Katalog

28 EKİM 1991 EKONOMİ CUMHURtYET/11 APyle ilişkide ikinci adım • ANKARA (ANKA) — Türkiye ile Avrupa Topluluğu arasındaki ilişkilerin ortaklık organlan çahştırılarak yeniden canlandmlması amacıyla ortaklık konseyi toplantısından sonra ikinci önemli bir adım atıhyor. Türkiye-AT Ortaklık Komitesi'nin aralık ayının ilk haftasında toplanması öngörülüyor. Körfezzedeye destek • ANKARA (AA) — Körfez krizinden zarar gören müteahhit ve ihracatçılara verilen destek sürüyor. Krizden zarar gören ve bu zararlarını belgeleyen müteahhit ve ihracatçılara, ağustos ayı sonu itibanyla Turkiye îhracat ve Kredi Bankası (Eximbank) 68.5 milyon dolar tutarında destek sağladı. Bu desteğin 14 milyon dolan kredi, 54.5 milyon dolan da garanti mektubu olarak verildi. Yeşû oto Türkiye'de • İZMtR (AA) — General Motors tarafından Avrupa'da üretilerek tanıtımı yapılmakta olan ve çevre kirliliğine yol açmadığı için "yeşil otomobil" diye nitelendırüen "Opel Astra"nın Türkiye'de de satışa sunulacağı bildirildi. General Motors Turkiye Genel Müdürü Ziyad Nasif, Opel Astra'nın kendileri tarafından ithal edilerek pazarlanacağını bildirdi. Türk işçisine darbe • MELBOURNE (AA) — Avustralya'nın Victoria eyaleti hükumeti, tüm göçmen işçiler için uygulanan "iş güvenliği" adlı programın Türkler ile ilgili bölümünü durdurdu. Karar, Türk gömenleri arasında tepkiyle karşılandı ve aynmcılık olarak nitelendirildi. Menteş'e eleştiri • LONDRA (AA) — Londra'daki KKTC temsilciliği, Polly Peck kayyımlan tarafından aleyhinde tazminat davası açılan ve mal varlıklanna ihtiyati tedbir getirilen Kıbnslı avukat Menteş Aziz'in bundan sonra "kayyımlann KKTC'ye giremeyecekleri" yolundaki açıklamasına tepki gösterdi. KKTC Londra Temsilciligi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Menteş Aziz'in sıradan bir yurttaş olduğu, resmi bir görevi ve ülkeye giriş çıkışlar konusunda kontrol yetkisi bulunmadığı vurgulandı. Vestel, Philco lisansını aldı • Ekonomi Servisi — Amerika Birleşik Devletleri'nin beyaz eşya pazannda hizmet veren Philco, Türkiye'deki isim ve ûretim hakkını Vestel'e verdi. Düzenlenen bir törenle Philco International'ın Marka Kullandınna Lisans Anlaşması, Vestel Şirketler Grubu Başkanı Tahsin Karan, Vestel Beyaz Eşya Koordinatorü Bülent Durlanık ile Philco Italia SPA Yönetim Kunılu Başkanı Felice Colombo arasında imzalandı. 2 düde Alo Dıgbank • Ekonomi Semsi — Dışbank, telefon bankacılığıru, "Alo Dışbank" hizmetini başlattı. "Alo Dışbank", 188 16 00 numaralı telefondan 7 gün 24 saat hizmet veriyor, müşterilerine lngilizce olarak da bilgi Türk mutfağı sahipeiz • ANTALYA (AA) — OTEM Uygulamah Turizm Eğitimi ve tşletmeciliği A.Ş. Mutfak Teknolojisi öğretmeni Can Pahalı, Türk mutfağınra zenginliklerinin dar sokaklar arasında kaldığını söyledi. Türk ve yabancı yatınmcılann yüksek maliyetlerle inşa ettikleri tatil köylerinde, tüm olanakların en iyi şekilde değerlendirildiğini belirten Can Pahalı, "Ancak bu işletmelerde Türk ve yabancı misafirlere Fransız, Ingiliz, Çin ve diğer ülkelerin yemeklerinin sunulmasında bir yarış görmekteyiz. Şirketlerin borçlarından kurtulmak için seçtiği en kolay yolu, kanunlar vebankalar kapatıyor Konkordatoya geçit yok Bankalar, yüksek kredi faizlerinin altından kalkamayan borçlu firmalann konkordato ilan etmelerine fırsat vermiyor. İstanbul'da mahkemelerden r mehil almayı başaran fîrmanın büyük bölümü, ödeme teklifini alacakhlarına kabul ettirmek için çaba harcıyor. Yöcfc BÜLENT KIZANLIK Mali sıkıntıya duşen firmalann birbiri ardına ortaya cıkmasıyla özel sektörde yaşanan yaprak dökümü, ekonomide bir tıukuk savaşı olan konkordato yanşını yeniden başlattı. Ancak bunun borçlar- dan kurtulmak için bir yöntem olarak yaygınlaşmasından çekinen bankalar, alacakh oldukları fırmalara konkorda- to için geçit vermiyor. İstanbul'da bu yıl içinde konkordato talebinde bulunan fırmalardan sadece 19 tanesi ilk engeli aşarak mahkemelerden alacaklılarıyla pazarhk için süre alabil- di. Bunlann buyuk bölümunün konkor- dato talebi, 20'nin üzerinde mahkeme- de geçen yıldan devam eden davalarla birlikte sürüncemede bekliyor. Hukuk- 1 Konkordatoyu zorlaştıran 5 şart: 1 • Firma mahkemeye konkordato talebinde bulunabilmek için borclannm yüzde 50'sini karşılayacak aktif değerlere (bina, mal, dernirbaş, özsermaye vs) sa- hip olmalı. • Konkordato talebinde bulunarak raehil isteyen finnanın mahkeme yargıcı- nı gerçekten borçlannı ödeyemez duruma düştuğune ve tanınacak sürede bor- cunu kapatacak durüstlüğe sahıp olduğuna ikna etmesi gerekiyor. • Konkordato isteyen firmanın teklif ettiği ödeme planı aktif değerleriyle oran- tılı ve uygulanabilir olması açısmdan borcun üçte ikisine karşüık gelen aia- cakhiar ve mahkemece kabul görmeli. • Konkordato talebinin yürürlüğe girmesi için borç karşılığmda mahkeme ve alacaklılarca kabul edilebüir bir ipotek verilmesi zorunluluğu bulunuyor. 3'üocfl kişilerden de sağianabüecek bu ipotek, borç vadesinde ödenmezse nakte cev- rilerek alacaklara mahsup ediliyor. • Borçlu tarafın devlete konkordatoya konu olan toplam borçlanrun birjde 5'i oranında harç yatırması gerekiyor. çular, yüzde 80'i bankalara olan borç- lardan kaynaklanan her 10 konkordato talebinden sadece 1 tanesinin kabul edil- diğini söylüyorlar. Halit Narin'le başlayıp Banker Kas- telli ile sansasyonunu sürdüren "kon- kordato modası" son dönemde Kadir- beyoglu İnsaat, Koşar Deri gibi büyük fırmaJarla iş dünyasının gündeminde ağırlığını hissettiriyor. Özellikle banka- lara olan mih/arlık kredi borçlarının al- tından kalkamayan firmalar, iflastan kurtulmak için "vadeyi uzatarak faiz yükunu hafifletmenin" hukuktaki adı olan konkordatoya sığınıyorlar. Geçen yılın başından itibaren konkordato ta- lebiyle mahkemeye başvurup mehil alan- lar arasında 42 yıllık Bozkurt Reçelieri, 23 yıllık Formplast gıbi çok eski firma- ların bulunduğu dikkati çekiyor. 25 yıl önce kurulan Kadirbeyoglu tnşaat da haziran ayından beri konkordatosunu onaylatmaya çalışıyor. Konkordato talebiyle hukuki yoldan borçlannı ertelemeye çalışan firmalara Hukukçular, yüzde 80'i bankalara olan borçlardan kaynaklanan her 10 konkordato talebinden sadece 1 tanesinin kabul edildiğini belirterek, "Borcunu ödeyeceği konusunda güven vermeyen firmalar boşuna konkordatoya kalkışmasın" diyorlar. dığı gibi borçtan kurtulmanın kolay yolu olmadığını söylediler. Hem firmalann konkordato davalarını üstlenen ve hem de hukuk müşavirliklerini yurüttukleri bankalar adına çeşitli konkordato dava- larında alacaklıları temsil etmekte olan Ergenç \e Altay, borcunu ödeyemeye- ceği halde "Hiç olmazsa 4 ay zaman kazanınm" mantığı>la konkordatoyu deneyenlerin hukuk duvanna çarptığı- nı belirttiler. Sümer Altay, ANAP iktidannın ban- kaların baskısıyla 3494 sayılı tcra Iflas Yasası'nda 1989 sonunda değişıklik ya- parak alacakhlan koruyan konkordato- nun 6 şartını daha da ağırlaştırdığını soyledi. Sümer Altay, mahkemenin kon- kordato talebi ile ilgili kesin kararı belli olmadan 4 aylık mehil bitiminde haciz işlemlerine izin verilmesini eleştirdi. Nkla Ergenç ise "Bankalar yüzde 102'lik bugünkü normal kredi faizleri- ni ödeyemeyecek danıma diışen müşte- rilerine yuzde 169'dan yuzde 469'a ka- dar temerrüt (gecikme) faizi uygulama- ya kalluşıyorlar. Alacağuu tahsil etmek İçin uzlaşmaya yanaşmıyortar. Kamu bankalan yöneticUeri ise devlet memu- ru olduklan ve işin sorumlulugnndan korktuklan için tüccar gibi davnuuunı- >orlar" şeklınde konuştu. karşı çıkan bankaların uzun suredir iş ilişkisi içinde oldukları buyuk firmalar- la "konkordatoya gidilmeden" uzlaş- mayı tercih ettikleri öne sürülüyor. Na- saş, Öztiryakiler, Kuüutaş gibi sıkıntı- da olan büyuk kuruluşlann bu nedenle şu günlerde konkordato yolunu secme- yip alacakh bankalarla görüşmelerini sürdürdükleri biliniyor. Türkiye'de konkordato avukatlan olarak ün yapan Nida Ergenç ve Sümer Altay konkordatonun Türkiye'de sanıl- THY Vle bîlanço bîlmecesiİMKB'ye gönderdiği bilançoda 306 mjlyar lira dönem zararı gösteren THY, sermaye arttırımı için kamuoyuna açıkladığı aynı tarihli bilançosunda zaranru 165 milyar lira gösterdi. ANKARA (ANKA)— Türk yansındaki faaliyetlerinde 306 Hava Yollan'nın lstanbul Men- kul Kıymetler Borsası'na gön- derdiği 30 Haziran 1991 tarihli bilançosuyla, sermaye artınmı için kamuoyuna açıkladığı yine aynı tarihi taşıyan bilançosunda yer alan rakamlann birbirinden çok farklı olduğu belirlendi. THY, İMKB'ye gönderdiği ve İMKB'nin de 1 Ağustos 1991 ta- rihli bülteniyle kamuoyuna açık- ladığı 30 Haziran 1991 tarihli ara bilançosunda, şirketin yılın ilk milyar 74 milyon lira zarar etti- ği bildirildi. Yıhn ilk yarısının büyuk bir bölumünü grevle ge- çiren THY'nın, 600 milyar lira olan ödenmiş sermayesini 1.5 trilyon liraya yükseltmek ama- cıyla yaptığı sermaye artışı ne- deniyle kamuoyuna açıkladığı aynı tarihli bilançoda ise zarar rakamı 165 milyar 501 milyon li- ra olarak gösterildi. Aynı teknik- le hazırlanan ve aym dönemi içeren iki bilançoda zarar ra- kamlan arasında 140 milyar 573 milyon liralık bir fark ortaya çıktL tki bilanço arasında baş- lıca kalemlerdeki farklar şöyle: • Net satışlar İMKB'de açık- lanan bilançoda 642 milyar 646 milyon lira, diğer bilançoda 578 milyar 437 milyon lira, fark 64 milyar 209 milyon lira. • Saüşların maliyeti: ÎMKB- de 691 milyar 173 milyon lira, diğer bilançoda 521 milyar 355 milyon lira, fark 169 milyar 818 milyon lira. • Briit sanş: İMKB'de 48 mii- yar 527 milyon lira zarar, diğe- rinde 57 milyar 82 milyon lira kâr, fark 105 milyar 600 milyon lira. • Faaliyet giderleri: İMKB'de 198 milyar 157 milyon lira, di- ğer bilançoda 157 milyar 994 milyon lira, fark 40 milyar 163 milyon lira. • Diger faaliyet gelirleri: İMKB'de 18 milyar 920 milyon lira, diğer bilançoda 7 milyar 111 milyon lira, fark 11 milyar 809 milyon lira. • Diğer faaliyet giderleri: İMKB'de 78 milyar 310 milyon lira, diğer bilançoda sıfır, fark aynı. • Finansman giderleri: İMKB'de sıfır, diğer bilançoda ise 36 milyar 569 milyon lira, fark da aynı. • Faaliyet kfin: İMKB'de 306 NE, NEREDE, KAÇA? Simditeflon tencere moda CEYÎL ÖZMEN lencere, tava, çatal, kaşık, bıcak, çaydanlık. Her mutfağm vazgeçümez demirbaşlan. Ten- cere satışlarında bu aralar, bir iki yıl öncesine kadar çok re- vaçta olan çelik tencerderin pa- bucunu dama atan teflon ten- cereler önde gidiyor. Piyasanın nabzını elinde tutan toptancı- lar, "Çeligin eskisi gibi siirümü yok. Talep oranı oldukça düştü" diyorlar. Ancak teflo- nun yanı sıra çelik, emaye, alu- minyum tencere, tava ve çay- danlık satışlan devam ediyor. Satın aldıklan tencerenin ka- litelı ve dayanaklı olmasını is- teyen tüketicflere, tencere ima- latçılan ve satıcılannın bazı önerileri var. Çelik tencereler • Tabana dikkat. Alümin- yumdan ikinci bir tabanı olma- yan çelik tencereler ısıyı iyi >ay- mazlar. • Tencerenin tabanında 18.10 krom-nikel kalite damga- sı araym. Bu damga en iyi cins çeliklerde bulunur. • Kaliteli bir tencerenin yii- zeyi pariak ve çialmemiş olur. Aynca tencerenin kenarlan iyi tesfiye edilmiş olmalı. Keskin olmamalı. • Aksesuarları iyi monte edilmiş olmab. Kulplan vidalı tencereleri tercih edin. Bir de daha ağır olan tencereleri seçin. Teflon tencereler • Tencerenin çift, hatta iiç kat teflon kaplanmış olması la- zım. Tek kat olanlann iç kısmı san, çift kat olanlann siyah olur. • Sac uzerine teflon kaplama olan tencereler sağlıklı olmadı- ğından tavsiye edihnez. Bu tur tencereleri daha hafif olmala- rından ayın edebilirsiniz. • FJ sürüldügünde teflon kaplanmış kısım puriızsüz ol- malı. Kapağııun iç kısmı da tef- lon kaplanmış olan tencereler daha saglıklıdır. • Dışı boyalı tencerelerde kullanılan boyanın statik toz boya olması gerekir. Bu tür bo- yalar daha pariak olur. İstanbul'da tencere fiyatları (bin TL.) tayıat E a t a M Şiyl çdft Tencere Tava Çaydanlık DüdûkJü 85-125 60-115 133-151 219-302 Tencere Tava Tencere DüdûUü 28-56 18- ?.O 10- 30 135-157 95-237 75-145 180 250-325 51- 75 33- 59 21- 51 169-188 139-219 145-275 65-278 260-448 70-110 33-45 44- 98 70-158 65-125 141-160 190-284 50- 65 23- 32 5-45 Tava Çaydanlık tap 5'h set Çaydanlık 5- 15 12- 30 100-130 50- 55 15- 21 29- 33 110 62- 70 42- 60 106-145 135-225 65- 85 8- 19- 90 55- 16 22 65 milyar zarar, diğerinde 130 mil- yar 370 milyon lira zarar, fark 175 milyar 704 milyon lira. •Olaganüstü gelir İMKB'- den gelen bilançoda sıfır, diğe- rinde 35 milyar 448 milyon lira, fark aym. • Olaganüstü gfden İMKB'- de sıfır, diğer bilançoda 70 mil- yar 579 milyon lira, fark aym. • Döaem kân: İMKB'de açıklanan bilançoda 306 milyar 74 milyon lira zarar, diğer bilan- çoda ise 165 milyar 501 milyon lira zarar, fark 140 milyar 573 milyon lira. İki bilançonun 600 milyar li- ra olan ödenmiş sermaye ile 240 milyar 694 milyon lira olan geç- miş yıl zararlan dışındaki hiçbir rakamı birbirini tutmadı. Dönem variıklar arasında 40 milyar, duran variıklar arasında 217 milyar ve aktif toplamlan arasında da 179 milyar lira fark ortaya çıktı. Aym şekilde kısa vadeli borçlarda 20 milyar, uzun vadeli borçlarda 41 milyar lira, öz variıklar arasında ise 240 mil- yar lira fark belirlendi. Aym ta- rihi taşıyan iki bilançoda yeni- den değerleme fonunda da 241 milyar liralık bir fark hesaplan- dı. DÖVİZ KURLARI Dovızın Cınsı 1 ABD Oolan 1 Alman Markı 1 Avustraiya Ooian 1 Avusturya Şıltnı 1 8eK*3 Frany 1 OanmvU Kronu 1 rnktafUosı 1 Fransa Frangı 1 Kollanda Flonnt 1 Ispanyol PMetaa 1 Isvec Kronu 1 lsvıc r e Frangı 100 Itaıyan üretı 1 Japon Vem 1 Kanada Ooıarı 1 Norveç Kronu 1 Stertın 1 S AıatHstan Rıyaiı Dövu Alı; 4943 09 2905 14 3886 75 412 95 14107 75089 1194 57 85181 2579 50 46 22 798 04 3322 42 388 84 37 63 4393 86 742 04 8452 69 1318 16 aodM Efetrtıt Satış 4967 86 2919 69 3906 22 415 02 141 78 754 65 1200 55 856 08 2592 42 46 45 802 04 3339 07 390 79 37 82 4415 88 745 76 8495 04 1324 76 GUNUN NOTLARI OSMANULAGAY _. Su Alan Gemi, Merkez Bankası ve Yeni Iktidar... Türkiye'de mali sistemi, 1991'deki görûnümüyle, su alan bir gemiye benzetmek mümkün. Kamu kesiminin büyüyen açıkları su alan delikleri sürekli büyütürken Merkez Banka- sı, geminin açık denize sürüklenmesini önlemek, delikler onanlana dek gemiyi sahile yakın tutmak için çaba harcıyor. Merkez Bankası gemiyi yerinde tutmak için bir çapa görevi yapmaya çalışıyor, ama bunu ne kadar sürdürebilecegi, kar- şı akıntılara ne kadar dayanabileceği belli değil. Nitekim ge- minin zaman zaman "demir taradıği" gorülüyor. Merkez Bankası bu yıl kamu kesimine açtıgı kredileri çok bûyük ölçüde artırmak zorunda kalınca parasal hedefleri ko- rumak olanaksızlaştı, Merkez Bankası parasmda ve bilanço- sunda geçen yılki artışlan katlayan artışlar meydana geldi. Reel ekonominın durakladığı bir yılda en önemli parasal göa- tergelerde meydana gelen bu sıçrama çok kaygı verici bir gelişme. Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun geçen yıl "telaket senaryosu" diye tanımladıgı senaryonun tamamlarv ması için Merkez Bankası'nın döviz rezervierinin de erimesi gerekiyor. Döviz cephesinde de işler sarpa sararsa gemiyi suyun üstünde tutmak çok daha zor olacak. Neyse ki bu cep- hede durum şimdilık idare edilebiliyor. Bir yandan Körfez yar- dımları, diğer yandan yılın son çeyreğine girilene dek eko- nominin durgunluk içinde kalrnası, cari döviz dengesinin sag- lanmasını kolayiaştınyor. Dovize yönelen spekülatif talebi cay- dırmak için ise Merkez Bankası elinden geleni yapıyor. Ge- çen hafta bu çabanın yeni bir örneğini yaşadık. Ancak bu çabanın ağır bir bedeli var: faizlerin yûkselme- si. Asıl soruna, yani kamu açıklannın büyümesi sorununaça- re bulunamadığı sürece TL'den hızlı kaçışı önlemek için f«- izden başka etkili silâh kalmıyor elde. Geminin su almasın* neden olan delikler kapatılmadıkça denge ancak yüksek ta- izlerle sağlanabiliyor. Yüksek faizler ise bir yandan ekonomideki canlanma be- lirtilerini törpülüyor, bir yandan da kredi kullananların ve do* layısıyla bankaların durumunu giderek güçleştıriyor. Ekono- mi, durgunluğu asamazken kredi faizlerinin yükselmesi, yük- sek faizle borçlananların kredilerinin faızlerini ve sonra da anaparalarını ödemelerini zorlaştırıyor. Bu ikilemden kısa sü- rede çıkılamadığı takdirde birçok fırmanın ciddi finansman sorunlarıyia karşılaşması olası görünüyor Yeni iktHJarın başını en fazla ağrıtacak sorunlardan biri bu noktada düğümlemyor. Topluma bol keseden vaatlerde bu- lunmuş bir iktidar için sorunun kestirme çözümü, Merkez Bankası'nın direncini kırarak parasal patlamanın Önündeki son engelleri de yıkmak ve faizleri düşürmeye çalışmak ola- bilir. Su alan delikler kapatılmadan gemi tam yol açık deni- ze doğru sürüklenebilir. Sorumluluğunun bilincinde bir iktkJann ise bir yandan Mer- kez Bankası'nın çabasını desteklerken diğer yandan gerekli önlemleri alarak geminin su almasını önlemesi, yani kamu açıklarını kapatacak önlemlere öncelik vermesi gerekir. Bu amaçla kamu harcamalannda ciddi kısıntılara gidilmesi v» kamu gelirlerini kısa sürede artıracak vergı düzenlemeteri- nin devreye sokulması ilk yapılacak işler arasında sayılabilir. Ancak bu tür önlemlere öncelik vermenin, hele yeni ku- rulmuş bir koalısyon hükumeti için hiç de kolay olmadığı or- tada. "Allah kerım" deyıp su alan gemiyi tam yol denize sûr- mek ilk anda çok daha çekici bir seçenek gibi görünüyor. Bunun sonucunun ne olacağını tahmin etmek için ise kâhm olmak gerekmiyor MERKEZ BANKASI Emisyon ıııiktarı dövizi geçti Ib? ANKARA (ANKA) — Mer- kez Bankası uzun zamandır ilk kez döviz mevcutlanyla, emis- yon miktarmı karşılayamaz du- ruma geldi. Döviz meveutlann- da gözlenen azalma ve emis- yondaki artış sonucu, döviz mevcutlan emisyonun altında kaldı. Erken genel seçim nedeniyle uygulanan seç : m ekonomisinin emisyon artışını hızlandırması, seçimden önceki son işgünü olan 18 ekimde emisyonun 23 trilyon 821 milyar liraya kadar yükselmesine yol actı. Buna karşılık bir hafta öncesine gö- re önemli ölcude azalan Merkez Bankası'nın döviz mevcutlan ise 22 trilyon 525 milyar liraya kadar indi. Böylece döviz mev- cutlan, emisyonun yüzde 94.56'sını karşılayabiür hale geldi. Bu denge bir hafta öncesin- de döviz mevcutlan lehine ge- hşmişti. 11 ekimde Merkez Bankası'nın emisyondan yüzde 3 daha fazla döviz mevcudu bu- lunuyordu. Geçen yılın aym haftasında ise Merkez Bankası'nın emis- yondan yuzde 26 daha fazla döviz mevcudu bulunuyordu. Merkez Bankası, para prog- ramı uyguladığı 1990 yüında çoğunlukla, piyasadan döviz al- mak amacıyla emisyon yaptığı için emisyon sürekli döviz mev- cutlarının altında gelişiyordu. Bu durum ilk kez bu yıl 19 Ni- san 1991'de bozuldu. özellikle Körfez krizi nedeniyle döviz re- zervlerinde başlayan azalma sü- recinin en dip noktası olan 19 nisanda Merkez Bankası döviz mevcutlanyla emisyonun ancak yüzde 88.57'sini karşılayabilir hale gelmişti. sayın doktor ve eczacılara Antispazmodik preparatımız BuscopanHiyosin-N-bütilbromür L İ K İ T 100 ml'de 100 mg Hiyosin-N-butilbromür içeren ambalajlarda tıp kullanımına sunulmuştur. Boehringer Ingelheim Internatıonal G.m.b.H Ingelheim am Rhein, Almanya, lisansıyla Eczacıbaşı Buyukdere Cad 185 Levent 80710 lstanbul Tescıl edilmiş marka İşyerimde çıkan yangm çevreye zarar verse, sigorîa bu zararı da karştlarmı? (1 ) 144 80 80 ANADOLU SIGORTA AnadoluS<3ortaör TÜRKİVE İ Ş B A N K A S I kuruluşudur.