Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
Yönetim yürüyüşün ertelenmesini önerdi, Denizer, Yılmaz'ı ağır dille suçladı
Türk-tş sıkmtıiçiııcleTürk-tş önce Genel Maden-
tş Başkanı Şemsi
Denizer'den yürüyüşû
ertelemesini istedi.
Eylemin gerçekleşeceğinin
anlaşüması üzerine "Genel
Maden-tş Sendikası'nı
destekliyoruz" açıklaması
yapıldı.
Denizer, "Türkişçi
hareketinin önündeki en
büyük engellerden birisi
Şevket Yılmaz'dır" dedi.
Eski Turk-tş Genel Başkanı
Halil Tunç yürüyüşün halk
hareketine dönüşme
izlenimini edindiğini
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
roso) — "Boyük yiirüyüş" ko-
nusunda Türk-lş Genel Başka-
nı Şevket Yılmaz ile yöneticiler
ve baa sendika genel başkanla-
rınca savunulan yaklaşımın
grevcilerin sendikası Genel
Madeh-tş tarafından benimsen-
memesi ilginç gelişmelere yol aç-
tı. Yılmaz ve Türk-lş yöneticile-
ri ile baa sendikalann genel baş-
kanları önceki akşam Ankara1
da yaptıklan toplantıda, maden-
cilerin yapacaklan yürüyüşte çı-
kabilecek bir olayın "3 ocak ge-
•el eyleminin başansııu gölge-
leyebilecegini" savunarak yürü-
yüşün ertelenmesi görüşunde
büieştiler. Bu görüş Yılmaz ta-
rafından Genel Maden Iş Baş-
kanı Şemsi Denizer'e önceki ak-
şam telefonla iletildi.
Bu görüşmeye karşın büyük
yürüyüşün gerçekleşeceğinin an-
laşılması üzerine Türk-tş yöne-
ticileri sabah da aynı tutumu
yansıtan girişimlerde bulundu-
lar, ancak sonuç alamadılar. Bu
gelişmelerin ardından Yılmaz,
"büyük yürüyüş" sürerken saat
16.00 sıralannda Ankara'da-dü-
zenlediği basın toplantısında,
"Türk-lş yönetimi olarak Genel
Maden-lş Sendikası'mn yapması
gerekenleri desteklediklerini"
söyledi.
Bu arada Şemsi Denizer, yu-
röyüş sırasında AFP muhabiri-
ne Şevket Yılmaz için, "tşçi sı-
rafınm önündeki en buyük en-
gellerden birisi odur" dedi.
Türk-lş Genel Başkanı Şevket
Yumaz, 3 ocak genel eylemini
değerlendirdiği basın toplantı-
sından sonra, Türk Metal Sen-
dikası Genel Başkanı Mustafa
Özbek, Çimse-tş Genel Başka-
nı Tamer Eralan. Yol-lş Genel
Başkanı Bayram Meral, Tes-tş
Genel Başkanı Fanık Barut,
Belediye-lş Genel Teşkilatlandır-
ma Sekreteri Ali Başdemir ile
DENtZER VE ÇOCUKLAR — Grcrdrki maden işçUeri dun sabah konvoy halinde Ankara'ya dognı yola çıktı. Hareketten önce Genel Maden-tş Sendikası
Genel Başkan Şemsi Denizer sokaUarüa coşkulu kalabalığın arasında madenci çocuklanyla halay çekti. (Fotoğraf: AA)
Türk-îş Yönetim Kurulu üyele-
rinin katıldığı bir görüşme yap-
tı. Bu görüşmede, sendika baş-
kanlan, 3 ocak genel eyleminin
başarıya ulaştığını, 4 ocaktaki
Zonguldak madencilerinin An-
kara yürüyüşünün emniyet kuv-
vetlerince engelleneceğini dile
getirerek bu yürüyüş sırasında
çıkacak bir olayın, olaysız ger-
çekleşen genel eyleme gölge dü-
şüreceğini ifade ettiler. Sendika
başkanlan ve Türk-lş Yönetim
Kurulu üyeleri, Şevket Yılmaz-
m, Genel Maden-tş Sendikası
Genel Başkanı Şemsi Denizer ile
görüşerek yürüyüşû ertelemesi-
ni istemesini de önerdiler. Bu
tartışmanın ardından Şevket Yıl-
maz ile Şemsi Denizer bir tele-
fon görüşmesi yaptılar ve Yıl-
maz, sendika yöneticilerinin is-
teklerini Denizer'e iletti.
Türk-tş Genel Merkezi'nde
dfln sabah çok gergin saatler ya-
şandı. Yürüyüşte bir olayın çık-
mamasını ve gerekirse ertelen-
mesini isteyen tüm Türk-tş Yö-
netim Kurulu üyeleri Şemsi De-
nizer'e ulaştnaya çalıştılar. De-
nizer'e öğleye değin ulaşamayan
Türk-tş yöneticilerı, Zongul-
dak'tan başlayan yürüyuş ile il-
gili sağlıklı bir bilgi alamamak-
tan yakındılar.
Türk-tş Yönetim Kurulu üye-
leri, oğleyin hep birlikte genel
merkezde yemek yerken eski
Türk-lş Genel Başkanı Halil
Tunc büyük bir heyecanla içeri-
ye girdi. Tunç, SHP Genel Baş-
kanı Erdal tnönü'nün basın top-
lantısından geldiğini belirterek
tnönü'nün gerek 3 ocak genel
eylemi gerekse Zonguldak yunı-
yüşü ile ilgili önemli saptamalar-
da bulunduğunu aktardıktan
sonra masada oturan Şevket Yıl-
maz'a dönerek "Başkan, senin
bnndan sonra yapacağın tek şey,
hemen Genel Maden-İş Sendi-
kası Genel Başkanı Şemsi Deni-
zer'i .arayarak sendika yönetim
kurulu ile birlikte hemen Anka-
ra'ya çagırmak olmalıdır" dedi.
Tunç, Zonguldak yüruyusunün
bir halk hareketine donuşme iz-
lenimini verdiğini belirterek bu
yürüyüşte meydana gelecek bir
provokasyonun 3 ocakta yapılan
ve başanyla gerçekleşen genel
eyleme büyük ölçüde gölge du-
şüreceğini de sözlerine ekledi.
Bunun üzerine Türk-lş Genel
Başkanı Şevket Yılmaz, önceki
gün saat 19.00 sıralannda Şem-
si Denizer ile görüştüğünü,
Tunç'un kaygı ve önerilerine iliş-
kin istemleri kendisine ileıtiğıni
ammsatarak "Kendisi de bana,
'göruşlerinızı değerlendıreceğim'
dedi. Daha sonra kendisiyle ir-
tibat kuramadık" diye konuştu.
Daha sonra Yılmaz, Tunç ve
yönetim kurulu üyeleri hep bir-
likte 13.00 bültenini izlemek
üzere odalara dağıldılar.
Türk-İş'te olay kaygısı
Cumhuriyet muhabirinin dün
sabah ayn ayn gör,üştü£ü.Turk.-
Iş'in tüm yönetim'Vurulu üyele-
ri, Zonguldak yurüyüşünde çı-
kacak bir olaydan dolayı kaygı-
larını ilettiler ve böylesi bir ge-
lişmenin, başanlı 3 ocak eylemi-
nin işçilere getireceği güven ve
iktidar karşısında güçlü olma
duygusunu bir anda yitireceği-
ni dile getirdiler.
Türk-tş yöneticüeri, zaten Ge-
nel Maden-tş Sendikası'mn,
Başbakan Yıldınm Akbulut ile
Abant'ta yaptığı görüşmelerden
sonra taraflar arasında bir
"yumuşama" olduğunu, göniş-
melerin sürdürülerek çok çabuk
bir çözüme gidilmesi gerektiği-
ni de ifade ettiler.
Türk-tş'in 3 ocak eylemi son-
rası, kendisine yeni bir rota çiz-
mesi gerektiğini de aktaran
Türk- fş yöneticileri, Zonguldak
olayı nedeniyle bu rotanın da çi-
zilemedi|i görüsünü savundular.
Türk-îş'e bağlı hukuk müşa-
virleri, 10 ocakta Ankara iş
mahkemelerinde başlayacak
olan 3 ocak genel eylemi ile il-
gili dava konusunda görüş alış-
verîşinde bulunmak üzere 8
ocak günü toplantıya çağnldılar.
türk-tş üst yönetimi, 10 ocak
tarihi sonrasında Başkanlar Ku-
rulu'nu bir araya getirerek bun-
dan sonra takınılacak tavn be-
ANKARA'DA PANZERLER — Knğulu Park'Un başlayarak Başbakanlık Konntu ve Çankaya Köşkü'niin bulunduğu bölgede çok sıkı güvenlik önlenderi alındı.
Çankaya'ya çıkan yollann karşaklanna panzerier yerlestirildi. Kentin tüm cadde ve sokaklan kontrol altına alındı. (Fotoğraf: AA)
Çankaya'ya panzerlerle barikatANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) —
Zonguldak maden işçilerinin yürüyüşe
geçmeleriyle birlikte başkentte dün ola-
ğanüstü güvenlik önlemleri alındı. Ken-
tin tüm girişleri kontrol altmda tutulur-
ken poliste izinler kaldırıldı, çevre iller-
den takviye birlikler getirildi, kentin tüm
cadde ve sokaklan kontrol altında
tutuldu.
Kızılay başta olmak üzere sürekli kont-
rol altında tutuldu. Bu semtlerde görev-
lendirilen panzerlerin her an göreve ha-
zır halde tutulduğu görüldü. Polise, ge-
ce de araçlannın Uzerlerindeki siren ışık-
lannın sürekli açık tutulması yönünde
talimat verildi.
Bu arada polisin 3 ocak günü yoğun
Gun programının çekımı ıçin TRT'ye ge-
lişinde bina önünde TRT Genel Müdu-
rü Kerim Aydın Erdem ile birlikte bek-
lerken gazetecilerle sohbet etti. Bedük,
Zonguldak'tan işçilerin yıirüyuşe başla-
dıklannı belirterek "Ama Ankara'ya ge-
lebileceklerini sanmıyorum. Fizik olarak
miimkün degil" dedi. Bedük sözlerini,
Başkentin özellikle işçilerin geliş isti-
kametinde bulunan girişlerine çevik kuv-
vet yığmagı yapıldı. Burada, başta Kon-
ya olmak üzere bazı çevre illerden geti-
rilea çevik kuvvet mensuplan da görev-
lendırildi. Başkent polisinde izinler de
kaldırılırken, motorize ve yaya devriye
ekip sayüannda önemli ölçüde artış sağ-
landı. Polis, kentin başta işçilerin ve öğ-
rencilerin yoğun oiduğu bölgeleri olmak
üzere tüm semt, cadde ve sokaklannı
kontrol altında tuttu. Polisin, cadde ve
solaklarda sürekli devriye gezdiği, en
ufak bir gruplaşmayı bile yakından ta-
kip ettiği gözlendi.
Başkentin merkezi yerleri, Çankaya ve
Kentin tüm girişleri kontrol altına alındı. Çevre
illerden takviye kuvvetler getirildi. Çankaya'ya
çıkan yollara panzerier yerleştirildi. Polis cadde
ve sokaklarda sürekli devriye gezdi.
bir biçimde telsizlerini "mandallayarak"
haberleşmeyi önemli ölçüde aksattığı
gözlendi. Zaman zaman polis telsiz ha-
berleşmesini olanaksız hale getiren bu
"mandallama" eyleminin, özellikle Em-
niyet Müdürü Hasan Özdemir"in telsiz-
den konuşmaya başladığı anlarda yoğun-
laşması dikkat çekti.
Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük,
Cumhurbaşkanı lurgnt Özal'ın dün 32.
"lsterlerse gelsin, izin alsınlar, Etlik Ka-
salar'da gosteri yapsınlar. Kimse 'Kanun-
ları tanımıyorum' diyemez" diyerek
sürdürdü.
Bedük, bir gazeteci, Cumhurbaşkanı
özal'ın "Anayasayi bir kere ihlalden bir
şey olmaz" sözlerini anımsatınca, "O be-
ni ilgilendirmez. Ben kanunları
uygularım" karşıhğını verdi. Bedük,
"PKK dahi bildirfler dağıöyor. Aldığı-
mız istihbaratlar bu yönde. Herkes iste-
diği yerde gosteri yapsın, anarşi mi ol-
sun?" şeklinde konuştu. Vali Bedük, sa-
dece Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün bu-
lunduğu Çankaya'da değil, Ankara'nın
her tarafında güvenlik önlemleri alındı-
ğını kaydetti.
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden üst
duzey bir yetkili de, "Ankara'da geniş gü-
venlik önlemleri alındıgı, ama dunımun
tamamen normal olduğunu ve gözaltı-
na alınan kimse bulunmadığım" ifade
etti.
Polisin, Etimesgut giriş ve çıkışında
tüm araçlan durdurarak kimlik kontro-
lü yaptığı gözlendi. Bu güzergâh üzerin-
de polisin gidiş ve geliş yönünde ikişer
adet olmak üzere dört poKs barikatı
oluşturduğu da görüldü. Polis, Kuğulu
Park'tan itibaren Başbakanlık Konutu ve
Çankaya Köşkü'nün bulunduğu bölge-
de önlemleri yoğunlaştınrken, Çankaya-
ya giden yollann kavşaklanna da polis
panzerleri yerleştirildi.
Polis aynca, İstanbul Yolu üzerinde-
ki Anadolu Bulvan'nda da yığmak yaptı.
lirlemeyi de düşünüyor. Türk-lş
yöneticileri hükümetten 3 ocak
eylemi öncesi gündeme getirilen
sorunların çözümü için somut,
elle tutulur adımlar görülmedi-
ği takdirde önümüzdeki günler-
de büyuk mitingler düzenlenme-
si görüşunde olduklannı da bil-
dirdiler.
Türk-lş Genel • Merkezi'ne
dün, 3 ocak eylemi ile ilgili ola-
rak çeşitli işyerlerinde doğrudan
işçilere dönük soruşturmalar
başlatıldığı yönünde de bilgiler
geldi. tstanbul'da demiryolu iş-
çilerinin işe gelmemesi nedeniyle
DDY mufettişlerinin, işçilerin
ifadesine başvurduğu, Karayol-
lan Genel Müdurlüğü'nün de iş-
çilerin iki yevmıyelerinin kesil-
mesi konusunda genelge yayım-
ladığj öğrenildi.
TUrk-lş Genel Başkanı Şevket
Yılmaz, dün saat 16.00 sıralarm-
da yaptığı açıklamada, Başba-
kan Yıldınm Akbulut'un görüş-
me talebinin Devrek Kaymakam
Vekili tarafından Genel Maden-
tş Sendikası Başkanı Şemsi De-
nizer'e iletildiğini bildirdi.
Yılmaz, Kızılay Deraeği ile
yürüyen işçilere çadır verilmesi
için ilişki kurduğunu, ancak ça-
dırların o bölgeye yerleştirilme-
sinin çok zor oiduğu yanıtını al-
dığını bildirdi. Yılmaz, Türk-tş
yönetimi olarak Genel Maden-
Iş Sendikası'mn yapması gere-
kenleri desteklediklerini ifade
ederek "Şu aşamada Başbakan
randevu bekliyor, 'Gelsinler
görüşelim' diyor. Görüşme tale-
bi Devrek Kayraakam Vekili ta-
rafından Genel Maden-iş Sendi-
kası Başkam'na iletildi" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı lmren Aykut'un da kendi-
sini arayarak Başbakan Akbu-
lut'un Denizer ile görüşmek is-
tediğini aktardığmı soyleyen Yıl-
maz, hükümetin önerisi ile bu
sözleşmede aracı olamayacağını
belirterek "Arkadaşlanm ve teş-
kilatım emir verirse onlarla bir-
likte devreye girerim. Sözleşmeyi
bitirecek olan ben degilim. Son
rakamı ben soyleyemem" diye
konuştu.
Şevket Yılmaz, 3 Ocak eylemi
->onrası Ankara'da Türk Metal'e
bağlı Güriş işvereninin 85 işçiyi
işe almadığını ammsatarak baş-
ka kendisine hiçbir şikâyet gel-
mediğini söyledi. Yılmaz, "Yü-
rüyüş bölgesine siz de gidecek
misiniz" sorusunu yanıtlarken
"5 kilometrt sonra bir alanda
Zonguldak madencilerinin bir
degeriendirme yapacaklanm"
belirterek bu değerlendırmeye
göre hareket edeceklerûıi sözle-
rine ekledi.
"Ankara yürüyüşû" sırasında
AFP muhabirinin sorulannı ya-
nıtlayan Genel Maden-tş Sendi-
kası Başkanı Şemsi Denizer,
Şevket Yılmaz için "tsçi sınıfuun
önündeki en büyük engellerden
birisi odur" anlatırmnı kullan-
dı.
Denizer, "Şevket Yılmaz'ın,
Ankara yürüvttşünü iptal etmesi
için bir öneride bulunup
bulunmadığı" yolundaki soruyu
şoyle yanıtladı: "Dogru. Şevket
Bey benden yürüyüşün ertelen-
mesini istedi. Teybe alıyordu.
Hükümete kayit geciyordu. Hü-
kümelie ortak, işbirliği içinde
olan bir zihniyet. Bu tür şeyler
Şevket Beyden bekleniyordu,
bekleneni yaptı."
"Böyle bir önerinin doğnı
olnp olmadığı" biçimindeki so-
nıya da Denizer şu karşılığı ver-
di:
"Türkiye'de 10 senelik sıkın-
ünın sorumlusu Sayın Özal'dır
derken onun kadar suçlu Şevket
Yılmaz'dır ve onun işçi sınıfına
verebOeceği hiçbir şey yoktur. tş-
çi sınıfının önündeki en büyük
engellerden birisi odur."
DIJN\ADA BUGUN
AIİStRMEN
Ne Demek İstiyor?
1970-71 yıllannda De Gaulle'ün 'Umırt Anılan'nı çevirme-
ye koyulduğumda general, hem deviet hizmetinden hem de
yaşamdan aynlmıştı. Fransa'ya ve kendine hayranlığı son ker-
teye varmış bu büyük deviet adamının yapıttnı çevirirken hem
tarihi bir kişi, hem de kalemi kuvvetli bir yazarta karşı karşı-
ya olduğunu hemen anlayıveriyordu tnsan.
Biçem sahibi bir yazar olan De Gaulle'û çevirmek güç, ama
aynı zamanda zevkli bir uğraştı. Güçlü, çünkü general tan-
tanalı biçemiyle, her biri yarım sayfalık tümceler oturtmuş-
tu. Zevkliydi, çünkü De Gaulle gerçekten usta, keyif veren
bir yazardı.
De Gaulle'ün "Umut Anılan"nın bir başka ilginç yanı da
yazann kendini yüceltmek için başkalarını yerme geregini hiç
duymamış olması, böyle bir yola başvurmamasıydı. O büyük-
lüğünü kendi kişiliğinden ve başardtğı işlerden alıyordu.
Aradan bunca yıt geçmesine karşın De Gaulle'ün anıları-
nı anımsamama Kenan Evren'in anıları neden oldu.
Eskiler "üslub-u beyan aynen insandır" derter Gerçekten
doğru. Kenan Evren'in btçemi ile De Gaulle'ün biçemi ara-
sındaki tark bu iki kişinin yapılan ve kişilikleri arasırtdaki fark
kadar büyük.
Yanlış anlaşılmasın, yazarlığı da deviet yonetimindeki bT-
çemi de pek parlak olmayan Kenan Evren'in anılan ilgimi çek-
miyor değil. Tam tersine, o yaîdıkça, 12 Eylül'ün büyük pla-
nında hiçbir payı bulunmadığım, kendisinin hazırlanmış şey-
tanca senaryoyu, belki de tüm aynntılannın ayırdına bile var-
madan uygulamaktan öteye geçmeyen bir kişi olduğunu daha
da açık biçimde ortaya çıkarıyor.
General Evren'in, General De Gaulle'e benzemeyen bir
başka yanı da, Fransa Deviet Başkanı'nın tersine, kendi gö-
rüşunde olmayanlan ya da çevresindekileri kolayca harca-
maktan kaçınmaması.
Kenan Evren'in anılarının 3 ocak tarihli Milliyet'te yayınla-
nan böiümünde ise insanı gerçekten saşırtan satırlar yer alı-
yor.
Kenan Paşa 38 yıllık hayat arkadaşı Sekine Evren'in öiü-
müyle ilgili bölüm de son derecede dokunaklı. Kendisini ta-
nımış olan herkesin hanımefendi kişıliğinde birleştiğı Seki-
ne Hanımefendi'nin ölümu. o zamanlar da herkes tarafından
üzüntüyle karşılanmıştı. Eşınin darbeyle yönetime el koyması,
özgürlükleri çiğnemiş olması bile Sekine Hanımefendi'nin
ölümüne üzülünrnesini engellemiyordu.
Evren'in anılarını okurken görüyoruz ki Paşa bu vefalı, fe-
dakâr eşin acısını hâlâ içinde taşımaktadır. Doğrusu Evren1
in acısına ve eşine olan bağlılığına saygı duyuyoruz.
Ama Sayın Evren'in, eşini anar ve onun nitelıklerini anla-
tırken kullandığı bazı tümcelere de şaşmamak elde değil. Ba-
kın ne diyor Kenan Evren:
"Rahmetli, onuruna çok düşkün oiduğu gibi, üzerimize söz
gelmesinden de her zaman çekinirdi. Bugüne kadar kimse-
ye kul köle olmadı, el etek öpmedi. Yağcılığı hiç sevmezdi.
Kocastnın terfi ve tefeyyüzü için bazılarının yaptığı gibi, hiç-
bir komutan hanımına tabasbusta bulunmadı..."
Bu tümceyi okuyan bir kişinin, "demek ki, Silahlı Kuvvet-
ler içinde, bazı subayların hanımları, komutan hanımlarma,
kocalarının terfi ve tefeyyüzü için, tabasbusta bulunuyor" diye
düşünmesi doğal değil mi?
Bu tümceyi okuyan insanın, kimi generalleri görünce, "aca-
ba bu kişiler, becerileri, bilgileri, uğraşlanndaki başarıları ve
güçlü kişiliklerıyle mi buraya geldiler? Yoksa eşlerinin komu-
tan eşlerine b>r zamanlar yağcılık yapmasıyla mı?" diye dü-
şünmesi doğal değil mi?
Acaba diyorum, Sayın Evren'in eşini överken kullandığı
tümceyi, kendilerinin diktatörlüğü sırasında, bizlerden her-
hangi birimiz yazmış olsaydık. gazetemiz kapatılmaz, yazıyı
yazanımız hapse atılmaz mıydı? Üstelik Kenan Paşa mey-
danlara çıkıp "Bakın bakın sevgili vatandaşlartm neier yazı-
yortar. Güya içimizden bazıları, karılarının el etek öpmesı ve
tabasbusu sayesinde bu makama gelmışiz" deyip, bunlan
yazanlan vatan hainliği ve ordu düsmanlığı ile suçlamaz mıy-
dı?
Gerçek böyle iken orgeneral rütbesıne erişmiş, Genelkur-
may Başkanı olarak ordunun en büyük komutam oimuş, Si-
lahlı Kuvvetler adına yönetime el koymuş bulunan Kenan Ev-
ren, 3 ocak günü Milliyet'te yayımlanan tümcesiyle ne de-
mek istiyor ve kimleri kastediyor acaba?
Acaba Kenan Evren, bu satıriarla 12 Eylül'ün Önde gelen
başka sorumlularından birini ya da bazılannı mı kastediyor?
Neyse bırakalım bütün bunlan bir yana da, yalnızca bir nok-
tayı vurgulamakla yetinelım. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en bü-
yük komuta mevkiine yükselmiş bir insanın secaat arz ede-
yim derken böylesine bir suçlamada bulunması, komuta ka-
demesi hakkında boylesme garip soru ışaretleri doğuracak
sözler harcaması çok üzucüdür.
Kenan Evren'in anıları da tıpkı iktidarı gibi talihsizliklerle
dolu.
Zaten başka ne beklenebilirdi ki?
K1SAKISA
• Deprem Bilecik'in tnhisar üçesi ve çevresinde dün
sabah 3.9 şiddetinde deprem meydana geldi. Depremde
can ve mal kaybının olmadığı bildirildi.
• Muayene Ankara Tabip
Odası, olası bir savaşın
zararlannı arüatmak
amacıyla 'son muayene' adı
altında bugün Altındağ
Belediyesi Kültür
Merkezi'nde bir toplanü
düzenliyor. Yapılan
açıklamada, toplantıya
katılanların muayene
edileceği ve bunun hem
kendileri hem doktorlar
için 'son muayene' oiduğu belirtilecek. Toplantıya Türkân
Akyol, Orhan Asena, Ulya Ertem, Ali Gököz, Leziz
Onaran, Zafer Öztek ve Kazık Türker konuşmaa olarak
katılacaklaı.
• Doktor Trabzon'un Sürmene ilçesinde 2 yıl önce
doğum sırasında anne ve bebeğin ölümüne neden oiduğu
gerekçesiyle mahkemeye verilen doktor, 10 ay hapis
cezasına çarptınldı. Sürmene Kadın Hastalıkları ve Doğum
Uzmam Dr. Ercan Altunbaş, vakumla doğum yaptırdığı
sırada anne Nihayet Akosman ve bebeğin ölümüne neden
oiduğu gerekçesiyle önce 1 yıl hapisle cezalandınldı.
Mahkeme heyeti daha sonra hapis cezasıni altıda bir
oranında indirerek para cezasına cevirdi -
• Vatandaşlık Çoğunluğunu Süryani ve Ermeni
kökenlilerin oluşturduğu 219 kişiye Türk vatandaşlığından
çıkma izni verildi. Bu izne ilişkin Bakanlar Kurulu karan,
dünkü Resmi Gazete'de yayunlanarak yürürlüğe girdi.
• Yangın Kültür Bakanlıgı'nın Mithatpaşa Caddesi'ndeki
binasmda dun sabah yangın çıktı. Sabah saat 04.30'da
kalorifer kazamnın yakılmasından sonra, kazan
dairesinden gelen gürültunün ardından yangın çıktı. ttfaiye
ekiplerinin müdahalesi sonucu, yangın büyümeden saat
05.00 sıralannda söndürüldü.
• Kaçış Antalya'nın Kale ilçesinden, Yunanistan'ın Meis
Adası'na 10'u çocuk olmak üzere 21 kişilik bir gnıbun
kaçtığı belirlendi. Edinilen bilgiye göre olay 25 aralık sah
gecesi gerçekleşti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden gelen
10 çocuk, 8 kadın ve 3 erkek, iki balıkçı motoruyla Meis
Adası'na geçtiler.
ÖLÜM
P Gazetect öz Dokuman, dün akşam geçirdiği rahatsızlık
sonucu öldü. 1929 yılmda tstanbul'da doğan Dokuman,
gazeteciliğe 1%2 yıhnda başladı. Hayat dergisi, Hürriyet,
Tünaydm ve Günaydın gazetelerinde muhabir, haberler
müdürü ve sayfa sekreterliği gibi görevler yapan ö z
Dokuman, iki yıldan beri istanbul Üniversitesi Basın Yayın
Yüksekokulu'nda uzman öğretim görevlisi olarak
çalışıyordu. İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu olan, telif ve
çeviri kitapları bulunan Dokuman, tngilizce ve Fransızca
biliyordu. Basın şeref kartı sahibi Dokuman, evliydi.