17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 24 EKİM 1991 Avrupa ordusıı ve Ttirkiye • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — NATO başkentlerinde yoğun olarak tartışdan Avrupa ortak ordusu için Ankara'da yeni hükümetin oluşması bekleniyor. Gerek Dışişleri Bakanlığı, gerekse Genelkurmay Başkanlığı, yeni bükümet kurulmadan "bağlayıcı açıklama yapmaktan" kaçııuyor. Dışişleri Bakanı Safa Giray, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Avrupa birliğine güvenlik ve savunma boyutu da verilmesi yolunda yapılan son önerilerde, diğer bazı müttefik ülkelerle birlikte Türkiye'nin de bu konudaki anlayışının ötesinde ögeler bulunduğunu görmekteyiz" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Ferhat Ataman da dün düzenlediği haftalık basın brifinginde, konuyla ilgili sorular üzerine, "güvenlik kavramının genel bir kavram olarak ele alındığında Türkiye'siz bir Avrupa savunması düşünülemeyeceğini" söyledi. 7 kasımda Brüksel'de yapılan NATO zirvesinde ortak ordu konusunun ele alınması ve Türkiye'yi toplantıda Başbakan Mesut Yılmaz'ın temsil etmesi bekleniyor. Türkiye-Israil ilişkileri • ANKARA (AA) — Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Ferhat Ataman, Israil ile diplomatik ilişkilerin büyükelçilik düzeyine yükseltilmesinin değerlendirildiğini bildirdi. Ataman, AA'ya yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanlığı'nda uzun süredir yoğun bir şekilde bu konuda değerlendirme yapıldığını kaydetti. "Zamanı geldiğinde ve şartlar olgunlaştığında bu yola gidilebilecektir" diyen Ferhat Ataman, "Takdir edileceği üzere böyle bir gelişme hükümet kararı gerektirmektedir" dedi. NATO'dan kırnuzı • WASHINGTON (AA) — ABD yönetiminin, Doğu Avrupa ülkelerinin NATO'nun asli üyesi olma yönündeki isteklerine karşı çıktığı bildirildi. ABD Dışişleri Bakan Yardıması Thomas Niles tarafından yapılan açıklamaya göre ABD'yi ziyaret etmekte olan Çekoslovakya Devlet Başkanı Vaclav Havel, Başkan George Bush ile önceki gün yaptığı bir saatlik görüşmede, SSCB'deki degişime karşın ülkesinin NATO ile daha kurumsal ilişkiler kurmak istediğini bildirdi. George Bush yönetimi ise Çekoslovakya, Polonya ve Macaristan'ın, NATO ile yalmzca "yakın temas" düzeyinde ilişkiler sürdürmelerini desteklediğini, ittifak tarafından planlanandan daha yakın bir ilişkiyi, "gerekli ve arzu edilir görmediğini" bildirdi. Orta Asya Türklerine çagrı • MOSKOVA (AA) — Orta Asya'daki Türk asıllı nüfusa sahip olan üç cumhuriyetin liderlerinin resmi ziyaret için Türkiye'ye davet edildiği bildirildi. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği tarafından özbekistan Devlet Başkanı Islam Kerimov, Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurad Niyazov ve Kırgızistan Devlet Başkanı Asker Akayev'e bu konudaki mesajlar resmen iletildi. Neonaziler hâlâ saldınyor • FRANKFURT (AA) — Almanya'nın çeşitli bölgelerinde Neonazilerin yabancılara yönelik saldırılan devam ediyor. Ülkenin batı kesimindeki Treve'de, beş Neonazi, iki zenci yabancıya saldırdı. Polis yetkilileri, yabancıların dövülmesini engellemek için araya giren iki Almanın yaralandığını, beş saldırganın ise gözaltına alındıklannı açıkladılar. Saxe bölgesinde, önceki gece ilticacıların kaldığı üç yurt saldırıya uğradı. Berlin'de ise Dazlaklar 'Bayern Express' isimli otobüs şirketinin bürolanna hasar verdiler. Ülkedeki ilticacılann taşınma ve bölgelere nakledilme işlerini yapan bu şirketin beş otobüsü de geçen hafta gerçekle^en saldınlardan büyuk hasar görmüştü. SSCB Devlet Başkanı'nın "yasadışı" nitelendirmesine karşın Cumhuriyet, kendi ordusunu kurma kararı aldı Ukrayna, Gorbaçov'a kafa tutuyor KİMLİK KARTI UKRAYNA Nüfusu: 50.000.000 Yüzölçumu: 603.700 km2 Başkenti: Kiev Ekonomi: SSCB'nin en Önemli tahıl ambarlanndan biri olarak biliniyor. Ukrayna, ayrıca SSCB açısından çok önemli maden kaynaklarına sahip. Ukrayna, Sovyet ekonotnisinin toplam üretiminin dörtte birini karşılıyor. SSCB'nin ikinci büyük cumhuriyeti olması ve ekonomideki önemli rolu nedeniyle, SSCB'nin bırliğı açısından Rusya'dan sonra en önemli role sahip bulunuyor Cernobn Kiev . Lvov UKRAYNA Cumhuriyet Parlamentosu'nun önceki gün ilke olarak kabul ettiğj yasalar uyannca, Ukrayna, 420 bin kişilîk bir ordu ve 30 bin kişiİUc Ulusal Muhafiz Gücü oluşturacak. Uİcrayna aynca, topraklannda bulunan nükker süahlan bir süre daha kendi kontrolünde tutacak. Dış Haberler Servisi — Ukrayna, SSCB Devlet Başkanı Mihail S. Gorba- çov'a meydan okuyor. Gorbaçov'un, "yasadışı" nitelendirmesine karşın Uk- rayna Parlamentosu, cumhuriyetin ken- di ordusunu kurması amacıyla yeni ya- salar kabul etti. Gorbaçov, hafta başında toplanan Yüksek Sovyet'in açıhşında, "Cumhu- riyetlerin kendi ordulannı kunnalan va- sadışıdır. Bunu engellemek için her ça- reye başvuracagım" demişti. Gorba- çov'un bu çıkışından önce de Ukrayna, geçen hafta sonunda 8 cumhuriyet tara- fından gerçekleştirilen ekonomik birlik sözleşmesininimza töreninekatılmamıştı. AA'nın haberine göre SSCB'nin eko- nomik açıdan ikinci guçlü cumhuriyeti olan Ukrayna'nın parlamentosu, Gor- baçov ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin de dahil olmak üzere sekiz cumhuriyetin devlet başkan- lannın yeni birlikte kalmaya devam et- me çağnlarını hiçe sayarak kendi ordu- sunu kurma yolunda bir dizi karar aldı. Parlamentonun önceki günkü oturu- munda, ilki olarak kabul edilen beş ya- sa çerçevesinde, Ukrayna'nın "saldır- ganlığa karşı savunma" amacıyla 420 bin kişilik bir ordu oluştunnasmı ve 30 bin kişilik de "ulusal muhafiz gücü" ku- rulmasım benimsedi. Bu çerçevede, Uk- rayna kendi kara, hava ve deniz kuvvet- lerine sahip olacak. TASS Ukrayna Parlamentosu'nun, cumhuriyet topraklanndaki "stratejik süahlan" geçici bir süre için korumaya devam etmeyi de kabul ettiğini belirtti. Ukrayna, Rusya, Beyaz Rusya ve Kaza- kistan'la birlikte SSCB'nin nukleer gu- ce sahip 4 cumhuriyetinden birisi duru- munda. Ukrayna, geçen ağustos ayında ba- ğımsızlık ilan ederken cumhuriyetin, "nükieer silahlardan anndınlmış" bir bölge haline getirileceği bildırılmişti. Reuter'in haberine göre de Ukrayna Savunma Bakanı Konstantin Morozov, parlamento üyelerine hitaben yaptığı ko- nuşmada, tarihin akışımn durdurulama- yacağım belirterek "Ukrayna, kendi or- dnsuna ve savunma guçlerine sahip olacakür ' dedi. Gozlemciler, SSCB Devlet Başkanı Gorbaçov'un, önümüzdeki günlerde Ulcrayna'yı karanndan vazgeçirmek için bu cumhuriyete karşı sert önlemler ala- bileceğine işaret ediyorlar. Bazı gözlem- cilere göre de Ukrayna'nın, son aldığı karan, ekonomik birlik anlaşmasında kendi isteği doğrultusunda maddeler ek- lemek için bir pazarhk unsuru olarak kullanabileceğine işaret ediyorlar. Tacikistan'da İslamcı parti Tacikistan Yüksek Sovyeti, cumhuri- yette İslamcı parti kurulmasını serbest bıraktı. TASS'ın haberine göre parla- mento, önceki gün yapılan oylamamn ikinci turunda, az bir oy farkıyla, dine dayalı parti kurulmasını yasaklayan ya- salan feshetti. Bu arada Yüksek Sovyet, cumhuriyet- te devlet başkanlığı seçünlerinin 27 ekimden 24 kasıma ertelenmesini karar- laştırdı. 'AN Ermenistarîa ABDTi bakanDış Haberler Servisi — SSCB'nin Ermenistan Cumhu- riyeti'nin Dışişleri Bakanlığı gö- revini, Ermeni asılh bir ABD vatandaşının yürütmeye başla- dığı bildirildi. AFP'nin TASS'a dayanarak bildirdiğine göre, 32 yaşındaki ABD vatandaşı Rafii Ovanis- yan, Ermenistan Dışişleri Ba- kanlığı yardımcılığı görevine atandı. Ovanisyan, halen cum- huriyetin Dışişleri Bakanlığı koltuğu boş olduğu için bu gö- revi vekâleten yürütüyor. AA'nın haberine göre de Ovanisyan'ın, ABD'deki Erme- ni toplumu içinde etkili isimler- den biri olduğu bildirildi. Ra- fii Ovanisyan'ın kısa bir süre öncesine kadar, ABD'deki tüm Ermeni örgütlerini bir araya ge- tiren 'Amerikan Ermeni Meclisi' adlı kuruluşun başkan- lığını yapmakta olduğu belirti- liyor. Ovanisyan'ın Ermenistan'la olan vatandaşlık bağı ise henüz açıklığa kavuşturulmadı. Erme- nistan'da çifte vatandaşlığa im- kân sağlayan yasa ancak iki gün önce kabul edildi. Bu du- rumda, Ovanisyan'ın iki gün içinde vatandaşlık başvurusun- da bulunması ve bu başvuru- nun kabul edilmiş olması gere- kiyor. MOSKOVA GÜNLÜĞÜ Yeni sorun: Ahlak bunalımıHAKAN AKSAY MOSKOVA — Üç yüz mil- yon nüfuslu ülkenin yansını oluşturan Ruslann, yüzlerce yıüık geçmişlerine bağlı olarak şekillenmiş olan karakterleri, ciddi bir değişim içine girdi. Üniü yazar Aleksey Tolstoy'un "Rus karakteri" adlı yapıtında övgüyle betimlediği özellikler hızla başkalaşıyor. Sokaktaki insan, zaman zaman bu du- rumdan rahatsızhğını yüksek sesle dile getiriyor: — Rus karakteri bu degil, gençlerimizi tanıyamıyorunı, diyor yaşlı bir Rus. — Eskiden insanlanmız bu denli kaba, bu denli saygısız de- ğfldi. Kadınlara ve vaşhlara çok daha titiz davranılırdı, diye de- vam ediyor bir başkası. — Ya toplumda kavgalann ve dayaklann artması? Çığ gi- bi artan sadist cinayetler, saldı- nlar, ırza geçmeler? Bunlar yal- mzca hukuksal bir sorun mu? Toplumun çurümeye başladıgı- nı göstenniyor mu aynı zaman- da? Herhalde önce, başkalaşan Rus karakterinin bazı çarpıcı yönlerinden söz etmek gereki- yor. Daha net bir ifadeyle baş- kalaşmakta olan Rus karakte- rinin... Çünkü onun tümüyle değiştiğini iddia etmek büyuk abartma olur. Ruslann ayırd edici ulusal özelliklerinin başında açık yü- rekh' ve açık sözlü olmaları ge- lir. lyi niyetlidirler. Hatta saf- tırlar çoğu kez> Yardımseverdirler. Tavırlan rahat ve doğaldır. Biçimsel ta- vırlara bakılırsa fazla kibar ol- duklan söylenemez. Ama ruh- ları hassastır. Kültürlüdürler. Tarihe, sana- ta, edebiyata düşkündürler. Görünüşüne bakıp 'adam sen de 1 diyebileceğiniz bir tip, Puş- kin'in şiirlerini, Tolatoy'un ro- manlanru ince aynntılanna ka- dar bilen biri çıkıp sizi şa$uta- bilir. Bu bölümde yazılanlar, Rus- ları seven ve yaşammın yedi yı- lı Ruslar arasında geçen bir ki- şinin taraflı görüşleridir. Süb- jektifliğin tadı başkadır kuşku- suz. Ancak objektif olma kaygı- sı, bazı eklemeler yapmayı zo- runlu kılıyor. Insanlar bir sabah uyandık- lannda bambaşka oluvermiyor- lar elbette; değişim uzun bir sü- reci kaphyor. Ancak uzun on- yıllann ardından ciddi sarsıntı- larla karşılaşılan son altı yıl içinde değişimlerin hızı arttı. Uyanış ve isyan duygulan arttı her şeyden önce. Ve gün- delik yaşamın sorunlan arttı. örneğin gitgide uzayan kuy- ruklar, kuyruklarda sayılan git- gide artan insanlar, insanlann gitgide bozulan sinirleri ve mo- ralleri... Bu koşullann altında- ki insanlar, kibarlık beklentile- rine yeterince yanıt veremiyor doğal olarak. Yolsuzluklar, haksızlıklar, yasadışı uygulamalar artıyor. 'Gölge ekonomi', mafya şebe- keleri, fahişelik kurumu artık yadırganmıyor. Televizyon Ba- tı toplumlanmn refah düzeyini gösterdikçe sinirler bozuluyor. Ustelik ülke içinde, Sovyet pla- kah Mercedes ve BMW araba- lar çoğalıyor. Yeni kuşaklarda ne pahasına olursa olsun zen- gin olma tutkusu güçleniyor. KAMPUÇYA İç savaş bittiDış Haberler Servisi — Hin- diçini yarımadasının sorunlu ülkesi Kampuçya'da 13 yıl sü- ren iç savaş dün resmen sona erdi. Paris'te son kez topianan ve Kampuçya sorununun ele alındığı uluslararası konferans- ta BM'nin hazırladığı anlaşma 19 ülke tarafından imzalandı. BM Güvenlik Konseyi üyesi ül- keler dışişleri bakanlan ile Kampuçya Başbakanı Hun Sen, sürgündeki Prens Siha- nuk, Kızıl Kmerler ve Kmer Halk Ulusal Kurtuluş Cephesi liderlerinin imzaladığı anlaşma ile dört yıllık barış çalışmaları tamamlanmış oldu. Anlaşmaya göre 1993'te ya- pılacak serbest seçimlerdekuru- cu meclis işbaşına gelinceye ka- dar ülke gecici olarak BM ta- rafından yönetilecek. Gecici yö- netim döneminde kurulacak olan ulusal konseyin başında Prens Norodom Sihanuk bulu- nacak. Vietnam destekli hükü- metin başı Hun Sen, Kızıl Kmerler ve Kmer Halk Ulusal Kurtuluş Cephesi liderlerinin de yer alacağı konsey 1993'de yapılması planlanan seçimlere kadar ülkeyi yönetecek. Reuter'in verdiği anlaşma ko- şullarma göre 350 bin mülteci BM denetiminde Kampuçya'ya dönecek, çatışan tarafların çe- kilişi de BM barış gücu deneti- minde gerçekleştirilecek. VVashington'daki Mülteci Po- litakaları Grubu, tarlalardaki mayınların, sıtmanın, nrardaki askerlerin, çetelerin, ideolojik ayrıhkların ve gıda ile ilaç kıt- lığının barış anlaşmasmı gölge- leyeceğini savundu. Grup, acil yardım çağısında da bulundu. VVashington, Kampuçya'da açılacak yeni dönemle birlikte Vietnam'la ilişkilerin normal- leştirileceğini, Kampuçya'ya uy- gulanan ekonomik ambargo- nun da kaldınlacağını bildirdi. ABD Bıısha sııikast plaııı AVRUPA'YA ÇAĞRI— Hırvatlar, Zagreb'de gösteri yaparak Avrupa'nın savaşa dur demesini istediUr. (Fotoğraı. Al'; Belgmd, Hırvatlan ateşkese uymamakla suçladı Yugoslavya'da seferberlik Federal Savunma Bakanı, Almanya'yı Yugoslavya'ya karşı savaş planlan hazırlamakla suçladı. Arnavutluk hükümeti Kosova'nın bağımsızhğını tanırken, Bosna-Hersek'te federal askerlerin camilere saldırılar düzenlediği öğrenildi. Dış Haberler Servisi — Yugoslavya Fe- deral Başkanlık Konseyi ülke çapında sefer- berlik ilan ederken Savunma Bakanı Velj- ko Kadijevic, Almanya'yı Yugoslavya'ya karşı savaş planları hazırlamakla suçladı. Hırvatistan'da federal birliklerin Dubrovnik kenti çevresinde oluşturduklan çemberi gi- derek daralttıkları bildirüdi. Yugoslavya'da merkezi yönetimi elinde buhınduran ve "Sırp bloku" diye anılan Fe- deral Başkanlık Konseyi bir bildiri yayım- layarak, "Yugoslavya doleti icerisinde kal- mak isteyen tüm yörelerde" seferberlik ilan etti. Bildiride, seferberlik uygulamasının Sırbistan ve Karadağ'ın yanı sıra Bosna- Hersek ve Hırvatistan'm, Sırpların çoğun- lukta bulunduğu yörelerini de kapsadığı be- lirtilerek, Hırvat guçlerin son ateşkesi çiğ- nemeyi sürdürmeleri durumunda Hırvatis- tan'a karşı "kararü" bir saldırı başlatılaca- ğı vurgulandı. Yugoslavya Federal Savunma Bakanı Veljko Kadijevic, Almanya'yı ağır bir dille eleştirerek Bonn hükümetini "içinde bulun- duğumuz yiizyıl içerisinde iiçüncii kez" Yu- goslavya'ya karşı saldırı planlan hazırla- makla suçladı. İANJUG'un haberine göre Başkanlık Konseyi toplantısı sırasında bir konuşma yapan Kadijevic, kimi ülkelerin de Yugoslavya topraklannda gözü bulunduğu- nu öne sürdü. Almanya'nın "çok açık ve gözü dönmiis biçimde" Yugoslavya'yı hedef aldığını soyleyen Kadijevic, "Almanya ön- ce ekonomik, sonra da askeri yöntemlerle Yugoslavya'ya saldırma>ı duşunu>or" dedi. Tiran, tanıdı Arnavutluk Parlamentosu, Kosova'nın bağımsızlığını tanıma karan aldı. Arnavut- luk resmi haber ajansı ATA'nın yayımladı- ğı hukümet bildirisinde, Arnavutluk'un Ko- sova'yı egemen ve bağımsız bir ülke olarak tamdığı belirtildi. Sırbistan içerisinde özerk bir bölge olarak varlığını sürdüren Kosova- da geçen ay yapılan gayri resmi halkoyla- ması sonucunda bağımsızlık. karan alınmış, önceki gün de merkezi yönetimden bağım- sız bir hükümet kurulmuştu. Hırvatistan'da federal orduya bağlı bir- liklerin Adriyatik kenti Dubrovnik çevresin- de oluşturduklan çemberi giderek daralttık- ları, Vukovar'ı ise havan topu yağmuruna tuttukları bildirildi. Hırvatistan Radyosu, federal birliklerin günlerdir ablukada tut- tukları Dubrovnik kentine karşı saldırıya geçtiğini ve kente S km kala konuşlandık- larını duyurdu. Hırvatistan Radyosu'nun haberinde, Yugoslav donanmasının da Dub- rovnik'e denizden ablukayı yeniden başlat- tığı da yer aldı. Tarihi Dubrovnik kentine 23 gundur su ve elektrik verilmiyor. Ote yandan Yugoslavya'nın, Müslüman- lann çoğunlukta bulunduğu Bosna-Hersek Cumhuriyeti'nde camilere saldınlar düzen- lendiği bildirildi. Yugosla^a resmi haber ajansı TANJUG'un haberine göre Bosna- Hersek'te bulunan Sırp ve Karadağh asker- ler birkaç gündür camilere saldınlar dü- ' zenliyor. LosAngeles'taçok sayıda silahla yakalanan bir adam, Başkan Bush'u öldürmeyi tasarladığuıı söyledi. Polis, 45 yaşındaki Thomas Ward'u temmuz ayından beri izlediğini bildirdi. LOS ANGELES (AFP) — ABD'de evinde çok sayıda silah v e binlerce mermi ile ele geçiri- len bir adam, Başkan Bush'u önümüzdeki ay Los Angeles'ı ziyareti sırasında öldürmeyi planladığını söyledi. Güvenlik yetkilileri, 45 yaşın- daki Thomas Ward'un, pazar gunü evinde 12'si otomatik ol- mak üzere 34 ateşli silah, sustu- , rucular, el bombalan ve 27.000 mermi ele gecirilmesi üzerine tu- tuklandığını bildirdiler. Yetkililer, Ward'un geçmişte Bush'a yönelik tehditler içeren bazı sözler sarf ettiğine dair el- lerinde bilgi olduğunu kaydetti- ler, ancak bu konuda aynntıh bilgi vermediler. Gizli polis yetkililerinden Do- ug Carver, yaptığı kısa açıkla- mada "Temmuz ayında Tho- mas VVard'un, Başkanı öldür- meyi tasarladıgını söylediğine ilişkin istihbarat almışük. Ken- disini o ramandan beri yakın ta- kipte tutuyordnk" dedi. "Los Angdes Times" gazete- sinin haberine göre Ward, Bush'u önümüzdeki ay Los An- geles'ta Ronald Reagan kitaplı- ğını ziyaret ettiği sırada öldür- meyi tasarlıyordu. Gazetenin haberine göre Ward, komşusu bir kadına da Bush'u öldurmek istediğini söyledi. Yetkililer, daha önce bir kez sarhoşken araba kullandığı ve dolu bir silah taşıdığı gerekçe- siyle tutuklanmış olan Ward'un 'yıkıcı' gruplar ile ilişkisinin bu- lunmadığının sanıldığını ifade ettiler. Ancak Bush'u neden öl- dürmek isteyebileceği konusun- da yorum yapmadılar. BULGARİSTAN TÜRKLERİ / 3 ^Bağımsız, bağlaııtısız Bulgaristaır* YASEMİN ÇONGAR SOFYA / KmCAALİ / RAZGRAD / ŞUMNU — Bulgaristan'da etnik kö- keni ne olursa olsun herkesin kafasın- da benzer sorular var: "Enflasyon na- sil aşılacak? Ülke ekonomisi nasıl duze çıkacak? Bu kaynayan bölgede, istikrar- lı, banşçı bir ülke olmayı başarabilecek miyiz? Etnik sorunlar çatışmasız çöztt- lecek mi? " Ülkede 1989 sonunda başlayan deği- şim sureci, siyasi yelpazede "de- mokratikleşme" yanlısı olarak beli- ren grupların dış politika tercihlerinde bocalamasına yol açmış. Varşova Pak- tı'nın dağılması Brejnev'le Jivkov'un damgasını taşıyan Bulgar - Sovyet yakın- lığının geride kalması, her alanda hızlı bir "Batıcılık" eğilimini güçlendirmiş. Serbest piyasa ekonomisine geçiş ve Ba- tı'nın demokratik normlanmn kabulü- nün yanı sıra, uluslararası politika ve sa- vunma konulannda da NATO cizgisine büyük bir kayış gözleniyor. 13 ekim se- çimlerinden sonra Başbakanlığı alan Fi- lip Dimitrov, gerek Yeşiller Partisi'nin gerekse daha sonra Demokratik Güçler Birliği'nin lideri olarak ABD'nin deste- ğini kazanırken bunun karşılığını Ame- rikancı bir çizgiyi benimseyerek vermiş. Bu çizgi, bir dönem "NATO uyeliğini savunmaya dek" uzanırken şimdilerde daha çok siyasi bazda kalan bir Atlan- tik ruhu savunuculuğunu içeriyor. Par- lamentoya girmeyi başaramayan DGB- Merkez grubu adaylanndan Solomon Pasi gibi "etkin" bazı siyasetçiler ise "NATO"cu olarak tanınıyor. Pasi, Bul- garistan'daki Atlantik Derneği'ni kur- duktan sonra NATO Genel Sekreteri Manfred VVörner'i nasıl kendi kişisel gi- rişimleriyle Sofya'da ağırladığını anla- tırken "Her şey bizim de uygar dünyay- la, dünyamn en güçlü ittifakı olan NA- TO'yla yakınlaşabUmemiz için. Ülkemi- rin güvenligi oradan geçiyor" diyor. ABD'de savunma kurslanna katılan Pa- si'ye "Sizin gelecekte savunma bakanı olacağınız söyleniyor" dediğimizde "Olabilir, ancak çok ileride. Ama NA- TO'yla yakınlaşmak benden bağımsız. Böyle bir yakınlaşma. Türkiye - Bulga- ristan iUşkilerini de güçlendirir" diyor. sorumuzu şöyle yamthyor: "Askeri örgütler konusunda çok dik- katli olunmalı. Varşova'dan kopup NA- TO'nun kucağına atlamak dogru degil. Heriiangi bir kriz ortamında NATO'nun dediklerini yapmak durumuna düşersek, bölgemizde rahat davranamayız, düş- man toplanz. Romanya'daki, Yugoslav- ya'daki kanşıklıklar ortada. Bunlar sii- rerken Bulgaristan'ın kendi askeri gUcü- nu kendisinin denetlemesi gerekli. Biz, HÖH olarak baglantısızlıklan yanayız. Ama Yunanistan'la imzalanan anlaşma- Bulgaristan Türkleri, Türkiye'den "eğitim ve kültür alanında destek" görmeyi bekliyor. Ancak ne Türkiye ile ne de diğer NATO ülkeleriyle, "iyi komşuluk ve işbirliği" perspektifi dışında bir "ittifak" öngörülmüyor. Hak ve Özgürlükler Hareketi, Demokratik Güçler Birliği'nin radikal ve liberal kanatlarının aksine, NATO'culuğa karşı. Batı'yla bütünleşmenin ekonomik ve sosyal alanla sınırh kalmasını, savunma alanında bağımlılık ilişkisine girilmemesini istiyor. Bulgaristan Türkleri'nin dış politika tercihleri ise hem "Batıyla yollan bir türkii birleşmeyen" sosyalistlerden, hem de DGB'nin çeşitli kanatlan içinde yer alan NATO'culardan aynlıyor, Batı sis- temine entegrasyonu savunan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) bunun çer- çevesini çizerken Avrupa Güvenlik ve İş- birliği Konferansı'nı (AGİK) dayanak seçmeye özen gösteriyor. Parlamento- nun ekonomi danışmam, HÖH üyesi Yevgeni Matinçev, Avrupa'ya siyasi en- tegrasyonun Bulgaristan'daki etnik so- runun aşılmasında da katkısı olacağını belirttikten sonra "nasıl bir dış politika" nın benzeri, diğer bir NATO ülkesi oian Türkiye ile de imzalanmalı. Böylece NA- TO'nun dostu olunız, ama üyesi de- gil..." Bulgaristan Türkleri "lyi komşuluk ve işbirliği" çerçevesinde tanımlanan bir ilişki ötesinde Türkiye'den neler bekli- yor? Bu sonuyu, Sofya'da, Türk nüfu- sun yüzde 80'i aştığı Kırcaali'de, yüzde 40'larda dolaştığı Razgrad ve Şurnnu'- da HÖH yöneticilerine sorduğumuzda, "eğitim ve kultur alanındaki istekler" ön plana çıkıyor. Razgrad HÖH Örgütü Başkanı Mus- tafa Hasan, Bulgaristan ordusundan emekli bir albay. Orduda Türklerin hızh bir tasfıye sureci yaşadığım, bugün sa- dece "bizmet eri" denilen askerler ara- sında Türklere rastlandığını, sadece bir tek Türk subay kaldığım anlatıyor. "Türklere bu güvensiztikte, Türkiye'den askeri tehdit gelebilecegi yargısmm etkisi var mı?" Mustafa Hasan hiç duraksa- madan, "evet" diyor. "Peki bu yargı nasıl aşılabüir?" "Bizim Türkiye'den is- tediğimiz", diyor Mustafa Hasan, "An- kara'da saglam bir hükümet kursun- lar... Yoksa Bulgarlann, Türkiye'yi öcü gibi görmelerinin önüne geçemeyiz. Bn da bizim durumumuzu güçleştirir." Sofya-Ankara ilişkilerinin, iki baş- kentte de kurulacak yeni hükümetler arasında banşçı bir çizgide geliştirilme- si Bulgaristan Türkleri'nin ana beklen- tisi. Bunu izleyen istekleri, Şumnu'da Mehmet Beytulia'dan dinliyoruz. Geçen dönemin milletvekili Beytulla, 1989 gö- çünde Bulgaristan'daki Türkçe öğret- menlerinin önemli bir bölumünün Türk- iye'de kaldığım anlatıyor. "Bize ögretmen gerek. Bakın dilimi- zi unutuyoruz. Şimdi yeni hükümet haf- tada dört saat Türkçe eğitimini kabul ederse, çocuklanmız yeniden okula gi- decek. Ama ögretmen az. Türkiye, Bul- garistan Türkleri'nin orada eğitim gör- mesine olanak saglasın, ögretmen ve uz- man değişim programlan arttınlsın. Bize tiyatro göndersinler. Türk sinema film- leri göndersinler... Kitap, dergi gönder- sinler, Türk gazeteleri burada da satıl- sm." Yarue Gcnç Koşak Türklet^ia geteeege baiaşı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle