17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1 EKİM 1991 îlSflyıgmn Artiııılıtıag Ülkemizde il sayısı arttınlırken bunun yeni bir teknolojinin uygulanması ya da kaynakların daha etkili kullanılması amacıyla yapıldığını söylemek olanaklı değildir. Yeni iller kurulurken Türkiye'nin yönetsel bölünmesinde yeni bir anlayışla değişiklik yapılması, yeni ölçütler kullanılarak il sisteminin iyileştirilmesi söz konusu değildir. Doç. Dr. AYKUT POLATOĞLU ODTÜ Kamu Yönetimi Bölümü 195O'li yıllarda Nevşehir ve Adıyaman ille- rinin eklenmesiyle 67'ye çıkan il sayısının ara- dan yaklaşık 30 sene geçtikten sonra siyasi ik- tidar tarafından yeniden arttırıldığına şahit olmaktayız. Son olarak il yapılan Bartın örne- ği ve siyasi iktıdar yetkililerinin beyanları göz önüne almdığında il sav ısının daha da artacağı anlaşılmaktadır. İl sa>ısının arttırılma gerek- çesi olarak bir taraftan gelişen Türkiye"de il sayısının artması doğaldır biciminde beyan- larla sayının artmasının, gelişmenin gösterge- lerinden biri olduğu vurgulanırken, öte yan- dan günün başbakanı ihtiyaç oldukça illerin sayısı arttırılacaktır beyanatı ile sayının art- masının bir gerekşinimden kaynaklandığını ileri sürmektedir. İl sayısının arttınlmasının gerekliliğini savunan bu gerekçelerin doğru- luk payı ya da gerçek anlamı nedir'' İl sayısının arUırılması toplumsal gelişme- nin, kalkınmanın göstergelerinden bir tanesi midir? Gelişme ya da kalkınma kavramı bir önceki döneme oranla. daha yeni teknolojik olanaklar ya da yöntemlerle kaynaklurın daha ussal kullanımı ve kamu hizmetlerinin daha etkili sunulmasını çağrıştırmaktadır. Ülke- mizde il sayısı arttırılırken bunun yeni bir tek- nolojinin uygulanması ya da kaynakların daha etkili kullanılması amacıyla yapıldığını söylemek olanaklı değildir. Yeni iller kurulur- ken Türkiye'nin yönetsel bölünmesinde yeni bir anlayışla değişiklik yapılması, yeni ölçütler kullanılarak il sisteminin iyileştirilmesi söz ko- nusu değildir. Yalnızca var olan illerin bazıları siyasi iktidarın isteği sonucu küçültülmekte ve yeni iller kurulmaktadır. Yeni bir teknoloji ya da yöntem kullanılması söz konusu değildir. Bu biçimde arttırılan il sayısı kamu hizmetleri- nin sunulmasında ulusal kaynakların daha us- sal kullanımı sonucunu doğurur mu sorusuna verilecek yanıt ise büyük bir hayır olacaktır. Yeni il kurulması. kamu kesiminin yeni örgüt birimleri kurması, yeni personel atamalan yapmasmı gerektirmekte. kısaca cari har- camaları arttırmaktadır. Bir başka deyişle kamu kesimi bir önceki dönemde sunduğu ay- nı hizmeti daha çok sayıda personel ve kaynak kullanarak sunmaktadır. Hizmetin kalite ve kantitesinin artması >a da ussal kaynak kulla- nımından söz etmek bu anlamda olanaklı de- ğildir. İl sayısının arttırılması kamu hizmetlerinin kalite ve kantitesini arttırmak gereksinimin- den mi kaynaklanmaktadır? Bunu ileri sür- mek ve savunmak da olanaklı değildir. Her şeyden önce 1940'h yıllardan bu yana yapılan araştırmaların çoğu, mevcut illerin kamu hiz- metlerinin etkili bir biçimde sunulmasına ola- nak tanımayacak büyüklükte olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu araştırmaların önemh' bir bö- lümü ij sayısının arttınlması değil azaltılması ya da illerin alanlarının büyütülmesini öner- mektedirler. Bu tür araştırmaların dışında uy- gulamaya baktığımızda, uygulamanm da îl- lerin alanlannın büyütülmesini destekler yön- de olduğunu söyleyebiliriz. 1950'li yıllardan beri giderek artan sayıda merkezi hükümet kuruluşunun, taşra örgütlenmesini. illeri gruplandırarak oluşturduklan bölge düzeyin- de gerçekleştırdiklerini görmekteyiz. Bir baş- ka deyişle kamu örgütleri, illeri. hizmetin etkili sunulabilmesi açısından küçük yönetsel birim- ler olarak görmektedirler. Bugünkü yapıda 22 merkezi hükümet kuruluşunun taşra örgütlen- mesini bölge düzeyinde gerçekleştirdiğini gör- mekteyiz. Oyleyse yeni illerin kurulması kamu hizmetlerinin daha iyi sunulması ya da ulusal kaynaklann daha ussal kullanılması gibi ge- reksinimlerden kay naklanmamaktadır. Türkiye bu bağlamda öteki ülkelerden farklı bir yaklaşım içindedir. Öteki ülkelenn deneyimlerine baktığımızda onların yönelsel birimlerini büyütme çabası içinde olduğunu görmekteyiz. Hizmetin en etkili bir biçimde sunulabilmesi için optimum büyüklük ne ol- malıdır arayışı içinde bu ülkeler idari birimle- rini büyütmektedirler. Bizde ise tam tersi bir anlayışla esasen küçük olan birimler daha da küçülmektedir. Durum böyleyse, ulusal kaynaklann daha ussal kullanımı ya da kamu hizmetlerinin da- ha etkili sunulması için duyulan bir gerekşi- nimden ka\naklanmayan bu olgunun teme- linde yatan'asıl neden nedir? Bu soruya yanıt vermeden ülkemizde illerin anayasalanmızda belirtilen ussal ölçütlere göre kurulmuş olmak- tan çok tarihsel bir oluşuma ve geleneklere da- yandığını ve zaman içinde nüfusu artarak il merkezini geçen ilçelerin il statüsüne kavuş- mak için siyasi iktidarlara baskı yaptıklarını belirtelim. Herhangi bir ilçeye il statüsü veril- diğinde orada merkezi hükümetin yeni taşra örgütleri kurulacak. yeni kamu görevlileri ata- nacak, yeni bir il özel idaresi kurulması sonucu yeni birtakım mali kaynaklar tahsis edilecek ve dolayısıvla ekonomik etkinlik artacaktır. Bu avantajları nedeniyle pek çok sayıda ilçe il olabılmek için siyasal iktıdara baskı yapmak- tadırlar. Özellikle son yıllarda bazı küçük ilçe- lerin bile il yapılmaları sonucu bu tür baskılar daha da artmıştır. Bu bağlamda bir ilçenin il yapılması o yörede yaşayanların siyasal ikti- dara daha sıcak bakmalan sonucunu doğura- bilir. Yaklaşan seçimler göz önüne alındığında siyasi iktidann belirli bir o\ potansivelini ken- di tarafına çekebilmek için pekçok ilçeye il olacaklan sözünü vermesi doğaldır. Burada vurgulanması gereken nokta şudur; il sayısı- nın arttınlmasının toplumsal bir gelişme so- nucu ya da kamu hizmetlerinin daha iyi sunu- labilmesi için duyulan birgereksinirnden daha çok siyasi iktidann kendi siyasal ihtiyaçlan ve çıkarlan için yapılmakta olduğudur. Makro açıdan bakıldığında il sayısının arttırılması ulusal kaynakların israf edilmesinden başka bir şey değildir. ARADABIR FAKIR BAYKLRT Aydınca Dik 1950 seçimleriyle "27 yıllık baskıcı CHP yönetimi" devrildi. "Şöyle bir rahat soluk alalım..' demeye kalmadı, sonrası daha beter gitmeye başladı. Gene aydınlar izleniyor, kalabalık grup- lar halınde tutuklanıyor; dergiler, gazeteler yasaklanıyor. Gene devlet daırelerinde tanıdıksız iş görülmüyor. Hem de eskisinden beter el etek opülüyor. Kimi işler daha da kötüleşti. Gelir gelmez ezanın Türkçesini atp Arapçasını getirdiler. Okullarda din derslerıni genişlettiler. Büyük çoğunluk ayırdında değil. Dımyat'a pirınce giderken evdeki bulgurdan oluyorduk.. Kavacık ta öğretmenliğimi sürdürürken, Istanbul'dan Peride Celâl'in gönderdiğı gazeteleri ıcığinecıcığınakadarokuyordum. Birden. yeni Cumhurbaşkanı Bayar'ın verdiği bir kabul res- minde, kendısıni yeni mılletvekilleriyle tanışırken gösteren re- simlerden biri, beni olağanüstü etkiledı. DP listesinden bağımsız olarak seçilen Muğla Milletvekilı Nadir Nadinin devlet başkanı Önünde duruşunun resmı.. Gerçekte bir olağanüstülük yoktu ortada. Çoğunluğun eğilen. bükülen. hatta daha da eğilip el öpen, vıcık vıcık tavrı yanında "olağanüstü" oluyordu. Cumhuriyet başyazannı tanımadığım gibi, daha önce resminı de görmedım sanınm. Ya fotoğraf öyle gösteriyor, ya da gerçekten öyle; Celâl Bayar'dan daha boylu, nerdeyse pehlivan yapılı. yayla insanı, oldukça da yakışıklı. Uy- garca giyinmiş, gelmiş Cumhurbaşkanının önüne, tokalaşıyor. Ciddi bir güleryüzlülük içinde. aydınca dik. Hatta geçip gıdecek bir ivme gösteriyor.. Buna karşılık Bayar eğiliyor hafifçe. Poz poz resimler. Kendine eğilen bükülen obür millervekilleri önün- de öyle değil de Nadir Nadı'nın önünde eçjiliyor hafrf.. Yaşım 21; Tonguç'u, Yücel'i görmüşüm, konuşmuşum hatta; Enstitü'de iyi öğretmenlerim olmuş; bir Ankara, bir istanbul gezisi yapmış, Dıno'yu, Günyol'u tanımışım; gene de uzak dağ köyünde boylesine örnekler arıyorum kendime. Düşüncemde Tonguç'tan Günyola, iyi kumaştan aydınlar sıralansın. Onlara baka baka kendime doğru dürüst bir yaşam düşünüp bunu ger- çekleştirme yolunda ölesiye, dûşesiye calışayım. Gazetedekı resmı kesip bir kartonun üstüne yapıştırdım, astım odamın duvanna.. Cumhuriyet'ın daha dikkatli izleyicisi oldum. Ondan sonraki yıllarda Nadir Nadi'yi yüzcek de tanıyacaktım. Çok sık değil, ara sıra görecektım, hatta baş başa oturup ko- nuşacaktık. Benimle konuşurken de dikti. Bilmeyen, anlamayan, kasılıyor sanabilir. Devlet başkanının önünde öyle duran adam, tıpkı yazarlığındaki, başyazarlığındaki gibi, her durumda, her zaman "tırtarlılık' gösteriyordu. Nasıl başlamışsa öyle götürü- yordu; kolay değildir. Bir de doğa yasaları var, bir yaştan sonra olumsuz'a işler. Elliye, altmışa kadar iyi götürürsün de ötesinde (Arkast 14. Sayfada) TÜRK EĞİTİM VAKFI YURT DIŞINDA YÜKSEK LİSANS (MASTER) ÖĞRENİMİ İÇİN BURSLAR VERECEKTIR TUrk Egitim Vakfı 1992-1993 öğretira yılıtıda ABD ve Avrupa ül- kelerinde Yüksek Lisans (Master) öğrenimi için burs verecektir; a) Ingiliz hükümeti ile Türk Eğitim Vakfı'nın müşterek vereceği burslara; Elektrik-Elektronik, Bilgisayar, Endüstri, Çevre Mühen- disliği ile Ekonomi ve Siyaset Bilitni ve Uluslararası ilişkiler dalla- rında öğrenim yapanlar, b) Işletme Yönetimi, Milletlerarası Finans ve Ticaret Hukuku ile Radyo-Televızyon dallannda verilecek burslara; lktisat, Hukuk, Mü- hendislik ve Radyo-Televizyon dallannda öğrenim yapanlar, c) Geleneksel Türk El Sanatlarının Muhafazası ve Restorasyonu (Resim Restorasyonu dahil), Muzecilik, Kütüphanecilik, Şan ve Opera dallannda verilecek burslara; bu dallarda öğrenim yapanlar, başvurabilirler. AOAYLARIN: a) T.C. vatandaşı olmaları ve 30 yaşından büyük olmamalan (1961 doğumlular da muracaat edebilir), b) Yukarda belirtilen dallarda eğitim yapan universite veya yük- sek okullardan 4 üzerinden en az 3, 10 Uzerinden en az 7,3 not orta- laması ile mezun olmalan (son sınıf öğrencîleri aday olabilırler), c) öğrenim göreceği ulkenin dilini yüksek lisans öğrenimini sür- dürecek düzeyde bilmeleri, d) Yurt dışında öğrenim yapmak için gerekli maddi imkâıu olma- dığını belgelemeleri, şereklidir. ÖNEMLİ NOT: Yukardaki ön koşullan tasıyan isteklilerin hangi dalı tercih ettiği- ni belirterek "Yurt Dıjı Burslan Hakkındaki Tamamlayıcı Bilgiler" ile "Muracaat" formlannı en geç 11 Ekim 1991 Cuma gününe ka- dar Türk Eğitim Vakfı'ndan almalan veya mektupla istemeleri ge- rekmektedir. ADRES: TÜRK ECİTtM VAKFI Egiüm-Mudürlügu Bü)ükdere Cad- desi TEV-Kocabaş Işham No: 111 Kat:8 80300/Gayretlepe/ İSTANBUL AHMET UU HASR I SAOIK GÛRBUZ SALTUK PLAKTAN 2 YENİ KASET Saltuk Plak ve Kasetçtlık Sar. ve Tc. A.Ş. I.M.Ç. / 6.BJok >0.6617 Unkapanı- İBBfibulTel:513 7369 SENİ UNUTMAYACAĞIZ Gitti vadesiz, gencecikken Yiğitken, güzelken, incecikken ölüm, adın kalîeş olsun Dr. KUDRET GÜRBÜZ (1957-1991) Erhan Emel> Mustafa Şenynrt, Olcay Emel, Hasan Ogan, Kemalettin Şişli, Seza (Bilfin) Artunkal, Hikmet Beşta«, Rflştti Sungur, M.Ali Ediboğlu, Mihriban Ankan, Ümit Arıkan, Mehtap (Kulaş) Şişman, Eain Tuncay. BAŞSAĞUĞI Sendikamız eski Genel Başkanı tlhan Dalkılıç'ın annesi KADRİYE DALKHJÇ'm vefatından duyulan acıyı paylaşır; merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. OTOMOBİI^tŞ SENDÎKASI MERKEZ YÖNETİM KURULU PENCERE Karmaşık ve Saydam!.. Karmaşık'... Neden? Seçim yasasının adı kondu: Rus ruletiL Tam bir kumarL 12 Eylül'ün son partisinin son marifeti!.. Buyüzden her şey karmaşık ve karışık görünüyor. ANAP'ın amacı da buydu, iktidara ahtapot gibi yapıştı; bulanık suda balık avlamak istiyor. Askeri faşizmden miras aldığı yönetimini sürdürmek için ANAP seçim yasalannı on bir kez kesip biçmiş, halk tabanındaki azınlığını Meclis çoğunluğunadönüştürmüştü. Şimdi 12 Eylül dü- zenini 21'inci yüzyıla taşımak için eiinden geleni ardına koymu- yor. Halkın yüzde 80'i iktidann karşısında.. Yine de kâr etmiyor. • "Istikrar!.." Sorumsuz Cumhurbaşkanı Özal ANAP'tan yana seçim propa- gandasına sıvandı. Diyorki "-Istikrarı bozmaym!.." Hangi istıkrarı? Sokaklarında bekçi. jandarma, profesör. gazeteci. general ve her katmandan yurttaşın sinek gibi avlandığı bir ülkede istikrar- dan söz açmak aymazlık değil mi? Yüzde 70lere varan enflasyonun azgın dalgalarında boğulan yurttaşa diyorsun ki: -Istikrarı koru!.. Halkın yüzde 80'ini karşısına almış bir iktidarın reklamını ana- yasayı çiğneyerek sürdüren Cumhurbaşkanı. hem devletin hem oğlu Ahmet'in televizyonunda "istikrar'dan soz açıyor. 20 Ekim seçimınden sonra da yüzde 20'yle ülkeyi yönetmeye kalkışırsa ortalık allak bullak olacaktır. Türkiye'nin gündeminde boylesine 'ham hayal'in yeri yok... Ancak adaletli bir seçımle oluşacak geniş tabanlı bir siyasal iktidar "ıstikrar"\ sağlayabılır Saydam!.. Hem de pırıl pırıl, akvaryum ışıltısında, berrak ve "görüş me- safesi" 21'inci yüzyıl... Türkiye'de demokrasi çağdaş anlamıyla kurulacaksa 12 Ey- lül'ün hukuk düzeni değiştirilmelidir. Yargıç güvencesi, üniversi- te özerkliği, fikir özgürlüğü sağlanmalı, işkence ve zulme karşı gerekli hukuk onlemleri alınmalıdır. Banka kesıminde grev yasa- ğını sürdüren, bir buçuk milyon memur ve öğretmeni sendikasız- laştıran, Terörle Mücadele Kanunu'nda en temel insan haklarını çiğneyen. işçi sendikalarıyla siyasal partilerın doğal ilişkilehni ağır yasaklann çemberinde boğan bir düzene demokrasi dene- mez. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Anadolu halkı demokrasıye layık olduğunu kanıtlayabilecek midir?.. Eğer tutucu iktidann televizyon tekelme. seçim yasasındaki oyunlarına, devlet gücünü yurttaşa karşı kullanmasına karşın halk seçim sandığında demokrasiye oy verirse, Türkiye 21'inci yüzyıla alnı açık girebilecektir. • özgürlüğü cebinde Amerikan Doları tasımak ve köşeyi dön- mek sanan ufuksuzluğun siyasal komisyoncularınısandıktatasfi- ye etmek için ne yapmalı? Yanıt karmaşık değil.. Saydam. 20 Ekim 1991 seçimlerinde sağ ile sol hesaplaşmıyor. Sağ ile sağ. sol ile sol çekişiyor. "12 Eylül'ün son partisi" bu çekismenin karmaşık sonuçlarına umudunu bağlamıştır. Hesap şudur: Sol solu yiyecek, sağ ile sağ didişecek. halkın iradesi parçalanıp bölünerek unufak olacak; sc- nuçta ortaya çıkacak kargaşada Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde oturan özal a manevra olanakları doğacak. parsellenmiş parla- mentoda Çankaya'nın içine katıldığı koalisyon oyunlarını sürdü- r©C6K... "12 Eylül'ün son partisi"ni tasfiye etmek için sağda tek, solda tek partide oylan toplamak, Türkiye üstüne oynanan oyunu boşa çıkarmak için tek yoldur. BAŞSAĞUĞI YEDPA Şantiyemiz Proje Müdürü Mustafa Haldun Evsine'nin ağabeyi, şirketimiz muhasebe elemanlarından HASAN ENDER EVSİNE'yi 29.9.1991 gecesi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Arkadaşımız ve ailesine başsağlığı dileriz. YAPI MERKEZİ tNŞAAT ve SANAYİ AŞ A.B.D., Almanya, Fransa, İsylçre, Avu*turya, Hollanda, ispanya, Çekostovakya, Tarwan gibi ülkelerin. sektöre dunya çapında ege- men dev kumluşlannın yanısıra, İnglltereve Karya'nın ülke standlan ile yer aldığı... UluslararasıdüzeydekiTürkkuruluşlannın katılımı ile, gerçek uluslararası nitelikte. hepsi birarada... Alternatörler, ampeımetreler, aküler, merkezi kontrol sistemleri. devre kesme cihazlan, bobinler, elektrik kablo boruları, kontaktörler, kontrol ve otomasyon ekıpmanlan,kontrol panolan.konvertörler ve invertörler, dedektörler, distribüsyon ekıpmanlan, elektrik ve elek- tronik test ekıpmanlan, elektrikli emniyet ve alarm sistemleri, elek- tromanyetik ekipmanlar, eletctromanyetik üniteler, enerji tasarruf ekıpmanlan, arıza kontrol ekıpmanlan, sigortalar, jeneratörler, ızola- törler, bağlano kutulan. enerji kablolan.regülatörter, röleler vokon- vertörler, uzaktankumandaekipmanlan.güneşenerjisiekipmanlan, şalterier, terminal kutulan, transformatörter, transmısyonekıpman- lan. türbinler, kesintısiz güç kaynakları, voltmetreler, emniyet ve eği- tim ekipmanlan gibi günümüz dünyasında hızla gelışmekte olan elektrik ve etektronik konularında Türkiye pazarı için yeni birçok ürü- nün ve en yeni teknolojilerin tüm sektör çeşıtleri ile prezante edildiği ve yurdumuzda ilk kez lanse edilen ürunlerın yabancı katılımcılarının Türkiye'de mümessillik ve distribüt5rlük vereceği Elektrık/Elektro- nik'91 pazarlama potansiyeli, prezantasyon kalitesı, olağanüstü ka- tılım kapsamı ile sektörünün nitelikli tek fuan. Üstelik, Türkiye'deki tek amaca uygun ve her türlu modem altyapıya sahip, dünya standartlanndaki tek özel fuar merkezinde. 4Istanbtd,UIuslaraıası Ekktrik ve EIcktronîkMühcndisIi^EndüstrrvcIFuan ELEKTPIK ELEKTBONIK'91 2'OEKIJVL EXHiBrnoNCENTER ISDUMBUL HOION Zivarct Saatleril200-20 00 PazarGtin&lZOO-l&OO A&D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle