17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 26 EKİM 1991 Castro: Devrim kaybedebilir • MADRİD (AA) — Küba lideri Fidel Castro, dcvrimin başansızhğa uğrayabileceğini ve iktidan kaybedebileceğini söyledi. Meksika, Venezüela ve Kolombiya devlet başkanlannm zirvesine davet edilen Castro, tspanya'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Eğer halkın büyük çoğunluğu devrim ile birlikte olmazsa, iktidan kaybedebiliriz" dedi. Devrimin teslim olacağını ve herkesin intihar edeceğini söylemediğini belirten Castro, "Bir azmlık devrimi olma ihtimalimiz var. O zaman devrimin kendini savunacağının bilinmesi lazım" diye konuştu. Fransa'da genel grev • PARİS (AA) — Fransa, Olkenin iki önemli sendikasırun çağnsı üzerine yapılan genel grev nedeniyle, özellikle Paris ve banliyölerinde ulaşımda büyük aksamalar olurken, bazı büyuk kentlerde de gösteriler düzenlendi. Fransa Komünist Partisi'ne yakınhğı ile tanınan CGT ve bağımsız Fo sendikalannm Fransa'da iş alanlarında hızla azalma meydana gelmesi üzerine yaptıkları çağn ile Lyon, Clermont-Ferrand, Bordeaıu, Marseille, Ibulon ve Paris'te binlerce kişinin katıldığı gösteriler düzenlendi. Genel grev yüzünden özellikle toplu taşım araçlannın seferlerinde büyük aksaklıklar olduğu belirtildi. S.Arabigtaıı'dan FKÖ Ve vardım • TUNUS (AA) — Suudi Arabistan'ın FKÖ'ye üç milyon dolar tutannda bir yardım çeki gönderdiği bildirildi. FKÖ ekonomik ve mali konular sorumlusu Ebu Ala, Tunus'ta yapüğı açıklamada, yardurun Filistin savaşçılannı destekleyen Suudi Arabistan Komitesi'nden geldiğini belirtti. Ebu Ala, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının zorluklannı anlayan bir Ulke olduğunu ve yanhmın devam etmesini ümit ettiklerini belirtti. Arnavutluk'ta gerginlik • TtRAN (AA) — Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ramiz Alia'nm son iki hafta içinde art arda gerçekleştirdiği ttalya ve Türkiye ziyaretleri ile Ugili tartışmalar, Tiran'da zaten gergin olan siyasi atmosferin daha da gerginleşmesine yol açtı. Ulkenin ikinci büyük partisi Demokratik Parti'nin lideri Salı Berisa'nın iddialanna cevaben Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü tarafından yapılan açıklamada, "Alia'nın gerek Türkiye gerekse ttalya ziyaretlerinde şüpheli hiçbir sey yoktur. Asıl şupheli olan Arnavutluk'taki bazı siyasi güçlerin iftiralandır" denildi. Ifehsin'in vetosuna ret • MOSKOVA (AA) — Rusya Parlamentosu, Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in kullandığı ilk vetoyu geçersiz kıldı. Parlamento, Yeltsin'in veto ettiği, Moskova ve Leningrad dışındaki her yerde yerel seçimlerin yapılması yolunda daha önce aldığı kararını dün yeniden onayladı. Dün alınan kararda, yerel seçimlerin 1 araüktan önce yapılacağı belirtildi. Kararda, bu tarihte seçim yapılmasımn, "tartışmaya konu olmaması gerektiği" kaydedildi. Halid iade edilecek • ATtNA (AA) — Yunanistan Yüksek Mahkemesi, 1985 yılında Achille Lauro adh îtalyan yolcu gemisini kaçırmakla suçlanan Abdülrahim Halid'in Italya'ya iade edilmesini kararlaştırdı. Halid, Italya'da gıyabında yargılanarak ömür boyu hapis cezasına çarptınlmıştı. Halid'in İtalya'ya iade edilmesi için son kararı Yunanistan Adalet Bakanı Mihalis Papakonstantinu verecek. Papakonstantinu, Halid'in "derhal iadesi" ya da "hapiste kaçmaya teşebbüsten Yunanistan'da hakkında verilen 2 yıl hapis cezasım çektikten sonra iadesi" arasında bir seçim yapacak. Şamiryönetimiy Madrid'egidecekFilistin heyetindeyeralan bir üyeye itiraz etti Israil: Görüşmelerden çekîlebilirizBarış Konferansı, Güvenlik Konseyi kararları üzerine odaklanacak 242 ve 338 anlaşmazlığıDış Haberler Servisi — Ispanya'nın başkenti Madrid'de toplanacak Ortadoğu Barış Konferansı 'nda, BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı kararları çerçevesinde taraflar arasında uzlaşmaya varılmasımn yolları aranacak. Söz konusu BM kararlannın taraflarca farklı yorumlanması, müzakere sürecindeki«n önemli sorunlardan birini oluşturuyor. tsrail, kararlara karşm Kudüs'ün işgal edilmiş bir toprak olduğu görüşüne karşı çıkıyor. BM'nin 242 ve 338 sayılı kararlannın anahatlan şoyle: 242 sayılı BM Giivenlik Konseyi kararı (22 Kasım 1967): Savaş yoluyla toprak kazanırm kabul edilemez, Israil kuvvetleri son anlaşmazlık (1967 savaşı) sırasında işgal edilen topraklardan geri çekilecek, bölgede düşmanlıklara son verilecek, her ülkenin barış içinde yaşama hakkı ile egemenlik ve siyasi bağımsızlık haklan tanınacak. Araplar, bu karann, tsrail'in işgal altında tuttuğu topraklardan çekilmesini öngördüğünu belirtirken tsrail bu görüşü reddediyor. tsrail, Batı Şeria ve Gazze'ye yeni yerleşim bölgeleri açarken barış karşılığında toprak düşüncesine karşı olduğunu bildirdi. Israil, 1967'de Suriye'ye ait Golan tepelerini, Batı Şeria ve Gazze'yi, Doğu Kudüs'ü işgal etmişti. 338 sayılı Güvenlik Konseyi karan (22 Ekim 1973): BM Güvenlik Konseyi'nin bu karan, 1973 Ortadoğu savaşında acil ateşkes isterken 242 sayılı kararın bütün yönleriyle derhal uygulanması çağnsında bulunuyor. Filistinli üye Şaeb Brekat'ın CNN'e verdiği demeçte "FKÖ tarafından seçildim" demesine İsrail tepki gösterdi. İsrail, Filistin heyetinin FKÖ ile bağlantıh olmasma karşı çıkıyor. Dış Haberler Servisi — Orta- doğu Banş Konferansı için ge- riye sayma hızla sürerken, tsra- il, Madrid'e gidecek Filistin he- yetinde yer alan bir üyeye itiraz ederek görüşmelerden çekilme tehdidinde bulundu. tsrail Başbakanı tzak Şamir'- in, ülkesi adına konferansa ka- tılacak heyete başkanlık edece- ğini açıklaması ile başlayan tar- tışmalar da büyüyor. tsrail Dı- şişleri Bakanı DaVid Levy, Şa- mir'in kendisini geri plana at- mak istemesinden yakındı. Bu arada Şamir, tsrail'in ço- ğunluğu tutuculardan oluşan 14 kişilik Ortadoğu Banş Konfe- ransı heyetini açıkladı. Şamir başkanlığındaki heyette, ılımh olarak bilinen Dışişleri Bakanı David Levy bulunmuyor. Banş konferansına katılacak İsrail heyetinde muhalefetteki Isçi Partisi milletvekillerinden Benjamin Ben Eliezer ve Dürzi Arap bir temsilcinin de buhın- duğiı bildiriliyor. Şamir'in daha ıumlı olan Dışişleri Bakanı Da- vid Levyi heyetin kontrolünü sağlamak için liste dışında bı- raktığı kaydediliyor. Heyette Şamir'e yakmüğı ile tanınan Yossi Ben Aharon, ka- bine sekreteri Eliakim Rubins- tein, Parlamento Dışişleri ve Sa- vunma Komitesi Başkanı Elia- hu Ben Elissar bulunuyor. AP'nin haberine göre Başba- kan tzak Şamir'in sözcüsü Yos- si Ahimeir "Saeb Enkat'ın he- yette kalması durumunda gö- rüşmeiere katolmayabiliriz" de- di. Erakat, CNN televizyonuna verdiği bir demeçte, görüşmele- re katılacak olan ve kendisinin de yer aldığı Filistin heyetinin "FKÖ tarafından secildigini" söylemişti. tsrail, FKÖ'yü terörist bir ör- güt olarak niteliyor ve Filistin heyetinin FKÖ ile bağlantıh isimlerden oluşmamasım, kon- feransa katılmasının ön şartı olarak öne sürüyor. ABD Başkanı George Bush da dün düzenlediği basın top- lantısında, ülkesinin Madrid'de yapılacak banş konferansında Saddam Hüseyin, biryıl içinde işleyen bir nükleer bomba geliştirebilecek durumda Irak'ın bombası atomdan güçlüBM uzmanları, Irak'ın, Hiroşima'da kullanılandan daha güçlü bir bomba geliştirme yolunda denemeler yaptığını açıkladı. Uzmanların ele geçirdiği belgelere göre Irak bu amaçla 20 deneme yapmış bulunuyor. Dış Haberler Servisi - Irak'ın kitle im- ha silahlanm yok etmekle görevli Birleş- miş Milletler özel Komisyonu yetkilile- ri, Bağdat'ın nükleer silah çalışmalann- da bilgisayar programlaması evresini ge- çerek denemeler yapacak aşamaya gel- diğini açıkladılar. Yetkililer, Irak'ın kim- yasal silah programında kabul ettiği ka- za riskinin Batı standartlanmn 100 kat üzerinde olduğunu bildirdiler. Irak'ın kitle imha silahlanm yok et- mekle görevli BM özel Komisyonu yet- kilisi Michel St. Mleux, Irak'ın Hiroşi- ma'da kullanılan atom bombasından da- ha da guçlu bir bomba geliştirme yolun- da denemeler yaptığını söyleyerek, dene- melerde atom bombasının patlama gü- KAMPUÇYA Barışın bedeli 2 milyar dolar 350 bin Kampuçyalı mültecinin ülkelerine dönüşü için en az 100 milyon dolar gerekiyor. Dış Haberler Servisi — Kam- puçya'da 13 yıllık iç savaşa son veren BM anlaşmasımn, "tari- kin en pahalı barış anlaşması" olacağı tahmin ediliyor. Sah gü- nü Paris'te imzalanan anlaşma- nm Kampuçya'ya getireceği ba- nşm bedelinin 2 milyar dolar olacağı öngörülüyor. Avrupa Tophıhığu, 350 bin Kampuçyalı mültecinin ülkelerine dönmesi- ni kolaylaştırmak amacıyla mali yardım yapacağı bildirildi. Paris muhabirimiz Mine Sa- ulnier'in bildirdiğine göre BM'nin Kampuçya'da geçici egemenliğini öngören anlaşma- nın uygulanması en iyi ihtimal- le 2 milyar, en kötü ihtimalle 5 milyar dolara mal olacak. 3 mil- yar dolarhk ek masrafın, Kızıl Kmer'lerin anlaşmaya zorla uy- malannı sağlamak amacıyla ge- rekli olabileceğine dikkat çe- küiyor. 2 milyar dolarhk masrafın büyük bölümü Fransa, Japon- ya ve Burma Sultanlığı tarafın- dan karşılanacak. Japon yetki- liler önceki gun, Kampuçya'nın yeniden inşasında liderliği üst- lenmek istediklerini açıkla- mışlardı. Reuter'in haberine göre AT önceki gün, Kampuçyah mülte- cilerin ülkelerine dönmelerini ve iç savaş yorgunu ulkenin yeni- den inşasının gerçekleştirihnesi amaayla mali yardım yapacağı- m açıkladı. AT açıklamasında, Kampuçya'ya yapılması öngö- rülen yardımla ilgili detayh bil- gi verilmedi. AFP'nin haberine göre Hol- landa hükümeti, AT'den ba- ğımsız olarak Kampuçya'ya 2 milyon dolar yardım yapacağı- ru açıkladı. Bu yardım, BM Ge- nel Sekreteri Perez de Cuellar'- ın çağnsı uyannca, 350 bin Kam- puçyah mültecinin Tayland sı- nınndan geri dönmesinde kulla- nılacak. Geri dönüşün ilk aşa- mada 33 milyon dolar gerektir- diği, toplam masrafın ise 100 milyon dolan bulacağı tahmin ediliyor. cünü daha da arttıran odaklayıcı mer- kezler kullanıldığını belirtti. St. Mleux, Irak'ın 12-15 ay içinde "iş- leyen bir nttkleer patlayıcı madde" geliş- tirebilecek durumda olduğunu kaydetti. BM heyetinin eylül ayında ele geçirdiği belgelerin Irak'ın patlatıcı merkezleri kullanarak 20 nükleer deneme yaptığını gösterdiği kaydedildi. St. Mleux de uz- manların gözlemlerinin denemeler yapıl- dığım doğruladığını belirtti. Ancak bun- ların yerini açıklamadı. BM yetkilisi, Irak'ın sadece 3 kilogram zengınleştirilmiş uranyum ile birkaç gram plutonyum üretebildiğini ve bun- lann bir nükleer bomba imal etmeye yet- meyeceğini ifade etti. Bağdat, uzun süre nükleer programı- nın varlığını inkâr ettikten sonra "araşünna" aşamasında bir programı ol- duğunu, ancak üretime geçmek için si- yasi karar alınmadığını açıklamıştı. Irak'ta denetim yapan BM heyetinin bir başka Ust duzey yetkUisi, Irak'ın kim- yasal silah programında Batının kabul ettiği standartlardan çok daha yüksek bir "ölüm ve yanüanma oranı" kabul et- tiğini bildirdi. BM heyetindeki bir başka yetkili ise Irak yetkililerinin, bir yılda kimyasal si- lahlann neden olduğu yaklaşık 100 ka- zanın meydana geldiğini, ancak bunla- nn sadece 10 kadannı "önemli" bulduk- lanm söylediklerini belinti. Yetkililerin, kazalan hangi kıstasa göre önem sırası- na koyduklanm ise açıklamadıkları bil- dirildi. Baulı askeri yetkililer, yılda or- talama 1 veya 2 kazayı normal karşılı- yorlar. Irak'ta hâlâ 50 BM özel Komisyonu denetçisi Bağdat'taki Muthanna Askeri Üssü'nde denetlemeler yapıyorlar. Petrol satışı Bu arada, Irak Petrol Bakanı Osama A.R. El Hiri Nevv York Times gazetesi- ne verdiği demeçte BM Güvenlik Kon- seyi'nin belirlediği koşullarda petrol sat- malanmn kabul edilemez olduğunu söy- ledi. El Hiti, gazetenin önceki günkü sa- yısında yer alan demecinde Güvenlik Konseyi Yapürımlar Komitesi'nce belir- lenen koşullann ülkesinin petrol sanayi- ine "zarar verid" nitelikte olduğunu be- lirtti. Bağdat, Güvenlik Konseyi'nin, Irak'ın 1.6 milyar dolar tutannda ham petrol satmasına izin veren karanna he- nüz resmi cevap vermedi. El Hiti deme- cinde, Saddam yönetiminin cevap konu- sunda saptanmış bir takvimi bulunma- dığını kaydetti. Yuzleri maskeli üniversite öğrencileri, başkent Atina'nın caddelerinde polisle çatıştı. (Fotoğraf: REUTER) Atinalda şiddet günleri STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan baş- kenti Atina'da ortaokul öğren- dlerinin başlattığı gösteriler su- resinde, kendilerini "anarşist" olarak tanımlayan bir grubun eğitim bakanlığina taşlarla sal- dırması üzerine göstericilerle polis arasında çatışmalar cıktı. Polis ile sabahın erken saatle- rine kadar kovalamaca oyna- yan 150 kadar maskeli genç, üniversite özerkliğinden yarar- lanarak Atina Teknik Üniver- sitesi içine sığındılar. Atina Teknik Üniversitesi'ni işgal eden "anarşistler" daha önce bir belediye otobüsü ile iki minübüsü ateşe venniş: ana caddelerden Patision'da bari- katlar kurarak trafiği kapat- mışlardı. tşgalciler teknik üni- versite içinde de büyük hasar- lar verdiler. Faks ve kompüter cihazlan pencerelerden fırlatıl- dı, amfi salonlan ateşe verildi. Bu olaylar karşısında rektör başkanüğmda toplanan dekan- lar kurulu, Atina Savcıhğı'nm "müdahaJesini" isteyince sav- cıkk özerUik engelinin aşürnası için güvenlik kuvvetlerine tali- mat verdi. Dün sabah erkenden başlayan operasyonda işgalcı 40 gencten 22'si göz altma alın- dı. Sınav yöntemlerinin değiş- tirilmesi için gösteri yapan or- taokul öğrencileri ise "banşçd" gösterilerinin şiddete dönüştü- ğü andan itibaren polisin yar- dımım isteyince aym "anar- şist" gençler tarafından tar- taklandı. Bu şiddet olaylannın ardın- dan üç askerin ölümüne, üçü- nün de yaralanmasına neden olan askeri tatbikatın "başarı ile sona erdiginin" açıklanma- sı büyük tepkiler uyandırdı. Son olarak dün sabah Ati- na'nın Kalithea semtindeki postaneyi soyan üç kişinin bir polisi tabanca ile öldürmesi de büyük yankı uyandırdı. Posta- ne soygununda 170 milyon drahmi (yaklaşık 3.5 milyar li- ra) ile kaçan soygunculan mo- tosikletiyle kovalayan Dimltris Konstas adh 33 yaşındaki po- lis tek kurşuna hedef olarak olay yerinde can verdi. Polisin 10 yaşında bir çocuğu ve eşinin 8 aylık hamile oluşu Yunanis- tan'da büyük üzüntü yaratır- ken banka ve postanelerdeki güvenlik önlemlerinin arttınl- masına karar verildi. SPD milletvekili Doğu casusu DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — AJmanya yeni bir casusluk skandalıyla çalkalam- yor. Piyango bu kez Sosyal De- mokrat Parti'ye (SPD) vurdu. SPD Meclis Grubu danışmanı Armin Hindrichs'in 30 yılı aşkın bir süredir eski Doğu Alman is- tihbaratı için çalıştığı saptandı. Klasik 'köstebek' tammına uyan Hindrichs, siyasi kariyerini özenle hazırlamış, uzun yıllar ti- tiz çalışmayla yükselmiş ve edin- diği bilgileri Doğu Alman istih- baratına, dolayısıyla KGB'ye iletmişti. Alman gazeteleri yeni casus- luk olayını Almanya'da 1970'lerde W0ly Brandt'ın baş- bakanlıktan istifasına neden olan 'Guillaume Olayı'na ben- zetiyor. O zaman da Sosyal De- mokrat Parti içinde Brandt'ın sağ kolu olarak görev yapan Özel Kalem Müdürü Giinter Guillaume'un doğu casusu oldu- ğu saptanmıştı. Şimdi SPD içinde yakalanan eski Doğu casusu Armin Hind- richs, Alman sosyal demokrasi- sinin en önemli liderlerinden Herbert VVehner, Egon Bahr ve Horst Ehmke'nin yanında çalış- ü. 1970'lerde SPD iktidardayken ve Demokratik Ahnanya'yla Uiş- kılerını yumuşatan unlü 'ost- polilik' ile ilgilenirken, casu- sun parti içindeki tüm kararlar- dan haberdar olduğu ve bu bil- gileri doğuya ulaştırdığı tahmin ediliyor. Armin Hindrichs, son olarak SPD'ye "Dış politika, güvenlik politikası, Avrupa ve kalkınma politikalan" alanla- rında danışmanlık yapıyordu. Alman makamlan, 59 yaşın- daki Armin Hindrichs'den "Bir- kaç yıldır kuşkulandıklannı" id- dia ediyorlar. Hindrichs tutuklandıktan sonra casusluk yaptığını kabul etti. 1959 yıhnda Doğu Alman- ya'da bilinmeyen bir ncdenle ha- pise atılan Hindrichs, hapisten çıkabilmek için Doğu Almanya için casusluk yapmayı kabul et- miş hatta bunu yazılı olarak ta- ahhut etmişti. hiçbir şey kabul ettirmeye çahş- mayacağım beh'rtti. Bush, "Bi- zim görevimiz taraflan bir ara- ya geürmede kataüzör roiii oy- namaktır. Madrid'de taraflara bir şey kabal etürnıemlz söz ko- nusa deffl" dedi. Bush, kendilerinin banş yap- mak gibi bir konumlan ohnadı- gını kaydederken "Bu işi yapa- cak olan taraflardır" diye ko- nuştu. ABD Başkanı, Madrid'- de tsrail Başbakanı Şamir, SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ile görüşeceğini de kaydetti. Şamir ise New York Times ga- zetesine verdiği demeçte, Mad- rid'de başlayacak olan Ortado- ğu Banş Konferansı'nın "dev- rimci degişiklikler" için ümit verdiğini ve "başan yolnnda btt- yök olanaklar d " söyledi. UŞRASIN HELMUT, BIRILERİ GELIYOR GALIBA j Guardian'dan THEGUARDIAN Şamir'in tutumutsrail Başbakanı tzak Şamir, Akdeniz'in ister doğusunda ister batısında olsun kendini hemen belli eder. Barış Konferansı'na giden altı a>iık yolda görüşlerinden hiç fedakârhk etmedi. tsrail heyetine bizzat başkanlık etmesi ise sadece Dışişleri Bakanı Levy ile bir iç siyaset zıtlaşması değil. Konferansta kendisi için olduğu kadar tsrail için de yüksek riskler taşıyan bir davranış. Konferans sırasında İsrail ile Filistinliler arasında bir anlaşmazhk olursa araya girecek kimse kalmamış oluyor. Konferanstan, tsrail heyetinin bir üyesi öfkelenip ayrılırsa başka, Şamir aynhrsa başka olur. Konferansın çıkmaza girmesinden Şamir kişisel olarak sorumlu tutulacaktır. Belkı de bunu önlemek için Şamir görüşmeleri sürdürür. Ama duygular akla üstün gelirse fitil baruta daha da yaklaşmış olacaktır... Konferansta ayrıntılara inildikçe, FKÖ perde arkasından suflörlük yapmaya başlayacak. Bu nedenle belki de Şamir'in toplantıya bizzat katılmasının yaran görülecek. Şamir, bir tek Kudüs'ün statüsü Üzerine görüşmeyi kabul etmiyor. Barisa karşıhk az bir miktar toprak verihnesine bile karşı değil. Ama BM 242 sayılı karanmn, 1967'de tsrail'in ele geçirdiği tüm topraklan kapsadığını da kabul etmiyor. Bütün bu tartışmalara rağmen İsrail kamuoyu, konferansın başlayacak olması karşısında rahat bir nefes almış durumda. O kadar ki aşın sağcı liderler dahı tepkilerinde ölçülü. (25 Ekim) ŞrûnffurterAIIncmcinc Batı ve YugoslavyaSırbistan'ın hedefi âşikar: Sırplar mümkün olduğu kadar çok Hırvat bolgesini işgal edip kendilerine katmak istiyorlar. Bu noktada gerekli olan, Sırp yönetimini tehdit edici bir başka ordunun kendini göstermesidir. Amerikan Akdeniz Filosu, Hırvat sahillerinde kendini gösterebilseydi, Sırp gemileri Hırvat kentlerini bombalamaktan vazgeçebilirdi. Eğer Batı ve bu arada ABD kendi teknik olanaklanna atıfta bulunarak Sırplan uyarsaydı, Sırplar uçaklarla Hırvat köylerini ve şehirlerini havadan bombalamaya korkabilirdi. STAMPA Batı bunun yerine AT kılıfı içinde Yugoslavya'nm geleceği için plan üstüne plan kuruyor. Amaç, aynlıkçı cumhuriyetleri birleştiren noktalar bulabilmek. Avrupa, Yugoslavya'nm geleceğıni cumhuriyetlerin özerk karanna bırakmalıdır. llişkilerini nasıl geliştireceklerine cumhuriyet kendileri karar vermelidir. Sırplar, AT'nin önerilerini zaten dikkate almıyor. Batı ise ateş altmdaki Hırvatistan'a yardım etmiyor. Ama anlaşılan Batı'nın kendi gururu da şu sıralar beş para etmiyor. (25 Ekim) ABD'de bayram bittiKörfez savaşı ve komünizmin vefatı ile ABD, geçmiş ayları büyük bir bayram havasında geçirdi. Ancak bu bayram kısa surdü, çünkü ulke kazandığı büyuk siyasi ve askeri zaferlere karşm sessız bir depresyon yaşıyor. ABD Başkanı George Bush, bu durumdan çok tedirgin görünüyor. Son olarak bu nedenle Bush, Uzakdoğu'ya yapmayı planladığı bir geziyi iptal etmek zorunda kaldı. Bush'un telaşa kapılmasına neden olan gelişme, paralel olarak ortaya çıkan iki haber oldu. Bunlardan biri, Merkez Bankası'nın yayımladığı rapor. Söz konusu rapor, ülke çapındaki tüm uretimin durgunlaştığını belirtiyor. Ote yandan Washington Post'un yayımladığı bir araştırma da ABD Başkam'nın ardındaki desteğin ilk kez yüzde 50'nın altına indiğini bildiriyor. Bush'un zayıf noktasımn ekonomi olduğu anlaşılıyor. Amerikalılar, portföylerine dunyanın hâkimleri ohnaktan daha çok önem veriyorlar. Geçmiş deneyimler, başkanlık seçimleri öncesinde durgunluğun guz aylanna dek uzaması halinde, Beyaz Saray'ı işgal eden başkanın secinv yitireceğini gösteriyor. Bu kez de böyle bir şey olabilir mi? Uzmanlar bu seçimlerin bir sürprizle sonuçlanmasını 'çok zor bir olasılık' olarak tanımlıyorlar. Fakat buna rağmen, bu olasılığı da tamamen bir kenara atmıyorlar. Bush'un sorunu kısa dönemde halledilemeyecek kronik sorunlan devralrmş ohnası. örneğin, düşen kişisel refah düzeyi tandanslannı bir yıl içinde geri çevirmesine imkân yok. (25 Ekim)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle