22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 SECHVf 91TV ARDE\DAN SHP SHPlde zamanlama kavgasıÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP'de parti içi mücadele, ko- alisyon görüşmeleri öncesinde keskinleşerek sü- rüyor. Genel merlcez yönetimi, olağanüstü kurul- tay tarihini olabildiğince erteleme eğilimine gir- di. Gerek parti içi muhalefet, gerek genel mer- kez yönetimi, iç mücadele ve koalisyon için mil- letvekili dengesini kendi lehine çevirmeye çaba gösteriyor. Genel merkez yönetimi, parti içi mu- halefetin önderi Deniz Baykal'ı, "Koaüsyonun önüne set çekmek ve parti içi mücadeleyi bir kez daha başlatarak fırsatçı bir tavırla partiye zarar vermekle" suçluyor. Baykal'ın koalisyona karşı olmadığı, ancak "tlkeli koalisyon yapılmalı. bu yönetim sağlıklı bir koalisyonu gerçekleştireme- yeceği gfbi sağiıklı bir yapryı da oluşturamaz" gö- rüşünde olduğu belirtiliyor. Baykal'ın yönetim değisikliğini "terfi etmek" olarak değerlendirme- diği ve bunu partinin derlenip toparlanması açı- suıdan gerekli bir süreç olarak gördüğü ifade edi- liyor. tnönü ve kendisine yakın genel merkez yöne- ticileri, önceki gece Ankara'da bir akşam yeme- ğinde bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaptılar. Genel Başkan Erdal lnönü'nün daha çok görüşleri dinlediği toplantıda, küçük kurul- tay karan ve parti içi mücadeledeki boyutlar üze- rinde duruldu. Yöneticilerden bazılan, küçük ku- rultayın 9 kasımda toplanması ve bu arada olası koalisyon hükümetinin kurulmasıyla parti içi mücadelenin yumuşayacağını öne sürdüler. An- cak "partiye zarar verici" olarak nitelenen bazı girişim ve çıkışlara sert yanıt verilmedi. Bu tür davranan örgüt ve örgüt temsilcilerinin uyanlma- sı gerektiği de bazı yöneticilerce dile getirildi. Ge- nel merkeze, olağanüstü kunıltay isteyen 40 ka- dar imzanın geldiğine de dikkat çekildi ve faks- la gönderilen bu imzalann kabul edilmemesi yo- lunda görüş oluştu. Buna göre genel merkez yö- netimi, bugün ya da önümüzdeki günlerde ola- ğanüstü kurultayı toplamak için yeterli olan 200 imzanın faksla gelmesi haJinde bunu kabul et- meyecek, noterden tasdikli asıllanm isteyecek. Buna uygun başvuru yapılması halinde de ll Se- çim Kurulu'na delege listelerini verecek ve ola- ğanüstü kurultay için salon arayacak. Konuya SHP TUZUGU NE DIYOR? Kurultay tarihi için açıklık yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP tüzüğünde, olağanüstü kurultay tarihinin nasıl beiirleneceği konusunda açıklık bulunmuyor. Tüzuğün kurultay ile ilgili 55. maddesinde, 'olağanüstü kurultay' konusunda şu hükumlere yer verildi: "Genel başkanın, parti meclisi veya merkez yurütme kurulunun lüzum gostermesi ya da kurultay üyelerinin en az beşte birinin yazılı istemi üzerine de kurultay olağanüstü olarak toplanır. Olağanüstü toplantımn gündemi isteyenlerce düzenlenir. Olağanüstü toplantıda yalmz gündemdeki konular görüşülür. Yalmzca program çalışması yapmak amacıyla toplanan olağanüstü kurultayların gündemine seçim maddesi konamaz. Olağanüstü toplantı en az on gün önce ilgililere duyurulur." Bu durumda genel merkez yöneticileri, olağanüstü kurultay tarihini yetkili organların belirleyeceğini savunuyor. Baykal grubu ise tarihin, toplantı için imza verenler tarafından belirleneceğini öne sürüyor. Siyasi Partiler Yasası'nda da tarih konusunda bir süre öngörülmüyor. Yasada sadece, "olağanüstü toplantıların, genel baskanın veya merkez karar ve yönetim kurulunun lüzum gostermesi veya büyük kongre üyelerinin en az beşte birinin yazüı istemi üzerine yapılacağı" hükmüne yer veriliyor. Uişkin olarak bir genel merkez yöneticisi, şu gö- rüşlere yer verdi: "tmzalar yeterli sayıda ve asıllanyla geldigi takdirde Parti Meclisi'nİD, daba önce de MYK'nın toplanması gerekivor. PM, bu başvu- ruyu değeriendirerek, olağanüstü kurultayın ne zaman toplanacağına karar verecek. Bundan son- ra ll Seçim Kurulu'na iisteler verilecek. Bunun için de en az 15 gün öncesinden liste (eslim et- mek gerekiyor. Salon ve diğer hazırlıklarla ola- ğanüstü kurultayın toplanması, buyük olasüık- la kasım ayı sonunu ya da aralık ayının başını bulacak." Toplantıda, "koalisyonun ülke yaranna oldu- gu görüştt" güç kazanırken, "Milliyetçi Cephe benzeri bir hükümetin kurulmasuun ülkeye za- ran dokunacağı" üzerinde duruldu. Baykal'ın görüşleri Baykal ve arkadaşları da son gelişmeler üze- rine, önceki gece yeni bir değerlendirme daha yaptılar. Tavır olarak geçmişte karşı karşıya gel- diği Genel Sekreter Yardımcısı Ertugrul Günay, PM üyesi Rıza Yılmaz gibi adları da yamna alan bu kanat, olağanüstü kurultayın bir an önce top- lanması için çabalannı yoğunlaştırmaya karar verdi. Rıza Yılmaz'ın da katıldığı ve Baykal'ın ön- derlik ettiği değerlendirmede, 9 kasımda küçük kurultayın toplanacağı gözönüne alınarak, bu durumda 15 ya da 16 kasım için olağanüstü ku- rultayın toplanması ve buna parti yönetiminin en- gel olmasının "tüzük ve hukuk ihlali olacağı" gö- rüşü paylaşıldı. Baykal, değerlendirme toplantılarında özetle şu sorunlar ve görüşler üzerinde durdu: Olağanüstü kurultay zamanı: "Tüzüğe göre, beşte bir delegenin imzasıyla olağanüstü kurul- tayın toplanması gerekir. Bugüne kadar olağa- nüstü kurultayı kim toplantıya çağırdıysa, tari- hi de onlar belirlemiştir. Delege listesinin 15 gün önceden ll Seçim Kurulu'na verilmesi gerekiyor- sa, bu şimdiden de yapılabilir. Delege listesi bel- lidir. Kurultay koalisyona etkiler mi?: "Bu yönetim koalisyonu kendisi için bir çıkış olarak görüyor- sa, yanılmaktadır. Eğer koalisyon yapılacaksa kurultay yapmak, bunun için zaten bir nedendir. Çünkü yeni gelecek yönetim, bu yeni dönemin protokolünü de belirlemelidir. Bu telaş nedendir? Eğer bir koalisyon yapılacaksa, bu koalisyona, kurultay güvenini alacak bir yönetim gitmelidir. Yoksa koalisyonu bir yönetim yapacak sonra ge- lecekler bunun sorumluluğunu paylaşacaklar. Bu, siyaseten yanlıştır. Yeni yönetim, yeni döne- min hesabını 4 yıl sonra ya da bir sonraki seçim- lerde verecektir. Bunun için yeni oluşacak yöne- time saygı göstermek gerekir. öncelikleri de on- lar belirlemelidir. 'Hayır, bnnu ben vapacağıra' mantığıyla yaklaşılırsa, DYP'nin önüne güçsüz, ilkesiz ve inançsız bir parti olarak çıkma tehli- kesi vardır. Bunun için güvenoyu alsa da alama- sa da kurultayın güvenine ihtiyaç vardırf' Baykal partiyi yenilemek değil, genel başkan olmak istiyor: "Bu görüşler doğru değildir. Hepsi olağanüstü kurultaydan kaçma mantığmm ürün- leridir. Değişimi yapabilmek için değişim yapmak gerekir. Işin başı ve siyasal odak, 'tribünlerdir'. Baykal'ın partiyi yeni bir yapılanmaya sokmaya- cağını, tepeden tırnağa değiştinneyeceğini nere- den biliyorlar? Bu bir akademik tez değil, siya- settir. Raporla ya da akademik çalışmayla düze- lecek bir sorun değildir. Biz başından beri deği- şimi ve yeniden yapılanmayı savunuyoruz. An- cak bu akademik girişimleTİe değil, siyasetle olur!' Çetin'in göriişü SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de Deniz Baykal ve arkadaşlannın, hükümet görüşmele- rini SHP'nin yeni yönetimince yürütülmesi yö- nundeki gorüşlerine karşı ne duşündüğünün so- rulması üzerine, şu yanıtı verdi: "Bugünkü yönetim, iki ay önce yapılan kurul- taydan seçilen bir yönetimdir. Bu yönerimin yet- kisi, hiçbir şekilde tartışma konusu yapılamaz. Yeni bir kurultay yapılır. yeni yönetici gelir, ama şimdi bunlar hiç önemli değil. Bu yönetim, ku- rultayın destegiyte, ovuyla gelmiş bir yönetimdir. Bunun ne yetkisi, ne görevi hiçbir şekilde tartış- ma konusu yapılamaz." ANKARA İL BAŞKANI VURAL: Acele kurultay da koalisyon da yanlış SHP Ankara îl Başkanı Şerif Vural, partinin 20 Ekim seçimlerinde ağır bir yenilgi aldığını söyledi. Vural, aceleye getirilmiş hiçbir şey istemediklerini vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Ankara ll Baskanı Şerif Vural, ilçe başkanlanyla yapılan toplantı sonrasında "Acele bir kurultayı da acele bir koalisyonu da istemiyoruz" görüşünü savundu. Vural, SHP'nin "20 Ekim seçimlerinde ağır bir yenilgi aldığını" savunarak öncelikle bu yenilginin nedenlerinin saptanmasını istedi. Gerekli değerlendirme yapılmadan iktidar olanaklan ile moral kazanılamayacağını kaydeden Vural, şu öneriyi getirdi.: "Bizce bu aşamada yapılması gereken, bir yandan Uçelerden başlayarak ilçe danışma kurultaylan ve U danışma kurultaylannı toplayarak buralarda değerlendirme çalışmalan yapmak, bir yandan da kamuoyu yoklamalan ile halkın oy vermeme nedenlerini beliıiemeye çalışmaktır. Kunıltay bundan sonra toplanmalıdır. Genel merkez vakit geçirmeksizin bu doğnıltuda bir takvim oluşturmalıdır. Bu takvim süreci içinde hükümete katılıp katılmama karannın verilmesi zorunlu hale gelirse o zaman yetkili kunıllarca parti içindeki tüm eğilimlerin görüşleri alınarak karar verilmelidir." YOLLAR AYRILIYOR ML ? — SHP'de Yenilikçi Sosyal Demokraflar olarak hareket eden MYK üyesi Ertugrul Günay ile tstan- bul Milletvekili ve MYK üyesi Ercan Karakaş'ı destekleyen partililer, "Günay'la yol ayrunına geliniyor" görüşünü savunuyorlar. Yenilikçi SosyalDemokratlarîstanbul'da îoplandı Tfenilikçiler Günay'la ayrılıyor YALÇIN ÇAKIR SHP'de seçim sonrası başlayan parti içi gelişmeler sürerken Yenilikçi Sosyal De- mokratlar, Îstanbul'da bir toplantı yapa- rak parti ve Türkiye kamuoyuna açıklan- mak uzere "SHP'nin dünü, bugünü ve yannına" ilişkin görüşleri içeren bir bil- diri hazırlanmasını kararlaştırdılar. Top- lantıda, bazı partililerin Yenilikçilerin on- de gelen adlanndan MYK üyesi Ertugrul Günay'ı son günlerdeki çıkışları nedeniy- le eleştirmeleri ve "yol aynmına gelindiği" görüşünü savunmaları üzerine "Bire>sel yaklaşımlara destek vermek uygun değil- dir" fikrinin benimsendiği belirtildi. Yenilikçilerin önderlerinden İstanbul Milletvekili ve MYK üyesi Ercan Kara- kaş'ın başkanlığında Prof. Dr. Asaf Sa- vaş Akat, Doç. Dr. Seyfetîin Gürsel, eski PM üyeleri A>şe Temuçin, Suleyman Çe- lebi, eski ve yeni ilçe başkanları ile 60'a yakın partili önceki akşam îstanbul'da bir toplantı yaptılar. 5 saat süren toplantıda SHP'nin içinde bulunduğu durum ve se- çim sonuçlan tartışıldı. Toplantıya katılan- lar bir kurultay yapılmasının partiye ya- rar sağlayacağını savunurlarken özetle şu görüşler üzerinde duruldu: "Olay sadece Deniz Baykal'ın söyledi- ği gibi 'sen-ben kavgası' değildir. Hikmet Çetin'in söylediği gibi 'zamanla düzelecek' bir sorun da değildir. Bir kurultay yapı- lacaksa ki yapılmalıdır. Bu kurultay maç havasında olmamalıdır. Projeleri, çözüm- leri taıtışan, rüzüğü yenileyen bir kunıl- tay olmalıdır." Toplantıda, lnönü-Baykal ve Baykal- Gunay görüşmelerinin de değerlendirildiği ve MYK üyesi Ertugrul Günay'm son gün- lerdeki açıklamaları ile yaptığı göruşme- lerin eleştirildiği öğrenildi. Bazı partilile- rin,'Günay'la yol aynmına gelindiği' gö- rüşünü savunduğu belirtilirken bir partili konuyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Sayın Günay, son günlerde aldığı ta- vır ve Baykal'la görüşmeleri nedeniyle ör- gütte tepki gördü. Venilikçi Sosyal De- mokrat kadrolann kurultaya ve partinin geleceğine yönelik görüşleri bu toplantı- da kabul gören görüşler şeklindedir. Bu- nun dışındaki bireysel yaklaşımlara des- tek vermek yenilikçi kadrolarca uygun gö- rülmemiştir." Toplantıda görüş birliğine vanlan öne- rilerin bildiri haline getirilerek diğer iller- deki Yenilikçi kadrolara gönderilmesi ve buralardan gelecek önerilerin de dikkate alınmasıyla daha geniş kapsamh bir rapo- run kaleme alınarak parti ve Türkiye ka- muoyuna sunulması da kararlaştınldı. Bu öneriler şöyle özetlendi: "Bize göre yenilgiye uğrayan, sosyal de- mokrasi değildir. İçinde yaşadığımız çağ, sosyal demokrasi çağıdır. Yenilgiye ugra- yan, sosyal demokratlaşma sürecini bir türlü lamamlayBmayan SHP'dir. Doğru teşhis koymadan, yeni yaklaşımlar, yeni politikalar üretmeden. örgütsel yapıyı haş- tan aşağı yenilemeden seçmenin güvenini tekrar kazanmak mümkun değildir." "SHP'de yıllardır vurgulamamıza kar- şm ideolojik yaklaşımda ve örgütsel yapı- da sosyal demokrat anlavnşa uygun bir ye- nilenme sağlanamamıştır. Buna bağlı ola- rak da 1989'da kazanılan belediyeler iyi yönetilememiştir. Sosyal demokrat bele- diyecilik anlayışı ayrıntılı ve kapsamlı bir program haline getirilip uygulamaya ko- nulamamıştır. Ayrıca son seçimler, Turk- iye'de laik sol (CHP), laik olmayan, sağ (DP-AP.) bölünmesinin önemini buyuk ölçüde yitirdiğini gostermektedir!' İZMİR İL BAŞKANI KARAKAŞ: Olağanüstü kurultay öncelikH konu değil SHP İzmir İl Başkanı Turan Karakaş, "Partide öncelikli sorunu kurultay değil, ülkedeki durum olmalı. Çözüm için sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz" dedi. İZMİR (AA) — SHP İzmir ll Başkanı Turan Karakaş, parti- sinin olağanüstü kurultay top- lamak yerine, ülkenin sorunla- rına çözüm bulma konusunda, üzerine düşen sorumluluğu ye- rine getirmeye öncelik vermesi gerektiğini söyledi. Karakaş, yaptığı açıklamada, "Ülkenin sorunlanna çözüm arayısı dururken olağanüstü ku- rultaya gitmek, gelecekteki se- çim için şimdiden oy kaybetmektir" diye konuştu. Türkiye'nin, Guneydoğu'da- ki gelişmeler, ülke genelindeki terör, ekonomik durum, de- mokrasi konusunda atılacak adımlar gibi ivedi çözüm bekle- yen sorunlan bulunduğunu söy- leyen Karakaş, "Hükümetin kunılmasının, beklemeye ta- bammülü yok. Sosyal demokrat olarak SHP olarak topluma karşı sonımluluğumuz her şey- den önce gelir" dedi. Karakaş, olağanüstü kurultay yerine küçük kurultay toplan- masını öngören MYK kararını, yerinde ve yararlı bulduğunu anlatarak, 9 kasımda toplana- cak küçük kurultaya geniş bir rapor sunacaklarını kaydetti. Öte yandan, SHP tzmir ll Başkanı, erken genel seçimde Izmir 2. seçim çevresinden ye- niden milletvekili seçilen Genel Başkan Erdal tnönü'nün maz- batasını, ll Seçim Kurulu'ndan yann alacaklarını bildirdi. Karakaş, lnönü'nün mazba- tasını, 9 kasımda toplanacak küçük kurultaydan önce Anka- ra'ya götürerek kendisine suna- cağını belirtti. Türk BelediyecUikDerneği SHP-DYP koalisyonu istedi Çakmur: Günah başkanlara yüklenemezİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, seçimlerde SHP'nin aldığı kötü sonucun güna- hının belediye başkanlarına yüklenemeyeceğini belirterek "Tüm zorluklara karşın yapılanlar or- tada, bunu yurttaşlar da göriiyor. SHP'nin al- dığı sonucun günahı belediyelere ve başkanlara yüklenemez" dedi. Türk Belediyecilik Derneği ve Ege Belediyeler Birliği Yönetim Kurulu da ya- yımladığı deklarasyonda, geçmiş hükümetlerin yanlışlarının hesabını soracak bir koalisvon is- tedi. Türk Belediyecilik Derneği ve Ege Belediye- ler Birliği'ne üye belediye başkanları, Izmir'de yaptıklan toplantıda 20 Ekim seçünlerini değer- lendirdi. Toplantı sonrası "deklarasyon" olarak yayımlanan açıklamada asgari muştereklerde an- laşabilen, insan haklarına, Atatürk ülkelerine saygılı ve geçmiş hükümetlerin yanhşlarının he- sabını soracak bir koalisyon istendi. Açıklama- da daha sonra şu görüşlere yer verildi: "Halkımız iktidar gücüniin şahıslarda değil, kendi seçtiği meclisinde ve onun güven duydu- ğu heyetin elinde toplanması dönemini yeniden başlatmıştır. Ülkemiz çözüm bekleyen bir sürii siyasi, ekonomik ve sosyal problemlerle karşı karşıyadır. Çözüm için hukukun üstünlüğüııe inanmıs, ana\asa ve seçim yasasırun uzlaşma ile günun şartlaruıa uymasını sağlayacak, ekonomik tedbirlerini geniş bir tabandan alacağı destekle uygulayabilecek boşgöriilü bir koalisyon ortak- lığına ihtiyaç vardır. Geçmiş hükümetlerin yan- lışlarının hesabını soracak, halkın ve yerel yö- netimlerin sorunlanna dtıyarlılık gosterecek par- tilerin sorumluluk anlayışı içinde hükumeti oluş- turmasında büyük yarar görüyoroz." Belediye başkanlan, toplantıda DYP-SHP ko- alisyonuna olumlu bakarlarken deklarasyonda bunun açıkça beürtmediler, nedenini soran ga- zetecilere de "Her şey açık, adres belli" yanıtı- nı verdi ler. Büyükşehir Belediye Başkanı Yuksel Çakmur da SHP'deki gelişmelerle ilgili sorulara "Bu ko- nulara girmek istemiyorum" dedi. Seçimler son- rası belediyelerin suçlanması konusunda ise Çak- mur şunlan söyledi: "Bizim tzmir halkına getirdiğimiz olanaklar ortadadır. Bunu yurttaşlar göriiyor. Bu hizmel- lerin bangi zorluklar altında yapıldığım da her- kes biliyor. SHP'nin aldığı kötü sonucun güna- hı belediyelere çıkanlamaz. SHP'deki küçük ku- rultay, büyük kunıltayla ilgili tartışmalara da şimdi girmek istemiyorum. Deklarasyonda her şe> açık secik belirtildi." Turk Belediyecilik Derneği ile Ege Belediye- ler Birliği yönetim kurullannda yer alan beledi- ye başkanlarının, 20 Ekim erken genel seçimi sonrasında ortaya çıkan siyasi tablo ile ilgili gö- rüşlerini anlatmak için DYP ve SHP genel baş- kanlarından randevu isteyecekleri bildirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan vapılan açıkîamada "Turk Belediyecilik Derne- ği \e Ege Belediyeler Birliği yönetim kurullan, 31 ekim perşembe günü Ankara'da DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel ve SHP Genel Baş- kanı Erdal İnönü'den randevu alıp kendilerine seçim ve kurulacak yeni hükümet konusundaki göruşlerini anlataca!--Iar" denildi. GUNLEREV KOPUGU AHMET TAN Demirel ve Napoleon...ANKARA — Politika hep — Benim metresim iktkjar- bir "sanat" diye tanımlanır dır. Onun için o kadar uğraş- ~ tım kiTürkiye'nin dünyada resim, tım ki elimden alınmasına, heykel, müzik, edebiyat, si- hatta yan gözle bakılmasına nema, opera ve bale alanın- gelemem. Herkes iktidarın da oJduğu kadar bile bu alan- da partak olmaması, bu sözü zaten doğmluyor. bana kendiliğinden geldiğini sanadursun. Ben bilirim, onun bana ne çabalara, ne Dünyada politika sahnesi- uykusuzluklara, ne karışık ne çıkmış "sanatçı" sayısı, hesaplara mal olduğunu... örneğin Türk opera sanatçt- sından fazla değil. Bunda, Türkiye'nin siyaset düşünürü, politika filozofu ye- tiştirememesinin payı da ol- malı. Siyasal düşünceler tarihine göz atınca siyaset ve demok- rasi geleneginin en köklü ol- duğu ülkelerle, siyasetin "sanat" olarak icra edildiği ülkeler arasında bir paralellik olduğu izlenir. Bu arada büyük politikacı- ların aynı zamanda bu işin felsefesini yapabilen insanlar şarısızlık pek görülmemiştir. olduğu da görülür. Iskender, Sezar, Annibal vb. Atatürk'ün aynı zamanda hep basanlı olmuştur. Talihleri "Nutuk" yazarı olması, olduğu için mi büyük adam Churchill'in ciltlerte kitap yaz- olmuşlardır? Hayır, büyük ması, Napoleon'dan Lenin'e, adam oldukları için talihi hi- Lincoln'den de Gaule'e bir- çe saymışlardır. çok devlet adamının aynı za- — Dünya hayai gücüyie yd- manda birer siyaset filozofu netilir. Bugünkü kurumlann olması rastlantı değil. (Cum- kötülüğü, hayal gücüne yer hurbaşkanı Özal'ın da kitap vermemesidir. İnsanı yalnız yazarlığına soyunmuş olma- hayal gücüyle yönetebilirsi- sı, belki de bu tabloda yer al- niz. mak için. Ama bilmediği bir — Ben Katolik geçinerek — Herkesi dinlerim, ama yalnız kafamın dediğini yapa- rım. — Ben iktidan severim. Ama onu bir sanatçı gibi se- ve'rim. Bir kemancının kema- nı sevdiği gibi... Ondan ses- ler, düzenler çıkarmak için se- verim. — Büyük eylemler, hiçbir zaman rastlantının ve talihin eseri değildir. Her zaman bir tertip işidir. — Büyük adamların giriş- tikleri en tehlikeli işlerde ba- dilde, bilmedi- ği bir konuda kitap yazmaya kalkınca dev- let memurları- nı yardıma ça- ğırmak kaçınıl- maz. Memur emeğiyle yazı- lan kitapla da siyasal düşürv Atatürk'ün aynı zamanda "Nutuk" yazan olması, Churchill'in ciltlerle kitap yazması, Napoleon'dan Lenin'e, Uncoln'den de Gaule'e birçok devlet adamının a y nı zamanda birer celer tarihinde siyaset filozofu olması tek ayak üs rastlantı değil. tünde bile yer almak oianak- den kurardırh sız.) — İnsan işler için yaratıl- Türkiye'nin son 30 yılının mıştır. Devlet gücü, kişileri siyasal tarihine damgasını görmez, yalnız işleri. ağırlık- vuran liderler arasında elbet- larını ve sonuçlarını görür. te "sanatçı" denebilecekler —Politika insanlar üzerin- Vendee sava- şını kazandım. Müslüman ge- çinerek Mısır'a yerleştim. Pa- pacı geçinerek Italya'da yü- rekleri kazan- dım. Bir Yahu- di halkını yö- netecek oJsam Süleyman'ın tapınağını yeni var. Bu liderler "Düşmez kalkmaz bir Allah" deyip ayakta kalmayı taşarıyorlar. Bu, onlar için ince bir sanat ustalığına dönüştü. Ama yine de bu yönleriyle dünya politikasının sanat ta- rihinde kendileri ancak dip- notu olabilecekler. Asıl bö- lümleri büyük demokrasiler kurmayı becermiş ülkelerin devlet adamlan kaplayacak. de kumar oynamaktır. — Kader de ne demek olu- yor? Kader dediğin politikadır. — Başka türlü yapamadığı için bu türlü davrandığını ile- ri sürmek, akıllılık değildir. — Devlet adamının yüreği kafasında olmalıdır. — Saltanatın ilk yılında adı çok iyiye çıkan bir hükümdar, ikinci yılında alaya alınır. Bir , , . . krala herkes iyi adam dedi mi örneğin Fransızlann Na- krallığından hayır gelmez. poleon'u için bir "politika — Yönetme sanatı, görül- dahisi" deniyor. Ûlkesinin es- mesi yararsız olan şeyi gör- ki rejimiyle devrim sonunu memeyi gerektirir. uzlaştırmak isterken hem — Tarafsızlık, herkesi aynı kralcıları hem de cumhuriyet- ağırlıkta, aynı ölçüde görmek çileri kendisine düşman et- demektir. Politikada tarafsız- miştir. "Ülkeler fethedeyim" lığın hiçbir anlamı yoktur. Her derken milliyetçiliği azdırmış- zaman bir tarafın zaferinden tı. Başarıyla başarısızlık ara- çıkarımız vardır. sında gidip gelmiştir. Tıpkı — Yasa adamının gücü, geçen haftaki seçimlerin ga- yönetmeye çalıştğı insanlann libi Demirel gibi. kusurlarından bile yararlan- Demirel'in artık her Türk mayı bilmekten gelir. tarafından ezbere bilinen gö- Demirel, benzer düşünce rüşleriyle Napoleon'unkiler ve eylemlerle 30 yıla yakındır arasında şaşılacak benzerlik- bir politika sanatçısı. Ama ler göze çarpıyor. Napoleon'a göre: — Ben ne olduysam, zafer kazanarak oldum. Yalnız zafer kazanarak ayakta durabilirim. dünya ölçeğinde değil. Bunun nedeni, belki de yi- ne Napoleon'un dediği gibi ülkelerin önemini, coğrafyala- rının belirlemesinden... EKŞl'DEN AKBEN'E YANIT: Şöhret çabasına ben ortak olmamİç Politika Semsi— İstanbul 9. bölgeden ANAP fstanbul milletvekilliğine seçilen Dr. Na- ci Ekşi, Necla Akben'in kendi- si hakkında yaptığı "sahtecilik" suçlamasıyla ilgili olarak 3 gün içinde özur dilemediği takdirde idari ve cezai dava açacağmı söyledi. Ekşi, "Bu hanımın şöhret çabasına malzeme ol- mak istemiyorum" dedi. Dr. Naci Ekşidün Bakırköy Spor Vakfı Tesisîeri'nde düzen- lediği basm toplantısında 9. bölgeden İstanbul milletvekili adayı olan ancak seçimi kaybe- den partili arkadaşı Necla Ak- ben'in basına yansıyan demeç- lerinin doğruları ifade etmedi- ğini belirtti. Basın toplantısın- da 1972 yılından beri sosyal fa- aliyetleri olan, çeşitli dernek ve cemiyetlerde çalıştıktan sonra Bakırköy ANAP'ın kurucusu olduğunu vurgulayan Ekşi şun- lan söyledi: "Şimdiye kadar bana hiç kimse sahtekâr demedi. Bcnim karakterimi, dürüstlüğümü, ki- şiligimi başta partim olmak üzere bütün tamyanlanm çok iyi bilirler. Sahtekâriıktan, kur- nazlıktan, şirretlikten ve iftira- cılıktan nefret ederim. Allah onlann belasını versin." Sandık kurullarının altı kişi olduğunu, bu kurulda her par- tinin bir temsilcisi olduğunu ve bu kişilerin yemin ederek görev- lerine başladıklanm sözlerine ekleyen Ekşi, "Politikada vt dürüstlük benim mesleğim. Hakkımda çeşitli suçlamalan getiren bu hanımın (Necla Ak- ben) akli yorgunluk içerisinde olduğunu tahmin ediyorum. Veya bu vesile ile sahne rekla- mı yapmak istiyor. Üç gün içe- risinde benden veya ilgili kurul- lardan özür dilemezse hakkın- da idari ve cezai dava açaca- ğım." ÇALIŞANLAREV SORULARI SORUNLARI Yılmaz Şipal 8.000 lıra (KDV içinde) )ayın/arı Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-fstanbui Ödemeli gonderilmez. SOYLEV (Belgeler Bolümu: Cilt 3) Hıfzı V. Velidedeoğlu 3. bası 10.000 lıra (KDV içinde) Çağduş Yavınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle