17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EKÎM 1991 • * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Yılmaz'a Göre... Inönü'ye Göre... (Baştarafı 1. Sayfada) düşünerek yaptı tabii..." Yapmaması için birkaç kez Cumhurbaş- kanı'nı uyardığını, fakat "huyunu bildiği için" fazla da ısrar etmediğini belirtti. "Artık lider benim" havasında Mesut Yıl- maz. Dikkat ettik, çevresinde de aynı hava geçerli. Hem ona karşı hitap tarzı ve davra- nışları, hem de Çankaya ve Özal'la ilgili söz- lerj, bir bakıma, Yılmaz'ın liderliğinin aJtını çizen belirtilerdi. "Bu seçimle birlikte ANAP üzerinde Özal vesayeti noktalanmış oluyor mu?" sorusu- na başını sallayarak "Evet" karşılığını ver- di; fakat şunu da ekledi: "Özal'ın vesayeti zaten bitmişti. Ama bu- nu bazı çevrelere nedense inandıramadık." Özal-Yılmaz ilişkilerinde seçim öncesi ya- şanan gerilim gerçekten "danışıklı dövüş" değildi. Seçimle birlikteyse, ANAP'ta Mesut Yılmaz'ın genel başkanlıktan sonra artık "liderlik" döneminin açıldığı söylenebilir. An- cak Çankaya ile özel ilişki içinde olmak, ana muhalefet lideri olarak Şayın Yılmaz'ın kuş- kusuz işine gelecektir. Örneğin, böylece De- mirel'i bazen çifte kıskaca alma olanağına sahip olacağını düşünüyor olabilir Yılmaz. Nitekim dünkü söyleşimiz sırasında, ANAP olarak muhalefette Kalma kararlarını Özal'ın da "makul karşıladığı'nı vurguladı. Demek ki danışmıştı. ileride de aynı şeyi kuş- kusuz yapabilecekti. • Mesut Yılmaz'ın seçim sonrasına ilişkin düşûnceleri, bugün gazetemizin manşetin- de Ahmet Tan'ın kaleminden ayrıntılı olarak yer aiıyor. Özetle şunların altı çizilebilir: Koalisyon: Muhalefette kalma kararlarının kesin olduğunu, bunu "baskı gruplarından gelen baskılar"la değıştirmeye niyetleri ol- madığını, bir kez daha hiçbir kuşkuya yer bı- rakmayacak biçimde söyiüyor. Seçim: Teorik olarak 6 ay ile 1 yıl içinde seçimin gereğine inanıyor, fakat olamayaca- ğını söylüyor. Örneğin, üç yıl sonra 1994'te genel ve yerel seçimlerin birleştirilebileceğini belirtiyor. Türkiye'nin bir beş yıl seçimsiz git- meyeceğinin bilincinde. Ama seçimsiz dö- nem uzadıkça, DYP'nin koalisyon iktidann- da gitgide yıpranacağını bildiği için bü konu- da acele etmeye niyeti yok. Demokrasi: Koalisyon hükümetinin getire- ceği "demokrasi reformu paketf'ne zorluk çıkarmayacaklannı, ancak bu konuda yapı- lacak çok şey olmadığmı da söylüyor. Demirel: DYP lideri için "Dünyaları vaat etti, şimdi sözlerinin esiri olacak, vaatlerinin ceremesini çekecek" diyor. Demirel kavga- cı ve hırçın bir yörüngeye saparsa çok sevi- neceği, hele Erbakan ve Türkeş'le yeniden koJ kola girerse, sevinçten uçacağı anlaşılı- yor. Ama bu sonuncu olasılığın pek ağır bas- madığını kendisi de biliyor. Ekonomide ar- tık kılını kıpırdatmayacağı, acı paketi Demi- rel'e bırakmaya hazırlandığı anlaşılıyor. Fa- kat önceki gün de Demirel'in "enkaz dev- raldık"ın hazırlığında olduğunu kendi ağzın- dan duymuştuk. Ekonominin bütün bu ha- zırlıklara ne kadar tahammülü kaldığını ise bilemiyoruz; fakat alarm zillerinin çoktandır çaldığı bilinmekte... Gelecek: Demirel'in koalisyon hükümeti kurmasını diiiyor. Muhalefette ANAP'ın da- ğılmayacağını, "safraları atıp" güçleneceğini ve ilk seçimde birinci parti olarak merkez sağ oyları toplayacağına inanıyor. Olabilir mi? ANAP, sekiz yıldır iktidar nimetlerine alış- mış bir parti olarak muhalefette varlığını sür- dürebilir mi? Yılmaz'ın 20 Ekim sonrası bir lider olarak direksiyon başına geçtiği doğru; ama ANAP'ın geleceği konusunda bugünden çok kesin öngörülerde bulunmak için biraz erken sayılmaz mı? Sayın Yılmaz gelecekten çok emin. Makul nedenleri de var bunun için. Ama kesin bir yargıya varmak için biraz daha beklemekte yarar olabilir. • Mesut Yılmaz ne kadar rahat ve güleç yüz- lü idiyse, Erdal inönü de o kadar sıkıntılıydı, yüz çizgileri gergindi. SHP Genel Merkezi'ndeki çalışma odasın- daki masada, ş/k yuvarlak bir tepsi içinde Bebek'in ünlü badem ezmeleri vardı. Eşi Se- vinç İnönü, seçim gecesi için göndermişti. Salı akşamı kendisiyle sohbet ederken, yazılması kaydıyia çok şey söyiemek isteme- di. Partinin yetkili kurullarını toplamadan ön- ce bunu istemediği anlaşılıyordu. Bazı izle- nimlerimizi şu noktalarda toplayabiliriz: Koalisyon: DYP ile koalisyona kapalı de- ğil. İstediği söylenebilir. Bunun için, bir yan- dan Demirel'in ne getireceğini, öte yandan kendi partisinde neler olacağını bekliyor. Özal'ı indirmek: inönü'ye göre parlamen- to aritmetiği bu olanağı vermiyor artık. Sırf bu yüzden bir seçim yapılamayacağına gö- re de Özal, Çankaya'da oturmaya da çare- siz devam edecek; ama tabii anayasanın sı- nırları içinde kalarak... SHP'de: Eninde sonunda, bir olağanüstü kurultayla parti içi hesaplaşmanın kapıyı ça- lacağını biliyor kuşkusuz. Ama önce koalis- yon konusunun açıklığa kavuşmasını, he- saplaşmanın sonraya kalmasını istiyor. Se- çim sonrasında genel başkanlıktan istifası- nın söz konusu olmadığmı açıklamıştı Sayın İnönü; acaba olağanüstü kurultayda ya da öncesinde genel başkanlık yarışına artık ka- tılmayacağını açıklayabilir miydi? Bu da bir soru işareti sayılabilir... Seçimde partisinin uğradığı basarısızlığı açık yüreklilikle tartışmaya hazır. Bunun işa- retlerini veriyor. Genel başkan olarak ken- disinin bu başarısızlıktaki payını da içtenlik- le sorgulayabileceği anlaşılıyor. HEP konusunda doğru yaptıklarını, de- mokrasinin gereğinin bu olduğunu, oy kay- betmiş olsalar bile bunu savunmaya devam edecegini belirtırken şöyle dedi: "1960'lann sonunda ortanın soluyla CHP ortaya çıktığında neler söylenmişti? 1969'daki oy kaybı da buna bağlanmıştı. Ama sonra iş değişti..." Söyleşirken, o kendine özgü ince alayını yine yeri geldiginde yapıyordu Sayın İnönü. Ama üzgündü. Genel merkez binası boşalmış gibiydi, kimsecikler yoktu ortalıkta. Ya akşam vakti olduğu için ya da bir seçim yenilgisinin son- rasından kaynaklanıyordu bu sessizlik. Ve böylesi bir dekor içinde, sanki bir yal- nız adam görüntüsü çiziyordu Erdal İnönü... Yılmaz: Kesin hayır (Baştarafı 1. Sayfada) rine ters düsen hiikumetlerin ömrii pek uzun olmaz. Şimdi bem işadamianmız hem de Ba- ü, sizin Demirel ile bir koalisyon yapmanızı telkin ediyor. Bu yönde göçlii sinyaller veriliyor. Bu sinyaller, ileride baskıya dö- nüşebüecek. Bu tür baskılara ne ölçüde direneceksiniz? Hepsin- deo önemlisi. ANA-YOL for- müliine neden direneceksiniz? ANAP lideri, bu uzun soru- yu, sigarasından uzun nefesler çekerek dinliyor. Soru bittikten sonra, nasıl ol- sa, Mesut Bey bize bir "reklam arası" sessizliği yaşatacaktır di- ye düşünüyoruz. Ama yanıldığımızı anüyoruz. Mesut Bey, not tutmaya ola- nak tanımayacak bir hızla ko- nuşmaya başlıyor. Yılmaz'ın, başbakanlık ko- nuşma frekansı ile anamuhale- fet liderliği frekanslan demek ki çok farklı olacak: — Evet, benzeri telkinler bi- ze ulaşıyor. Ancak şunu akıldan çıkarmamak gerekir. Demokra- silerde, siyasal partilerin rol da- ğılımını millet yapar. Milletin oluşturduğu tabloya göre ken- di oynayacağı rolü ise partiler, kendi yetkili organlan eliyle, kendileri belirlerler. Biz ANAP İnönü: Olabilir (Baştarafı 1. Sayfada) — Genel siyasal tablodan kö- tûmser sonuçlar çıkarmamak gerek. — Sayın Demirel, bugün- yaruı kapımzı çalacak. Ne diye- ceksiniz? — Ne öneri getireceğini din- leyeceğim. Ancak koalisyon ko- nusundaki karan parti meclisi- miz verecek. Benim, genel baş- kan olarak hükümete katılmak ya da katılmamak yönünde bir kararım yok. — Sizce Çankaya sorunu bu- günkü siyasal aritmetikle çözti- lebiUr mi? — Biz Çankaya'yı hep anaya- sa meselesi olarak gördük. Bu meseleyi anayasa düzeyinde çö- zecek gücümüz yoksa, yapılacak başka şey de yoktur. — Koalisyon kurarsanız, siz- ce imzalanacak olan protokol- de SHP neleri öngöriir? — Bunu da söylediğim gibi parti meclisi kararlaştıracak. Anayasa değişıkliği konusunda- ki hedeflerimiz bellidir. Sendi- kalaşma ve örgütlenme özgürlü- ğünün önündeki engelleri kal- dırmaktan, gelir dağüımının ye- niden düzenlenmesine, enflasyo- nun denetim altına alınmasın- dan dış politikadaki bazı hedef- lere dek, parti programımızdaki konular protokole konulabilir. — Demirel "2 yıldan önce se- çim zor" diyor. Siz ne dersiniz? — Bir tahmin yapmak zor. Yeni dönem, yeni koşullan da birlikte getirir. — Geniş tabanlı bir koalisyon ister misiniz? — Hükümet kurma görevini üstlenecek liderin çalışmalannı beklemek gerek. — HEP'in size oy kaybettir- digi söyleniyor. Ne dersiniz? — Çok aceleci yorumlar ya- pılıyor. Seçim sonuçlan ile ilgi- li araştırma yaptınyoruz. Ama HEP konusunda şunun bilin- mesini isterim. Bu konuda söy- lenenlerin, oy kaybının vesaire- nin hiç önemi yoktur. önemli olan, ulke bütünluğüdür. Hiçbir siyasi olusumun dışlanmaması gerekir. Oradaki arkadaşlann partimize dönüşünü kalıcı ola- rak görüyorum. Partideki arka- daşlanmız da ben de yalnızca oy hesabı ile karar vermemişlerdir. Demokratik davrandiğuıiızı sa- nıyorum. Bu konuda sorumlu- luğu her zaman alırım. Güney- doğu'daki vatandaşlanmızın dışlanmalarını kabul ede- mezdik. — Olağanüstü kunıllay top- lanabilir mi? — Sonuçlar, partimiz için tat- min edici değil. Sorumlu aranı- yor, ama bunlann zamanı şim- di değil. Partimizin koaüsyonda yer alıp almayacağı belli olma- dan, bu ortamda kurultaydan söz etmek zaaftır ve j-anlıştır. — Ülkenin temel sorununu Çankaya olarak görmeye devam ediyor musunuz? — Söylediğim gibi seçimJer bu konuda anayasal bir çıkış olanağı pek vermiş değil. Bunu kabul etmek gerek. Bence temel mesele, felçli hale gelmekte olan ekonomidir. — Sayın Özal, bu sonuçlar- dan dolayı rahatlamış sayılır mı? — (Gülerek) Evet, sanırım... — Seçim başansızlığında. be- lediyelerinizin etkisi oldu ma? — Her iktidar yıpranma ge- tirir. Bundan başkanlarımızın iyi çalışraadığı anlamı çıkarma- mak gerek. Siyasi iktidarla zor- luklar vardı. Geçen yıl, Hollan- da'da da yerel yönetimler yüzün- den iktidarda gerileme oldu. — Parti içi tartışmalann da başansulıkta payı oldu mu? — Sanıyorum. Genel başkan da dahil, berkesin eksiklikleri olabilir.'—~- "•—•— — PARİSTE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ Paşa Güven'in cenazesi 4 ay sonra getirildi İSTANBUL/PARİS (Cum- huriyet) — Paris'te dört ay ön- ce silahJı saldında öldürülen es- ki Dev-Sol liderlerinden Paşa Güven'in cenazesi dün tstan- bul'a getirildi. Cenazesi, Ata- türk Havaalanı'nda ailesi, ya- BerinNadi (Baştarafı 1. Sayfada) sine aykın davranıldığı ileri sü- rülen iddianamede, Nadi ve Gö- nensin'in DGM'de yargüanarak cezalandınlması istendi. Terörle Mücadele Yasası'nın 6/2. maddesi terör Örgütlerinin bildıri ve açıklamalannı basan ya da yayımlayanların beş mil- yon liradan on milyon liraya ka- dar cezalandırılacağını belirti- yor. Bu suçun mevkuteler ara- cılığıyla işlenmesi durumunda ise yasa, yayın sahibi için 50 milyon liradan az olmamak üze- re bir önceki ay ortalama satış miktannın yüzde doksanı kadar ağır para cezası öngörüyor. So- rumlu müdürler ise yayın sahip- lerine verilecek para cezasının yansı kadar para cezasına çarp- tırılıyor. Berin Nadi ve Okay Gönen- sin'in yargılanmalarma ise önü- müzdeki günlerde duruşma ta- rihinin belirlenmesinden sonra başlanabilecek. BURSA HİPODROMimDAN TAHMİNLER 1. KOŞU: F (7) Uğur 56, P (3) Boray, P (4), Sipahi, S (1) Burcu 2. KOŞU: F (4), Müflis, P (5), Pamilly, P (3) Semuş, S (1) Gol- den egg 3. KOŞU: F (7) Alderviş, P (2) Dilay, P (1) Enter, S (3) Gazala 4. KOŞU: F (3) Işıltı, P (2) Esenyurt, P (7) Sasa, S (4) Apricot 5. KOŞU: F (1) Perçem, P (13) Dostu, P (3) G. Güzeli, P (2) Şahin 116, S (8) Kasırga 6. KOŞU: F (4) Dilba, P (2) Ka- rakeçili, P (6) Roza, S (3) Yurtseven. kınları ve eski arkadaşlan tara- fından karsılanan Güven, bugün Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Feriköy Me- zarlığı'nda toprağa verilecek. Paris muhabirimiz Mine Sa- ulnier'nin haberine göre 11 tem- muz günü Paris'te öldürülen Pa- şa Güven'in cenazesi, ölümün- den hemen sonra Agence Cent- rale Richard Leoir firmasının morgunda beklemeye alındı. Naklin bu kadar beklemesinin nedeninin, Paşa Güven'in Türk vatandaşlığını yitirmesinden do- layı Ankara'dan izin beklenme- si olduğu belirtildi. Güven'in ölümünden hemen sonra doğrudan doğruya Anka- ra'daki ilgili makamlara başvu- ran ailesi, cenazenin Türkiye*ye nakli için izin istedi. Söz konu- su izin, vatandaşlık yitirme do- layısıylâ oldukça karmaşık bir muameleden sonra 15 gün önce verüdi. Paşa Güven'in kansı ta- rafmdan cenazenin nakli ile gö- revlendirilen Agence Centrale, Paris Türk Başkonsolosluğu'na "mürüriye izni" için geçen haf- ta başvurdu. Söz konusu izin, Ankara'nın onayı ile bekletilme- den verildi ve nakil böylece mümkün oldu. Cumhuriyet muhabirinin, bir cenazenin dört ay süreyle hangi koşullar aJtında saklanabiidiği sorusuna, Agence Centrale yet- kilileri şu yanıtı verdiler: "Paşa Güven'in cenazesi özel olarak tahnit edildi ve hava, su geçirmeyen özel bir tabuta ko- nularak sakianması ve nakli mümkün oldu." 32. Gün Savcılık ifade bekliyor ANKARA (AA)— TRT tara- fından, 32. Gün programıyla il- gili olarak sahte evrak düzenle- diği ve bu yolla haksız kazanç sağladığı gerekçeleriyle hakkm- da suç duyurusunda bulunulan gazeteci- yazar Mehmet Ali Bi- ran'la ilgili soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavahğı tarafm- dan sürdürülüyor. Konuyla ilgili olarak AA'nın sorularını cevaplandıran Anka- ra Cumhuriyet Başsavcısı M. Fa- dıl Inan, incelemenin devam et- tiğini bildirerek, "tstanbul Cum- huriyet Başsavcılığrna talimat \azarak Mehmet Ali Birand'ın ifadesinin alıtunasını istedik. Bi- rand'ıa ifadesinin bize geimesi- ni bekliyoruz" dedi. OtlllTlia eVİ J İ K u ? u k f e k n l e c e > Kayabaşı köyünde gecekondulan yıkılan altı aile, dungece vilayet binası karşısında oturma eylemi yaptı. Önceki gün Küçükçekmece Belediyesi Halkalı Şube Miidürliiğii'he bağlı ekipler tarafından Kayabaşı köyün- de Hazine'ye ait arazi ttstünde bulunan altı kaçak yapının yıkılması üzerine evsiz kalan altı aile dün gece Cağaloğlu'ndaki vilayet binasına geldiler. Aileler Vali Hayri Kozakçıoğlu ile göriısmek istediklerini ve sabaha kadar burada bekleyeceklerini söylediler. Soğuk havaya rağmen bekleyen ailelere dağılmaları uyansında bulunan gü>enlik güçlerine Küçükçekmece Belediyesi'nin kendile- rine daha önceden bir uyanda bulunmadan gecekondulannı yıktıklannı savunarak, "Yıkun ekipleri polisler ve askerlerle gelerek bizleri zorla dışarı çıkarttılar, eşyalanmız içerideyken evleriraizi yık- tılar. Kış günü evsiz kaldık. Başka gidecek bir yerimiz de yok" dediler. Küçükçekmece Halkalı Şube Müdürlügü yetkilileri ise yapılan gecekondulann seçimden önce yıkıldığını, seçim sırasında yapılan kaçak binalann bir kez daha yıkıldığını belirttiler. (Fotoğraf: SUAT KOZLUKLU) Cumhuriyet Kitap Kulübü TAKSİTLE KfTAPSEÇKIN YAZARLAR ÜNLÜ YAPITLAR BİLGİ EDİNMEK İSTIYORUM Adım, Soyadım Adresım: . _ Teiefonum: Adres: Cumhuriyet Kitap Kulübü, Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. 39-41 (34334) Cağaloğlu-İstanbul Tel.: 512 05 05 / 516 olarak, bu konuda kendi yoru- raunuzu yaptık. Ana muhalefet olmanın hem partimiz hem de ülkemiz için daha yararlı oldu- ğu görüşüne vardıİc. Aynca bu seçim kampanyasmın niteliği de bizim ana muhalefet olmamız gerektiriyor. — Bu nasıl bir gereklilik? — Şöyle: Seçime giren tüm partiler kampanya boyunca bi- ze yüklendiler. Hesap soracak- larını söylediler, enflasyonu yüzde 10'a indireceklerini söy- lediler. Bu konuda onlara fırsat tammak gerekir. Gelsinler, yap- sınlar. — Azmlık hükümetine destek olur musunuz? — Ülkenin çıkarları neyi ge- rektiriyorsa yapanz. Ama azın- lık hükümeti en son çaredir. — Sizce en güçlü olasılık nedir? — SHP olumlu sinyaller ver- diğine ve DYP de birinci parti olduğuna göre birlikte kurabi- lirler. — 'Geniş tabanh hükümet sa- vaş halinde söz konusu olur' de- diniz. Enflasyonla mücadeleyi de bir savaş saymaz mısınız? — öteki partiler, enflasyon için ellerinde güçlü silahlar ol- duğunu söylemişlerdi. Bir dene- sinler bakalım... — Hemen bir seçim olasüıgı var mı? Yani anayasadaki 45 gün maddesi... — O, cumburbaşkanının tak- dirindedir. — Yine ANA-YOL'a döne- lim. Sermaye istiyor, Batı dün- yası istiyor, eğer Sayın Özal da isterse, yine de diretir misiniz? — Ben istifamı verirken, Sa- yın Cumhurbaşkanı'na görüşü- müzü söyledim. Makul karşıla- dılar. Aynca Sayın Özal, bu ko- nuiarda müdahil olmayacaktır. — Yam ANAP, Özal'ın ve- sayetinden çıktı denebilir mi? — Bunu ben seçimden önce de söylemiştim. Sayın Cumhur- başkam, kendisi de bir gazete- mize bunu açıklıyor zaten. — Ertelenmesi olanaksız ba- zı ekonomik kararlar var. Akar- yakıt gibi... Koalisyon hüküme- ti kuruluncaya dek bu zamlarm yapılması gerekecek. Öyle degil mi? — (Gülerek) Ekonomik ön- lemlerin bir bütünlük içinde ol- ması gerek. Karşımızdaki parti- ler seçim alanlannda, zanuna karşı olduklannı söylüyorlar. Şimdi onlar adına zam yapıp onlan üzmek istemeyiz. — Ülke ne kadar seçimsiz gi- debilir sizce? — Uyumlu bir hükümet çı- karsa 5 yıl bile gidebilir. Bu ara- da bü şey eklemdiyim. Bizden hesap soracaklarını vaat etmiş- lerdi. Bu konuda kendilerine destek olacağız. Eğer terlerse... — ANAP, kuruldugu anda iktidar olmuş bir parti. Muha- lefeti becerebilecek mi? — Dünkü miuhalefete örnek olacak kadar... Aynca muhale- fet görevi, partileşme açısından hem yararlı hem de zorunlu bir görevdir. Kaldı ki partiler, hep iktidarda olmaya ahşınca, içle- rinde yozlaşma unsurlan beüri- yor. 'Ben partime ne veririm' düşüncesini ortadan kaldırıp, 'Ben partiden ne alırım' opor- tünizmini doğuruyor. Gerçek politik kadrolann oluşması için bu olumsuzluklann budanması gerek. ANAP, bunu da, ana- muhalefet görevini yürütürken gerçekleştirip sağlam bir iktidar partisi kimliğini yeniden elde edecektir. — Ne zaman tamamlanır bu iş ya da ilk seçim ne zaman olur? — 1994'teki bir seçim en uy- gun süredir. — Olağanüstü bir kongre ile başansızlıkla suçlanmamz söz konusu olabilir mi? — Parti tabanı durumu çok sağlıklı değerlendiriyor. ANAP'ın çok yakın dönem için bile güç kazanmakta olduğunu, sağlıklı bir süreç içine girdiğini teşkilatlanmız dahil, bize oy ve- ren seçmenlerimiz bile biliyor. — Bir başbakan olarak, De- mirel'in başbakanhğını nasıl gö- riiyorsunuz? — Saym Demirel.«ölçüsüz va- atlerinin esiri olacaktır. Bu va- atlerin ceremesini çekecek ve gerçek dışı sözlerinin baskısı al- tında ezilecektir. Mesut Yılmaz, iktidar yükü- nü ve koalisyon sorumluluğunu atmış olmanın rahatlığı içinde görünüyor. "2000'li yıllann po- Utikalan"na egemen olmak üze- re, sağda rüşdünü kanıtlamış ve "ana muhalefet lideri bursu" al- mış genç politikacı kimliği ile konuşuyor. Bu seçimlerle ilgili ilginç bir anı soruyoruz. Ciddileşiyor. "Ana muhale- fet liderine bu tür bir soru so- rulmaz" falan diyeceğini bekli- yoruz: "Trabzon'da otobüsün ya- nında beklerken. başları örtülü iki hanım arabaya doğru yaklaş- tı. Biri otekini durttıi. 'Bak kız' dedi, 'Gülüyor'." GOZLEM UGURMÜMCU (Baştarafı 1. Sayfada) rak Türkiye'yi Batılı anlamda demokratik rejime kavuştura- bilirler. Ama yapamazlar... Neden? Çünkü, "Meclis arrtmetiği" dışında bu işlerin bir de "geometrisi" oluyor. Bu geometri, aritmetiği bozuyor da on- dan! Örneğin, DYP-SHP koalisyonu, kurulması beklenen ko- alisyonların en uygunu gibi geliyor. Meclis aritmetiği de buna elverişli; ama partiler geometrisi bu koalisyona engel. Hem DYP hem SHP, seçim alanlannda hem özal'ı indir- mek hem de "hesap sormak" konularında hemen hemen aynı sözleri vermediler mi? Verdiler. Anayasayı değiştirmek, Seçim Yasası başta olmak üzere öteki yasaların değiştirile- ceği her iki partinin seçim bildirgelerinde yer almadı mı? Aldı. En azından bu iki partinin "yakın h&defleri" aynıdır. SHP, bu seçimlerden yenik çıkmıştır. Bu yenilgi, ister is- temez iç hesaplaşmaya yol açacaktır. Bu hesaplaşmanın yapılması da kaçınılmaz gibi görünüyor. Partinin Baykal kanadı, kurultayın hemen toplanmasını, parti genel başkanı ile parti meclisinin değişmesini; koa- lisyon kararını da yeni parti yönetiminin vermesini istiyor. Üstelik, SHP'de ayrıca HEP sorunu da var. HEP kökenli milletvekilleri için SHP, Güneydoğu millet- vekillerini Ankara'ya taşıyacak bir "vagon" ya da bu millet- vekillerinin başka yönlere giden trenlere binmek için bir süre bekledikleri Ankara istasyonundaki "bekleme salonu"yöu. Sayıları yirmıyi asan Kürt milletvekilleri her an SHP'den aynlabilirler. Seçilir seçilmez "aynlma sinyalleri" veren HEP'liler ile uzun erımli siyaset yapma olanağı yoktur. Bu durumda, DYP-SHP koalisyonunu kurmak güç görü- nüyor. OYP-ANAP koalisyonu için de partiler geometrisinden do- ğan engeller var. Meclis aritmetiği, en iyi DYP-ANAP koalisyonunda işler. iki partinin oluşturacakları en geniş tabanlı hükümet, DYP- ANAP ortakhğıdır. İstanbul iş ve sermaye çevreleri de böyle bir çözümü bek- liyorlar. Meclis aritmetiği tamam; bir de partiler geometrisi elverse "TÜSİAD hükümeti" bir gün içinde kurulur. Ama olmuyor... ANAP, DYP'den bir süre uzak duracak; çünkü, bu iki parti birbiriyle yarışıyor. Ya DYP, ANAP'ı eritecek; ya ANAP, DYP'yi. ANAP, üçüncü parti olsaydı, Demirel, ANAP'ı belli bir sü- reç içinde eritmeyi planlamıştı. Güniz Sokak'taki evde ya- pılan hesap, 20 Ekim'deki çarşıya uymadı. Uymayınca da şimdi Mesut Yılmaz, Demirel ve DYP'yi iktidarda yıpratmayı deniyor. Yılmaz, Demirel'in seçim alanlannda bol keseden verdi- ği sözleri iktidarda yerine getiremeyeceğini biliyor. Bildiği için de Demirel'i SHP ya da RP ile ortaklığa zorluyor. DYP-SHP koalisyonunu kurmak güç, peki ya DYP-RP ko- alisyonu kurmak kolay mı? Hayır; değil.. DYP içinde Hüsamettin Cindoruk ve arkadaşlarının böy- le bir koalisyona karşı oldukları biliniyor. DYP-RP koalisyo- nunu kurmak bu açıdan da güç. Geriye, DYP'nin tek başına kuracağı hükümetin ANAP ve SHP tarafından desteklenmesi seçeneği kalıyor. Buna da Demirel sıcsk bakmıyor. Bu seçim sistemini değiştirmeden Türkiye'de "istikrarfı hükümet" kurulamaz. Bu partiler de bu Seçim Yasası'nı kolay kolay değiştiremezler. Böyle başa böyle tıraş; böyle partilere de işte böyle se- çim sistemü. Meclis arrtmetiği, ANAP dışındaki partilere anayasayı de- ğiştirip, Özal'ı Çankaya'dan indirme olanağı veriyor. Parti- ler geometrisi ile seçim sandıkları Çankaya Köşkü'nden te- ğet geçiyor! is KARS / ERZURUM 2 çavuş şehit oldu Haber Merkezi—Karsın Di- gor ilçesine bağh Kocaköy ya- kınlarında guvenlik güçleriyle PKK'lı teröristler arasında çı- kan silahlı çatışmada bir uzman çavuş, bir jandarma çavuş şehit oldu, bir terörist ise ölü olarak ele geçirildi. Erzurum'un Tek- man ilçesi Emniyet Amirliği'ne ateş açan teröristler aynı ilçeye bağlı Çimenözu köyü muhtan- nı yaraladılar, kardeşıni ise öl- dürdüler. Kars Vali VekiU Ismet Baha- duiı'dan alman bügiye göre böl- gede arama ve tarama görevi yapan guvenlik guçleri önceki gece saat 02.00 sıralannda Di- gor ilçesine bağlı Kocaköy ya- kınlannda bir grup silahlı terö- rist ile karşılaştılar. Guvenlik güçlerinin teslim ol çağrısına ateşle karşılık veren teröristler- le çıkan çatışmada uzman Ça- vuş Ökkeş Pehlivan ile jandar- ma çavuşu SelahaUin Çakır şe- hit oldular, kimliği henüz sap- tanamayan bir terörist de ölü olarak ele geçirildi. Grupta bulunan ve silahlı ça- tışmaya giren teröristlerin ka- ranhktan ve arazi yapısından yararlanarak kaçüklan öğrenil- di. ölü olarak ele gecirilen terö- ristin üstünden bir adet G-l marka 7.62 mm çapında otoma- tik tüfek, 5 adet şarjör, 76 adet mermi, iki sırt çantası çıktı. Dün sabah Kars Devlet Has- tanesi'nden cenazeleri törenle alınan şehitler yapılan bir tören- den sonra memleketlerine gön- derildiler. Vali Aydıner, köyde muhta- rın evini de basan teröristlerin muhtar tbrahim Kılıç'ı ağır ya- raladıklanm kardeşi Sait Küıç'ı ise öldürdüklerini kaydetti. PENCERE GİDERÂZAK 1AŞARKEN Vedat Günyol 8.0O0lira(KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağatoğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez. (Baştarafı 2. Sayfada) seferine çıkan, Kur'an dağrtan, Ramazan'da satışı artsın di- ye olmadık numaralar çeviren gazete sahiplerinden, Demok- rat Parti ve Adalet Partisi döneminde oy namazı kılıp seçim orucu tutan politikacılara kadar herkes Refah'tan ürkmüş du- rumda. Aranjman şarkılar söylemekle ün yaptıktan sonra bal- dır bacak fotoğraflarıyla birinci sayfalardan eksik olmayan, ama reklamdır diye başını bağlayıp Eyüpsultan'da kurban kestiren o biçim yıldız da bayağı kaygılı: — Gelirler mi? Adam gibi yaşayacağına, Türkiye'yi. Amerika'nın Ortado- ğu'daki eyaletine dönüştürmek için çalışıp arada komisyon- culuktan kazanan sosyete, basın, ticaret erbabı da matem içinde: — Gelirler mi? Moskova komünizmi yıkıldıktan sonra "yeşil kuşak" poli- tikasından vazgeçip İslam köktenciliğini Ortadoğu'da tehli- ke sayan Amerikan ajanı da kaygılanıyor: — Gelirler mi? Tam kırk yıl ülkede laikliği kemiren şeriat akımlarını besle- yenler, şimdi korku içindeler. Büyük sermayenin bilinçsiz oy deposu sayılan yoksul Müslüman, bu kez politikada bağım- sızlığını ilan etti; kendi işini kendi görüyor. Üstelik, 'zamane1 nin zilletinde politikayı pespayeleştiren ne kadar politikacı var- sa, hepsini aşarak, söyleminde Batı emperyalizmine kafa tu- tan bir siyasete yöneldi. • Peki, Refah nasıl patlama yaptı? Kırk yıllık devlet yatırımıyla.. Devlet bütçesinden şeriat eğitimine yapılan yatırımın kırk yıldan beri haddi hesabı yok. Imam okulları meslek kurulu- şu olmak niteliğini çoktan aştılar, temel öğretim kurumlarına dönüştüler; devlet bürokrasisinin kilit noktalarına imam okulu çıkışlılar yerleştiler; ilk ve orta öğretime zorunlu din dersleri kondu; imamlar devlet memuru yapılarak cami yaptırma se- ferberliğiyle birlikte şeriatçı siyasetin Örgüsünü dokudular. Şimdi Islamcıların, büyük sermaye partilerinin denetimin- den kurtularak kendi partilerini kurmasını ve seçimde patla- ma yapmasını ürkerek izleyenlerin tümüne: — Sabah şerifler hayrolsun...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle