19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN Devtet Meteoroloji Işlerı Ge- nel Mûdûrlüğû'nden alınan bilgiye göre, doğu bölgesi çok bulutlu, Orta, Doğu Karade- niz, İç Anadolu'nun doğusu. Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu'nun batısı, Doğu Anadolu'nun kuzeyi ve batısı yağtşlı. Marmara ile yurdun iç gunbatıs.ndan 2 ile 4 yer yer 5 kuvvetınde saatte kBsimleri s U . diğer verler * * * * * * d ™ ^ f - 6 8 * " ^ açık geçecek. HAVA SICAKLI- M aÇ'k . kuçuk dalgalı olacak, goruş uzaklığı 10 km. Ğl: ÖnerrHi bir değişiklik olma- doiaytnda bulunacak. RÛZGÂR; Kıbie ve ^-.«.k Mana Mapaan Mıyaman Ankara /kntakya A 15° 7°0ıyart>alw S 12* 6 Edlme Y W> «"Erancan S 3° JP Erzunım K 4° •«» Estoşetnr S 7°-1° Gaaamep A 17° 12° Gnsun 9° 2°Mamsa 9° S°KMn$ r ° M Artvm Badkesr Bılec* Bıngö Bıtta Bohı Bursa CanaMele Corum Oerazi 17" 8° GûmûşMne K K 9° 3°Hakkkı A 12» e°lspam S 12° S"lsttnbut S 10° rtomr K 4° -4° K n 0 4° -4° Muş 19° fftgde 13° 8°0nlu 5°-2° «a 9° 2°Sirt 1t° 7°Sno(i 14° 7°Sıws A 5° -3° Kas&monu S S° -3° Inözan S 7°-2°Kaysen S 11" 4°KırWare6 S 15° 7°Konya K 6° -3° Kütafya A 8° 4°Malatya 11° 6°Uşak 2° -3° Van A 12° 5° A 12° 4° A 17° 12° A 9° 2° K 0°-8° K 10» 0F> Y 12» 8° Y 14° 6° Y 14° 8° * 10» 3° S 13° 8° K 4°-4° S 12° 7° Y 15° 7° K 4°-2° A 13° 5° S 6°-4° K 3°-2° S 14° 8° buluilu •^•ya«muriu -tfk A-açıfc B^uknkı 6-gûneslı K-lort S-ssi Y-yaO™f»ı Helsınkı Çj \i { ^j Moskova Ankara a Tebrız V-Sam DUNYA'DA BUGUN Amman Atına Bafebl Barcdou Bâsd Beiurad Berlm Bonn Bruteel Budapese Cenevre Ceayır ûdrte Outaı FranMurt Gırne Hetss* K*ır«. Kopenhag KU) Leltoşa Y 7» A 23° A 17° A 13° Y 6° A 8° Y 6» Y 7° Y 4» Y 7° A 17° A 24° A 24» Y 6» A 18° K 3° A 21° Y 6° Y 7° A 18° Lemngrad Londra Madnd Mlano Montreal Mostem Münh NeoYork Oslo Pans Prag Rıyad Roma Solya Sam lelAvn Tunus K 2° Y T A 8° A 13° Y 6° K 1° Y 7° VenaJ* Vıyana A25° A 15° A 7° A 18° A 28° A 27° Y 5° A 7° Y 5° VtefunjUnY 6° Zûriı Y 7° BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Bir metin üzerin- deki gerekli duzelt- meleri yaparak yazı- yı yayına hazır duru- ma getiren kimse 2/ .Mutfakta bulaşık yı- kamaya yarar mus- luk teknesi... Sanı. 3/ Yurdumuzda bir göl... Ağzı geniş, yayvan ve büyükçe su kabı. 4/ Nişan... "Yapıcıhkta dolmala- "nn kaymasını önle- mek için bunlann eteklerine moloz ta- 'şıyla örülen kaplama. 5/ Genellikle gömlek yapmakta kullanılan ince bir -pamuklu kumaş... Damızlık erkek koyun. 6/ Ba^Tak... Su. 7/ Geminin rüzgâr alan >"anı... Buyük ve süslu ça- dır. 8/ Japon lirik dramı... Ge>ikgil- lerden bir ha>-van. 9/ Hizip... Şarkı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: ,1/ Yeniden gozden geçirme. 2/ Etek t ucuna doğru genişleyen gi>si için kullanılan sözcük... Satrançta özel bir hareket. 3/ Fizikte kullanılan bir güç birirni... Afrika'da bir ülke. 4/ Bir zaman birimi... Zeytinyağıyla pişirilen bir yemek. 3/ Akdeniz'in sıcak kıyılarında yetişen ve tomurcuklan sirke ile kanştırılarak soslarda kullanılan bitki... Bir renk. 6/ Güzel sanat... Bir renk. 7/ Madde... Birine dokunsun diye söylenen "söz. 8/ Demiryolu... Kesilen ağacın yerde kalan kutük dibi. 9/ Horuçiçeği ya da patlıcançiçeği de denilen bir tatula türü. 60 YIL ÖNCE CumhurİYet Yeni kararname ) fabrika&ı Her ncvi luvhs imaJ e<Jer 8 OCAK 1931 . Aldığımız malûmata göre örfı idare ilan edilen mıntıkalarda mülki ve zabıta vazifelerinden ciheti askeriyeye intikali icap edenler hakkında Heyeti Vekilenin bugünkü içtimamda atideki kararlar ittihaz olunmuştur: Teşkilâtı esasiye kanununun seksen altıncı maddesi hükmüne müsteniden Menemen kazasile Manisa ve Balıkesir merkez kazalannda örfi idare ilan edilmiş bulunduğundan teşkilâtı esasiye kanununun 78 ve 81 inci maddeleri mucibince ve 20 eylül tarihli idarei orfiye kararnamesinin üçüncü maddesinin delâletile mezkûr kararname hükumlerinin tatbikı ve 1- Seyrüsefer, 2- Tecemmü ve içtimaat, 3- İdarei örfiye mmtakas» "dahilinde ve haricinde neşredilen yevmi, mevkut risale ve ! her nevi evrakın idarei örfiye mıntakası dahiline dühul "ve intişarı, 4- Hususi ve gayriresmi alelûmum muhaberat ve raürasilât hakkında icap eden kararlann ittihaz ve icrası idarei örfiyenin devam ettiği müddetçe ciheti askeriyeye intikal etmiştir. -30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Şimdi ne olacak .8 OCAK 1961 .Oazetede Kurucu Meclisin açılış -törenini gösteren resimlere bakıyordum; dalmışım. Karşıdan "beni süzen ahbabım sordu: —- Memnun musun? Birden kendimi toparlıyarak: — Elbette memnunum! .Dedim. Cesabımı biraz kestirme, •belki biraz da basmakalıp bulmuş olacaktı. Fakat bir öğrenmek istediği vardı. Meraktan büyüyen Nadir Nadi gözleriyle yuzume bakıyor, beni konuşturmak istiyordu: — Şimdi ne olacak yani? JUzunboylu çene çalmaya niyetim yoktu. Üstelik şimdi ne olacağını da hiç bilmiyordum. Ahbabımı kırmamak için dilimin dönduğü kadar bir şeyler anlattım, okurlanm arasında da aynı merakı duyanlar bulunacağını -düşünerek, ahbabıma söylediklerimi daha derli toplu bir şekilde buraya aktanyorum: BugUn milletçe memnun olmamız, hattâ düğün bayram etmemiz için bir çok sebepler bir araya toplanmıştır. Bunların başında bizi hızla felâkete sürükliyen hastahğın -tam zamanında durdurulması, sert bir operasyon sonunda bünyemizi kemiren urun sökulüp atılması gelir. Ordunun mudahalesi başarılı olmuş, hasta kurtulmuştur. 27 Mayıs devrimini yaratan taze kuv\'etler bugüne değin türlu güçluklerle uğraşmışlar, hattâ kendi içlerinden çıkan yol şaşırtıcı eğilimlere karşı koymuşlar ve bütün -bunlara rağmen varmak istedikleri hedefi bir an gözden kaybetmemişlerdir. Bununla beraber, şimdi ne olacağını söyliyebümek için vakit henuz erkendir. Çektiğimiz hastahğın bugün port-operatoire devrini yaşıyoruz. Bir yandan akan irinlerin temizlenmesine, bir yandan kırılan -kemiklerin alçıya alınrnasina'çalışıhyor. Normal halimize -bir an önce kavuşmarmz, kötü sürprirleri önlememiz, ıdevamlı ihtimama bağlıdır. Temsilciler Meclisinde de -Cumhunyet Halk Partisi ezici bir coğunluğa sahiptir. Şu halde M.B.K. sinin yanısıra C.H.P. ye de pek ağır •görevler duşmektedir. Yann, siyasal calışmalara izin * -çıktığı zaman, C.H.P. nin yükünun daha da ağırlaşacağına -şüphe yoktur. Bizce dikkat edilmesi gereken başlıca nokta, Anayasa ve -Seçim Kanunu hazırlıklarıru her turlü politika kaygularının dışında tutmak, dar çerçeveli günluk hesaplar ötesinde mesut ve ileri Türkiyenin gereklerini -yerine getirmeye çalışmaktır. Devlet Başkanımız Sayın -Cürsel'in de açılış mesajında çok güzel belirttiği gibi, •Kurucu Meclisin çahşmalarına yalnız ve yalnız yurt sevgisi hâkim olmalı, parti ve particilik ihtiraslarından dikkatle sakmılmahdır. •Milletimizin olduğu kadar partilerimizin menfaati de -bunu böyle gerektirmektedir. •« NADIR NADİ GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet jBiyokimya kitabı * OCAK 1990 rYüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Turk-lslam sentezi - propagandası yapılan Atatürk Üniversitesi yaymı Biyokimya-1 kitabı hakkında soruşturma açtı. YÖK Başkanvekih Uygur Tazebay, kitaba uni\ersite yayın -kurulundan geçtıkten sonra basımı sırasında bazı '-cklemeler yapıldığının saptandığını ve bunun "suç" -niteliği taşıdığını söyledi. TABTISMA Çağdaşbk ve Çanak Anten Artık çanak antenlerin önünde kimse duramaz. Bundan sonra yapılacak yayın kargaşasını önleyecek yönetmelikler ve yasa değişikliğidir. Çağ değişiyorsa yasalar da değişmelidir. 26 Mart 1989'da tzmit Belediye Başkan- lığı'na seçildiğimde, belediyelerin görevle- rinin sadece yol, kanalizasyon yapmak, hal- kın suyunu akıtmak olmadığı görüşundey- dim. Evimde otururken karşı apartmarun bal- konundaki çanak anten gözüme ilişti. Bi- raz ileride, lüks otelin damında da kocaman bir çana'k vardı. O zaman, "Parası olan uy- du yayınlan izliyor, oimayan Kocaeli hal- kı nicin izlemesin" diye düşündüm... Ve Yuvacık sırtlarında beledıyemize ait telsiz role istasyonuna 80 milyona iki çanak an- ten koyarak Kocaeli'nin büyük bir bölümü- ne, o güne kadar yöre halkının izleyemedi- ği TRT'nin uçüncu kanalı ile Eurosport ve RTL yayınlarını vermeye başladım. Kocaeli'de bayram havası yaşanır, halk üç yeni kanala daha kavuşmanın sevinciy- le çalkalanırken ANAP ll Kurulu, savcılı- ğa suç duyurusunda bulunuyor, tçişleri Ba- kanlığı'na başvurarak yayınların durdurul- masını istiyordu. ANAP 11 Kurulu savcıhğa başvururken bir torba dolusu video kasetini de delil ola- rak sunuyor ve RTL yayınlannın "porno" olduğunu ileri sürerek beni "porao yayın" yapmakla suçluyordu. Olayların gelişimi bundan sonra daha da hızlandı. Konu; porno yayın, günah, gâvur, zındık kavramlarına sokuldu. Refah Par- tili Yuvacık Belediye Başkaıı seçmenleri- nin de baskısıyla kendi hudutlan içinde bu- lunan çanak antenlerimizi indirdi. Ancak şunu açıkça belirteyim, Yuvacık'ın Beledi- ye Başkanı'nın bu tutumunu kesinlikle ya- dırgamadım. Düşuncelerine ve yetkisine saygılıyım. Benım yadırgadığım, uydu ya- yını Türkiye'ye getiren, bununla övünen ve yaygınlaşması için ne gerekirse yapan ikti- dar partisinin tutumuydu. 24 ocakta Yuvaak'ta faaliyete geçen ça- nak antenlerimizi söküp Izmit'e getirip Sa- nayi Çaışısı'nın damına kurduk. Olmadı; oradan söküp, Kartepe'nin eteklerine gö- türdük. Çanak antenler göçmen ohnuştu. Oradan oraya götürüyor yayına ara verme- meye çahşıyorduk. Olay Türkiye çapında duyuldu. Törkiye Radjo Televizyon Yüksek Kurulu suç du- yurusunda bulundu. Aslında aynı günler Ankara'da PTT kablolu uydu yayını baş- latmıştı. Ankara Savcılığı PTT için takip- sizlik kararı verırken Türkiye'nin birçok şehrinde, kasabasında yeni yeni çanak an- tenler kuruluyor, hatta törenle hizmete açı- lıyordu. Çanak anten açık oturumda tartı- şıliyor Hodri Meydan'da konu oluyordu. 24 Ocak'ta başlattığımız uydu yayınlan (TV-3, Eurosport ve RTL) Kurban Bayra- mı'nın arife günü sivil giysilerle giden jan- darma ekipleri tarafından kesiliyor, daha sonra da lçişleri Bakanı'nın emrine uyan valihin emri ile çanak antenler mühürleni- yordu. Bu arada ben de mahkeme önune, izinsiz yayın yapma suçuyla çıkartıhyor ve 3 ayla 5 yıl arasında hapis cezası ile yargı- lanmaya başlıyordum. Bugun yargjJama bitti. Dava düştü. Yılbaşı gecesi Kocaeli halkı Starl'i uydudan izledi. Ankara Savcılığı kablolu uydu yayın ya- pan PTT hakkında takipsizlik kararı verir- ken ben aynı işi kablosuz ve ücretsiz halka ulaştırdığun için yargılandım. ANAP'ın o zamanki Genel Başkanı Sa- yın Turgut Özal "Dünyayı ideyin, çağa ayak uydurun" diyor... ANAP'ın Kocaeli tl Kurulu, uydu yayın yaptığımızdan suç duyurusunda bulunuyor. RTL için "porno" çığlıklan atılırken Cumhurbaşka- nı Sayın Turgut özal, "tstemeyen televiz- yon düğmesini kapatsın" diyor. AT'ye gi- receğiz diye çırpınıyor, yasalarımızı değiş- tiriyoruz. Alman televizyonunun yayınını yasaklı- yoruz. SHP'li belediye başkanı olarak ben, çanak antenler yuzünden mahkeme öniine çıkirken 2 yıldır çanak antenlerle yayın ya- pan ANAP'lı belediye başkanlarına müda- hale bile edihniyor. Şimdi soruyorAm; acaba ben ANAP'lı bir belediye başkanı olsaydım, butun bun- lar başıma gelir miydi? Olayı politik orta- mın dışında tamşmak istiyorum. Beni "Çanakçı Başkan" yapan bu çeliş- kilerdir. Bu olay, toplumun gerisinde kalan yasa- ların süratle değiştirilmesi gerektiğini ve hal- ka rağmen hiçbir şeyin yapılamayacağı ger- çeğini gözler önüne sermiştir. Artık çanak antenlerin önünde kimse du- ramaz. Bundan sonra yapılacak yayın kar- gaşasını önleyecek yönetmelikler ve yasa değişikliğidir. Çağ değişiyorsa yasalar da değişmelidir. Sosyal adalet ve çağdaşhk, çanak anten- de patlamıştır. SEFA StRMEN tzmit Belediye Başkanı OKURLARDAN Okul televizyonunda eğitim Öğrencilik yıllarında okulların gelecekte bu kadar sevimsiz yerler olmayacağı umudunu taşırdım. Bir turlü, eğitimin, neden bir şeyler karşılığında ödenmesi gereken bir bedel olarak eöruldüğune anlam . ,. veremezdim. Bir de kötu ders kitaplannı, her sene bir daha okumaktan başka bir şey yapmayan hocalara fena halde alerji duyardım. Meğer ne kadar yanılmışım. Okullar, eğitim giderek kotuleşti. Bugün okulların halini gördukçe gelecekle ilgili umudum ıyice sonuyor. Okullar, madem ki 19. yüzyıl eğitim teknolojisinin iyice kötü kopyaları oldu ve 1970'lerdeki jenilenme sureci de fos çıkîi, alternatifi yeni iletişim olanaklarmda aramak .g^rekir diyordum kendi,.,, kendime. Televizyondakı "Açıkö^retim" programlanna şöyle birkaç kere tesadüfen bakmak bu duşüncemin de ne kadar yersiz olduğunu bana gosterdi. Eğer siz de iziemişseniz herhalde gormüşsünuzdür, "Okul »". okulların duzenini a\nen televizyona taşıyacak kadar beceriksizce hazırlanıyor. Ekranda çıkan kişi uzun uzun ">-aaz verir" gibi ders anlatıyor. iletişim açışından duzenlenmiş bir program hak getire. "Hoca" elinde sopavla ders anlatıyor. Bu programlar neredeyse okullara rahmet okuıacak kadar eğreti kalıyor. Çünku 40-50 kişiye ders anlatmak başka, milyonlarca izleyiciye aynı leknikle ders anlatmak başka. Üstelik anlatım dilinin, bugünun bilim dilinin dışında tıpkı dini bilgiler gibi 'şöyledir, böyle gerekir" gibi kesinlemeler ve değer yargıları taşıması herhalde bu programları izleyen bilim adamlarının tüyîerini diken diken. ediyordur. Belki programların tümu için bir genellemeye gitmek bazılanna karşı haksızlık olabilir ama en azından bu programları hazırlayanlann kendi kendilerini eğitmekle işe başlamaları yerinde olacak... KORH\N ĞÜMÜŞ Istanbul Galeri • Atölye 146 97 38 • 132 64 26 Sanat Severlere duyuru Sahtecılıkle mücadele etmek ıçm antıkacılar ve eskı eserlen sevenler dernegınce kurulan Resımle ılgıh ekspertız kurulunda adıma yer verıldığını basından ögrenmış bulunuyorum Daha önce sayın dernek yönetıcılennin bu konudakı teklıflenne karşı tablo restoratörü ve ekspen olarak bağımsız çşlışvnavı ılke edmdıgımı belırtmıştım Bu nedenle söz konusu kurulla ılgımın bulunmadıgıtu sanat severlere duyururum. Fethi KAYAALP ••- î*d'.-\-r RAFET EKİZSERGİSİ 110cakl991-28 0cakl991 RAMKOSANAT MERKEZİ Atiyc Sok. YiA'a Apt. 8/2 _Teşvikiye 136 15 38 _ UM URCI suomı ısumuı ;o KUM \W \Î DCU IMI 8 SANATÇI 8 İŞ: B KtJLEKSrrON KlMJLUSlARINtH KATKHARIYIA GERÇEKlEŞMl^Tlfl Canan Beykal Selitn Birsel Cengiz Çekil Osman Dinç flyşe Erkmen Serhat Kiraz Füsun Onur İsmail Saray İ b r a h i m A l p t e k i n ReamSeıgjd 7-280cak 1991, UO0-18M \bnça Modem Sanat Galerisi -<I**STASI \p alikonağı Caddesi No 117/2 Nişantaşı-Istanbul Tfel. 130 39 80 LÎTOGRAFÎ GRAVÜR SERIGRAFİ Şan Smeması Arkası Yedıkuyular Çıkmazı 6/7 Elmadağ 132 59 59 ıTekslilbank Sanal Galerisi TARIK CARIM Resim Sergisı 8 Ocak - 28 Ocak Hüsrev Gcradt Cad. Mi W»»d«nı 136 12 79 galerİ atölye M6 97 38 132 64 26 Vakko Sanat Galerileri Sunar: Vakko/ Beyoğlu FRANCO ADAMİ Heykel Sergisı 4 Ocak-31 Ocak 1991 Vakko/ İzmir HAYATİ MİSMAN Ozgun Baskı Sergisı 8 Ocak-31 Ocak 1991 Vakko/ Ankara TAYFUN ERDOĞMUŞ Resım Sergisı 8 Ocak-31 Ocak 1991 tanakr VUUTMLUtel « CAN ŞAHİNGİRAY Suluboya Resım Sergisı 7 Ocak - 21 Ocak MtpMiy* Cad. 44/2 EIIIOT 165 19 35 • 165 33 31 AÜ KOÇAK Resim Sergisi 7 Ocak-31 Ocak 91 mU I I C M f 8İSI Vapur l«kele»l Sok. No.S Ortaköy 159 19 11 UUKER ÜNGaleri NevMaçka C. 33/B 131 67 63 ARKEONSANAT GALERİSİ SC«EKIİ ÇAĞDAŞÖZGÜN BASKI SERAMİK. HEYKEL YAĞU BOVA TABLOLAR SATtŞ MERKEZİ »ocTuunrnımvr. GORBON 5ANAT GALEESL RAZİYE KUBAT RESİM SERGİSİ 8 Ocak - 3 Şubat 1991 HOBİ sanat ^alerisi MUHSİN KUT Resım Sergisı 26 Aralık-12 Ocak ValHu>ıw$ı Cad Puaj «S Nisannsı 1«s 72 81 SANAT VE KÜLTÜR GEZİLERİ-4 PARISF R A N S A 2-10 ŞUBAT1991 8 g c c e - 9 g ü n U ç a k l a g ı d ı ş - d ö n ü ş H a v a a t a n ı - o t e ) t r a n s f e r l e r i K a h v a l t ı + K o n a k l a m a + O t e l • • • istasyon sanat evı ANKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇİ Yurtta Savaş, Dünyada Savaş mı? Mengen'e gidip döndükten sonra, tçişleri Bakanı Abdül- kadir Aksu'yu, sabah 08.30'da araba telefonundan bulup ko- nuştum. Bolu'da, Yıldırım Akbulut'la birlikte, Şemsi Denizar'le görüşmüşlerdi. Yanlarında, eski bakan, Bolu Milletvekili Kâ- zım Oksay da vardı. Bakan, bir süre saynevindeyatmıştı. Ye- mek borusunda ülserden kanama yapmış, serum takılmıştı. "Geçmiş olsun!" dedım. Bakan, 5-6 kilo zayıflamış, rejim ya- pıyormuş. Yağsız, tuzsuz yemekler yiyormuş. Aramızda şu konuşma geçti: — Efendim, ben cumartesi günü, Mengen'e gittim. men- gen'deki durumu gördüm. Siz o sırada Bolu'daydınız. Men- gen'e geçtiniz mi? Geçmediniz... — Geçmedik! — O, komando birlikleri filan vardı; tugay var galtba, ko- mando tugayı mı? işçiler yürürlerse çatışma filan çıkar diye korkuyorum, ne diyorsunuz? — Yo, İnşallah! Biz dün (cumartesi), Sayın Başbakan... — Biliyorum? — Sırf bunu duyurmak için... Kendilerine özellikle... Taa, oraya kadar gitti; "O işi bırakın, gelin oiurup, bir an evvet bu anlaşmayı yapalım. Yani, ben bunu yapmak arzusundayım. Ama, önce bu eylem... "Hakikaten bakın, biz bir aya yakın, bir buçuk ay çok tolerans gösterdik Zonguldak'ta. Kendileri de bunu kabul etmelerı lazım. Toplantılar, yürüyüşler, hiç şe- yimiz olmadı. İki günkü, bu yürüyüşiere de... Yasal değildi ama, yine şöyle tolerans gösterdik; belki, Sayın Başbakan1 ın yine çağnsı vardı, "gelin görüşelim." Haber de gönderdik o yürüyüş sırasında kendisine. Dün (cumartesi), bir akşam evvel teleionla da görüşuldü, bunlara müspet cevap alırız diye hep bekledik. Dün de kalkıp, Sayın Başbakan, gece söz ver- miş "Ben geliyorum", sabah beni aradı, "Hadi gidiyoruz" de- dik, gittik. — Pekı, bir öneri, teklif götürmemişsıniz ama... — Efendim, Başbakan, zaten onlara, burdan telefon edip "geliyorum" derken, yar.i "Ben orda para konuşmaya degil, senı gelip, alıp getırem burda konuşalım." Kendisine de söy- ledi, "Ben sana böyle demedim mi? Sen yürüyüşü bırak, ben seni gelıp alıyım..." — Ordan birlikte geleceksiniz Ankara'ya... — Ha, oturup, birlikte... Onlar gidıp, arkadaşlannı ikna edip göndereceklerdi. atlayıp bugün (pazar) geleceklerdı. Ama, orda ısrarla "para" söyledi. Başbakan, "Yahu, ben burada para konuşmaya gelmedim. Para konuşacak adamları, ekip, heyeti alıp gelirdık Para, masada oturup, bu işler görüşüle- cek. — Peki, bir de şey var... Aynı anda, Özal çok ağtr konuş- malar yaptı televizyonda. Siz orda bunlarla uğraşırken, o da "Bu adamla konuşulmaz; ben bu ocakları satacağım" dedi. Bana biraz ters geliyor. Yani, sanki, başbakanının işini zor- laştırmak gibi olmadı mı? (Abdülkadir Aksu öksürdü) — Değil, değil efendim, biz dün, bakın şey yapsalardı, alıp geliyorduk. Gelebılirdik. Veya onlar, sabah bu sabah (pazar sabahı) buraya gelirlerdi, biz otururduk. Dün gece bile gele- bilirlerdi. — BeniT<orkutan şu oldu, askeri birliklerin böyle sılah çat- mış halde durmaları... Ben, geçmişten biliyorum, siz 1965 yılına ait... — Efendim ama, şimdi, dediğim gibi, yani... Tamamen ka- nunsuz yav. Toplantı Gösteri Yürüyüşleri Kanunu açık, sa- rıh. Bir buçuk ey ve son iki gün hep şey gösterdik. Gösterince yani güvenlik kuvvetleri de şey içine gırdiler. Hep, valilerimiz orda, kaymakamlarımız, "Bunun barış yolu masa başıdır" di- yoruz, "Gelin, Başbakan el attı bu konuya artık. Mesajınızla uğraştı. Bakın, ta buraya geldik. Toplantının amacı, bir me- saj vermek, topluma, kamuoyuna. Verdıniz, iki gündüryürü- yorsunuz. TPTT'de baş haber, gazetelerde yazıldı. Mesaj yerine ulaştı. Haa, ulaştığı için de bak, Başbakan buraya gel- dı, burdayız şimdi; onun için bırakın bunu, gelin gidek otu- rup şey yapalım..." — Peki, sizin o "Gelin gideltm" dediğimze ne dediler? — Biz arkadaşları gönderemeyiz! diyor, ikna edemeyiz. — İşçileri ikna edemeyiz! — Ben de diyorum ki; "Bak, bu kadar imkân tanıdınız, bun- lar ışte sizin ikna için guzel imkânlar. Başbakan'ın buraya gel- mesi güzel imkan, ikna etmeniz için. — Efendim, bakın, benım elımde, geçmiş yıllarla ilgili ga- zete kupürleri var; fotokopilerini rahat getırirler size, bir not alabılır misiniz? — Bir dakika, bir dakika, Hasan bir kalem kâğıt al! Ben arabadayım, onun için... — Şimdi, 10 Mart 1965'lerden başlayarak olmuş olaylar, asker gönderilmiş, adamları ölmüş! Martın 10'uyla 20'si ara- sındaki Milliyet, Cumhuriyet, Hürriyet gazetelerinin birincı say- falarının fotokopilerini bir getirtip bakın. Lütfen bir okuyun! Yine Zonguldak olaylarıyla ilgili. Lütfen, sağduyu egemen ol- sun! Görüştüğunüz için teşekkür ederim! Sağ olun... — Sağ olun! 1965?.. — Evet, 1965... (Bakana söylediğim kupürler dünkü Cum- huriyet'te "Zonguldak madencılerının tarıhinden bir yaprak" başlığıyla yayımlandı) füm sertlikler ıçınde, Maden-lş Başkanı Denizer'in görüş- me amacıyla bugün Ankara'ya gelmesi oJumlu bir gelişmedir. Satılık işyerleri. Ankara. Çankaya. G.M.K. Bulvarı Akyol Apartmanı 19 no'lu 68 m2 büro ile Istanbul. Şışlı, Dikılitaş Mahallesi. Buyukdere Caddesi, Hayat Apartmanı 3 no'lu Z00 m2 buro satılıkör. Isteklılenn kapalı zarflı teklif mektuplannı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Genel Mudürlük Emlak Işlen Grup Başkanlığı Buyukdere Caddesı Yapı Kredi Plaza Levent-lstanbul adresıne gbndermeleri rıca olunur. ' . izahat için Tel: (Istanbul) 180 15 92 TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI'NIN DUYURUSU Sendıkamız, Zonguldak maden ışçilerinin günlerdir sürdürdukleri direnişin ve Ankara'ya doğru yürüyüşlerınin demokratik bir hak ve yurttaşhk gorevi olduğu inancındadır. Yıllardır ülkemızde gerçek bir demokrasinin kurulması için kalemleriyle savaşım veren yazarlar olarak ANAP hükumetınin her turlü uzlaşmaya yanaşmayan tutumunu kınıyor, TYS üyesı arkadaşlarımızın ve demokrasıye inançlı bütün yurttaşların parasal katkılarını Etibank Zonguldak Şubesi 66-997 ve Emlakbank Zonguldak Gazipaşa Şubesi 1650 hesap numaralanna yatırmalannı rica edıyoruz. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI YÖNETİM KURULU Vternıfonrti c^ıd. kü >R5 4 | ISTANBUL ÛNİVERSİTESİ KADIN SOftUNLARI ARAŞTIRMA VE UYGÜUMA MERKEZİ KADIN ARAŞT1RMALAHI KONFERANSLAR DİZİSİ Kadın Statüsü ve Doğurganlık Prof.Dr. Ferhunde Özbay 9 ocak çarşamba, 14.30 Basın Müzesi Çemberlitaş-istanbut
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle