22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1991 HABERLER CUMHURtYET/3 •ı'w:fivı Arabesk düşmanıMeclis kütüphanesinde yapacağı çalışmanın hayli zaman alacağını söyleyen Prof. Toskay, "Özel radyo ve televizyon gündeme geldiğinde konu hakkında hayli birikimi olan bir kişi olarak yaranm dokunur. Tabii çevreye de hayli duyarhlığım var" diyor. GÜNDÜZ ÎMŞİR İstanbul Üniversitesi'nde öğretim üyeliği, özel Çevre Koruma Bölge Başkanhğı, Başbakan Başmüşavirliği, TRT ve Magic Box Genel müdürlüklerinden soura poiitika. Tabii bu arada bürokratik yaşamda geçen dopdolu 29 yüdan sonra gelen emeklilik. Şimdi ise Türkiye'nin geleceği için "Tek akılcı alternatif" olarak değerlendirdiği ANAP'tan İstanbul Milletvekilligi. Bütün bu sayılanlar bir araya geldiğinde ortaya Prof. Tunca Toskay çıkıyor. Prof. Tunca Toskay'la TRT Genel MUdurluğü sırasında 400 arkadaşını daha ev sahibi yaptığı Etiler'deki kooperatif evinde sohbet ediyoruz. Hayli sade, ancak zevkli döşenmiş ev ilk bakışta ber an toparlanıp, bir yere taşınabüeceği duygusunu veriyor insana. Toskay'a bu düşüncemizi söylediğinuzde ise "Haksız saydmazsınız" diyor ve ekliyor. "1980 sonrasını surekli ev değiştirmelerle geçirdik. Biz buna Toskay ailesinin göç ydlan diyoruz. Atna bu yıllarda en çok zorlanan da bütün egitimini farklı ülke ve sehirlerde geçiren 18 yaşındaki kızun Çiğdem oldu. Düşünün bir kere; baba Almanya'da görevli, kızım ilkokula bu âlkede başlıyor. Daha sonra yeniden Istanbul'a dönüş, okol burada sıirüyor. Daha sonra yine Ankara ve son kez tekrar Istanbol. Ama artık bu evde kesinlikle kararhyız, taşınmayacağız diyoruz." Toskay'ın hayaunda en önemli yeri tutan sözcük 'vefa." "Neden vefa" diye soruyonız. AJdığımız yanıt hayli sıcak ve sevecen. "Çünkü vefasızlıktan hiç hoşlanmam. Birisiyle yola çıknuşsam keslnlikle yan yolda bırakmam. Taşınamayacak yüku dahi olsa, beraber taşınm. Sakin bir insan PROF. TOSKAY, ERTAN HANIM VE GÜMÜŞ — "Vefa ve sevgiııin gerçek değerini tnrMngu ender kişi". Prof. Tunca Toskay, esi Ertan Hanıra'ı bu sözciklerle tanıüyor. Toskaytann 18 ya- şındaki kızlan Çiğdem ise babasuun gdrev yeri degiştirmesinden ötüıü "göç yorguna. ' Toskay- lar, son zamanlarda "Gümüş" adını verdikleri kedileri Ue ugraştıklannı söylnyortar. olmadığımı söyleyebilirim. Yaş ve tecrabe insana belirli bir disiplin kazandınyor. Ama en böyük prensibim- ki bnndan hiç taviz vermetn- insan sevgisi. Ben insanı bem sever bem güvenirim. Hiçbir insana önyargıyla yaklaşmadığun için insaniar da beni zamanla sevdiler. Yöneticilik yıllanmda hep bu kişiliğinıin yanınnı gördüm." Prof. Tunca Toskay sohbetinde hayli ciddi. Kurduğu uzun cttmlelerin hemen hemen hepsi bugüne kadar yaşam pratiğinden çıkmış felsefı boyuru yttksek, anlamlı cümleler. Toskay politikaya girişini ise şu cümlelerle dile geüriyor: "Üniversitede hocalık yaptım. Mesleğim olan iktisata hayranım. Ankara'da çeşitli bürokratik görevlerde bulundum. Özel sektör deneyimim oldn. Ve emeklilik geldi çatb. Şimdi ise poiitika var gündemimde. Bir de ikinci bir iş olarak aynı zamanda doçentlik tezim de olan turizra sektörü için ciddi girişimler içindeyim. Bunu da kâr ve risk olayını üstümde hissederek yapmak istedigim için gerçekleştiriyonım. Bir ay içinde konnyla Ugili kesin sonuç alacağız. Türkiye'deki fınansman grubuna yük ohnadan, kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye kararüyız. Tek sennayemiz de buiikte ise girdiğimiz arkadaşlanmm ve benim tecrübe, birikim ve çevrelerimiz. Arbk klasik bir hocalık yapamayacağımı düşünmeye başladım. Kimseye herhangi bir eleştiri getirmiyorum. Ama YÖK öncesi öğrencilerim ve öğretim görevlisi arkadaşlanmla gerçekleştirdiğim ber türlü sohbet, tartışma olayının artık gerçekleşemeyeceğinin bilincine vardun. O dönemdeki öğretim görevüsi arkadaşlarun dahi çok değişti. YOK'le biriikte derse girip, çaatasını açan, dersini veren daha sonra sınav yapıp sınav kâğıtlannı okuyan ve bir devlet memuru gibi çalışıp evlerine dönmeye başladılar. Benim gönlümdeki üniversite bu değil asla da olmayacak." Toskay'ın iş ve evlilik hayatında kendisini hep sırtlayan, hep destek veren meslek arkadaşı ve eşi Ertan Hanım'ın değeri çok büyük. Toskay eşini tanıırJarken "Vefa ve sevginin" gerçek değerini bulduğu ender kişi sıfatını kullanıyor. Ertan Hanım bu sıfatlardan hayli duygulanmış olacak, Tunca Toskay'a teşekkür ediyor ve sonrası sımsıcak bir bakışma, kelimelerden çok daha anlamlı. Turk sanat müziği de dahil olmak üzere müziğin her çeşidini büyük bir zevlde dinledigini belinen Toskay, "Ancak ilkel arabesk dışında. Çünkü bu müzik bana katlanüamayacak kadar ucnz geliyor" diye eklemeyi de ihmal etmiyor. "Poiitika tamam, peki neden ANAP" sorumuzu ise Tunca Toskay şöyle yanıthyor: "Türkiye'de en rasyonel politikalan üreten, en çagdaş parti ANAP. Türkiye'nin gelecekteki hedeflerini görmek açısından, diğer partiler ANAP'ın çok gerisinde kalıyor. Seçim sonuçlan da bunu avnen veriyor. Çünkü bizler ülkenin rolativ (göreceii) kısmından oy aldık. ANAP dinamik ve çagdaş parti olduğu için de felsefe ve uygulamalarıyla ileriye en dönük parti. Bu seçimden bana göre ANAP gnçlenerek çıkmıştır. Parti deıiendi, toparlandı disiplinii ve bütünleşmiş bir biçimde çıktı. Parti genel başkanımız Mesut Ydmaz'ın da belirttiği gibi bizler Meclis'te sıra kapaklanna vurarak muhakfet değil, yapıcı, birieştirici, millete yarar getirecek üslupU bir muhalefet oluşturmak istiyoruz." Toskay ailesinin evindeki 2.5 ayhk "Gümüs" adh kırçüh kedi Ertan Hanım'ın kucağına atıhyor. Toskay, "Bizim yeni ağraşlanmızdan biri de bu kedi" diyor ve Meclis'te yapmayı planladığı konular hakkında şu ana başlıklan sırahyor. "Meclis'in tek temsilcisi ben olmadığun için konnya ütopisl bir görüşle yaklaşnuyornm. Üzerinde hayli çalıştığım, ilgimi çeken konular var. Ama her şeyden önce meclis kütüphanesinde yapacağım çalışmanın hayli zaman alacağını biliyorum. Politikada çok yeniyim. Devletin butun problemleriyle yakından ilgilenip uyarı gorevini başanyla yerine getirmeye çalısacağım. Özel radyo ve televizyon gündeme geldiğinde konu hakkında hayli birikimi olan bir kişi olarak hayli yaranm dokunur zannediyorum. Tabii bir de benim çevreye karşı hayli büyuk bir duyarultgun var." haramiler'kurbanı1987 seçimlerinde parti üst yönetimine 'Kırk haramiler' dediği için bir yıl ihraç edilen, "cezası dolunca" yılmadan mücadele eden, Erdal İnönü'nün seçim bölgesinden kontenjan adayı gösterilen Rıfat Serdaroğlu şimdi Meclis'te. TÜREY KÖSE tZMİR — 1987 seçimlerinde liste başlanna "tzmir'le Ogisi olmayan" kişileri koyan parti üst yönetimine "40 haramüer" dediği için bir yıl partiden ihraç edilen, "cezası dolunca" yılmadan mücadelesini sürdüren Bergama eski Belediye Başkanı Rıfat Serdaroğlu şimdi DYP Izmir milletvekili. Serdaroğlu bu başansını önce "sabırla, küsmeden çalışmasına", sonra da DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e borçlu olduğunu söylüyor. Serdaroğlu, "Ecevit, sagolsun, beni 197Tde belediye başkanı yaptı, şimdi de mil)ervekili"diyor. "Nasıl" sorumuza ise şu karşıbğı veriyor: 1977 seçimleri çok zor seçimlerdi. Ben AP'nin Bergama Belediye Başkan adayıydım. Parti içinde küskünlükler vardı, bana karşı olanlar vardı. Bir gün Ecevit geldi, miting yaptı. Sol kollar havaya kalktı, "devrimci adayımızı destekkyin" dedi. Ondan sonra bütün küskünler, korkanlar beni destekledi. Belediye başkanı seçildim. Bu seçimlerde de DSP'nin bana yardımı oldu, oylara bakılırsa bu anlaşılıyor. Rıfat Serdaroglu'nun seçimlerdeki başansı "imkânsızı başannak" olarak değerlendiriliyor. Parti üst yönetimince SHP Genel Başkanı Erdal inönü'nün seçim bölgesi olan ikinci bölgede, Ustelik kontenjan adayı gösterilen Serdaroğlu'na kimse şans tanımıyordu. Kendisınin "tercih oylanyla birinci sıraya yükselmesinin önlenraesi" için kontenjan adayı gösterildiği belirtilirken, o "kusmedi", özellikle Bakırçay havzasmda etkili bir calışma yürüttü. Partisi bu bölgede birinci olurken, kendisi de milletvekili seçildi. Serdaroğlu bugün kendisine milletvekilliği sıfatını kazandıran siyasal geçmişini şöyle özetliyor: "1973 seçimlerine bağımsız Bergama Belediye Başkan adayı olarak katıldım. Beni AP'ye almamışiardı, yaşım da 24'tü, bir yaş büyûttüm, i>i oy almıştım. Sonra 1977 seçimlerinde AP belediye başkan adayı oldum. 1980'e kadar belediye başkanlığı yaptım. 12 Eylül'den sonra DYP'de çahştım. 1985'te il başkanı oldum. 1987 seçimlerinde adaylara tepkiler oldu, kurban lazımdı. Bizi ihraç eltDer. Yılmadım çalışum. Bu seçimlerde de Türkiye'nin en zor bölgesinin kontenjanına koydular. Biri gitsin Rize'den, Isparta'dan seçim alsın, çok zordur. Küsmedim, çalıştım. Partiye, lidere küslük olmaz." Iktisadi ldari Bilimler Yuksek Okulu mezunu olan Rıfat Serdaroğlu evli ve iki çocuk sahibi. Politikacı bir aileden geliyor. Babası DP eski milletvekiUerinden Kemal Serdaroğlu. Rıfat Serdaroğlu kendisınin politikaya başladığı günlere göre bugün politikacımn saygınhğmın kalmadığını, "köşe dönen, üç kâğıtçı" politikacı kanısmın yerleştiğini söylüyor. Meclis'te bu imajı değiştirmek için uğraşacak ve elbette üreticinin sorunlarma yakından eğilecek. Bir de "Sırf çocuklarla Ugilenecek, sokaklardaki kimsesiz çocuklan toplayıp döven değil, özel ilgi gösteren bir çocuk poiisi uygulamasının başlatılması" için çaba harcayacak. Serdaroğlu partisinin büyük kent açmazını da aştığı kanısında, "Arbk şalvan çıkanp pantolon giymenin zamanı" geldi diyor ve Izmir'de aldıkları sonuç göz önüne alındığında ilk yerel seçimlerde belediye başkamnın da kendi partilerinden olacağına inandığmı sözlerine ekliyor. 'KÜSLÜK OLMAZ' — Rıfat Serdaroğlu 1987 seçimkrinde kur- ban lazundı, bizi ihraç ettüer. Küsmedim, yılmadım ylı^ım. Par- tiye, lidere küslük oimaz' diyor. (Fotoğraf: CUMHURTYET) ÖGRENMEKTEN EVLENEMEDİM' — DYP'den Tekirdağ Milletvekili seçüen Fethiye Özver'in Fransa'da, iş kadınlanna yönelik bir danışmanhk şirketi var. Örver, "Çalışmaktan ve öğrenmekten evlenemedim, belki yaşlanınca ol»r" diyor. OZVER Geldi kazandıNAİM ÖRÜ TEKİRDAĞ — DYP'nin 20 Ekim seçimle- rinde seçihneyi başaran iki ka- dın rrulletvekilinden biri Fethi- ye Özver. 12 yıldır yaşadığı Fransa'dan aday olma kararıy- la 1 eylül günü Türkiye'ye ge- liyor ve milletvekili seçilmeyi başanyor. 39 yaşındaki Fethiye özver'le Tekirdağ DYP il merkezinde konuşuyoruz. İstanbul Üniver- sitesi Iktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra dil öğ- renmek için tngiltere'ye gittiği- ni söylüyor Fethiye Ozver. Bundan sonrasını şöyle anlatı- y o T L "İki yıl Cambridge ve Lond- ra'da kalarak tngilizce ogren- dim. 2. yılın sonunda Camb- ridge'den sertifıkamı aldım. Daha sonra ABD'ye gittim. Burada gençlik eğitimi uzeri- ne 6 a> sure>le çaiıştun. Bunun ardından Marsiiya Üniversite- si'ne geçtim ve bit >d Fransız- ca öğrenim yaptım. Bir yıl so- nunda da Paris'e gittim. Sor- bonne 10. Üniversitesi'nde Uluslararası Poliük ve Ekono- mik tlişkiler konusunda yük- sek lisans yaptım. lspanyolca da öğrenmek istiyordum. Madrid'e geçerek burada lspanyolca çalıştım." On parmağında neredeyse kırk marifeti var diyeceğimiz Fethiye özver, daha sonra ye- niden Paris'e dönmüş ve bu kez Sorbonne 7. Universite'de Is- lam dünyasıyla Ugili yüksek li- sans öğrenimi görmüş. Bu ara- da Uzakdoğu'da ırk aynmı ve Afrika'da Muslümanların du- rumunu da incelemiş. Sonun- da bu iş de bitmiş. Derken Al- manca öğrenmeyi kafasına koymuş ve Münih Üniversite- si'nde Almanca öğrenimi yap- mış. Sonunda da Paris'te yer- leşme karan almış. Fethiye özver'e dil öğrenmek- ten başka merakı olup olma' dığını soruyonız: "Gazetecilik çok Bgımi çeki- yor. Birçok film festivalinde gazeteci olarak çalıştım. tkti- sat dergisinin ekim sayısında bir vazım yayımlandı. Gelecek ay da Milliyet gazetesinde Cannes Film Festivali'yle Ugi- li bir yazım çıkacak." Politikaya atümak nereden aklınıza geldi, diye soruyonız. Yanıtı şöyle oluyor: "Babam 46 Demokratıdır. AP döneminde, Malkara AP tlçe Başkanı'ydL Hâlâ politi- kaya ilgi duyar. 1989 yerel se- çimlerinde DYP Malkara Be- lediye Başkanlığı'nda çok ba- şanlı bir sonuç alınca aikce oturduk ve benim DYP'den ilk seçimde aday olmam karannı aldık. Zaten kardeşim de Mal- kara DYP bçe Başkanı. Bir de şu var; şu kadar yd yurtdışın- da yaşıyorsunuz, ne seçme ne seçilme hakkmız var. Belii bir birikiminiz ohnuşsa arbk bu- nu kendi ülkeniz insanı için kullanmalısunz." Kendisine kardeşinin bir ara ANAP üyesi olduğunu hatır- latıyoruz. Diyor ki: "Evet. Bir yıl kadar ANAP içinde kaldı, ama dayanamaya- rak aynldı." Fethiye özver, ardından şunları ekliyor: "Tekirdag'da üçüncü sıra- daydun. Fransa'dan seçilece- ğim bissiyle gelmiştim. Yanıl- mamışun." Fethiye özver'e bunun ar- dından Paris'te ne iş yaptığını soruyonız. Bize gayet Uginç bir danışmanhk şirketi sahibi ol- duğunu şu cüfhlelerle an- latıyor: "Fransız Kadın Bakanlığı- oın çerçevesinde iş kadınlanna yönelik bir danışmanhk şirke- ti bu. Fransa'daki şirketlere bankalarda ve devlet dairele- rinde gereken her turlu hizmeti veriyor. Noter hizmeti de bu- na dahil. tşimi şimdilik kız kardeşime bırakıp gelmek zo- runda kaldım. Bakalım bun- dan sonrası ne gösterecek?" özver, gençlik, kadın ve kül- türel konularla dış ulkelerde- ki Türklerin sorunlanyla ilgi- lenmek istiyor. "Her türlü gö- reve talibim" diyor. Partisi RP <ile koalisyon yaparsa buna kârşı olduğunu söylüyor. özver hiç evlendi mi? "Çalışmaktan ve öğrenmek- ten şimdiye kadar hiç evlenme- dim. Şu dunımda da bir evli- lik mümkün göninmüyor. O iş belki yaşlanınca olur artık." SEÇKINER IHer şey spor içinYücel Seçkiner: "Meclis'te gençliğin ve sporcunun sesi olacağım. Göreceksiniz, Meclis'te er. çok spor konuşulacak" AVŞE SAY1N ANKARA — ANAP An- kara 1. Bölge Milletvekili Yücel Seçki- ner'in seçim öncesinde "seçim bürosu" olarak kullandığı Cin- nah Caddesi'ndeki apartman katı, tebriğe geknlerle dolup ta- şıyor. Dairenin içi hemen he- men ikiye bölünmüş. Bir yan- da Seçkiner ve Mesut Yılmaz- ın posterleri, diğer yanda Seç- kiner'in spor alanında verdiği hizmetlerden dolayı aldığı pla- ketler, salonun duvarlannı süs- lüyor. Işıklandırılmış bir pano- da da Seçkiner'in bir spor kar- şılaşmasım izlerken çekilmiş fo- toğrafı. Kara Harp Okulu kökenh Seçkiner, 35 kez milli atlet, ant- renör, Beden Terbiyesi Genel Müdürü, Spor-Toto Teşkilatı Genel Müdürü, son olarak da Kredi ve Yurtlar Kunımu Genel Müdürü olarak yürüttüğü *|sportir' mücadelesini, Mec- lis'te devam ettireceğini söylü- yor. "TBMM'de gençlerin ve sporcunun sesi" olacağım söy- leyen Seçkiner, "İlk olarak Meclis'te bir spor birliği kura- cağun. Sporu, partiler üstü hale getirmeye cahşacağım" diyor. "Uzun spor yaşamından son- ra politikaya nasıl bulaşbnız" sorusunu Seçkiner, "1983'ten bu yana teklif ahyordum, her SEÇKİNER — MecUste bn dönem en çok spor konnşulacak. partiden gekU teklifter. Öncekri erken diye düşünüyordum, ama arbk bürokrasinin aşamayaca- gı şeyleri Meclis'te aşahrt diye dnşündüm" sözleriyle yanıtlı- yor. TBMM'ye Uk kez bu dö- nem 21 spor kökenli milletve- kilinin girdiğine de değinen Seçkiner, diğer partilerle spor konusunda aynı görüşleri pay- laştıklannı belirterek şu görüş- lere yer veriyor: "Meclis'te sportif mücadele vereceğiz. Meclis açıldıktan sonra diğer partili arkadaşlara çağn yapacağım. Toplanıp bir- liği kurahm, herkes göriişlerini söylesin. Hükümet olan arka- daşımıza biz bu görüşlerimizi bildirelim. Olimpiyatların 20001i yıllarda Türkiye'de yu- pılması gibi, askerliğin kısaltıl- ması, seçmen yaşının 18'e indi- rilmesi, yurt sorununun acilen çözülmesi gibi." Meclis'te 'libero" oynamayı yeğleyen Seçkiner, "muhalefet partisi" olmasımn kendisi için sorun olmadığını belirtiyor. "SHP'den tbrahim Tez, Müm- taz Soysal, DYP'den Tınaz Ti- tiz ve Dursun Yangın'a telefon ettim. Biz birteşeo'm, hep bera- ber gidelim diye. Arbk çag at- layan bir Türkiye'de bunlann yapılması lazım. Ben ANAP milletvekili seçildim, ama Çan- kaya bölgesinin mflktvekiliyim, bu birliği bem Çankaya'da bem Meclis'te sağlayacağım" diyen Seçkiner, "Çünkü milletvekilli- ği, partiler, iktidariar gelip ge- çici, kalıcı olan hizmettir" gö- rüşune yer veriyor. Seçkiner'in önerileri arasın- da TBMM'de "spor muhabir- leri bürosu" kurmak, yabancı Ulkelerde "spor ataşeUği" açıl- masını sağlamak, üniversite ve spor federasyonlanna özerklik tanınması, spor hizmetleri sını- fınm kuruknası, sporculann ekonomik ve sosyal güvenceye kavuştunüması, TV'de spor da- iresi başkanlığı ve spor kanalı kurulması buhınuyor. DYP'nin programında "Gençlik ve Spor Bakanlığı" bulunduğunu belir- ten Seçkiner, "Bu çok güzel bir girişim" diyor. Gazetecilere, "Şimdiye degin olmayan haber- leri Medis'ten alacaksuuz" me- sajını veren Seçkiner, "Göre- ceksiniz, Meclis'te en çok konu- şulan konu spor olacak, eski- den bir bakandan haber alıyor- dunuz, artık 21 Idşiden alacak- sınız" diye konuşuyor. Koaüsyon yönetimine de "sı- cak bakan" Seçkiner, "Koalis- yondan korkulmamalı, kont- rollü bir devlet idaresi olacakür" göruşünü dile geti- riyor. "Demokrasi adına en çok yapmak istediginiz olay nedir" sorusunu, "Sporda demokrasi- yi getirmek" diye yamtlayan Seçkiner, şu görüşleri savunu- yor: "Yapıa tenkitlerle diğer par- tili arkadaşlanmıza yardımcı olacağız. Bugün ekonomi ko- nusunda Hikmet Çetin'e, DYP'den Tansn Çiller'e, ANAP'Un Işın Çelebi'ye soru sorsanız, farklı farklı görüşle- ri söylerler. Ama spor konusun- da bir Fikret Ünlfl, bir Refaed- din Şahin aynı şeyleri söyleye- cektir. Bugün Amerika-Çin ya- kınlaşması basketbol maçıyla olmnştur. D»ş poiitika konu- sunda Yunanistan Ue diyalog kurulamıyor, ama sporculan- mız kol kola geziyor." TESEKKUR5 370 Yapı Kredili üyemizin topluca ve haksız yere işten çıkarılmalanm protesto etmek ve kamuoyuna duyurmak üzere Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürlüğü önünde 25 Ekim Cuma günü saat 12.30'da düzenlediğimiz Basın Toplantısı'na katılan, Türk-îş Konfederasyonu Başkanı Sayın ŞEVKET YBLMAZ'a, Uluslararası üst kuruluşumuz FIET Genel Sekreter Yardımcısı Mr. NICHOLAS BECK'e, Sendikamız merkez ve şube organlannda görevli yöneticilerimize ve sendikacı meslektaşlarımıza, • . örgütlü olduğumuz işletmelerden, ARAP TÜRK BANKASI - BANCO DI ROMA - BANKALAR ARAŞŞ TAKAS ODASI - BANK MELLAT - DENİZCİLİK BANKASI - EGEBANK - EŞKİŞEHİR BANKASI - HOLLANTŞE BANK - PAMUKBANK - ŞEKERBANK - tÜRKİYE BANKALAR BİRLtĞl - TÜRK DIŞ TİCARET BANKASI - TÜRKİYE tŞ BANKASI - YAPI VE KREDİ BANKASI - ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ - ANADOLU HAYAT SİGORTA - ANKARA ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ - BAŞAK SİGORTA - GÜNEŞ SİGORTA - İNAN SİGORTA - İTTİHAD-I MİLLİ - MİLLİ REASÜRANS - ŞARK SİGORTA ve ŞEKER SİGORTA'dan katılan, tüm temsilci ve üyelerimize, sendikamıza verdikleri dayanışmadan dolayı gönülden teşekkür ederiz. Basisen Sendikası, işçi hak ve özgürlüklerinin ve iş güvencesinin sağlanması yolunda bundan sonra da haklı mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. BASÎSEN SENDİKASI ADINA GENEL BAŞKAN METtN TİRY4KİOGLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle