Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EKÎM 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Dış borç
ödemeleri
• ANKARA (UBA) — Dış
borçlara paralel olarak
yıllık dış borç ödemeleri de
artıyor. 50 milyar dolarhk
dış borç yükü altındaki
Türkiye'nin, 1992 yılında 4
milyar 100 milyon dolar dış
borç ana para ve 3 milyar
500 milyon dolar da faiz
ödeyeceği belirlendi. 1989
yılında ana para ve faiz
olarak 6 milyar 930 milyon
dolar, 1990 yılında da 7
milyar 202 milyon dolar dış
borç ödeyen Türkiye, 1991
yılında 7 milyar 600 milyon
dolar borç ödemesi
yapacak.
ÂR) da Uderieri
davet edecek
• Ekonomi Servisi —
Ankara Ticaret Odası da
seçim öncesinde TÜSİAD
ve lSO'nun yaptığı gibi
parlamentoda gnıbu
bulunan partilerin
liderlerini oda meclisi
toplantılanna davet ederek
görüşlerinı alma karan aldı.
Seçimlerin geniş bir
değerlendirmesinin yapıldığı
ATO aylık meclis
toplantısında konuşan
Yönetim Kurulu Başkanı
Güngör Yener, Süleyman
Demirel başkanlığında
uyumlu bir koalisyon
hükümetinin bir an önce
kurulmasını istedi.
Türk-ABD
Iş Konseyi
• Ekonomi
Servisi —
Türk-
Amerikan tş
Konseyi toplantısı 31 ekim-
1 kasım tarihleri arasında
New York'ta yapılacak.
1991 yılı ortak
toplantısının, Türkiye'deki
seçimlerin hemen
arkasından gerçekleşmesi
nedeniyle ABD'li
işadamlarından büyük ilgi
gördüğü ve katüım için ilk
kez üyelik şartı aranmadığı
bildirildi.
Yeni pazar
arayışı
• ANKARA (AA) —
Türkiye, urünleri için yeni
pazar arayışını sürdürüyor.
Bir silre önce "sosyalist
ekonomiye" elveda diyen ve
"serbest piyasa
ekonomisine" geçiş
hazırlıklarını hızla sürdüren
Çekoslovakya, Polonya ve
Macaristan ile Türkiye,
serbest ticaret ve işbirligi
anlaşması yapmak üzere
çalışmalara başladı.
Dışişleri Bakanhğı
tarafından başlatılan
çalışma sonuçlandınldıktan
sonra kısa sürede anılan
ülkeler nezdinde girişimde
bulunulacak.
Üretim rekoru
mtizik setinde
• ANKARA (ANKA) —
Müzik seti üretimi yine
rekor kınyor. Yılın ilk sekiz
ayında 131 bine ulaşan
müzik seti üretiminde geçen
yılın aynı dönemine göre
yüzde 299.48 artış
gerçekieşü. Geçen yıl sekiz
ayda 33 bin müzik seti
üretilmişti. Devlet tstatistik
Enstitüsü verilerine göre
üretim artışında ikinci sırayı
kristal şeker aldı.
Almanya'ya
ihracat
• ANKARA (ANKA) —
Almanya'ya yapılan ihracat
toplam ihracat içinde
önemli bir payı aldı. Yılın
ilk sekiz ayında 8 milyar
345.3 milyon dolara ulaşan
ihracatm yüzde 25.3'üne
karşıhk gelen 2 milyar 110
milyon dolarhk kısmı
Almanya'ya yapıldı.
Ahnanya'ya yönelik ihracat
yıhn ilk sekiz ayında geçen
yıhn aynı dönemine göre
yüzde 31.5 oranında arttı.
Muhasebecttere
hilgisayar kursu
• Ekonomi Servisj —
Marmara Üniversitesi
Muhasebe Araştırma ve
Uygulama Merkezi
Müdürlüğü, serbest
muhasebeci, mali müşavir
ve yeminli mah müşavirler
için bilgisayarh muhasebe
eğitim kursu duzenledi.
Kredi stoku
genişliyor
• ANKARA (ANKA) —
Kredi stoku, 27 eylül-4
ekim günleri arasındaki bir
haftahk dönemde 4 trilyon
654 milyar lira genişleyerek
92 trilyon 59 milyar lira
oldu. Merkez Bankası
verilerine göre kredi
stokundaki artışın 2 trilyon
765 milyar liralık bölümü
bankarun doğrudan
kredilerinden, 1 trilyon 889
milyar lirahk bölümü
banka kredilerinden
kaynaklandı.
Hemfaiziyüksek hem de vergi avantajı herkesi repoya koşturuyor
Piyasada repo çılgınlığıMerkez Bankası ve
Hazine'nin gittikçe artan
faiz oranlarıyla piyasadan
para çekmeleri reponun
yıldızını parlattı. Devlet
Tahyili ve Hazine Bonosu
üzerinden gerçekleştirilen
repo işlemlerini bankalardan
kredi alarak yapan şirketler
bile bulunuyor. Ağustos
ayında günlük ortalama 800
milyar üraya varan repo
miktarı ekım ayında
yaklaşık bir kat artarak 1.5
trilyon liraya yükseldi.
ABDURRAHMAN
Y1LDIRIM
Merkez Bankası ve Hazine'nin gittik-
çe artan faiz oranlanyla piyasadan pa-
ra çekmeleri reponun yıldızım parlatı-
yor. Merkez Bankası'nın açık piyasa iş-
lemlerine ağırlık vermesi ve Hazine iç
borçlanma faizlerinin giderek artması ve
yüzde 85'lere çıkması, Hazine bonosu ve
devlet tahvili üzerinden yapılan reponun
cazibesini arttırdı. Ağustos ayında günde
ortalama 800 milyar lirahk repo işlemi
yapıhrken bu miktar ekim ayında yak-
laşık bir kat arttı ve günde ortalama 1.5
trilyon liraya vardı.
Borsanm haftahk bültenlerinde ya-
yımlanan kamu menkul kıymetleri iş-
lemlerinden izlenen repo miktarlannda
son haftalarda büyük bir artış gerçek-
leşti. Ağustos ayında bir haftada yakla-
şık 4 trilyon lirahk repo yapıhrken bu
miktar seçim öncesinde faiz oranlannın
artması sonucu haftada 7.5 trilyona ka-
dar yükseldi. Beş iş gününe bölündüğün-
de miktann 800 milyar liradan yaklaşık
bir kat artarak 1.5 trilyona yükseldiği
görülüyor.
Henüz yasal olmayan, ancak yasaüaş-
tınhnası yönünde hazırlıklar yapılan re-
poda artışın önemli bir başka nedeni,
"vergi avantajı". "Geri alım vaadiyle
satun" anlamına gelen "repo" işlemle-
rinin gerçek kişüer tarafından yapılma-
sı durumunda vergi muafiyeti bulunu-
yor. Şirketler ve kurumlar bu vergi mu-
afıyetinden yararlanmak için fonlanm
repoya "kendi adlanna" değil, "ele-
manlannın adına" yapıyorlar ve vergi
muafiyetinden yararlanıyorlar. Hatta
bankalardan kredi alıp yine bu krediyi
aym bankada repoya yaüran şirketler de
bulunuyor. Yüzde 75 faizle aldığı kre-
diyi yüzde 65-70 arasında bir faizle bir
ayhk repoya yaüran şirketin avantajı,
kredi faizi ödemesini vergi matrahından
düşmesi ve aynca repo kazancına da hiç
vergi ödememesi oluyor. Bankalann re-
po işlemlerini gerçekleştiren uzmanlar,
yaklaşmakta olan yıl sonu nedeniyle şir-
ketlerin kazançlannı vergi dışı bırakmak
amacıyla repo işlemlerine hız verdikle-
rini belirtiyorlar. "Repoya büyük bir tt-
lep var" diyen bu yTrnanlar, bir ara yüz-
de 70'e kadar çıkan repo faiz oranlan-
mn sırf talep paüamasından dolayı 1-2
puan gerilediğine dikkat çekiyorlar.
Bu uzmanlar, repo işlemlerinin yay-
gınlaşmasında Merkez Bankası'nın dö-
vize yönehneyi önlemek amacıyla piya-
sadaii likiditeyi kısmasırun da payı bu-
lunduğunu söyledüer. Merkez Bankası'-
nın 16-22 tarihlerini kapsayan bir haf-
tahk dönemde piyasadan 2 trilyon 914
milyar lira çektiğine işaret eden uzman-
lar, "Merkez Bankası bize kiğıt satü,
karşıhgında para satü. Bankalar olarak
bider de para ihtiyacımızı karsılamak
için bu kSg»'la" mnşterflerimize repo yo-
luyla sabyoruz. Bize de para lazun. Fa-
izi de yttksek olnnca alıcı uuluyor"
dediler.
Merkez Bankası ise açık piyasa işlem-
leri yoluyla çektiği bu paradan sonra
emisyon hacmi 24 trilyon 602 milyar li-
radan 23 ekim itibarıyla 21 trilyon 688
milyar üraya çekilmiş bulunuyor.
Geri alım vaadiyle satım olan repo iş-
lemleri Hazine bonosu ve devlet tahvUi
üzerinden gerçekleştiriliyor. Genelde bir
ayı kapsayan bir süre için yapılan bu iş-
lemlerde satış peşin oluyor, bunun kar-
şüığında kâğrtlar yerine sadece makbuz
verüiyor. Kâğıtlar, bankada kahyor. Va-
de dolduğunda repoyu yapan faiziyle
birlikte ana parasını geri ahyor.
Moda demode mi oluyor?Tüketim kalıplarının değişmesi, giysi
tüketiminde ihtiyaç faktörünün ön plana
çıkması, imzasını satan modacı tipini yavaş
yavaş ortadan kaldırıyor. Stilistler, artık daha
giyilebilir fonksiyonel giysiler tasarlıyorlar.
Ekonomi Servisi — "Paris'te-
Id moda gösterikri üpkı sirk gi-
bidir. Uçnşan tiiyler, hoplayıp
nplayan mankenler, gümbürde-
yen müzik, alkışlar... Ne var ki
yaşlanmakta olan bir oyuncu-
•nn ltamksanm>ş gösterİSİ gibi
bu tttr şovlar da giderek ilgi çek-
mekten ve müşterilerini mem-
aun etmekten uzaklaşıyor."
Yukandaki paragraf, Herald
Iribüne'de yer alan, moda dün-
vasında yasanan değişimi konu
alan bir makalenin ilk paragra-
fı. Makale şöyle devam ediyor:
"Moda ansran demode oldu.
lasanmcılann yarattıklan giysi-
ler artık kadınlan pek Ugflendir-
miyor. Az sayıda müşteriyi cez-
betmeye çabalayan haddinden
fazla Usanmayla sektör acına-
cakhalde."
Jngiliz tasanmcı Katberine
Hamnett modadaki bu yeni
esintiyi,
4
po<tmateryalizm' ola-
rak adlandırıyor. Modanın bir
amaç haline getirümesine karşı
çıkan tasanmcı Christian Lac-
rois ise "Biz modaalar artık in-
sanlann ihtiyaçlanna cevap ve-
ren giysiler tasariamah, moda-
yı da kendi haline bırakmalıyız"
diyor.
Herald Tribune'e göre degjşim
yaratabilen birkaç öncü stüistin
dışmda, modayı son dönemde
tüketicinin tercihi belirüyor. Ve
kadınlar artık öyle kuş tüyleri,
iç çamaşınndan bozma kıyafet-
ler giymek istemiyorlar. Günü-
muzde sosyal rollerini sorgula-
yan kadınlar, yerleşik tüketin^
kalıplannı defotiriyorlar. Tipkı
erkekler gibi, ihtiyaçlan oldu-
ğunda alışveriş yapıyorlar, can-
lan istediğinde değil.
Satışta müşteri tercihlerinin
belirleyici rol oynadığının bilin-
cine varan modacıların bu yön-
de birtakım değişikliklere gittı-
ği görülüyor. Bazı mağazalar pı-
nltıh ultra modern dizaynlann-
dan vazgeçip muşteriler için da-
ha sıcak ortamlar yaratmaya ça-
lışıyor. Bir mağaza sahibinin de
belirttiği gibi "Insanlar auşverişe
çıktıklannda, kaliteli giysUer al-
mak isteseler blle astronomik
rakamlan çağnştıran ürkıitücu
dekorlar arasında dolaşmak is-
temiyorlar."
ChaneTin eski gözde modeli
Ines'ın Montaigne Caddesi'nde
yeni açtığı butik, moda dışı, lo-
gosuz, imzasız giysileriyle "New
Age" ruhunun en iyi örneklerin-
den biri olarak kabul ediliyor.
Ancak bu yeni anlayışı gereğin-
den fazla fonksiyonel ve sıkıcı
bulan modacılann sayısı da az
degil.
Herald Tribune'e göre moda
piyasasında, imzasını satan mo-
dacı tipi yavaş yavaş ortadan
kalkıyor. Tabii bunun istisnala-
n da var. Örneğin Giorgio Ar-
mani. Ama o da, "Bea taiçbir
zaman modayı amaç haline ge-
tinnedim. Daima giyikbüir, da-
ha az iddialı ve insancü model-
ler ttrettim" diyor. Paris defilelerindeki bu tür gönintüler tarihe mi kanşıyor?
Akbank'tan
trilyonluk
kâr
Akbank, dokuz
aylık faaliyetleriyle
ilgili ara bilançosuna
göre, bir trilyon 96.2
milyar Hrayla kâr
rekoru kırdı.
ANKARA (ANKA) — Ak-
bank, yılın ilk dokuz ayında-
ki faaliyetleri sonucu kâr re-
koru kırdı ve bir trilyon 96.2
milyar lira vergi öncesi kâr el-
de etti.
Akbank'ın dokuz aylık fa-
aliyetleriyle ilgili ara bilanço-
su açıklandı. Banka, söz ko-
nusu trilyonluk kânndan yüz-
de 10 oranında 109.5 milyar li-
ra vergi ödeyecek. Vergi son-
rası kâr ise 986.7 milyar lira
olarak belirlendi. Akbank,
geçen yıhn eş dönemine göre
vergi öncesi kârını yüzde 104
oranında artırmayı başardı.
Geçen yıhn eş döneminde Ak-
bank, 538.1 milyar üra vergi
öncesi, 502.4 milyar üra da
vergi sonrası net kâr elde et-
misti.
Akbank'ın faiz geürleri ge-
çen yda göre yüzde 81.6 ora-
nında artarak 3 trilyon 56.5
milyar üraya yükseldi. Buna
karşıhk faiz giderleri yüzde
58.7 gibi geürlere göre daha
düşük bir oranda arttı ve bir
trilyon 535 milyar liraya çık-
tı. Bankanın net faiz geürin-
deki artış yüzde 108 olarak
gerçekleşirken, karşıhk sonra-
sı net faiz geüri bir trilyon
504.5 milyar üra oldu.
Sovyet ekonomisine tasfîye kriziBaşarısızlıkla sonuçlanan Polonya
girişiminden sonra uluslararası sermaye
kuruluşları Sovyet ekonomisinin
bilinmezlikleri İcarşısında zor durumda.
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — Moskova ve
Sovyet Cumhuriyetleri ekono-
milerinin dev sorunlan, ulusla-
rarası sermaye kuruluşlannı
"önerilecek çözümler" konu-
sunda zor durumda bırakıyor.
Dünya Bankası'nda Sovyetler
Birüği uzerinde uğraşan ekono-
mistlere göre "Kimse Sovyet-
ler'e ne tavsiye edilebileceğini
tam bilmiyor. Şimdiye kadar
hiçbir Batüı kurum bu boyuttar-
da bir olayla karşüaşmış degil,
biiinen tek şey var o da duru-
mun daha kötüleyecegi. Sorun
ne tür bir çözülme yaşanacağın-
da yatıyor."
IMF'nin Polonya örneğinde-
ki başansız çabalan Sovyetler'le
başetmek konusundaki karam-
sarhğı arttrrıa etkenlerden Po-
lonya'da hedeflenen politikala-
nn hiçbirinin gerçekleştirileme-
miş olması nedeniyle IMF'yi
eleştiren ekonomistler, Sovyet
cumhuriyetleri arasında son ya-
pılan anlaşmanın da pek geçer-
li olduğu kanısında değil. Aynı
ekonomistler, Ukrayna'nın İca-
tılmadığı Ekonomik lşbiıliği an-
laşmasında bir çeşit Avrupa sis-
temi getirilmeye çalıştığına,
ancak ise banka kurarak tersten
başlamldığma dikkat çekiyor-
lar.
ABD Hazine Bakanı Nicolas
Brandy, uluslararası kredi ku-
rumlarının Sovyetler'e nasıl
yaklaşacakları konusunda yap-
tığı konuşmada, "Devlet emir
komuta sisteminden başardı bir
pazar ekonomisine geçiş icin ha-
nr reçeteter labii Id yok. IMF ve
Dünya Bankası bu nedenle >ep-
yeni operasyon modelleri oluş-
tnrmalıdır" tezini savundu.
Brady Dünya Bankası ve
IMF'nın Sovyetler Birüği'ne ka-
labahk ekipler göndererek önce-
likle hükümet yetkililerinin ka-
pitaüzm ilkeleri konusunda eği-
tümesini istedi. Sovyetler'e gide-
cek olan ekonomistler ilk aşa-
mada ülke koşullarmın sağlıklı
analizi için bir istatistik sistemi
yerleştirmeye çalışacaklar. Sov-
yet ekonomisi konusundaki ka-
ramsarlığın en önemü nedenle-
rinden birini veri eksiküğine
bağlayan ekonomıstler, "şimdi-
lik sadece kötiı haberleri biliyo-
raz. Halbuki saptanmanuş kay-
naklar beklenildiğinden daha
iyimser koşullan sağlayabilir.
Omegin Sovyetler Etiyopya de-
ğil. Çok geniş doğal kaynakla-
ra sahip, bu kaynaklann etkin
kullanıma sokolması önemli.
Halen altın rezervleri konusan-
da bir bilgi yok. 800 ton altın re-
zervi var diye biliniyordu. Yeni
açıklamaya göre 250 ton oldu-
ğu anlaşüıvor. Bu konudaki bü-
giler son derece çelişkili. Dola-
yısıyla durum umduğumuzdan
daha iyi de olabüir."
IMF'nin klasik hükümet har-
camalarmı ve teşvikleri kısarak
kısa dönemde büyük işsizüğı ge-
tiren reçetelerinin Sovyetler'de
büyük tehüke oluşturacağına
dikkat çeken ekonomistler. "In-
sanlar uyum sağlama kavramı-
nı anlamaya calışmaz. Bu may-
muna makineli tüfek vermeye
benzer' dıyorlar.
IMF yetkiüleri reformlar ko-
nusunda görüş birliği içinde de-
ğil. Bir grup "radikal bızlı re-
formlan" savunuyor ve "yavaş
yavaş geçiş anlayışuun" Sovyet-
ler gibi son derece karmaşık bir
Büyükelçi Çernişev'den işadamlanna çağrv
Gelin, birlikte çahşalımBURSA (AA) — Sovyetler Birliği'nin
Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev, Türk
sanayici ve işadamlanna çağnda bulunarak
"Biz çok yakın komşuyuz. Gelin, birlikte
çalışalım" dedi.
Bursa Sanayicileri ve tşadamlan Deme-
ği (BUSÎAD) tarafından düzenlenen top-
lantıda konuşan Büyükelçi Çernişev, ülke-
sinin radikal reformlann uygulandığı kri-
tik bir noktada bulunduğunu, siyasal ya-
şamın demokratikleşmesi ve Uberal ekono-
miye geçişte tereddütlerin azaldığını belirtti.
SSCB'de gerçek bir federasyon istedik-
lerini bildiren Çernişev, yeni birlik için be-
lirleyici karan Rusya, Ukrayna ve Kazakis-
tan gibi büyük cumhuriyetlerin vereceğini
söyledi.
SSCB'nin Batı ekonomisine entegre ol-
ması için destek istediklerini hatırlatan Çer-
nişev, "Biz dflenci değiliz, avuç açarak para
istemiyoruz. Aynca inanıyoruz ki, bugün
hiçbir ülkenin karşılıksız yardımı bizi kur-
tarmaz. Biz çok büyük bir ülkeyiz" dedi.
Çernişev, ABD'nin, "Eisenhower Fellow"
organizasyonu tarafından SSCB'ye yapıl-
masına çalışılan 15 milyar dolarhk "Dün-
ya yardımı" konusunda ise "Türkiye icin
çok büyuk para olabilir. Ama SSCB için
bir daoila olmaz. Kimsenin yarasına mer-
hem olmaz. Yine de dost ellere hep açığız"
diye konuştu.
Çernişev, radikal kararlar öncesinde ya-
bancı sermayeye her türlü kolayhğı sağla-
dıklarını, devlete ait kuruluşlann yerli-
yabancı farkı gozetmeden, hisse yoluyla ya
da blok satışla özelleştirihnesini hedefledik-
lerini, Türkiye ile iüşkilerinin ise "hükümet
değişikliklerinden etkilenmeden" iyileşme
yolunda olduğunu belirtti.
Karadeniz Ekonomik İşbirligi projesi ko-
nusunda yapılan çahşmaların son aşama-
da olduğunu kaydeden Çernişev, "Buna
ilişkin anlaşma önümuzdeki aylarda, taraf
devlet başkanlan arasında imzalanacak"
dedi.
sistemde ise yaramayacağuıı öne
süriiyor. Bu görüşte olanlar "if-
las yasası" düzenlenmeden,
banka sistemi kurulmadan, özel
şirketlerin kurulamayacağını
beürtiyorlar. IMF Sovyetler'de
merkezi hükumete ve cumhuri-
yetlerin hükümetlerine enflas-
yonun duşurüunesi mali politi-
kalar gibi "makro" konularda
yardrmcı olacak. Dünya Banka-
sı ise "özeUeştirme, fiyatlann
serbest bıraküması, piyasanın
bürokratik kontroldan
çıkartılması" gibi "mikro" ko-
nularda Sovyetler'e yardımcı
olacak.
Sovyetler'e gereken kredinin
karşılanıp karşılanamayacağı
sorunu IMF ve Dünya Bankası
için öncelikli bir sorun değil. Şu
an ^nceükli sorun, Sovyetler'e
yapılacak teknik yardım. Çün-
kü Sovyetler Birliği IMF'nin
"özel üyelik" statüsünde. Mos-
kova'nın önümuzdeki iki yıl
içinde tam üyeük sıfatını alma-
sı bekleniyor. Tam üyeük gün-
deme geldiğinde sağlanacak kre-
di saptanacak. Dünya Bankası
yeni Başkanı Lewis Preston son
konuşmasındâ bankanın temel
hedefinin "fakirliğin azaltıl-
ması" olduğunu öne surdü.
Bankanın sermaye artmmı-
na giderek kredi kapasitesmi yü-
da 16.4 milyar dolardan 22 mil-
yar dolara çıkaracağını kayde-
den Preston, Sovyetler Birliği'-
nin sorunlan ile başedebihnek
için gerekli maü potansiyele sa-
hip olduğunu söyledi. IMF Baş-
kanı Camdessus, "Sovyetler'in
büyükçe bir müşteri oiacağına"
dikkat çekerek Sovyetler'e borç
verme sırası geldiğinde "üye ül-
ke katkılannda bir artış gere-
kebileceğini" ima etti.
Üç ama kuruma ceza verilmişti
Borsadatemerrüd
mahkemelik olduEkonomi Servisi — Temerrü-
de düşmelerinden dolayı 3 araa
kurumun cezalandınlması bor-
sa yönetimiyle araa kurumlar
arasında soğuk savaş yarattı.
Aracı Kurumlar Yöneticileri
Demeği'nce yapılan yazıh acık-
lamada, temerüdde düştüğü sa-
vıyla cezalandınlan 3 aracı ku-
rumun takas yükümlulüklerini
yerine getirdikleri savunuldu.
Açıklamada tnevcut takas ve
saklama sistemi eleştirilerek
"Bu sistem nedeniyle borsada
aracı kurumlanmıza karşı da
sıkca teroerrüde düşülmekte ya
da fonlar zamanında hesapla-
nna aktanlamamakUdır" de-
nildi. Borsa Başkanlığı'ndan
yapılan açıklamada, hiçbir mali
sistemde temerriid haline izin
verilmediği ve tMKB yöneti-
minde borsaya güveni sarsabi-
lecek olaylara karşı tedbir alın-
dığı beürtildi. Cezalanduılan 3
araa kunımdan Karon Menkul
Degerter ise "Şirketimize veri-
len ceza hem usul hem de esas-
ta yanüş ve hataüdır" diyerek
yürütmenin durduruhnası ve
karann iptali için idare mahke-
mesine başvurdu.
Med Menkul Değerler, Ka-
ron Menkul Değerler ve Yener
Kaya Menkul Değerler'in bor-
sa yönetimince cezalandınlma-
sından sonra borsayla aracı ku-
rumlar arasında çıkan tartışma
giderek büyüyor. Bu konuda
dün bir yazıh açıklama yapan
Aracı Kurumlar Yöneticileri
Derneği, bu tür cezalann adil
olmadığı ve hukuk normlannın
öngördüğü suç ve ceza eşitüği-
ne ve objektifliğine aykın oldu-
ğu savunuldu. "Bugün aracı
ksrunüanmızın takas temerrü-
düne düşmesi, takasın bir enn-
lük süreyfe kjsıtiı olması, ban-
ka sisteminden kaynaldanan a-
kmalar, yannmcüardan bazüa-
nnın ödemelerini yerine getir-
memelerüıden kaynaklanan ge-
cikmeler nedeniyle gercekles-
mektedir" denilen açıklamada,
derneğin olağanüstü bir genel
kurul toplantısıyla yönetmeük-
te sermaye piyasasuun varhk
nedenine aykın olan hükümle-
ri değiştirmek üzere çahşmalar
başlattığı vurgulandı.
Borsadan yapılan açıklama-
da, bankalann çoğunluğu oluş-
turduğu birçok aracı kurumun
çok fazla temerrude düştüğü
suçlamalanna da yanıt verildi.
Çifte standart iddialanmn ya-
lanlandığı açıklamada, şimdiye
kadar bankalar dahil tüm ara-
cı üyelere hiçbir fark gözetil-
meksizin aynı kurallar uygulan-
dığı savunuldu. tMKB açıkla-
masında, temerrüde düşmeye
maü sistemde kesinükle izin ve-
rilmediğini ve dünyadaki tüm
uygulamalarda bu tür fıülerin
çok daha ağır biçimde karşüık
bulduğu bildirildi. Borsa yöne-
timinin borsaya ve genel olarak
sermaye piyasasına güveni sar-
sabilecek bu çeşit olaylara kar-
şı tedbirlerin ahndığı beürtildi.
Her temerrüd haünden sonra
üyelerden savunma istendiğinin
beürtildiği açıklamada sadece
prensipleri beürlenmiş gecerü
savunmayı yapamarmş üyelere
yaptuım uygulandığı savunul-
du. Açıklamada şöyle denildi:
"Verilen cezalar gecici kapat-
ma cezası değil, temerrüde dü-
şen üyelerin temsilcilerinin yö-
netim kurulunca belirlenen sü-
relerde borsa salonuna soknl-
mamasıdır. Dolayısıyia üyenin
işyeri açıktır ve müşteri kabul
edebUmektedir."
EFTA ülkeleriyle
işbirligi tamgazANKARA (ANKA) — Tür-
kiye ile EFTA (Avrupa Serbest
Mübadele Birüği) ülkeleri ara-
sında çok yoğun bir işbirligi dö-
nemine girüiyor. EFTA uyesi
yedi ülke ile 17 ekimde parafe
edilen Serbest Ticaret ve Işbir-
üği Anlaşmas'nm yanı sıra ikiü
bazda tanm ticareti ve işbirligi
anlaşmalan ile EFTA ülkeleri,
Türkiye'nin tanm ürünleri ihra-
catına önemli gümrük indirim-
leri tanıyacaklar.
Tanm Ticareti Işbirüği Anlaş-
malan, Serbest Ticaret ve İşbir-
ligi Anlaşması ile birükte imza-
lanacak. Bu anlaşmaların bü-
yük bir olasıükla kasım sonu ya
da aralık başında imzalanaca-
ğı belirtiüyor. EFTA ülkeleriy-
le imzalanacak bu anlaşmala-
nn tümünün nisan 1992'de yü-
rilrlüğe girmesi öngörülüyor.
EFTA ülkeleri ile ikiü bazda
imzalanacak tanm ticareti ve iş-
birliği anlaşmalan ile aynca ta-
nm, hayvancılık, bahkçıük ve
deniz ürünleri alanlan tek-
nik işbirligi de öngörülüyor.
Türkiye'nin isteği uzerine anlaş-
manın kapsamına konulan tek-
nik işbirligi çerçevesinde EFTA
ülkeleri, tanm ürünleri üretimi-
nin geüştirilmesinde, damızhk
hayvanlann yetiştirümesinde ye
baük ve deniz ürünleri üretımi-
nin arttınlmasında yardıma
olacaklar.
EFTA'yı oluşturan ve 32 mil-
yonluk bir pazara sahip olan
Avusturya, Finlandiya, t7tanda,
Norvec, Isvec, lsviçre ve Lkh-
tenstein ile Türkiye arasında ti-
caret hacmi, bu yıhn ilk altı ay-
hk döneminde 815 milyon do-
lar düzeyûıde gerçekleşti.
Şimdi, "Doğru Orantilı Faiz"
daha da çok kazandınyor.
TYT BANK "Doğru Ofarrtilı faiz" oranlan
Vadesiz
1 ay vadeH
3 ay vadeli
6 ay vadeli
1 yıl vadeli
50 niılyooo
kadaı
%10
%60
%73
%74.5
%76
3'w aylık efc gefirtoriniz:
öayvadeU
1 yıl vadeli
%66
%67
50.100 milyon 1
aras
%10
%61
%74
%75
%77
%67
%68
OOmAyenv*
%10
%62
%75
\75.5
%78
%68
%69
B A N
TÜRKİYE TUBİZM YAT1BIM ve DIŞ TİCABET
BANKASIA-S..
TYT MNK Holb»y«:
Cumhuıyet Cad 301 Ha^txve/ISIA^aJL
I H 114 51 60 (10 hat; 13150 27
TYT BANK Nufuosmatfva:
Nuruosmanıye Zoa 94 Cağaloğlu/ISTAN8UL
TE. 512 86 44 4c
TYT BANK Kapabçafı:
Scrdal Beaeste^ı Sk 14 Kapalıçaıy/İSW\ajL
rEL 511 X 9-
TYT BANK Ankara:
Onnaft Cad Gcfefre Sjt Nazmt Bey 15 Mertezı
1/2Kovokiıdere'Ar*ARAIEL 127 28 70-72
TYT BANK Antaiya:
CumrKjnyet Cad 70'AANTAIYA
rEL 18 75 38 Jnat;
TYT BANK hnUr
| # Cjrnnuıryet Sutvdı 87,'A Alsancat/IZMS
1% TEL 13 53 54