22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 1991 * • * * HABERLERÎN DEVAMI CUMHURÎYET/19 SHP'de Iç Hesaplaşma... (Baftarafi l. Sayfada) Neden? Her şeyden önce muhalefetteyken böyle bir acı yenilgiyi tadabilmesıdir çarpıcı olan. Ayrıca ana muhalefet partisi bile olama- mış, üçüncü sıraya düşmüştür. Oy oranı yüz- de 21'in altına inmiştir. Güneydoğu'daki HEP oyları da göz önüne alınırsa -ki alınm'a- lıdır; zira o oylann seçtiği miltetvekillerinin bir süre sonra SHP'den ayrılacakları kesindir- o zaman SHP'nin oy oranı yüzde 20'nin de altına düşmüş olur. Iki yıl içinde, üstelik mu- halefetteyken, yaklaşık 1.5 mtlyon oy yitir- miştir SHP. 1987'den bu yana seçmen sayı- sındaki 3.5 milyonluk artış da göz önünde tu- tulursa, bu düşüşün önemi daha da büyür. Yenilginin en çarpıcı boyutu, SHP'nin bü- yük kentlerde yaşamış olduğu gerilemedir. İki yıl içinde kentlere göreoy oranlannda mey- dana gelen düşüşler şöyledir: — İstanbul'dâ yüzde 35.79'dan yüzde 18.90'a... — Ankara'da yüzde 37.37'den yüzde 24.30'a... — İzmir'de yüzde 45.49'dan yüzde 24.30'a... Yalnız bu sonuçlar bile SHP'nin uğramış olduğu seçim yenilgisinin çapını sergileme- ye yeter. Adının önünde sosyal demokrat sı- fatı yazan bir parti, büyük kentlerde böylesi bir duruma düşmüşse ve ülke çapında yüz- de 20 sınırının altına inerek, ancak üçüncü parti olabilmişse, vahim bir durum ortaya çık- mış demektir. Neden böyle bir yenilgi?.. Tek bir nedeni yok kuşkusuz. Oylann bölünmesi, yani Ecevit, nedenler- den ancak biri, ama önde geleni sayılamaz. Çünkü oylarda bölünme, yenı bir olgu değil. 1983 sonrasındaki her seçimde yaşanmış- tır bu olay. O yüzden, bunca yıldır Ecevit faktörünü sandıkta bir türlü etkisiz kılamayanların, ya- ni SHP lidetiiğinrn bundaki sorumluluk payı gözardı edilemez. Kitlelere güven verme açı- sından SHP'nin başarısızlığıdır, Ecevit'in oyunu 20 Ekim'de az da olsa arttıran... Büyük kentlerdeki yenilginin büyüklüğü- ne bakılınca, akla kuşkusuz belediyeler ge- liyor. SHP'li belediyeler ve yerel yönetimler son iki yılda başarılı olmuş olsalardı, herhal- de sandıktan böyle bir sonuç çıkmazdı. SHP yönetimindeki dağınıklık... Yıllar için- de müzminleşen parti içi kavga... Ve bu yüz- den seçmendeki güven duygusunu olumsuz yönde etkileyen iki başlılık... Doğru birtutum olmasına kafşın, HEP'le işbirliğinin belirti yö- relerde yol açtığı oy kanaması... Ve işte sonuç: Bir sosyal demokrat partinin, üstelik mu- halefetteyken böylesine büyük bir seçim ye- nilgisine uğraması... Peki, sorumlu kim? Bu sorunun tek bir yanıtı vardır: Lider ve parti üst yönetimi... Yenilginin öncelikli sc- rumlusu onlardan başkası olamaz. Yenilginin başka sorumlularının da bulun- ması, bu gerçeği değiştirmez. SHP şimdi bir iç hesaplaşmaya gidiyor. Böyle bir yenilgiden sonra kaçınılmaz bir ge- lişmedir bu. Kurultayın zamanlamasına iliş- kin tartışmalann da önemini yitirmeye baş- ladığı söylenebilir. Hükümet sonrasına erte- lenseydi iyı oJurdu diyoruz. Ama görülüyor ki artık ok yaydan fırlamıştır. SHP'nin bir kan değişimine, bir liderlik de- ğişimine ihtiyacı vardır. Günün birinde yine iktidar adayı olmak istiyorsa, başka çaresi yoktur. Iran: Gemi serbest bırakıkın PKK'ya büyük operasyon (Baftarafi 1. Sayfada) lannı belirtiyoriar." Askeri kaynaklar, önceki günkü taarnız sırasında 17 erin şehit olduğunu, 3 erin ise kayıp olduğunu bildirdiler. Edinilen bilgiye göre bir subay, bir ast- subay, 9 er, 5 geçici köy koru- cusu ile 2 de çocuk yaralandı. Yaralılardan 3'ü durumlannın ağırlaşması üzerine dün Diyar- bakır Devlet Hastanesi'ne kal- dınldı. Şehit erlerin cenazeleri dün askeri bir uçakla memleket- lerine en yakın yerlerdeki hava- limanlarına taşındı. Çayırlı Köyü'ne teröristlerce yapılan saldında yaralanan köy korucusu Ömer Elçi, teröristle- rin köye ve bölüğe her türlü si- lahla saldırdıklannı söyledi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakül- tesi Eğitim ve Araştırma Hasta- nesi Kulak Burun Boğaz Servi- si'nde tedavi gören Omer Elçi, yanağından aJdığı kurşun yara- sı yüzünden konuşmakta güçlük çekiyor. Korucu Elçi, teröristle- rin saldırısmı AA'ya şöyle anlattı: "lerörist grabu çok kalaba- lıktu Ben köyün girişinde nöbet bekliyordum, geldiklerini gö- rünce ateş etmeye başladım. Kö- yü ve köy bitişigindeki jandar- ma boiügünü kusarülar. Her türlü silahla ateş ediyorlardı. Roket ve el bombaa atıyortardı. Saldın yaklaşık ttç saat devam ettL Kttişnnhmian biri sag yana- gımdan girip sol yanağımı par- çalayarak çıktı. Önce Hakkfiri- ye sonra Diyarbakır'a belikop- terie getirildim." Askeri kaynaklar, haıekâtın ne kadar süreceğinin henüz ke- sinleşmediğlni, ancak bölgede- ki grubun 'imha edilinceye ka- dar sürecegini" açıkladüar. Bir tampon bölge oluşturulmasının siyasi bir karar olduğunu da kaydeden kaynaklar, 'aciT ola- rak bölgeye silahlı helikopterle- rin aunması gerektiğini de söz- lerine eklediler. öte yandan dün Genelkur- may Başkanlığı Basm ve Halk- la llişkiler Şubesi'nden yapılan yazıh açıklamada, operasyon konusunda şu bügilere yer veril- di: "Dün (önceki gün) 24 sorti icra ediüniştir. Bugün keşfı mü- teakip hava harekâtı saat 07.30'da baslanuş ve halen de- vam etmektedir. Bugün (dun) taldp nitettgindeki kara harekaü sabah saat 05.00'te başlamıştır. Harekit dün komutanlıkça ya- pılan acıklamaya nygon olarak devam edecektir. " Baskında şehit olan ve yara- lananların adlan şöyle: Şehitler: Ali Erdem (j- e ri), tsmet EJdemir (j. eri), Idris De- mirtas (j eri), Hasan Yaghgili (j. eri), Cengiz Somoncn (j.eri), Mehmet Ünal (j onb), Hüseyin AlbaşgU (j.eri), Nejdet Ayhan Ü.eri), NecatJ Çicek ü-eri), Sa- vaş Gedik (j.eri), tsmail Akdn- man üeri), Fenmi Koç G-eri), Yümaz Koçak (jeri), Cuma Ali Çaglar 0 eri), Ali Erdogan (j.eri), Dursun Okçu (j.eri), Ali Akdoğan (j- onb.). Kayıplar: Eyüp Karabaş (J.onb.), Şenoi Oran (j.eri), Şe- ref önder (j.eri). YaraUar: Bttal Çakıcıoflu (j. atğm.), Fehhn Akıncar (j. astsb. çvş.), Faruk Giineş (j.eri), bhan Ünalan (jeri), Sadık Koca Ü.eri), Mefamet Halis Demir Ü.eri), Mehmet Gökalp (j.eri), Feyyaz Bflgiç 0 eri), Habip Ko- çw (j.eri), Bayram Selek/Şolak (j.eri), Hasan Kabasakal ü-eri), Osman Yılmaz (GKK), Masta- fa Günes (GKK), ömer FJçin (GKK), ömer Taş (GKK), Dil- ber Keskin (çocuk-8 yaşuıda), Ceyso Keskin (çocuk-7 yaşın- da). Bolgeden ahnan haberlere gö- re önceki sabah Van ve Diyar- bakır'daki uslerden kalkan sa- vaş uçaklan ve Hakkâri 1. Dağ Komando Tugayı'ndan hareket eden hehkopterlerin teröristlere yönelik hava saldınsı Irak kesi- minde yoğunlaştı. Askeri yetki- lilerden ahnan bilgilere göre operasyon dün tümüyle Irak'a tisarak devam etti. Savaş uçak- lan ve 6 helikopterin katıldıgı operasyon Irak'taki baa PKK kamplannın imha edilmesi so- nucunu getirdi. Karadan özel tim, komando ve korucular ara- cıhğıyla yürütülen dünkü ope- rasyon su-asında PKK'lı terörist- lerle yer yer sıcak çatışmalar ol- du. PKK operasyonunun dün Irak'ın Nevre ve Horapoli mın- tıkasında yogunlaşüğı bildirildi. Operasyon nedeniyle Şırnak - Hakkâri arasındaki karayolun- da sivil araç trafigi yasaklandı. Kara gücunün daha da etkili olabilmesi için, tanklann da Ku- zey Irak'taki takip operasyonu- na katılmasıru sağlanıak için ha- zırlıklar başlatıldı. Van'dan ge- len tank taşıyıcı askeri araçlar dün öğle saatlerinde Hakkâri'- VELİEFENDİT)EN FİKRETDAĞLIOĞLU Begüm 2 kazanacak güçte 1. AYAK: Son yanşuıı kaza- nan Kaşif ve hazırhklannda aşama kaydeden Serenad'a ilk şansı veriyoruz. Düzelen Tol- gam ve istikrarü koşan Akba- tur, yakın rakipleridir. 2. AYAK: Her geçen gün da- ha iyiye giden Engin 2'nin bi- rinciliğe uzanacağmı var sayı- yoruz. Kazandığı yanştan son- ra iyi duruma gelen Volta ile son sprintinde göz dolduran Kan cansan, daha sonra düşü- nülebilir. 3. AYAK: Süper form durum- lan ile Begüm ve Ersanbey ekü- risi, bize göre yarışın en şanslı safkanlandır. tyi bir form ya- kalayan Tatlıkız va kaliteli saf- kan Foçalı'yı rakip olarak öneririz. 4. AYAK: La-La bize göre bi- rinciliğe uzanacaktır. Son yan- şını Ölçu almadığmız Gene Kelly, iyi durumunu muhafaza eden Bella Luna ve Karayılan tabelanın şanslı isimleridir. 5. AYAK: Son yanşında joke- yinin hatasından tabela dışı ka- lan Akar, en şanslı safkandır. Galoplannda canlı görünen Westsidestory, son yanşını ka- zanan Big Boy ve Be my best daha sonra düşlinülebilir. 6. AYAK: İyi bir form tutan Aslanım ve düzelen Gürler ara- suıdaki mücadele, yanşın birin- cisini belirleyecektir. Kilosun- dan etkilenmemesi halinde De- nizhan, sürpriz yapabilir. TAHMİNLERtMİZ 1. KOŞU: F. (5) Eserryel, P. (1) Şubat, S. (4) Toros. 2. KOŞU: F. (3) Kaşif, P. (1) Serenad, P. (5)Tolgam, S. (11) Akbatur. 3. KOŞU: F. (10) Engin 2, P. (7) Volta, P. (1) Kancansan, S. (4) Ersoy. 4. KOŞU: F. (6) Begüm2, P. (11) Tathkız P. (4) Foçalı, S. (13) Hiratasan. 5. KOŞU: F. (7) La-La, P. (4) Gene Kelly, P. (8) Bellaluna, S. (6) Karayılan 6. KOŞU: F. (7) Akar, P. (4) Westsidestory, P (11) Bigboy, P (13) Submarine, S. (3) Be mybest. 7. KOŞU: F. (9) Aslanım, P (3) Gürler, P. (1) Denizhan, S. (12) Luckgirl TAHRAN/KAHİRE (AA) — Iran, Türkiye'den, Istanbul BoğazTnda ele geçirilen Kıbns Rum bandıralı geminin yüküy- le birlikte koşulsuz olarak ser- best bırakılmasrnı istedi. tran Dışişleri Bakanlığı Söz- cüsü Murtaza Sarmadi, dün yaptığı açıklamada, Turkiye'nin Tahran Büyukelçisi Ömer Ak- bd'in bakanhğa çağnlarak hü- kümetinin itirazının iletildiğini kaydetti. Sannadi, Turkiye'nin tran'a ait yükleri taşıyan bir ge- miyi alıkoymasını, Boğazlar'la ilgih uluslararası anlaşmalar ge- reği şiddetle kınadıklanm da kaydetti. Bu arada Türkiye'de Dışişle- ri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Ferhat Ataman'ın geminin yü- kttnün büyük bir olasüıkla terö- rist gruplara götürüldüğü yo- lundaki açıklamasına değinen lran Dışişleri Bakanlığı Sözcü- sü, "Bn sonımsuzca açddama şafirrjcHİır. Bu davranıslar iki olkenin Uisküerini geliştinnek için yaptıklan anlaşmalara ay- kındhr ve bn tip otaylardan yal- mzca Türkiye - tran flişkikrinin gelişmesiıu istemeyen diişman- lar yararbuur" iddıasında bu- lundu. Dışişleri Sözcü Yardımcısı Ataman, çarşamba günkü basın toplantısında gemide yapılan aramanın Montrö Sözleşmesi'- ne aykın olduğu şeklindeki id- dialarla ilgili bir soru üzerine, "Södeşme, kaçakçüıga bu kap- samda özellikle terörist örgütk- re yönelik olabilecek silah taşı- macılığına ya da uyuşturucu ti- caretine yönelik kacakçılığa iadn vermez" demişti. Ataman, zararsız geçiş usul- lerine uyulmasının uluslararası hukukun bir geregi olduğunu da belirtmişti. öte yandan gemide ele geçi- rilen silah ve mühimmattn, Iran taraiindan bölücü PKK örgütü- ne verilmesinin planlandığı ile- ri sürüldü. Londra ve çeşitli Arap baş- kenüerinde yayunlanan El Ha- yat ga2etesi, Türk makamlan- na, u-an'm planı konusunda Ba- tıh istihbarat örgütlerinden bil- gi ulastığını yazdı. Gazete, Londra'daki iyi ha- ber alan kaynakkra dayandır- dığı haberinde, Iran'ın söz ko- nusu silahlan Suriye ve Kuzey Irak'taki PKK örgütüne bağh gruplara iletmeyi planladığım kaydetti. ye ulaştı. Bu araçlar daha son- ra kente 8 kilometre uzakhkta ve dağ eteğine lcurulu 1. Dağ Komando Tugayı'na giderek tanklan aldı. Bu arada Adana - Iskenderun demiryolunun Osmaniye Uçesi- ne 12 kilometre uzakhktaki bö- lümüne kimhği belirlenemeyen kişilerce patlayıa madde konul- du. Osmaniye Jandarma Komu- tanlığı'ndan edinilen bilgiye gö- re önceki gece hat bakıtnı yap- makta olan demiryolu görevli- leri, Dervisli Köyii Mamure ts- tasyonu yakınlannda, bindikleri otorayın patlayıcı maddeye çarpması sonucu çeşiıü yerlerin- den yaralandılar. Osmaniye Devlet Hastanesi'ne kaldınlan yarab hat bakım görevlileri Fa- ik Akın, Tonguç Tektekin ve AbduOah Gök ayakta tedavi edildiler. Demirel: Men dakka dnkka Süleyman Demirel dün DYP Genel Merkezi'nde Çukurca'da 17 erin şehit edilmesi olayr ve sonrasmda düzenlenen sınır öte- si operasyonu değerlendirdi. Kan dökülmesinin herkesin vic- danını sızlatacak ölçüde olduğu- nu belirten Demirel, 9-10 ay içinde 353 kişinin yaşamını yi- tirdiğini vurgulayarak "Cina- yetleri işleyenlerin kökıi kunı- tnlmalıdır. Bu, devletin işidir" dedi. Bugune kadar birçok kez sı- nır ötesi operasyon düzenlendi- ğini, ancak "Girdik, ama bolamadık" diye dönülduğünü anlatan Demirel, şunlan söyle- di: "Cinayet işieyenler daha son- ra komşu ülkelere kaçıyorlar. Komşu ülkelerden bize yönelik birukım cinayet şebekeleri yu- valannuşsa, bizbn bunlara söy- leyecegimiz 'Men dakka duk- ka'dır. Yeni hükümet knrulun- caya kadar eski hükümet bütün yetldkri haizdir. Bn hükümet, tayinler yapacagına, yangnıdan mal kaçınr gibi idare mecüsie- rine adam atayacagma bn işi bi- tirmelidir. Beniın görev aknktan sonra yapacagun iş, güvenlik kuvveüerine tam destek olarak 'Hadi bitirin bu işi' demektir. Bn eşkıyanın merkezi bulunnp çtkarümalıdır. Devtet, devlet gi- bi omubdır. Bununla halka zul- medelim demiyorum. Ama va- tandaşımı, askerimi, bebekleri öldürenlere 'Ne yapalım, öldü- riryorlar, bulamıyonız' diyeme- yiz, dememeliyiz." Demirel, konuşmasının sonun- da şunlan söyledi: "Toplniğne başı kadar top- rakta bile devlet olacaktur, bu devlet adil devlet olacaktır, kan dökülmesine bep beraber mani olacag^z. Devletin bütün organ- Ian ve ballun destegiyle buna çare bulunacaktu-. Hayıflanmak yerine kan dökülmesini bitir- mek gerekir. Koalisyon ortagı kim olacak, bilmiyoraz, ama hertıaide kan dökülmesi ve ha- yat pahalüıgını önlemeye karşı bir tavnia karşüaşmak söz ko- nnsn olmaz. Bngün kimse Tür- kiye'ye bnnalun ve yok sata- maı." PKK; Kayıp yok PKK Avrupa Temsilciliği'n- den dün yapılan açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri'nin baş- lattığı sınır ötesi operasyonda pek çok sivilin zarar gördüğü, ancak 'gerüla' birliklerinin hiç- bir kaybının olmadığı öne sürül- dü. ANKA'nın haberine göre yapılan açıklamada, Turkiye'- nin şiddet hareketlerinin karşı- hksız kataayacağı, PKK'run buna karşılık devrimci şavaşı tırmandıracağı kaydedilerek "Son olarak Çukurca ilcesine baglı Eriş ve Silopi karakollan- na ulusal knrtolnş kavvetlerimiz tarafından düzenlenen basknüar sonuco 150 kadar asker öldürül- müş, onlarcası yaralanmışür" denildi. Vtaftaat İngiltere'den dört, Fransa ve Almanya'dan ikiser mankenin ka- feJ n a i l o î s * tılacağı tçgi>im Haftası 11-15 kasım tarihleriode japüacak. HafU boyunca 11 ve 15 kasımda İstanbul Divan Oteli'nde, 12 kasımda Bursa Kervansaray Termal- de, 13 kasımda Antalya Falez Otel'de ve 14 kasımda da Ankara Sheraton Oteli'nde düzenlene- cek defilelerde VV'arner's, Gossard, Berlei, True Form, Vanit) Fair, Cbantelle marka içgiyinüer sergilenecek. Organizasyonunu Istanbul'da Göz Nurunu Koruma Vakfı, Bursa'da Kanser Araş- tırma Yakfı, Antalya'da Lions Kulüp ve Ankara'da Atatürk Liseliler Derneği'nin üstlendiği defileleri Cuneyt Ayral yönetecek. Muzikleri Nedim Akkohen tarafından hazırlanan defîlele- rin mankenleri arasında Paris'te Cra\z Horse Dans Topluluğu'nda da çalışan Fransız Natacha (yukandaki fotoğrafta) ile 1989 İngiltere Güzellik Kraliçesi Suzanne Younger de bulunuyor. IrakJı Kürtlerle pazarlık (Baftarafi 1. Sayfada) Diana'da tutulduğu yohındakl haberler üzerine, KDP'li peş- mergeler bu kentte bir geceyansı baskım düzenleyerek bütün ev- leri aradılar. Hiçbir PKK'h ele geçirilmedi. 7 ekim: Daha önce PKK ko- nusunu sadece KDP ve KYB yetküileri görüşürken bu kez beş ayn örgütun oluşturduğu Kur- distani Cephe, Şaklava kentin- de bir "PKK zirvesi" düzenledi. Cephe liderlerinin katıldığı top- lantıda "PKK'nın Kuzey Irak^ tan çıkarüması" karan tartışü- dı. Bu toplantıda, "Sınır bölge- sinde peşmerge denetiminin arttınlması" ve "sivil Irak hal- kına saldıran her kim olursa ol- snn, ateşle karşılık verümesi" yönünde iki uygulama üzerinde anlaşıldı. 8-9 ekim: Zirve kararlan, Baü Avrupa başkentleri ve Ankara- ya iletildi. 12-13 ekim: PKK'nın süren eylemlerine karşı, TSK yeni bir suur ötesi operasyon düzenledi. Bu operasyonda sivil halkın öl- dürüldüğunü ve bazı köylerin bombalandığıru öne süren Irakh Kürt örgütleri, Ankara'yı pruıe«- to etti. 15 ekim: Iraklı Kürt örgütle- ri ile Türk yetkilileri arasında Kuzey Irak'ta bir temas gerçek- leşti. Bu görüşmede Türk tara- fı, Kürt örgütlerinden PKK'ya karşı olduklanm gösterecek so- mut eylemler yapmalan isteğin- de bulunarak, "Eger 24 saat içinde, PKK'nın bolgeden atıi- ması yönünde girisim yapmaz- sanız, yeni bir operasyon oUbttir" görüşünü yansıtu. Aynı görüşmede, Kürt tarafı 'TKK'ya karşı önlemleri arttıracagız. An- cak operasyon yinelenmesin" mesajıru verdi. 17 ekim: KDP, 300 peşmerge- yi Hakkurk kampına gönderdi. Peşmergeler kampı kuşatarak 3 PKK'hyı esir aldılar. Burada çarpışma olmadı. 19 ekim: Sekiz eri "ücgen" bölgesinden çıkaran PKK, Sida- kan, Diana ve Zaho üzerinden Türkiye sınınna gelerek erleri teslim etti. 21-22 ekim: Zaho ve Dohuk gibi kentlerle, TSK operasyonla- nnda zarar görduklerini öne sü- ren bu köylüler gösteri yapu. Kürdistani Cephe yetkilileri, yann ya da sah günü Ankara 1 da üst düzeyli görüşmeler yapa- cak. Cumhurbaşkanlığı Sözcü- sü Büyükelçi Kaya Toperi'nin de katılması beklenen bu görüşme- lerde, Turkiye'nin Iraklı Kürt ör- gütlerine yapüğı gıda ve ilaç yar- dımı, TSK'nın Çukurca bölgesi operasyonu ve "PKK'mn Kuze> Irak'tan çtkanlması planımn ye- ni aşamalan" ele ahnacak. Edinilen bilgiye göre Iraklı Kürt örgütlerinin bir süre önce Türk makamlanna ilettiği "sımr bölgelerinde yeni peşmerge köy- leri kurma" önerisi de bu görüş- mede gündeme gelecek. Bu öne- ri, Türkiye-Irak sınrnmn dene- timinin kolaylaştınlması ama- cıyla, bölgenin yeniden "mes- kfin alana" dönüştürülmesini .öngörüyor. Yeni köyler kurul- ması İçin Türkiye'den "maddi destek" de isteyen Kürt Örgütle- ri, bölgede yeniden yerleşimin başlamasmın PKK'mn burada bannmasını olanaksız kılacağı- nı savunuyorlar. Ancak aynı çerçevede, TSK'nın bu bölgeye saldırılarını durdurmasının "koşul" oluşturacağı da vurgu- lamyor. Talabani geldi Söz konusu görüşmelere ka- tılacağı belirtilen Irak Kurdistan Yurtsever Birliği hderi Celal Talabani, dün akşam Frank- fun'tan Ankara'ya geldi. Tala- bani, havaalanmda gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhur- başkam Turgut özal tarafından kabul edilmek ve kendileriyle başlattığı diyalog için saygı ve takdirlerini sunmak istediğini söyledi. Türkiye'de tüm siyasi partilerin liderleri ile de görüş- mek istediğini kaydeden Talaba- ni, "Hatta Bulent Ecevit de bi- zi kabul ederse görüsürftz, Ça- gınıız, diyalog cagıdır. Herkes arasında, muhalifler arasında bile diyalog cafcıdır" dedi. Talabani şunlan kaydetti: "Türkiye'de ohıştunüacak ye- ni hükümeün Irak Kürdüstanı ile ilişkileri iyflestirme politika- sua devam edecegini ve Irak Kürtlerinin demokrasi, insan ve meşru haklan için mücadelesi- ni destekleyecegini umanz. Da- ha önce burada yaptıgım görüş- melerde tüm partüer Irak halkı- nın ve Kürtlerinin meşru hakla- nnı Irak'ın bütünlüğü çerçeve- sinde destekledOderini söylemis- lerdi. Umarıra iktidarageldik lerinde bu sözlerini tutarlar." Talabani'yi karşılaşmak üze- re Esenboğa Havalimanı'na ge- len, Irak Kurdistan Demokrat Partisi'nin (IKDP) lideri Mesut Barzani'nin Ankara'daki temsil- cisi Siamond Banaa da gazete- cilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'- nin bölücü teröristlerin 17 eri şe- hit ettiği saldından sonra başlat- tığı operasyonla ilgili sorulanm yanıtlarken, "2 ve 3 köyün bu- lundugu iki ayn bölgeye saat 02.20 ve 03.15'te hava akınlan düzenlendi" dedi. Ankara'daki görüşmelere KDP adına Ankara Temsilcisi Slamand Banaa ile Huşyar Ze- bari'nin, KYB adına Celal Tala- bani'nin, diğer üç örgüt adına da Talabani başkanlığında ABD ve Batı Avrupa'da temaslarda bulunan yetkililerin katılacağı öğrenildi. GOZLEM UGUR MLMCU (Baştarafi 1. Sayfada) hir belediye başkanlanndan oluşuyor. SHP tüzüğünün 37. maddesine göre küçük kurultay gün- deminin '15 gün ânce' belirlenmesi gerekiyor. İnönü, küçük kurultayı olağanüstü kurultaydan önce top- layacak... Toplayacak, ama tüzüğe göre küçük kurultayın en erken 9 kasım günü toplanması gerekiyor. MYK da ka- rarını açıkladı: 9 kasım. Dernekler Yasası'na göre de olağanüstü kurultayın beş- te bir imzanın toplanmasından sonra 'en geç bir a/ içinde, SHP tüzüğünün 55. maddesine göre de olağanüstü kurul- tayın toplanan imzaiarın ilgililere verilmesinden sonra en erken '75 gün içinde? toplanması gerekiyor. Baykal'ın öngördüğü kurultay tarihi 9 kasım günüdür. Bay- kal, olağanüstü kurultayı 9 kasım günü topiamak istiyor, Ge- nel Merkez de aynı gün küçük kurultayı topluyor. Dernekler Yasası, olağanüstü kurultayın en geç 1 ay için- de, parti tüzüğünün 55. maddesi de en erken 15 gün için- de toplanmasını öngörüyor. Parti Genel Merkezi, olağanüstü kurultay tarihini bu ko- şullara bağlı olarak saptayacaktır. Bu tarih de en erken 16 kasım günü olabilir. TBMM içtüzüğü'ne göre de TBMM kesin sonuçlann açık- tanmasından 'beş gün' sonra toplanacaktır. TBMM, topla- nacak ve başkanını seçecektir. Diyelim ki pazartesi günü kesin sonuçlar belli oldu; o za- man 1 kasım cuma günü TBMM'nin ilk toplantısını yapma- sı gerekiyor. TBMM'nin yeni başkanını seçmesi için de 'on gün' bek- lemesi, bu on gün içinde adayları belirlemesi gerekiyor. TBMM 1 kasım günü toplanabilirse başkan ancak 11 ka- sım günü seçilebilir. Demirel de ancak bu tarihten sonra Çankaya'ya çıkıp -resmen- başbakanlık görevini alır. Olağanüstü kurultay da 9 kasım günü toplanırsa kurul- tay takvimi, hükümet takvimini etkilememiş olacaktı. Bay- kal bu nedenle 9 kasım gününü kurultay gûnü olarak belir- lemişti. Tüzük, olağanüstü kuri'ltay isteyenlerin gündemi belir- lemelerine hak tanıyor. Kurultay tarihini ise parti yönetimi saptıyor. Parti yönetimi de kararını veriyor: — Önce küçük kurultay... Bu arada Demirel, Çankaya'ya çıkmadan önce Necati- bey Caddesi'ne inerek inönü ile 'resmi olmayan görüşme- lere' başlayabilir. Baykal olağanüstü kurultay çağrısı ve be- lirledlği takvim ile Demirel'e 'Necatibey Caddesi'ne kurul- taydan önce inme' mesajını da veriyor. Küçük kurultaydan 'koalisyona katılma' eğilimi çıkarsa ne olacaktır? SHP, olağanüstü kurultay karannı beklemeden hükümete girme karan alacak mıdır? Alsa bile hükümet olağanüstü kurultaydan önce kurulabilecek midir? Kurulsa güvenoyu alabilecek midir? Bir 'kurultay ve hükümet takvimi' işlemeye başladı. Daha doğrusu zamana karşı bir yanş başladı. 'Takvim', Arapça kökenli bir sözcük 'krvam' ve 'kyartf söz- cüklerinden üretilmış. Bu anlamı ile takvim, "doğru, dürüst, kıvamında' gibi anlamlara gelir. 'Rah-ı kavim' de 'doğru yot' demek. 'Takvim'; eğriyi doğrultma, düzeltme, yoluna ve biçimine koyma, biçim, düzen, suret anlamlarına geliyor. Olağanüstü kurultay, 'eğriyi doğrultmaya' yarayacak mı- dır? Yoksa seçimlerden büyük yara alarak çıkan SHP'yi da- ha da ağır biçimde yaralayacak mıdır? Bölüp parçalayacak mıdır? İnönü'nün gitmesi, Baykal'ın gelmesi ile ne değişe- cektir? Sosyal demokratlann çok daha derin bir hesaplaşmaya hazır olmaları gerekir. SHP'si, DSP'si, İnönü'sü, Ecevit'i, Baykal'ı Iteeleştiri ve özeleştiriden geçmeden sosyal demokratlar bir adım daha atamazlar. Sorumluluk ortaktır. Bu dramatik yenilgiden son- ra biri ötekini suçlayarak bu ortak sorumluluktan kurtula- maz. Bunun için de küçük kurultay - olağanüstü kurultay tak- vimlerine sıkışmamak, daha soluklu bir savaşıma hazır ol- mak gerekiyor. Bu savaşımın öncülüğü de SHP ve DYP'deki 'Anadolu aydmlanna" düşüyor. Sosyal demokratlar için yeni bir takvkrf uzun soluklu bir yanş ve 'maraton' başlıyor. TOLİSE SUtKASr İHBARI Gayrettepede silahlı çatışma: 1 yarah İstanbul Haber Servisi — Gayrettepe'de Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli bir ekip, em- niyet müdür muavinlerinden bi- rine pusu kurduklanm öne sür- düğü 3 kişiyle çatışmaya girdi. Bir polis yetkilisi, çıkan çatışma- da yasadışı Dev-Sol örgütünün merkez komite üyesi Burtaan Remzi Kafadengi'nin yarah ola- rak ele geçirildiğini öne sürdü. Çatışma sonrası diğer iki kişinin kaçtığı bildirildi. Emniyet yetkililerinden edini- len bilgiye göre Gayrettepe Yıl- duposta Caddesi üzerinde dün saat 21.00 sıralarında meydana gelen olay şöyle gelişti: Emniyet müdür muavinle- rinden birine suikast planladık- lan öne sürülen 3 kişi, Yıldızpos- ta Caddesi üzerinde bir otomo- bilde beklerken, bu istihbaratı alan Terörle Mücadele Şubesi'n- de görevli bir ekip, bölgede ara- ma yapmaya başladı. Durumla- nndan şüphelendikleri otomobi- lin yamna yaklaşan ekip, kaç- maya çahşan 3 kişi ile silahlı ça- tışmaya girdi. Bu arada iki kişi bir otomobile binerek hızla olay yerinden uzaklaşırken silahlı ol- duğu öne sürülen üçüncü kişi, polis tarafından vurularak yaka- landı. Irangate'i ilk Türkler (Baştarafi 1. Sayfada) yı, İran-Kontra skandahna yol açan gelişmelerin daha başında gerçekleşiyor. Bu olayın ardm- dan tsrail ve ABD, Iran için da- ha kapsamh bir silah programı- na geçiyorlar. Olay, ABD teknolojisine da- yanan' tran ordusunun, ABD ambargosundan ötürü silah ve yedek parça sıkıntısından kay- naklanıyor. Süren savaşta Iran ordusu, Irak'a karşı etkisiz kal- maktadır. öte yandan Iran, Lübnan'da kaçınian Amerikalı- lar yoluyla ABD'ye dolayb bas- kı yapmaktadır. North'a göre Iran, sıkıntısını hafıfletmek için tsrail ile anla- şır. tsrail, istenen silah ve yedek parçayı yollama karşıhğında, Iran'daki Yahudilerin ülkeden çıkışına izin verilmesini ister. Bu amaçla 1985 sonbahann- da gerçekleştirilen uçuşta tsrail1 den havalanan işaretsiz ve barT- dırasız uçak lran'a silah ve mal- zeme götürür. Karşıhğında ise 60 kadar Yahudiyi alarak Türki- ye üzerinden tsrail'e gitmek üze- re Tahran'dan yola çıkar. Plan uyannca Iran hava kontrol gö- revlileri Türk hava kontrol gö- revlilerine uçak için yalan söy- leyeceklerdir. Ancak tranlı görevli beklene- ni yapmaz. Uçak, Türkiye hava sahasına girdiğinde Türk kont- rol görevlisinee saptanır ve kim- liği sorulur. Uluslararası kural- larda bandırasız uçaklar "korsan" sayıhnakta ve düşürül- mesinde engel görülmemektedir. Korsan uçak, Türk görevlinin sorulanna karşıbk vermez. Bu arada Türk jetleri havalamr, izi- ni kaybettirerek Akdeniz üzeri- ne geçer ve Israil'e SOS sinyali verir. tsrail, ha\-a sahasında ko- ridor açarak uçağı Tel Aviv*e in- dirir. Uçak derhal bir hangara kapatıhr ve olay "unutnlnr". Oliver North, bu olayı CIA1 nın da saptadığjnı ve tsrail'den bilgi istediklerini kitabında an- latıyor. Daha sonra tsrail eski Savun- ma Bakanı tzak Rabin ile New York'ta bir araya gelerek "Türk hava sahası" olayını konr-ştuk- lannı anlatan North, lsrail'den lran'a daha güvenli bir yoldan silah yollanması gereğinin orta- ya çıktığını vurguluyor. Tartışılan ihtimaller arasında, korsan uçakla taşıma, riskli sa- yüır. Deniz yoluyla taşımaya Ra- bin, "Çok süre ahr" diyerek kar- şı çıkar. Sonuçta CIA'nın güdü- mündeki bir hava şirketinin ta- şıma yapmasına karar verilir. Silah satışı sonucu lran'dakl ıhmlı kanat ile ilişkileri geliştir- meyi ve stratejik önemi süren lran'ı kazanmayı amaçlayan North ve ekibi, bu amaçla giz- lice Tahran'a da giderler. Ancak skandal, 1986 sonun- da bir Lübnan gazetesinin habe- riyle duyulur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle