17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 1 EKİM 1991 HAVA DURUMU Devlet Meteoroloji Işteri Ge- ne! Müdürtüğû'nden alınan bilgiye göre, bûtûn bölgele- rimiz açık geçecek. HAVA SICAKLIĞI: Onemli bir değı- şiklik olmayacak. RÛZGÂR: Kuzey ve doğu yönlerden or- ta kuvvette esecek. DENIZ- LERDE RÜZGÂR: Batı Kara- deniz'de gündoğusu ve poy- raz, Marmara'da yıldız ve poyraz, Doğu Karadeniz'de yıldız ve karayel, Doğu Ak- deniz'de günbatısı ve lodos, TURKIYE'DE BUGÜN diğer denizlerde günbatısı ve karayelden saatte 4-16, yer yer 21 deniz mili hızla esecek. VAN GÖ- UÛ: Açık geçecek, rüzgâr gûney ve doğu yön- lerden hafif esecek. Adana Adaprarı Mıyaman Afyon »On A n k n Antakya Amaıya Artvın tyhı Balıkesır Bıledk Bmg6( Btks Boki Burca ÇanaMaie Çonım DencJ A 35° 18° Dıyafbakır A 30° 17° Edıme A 34» 19° Erancan A 32° 20° Eraırum A 26= F EsSoşet» A 30° 13° Saaan«p A 30°22°&resun 33° 14° Mamsa 33° 16° K-Maraş 29° 9°Merem 25° 3°MuJla 29°2°M A 34° 18° Gûmuşhane A A Haklıân A 37° 19° Isparta A 34° 14° IsantKj; 30°14°lanır 32°14°Kars 29° 10° KasOmonu A 23°12°Kaysen 32° 16° Kırtoarelı 30° 18° Konya 24° 16° Kûtatya 33° 19° Malatya ş 32° 14° Nıflde 25° 16° Oniti 27° 7 ° R B B 26°12°Samsun 31° 13° Sıırt 29°20°Sfflop 35°WSrws 22° 12° •fetanteO 29°WTratBDn 30° 8°1ıncai 32°19°Uşak 31°13°\ön 31° 12° Ytavat 31° 12° Zonguldak A 36° 19° A 34° 18° A 28° 20° A 33° 19° A 29° 10» A 30° 11° A 24° 16° A 24°1S° A 24° W> A 32° 18° A 24° 13° A 28° 8° A 30° 19° A 25° 16° A 31° 11° A 31° 14° A 24° 10° A 30° 12° A 27° 19° : «ık ı tHJİUtlU "yaû<mırlu A-aç* B-tKjlutkj G-gune?ı K-karlı S-ssi Y-yajmurlu BULMACA \ Helsınkı '?^ç Lenıngrad -/H-. Moskova 0 .Zunh -Vt " ana Madnö 'r^r-, Ç\ «Belgrad/ ^ ( ^ ^ •üzbon Ankara Tebrız" Cezayır Tunus Kahıre • DUNYADA BUGÜN Amman Aona Bajcat Barcelona Basel Belgrad Bertn Bonn Brûksel Budapeşfe Cannre Oayır CMi Dtrtaı Frantfurt Gırne Helsmkı Kafore Kopenlıag KMi leftoşa A 16° A 33° A 30° A 38° A 22° A 1*= A 28° A 19° A 17° A 14° A 25° A 13° A 30° A 33° A 33° A 16° A 32° A 12° A 34° A 13° A 17° A 35° A 12° A 12° A 13° Y 18° Lenıngrad Londra Madnd Mıiano Momreai Moskm» Mûnih Nm Vork Oslo Pans Prag Rıyad Rotna Sofya Şam TeJAviv Tunus Varşova Venedik Vryana »foshıngton Zûnh A 14° A 18° A 24° A 11° A 18° A 17° A 38° A 26° A 29° A 39° A 20° Y 22° 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Çok kıvrak bir Küba dansı. 2/ Yü- maz Güney'in önemli bir fılmi... Su kaynağı. 3/ 1/1000 yen değerinde Japon bozuk parası... Yeni- çeri ocağının, padi- şahın muhafızlığını yapan asker sınıfı. 4/ Bilgiçlik taslayan kimse... Dâhi. 5/ Bir nota... Evcil olma- yan hayvanlan vur- ma ya da yakalama işi. 6/ Bir hayvan... Eğrilmekte olan yün, keten gibi şey- lerin tutturulduğu bir ucu çatal değ- nek. 7/ Çene altından geçirilerek baş örtüsüne kancalanan ve genellikle gümttşten yapılan takı... Bir renk. 8/ Oynak kemikleri arasındakı açıları daraltan kaslann genel adı. 9/ Ulus- lararası Tiyatro Enstitüsü'nün sim- gesi... Türk nıüziğinde birleşik bir makam. YUKARIDAN AŞAĞIYA: Dizgi işinde kullanılan harf, rakam ya da başka işaret kalıplan. 2/ Hatay ilinde bir göl ve ova... Başıboş hayvan. 3/ Tehlikeli so- nuç doğurabilecek gerginlik. 4/ Satrançta bir taş... Lantan ele- mentinin simgesi... Evrensel alıcı olan kan grubu. 5/ Nazi par- tisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler... Argoda içine cıva konmuş hileli zara verilen ad. 6/ Kişinin öz benliği... İri taneli bezelye. 7/ Eski bir sanat yapıtının çizilerek ya da boyanarak yapılmış kopyası... Konut. 8/ Karadeniz'in kuzeyindeki iç de- niz... Inanmış, kanmış. 9/ Düzenli olarak ekim yapılan arazi. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyel 'İstanbul'a Acıyorum 1 EKİM 1931 Ankara'nın imar plânını yapan ve Istanbul şehri plânının tanzitni için de fikir ve mütaleası alınacağı yazılan Almanya'nın meşhur şehir mühendislerinden profesör "Yansen" dün refıkasile birlikte şehrimize gelmiştir. M. Yansen muvasalatınt müteakip Belediye Reisi Muhittin Beyi ziyaret için Vilâyete gelmiş, kendisini bulamadığından Vali muavini Fazlı Beyi görmüştür. Profesör bugün Ankara'ya- gidecekir. FiKRiYE HAMMIN PARKINDA 30 YIL ONCE Cumhuriyet Vatandaş yapacağını bilir 1 EKİM 1961 Seçim kampanyasının birinci haftası sonunda durumu kısaca bir gözden geçirelim: Kampanyayı açan ve halk önünde konuşan liderler, bugüne değin Yuvarlak Masa sözleşmesine uygun davranmışlar, 27 Mayıs ruhuna aykın sayılabilecek kışkırtıcı ifadelerden sakınmışlar, siyasal eğilimleri ne olursa olsun, vatandaşlar arasında Nadır Naai bir kardeşlik ve anlayış havası esmesi gerektiğini belirtraişlerdir. Fakat liderlerin bu üstün seviyeli tutumu, parti alt basamaklarına doğru inildikçe derece derece niteliğini değiştirmekte, devrim amaçlanndan uzaklaşmakta, hattâ zaman zaman o amaçlara meydan okur gibi bir hal almaktadır. Bir iki yüz, bilemediniz bir iki bin kişilik topluluklar önünde kürsüye çıkan kimi sözcüler, iki anlama gelebilecek cümlelerin gölgesine sığınmak, ya da kendilerini tutamıyarak düpe düz içlerindeki hırsı açığa vurmak suretiyle oyun bozanlık etmektedirler. Bu sözlerin gazeteler tarafından ertesi günii yayınlanması, onları muazzam bir hoparlör gücü iie yurt dtızeyine ulaştırmakta, böylece sanki 27 Mayıs devrimi önümüzdeki seçimlerle tehlikeye giriyormuş gibi ortalıkta bir psikoz uyandırmaya yol açacaktır. Bence yapılacak iş, bu psikozun genişlemesine engel olmaktır. Bu da durumu serinkanh izlemek ve aklın gereğini yerine getirmekle mümkündür. Bir kez, bütün parti sözcülerinde bir lider olgunluğu aramak, kendini fazla hayale kaptırmak olur. Her partide, her seviyeden adam vardır ve daima olacaktır. Bunlardan kimi yurt çıkarının nerede olduğunu kavrıyamadığı, kimi kişisel hırslarla gözü karardığı; kimi de eski alışkanhklanndan kurtulamadığı için o tatsız konuşmaları yaparlar. Aynca, Milli Birlik intikal rejiminin hür seçimlerle iktidarı siyil yönetime devretme kararını çekemiyenler, Türkiye'yi bir istikrar rejimine kavuşmaktan alıkoymaya çalışan gizli kuvvetler de vardır. Bunlar, çeşitli kılıklara soktukları adamlannı şu, ya da bu yoldan partilerin içine kadar sızdırabilir, seçim havasını baltalamaya girişebiürler. Bunlan olduğu gibi kabul edersek 15 ekimden beklediğimiz hayırh sonucu daha emin bir şekilde elde edebiliriz. Seçim konuşmaları sırasında suç sayılacak sözler söyliyenler bulunabilir. Kim olursa olsun, bunlar hakkında derhal kovuşturma açılmalı, en kısa zamanda karara bağlanmabdır. Fertlerin bu gibi kötü davranışlarından ötürü gazetelerimiz partileri sorumlu tutmamalı, hattâ suçlular üzerinde fazla durmıyarak onlann bedava reklâmını yapmamalıdırlar. Suç sjyılmayan imalı kinayeli ve beş yüz kişi önünde siylenmiş nutukların ertesi günü büyük manşetlerle geniş halk kitlelerine duyurulması da bence yersizdir. Adam hr laf etmiş, sen beğenmemişsin. Bırak, savcı görevini yıpsın. O sözleri binlerce okura tekrarlasan, sen de oyuna gelmiş, istemiyerek adamın propagandasını yapmış dmaz mısın? iunun dışında hepimiz halkımızın sağduyusuna {üveneceglz. Demokrasinin (hikmet-i vücud)u ve en büyük teminatı budur. Falân parti adına biri çıkar şöyle cer, filan parti adına bir başkası böyle der. Biz bunlan dnlemeden önce de partiler hakkında esaslı bir fıkre ahibizdir. Biz böyleyiz de vatandaş sanki Hanya'yı lonya'yı bilrniyor mu? önüne her çıkanın söylediklerine «atandaş köni körüne inanıyor mu? En çok kim atar utar, en yuksek sesle kim konuşursa, mutlaka ona mı oy trecektir bu yurdun halkı? lu boş kuruntulardan kendimizi kurtaralım ve inirlenmeden güven içinde 15 ekimi bekliyelim. T4RTISMA Tarîhî Yarrmada tmar Planı Hakkında Yazdanlara Yanıt En büyük şehir planlan yapma hakkı veren A grubu karne sahibi 10 kişi davet edilerek, herkesin şözü önünde yapılan açık eksiltme sonucunda iş benim üzerımde kaldı. Shakespeare diyor ki: "Iftira ediniz ve bu- nu sık sık tekrariayınız, mutlaka bir a bı- rakacaktır." Sayın Mustafa Izberk, Shakespeare'in bu cümlesini okumuş mudur okumamış rrudır bilemem, ama iftira etmeyi marifet saymak- tadır. Cumburiyet gazetesinde çıkan ve "Bir Uygartık Soykınmı" başlıklı ilk makalesi- ni, gerçekten yanhşhklarla dolu, kulaktan duyma bilgilere dayanan, büimsel ve değerli olmaktan çok uzak bir eleştiri olarak nite- liyorum. Sayın tzberk, "vaktiyle Dalan tarafından bir profesöre ısmarianmış olan..." deyişi ile ne kastetmektedir? Ben bu planı yapma yü- kümlülüğünü aldığun güne kadar Sayın Da- lan'ı bir defa dahi görmüş ve konuşmuş de- ğildim. En büyük şehir planları yapma hak- kı veren A grubu karne sahibi 10 kişi davet edilerek, herkesin gözü önünde yapılan açık eksiltme sonucunda iş benim üzerimde kal- dı. Istanbul silüetine ve Izberk'in diline pe- lesenk ettiği 1937 yılında Prost'un 40 rakı- mı üzerindeki alanlara 3 kat izin veren ka- ranna gelince: Diyor ki: "Prost, tstanbul- un sanıldığından çok daha büyük bir bö- lümiiDü yükseklik kısıtlaması aitına alarak 2700 yıllık tsUnbul silüetini koruma başa- na göstermiştir." Anlaşılan Sayın tzberk, 1937 yılında takılmış kalmış. tstanbul silü- eti Prost'un istediği gibi 40 rakımı üzerin- de 3 katlı binalarla oluşmuş mudur ki "ko- nıma başarısı göstermiştir" denilebilsin. 54 yıl evvel görev yapan bir şehirciyi bu- gün eleştirmek bana yakışmaz. Hatta 40 ra- I T \lt^m kımının üzerindeki yerlerde 3 kattan fazla yapümamasını istemesi takdir edilebilir. Fa- kat Prost, 40 rakımı altındaki yerler için bir kısıtlama getirmemiştir. Bu yüzden de Sir- keci'de Aksaray'da pek çok yerde 7, 8, hat- ta 9 katlı binalar yapılabilmiştir. Oysa biz -ben dememek için biz diyorum- yanmada- nın hiçbir yerinde 6 kattan fazla binayı ka- bul etmiyoruz. İstanbul belediye binası 1954 yılında 8 katlı olarak inşa edildi. 8 katlı olmasını ben de doğru bulmuyorum, ama herhalde ya- sal bir yol bulundu. 1937'den bu yana ge- çen 54 yıl içinde yükseklikler yasal yoldan birkaç kez arttırıldı. 3 kat evvela 4, daha sonra 5 oldu. Ondan sonra 5 +1 karan çık- tı. Adına 6 denilmedi, ama gerçekten 6 ol- du. Önceleri yasal olan çatı katların tamam- lanma karan çıktı, 7 kat oldu. Kaçak yapı- lan, sonra affedilenlerle 8,9 kata çıktı. Bü- tün bu gerçekler ortada dururken, benim 40 rakımı üzerinde yeniden yapılacaklarla, yı- kılıp yapılacak olanlara -bu zamanla ger- çekleşecektir- 5 kattan fazla kararı getir- mem, binalara 2 kat ilave etmem şeklinde ifade edilebilir mi? Prost'un 40 rakımının üstünde tek bir yükseklik kararına da ka- ülmıyorum. Bu nedenle 50 rakım fıkrini ge- tirdik ve bunun üstü için en çok 5 değil, 4 katı kabul ettik. Bilinmesi gereken çok önemli bir nokta daha var. lhaleye açılan konu Eminönü- Fatih ilçelerini kapsayan tüm yarımadanın 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım planı ile sadece Eminönü'nün 1/500 ölçekli uy: gulama planıdır. Bir plan elbette eleştiriye acümalıdır, eleş- tirilmelidir. Sayın tzberk'in diline doladığı yükseklik konusu da plarumızın çok önemli kararlarından biridir. önerdiğim yükseklik- lerin, mevcutkrı artürma değil, azaltma yö- nünde olması belediyelerin çok ciddi ve ka- rarlı tutumlarıyla başanlabilir. Bundan ev- velki dönemin de bu dönemin de yönetici- leri ve teknokratları bazı güçlükleri göze alarak, bu kararlan kabul etmişlerdir. Ken- dilerine takdirlerimi ve şükranlarımı sunu- yorum. "tnsanlar, layık olduklan idareye kavu- şurlar" deyişi bir genellemedir. Oysa özel durumlar her zaman söz konusudur. tnsan- lar bazen layık olmadıklan idareye de ka- vuşurlar. Ya da bazen idare edilenlerden ba- zıları idare edenlere layık değildir. Prof. GÜNDÜZ ÖZDEŞ tstanbul İ İÇİAYLIK BİR DERGİ İÇİN MACINTOŞH KULLANABİLEN GRAFİKER ARANIYOR TEL.: 174 75 27 (3 HAT) pimı/ypEiııPVC PENCERE S1STEIVII Barbaros Bulvarı Iba Blokları No. 1 4 / 2 BEŞIKTAŞ - ISTANBUL Tol: 175 9 2 2 2 - 1 7 5 6 9 4 5 fMİMAL IN$AAT| SATILIKARSA Marmaris Hisarönü Köyü'nde satılık arsa 586 76 79 Operatör Doktor BEY ZADE ÖZKAHRAMAN İstanbul 9. Bölge Milletvekili Adayı Tıp Fakültesi ve İşletmecilik mezunu. Cum- huriyet Üniversitesi kurucu öğretim görevlisi oldu. Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti Yöneticiliği, Divriği ve Sivas Derneği Başkanlıklân, İstanbui Hastaneleri Asistanları Cemiyeti Genel Sek- reterliği, Anakent Sağlık Dairesi Başkanlığı ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevlerinde bulundu. sürecek İNGİLTERE DE İNGİLİZCE VVIMBLEDON SOHCOL OF ENGUSH Eğitlmde prestij Eng 81-9471921 İst. 135 159? Ş»hîftTiuhtor C 37f7Tateım-BT G e o ç bayanlara Au-Pairlik (Ingıltere'oe AmeriKa'da Fransa'da) DOGAN ORGANIZASYON İNGİLİZCEYİ 8AYDA KONUŞUN Sizi Amerikalı dostlarımızla tanıştıralım 3495938 we are looking fbr Maintenance & Repairing Chiefe Electrical/Electronical, Mechanical Maintenance and repairing facilities for plants in Türkiye. Oualifications: • 5 to 10 years experience in Mechanical & Electrical/Electronical Maintenance and Repair departments with supervisory position • Good command of Englfeh/French • Betvveen the ages of 30-40 • Experience in heavy industry and Instrumentation will be a preference. Please send your detailed CV. and a recent photograph to: SET Group Holding A.Ş. R O U P Human Resources Dept. Fahrettin Kerim Gotay Cad. 29 Arduman İş Mcfkea, B/Blok Altunuade 81190, Istanbul All applications will be treated İn strıct confidence. Komple kitaplığımı satıyorum. (Kitaplar, dergiier, ansiklopediler...) Tel: 522 81 41 - Okan, Sezai I.1-1MM4J-1I1 «J«7 İLAN MERSİN 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/1121 Davacı Ergun Sungur vek. Av. Adnan Bilen, Av. H.Me- rih Doğan tarafından Mail Sungur terekesine Mehmet Sungur'un terekeye mümes- sil tayini davası açmış olup bu dava sebebiyle adresi be- lirlenemeyen davalı Esma Sungur (Kendisine asaleten çocukları Esin ve îbrahim Sungur'a velayeten) yönün- den ilanen tebligat yapılma- sına karar verilmekle: Yukarıda ismi yazıh dava- lının dava konusunda ibraz etmek istediği delü, belgele- rini mahkememize gönder- mesi ve aynca tereke mümes- sil adayı Mehmet Sungur'a bir itirazmın bulunup bulun- madığını bildirmesi ya da tüm delilleri ile birlikte 10.10.1991 günü saat 9'da mahkememizde hazır bulun- ması, gelip de beyanda bu- lunmadığı takdirde yoklu- ğunda yargüama yapılıp Ma- il Sungur terekesine Mehmet Sungur'un mümessil tayin edileceği hususu HUMK'mn 509 ve 510'uncu maddesi uyannca dava dilekçesi yeri- ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basm: 49539 • Nüfus kâgıdımı kayb«ttim. Geçersizdir. NADÎR BOSTANCI ANKARA NOTLABI MUSTAFA EKMEKÇt Seçim Sisteminin Oyunlan: (2) Uyanın Heeeyyyî Uzmammızlf DSP'nin durumunu inceliyoruz. DSP ilgirtç bir konumda. Öbür partiler, diyelim SHP yüzde 24 oy almış, DSP yüzde 12, ama SHP'nin çıkardığı milletvekili sayısı DSP'nin çıkardığının on misli. Yahut DSP'ninki on kere da- ha az. Demek ki DSP'nin durumunda bir bozukluk var; bu bozukluğu görmek gerek. Uzmanımız şöyle diyor: — Bu bozukluğun ne olduğunu, biz matematikçi mantığıyia çok iyi biliyoruz. bunu tablolarda görebiliriz. DSP'ye dikkatli bakıyoruz; çünkü çok az milletvekili çıkarabiliyor; oylan yitik ve SHP'yi. bir sol partiyi çok tırpanlıyor! DSP niçin çok az milletvekili çıkarıyor? "DSP, Türkiye ba- rajını kesin geçiyor! işte, yüzde 115; yüzde 12-14" diyorlar ya, uyduruk anketlerde; bunlar hava! Oysa, "Bölge barajı", 'Türkiye barajı"ndan çok daha önemli. Yasayı hazıriayanlar, tasarlayanlar, ANAP'ın arkadan gelişinin ayrımındalar. Tür- kiye'de iki tane bölge barajı var; bir yüzde 20'lik; bir de yüz- de 25'lik. Bu su demek; bir ilde milletvekili çıkarabilmek için o ilde kullanılan oyların yüzde 20'sini; küçük illerde yüzde 25'ini alabilmek zorunda parti. DSP nereden alacak yüzde 20'yi, yüzde 25'i? "Refah Partisi nasıl oluyor?" derseniz, Refah'ın nKejiği çok ayrı. Refah'ın Türkiye'de kayıp oyu yok. O, Ege bölgesini göz- den çıkarmış, örgütü bile yok. RP'nin, Türkiye'de barajı aşan oyu şuradan geliyor; belli yerlerde çok iyi yoğunlaşmış. Bir de vurucu güç. Bir takım yerlerde pat diye vuruyor. 106 se- çim bölgesınden 85'inde RP yok, hiç yok; umurunda da de- ğil! Geri kalan 20 tanesinde yeterince çıkarıyor. DSP oyle değil. Kırıntı... Yüzde 7 burada, yüzde 12 oyu şurada, yüzde 6 burada, yüzde 9 şurada... Yüzde 15 olduğu yerlerde de var. DSP'nin Türkiye'de barajı aşabileceği son derece de az seçim çevresi var. Belki Kars (2 milletvekili), Zonguldak (2-3). istanbul (5. Bölge 1; 6. Bölge 1; 7. Bölge 1-3), Edirne (1), Or- du (2-3) Toplamı da aşağı yukarı 12-13 ediyor. DSP'nin en güç- lü olduğu illerderı bin Ordu idi. Ordu'da 1987'de yüzde 12.10, 1989'da yüzde 21.10 oy almıştı. 1991 tahminı yüzde 26 gös- terilmekteyse de, Ordu'da DSP'yi yayıp tutturan, eski CHP'li Bakan Ferda Güley'in, Ecevit'e bir mektup yazarak, DSP'den aynlmasından sonra, DSP'nin bu gücünü koruduğu pek soy- lenemez. Aybastı'da Fatsa'da ve Ordu'da, DSP'yi tutturmuş olanların aday saptamasında alt sıralarda yer almaları da, DSP'nin eski gücünü koruyamayacağına kanıt olarak gös- terilebilir... Uzmanımıza göre, DSP'nin hali duman! "Kbalisyon ortaklığı" sözü edilirken, DSP'nin adı da sıkça geçiyor ya, aslı yok! Uzmanımız şöyle diyor: — Siyasal partilerin ülke toplamında ve iller seçim çevre- leri düzeyinde alabılecekleri oyları şimdiden kestirmek ola- naksızdır. 10 ekime doğru biraz daha net kestirebilmek belki olabılır. Ancak. bunu bekler halde yuzlerce olasılık demetini il ve seçim çevrelerine dağıtarak "nangi yörede, hangi parti ne kadartık bir oy sıçramasıyla ya da düşüşüvie milletvekili sayısını arttırabilir (ya da rakıplerine göre geriletir?)"in araş- tırması yapılmaktadır. DSP'nin koalisyon ortağı olabilme şansı hiç yoktur. Çünkü milletvekillerinin sayısının bir elin parmak- lan sayısını geçmesi olasılığı yoktur. Seçim yasası, küçük par- tilerin önünü acımasız biçimde tıkamıştır. Bölge barajı denen olay, tüm gayri insamliği içinde DSP'nin önüne dikilmekte- dir. DSP'ye bekıenen üç, üç buçuk, dört milyon ddayında oyun sadece 1 milyonu işe yaramaktadır. Gerisi SHP'ye 70-100 milletvekilliğine patlayacak yitik oylar olma zorunda- dır. DSP'nin ciddi bir koalisyon ortağı oluşturup oluşturma- ma şansı ve özelliği de pek gözükmemektedir. Refah, öyle değil, Refah Konya'da bir vuruyor, altı millet- vekili birden alıyor. Tabii DYP'yi dövemiyor, ama altı kopan- yor. Erzurum'da bir vuruyor, üç birden alıyor. Urfa'da bir vuruyor, üç alıyor. Diyarbakır'da HEP'le olan birleşmeyekar- şın bir vuruyor, 2 alıyor örneğin. ÇünKü hem binnci, hem ihinci bölgede alıyor. Vurucu karakteri niteliğiyle, örneğin Refah, Kocaeli'nden milletvekili çıkaracak MÇP ile birteşince, Yoz- gat'ta çıkaracak örneğin. Refah+MÇP birinci, parti, hatta 6-0 olacak yerler var. DSP dağınık, tüm ülkede çok dağınık. Oysa Refah Partisi bazı bolgelerde hiç yok. Ama olduğu yerlerde yoğun var. Do- layısıyla, daha çok milletvekili çıkarıyor. DSP'ye verilecek oylann yüzde 80-85'i havaya gidiyor. Sağ- duyulu Türk seçmeni, bunun sorumtuluğunu nasıl alabile- cek? Seçmen böyle bir sorumlulukla karşı karşıya bulunduğu- nun ayrımında mı? Bağırmak geçiyor içimden: Uyanın heeeyyy! NOT: Dünkü yazımızda 105 seçim bölgesi olduğu belirtilmiş- ti. Oysa Bartın'la beraoer 106 olacaktı. Düzeltiriz. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL u Emekli maaşımı kestirmek istiyorıım'' SORU: 17 yıl, 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'na bag- lı olarak kamu kesiminde memur olarak çalışüktan sonra a>nldım. Memurluktan aynldıktan bir siire sonra sigortaü ola- rak degişik özel kunımlarda isçi statüsünde çalışüm. Sürem dolunca, memur olarak Emekli Sandıgı'nda geçen hizmetlerimi de Sosyal Sigortalar Konımuna aktardım ve sigortadan emekli oldum. Şu anda si- gortanın emekli ayhgını almaktayım. BUdiğiniz gibi sigortalının emekli ayb|ı, Emekli San- dıgı emeklisine göre çok düşüktur. Üstel'i ben ikra- miye de alamadım. Bu yüzden sigorta emeklisi olmaktan vazgeçip, emekli maaşımı kestirmek isti- yorum. Yasal engel yoksa, 657 sayılı yasa kapsamm- da calışacağım. Atamamda yasal yönden bir sakınca var mıdır? Ata- mamda sakınca yoksa Emekli Sandtgı statüsünde emekli olduğumda, tüm haklara sahip olup emekli olabilir miyim? MJS. YANIT Devlet memuru olmak için aranan "Genel ve özel Şart- lar", 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nm 48. maddesinde be- lirlenmiştir. Bu belirlemede Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlıhk aylığı alanlann devlet memuru olamayacaklanna iliş- kin bir koşul bulunmamaktadır. Ayrıca yasanın 93. maddesi ile T.C. Emekli Sandığı'ndan emekli olanlann da yeniden dev- let memurluğuna atanmalanna olanak tamnmıştır. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşhlık aylığı alanlann, devlet memuru olarak ve T.C. Emekli Sandığı kapsamında çalışma- lan durumunda ayüklannı kestirerek ve eski hizmetlerini Emekli Sandığı'na aktararak yeniden ve Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı almalarına 2629 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Ta- bi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun engel oluşturur. 2829 sayıh yasanın uygulama esaslanyla ilgili yönetmeliğin 3. maddesi konuyla ilgilidir. "Sosyal Güvenlik Kurumlan'mn herhangi birinden gerek o kurumca müstakilen, gerekse degişik sosyal güvenlik kurum- larına tabi birleştirilmiş hizmetler üzerinden yaşhlık, malullük aylığı bağlandıktan, gerekse bu kurumlardaki hizmetler üze- rinden aylık alma haklarını (emeklilik haklarının düşmesi, ay- lık bağlama haklarının düşmesi gibi) kaybettikten sonra diğer bir sosyal güvenlik kurumuna tabi bir işe girilmesi halinde, bu yeni statü dolayısıyla geçen hizmetleri, bağlanmış bulunan ay- lıklarına esas alınan veya aylık bağlanmasına ait haklarını kay- betmiş olduklan hizmetleriyle birleştirmeye tabi tutulmaz." Ancak devlet memuru olarak T.C. Emekli Sandığı'na bağlı bir göreve atandığınızda, sandığa bağlı çalışma sürenizin 10 yılı ve yaşınız da 6O'ı doldurması durumunda, ikinci emekli aylı- ğının Emekli Sandığı'nca bağlanmasına da yasal bir engel bu- lunmamaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle