22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKÎM 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/9 Yunanistan'da . başkent I j • ATtNA (AA) — ! Yunanistan'da, Florina j bölgesi Metropoliti ! Kantiotis, ülkenin ; başkentinin değişmesi ' gerektiğini savunarak, ! "Türkiye'de, Atatürk de ! öyle yapmıştı" dedi. j Kantiotis açıklamasında, ! Atina'nın gerek dıni gerekse ahlaki açıdan tamamen "yozlaşüğını" belirterek, Yunanlılar'ın geleneklerine ve esaslanna yeniden kavuşabilmeleri için, ülke j başkentinin değiştirilmesi ı gerektifcini ifade etti. ; Dubrovnik'e i yeni saldın ! • BELGRAD (AA) — Yugoslav federal ordusunun, dün sabah Adriyatik Limanı'nda ! Hırvat kenti Dubrovnik'e ; yeni bir saldın düzenlediği ; bildirildi. Hırvat | televizyonunun verdiği | bilgiye göre bölgedeki | çatışmalarda 5 kişi öldü. ı Zagreb radyosu ise Vukovar j kentinde federal ordu tarafından yapılan saldınların saatten saate daha da şiddetlendiğini ve ı bölgede bu sabah 2 kişinin 1 öldüğtlnü, 23 kişinin de \ yaralandığını duyurdu. ı ! Neonazî I liderine saldın I j • GOTTINGEN (AA) — i Almanya'nın ırkçı | liderlerinden neonazi Karl j Polacek adlı politikacının ı evinin bir grup tarafından ! basıldığı, saldırıda üçü ağır ! 15 kişinin yaralandığı bildirildi. Göttingen polisinin verdiği bilgiye göre Aşağı Saksonya eyaletinde faaliyet gösteren "özgür Alman Işçileri Partisi"nin lideri Polacek'in (57) Mackenrode köyünde ırkçı çahşmalarının merkezi olarak kullandığı evi, önceki gün 20 kişilik maskeli bir grup tarafından basıldı ve ateşe verildi. Rehineler sorunu • m ABU DABİ (AA) — ! Ingiltere'nin dışişleriyle ! görevli Devlet Bakanı ! Douglas Hogg, ; LüBnan'daki rehineler ; sorununun kısa sürede çözülebilecegini söyledi. Birleşik Arap ı Emirlikleri'nde yayımlanan S El tttihat gazetesinin ' bugünkU sayısında yer alan < demecinde Hogg, 1 "Rehineler sorununun sonunun yakın olduğunu 1 göriiyoruz" dedi. Hogg, ; hükümetinin Israil'deki ı cezaevlerinde tutulan ! Lübnanlıların dummundan ! endişe duyduğunu da ; belirterek Hizbullah ; örgütünün nıhani lideri ; Şeyh Abdül Kerim Obeid'in j serbest bırakılması ', gerektiğini ifade etti. I Arnavutluk: İlaç ve gıdayok • TtRAN (AA) — Siyasi ve ekonomik kriz geçiren Arnavutluk'ta ilaç sıkıntısı ; ciddi boyutlara ulastı. Ülkenin bu alandaki ihtiyacını karşılayan ilaç işletmesinin, hammadde yokluğu yüzünden , çalışmalannı tamamen 1 durdurmasının yanı sıra gelen dış yardımın da yetersiz düzeyde olması büytlk sıkınülara yol açıyor. Sosyalist Parti'nin yayın organı 'Zeri i Populit' gazetesinde yayımlanan bir yonımda, dış yardım olarak gelen az miktarda ilacın dağıtımının da bürokratik engeller nedeniyle geciktiği bildirildi. Arnavutluk'un bir diğer büyük sorunu olarak da gıda sıkıntısı dikkati çekiyor. Halk az miktarda da olsa bir şeyler bulabilmek umuduyla gıda maddesi satan dükkânlann önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Kaifu'nun halefi seçildi • TOKYO (AA) — Japonya'da iktidardaki Liberal Demokrat Parti'de dün yapılan genel başkanlık seçimlerini eski Başbakan Yardıması Kiichi Miyazawa kazandı. Miyazawa, böylece başbakanlık görevüıi de üstlenecek. Liberal Demokrat Parti'den yapılan açıklamada, 492 delegenin oy kullandığı parti içi seçimde, 285 oy alan 72 yaşmdaki Miyazawa, rakipleri, eski Dışişleri Bakanı Hiroshi Mitsuzuka ve eski Maliye Bakanı Michio Watanabe'yi geride bırakarak parti başkanı seçildi. Suriye lideri Hafız Esad, Banş Konferansı'na ilişkin demeç verdi: 6 Her şey Israil'e bağh'Dış Haberier Servisi — Ispan- ya'nın başkenti Madrid'de 30 ekimde toplanacak olan Orta- doğu Banş Konferansı öncesin- de bir açıklama yapan Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, konferansın başansımn, "ço- gunlukla tsrai hükümetinin eği- limlcrine baglı olduğunu" söy- ledi. Tel Aviv'de önceki gece yaklaşık 30 bin tsrailli banş için gösteri yaptı. FKÖ lideri Yaser Arafat ise "bölgede banşın an- cak Filistin-tsrail aniaşması fle kurulabilecegini" belirtti. Suriye lideri Hafız Esad dün CNN televizyonunda yayımla- nan demecinde, lsraillilerin "Banşı mı, yoksa dnraman bu- gtinkii gibi kalmasını mı düediklerinin" bilinmesi gerek- tiğini kaydetti. AA'ya göre kon- feransta görüşebilecek tek ko- nunun, "tiim adil oluşumlan fle banş" olduğunu belirten Esad, aksi halde bölgede durumun bu- günkfi gibi kalacağını bildirdi. Esad, taraflar arasındaki an- laşmazlık noktalannın saptan- ması için en iyi araçlann, BM Güvenlik Konseyi'nin Israil'in gUvenliğini garantileyen ve Go- lan Tepeleri, Batı Şeria, Gazze ile Doğu Kudüs'ün boşaltılma- sını içeren 242 ve 338 sayılı ka- Hafız Esad, CCN'e verdiği demeçte "İsrairin banşı mı yoksa durumun bugünkü gibi kalmasını mı istediği bilinmelidir" dedi. FKÖ lideri Arafat barışın "Filistin-İsrail anlaşmasma bağlı olduğunu" söyledi. Tel Aviv'de 30 bin kişi barış için gösteri yaptı. rarlan olduğunu söyledi. ABD, SSCB ve Güvenlik Konseyi'ne üye diğer ülkeler- den, 242 ve 338 sayılı kararla- nn uygulanmasına çalışmalan- nı istedigini belirten Esad, ABD'nin Suriye'ye, Güvenlik Konseyi kararlanna bağlıhğını bildiren bir mektup ilettiğini de kaydetti. Esad, "Suriye'nin tsraU'i yok etmek isteyip istemedigine" iliş- kin soruyu ise "Yok etmeyi is- tesek. nasıl banş çağnsı yapar ve anlaşıru?" şeklinde cevapla- dı. Arafat'm demeci Filistin Kurtuluş Orgütü lideri Yaser Arafat, Amerikan CNN televizyonunun Tunus'ta yaptığı bir röportajda, Ortadoğu ban- şının, lsraillilerin Filistinlilerle anlaşmaya ulaşmadıkça gerçek- leşemeyeceği yönündeki temel görüşünü tekrarladı. "Filistinlilerle banş yapmaya- - caklarsa kiminie banşacaklar" diye soran Arafat, tüm Ortado- ğu'yu ilgilendiren sorunlann te- melinde, Filistin halkmın mah- rum bırakıldığı temel haklannın yattığını vurguladı. CNN'in mülakatında Arafat, çarşamba günü başlayacak Madrid Konferansı'nm, aym zamanda uluslararası topluluk- lar ve ABD'ye "hodri meydan" diyeceğini söyledi. Geçmiş dönemlerde çıkardığj iki kararla (242, 338) Israil'i iş- gal ettiği Filistin yurtlanndan çekilmeye çağıran ve yalnızca AT'ye girmek için 10 ülke sırada bekliyor FİMJUBİYA Nûfus: 4 982 000 GSMH. 92 7 mılyar dolar Kişi basına GSMH 18 610 dolar Nûfus. 256 000 GSMH 5.2 milyar dolar Kişi başına GSMH: 20 160 dolar Nüfus: 4.202.000 GSMH. 84 milyar dolar Kışı başına GSMH 20 020 dolar İSVEÇ Nûtus 8.401.106 GSMH 179 rmlyar dolar Kişi başına GSMH 13 870 dolar Nûfus 6.796 000 GSMH- 178 milyar dolar Kişi basına GSMH 26 309 dolar AVUSTURYA Nûfus: 7 712 000 GSMH. 96 5 milyar dolar Kişi başına GSMH 12.501 dolar EFTA'ya. 28.000 nûfuslu üecntenstein da dahd. bu çağn ile yetinen Birleşmiş MiHetler'in, Irak-Kuveyt örne- ğinde askeri ekonomik bütün imkânlan seferber etmenin yo- lunu açmasındaki "çifte standardı" da tekrar dile geti- ren Arafat, "Başkan Bush'a, topla bütün donanmanı, yanm milyon askerini, gel tsrail'i çı- kart demiyonjm, ancak en azuı- dan siyasal baskı, ekonomik baskı yapmasını istiyorum" şeklinde konuştu. tsraiFde gösteri tsrail'de önceki akşam yakla- şık 30 bin kişinin katılımıyla ba- nş yanlısı bir gösteri düzenlen- di. Tel Aviv'de düzenlenen gös- teride, "İsnıil banş istiyor" şek- linde sloganlar atılarak banş ESTMYA Nûfus: 1.573.000 GSMH: 13 1 milyon dolar Kişi basma GSMH 8 340 dolar ifTMIYA Nûfus- 2 681 OOO GSMH. 22 8 milyar dolar Ktşi başına GSMH: e 532 dolar ÜTVMTA Nûfıs 3 690 000 GSMH 28 milyar ooıar Kişi başına GSMH: 7.752 dolar AT Nüfus GSMH Kişi başına GSMH: ÜALTA Nûfus: 345.418 GSMH' 1 4 milyar dolar Kişi başına GSMH 4 040 dolar BULGARİSTAI Nûfus: 8.930.000 GSMH 51 rmryar dolar Kişi başına GSMH 5.676 dolar TÜRKİYE Nûfus 57.000.000 GSMH 69 milyar dolar Kişi başına GSMH: 1.960 dolar NLHTA Nûfus 37 873 000 GSMH. 70 milyar dolar Kişi başına GSMH 1.850 dolar ÇttOSUJVAKYA Nüfus 15.636 000 GSMH 158 milyar dolar Kışı başına GSMH 10.140 dolar Nüfus 1ü 375 000 GSMH 25 5 rmfyar dolar Kişi başına GSMH- 2 460 dolar Nûfus 686 000 GSMH 4.2 milyar dolar Kışı başına GSMH 6.260 dolar *»T1 K i İ v İ i k t i r a r r t K l o k l l A v r n p a Ekonomik Toplmuğu (AT) ile Avnıpa Serbesl Ticaret Bölgesi CI1 I l U y U H U C U T C l IMUK.U ( E F T A ) a r a s ı n d a geçen hafta imzalanan ticaret aniaşması ile Avnıpa, 380 milyon nüfnslu dünyanın en büyük pazanna dönüştü. Anlaşma aynca Avrupa'da yıllardır süren bölünmeyi de sona erdirdi. EFTA üyesi 7 ülke (Finlandiya, tzlanda, Avusturya, Isveç, İsviçre, Norveç, Lichtenstein) Roma anlaşmasını imzalamayı reddetmiş- ler, böylece Avnıpa "6'lar" ve "7'ler" diye ikiye aynlmıştı. Geçen hafta AT ile anlaşma imzalayan EFTA ülkelerinin bazılan (Avus- torya, Finlandiya, tsveç, tsviçre) yakında AFye ginneyi uraut ediyoriar. Böylece, Avnıpa'daki bölünme büsbiitün ortadan kalkacak. Ancak bazı gözlemciler, ATnin ekonomik felsefesinin konımacı olduğuna dikkat çekerek dünyamızda üç ekonomik bölgenin orta- ya çıkacagını belirtiyortar. Bunlar Amerika (Kanada ve ABD), Avnıpa (Dogu Avnıpa'nın önemli bölümü dabil) ve Japonya'nın odak noktasını oluştardugu Asya blokn şeklinde sıralanıyor. BRÜKSEL Büyük Avrupa kunıluyor SABETAY VAROL BRÜKSEL — AT Komisyonu Başkanı Jacqnes Delors, ATnin önümüzdeki yıldan itibaren daha büyük bir Avnıpa için kolla- n sıvaması gerekeceğini belirtti. Delors, "La Libre Belgiqne" gazetesine verdiği demeç- te, bu yıl sonunda Maastricht'te yapılacak donıkta, "siyasi birlik" konusunda göruş birliğine vanlması halinde, ATnin, hemen 24 ya da 30 üyeli bir Avnıpa'nın geleceğini tasarlama işine koyulacağını vurguladı. Avnıpa Serbest Ticaret Birüği (EFTA) ile AT arasında geçen hafta imzalanan anlaş- maya da değinen Avrupa Komisyonu Baş- kanı, "Toplulugun diğer Avnıpa iükderi ile her gün biraz daha sıklaşan baglar konna- sı zonınludur. Avnıpa'nın tekeli bizde de- ğUdir. Öte yandan aynı kaderi paylaşmamı- za kimse engel olamaz" şeklinde konuştu. Avnıpa birliğinin çok zaman alacağına işaret eden Jacques Delors, AT dışında ka- lan Avrupa ülkelerinin aralannda oluştur- duklan diğer yapılanmalan güçlendirmeleri gerektiğini belirtti. Delors, "EFTA ülkele- rinden kendi aralanndaki baglan sağlam- laşürmalannı istedik. Polonyu, Çekoslovak- ya ve Macaristan'ın, kendi aralannda her alanda oluşturdnğu işbirligini de teşvik edi- yoruz. Bu bir sabır oyunudur. Agını ören öriimcek stratejisi uygulanmalıdır. tki ha- tadan kaçmılmalıdır Bir grubun digerleri- AT Komisyonu Başkanı Delors, önümüzdeki yıldan itibaren daha büyük bir Avrupa için kolların sıvanması gerekeceğini söyledi. ne üstünlük eide elmesinin getirecegi zarar- lar kadar, şeklsiz, ruhsuz bir Avnıpa'nın da tarihin baslasma tahammül edemeyecegi bi- linmelidir." Tam üyelik için başvuran ve üye olma is- teğım dile getiren ülkelerin sayısındaki ar- tış yüzünden, Toplulugun önümüzdeki yıl- dan itibaren yeni genişleme stratejisini çiz- mek üzere çalışmalannı başlatabileceği ha- ber veriliyor. Delors'un La Libre Belgiqu- e'e verdiği demeçte "yeni çahşmalardan" söz etmesi, bu yöndeki haberleri doğrulayan bir gelişme şeklinde ele alındı. Avrupa Topluluğu, şimdiye kadar "eko- nomik ve parasal işbirliği" ve "siyasi işbirligi" konularıyla fazlasıyla meşgul ol- duğundan yeni genişleme somnlan kapsam- lı şekilde tartışılabilmiş değil. Gözlemciler Maastrihct doruğunda, siyasi birlik konu- sunda AT üyelerince vanlacak "doyurucu bir iç uzlaşma"nın, yeni genişleme strateji- sinin belirlenebilmesi için uygun bir zemin oluşturacağına inanıyor. Siyasi birlik konusu şu üç konu üzerin- de düğümleniyor: 1- Ortak dış politika konulannda "oy çokluguyla karar alabilmek." 2- Askeri planda "AT-BAB-NATO" üç- geni için yeni iüşkiler hiyerarşisini belirle- mek. 3- Avrupa Parlamentosu'na tanınacak ye- ni yasal ve denetleme yetkileri. EÜRÖPEAN GAZETESMN ATKONUSUNDAKİGÖRÜŞÜ 4 Moğol kökenli Ttirkler dışarı' BRÜKSEL (AA)— Türkiye, ATnin ka- pısmı zorlarken 'Türklerin yerinin AT de- ğil, Ortaasya olduğu' iddiası ortaya atılmaya başlandı. 'Avnıpa'nın milli gazetesi' haftahk Euro- pean'ın son sayısında yayımlanan "Türkiye Mogol kökenine bakmak zornnda" başlıkh yonımda, "Türklerin ashnda Ortaasya'dan geldikleri ve Mogol kökenli olduklannın unutuldugu" şeklinde bir yorum yer aldı. Gazetenin, AT-EFTA Anlaşması'nı işle- yen "AT geniş, daha geniş" manşetli sayfa- sında yer alan Peter Millar imzah yorum- da, ATnin etnik ve coğrafi bakımdan Av- nıpalı bir topluluk olduğu belirtilerek Tür- kiye*nin ne etnik ne de coğrafi açıdan AT üyeliğine uygun olduğu ileri sürüldü. Türklerin Ortaasya'dan gelip Anadolu- yu zaptettiklerini bildiren Millar, "16. yüz- yılda Viyana kapılanna dayanan Türkİerin AT'ye gfame çabalanna ragmen hiçbir za- man Avrupalı olmadıklannı" iddia etti. Cengiz Han'ın golgesi Sovyetler Buiiği'nin çöküşünün Türkle- re yeniden Ortaasya ile bağlanu kurma ola- nağı tanıdığını bildiren Millar, "AT-EFTA Aniaşması ile Avnıpa'nın genişiemesinin a- nırlan tanımlanırken Cengiz Han'ın gölgesi de geri dönüyor" diye yazdı. Millar, yazısında şimdiye dek Avnıpa'nın Türkiye'yi oyalamasmın nedeninin, Avru- pa tarafından reddedilmesi halinde Ortado- ğu ve aşın Islamcılığın çemberine itilebile- ceği korkusu olduğu iddiasına da yer vere- rek 'Fakat artık bu tek altematif degü' dedi. Türk kökenli cumhuriyetlerin Boğazlar'- dan Buhara'ya uzanacak bir bölgesel blok oluşturabileceklerini savunan yazar, Ata- türkçülük ve Stalin komünizmi nedeni ile laik özelliklere sahip bu blokun aşın tslam- cılığa geçit vermeyeceğini ima etti. yanlısı şarkılar dinlendi. Gösteri meydanındaki pan- kartlarda ise "Şamir, banşa en- geller koyma", "Şamir, fırsat kaçınlmamalı" ve "Banş saati çaldı" gibi yazılar bulunduğu belirtildi. Öte yandan, Ortadoğu Banş Konferansı'na katılacak Ürdün- Fihstin ortak heyetinde yer alan Saeb Erakat adh Filistinli üye, konferansa katılacağını açıkla- dı^ Arapların koşulu Filistin devletinin fiili Dışişleri Bakanı Fanık Kaddomi, Orta- doğu Banş Konferansı'na doğ- rudan katılacak Arap ülkeleri- nin, Israil işgali altındaki top- raklarda Yahudi yerleşim bölge- leri kurmaya son vermeden bu ülkeyle ikiü görüşmelere başla- mama konusunda anlaşmaya vardıklannı söyledL Kaddumi, dün Paris'te AFP- ye verdiği demeçte bu kararın geçen hafta Şam'da düzenlenen Israil'e sınırı olan 4 Arap ülkesi Suriye, Ürdün, Lübnan ve Mı- sır dışişleri bakanları, Körfez Iş- birliği Konseyi ve Arap Magrip Ülkeleri Biriiği temsilcileri ile Fi- listin adına kendisinin katıldığı toplantıda ahndığım duyurdu. BARIŞ KONFERANSI Filistin Türkiye'den destek bekliyor KAHİRE (AA) — Filistin Ulusal Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Subeyh, Madrid'- deki Ortadoğu Banş Konferan- sı'na katılacak Filistin heyeti- nin, Türkiye'den etkin destek beklediğini bildirdi. Subeyh, Kahire'de AA mu- habirine yaptığı açıklamada Türkiye'nin coğrafi konumu ve Ortadoğu ile olan bağları nede- niyle banş sürecine kayıtsız ka- lamayacağını belirtti. Türkiye'nin bölgede çok önemli çıkarları bulunduğunu anlatan Filistinli yetkili şöyle de- di: "Eger bölgede banş sağlanır- sa bu aym zamanda Türki>e'nin de birçok bakımdan çıkanna olacakbr. Buna örnek olarak ekonomik kalkınma projelerini gösterebilirim. Türkiye aynca bölgede kapsamlı banş kurul- madan kendisini tam olarak ra- hat hissedemeyecegini ABD'de anlatabilir. Bütün bunlan göz önüne ala- rak Türk halkı ve hükümetine, içinde bulundugumuz bu kritik günlerde banş konferansına ka- tılacak Filistin heyeti ve işgal al- tındaki topraklarda > aşayan Fi- listinlilere destek vermeleri çag- nsında bulunmak isti\orum-" Aynı zamanda Filistin Kurtu- luş Örgütü Merkez Komitesi üyesi olan Muhammed Subeyh, Madrid Konferansı'nda lsrail'- in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere 1967 savaşında işgal etti- ği topraklardan çekilmesini, Arap topraklannda yeni Yahu- di yerleşim bölgeleri kunılması- mn durdurulmasmı ve Filistin- Iilerin güvenliğinin garanti altı- na alınmasını isteyeceklerini be- lirtti. Toplantıya katılacak Israil heyetinin çeşitli kışkırtmalara başvurarak konferansı başarı- sızlığa uğratmak isteyebileceği- ne işaret eden Subeyh, Israil'in bu taktiklerinin Filistinlileri mü- zakerelere sabırla devam etmek- ten alıkoyamayacağıru bildirdi. YUNANtSTAN Devlet bakanı azledildi STELYO BERBERAKİS~~ ATİNA — Yunanistan'da Yeni Demokrasi Partisi iktida- nnın Başbakan Konstantin Mit- sotakis'ten sonra adından en çok sözünü ettiren Devlet Baka- nı Miltiyades Evert önceki ak- şam başbakamn 'tavsiyesi' üze- rine görevinden istifa etti. Dışişleri Bakanı Andonis Sa- maras ile arasında çıkan ihtilaf- tan sonra Evert, bir açıklama yaparak "Başbakanın Dışişleri Bakanugı içindeki pürüzlerin gi- derilmesi için derhal faaliyete geçmesini" istedi. Daha sonra Samaras ile Evert'in karşıhkh olarak birbir- lerini suçladığı açıklamalar ya- pıldı. Evert, bu açıklamalann- da en çok Mitsotakis'in ABD Başkanı Bush ile arasındaki 'gizli' mektuplaşmaların PA- SOK'a ve daha sonra basına sız- dırılmasımn kabul edilmez bir durum olduğunu, bu nedenle Dışişleri Bakanlıgı içindeki 'gammazcılığa' son verilmesini talep etti. POLmKADA SORUNLAR ERGUNBALQ Körfez Politikası ve Nurlu Ufuklar... Körfez bunalımı sırasında Türk basınında, genelde iki gö- rüş birbıri ile sürtüşüyordu. Bunlardan ilkine göre Cumhur- başkanı Sayın Turgut Ozal'ın kişisel olarak şekillendirdiği Kör- fez politikası, bir anlamda "devrimci" bir nitelik taşıyordu. Türkiye, bölgede söz sahibi olduğunu hatırlatarak ağıriığını koyuyor, ABD ile Batı Avrupa'nın en saygın dostları arasına giriyor, bölgenin lideri konumuna yükseliyordu. Savaş bir so- na ersin neler olmayacaktı neler? Türkiye'nin dış politika so- runları hafifleyecek, AT'ye kapı aralanacak, banş masasın- da pastadan (O pasta ne ise?) önemli bir parça Türkiye'nin payına düşecek, Arap-israil anlaşmazlığında Türkiye, Filis- tinlilerin "abisi" ve Arapların saydığı bir bölge ülkesi olarak ağıriığını koyacaktı. Buna karşı diğer görüşü savunanlar ise şöyle diyoriardı: Türkiye'nin bir bölge ülkesi olarak kuşkusuz aktif politika iz- lemesi gerekir. Ama aktif politika gözü kapalı ABD'nin dü- men suyunda gitmek değildir. Türkiye'nin Irak'a karşı BM ta- rafından kararlaştınlan yaptırımlara uyması, boru hattını he- men kapatmaşı çok yerınde olmuştur. Ancak Amerikan uçak- larına incirlik Üssü'nden Irak'ı bombalama izni vermesi yan- lıştır. Bu hem Arap halklarında olumsuz etki yapar hem de Bağdat'ı Türkiye'nin yeminli düşmanı haline getirir. Ve bu görüşü savunanlar şu soruyu soruyoriardı: "Ya Sad- dam bu savaştan paçasını kurtarırsa? Türkiye'den intikam al- mayı düşünmez mi? Söz gelişi PKK'yı Türkiye'ye karşı des- teklemez mi?" Ama toz pembe tablo çizenler için bu tür görüşler "vizyon yokluğu", "çekingenlik", "pısırıklıktı". Saddam'ın artık işi bit- mişti. Yepyeni bir dünya kuruluyordu bölgede ve Türkiye bu dünyanın merkezi olacaktı. Irak'taki iç savaş sırasında Celal Talabani'nin Ankara'ya da- vet edılmesini eleştırenler, Saddam'ın buna karşı ileride mi- silleme yapabileceğirif teröristlere kucak açabileceğini be- lirtenler. aynı karşılığı aldılar: Saddam'ın birkaç haftahk öm- rü kalmıstı. Türkiye'nin önünde "nurlu ufuklar" açılıyordu. Batı dünyasının yıldızı oimuştu Türkiye. Ama vizyon sahibi olma- yanlar, ufuktan yoksun bulunanlar bu gerçekleri göremiyor- lardı. Şimdi Sayın Ozal'ın "vizyonlu", "geniş ufuklu" poMikası- nın sonuçlanna bir göz atalım: Körfez savaşının bitiminden kısa süre sonra Şam'da top- lanan Arap dışişleri bakanları bir "Körfez Güvenlik Orgütü 1 'nün kurulmasını kararlaştırdılar Bu toplantıda Türkiye'nin adı bile geçmedi. Kuveyt, katkılarından ötürü teşekkür ettiği ül- keler arasına Türkiye'nin adını koymayı unuttu. En saygın üye- si olacağımızın söylendiği Batı dünyası, Kıbrıs konusunda BM'den çok sert bir karar çıkartılmasında önayak oldu. AT 1 nin kapısını açmayacağı yüzümüze dobra dobra söytendi. Al- manya nerede ise PKK'yı Türkiye'ye karşı destekleyen birtu- tuma girdi. Sayın Özal ve onun sözcülüğünü yapanların vaat ettikleri "nurlu ufukların" Batı cephesi böyle. Ama en önemlisi Irak cephesi. "İşi bitmiş" Saddam hâlâ iktidarda ve Türkiye'den intikam alıyor. The New York Times'ın 21 ekim tarihli sayısında çıkan, ba- sınımızda da yer alan haber çok ilginçti. Gazetenin muhabi- ri Chris Hedger, Türk yetkililer, Batılı diplomatlar ve bazı Kürt liderlere dayandırdığı Silopi kaynaklı haberinde Irak hükü- metinin, Körfez savaşı sırasındaki tutumu nedeni ile Türki- ye'den intikam almak için PKK militanlarına silah ve malze- me yardımı yaptığını bildiriyor. Bir Batılı diplomat şöyle diyor Chris Hedger'e: "Bir yıl önce bu militanlar ufak, etkileri SH nırlı çetelerdi. Şimdi güçlü bir gerilla ordusuna dönüştüler. Saddam, onlan Türkiye'den intikam almak için çok yararlı bir araç olarak görüyor" Bir Kürt lideri de Irak hükümetinin PKK militanlarına ağır silah, top ve uçaksavarlar verdiğini belirttikten sonra, "Bu ge- rillalann şimdi ellerinde bulunan silahlar, şaşkınlık yaratıcı" diyor. Chris Hedger'in görüştüğü yetkililer, Irak hükümetinin PKK militanlarına ağır silah yardımından başka, kamp ve üs kur- maları için her türlü kolayiığı sağladığını belirtiyorlar. İşte Körfez savaşı sırasında Sayın Ozal'ın tek başına yü- rüttüğü ve bazı çevreler tarafından alkışlanan "kraldan faz- la kralcı" politikanın Türkiye'yi getirdiği nokta budur. PKK artık 3-5 kişilik gruplarla değil, yüzlerce kişi ile ağır silahlarla do- natılmış olarak saldırmakiadır. Türkiye'nin itibarının fevkalade arttığı iddia edilen Batı dürv yasında ise Türk Silahlı Kuvvetleri saldırılara her karşılık ver- diğinde kıyamet kopmakta, Almanya'da Türkiye'ye silah yar- dımının kesilmesinden söz ediimektedir. Tablo, Türkiye'yi bekleyen "parlak gelecek" ve "nurlu ufuklar" edebiyatının yaratıcılarının dikkatine sunulur. SOVYETLER BÎRLIGI Türkmenistan da bağımsızhk ilan etti Dış Haberler Servisi— Sov- yetler Birliği'nin Türkmenistan Cumhuriyeti'nde dün bağımsız- lık ilan edildi. Önceki gün ya- pılan bağımsızhk oylamasında halkın büyük çoğunluğunun evet oyu vermesinin ardından parlamento, bağımsızhğı öngö- ren yasayı kabul etti. Sovyetler Birliği'nin 12 cumhuriyetinin li- derleri dün Moskova'da, birli- ğin aksayan dış yardım sorunu- nu çözmek amacıyla sanayileş- miş ülkelerin (G-7) temsilcile- riyle masaya oturdular. SSCB Savunma Bakanhğı, nükleer si- lahlann Moskova'nın deneti- minde olduğunu açıkladı. Türkmenistan Devlet Başka- nı Saparmurad Niyazov, dün parlamenterleri tebrik ettikten sonra yaptığı konuşmada "Türkmenistan'm artık bağım- sız ve demokratik bir devlet olduğunu" açıkladı. Türkme- nistan, başansız ağustos darbe- sinden bu yana bağımsızhk ilan eden 13. cumhuriyet oldu. Rus- ya Federasyonu ve Kazakistan henüz bağımsızhk kararı almadı. Kafkasya cumhuriyetlerin- den Türkmenistan'da önceki gün bağımsızlık için yapılan re- ferandumda, halkın yüzde 94'ü lehte oy kullandı. Reuter'in Moskova radyosuna dayandır- dığı habere göre 3 milyon 600 bin seçmenin yüzde 93.4'ü ay- nı referandumla Devlet Başka- nı Saparmurad Niyazov'un iç ve dış politikasını da onayladı. Ni- vazov, geçen hafta cumhuriye- tin Moskova'dan bağımsızlığı- nı ilan edeceğini ve Türkmenis- tan topraklarım korumak ama- cıyla silahlı güç oluşturulacağı- nı belirtmişti. Sovyetler Birliği'nin 12 cum- huriyetinin lideri, dün sanayi- leşmiş ülkelerle Moskova'da masaya otururken, ülkenin elindeki döviz rezervinin kışlık yağ ihtiyacının yüzde onunu, sütün yansını, süttozunun da üçte birini karşılamaya yetece- ğini açıkladı. POLONYA îlk serbest seçimler Dış Haberier Servisi — Po- lonyahlar, tkinci Dünya Sava- şı'ndan bu yana ilk kez dün de- mokratik seçimler için sandık başına gittiler. Genel seçimlerin ilk sonuçla- nna göre eski Başbakan Tade- usz Mazowiecki liderliğindeki Demokratik Birlik önde gider- ken, eski komünistlerin oluştur- duğu Demokratik Sol Birhk'in üçüncü sırada olduğu bildirili- yor. Oy verme işleminin TSİ 2O.00*de bitmesinden kısa bir sü- re sonra 22 bin seçim merkezi- nin 600'ünden ahnan sonuçlar televizyonda yayımlandı. İlk sonuçlara göre yüzde 14.5 oyla Demokratik Birlik önde gi- derken, onu yüzde 9.5 ile Mer- kezi Yuttaş Ittifakı ve yüzde 9 ile eski komünistler izliyor. Günlük gazetelerden birinde yayımlanan araştırma sonuçla- nna göre en çok oy toplaması beklenen parti, eski Başbakan Tadeusz Mazowiecki'nin lider- liğindeki Demokratik Birlik.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle