22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
=^ft& CUMHURİYET/6 HABERLER 1 EKİM 1991 SEÇ3M 91 DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit Cumhuriyetfrî sorulannı yanıtladı CHP ve DSP Ve dıs yarciımı reddettikAHMETTAN ANKARA — DSP lideri Bülent Ecevit ile açıktaavatoplantısı sonrasında evinde konuştuk. Ecevit, şu sıralarda açık hava toplantılarma eşi ve partinin Genel Baş- kan Yardımcısı Rahşan Ecevit'siz katılıyor. Rahşan Hanım'ın partide listelerle veya Yûksek Seçim Kurulu ile ilgiii olası bir ge- lişmeye karşı nöbet tuttuğunu belirtiyor. Vakit akşamdı. Görüşmemiz sürerken, Rahşan Hanım eve geldi. Günün geli$me- leriyle ilgiii Genel Başkan'a kısa bilgi ver- dikten sonra, sanınz akşam yemeği hazır- lığı için mutfağa geçti. Trabzon ve tstanbul açık hava toplan- tılannın Ecevit üzerinde önemli bir mo- ral etkisi olmuştu. Ecevit, verilen mesaj- ların geniş kalabalıklan etkileyebildiğini görmenin mutluluğu içindeydi. Aynca, ör- neğin ANAP'ta olduğu gibi, DSP'de bir aday listesi sıkıntısı yaşamnanıış olduğun- dan da çok hoşnuttu. Bunu, "listelerin ör- gütün sesine kulmk verere* belirlenmesi- ne borçln olduklannı, bazılannın sandığı gibi listelerin eşiyle baş başa hazırlanma- dıgını, son derece kısıtlı bir itiraz dışında, Tiirkiye çapında tum orgütkrde listelerin besimsenip begenildigini" söyledi. Ecevit ile konuşmamızın ağırhğını Gü- neydoğu sorunu oluşturdu. Sorular ve ya- nıtlan şöyle: "— Konuşmalannızda milliyetçilik ve din teması agırlık taşıyor. Bunu açıklar ECEVİT — Ülkemizde, ulusal birliği tehdit eden bazı akımlar var. Bu konu gundelik yaşamda ön plana çıktı. Aynca, dünyada Türklüğün önemi çok arttı. Böy- le bir ortamda, bir kısım sosyal demok- ratlar veya sosyalistler, bu konularda du- yarhhk göstermeyi, sosyal demokratlığa ters düşüyor gjbi görüyorlar. Ülkenin ulu- sal birliği en önemli konudur. — HEP'in SHP Ue işbirhğini çok agır eteştiriyorsunuz. HEP'in dışlanması de- mokratik olur muydu? ECEVtT — Eğer HEP kendi başına se- çüne girebilseydi, ben bunda fazla kaygı duyacak bir şey görrnüyonım. Bölücü akımlara cüret veren bir tutum sergileyen partinin ana muhalefet partisiyle bütün- leşmesi durumunda, ana muhalefet par- tisinin politikasıru da etkilemesi kaçınıl- mazdır. Basında sergilenen açık bir ger- cek, -ki PKK bu seçimlerde HEP'i desteklemektedir- PKK, Türkiye'nin bö- lünmesi için terör oyunlan uygulamakta- dır. Şimdi HEP'e yönelen destek, dolayh olarak SHP'ye yönelmiştir. Fakat bunun aslında SHP'ye bir kazanç getireceği ka- nısmda değilim. Çünkü Kürt kökenli yurt- taslarunız da dahil Turk ulusunun çok bü- yük bir çoğunluğu, ulusal birlik ve ülke bütünlüğu konusunda son derecede du- yarbdır. — SHP'nin 'DSP'ye gelecek oylar ANAP'a gider' döşüncesine ne diyorsu- nuz? ECEVtT — SHP butün seçim kampan- yasını DSP'ye yüklenerek götüreceğe ben- ziyor. En azından ağırlığı buna veriyor ve 1986 ara seçimlerinde 1987 genel seçimle- rinde ve 1989 yerel yönetim seçimlerinde de bu seçim sistemiyle 'DSP'ye verilecek oylar ziyan olur veya ANAP'a gitmiş olur, ANAP'a verilmiş olur' temasıru işliyordu. Eğer gerçekten gitmişse, bunun sorumlu- su SHP'dir. Çünkü yürürlükteki sistemi- nin sonucu olacakır. Bundan ANAP ka- dar SHP de sorumludur. — Bir de Güneydogu'dald secmeni göz- den çıkardınız deniyor. Ne dersiniz? ECEVtT — Guneydoğu'da elbette ba- zı zorluklarımız var. Çunkü Güneydoğu 1 da şiddete dayanan, silaha dayanan, zora dayanan terörist baskısı var. Buna aynca PKK, HEP'İ DESTEKÜYOR Eğer HEP kendi başına seçime girebilseydi ben bunda fazla kaygı duyacak bir şey görrnüyorum. Bölücü akımlara cüret veren bir tutum sergileyen partinin ana muhalefet partisinin politikasını da etkilemesi kaçınılmazdır. Basında sergilenen gerçek o ki PKK, HEP'i desteklemektedir. MHP'ÜLERİN DSP'YE YÖNELMESİ Eskiden rniUiyetçi oldukları için MHP'de yer alan bazı kimseler, şimdi yeni durum değerlendirmeleri yapıyorlar; barışçılıkla, demokratlıkla, çağdaş anlamda milliyetçiliği bağdaştıran başlıca parti olarak DSP'yi görüyorlar. 6AP Sosyal yönü ve planlanması bugüne kadar ihmal edilmiş bir projedir. Oysa GAP tamamlandığında, Güneydoğu Anadolu'daki toprağın verimi 15-20 kat artacaktır. Eğer daha önce toprak dağılımında adalet sağlayıcı bir reform yapılmazsa, bölgedeki gelir adaletsizliği de şimdikinin 15-20 katına çıkacaktır. Asıl o zaman bölgedeki patlamalar ortaya çıkacaktır. • devlet baskısı da ekleniyor. Fakat ben Gü- neydoğu halkının büyük çoğunluğunun bu baskılara karşın ulusal birlik ve ülke bütunlüğünde duyarlı olacağına ve mace- raya yönelmeyeceklerine inanıyorum. özeUikle 1975'le 1980 arasında bölücü akımlar şiddete başvurmamakla birlikte bir hayli etkindiler, faaldiler. O zaman da bana siz Güneydoğu Anadohı halkının oy- lanru gözden çıkanyorsunuz diye eleştiri geldi. Fakat tam tersine ben tavır aldıkça - Güneydoğu Anadolu'da CHP'nin oylan artmıştı. Orneğin eskiden Diyarbakır'da CHP pek etkin parti değildi, fakat benim bölücü akımlar karşısında açık tavır aldı- ğım dönemde Diyarbakır'da yüzde 64'ü buldu, Tunceli'de yüzde 70*i aştı. Bu da gösteriyor ki, o bölge halkı aslında Tür- kiye'nin birlik ve bütünlüğü konusunda benim kadar duyarhdır. Kaldı ki o bölge halkı, geçmişte bizim kendisine ne kadar sıcak baktığımızı Türk-Kürt-Arap kökenli, Süryani kökenli aynmı gözetmeksizin hal- ka etnik eşit yaklaşım içinde bulunduğu- muzu görmüştür ve Kahramanmaraş'taki acı olaylar üzerine bazı illerde sıkıyöne- tim ilanına karar verdiğimiz sırada bölge halkının herhangi bir baskryia karşılaşma- masına ne kadar önem verdiğimizi, bu arada özellikle Kürt kökenli yurttaşlanmı- zın zamanın Genelkurmay Başkanı, son- ra devlete cumhurbaşkam olan Sayın Ev- ren'in anılannda da açıklanmıştır. O ko- nuda benim bazı komutanlarla tartışma- larım oldu ve hatta o kaygılanm dolayı- sıyla Diyarbakır'da sıkıyönetimi olabildi- ğince enelettiğim açıklanmıştır. öte yandan 1978-79 hükümet dönemin- de dünya ekonomik bunalımı dolayısıyla içinde bulunduğumuz ağır sıkıntüara kar- şın Güneydoğu Anadolu'nun işsizlik so- rununu, geri kalmışlık sorununu, ulaşım sorununu çözmek için ne kadar büyük bir çaba gösterdiğimizi yine bölge halkı bil- mektedir. — Sizce Güneydoğu sonınunun altın- da ne yatıyor? ECEVtT — Güneydoğu sorununu, o bölgenin yan feodal yapısından, geri bı- rakılmışhğından kaynaklanan bir sorun olarak görüyoruz. Son yülarda bölgede on binlerce okumuş genç işsiz kitlesi ortaya çıkmaktadır. Bir yandan köylerdeki terör ve ağa baskısı, bir yandan da devlet bas- kısı yüzünden şehirlere ve kasabalara göç etmek zorunda kaldıklanru ve orada da çaresiz ve umutsuz duruma düştüklerini biliyorum. Bunu çeşitli vesilelerle dile ge- tirmiştim. öte yandan son yülarda alınan güvenlik önlemleri, bu bölgedeki yan fe- odal yapıyı büsbütün kökleştirecek, hat- ta tam feodal yapıya dönüştürücü nitelik- tedir. — GAP'm olnmlu etkileri, soranun çö- ztimiıne yardım etmeyecek mi? ECEVtT — GAP tabii çok önemli bir proje. Aneak GAP'ın sosyal yönü ve plan- laması bugüne kadar ihmal edilmiş bir projedir. Oysa GAP tamamlandığında Güneydoğu Anadolu'daki toprağın veri- mi 15-20 kat artacaktır. Eğer daha önce toprak dağılımında adalet sağlayıcı bir re- form yapılmazsa, bölgedeki gelir adalet- sizliği de şimdikinin 15-20 katına çıkacak- tır. Asıl o zaman bölgedeki patlamalar or- taya çıkacaktır. Biz öncelikk bölgenin top- rak adaletsizliğini, gelir adaletsizliğini ve yan feodal yapısını süratle değıştirecek bir program uygulayacağız Güneydoğu Ana- dolu'da. Bunun için biz hızü sanayileşme hareketini başlatacağız. Okumuş genç iş- sizlere kendilerini manen de tatmin edici çalışma olanaklarını sağlayacağız ve kısa sürede o bölgenin yapısını, yan feodal ya- pısını çağdaşlaştıracak bir çaba içine gi- receğiz. Aynı zamanda güvenlik önlemle- rine de bir yaklaşımla çözüm getireceğiz. Bugün yurtdışında yülarca eğitim gören ve gerillacılık tekniklerini ince aynntılanyla ögrenen, modern silahlan kullanma bece- risini edinen teröristlerin karşısına, bölge- mizde çoğunun okumayazması bile olma- yan ve donanımlan son derecede eksik ve geri bulunan köy koru'culanyla veya bir- kaç aylık askerlik yapmış deneyimsiz er- lerle çıkılmaktadır. Oysa o bölgede güven- lik, hem donanım hem de eğitim bakımın- dan çok daha yeterli düzeyde oluşturula- cak birliklere verilmelidir. Bu birlikler aynı zamanda halkın guvenini kazanabilecek biçimde, halkla sıcak bir diyalog kurabi- lecek biçimde yetiştirilmelidirler. Aynı za- manda bölgedeki yerleşim düzeni de bi- zim köy-kent projemiz doğrultusunda kır- sal alanda yaşayanlann can güvenliğini sağlama bağlayacak biçimde değiştiriüne- Udir. — Efendim, şöyle bir göriiş var. Ola- ğanustü bölgede, kendilerinin siyasette ye- terince temsfl edilmedikleri kanaatinde olan kitleler aynmcılara sempati gösteri- yorlar şeklinde. Bu göriişleri kabul ediyor musuiıuz? ECEVtT — Ashnda TBMM'de ve ye- rel yönetimlerde o bölgenin içinden, böl- ge halkının içinden çıkan adaylar seçili- yor, etnik aynm gözetilmeksizin. Birçok Kürt kökenli yurttaşımız bu görevlere ge- liyor. Ancak devletin bölge halkına, özel- likle Kürt kökenli yurttaşlarımıza yakla- şımı genellikle sağhklı olmamaktadır. Böl- ge halkında tepkinin ötesinde kırgınlık uyandıracak ölçülere varmaktadır. Bu yönteme karşın bölgede can güvenliği de sağlanamadığı için teröristlerin baskısı es- kisine göre daha etkili olmaktadır. ANAP seçime giderken televizyon reklamlannda 1980 öncesinin şiddet eylemlerini bellek- lerde canlandırmayı amaçlayan bir tutum izliyor. Oysa günümüzde şiddet eylemleri nicelik bakımından olmasa bile nitelik ba- kımından çok daha tehlikeli biçimde hem o bölgede yoğunlaşmaktadır hem de baş- ka bölgelerde yaygınlaşmaktadır. — Şimdi durum nedir? ECEVtT — Şimdi buyük bir değişik- lik oldu. Şiddet eylemleri, daha çok Gü- neydoğu Anadolu'nun hiçbir eyleme ka- nşmayan halkına, kadınlanna, çocuklan- na, üstelik de Kürt kökenli yurttaşlanmı- za yönelirken, bir yandan da devlet güç- lerimize ve devlet kuruluşlarımıza yönel- mektedir. Yani bugünkü terör, niteliği ve hedefleri bakımından 1980 öncesi terörün- den bir bakıma daha tehlikelidir. Çünkü doğrudan doğruya devleti hedef almıştır, sade vatandaşlan hedef almıştır ve ülkeyi bölmeyi amaçlamaktadır. Buna karşı dev- letin aldığı önlemler de son derecede ye- tersiz kalmaktadır. Üstelik Türkiye, Kuzey Irak'taki özel bölgeye izin vermekle ve des- tek olmakla PKK'mn kendi gücünü bu- rada yoğunlaştırabilmesine de olanak sağ- lamıştır. Eskiden birkaç kişilik eylemci gruplar Türkiye'de eylem yaparken, şim- di 100-150 kişilik gruplar bu eyleme giri- şebilmektedirler. Artık eski Amerika'nm vahşi batısmda olduğu gibi trenlere ve dev- let kuruluşlanna karşı da saldınlar düzen- lenmektedir. — Bu anlamda SHP'nin HEP'i biinye- sine almasıyla sakucalar giderilebilir mi? ECEVtT — Bence giderilemez. Asıl bu- yük tehlike, böyle dinamik hiçbir azınlık grubu, bir büyük partinin içine girdiği va- kit, daha girerken o partiden ödünler ko- parmış olmaktadır. Girdikten sonra da da- ha kolayhkla o partinin genel tutumunu etkileme olanağını elde edebilir. Kaldı ki o bölge halkı, zaten parlamentoda her za- man kendi içinden seçtiği adaylarla tem- sil ediliyordu. — DSP'nin listelerinde o yöreden aday- lar var herhalde. ECEVtT — Var tabii. Her yerde örgü- tümüz var. Büyük baskı altında öıgütü- müz. Birçok arkadaşımızı can korkusu içi- ne sürükleyerek görev almaktan vazgeçir- meye çahşıyorlar. Bu baskı bir hukuk dev- leti için utanç verici ölçülere varmıştır. Devletin aczini göstermektedir. Ona rağ- men arkadaşlanmız direniyorlar. Hatta biz daha önce yeterli düzeyde örgütlene- mediğimiz bazı Güneydoğu yörelerinde se- çimler sırasmda örgütlenme bakımından eksikliklerimizi tamamlama olanağını bul- duk. — Önümüzdeki günJerde gidecegJniz yerler arasında Güneydoğu var mı? ECEVtT — Istiyorum, henüz gezileri- mizi programlayamadık ve çok kısa bir sü- re içinde yoğun bir gezi programı hazır- lamamız gerekiyor. Ekimin başlanna ka- dar da Ankara'da birtakım işlemler vak- timizi alıyor, ama vakit bulabüirsem elbet- te gitmek istiyorum. O konuda hiçbir kay- gım yok. — SHP'den gelen bir eleştiri var. O yö- relere gidemeyeceğiniz yöniinde... ECEVtT — Bu politikam dolayısıyla çok ağır bir yenilgiye uğramanuz söz ko- nusu olsa bile, ben bu politikayı gütmek- te devam ederim ve DSP de devam eder. Çünkü bu, ülke bütünlüğü, ulusal birlik sorunudur. Bu konuda hiçbir ödün veri- letnez. Ancak şu gerçek ortada: HEP'in kurucularını kendi bunyesinden attıktan sonra SHP o bölgede hemen tüm örgütü- nü yitirmiştir ve yeniden örgütlenebihnek, seçim şansını yeniden canlandırabilmek için kendini o bölgede HEFe teslim etmis- tir. Biz, asla böyle bir teslimiyetçi politi- ka uygulamayız. öte yandan PKK lideri, baçhca hedef olarak bizi alıyor. Bunda da kendi açısın- dan haklıdır. Çünkü biz, bölgedeki cağ- dışı yan feodal yapıyı kısa sürede değiş- tirdiğimiz vakit, PKK'mn istismar edece- ği bir şey kalmayacaktır. Bunu başarabi- lecek tek parti de DSP'dir. Çünkü HEP dahil hemen hemen bütün partiler, Gü- neydoğu Anadolu'daki yan feodal güçle- re dayanmaktadırlar. Hatta HEP, bir ba- kıma o güçlerin temsilcisi durumundadır. Hemen bütün partilerin o bölgedeki yan feodal güçlere diyet borcu vardUr. Çünkü örgütlenmelerini onlar araalığıyla yapmış- lardır. — DSP'nin, SHP'nin de yöneldigi kit- leler dışında sağ seçmenden de oy alaca- gını söylerken, bu konularda duyarlı sec- men tabanından da oy gelmesini mi bek- liyorsunuz? ECEVtT — Sağ seçmenden oy alaca- ğımızı söylemiyoruz. Sağcı partilerin ta- banına itümiş olan sosyal demokrat ve de- mokratik sol eğüimli secmenlere hitap ede- bildiğimizi ve giderek artan ölçüde onlan giderek kendi saflanmıza çekebüeceğimizi söylüyoruz. Türkiye'de kendini ilerici ay- dm diye tanımlayan bir kısım çevrekr, özel yaşamlannda din kurallanna, gelenekle- re, törelere biraz fazlaca bağlı olan veya- hut milliyetçiliği vurgulayan kesimleri, sos- yal görüşlerine bakmaksızm sağcı, tutu- cu hatta gerici diye damgalamışlardır. Oy- sa o kesimin içinde, bizim kadar laikliği benimsemiş, çağ değişimine uyum sağla- yabilen, demokrasiye bağlı ve sosyal ada- leti izleyen birçok insan vardır. Biz onla- nn oylannı alabüiyoruz. Fakat SHP'nin, bilinen yapısıyla ve tutumuyla o kesimler- den oy alabilmesi mümkün değildir. — Bir de eski MHP kökenlilerin de DSP'ye yönelecegi söyleniyor? ECEVtT — Dünya hızla değişirken bir- çok kimsenin dünya görüşünü değiştirme- si de çok doğaldır. Eskiden milliyetçi ol- duklan için MHP'de yer alan bazı kim- seler, şimdi yeni durum değerlendirmele- ri yapıyorlar ve banşçılıkla, demokratlık- la, çağdaş anlamda milliyetçiliği bağdaş- tıran başlıca parti olarak DSP'yi görüyor- lar. Onlann da DSP'ye gelmeleri çok doğaldır, ama bunlar faşist bir eğilim ta- şımayan veya geçmişteki bazı davramşlar- dan belli dersler çıkarmış olan kimseler- dir. Dediğiın gibi, dünya görüşü değişiyor, buna göre dünya görüşlerinin birçok çev- relerde değişmesi doğaldır. — Partilere yardım söz konusu edildi- ginde en akla gebneyecek ülkelerden, ak- la gebneyecek mikUrlania teklifler yapıl- dıgını, fakat bunu reddettigmizi söyiedi- niz. Bu konuyu biraz daha acar mısınız? ECEVtT — Baa ülkeler, başka ülkeler- de ve o arada Türkiye'de partilere yardım teklif ediyorlar ve bazılan da öyle sanıyo- nım ki böyle yardımlardan yararlamyor- lar. Bize de zaman zaman gerek geçmişte CHP döneminde, CHP'nin son aşamasın- da ve daha sonra DSP döneminde böyle çeşitli dış çevrelerden yardım teklifleri gel- di. Biz bunlann hepsini reddettik. Hatta 12 Eylül 1980 öncesi CHP'ye bir yabancı devlet tarafından, bir Batılı ülke tarafın- dan son derece cazip yardım önerileri gel- mişti. Onlan da gönül kırmayı göze ala- rak reddettik. Çunkü bunun kendi dış po- litikamızı ipotek altına sokabileceği kay- gısını taşıyorduk. Fakat bazı partilerin bu konuda aynı duyarlüığı gösterip gösterme- diklerini bilmiyonım. O konuda hatta bazı kuşkularım var. — Bunun hangi devlet oldugunu açık- lar mısınız? ECEVtT — Hayır. Açıklamayı doğru bulmuyorum. Ancak SHP'nin yakmda yayına başlayacak uydulu televizyon istas- yonu ile ilgiii bazı sorular sordum. Tele- vizyon yayınahğı, hele uydu yoluyla baş- ka bir ülkeden ülkemize yapılacak uydu- lu televizyon yayınlan son derece pahah- dır. Bir parti adına yayın yapacak, bir mu- halefet partisi adına yayın yapacak tele- vizyon kuruluşunun reklam alabilmesi de kolay değildir. O halde SHP bunun kay- nağuu nereden buluyor? Bir vatandaş ola- rak merak ediyorum, bunu açıklamalıdır dedim, ama bugüne kadar bir açıklama gelmedi. Almanya'daki partilerin vakıflan vardır ve bu vakıflara devlet, başka ülke- lerde kullanılmak üzere büyük maddi kat- kılarda bulunur. Bunu tecrübemle biliyo- rum. Fakat biz bu tür olanaklardan yarar- lanmayı, geçmişte CHP döneminde de reddetmiştik. Şimdi DSP döneminde de böyle olanaklar peşinde koşmadık ve ya- pılan önerileri reddettik. Ama SHP'nin vakıflar yoluyla dış maddi ilişkileri bulun- duğu, bilinen bir gerçektir. Eğer Alman- ya'dan Türkiye'ye yapılacak uydulu yayın- lardan katkı sağlanmışsa, siyasal nitelik- te dış kaynaklardan katkı sağlanmışsa, bu- nu çok tehlikeli ve sakıncah bulurum. — Teşekkttr ederim efendim." Galeri • Atölye (OPERA) 5 A N A I G»L E e I S I TUNCEL DOĞRU'nun ÇİÇEKLERİ Resım Sergıst 30 Ey!ul-19Ek,m91 Sm&k Sok- Op*rı Han *3'16lThe Marmara Oteiı Yan.l TakıiRi 149 92 02 ÇOPERA) SANAT G A I E I I S I SALATA BAS'IMIZ BU YILDA )ENİÜKLERLE AÇIUYOR AYŞENİN 92 KOLEKSİYONU 30 Eylül-12 Ekım T A K I C A L E R I S I V«pur l*««nl Sok. Hv. S OrtakayTal: 159 19 11 Tepoclk Yolu Cevher Sok. No: 6/1 ETİLER lEMDC • AERO-CİM • BODY WORK • KONDİSYON • ÇOCUK CİMNASTİĞİ • YOGA • MASAJ ve ÜCRETSİZ SAUNA T. C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İ S T A N B U L ÖZEL ALPER BALE URSU Bale Grubu kayıtian başlamış olup, 12 Ekim 1991 tarihine kadar yapılacak çalışmaları müteakip 12 Ekim 1991 tarihınde, öğretim yapılacak 8 temel seviye için seviye sınavları yapılacaktır. îlgilenen velilere saygüanmızla duyururuz. Tepecik Yolu Cevher Sok. No: 6 Etiler 157 01 54 ARKEON SANAT GALERtSI BURHAN DOĞANÇAY Ozgun fiaıkı R«am Stt 2 4 E t I 1 2 B i 9 1 Uui» Cod Sottona Sk No I» r !•< 159 n S7 RESİM ve HEYKEL MÜZELERİ DERNEĞİ Taiİhİ ve her yaş grubuna RESIM ÇAUŞMALARI kayıtlanmız devam etmektedir. T»Ü159 TEŞEKKUR1990 Manâİra Üni. Güzel Sanatlar İç Mimarhk ıni İSF.N H KKISI \ 2. mi ()/.(.l.K S\RIK\N \ '91 İJici SERHAT GÜR 3.ncü S.DİDEM KAYNAK END.TASARTM TEKSTtl Zcynep DAALI SototGCR Gekbu GÜRKAN REmıJrulEREN CU AjnıBATUM EıkuŞAHtN FevnGOÇMEN AyKlKBStM YılıuıSEBER H. Serp KAYKAJC EmelVERAL AytelKBSlM rımfrt ÇHTİNEL EnsKUŞGÖZ NcmnBtNGÖL SERAMtK G.T.E. SANAT. ı İCMİMAKİ DdemBtLAL TWMI KUTLU GtksŞANCI NuhhKl AKÇAY AyhınUYANIK Nedune HûdMrdı Hüsntt tYlDOĞAN Oılem HCCAOĞLU V Dıkk BAÛCILAR F. Tugt» APAK Fum» YELER BuuBumael ZcyncpPOLAT GRAFÎK RESİM DıdemBtLAt KESÎN KAYTT OIAN ÛĞRENCİLERİMİZE BAŞARILAR DtLERİZ. Yine!.. Bu Yüda Bölümlerdeki E B D K U Ş G Ö Z AjbMn UYANIK ŞaumrÖZSOY ŞûkTTVt ÇOLAK Öllon HOCAOĞLU HılalYILMAZ Serh«GÜR S. Dnten KAYNAK Çunra ÇEItNEL Nılgûo tLGEZDl HEYKEL Bdgu ECEVİT ÛJkM Dcary» SEBT BukHÇETtN rnw4ı« OLÇEK Vcrda Dılek B^olar USTUNLUGUMUZU KANITLADIK Iç Mimari-Grafîk-Resim ^ Stilistlik - Modelistlik Mimarhk ve Güzel Sanatlara Hazırlık KURS KAYITIARIMIZDA SON HAFTA ART) :M6 97 75 - 348 65 30 Knsdili Cıl. Beyıııeıı Knrs. Altıyol-KADIKOV 146 97 3S • 132 64 26 ıç mımarO L M A K İ S T E Y E N L E R İ Ç İ N H A F T A İ Ç İ - H A F T A S O N U Dünya standartlannda özel bir OKUL Temel eğitim, proje, maket perspektiv mobilya tasanmı ve vitrin düzenleme PROFESYONEL MİMARLAR İÇİN hafta sonu proje, perspektiv, mobilya, sanat tarihi. istasyon sanat evi s111 ı s tO L M A K İ S T E Y E N L E R İ Ç İ N H A F T A İ Ç İ - H A F T A S O N U Dünya standartlannda bir okul MOST stilistlik, temel eğitim, sanat tarihi, modelistlik - kalıpçılık, tekstil batik PROFESYONEL DEFİLE Ue me- zuniyet iki yıl süren uygulamaL eğitim. istasyon sanat evi TLŞl IRIYI: ERENKÖY 3X5 4131-32-J3 TEŞV1KIYE ERENKÖY 3X5 4131-32-33 grafikerO L M A K İ S T E Y E N L E R İ Ç İ N H A F T A İ Ç İ - H A F T A S O N U Çağdaş grafık sanatı, temel grafik tasanm ve uygulama, temel sanat eğitimi, grafık ülüstrasyon montaj, pikaj, reklam uygulamalan mesleki çalışmalar. istasyon sanat evi son hafta!.. iç mimaıiık,stilistlik, grafik bölümlerine kayıtlar için son hafta istasyon sanat evi TEŞVIKIYE ERl \K()Y 3X54131-32-: TE$\ IKIYE ERESKÖY 141)56 5(^13066 1" 3X54131-32-33 TEM SANAT GALERİSI -•bıavt fmm Ulıpıli nw>m SANAT GAURİSİ FUAT MENSİ 22 Eylul-19Elcım Paıargunltrı 12 00-17 00 arau oçığız. Tel:524 35 92 galeri • atölye M6 97 3« • 132 64 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle