22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 1 EKİM 1991 OLAyLAKIN Erivan'ın umudu Türkiye ARDENDAKI GERCEK (Baftarafı 1. Sayfada) yebiliriz ki 20 Ekim seçimleri -beklenmedik bir olay gûndeme girmezse- Türkiye'nin demokra- siye açılışında bir aşama değeri içerebilir. 12 Eylül askeri yönetiminden bu yana halk katmanlarmda bi- riken demokrasi özlemlerinin sandıkta ağırlığını duyurması, seçime gerçek anlamını verebi- lecektir. Sağduyu sahiplerinin is- tediği, geniş tabanlı bir demok- ratik iktidann kurulmasını sağ- layabilecek bir sonuçtur. Askeri yönetimin gözetimi al- tındaki 1983 seçimiyle iktidara gelen ANAP'tan rejimin "nor- malleftirümesi" ve "demokra- tüUefibUnusr yolunda çok şey- ler bekleniyordu. Ne yazık ki o günden bu yana iktidar partisi halk tabamnda darahrken de- mokrasiye yeterince açılamadı. Üstelik enflasyonun yüzde 60'lar düzeyinden aşağıya çeki- lememesı ve gelir dağılımının da bozulması bu tabloya eklenince Türkiye'de kesin bir değişikliğin zorunluğu ortaya çıktı. 20 Ekim seçimlerinin sonuç- lan bu değişiküği sağladığı öl- çiide Türkiye rahatlayacaktır. Çünkü bugün toplumun en Onemli ve birindl sorunu de- mokrasidir. • • • Arkeolojinin (Baftarafı 1. Sayfada) Armağan Erkanal, "Konuşmaya •akkı olmayanlar konnşmasın" diye bağırdı. Erkanal, daha son- ra bayguüık geçirdi. öğretim üye- lcri, Erkanal'ın bu çıkışı, Ak- yurt'un doktora çalışmasının jüri tarafından "başansu" bulunma- sı nedeniyle yaptığını söylediler. Tören sırasında çok üzgün görünen Kaa Başkanı Prof. Dr. Hayat Erkanal, "Direkl olarak bize hiçbir şekilde tetadit gelme- di. Yalnızca, balk arasında söy- leatfler vardL Yöre halkıyla iliş- ktterimlz çok iyiydi" dedi. Sal- dınmn mayınla değil, TNT adlı patlayıcı maddeyle yapüdığını anlatan Erkanal, olay anını şöy- 1e anlattı: "Olay kaa çalısmasını yaptı- gımız yerdeı 150 metre kadar nzaklıkta oldu. Biz arabada se- Idz Idsiydik. Ben de arabayı kal- lanryordum. Dafaa sonra araba iafUak etti. Yarahlan tek bası- ma çıkardım." Halen "şaşkın" durumda ol- duğunu, bundan sonra bölgede- ki çalışmalann nasıl sürdürüle- cegi konusunu düşünemediğlni bclirten Erkanal, "Gtanavu bö- yiigundeki bilimsd çalışma, bir Od nesil sonra sona erer" dedi. Şimdiye kadar bölgede yap- tıklan çalışmalar sırasında da kcndikrine hiç tehdit gelmediği- ni anlatan Erkanal, "Direkt bi- zi hedef alacaklannı hiç düşün- medim. 'Belki bir çatışma çıkar- sa, arada kalınz' demiştim, ama böyle bir şey olacagmı düşünmedim" diye konuştu. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen ikinci törenden sonra cenazeler, Maltepe Camisi'nde ikindi na- mazından sonra Karşıyaka Me- zarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine çok sayıda öğretim ttyesi katıldı. Ankara Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından dün yapılan açıklamada olay kınandı. Açık- lamada, şu görilşlere yer verüdi: "Otay. tamamen bilimsel araşannı amacı Ue bolgede bu- luaan bir bilim heyetine yapüan menfv bir saldın olup; iki genç bflfan adımının öittmiine ve iki ötrend iie bir profesörün yara- bnnusua yol açnuşür. Bilin« yöneltUmiş bu cana- variığt ktmuoyunun yeterli du- yarulık w tepldyi göstermesini umuytnz." ARADABİR FAKİR BAYKURT (Bapmafi 2. Sayfada) teklene^e başlarsın. Boşa mı demiser yaşlıhk rezillıktır. Ne kendhi, te düşüncelerıni, ne de yaşlılğı •ezil etmeden delikanlı yaştali çıbi göturmek sanımca ömekbirbaşarıdır. Gczinü yumup düşunuyo- .rum: Nadir Nadi'nin resmini odasnın duvanna asacak deli- kanltlır her zaman olacaktır yur- dumtzdi... (Baftarafı 1. Sayfada) karayoluyla ulaşıyoruz. Kente girerken Ağn DağYnın öteki yü- zünü ve karlarla kaplı zirvesini görüyoruz. Ararat Ovası'nın be- reketi, Ağn'nın heybeti yanında sönük kalıyor. Erivan sanki birkaç gün ön- ce bagunsızlık için halkoylaması yapılmamış, Karabağ sorunu için arabuluculuk yapan Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Bo- ris Yeitsin'le Kazakistan lideri Nursultan Nazarbayev'i konuk etmemiş gibi. Ermenistan topraklarıyla ikinci randevumuz çok daha iyi başuyor. Kimse, vize alıp alma- dığımızı bile sormuyor. Elimizi kolumuzu sallaya sallaya istedi- ğimiz yere gidiyoruz. Nisan ayı- na oranla mağazalar daha dolu gözüküyor. Sokak, sanki gü- lümsüyor. Burada politika iki konu uze- rinde odaklanıyor. BunJardan birincisi Karabağ, ikincisi ise Türkiye. Karabağ öfkeyi, Türki- ye ise umudu yansıtıyor. Kara- bağ için endişeli bekleyiş sürer- ken Erivan kulağını Türkiye'ye çevirmiş bekliyor. Devlet Başkanı Levon ler Petrosyan'la parlamento bina- sında ayakustü 10 dakikalık bir görüşme imkânı buluyoruz. Pet- rosyan, geçen görüşmemize oranla daha yorgun gözüküyor. Sanki 6 ay içinde daha yaşlan- mış. Petrosyan, Türkiye Ue Er- menistan arasında açılması planlanan sınır kapısı Ue ilgili olarak Ankara'dan yanıt bekle- diklerini anlatıyor. Nisan 1991'de Moskova Bü- yükelçimiz Volkan Vural'ın Eri- van'a yaptığı gezi sırasında açıl- ması kararlaştınlan sınır kapısı iki tarafça da prensipte onaylan- mış durumda. Ankara, sınır ka- pısına ilişkin olarak teknik dü- zeydeki çalışmalannı sürdürü- yor. Kısa süre içinde çalışmala- nn tamamlanması bekleniyor. Petrosyan, bağımsızlığın halkoylaması ile perçinlendiğini, bu aşamadan sonra Türkiye Ue açılacak sınır kapısuun çok önemli olacağına işaret ediyor, "Bizim açımızdan hiçbir sorun yok" diyor Petrosyan ve ekliyor. "Biz, Tnrkiyc Ue Uişldterimize bttyök önem veriyoruz, dostlnk kurmak istiyoruz. Bu dostlugnn kurulacağına da inanıyoruz." Ermenistan Devlet Başkanı, Türkiye*den toprak talebi ve söz- de soykırım konusunda ise "Şimdi bu konulann zamanı de- gü. Biz ekonomik işbirüğini yer- kftirmeye çabşıyoruz. Bu kona- lar gündemde yok. Dünya, eko- nomik işbirngine yönelirkea böyle konularia uğraşmak idm- seye yarar sagJamaz" diye konu- şuyor. Bu sözler, Petrosyan'la yaptığımız ilk görüşmeden son- ra bir tekrar niteliği taşıyor. Ülkesinin yumuşatümış bir konfederasyon biçimindeki ye- ni SSCB içinde yer almak iste- diğini kaydeden Petrosyan, Ka- rabağ konusuna gelince durak- hyor ve hızh hızlı konuşuyor: ADTÜRKTJN 1URTT4ŞLTK BILGİLERİ r'anna hazırlayan >uran Tezcan !.(XDlira(KDV içinde) Çada Yayınlan Tilrkocağı Cac 3941 Cağaloğlu-lstanbul 3ö9adi gönderilmcz. GEÇMtŞ ZAMAN OLURKİ «•n Ertuğrul Korie Ü.CHO hra (KDV içinde) Çgde Yayınlan Türkocağı Cac 3^-41 Cağaloğlu-lstanbul Öfendi gönderiİBiu. "Bu meseknin, Azerbaycan ile Ermenistan arasında çözül- mesi gerektigine inandıgımı söy- lemiştiııı. Biz, Karab^'da süah- la hiçbir şey haUedilmeyecegine inanıyoruz. Ermenistan yöneti- miyle Karabağ'da saldınlarda bnlnnan çeteler arasında hiçbir baglantı yokrur. Azerbaycan ile Karabai konusunda anlaşma yapok. iki nlke de yeni sistemin birer üyesi otacagma göre anlas- mazlıklannı kendi aralannda çözömlemeliler. Bize göre bu saJdınlann arkasında Moskova vardı. Şimdi aramızda bir adım atıldı. Bir baslangıç yaptık. Bn- no sürdürmek gerekiyor." Petrosyan'ın temkinh' bir şe- kilde değindiği Karabağ konu- su, Erivan'ın en hassas olduğu poütik faktörlerin başında geli- yor. Sözde soykınm iddialanna neden olan 1915 olaylanndan daha eskiye dayanan Azerbay- canTa Karabağ çekişmesi, Enne- nileri çok yakından ilgilendiri- yor. Açıkça söylemese bUe Pet- rosyan'uı "silahlı çetelerle ilişki- miz yok" demesine karşın Eri- van'da her düzeyde Karabağ'a olan yakınhk açıkça kendisini gösteriyor. "Karabağ" dediği- nizde herkesin gözündeki öfke- yi rahatça yakahyorsunuz. Levon Ter Petrosyan'la kısa süren görüşmemiz tamamlanı- yor. Devlet Başkanı'nm Başda- nışmanı Sbahen Karamanouki- an, bizi yahuz bırakmıyor. Ka- ramanoukian da Petrosyan'ın sözlerine yakın şeyler söylüyor, ancak şu ilginç görüşü de orta- ya atıyor: "Şimdi bakın, ErmenisUn'da Türk denilince büyök öfkeye ka- pılan bir kitle var. Bu insanla- ra, 1915 yılında yapdanlan nnu- tun dediniz mi burada bir saat bile duramazsınız. Bu bir siireç mesdesL Ekonomik ilişkiler ge- lişirse, birçok şey tarihte kaiır. Bunlan bazen ortaya çıkarmak, iç poiitik kazammlara yönelik- tir. Yoksa Ermenistan'ın su an- ki yönetim düzeyinde, bu konu- lar kesinlikle birind öoceBkli de- ğildir." Radikal milliyetçi Taşnakşut- yun Partisi'nin giderek güç ka- zanıp kazanmadığuu, Petros- yan'ın bu partiye göz kırpıp kırpmadığını sorduğumuzda da Karamanoukian, "Hayır, kesin- likle hayu. Ermeni Ulusal Ha- reketi varken, şu an için burada kimse iktidara gelemez. Petros- yan gerçekten de çok güçlii. O, Ermeni Ulusal Hareketi'nin es- ki lideri. Harekete zarar gelme- sini istemez. Bazı iç poiitik ma- nevralan geneDeştirmemek gere- kiyor" karşılığını veriyor. Erivan'da edindiğimiz izle- nim, Levon Ter Petrosyan'ın en büyük rakibi olarak Taşnakşut- yun'dan bir adayın değil, Başba- kan Vazgen Manukyan'uı sivril- diği şeklinde. Bu konuda yöne- tim çevreleri genellikle suskun bir tavır takmıyorlar. Petrosyan ile Manukyan arasındaki çekiş- me, birçok alanda kendisini gös- teriyor. Bunlann başında da Manukyan'ın daha refonncu bir tutum izlemesi ve Petrosyan'ı milliyetçiliğe aşın taviz vermekle suçlaması geliyor. Erivan'da konuştuğumuz bir- çok gazeteci, Petrosyan Ue Ma- nukyan arasındaki görilş aynlık- lannı doğruluyor. Şimdi Rusya Federasyonu'nun haber ajansı olan Novosti'nin Erivan bü- ro şefi Avet Demuryan, bu ko- nuda, "Bir çekişme otduğu dog- ru, ancak ibre Petrosyan'dan ya- na. Petrosyan daha gerçekçi adımlar atıyor" diyor. YARIM: Sokaktaki adan ne diyor? ÂPden Türkiye'ye PKK imam öldürdü Çalışkanlar köyüne baskın yapan PKK'lı teröristler köy imamı Abdullah Kaya'yı öldürdü. Kurtalan ilçesi kaymakamının evine roketatarlı saldırıda bulunuldu. DtYARBAKm/SttRT (Cum- buriyet) — Diyarbakır'm Çün- güş ilçesi Ue Batman arasında bulunan Çalışkanlar köyune baskın düzenleyen PKK'lı terö- ristler köy imamı Abdullah Ka- ya'yı öldürdü. Siirt'in Kurtalan üçesi kaymakamı Ismail Fırat- ın konutuna da roketatarlı sal- dırıda bulunuldu. Çalışkanlar köyüne dün sa- bah gelen bir grup terörist kö- yün imamı Abdullah Kaya'yı evinden çıkardıktan sonra oto- matik silahlarla kurşuna dizdi- ler. Kaçan teröristlerin yakalan- ması için bolgede operasyonla- ra başlandı. öte yandan Şırnak'ın ku-sal kesiminde bir askeri araç terö- ristlerin saldınsına uğradı. Yol kenarına pusu kuran teröristle- rin açtığı ateşe güvenlik güçleri de karşüık veıdi. Dün saat 10.00 sıralannda başlayan çatışmanm halen sürdüğü, Uk belirlemele- re göre üç erin yaralandığı, bir PKK'hnın da ölü ele geçirUdiği- bUdirildi. Bu arada Siirt'in Kurtalan Kaymakamı tsmail Fırat'ın ko- nutuna önceki gece PKK miü- tanlan tarafından roketatarlı saldın düzenlendi. ölen ve ya- ralanan olmayan olay sırasında kaymakamlık konutuna bir ro- ketatar mermisinin isabet ettiği ve hafif hasar meydana geldiği öğrenildi. Teröristler daha son- ra olay yerine gelen güvenlik güçleriyle çatışmaya girdUer. 10 dakika süren çatışmanm ardın- dan gecenin de karanlığından yararlanarak kaçan teröristlerin yakalanabilmesi için operasyon başlatıldı. (Baştarafı 1. Sayfada) AT Dışişleri Bakanlan Toplantı- sı'ndaise 11 ATbakanı, Yunanis- tan'ı ikna ederek, Türkiye'ye karşı izlenecek politika konu- sunda "ortak tutum" belirlen- mesini sağladılar. Bu uzlaşmaya uygun 12 üye- nin "ortak tutumu" olarak be- nimsenen metinde, Atina'nm ile- ri sürdüğü istekler geniş çapta kabul gördü. Buna karşüık, Yu- nanhlar Ankara'ya karşı, AT içinde, Paris'teki Yümaz-Mitso- takis göriişmesi sonrası yeni bir sözlü saldmya geçmekten vaz- geçti 12'ler adına, donem başkanı Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Van Den Broek'in okuduğu söz konusu AT "ortak tutum" met- ni özetle şu noktalara yer verdi: 1- Topluluk "Türkiye ile iliş- kileri süüaşürma" şeklinde bir irade beyanında bulundu. Kör- fez savaşı ve Ortadoğu'daki ge- lişmelerle, Orta ve Doğu Avru- pa'daki son gelişmeler yüzünden Türkiye Ue Topluluk arasındaki ilişkilerin daha da yoğunlaştınl- ması gereği vurgulandı. 2- Türkiye Ue Topluluğun üye- leri arasındaki iyi komşuluk iliş- kilerine verilen öneme işaret edi- lerek üstü kapalı biçimde, An- kara'nın Yunanistan'la iyi kom- şuluk ilişkilerine daha fazla önem vermesi gerektiği anımsa- tüdı. 3- Avrupa Komisyonu'nun, Türkiye'nin 1987'de yaptığı tam üyelik başvurusuna verilen ya- nıttan sonra getirdiği ve karşüık- lı UişkUeri iyileştirme amacına dönük öneriler paketinin henüz inceleme aşamasuıda olduğu be- lirtUdi. Gerçekte Yunanistan, Kıbns sorununu Ueri sürerek "Matntes paketi" olarak adlan- dırılan bu öneriler paketini sü- rekli olarak engelledi. 4- Bu noktaya değindUcten he- men sonra Hollanda Dışişleri Bakanı Van Den Broek, Toplu- luğun Kıbns konusundaki tutu- munu birkaç kez Dstüne vura vura dile getiidi. Böylece, 12 üye arasında bakanlar düzeyinde sağlanan ortak tutumun, Ati- na'mn bu konudaki talepleri bü- yük ölçüde tatmin edilmek su- retiyle gerçekleştiği ortaya çıktı. 5- Türkiye'de insan haklan ih- lalleri konusunda Yunanistan 1 ın toplantı öncesinde getirdiği talepler genel ifadelerle ortak metinde yer aldı. Bu konunun daha birçok konuyla birlikte ak- şam yemeğinde serbestçe ele alı- nacağı söylendi. Samaras memnun Yunan Dışişleri Bakanı Sama- ras, dün sabah gerçekleştirilen AT Dışişleri Bakanlan Toplantı- sı sonrası basına yaptığı açıkla- mada, Atina'nın, Kıbns konu- sunun ortak metninde bu kadar büyük açıkhkla yer almasından duyduğu memnunluğu ifade et- ti. Ortak AT metninde, Kıbns ko- nusunda "Dublin Dorugu"na doğrudan atıf yapılmadan AF- nin takındığı tutuma değinildi. BASARININ SJMGESI ODAK DERSANESI > KIAFTA IÇI KURSLARı 8 EKIM'DE BAŞLıYOR. > H A R A SONU ÖĞLEN KURSLARı IÇIN SON 3 SıNıFA KAYıT YAPıLMAKTADıR. > SABAH KAYITLARIMIZ DOLMUŞTUR. Odak Dersanesi gösterilen ilgiye teşekkür eder, tiim öğrencilerimize başanlar diler. Bakırköy B.Çekmece SUİVTİ Kırmızı Şebboy Sok. No. 7 Cami Sok. No.9 Piripafa Mah. Vakkas Sokak No. 33 Tel: 572 23 03 - 542 04 13 Tol: (9-186) 341 63 - 365 40 Tol: (9-18 87)49 23 MEHMET GULEDYUZ Yöneüraindc RESİM ÇALIŞMALARI 3 Ekim'den itibaren Her hafta Perşembe ve Cuma günleri Bilsak :143 28 79 - 143 28 99 K A D I K Ö Y SÜRKUR SÜRÜCÜ KURSU Devreler: Hafta Sonu: 5 Ekim Hafta Içı: 7EKım (Sabah-AKsam) KADIKÖY (Söğütlüçeşme Camiı yanı) Tel 34918 24^360206-33602 79 YUNANCA İLE TANISAUM BİLAR'da Yunanca I. Yunanca II semınerieri 7 Ekim 1991 'den itibaren Koyrtlar başlamiftır! iaJUI AŞ. İlk Beledıye Cad Kûçûk Tûnel Han 5/5 TüneMstanbul Tel: 149 42 66 YUZYUZE AtiUâ Dorsay 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeti gönderflmez. ÖZGÜRLEŞME EYLEMt: KÖY ENSTİTÜLERİ Mehmet Başaran 8.000 üra (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul ödenteli gönderilmez. 1990 Dublin Doruğu'nda Kıbns konusunun Türkiye Ue Topluluk arasındaki ilişkileri olumsuz et- kilediği belirtiüyordu. Hollanda Dışişleri Bakanı'nın dünkü Or- taklık Konseyi'nde okuduğu ve ATnin benimsediği ortak tutum belgesinde Kıbns konusu aynen şu şekilde yer aldı: "AT Dorugu Kıbns konusnııu ele aldı|ı zaman, toplumlar ara- sı diyalogda içine düşulen çık- mazdan derin eMÜşeİerini dile getirerek ve BM kararianna ıy- gun olarak Kıbns'ın birliti, ba- gım&iTİıgı, egemenligi ve toprak bütiiBİflğune olan iaaacııu gtç- li bir şekflde vurgulanuşti. Kıb- ns sorununun «ynı zamanda Avrupa Topiuluğu'yla Tirkiye Uişkilerini olumsuz etkileditini belirten AT Dornfn, Kıbns so- rununa kaba bir çözfim buima- yı amaçlayan, BM Genel Sekre- teri'nin gözethninde yapılan ve Güvenlik Konseyi'nin 649 nu- marafa karanyla da güç kazanan toplumlar arası müzakerelerin öntindeki engeBerin kaldınlması gerektigine deginnuşti. Bu dek- larasyon tam anlanuyla gecerli- Ugini muhafaza etmektedir." Brüksel'deki bazı gözlemciler, 1990 Dubün Doruğu pozisyonu Ue yetinen Yunanistan'm, Anka- ra'ya karşı yeni bir saldınya geç- memek suretiyle, Paris'ten son- ra bir kez daha "uziaşma isteyen taraT' görünümü varatmayı um- duğunu kaydetti. Bu arada dün toplanan ve AT Ulkeleri dışişleri bakanlanyla Türk Dışişleri Bakanı Safa Gi- rayı aynı masa etrafmda bir ara- ya getiren "Ortaklık Konseyi" 1986 yıhndan beri toplanamı- yordu. Türk delegasyonuna ya- kın kaynaklar, "tüm AT iilkele- rinin Türkiye-AT Ortaklık Kon- seyi'nde 'tek ses'le konuşmaya karar vermesmin Ankara açısuı- dan olumİD bir geüşme olduğu- nu" ifade etti. Aynı kaynaklar, "Türkiye'nin AT Ue Kıbns ko- nusunda aynı görüşü parlaşma- dıgı, ancak bu noktanın görüş- meyi engellememesi gerektiği" üstünde durdu. Nitekim Dışişleri Bakanı Sa- fa Giray, Ortakhk Konseyi'nde yaptığı konuşmada, Kıbns ko- nusunda Türkiye'nin görüşleri- ni tekrarladı ve bu görüş aynh- ğının ilişkilerin gelişmesini en- gellememesi gerektiğini sözleri- ne ekledi. Bakan Giray, Türki- ye'nin de BM Güvenlik Konseyi 649 No'lu karanna uygun olarak sorunun çözülmesinden yana ol- duğunu benimsemekle birlikte Kıbns sorunuyla AFTürkiye iliş- kileri arasında baglantı kurul- masına karşı olduğunu beUrtti. 1988'de Lüksemburg'da yapıl- ması gercken Ortaklık Konseyi, söz konusu görüş aynlığının ATce vurgulanmak istenmesi yüzünden gerçekleşememişti. Bu yaklaşım, Ankara'nın ATyle olan flişkilerinde eskiye oranla önemli bir "yenilik" ola- rak nitelendi. CO7T.FM UĞURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) cezası' getiriliyor. Ve yasanın geçid birinci maddesiyle de altın ve döviz ka- çakçııığı sanıkları affediliyor ve kaçakçılık suçu sanık ve hü- kümlülerinin cezaevterinden hemen salıverilmeleri sağla- nıyor: — Bu kanunun yürürfüğe girdiği tarihte 1567 sayrtı kanu- na muheüefetton doteyt tututdu ve hûkümlü otenlar derhal tah- liye edilir. 5 Haziran 1985 günü 'Kaçakçılığtn Men ve Takibi Hakkın- daki Vfesa'nın 27. maddesi değiştirilerek 'hayali ihracaaf sa- nık ve hükümlüleri de affedndı. Bu yasanın geçici 1. maddesi de şöyleydi: — Bu suçlardan tutuklu ve hükûmlû olanlar derhal tahli- ye edilir ve mahkûmiyet hükûmleri infaz edilmez ve kanuni neticeleri ortadan kalkar. Altın, döviz ve gümrük kaçakçılığı sanıklan mahkemeier- den ve cezaevterinden paçalarını kurtarmışlardı, ancak bu davalar nedeniyle yurtdışına çıkamıyorlardı. Kaçakçı sanık- lanna birer de pasaport gerekliydi. Bunun da yolu bulunmuş; bu yasalar çıkanlmadan önce Pasaport Yasası'nın 22. maddesi de değiştirilmisti. ANAP hükümetinin Pasaport Yasası'nın 22. maddesirv de yaptığı 20 Kasım 1984 günlü değişiklikle Türk Parasının Kıyrnetini Koruma, Gümrük Yasası ve Kacakçılığın Men ve Takibine Dair Yasa nedeniyle yargılananlar ile ilgili pasa- port yasakJan kaldınlmıştı. Bizler 0 günlerde, İstanbul Barosu'nun eski başkanı Or- han Apaydın'a ve Kurtuluş Savaşımızın türkülerini yaşatan Ruhi Su'ya pasaport alabilmek için çalmadık kapı bırakmı- yor, başvurduğumuz her kapı yüzlerimize kapatılıyordu. Orhan Apaydın ve Ruhi Su ölmek üzereydiler. Pasaport alınabilseydi, yurtdışındaki sağlık merkezlerinde ameliyat otacaklardı. Apaydın ve Ruhi Su'dan ölüm doşeklerinde bile pasaport esirgenirken attın kaçakçılığı, döviz kaçakçılığı, gümrük ka- çakçılığı, silah kaçakçılığı, mermi kaçakçılığı, uyuşturucu madde kaçakçılığı davalan sanıklan ile seks tacirleri için var olan yasaklann kaldırılmasında hiç duraksanmadı. Pasaport Yasası'nda yapılan 28 Mayıs 1988 günlü deği- şiklikle bütün bu suçlardan yargılananlara pasaport veril- mesi olanağı sağlandı. 'Kaçakçılığı koruma ve kotlama harekâb' bununla da bit- memişti. Sigara kaçakçıları 'üvey evlatlar1 mıydı? Hayır; Tütûn Tekeli Vasası'nın 38, 41 ve 44. maddelerin- de 28 Mayıs 1986 gün ve 3921 ve 5 Haziran 1985 günü ya- pılan 3217 sayılı yasa değişiklikleri ile de sigara kaçakçıla- rına af getirilmişti. Peki, ya tekstil kaçakçılığı sanıklan? Ona da yol bulun- muştur. 11 Nisan 1990 günlû İthalat Rejimi kararı ile Türkiye'ye beş yaştan bûyûk tekstil makinelennin sokulması yasaklan- mış; Bursa'da bu karara aykırı olarak 10 ve 20 yaşlanndaki eski makineleri yurda sokan 49 sanayici hakkında kaçak- çılık suçundan davalar açılmıştı. Nasıl kapatıldı bu davalar? 31 Ocak 1991 günlü 91/1418 sayılı 'Ithalat rejimi karan' na geçici madde eklenerek... Ne diyor geçici madde? — İthalat rejimi karanna ek 11 sayılı Ithalabn doğrudan tas- vik edilen yatınm mailan HstesindekJ maddeterden bu kara- nn yürvriûğe girdiği tarihe kadar gûmrûklere gelmiş olup gl- riş manrfestosu tesdl edUenlerin yaş sınınna bakılmaksızın kuUanıltrnş olarak ithetterine gümrük idarelerince izin veriUr. Bu karar ile Bursa Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davalar düşürüldü. Bununla da yetinilmedi. Bir adım daha atılarak tekstil kaçakçılığı davalannda "ekspertiz raporu' vererek bi- lirkişi olarak görev yapan Makine Mühendisleri Odası'nın bu yetkileri, Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci tara- fından 17 Agustos 1991 günü kaldınldı. Hiçbir dönemde kaçakçılık bu kadar 'resmi himaye' gör- medi. Hiçbir dönemde kaçakçılann yaranna böyle yasalar, yasa gücünde kararnameter, tebliğler ve karariar çtkanlma- dı. İş bttirici 'ANAP liberalizminiri tçyüzü budur işte! Galeri . Atölye 146 97 38 1 EKİM'DEN İTİBAREN NEVİN ÇOKAY Y Ö N E T İ M İ N D E DESEN • YAdLIBOYA Ç A L I Ş M A L A R I 1 EKİM'DEN İTİBAREN MAHİR GOVEN Y Ö N E T İ M İ N D E DESEN • YAĞLIBOYA Ç A L I Ş M A L A R I T E L : 1 3 2 2 2 2 2 T E L : 3 6 0 6 9 1 0 CIZGI TC MOU UffMhtTML'İ- Cam. Zat VaG>* f % K \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle