22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketı adına Berin Nadi • Murahhas Üye: Emine L'şakbgil 0 Genel Yayın Müdunl: Hasan Cemal, Yazı tşleri Müduru: Okay Gooensin • Haber Merkezi Müdürü. Yılçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmeni: All Ac«r • Temsılciler ANKARA: Ahmel Tan, İZMİR: Hikmet Çtünktya, ADANA: Çctin Yigenoglu lç Poluıka. Ccial BaştaogK:, tsıanbul Haberlerı: Şenıy Kakıa, Ekonomı. Mcnü Taraer. Dış Haberler Ergun Balcı, lj-Sendıka: Şbkru Ketenci, Kültflr: Cdal Uster, Eğmm Geaca; Şajlan, lurt Haberlerı Necdel Do£an, Spor Danışmanı. Abdalkadir Ynctlnan, Dızı Yazılar Ktrem Çıhşkaa, Araştırma Şaaia Alp»>, Duzcltmc: AMullalı VIZKI 0 Koordınatör AhmM Koralsın 0 Malı Işler Erol Erknl • Muhasebe Bofeal Vteer # Bulçc-Planlama: Scvgi Osmanl>e}*oğhı # Reklam Ayjt Toran « tdare Haw)ia Garer 0 tşlame Öader ÇcUk 0 Bılgı-İslem Nail taal 0 Persond Scvgı Bosuncıojl» fo.vm Kurulu Başkan tlkaa Stlçak, Oktay Akbtl, Vaifia Bayer, Hasan Cemal, Hikmtt Çninkayı, Okay Gonensin, LJır Mamca, Ali Sirmea, AfeaKt Ta» Basan ve Yayan: Cumhunya Matbaaahu re Gazetecilik T.A.Ş. TOrkocagı Cad 39/41 Cağaloglu 34334 Ut. PK 246 • Istanbul. Td: 512 05 05 (2Û hat), Tel» 22246, Fax (1) 526 60 72 0 Bu/üter Ankara: Zıya GökaJp Bh lnkılap S. No: 19/4, Tel: 133 11 41-47, Telex. 42344, Fax (4) 133 05 65 # lanır H Zıya Blv. 1352 a 2/3, Tel 13 12 30, TMex; 5235», Fa* (51) 19 53 60 # Adaaa: tnöoü Cad. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel. 19 37 52 (4 hat), Telex 62155, FK. (71) 19 25 78 TAKVİM: 11 EKİM 1991 Imsak: 4.39 Güneş: 6.03 öğle: 11.56 tkindi: 1S.04 Akşam: 17.38 Yatsı: 18.57 UNÎVERSİTELER BEKLEMEDE 'Özel statü' Anayasa 1Mahkemesfrıde SHP'nin üniversitelere 'özel statü' veren yasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru inceleniyor. Üniversite yetkilileri karar çıkmadan uygulamaya geçilmemesini istiyorlar. HAKAN AYGÜN ANKARA — Anayasa Mah- kemesi, SHP'nin 'özel statu'- ye olanak sağlayan yasa için yaptığı iptal başvurusunu ınce- lemeyi surduruyor. Mahkeme- nin vereceği karar, özel statu verilen beş üniversitede merak- la bekleniyor. özel statüye ge- çirilen üniversiteler yaptıklan hukuki incelemede yasanın anayasanm yanı sıra YÖK Ya- sası'na da aykın olduğunu sap- tadılar. Anayasa Mahkemesi yetkili- leri, SHP'nin 3 Nisan 1991 ta- rihinde yürürlüğe giren 3708 sayıh özel statüye olanak sağ- layan yasaya ilişkin iptal baş- vurusunun incelendiğini, hazır- lanması süren raponın tamam- lanmasının ardından başvuru- nun karara bağlanacağını ifa- de ettiler. Yetkıüler, raporun iki aydan önce genel kurulda ele ahnamayacağını belirtirler- ken mahkemeden "iptal" ka- rannın çıkması "büyük bir olasıiık" olarak değerlendırıli- yor. Boğaziçi Köprti onanmı yağmura bağlı tstaobul Haber Servisi — Boğaziçi Köprüsü'nün onanmı 10 kasımda tamamlanacak. Ancak bu tarihe yetişmesi ha- vanın yağıssız geçmesine bağlı. Çünkü yağmurda mastik asfalt çalışması yapılamıyor. Köpnı- nün bakım ve onanmına 10 ağustosta başlayan Bayındır tn- saat, toplam 3 ayda çalışmala- rm tamamlanacağını bildirdi. Ancak Bayındır lnşaat'ın KarayoUan 17. Bölge Müdürlü- ğü Ue yaptığı sözleşmeye göre köprünün bakım ve onanmınm tamamlanacağı tarih ekim 1992. Fakat "sözlü anlaşmaya" göre onanm 3 ayda tamamlan- mış olacak. Şirket yetkilileri, yazüı değil "sözlü aolaşmaya" uyacaklarını söylediler. 18 yıldan sonra ilk kez geniş çapb bakım ve onarıma alınan Boğaziçi Köprüsü'ndeki çalış- Önümüzdeki günlerde Resmi Gazete'de yayımlanması bekle- nen Bakanlar Kurulu karany- la "özd statu"ye geçirilen OD- TÜ, Boğaziçi, İTÜ, Ege ve tnönü üniversitelerinde mahke- menin vereceği karar merakla bekleniyor. Üniversite yetkili- leri, mahkemenin kararı açık- lanmadan uygulamaya geçil- memesini istiyorlar. YÖK'ün "özel statülü" üniversiteleri yönetecek işadamlanndan olu- şan "mütevelli beyetleri" için aday belirleme çauşmalannı da "erken" bulan yetkililer, bu konuda acele edilmemesini ve seçim sonrası oluşacak ortamın beklenmesini savunuyorlar. Özel statüye geçirilen univer- sitelerin yapnrdıklan hukuksal incelemede 3708 sayılı yasa- nın 2547 sayılı YÖK Yasası'na da aykın olduğu belirtildi. Bu aykınhklar şöyle sıralanıyor: "2547 ile 3708'i bağdaştır- mak mumkun değildir. Üst yö- netim kurulu ile üniversitenin 2547'ye göre oluşan organları arasındaki ilişkiler, yetki alan- lan ve bunlann kapsamları çe- lişmektedir. Yeni yasa ile yepyeni bir üni- versite türunün oluşturulması düşünulüyor idiyse 2547'ye gö- re oluşan organların da tumüy- le kaldınlması ve yeni yetkilerle donatılmış, yeni organların oluşturulması gerekirdi. Yapı- lan, farkh yapılan zorla birleş- tirmeye çalışmaktır." İncelemede 3708 sayılı yasa ile buna bağlı olarak çıkanlan üst yönetim kurulunun görev ve yetkilerine ilişkin yönetme- liğin de çeliştiği vurgulandı. Yönetmeliğin yasayla verilen yetkiyi aşarak yükseköğretim kurumlanrun görev ve yetkile- rini belirleme yönüne gittiğine işaret edilen incelemede, "Oy- sa böyle bir kurumun organla- nnın görev yetkikri yine yasay- la belirlenmeliydi" denildi. Yönetmeliğin yasada olma- yan yeni kurumlar oluşturdu- ğuna da dikkat çekilen incele- mede şöyle denildi: "Bunlardan biri 'özel araş- tırma profesörlüğü', diğeri de 'akademik değerlendirme ko- mitesi'dir. Her iki kurum da çok önemli yenilik getirmekte- dir. özel araştırma profesörlü- ğü gibi önemli bir kurumun ya- sa ile oluşturulması zorunlu- dur. Yasanın öngörmediği böy- le bir statü yönetmelikle getiri- lemez." Boğaz'da 3 gündür lüfer akını var, tanesi Balık HalVnde 13-15 bin liradan satılıyor Hoşgeldin lüfer TAZE TAZE— Istanbul Knmkapı Balık Hali'nde topUn lüfer saOşı. "Taze taze lüfer..." (Fotofraf: BEHZAT ŞAHtN) İstanbullu bahkçılar lüfer akınını "bolluk müjdecisi" olarak yorumluyorlar. Havaların uygun gitmesi halinde, lüferin daha çok yakalanacağı ve fiyatların giderek düşebileceği belirtiliyor. tstanbul Haber Servisi — Ağ- lan lüferle dolan babkçüar bay- ram ediyor. Karadeniz'de göçe başlayan lüfer, Boğaz'da İstan- bullu balıkçıların ağlannı dol- durmaya başladı. önceki gün başlayan yoğun lüfer akını boUuğun ilk müjde- sini verirken, bahkçılar, "Av ya- sağına nymamızifl me>"vesini yiyornz" diyorlar. önceki gun Kumkapı Balık Hali'nde tanesi toptan 30 bin liradan satılan lü- fer, dün 13-15 bin liradan islem gördü. Bahkçüarda ise 25-30 bin lira arasında satılıyor. Karadeniz'den Ege ve Akde- niz'e göçe başlayan lüfer, İstan- bullu balıkçıların yüzünü gül- dürdü. Dün lüfer avında bolluk yaşayan bahkçılar, avdan, ağla- n lüferle dolu döndüler. Lüfer bolluğunu yılbaşına kadar süre- cek bir boUuğun habercisi ola- rak yorumlayan bahkçılar, "Ha- valar iyi giderse herkes bol lüfer ytyecek" diyorlar. Poyrazköylü balıkçı Şenfettin Bayraktar, yasaklara uyulması- nın ve cinekopun Boğaz'dan Ka- radeniz'e geçerken tutulmama- sının bu bolluğa neden olduğu- nu belirterek, "Çinekop ayımn yawalrlanını««ı verimi aittirdl. Karadeniz'e geçen çinekoplar şimdi lüfer olarak geri dönüyor- lar. Benim 4 teknem son 24 sa- at Içtade 40 bfa lüfer ruttu. Özel- UkleBofaz'iBKaradeııizgirişin- de balık boL Havalar da iyi gi- derse bu sene lüfere doyanz" dedi. Marmara Su Ürünleri Koope- ratifler Birliği Başkanı Metin Jürkmen de bolluğu yasaklara uyulmasına bağhyor. Bahğuı her zaman bol olması için kum mid- yesi ve karides avcilığıyla trolle avlanmanın önune geçilmesi ge- rektiğini belirten Türkmen, "Eger bunlara engel olmazsak, Marmara'da birkaç ay kalması gereken palamut, torik, lüfer gi- bi balıklar bir iki günde geçip gider" diye konuşuyor. Lüfer akını Boğaz'da oltayla balık tutanlan da sevindirdi. KU- çük teknelerle olta avcılığı yapan balıkçılann oltalan boş çıkmı- yor. Bolluk fiyatlarda da etkisi- ni hemen gösterdi. önceki gün tanesi 30 bin liraya satılan 5-6 yüz gramlık lüfer, dün Kumka- pı Balık Hali'nde tanesi 13-15 bin liradan işlem gördü. orta ve yüksekokullann açılma- sıyla birlikte köprü üzerinde ve çevre yollannda trafik sıkışık- hğı üst boyutlara çıktı. Baym- dır tnşaat, yapılan işin sadece bir asfaltlama olmadığını be- lirtti. Kamuoyunun köprü onan- mının uzadığı ve şirket tarafın- dan az eleman çalıştırdığı yo- lundaki yakmmalanna karşı fırma yetkilileri şöyle konuşu- yorlar: "Köpritnun bakım ve onanm cahşmalaruıda 300 eleman ça- taşınakta. Bunlardan 7'si mü- hendistir. Köprü üzerinde bu kadar kişinin gözükmemesinin nedeni bir kjsmının imalat bö- liünöBde çalışmasından kay- naklanmaktadır. 2 vardiya ha- ÜMİetoplam20 saat pıiıylmgk. ta. Geriye kalan 4 saatte de ma- kinderin baknn ve iknuüi vapd- makUdır." Karayollan yetkilileri köprü bakım ve onanmınm yaklaşık 2.5 ayhk bir zamanda tamam- lanacağını beürtmişlerdi. Oysa 2 ayhk dönemde köprünün 6 şeridinden sadece 2'si tamam- lanabildi. Baymdır tnşaat yet- kilileri köprünün 10 kasım ta- rihine kadar nasıl bitirilebüece- ğine ilişkin sorumuzu şöyle ya- nıtladılar: "30 yıMa Istanbol'a bn yıl ol- dngu kadar yagnmr yagmamış. YapbgımLZ işin iklimle çok ya- kradan üiskisi var. Ama yine de 12 günlük bir gecikmemiz var. Bunun yanında Ingiltere'den getinüfinıiz kimyasal hammad- dder Ymgoslavya'daki iç savaş- tan dolayı güçhıkle elimize ula- sıyordn. Şimdi Yngoslavya yo- lunu iptal ettik. deniz yoln fle kammaddeteri Italya'dan getir- dik. Hammadde ithalimiz de tamamlandı. Öte yandan iş ma- Idnelerimizin sayısını 3 katına çıkardık. Batiu köpriinün bit- mesi 10 kasımda gerçekleşecek. Buna meteorolojinin verdigi 6 gülük yagıs da dahil. Ancak bı zaman içinde 6 giiaden faz- la yagış olursa bu tarih 10 ka- sımı geçer. Ama bu en fazla birkaç gün oior." Kömüre dayalı enerjininyamttığı çevre kirliliği önümüzdeki 20yıl Türkiye'nin gündeminde Termik santralları temizlemek masraflıTürkiye'nin enerji üretiminde, gelecek 20 yılda termik santrallara önemli bir pay ayrıldı. Enerjinin üçte ikisinin bu yoldan karşılanması bekleniyor. Ancak termik santralların yarattığı çevre kirliliği endişe yaratıyor. Batı'da termik santral maliyetinin yüzde 4O'ı kirliliği önlemeye aynhyor. TÜREY KÖSE tZMİR — 2000'U yıllarda Türkiye'nin elektrik enerjisi üretim kapasitesinin üçte ikilik bölümü- nün yine termik santrallardan karşılanması ön- göruluyor. Ancak bu termik santrallann 'antma'sı çok pa- hah. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Iz- mir Şubesi tarafından yapılan bir calışmada, ter- mik santrallann daha kuruluş aşamasında 'po- tansiyel bir kirtetki' olduğu gerçeğinden hareket edilmesı gerçeği vurgulanarak gelişmiş ülkeler- de yatınm maliyetinin yuzde 40'mı kirlilik ön- lemleri için yapılan tesislerin oluşturduğuna dik- kat çekildi. TEK'in taşkömüru ve linyitle çalışan 12 termik santraldan 5'inde desülfürizasyon tesisinin ku- rulması için bir Japon firmasma hazırlattığı fi- zibilitede de 1 milyar dolan aşkın yatınm mali- yeti ortaya viktı. Bugün Türkiye*de elektrik sisteminde kurulu gücun yüzde 58'i aşkın bölümü termik kaynak- lardan karşılanıyor. Taşkömüru ve linyitle çalı- şan termik santral sayısı 12. 2010 yılına dek ya- pılan planlamalarda da elektrik enerjisinin bu- yük bölumünün termik santrallardan karşılan- ması öngöruluyor. Şu anda işletmede olan termik santrallann çev- reye etkileri göz önune ahndığında, bunun kay- gı verici bir dunım olduğuna dikkat çekihyor. Şu anda işletmede bulunan termik santrallar kurul- duklan yörelerde binlerce kişiyi 'santralzede' yap- tılar. Hem doğa mahvoldu hem de insanlann sağ- hğı etkilendi. Elektrik Mühendisleri Odası Izmir şubesi tarafından yapılan bir calışmada bu ge- lişmelere dikkat çekilerek yeni termik santrallar planlanırken 'çevre ve antma' konusuna önem verilmesi istendi. Bir termik santral kurulurken başlangıçta bunun 'potansiyel bir kirletki' oldu- ğu kabulünden hareket edilmesi gereği vurgula- nan calışmada şu göruşlere yer verildi: "Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanlıgı, ülkemi- zin 2010 yılında elektrik gereksinimini 323 mil- yar kilovatsaat olarak tabmin etmektedir. Bu yil- larda uretilecek elektrigin yaklaşık üçte ikisinin termik kavnaklara dayanacagı öngörüldügüne göre daha çok termik santral kurulacaktır. Ter- mik santral kurulurken yer seçimi doğru yapıl- malı, meteorolojik koşullar, atmosferik dağılım olaylan incelenmeli. topografik koşullar göz önu- ne alınmalı, gazlann baca çıkış hızlan saptan- malı, bava kirliliği standart değerleri korunma- lıdır. Doğaldır ki alınacak önlemler santral ma- liyetini önemli olçüde etküeyecektir. Gelişmiş ül- kelerde yatınm maliyetinin yuzde 40'ını kirlilik önlemleri için yapılan tesisler olustunnaktadır." Elektrik Mühendisleri Odası raporunda şu an- da işletmede olan termik santrallann iyi işletil- mesi için de denetleme görevülerinin atanması ve sorumluluk bilinciyle çahşmalannm sağlanma- sı istendi. Raporda aynca sorunlara büyük ölçüde çözum getirecek olan ÇED (Çevresel Etki Değer- lendirmesi) Yönetmeliği'nin de ivedih'kle çıkanl- ması gereğine dikkat çekildi. Yeni kurulacak termik santrallarda 'çevre' ko- nusu önem kazamrken şu anda işletmede bulu- nan termik santrallann çevreye olan zararlannın azaltıhnası için de yüksek maliyetler ortaya çı- kıyor. TEK Genel Müdürlüğü taşkömüru ve lin- yitle çalışan 12 termik santraldan 5'inde desül- fürizasyon tesisi kurulması için çahşmalara baş- ladı. öncelikle Kemerköy, Yatağan, Orhaneli, So- ma ve Yeniköy termik santrallannda desülfüri- zasyon tesisleri kurulması için bir Japon fîrma- suıa fızibüite haarlanldı. Enerji ve Tkbii Kaynak- lar Bakanlıgı yetkilileri beş santrahn desülfüri- zasyon tesisi için 1 milyar dolan aşkın bir yatı- nm bedelinin ortaya çıktığını belirterek kredi sağ- landıkça ihalelerin açılacağmı ve tesislerin kurul- maya başlanacağım söylediler. Şu anda sadece Çayırhan Termik Santralı'nda desülfürizasyon te- sisi inşaatının sürdüğü bildirildi. Iznik sürahisi 50 bin sterlin • LONDRA (AA) — Dunyaca ünlu müzayede kuruluşu Sotheby's tarafından dun yapılan Islam eserleri açık artırmalı satışlannda, Osmanh eserleri yine en yüksek rakamlardan alıcı buldu. 146 eserin yaklaşık 400 bin sterline (3.3 milyar TL) satıldığı Londra'daki muzayedede, en yüksek fiyat 50 bin sterlin ile bir 16. yüzyıl îznik sürahisine ödendi. Mavi renkü ve üzeri kırmızı çiçek desenli Iznik sürahisinin ahcısı açıklanmadı. 36 bin sterlin ile ikinci en yüksek fiyata satılan eser ise 16. yüzyıldan kalma Osmanh askeri zırhı oldu. Antalya'ya çocuk kampı • ANTAIAA (AA) — Antalya Belediyesi ve Türkiye Çocukevleri Vakfı'nın (TÇEV) işbirhğiyle dünyanın en buyük çocuk kampının Antalya'da yaptınlacağı büdirüdi. TÇEV Genel Müdürü Selim Kazak, çocuk kampının belediyeye ait Kepez piknik alam içerisinde 50 dönümluk bir arazide kurulacağını, inşaatlan ve işletmeyi Türkiye Çocukevleri Vakfı ile onun yan kuruluşu olan Sağhk, Eğitim ve Turizm AŞ'nin gerçekleştireceğıni kaydetti. Genetik kirlilik • ANTALYA (AA) — Akdeniz Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakultesi Biyoloji Bölümu öğretim uyesi Prof. Dr. Kani Işık, çevre sorunlan ile yakından ilgilenen uzmanlann, genetik kirlenme ve genetik erozyon sorunlarırun farkında olmadıklannı belirterek, "Bu dunım bile, sorunun ulkemizde ciddi boyutlara ulaştığmı göstermektedir" dedi. Definecilerin tarih tahribi • SİNOP (AA) — Sinop'ta kaçak olarak define arayanların tarfhi eserleri tahrip ettikleri bildirildi. Sinop'un Merkez Çiftlik köyünde bulunan ve Romahlar tarafından yaptınlan tarihi köprünün ayakları, define arayıcılan tarafından tahrip edilince, - köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Müze müdurluğü yetkilileri, zengin tarihi binalan bulunan Sinop'ta çok sayıda kişinin izinsiz define aradığını ve tarihi binalara zarar vermeye devam ettiklerini kaydederek, "Milh' servetlerimize zarar verilmemesi için define aramak isteyenlerin mutlaka izin ahnalan gerekir^ Katkı maddesi ve alerji • tZMIR (ANKA) — Besinler ve onlara konulan katkı maddelerinin yol açtığı alerjinin erkeklerde daha çok göruldüğü belirlendi. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakultesi Gıda Mühendisliği anabilim dalı öğretim uyelerinden Prof. Dr. Tomris Kabakçı'nın yaptığı araştırmaya göre gıda alerjisine genelde yüzde 0.1-1.7 oranlannda rastlamyor. Araştırmada "Gıda alerjisine erkeklerde, kadınlardan biraz daha fazla rastlanıyor. Çocuklarda ise besin alerjisi yetişkinlerden biraz daha çok görüknektedir" denildi. CKK'ya Frankfurt'ta îlgi91 ülkeden 8400'ü aşkın standın yer aldığı Frankfurt Kitap Fuarı, bu yıl 43. defa yapılıyor. Fuarda 33 yayınevinden 950 kitap sergileyen Cumhuriyet Kitap Kulübü, yoğun ilgi görüyor. Gazetemiz yazarlanndan Gencay Şaylan ve Şahin Alpay'ın yanı sıra yayınevi temsilcileri de Frankfurt'ta. DÎLEK ZAPTÇIOĞLU FRANKFURT — Cumhuri- yet Kitap Kulübü'nün Frankfurt Kitap Fuan'ndaki standı, geçen yıllarda olduğu gibi yoğun bir il- gi göruyor. Bugün ikinci günu- ne giren 43. Frankfurt Kitap Fu- an'nda CKK 33 yayınevinden 950 kitap sergiliyor. Romandan turizme, çocuk kitaplanndan ansiklopedilere kadar çok geniş bir yelpaze içindeki kitaplann sergilendiği standda, şu yayınev- lerinin temsilcileri de hazır bu- lundu: Altın Kitaplar'dan Dr. Turhan Bozkurt, tnkılap Kitabevi'nden Nazar Fikri, Si- mavi Yayınları'ndan Doğan Hızlan, Metis Ycyınları'ndan Müge Gürsoy Sökmen, Cep Ki- taplan'ndan Osraan Deniztekin, Remzi Kitabevi'nden Erol Erdu- ran, Yapa Yayınlan'ndan Turhan Özduru, Belge Yayınları'ndan Ragjp Zarakolu, Boyut A.Şlden Bülent Özükan, lletişim Yayın- ları'ndan Fahri Aral ve Arkeo- loji ve Sanat Yayınlan'ndan Ne- zih Başgelen. Gazetemiz yazarlanndan Gencay Şaylan ve Şahin Alpay, Oral Çahşlar ve Fatih Gullapoğ- lu ile birlikte CKK'nın standın- da, cumartesi ve pazar günleri kitaplannı imzalayacak. Cum- huriyet Hafta, ekim 1991'de 1 yaşına bastı. Cumhuriyet'in Av- rupa baskısı olan Cumhuriyet Hafta'nın 1. yaşı, önceki akşam standda verilen ve Frankfurt Başkonsolosluğumuz temsilcile- rinin de katıldığı bir kokteylle kutlandı. 11 ekim günü saat 17.00'de Frankfurt'ta "Alman Sendikalar Birliği Salonlan"nda Gencay Şaylan, "Turkiye'de Sendika Hurriyeti" konulu bir konferans verecek, konferansı takiben Şahin Alpay ve Gencay Şaylan, "2000 Yılına Doğru Türkiye'de Demokrasi ve Erken Seçimler" konulu bir tartışma toplantısına katılacaklar. 91 ülkeden 84OO'ü aşan stan- dın yer aldığı Frankfurt'ta bu yıl ilgi daha çok "bağımsızlık ila- nında bulunan Dogu Avnıpa cumhuriyetleri" ve fuann ağır- lık konusunu oluşturan "tspan- ya" üzerinde yoğunlaştı. Doğu ve Batı Almanya yayınevlerinin ilk kez aynı devlet çatısı altında temsil edildiği fuarda bağımsız- hğa kavuşan Baltık cumhuriyet- leri ile Yugoslavya'dan aynlmak isteyen ve fuann açıhşından bir gun önce bağımsızlıklarını ilan eden Hırvatistan ve Slovenya da kendi standlarını açtılar. Bu ül- kelerin standlan, açılan kam- panyalarla siyasi propagandala- rın mekânı haline geldi. Fuara katılan yayınevi sahip- leri ve yazarlanmız Türkiye'nin dünya yayıncılığı içindeki yeri- nı "çok olumsuz" olarak değer- lendiriyorlar. Simavi Yayınlan'ndan Dogan Hızlan, Türkiye'nin fuarda temsil edili- şi üzerine şunları söyledi: "Türkiye, fuarda temsil ediüyor sözu bana çok abartmalı geliyor. Burada buyük olçüde Türk ya- yıncdığının bir endüstri aşama- sına gelemediği anlaşüıyor. Üs- telik yayıncılar arasında da sa- dece alıcı olmak keyfiyetimiz de- vam ediyor. Oral Çalışlar, "Fuar, Türkiye açısından baktığımız zaman, pek parlak degil" göruşünü sa- vunarak şöyle devam etti: "Dünya yayıncılığı karşısmda, Türk yayıncılığının gerek biçim gerekse literatür zenginliği ve kalite açısından çok geri oldu- ğu ortada. Uluslararası açıdan baküğımız zaman, yayıncılıkta bir Baü hatta ABD hegemonyası var. Fuardaki Kultur Bakanlıgı standı yürekler acısı." Aynı göruşu pavlaşan Belge, Yayınları'ndan Ragıp Zarakolu da Türkiye'nin dünya yayıncılı- ğında asla yeri olmadığını söy- ledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle