22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 eşim için iki lojmanRP'den milletvekili seçilen Şanlıurfa eski Bdediye Başkanı Halil İbrahim Çelik, DYP-RP koalisyonu gerçekleşirse Kuran'ı ilkokullarda, Saidi Nursi'nin kitaplannı lise ve üniversitelerde zorunlu ders kitabı yapacaklarını belirterek "Müslümanın halifesi niye yok" diye soruyor. MEHMET FARAÇ ~ ŞANLIURFA — Görevinden istifa etmeden milletvekili seçilen [Şanlıurfa'nın Refah Partili Belediye Başkanı tbrahim Halil Çelik, "20 Eklm seçimleri TMdye'deld Votka-Kola partilerinin iflas etHtfmi göstermiştir" dedi. Meclis'te Kuran'a el basarak yemin etmekte ısrarh olduğunu aniatan Çelik, "Demokrasi varsa inanç özgürtügttııe oymak zorundayım. Yemin mrtni doğdugumazda adımız gibi kulagunıza okanmuştu" diye konuştu. Çelik, şu andaki tek sorununun iki eşinden hangisini Ankara'ya götürmeye karar verememek olduğunu söyledi. Çeşitli dönemlerdeki ilginç açıklamalanyla kamuoyunda tartışmalara yol açan, kendisini "Bi damanlı, gögsü imanh" olarak tanıtan ve "Laik olmadığını" söyleyen Çelik'i TBMM'nin açıhş günü zor anlar bekliyor. Seçim çalışmaları sırasında seçmenlere 'Medis'te Kuran'a el basarak yemin edecegim' diye söz veren Çelik'in Meclıs'in iç tüzüğü gereği "Atatürk ilke ve inkılaplanna ve laiklik ilkesine baglı kalacagına" yemin etmesi gerekiyor. Halil Çelik bu konudaki yasal zonınluluğu anımsattığırruzda şunları söyledi: "Tarkiye'de demokrasi oldugu soyleniyor. O haJde inanç özgürlüğü de var. Ben buna nymak zorandayım. Buna kimse engel olmaya kalktşmasın. MecBs'e cebimde bir tncii, bir Tevrat, bir Kuran, bir de Nutukia girecegim. Kim hangisine inanıyorsa onun üzerine yemin etsin. Müslüman Kuran'a, Kemalist de Nutuk üzerine yemin etsin. Ben Kuran üzerine yemin edip milletvekili oiacagım. lçimizden geieni söyleyecegiz. Ben ZOR KARAR — Çeliküf seçmenlerine vaailerinden biri de Medeni Kanunu degiştirip dört evliliği esas kılmak. Şimdilik iki eşi bulunan RP'nin Şanlıurfa milletvekili, bunlardan hangisini Ankara'ya gotureceğine henuz karar vermemiş. 55 müyon insana söz vermişim. Kuran üzerine yemin etmezsem demokrasiyi inkâr etmiş olurum!" Refah Partisi açısından seçim sonuçlannı "tstanbul'nn fethi gibi" diye yorumlayan Çelik, RP'nin bundan sonraki seçimlerde iktidar olacağını savlayarak şöyle konuştu: "Refah Partisi, Türkiye'de oy patlaması yapmıştır. Bu patlamayı Votka-Kola partilerinin iflas ettiğine, adil düzenin gerekli olduğuna inananlar yapmıştır" Hükümetin, DYP-ANAP koalisyonundan oluşacagıru ya da bu iki partinin 'ANAYOL' adıyla birleşebileceğini söyleyen RP'li Çelik, DYP-RP koalisyonunun Erbakan'ın inisiyatifınde olduğunu belirterek "Bu ihtimal gerçekleşirse üzerimize düşeni yapacagız. Içişleri ve Milli Egia'm'de etkin düzenlemelere gidecegiz. Kuran'ı ilkokullarda, Saidi Nursi'nin kitaplannı da lise ve üniversitelerde zorunlu ders kitabı yapacagız. Çocuklanmız yalan tarih yerine milli tarih okuyacak. Özellikle ilkokul programlan Kemalist rejim yerine milli görüşe göre düzenlenecek, imam batiplere agıriık verilecek" dedi. RP'li başkanm "Türkiye'de dini hayatı hflkim kılmak için" gerçekleştirmeyi planladığı hedefler araanda hilafeti yeniden uygulamaya koymak da var. Çelik bu konuda, "Yahudinin habamı, Hıristiyanın papazı var, Müslümanın halifesi niye yok" somsunu yöneltti. 18 bin oy alarak tercih rekorunu kıran Çelik'in seçmenlerine vaatlerinden biri de Medeni Kanunu degiştirip 4 evliliği esas kılmak. Ancak Çelik 4 eş almadan bile zor günler yaşıyor. 2 eşi bulunan Çelik bunlardan hangisini Ankara'ya gotureceğine karar veremedi. "Benim için iki lojman versinler. Bu dertten kurtulayım. Ancak yinc de başta Medeni Kanun olmak ozere 5816 sayılı Atatürk'ü Koruma Kannnu'nn degiştirmeye çalışacagım. lnsanlar kanunlarla korunamaz. Fîkir ve düşünce özgürlüğune ters düsen tüm yasalan degişürmeye çalışacagım. Meclis'te zulme ve haksızlıga ugrayanlann sesi oiacagım" diyor. Bir yıl bekleyeceğini ve bu sürede Demirel'in uyguladığı ekonomi politikalarının yakın takipçisi olacağını belirten Cem Kozlu, "Nerede benim otomobilim ve evimin anahtan; nerede benim yüzde 35'lerin altına çekilmiş enflasyonum diye soracağım" diyor. GÜNDÜZ İMŞİR anahtanisteyeceğim "Önce Medis'i tanıyacagım. Mec- lis konusnnda her- hangi bir önyargım yok. Politika ko- nusunda sadece iki aylık bir ri- hinsel hazıriığırn var. Bir yıl bekkyecegim. Bu sürede Suley- jnaa Bey'in uyguladığı ekono- ttri poUÜkalannın yakın takip- çisi oiacagım. Daha sonra ne- rede benim otomobilim ve evi- min anahtan, nerede benim yüzde 35'lerin altına çekilmiş enflasyonum diye sormaya baş- layacagım." ANAP İstanbul 5. bölge bi- rinci sıradan yüzde 24.5 oy ora- nıyla Meclis'e giren Cem Koz- hı'nun MecUsle ilgili ilk düşün- celeri bunlar. Cem Kozlu'yla Kalender sırtlanndaki doğayla çevrelenmiş evinde görüşüyo- ruz. Kendisini "Uznn vadeli dü- şünen biriyim, bdirli bir hede- fi saptayıp ona ubşmak isteyen bir Irişiligim var" diye tanımla- yan Kozlu'ya neden politika di- ye soruyoruz? "Yaşantım süresince hep nemleket meseleleriyle ilgilen- dim. Son görevim olan THY Genel Müdüriügü'ndeki göre- vimi çok seviyordum. Çalışan personelle çok yakınlasmıştık. Hedefim 1993e kadar görevi- mi sürdünnekti. Ancak Mesut Bey'den teklif gelince geri çevi- remedim. TBMMMe memleke- tin sonınlanyla haşır neşir ol- mak kelimelerle ifade edileme- yecek kadar güzel bir duygu. Bir mutluluk, bir onur benim için. Mesut Bey'in Türkiye'vi gençleştinne ve modernleştinne çabası içinde olduğunu gör- düm. ANAP özlemlerimize en iyi cevap veren partiydi. Mesut Bey'in ekibinde olmak benim için büyük bir zevkti. THY'den aynlmanun büznünü yeni göre- vim biraz gideriyor." BAŞ GARSONLUK... — Gençlik yıllannda okurken surekli çalışüğını, bep iki işi olduğunu söyleyen THY'nin eski genel müdürii, yeni milletvekili Cem Kozlu, işlerini şöyle sıralıyor "Universiteyi burslu olarak yurtdışında okurken yemekhanede çalıştım. Hatta görevimin son doneminde başgarsonluga bile terfi ettim. Master yaparken idare amirliği, bar komiligi yapüm." Kozlu ABD'de tanışıp evlendigi Anne, çocuklan Bülent ve Mehmet ile... (Fotograf: UĞUR GÜNYÜZ) Gençlik yıllannda okurken surekli çalıştığını, hep iki işi ol- duğunu belirten Kozlu, ilk kez TBMM'ye gırdiği için yine ikin- ci bir iş yapmaya vakit bulup bulamayacağını bilmediğini söylüyor ve ekliyor: "Gençlik yıllannda babam erken yaşta kalp krizi geçirdigi için bizleri kendi ayaklanmız üstünde durmayı telkin ederdi. Üniversiteyi burslu olarak yurt- dışında okurken yemekhanede çalıştım. Hatta görevimin son doneminde baş garsonluga bi- le terfi ettim. Master yaparken bina amirliği görevinde bulun- dnm. Lise yıllannda bar komi- liği yapüm. Ama hep iki işim oldu." Kozlu'nun son derece başa- nh bir öğrenim hayatı var. Il- kokulu TED Ankara Koleji'nde tamamlayan Kozhı, ortaokul ve liseyi Robert Kolej'de tatnam- ladıktan sonra yuksekoğrenirr<i- ni şeref derecesi ile mezun ol- duğu ABD'nin Denison Üni- versitesi'nde yapmış. Lisansüs- tu öğrenimini de Stanford Üni- versitesi'nde tamamlayarak doktorasını Boğaziçi Üniversi- tesi îdari Bilimler Fakültesi'nde veren Kozlu, yükseköğrenimi sırasında ABD'de tanıştığı An- ne ile evlenmiş. Bülent ile Meh- met adında iki oğlu olan Cem Kozlu'nun Uluslararası Pazar- lama ve Kurumsal Kültiir adlı iki kitabı da var. Kozlu'nun en büyük merakı "Mico" adlı babadan kalma 80 yılhk tekne. Kardeşi Can ile bir- likte yüların yıpranmışbğından korumak için yaz süresince tek- nenin boyası ve bakımıru yapan Kozlu'nun gençlik yıllan Kala- nuş'ta geçmiş. İyi bir okuyucu olduğunu, hatın sayılır zenginlikte bir kü- tüphaneye sahip olduğunu be- lirten Kozlu, başta klasik Batı müziği olmak üzere klasik Türk müziği ve caz hayranı. Caz sev- gisinin iktisatçıhğı bırakıp caz müziğine kendini adayan kar- deşi Can'dan kaynaklandığını vurgulayan Kozlu, koalisyon konusunda ise görüşlerini şöy- le dile getiriyor: "Mesut Yılmaz'ın da dedigi gibi millet bize muhalefel göre- vi venniştir. Biz bn görevi en iyi şekilde yapmaya karaıiıyız. Su- ni buhranlar yaratmak yerine ülkenin temel sorunlan üzerine giden yapıcı ve kolay laflarla geçiştirilemeyecek akılcı bir muhalefet yapacagız." Milletvekili seçilmek için sa- dece 40-50 milyon lira arasın- da broşür ve posterlere zorun- lu olarak para harcadığını söy- leyen Kozlu, kendisine amatör bir ruhla destek veren Boğazi- çili gençlere şükran duygusu besliyor. Meclis'te neler yapmayı plan- hyorsunuz sorusuna ise Kozlu, akıl hocam dediği oğlu Bülent 1 ten izin alarak "HUkümetin ekonomik icraah çok önemli. Yapacagım çalışmalaria partimi bu konuda bilgilendirecegim. lstanbul'un çok yönlü bir böl- gesinin milletvekili olduğnm için gecekondu ve imar konn- lannda çalışma yapmak istiyo- rnm. Bölgemdeki genç nüfusun birçok sorunlan var. Onlann üzerine egilmek istiyorum." Soydaş milletvekiliyimADNAN BAŞTOPÇU BURSA — 2. bölge 2. sıradan ANAP milletvekili seçilen Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) Başkanı Mümin Gençoglu, Ankara'da ağırlıklı olarak göçmen sorunlannı çözmek için çalışacagım söyledi. Seçim sonuçlanm, "Mesut Yılmaz kamuoynnca benimsendi" diye yorumlayan Gençoglu, seçim kampanyası siiresince Bursa'da 12 seçim bürosu açtı. 2. sırada olmasına kâcşın "tercih" çalışması yapan Gençoğlu'na yaklaşık 500 bin soydaş seçmenin yaşadığı Bursa'da 13 bin 466 tercih oyu çıktı. Her gün yerel gazetelere ilan veren, çok sayıda afiş ve el ilanı, broşür bastıran Gençoglu, kampanya süresince kişisel olarak ne kadar para harcadığı yolundaki sonımuzu yanıtlamak istemediğini belirtti. Yasal bir engel olmadığı tâkdirde BGF başkanhğı ve milletvekilliğini birlikte yürüteceğini kaydeden Gençoglu, Mesut Yümaz'ın Dışişleri bakanı oldugu dönemde, göçmen konusunun ele alındığı birçok uluslararası toplantıya da katıldı. Mümin Gençoglu, Meclis'te kapsamlı bir göç anlaşması için yasa çalışmalan yapacagım belirterek göçmenler için yapacağı çalışmayı şöyle özetledi: "Göç nedeniyle birçok aiiemiz bölündü. Bu ailelerimizin rahatça gidip gelmelerini temin etmek için serbest dolaşım veya çifte vatandaşlık yasasının çıkanlması için çalışacagım. Göç nedeniyle Balkanlar'dan anayurda geldikleri halde yülardan beri hâlâ sosyal ve emekülik hakları ile mal vartıklannı alamamış mülteci ve göçmenlerin bu haklaruun verilmesini saglamaya çalışacagım. Aynca göçmenlerin ucuz arsa ve konut sahibi olmalan için ugraşacagım." Sahibi oldugu çok sayıda firmalarda çahşanlann yüzde 90'ını oluşturan göçmen işçilerin sayılannın bugün iki binin üzerinde olduğunu da söyleyen Mümin Gençoglu, "Bu, ayrıcalıklı bir uygulama degildir. Fabrikalanmda dognlusu da güneylisi ve kuzeylisi de var. İç göç nedeniyle Borsa'ya gelerek iş ve konut sonınu karşıanda magdur olan herkese yardımcı ohnaya çalışıyorum. Meclis'e gittigimde de bu sorunlar benim birinci derece ugraşım olacaktır" dedi. 1932 yıhnda Bulgaristan'ın Kırcaali kentine bağlı Dandere köyunde doğan Gençoglu, 1950'de Göç Anlaşması ile Türkiye'ye gelmiş. Gençlik ydlannda tarlalarda ve inşaatlarda çalışan Gençoglu bu arada 2 yıl imamlık yapmış. Belediye memurluğu, tnegöl Sanayi Odası Genel Sekreterliği, belediye meclisi üyeliği de yapan Gençoglu ticarete atıldıktan sonra Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanhğı ve Bursaspor Kulübü Başkanhğı yapmış. Evli ve 4 çocuklu olan Gençoglu, 1985 yılında Bal-Göç Derneği'ni kurmuş. Göçmen derneklerinin bir çatı altında toplanabilmesi için BGF'yi de kuran ve başkanhğını üstlenen Gençoglu Arapça, tngilizce ve Bulgarca biliyor. Bursa'da yayımlanan "Hâkimiyet" isimli günlük bir yerel gazetesi de bulunuyor. GENÇOGLU — Bursa'da birçok firmanın sahibi olan Mümin Gençoglu, yerel 'Hâkimiyet' gazetesinin de sahibi. DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN 'Sen-Ben' Kurultayı DahaMesut Yılmaz etrafa panik saçan SHP'lilere tesekkür et- melidir. Çünkü onlar sayesinde, 20 Ekim 1991 seçimlerinin en büyük mağlubunun ANAP olduğu gözlerden kaçınlabil- miştir. Genelde seçim sonuçları irdelenirken yerel ve genel se- çimler bırbirlennden ayrılır. Gerçi Tûrkiye'deki son yerel se- çim neredeyse bir plebisit nıteligine bürünmüştü, ama yine de genel kurala uyarsak 1987 genel seçimlerinde oylann %36'sını almış olan ANAP'ın bu kez %24'e düşerek en bü- yük kayba uğrayan parti olduğunu görürüz. En fazla kazançlı çıkan ise 87'de %19i> iken 91'de bugünkü düzeyine yükse- lerek büyük bir artış gösteren DYP'dir. Seçimden yenilgiyle çıkan ikinci parti ise 1987'de oylan %24.9 iken, 20 Ekım'de 20'ye düşen SHP olmuştur. Ancak burada bir noktayı gözden uzak tutmamak gerek, 1987'deki %24.9'u ile ana muhalefet olan SHP, uğradığı ni- cel kayba karşın iktidar olma olanağını yakalamıstır. Eğer bu olanak değerlendirılebilirse, nicel kayba karşın nitel kazanç elde edilebilecektir. Bu durumda herhalde aklın yolu her şey- den önce söz konusu olanağı değeriendirmektedir. Kuşkusuz, bu olanağın değeriendirilmesi, SHP'nin, hiçbir şey olmamtş gibi kulağının üzerine yatıp, aymazlık uykusu- na dalması anlamını taşımıyor. Son seçimler, SHP'deki hastalığı gözler önüne sermiştir. Eğer SHP bu bozukluğun nedenlerini enine boyuna incete- mez, genel başkanından başlayıp belediye başkanlanna, il ve ilçe başkanlanna kadar tüm sorumlulardan hesap sormaz, kendi yaratıcı gücünü mihenk taşına vurmaz, yeniden yap»- lanmanın gereklerini yerine getirmez ise silinmeye mahkûm bir partidir. Böyle geniş bir incelemenin sonuçlannı değeriendırecek, partıye yeni yöneticiler kazandırıp, yeni yönler verecek olan ise partinin en yüksek organı olan kurultay olacaktır. Ancak burada bir noktayı gözden uzak tutmamak gerek. Eğer salt kurultay toplayıp oradan karar çıkarmak yeterti o»- saydı, 'surekli kurultay partisi' SHP, bugün ülkemizin birinci siyasal kuruluşu olurdu. Çünkü şimdiye dek hiçbir parti SHP kadar çok kurultay toplamış degildir. SHP'nin büyük bozukluklarından biri, birbiri ardınatopla- nan kurultaylardan çok, bunların öze yönelmek yerine yü- zeysel sen-ben çekişmelerini yansrtmasıdır. Başka bir deyişle, bozukluk kurultay sayısından değil, o kuruttayların içeriğin- den kaynaklanıyor. Oysa dünyanın hemen her demokrasisinde sosyal demok- rat partilerin kurultayları, sandıktan çıkamamış esmer bıyık- lı güllerin sen-ben çekişmesının ötesinde, ana konuların irv celendığı, sonunda partiye yeni düşünsel katkılann getirildJ- ğj, hatta zaman zaman yönelişlerde önemli değişikliklerin oluşturulduğu şölenlerdir. SHP ise kurulduğundan bu yana bu tür kurultaylar düzen- leyememiş, hele son zamanlarda gittikçe sıklasan sen-ben kurultayianna sahne olmuş bir sosyal demokrat partidir. Kinv senin kuşkusu olmasın ki son seçim yenilgisinde bu özelli- ğin de hiç küçümsenmeyecek bir payı vardır. Bu gerçekler göz önünde tutulunca, SHP'nin bugün yap- ması gereken; parti içindeki tüm taraflann kollarını sıvaya- rak tabandan ciddi bir araştırmayı başlatmalan, gerektiğin- de parti dışındaki uzmanlardan, kuruluşlardan da yararlana- rak, bilimsel ölçütlerle başarısızlığın nedenlerini ırdeleme- leri, çıkacak olan sonuca göre partıyi yeniden yapılandırma- larıdır. Bu süreç içinde, artık başarısızlığı kanıtlanmış olan İnönü ile yönetiminın işbaşından uzaklaştırılması da kaçınıl- mazdır. Kısacası, SHP'nin önümüzdeki kurultayı, geçmiştekilerin yinelenmesi demek olacak bir sen-ben kurultayı olmaktan çok, tepeden tırnağa yeniden yapılanmanın temellerinin atı- lacağı bir kurucu meclis görevini görmelidir. Oysa Baykal ve arkadaşlarının konuya yaklaşımlan böyle olmamıştır. Onlar, partinin içinde bulunduğu durumdan ya- rarlanarak nicedir ıstedikleri yerlere gelmenin fırsatını yaka- ladıklannı düşünüp, şimdi bunu değeriendirmek peşine düş- müşlerdir. Eğer SHP'nin seçimlerdekı oy kaybı salt yöneticilerinin be- ceriksizliğinden kaynaklanmış olsaydı, o zaman bu davranı- şı bir ölçüde haklı görmek kolaylaşırdı. Ama SHP'nin bozuk- luğu, yöneticilerinin beceriksizliklerinin ötesinde yapısal has- talıkları da içermektedir. Bu durumda, Baykalcılar'ın parti içi iktidar hırslarının ürü- nü gibi görünen kurultay, bir yandan SHP'nin iktidar ortaklı- ğı olanağını ortadan kaldınp ülkeyi yeni bir MC felaketine veya TÜSIAD, VVall Street ile onlann başındaki çığırtkanlannın öne- risi olan DYP-ANAP koalisyonuna sürüklemese bile partide- ki yapısal hastalığa tanı koyup, bozukluğun nedenlerini or- tadan kaldırmaya yönelemeyecek, kısır bir sen-ben kurulta- yı olacaktır. KlSA KISA • Turkısh Daily News gazetesi kuruculanndan ve Baskan Yardımcısı gazeteci Nurten Çevik, dün tedavi gördüğü Hacettepe Hastanesi'nde vefat etti. Basın şeref kartı sahibi olan Nurten Çevik (63), evli ve iki çocuk sahibiydi. Çevik'in cenazesi bugün Kocatepe Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecek. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dün Nurten Çevik'in eşi llhan Çevik'i evinde ziyaret ederek başsağhğı diledi. • İngiliz donanmasına ait HMS Invincible uçak gemisi 28 ekim günü lstanbul'a gelecek. Invincible uçak gemisi 1982 yılında Falkland sonınu sırasında İngiliz Silahh Kuvvetleri'nde görev almış olması ile tanmıyor. Invincible ile birlikte HMS Edinburg muhribi ve kraliyet donanması yardımcı gemileri Fort Grange ve Olwen de lstanbul'da olacaklar. • İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri Haydarpaşa açıklannda denize yağ sızdırarak çevre kirliliğine neden oluduğu gerekçesiyle Türk bandıralı 17 grostonluk Mamat adlı gemiye 4.5 milyon lira para cezası kestiler. Yenikapı açıklannda Libya bandıralı Bandrali adlı gemiye de 100 milyon lira para cezası verildiği bildirildi. • Kocasinan'da inşaat bekçiliği yapan Kamil Oktay (29) çalıştığı inşaatta öldürülmüş olarak bulundu. Cumhuriyet Caddesi Merkez Sokak'U iki kath inşaatta bekçilik yapan Kamil Oktay'ın gece başına kurşun sıkılarak öldünildüğü ve inşaatın ikinci katından aşağı atıldığı belirtildi • Cumhurbaşkanı TUrgut özal, anayasadan doğan yetkisini kullanarak tespit olunan surekli hastalığı ve sakatlığı sebebiyle bir mahkûmun cezasını affetti. Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vennek suçuyla 3 yıl, 4 ay hapis ve 50 bin lira ağır para cezasına mahkûm 39 yaşındaki Mehmet San'nın kalan hü'rriyeti bağlayıcı cezasının kaldırılmasına dair karar dunkü Resmi Gazete'de yayımlandı. • Samşun'un Havza ilçesinde bir süre önce yakılmış cesedi bulunan kişiyi, kansının para karşıhğı öldürttüğü belirlendi. Yapılan soruşturma sonunda, Abdullah Bal'ı Merzifon Hava Üssü'nde işçi olarak çalışan eşi Satı Bal'm 5 bin mark karşıhğı, kardeşleri Ali Taş (35) ile Süleyman Taş'a (36) öldürttüğü ortaya çıktı. Henüz bilinmeyen bir nedenle kocasını öldürten 3 çocuk annesi kadın ile iki kiralık katil, sorguları sonucu tutuklanarak cezaevine gönderildi. • Milli Eğitim, Sanayi ve Ticaret ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklannda atamalar yapıldi. Resmi Gazete'de dün yayımlanan atama kararlanna göre TEK Genel Müdür Yardımcılığj ve Yönetim Kurulu üyeliğine Ercüment Türktan, TEK Yönetim Kurulu üyeliğine de Sabit Gerçek atandılar. Kudret Cengiz, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi. Emekli öğretmen Ramazan Hakan Milli Eğitim Bakanhğı müşavirliğine atandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle