Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 EKÎM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
'Seçimin galibi
yok'
• ANKARA (AA) — Eski
başbakanlardan Adnan
Menderes'in oğlu Aydın
Menderes, seçimin mutlak
bL- galibi bulunmadığını,
DYP'nin 1987 seçimlerine
göre oy arttırdığını,
ANAP'ın ise kendisini bitti
gösteren butün verilere
rağmen 2. parti olabildiği
için başanlı sayılacaklarını
söyiedi. Menderes, bugüne
kadar çok^katı bir şekilde
siyasetin dışında kaldığını
ve bunu "ilk genel seçime
kadar" diye belli bir süre
ile sınırladığını, bugun artık
böyle katı bir kararlılık
içinde bulunmadığını
bildirdi.
'Kadınsız son
seçim'
• İSTANBUL (ANKA) —
Genel seçimler sonucunda
Türkiye Büyük Millet
Meclisi'ne giren kadın
milletvekili sayısında bir
artış olmaması kadınları
üzdü. Kadın derneklerinin
başkanlan, Türkiye*deki
kadın seçmenlerin çok az
sayıda kadın milletvekili
tarafından temsil
edilmesinin katılımcı
demokratik sisteme aykırı
olduğunu ifade ettiler.
Kavga .ayıran
polis
öldtirüldti
• tstanbul Haber Servisi
— Langa'da dün gece
kavga eden iki kişiyi
ayırmak isteyen polis
memuru, tabanca ile
vurularak öldürüldü. 23.00
sıralarında Hayri Tüccariye
Caddesi'ndeki Duygu Oteli
önünde tartışan iki kişiyi,
SilivTİ Polis Karakolu'nda
görevli olduğu belirtilen
polis memuru Ali Osraan
Ozer (47) ayırmak ıstedi.
KJmliği belirsiz bu kişilerin
silahlı saldırısma uğrayan
polis memuru ağır
yaralandı. Ali Osman Özer
kaldırıldığı Çapa Tıp
Fakültesi Hastanesı'nde
yaşamını yitirdi.
Saldırganlar 34 F 9933
plakalı beyaz BMW ve 34
FY 784 plakalı beyaz
Renault otomobillerle olay
yerinden uzaklaştüar.
"Yenihükümetierartık Çankaya'nın himayesindedeğildir>i
diyenDemirel:
Oturduğu yerde oturacakANKARA
(Cumhuriyct Bü-
rosu) — DYP Ge-
[i nel Başkanı Süley-
man Demirel, se-
çim sonuçları kesinleşmediği
için öteki partilerle görüşme
programını geciktirdi. Demirel,
yeni hukümetin temel ilkelerini
'şeffaflık, diirüstliık, hukuknn
üstunluğü, radjo ve televizyo-
nnn acık hak getirilmesi' olarak
özetledi. DYP lideri, Çankaya
sorununun Turkiye gundemin-
de durduğunu vurgularken de
Cumhurbaşkanı Özal için
"Çankaya'da kim oturursa
otursun, oturduğu yerde otura-
caktır" diye konuştu.
Demirel, dün DYP genel
merkezinde gazetecilerle yaptı-
ğı sohbette, tercihli oy uygula-
ması nedeniyle kesin sonuçların
geciktiğini bildirdi. DYP Genel
Başkanı, tercih sisteminin seçi-
mi felce uğratmasından yakına-
rak, "Partiler, birbirleriyle ya-
nşacaklan yerde, parti içinde
yansma olmuştur. Koalisyoo
çıkmasında da bu onemli bir se-
bep olmuştur" dedi. Demirel,
tercih nedeniyle listelerin her
gün değiştığini belirterek, öteki
partilerle temaslarına, listelerin
kesinleşmesinden sonra başlaya-
cağını söyiedi.
Demirel, gazetecilerle sohbe-
tinde, yeni hukümetin progra-
mının özune ilişkin bilgiler de
verdi. Açıklamalanrun önemini
vurgulamak için parti görevlile-
rinden konuşmalarının teybe
alınmasını isteyen Demirel,
"BnniariD hepsini motomot
dosyalayın. Öyle rastgele sö\-
lenmiş-şeyler degfldir. Hrpsinin
bir istikameti var" dedı.
Yeni çıkan şartlara göre
Türkiye'yi düşunmenin herke-
sin görevi olduğunu ve bunu ya-
parken salt parti düşuncelerinin
iıstüne çıkılması gerektiğini an-
latan Demirel, şunlan söyiedi:
"Şu anda herkesin kendi he-
deflerini bir tarafa bırakıp,
Türkiye'yi içinde bulunduğu
durumdan çıkannak için bir da-
yanışmaya kendilerini hazırla-
malan gerekir. Bu dayanışma-
nın şartlan, onumuzdeki gun-
lerde ortaya çıkacaktır. Bu so-
nınu, partilerin sonınu saymı-
yonun."
Dcmirei, yeni yönetimin ülke
DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel genel merkezde partililerle biıiikte. (Fotograf: RIZA EZER)
sorunlarına yaklaşımındaki te-
mel ilkelerini şoyle özetledi.
"Yeni yönetim şeffaflıgı, her
şeyin açık aleni olması, herke-
sin gormesini, durustlugu, her-
kese eşit davnuulmasını ve mut-
laka hukukun iistünluğunü sag-
layacaktır. Boytece, devlete hem
saygınhk hem caydıncılık ka-
zandınlacaktır.
Yeni yönetimin ikinci önemli
tavn, halkın doğnılan oğrenme-
sini mutlaka sağlamaktır. Bu-
nun için devletin dinde bulunan
radyo-televizyon çok açık hale
getirüecektir. Burada ülkeyi yö-
netenlerin düşunceleri ve karşı
duşünceler balka duyurulacak-
tır. Her ay bir açık oturum ya-
pılmak suretiyle, ülke meseleleri
halkın önünde tartışdacaktır ve
muhalefetin sesi devletin radyo
ve TV'sinden daha çok duyula-
cakbr. Eğer anayasa>ı degiştire-
cek mütabakatı saglay abilirsek
özel radvo-televizyona izin ve-
rebiliriz."
Demirel, Çankaya sonınu
üzerinde de durarak, Türkiy'e'-
nin şu anda sözde bir anayasa
devleti olduğunu söyiedi. Yeni
dönemde davulun da tokmağın
da hukümetin elinde olacağını
anlatarak. şoyle konuştu:
"Kimse, kendi üzerine farz
olmayan işin içinde olmayacak-
tır. Anayasanın vermediği hiç-
bir yetkiyi kimse kullanmaya-
caktır. Anayasanın vermediği
hiçbir gorevi kimse ifa etmeye
kalkmayacaktır. Türkiye'nin
birkaç tane hukumeti olmaya-
caktır. Birden fazla hukttmet ol-
ma devri son bulacaktır. Kim
anayasa çizgisi dışına çıkarsa,
fevkalede protestoyla karşılaşa-
caknr."
Demirel, Cumhurbaşkanı
Özal'ın dün bir gazetede yer
alan "Benim dönemim bitti"
sözleriyle ilgili bir soruyu,
"Yadırgamadım" diye yanıtla-
dı. Özal'ın Mesut Yılmaz'a
DYP ile koaüsyona girmemesi
telkinini de yadırgamadığını bil-
diren Demirei, şöyle dedi:
"DöDeminin ^"*fiiMhdmi bit-
HAYATINİZIN
GÜVENCESİNİ
GOODYEAR
SAĞLAR.
Lastikleriniz...
Yol güvenliğiniz açısından
aracınızdaki en önemli ve
hayati unsurlardan biri,
birincisi. Hele aracınızda
aileniz de varsa...
Bu nedenle Goodyear,
insan hayatına duyduğu
sorumluluk bilinci ile dört
mevsimde mükemmel
performans veren lastikler
üretmektedir. İşte,
Goodyear/AII VVeather: Hem
karlı ve buzlu, hem de ıslak
ve kuru zeminlerde dört
mevsimde de üstün çekiş
sağlayan ekonomik lastik.
Siz de Goodyear kullanın.
Hayatınız ve sevdikleriniz
için!
Beklentilerin ilerisindeki teknoloji GOODfYEAR
CUNEYT ARCAYUREK
YAZIYOR
tiğine kendisi karar veriyorsa
başka mesele, döneminin bitti-
ğinden neyi kastediyor onu an-
lamış degüim. Türkiye, bir ku-
rallar, kavramlar rejimi olan
gerçek demokrasiyi yerleştire-
cek. Kim kurallann dışına çık-
mışsa kurallann içine girmeye
mecburdur, mecbur da edece-
DYP Genel Başkanı, Cum-
hurbaşkanj'nın yetkileriyle ilgili
bir sonıyu yanıtlarken de, şun-
lan söyiedi:
"Anayasanın 104. maddesi
cumhurbaşkanının >etkilerini
yazmış. Onlan kullanırsa, me-
sele voktur. Ama hukumete ait
yetkileri kullanmaya kalkarsa,
kullanamaz. Yeniden teşekkül
eden meclis ve yeniden kurula-
cak hükumetler, artık Çanka-
va'nın himayesinde, ipoteginde
degiMir. O kadar çok yetkisi fa-
lan da yok. Sayın Evren de
Cumhurbaşkanhğı yaptı. On-
dan once de yapanlar oldu. O
zaman dış politikayı Evren mi
idare etti Türkiye'de? Çanka- i
ya'da kim oturursa otursun, ye-
rinde oturacaktır. Ne sınırları-
nı ne yetkilerini ne de hak ve so-
nımluluklanm taşacaktır. Yani
otur oturduğun yerde var ya,
öyle olacaktır. Herkes, oturdu-
gu yerde oturacaktır."
Dünyaya mesajlar
Demirel, seçim sonrası orta-
ya çıkan tabloyla ilgili olarak
dunyaya da mesajlar verdi. Se-
çim öncesinde kimsenin atını
yanlış ağaca bağlamamasını is-
tediklerini anlatan Demirel,
ANAP'ın iktidardan gitmesi ne-
deniyle yakınan ülkeler için şun-
lan dile getirdi:
"Bu hukümet gitti diye, içe-
ride ve dışanda ağıt dıizenler
varsa, zaman kaybediyorlar.
Tiirk milletinin iradesinin neti-
cesidir bu, kulağımıza geliyor,
birtakım agıtlar duuluyor 'gıt-
tiydi, geldiydi' diye. Bence,
bunlann hiçbir anlamı yokrur.
Evvela, dünyaya şunlan soyle-
yeyim: Biz, Tıirkiye'nin hıiktt-
metiyiz. Yani, Tıirkiye'nin hü-
kumeti olacagız. Türkiye'nin
menfaatlerini her şeyin uzerin-
de tutar ve koruruz. Kişiden ki-
şiye münasebet işi, son bulmuş-
rur. Bnndan sonra Türkiye'nin
dış politikasında, Dışişleri eks-
peıieri önemli bir rol oynaya-
cakbr. Türkiye'nin dış politika-
sının yıinitülmesinde, dışişleri
kavranu içinde kaian kurum, es-
ki rolünu üsnenmiş olacaktır."
Demirel, ğazetecilerin sorula-
nnı yanıtlarken önümuzdeki
dönemde ağırlığı demokrasiye
vereceklerini, öteki partilerle de
uzlaşmaya vararak meclisin et-
kin denetim yapar duruma ge-
tirilecegini söyiedi. Demirel, se-
çim sistemiyle ilgili bir soru üze- |
rine, yeni seçim sistemi konu-
sunda koalisyon ortağı olacak
partiyle konuşarak uzlaşma ara-
yacaklanru, toplumun gem'ş bir
kesiminin benimseyebileceği bir
yöntemi getireceklerini sözleri-
ne ekledi.
T0 diyor ki: "Bir Şeye
Karışmam Bana Dokunmayın"
Vay,Vay,Vay!
ANKARA — Dün sabah Demirel'den "siyasette ne var ne
yok"u öğrenmeye çalışırken, "sabah uyanıyoruz" diye baş-
layacak oldum.
Sözümü kesti, cümleyi tamamladı: "Yeni şartlaria!" de-
di.
Sesinde alaylı titreşimler vardı. Koalisyon dönemlerinin ez-
bere bildiği inişli çıkışlı doğasını anımsatıyordu.
Oysa, 20 ekımden bu yana Çankaya'nın basına kapalı te-
lefonları birden açılmış; TD, dün Hûrriyet'te gördük, arka-
daşımız Özkök'e ilginç kimi açıklamalar yapmıştı.
TO'ye göre "netice itibarıyla Özal dönemi sona ermişti.
Artık herhangi bir rol almak ıstemiyordu."
Çankaya'nın günü geldi diyerek özenle yansıttığı yargıla-
n Demirel de ilginç buluyordu. TÖ'nün bu davranışını soy-
leşimizde şöyie yorumladı: "Kabıma çekiliyorum. Bir şeye
karışmam artık. Bana dokunmaytn, diyor."
Seçildiği günden 20 ekime kadar Çankaya'dan iç ve dış
yazgımızla dilediğı gibi oynayan TÖ, tabii ki birden çark ede-
cek, 1996'ya kadar sorumluluktan uzak ekmek elden su göl-
den rahat yasamı yeğleyecekti. Kısacası yeni manevrası,
Çankaya sorununu gündemden tümüyie çıkarmaktı.
Ya da perşembenin gelişini çarşambadan sezinlemışti.
Seçmenin dağınık oy tercıhiyle ındırme operasyonunda ba-
şanlı olamayacağı görülen partilerin, özelde DYP ile
SHP'nin, ilk aşamada "Çankaya'yı anayasa hizasına
getireceklerıni" adı gibi biliyordu. Şimdi öncelikli önlemle-
re, onlar söylemeden ben yaptım demeye gelecek gırişim-
lere başvuruyordu.
Demirel bu yorum-
lara ">feni bizim soyle-
tıidı dün sabah. Hatta
pekiştirici somut bir
ömek verdi:
Dün -onceki gün-
Fransız büyükelcisi
geldi, sordu: Siz,
bundan sonra TÖ ile
S r ö z e n l e
yansıttığı yargılan
uemıreı oe ııyınç
buluyordu. TÖ'nün bu
SÖyleŞİmİZCİe ŞÖVİ6
yorumlad,: "Kab,ma
çekiliyorum. Bir şeye
Ben dedim ki: 'işte karışmam artık. Bana
dokunmaym, diyor."
yapa-
kimseyi çıkartmam.
Herkes yerinde oturacak!'
İndirme operasyonunu askıya almak zorunda kalan
DYP'nin çeşitli kademelerinde "halka verilen sözü yerine ge-
tirememenin sıkıntısı" yaşanıyor.
Başarısızlığı örtecek "birtakım önlemlerden" söz ediliyor.
"Anayasa dışına bir milim çıkmaması için pratıkte neler
yapılacağına" daır çeşitli söyientiler duyuluyor. Örneğın, zo-
runlu olarak TÖ ile yan yana geidıklerınde Demırel'in Köşk'e
görevlenni anımsatan "yazılı bir muhtıra" vereceğinden söz
ediliyor.
29 ekimde Çankaya'da kabule gidecek mi, "karar
vermediğini" söylüyor Demirel, resepsiyona katılmayarak
TÖ'ye hâlâ "soğuk baktığını" kanıtlayamaz mı? "Türkiye
1
de Çankaya sorunu olduğunu her gün söylüyorum. Bu so-
ru n nasıl çözülecek bilemiyorum diyorum ya!"
Öte yandan koalisyonu oluşturma sancılan. RP olasılığı
hızla gündemden çikıyor. DYP yüksek kademelerinde "RP
ile hukümet olmanın Erbakan'a teslimolmakla eş anlama
geldiğı" genel kanı.
Partideki kımi kıpırdanmalara karşın, hükümete katılma-
ya olumlu bakan Inönü, "öneriler ve koşuflar önüne
gelmeden" açık seçik ırdelemelerte koalisyon konusuna de-
ğinmemeye kararlı görünüyor. RP etkeninı değerlendırırken
bize, "Bu partiyle 'herhangi bir ısbirliği' çok zor. Onlar
'pazariıksız' yapamazlar. RP ile (TÖ'yü indirecek anayasa
konusunu örnek göstererek) sağlıklı bir sonuç alınacağını
sanmıyorum" diyor.
Genel Sekreter Hikmet Çetin ise HEP sorununda millet-
vekili sayısının "abartıldığını" isim ve il göstererek açıklıyor.
Baykal liderlik tutkusuyla partiyi halk gözünde küçülten ye-
ni iç kargaşalara götürecek mi? İnönü, dün Baykal ve Feh-
mi Işıklar'la doğrudan konuşarak sorunlara yanıt arayacak-
tı.
Çalkantılar, elense çekmeler daha yirmi gün süreceğe
benziyor.
'Ittifak'ınpazarlıktaki kozu Çankaya
OzaPı îndîrmenîn
koşulu koalisyon ortaklığı
TURAN Y1LMAZ
ANKARA — Seçimden
"kilit" parti konumunda çıkan
RP çatısı altındaki ittifak,
"Çankaya sorunu"nu olası ko-
alisyon pazarlıklarında koz ola-
rak kullanacak. tttifakın bu pa-
zarlıklarda, dini inançlardan
ötürü uygulanan baskı ve yasak-
lann ortadan kaldınlması, dış
Turkler ve Kıbrıs konularında
"gevşek politikalar"dan vazge-
çilerek "guven verici" politika-
lar izlenmesi koşullannı da gün-
deme getireceği öğrenildi.
Kesinleşen seçim sonuçlanna
göre 62 milletvekilliğini garan-
tileyen ittifak, olası koalisyon
hesaplanna, parlamento aritme-
tiğinin Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın Çankaya'dan ındırilmesi
için gerekli olan anayasa deği-
şikliğine olanak tanımaması
üzerine kuruyor. İttifak kur-
mayları, şu anda koaüsyona da-
ha yakın izlenimi veren DYP ve
SHP'nin sandalye sayılannın,
anayasa değişikliğini yapmaya
yetmemesini kendi konumlannı
guçlendirici bir etken olarak gö-
rüyorlar. RP kurmayları, 7 mil-
letvekiline sahip olan DSP'nin
de bu konudaki girişimlere des-
tek vermeyeceğini hesaplayarak
koalisyon umutlannı sıcak tutu-
yorlar. Bu nedenle, anayasa de-
ğişikliği için mutlaka kendileri-
nin desteğine gerek bulunduğu-
nu düşünen ittifak kurmayları,
bu aritmetik dağılımı olası ko-
alisyon pazarlıkları için en
önemli koz olarak değerlendiri-
yorlar.
tttifakın iki güçlü ortağı RP
ve MÇP yöneticilerinin, Cum-
hurbaşkanı'nın Çankaya'dan in-
dirilmesi konusunda bugüne ka-
dar herhangi bir biçimde kendi-
lerini bağlayıcı açıklama yapma-
maya özen göstermeleri de bu
açıdan dikkat çekici bulunuyor.
"Çankaya sorununun gün-
demlerinde öncelikli yer
tutmadıgı" mesajını vermeye
özen gösteren ittifak kurmayla-
n, koalisyon ortağı olmamalan
halinde Cumhurbaşkanı'm Çan-
kaya'dan indirme girişimlerine
destek vermeyi de duşunmüyor-
lar. RP Lideri Necmettin Erba-
kan'ın, bu konudaki sorular
karşısında öncelikle bu sozün
sahiplerinin kendi tekliflerini ge-
tirmelerini istemesi ve ilk adımı
karşı taraftan bekler bir tutum
sergilemesi de ancak koalisyon
ortaklığı halinde bu girişimlere
destek verilebileceği şeklinde yo-
rumlanıyor. Ancak bu noktada,
Cumhurbaşkam seçilecek isim
üzerinde "pazarfık sdreci" baş-
tttifak, koalisyon
ortaklığı önerisi gelmesi
halinde öncelikle dini
inançlarından ötürü
insanların ceza
görmemeleri, bu amaçla
gerekli örgütlenme
özgurluğünün
sağlanması,
üniversitelerdeki başörtü
yasağının kaldınlması
ve TRT yayınlannın
gözden geçirilmesi
koşuüarında ısrarcı
olacak
latılabileceği de vurgulamyor.
Bu parlamento aritmetiğinin
koalisyon umutlannı hâlâ sıcak
tutmasımn, ittifakı oluşturan
RP ve MÇP'yi bir arada tutan
en önemli etken olduğu da öne
süruluyor. lttifaktan aynlması
halinde az sayıda milletvekili ile
parlamentoya girecek olan
MÇP'nin, bu durumda herhan-
gi bir koalisyon ortaklığı teklifi
almasının güç olduğu savunulu-
yor-
Koalisyon koşullan
İttifak kurmaylanndan alınan
bilgilere gore kendilerine gelebi-
Iecek olası koalisyon önerileri
karşısında, baştan pazarlık sü-
recini tıkayacak tutumlardan
uzak kalınacak. Pazarlık süre-
cinde ise şu önemli temel nok-
talarda koşullar ortaya konula-
cak:
"• Din ve inanç özgürlüğü ko-
nusunda halen uygulanan yasak
ve baskılara son verilmesi. Özd-
likfc, bu inançlanndan ötürü in-
sanlann ceza gönnesinin son
bulması. Bu amaçla gerekli ör-
gütlenme özgüriüğünun geniş
bir biçimde tannıması. Üniver-
sitelerde başörtü yasağının der-
hal kaldınlması.
• TRT yayınlannın milli örf,
âdet ve gelenekier göz önünde
tutularak yeniden gözden geçi-
rilmesi.
• Knran kursu ve imam-hatip
okallanniD yaygınlaştınlnıası.
Okullarda din ve ahlak egitimi-
nin yeniden gözden geçirilmesi.
• Dış Turkler konusunda bu-
güne kadar izlenen 'gevşek
politikalann' bir kenara bırakı-
îarak, 'güven verici' politikalar
izlenmesi. Öncelikle ve ağıriık-
la dış Türklerin bulunduğu ül-
kderle ekonomik ve kültürel ibş-
kilerin geliştirilmesi. Türkiye^
nin, her konuda kendileriyle iyi
ve sağlıklı ilişkikr kuracak bir
ülke olduğunu hissettirecek po-
litikalann üretilmesi.
• Kıbns sorunu konusunda
bugüne kadar izlenen 'ver-
kurtul politikası'ndan bir an ön-
ce vazgeçümesi. Bu konu üzerin-
de hassasryetle duruiarak Kıbns
Türklerine sahip çıkılması."
İttifak kurmayları, bu konu-
daki görüşlerini DYP ile büyük
ölçüde çakışuğını da vurgulu-
yorlar.
İttifak kurmaylanmn, koalis-
yon pazarlığı sürecinde özellik-
le lçişleri %-e Milli Eğitim Bakan-
lıklanmn kendi kontrollerinde
olması yönünde de ağırlık koya-
cakları öğrenildi.