22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EKİM 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 KöydeıtH MELtH CEVDET AND AY (Baştarafı 2. Sayfada) mo dinamiğin ikinci yasasını açrnaya sıra geldi ya, tam geldi, ama o yola giıpeyece- ğim, deniz beni daha çok düşündürüyor Kadınlann bir zamanlar toplum yöne- timine egemen olduklan gerçeği artık her- kesçe benimsenmektedir. Bunlara eskiden Anadolu'da "Amazonlar" denirdi. Peki, erkeğe hiçbir hak tanımayan Amazonlar coğalma (zürriyet) sorununu nasıl çözüm- lüyorlardı? Şöyle: Savaşta tutsak ettikleri erkekleri, bacaklanru kırarak yataklanna abyorlardı. Diyesim, o toplumda erkek, çocuk yapmaktan başka bir işe yarama- yan bir yatalaktı. Bclki de tembelliğe on- dan ahşmıştır. Bu söylenceyi gözönüne alarak düşü- nûrsek, kadm-erkek ilişkisi tarihinde kadınlar daha zalim olarak ortaya çık- maktadırlar. Sırası gelmışken söyleyive- reyim; dünyaya çocuk getirme işinde er- keğin rolûnün önemıni, vazgeçilmezliğini insanhk epeyce geç fark etmiştir. Demek Amazonlar bunu bıliyorlardı. Amazon sözcüğünün anlambilimsel yo- rumu oldukça çatallıdır. Mazon'un meme anlamına geldiği biliniyordu, peki ama o baştaki "a" ne oluyordu? Kimı bilgin o "a"yı olumsuzluk öneki sayarak, sözcüğü "'memesiz" diye anlamlandırdı. Çünkü efendim, Amazon hanımlar iyı ok atabil- mek için sa| memelerini kökünden kazır- larmış. Oysa Amazon yonuüannda bu meme yerli yerindedir. Halikamas Balıkçısı (Cevat Şakir), Amazon meme- leri için "taş gibidir" deyimini kullanır. Gerçekten de başka bilginler, dil bilginle- ri, sözcüğün başındaki "a"yı güçlendirici anlamında yorumlar. Böylece Amazon, "memesi güçlü, saglam kadın" demeğe geliyordu. Bugûn erkeklerin kadın haklan koru- yucusu geçinmeye soyunmalarına ne de- meli? Eskiden bizim bacaklanmızı kırmış olan bu yaratıklann kurtuluşu bızim eli- mizden mi olacak? Hadi öyle olsun di- yelim, kapansın artık o konu; ama seçim- ler dolayısıyle sorun çok değişik bıçimlere bûrûndü: Seçım listelerinde kadınlar başa alınsın. aday kadınlardan para alınmasın önerileri ortaya aüldı. Böylece de "hak- lar" sorunu, "iltimas" bicimine dönûşür oldu. Bu görûnûm, büyük kentin görü- nümüdür; köydeki kadınlar, milletvekili olma hevesinden çok uzaktalar; kadın haklan konusunda da pek bir şıkâyetçi değiller. Onlann başlıca şikâyetleri pa- rasızlık: "Ekmeğimiz, aşımız, evımiz, bah- çemiz, tarlamız var, çok şükür; ama elimi- ze para geçmiyor" diyorlar. Şeker, kumaş, ayakkabı ne ile alınacak? En önemlisi de çocuklar nasü okutulacak? Bugün bir köylü ailesi için öğrenim masrafını karşı- lamak çok gûçleşmiştir. Toplumun buna yardımcı olması yûzde yüz gereklidir. Nasıl mı? Bunun yanıtı kolayca bulunur sanıyorum. Gençlerimizin çağdaş bilgi ile donanması ideali yanında, göze alınacak özverinin sözü mü olur? Işte çakmak böyle olur!Çark: Ksvdomın okaıtümasmı sağlar Ozel çeuk esaslıdır. Rüzgir kepi Ruzgânn alev uzenndekı etkısını ortadan kaldınr Kromapı ozel çelık esashdır Ayar halkası: Alev boyunun ısteğe gore ayarlanmasını sağlar PotyaceUl esasudır Üst valf güvenlik contası: Gazın dısan sızmasıru onler Oİel tauçuk esasbdır Üst valf başlığı: Ust valf ana govde üe ust valf bağUntısıru sağUr Polyamıde esaslıdır Üst valf yayı: Üst valfln açılıp kapanmasını sağlar 035 mm çapında ve ozel kjom-nıkel esasudır Üst valf supabı: Gazın alev alması ıçın tank govdeden çütmâsını sağlar Rrim; esaslıdrr Üst valf metal gövde contası: Ust valf metal govderun. ust valf ana govdeye tam oturmasuıı sağiavarak, gazın sızmasıru onler Ozel kauçuk esaslıdır Üst valf supap tıpası: Gazın ust valf supabına gjnş ve çıkısıru sağlar Ozel kau<uk esaslıdır Üst valf keçesi: Gazın sızmasını önler Ozel kauçuk esaslıdır Üst valf alüminyum baskı parçası: Ust valf ket^sıne oturarak sızdırmazhğı pekıştınr Alumınvum esasbdır Üst valf metal gövde: Ust valf supap upasuun yuvasıdır Pirıııç esashdtr Üst valf çubuk tutucu metali: Ust valf çubuğunu ust valf ana govdeye baglar Alumınyum esasbdıı Orta destek bölümü: Tank govdeve mukavemet kazandınr Stvrene AaytonıtnU İSAN) esashdıı Gaz: Ozel büeşımlı likıt petrolden elde edılir Ozel fiitrelerden geçnlerek. sudan. yabana gazlardan, her turfu hzıksel ve kımyasal zerrecikten annduıldıktan sonra doldunılur Üst valf çub Gazm son kez temıztenmesıru sağlar Mıkroskobık gozenekb özel bir fıltredır Alt supap büyük conta: Gazın sumasıru onler İç çapı î mm dış çapı 33 mm dır Ozel kauçuk esaslıdır rulur I*. uğu: — / " Manivela: Basddıgında ûs< valf supabını açarak gazın dışan çütmasıru sağlar Potyemük esashdır Çaıkyuvasu Çark. temas yayı, çakmaktası. metal pun ve tespit pûnırun bulunduğu bolmedır Polyamıde esashdır. Kıvılam çıkartajı özel bir madendır Kaide gövde: Tank govde üe üst valf atesleme elemanlan arasındakı bağlayıa bolumduT fdtyamvU esashdır. Metal pim: Taşın 90°Tik bir a<?yla çarka tam temas etmesıra sağlar. Alumınyum esashdır Üst valf ana gövde: 3 bolümden oluşur. Styrrne Actylonıtrüe (S A N ) esashdu- Temas yayı: Taşın çarkla surekh' temasmı sağlar Özel çelık esasbdır Tespit pimi: Temas yayının çark yuvasına oturmasmı sağlar Potyaımde esashdır Tank gövde: Gazın depolandığı ozel bir bolmedır Bırbınne bağlantüı 2 bölumden oluşur Styrme Acnıtonıtnle (S A N ) maddesınden. şeffaf ya da mat, san, mor, kımuzı, yejıl, mavı, pembe. turuncu ve beyaz renklerde uretılır Şeffaflığı timsparcnt mastertatch katlustyla sağUmr. Özel açılı yüzey: Çakmağın tutulmasmda rahatlık ve koiavlık sağlar Alt supap yayı: Gaz doldunılmasında otomabk açma ve kapamayı sağlar 0,40 mm çapında ve ozel krom-rukel esaslıdır Alt sapap: Tank govdeye gazm dokrurulmasıru sağlar Pınnç esashdır. Alt supap kontrol contası: Alt supabuı tank govdeye yumuşak oturmasıru sağlar, sızdırmazhğj pekışbnr Ozel kauçuk esashdır. Alt supap valf kauçuğu: Tank govdeye oturarak alt supap de tank gövde arasında sızdırmazlığı sağlar Ozel kauçuk esashdır Alt supap küçük conta: Gaz doldurma tupunun alt supapla tam temasını sağlar Doldurma esnasında gazın dışarı sızmasını onler. Ozel kauçuk esaslıdır. Çaktmız mı? fR Çakmak Tokai'dir. ı3 $ ..... , . > Yuksekjapon teknolojisiyle • • Türkdye'de üretilir. Japonya, Kanada, Almanya, Ingiltere dahil 15 ülkeye ihraç edilir. Şıkür. Kullaruşhdn-. Sağlamdır. Ekonomiktir. Şeffaf ya da mat tam 12 alımlı rengi vardır. Bir kere alınır. Defalarca doldurulur. Defalarca çakıhr. Defalarca yakıhr... Hâlâ çakmacTınız mı? TIIKAI"çakar çakmaz çakan çakmak"Tokaı ^akmaklan Tokaı Corppratton laponva İıs*nsti/la Azmu&bai Çakmak Sartm/ı tv Ttearrt A Ş mn 45 000 nr arazt uzmnde kwuiu n 000 nr kapah alana tahıp Tuzla 7V«</m ndt ıtrettimrktedn Türkıyc Ccncl Dtstnbürttirii: Azınus^bat Çelık Sanayı ve Tıcarrt A Ş Marpuççular Caddcsi No 3-5 Emınonu 34430 Istanbul TH )512 54 4O(5Kat)Faks (1) 511 04 35Teldu 30038 azmrr Lstanbul'da (Baştarafı 1. Sayfada) lik güçleri, çatışmaya girdikleri teröristlerden Enver Göktaş'ı ölü olarak ele geçirdiler. Diğer teröristler olay yerinde gasp et- tikleri 34 DKP 31 plakalı kırmı- zı renkli Dodge tnarka kamyo- netle ara sokaklardan Merter yönıine doğru kaçtılar. Merter'- deki Pepsi Cola fabrikası arka- sındaki boş arazide önlem alan polis ile teröristler arasında sa- at 20.00 sıralannda çatışma çık- tı. Çatışmada bir terörist daha ölü ele geçirilirken, biri kadın iki kişi de sağ olarak yakalan- dı. Istanbul Valisi Hayri Kozak- çıoğlu ile Emniyet Mudürü Mehmet Ağar da çatışmadan sonra olay yerine gelerek ope- rasyon hakkında bilgi aldılar. Vali Kozakçıoğlu, "Olayda uzun ve kısa namlulu tabanca türünde silahlar, bir bomba ve bu silahlara ait bol miktarda mermi ele geçirilmiştir" dedi. Pendik'te de dun gece saat 02.30 sıralannda Pendik Tersa- nesi yakınlannda devriye gezen 34 A 9434 plakalı polis otosu, silahlı dört kişi tarafından yay- üm ateşine tutuldu. Saldında polis memum Liitfi Başaran ve bekçi Şaban Aras şehit oldu. Ağır yaralanan polis memuru Ziya Korkmaz ise Kartal Dev- let Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Parti Liderleri TVde... (Baştarafı 1. Sayfada) etmeyen sorulardan bazılandır. Özellikle si- yasal partilerın kurmaylarıyla liderlerinin zi- hinleri, bu sorulann burgacından kampanya boyunca hiç kurtulamaz. Bugün de öyle. Peki, meydanlara toplanan kalabalıklara bakılarak seçim sonucuna ilişkin bir değer- lendirme yapılabilir mi? Kuşkusuz bu da bir ölçü sayılır. Kirni du- rumlarda bunu kerteriz alarak bir partiyle il- gili kesin yargılara bıle varılabilir. Ama bu seçım için bunu yapmak kolay de- ğil. Çünkü önde gelen partilerın mıtinglen ge- nellikle iyi geçiyor. Bu partilerın liderleri mey- danlann çekiıği kalabalıklardan çok mem- nunlar. Özellikle Mesut Yılmaz, son miting- lerindeki coşku ve canlılıktan yüzü gülmüş durumda... O yüzden, yalnız meydanların nabzını tu- tarak iddialı öngörülerde bulunmak yanıltıcı olabilir. Elimizdeki bir başka göstergeyse seçım araştırmalarıdır. Bunlarda şımdilik büyük bir degişiklik yok. Son haftalarda genel çizgile- riyle hep aynı noktalara işaret ediyorlar. Şöyle: — Doğru Yol'un birinci parti olması, an- cak yüzde 30' u aşamayışı. — İkinci sıra için SHP ile ANAP arasında- ki yarışma. — İstanbul'da ANAP'ın birinci parti gö- zükmesi. Bu arada İstanbul'daki kadarolma- sa bile, öteki bazı büyük kentlerde de ANAP'ın biraz toparlandığmı gösteren işa- retlerin belirginleşmesi... ANAP'ın yüzde 20'nin attına inmesinin olanaksızlığı... — Şımdilik yüzde 13-14'te kemikleşmiş gözüken DSP'nin belirli öiçülerde inişe geç- me olasılığı. — Refah ve MÇP ittifakının yüzde 15'lere tırmanarak sürpriz yapması... Seçim araştırmalarma göre şimdilik orta- ya çıkan tablo bu. Anketlerde kendini belli eden bu eğilim ne ölçüde gerçeği yansıtıyor? Bu sorunun kar- şılığı kuşkusuz en iyi 21 ekim sabahı belli ola- cak. Ama şunu söyleyebiliriz: Nabız yokla- maları da anket sonuçlarına tümüyle aykın düşmüyor. DYP'nin birinci parti olabileceği, SHP ile ANAP'tan birinin ikinci sıraya otu- rabileceği ve sandıktan tek parti iktidannın değil bir koalisyonun çıkması bekleniyor da- ha çok. Son dokuz günde bu hava değişebilir mi? Neden olmasın? Örneğin, Yüksek Seçim Kurulu'nun uya- nsı doğrultusunda dün PTT'nin Stari yayırv- larıyla ilgili olarak aldığı karar, bu kanalın se- çime dönük etkisini azaltabilir... Ama özellikle bu akşam "TRT" televizyo- nunda yapılacak açıkoturum, seçimin sey- rini değiştirebilir. Seçime katılacaK parti li- derlerinin çok dikkatli olmalannda sonsuz yarar var. Ekranda sergileyecekleri perfor- mans siyasal yazgılarını etkileyebilir. Milyonlarca seçmenin bu programı büyük bir dikkatle izleyeceklerine kuşku yok. Onun için liderler kadar programı yönetecek olan- lara da büyük sorumluluk düşüyor. Herkese başarılar dileriz. BA^KENTTEN AHMET TAN (Baştarafi 1. Sayfada) "en kahraman Rıdvan" yaldaşı- nunı bir kez daha ortaya koyu- yor. Cumhurbaşkanı Özal, öteki- lerinin aksine, bu gezisine özel konuk gazeteci cağırmıyor. Ka- ya Toperi, bu kanmn, özel uca- gın ve belikopterlerin kiiçttklü- ği nedeniyle alındı|ını belirti- yor. Öyle anlaşüıyor ki Özal, se- çim yasaklan doneminde özel konuğu olan gazetecilerie "Bur- sa muhabbeti"nden vazgececek, meydanlar üzerinden ekranlan bir kez daha yeğleyecek. Öteki liderierden daha cesa- retli oldugunun altını çizmek üzere de Diyarbakır, Van ve Hakkftri meydanlannda konus- malar yapacak. Secim yasaklanna aldınna- mak konusunda Cumhurbaşka- nı üe "oglunun tetevizyonu" ara- sında bir uyum var. Türkiye, aylardır umutla bek- lenen bir seçime, umut kıncı bir tablo ile gidiyor. Bu umutsuz- luk, hukukun, «eknolojik açık- göztolukierle uzay iızerinden de- Uk deşik edUmestnden doğuyor. Buna bir de Cumhurbaşka- nj'nın gözüpekligi eklenince, se- çim ortamı adaletsizligin tozu- na dumanına bulanıyor... Partüer arasuıdaki fırsat eşit- liği başta olmak üzere, seçimle- rin demokratikliği, adüligi, Starl ile Cumhurbaşkanı'nın keyfiligi yüzünden ayaklar altm- dadır. Oysa ki, devlet sisteminden söz edilecekse, yenisi ortaya çı- kıncaya dek, klasik benzetmey- le Cumhurbaşkanı'ndan çopçü- süne dek bu anayasaya herkes nymak zorunda. Seçim söz konusu otoBca, bu- na saglama görevi YSK'nın. Anayasanın 79. maddesi öy- lesine açık kü "Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dünistlıigtı Ue ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptmna, seçim süreânce ve se- çimden sonra, seçim konulan ile ilgili bütün yolsuzluklann şikâ- yet ve itirazlan inceleme ve ke- sin karara baglama görevi Yük- sek Seçim Kurulu'nundur." Bugün YSK görevini yapmı- yor, yapamıyor. Neden? Çünkü, karsısında görev sı- nırlanna uymayan bir Cumhur- başkanı ile, ülke sınırlannın dı- şında olduğunu söyleyen bir te- levizyon var. Devlet, bizzat devlet baskanı- na ve devlet baskanuun aflesinin elindeki televizyona yenik du- nımdadır. YSK, 56 milyon yurttaşın gözünün önünde olnp biten haksızlığın altını çizerken bile, öylesine ürkek ki... Diye diye, ancak "Starl adlı yayın kuruluşuna, PTTnin im- kânlannı kullandırdığına dair duyum ve izienimler edinilmiş olup..." diyebUiyor. Bu YSK, Türkiye'yi uzay üze- rinden mi izliyor? Hangi duyum, hangi izknim? PTT'nin Starl e çanak tuttu- ğunu Türkiye'de bilme>en kaldı mı? Konu mahkeme dosynlan- na bile girdi. Ajnca, daha iki hafta önce, Sözen'in çöp kamyonunun yırt- ügı çanagu mal sahibi FTT idi. Olay mahkemelere yansıdı. Hangi duyum, hangi izlenim? YSK, bu seçimlerin güvenligi- ni, yalnızca "duyum ve izlenime dayanarak" sagiayacaksa, Kurul üyderi kendilerine bazı gereçler almalıdır. Örnegin, Cumhurbaşkanı'nın seçim alanlanndaki konuşmala- ruu iziemek için kulaklıkh teles- kop ve birer de Starl'e ayarlı cep televizyonn... Devlet, bu seçimlere, Cum- hurbaşkanı'na ve oğlunun tele- vizyonuna yenik gidecekse, se- çimlerin galibi olmayacaktır. Dün akşam üzeri umut verici bir gelisme belirdi. Ankara Cumhuriyel Başsavctsı Fadü tnan, "Star-1 yajınlan seçim ya- saklannı ihlal ettigi takdirde, so- rnştnrma başlatınz" dedi. PTT'nin personel ve teknik destegini Star-1'in hizmetinden çekrnesi. bir dönürn noktası ola- bilir. Şimdi sıra, YSK'nın, ÖzaK ın seçim gerilerini denetim altı- na almasında. Bunun yolu da Özal'ı, hiç degilse, çıktığı mey- danlara hapsetmek, ekranla illş- kisini en azından sandık güniı- ne degin kesmek. Bir anayasal kurum olan YSK'nın görevi, ge- rektiğinde devlet başkanma kar- şı da devleti kornmaktır. SINAV tLANI Hazıne ve Dışticaret Musteşarhğı'ndan; Milsteşarhğıınız taşra teşkilatuıda 657 sayılı Devlet Memurlan Ka- nunu'na tabi olarak çahştınlmak üzere 54 adet Ihracat Kontrol Me- muru, 9 adet Kimyager, 10 adet Metnur, 20 adet Daktilograf, 2 adet şoför ve 10 adet Hizmetli olmak üzere toplam 105 adet eleman alı- nacaktır. Smava Katılacak Adaylarda Aranacak Şartlar: Bütün adaylann 657 sayıh Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'incı maddesındeki nitelikleri haiz olmalan gerekmektedir. thracat Kontrol Memuru: Bu kadrolara başvuracak adaylann sı- navm yapılacağı tarihte 30 yaşını bitirmemiş, erkeklerin askerlik hiz- metini yapmış veya tecil etürmiş, Zıraat Mühendishğj, Iktisadi, îdari ve Siyasal Bilimler dalları ile bunlara eşit en az dört yıl öğretim ya- pan fakülte veya yuksekokullardan veya bunlara denkliği Yuksek öğ- retim Kurulu tarafından onaylanmış yabancı fakülte veya yuksekokullardan birini bitirmiş olmalan, Kimyager: Bu kadrolar için başvuracak adaylann bu alanda öğ- retim veren, dört yıllık fakülte veya yuksekokullardan veya bunlara denkliği Yüksek Öğretım Kurulu tarafmdan onaylanmış yabancı fa- külte veya yuksekokullardan birini bitirmiş, sınavın yapılacağı ta- rihte 30 yaşııu bitinneınis ve erkek adaylann askerlik hizmetini yapmış veya tecil ettirmiş olmalan, Memur: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavın yapılacağı ta- rihte 30 yaşını bitirmemiş, lise veya dengı okul mezunu ve erkekle- rin askerlik hizmetim yapmış olmalan, Daktilograf: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavm yapıla- cağı tarihte 30 yasını bitirmemiş, lise veya dengi okul mezunu (Tica- ret Lisesi mezunlan tercih olunacaktır.) ve erkeklerin askerlik hizmetini yapmış olmalan, Şoför: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavın yapılacağı ta- rihte 35 yaşını bitirmemiş, askerlik hizmetini yapmış, en az 5 yıllık ağır vasıta ehliyetı olan ilkokul, ortaokul veya lise mezunu olmalan, Hizmetli: Bu kadrolara başvuracak adaylann sınavın yapılacağı tarihte 30 yaşını bitirmemiş, erkeklenn askerlik hizmetini yapmış, ilkokul veya ortaokul mezunu olmalan (Ortaokul mezunlan tercih olunacaktır.), gerekmektedir. Antalya'da yapılacak olan smavların yazılı bölümü 2 Kasım 1991 tarihinde, yazıh sınavda başanlı olan adaylann sozlü sınavı ise 6 Kasım 1991 tarihinde yapılacaktır. Sınava katılmak isteyen adaylar Atatürk Caddesi Çaybaşı Sokak No: 4 Antalya adresinde bulunan thracat Mudürluğü'nden veya Ha- zine ve Dışticaret MUsteşarhğı bölge müdürlüklerinden (Marmara Böl- ge Müdurlüğü-lstanbul, Batı Anadolu Bölge Mudürlüğü-lzmir, Güney Anadolu Bölge Müdürlüğü-Mersin, Karadeniz Bölge Müdürlüğü-Samsun, Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürlüğü- Gaziantep, tç Anadolu Bölge Müdürlüğu-Ankara, Doğu Anadolu Bölge Müdürluğü-Erzurum) temin edecekleri iş talep formu ve 2 adet vesikalık fotoğraf ile aynı adrese şahsen veya posta ile en geç 18.10.1991 günu mesai bitimine kadar muracaat etmeleri gerek- mektedir. Postadaki gecikmeler ile suıav ilanından önceki müracaallar dik- kate alınmayacaktır. Basın: 37029 GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Deniz Baykal, Cumhuriyet Alanı'nı dalgalandıran konuş- ması ve Erdal İnönü'yü "Sosya/ demokrasiyi bugürttere ge- tiren önderimiz" diye selamlaması ile bütün partilılehn say- gısını topladı. Antalya'dan önce Refah Partisi'nin kalesi Konya'da yapı- lan toplantıda, yakalarına kırmızı güller takmış yaşlı kadın- lann, genç kızlar ile omuz omuza mitirtg alanını doldurduk- larını görünce, 20 yaşlanndaki gericileri ve bugün ANAP liberalizminin kalelerine çekilen dönek Marksistler ile yıl- gın sosyal demokratları düşündüm. Ne sol ölür bu memlekerte. ne laıklik! Laikliğin de solun da demokrasinin de sahipleri, boyie- sine demokrasi şölenlerinde "işte biz varız" diyorlar... • • • Özal'ın, seçimler için izlediği strateji şuydu: TRT'yi elinde tutacak; ayrıca "Magıc Box" televizyonu ile de kamuoyunu yönlendirecekti. Bu planda başanlı oldu. "Starl" bütün Türkiye'de izlenecek dûzeye de ulaşmıştı. Halkın bir kısmı futbol maçları için, bir kısmı da filmler için StaM'i iziemek istiyordu. SHP'li belediyeler de halktan ge- len bu istege boyun eğerek çanak antenler ile Starl 'in yay- gınlaşmasına yardımcı oldular. Teknolojiye karşı direnilmez. Yapılacak iş, anayasayı de- ğiştirerek televizyondaki devlet tekelini kaldırmaktır. SHP bu yolda girişimde bulundu. ANAP ise anayasayı değiştirerek dileyen herkese özel televizyon kurma öneri- lerine hiç yanaşmadı. Niçin yanaşsın? Devlet tekeli kalksa "Ahmefin televizyonu" dışında özel televizyonlar da devreye girecekti. Bunun, Özal ailesi ve ANAP için iki önemli sakıncası vardı. Birinci sakınca, seçim öncesinde kurulacak özel televiz- yon kanallannın kamuoyunu etkilemesiydı. İkinci sakınca da bugün Starl'e akan reklam gelirlerinin kurulacak özel televizyon kanallarınca da paylaşılmasıydı. Bu da "Ahmot- in gelirleri" ile ilgili bir konuydu. Ahmet'in özel televizyonu devietin araç, gereç ve perso- nelini kullanarak yayın yapabiliyordu. Yüksek Seçim Kuru- lu kararında haklı olarak vurgulandığı gibi bu "PTTStari" işbirliği, Seçim Yasası'na aykırı sonuçlar doğuruyordu. Yüksek Seçim Kurulu, "mafcam;, görev/, stafüsû ve tebf- yeti ne olursa olsun" diyordu: — Herkes bu tedbihere uymak zorundadır... Yüksek Seçim Kurulu, "Suç teşkiloden eylemlerin kovuş- turulması adli yargı mercilerine aittir" diyerek son uyarısını da yapmıştı. Sonunda, PTT suç olan eylemlerini kesmek zorunda kaldı. Özal'ın ikinci planı, SHP'yi, HEP ve DSP ile kuşatmak; bu iki parti aracılığı ile sosyal demokratların oylarını düşür- mekti. Bu amaçla hem HEP'e hem DSP'ye, Hazine'den pa- ra yardımları sağlayan yasal değişiklikler yaptı. ANAP, HEP'e devlet hazinesinden para yardımı yapar- ken ne "Kürtçü/ü/c"ten söz etti ne de bölücülükten... Ne za- man ki SHP-HEP birleşmesi oldu, ANAP hemen Kürtçü- lükten, ülke bütünlüğünden ve PKK'dan söz etmeye baş- ladı! ANAP'ın "HEP planı" suya düşmüştü. "HEP silahı" geri tepince bu kez ANAP, "Ecevit planına" sımsıkı sarıldı. Ecevit, ne kadar fazla oy alırsa, ANAP o kadar kazançlı çıkacaktı. Starl, Ecevit'e ve DSP'ye bu nedenle ekranlan açtı. Ecevit, böylece ANAP'ın, Özal ailesinin de "umudu" oldu. 1980 öncesi Kürt kökenli milletvekilleri ile "bakanlık pazarlıklan" yapan Ecevit, bu kez, en tehlikeli silaha baş- vurarak, bir yandan "dış Türkler" edebiyatı ile şovenizmi ok- şadı; öte yandan da siyasetini "Kürt-Türk aynmı" üzerine oturttu. Bu açıdan Ecevit, bugün ne yazık ve ne acıdır ki, kendi özüne yabancılaşarak "Başbuğ Türkeş" ile aynı siyasal ve ideolojik çizgide buluştu. ANAP'ın "Ecevit planı" da bir ölçüde başanlı oldu. Se- çim sonuçları özal'ın Starl ve Ecevit pianlannın ne ölçüde başanlı olduğunu gösterecek. Ecevit'in 1979'daki sözlerini anımsıyorum: — Ote/ lobilerinde... Vurguncu yazıhaneterinde... Karan- lık kulislerde yapılan planları, fabrikalarda bozacağız, tarta- larda bozacağız. O zaman bu planlar bozulamadı. 12 Eylül faşizmi geldi; cturdu. O gün bozulamayan hesaplar, bugün 12 Eylül par- tisi ANAP'ın, DSP'ye sağladığı desteklerle mi bozulacak? DSP güvercinleri, ne yazık ki bugün, ANAP arıları ile ay- nı yöne kanat çırpıyoriar... TOKAT 1. SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN EsasNo Karar No Sanıklar Suç Suç Tarihi Karar Tarihi 1989'322 1990/756 1- ŞÜKRÜ GEĞAN: Ali oğlu.1946 DJu, Tbkat üi Tuıhal il- çesi Atakoy nüfusuna kayıtb olup Menderes BloUan 2. ge- çitte oturur. ^ YUNTJS KARAN: Dursun oğlu 1961 D.lu. Tbkal Yeşüır- mak Mah. No: 45'te oturur. G.M.NA. 25/5/1989 23.10.1990 Yukarda açık kunlikleri ve suçları \-aali sanıklann suç tarihinde sanık Şük- rü'nün bakkal dükkânında toptanahk yapan sanık Yunus Karan'dan aldığı bis- kdvılenn bozuk ve bayat oldugu anlaşıldığıddan G.M.N:nın 330/a. 332/a. mad- delerine aykınbktan TCK. 396. 3506 SK. 647 SK. 4 ve TCK. 402. maddekri gereğınce 470.000'er hra ağır para cezası Ue cezalandınlmalanna, sanıklann ttçer a) muddctlc cürme vasıta kıldıklan meslek, sanat ve tıcaretinın TATtLlNE, ısyerlerinın yedişer gün süre ile KAPATILMAS1NA karar venlmiîtır. Hükümlüler tarafından temyiz edüıp, \irgıtay'ca da onanarak kesınleşen ka- rann TCK 402. madde ve fıkrası gereğınce ilan oluour. 19.9.1991 Basın: 37652
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle