Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EKİM 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
KöydeıtH
MELtH CEVDET AND AY
(Baştarafı 2. Sayfada)
mo dinamiğin ikinci yasasını açrnaya sıra
geldi ya, tam geldi, ama o yola giıpeyece-
ğim, deniz beni daha çok düşündürüyor
Kadınlann bir zamanlar toplum yöne-
timine egemen olduklan gerçeği artık her-
kesçe benimsenmektedir. Bunlara eskiden
Anadolu'da "Amazonlar" denirdi. Peki,
erkeğe hiçbir hak tanımayan Amazonlar
coğalma (zürriyet) sorununu nasıl çözüm-
lüyorlardı? Şöyle: Savaşta tutsak ettikleri
erkekleri, bacaklanru kırarak yataklanna
abyorlardı. Diyesim, o toplumda erkek,
çocuk yapmaktan başka bir işe yarama-
yan bir yatalaktı. Bclki de tembelliğe on-
dan ahşmıştır.
Bu söylenceyi gözönüne alarak düşü-
nûrsek, kadm-erkek ilişkisi tarihinde
kadınlar daha zalim olarak ortaya çık-
maktadırlar. Sırası gelmışken söyleyive-
reyim; dünyaya çocuk getirme işinde er-
keğin rolûnün önemıni, vazgeçilmezliğini
insanhk epeyce geç fark etmiştir. Demek
Amazonlar bunu bıliyorlardı.
Amazon sözcüğünün anlambilimsel yo-
rumu oldukça çatallıdır. Mazon'un meme
anlamına geldiği biliniyordu, peki ama o
baştaki "a" ne oluyordu? Kimı bilgin o
"a"yı olumsuzluk öneki sayarak, sözcüğü
"'memesiz" diye anlamlandırdı. Çünkü
efendim, Amazon hanımlar iyı ok atabil-
mek için sa| memelerini kökünden kazır-
larmış. Oysa Amazon yonuüannda bu
meme yerli yerindedir. Halikamas
Balıkçısı (Cevat Şakir), Amazon meme-
leri için "taş gibidir" deyimini kullanır.
Gerçekten de başka bilginler, dil bilginle-
ri, sözcüğün başındaki "a"yı güçlendirici
anlamında yorumlar. Böylece Amazon,
"memesi güçlü, saglam kadın" demeğe
geliyordu.
Bugûn erkeklerin kadın haklan koru-
yucusu geçinmeye soyunmalarına ne de-
meli? Eskiden bizim bacaklanmızı kırmış
olan bu yaratıklann kurtuluşu bızim eli-
mizden mi olacak? Hadi öyle olsun di-
yelim, kapansın artık o konu; ama seçim-
ler dolayısıyle sorun çok değişik bıçimlere
bûrûndü: Seçım listelerinde kadınlar başa
alınsın. aday kadınlardan para alınmasın
önerileri ortaya aüldı. Böylece de "hak-
lar" sorunu, "iltimas" bicimine dönûşür
oldu. Bu görûnûm, büyük kentin görü-
nümüdür; köydeki kadınlar, milletvekili
olma hevesinden çok uzaktalar; kadın
haklan konusunda da pek bir şıkâyetçi
değiller. Onlann başlıca şikâyetleri pa-
rasızlık: "Ekmeğimiz, aşımız, evımiz, bah-
çemiz, tarlamız var, çok şükür; ama elimi-
ze para geçmiyor" diyorlar. Şeker, kumaş,
ayakkabı ne ile alınacak? En önemlisi de
çocuklar nasü okutulacak? Bugün bir
köylü ailesi için öğrenim masrafını karşı-
lamak çok gûçleşmiştir. Toplumun buna
yardımcı olması yûzde yüz gereklidir.
Nasıl mı? Bunun yanıtı kolayca bulunur
sanıyorum. Gençlerimizin çağdaş bilgi ile
donanması ideali yanında, göze alınacak
özverinin sözü mü olur?
Işte çakmak
böyle olur!Çark:
Ksvdomın okaıtümasmı
sağlar Ozel çeuk esaslıdır.
Rüzgir kepi
Ruzgânn alev uzenndekı
etkısını ortadan kaldınr
Kromapı ozel çelık
esashdır
Ayar halkası:
Alev boyunun ısteğe gore
ayarlanmasını sağlar
PotyaceUl esasudır
Üst valf güvenlik contası:
Gazın dısan sızmasıru onler
Oİel tauçuk esasbdır
Üst valf başlığı:
Ust valf ana govde üe
ust valf bağUntısıru sağUr
Polyamıde esaslıdır
Üst valf yayı:
Üst valfln açılıp kapanmasını
sağlar 035 mm çapında ve
ozel kjom-nıkel esasudır
Üst valf supabı:
Gazın alev alması ıçın tank
govdeden çütmâsını sağlar
Rrim; esaslıdrr
Üst valf metal
gövde contası:
Ust valf metal govderun.
ust valf ana govdeye tam
oturmasuıı sağiavarak,
gazın sızmasıru onler
Ozel kauçuk esaslıdır
Üst valf supap tıpası:
Gazın ust valf supabına
gjnş ve çıkısıru sağlar
Ozel kau<uk esaslıdır
Üst valf keçesi:
Gazın sızmasını önler
Ozel kauçuk esaslıdır
Üst valf alüminyum
baskı parçası:
Ust valf ket^sıne oturarak
sızdırmazhğı pekıştınr
Alumınvum esasbdır
Üst valf metal gövde:
Ust valf supap upasuun
yuvasıdır Pirıııç esashdtr
Üst valf çubuk
tutucu metali:
Ust valf çubuğunu ust valf
ana govdeye baglar
Alumınyum esasbdıı
Orta destek bölümü:
Tank govdeve mukavemet
kazandınr
Stvrene AaytonıtnU
İSAN) esashdıı
Gaz:
Ozel büeşımlı likıt petrolden
elde edılir Ozel fiitrelerden
geçnlerek. sudan. yabana
gazlardan, her turfu hzıksel ve
kımyasal zerrecikten
annduıldıktan sonra
doldunılur
Üst valf çub
Gazm son kez temıztenmesıru
sağlar Mıkroskobık gozenekb
özel bir fıltredır
Alt supap büyük conta:
Gazın sumasıru onler İç çapı
î mm dış çapı 33 mm dır
Ozel kauçuk esaslıdır
rulur I*.
uğu: — / "
Manivela:
Basddıgında ûs< valf supabını
açarak gazın dışan çütmasıru
sağlar Potyemük esashdır
Çaıkyuvasu
Çark. temas yayı, çakmaktası.
metal pun ve tespit pûnırun
bulunduğu bolmedır
Polyamıde esashdır.
Kıvılam çıkartajı özel bir
madendır
Kaide gövde:
Tank govde üe üst valf
atesleme elemanlan
arasındakı bağlayıa
bolumduT fdtyamvU esashdır.
Metal pim:
Taşın 90°Tik bir a<?yla çarka
tam temas etmesıra sağlar.
Alumınyum esashdır
Üst valf ana gövde:
3 bolümden oluşur.
Styrrne Actylonıtrüe
(S A N ) esashdu-
Temas yayı:
Taşın çarkla surekh' temasmı
sağlar Özel çelık esasbdır
Tespit pimi:
Temas yayının çark yuvasına
oturmasmı sağlar Potyaımde
esashdır
Tank gövde:
Gazın depolandığı ozel bir
bolmedır Bırbınne bağlantüı
2 bölumden oluşur
Styrme Acnıtonıtnle (S A N )
maddesınden. şeffaf ya da mat,
san, mor, kımuzı, yejıl, mavı,
pembe. turuncu ve beyaz
renklerde uretılır Şeffaflığı
timsparcnt mastertatch
katlustyla sağUmr.
Özel açılı yüzey:
Çakmağın tutulmasmda
rahatlık ve koiavlık sağlar
Alt supap yayı:
Gaz doldunılmasında otomabk
açma ve kapamayı sağlar
0,40 mm çapında ve ozel
krom-rukel esaslıdır
Alt sapap:
Tank govdeye gazm
dokrurulmasıru sağlar Pınnç
esashdır.
Alt supap kontrol contası:
Alt supabuı tank govdeye
yumuşak oturmasıru sağlar,
sızdırmazhğj pekışbnr
Ozel kauçuk esashdır.
Alt supap valf kauçuğu:
Tank govdeye oturarak
alt supap de tank gövde
arasında sızdırmazlığı sağlar
Ozel kauçuk esashdır
Alt supap küçük conta:
Gaz doldurma tupunun
alt supapla tam temasını sağlar
Doldurma esnasında gazın
dışarı sızmasını onler.
Ozel kauçuk esaslıdır.
Çaktmız mı?
fR Çakmak Tokai'dir.
ı3 $ ..... , .
> Yuksekjapon
teknolojisiyle
• • Türkdye'de üretilir.
Japonya, Kanada, Almanya, Ingiltere dahil 15 ülkeye
ihraç edilir. Şıkür. Kullaruşhdn-. Sağlamdır. Ekonomiktir.
Şeffaf ya da mat tam 12 alımlı rengi vardır.
Bir kere alınır. Defalarca doldurulur. Defalarca
çakıhr. Defalarca yakıhr... Hâlâ çakmacTınız mı?
TIIKAI"çakar çakmaz çakan çakmak"Tokaı ^akmaklan Tokaı Corppratton laponva İıs*nsti/la Azmu&bai Çakmak Sartm/ı tv Ttearrt A Ş mn 45 000 nr arazt uzmnde
kwuiu n 000 nr kapah alana tahıp Tuzla 7V«</m ndt ıtrettimrktedn
Türkıyc Ccncl Dtstnbürttirii: Azınus^bat Çelık Sanayı ve Tıcarrt A Ş Marpuççular Caddcsi No 3-5 Emınonu 34430 Istanbul
TH )512 54 4O(5Kat)Faks (1) 511 04 35Teldu 30038 azmrr
Lstanbul'da
(Baştarafı 1. Sayfada)
lik güçleri, çatışmaya girdikleri
teröristlerden Enver Göktaş'ı
ölü olarak ele geçirdiler. Diğer
teröristler olay yerinde gasp et-
tikleri 34 DKP 31 plakalı kırmı-
zı renkli Dodge tnarka kamyo-
netle ara sokaklardan Merter
yönıine doğru kaçtılar. Merter'-
deki Pepsi Cola fabrikası arka-
sındaki boş arazide önlem alan
polis ile teröristler arasında sa-
at 20.00 sıralannda çatışma çık-
tı. Çatışmada bir terörist daha
ölü ele geçirilirken, biri kadın
iki kişi de sağ olarak yakalan-
dı.
Istanbul Valisi Hayri Kozak-
çıoğlu ile Emniyet Mudürü
Mehmet Ağar da çatışmadan
sonra olay yerine gelerek ope-
rasyon hakkında bilgi aldılar.
Vali Kozakçıoğlu, "Olayda
uzun ve kısa namlulu tabanca
türünde silahlar, bir bomba ve
bu silahlara ait bol miktarda
mermi ele geçirilmiştir" dedi.
Pendik'te de dun gece saat
02.30 sıralannda Pendik Tersa-
nesi yakınlannda devriye gezen
34 A 9434 plakalı polis otosu,
silahlı dört kişi tarafından yay-
üm ateşine tutuldu. Saldında
polis memum Liitfi Başaran ve
bekçi Şaban Aras şehit oldu.
Ağır yaralanan polis memuru
Ziya Korkmaz ise Kartal Dev-
let Hastanesi'nde tedavi altına
alındı.
Parti Liderleri TVde...
(Baştarafı 1. Sayfada)
etmeyen sorulardan bazılandır. Özellikle si-
yasal partilerın kurmaylarıyla liderlerinin zi-
hinleri, bu sorulann burgacından kampanya
boyunca hiç kurtulamaz.
Bugün de öyle.
Peki, meydanlara toplanan kalabalıklara
bakılarak seçim sonucuna ilişkin bir değer-
lendirme yapılabilir mi?
Kuşkusuz bu da bir ölçü sayılır. Kirni du-
rumlarda bunu kerteriz alarak bir partiyle il-
gili kesin yargılara bıle varılabilir.
Ama bu seçım için bunu yapmak kolay de-
ğil. Çünkü önde gelen partilerın mıtinglen ge-
nellikle iyi geçiyor. Bu partilerın liderleri mey-
danlann çekiıği kalabalıklardan çok mem-
nunlar. Özellikle Mesut Yılmaz, son miting-
lerindeki coşku ve canlılıktan yüzü gülmüş
durumda...
O yüzden, yalnız meydanların nabzını tu-
tarak iddialı öngörülerde bulunmak yanıltıcı
olabilir.
Elimizdeki bir başka göstergeyse seçım
araştırmalarıdır. Bunlarda şımdilik büyük bir
degişiklik yok. Son haftalarda genel çizgile-
riyle hep aynı noktalara işaret ediyorlar.
Şöyle:
— Doğru Yol'un birinci parti olması, an-
cak yüzde 30' u aşamayışı.
— İkinci sıra için SHP ile ANAP arasında-
ki yarışma.
— İstanbul'da ANAP'ın birinci parti gö-
zükmesi. Bu arada İstanbul'daki kadarolma-
sa bile, öteki bazı büyük kentlerde de
ANAP'ın biraz toparlandığmı gösteren işa-
retlerin belirginleşmesi... ANAP'ın yüzde
20'nin attına inmesinin olanaksızlığı...
— Şımdilik yüzde 13-14'te kemikleşmiş
gözüken DSP'nin belirli öiçülerde inişe geç-
me olasılığı.
— Refah ve MÇP ittifakının yüzde 15'lere
tırmanarak sürpriz yapması...
Seçim araştırmalarma göre şimdilik orta-
ya çıkan tablo bu.
Anketlerde kendini belli eden bu eğilim ne
ölçüde gerçeği yansıtıyor? Bu sorunun kar-
şılığı kuşkusuz en iyi 21 ekim sabahı belli ola-
cak. Ama şunu söyleyebiliriz: Nabız yokla-
maları da anket sonuçlarına tümüyle aykın
düşmüyor. DYP'nin birinci parti olabileceği,
SHP ile ANAP'tan birinin ikinci sıraya otu-
rabileceği ve sandıktan tek parti iktidannın
değil bir koalisyonun çıkması bekleniyor da-
ha çok.
Son dokuz günde bu hava değişebilir mi?
Neden olmasın?
Örneğin, Yüksek Seçim Kurulu'nun uya-
nsı doğrultusunda dün PTT'nin Stari yayırv-
larıyla ilgili olarak aldığı karar, bu kanalın se-
çime dönük etkisini azaltabilir...
Ama özellikle bu akşam "TRT" televizyo-
nunda yapılacak açıkoturum, seçimin sey-
rini değiştirebilir. Seçime katılacaK parti li-
derlerinin çok dikkatli olmalannda sonsuz
yarar var. Ekranda sergileyecekleri perfor-
mans siyasal yazgılarını etkileyebilir.
Milyonlarca seçmenin bu programı büyük
bir dikkatle izleyeceklerine kuşku yok. Onun
için liderler kadar programı yönetecek olan-
lara da büyük sorumluluk düşüyor.
Herkese başarılar dileriz.
BA^KENTTEN AHMET TAN
(Baştarafi 1. Sayfada)
"en kahraman Rıdvan" yaldaşı-
nunı bir kez daha ortaya koyu-
yor.
Cumhurbaşkanı Özal, öteki-
lerinin aksine, bu gezisine özel
konuk gazeteci cağırmıyor. Ka-
ya Toperi, bu kanmn, özel uca-
gın ve belikopterlerin kiiçttklü-
ği nedeniyle alındı|ını belirti-
yor.
Öyle anlaşüıyor ki Özal, se-
çim yasaklan doneminde özel
konuğu olan gazetecilerie "Bur-
sa muhabbeti"nden vazgececek,
meydanlar üzerinden ekranlan
bir kez daha yeğleyecek.
Öteki liderierden daha cesa-
retli oldugunun altını çizmek
üzere de Diyarbakır, Van ve
Hakkftri meydanlannda konus-
malar yapacak.
Secim yasaklanna aldınna-
mak konusunda Cumhurbaşka-
nı üe "oglunun tetevizyonu" ara-
sında bir uyum var.
Türkiye, aylardır umutla bek-
lenen bir seçime, umut kıncı bir
tablo ile gidiyor. Bu umutsuz-
luk, hukukun, «eknolojik açık-
göztolukierle uzay iızerinden de-
Uk deşik edUmestnden doğuyor.
Buna bir de Cumhurbaşka-
nj'nın gözüpekligi eklenince, se-
çim ortamı adaletsizligin tozu-
na dumanına bulanıyor...
Partüer arasuıdaki fırsat eşit-
liği başta olmak üzere, seçimle-
rin demokratikliği, adüligi,
Starl ile Cumhurbaşkanı'nın
keyfiligi yüzünden ayaklar altm-
dadır.
Oysa ki, devlet sisteminden
söz edilecekse, yenisi ortaya çı-
kıncaya dek, klasik benzetmey-
le Cumhurbaşkanı'ndan çopçü-
süne dek bu anayasaya herkes
nymak zorunda.
Seçim söz konusu otoBca, bu-
na saglama görevi YSK'nın.
Anayasanın 79. maddesi öy-
lesine açık kü
"Seçimlerin başlamasından
bitimine kadar, seçimin düzen
içinde yönetimi ve dünistlıigtı Ue
ilgili bütün işlemleri yapma ve
yaptmna, seçim süreânce ve se-
çimden sonra, seçim konulan ile
ilgili bütün yolsuzluklann şikâ-
yet ve itirazlan inceleme ve ke-
sin karara baglama görevi Yük-
sek Seçim Kurulu'nundur."
Bugün YSK görevini yapmı-
yor, yapamıyor.
Neden?
Çünkü, karsısında görev sı-
nırlanna uymayan bir Cumhur-
başkanı ile, ülke sınırlannın dı-
şında olduğunu söyleyen bir te-
levizyon var.
Devlet, bizzat devlet baskanı-
na ve devlet baskanuun aflesinin
elindeki televizyona yenik du-
nımdadır.
YSK, 56 milyon yurttaşın
gözünün önünde olnp biten
haksızlığın altını çizerken bile,
öylesine ürkek ki...
Diye diye, ancak "Starl adlı
yayın kuruluşuna, PTTnin im-
kânlannı kullandırdığına dair
duyum ve izienimler edinilmiş
olup..." diyebUiyor.
Bu YSK, Türkiye'yi uzay üze-
rinden mi izliyor?
Hangi duyum, hangi izknim?
PTT'nin Starl e çanak tuttu-
ğunu Türkiye'de bilme>en kaldı
mı? Konu mahkeme dosynlan-
na bile girdi.
Ajnca, daha iki hafta önce,
Sözen'in çöp kamyonunun yırt-
ügı çanagu mal sahibi FTT idi.
Olay mahkemelere yansıdı.
Hangi duyum, hangi izlenim?
YSK, bu seçimlerin güvenligi-
ni, yalnızca "duyum ve izlenime
dayanarak" sagiayacaksa, Kurul
üyderi kendilerine bazı gereçler
almalıdır.
Örnegin, Cumhurbaşkanı'nın
seçim alanlanndaki konuşmala-
ruu iziemek için kulaklıkh teles-
kop ve birer de Starl'e ayarlı cep
televizyonn...
Devlet, bu seçimlere, Cum-
hurbaşkanı'na ve oğlunun tele-
vizyonuna yenik gidecekse, se-
çimlerin galibi olmayacaktır.
Dün akşam üzeri umut verici
bir gelisme belirdi. Ankara
Cumhuriyel Başsavctsı Fadü
tnan, "Star-1 yajınlan seçim ya-
saklannı ihlal ettigi takdirde, so-
rnştnrma başlatınz" dedi.
PTT'nin personel ve teknik
destegini Star-1'in hizmetinden
çekrnesi. bir dönürn noktası ola-
bilir. Şimdi sıra, YSK'nın, ÖzaK
ın seçim gerilerini denetim altı-
na almasında. Bunun yolu da
Özal'ı, hiç degilse, çıktığı mey-
danlara hapsetmek, ekranla illş-
kisini en azından sandık güniı-
ne degin kesmek. Bir anayasal
kurum olan YSK'nın görevi, ge-
rektiğinde devlet başkanma kar-
şı da devleti kornmaktır.
SINAV tLANI
Hazıne ve Dışticaret Musteşarhğı'ndan;
Milsteşarhğıınız taşra teşkilatuıda 657 sayılı Devlet Memurlan Ka-
nunu'na tabi olarak çahştınlmak üzere 54 adet Ihracat Kontrol Me-
muru, 9 adet Kimyager, 10 adet Metnur, 20 adet Daktilograf, 2 adet
şoför ve 10 adet Hizmetli olmak üzere toplam 105 adet eleman alı-
nacaktır.
Smava Katılacak Adaylarda Aranacak Şartlar:
Bütün adaylann 657 sayıh Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'incı
maddesındeki nitelikleri haiz olmalan gerekmektedir.
thracat Kontrol Memuru: Bu kadrolara başvuracak adaylann sı-
navm yapılacağı tarihte 30 yaşını bitirmemiş, erkeklerin askerlik hiz-
metini yapmış veya tecil etürmiş, Zıraat Mühendishğj, Iktisadi, îdari
ve Siyasal Bilimler dalları ile bunlara eşit en az dört yıl öğretim ya-
pan fakülte veya yuksekokullardan veya bunlara denkliği Yuksek öğ-
retim Kurulu tarafından onaylanmış yabancı fakülte veya
yuksekokullardan birini bitirmiş olmalan,
Kimyager: Bu kadrolar için başvuracak adaylann bu alanda öğ-
retim veren, dört yıllık fakülte veya yuksekokullardan veya bunlara
denkliği Yüksek Öğretım Kurulu tarafmdan onaylanmış yabancı fa-
külte veya yuksekokullardan birini bitirmiş, sınavın yapılacağı ta-
rihte 30 yaşııu bitinneınis ve erkek adaylann askerlik hizmetini yapmış
veya tecil ettirmiş olmalan,
Memur: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavın yapılacağı ta-
rihte 30 yaşını bitirmemiş, lise veya dengı okul mezunu ve erkekle-
rin askerlik hizmetim yapmış olmalan,
Daktilograf: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavm yapıla-
cağı tarihte 30 yasını bitirmemiş, lise veya dengi okul mezunu (Tica-
ret Lisesi mezunlan tercih olunacaktır.) ve erkeklerin askerlik
hizmetini yapmış olmalan,
Şoför: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavın yapılacağı ta-
rihte 35 yaşını bitirmemiş, askerlik hizmetini yapmış, en az 5 yıllık
ağır vasıta ehliyetı olan ilkokul, ortaokul veya lise mezunu olmalan,
Hizmetli: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavın yapılacağı
tarihte 30 yaşını bitirmemiş, erkeklenn askerlik hizmetini yapmış,
ilkokul veya ortaokul mezunu olmalan (Ortaokul mezunlan tercih
olunacaktır.), gerekmektedir.
Antalya'da yapılacak olan smavların yazılı bölümü 2 Kasım 1991
tarihinde, yazıh sınavda başanlı olan adaylann sozlü sınavı ise 6 Kasım
1991 tarihinde yapılacaktır.
Sınava katılmak isteyen adaylar Atatürk Caddesi Çaybaşı Sokak
No: 4 Antalya adresinde bulunan thracat Mudürluğü'nden veya Ha-
zine ve Dışticaret MUsteşarhğı bölge müdürlüklerinden (Marmara Böl-
ge Müdurlüğü-lstanbul, Batı Anadolu Bölge Mudürlüğü-lzmir,
Güney Anadolu Bölge Müdürlüğü-Mersin, Karadeniz Bölge
Müdürlüğü-Samsun, Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürlüğü-
Gaziantep, tç Anadolu Bölge Müdürlüğu-Ankara, Doğu Anadolu
Bölge Müdürluğü-Erzurum) temin edecekleri iş talep formu ve 2 adet
vesikalık fotoğraf ile aynı adrese şahsen veya posta ile en geç
18.10.1991 günu mesai bitimine kadar muracaat etmeleri gerek-
mektedir.
Postadaki gecikmeler ile suıav ilanından önceki müracaallar dik-
kate alınmayacaktır. Basın: 37029
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Deniz Baykal, Cumhuriyet Alanı'nı dalgalandıran konuş-
ması ve Erdal İnönü'yü "Sosya/ demokrasiyi bugürttere ge-
tiren önderimiz" diye selamlaması ile bütün partilılehn say-
gısını topladı.
Antalya'dan önce Refah Partisi'nin kalesi Konya'da yapı-
lan toplantıda, yakalarına kırmızı güller takmış yaşlı kadın-
lann, genç kızlar ile omuz omuza mitirtg alanını doldurduk-
larını görünce, 20 yaşlanndaki gericileri ve bugün ANAP
liberalizminin kalelerine çekilen dönek Marksistler ile yıl-
gın sosyal demokratları düşündüm.
Ne sol ölür bu memlekerte. ne laıklik!
Laikliğin de solun da demokrasinin de sahipleri, boyie-
sine demokrasi şölenlerinde "işte biz varız" diyorlar...
• • •
Özal'ın, seçimler için izlediği strateji şuydu:
TRT'yi elinde tutacak; ayrıca "Magıc Box" televizyonu ile
de kamuoyunu yönlendirecekti.
Bu planda başanlı oldu.
"Starl" bütün Türkiye'de izlenecek dûzeye de ulaşmıştı.
Halkın bir kısmı futbol maçları için, bir kısmı da filmler için
StaM'i iziemek istiyordu. SHP'li belediyeler de halktan ge-
len bu istege boyun eğerek çanak antenler ile Starl 'in yay-
gınlaşmasına yardımcı oldular.
Teknolojiye karşı direnilmez. Yapılacak iş, anayasayı de-
ğiştirerek televizyondaki devlet tekelini kaldırmaktır.
SHP bu yolda girişimde bulundu. ANAP ise anayasayı
değiştirerek dileyen herkese özel televizyon kurma öneri-
lerine hiç yanaşmadı. Niçin yanaşsın?
Devlet tekeli kalksa "Ahmefin televizyonu" dışında özel
televizyonlar da devreye girecekti.
Bunun, Özal ailesi ve ANAP için iki önemli sakıncası
vardı.
Birinci sakınca, seçim öncesinde kurulacak özel televiz-
yon kanallannın kamuoyunu etkilemesiydı. İkinci sakınca
da bugün Starl'e akan reklam gelirlerinin kurulacak özel
televizyon kanallarınca da paylaşılmasıydı. Bu da "Ahmot-
in gelirleri" ile ilgili bir konuydu.
Ahmet'in özel televizyonu devietin araç, gereç ve perso-
nelini kullanarak yayın yapabiliyordu. Yüksek Seçim Kuru-
lu kararında haklı olarak vurgulandığı gibi bu "PTTStari"
işbirliği, Seçim Yasası'na aykırı sonuçlar doğuruyordu.
Yüksek Seçim Kurulu, "mafcam;, görev/, stafüsû ve tebf-
yeti ne olursa olsun" diyordu:
— Herkes bu tedbihere uymak zorundadır...
Yüksek Seçim Kurulu, "Suç teşkiloden eylemlerin kovuş-
turulması adli yargı mercilerine aittir" diyerek son uyarısını
da yapmıştı.
Sonunda, PTT suç olan eylemlerini kesmek zorunda
kaldı.
Özal'ın ikinci planı, SHP'yi, HEP ve DSP ile kuşatmak;
bu iki parti aracılığı ile sosyal demokratların oylarını düşür-
mekti. Bu amaçla hem HEP'e hem DSP'ye, Hazine'den pa-
ra yardımları sağlayan yasal değişiklikler yaptı.
ANAP, HEP'e devlet hazinesinden para yardımı yapar-
ken ne "Kürtçü/ü/c"ten söz etti ne de bölücülükten... Ne za-
man ki SHP-HEP birleşmesi oldu, ANAP hemen Kürtçü-
lükten, ülke bütünlüğünden ve PKK'dan söz etmeye baş-
ladı!
ANAP'ın "HEP planı" suya düşmüştü.
"HEP silahı" geri tepince bu kez ANAP, "Ecevit planına"
sımsıkı sarıldı.
Ecevit, ne kadar fazla oy alırsa, ANAP o kadar kazançlı
çıkacaktı. Starl, Ecevit'e ve DSP'ye bu nedenle ekranlan
açtı.
Ecevit, böylece ANAP'ın, Özal ailesinin de "umudu" oldu.
1980 öncesi Kürt kökenli milletvekilleri ile "bakanlık
pazarlıklan" yapan Ecevit, bu kez, en tehlikeli silaha baş-
vurarak, bir yandan "dış Türkler" edebiyatı ile şovenizmi ok-
şadı; öte yandan da siyasetini "Kürt-Türk aynmı" üzerine
oturttu.
Bu açıdan Ecevit, bugün ne yazık ve ne acıdır ki, kendi
özüne yabancılaşarak "Başbuğ Türkeş" ile aynı siyasal ve
ideolojik çizgide buluştu.
ANAP'ın "Ecevit planı" da bir ölçüde başanlı oldu. Se-
çim sonuçları özal'ın Starl ve Ecevit pianlannın ne ölçüde
başanlı olduğunu gösterecek.
Ecevit'in 1979'daki sözlerini anımsıyorum:
— Ote/ lobilerinde... Vurguncu yazıhaneterinde... Karan-
lık kulislerde yapılan planları, fabrikalarda bozacağız, tarta-
larda bozacağız.
O zaman bu planlar bozulamadı. 12 Eylül faşizmi geldi;
cturdu. O gün bozulamayan hesaplar, bugün 12 Eylül par-
tisi ANAP'ın, DSP'ye sağladığı desteklerle mi bozulacak?
DSP güvercinleri, ne yazık ki bugün, ANAP arıları ile ay-
nı yöne kanat çırpıyoriar...
TOKAT
1. SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo
Karar No
Sanıklar
Suç
Suç Tarihi
Karar Tarihi
1989'322
1990/756
1- ŞÜKRÜ GEĞAN: Ali oğlu.1946 DJu, Tbkat üi Tuıhal il-
çesi Atakoy nüfusuna kayıtb olup Menderes BloUan 2. ge-
çitte oturur.
^ YUNTJS KARAN: Dursun oğlu 1961 D.lu. Tbkal Yeşüır-
mak Mah. No: 45'te oturur.
G.M.NA.
25/5/1989
23.10.1990
Yukarda açık kunlikleri ve suçları \-aali sanıklann suç tarihinde sanık Şük-
rü'nün bakkal dükkânında toptanahk yapan sanık Yunus Karan'dan aldığı bis-
kdvılenn bozuk ve bayat oldugu anlaşıldığıddan G.M.N:nın 330/a. 332/a. mad-
delerine aykınbktan TCK. 396. 3506 SK. 647 SK. 4 ve TCK. 402. maddekri
gereğınce 470.000'er hra ağır para cezası Ue cezalandınlmalanna, sanıklann ttçer
a) muddctlc cürme vasıta kıldıklan meslek, sanat ve tıcaretinın TATtLlNE,
ısyerlerinın yedişer gün süre ile KAPATILMAS1NA karar venlmiîtır.
Hükümlüler tarafından temyiz edüıp, \irgıtay'ca da onanarak kesınleşen ka-
rann TCK 402. madde ve fıkrası gereğınce ilan oluour. 19.9.1991
Basın: 37652