Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EKİM 1991 * • * * HABERLERÎN DEVAMI CUMHURÎYET/19
SHP'de Iç Hesaplaşma...
(Baftarafi l. Sayfada)
Neden?
Her şeyden önce muhalefetteyken böyle
bir acı yenilgiyi tadabilmesıdir çarpıcı olan.
Ayrıca ana muhalefet partisi bile olama-
mış, üçüncü sıraya düşmüştür. Oy oranı yüz-
de 21'in altına inmiştir. Güneydoğu'daki
HEP oyları da göz önüne alınırsa -ki alınm'a-
lıdır; zira o oylann seçtiği miltetvekillerinin bir
süre sonra SHP'den ayrılacakları kesindir-
o zaman SHP'nin oy oranı yüzde 20'nin de
altına düşmüş olur. Iki yıl içinde, üstelik mu-
halefetteyken, yaklaşık 1.5 mtlyon oy yitir-
miştir SHP. 1987'den bu yana seçmen sayı-
sındaki 3.5 milyonluk artış da göz önünde tu-
tulursa, bu düşüşün önemi daha da büyür.
Yenilginin en çarpıcı boyutu, SHP'nin bü-
yük kentlerde yaşamış olduğu gerilemedir. İki
yıl içinde kentlere göreoy oranlannda mey-
dana gelen düşüşler şöyledir:
— İstanbul'dâ yüzde 35.79'dan yüzde
18.90'a...
— Ankara'da yüzde 37.37'den yüzde
24.30'a...
— İzmir'de yüzde 45.49'dan yüzde
24.30'a...
Yalnız bu sonuçlar bile SHP'nin uğramış
olduğu seçim yenilgisinin çapını sergileme-
ye yeter. Adının önünde sosyal demokrat sı-
fatı yazan bir parti, büyük kentlerde böylesi
bir duruma düşmüşse ve ülke çapında yüz-
de 20 sınırının altına inerek, ancak üçüncü
parti olabilmişse, vahim bir durum ortaya çık-
mış demektir.
Neden böyle bir yenilgi?..
Tek bir nedeni yok kuşkusuz.
Oylann bölünmesi, yani Ecevit, nedenler-
den ancak biri, ama önde geleni sayılamaz.
Çünkü oylarda bölünme, yenı bir olgu değil.
1983 sonrasındaki her seçimde yaşanmış-
tır bu olay.
O yüzden, bunca yıldır Ecevit faktörünü
sandıkta bir türlü etkisiz kılamayanların, ya-
ni SHP lidetiiğinrn bundaki sorumluluk payı
gözardı edilemez. Kitlelere güven verme açı-
sından SHP'nin başarısızlığıdır, Ecevit'in
oyunu 20 Ekim'de az da olsa arttıran...
Büyük kentlerdeki yenilginin büyüklüğü-
ne bakılınca, akla kuşkusuz belediyeler ge-
liyor. SHP'li belediyeler ve yerel yönetimler
son iki yılda başarılı olmuş olsalardı, herhal-
de sandıktan böyle bir sonuç çıkmazdı.
SHP yönetimindeki dağınıklık... Yıllar için-
de müzminleşen parti içi kavga... Ve bu yüz-
den seçmendeki güven duygusunu olumsuz
yönde etkileyen iki başlılık... Doğru birtutum
olmasına kafşın, HEP'le işbirliğinin belirti yö-
relerde yol açtığı oy kanaması...
Ve işte sonuç:
Bir sosyal demokrat partinin, üstelik mu-
halefetteyken böylesine büyük bir seçim ye-
nilgisine uğraması...
Peki, sorumlu kim?
Bu sorunun tek bir yanıtı vardır: Lider ve
parti üst yönetimi... Yenilginin öncelikli sc-
rumlusu onlardan başkası olamaz.
Yenilginin başka sorumlularının da bulun-
ması, bu gerçeği değiştirmez.
SHP şimdi bir iç hesaplaşmaya gidiyor.
Böyle bir yenilgiden sonra kaçınılmaz bir ge-
lişmedir bu. Kurultayın zamanlamasına iliş-
kin tartışmalann da önemini yitirmeye baş-
ladığı söylenebilir. Hükümet sonrasına erte-
lenseydi iyı oJurdu diyoruz. Ama görülüyor
ki artık ok yaydan fırlamıştır.
SHP'nin bir kan değişimine, bir liderlik de-
ğişimine ihtiyacı vardır. Günün birinde yine
iktidar adayı olmak istiyorsa, başka çaresi
yoktur.
Iran: Gemi serbest bırakıkın
PKK'ya büyük operasyon
(Baftarafi 1. Sayfada)
lannı belirtiyoriar."
Askeri kaynaklar, önceki
günkü taarnız sırasında 17 erin
şehit olduğunu, 3 erin ise kayıp
olduğunu bildirdiler. Edinilen
bilgiye göre bir subay, bir ast-
subay, 9 er, 5 geçici köy koru-
cusu ile 2 de çocuk yaralandı.
Yaralılardan 3'ü durumlannın
ağırlaşması üzerine dün Diyar-
bakır Devlet Hastanesi'ne kal-
dınldı. Şehit erlerin cenazeleri
dün askeri bir uçakla memleket-
lerine en yakın yerlerdeki hava-
limanlarına taşındı.
Çayırlı Köyü'ne teröristlerce
yapılan saldında yaralanan köy
korucusu Ömer Elçi, teröristle-
rin köye ve bölüğe her türlü si-
lahla saldırdıklannı söyledi.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi Eğitim ve Araştırma Hasta-
nesi Kulak Burun Boğaz Servi-
si'nde tedavi gören Omer Elçi,
yanağından aJdığı kurşun yara-
sı yüzünden konuşmakta güçlük
çekiyor. Korucu Elçi, teröristle-
rin saldırısmı AA'ya şöyle
anlattı:
"lerörist grabu çok kalaba-
lıktu Ben köyün girişinde nöbet
bekliyordum, geldiklerini gö-
rünce ateş etmeye başladım. Kö-
yü ve köy bitişigindeki jandar-
ma boiügünü kusarülar. Her
türlü silahla ateş ediyorlardı.
Roket ve el bombaa atıyortardı.
Saldın yaklaşık ttç saat devam
ettL Kttişnnhmian biri sag yana-
gımdan girip sol yanağımı par-
çalayarak çıktı. Önce Hakkfiri-
ye sonra Diyarbakır'a belikop-
terie getirildim."
Askeri kaynaklar, haıekâtın
ne kadar süreceğinin henüz ke-
sinleşmediğlni, ancak bölgede-
ki grubun 'imha edilinceye ka-
dar sürecegini" açıkladüar. Bir
tampon bölge oluşturulmasının
siyasi bir karar olduğunu da
kaydeden kaynaklar, 'aciT ola-
rak bölgeye silahlı helikopterle-
rin aunması gerektiğini de söz-
lerine eklediler.
öte yandan dün Genelkur-
may Başkanlığı Basm ve Halk-
la llişkiler Şubesi'nden yapılan
yazıh açıklamada, operasyon
konusunda şu bügilere yer veril-
di:
"Dün (önceki gün) 24 sorti
icra ediüniştir. Bugün keşfı mü-
teakip hava harekâtı saat
07.30'da baslanuş ve halen de-
vam etmektedir. Bugün (dun)
taldp nitettgindeki kara harekaü
sabah saat 05.00'te başlamıştır.
Harekit dün komutanlıkça ya-
pılan acıklamaya nygon olarak
devam edecektir. "
Baskında şehit olan ve yara-
lananların adlan şöyle:
Şehitler: Ali Erdem (j- e
ri),
tsmet EJdemir (j. eri), Idris De-
mirtas (j eri), Hasan Yaghgili
(j. eri), Cengiz Somoncn (j.eri),
Mehmet Ünal (j onb), Hüseyin
AlbaşgU (j.eri), Nejdet Ayhan
Ü.eri), NecatJ Çicek ü-eri), Sa-
vaş Gedik (j.eri), tsmail Akdn-
man üeri), Fenmi Koç G-eri),
Yümaz Koçak (jeri), Cuma Ali
Çaglar 0 eri), Ali Erdogan
(j.eri), Dursun Okçu (j.eri), Ali
Akdoğan (j- onb.).
Kayıplar: Eyüp Karabaş
(J.onb.), Şenoi Oran (j.eri), Şe-
ref önder (j.eri).
YaraUar: Bttal Çakıcıoflu (j.
atğm.), Fehhn Akıncar (j. astsb.
çvş.), Faruk Giineş (j.eri), bhan
Ünalan (jeri), Sadık Koca
Ü.eri), Mefamet Halis Demir
Ü.eri), Mehmet Gökalp (j.eri),
Feyyaz Bflgiç 0 eri), Habip Ko-
çw (j.eri), Bayram Selek/Şolak
(j.eri), Hasan Kabasakal ü-eri),
Osman Yılmaz (GKK), Masta-
fa Günes (GKK), ömer FJçin
(GKK), ömer Taş (GKK), Dil-
ber Keskin (çocuk-8 yaşuıda),
Ceyso Keskin (çocuk-7 yaşın-
da).
Bolgeden ahnan haberlere gö-
re önceki sabah Van ve Diyar-
bakır'daki uslerden kalkan sa-
vaş uçaklan ve Hakkâri 1. Dağ
Komando Tugayı'ndan hareket
eden hehkopterlerin teröristlere
yönelik hava saldınsı Irak kesi-
minde yoğunlaştı. Askeri yetki-
lilerden ahnan bilgilere göre
operasyon dün tümüyle Irak'a
tisarak devam etti. Savaş uçak-
lan ve 6 helikopterin katıldıgı
operasyon Irak'taki baa PKK
kamplannın imha edilmesi so-
nucunu getirdi. Karadan özel
tim, komando ve korucular ara-
cıhğıyla yürütülen dünkü ope-
rasyon su-asında PKK'lı terörist-
lerle yer yer sıcak çatışmalar ol-
du.
PKK operasyonunun dün
Irak'ın Nevre ve Horapoli mın-
tıkasında yogunlaşüğı bildirildi.
Operasyon nedeniyle Şırnak -
Hakkâri arasındaki karayolun-
da sivil araç trafigi yasaklandı.
Kara gücunün daha da etkili
olabilmesi için, tanklann da Ku-
zey Irak'taki takip operasyonu-
na katılmasıru sağlanıak için ha-
zırlıklar başlatıldı. Van'dan ge-
len tank taşıyıcı askeri araçlar
dün öğle saatlerinde Hakkâri'-
VELİEFENDİT)EN FİKRETDAĞLIOĞLU
Begüm 2 kazanacak güçte
1. AYAK: Son yanşuıı kaza-
nan Kaşif ve hazırhklannda
aşama kaydeden Serenad'a ilk
şansı veriyoruz. Düzelen Tol-
gam ve istikrarü koşan Akba-
tur, yakın rakipleridir.
2. AYAK: Her geçen gün da-
ha iyiye giden Engin 2'nin bi-
rinciliğe uzanacağmı var sayı-
yoruz. Kazandığı yanştan son-
ra iyi duruma gelen Volta ile
son sprintinde göz dolduran
Kan cansan, daha sonra düşü-
nülebilir.
3. AYAK: Süper form durum-
lan ile Begüm ve Ersanbey ekü-
risi, bize göre yarışın en şanslı
safkanlandır. tyi bir form ya-
kalayan Tatlıkız va kaliteli saf-
kan Foçalı'yı rakip olarak
öneririz.
4. AYAK: La-La bize göre bi-
rinciliğe uzanacaktır. Son yan-
şını Ölçu almadığmız Gene
Kelly, iyi durumunu muhafaza
eden Bella Luna ve Karayılan
tabelanın şanslı isimleridir.
5. AYAK: Son yanşında joke-
yinin hatasından tabela dışı ka-
lan Akar, en şanslı safkandır.
Galoplannda canlı görünen
Westsidestory, son yanşını ka-
zanan Big Boy ve Be my best
daha sonra düşlinülebilir.
6. AYAK: İyi bir form tutan
Aslanım ve düzelen Gürler ara-
suıdaki mücadele, yanşın birin-
cisini belirleyecektir. Kilosun-
dan etkilenmemesi halinde De-
nizhan, sürpriz yapabilir.
TAHMİNLERtMİZ
1. KOŞU: F. (5) Eserryel, P. (1)
Şubat, S. (4) Toros.
2. KOŞU: F. (3) Kaşif, P. (1)
Serenad, P. (5)Tolgam, S. (11)
Akbatur.
3. KOŞU: F. (10) Engin 2, P.
(7) Volta, P. (1) Kancansan, S.
(4) Ersoy.
4. KOŞU: F. (6) Begüm2, P.
(11) Tathkız P. (4) Foçalı, S.
(13) Hiratasan.
5. KOŞU: F. (7) La-La, P. (4)
Gene Kelly, P. (8) Bellaluna, S.
(6) Karayılan
6. KOŞU: F. (7) Akar, P. (4)
Westsidestory, P (11) Bigboy,
P (13) Submarine, S. (3) Be
mybest.
7. KOŞU: F. (9) Aslanım, P (3)
Gürler, P. (1) Denizhan, S. (12)
Luckgirl
TAHRAN/KAHİRE (AA)
— Iran, Türkiye'den, Istanbul
BoğazTnda ele geçirilen Kıbns
Rum bandıralı geminin yüküy-
le birlikte koşulsuz olarak ser-
best bırakılmasrnı istedi.
tran Dışişleri Bakanlığı Söz-
cüsü Murtaza Sarmadi, dün
yaptığı açıklamada, Turkiye'nin
Tahran Büyukelçisi Ömer Ak-
bd'in bakanhğa çağnlarak hü-
kümetinin itirazının iletildiğini
kaydetti. Sannadi, Turkiye'nin
tran'a ait yükleri taşıyan bir ge-
miyi alıkoymasını, Boğazlar'la
ilgih uluslararası anlaşmalar ge-
reği şiddetle kınadıklanm da
kaydetti.
Bu arada Türkiye'de Dışişle-
ri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı
Ferhat Ataman'ın geminin yü-
kttnün büyük bir olasüıkla terö-
rist gruplara götürüldüğü yo-
lundaki açıklamasına değinen
lran Dışişleri Bakanlığı Sözcü-
sü, "Bn sonımsuzca açddama
şafirrjcHİır. Bu davranıslar iki
olkenin Uisküerini geliştinnek
için yaptıklan anlaşmalara ay-
kındhr ve bn tip otaylardan yal-
mzca Türkiye - tran flişkikrinin
gelişmesiıu istemeyen diişman-
lar yararbuur" iddıasında bu-
lundu.
Dışişleri Sözcü Yardımcısı
Ataman, çarşamba günkü basın
toplantısında gemide yapılan
aramanın Montrö Sözleşmesi'-
ne aykın olduğu şeklindeki id-
dialarla ilgili bir soru üzerine,
"Södeşme, kaçakçüıga bu kap-
samda özellikle terörist örgütk-
re yönelik olabilecek silah taşı-
macılığına ya da uyuşturucu ti-
caretine yönelik kacakçılığa iadn
vermez" demişti.
Ataman, zararsız geçiş usul-
lerine uyulmasının uluslararası
hukukun bir geregi olduğunu da
belirtmişti.
öte yandan gemide ele geçi-
rilen silah ve mühimmattn, Iran
taraiindan bölücü PKK örgütü-
ne verilmesinin planlandığı ile-
ri sürüldü.
Londra ve çeşitli Arap baş-
kenüerinde yayunlanan El Ha-
yat ga2etesi, Türk makamlan-
na, u-an'm planı konusunda Ba-
tıh istihbarat örgütlerinden bil-
gi ulastığını yazdı.
Gazete, Londra'daki iyi ha-
ber alan kaynakkra dayandır-
dığı haberinde, Iran'ın söz ko-
nusu silahlan Suriye ve Kuzey
Irak'taki PKK örgütüne bağh
gruplara iletmeyi planladığım
kaydetti.
ye ulaştı. Bu araçlar daha son-
ra kente 8 kilometre uzakhkta
ve dağ eteğine lcurulu 1. Dağ
Komando Tugayı'na giderek
tanklan aldı.
Bu arada Adana - Iskenderun
demiryolunun Osmaniye Uçesi-
ne 12 kilometre uzakhktaki bö-
lümüne kimhği belirlenemeyen
kişilerce patlayıa madde konul-
du.
Osmaniye Jandarma Komu-
tanlığı'ndan edinilen bilgiye gö-
re önceki gece hat bakıtnı yap-
makta olan demiryolu görevli-
leri, Dervisli Köyii Mamure ts-
tasyonu yakınlannda, bindikleri
otorayın patlayıcı maddeye
çarpması sonucu çeşiıü yerlerin-
den yaralandılar. Osmaniye
Devlet Hastanesi'ne kaldınlan
yarab hat bakım görevlileri Fa-
ik Akın, Tonguç Tektekin ve
AbduOah Gök ayakta tedavi
edildiler.
Demirel:
Men dakka dnkka
Süleyman Demirel dün DYP
Genel Merkezi'nde Çukurca'da
17 erin şehit edilmesi olayr ve
sonrasmda düzenlenen sınır öte-
si operasyonu değerlendirdi.
Kan dökülmesinin herkesin vic-
danını sızlatacak ölçüde olduğu-
nu belirten Demirel, 9-10 ay
içinde 353 kişinin yaşamını yi-
tirdiğini vurgulayarak "Cina-
yetleri işleyenlerin kökıi kunı-
tnlmalıdır. Bu, devletin işidir"
dedi.
Bugune kadar birçok kez sı-
nır ötesi operasyon düzenlendi-
ğini, ancak "Girdik, ama
bolamadık" diye dönülduğünü
anlatan Demirel, şunlan söyle-
di:
"Cinayet işieyenler daha son-
ra komşu ülkelere kaçıyorlar.
Komşu ülkelerden bize yönelik
birukım cinayet şebekeleri yu-
valannuşsa, bizbn bunlara söy-
leyecegimiz 'Men dakka duk-
ka'dır. Yeni hükümet knrulun-
caya kadar eski hükümet bütün
yetldkri haizdir. Bn hükümet,
tayinler yapacagına, yangnıdan
mal kaçınr gibi idare mecüsie-
rine adam atayacagma bn işi bi-
tirmelidir. Beniın görev aknktan
sonra yapacagun iş, güvenlik
kuvveüerine tam destek olarak
'Hadi bitirin bu işi' demektir.
Bn eşkıyanın merkezi bulunnp
çtkarümalıdır. Devtet, devlet gi-
bi omubdır. Bununla halka zul-
medelim demiyorum. Ama va-
tandaşımı, askerimi, bebekleri
öldürenlere 'Ne yapalım, öldü-
riryorlar, bulamıyonız' diyeme-
yiz, dememeliyiz."
Demirel, konuşmasının sonun-
da şunlan söyledi:
"Toplniğne başı kadar top-
rakta bile devlet olacaktur, bu
devlet adil devlet olacaktır, kan
dökülmesine bep beraber mani
olacag^z. Devletin bütün organ-
Ian ve ballun destegiyle buna
çare bulunacaktu-. Hayıflanmak
yerine kan dökülmesini bitir-
mek gerekir. Koalisyon ortagı
kim olacak, bilmiyoraz, ama
hertıaide kan dökülmesi ve ha-
yat pahalüıgını önlemeye karşı
bir tavnia karşüaşmak söz ko-
nnsn olmaz. Bngün kimse Tür-
kiye'ye bnnalun ve yok sata-
maı."
PKK; Kayıp yok
PKK Avrupa Temsilciliği'n-
den dün yapılan açıklamada
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin baş-
lattığı sınır ötesi operasyonda
pek çok sivilin zarar gördüğü,
ancak 'gerüla' birliklerinin hiç-
bir kaybının olmadığı öne sürül-
dü. ANKA'nın haberine göre
yapılan açıklamada, Turkiye'-
nin şiddet hareketlerinin karşı-
hksız kataayacağı, PKK'run
buna karşılık devrimci şavaşı
tırmandıracağı kaydedilerek
"Son olarak Çukurca ilcesine
baglı Eriş ve Silopi karakollan-
na ulusal knrtolnş kavvetlerimiz
tarafından düzenlenen basknüar
sonuco 150 kadar asker öldürül-
müş, onlarcası yaralanmışür"
denildi.
Vtaftaat İngiltere'den dört, Fransa ve Almanya'dan ikiser mankenin ka-
feJ n a i l o î s * tılacağı tçgi>im Haftası 11-15 kasım tarihleriode japüacak. HafU
boyunca 11 ve 15 kasımda İstanbul Divan Oteli'nde, 12 kasımda Bursa Kervansaray Termal-
de, 13 kasımda Antalya Falez Otel'de ve 14 kasımda da Ankara Sheraton Oteli'nde düzenlene-
cek defilelerde VV'arner's, Gossard, Berlei, True Form, Vanit) Fair, Cbantelle marka içgiyinüer
sergilenecek. Organizasyonunu Istanbul'da Göz Nurunu Koruma Vakfı, Bursa'da Kanser Araş-
tırma Yakfı, Antalya'da Lions Kulüp ve Ankara'da Atatürk Liseliler Derneği'nin üstlendiği
defileleri Cuneyt Ayral yönetecek. Muzikleri Nedim Akkohen tarafından hazırlanan defîlele-
rin mankenleri arasında Paris'te Cra\z Horse Dans Topluluğu'nda da çalışan Fransız Natacha
(yukandaki fotoğrafta) ile 1989 İngiltere Güzellik Kraliçesi Suzanne Younger de bulunuyor.
IrakJı Kürtlerle pazarlık
(Baftarafi 1. Sayfada)
Diana'da tutulduğu yohındakl
haberler üzerine, KDP'li peş-
mergeler bu kentte bir geceyansı
baskım düzenleyerek bütün ev-
leri aradılar. Hiçbir PKK'h ele
geçirilmedi.
7 ekim: Daha önce PKK ko-
nusunu sadece KDP ve KYB
yetküileri görüşürken bu kez beş
ayn örgütun oluşturduğu Kur-
distani Cephe, Şaklava kentin-
de bir "PKK zirvesi" düzenledi.
Cephe liderlerinin katıldığı top-
lantıda "PKK'nın Kuzey Irak^
tan çıkarüması" karan tartışü-
dı. Bu toplantıda, "Sınır bölge-
sinde peşmerge denetiminin
arttınlması" ve "sivil Irak hal-
kına saldıran her kim olursa ol-
snn, ateşle karşılık verümesi"
yönünde iki uygulama üzerinde
anlaşıldı.
8-9 ekim: Zirve kararlan, Baü
Avrupa başkentleri ve Ankara-
ya iletildi.
12-13 ekim: PKK'nın süren
eylemlerine karşı, TSK yeni bir
suur ötesi operasyon düzenledi.
Bu operasyonda sivil halkın öl-
dürüldüğunü ve bazı köylerin
bombalandığıru öne süren Irakh
Kürt örgütleri, Ankara'yı pruıe«-
to etti.
15 ekim: Iraklı Kürt örgütle-
ri ile Türk yetkilileri arasında
Kuzey Irak'ta bir temas gerçek-
leşti. Bu görüşmede Türk tara-
fı, Kürt örgütlerinden PKK'ya
karşı olduklanm gösterecek so-
mut eylemler yapmalan isteğin-
de bulunarak, "Eger 24 saat
içinde, PKK'nın bolgeden atıi-
ması yönünde girisim yapmaz-
sanız, yeni bir operasyon
oUbttir" görüşünü yansıtu. Aynı
görüşmede, Kürt tarafı 'TKK'ya
karşı önlemleri arttıracagız. An-
cak operasyon yinelenmesin"
mesajıru verdi.
17 ekim: KDP, 300 peşmerge-
yi Hakkurk kampına gönderdi.
Peşmergeler kampı kuşatarak 3
PKK'hyı esir aldılar. Burada
çarpışma olmadı.
19 ekim: Sekiz eri "ücgen"
bölgesinden çıkaran PKK, Sida-
kan, Diana ve Zaho üzerinden
Türkiye sınınna gelerek erleri
teslim etti.
21-22 ekim: Zaho ve Dohuk
gibi kentlerle, TSK operasyonla-
nnda zarar görduklerini öne sü-
ren bu köylüler gösteri yapu.
Kürdistani Cephe yetkilileri,
yann ya da sah günü Ankara
1
da üst düzeyli görüşmeler yapa-
cak. Cumhurbaşkanlığı Sözcü-
sü Büyükelçi Kaya Toperi'nin de
katılması beklenen bu görüşme-
lerde, Turkiye'nin Iraklı Kürt ör-
gütlerine yapüğı gıda ve ilaç yar-
dımı, TSK'nın Çukurca bölgesi
operasyonu ve "PKK'mn Kuze>
Irak'tan çtkanlması planımn ye-
ni aşamalan" ele ahnacak.
Edinilen bilgiye göre Iraklı
Kürt örgütlerinin bir süre önce
Türk makamlanna ilettiği "sımr
bölgelerinde yeni peşmerge köy-
leri kurma" önerisi de bu görüş-
mede gündeme gelecek. Bu öne-
ri, Türkiye-Irak sınrnmn dene-
timinin kolaylaştınlması ama-
cıyla, bölgenin yeniden "mes-
kfin alana" dönüştürülmesini
.öngörüyor. Yeni köyler kurul-
ması İçin Türkiye'den "maddi
destek" de isteyen Kürt Örgütle-
ri, bölgede yeniden yerleşimin
başlamasmın PKK'mn burada
bannmasını olanaksız kılacağı-
nı savunuyorlar. Ancak aynı
çerçevede, TSK'nın bu bölgeye
saldırılarını durdurmasının
"koşul" oluşturacağı da vurgu-
lamyor.
Talabani geldi
Söz konusu görüşmelere ka-
tılacağı belirtilen Irak Kurdistan
Yurtsever Birliği hderi Celal
Talabani, dün akşam Frank-
fun'tan Ankara'ya geldi. Tala-
bani, havaalanmda gazetecilere
yaptığı açıklamada, Cumhur-
başkam Turgut özal tarafından
kabul edilmek ve kendileriyle
başlattığı diyalog için saygı ve
takdirlerini sunmak istediğini
söyledi. Türkiye'de tüm siyasi
partilerin liderleri ile de görüş-
mek istediğini kaydeden Talaba-
ni, "Hatta Bulent Ecevit de bi-
zi kabul ederse görüsürftz, Ça-
gınıız, diyalog cagıdır. Herkes
arasında, muhalifler arasında
bile diyalog cafcıdır" dedi.
Talabani şunlan kaydetti:
"Türkiye'de ohıştunüacak ye-
ni hükümeün Irak Kürdüstanı
ile ilişkileri iyflestirme politika-
sua devam edecegini ve Irak
Kürtlerinin demokrasi, insan ve
meşru haklan için mücadelesi-
ni destekleyecegini umanz. Da-
ha önce burada yaptıgım görüş-
melerde tüm partüer Irak halkı-
nın ve Kürtlerinin meşru hakla-
nnı Irak'ın bütünlüğü çerçeve-
sinde destekledOderini söylemis-
lerdi. Umarıra iktidarageldik
lerinde bu sözlerini tutarlar."
Talabani'yi karşılaşmak üze-
re Esenboğa Havalimanı'na ge-
len, Irak Kurdistan Demokrat
Partisi'nin (IKDP) lideri Mesut
Barzani'nin Ankara'daki temsil-
cisi Siamond Banaa da gazete-
cilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'-
nin bölücü teröristlerin 17 eri şe-
hit ettiği saldından sonra başlat-
tığı operasyonla ilgili sorulanm
yanıtlarken, "2 ve 3 köyün bu-
lundugu iki ayn bölgeye saat
02.20 ve 03.15'te hava akınlan
düzenlendi" dedi.
Ankara'daki görüşmelere
KDP adına Ankara Temsilcisi
Slamand Banaa ile Huşyar Ze-
bari'nin, KYB adına Celal Tala-
bani'nin, diğer üç örgüt adına
da Talabani başkanlığında ABD
ve Batı Avrupa'da temaslarda
bulunan yetkililerin katılacağı
öğrenildi.
GOZLEM
UGUR MLMCU
(Baştarafi 1. Sayfada)
hir belediye başkanlanndan oluşuyor.
SHP tüzüğünün 37. maddesine göre küçük kurultay gün-
deminin '15 gün ânce' belirlenmesi gerekiyor.
İnönü, küçük kurultayı olağanüstü kurultaydan önce top-
layacak... Toplayacak, ama tüzüğe göre küçük kurultayın
en erken 9 kasım günü toplanması gerekiyor. MYK da ka-
rarını açıkladı:
9 kasım.
Dernekler Yasası'na göre de olağanüstü kurultayın beş-
te bir imzanın toplanmasından sonra 'en geç bir a/ içinde,
SHP tüzüğünün 55. maddesine göre de olağanüstü kurul-
tayın toplanan imzaiarın ilgililere verilmesinden sonra en
erken '75 gün içinde? toplanması gerekiyor.
Baykal'ın öngördüğü kurultay tarihi 9 kasım günüdür. Bay-
kal, olağanüstü kurultayı 9 kasım günü topiamak istiyor, Ge-
nel Merkez de aynı gün küçük kurultayı topluyor.
Dernekler Yasası, olağanüstü kurultayın en geç 1 ay için-
de, parti tüzüğünün 55. maddesi de en erken 15 gün için-
de toplanmasını öngörüyor.
Parti Genel Merkezi, olağanüstü kurultay tarihini bu ko-
şullara bağlı olarak saptayacaktır. Bu tarih de en erken 16
kasım günü olabilir.
TBMM içtüzüğü'ne göre de TBMM kesin sonuçlann açık-
tanmasından 'beş gün' sonra toplanacaktır. TBMM, topla-
nacak ve başkanını seçecektir.
Diyelim ki pazartesi günü kesin sonuçlar belli oldu; o za-
man 1 kasım cuma günü TBMM'nin ilk toplantısını yapma-
sı gerekiyor.
TBMM'nin yeni başkanını seçmesi için de 'on gün' bek-
lemesi, bu on gün içinde adayları belirlemesi gerekiyor.
TBMM 1 kasım günü toplanabilirse başkan ancak 11 ka-
sım günü seçilebilir.
Demirel de ancak bu tarihten sonra Çankaya'ya çıkıp
-resmen- başbakanlık görevini alır.
Olağanüstü kurultay da 9 kasım günü toplanırsa kurul-
tay takvimi, hükümet takvimini etkilememiş olacaktı. Bay-
kal bu nedenle 9 kasım gününü kurultay gûnü olarak belir-
lemişti.
Tüzük, olağanüstü kuri'ltay isteyenlerin gündemi belir-
lemelerine hak tanıyor. Kurultay tarihini ise parti yönetimi
saptıyor.
Parti yönetimi de kararını veriyor:
— Önce küçük kurultay...
Bu arada Demirel, Çankaya'ya çıkmadan önce Necati-
bey Caddesi'ne inerek inönü ile 'resmi olmayan görüşme-
lere' başlayabilir. Baykal olağanüstü kurultay çağrısı ve be-
lirledlği takvim ile Demirel'e 'Necatibey Caddesi'ne kurul-
taydan önce inme' mesajını da veriyor.
Küçük kurultaydan 'koalisyona katılma' eğilimi çıkarsa ne
olacaktır?
SHP, olağanüstü kurultay karannı beklemeden hükümete
girme karan alacak mıdır? Alsa bile hükümet olağanüstü
kurultaydan önce kurulabilecek midir? Kurulsa güvenoyu
alabilecek midir?
Bir 'kurultay ve hükümet takvimi' işlemeye başladı. Daha
doğrusu zamana karşı bir yanş başladı.
'Takvim', Arapça kökenli bir sözcük 'krvam' ve 'kyartf söz-
cüklerinden üretilmış. Bu anlamı ile takvim, "doğru, dürüst,
kıvamında' gibi anlamlara gelir. 'Rah-ı kavim' de 'doğru yot'
demek.
'Takvim'; eğriyi doğrultma, düzeltme, yoluna ve biçimine
koyma, biçim, düzen, suret anlamlarına geliyor.
Olağanüstü kurultay, 'eğriyi doğrultmaya' yarayacak mı-
dır? Yoksa seçimlerden büyük yara alarak çıkan SHP'yi da-
ha da ağır biçimde yaralayacak mıdır? Bölüp parçalayacak
mıdır? İnönü'nün gitmesi, Baykal'ın gelmesi ile ne değişe-
cektir?
Sosyal demokratlann çok daha derin bir hesaplaşmaya
hazır olmaları gerekir.
SHP'si, DSP'si, İnönü'sü, Ecevit'i, Baykal'ı Iteeleştiri ve
özeleştiriden geçmeden sosyal demokratlar bir adım daha
atamazlar. Sorumluluk ortaktır. Bu dramatik yenilgiden son-
ra biri ötekini suçlayarak bu ortak sorumluluktan kurtula-
maz.
Bunun için de küçük kurultay - olağanüstü kurultay tak-
vimlerine sıkışmamak, daha soluklu bir savaşıma hazır ol-
mak gerekiyor.
Bu savaşımın öncülüğü de SHP ve DYP'deki 'Anadolu
aydmlanna" düşüyor. Sosyal demokratlar için yeni bir takvkrf
uzun soluklu bir yanş ve 'maraton' başlıyor.
TOLİSE SUtKASr İHBARI
Gayrettepede silahlı
çatışma: 1 yarah
İstanbul Haber Servisi —
Gayrettepe'de Terörle Mücadele
Şubesi'nde görevli bir ekip, em-
niyet müdür muavinlerinden bi-
rine pusu kurduklanm öne sür-
düğü 3 kişiyle çatışmaya girdi.
Bir polis yetkilisi, çıkan çatışma-
da yasadışı Dev-Sol örgütünün
merkez komite üyesi Burtaan
Remzi Kafadengi'nin yarah ola-
rak ele geçirildiğini öne sürdü.
Çatışma sonrası diğer iki kişinin
kaçtığı bildirildi.
Emniyet yetkililerinden edini-
len bilgiye göre Gayrettepe Yıl-
duposta Caddesi üzerinde dün
saat 21.00 sıralarında meydana
gelen olay şöyle gelişti:
Emniyet müdür muavinle-
rinden birine suikast planladık-
lan öne sürülen 3 kişi, Yıldızpos-
ta Caddesi üzerinde bir otomo-
bilde beklerken, bu istihbaratı
alan Terörle Mücadele Şubesi'n-
de görevli bir ekip, bölgede ara-
ma yapmaya başladı. Durumla-
nndan şüphelendikleri otomobi-
lin yamna yaklaşan ekip, kaç-
maya çahşan 3 kişi ile silahlı ça-
tışmaya girdi. Bu arada iki kişi
bir otomobile binerek hızla olay
yerinden uzaklaşırken silahlı ol-
duğu öne sürülen üçüncü kişi,
polis tarafından vurularak yaka-
landı.
Irangate'i ilk Türkler
(Baştarafi 1. Sayfada)
yı, İran-Kontra skandahna yol
açan gelişmelerin daha başında
gerçekleşiyor. Bu olayın ardm-
dan tsrail ve ABD, Iran için da-
ha kapsamh bir silah programı-
na geçiyorlar.
Olay, ABD teknolojisine da-
yanan' tran ordusunun, ABD
ambargosundan ötürü silah ve
yedek parça sıkıntısından kay-
naklanıyor. Süren savaşta Iran
ordusu, Irak'a karşı etkisiz kal-
maktadır. öte yandan Iran,
Lübnan'da kaçınian Amerikalı-
lar yoluyla ABD'ye dolayb bas-
kı yapmaktadır.
North'a göre Iran, sıkıntısını
hafıfletmek için tsrail ile anla-
şır. tsrail, istenen silah ve yedek
parçayı yollama karşıhğında,
Iran'daki Yahudilerin ülkeden
çıkışına izin verilmesini ister.
Bu amaçla 1985 sonbahann-
da gerçekleştirilen uçuşta tsrail1
den havalanan işaretsiz ve barT-
dırasız uçak lran'a silah ve mal-
zeme götürür. Karşıhğında ise
60 kadar Yahudiyi alarak Türki-
ye üzerinden tsrail'e gitmek üze-
re Tahran'dan yola çıkar. Plan
uyannca Iran hava kontrol gö-
revlileri Türk hava kontrol gö-
revlilerine uçak için yalan söy-
leyeceklerdir.
Ancak tranlı görevli beklene-
ni yapmaz. Uçak, Türkiye hava
sahasına girdiğinde Türk kont-
rol görevlisinee saptanır ve kim-
liği sorulur. Uluslararası kural-
larda bandırasız uçaklar
"korsan" sayıhnakta ve düşürül-
mesinde engel görülmemektedir.
Korsan uçak, Türk görevlinin
sorulanna karşıbk vermez. Bu
arada Türk jetleri havalamr, izi-
ni kaybettirerek Akdeniz üzeri-
ne geçer ve Israil'e SOS sinyali
verir. tsrail, ha\-a sahasında ko-
ridor açarak uçağı Tel Aviv*e in-
dirir. Uçak derhal bir hangara
kapatıhr ve olay "unutnlnr".
Oliver North, bu olayı CIA1
nın da saptadığjnı ve tsrail'den
bilgi istediklerini kitabında an-
latıyor.
Daha sonra tsrail eski Savun-
ma Bakanı tzak Rabin ile New
York'ta bir araya gelerek "Türk
hava sahası" olayını konr-ştuk-
lannı anlatan North, lsrail'den
lran'a daha güvenli bir yoldan
silah yollanması gereğinin orta-
ya çıktığını vurguluyor.
Tartışılan ihtimaller arasında,
korsan uçakla taşıma, riskli sa-
yüır. Deniz yoluyla taşımaya Ra-
bin, "Çok süre ahr" diyerek kar-
şı çıkar. Sonuçta CIA'nın güdü-
mündeki bir hava şirketinin ta-
şıma yapmasına karar verilir.
Silah satışı sonucu lran'dakl
ıhmlı kanat ile ilişkileri geliştir-
meyi ve stratejik önemi süren
lran'ı kazanmayı amaçlayan
North ve ekibi, bu amaçla giz-
lice Tahran'a da giderler.
Ancak skandal, 1986 sonun-
da bir Lübnan gazetesinin habe-
riyle duyulur.