17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKÎM 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Dış borç ödemeleri • ANKARA (UBA) — Dış borçlara paralel olarak yıllık dış borç ödemeleri de artıyor. 50 milyar dolarhk dış borç yükü altındaki Türkiye'nin, 1992 yılında 4 milyar 100 milyon dolar dış borç ana para ve 3 milyar 500 milyon dolar da faiz ödeyeceği belirlendi. 1989 yılında ana para ve faiz olarak 6 milyar 930 milyon dolar, 1990 yılında da 7 milyar 202 milyon dolar dış borç ödeyen Türkiye, 1991 yılında 7 milyar 600 milyon dolar borç ödemesi yapacak. ÂR) da Uderieri davet edecek • Ekonomi Servisi — Ankara Ticaret Odası da seçim öncesinde TÜSİAD ve lSO'nun yaptığı gibi parlamentoda gnıbu bulunan partilerin liderlerini oda meclisi toplantılanna davet ederek görüşlerinı alma karan aldı. Seçimlerin geniş bir değerlendirmesinin yapıldığı ATO aylık meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Güngör Yener, Süleyman Demirel başkanlığında uyumlu bir koalisyon hükümetinin bir an önce kurulmasını istedi. Türk-ABD Iş Konseyi • Ekonomi Servisi — Türk- Amerikan tş Konseyi toplantısı 31 ekim- 1 kasım tarihleri arasında New York'ta yapılacak. 1991 yılı ortak toplantısının, Türkiye'deki seçimlerin hemen arkasından gerçekleşmesi nedeniyle ABD'li işadamlarından büyük ilgi gördüğü ve katüım için ilk kez üyelik şartı aranmadığı bildirildi. Yeni pazar arayışı • ANKARA (AA) — Türkiye, urünleri için yeni pazar arayışını sürdürüyor. Bir silre önce "sosyalist ekonomiye" elveda diyen ve "serbest piyasa ekonomisine" geçiş hazırlıklarını hızla sürdüren Çekoslovakya, Polonya ve Macaristan ile Türkiye, serbest ticaret ve işbirligi anlaşması yapmak üzere çalışmalara başladı. Dışişleri Bakanhğı tarafından başlatılan çalışma sonuçlandınldıktan sonra kısa sürede anılan ülkeler nezdinde girişimde bulunulacak. Üretim rekoru mtizik setinde • ANKARA (ANKA) — Müzik seti üretimi yine rekor kınyor. Yılın ilk sekiz ayında 131 bine ulaşan müzik seti üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 299.48 artış gerçekieşü. Geçen yıl sekiz ayda 33 bin müzik seti üretilmişti. Devlet tstatistik Enstitüsü verilerine göre üretim artışında ikinci sırayı kristal şeker aldı. Almanya'ya ihracat • ANKARA (ANKA) — Almanya'ya yapılan ihracat toplam ihracat içinde önemli bir payı aldı. Yılın ilk sekiz ayında 8 milyar 345.3 milyon dolara ulaşan ihracatm yüzde 25.3'üne karşıhk gelen 2 milyar 110 milyon dolarhk kısmı Almanya'ya yapıldı. Ahnanya'ya yönelik ihracat yıhn ilk sekiz ayında geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 31.5 oranında arttı. Muhasebecttere hilgisayar kursu • Ekonomi Servisj — Marmara Üniversitesi Muhasebe Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü, serbest muhasebeci, mali müşavir ve yeminli mah müşavirler için bilgisayarh muhasebe eğitim kursu duzenledi. Kredi stoku genişliyor • ANKARA (ANKA) — Kredi stoku, 27 eylül-4 ekim günleri arasındaki bir haftahk dönemde 4 trilyon 654 milyar lira genişleyerek 92 trilyon 59 milyar lira oldu. Merkez Bankası verilerine göre kredi stokundaki artışın 2 trilyon 765 milyar liralık bölümü bankarun doğrudan kredilerinden, 1 trilyon 889 milyar lirahk bölümü banka kredilerinden kaynaklandı. Hemfaiziyüksek hem de vergi avantajı herkesi repoya koşturuyor Piyasada repo çılgınlığıMerkez Bankası ve Hazine'nin gittikçe artan faiz oranlarıyla piyasadan para çekmeleri reponun yıldızını parlattı. Devlet Tahyili ve Hazine Bonosu üzerinden gerçekleştirilen repo işlemlerini bankalardan kredi alarak yapan şirketler bile bulunuyor. Ağustos ayında günlük ortalama 800 milyar üraya varan repo miktarı ekım ayında yaklaşık bir kat artarak 1.5 trilyon liraya yükseldi. ABDURRAHMAN Y1LDIRIM Merkez Bankası ve Hazine'nin gittik- çe artan faiz oranlanyla piyasadan pa- ra çekmeleri reponun yıldızım parlatı- yor. Merkez Bankası'nın açık piyasa iş- lemlerine ağırlık vermesi ve Hazine iç borçlanma faizlerinin giderek artması ve yüzde 85'lere çıkması, Hazine bonosu ve devlet tahvili üzerinden yapılan reponun cazibesini arttırdı. Ağustos ayında günde ortalama 800 milyar lirahk repo işlemi yapıhrken bu miktar ekim ayında yak- laşık bir kat arttı ve günde ortalama 1.5 trilyon liraya vardı. Borsanm haftahk bültenlerinde ya- yımlanan kamu menkul kıymetleri iş- lemlerinden izlenen repo miktarlannda son haftalarda büyük bir artış gerçek- leşti. Ağustos ayında bir haftada yakla- şık 4 trilyon lirahk repo yapıhrken bu miktar seçim öncesinde faiz oranlannın artması sonucu haftada 7.5 trilyona ka- dar yükseldi. Beş iş gününe bölündüğün- de miktann 800 milyar liradan yaklaşık bir kat artarak 1.5 trilyona yükseldiği görülüyor. Henüz yasal olmayan, ancak yasaüaş- tınhnası yönünde hazırlıklar yapılan re- poda artışın önemli bir başka nedeni, "vergi avantajı". "Geri alım vaadiyle satun" anlamına gelen "repo" işlemle- rinin gerçek kişüer tarafından yapılma- sı durumunda vergi muafiyeti bulunu- yor. Şirketler ve kurumlar bu vergi mu- afıyetinden yararlanmak için fonlanm repoya "kendi adlanna" değil, "ele- manlannın adına" yapıyorlar ve vergi muafiyetinden yararlanıyorlar. Hatta bankalardan kredi alıp yine bu krediyi aym bankada repoya yaüran şirketler de bulunuyor. Yüzde 75 faizle aldığı kre- diyi yüzde 65-70 arasında bir faizle bir ayhk repoya yaüran şirketin avantajı, kredi faizi ödemesini vergi matrahından düşmesi ve aynca repo kazancına da hiç vergi ödememesi oluyor. Bankalann re- po işlemlerini gerçekleştiren uzmanlar, yaklaşmakta olan yıl sonu nedeniyle şir- ketlerin kazançlannı vergi dışı bırakmak amacıyla repo işlemlerine hız verdikle- rini belirtiyorlar. "Repoya büyük bir tt- lep var" diyen bu yTrnanlar, bir ara yüz- de 70'e kadar çıkan repo faiz oranlan- mn sırf talep paüamasından dolayı 1-2 puan gerilediğine dikkat çekiyorlar. Bu uzmanlar, repo işlemlerinin yay- gınlaşmasında Merkez Bankası'nın dö- vize yönehneyi önlemek amacıyla piya- sadaii likiditeyi kısmasırun da payı bu- lunduğunu söyledüer. Merkez Bankası'- nın 16-22 tarihlerini kapsayan bir haf- tahk dönemde piyasadan 2 trilyon 914 milyar lira çektiğine işaret eden uzman- lar, "Merkez Bankası bize kiğıt satü, karşıhgında para satü. Bankalar olarak bider de para ihtiyacımızı karsılamak için bu kSg»'la" mnşterflerimize repo yo- luyla sabyoruz. Bize de para lazun. Fa- izi de yttksek olnnca alıcı uuluyor" dediler. Merkez Bankası ise açık piyasa işlem- leri yoluyla çektiği bu paradan sonra emisyon hacmi 24 trilyon 602 milyar li- radan 23 ekim itibarıyla 21 trilyon 688 milyar üraya çekilmiş bulunuyor. Geri alım vaadiyle satım olan repo iş- lemleri Hazine bonosu ve devlet tahvUi üzerinden gerçekleştiriliyor. Genelde bir ayı kapsayan bir süre için yapılan bu iş- lemlerde satış peşin oluyor, bunun kar- şüığında kâğrtlar yerine sadece makbuz verüiyor. Kâğıtlar, bankada kahyor. Va- de dolduğunda repoyu yapan faiziyle birlikte ana parasını geri ahyor. Moda demode mi oluyor?Tüketim kalıplarının değişmesi, giysi tüketiminde ihtiyaç faktörünün ön plana çıkması, imzasını satan modacı tipini yavaş yavaş ortadan kaldırıyor. Stilistler, artık daha giyilebilir fonksiyonel giysiler tasarlıyorlar. Ekonomi Servisi — "Paris'te- Id moda gösterikri üpkı sirk gi- bidir. Uçnşan tiiyler, hoplayıp nplayan mankenler, gümbürde- yen müzik, alkışlar... Ne var ki yaşlanmakta olan bir oyuncu- •nn ltamksanm>ş gösterİSİ gibi bu tttr şovlar da giderek ilgi çek- mekten ve müşterilerini mem- aun etmekten uzaklaşıyor." Yukandaki paragraf, Herald Iribüne'de yer alan, moda dün- vasında yasanan değişimi konu alan bir makalenin ilk paragra- fı. Makale şöyle devam ediyor: "Moda ansran demode oldu. lasanmcılann yarattıklan giysi- ler artık kadınlan pek Ugflendir- miyor. Az sayıda müşteriyi cez- betmeye çabalayan haddinden fazla Usanmayla sektör acına- cakhalde." Jngiliz tasanmcı Katberine Hamnett modadaki bu yeni esintiyi, 4 po<tmateryalizm' ola- rak adlandırıyor. Modanın bir amaç haline getirümesine karşı çıkan tasanmcı Christian Lac- rois ise "Biz modaalar artık in- sanlann ihtiyaçlanna cevap ve- ren giysiler tasariamah, moda- yı da kendi haline bırakmalıyız" diyor. Herald Tribune'e göre degjşim yaratabilen birkaç öncü stüistin dışmda, modayı son dönemde tüketicinin tercihi belirüyor. Ve kadınlar artık öyle kuş tüyleri, iç çamaşınndan bozma kıyafet- ler giymek istemiyorlar. Günü- muzde sosyal rollerini sorgula- yan kadınlar, yerleşik tüketin^ kalıplannı defotiriyorlar. Tipkı erkekler gibi, ihtiyaçlan oldu- ğunda alışveriş yapıyorlar, can- lan istediğinde değil. Satışta müşteri tercihlerinin belirleyici rol oynadığının bilin- cine varan modacıların bu yön- de birtakım değişikliklere gittı- ği görülüyor. Bazı mağazalar pı- nltıh ultra modern dizaynlann- dan vazgeçip muşteriler için da- ha sıcak ortamlar yaratmaya ça- lışıyor. Bir mağaza sahibinin de belirttiği gibi "Insanlar auşverişe çıktıklannda, kaliteli giysUer al- mak isteseler blle astronomik rakamlan çağnştıran ürkıitücu dekorlar arasında dolaşmak is- temiyorlar." ChaneTin eski gözde modeli Ines'ın Montaigne Caddesi'nde yeni açtığı butik, moda dışı, lo- gosuz, imzasız giysileriyle "New Age" ruhunun en iyi örneklerin- den biri olarak kabul ediliyor. Ancak bu yeni anlayışı gereğin- den fazla fonksiyonel ve sıkıcı bulan modacılann sayısı da az degil. Herald Tribune'e göre moda piyasasında, imzasını satan mo- dacı tipi yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Tabii bunun istisnala- n da var. Örneğin Giorgio Ar- mani. Ama o da, "Bea taiçbir zaman modayı amaç haline ge- tinnedim. Daima giyikbüir, da- ha az iddialı ve insancü model- ler ttrettim" diyor. Paris defilelerindeki bu tür gönintüler tarihe mi kanşıyor? Akbank'tan trilyonluk kâr Akbank, dokuz aylık faaliyetleriyle ilgili ara bilançosuna göre, bir trilyon 96.2 milyar Hrayla kâr rekoru kırdı. ANKARA (ANKA) — Ak- bank, yılın ilk dokuz ayında- ki faaliyetleri sonucu kâr re- koru kırdı ve bir trilyon 96.2 milyar lira vergi öncesi kâr el- de etti. Akbank'ın dokuz aylık fa- aliyetleriyle ilgili ara bilanço- su açıklandı. Banka, söz ko- nusu trilyonluk kânndan yüz- de 10 oranında 109.5 milyar li- ra vergi ödeyecek. Vergi son- rası kâr ise 986.7 milyar lira olarak belirlendi. Akbank, geçen yıhn eş dönemine göre vergi öncesi kârını yüzde 104 oranında artırmayı başardı. Geçen yıhn eş döneminde Ak- bank, 538.1 milyar üra vergi öncesi, 502.4 milyar üra da vergi sonrası net kâr elde et- misti. Akbank'ın faiz geürleri ge- çen yda göre yüzde 81.6 ora- nında artarak 3 trilyon 56.5 milyar üraya yükseldi. Buna karşıhk faiz giderleri yüzde 58.7 gibi geürlere göre daha düşük bir oranda arttı ve bir trilyon 535 milyar liraya çık- tı. Bankanın net faiz geürin- deki artış yüzde 108 olarak gerçekleşirken, karşıhk sonra- sı net faiz geüri bir trilyon 504.5 milyar üra oldu. Sovyet ekonomisine tasfîye kriziBaşarısızlıkla sonuçlanan Polonya girişiminden sonra uluslararası sermaye kuruluşları Sovyet ekonomisinin bilinmezlikleri İcarşısında zor durumda. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Moskova ve Sovyet Cumhuriyetleri ekono- milerinin dev sorunlan, ulusla- rarası sermaye kuruluşlannı "önerilecek çözümler" konu- sunda zor durumda bırakıyor. Dünya Bankası'nda Sovyetler Birüği uzerinde uğraşan ekono- mistlere göre "Kimse Sovyet- ler'e ne tavsiye edilebileceğini tam bilmiyor. Şimdiye kadar hiçbir Batüı kurum bu boyuttar- da bir olayla karşüaşmış degil, biiinen tek şey var o da duru- mun daha kötüleyecegi. Sorun ne tür bir çözülme yaşanacağın- da yatıyor." IMF'nin Polonya örneğinde- ki başansız çabalan Sovyetler'le başetmek konusundaki karam- sarhğı arttrrıa etkenlerden Po- lonya'da hedeflenen politikala- nn hiçbirinin gerçekleştirileme- miş olması nedeniyle IMF'yi eleştiren ekonomistler, Sovyet cumhuriyetleri arasında son ya- pılan anlaşmanın da pek geçer- li olduğu kanısında değil. Aynı ekonomistler, Ukrayna'nın İca- tılmadığı Ekonomik lşbiıliği an- laşmasında bir çeşit Avrupa sis- temi getirilmeye çalıştığına, ancak ise banka kurarak tersten başlamldığma dikkat çekiyor- lar. ABD Hazine Bakanı Nicolas Brandy, uluslararası kredi ku- rumlarının Sovyetler'e nasıl yaklaşacakları konusunda yap- tığı konuşmada, "Devlet emir komuta sisteminden başardı bir pazar ekonomisine geçiş icin ha- nr reçeteter labii Id yok. IMF ve Dünya Bankası bu nedenle >ep- yeni operasyon modelleri oluş- tnrmalıdır" tezini savundu. Brady Dünya Bankası ve IMF'nın Sovyetler Birüği'ne ka- labahk ekipler göndererek önce- likle hükümet yetkililerinin ka- pitaüzm ilkeleri konusunda eği- tümesini istedi. Sovyetler'e gide- cek olan ekonomistler ilk aşa- mada ülke koşullarmın sağlıklı analizi için bir istatistik sistemi yerleştirmeye çalışacaklar. Sov- yet ekonomisi konusundaki ka- ramsarlığın en önemü nedenle- rinden birini veri eksiküğine bağlayan ekonomıstler, "şimdi- lik sadece kötiı haberleri biliyo- raz. Halbuki saptanmanuş kay- naklar beklenildiğinden daha iyimser koşullan sağlayabilir. Omegin Sovyetler Etiyopya de- ğil. Çok geniş doğal kaynakla- ra sahip, bu kaynaklann etkin kullanıma sokolması önemli. Halen altın rezervleri konusan- da bir bilgi yok. 800 ton altın re- zervi var diye biliniyordu. Yeni açıklamaya göre 250 ton oldu- ğu anlaşüıvor. Bu konudaki bü- giler son derece çelişkili. Dola- yısıyla durum umduğumuzdan daha iyi de olabüir." IMF'nin klasik hükümet har- camalarmı ve teşvikleri kısarak kısa dönemde büyük işsizüğı ge- tiren reçetelerinin Sovyetler'de büyük tehüke oluşturacağına dikkat çeken ekonomistler. "In- sanlar uyum sağlama kavramı- nı anlamaya calışmaz. Bu may- muna makineli tüfek vermeye benzer' dıyorlar. IMF yetkiüleri reformlar ko- nusunda görüş birliği içinde de- ğil. Bir grup "radikal bızlı re- formlan" savunuyor ve "yavaş yavaş geçiş anlayışuun" Sovyet- ler gibi son derece karmaşık bir Büyükelçi Çernişev'den işadamlanna çağrv Gelin, birlikte çahşalımBURSA (AA) — Sovyetler Birliği'nin Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev, Türk sanayici ve işadamlanna çağnda bulunarak "Biz çok yakın komşuyuz. Gelin, birlikte çalışalım" dedi. Bursa Sanayicileri ve tşadamlan Deme- ği (BUSÎAD) tarafından düzenlenen top- lantıda konuşan Büyükelçi Çernişev, ülke- sinin radikal reformlann uygulandığı kri- tik bir noktada bulunduğunu, siyasal ya- şamın demokratikleşmesi ve Uberal ekono- miye geçişte tereddütlerin azaldığını belirtti. SSCB'de gerçek bir federasyon istedik- lerini bildiren Çernişev, yeni birlik için be- lirleyici karan Rusya, Ukrayna ve Kazakis- tan gibi büyük cumhuriyetlerin vereceğini söyledi. SSCB'nin Batı ekonomisine entegre ol- ması için destek istediklerini hatırlatan Çer- nişev, "Biz dflenci değiliz, avuç açarak para istemiyoruz. Aynca inanıyoruz ki, bugün hiçbir ülkenin karşılıksız yardımı bizi kur- tarmaz. Biz çok büyük bir ülkeyiz" dedi. Çernişev, ABD'nin, "Eisenhower Fellow" organizasyonu tarafından SSCB'ye yapıl- masına çalışılan 15 milyar dolarhk "Dün- ya yardımı" konusunda ise "Türkiye icin çok büyuk para olabilir. Ama SSCB için bir daoila olmaz. Kimsenin yarasına mer- hem olmaz. Yine de dost ellere hep açığız" diye konuştu. Çernişev, radikal kararlar öncesinde ya- bancı sermayeye her türlü kolayhğı sağla- dıklarını, devlete ait kuruluşlann yerli- yabancı farkı gozetmeden, hisse yoluyla ya da blok satışla özelleştirihnesini hedefledik- lerini, Türkiye ile iüşkilerinin ise "hükümet değişikliklerinden etkilenmeden" iyileşme yolunda olduğunu belirtti. Karadeniz Ekonomik İşbirligi projesi ko- nusunda yapılan çahşmaların son aşama- da olduğunu kaydeden Çernişev, "Buna ilişkin anlaşma önümuzdeki aylarda, taraf devlet başkanlan arasında imzalanacak" dedi. sistemde ise yaramayacağuıı öne süriiyor. Bu görüşte olanlar "if- las yasası" düzenlenmeden, banka sistemi kurulmadan, özel şirketlerin kurulamayacağını beürtiyorlar. IMF Sovyetler'de merkezi hükumete ve cumhuri- yetlerin hükümetlerine enflas- yonun duşurüunesi mali politi- kalar gibi "makro" konularda yardrmcı olacak. Dünya Banka- sı ise "özeUeştirme, fiyatlann serbest bıraküması, piyasanın bürokratik kontroldan çıkartılması" gibi "mikro" ko- nularda Sovyetler'e yardımcı olacak. Sovyetler'e gereken kredinin karşılanıp karşılanamayacağı sorunu IMF ve Dünya Bankası için öncelikli bir sorun değil. Şu an ^nceükli sorun, Sovyetler'e yapılacak teknik yardım. Çün- kü Sovyetler Birliği IMF'nin "özel üyelik" statüsünde. Mos- kova'nın önümuzdeki iki yıl içinde tam üyeük sıfatını alma- sı bekleniyor. Tam üyeük gün- deme geldiğinde sağlanacak kre- di saptanacak. Dünya Bankası yeni Başkanı Lewis Preston son konuşmasındâ bankanın temel hedefinin "fakirliğin azaltıl- ması" olduğunu öne surdü. Bankanın sermaye artmmı- na giderek kredi kapasitesmi yü- da 16.4 milyar dolardan 22 mil- yar dolara çıkaracağını kayde- den Preston, Sovyetler Birliği'- nin sorunlan ile başedebihnek için gerekli maü potansiyele sa- hip olduğunu söyledi. IMF Baş- kanı Camdessus, "Sovyetler'in büyükçe bir müşteri oiacağına" dikkat çekerek Sovyetler'e borç verme sırası geldiğinde "üye ül- ke katkılannda bir artış gere- kebileceğini" ima etti. Üç ama kuruma ceza verilmişti Borsadatemerrüd mahkemelik olduEkonomi Servisi — Temerrü- de düşmelerinden dolayı 3 araa kurumun cezalandınlması bor- sa yönetimiyle araa kurumlar arasında soğuk savaş yarattı. Aracı Kurumlar Yöneticileri Demeği'nce yapılan yazıh acık- lamada, temerüdde düştüğü sa- vıyla cezalandınlan 3 aracı ku- rumun takas yükümlulüklerini yerine getirdikleri savunuldu. Açıklamada tnevcut takas ve saklama sistemi eleştirilerek "Bu sistem nedeniyle borsada aracı kurumlanmıza karşı da sıkca teroerrüde düşülmekte ya da fonlar zamanında hesapla- nna aktanlamamakUdır" de- nildi. Borsa Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, hiçbir mali sistemde temerriid haline izin verilmediği ve tMKB yöneti- minde borsaya güveni sarsabi- lecek olaylara karşı tedbir alın- dığı beürtildi. Cezalanduılan 3 araa kunımdan Karon Menkul Degerter ise "Şirketimize veri- len ceza hem usul hem de esas- ta yanüş ve hataüdır" diyerek yürütmenin durduruhnası ve karann iptali için idare mahke- mesine başvurdu. Med Menkul Değerler, Ka- ron Menkul Değerler ve Yener Kaya Menkul Değerler'in bor- sa yönetimince cezalandınlma- sından sonra borsayla aracı ku- rumlar arasında çıkan tartışma giderek büyüyor. Bu konuda dün bir yazıh açıklama yapan Aracı Kurumlar Yöneticileri Derneği, bu tür cezalann adil olmadığı ve hukuk normlannın öngördüğü suç ve ceza eşitüği- ne ve objektifliğine aykın oldu- ğu savunuldu. "Bugün aracı ksrunüanmızın takas temerrü- düne düşmesi, takasın bir enn- lük süreyfe kjsıtiı olması, ban- ka sisteminden kaynaldanan a- kmalar, yannmcüardan bazüa- nnın ödemelerini yerine getir- memelerüıden kaynaklanan ge- cikmeler nedeniyle gercekles- mektedir" denilen açıklamada, derneğin olağanüstü bir genel kurul toplantısıyla yönetmeük- te sermaye piyasasuun varhk nedenine aykın olan hükümle- ri değiştirmek üzere çahşmalar başlattığı vurgulandı. Borsadan yapılan açıklama- da, bankalann çoğunluğu oluş- turduğu birçok aracı kurumun çok fazla temerrude düştüğü suçlamalanna da yanıt verildi. Çifte standart iddialanmn ya- lanlandığı açıklamada, şimdiye kadar bankalar dahil tüm ara- cı üyelere hiçbir fark gözetil- meksizin aynı kurallar uygulan- dığı savunuldu. tMKB açıkla- masında, temerrüde düşmeye maü sistemde kesinükle izin ve- rilmediğini ve dünyadaki tüm uygulamalarda bu tür fıülerin çok daha ağır biçimde karşüık bulduğu bildirildi. Borsa yöne- timinin borsaya ve genel olarak sermaye piyasasına güveni sar- sabilecek bu çeşit olaylara kar- şı tedbirlerin ahndığı beürtildi. Her temerrüd haünden sonra üyelerden savunma istendiğinin beürtildiği açıklamada sadece prensipleri beürlenmiş gecerü savunmayı yapamarmş üyelere yaptuım uygulandığı savunul- du. Açıklamada şöyle denildi: "Verilen cezalar gecici kapat- ma cezası değil, temerrüde dü- şen üyelerin temsilcilerinin yö- netim kurulunca belirlenen sü- relerde borsa salonuna soknl- mamasıdır. Dolayısıyia üyenin işyeri açıktır ve müşteri kabul edebUmektedir." EFTA ülkeleriyle işbirligi tamgazANKARA (ANKA) — Tür- kiye ile EFTA (Avrupa Serbest Mübadele Birüği) ülkeleri ara- sında çok yoğun bir işbirligi dö- nemine girüiyor. EFTA uyesi yedi ülke ile 17 ekimde parafe edilen Serbest Ticaret ve Işbir- üği Anlaşmas'nm yanı sıra ikiü bazda tanm ticareti ve işbirligi anlaşmalan ile EFTA ülkeleri, Türkiye'nin tanm ürünleri ihra- catına önemli gümrük indirim- leri tanıyacaklar. Tanm Ticareti Işbirüği Anlaş- malan, Serbest Ticaret ve İşbir- ligi Anlaşması ile birükte imza- lanacak. Bu anlaşmaların bü- yük bir olasıükla kasım sonu ya da aralık başında imzalanaca- ğı belirtiüyor. EFTA ülkeleriy- le imzalanacak bu anlaşmala- nn tümünün nisan 1992'de yü- rilrlüğe girmesi öngörülüyor. EFTA ülkeleri ile ikiü bazda imzalanacak tanm ticareti ve iş- birliği anlaşmalan ile aynca ta- nm, hayvancılık, bahkçıük ve deniz ürünleri alanlan tek- nik işbirligi de öngörülüyor. Türkiye'nin isteği uzerine anlaş- manın kapsamına konulan tek- nik işbirligi çerçevesinde EFTA ülkeleri, tanm ürünleri üretimi- nin geüştirilmesinde, damızhk hayvanlann yetiştirümesinde ye baük ve deniz ürünleri üretımi- nin arttınlmasında yardıma olacaklar. EFTA'yı oluşturan ve 32 mil- yonluk bir pazara sahip olan Avusturya, Finlandiya, t7tanda, Norvec, Isvec, lsviçre ve Lkh- tenstein ile Türkiye arasında ti- caret hacmi, bu yıhn ilk altı ay- hk döneminde 815 milyon do- lar düzeyûıde gerçekleşti. Şimdi, "Doğru Orantilı Faiz" daha da çok kazandınyor. TYT BANK "Doğru Ofarrtilı faiz" oranlan Vadesiz 1 ay vadeH 3 ay vadeli 6 ay vadeli 1 yıl vadeli 50 niılyooo kadaı %10 %60 %73 %74.5 %76 3'w aylık efc gefirtoriniz: öayvadeU 1 yıl vadeli %66 %67 50.100 milyon 1 aras %10 %61 %74 %75 %77 %67 %68 OOmAyenv* %10 %62 %75 \75.5 %78 %68 %69 B A N TÜRKİYE TUBİZM YAT1BIM ve DIŞ TİCABET BANKASIA-S.. TYT MNK Holb»y«: Cumhuıyet Cad 301 Ha^txve/ISIA^aJL I H 114 51 60 (10 hat; 13150 27 TYT BANK Nufuosmatfva: Nuruosmanıye Zoa 94 Cağaloğlu/ISTAN8UL TE. 512 86 44 4c TYT BANK Kapabçafı: Scrdal Beaeste^ı Sk 14 Kapalıçaıy/İSW\ajL rEL 511 X 9- TYT BANK Ankara: Onnaft Cad Gcfefre Sjt Nazmt Bey 15 Mertezı 1/2Kovokiıdere'Ar*ARAIEL 127 28 70-72 TYT BANK Antaiya: CumrKjnyet Cad 70'AANTAIYA rEL 18 75 38 Jnat; TYT BANK hnUr | # Cjrnnuıryet Sutvdı 87,'A Alsancat/IZMS 1% TEL 13 53 54
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle