Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 24 EKİM 1991
Avrupa ordusıı
ve Ttirkiye
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) — NATO
başkentlerinde yoğun
olarak tartışdan Avrupa
ortak ordusu için
Ankara'da yeni hükümetin
oluşması bekleniyor. Gerek
Dışişleri Bakanlığı, gerekse
Genelkurmay Başkanlığı,
yeni bükümet kurulmadan
"bağlayıcı açıklama
yapmaktan" kaçııuyor.
Dışişleri Bakanı Safa Giray,
konuyla ilgili yaptığı
açıklamada, "Avrupa
birliğine güvenlik ve
savunma boyutu da
verilmesi yolunda yapılan
son önerilerde, diğer bazı
müttefik ülkelerle birlikte
Türkiye'nin de bu konudaki
anlayışının ötesinde ögeler
bulunduğunu görmekteyiz"
dedi. Dışişleri Bakanlığı
Sözcü Yardımcısı Ferhat
Ataman da dün düzenlediği
haftalık basın brifinginde,
konuyla ilgili sorular
üzerine, "güvenlik
kavramının genel bir
kavram olarak ele
alındığında Türkiye'siz bir
Avrupa savunması
düşünülemeyeceğini"
söyledi. 7 kasımda
Brüksel'de yapılan NATO
zirvesinde ortak ordu
konusunun ele alınması ve
Türkiye'yi toplantıda
Başbakan Mesut Yılmaz'ın
temsil etmesi bekleniyor.
Türkiye-Israil
ilişkileri
• ANKARA (AA) —
Dışişleri Bakanlığı Sözcü
Yardımcısı Ferhat Ataman,
Israil ile diplomatik
ilişkilerin büyükelçilik
düzeyine yükseltilmesinin
değerlendirildiğini bildirdi.
Ataman, AA'ya yaptığı
açıklamada, Dışişleri
Bakanlığı'nda uzun süredir
yoğun bir şekilde bu
konuda değerlendirme
yapıldığını kaydetti.
"Zamanı geldiğinde ve
şartlar olgunlaştığında bu
yola gidilebilecektir" diyen
Ferhat Ataman, "Takdir
edileceği üzere böyle bir
gelişme hükümet kararı
gerektirmektedir" dedi.
NATO'dan
kırnuzı
• WASHINGTON (AA)
— ABD yönetiminin, Doğu
Avrupa ülkelerinin
NATO'nun asli üyesi olma
yönündeki isteklerine karşı
çıktığı bildirildi. ABD
Dışişleri Bakan Yardıması
Thomas Niles tarafından
yapılan açıklamaya göre
ABD'yi ziyaret etmekte
olan Çekoslovakya Devlet
Başkanı Vaclav Havel,
Başkan George Bush ile
önceki gün yaptığı bir
saatlik görüşmede,
SSCB'deki degişime karşın
ülkesinin NATO ile daha
kurumsal ilişkiler kurmak
istediğini bildirdi. George
Bush yönetimi ise
Çekoslovakya, Polonya ve
Macaristan'ın, NATO ile
yalmzca "yakın temas"
düzeyinde ilişkiler
sürdürmelerini
desteklediğini, ittifak
tarafından planlanandan
daha yakın bir ilişkiyi,
"gerekli ve arzu edilir
görmediğini" bildirdi.
Orta Asya
Türklerine çagrı
• MOSKOVA (AA) —
Orta Asya'daki Türk asıllı
nüfusa sahip olan üç
cumhuriyetin liderlerinin
resmi ziyaret için Türkiye'ye
davet edildiği bildirildi. AA
muhabirinin edindiği bilgiye
göre Türkiye'nin Moskova
Büyükelçiliği tarafından
özbekistan Devlet Başkanı
Islam Kerimov,
Türkmenistan Devlet
Başkanı Saparmurad
Niyazov ve Kırgızistan
Devlet Başkanı Asker
Akayev'e bu konudaki
mesajlar resmen iletildi.
Neonaziler
hâlâ saldınyor
• FRANKFURT (AA) —
Almanya'nın çeşitli
bölgelerinde Neonazilerin
yabancılara yönelik
saldırılan devam ediyor.
Ülkenin batı kesimindeki
Treve'de, beş Neonazi, iki
zenci yabancıya saldırdı.
Polis yetkilileri,
yabancıların dövülmesini
engellemek için araya giren
iki Almanın yaralandığını,
beş saldırganın ise gözaltına
alındıklannı açıkladılar.
Saxe bölgesinde, önceki
gece ilticacıların kaldığı üç
yurt saldırıya uğradı.
Berlin'de ise Dazlaklar
'Bayern Express' isimli
otobüs şirketinin bürolanna
hasar verdiler. Ülkedeki
ilticacılann taşınma ve
bölgelere nakledilme işlerini
yapan bu şirketin beş
otobüsü de geçen hafta
gerçekle^en saldınlardan
büyuk hasar görmüştü.
SSCB Devlet Başkanı'nın "yasadışı" nitelendirmesine karşın Cumhuriyet, kendi ordusunu kurma kararı aldı
Ukrayna, Gorbaçov'a kafa tutuyor
KİMLİK KARTI UKRAYNA
Nüfusu: 50.000.000
Yüzölçumu: 603.700 km2
Başkenti: Kiev
Ekonomi: SSCB'nin en
Önemli tahıl ambarlanndan
biri olarak biliniyor.
Ukrayna, ayrıca SSCB
açısından çok önemli maden
kaynaklarına sahip. Ukrayna,
Sovyet ekonotnisinin toplam
üretiminin dörtte
birini karşılıyor.
SSCB'nin ikinci
büyük cumhuriyeti
olması ve
ekonomideki önemli
rolu nedeniyle,
SSCB'nin bırliğı
açısından Rusya'dan sonra
en önemli role sahip bulunuyor
Cernobn
Kiev
. Lvov UKRAYNA
Cumhuriyet Parlamentosu'nun önceki gün ilke olarak kabul ettiğj
yasalar uyannca, Ukrayna, 420 bin kişilîk bir ordu ve 30 bin kişiİUc
Ulusal Muhafiz Gücü oluşturacak. Uİcrayna aynca, topraklannda
bulunan nükker süahlan bir süre daha kendi kontrolünde tutacak.
Dış Haberler Servisi — Ukrayna,
SSCB Devlet Başkanı Mihail S. Gorba-
çov'a meydan okuyor. Gorbaçov'un,
"yasadışı" nitelendirmesine karşın Uk-
rayna Parlamentosu, cumhuriyetin ken-
di ordusunu kurması amacıyla yeni ya-
salar kabul etti.
Gorbaçov, hafta başında toplanan
Yüksek Sovyet'in açıhşında, "Cumhu-
riyetlerin kendi ordulannı kunnalan va-
sadışıdır. Bunu engellemek için her ça-
reye başvuracagım" demişti. Gorba-
çov'un bu çıkışından önce de Ukrayna,
geçen hafta sonunda 8 cumhuriyet tara-
fından gerçekleştirilen ekonomik birlik
sözleşmesininimza töreninekatılmamıştı.
AA'nın haberine göre SSCB'nin eko-
nomik açıdan ikinci guçlü cumhuriyeti
olan Ukrayna'nın parlamentosu, Gor-
baçov ve Rusya Federasyonu Devlet
Başkanı Boris Yeltsin de dahil olmak
üzere sekiz cumhuriyetin devlet başkan-
lannın yeni birlikte kalmaya devam et-
me çağnlarını hiçe sayarak kendi ordu-
sunu kurma yolunda bir dizi karar aldı.
Parlamentonun önceki günkü oturu-
munda, ilki olarak kabul edilen beş ya-
sa çerçevesinde, Ukrayna'nın "saldır-
ganlığa karşı savunma" amacıyla 420
bin kişilik bir ordu oluştunnasmı ve 30
bin kişilik de "ulusal muhafiz gücü" ku-
rulmasım benimsedi. Bu çerçevede, Uk-
rayna kendi kara, hava ve deniz kuvvet-
lerine sahip olacak.
TASS Ukrayna Parlamentosu'nun,
cumhuriyet topraklanndaki "stratejik
süahlan" geçici bir süre için korumaya
devam etmeyi de kabul ettiğini belirtti.
Ukrayna, Rusya, Beyaz Rusya ve Kaza-
kistan'la birlikte SSCB'nin nukleer gu-
ce sahip 4 cumhuriyetinden birisi duru-
munda.
Ukrayna, geçen ağustos ayında ba-
ğımsızlık ilan ederken cumhuriyetin,
"nükieer silahlardan anndınlmış" bir
bölge haline getirileceği bildırılmişti.
Reuter'in haberine göre de Ukrayna
Savunma Bakanı Konstantin Morozov,
parlamento üyelerine hitaben yaptığı ko-
nuşmada, tarihin akışımn durdurulama-
yacağım belirterek "Ukrayna, kendi or-
dnsuna ve savunma guçlerine sahip
olacakür ' dedi.
Gozlemciler, SSCB Devlet Başkanı
Gorbaçov'un, önümüzdeki günlerde
Ulcrayna'yı karanndan vazgeçirmek için
bu cumhuriyete karşı sert önlemler ala-
bileceğine işaret ediyorlar. Bazı gözlem-
cilere göre de Ukrayna'nın, son aldığı
karan, ekonomik birlik anlaşmasında
kendi isteği doğrultusunda maddeler ek-
lemek için bir pazarhk unsuru olarak
kullanabileceğine işaret ediyorlar.
Tacikistan'da İslamcı parti
Tacikistan Yüksek Sovyeti, cumhuri-
yette İslamcı parti kurulmasını serbest
bıraktı. TASS'ın haberine göre parla-
mento, önceki gün yapılan oylamamn
ikinci turunda, az bir oy farkıyla, dine
dayalı parti kurulmasını yasaklayan ya-
salan feshetti.
Bu arada Yüksek Sovyet, cumhuriyet-
te devlet başkanlığı seçünlerinin 27
ekimden 24 kasıma ertelenmesini karar-
laştırdı.
'AN
Ermenistarîa
ABDTi bakanDış Haberler Servisi —
SSCB'nin Ermenistan Cumhu-
riyeti'nin Dışişleri Bakanlığı gö-
revini, Ermeni asılh bir ABD
vatandaşının yürütmeye başla-
dığı bildirildi.
AFP'nin TASS'a dayanarak
bildirdiğine göre, 32 yaşındaki
ABD vatandaşı Rafii Ovanis-
yan, Ermenistan Dışişleri Ba-
kanlığı yardımcılığı görevine
atandı. Ovanisyan, halen cum-
huriyetin Dışişleri Bakanlığı
koltuğu boş olduğu için bu gö-
revi vekâleten yürütüyor.
AA'nın haberine göre de
Ovanisyan'ın, ABD'deki Erme-
ni toplumu içinde etkili isimler-
den biri olduğu bildirildi. Ra-
fii Ovanisyan'ın kısa bir süre
öncesine kadar, ABD'deki tüm
Ermeni örgütlerini bir araya ge-
tiren 'Amerikan Ermeni
Meclisi' adlı kuruluşun başkan-
lığını yapmakta olduğu belirti-
liyor.
Ovanisyan'ın Ermenistan'la
olan vatandaşlık bağı ise henüz
açıklığa kavuşturulmadı. Erme-
nistan'da çifte vatandaşlığa im-
kân sağlayan yasa ancak iki
gün önce kabul edildi. Bu du-
rumda, Ovanisyan'ın iki gün
içinde vatandaşlık başvurusun-
da bulunması ve bu başvuru-
nun kabul edilmiş olması gere-
kiyor.
MOSKOVA GÜNLÜĞÜ
Yeni sorun:
Ahlak bunalımıHAKAN AKSAY
MOSKOVA — Üç yüz mil-
yon nüfuslu ülkenin yansını
oluşturan Ruslann, yüzlerce
yıüık geçmişlerine bağlı olarak
şekillenmiş olan karakterleri,
ciddi bir değişim içine girdi.
Üniü yazar Aleksey Tolstoy'un
"Rus karakteri" adlı yapıtında
övgüyle betimlediği özellikler
hızla başkalaşıyor. Sokaktaki
insan, zaman zaman bu du-
rumdan rahatsızhğını yüksek
sesle dile getiriyor:
— Rus karakteri bu degil,
gençlerimizi tanıyamıyorunı,
diyor yaşlı bir Rus.
— Eskiden insanlanmız bu
denli kaba, bu denli saygısız de-
ğfldi. Kadınlara ve vaşhlara çok
daha titiz davranılırdı, diye de-
vam ediyor bir başkası.
— Ya toplumda kavgalann
ve dayaklann artması? Çığ gi-
bi artan sadist cinayetler, saldı-
nlar, ırza geçmeler? Bunlar yal-
mzca hukuksal bir sorun mu?
Toplumun çurümeye başladıgı-
nı göstenniyor mu aynı zaman-
da?
Herhalde önce, başkalaşan
Rus karakterinin bazı çarpıcı
yönlerinden söz etmek gereki-
yor. Daha net bir ifadeyle baş-
kalaşmakta olan Rus karakte-
rinin... Çünkü onun tümüyle
değiştiğini iddia etmek büyuk
abartma olur.
Ruslann ayırd edici ulusal
özelliklerinin başında açık yü-
rekh' ve açık sözlü olmaları ge-
lir. lyi niyetlidirler. Hatta saf-
tırlar çoğu kez>
Yardımseverdirler. Tavırlan
rahat ve doğaldır. Biçimsel ta-
vırlara bakılırsa fazla kibar ol-
duklan söylenemez. Ama ruh-
ları hassastır.
Kültürlüdürler. Tarihe, sana-
ta, edebiyata düşkündürler.
Görünüşüne bakıp 'adam sen
de
1
diyebileceğiniz bir tip, Puş-
kin'in şiirlerini, Tolatoy'un ro-
manlanru ince aynntılanna ka-
dar bilen biri çıkıp sizi şa$uta-
bilir.
Bu bölümde yazılanlar, Rus-
ları seven ve yaşammın yedi yı-
lı Ruslar arasında geçen bir ki-
şinin taraflı görüşleridir. Süb-
jektifliğin tadı başkadır kuşku-
suz.
Ancak objektif olma kaygı-
sı, bazı eklemeler yapmayı zo-
runlu kılıyor.
Insanlar bir sabah uyandık-
lannda bambaşka oluvermiyor-
lar elbette; değişim uzun bir sü-
reci kaphyor. Ancak uzun on-
yıllann ardından ciddi sarsıntı-
larla karşılaşılan son altı yıl
içinde değişimlerin hızı arttı.
Uyanış ve isyan duygulan
arttı her şeyden önce. Ve gün-
delik yaşamın sorunlan arttı.
örneğin gitgide uzayan kuy-
ruklar, kuyruklarda sayılan git-
gide artan insanlar, insanlann
gitgide bozulan sinirleri ve mo-
ralleri... Bu koşullann altında-
ki insanlar, kibarlık beklentile-
rine yeterince yanıt veremiyor
doğal olarak.
Yolsuzluklar, haksızlıklar,
yasadışı uygulamalar artıyor.
'Gölge ekonomi', mafya şebe-
keleri, fahişelik kurumu artık
yadırganmıyor. Televizyon Ba-
tı toplumlanmn refah düzeyini
gösterdikçe sinirler bozuluyor.
Ustelik ülke içinde, Sovyet pla-
kah Mercedes ve BMW araba-
lar çoğalıyor. Yeni kuşaklarda
ne pahasına olursa olsun zen-
gin olma tutkusu güçleniyor.
KAMPUÇYA
İç savaş bittiDış Haberler Servisi — Hin-
diçini yarımadasının sorunlu
ülkesi Kampuçya'da 13 yıl sü-
ren iç savaş dün resmen sona
erdi. Paris'te son kez topianan
ve Kampuçya sorununun ele
alındığı uluslararası konferans-
ta BM'nin hazırladığı anlaşma
19 ülke tarafından imzalandı.
BM Güvenlik Konseyi üyesi ül-
keler dışişleri bakanlan ile
Kampuçya Başbakanı Hun
Sen, sürgündeki Prens Siha-
nuk, Kızıl Kmerler ve Kmer
Halk Ulusal Kurtuluş Cephesi
liderlerinin imzaladığı anlaşma
ile dört yıllık barış çalışmaları
tamamlanmış oldu.
Anlaşmaya göre 1993'te ya-
pılacak serbest seçimlerdekuru-
cu meclis işbaşına gelinceye ka-
dar ülke gecici olarak BM ta-
rafından yönetilecek. Gecici yö-
netim döneminde kurulacak
olan ulusal konseyin başında
Prens Norodom Sihanuk bulu-
nacak. Vietnam destekli hükü-
metin başı Hun Sen, Kızıl
Kmerler ve Kmer Halk Ulusal
Kurtuluş Cephesi liderlerinin
de yer alacağı konsey 1993'de
yapılması planlanan seçimlere
kadar ülkeyi yönetecek.
Reuter'in verdiği anlaşma ko-
şullarma göre 350 bin mülteci
BM denetiminde Kampuçya'ya
dönecek, çatışan tarafların çe-
kilişi de BM barış gücu deneti-
minde gerçekleştirilecek.
VVashington'daki Mülteci Po-
litakaları Grubu, tarlalardaki
mayınların, sıtmanın, nrardaki
askerlerin, çetelerin, ideolojik
ayrıhkların ve gıda ile ilaç kıt-
lığının barış anlaşmasmı gölge-
leyeceğini savundu. Grup, acil
yardım çağısında da bulundu.
VVashington, Kampuçya'da
açılacak yeni dönemle birlikte
Vietnam'la ilişkilerin normal-
leştirileceğini, Kampuçya'ya uy-
gulanan ekonomik ambargo-
nun da kaldınlacağını bildirdi.
ABD
Bıısha
sııikast
plaııı
AVRUPA'YA ÇAĞRI— Hırvatlar, Zagreb'de gösteri yaparak Avrupa'nın savaşa dur demesini istediUr. (Fotoğraı. Al';
Belgmd, Hırvatlan ateşkese uymamakla suçladı
Yugoslavya'da seferberlik
Federal Savunma Bakanı, Almanya'yı Yugoslavya'ya karşı
savaş planlan hazırlamakla suçladı. Arnavutluk hükümeti
Kosova'nın bağımsızhğını tanırken, Bosna-Hersek'te federal
askerlerin camilere saldırılar düzenlediği öğrenildi.
Dış Haberler Servisi — Yugoslavya Fe-
deral Başkanlık Konseyi ülke çapında sefer-
berlik ilan ederken Savunma Bakanı Velj-
ko Kadijevic, Almanya'yı Yugoslavya'ya
karşı savaş planları hazırlamakla suçladı.
Hırvatistan'da federal birliklerin Dubrovnik
kenti çevresinde oluşturduklan çemberi gi-
derek daralttıkları bildirüdi.
Yugoslavya'da merkezi yönetimi elinde
buhınduran ve "Sırp bloku" diye anılan Fe-
deral Başkanlık Konseyi bir bildiri yayım-
layarak, "Yugoslavya doleti icerisinde kal-
mak isteyen tüm yörelerde" seferberlik ilan
etti. Bildiride, seferberlik uygulamasının
Sırbistan ve Karadağ'ın yanı sıra Bosna-
Hersek ve Hırvatistan'm, Sırpların çoğun-
lukta bulunduğu yörelerini de kapsadığı be-
lirtilerek, Hırvat guçlerin son ateşkesi çiğ-
nemeyi sürdürmeleri durumunda Hırvatis-
tan'a karşı "kararü" bir saldırı başlatılaca-
ğı vurgulandı.
Yugoslavya Federal Savunma Bakanı
Veljko Kadijevic, Almanya'yı ağır bir dille
eleştirerek Bonn hükümetini "içinde bulun-
duğumuz yiizyıl içerisinde iiçüncii kez" Yu-
goslavya'ya karşı saldırı planlan hazırla-
makla suçladı. İANJUG'un haberine göre
Başkanlık Konseyi toplantısı sırasında bir
konuşma yapan Kadijevic, kimi ülkelerin de
Yugoslavya topraklannda gözü bulunduğu-
nu öne sürdü. Almanya'nın "çok açık ve
gözü dönmiis biçimde" Yugoslavya'yı hedef
aldığını soyleyen Kadijevic, "Almanya ön-
ce ekonomik, sonra da askeri yöntemlerle
Yugoslavya'ya saldırma>ı duşunu>or" dedi.
Tiran, tanıdı
Arnavutluk Parlamentosu, Kosova'nın
bağımsızlığını tanıma karan aldı. Arnavut-
luk resmi haber ajansı ATA'nın yayımladı-
ğı hukümet bildirisinde, Arnavutluk'un Ko-
sova'yı egemen ve bağımsız bir ülke olarak
tamdığı belirtildi. Sırbistan içerisinde özerk
bir bölge olarak varlığını sürdüren Kosova-
da geçen ay yapılan gayri resmi halkoyla-
ması sonucunda bağımsızlık. karan alınmış,
önceki gün de merkezi yönetimden bağım-
sız bir hükümet kurulmuştu.
Hırvatistan'da federal orduya bağlı bir-
liklerin Adriyatik kenti Dubrovnik çevresin-
de oluşturduklan çemberi giderek daralttık-
ları, Vukovar'ı ise havan topu yağmuruna
tuttukları bildirildi. Hırvatistan Radyosu,
federal birliklerin günlerdir ablukada tut-
tukları Dubrovnik kentine karşı saldırıya
geçtiğini ve kente S km kala konuşlandık-
larını duyurdu. Hırvatistan Radyosu'nun
haberinde, Yugoslav donanmasının da Dub-
rovnik'e denizden ablukayı yeniden başlat-
tığı da yer aldı. Tarihi Dubrovnik kentine
23 gundur su ve elektrik verilmiyor.
Ote yandan Yugoslavya'nın, Müslüman-
lann çoğunlukta bulunduğu Bosna-Hersek
Cumhuriyeti'nde camilere saldınlar düzen-
lendiği bildirildi. Yugosla^a resmi haber
ajansı TANJUG'un haberine göre Bosna-
Hersek'te bulunan Sırp ve Karadağh asker-
ler birkaç gündür camilere saldınlar dü-
' zenliyor.
LosAngeles'taçok
sayıda silahla
yakalanan bir adam,
Başkan Bush'u
öldürmeyi tasarladığuıı
söyledi. Polis, 45
yaşındaki Thomas
Ward'u temmuz
ayından beri izlediğini
bildirdi.
LOS ANGELES (AFP) —
ABD'de evinde çok sayıda silah
v e binlerce mermi ile ele geçiri-
len bir adam, Başkan Bush'u
önümüzdeki ay Los Angeles'ı
ziyareti sırasında öldürmeyi
planladığını söyledi.
Güvenlik yetkilileri, 45 yaşın-
daki Thomas Ward'un, pazar
gunü evinde 12'si otomatik ol-
mak üzere 34 ateşli silah, sustu- ,
rucular, el bombalan ve 27.000
mermi ele gecirilmesi üzerine tu-
tuklandığını bildirdiler.
Yetkililer, Ward'un geçmişte
Bush'a yönelik tehditler içeren
bazı sözler sarf ettiğine dair el-
lerinde bilgi olduğunu kaydetti-
ler, ancak bu konuda aynntıh
bilgi vermediler.
Gizli polis yetkililerinden Do-
ug Carver, yaptığı kısa açıkla-
mada "Temmuz ayında Tho-
mas VVard'un, Başkanı öldür-
meyi tasarladıgını söylediğine
ilişkin istihbarat almışük. Ken-
disini o ramandan beri yakın ta-
kipte tutuyordnk" dedi.
"Los Angdes Times" gazete-
sinin haberine göre Ward,
Bush'u önümüzdeki ay Los An-
geles'ta Ronald Reagan kitaplı-
ğını ziyaret ettiği sırada öldür-
meyi tasarlıyordu. Gazetenin
haberine göre Ward, komşusu
bir kadına da Bush'u öldurmek
istediğini söyledi.
Yetkililer, daha önce bir kez
sarhoşken araba kullandığı ve
dolu bir silah taşıdığı gerekçe-
siyle tutuklanmış olan Ward'un
'yıkıcı' gruplar ile ilişkisinin bu-
lunmadığının sanıldığını ifade
ettiler. Ancak Bush'u neden öl-
dürmek isteyebileceği konusun-
da yorum yapmadılar.
BULGARİSTAN TÜRKLERİ / 3
^Bağımsız, bağlaııtısız Bulgaristaır*
YASEMİN ÇONGAR
SOFYA / KmCAALİ / RAZGRAD
/ ŞUMNU — Bulgaristan'da etnik kö-
keni ne olursa olsun herkesin kafasın-
da benzer sorular var: "Enflasyon na-
sil aşılacak? Ülke ekonomisi nasıl duze
çıkacak? Bu kaynayan bölgede, istikrar-
lı, banşçı bir ülke olmayı başarabilecek
miyiz? Etnik sorunlar çatışmasız çöztt-
lecek mi? "
Ülkede 1989 sonunda başlayan deği-
şim sureci, siyasi yelpazede "de-
mokratikleşme" yanlısı olarak beli-
ren grupların dış politika tercihlerinde
bocalamasına yol açmış. Varşova Pak-
tı'nın dağılması Brejnev'le Jivkov'un
damgasını taşıyan Bulgar - Sovyet yakın-
lığının geride kalması, her alanda hızlı
bir "Batıcılık" eğilimini güçlendirmiş.
Serbest piyasa ekonomisine geçiş ve Ba-
tı'nın demokratik normlanmn kabulü-
nün yanı sıra, uluslararası politika ve sa-
vunma konulannda da NATO cizgisine
büyük bir kayış gözleniyor. 13 ekim se-
çimlerinden sonra Başbakanlığı alan Fi-
lip Dimitrov, gerek Yeşiller Partisi'nin
gerekse daha sonra Demokratik Güçler
Birliği'nin lideri olarak ABD'nin deste-
ğini kazanırken bunun karşılığını Ame-
rikancı bir çizgiyi benimseyerek vermiş.
Bu çizgi, bir dönem "NATO uyeliğini
savunmaya dek" uzanırken şimdilerde
daha çok siyasi bazda kalan bir Atlan-
tik ruhu savunuculuğunu içeriyor. Par-
lamentoya girmeyi başaramayan DGB-
Merkez grubu adaylanndan Solomon
Pasi gibi "etkin" bazı siyasetçiler ise
"NATO"cu olarak tanınıyor. Pasi, Bul-
garistan'daki Atlantik Derneği'ni kur-
duktan sonra NATO Genel Sekreteri
Manfred VVörner'i nasıl kendi kişisel gi-
rişimleriyle Sofya'da ağırladığını anla-
tırken "Her şey bizim de uygar dünyay-
la, dünyamn en güçlü ittifakı olan NA-
TO'yla yakınlaşabUmemiz için. Ülkemi-
rin güvenligi oradan geçiyor" diyor.
ABD'de savunma kurslanna katılan Pa-
si'ye "Sizin gelecekte savunma bakanı
olacağınız söyleniyor" dediğimizde
"Olabilir, ancak çok ileride. Ama NA-
TO'yla yakınlaşmak benden bağımsız.
Böyle bir yakınlaşma. Türkiye - Bulga-
ristan iUşkilerini de güçlendirir" diyor.
sorumuzu şöyle yamthyor:
"Askeri örgütler konusunda çok dik-
katli olunmalı. Varşova'dan kopup NA-
TO'nun kucağına atlamak dogru degil.
Heriiangi bir kriz ortamında NATO'nun
dediklerini yapmak durumuna düşersek,
bölgemizde rahat davranamayız, düş-
man toplanz. Romanya'daki, Yugoslav-
ya'daki kanşıklıklar ortada. Bunlar sii-
rerken Bulgaristan'ın kendi askeri gUcü-
nu kendisinin denetlemesi gerekli. Biz,
HÖH olarak baglantısızlıklan yanayız.
Ama Yunanistan'la imzalanan anlaşma-
Bulgaristan Türkleri, Türkiye'den "eğitim ve kültür alanında
destek" görmeyi bekliyor. Ancak ne Türkiye ile ne de diğer
NATO ülkeleriyle, "iyi komşuluk ve işbirliği" perspektifi
dışında bir "ittifak" öngörülmüyor. Hak ve Özgürlükler
Hareketi, Demokratik Güçler Birliği'nin radikal ve liberal
kanatlarının aksine, NATO'culuğa karşı. Batı'yla
bütünleşmenin ekonomik ve sosyal alanla sınırh kalmasını,
savunma alanında bağımlılık ilişkisine girilmemesini istiyor.
Bulgaristan Türkleri'nin dış politika
tercihleri ise hem "Batıyla yollan bir
türkii birleşmeyen" sosyalistlerden, hem
de DGB'nin çeşitli kanatlan içinde yer
alan NATO'culardan aynlıyor, Batı sis-
temine entegrasyonu savunan Hak ve
Özgürlükler Hareketi (HÖH) bunun çer-
çevesini çizerken Avrupa Güvenlik ve İş-
birliği Konferansı'nı (AGİK) dayanak
seçmeye özen gösteriyor. Parlamento-
nun ekonomi danışmam, HÖH üyesi
Yevgeni Matinçev, Avrupa'ya siyasi en-
tegrasyonun Bulgaristan'daki etnik so-
runun aşılmasında da katkısı olacağını
belirttikten sonra "nasıl bir dış politika"
nın benzeri, diğer bir NATO ülkesi oian
Türkiye ile de imzalanmalı. Böylece NA-
TO'nun dostu olunız, ama üyesi de-
gil..."
Bulgaristan Türkleri "lyi komşuluk
ve işbirliği" çerçevesinde tanımlanan bir
ilişki ötesinde Türkiye'den neler bekli-
yor? Bu sonuyu, Sofya'da, Türk nüfu-
sun yüzde 80'i aştığı Kırcaali'de, yüzde
40'larda dolaştığı Razgrad ve Şurnnu'-
da HÖH yöneticilerine sorduğumuzda,
"eğitim ve kultur alanındaki istekler"
ön plana çıkıyor.
Razgrad HÖH Örgütü Başkanı Mus-
tafa Hasan, Bulgaristan ordusundan
emekli bir albay. Orduda Türklerin hızh
bir tasfıye sureci yaşadığım, bugün sa-
dece "bizmet eri" denilen askerler ara-
sında Türklere rastlandığını, sadece bir
tek Türk subay kaldığım anlatıyor.
"Türklere bu güvensiztikte, Türkiye'den
askeri tehdit gelebilecegi yargısmm etkisi
var mı?" Mustafa Hasan hiç duraksa-
madan, "evet" diyor. "Peki bu yargı
nasıl aşılabüir?" "Bizim Türkiye'den is-
tediğimiz", diyor Mustafa Hasan, "An-
kara'da saglam bir hükümet kursun-
lar... Yoksa Bulgarlann, Türkiye'yi öcü
gibi görmelerinin önüne geçemeyiz. Bn
da bizim durumumuzu güçleştirir."
Sofya-Ankara ilişkilerinin, iki baş-
kentte de kurulacak yeni hükümetler
arasında banşçı bir çizgide geliştirilme-
si Bulgaristan Türkleri'nin ana beklen-
tisi. Bunu izleyen istekleri, Şumnu'da
Mehmet Beytulia'dan dinliyoruz. Geçen
dönemin milletvekili Beytulla, 1989 gö-
çünde Bulgaristan'daki Türkçe öğret-
menlerinin önemli bir bölumünün Türk-
iye'de kaldığım anlatıyor.
"Bize ögretmen gerek. Bakın dilimi-
zi unutuyoruz. Şimdi yeni hükümet haf-
tada dört saat Türkçe eğitimini kabul
ederse, çocuklanmız yeniden okula gi-
decek. Ama ögretmen az. Türkiye, Bul-
garistan Türkleri'nin orada eğitim gör-
mesine olanak saglasın, ögretmen ve uz-
man değişim programlan arttınlsın. Bize
tiyatro göndersinler. Türk sinema film-
leri göndersinler... Kitap, dergi gönder-
sinler, Türk gazeteleri burada da satıl-
sm."
Yarue Gcnç Koşak
Türklet^ia geteeege baiaşı