Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 1 EKİM 1991
HAVA DURUMU
Devlet Meteoroloji Işteri Ge-
ne! Müdürtüğû'nden alınan
bilgiye göre, bûtûn bölgele-
rimiz açık geçecek. HAVA
SICAKLIĞI: Onemli bir değı-
şiklik olmayacak. RÛZGÂR:
Kuzey ve doğu yönlerden or-
ta kuvvette esecek. DENIZ-
LERDE RÜZGÂR: Batı Kara-
deniz'de gündoğusu ve poy-
raz, Marmara'da yıldız ve
poyraz, Doğu Karadeniz'de
yıldız ve karayel, Doğu Ak-
deniz'de günbatısı ve lodos,
TURKIYE'DE BUGÜN
diğer denizlerde günbatısı ve karayelden saatte
4-16, yer yer 21 deniz mili hızla esecek. VAN GÖ-
UÛ: Açık geçecek, rüzgâr gûney ve doğu yön-
lerden hafif esecek.
Adana
Adaprarı
Mıyaman
Afyon
»On
A n k n
Antakya
Amaıya
Artvın
tyhı
Balıkesır
Bıledk
Bmg6(
Btks
Boki
Burca
ÇanaMaie
Çonım
DencJ
A 35° 18° Dıyafbakır
A 30° 17° Edıme
A 34» 19° Erancan
A 32° 20° Eraırum
A 26= F EsSoşet»
A 30° 13° Saaan«p
A 30°22°&resun
33° 14° Mamsa
33° 16° K-Maraş
29° 9°Merem
25° 3°MuJla
29°2°M
A 34° 18° Gûmuşhane A
A Haklıân
A 37° 19° Isparta
A 34° 14° IsantKj;
30°14°lanır
32°14°Kars
29° 10° KasOmonu A
23°12°Kaysen
32° 16° Kırtoarelı
30° 18° Konya
24° 16° Kûtatya
33° 19° Malatya
ş
32° 14° Nıflde
25° 16° Oniti
27° 7 ° R B B
26°12°Samsun
31° 13° Sıırt
29°20°Sfflop
35°WSrws
22° 12° •fetanteO
29°WTratBDn
30° 8°1ıncai
32°19°Uşak
31°13°\ön
31° 12° Ytavat
31° 12° Zonguldak
A 36° 19°
A 34° 18°
A 28° 20°
A 33° 19°
A 29° 10»
A 30° 11°
A 24° 16°
A 24°1S°
A 24° W>
A 32° 18°
A 24° 13°
A 28° 8°
A 30° 19°
A 25° 16°
A 31° 11°
A 31° 14°
A 24° 10°
A 30° 12°
A 27° 19°
: «ık ı tHJİUtlU "yaû<mırlu A-aç* B-tKjlutkj G-gune?ı K-karlı S-ssi Y-yajmurlu
BULMACA
\ Helsınkı
'?^ç Lenıngrad -/H-.
Moskova
0 .Zunh
-Vt
"
ana
Madnö 'r^r-, Ç\ «Belgrad/ ^ ( ^ ^
•üzbon Ankara
Tebrız"
Cezayır
Tunus
Kahıre •
DUNYADA BUGÜN
Amman
Aona
Bajcat
Barcelona
Basel
Belgrad
Bertn
Bonn
Brûksel
Budapeşfe
Cannre
Oayır
CMi
Dtrtaı
Frantfurt
Gırne
Helsmkı
Kafore
Kopenlıag
KMi
leftoşa
A 16°
A 33°
A 30°
A 38°
A 22°
A 1*=
A 28°
A 19°
A 17°
A 14°
A 25°
A 13°
A 30°
A 33°
A 33°
A 16°
A 32°
A 12°
A 34°
A 13°
A 17°
A 35°
A 12°
A 12°
A 13°
Y 18°
Lenıngrad
Londra
Madnd
Mıiano
Momreai
Moskm»
Mûnih
Nm Vork
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Rotna
Sofya
Şam
TeJAviv
Tunus
Varşova
Venedik
Vryana
»foshıngton
Zûnh A 14°
A 18°
A 24°
A 11°
A 18°
A 17°
A 38°
A 26°
A 29°
A 39°
A 20°
Y 22°
9
SOLDAN SAĞA:
1/ Çok kıvrak bir
Küba dansı. 2/ Yü-
maz Güney'in
önemli bir fılmi... Su
kaynağı. 3/ 1/1000
yen değerinde Japon
bozuk parası... Yeni-
çeri ocağının, padi-
şahın muhafızlığını
yapan asker sınıfı.
4/ Bilgiçlik taslayan
kimse... Dâhi. 5/ Bir
nota... Evcil olma-
yan hayvanlan vur-
ma ya da yakalama
işi. 6/ Bir hayvan...
Eğrilmekte olan yün, keten gibi şey-
lerin tutturulduğu bir ucu çatal değ-
nek. 7/ Çene altından geçirilerek baş
örtüsüne kancalanan ve genellikle
gümttşten yapılan takı... Bir renk. 8/
Oynak kemikleri arasındakı açıları
daraltan kaslann genel adı. 9/ Ulus-
lararası Tiyatro Enstitüsü'nün sim-
gesi... Türk nıüziğinde birleşik bir
makam.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: Dizgi
işinde kullanılan harf, rakam ya da başka işaret kalıplan. 2/
Hatay ilinde bir göl ve ova... Başıboş hayvan. 3/ Tehlikeli so-
nuç doğurabilecek gerginlik. 4/ Satrançta bir taş... Lantan ele-
mentinin simgesi... Evrensel alıcı olan kan grubu. 5/ Nazi par-
tisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler... Argoda içine cıva
konmuş hileli zara verilen ad. 6/ Kişinin öz benliği... İri taneli
bezelye. 7/ Eski bir sanat yapıtının çizilerek ya da boyanarak
yapılmış kopyası... Konut. 8/ Karadeniz'in kuzeyindeki iç de-
niz... Inanmış, kanmış. 9/ Düzenli olarak ekim yapılan arazi.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyel
'İstanbul'a Acıyorum
1 EKİM 1931
Ankara'nın imar plânını
yapan ve Istanbul şehri
plânının tanzitni için de fikir
ve mütaleası alınacağı
yazılan Almanya'nın meşhur
şehir mühendislerinden
profesör "Yansen" dün
refıkasile birlikte şehrimize
gelmiştir.
M. Yansen muvasalatınt
müteakip Belediye Reisi Muhittin Beyi ziyaret için
Vilâyete gelmiş, kendisini bulamadığından Vali muavini
Fazlı Beyi görmüştür.
Profesör bugün Ankara'ya- gidecekir.
FiKRiYE
HAMMIN
PARKINDA
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Vatandaş yapacağını bilir
1 EKİM 1961
Seçim kampanyasının birinci
haftası sonunda durumu kısaca bir
gözden geçirelim: Kampanyayı açan
ve halk önünde konuşan liderler,
bugüne değin Yuvarlak Masa
sözleşmesine uygun davranmışlar,
27 Mayıs ruhuna aykın
sayılabilecek kışkırtıcı ifadelerden
sakınmışlar, siyasal eğilimleri ne
olursa olsun, vatandaşlar arasında Nadır Naai
bir kardeşlik ve anlayış havası esmesi gerektiğini
belirtraişlerdir. Fakat liderlerin bu üstün seviyeli tutumu,
parti alt basamaklarına doğru inildikçe derece derece
niteliğini değiştirmekte, devrim amaçlanndan
uzaklaşmakta, hattâ zaman zaman o amaçlara meydan
okur gibi bir hal almaktadır. Bir iki yüz, bilemediniz
bir iki bin kişilik topluluklar önünde kürsüye çıkan kimi
sözcüler, iki anlama gelebilecek cümlelerin gölgesine
sığınmak, ya da kendilerini tutamıyarak düpe düz
içlerindeki hırsı açığa vurmak suretiyle oyun bozanlık
etmektedirler. Bu sözlerin gazeteler tarafından ertesi
günii yayınlanması, onları muazzam bir hoparlör gücü
iie yurt dtızeyine ulaştırmakta, böylece sanki 27 Mayıs
devrimi önümüzdeki seçimlerle tehlikeye giriyormuş gibi
ortalıkta bir psikoz uyandırmaya yol açacaktır.
Bence yapılacak iş, bu psikozun genişlemesine engel
olmaktır. Bu da durumu serinkanh izlemek ve aklın
gereğini yerine getirmekle mümkündür.
Bir kez, bütün parti sözcülerinde bir lider olgunluğu
aramak, kendini fazla hayale kaptırmak olur. Her
partide, her seviyeden adam vardır ve daima olacaktır.
Bunlardan kimi yurt çıkarının nerede olduğunu
kavrıyamadığı, kimi kişisel hırslarla gözü karardığı; kimi
de eski alışkanhklanndan kurtulamadığı için o tatsız
konuşmaları yaparlar. Aynca, Milli Birlik intikal
rejiminin hür seçimlerle iktidarı siyil yönetime devretme
kararını çekemiyenler, Türkiye'yi bir istikrar rejimine
kavuşmaktan alıkoymaya çalışan gizli kuvvetler de vardır.
Bunlar, çeşitli kılıklara soktukları adamlannı şu, ya da
bu yoldan partilerin içine kadar sızdırabilir, seçim
havasını baltalamaya girişebiürler.
Bunlan olduğu gibi kabul edersek 15 ekimden
beklediğimiz hayırh sonucu daha emin bir şekilde elde
edebiliriz. Seçim konuşmaları sırasında suç sayılacak
sözler söyliyenler bulunabilir. Kim olursa olsun, bunlar
hakkında derhal kovuşturma açılmalı, en kısa zamanda
karara bağlanmabdır. Fertlerin bu gibi kötü
davranışlarından ötürü gazetelerimiz partileri sorumlu
tutmamalı, hattâ suçlular üzerinde fazla durmıyarak
onlann bedava reklâmını yapmamalıdırlar. Suç
sjyılmayan imalı kinayeli ve beş yüz kişi önünde
siylenmiş nutukların ertesi günü büyük manşetlerle geniş
halk kitlelerine duyurulması da bence yersizdir. Adam
hr laf etmiş, sen beğenmemişsin. Bırak, savcı görevini
yıpsın. O sözleri binlerce okura tekrarlasan, sen de
oyuna gelmiş, istemiyerek adamın propagandasını yapmış
dmaz mısın?
iunun dışında hepimiz halkımızın sağduyusuna
{üveneceglz. Demokrasinin (hikmet-i vücud)u ve en
büyük teminatı budur. Falân parti adına biri çıkar şöyle
cer, filan parti adına bir başkası böyle der. Biz bunlan
dnlemeden önce de partiler hakkında esaslı bir fıkre
ahibizdir. Biz böyleyiz de vatandaş sanki Hanya'yı
lonya'yı bilrniyor mu? önüne her çıkanın söylediklerine
«atandaş köni körüne inanıyor mu? En çok kim atar
utar, en yuksek sesle kim konuşursa, mutlaka ona mı oy
trecektir bu yurdun halkı?
lu boş kuruntulardan kendimizi kurtaralım ve
inirlenmeden güven içinde 15 ekimi bekliyelim.
T4RTISMA
Tarîhî Yarrmada tmar Planı
Hakkında Yazdanlara Yanıt
En büyük şehir planlan yapma hakkı veren A grubu karne
sahibi 10 kişi davet edilerek, herkesin şözü önünde yapılan
açık eksiltme sonucunda iş benim üzerımde kaldı.
Shakespeare diyor ki: "Iftira ediniz ve bu-
nu sık sık tekrariayınız, mutlaka bir a bı-
rakacaktır."
Sayın Mustafa Izberk, Shakespeare'in bu
cümlesini okumuş mudur okumamış rrudır
bilemem, ama iftira etmeyi marifet saymak-
tadır. Cumburiyet gazetesinde çıkan ve "Bir
Uygartık Soykınmı" başlıklı ilk makalesi-
ni, gerçekten yanhşhklarla dolu, kulaktan
duyma bilgilere dayanan, büimsel ve değerli
olmaktan çok uzak bir eleştiri olarak nite-
liyorum.
Sayın tzberk, "vaktiyle Dalan tarafından
bir profesöre ısmarianmış olan..." deyişi ile
ne kastetmektedir? Ben bu planı yapma yü-
kümlülüğünü aldığun güne kadar Sayın Da-
lan'ı bir defa dahi görmüş ve konuşmuş de-
ğildim. En büyük şehir planları yapma hak-
kı veren A grubu karne sahibi 10 kişi davet
edilerek, herkesin gözü önünde yapılan açık
eksiltme sonucunda iş benim üzerimde kal-
dı.
Istanbul silüetine ve Izberk'in diline pe-
lesenk ettiği 1937 yılında Prost'un 40 rakı-
mı üzerindeki alanlara 3 kat izin veren ka-
ranna gelince: Diyor ki: "Prost, tstanbul-
un sanıldığından çok daha büyük bir bö-
lümiiDü yükseklik kısıtlaması aitına alarak
2700 yıllık tsUnbul silüetini koruma başa-
na göstermiştir." Anlaşılan Sayın tzberk,
1937 yılında takılmış kalmış. tstanbul silü-
eti Prost'un istediği gibi 40 rakımı üzerin-
de 3 katlı binalarla oluşmuş mudur ki "ko-
nıma başarısı göstermiştir" denilebilsin.
54 yıl evvel görev yapan bir şehirciyi bu-
gün eleştirmek bana yakışmaz. Hatta 40 ra-
I T \lt^m
kımının üzerindeki yerlerde 3 kattan fazla
yapümamasını istemesi takdir edilebilir. Fa-
kat Prost, 40 rakımı altındaki yerler için bir
kısıtlama getirmemiştir. Bu yüzden de Sir-
keci'de Aksaray'da pek çok yerde 7, 8, hat-
ta 9 katlı binalar yapılabilmiştir. Oysa biz
-ben dememek için biz diyorum- yanmada-
nın hiçbir yerinde 6 kattan fazla binayı ka-
bul etmiyoruz.
İstanbul belediye binası 1954 yılında 8
katlı olarak inşa edildi. 8 katlı olmasını ben
de doğru bulmuyorum, ama herhalde ya-
sal bir yol bulundu. 1937'den bu yana ge-
çen 54 yıl içinde yükseklikler yasal yoldan
birkaç kez arttırıldı. 3 kat evvela 4, daha
sonra 5 oldu. Ondan sonra 5 +1 karan çık-
tı. Adına 6 denilmedi, ama gerçekten 6 ol-
du.
Önceleri yasal olan çatı katların tamam-
lanma karan çıktı, 7 kat oldu. Kaçak yapı-
lan, sonra affedilenlerle 8,9 kata çıktı. Bü-
tün bu gerçekler ortada dururken, benim 40
rakımı üzerinde yeniden yapılacaklarla, yı-
kılıp yapılacak olanlara -bu zamanla ger-
çekleşecektir- 5 kattan fazla kararı getir-
mem, binalara 2 kat ilave etmem şeklinde
ifade edilebilir mi? Prost'un 40 rakımının
üstünde tek bir yükseklik kararına da ka-
ülmıyorum. Bu nedenle 50 rakım fıkrini ge-
tirdik ve bunun üstü için en çok 5 değil, 4
katı kabul ettik.
Bilinmesi gereken çok önemli bir nokta
daha var. lhaleye açılan konu Eminönü-
Fatih ilçelerini kapsayan tüm yarımadanın
1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım planı
ile sadece Eminönü'nün 1/500 ölçekli uy:
gulama planıdır.
Bir plan elbette eleştiriye acümalıdır, eleş-
tirilmelidir. Sayın tzberk'in diline doladığı
yükseklik konusu da plarumızın çok önemli
kararlarından biridir. önerdiğim yükseklik-
lerin, mevcutkrı artürma değil, azaltma yö-
nünde olması belediyelerin çok ciddi ve ka-
rarlı tutumlarıyla başanlabilir. Bundan ev-
velki dönemin de bu dönemin de yönetici-
leri ve teknokratları bazı güçlükleri göze
alarak, bu kararlan kabul etmişlerdir. Ken-
dilerine takdirlerimi ve şükranlarımı sunu-
yorum.
"tnsanlar, layık olduklan idareye kavu-
şurlar" deyişi bir genellemedir. Oysa özel
durumlar her zaman söz konusudur. tnsan-
lar bazen layık olmadıklan idareye de ka-
vuşurlar. Ya da bazen idare edilenlerden ba-
zıları idare edenlere layık değildir.
Prof. GÜNDÜZ ÖZDEŞ
tstanbul
İ İÇİAYLIK BİR DERGİ İÇİN
MACINTOŞH
KULLANABİLEN
GRAFİKER
ARANIYOR
TEL.: 174 75 27 (3 HAT)
pimı/ypEiııPVC PENCERE S1STEIVII
Barbaros Bulvarı Iba Blokları No. 1 4 / 2
BEŞIKTAŞ - ISTANBUL Tol: 175 9 2 2 2 - 1 7 5 6 9 4 5
fMİMAL IN$AAT|
SATILIKARSA
Marmaris Hisarönü Köyü'nde satılık arsa
586 76 79
Operatör Doktor
BEY ZADE ÖZKAHRAMAN
İstanbul 9. Bölge Milletvekili Adayı
Tıp Fakültesi ve İşletmecilik mezunu. Cum-
huriyet Üniversitesi kurucu öğretim görevlisi
oldu. Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti Yöneticiliği,
Divriği ve Sivas Derneği Başkanlıklân, İstanbui
Hastaneleri Asistanları Cemiyeti Genel Sek-
reterliği, Anakent Sağlık Dairesi Başkanlığı ve
Genel Sekreter Yardımcılığı görevlerinde
bulundu.
sürecek
İNGİLTERE DE İNGİLİZCE
VVIMBLEDON SOHCOL OF ENGUSH
Eğitlmde prestij
Eng 81-9471921 İst. 135 159?
Ş»hîftTiuhtor C 37f7Tateım-BT
G e o ç bayanlara Au-Pairlik
(Ingıltere'oe AmeriKa'da Fransa'da)
DOGAN ORGANIZASYON
İNGİLİZCEYİ
8AYDA
KONUŞUN
Sizi Amerikalı
dostlarımızla tanıştıralım
3495938
we are looking fbr
Maintenance &
Repairing Chiefe
Electrical/Electronical, Mechanical
Maintenance and repairing
facilities for plants in Türkiye.
Oualifications:
• 5 to 10 years experience in Mechanical &
Electrical/Electronical Maintenance and Repair
departments with supervisory position
• Good command of Englfeh/French
• Betvveen the ages of 30-40
• Experience in heavy industry and
Instrumentation
will be a preference.
Please send your detailed CV. and a recent
photograph to:
SET Group Holding A.Ş.
R O U P Human Resources Dept.
Fahrettin Kerim Gotay Cad. 29 Arduman İş Mcfkea, B/Blok Altunuade 81190, Istanbul
All applications will be treated İn strıct confidence.
Komple kitaplığımı satıyorum.
(Kitaplar, dergiier, ansiklopediler...)
Tel: 522 81 41 - Okan, Sezai I.1-1MM4J-1I1 «J«7
İLAN
MERSİN
1. SULH
HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1990/1121
Davacı Ergun Sungur vek.
Av. Adnan Bilen, Av. H.Me-
rih Doğan tarafından Mail
Sungur terekesine Mehmet
Sungur'un terekeye mümes-
sil tayini davası açmış olup
bu dava sebebiyle adresi be-
lirlenemeyen davalı Esma
Sungur (Kendisine asaleten
çocukları Esin ve îbrahim
Sungur'a velayeten) yönün-
den ilanen tebligat yapılma-
sına karar verilmekle:
Yukarıda ismi yazıh dava-
lının dava konusunda ibraz
etmek istediği delü, belgele-
rini mahkememize gönder-
mesi ve aynca tereke mümes-
sil adayı Mehmet Sungur'a
bir itirazmın bulunup bulun-
madığını bildirmesi ya da
tüm delilleri ile birlikte
10.10.1991 günü saat 9'da
mahkememizde hazır bulun-
ması, gelip de beyanda bu-
lunmadığı takdirde yoklu-
ğunda yargüama yapılıp Ma-
il Sungur terekesine Mehmet
Sungur'un mümessil tayin
edileceği hususu HUMK'mn
509 ve 510'uncu maddesi
uyannca dava dilekçesi yeri-
ne kaim olmak üzere ilanen
tebliğ olunur.
Basm: 49539
• Nüfus kâgıdımı kayb«ttim.
Geçersizdir.
NADÎR BOSTANCI
ANKARA NOTLABI
MUSTAFA EKMEKÇt
Seçim Sisteminin Oyunlan: (2)
Uyanın Heeeyyyî
Uzmammızlf DSP'nin durumunu inceliyoruz. DSP ilgirtç
bir konumda. Öbür partiler, diyelim SHP yüzde 24 oy almış,
DSP yüzde 12, ama SHP'nin çıkardığı milletvekili sayısı
DSP'nin çıkardığının on misli. Yahut DSP'ninki on kere da-
ha az. Demek ki DSP'nin durumunda bir bozukluk var; bu
bozukluğu görmek gerek. Uzmanımız şöyle diyor:
— Bu bozukluğun ne olduğunu, biz matematikçi mantığıyia
çok iyi biliyoruz. bunu tablolarda görebiliriz. DSP'ye dikkatli
bakıyoruz; çünkü çok az milletvekili çıkarabiliyor; oylan yitik
ve SHP'yi. bir sol partiyi çok tırpanlıyor!
DSP niçin çok az milletvekili çıkarıyor? "DSP, Türkiye ba-
rajını kesin geçiyor! işte, yüzde 115; yüzde 12-14" diyorlar
ya, uyduruk anketlerde; bunlar hava! Oysa, "Bölge barajı",
'Türkiye barajı"ndan çok daha önemli. Yasayı hazıriayanlar,
tasarlayanlar, ANAP'ın arkadan gelişinin ayrımındalar. Tür-
kiye'de iki tane bölge barajı var; bir yüzde 20'lik; bir de yüz-
de 25'lik. Bu su demek; bir ilde milletvekili çıkarabilmek için
o ilde kullanılan oyların yüzde 20'sini; küçük illerde yüzde
25'ini alabilmek zorunda parti. DSP nereden alacak yüzde
20'yi, yüzde 25'i?
"Refah Partisi nasıl oluyor?" derseniz, Refah'ın nKejiği çok
ayrı. Refah'ın Türkiye'de kayıp oyu yok. O, Ege bölgesini göz-
den çıkarmış, örgütü bile yok. RP'nin, Türkiye'de barajı aşan
oyu şuradan geliyor; belli yerlerde çok iyi yoğunlaşmış. Bir
de vurucu güç. Bir takım yerlerde pat diye vuruyor. 106 se-
çim bölgesınden 85'inde RP yok, hiç yok; umurunda da de-
ğil! Geri kalan 20 tanesinde yeterince çıkarıyor. DSP oyle
değil. Kırıntı... Yüzde 7 burada, yüzde 12 oyu şurada, yüzde
6 burada, yüzde 9 şurada... Yüzde 15 olduğu yerlerde de
var. DSP'nin Türkiye'de barajı aşabileceği son derece de az
seçim çevresi var. Belki Kars (2 milletvekili), Zonguldak (2-3).
istanbul (5. Bölge 1; 6. Bölge 1; 7. Bölge 1-3), Edirne (1), Or-
du (2-3) Toplamı da aşağı yukarı 12-13 ediyor. DSP'nin en güç-
lü olduğu illerderı bin Ordu idi. Ordu'da 1987'de yüzde 12.10,
1989'da yüzde 21.10 oy almıştı. 1991 tahminı yüzde 26 gös-
terilmekteyse de, Ordu'da DSP'yi yayıp tutturan, eski CHP'li
Bakan Ferda Güley'in, Ecevit'e bir mektup yazarak, DSP'den
aynlmasından sonra, DSP'nin bu gücünü koruduğu pek soy-
lenemez. Aybastı'da Fatsa'da ve Ordu'da, DSP'yi tutturmuş
olanların aday saptamasında alt sıralarda yer almaları da,
DSP'nin eski gücünü koruyamayacağına kanıt olarak gös-
terilebilir...
Uzmanımıza göre, DSP'nin hali duman! "Kbalisyon
ortaklığı" sözü edilirken, DSP'nin adı da sıkça geçiyor ya,
aslı yok! Uzmanımız şöyle diyor:
— Siyasal partilerin ülke toplamında ve iller seçim çevre-
leri düzeyinde alabılecekleri oyları şimdiden kestirmek ola-
naksızdır. 10 ekime doğru biraz daha net kestirebilmek belki
olabılır. Ancak. bunu bekler halde yuzlerce olasılık demetini
il ve seçim çevrelerine dağıtarak "nangi yörede, hangi parti
ne kadartık bir oy sıçramasıyla ya da düşüşüvie milletvekili
sayısını arttırabilir (ya da rakıplerine göre geriletir?)"in araş-
tırması yapılmaktadır. DSP'nin koalisyon ortağı olabilme şansı
hiç yoktur. Çünkü milletvekillerinin sayısının bir elin parmak-
lan sayısını geçmesi olasılığı yoktur. Seçim yasası, küçük par-
tilerin önünü acımasız biçimde tıkamıştır. Bölge barajı denen
olay, tüm gayri insamliği içinde DSP'nin önüne dikilmekte-
dir. DSP'ye bekıenen üç, üç buçuk, dört milyon ddayında
oyun sadece 1 milyonu işe yaramaktadır. Gerisi SHP'ye
70-100 milletvekilliğine patlayacak yitik oylar olma zorunda-
dır. DSP'nin ciddi bir koalisyon ortağı oluşturup oluşturma-
ma şansı ve özelliği de pek gözükmemektedir.
Refah, öyle değil, Refah Konya'da bir vuruyor, altı millet-
vekili birden alıyor. Tabii DYP'yi dövemiyor, ama altı kopan-
yor. Erzurum'da bir vuruyor, üç birden alıyor. Urfa'da bir
vuruyor, üç alıyor. Diyarbakır'da HEP'le olan birleşmeyekar-
şın bir vuruyor, 2 alıyor örneğin. ÇünKü hem binnci, hem ihinci
bölgede alıyor. Vurucu karakteri niteliğiyle, örneğin Refah,
Kocaeli'nden milletvekili çıkaracak MÇP ile birteşince, Yoz-
gat'ta çıkaracak örneğin. Refah+MÇP birinci, parti, hatta 6-0
olacak yerler var.
DSP dağınık, tüm ülkede çok dağınık. Oysa Refah Partisi
bazı bolgelerde hiç yok. Ama olduğu yerlerde yoğun var. Do-
layısıyla, daha çok milletvekili çıkarıyor.
DSP'ye verilecek oylann yüzde 80-85'i havaya gidiyor. Sağ-
duyulu Türk seçmeni, bunun sorumtuluğunu nasıl alabile-
cek?
Seçmen böyle bir sorumlulukla karşı karşıya bulunduğu-
nun ayrımında mı?
Bağırmak geçiyor içimden: Uyanın heeeyyy!
NOT: Dünkü yazımızda 105 seçim bölgesi olduğu belirtilmiş-
ti. Oysa Bartın'la beraoer 106 olacaktı. Düzeltiriz.
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
u
Emekli maaşımı kestirmek
istiyorıım''
SORU: 17 yıl, 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'na bag-
lı olarak kamu kesiminde memur olarak çalışüktan
sonra a>nldım.
Memurluktan aynldıktan bir siire sonra sigortaü ola-
rak degişik özel kunımlarda isçi statüsünde çalışüm.
Sürem dolunca, memur olarak Emekli Sandıgı'nda
geçen hizmetlerimi de Sosyal Sigortalar Konımuna
aktardım ve sigortadan emekli oldum. Şu anda si-
gortanın emekli ayhgını almaktayım.
BUdiğiniz gibi sigortalının emekli ayb|ı, Emekli San-
dıgı emeklisine göre çok düşüktur. Üstel'i ben ikra-
miye de alamadım. Bu yüzden sigorta emeklisi
olmaktan vazgeçip, emekli maaşımı kestirmek isti-
yorum. Yasal engel yoksa, 657 sayılı yasa kapsamm-
da calışacağım.
Atamamda yasal yönden bir sakınca var mıdır? Ata-
mamda sakınca yoksa Emekli Sandtgı statüsünde
emekli olduğumda, tüm haklara sahip olup emekli
olabilir miyim?
MJS.
YANIT Devlet memuru olmak için aranan "Genel ve özel Şart-
lar", 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nm 48. maddesinde be-
lirlenmiştir. Bu belirlemede Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan
yaşlıhk aylığı alanlann devlet memuru olamayacaklanna iliş-
kin bir koşul bulunmamaktadır. Ayrıca yasanın 93. maddesi
ile T.C. Emekli Sandığı'ndan emekli olanlann da yeniden dev-
let memurluğuna atanmalanna olanak tamnmıştır.
Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşhlık aylığı alanlann, devlet
memuru olarak ve T.C. Emekli Sandığı kapsamında çalışma-
lan durumunda ayüklannı kestirerek ve eski hizmetlerini Emekli
Sandığı'na aktararak yeniden ve Emekli Sandığı'ndan emekli
aylığı almalarına 2629 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Ta-
bi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun
engel oluşturur.
2829 sayıh yasanın uygulama esaslanyla ilgili yönetmeliğin
3. maddesi konuyla ilgilidir.
"Sosyal Güvenlik Kurumlan'mn herhangi birinden gerek o
kurumca müstakilen, gerekse degişik sosyal güvenlik kurum-
larına tabi birleştirilmiş hizmetler üzerinden yaşhlık, malullük
aylığı bağlandıktan, gerekse bu kurumlardaki hizmetler üze-
rinden aylık alma haklarını (emeklilik haklarının düşmesi, ay-
lık bağlama haklarının düşmesi gibi) kaybettikten sonra diğer
bir sosyal güvenlik kurumuna tabi bir işe girilmesi halinde, bu
yeni statü dolayısıyla geçen hizmetleri, bağlanmış bulunan ay-
lıklarına esas alınan veya aylık bağlanmasına ait haklarını kay-
betmiş olduklan hizmetleriyle birleştirmeye tabi tutulmaz."
Ancak devlet memuru olarak T.C. Emekli Sandığı'na bağlı
bir göreve atandığınızda, sandığa bağlı çalışma sürenizin 10 yılı
ve yaşınız da 6O'ı doldurması durumunda, ikinci emekli aylı-
ğının Emekli Sandığı'nca bağlanmasına da yasal bir engel bu-
lunmamaktadır.