mlz mOmkOn değU" dedi, aynca tüm mattarda baştan etiket bulunduğunu söyiedi. Okurumuz ise pantohnda başlângtçta etiket olmadtğını sevunuyor. Burada kim haJdı, kim haksız bilemiyoruz. ancak sonuçta kûçüiüp kuHanılamaz hale geJen pantolon, okurumuzun eünde katnvş durumda. Küp şekerde Selamiçeşme'deki Serhat Gıda'dan 2 kutu küp şeker al- dım. Fakat kutuları açtıktan sonra şekerin üzerinin küf rengi olduğunu, aynca çayın içine atıldığında yağ tabakası ile birtikte makıne yağı gibi bir koku oluştuğunu gördüm. Ta- bii ki sağlığa zaraıiı oldugu için hemen Tüketiciyi Koru- ma Derneği'nin Kadıköy iske- lesi yakınındaki Mavi Nokta'- sına başvurdum. Tüketici Der- neği sorumlulanndn Sezgln Hanım'la birlikte Serhat Gı- da'ya gittik. Bozuk şekerleri geri almaya yanaşmadılar. Hatta "Bize de bu şekerter- le ilgili şikâyet geliyor. Ama bunlar devtot fabrikası. Ya- pacak Mr sey yok" dedikten sonra dükkânın arkasından kapağı açılmış, küflü şeker ku- tulannı bize verip "Alın bun- ları da tahlil ettirin. Şikâyet çok..." dediier. Daha sonra tüketici Derneği bu şekerleri belediyeye bağlı Hrfzıssıhha'- ya göndererek tahlil ettirdi. Si- ze de gönderdiğım rapora gö- re "sekerier yer yer klrlen- mls ve gıda maddeleri tüzü- günün 413/A maddesine gö- re sağiığımıza zarar verecek ölçüde bozulmus" bulundu. Şu anda Türkiye'ye Fransa'- dan, Çekoslovakya'dan ithal şeker geliyor ve yerlisiyle ay- nı fiyata satılryor. Yerti fabrika- larımız daha iyi kalrtede şeker üretemez mi? ZUHAL FOÇAN-istanbul URETICIYE TEŞEKKUB ÖZER KARDEŞLER sevindirdi Geçen yıl alıp acemiliği- ni üzerinde geçirdiğim Do- ğan otomobilimle sık sık zi- yaret etmek zorunda kaldı- ğım Küçükçekmece'deki Ozer KardeşJer Tofaş Ser- visi, gerek müşteriye dav- ranışıyla gerekse arızaları zamanında, en iyi biçimde ve en ekonomik ölçeklerie gidermesiyle çağdaş işlet- mecilik örneği verdi. Işyeri sahibi Mehmet ûzer'e ve trtiz personeline teşekkür ediyorum. Rıza Zalyut - İs- tanbul PAPİ-BEBE üzmedi Kemeraitı Papi- Bebe'den kızıma aldığım ayakkabı, 2 ay giydikten sonra derisinden kağıt gibi yırtıldı. Mağazaya geri gö- türüp tamir ettirmelerini is- tedim. Önce olumsuz yak- laştılar, sonra bırakmamı istediler. Birkaç gün sonra grttiğimde ise tamir edil- dtğinde görüntünün hoş ol- mayacağını, üstelik hakla- nnda kötü düşünmemi iste- mediklerini söyleyip yeni bir çift ayakkabı verdiler. Zühal Türker - İzmlr özlenen fırsat: Mazda alın* zirveyc varınt KAMPANYAMIZ ESKİ FİYATLARLA DEVAM EDİYOR . KAÇIRMAYIN! . Hürpa "Büyük ûrj Teh(l)l32 32 00- I2hat Mazda 323 Hatchback Mazda 121 Sedan A Y R I N T I L I B İ L G İ H Ü R R İ Y E T G A Z E T E S İ ' N D E . Mazda E Serjsi Minibüs Başvurularınızı Hürpa Yetkilı Satıcıları'na ya da Mermerier A.Ş.'ye yapıp kayıt olabilırsınız. MERMERLER A.Ş. Telil)l74 55 50 (S hat), (1)175 84 80 (2 hat), (1)188 13 53 (2 hat)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle