Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
SECHVf 91TV ARDE\DAN SHP
SHPlde zamanlama kavgasıÜMİT ASLANBAY
ANKARA — SHP'de parti içi mücadele, ko-
alisyon görüşmeleri öncesinde keskinleşerek sü-
rüyor. Genel merlcez yönetimi, olağanüstü kurul-
tay tarihini olabildiğince erteleme eğilimine gir-
di. Gerek parti içi muhalefet, gerek genel mer-
kez yönetimi, iç mücadele ve koalisyon için mil-
letvekili dengesini kendi lehine çevirmeye çaba
gösteriyor. Genel merkez yönetimi, parti içi mu-
halefetin önderi Deniz Baykal'ı, "Koaüsyonun
önüne set çekmek ve parti içi mücadeleyi bir kez
daha başlatarak fırsatçı bir tavırla partiye zarar
vermekle" suçluyor. Baykal'ın koalisyona karşı
olmadığı, ancak "tlkeli koalisyon yapılmalı. bu
yönetim sağlıklı bir koalisyonu gerçekleştireme-
yeceği gfbi sağiıklı bir yapryı da oluşturamaz" gö-
rüşünde olduğu belirtiliyor. Baykal'ın yönetim
değisikliğini "terfi etmek" olarak değerlendirme-
diği ve bunu partinin derlenip toparlanması açı-
suıdan gerekli bir süreç olarak gördüğü ifade edi-
liyor.
tnönü ve kendisine yakın genel merkez yöne-
ticileri, önceki gece Ankara'da bir akşam yeme-
ğinde bir araya gelerek durum değerlendirmesi
yaptılar. Genel Başkan Erdal lnönü'nün daha
çok görüşleri dinlediği toplantıda, küçük kurul-
tay karan ve parti içi mücadeledeki boyutlar üze-
rinde duruldu. Yöneticilerden bazılan, küçük ku-
rultayın 9 kasımda toplanması ve bu arada olası
koalisyon hükümetinin kurulmasıyla parti içi
mücadelenin yumuşayacağını öne sürdüler. An-
cak "partiye zarar verici" olarak nitelenen bazı
girişim ve çıkışlara sert yanıt verilmedi. Bu tür
davranan örgüt ve örgüt temsilcilerinin uyanlma-
sı gerektiği de bazı yöneticilerce dile getirildi. Ge-
nel merkeze, olağanüstü kunıltay isteyen 40 ka-
dar imzanın geldiğine de dikkat çekildi ve faks-
la gönderilen bu imzalann kabul edilmemesi yo-
lunda görüş oluştu. Buna göre genel merkez yö-
netimi, bugün ya da önümüzdeki günlerde ola-
ğanüstü kurultayı toplamak için yeterli olan 200
imzanın faksla gelmesi haJinde bunu kabul et-
meyecek, noterden tasdikli asıllanm isteyecek.
Buna uygun başvuru yapılması halinde de ll Se-
çim Kurulu'na delege listelerini verecek ve ola-
ğanüstü kurultay için salon arayacak. Konuya
SHP TUZUGU NE DIYOR?
Kurultay tarihi için açıklık yokANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — SHP tüzüğünde,
olağanüstü kurultay
tarihinin nasıl beiirleneceği
konusunda açıklık
bulunmuyor.
Tüzuğün kurultay ile ilgili
55. maddesinde, 'olağanüstü
kurultay' konusunda şu
hükumlere yer verildi:
"Genel başkanın, parti
meclisi veya merkez
yurütme kurulunun lüzum
gostermesi ya da kurultay
üyelerinin en az beşte
birinin yazılı istemi üzerine
de kurultay olağanüstü
olarak toplanır.
Olağanüstü toplantımn
gündemi isteyenlerce
düzenlenir.
Olağanüstü toplantıda
yalmz gündemdeki konular
görüşülür. Yalmzca
program çalışması yapmak
amacıyla toplanan
olağanüstü kurultayların
gündemine seçim maddesi
konamaz.
Olağanüstü toplantı en az
on gün önce ilgililere
duyurulur."
Bu durumda genel merkez
yöneticileri, olağanüstü
kurultay tarihini yetkili
organların belirleyeceğini
savunuyor. Baykal grubu ise
tarihin, toplantı için imza
verenler tarafından
belirleneceğini öne sürüyor.
Siyasi Partiler Yasası'nda
da tarih konusunda bir süre
öngörülmüyor. Yasada
sadece, "olağanüstü
toplantıların, genel baskanın
veya merkez karar ve
yönetim kurulunun lüzum
gostermesi veya büyük
kongre üyelerinin en az
beşte birinin yazüı istemi
üzerine yapılacağı"
hükmüne yer veriliyor.
Uişkin olarak bir genel merkez yöneticisi, şu gö-
rüşlere yer verdi:
"tmzalar yeterli sayıda ve asıllanyla geldigi
takdirde Parti Meclisi'nİD, daba önce de
MYK'nın toplanması gerekivor. PM, bu başvu-
ruyu değeriendirerek, olağanüstü kurultayın ne
zaman toplanacağına karar verecek. Bundan son-
ra ll Seçim Kurulu'na iisteler verilecek. Bunun
için de en az 15 gün öncesinden liste (eslim et-
mek gerekiyor. Salon ve diğer hazırlıklarla ola-
ğanüstü kurultayın toplanması, buyük olasüık-
la kasım ayı sonunu ya da aralık ayının başını
bulacak."
Toplantıda, "koalisyonun ülke yaranna oldu-
gu görüştt" güç kazanırken, "Milliyetçi Cephe
benzeri bir hükümetin kurulmasuun ülkeye za-
ran dokunacağı" üzerinde duruldu.
Baykal'ın görüşleri
Baykal ve arkadaşları da son gelişmeler üze-
rine, önceki gece yeni bir değerlendirme daha
yaptılar. Tavır olarak geçmişte karşı karşıya gel-
diği Genel Sekreter Yardımcısı Ertugrul Günay,
PM üyesi Rıza Yılmaz gibi adları da yamna alan
bu kanat, olağanüstü kurultayın bir an önce top-
lanması için çabalannı yoğunlaştırmaya karar
verdi. Rıza Yılmaz'ın da katıldığı ve Baykal'ın ön-
derlik ettiği değerlendirmede, 9 kasımda küçük
kurultayın toplanacağı gözönüne alınarak, bu
durumda 15 ya da 16 kasım için olağanüstü ku-
rultayın toplanması ve buna parti yönetiminin en-
gel olmasının "tüzük ve hukuk ihlali olacağı" gö-
rüşü paylaşıldı.
Baykal, değerlendirme toplantılarında özetle
şu sorunlar ve görüşler üzerinde durdu:
Olağanüstü kurultay zamanı: "Tüzüğe göre,
beşte bir delegenin imzasıyla olağanüstü kurul-
tayın toplanması gerekir. Bugüne kadar olağa-
nüstü kurultayı kim toplantıya çağırdıysa, tari-
hi de onlar belirlemiştir. Delege listesinin 15 gün
önceden ll Seçim Kurulu'na verilmesi gerekiyor-
sa, bu şimdiden de yapılabilir. Delege listesi bel-
lidir.
Kurultay koalisyona etkiler mi?: "Bu yönetim
koalisyonu kendisi için bir çıkış olarak görüyor-
sa, yanılmaktadır. Eğer koalisyon yapılacaksa
kurultay yapmak, bunun için zaten bir nedendir.
Çünkü yeni gelecek yönetim, bu yeni dönemin
protokolünü de belirlemelidir. Bu telaş nedendir?
Eğer bir koalisyon yapılacaksa, bu koalisyona,
kurultay güvenini alacak bir yönetim gitmelidir.
Yoksa koalisyonu bir yönetim yapacak sonra ge-
lecekler bunun sorumluluğunu paylaşacaklar.
Bu, siyaseten yanlıştır. Yeni yönetim, yeni döne-
min hesabını 4 yıl sonra ya da bir sonraki seçim-
lerde verecektir. Bunun için yeni oluşacak yöne-
time saygı göstermek gerekir. öncelikleri de on-
lar belirlemelidir. 'Hayır, bnnu ben vapacağıra'
mantığıyla yaklaşılırsa, DYP'nin önüne güçsüz,
ilkesiz ve inançsız bir parti olarak çıkma tehli-
kesi vardır. Bunun için güvenoyu alsa da alama-
sa da kurultayın güvenine ihtiyaç vardırf'
Baykal partiyi yenilemek değil, genel başkan
olmak istiyor: "Bu görüşler doğru değildir. Hepsi
olağanüstü kurultaydan kaçma mantığmm ürün-
leridir. Değişimi yapabilmek için değişim yapmak
gerekir. Işin başı ve siyasal odak, 'tribünlerdir'.
Baykal'ın partiyi yeni bir yapılanmaya sokmaya-
cağını, tepeden tırnağa değiştinneyeceğini nere-
den biliyorlar? Bu bir akademik tez değil, siya-
settir. Raporla ya da akademik çalışmayla düze-
lecek bir sorun değildir. Biz başından beri deği-
şimi ve yeniden yapılanmayı savunuyoruz. An-
cak bu akademik girişimleTİe değil, siyasetle olur!'
Çetin'in göriişü
SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de Deniz
Baykal ve arkadaşlannın, hükümet görüşmele-
rini SHP'nin yeni yönetimince yürütülmesi yö-
nundeki gorüşlerine karşı ne duşündüğünün so-
rulması üzerine, şu yanıtı verdi:
"Bugünkü yönetim, iki ay önce yapılan kurul-
taydan seçilen bir yönetimdir. Bu yönerimin yet-
kisi, hiçbir şekilde tartışma konusu yapılamaz.
Yeni bir kurultay yapılır. yeni yönetici gelir, ama
şimdi bunlar hiç önemli değil. Bu yönetim, ku-
rultayın destegiyte, ovuyla gelmiş bir yönetimdir.
Bunun ne yetkisi, ne görevi hiçbir şekilde tartış-
ma konusu yapılamaz."
ANKARA İL
BAŞKANI VURAL:
Acele
kurultay da
koalisyon
da yanlış
SHP Ankara îl
Başkanı Şerif Vural,
partinin 20 Ekim
seçimlerinde
ağır bir
yenilgi aldığını
söyledi. Vural,
aceleye getirilmiş
hiçbir şey
istemediklerini
vurguladı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — SHP Ankara ll
Baskanı Şerif Vural, ilçe
başkanlanyla yapılan
toplantı sonrasında "Acele
bir kurultayı da acele bir
koalisyonu da istemiyoruz"
görüşünü savundu.
Vural, SHP'nin "20 Ekim
seçimlerinde ağır bir yenilgi
aldığını" savunarak
öncelikle bu yenilginin
nedenlerinin saptanmasını
istedi.
Gerekli değerlendirme
yapılmadan iktidar
olanaklan ile moral
kazanılamayacağını
kaydeden Vural, şu öneriyi
getirdi.:
"Bizce bu aşamada
yapılması gereken, bir
yandan Uçelerden
başlayarak ilçe danışma
kurultaylan ve U danışma
kurultaylannı toplayarak
buralarda değerlendirme
çalışmalan yapmak, bir
yandan da kamuoyu
yoklamalan ile halkın oy
vermeme nedenlerini
beliıiemeye çalışmaktır.
Kunıltay bundan sonra
toplanmalıdır.
Genel merkez vakit
geçirmeksizin bu doğnıltuda
bir takvim oluşturmalıdır.
Bu takvim süreci içinde
hükümete katılıp katılmama
karannın verilmesi zorunlu
hale gelirse o zaman yetkili
kunıllarca parti içindeki
tüm eğilimlerin görüşleri
alınarak karar verilmelidir."
YOLLAR AYRILIYOR ML ? — SHP'de Yenilikçi Sosyal Demokraflar olarak hareket eden MYK üyesi Ertugrul Günay ile tstan-
bul Milletvekili ve MYK üyesi Ercan Karakaş'ı destekleyen partililer, "Günay'la yol ayrunına geliniyor" görüşünü savunuyorlar.
Yenilikçi SosyalDemokratlarîstanbul'da îoplandı
Tfenilikçiler Günay'la ayrılıyor
YALÇIN ÇAKIR
SHP'de seçim sonrası başlayan parti içi
gelişmeler sürerken Yenilikçi Sosyal De-
mokratlar, Îstanbul'da bir toplantı yapa-
rak parti ve Türkiye kamuoyuna açıklan-
mak uzere "SHP'nin dünü, bugünü ve
yannına" ilişkin görüşleri içeren bir bil-
diri hazırlanmasını kararlaştırdılar. Top-
lantıda, bazı partililerin Yenilikçilerin on-
de gelen adlanndan MYK üyesi Ertugrul
Günay'ı son günlerdeki çıkışları nedeniy-
le eleştirmeleri ve "yol aynmına gelindiği"
görüşünü savunmaları üzerine "Bire>sel
yaklaşımlara destek vermek uygun değil-
dir" fikrinin benimsendiği belirtildi.
Yenilikçilerin önderlerinden İstanbul
Milletvekili ve MYK üyesi Ercan Kara-
kaş'ın başkanlığında Prof. Dr. Asaf Sa-
vaş Akat, Doç. Dr. Seyfetîin Gürsel, eski
PM üyeleri A>şe Temuçin, Suleyman Çe-
lebi, eski ve yeni ilçe başkanları ile 60'a
yakın partili önceki akşam îstanbul'da bir
toplantı yaptılar. 5 saat süren toplantıda
SHP'nin içinde bulunduğu durum ve se-
çim sonuçlan tartışıldı. Toplantıya katılan-
lar bir kurultay yapılmasının partiye ya-
rar sağlayacağını savunurlarken özetle şu
görüşler üzerinde duruldu:
"Olay sadece Deniz Baykal'ın söyledi-
ği gibi 'sen-ben kavgası' değildir. Hikmet
Çetin'in söylediği gibi 'zamanla düzelecek'
bir sorun da değildir. Bir kurultay yapı-
lacaksa ki yapılmalıdır. Bu kurultay maç
havasında olmamalıdır. Projeleri, çözüm-
leri taıtışan, rüzüğü yenileyen bir kunıl-
tay olmalıdır."
Toplantıda, lnönü-Baykal ve Baykal-
Gunay görüşmelerinin de değerlendirildiği
ve MYK üyesi Ertugrul Günay'm son gün-
lerdeki açıklamaları ile yaptığı göruşme-
lerin eleştirildiği öğrenildi. Bazı partilile-
rin,'Günay'la yol aynmına gelindiği' gö-
rüşünü savunduğu belirtilirken bir partili
konuyla ilgili olarak şunlan söyledi:
"Sayın Günay, son günlerde aldığı ta-
vır ve Baykal'la görüşmeleri nedeniyle ör-
gütte tepki gördü. Venilikçi Sosyal De-
mokrat kadrolann kurultaya ve partinin
geleceğine yönelik görüşleri bu toplantı-
da kabul gören görüşler şeklindedir. Bu-
nun dışındaki bireysel yaklaşımlara des-
tek vermek yenilikçi kadrolarca uygun gö-
rülmemiştir."
Toplantıda görüş birliğine vanlan öne-
rilerin bildiri haline getirilerek diğer iller-
deki Yenilikçi kadrolara gönderilmesi ve
buralardan gelecek önerilerin de dikkate
alınmasıyla daha geniş kapsamh bir rapo-
run kaleme alınarak parti ve Türkiye ka-
muoyuna sunulması da kararlaştınldı. Bu
öneriler şöyle özetlendi:
"Bize göre yenilgiye uğrayan, sosyal de-
mokrasi değildir. İçinde yaşadığımız çağ,
sosyal demokrasi çağıdır. Yenilgiye ugra-
yan, sosyal demokratlaşma sürecini bir
türlü lamamlayBmayan SHP'dir. Doğru
teşhis koymadan, yeni yaklaşımlar, yeni
politikalar üretmeden. örgütsel yapıyı haş-
tan aşağı yenilemeden seçmenin güvenini
tekrar kazanmak mümkun değildir."
"SHP'de yıllardır vurgulamamıza kar-
şm ideolojik yaklaşımda ve örgütsel yapı-
da sosyal demokrat anlavnşa uygun bir ye-
nilenme sağlanamamıştır. Buna bağlı ola-
rak da 1989'da kazanılan belediyeler iyi
yönetilememiştir. Sosyal demokrat bele-
diyecilik anlayışı ayrıntılı ve kapsamlı bir
program haline getirilip uygulamaya ko-
nulamamıştır. Ayrıca son seçimler, Turk-
iye'de laik sol (CHP), laik olmayan, sağ
(DP-AP.) bölünmesinin önemini buyuk
ölçüde yitirdiğini gostermektedir!'
İZMİR İL BAŞKANI
KARAKAŞ:
Olağanüstü
kurultay
öncelikH
konu değil
SHP İzmir İl Başkanı
Turan Karakaş,
"Partide öncelikli
sorunu kurultay
değil, ülkedeki durum
olmalı. Çözüm için
sorumluluğumuzu
yerine getirmeliyiz"
dedi.
İZMİR (AA) — SHP İzmir ll
Başkanı Turan Karakaş, parti-
sinin olağanüstü kurultay top-
lamak yerine, ülkenin sorunla-
rına çözüm bulma konusunda,
üzerine düşen sorumluluğu ye-
rine getirmeye öncelik vermesi
gerektiğini söyledi.
Karakaş, yaptığı açıklamada,
"Ülkenin sorunlanna çözüm
arayısı dururken olağanüstü ku-
rultaya gitmek, gelecekteki se-
çim için şimdiden oy
kaybetmektir" diye konuştu.
Türkiye'nin, Guneydoğu'da-
ki gelişmeler, ülke genelindeki
terör, ekonomik durum, de-
mokrasi konusunda atılacak
adımlar gibi ivedi çözüm bekle-
yen sorunlan bulunduğunu söy-
leyen Karakaş, "Hükümetin
kunılmasının, beklemeye ta-
bammülü yok. Sosyal demokrat
olarak SHP olarak topluma
karşı sonımluluğumuz her şey-
den önce gelir" dedi.
Karakaş, olağanüstü kurultay
yerine küçük kurultay toplan-
masını öngören MYK kararını,
yerinde ve yararlı bulduğunu
anlatarak, 9 kasımda toplana-
cak küçük kurultaya geniş bir
rapor sunacaklarını kaydetti.
Öte yandan, SHP tzmir ll
Başkanı, erken genel seçimde
Izmir 2. seçim çevresinden ye-
niden milletvekili seçilen Genel
Başkan Erdal tnönü'nün maz-
batasını, ll Seçim Kurulu'ndan
yann alacaklarını bildirdi.
Karakaş, lnönü'nün mazba-
tasını, 9 kasımda toplanacak
küçük kurultaydan önce Anka-
ra'ya götürerek kendisine suna-
cağını belirtti.
Türk BelediyecUikDerneği SHP-DYP koalisyonu istedi
Çakmur: Günah başkanlara yüklenemezİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur,
seçimlerde SHP'nin aldığı kötü sonucun güna-
hının belediye başkanlarına yüklenemeyeceğini
belirterek "Tüm zorluklara karşın yapılanlar or-
tada, bunu yurttaşlar da göriiyor. SHP'nin al-
dığı sonucun günahı belediyelere ve başkanlara
yüklenemez" dedi. Türk Belediyecilik Derneği
ve Ege Belediyeler Birliği Yönetim Kurulu da ya-
yımladığı deklarasyonda, geçmiş hükümetlerin
yanlışlarının hesabını soracak bir koalisvon is-
tedi.
Türk Belediyecilik Derneği ve Ege Belediye-
ler Birliği'ne üye belediye başkanları, Izmir'de
yaptıklan toplantıda 20 Ekim seçünlerini değer-
lendirdi. Toplantı sonrası "deklarasyon" olarak
yayımlanan açıklamada asgari muştereklerde an-
laşabilen, insan haklarına, Atatürk ülkelerine
saygılı ve geçmiş hükümetlerin yanhşlarının he-
sabını soracak bir koalisyon istendi. Açıklama-
da daha sonra şu görüşlere yer verildi:
"Halkımız iktidar gücüniin şahıslarda değil,
kendi seçtiği meclisinde ve onun güven duydu-
ğu heyetin elinde toplanması dönemini yeniden
başlatmıştır. Ülkemiz çözüm bekleyen bir sürii
siyasi, ekonomik ve sosyal problemlerle karşı
karşıyadır. Çözüm için hukukun üstünlüğüııe
inanmıs, ana\asa ve seçim yasasırun uzlaşma ile
günun şartlaruıa uymasını sağlayacak, ekonomik
tedbirlerini geniş bir tabandan alacağı destekle
uygulayabilecek boşgöriilü bir koalisyon ortak-
lığına ihtiyaç vardır. Geçmiş hükümetlerin yan-
lışlarının hesabını soracak, halkın ve yerel yö-
netimlerin sorunlanna dtıyarlılık gosterecek par-
tilerin sorumluluk anlayışı içinde hükumeti oluş-
turmasında büyük yarar görüyoroz."
Belediye başkanlan, toplantıda DYP-SHP ko-
alisyonuna olumlu bakarlarken deklarasyonda
bunun açıkça beürtmediler, nedenini soran ga-
zetecilere de "Her şey açık, adres belli" yanıtı-
nı verdi ler.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yuksel Çakmur
da SHP'deki gelişmelerle ilgili sorulara "Bu ko-
nulara girmek istemiyorum" dedi. Seçimler son-
rası belediyelerin suçlanması konusunda ise Çak-
mur şunlan söyledi:
"Bizim tzmir halkına getirdiğimiz olanaklar
ortadadır. Bunu yurttaşlar göriiyor. Bu hizmel-
lerin bangi zorluklar altında yapıldığım da her-
kes biliyor. SHP'nin aldığı kötü sonucun güna-
hı belediyelere çıkanlamaz. SHP'deki küçük ku-
rultay, büyük kunıltayla ilgili tartışmalara da
şimdi girmek istemiyorum. Deklarasyonda her
şe> açık secik belirtildi."
Turk Belediyecilik Derneği ile Ege Belediye-
ler Birliği yönetim kurullannda yer alan beledi-
ye başkanlarının, 20 Ekim erken genel seçimi
sonrasında ortaya çıkan siyasi tablo ile ilgili gö-
rüşlerini anlatmak için DYP ve SHP genel baş-
kanlarından randevu isteyecekleri bildirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan
vapılan açıkîamada "Turk Belediyecilik Derne-
ği \e Ege Belediyeler Birliği yönetim kurullan,
31 ekim perşembe günü Ankara'da DYP Genel
Başkanı Suleyman Demirel ve SHP Genel Baş-
kanı Erdal İnönü'den randevu alıp kendilerine
seçim ve kurulacak yeni hükümet konusundaki
göruşlerini anlataca!--Iar" denildi.
GUNLEREV KOPUGU
AHMET TAN
Demirel ve Napoleon...ANKARA — Politika hep — Benim metresim iktkjar-
bir "sanat" diye tanımlanır dır. Onun için o kadar uğraş-
~ tım kiTürkiye'nin dünyada resim, tım ki elimden alınmasına,
heykel, müzik, edebiyat, si- hatta yan gözle bakılmasına
nema, opera ve bale alanın- gelemem. Herkes iktidarın
da oJduğu kadar bile bu alan-
da partak olmaması, bu sözü
zaten doğmluyor.
bana kendiliğinden geldiğini
sanadursun. Ben bilirim,
onun bana ne çabalara, ne
Dünyada politika sahnesi- uykusuzluklara, ne karışık
ne çıkmış "sanatçı" sayısı, hesaplara mal olduğunu...
örneğin Türk opera sanatçt-
sından fazla değil.
Bunda, Türkiye'nin siyaset
düşünürü, politika filozofu ye-
tiştirememesinin payı da ol-
malı.
Siyasal düşünceler tarihine
göz atınca siyaset ve demok-
rasi geleneginin en köklü ol-
duğu ülkelerle, siyasetin
"sanat" olarak icra edildiği
ülkeler arasında bir paralellik
olduğu izlenir.
Bu arada büyük politikacı-
ların aynı zamanda bu işin
felsefesini yapabilen insanlar şarısızlık pek görülmemiştir.
olduğu da görülür. Iskender, Sezar, Annibal vb.
Atatürk'ün aynı zamanda hep basanlı olmuştur. Talihleri
"Nutuk" yazarı olması, olduğu için mi büyük adam
Churchill'in ciltlerte kitap yaz- olmuşlardır? Hayır, büyük
ması, Napoleon'dan Lenin'e, adam oldukları için talihi hi-
Lincoln'den de Gaule'e bir- çe saymışlardır.
çok devlet adamının aynı za- — Dünya hayai gücüyie yd-
manda birer siyaset filozofu netilir. Bugünkü kurumlann
olması rastlantı değil. (Cum- kötülüğü, hayal gücüne yer
hurbaşkanı Özal'ın da kitap vermemesidir. İnsanı yalnız
yazarlığına soyunmuş olma- hayal gücüyle yönetebilirsi-
sı, belki de bu tabloda yer al- niz.
mak için. Ama bilmediği bir — Ben Katolik geçinerek
— Herkesi dinlerim, ama
yalnız kafamın dediğini yapa-
rım.
— Ben iktidan severim.
Ama onu bir sanatçı gibi se-
ve'rim. Bir kemancının kema-
nı sevdiği gibi... Ondan ses-
ler, düzenler çıkarmak için se-
verim.
— Büyük eylemler, hiçbir
zaman rastlantının ve talihin
eseri değildir. Her zaman bir
tertip işidir.
— Büyük adamların giriş-
tikleri en tehlikeli işlerde ba-
dilde, bilmedi-
ği bir konuda
kitap yazmaya
kalkınca dev-
let memurları-
nı yardıma ça-
ğırmak kaçınıl-
maz. Memur
emeğiyle yazı-
lan kitapla da
siyasal düşürv
Atatürk'ün aynı
zamanda "Nutuk"
yazan olması,
Churchill'in ciltlerle
kitap yazması,
Napoleon'dan Lenin'e,
Uncoln'den de Gaule'e
birçok devlet adamının
a
y
nı
zamanda birer
celer tarihinde siyaset filozofu olması
tek ayak üs rastlantı değil.
tünde bile yer almak oianak- den kurardırh
sız.) — İnsan işler için yaratıl-
Türkiye'nin son 30 yılının mıştır. Devlet gücü, kişileri
siyasal tarihine damgasını görmez, yalnız işleri. ağırlık-
vuran liderler arasında elbet- larını ve sonuçlarını görür.
te "sanatçı" denebilecekler —Politika insanlar üzerin-
Vendee sava-
şını kazandım.
Müslüman ge-
çinerek Mısır'a
yerleştim. Pa-
pacı geçinerek
Italya'da yü-
rekleri kazan-
dım. Bir Yahu-
di halkını yö-
netecek oJsam
Süleyman'ın
tapınağını yeni
var. Bu liderler "Düşmez
kalkmaz bir Allah" deyip
ayakta kalmayı taşarıyorlar.
Bu, onlar için ince bir sanat
ustalığına dönüştü.
Ama yine de bu yönleriyle
dünya politikasının sanat ta-
rihinde kendileri ancak dip-
notu olabilecekler. Asıl bö-
lümleri büyük demokrasiler
kurmayı becermiş ülkelerin
devlet adamlan kaplayacak.
de kumar oynamaktır.
— Kader de ne demek olu-
yor? Kader dediğin politikadır.
— Başka türlü yapamadığı
için bu türlü davrandığını ile-
ri sürmek, akıllılık değildir.
— Devlet adamının yüreği
kafasında olmalıdır.
— Saltanatın ilk yılında adı
çok iyiye çıkan bir hükümdar,
ikinci yılında alaya alınır. Bir
, , . . krala herkes iyi adam dedi mi
örneğin Fransızlann Na- krallığından hayır gelmez.
poleon'u için bir "politika — Yönetme sanatı, görül-
dahisi" deniyor. Ûlkesinin es- mesi yararsız olan şeyi gör-
ki rejimiyle devrim sonunu memeyi gerektirir.
uzlaştırmak isterken hem — Tarafsızlık, herkesi aynı
kralcıları hem de cumhuriyet- ağırlıkta, aynı ölçüde görmek
çileri kendisine düşman et- demektir. Politikada tarafsız-
miştir. "Ülkeler fethedeyim" lığın hiçbir anlamı yoktur. Her
derken milliyetçiliği azdırmış- zaman bir tarafın zaferinden
tı. Başarıyla başarısızlık ara- çıkarımız vardır.
sında gidip gelmiştir. Tıpkı — Yasa adamının gücü,
geçen haftaki seçimlerin ga- yönetmeye çalıştğı insanlann
libi Demirel gibi. kusurlarından bile yararlan-
Demirel'in artık her Türk mayı bilmekten gelir.
tarafından ezbere bilinen gö- Demirel, benzer düşünce
rüşleriyle Napoleon'unkiler ve eylemlerle 30 yıla yakındır
arasında şaşılacak benzerlik- bir politika sanatçısı. Ama
ler göze çarpıyor.
Napoleon'a göre:
— Ben ne olduysam, zafer
kazanarak oldum. Yalnız zafer
kazanarak ayakta durabilirim.
dünya ölçeğinde değil.
Bunun nedeni, belki de yi-
ne Napoleon'un dediği gibi
ülkelerin önemini, coğrafyala-
rının belirlemesinden...
EKŞl'DEN AKBEN'E YANIT:
Şöhret çabasına
ben ortak olmamİç Politika Semsi— İstanbul
9. bölgeden ANAP fstanbul
milletvekilliğine seçilen Dr. Na-
ci Ekşi, Necla Akben'in kendi-
si hakkında yaptığı "sahtecilik"
suçlamasıyla ilgili olarak 3 gün
içinde özur dilemediği takdirde
idari ve cezai dava açacağmı
söyledi. Ekşi, "Bu hanımın
şöhret çabasına malzeme ol-
mak istemiyorum" dedi.
Dr. Naci Ekşidün Bakırköy
Spor Vakfı Tesisîeri'nde düzen-
lediği basm toplantısında 9.
bölgeden İstanbul milletvekili
adayı olan ancak seçimi kaybe-
den partili arkadaşı Necla Ak-
ben'in basına yansıyan demeç-
lerinin doğruları ifade etmedi-
ğini belirtti. Basın toplantısın-
da 1972 yılından beri sosyal fa-
aliyetleri olan, çeşitli dernek ve
cemiyetlerde çalıştıktan sonra
Bakırköy ANAP'ın kurucusu
olduğunu vurgulayan Ekşi şun-
lan söyledi:
"Şimdiye kadar bana hiç
kimse sahtekâr demedi. Bcnim
karakterimi, dürüstlüğümü, ki-
şiligimi başta partim olmak
üzere bütün tamyanlanm çok
iyi bilirler. Sahtekâriıktan, kur-
nazlıktan, şirretlikten ve iftira-
cılıktan nefret ederim. Allah
onlann belasını versin."
Sandık kurullarının altı kişi
olduğunu, bu kurulda her par-
tinin bir temsilcisi olduğunu ve
bu kişilerin yemin ederek görev-
lerine başladıklanm sözlerine
ekleyen Ekşi, "Politikada vt
dürüstlük benim mesleğim.
Hakkımda çeşitli suçlamalan
getiren bu hanımın (Necla Ak-
ben) akli yorgunluk içerisinde
olduğunu tahmin ediyorum.
Veya bu vesile ile sahne rekla-
mı yapmak istiyor. Üç gün içe-
risinde benden veya ilgili kurul-
lardan özür dilemezse hakkın-
da idari ve cezai dava açaca-
ğım."
ÇALIŞANLAREV SORULARI
SORUNLARI
Yılmaz Şipal
8.000 lıra (KDV içinde)
)ayın/arı Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-fstanbui
Ödemeli gonderilmez.
SOYLEV
(Belgeler Bolümu: Cilt 3)
Hıfzı V. Velidedeoğlu
3. bası 10.000 lıra (KDV içinde)
Çağduş Yavınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeli gonderilmez.