Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
Major, Denıir
Leydi'nin izinde
• LONDRA (AA)—
lngiltere Başbakanı John
Major, eski başbakan
Margaret Thatcher'ın son
10 yılda çok önemli işler
başardığını belirterek
"Thatcher'ın yaptıklarını
koruyacağız" dedi. Major,
Daily Mail gazetesine
yaptığı açıklamada, işleri
kendi anlayışı
doğrultusunda yürüteceğini,
bununla birlikte temel
konulann son 10 yılda
olduğu gibi aynı kalacağını
bildirdi.
Jan Bielecld
başbakan
• VARŞOVA (AA)—
Polonya Parlamentosu, Jan
Krzysztof Bielecki'nin
başbakanlığa atanmasını
onayladı. Devlet Başkanı
VValesa tarafından önerilen
Bielecki için parlamentoda
yapılan oylamada, 276
milletvekili kabul, 58'i ret
vc 52'si de çekimser oy
kullandı. Ekonomist ve
Dayanışma Sendikası üyesi
olan Bielecki, Walesa'nın
çok yakın çalışma arkadaşı
olarak tanınıyor.
G. Afrika'da
çatışmalar
• JOHANNESBLRG
(AA) — Güne>- Afrika'da
karşıt göruşlıi siyah gruplar
arasında çıkan çatışmalarda
araJarında 7 yaşında bir kız
çocuğunun da bulunduğu
17 kişinin öldüğü bildirildi.
GUvenlik yetkilileri,
Mabaleni ve Hlati
köylerinde silahlı gruplar
arasında çıkan çatışmalarda
12 kişinin hayatını
kaybettiğini, TableMe 7
yaşında bir kız çocuğu ve
bir erkek cesedinin
bulunduğunu ve Thozoka
köyünde de bir kişinin
çatışmalar sırasında
öldüğünü açıkladılar.
Çatışmaların, Kamu Dfizeni
Bakanı Adrian Vlokum'un
Ulke genelinde politik
istikrarsızlığı ve şiddeti
sona erdirme sözü vererek
patlayıcılar, silahlar ve
cephanelıklerin ele
geçirilmesinde yapılacak
yardımlar için 6 bin dolara
kadar ödül koymasının
ertesinde başladığı
bildiriliyor.
NATO'nun
asker sayısı
• BRÜKSEL (AA) —
NATO Avrupa Müttefik
Başkomutanı Orgeneral
John Galvin, NATO
doktrininin değişmesi
sonucu ittifak ülkelerindeki
asker sayısının yan yarıya
azalacağı, ancak nükleer
silahlara her zaman ihtiyaç
olacağı tahmininde
bulundu. Almanya'da
yayımlanan "Welt am
Sonntag" gazetesine demeç
veren Galvin, ittifak
kuvvetlerinin tamamına
yaklaşık kısmının çeşitli
fllkelerin birliklerinden
oluşacak çok uluslu güçler
haline dönüşeceklerini
tahmin ettiğini de belirtti.
Gelecekte NATO'nun karşı
saldırı yeteneğinjn
arttırılması gerektiğine
işaret eden Galvin, bu
amaçla oluşturulacak
birliklerın buyük hareket
kabiliyetine sahip
olacaklarını ve gerek
görülduğünde merkez veya
kanat bölgelere kolaylıkla
sevk edilebileceklerini ifade
etti.
trlanda dışişleri
bakanı geliyor
• ANKARA (ANKA)—
lrlanda Dışişleri Bakanı
Gerard Collins, Dışişleri
Bakanı Ahmet Kurtcebe
Aiptemoçin'in konuğu
olarak resmi bir ziyaret için
10 ocakta Türkiye'ye
gelecek. Dışişleri
Bakanhğı'nca yapılan
açıklamaya göre iki günlük
ziyaret sırasında ikili
ilişkilerin yanı sıra Avrupa
içi gelişmeler ve bölgesel
sorunlar ele alınacak.
Canıilion New
Ifork'a gitti
• LEFKOŞA (AA) — BM
Genel Sekreteri'nin Kıbns
özel Temsilcisi Oscar
Camilion, dün New York'a
gitti. Camilion'un New
York'ta Genel Sekreter
Perez de Cuellar ve
yardımcılanndan Gustave
Feissel ile danışmalarda
bulunacağı belirtildi. özel
temsilcinin New York
ziyareti bir hafta surecek.
Gttney Kıbrıs'ta Ingilizce
olarak yayımlanan Cyprus
Mail gazetesiyle haftalık
Cyprus VVeekly,
Camilion'un New York
ziyaretinin, "Birleşmiş
Milletler'in Kıbns
konusunda baslatacağı yeni
bir girişimle ilgili olduğu"
yorumunu yaptılar.
ÇevikKuvvefle birlikte Doğu'da 350 uçaklık bir güç oluştu
Büyük hava yığınağıTürk Hava
Kuvvetleri'nin
Diyarbakır'da 3 F-104,
1 F-16 ve 1 RF-5
filosu; Merzifon'da 2
F-5 ve 1 F-104 filosu;
Batman'da 1 RF-4
filosu; Malatya-
Erhaç'ta 4 F-4 filosu;
Erzurum'da 1 F-16
filosu bulunuyor.
EVREN DEĞER
ANKARA — NATO'nun,
Çevik Kuvvet'in Türkiye'ye
gönderilmesi yolunda aldığı ka-
ranyla Türkiye'nin Doğu bölge-
sinde büyük bir hava gücü oluş-
turuldu. Belirlemelere göre böl-
gede yalnızca Türk Hava Kuv-
vetleri'ne ait 250'nin üzerinde
uçak bulunuyor. Incirlik Üssü'-
ne, ABD'nin Avrupa'daki üsle-
rinden gelen F-l5, F-16 ve F-ll 1
filolarına Çevik Kuvvet'e ait 42
uçağın katılmasıyla bölgedeki
hava gücünün 350'nin Üzerinde
olacağı belirlendi.
Edinilen bilgiye göre, Körfez
krizinin başlamasından hemen
sonra Türk Hava Kuvvetleri'ne
ait bazı filolar Güneydoğu'ya
kaydınldı. llk olarak Eskişehir'-
den bir F-4 filosu Malatya'da-
ki Erhaç Hava Üssü'nde, Balı-
kesir'deki üsden de bir F-104 fi-
losu Diyarbakır'da konuşlandı-
rıldı. Ekim ayı başında ise An-
kara Mürted'deki 4. Ana Jet Üs
Komutanlığı'ndan bir F-16 filo-
su Diyarbakır'a, aralık ayı son-
larına doğru da yine aynı üsden
başka bir F-16 filosu Erzurum'a
kaydınldı. Bu arada Eskişehir'-
den bir RF-4 filosu da bölgede-
ki Batman Hava Üssü'ne geçti.
Bu kaydırmalarla birlikte böl-
gede normal koşullarda 9 filo
görev yaparken filo sayısı 14'e
yükseldi. Türk Hava Kuvvetle-
ri'nden her biri 18-22 uçaktan
oluşan filolarla bölgedeki ulusal
hava gücü 250 uçağın üzerine
çıktı.
POLTriKADA
ALFA JETLER HAZIR— Almanya'nın, Çevik Kuvvet kapsamında Türkiye'ye gönderecegi 18 Alft jet tipi uçak, pazar günü
yola çıkacak.l/çaklann,sıcak bir savtşta görev aiıp «Jmayacagı belirsiztigini konıyor. (Fotograf: AP)
Bölgedeki çeşitli hava üslerin-
de bulunan hava filolan ile bu-
lunan ucaklann tipleri şöyle:
"Diyarbakır: 3 F-104G, 1
F-16 ve 1 RF-5A filosu,
Merzifon: 151 ve 152. F-5A
filolan ile 153. F-104 filosu,
Malatya-Erhaç: 171, 172 ve
173. F-4E filolan ile Eskişehir'-
den bölgeye kaydırılan 1 F-4E
filosu,
Batman: Eskişehir'deki 1.
Taktik Hava Kuvvetleri Korau-
tanlıgı bünyesinden bölgeye
kaydınlan 1 RF-4E keşif uçagı
filosu.
Erzurum: Mürted'deki 4.
Ana Jet Üs Komutanlıgı'ndan
kaydınlan 1 F-16 filosu.
Yabancı filolar
Incirlik Üssü'nde ise halen 3
ayn tipte uçak filosu bulunuyor.
Körfez krizinin başlangıcından
hemen önce üsse Ingiltere'deki
Upper Heyford Üssü'nden 14
adet F-l 11 geldi. Bu uçakların
Türkiye'deki eğitimleri için ön-
görülen süre, ABD'lilerin iste-
ği üzerine Genelkurmay Baş-
kanlığı'nca süresiz uzatıldı. Üs-
se daha sonra tspanya'daki Tor-
rejon Üssü'nden bir F-16 filo-
su geldi. Bu filonun da kendi üs-
lerine dönüşü süresiz uzatılır-
ken, aıalık ayı başında da Al-
manya'dan bir F-l5 filosu Incir-
lik'e geldi. İncirlik Üssü'ndeki
kaynaklar, üsde bulunan uçak
filosu sayısının 3 olmasına kar-
şın uçak sayısının 48'i aşmadı-
pn\ bildirdiler. Aynı kaynaklar,
incirlik Üssü'nde aynı dönem-
de "değil üç ayn tip uçağın, iki
ayn tip uçağın bulunmasımn bi-
le dikkat çekki" olduğunu kay-
dettiler.
Öte yandan, NATO'nun ön-
ceki günkü büyükelçiler düze-
yinde yapılan Savunma Planla-
ma Komitesi (DPC) toplantısı
sonrasında da Türkiye'nin talep
ettiği Çevik Kuvvet'in gönderil-
mesi yolunda aldığı karar son-
rasında bölgede konuşlu uçak
sayısının 350'yi aşacağı saptan-
dı. NATO/DPC'nin aldığı ka-
rar çerçevesinde Almanya'dan,
18 uçaktan oluşan bir Alpha jet
filosu; Italya'dan, yine 18 uçak-
tan oluşan bir F-104 filosu ile
Belçika'dan ise 6 uçaktan olu-
şan bir Mirage-5 filosu önıimüz-
deki günlerde Türkiye'ye gele-
cek. Öç filonun da Malatya'da-
ki Erhaç Hava Üssü'ne yerleş-
tirilmesi planlandı.
Edinilen bilgiye göre Güney-
doğu bölgesinde halen 150 bin
civannda bir kara gücü bulunu-
yor. Bu gücün içerisinde bölge-
de görev yapan jandarma birlik-
leri de bulunuyor. Ancak bölge-
deki Diyarbakır 16. Mekanize
Tugayı ile Şanhurfa'daki 20.
Mekanize Tugayı'nın bazı bir-
likleri de Irak sınınna yakın böl-
gede konuşlandırıldı. Ayrıca
bölgeye yakın Gaziantep'teki 5.
Zırhlı Tugay'dan da bazı zırhlı
birlikler kaydınldı. Siirt'teki 70.
Piyade Tugayı'nın bazı büiikleri
de Genel Savunma Planları
(GESAP) çerçevesindeki yerle-
rine gönderildi. Bütün bu birlik-
lerin teyakkuz halinde olduğu
da bildirildi.
Öte yandan-bölgeye yaz ayla-
rında Bolu ve Kayseri'deki ko-
mando okullanndan kaydınlan
birliklerden bazılannın geri
dönmedikleri de kaydedildi.
ANKARA
Körfez'de 'yabancı güç' tarüşması
İslamabad'da 'istişari' amaçla bir araya gelen Türkiye, Iran ve
Pakistan dışişleri bakanlarının temasları hakkında bilgi veren
Pakistan yetkilileri, üç ülkenin de Körfez'de yabancı güce karşı
olduklannı belirttiler. Açıklama, Ankara'da yankı uyandırdı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)—
Pakistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan
M. Shararyar Khan'ın, "Türkiye, Pakis-
tan ve İran'ın Körfez'de yabancı bir var-
lıgın mevcudiyetini reddettikkri" yolun-
daki açıklaması Dışişleri Bakanlığı çev-
relerinde yankı yarattı. Bakanlık çevre-
leri Khan'ın hangi gerekçeyle Türkiye"yi
de böyle bir sınıflandırmaya dahil etti-
ğini bilemediklerini söylediler. Söz ko-
nusu çevreler Khan'ın açıklaması ile il-
gili olarak bir "yanlıs anlama" olasılığı
üzerinde durduklarını belirttiler.
Fransız haber ajansı AFP'ye göre Pa-
kistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan, is-
lamabad'da "istişari" amaçla bir araya
gelen Türkiye, Iran ve Pakistan dışişleri
bakanlarının temaslan hakkında önce-
ki gün basına bilgi verirken Tahran, ls-
iamabad ve Ankara'nın Körfez'de yaban-
cı bir varlık fıkrini reddettiklerini bildir-
di. Khan, "Kendi güvenliklerini sağlaya-
bilecek bölge ülkeleri arasında yer aldık-
lannı düşündüklerini" sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanlığı çevreleri, 2-4 ocak
tarihleri arasında söz konusu üç ülke
arasında Pakistan'ın başkenti İslama-
bad'da dışişleri bakanlan düzeyinde ya-
pılan "üçlü görüşmelerin" sonunda ya-
yımlanan ortak bildiride Khan'ın açık-
lamalan doğrultusunda ifadelere yer ve-
rilmediğine işaret ettiler. Ortak bildiri-
de, BM Güvenlik Konseyi'nin Körfez'e
ilişkin kararlarına bağhhklannı teyid
eden üç ülkenin, Irak'ın Kuveyt'ten "ön-
koşulsuz çekilmesi" çağnsında bulun-
duklarını kaydettiler.
Diplomatik kaynaklar da Türkiye'nin
"bölgede yabancı variıgı reddetmek" fik-
rine katılması durumunda, bunun An-
kara'nın Körfez krizi çerçevesinde başın-
dan beri izlediği politikalarla ters düşe-
ceğini bildirdiler. Özellikle İran'ın, Kör-
fez'in Amerikan askerleri yığınağı hali-
ne gelmesinden büyük rahatsızlık duy-
duğunu hatırlattılar. Topraklarına NA-
TO Çevik Kuvveti'ni çağıran Türkiye'nin
ise bugüne kadar bu yönde bir rahatsız-
lık duyduğunu hissettirmedığıni belirt-
tiler.
öte yandan, Pakistan tarafından öne
sürülen ve Türkiye, Pakistan ve İran'ın
Uyesi bulundukları Ekonomik Isbirliği
örgütü (ECO) ile Körfez lşbirliği Kon-
seyi ülkeleri arasında askeri konuları da
içerecek bir işbirliği düzenlemesine gidil-
mesi fikrinin Ankara'da soğuk karşılan-
dığı saptandı. Yetkili bir kaynak, "Bu ar-
güman, Türkiye'nin Ortadoğu'ya yöne-
lik savunma yükümlülükleri üstlenme-
sini isteyen düşüncenin farklı bir
tezahürüdür" görüşüne yer verdi.
Türkiye, gerek NATO çerçevesinde
gündeme gelen "aian dışı yükümlülük"
fîkrine, gerekse diğer platformlarda gün-
deme gelen ve Ankara'nın Ortadoğu gü-
venliğine yönelik rol ustlenmesini telkin
eden görüşlere karşı çıkıyor.
Cumhurbaşkanı 32. Gün'de Körfez krizini değerlendirdi
• m
Ozal: Saddam zeki, aıııa iıısafsızANKARA (AA) — Cumhur-
başkanı Turgut Özal, Irak Cum-
hurbaşkanı Saddam Hüseyin
için "Saddam akuiı bir adamdır,
gayet zekidir, an» insafsızdır"
dedi. 32. Gün haber programı-
nın çekimlerine katılan Cum-
hurbaşkanı Özal, 7 ocak günü
yayımlanacak programda, Kör-
fez kriziyle ilgili değerlendirme-
lerde bulundu.
Türkiye'nin, savaş sırasında
Iran ve Irak'la ilişkilerine deği-
nen Özal, çatışmalar devam
ederken, Türkiye'nin îran'ın bir
adasından petrol aldığını, Irak-
tan Türk tankerleri geçerken
ateş açılmaması istendiği halde
adanın bombardıman edildiğini
hatırlattı. 1988 başında Tahran'a
gittiğini, Irak'a, Türk Başbaka-
nı geliyor diye haber yolladıkla-
nnı da söyleyen Özal, buna rağ-
men füze akınının kesilmediği-
ni belirtti. Cumhurbaşkanı
Özal, Tahran'dan 2 ay sonra
Bağdat'a gittiğini, Iranlıların
bombardımana ara verdiklerini
anlattı.
Saddam Hüseyin'in "insaf-
sız" olduğunu belirten Özal,
Irak'ın, İran ve Kuveyt'le savaşı
kendisinin başlattığına dikkat
çekti. Cumhurbaşkanı, Irak ve
Türkiye ilişkileri için şöyle dedi:
- "O şahinse biz de şahiniz.
Güvercin olsaydık belki geçine-
mezdik. Türk-Irak ilişkileri, is-
ter Saddam olsun ister olmasın,
tarihi gelişmeler gibi devam ede-
cek. Siyasette sözler soylenir.
bundan da kimse korkmasm."
Kriz yardımı
Körfez krizinden dolayı
Türkiye'nin zararları ve aldığı
yardımlar konusuna da değinen
Cumhurbaşkanı, petrol fiyatla-
rındaki yükselmeyle zararın da
artacağını belirtti. Şu ana kadar
Türkiye'ye yapılan yardıın mik-
tannın 2 milyar dolar olduğunu
belirten Cumhurbaşkanı, 750
rmilyon dolar yardımın daha ke-
Irak-TiMdye ilişkileri Saddam
şahinse, biz de şahiniz. Güvercin olsaydık
belki geçinemezdik. Türkiye-Irak ilişkileri,
ister Saddam olsun, ister olmasın, tarihi
gelişmeler gibi devam edecek. Siyasette
sözler soylenir, bundan da kimse
korkmasın.
Saddam çekilir mi? Çekilmesi için
gerçeği anlaması lazım. Zaten savaş
ihtimalinin artmasının nedeni de budur.
Gerçekleri acaba görüyor mu, ondan
endişem var.
Bash tetigi çeker mi? Bunun çok
büyük riski var, ama Bush zamanı
geldiğinde karar verecektir.
sinleştiğini, 1-1.5 milyar dolayın-
da bir dilimin de gelebileceğini
bildirdi. Cumhurbaşkanı Özal,
birçok ülkenin aldığı yardım
oranlarına bakıldığında, Türki-
ye'ye yapılan yardımın daha faz-
la olması ve hakkaniyet ölçüsü-
ne dikkat edilmesi gerektiğinin
ortaya çıktığını söyledi.
'Bush karar verecek'
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
Saddam Hüseyin'in Kuveyt'ten
çekilmesi konusunda da şunla-
n söyledi:
"Saddam çekilir mi? Çekil-
mesi için gerçeği anlaması la-
zım. Zaten savaş ihtimalinin art-
masının nedeni de budur. Ger-
çekleri acaba görüyor mu, on-
dan endişem var."
Cumhurbaşkanı, "Bush teti-
ği çeker mi" şeklindeki soruya
da "Bunun çok büyük riski var,
ama Bush zamsnı geldiğinde
karar verecektir" dıye konuştu.
ABD Başkanı Bush ile gerekti-
ği anda telefon görüşmesi yap-
tığını anlatan Cumhurbaşkanı,
telefon görüşmelerinin Körfez
krizinden sonra da devam ede-
ceğini, Bush'un kendisine fevkâ-
lade güveni olduğunu ve bazı
kararları almasında katkısı ol-
duğunu ifade etti.
Giray'ın istifası
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
bir soru üzerine Safa Giray'ın,
Milli Savunma Bakanlığı'ndan
parti içi bir sorundan dolayı ay-
rıldığını belirtti. Ali Bozer'in
Dışişleri Bakanlığı'ndan iştifa-
sıyla ilgili bir soruyu da Özal,
"Benimle ilgili bir olaydan do-
layı değil. Bir gün gelecek açık-
layacagım" diye cevapladı.
Cumhurbaşkanı, Orgeneral
Necip Torumtay'ın istifa olayı-
nı Başbakan'a verdiği istifa mek-
tubu kadarıyla bildiğini ifade
ederek, "1980'den sonra siyasi
olarak ilk kez bir genelkurmay
başkanı tayin ettik. Beğendiği-
miz için getirdik. İstifa etmesi de
ilk defa bir genelkurmay başka-
nı istifa ediyor, artık Türkiye
1
-
de demokrasinin yerleştiğine bir
örnektir bu dedim" diye konuş-
tı^
TSK'nın caydırıcı gücü
Körfez kriziyle birlikte günde-
me gelen Türk ordusunun reor-
ganizasyonu konusuyla ilgili bil-
gi de veren Özal, "Türk ordusu-
nun modernizesi için çok şey ya-
pıldı. ama yeterli değil" dedi.
Cumhurbaşkanı, Silahlı Kuvvet-
ler için tank, radar, füze, deni-
zaltı gibi araçlar sağlanacağını,
büyuk bir helikopter projesinin
de devreye sokulacağını bildir-
di. Cumhurbaşkanı, "Tüm bu
araçlar TSK'nın caydırıcı giicü-
nü ortaya koyacak. Güçlü olma-
dığınız zaman her taraftan teh-
dit gelir" dedi.
Bafı'nın jandarması
değiliz
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
Kuveyt olayının Ortadoğu'daki
anahtarının Filistin sorunu ol-
duğunu ifade ederek, Türkiye-
ntn kriz konusunda kendi poli-
iikasını güttüğünü, Batı'nın
temsilcisi olmadığını söyledi.
Türkiye'nin şu anda Ortadoğu'-
daki en güçlü ülke olduğunu an-
latan Özal, şunları söyledi:
"Türkiye bölgede ekonomik
gelişmesini istikrariı bir biçim-
de yürüten tek ülkedir. Türkiye
1
nin rolü, nerede menfaati varsa,
ona gore oynanacak bir roldur.
Türkiye, Batı'nın jandarması de-
ğildir. Türkiye, bu bölgeyi en iyi
bilen ülkedir."
Thatcher'a üzüldüm
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
İngiltere eski Başbakanı Marga-
ret Thatcher'ın istifasıyla ilgili
bir soruya da "Üzülmedim de-
sem yalan olur. Çok takdir etti-
ğim bir insandı" diye cevaplan-
dırdı. Cumhurbaşkanı, Thatc-
her ile kendi durumu hakkında
bir karşılaştırma yapmanın
mümkün olup olmadığı şeklin-
deki bir soruyu da şöyle yanıt-
ladı:
"Thatcher bana 10 sene baş-
bakanlık yaplığını. böyle bir in-
sanın da çok düşmanı olduğu-
nu anlatmıştı. Karşılaştırma
şöyle yapmak mümkün. Biz bu
makama geldik. Belli bir süre-
miz daha var. O süreyi tamam-
ladıktan sonra, artık anılanraı-
zı kaleme alırız/'
Ermenistan'a yardım
Sovyetler Birliği'nde, daha
bağımsız bir cumhuriyet sistemi
veya konfederasyona geçileceği-
ni tahmin ettiğini söyleyen Cum-
hurbaşkanı Özal, ülkedeki kan-
şıklığın Türkiye"yi olumsuz etki-
leyeceğini, çünkü SSCB'de Türk
soydaşlar bulunduğunu ifade et-
ti.
Ermenilerle yıllardır süren so-
runlar bulunduğuna dikkat çe-
ken Özal, "Ama bugün Erme-
nistan çıkış yoluııun Türkiye ol-
duğunu anlamıştır. Niçin Erme-
nistan'a yardım etmeyelim? Ya-
ni niçin kavga edelinı? İlişkile-
rin ekonomik ilişkiler yoluyla iyi
olacağına inanıyorum. Karade-
niz işbirliği toplantısına geçen-
yıl hem Ermenistan geldi hem
de Azerbaycan. Hem Ermenis-
tan'ın Türkiye ile geçmişi unut-
mamız lazım diye daha önce ya-
yımlanmış bir deklarasyonu
var" diye konuştu.
SORUNLAR
ERGUNBALCI
KörfezKrizinde Kazananlar
Körfez'de 15 ocağa 10 gün kala ibre hâlâ savaşla banş ara-
stnda gidip geliyor. Ancak 2 ağustostan bu yana süren bu-
naiımda, ABD ile Irak'ın dışında, kazananlar ortaya çıkmış
durumda.
Krizden kazanç sağlayan ülkelerin başında İran geliyor.
Onun gerisinde de Suriye ile Mısır var.
İran, krizde şimdiye dek tartışmasız en kazançlı ülke ol-
du. Saddam Hüseyin, Tahran'la banş anlaşması yaptığı gi-
bi, Şattül Arap su yolu üzerindeki haklarını da iade etti. Tah-
ran ayrıca, Irak'a karşı Körfez ülkelerinin haklarının savunu-
culuğunu yaparak bu ülkelerle olan ilişkilerini düzeltti. Se-
kiz yıl süren İran-lrak savaşı sırasında, Körfez ülkelerinin en
korkulu düşmanı olan iran, şimdi bölgede Irak'a karşı den-
ge unsuru olarak görülüyor. İran'ın krizin çözümüne ilişkin
görüşü ise ABD ile tam uyum içinde. İki ülke de Güvenlik
Konseyi karanna tümüyle uyulması gerektiğini savunuyortar.
Yani Irak, Kuveyt'ten koşulsuz cekilmeli ve meşru yönetim,
Şeyh Sabah ailesı, ülkeye geri dönmeli. İkisi de kısmi bir çö-
züme karşılar. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber velayeti, aralık
ayının başında Paris'e yaptığı ziyarette, VVarba ve Bubiyan
adalarının Irak'a bırakılmasını içeren bir çözüme kesinlikle
karşı olduklannı açıklamıştı. Böylece bir zamanlann "anti
emperyalist" İran'ı, şimdi "Büyük Şeytan" ABD ile tam bir
uyum içinde. ilginçtir, şimdiki "anti emperyalist" Irak da o za-
manlar ABD ite sıkı bir işbiritği içinde idi.
Neyse biz konumuza dönelim. İran'ın Körfez krizinde sağ-
ladığı üçüncü kazanç ise, Batı ile ilişkilerini düzeltmesi ol-
du. lngiltere ile diplomatik ilişkilerini tekrar kuran İran, ABD,
Fransa ve diğer Batılı ülkelerle de ilişkilerini giderek sıklaş-
tınyor. Bu şekilde büyük gereksınme duyulan Batı yatınmla-
n için ortam hazırlanıyor. Politikanın mimariarı Cumhurbaş-
kanı Haşemi Rafsancani ile Dışişleri Bakanı Ali Ekber vela-
yeti, sertlik yanlılannı da kollayarak ara sıra ABD'ye karşı ci-
hat ilan etmelerine izin veriyorlar.
Körfez krizinde kazanç sağlayan diğer bir ülke Suriye. Su-
riye Devlet Başkanı Hafız Esad, ABD ile ittifak yaptıktan sonra
kendisini aylardır uğraştıran Hıristiyan General Michel Ao-
un'un işini 24 saatte bitiriverdi. Kazanç bu kadar değil. Suri-
ye de İran gibi Körfez krizi sayesinde Suudi Arabistan ve di-
ğer emirliklerle ilişkilerini düzeltti. Diğer bir deyişle, yardım
ve kredi yollarını açtı. Şam'ın İran-lrak savaşı sırasında Tah-
ran'ı desteklemesi, diğer Arap ülkeleri ile arasının bozulma-
sına yol açmış, Körfez'den gelen yardımlar kesilmiş ya da çok
azaimıştı. Suriye ile Suudi Arabistan, Arap dünyasında, yak-
laşık 20 yıl karşı kutuplarda yer almışlardı. Aşırı anti komü-
nist olan Suudi Arabistan'ın aksine Suriye, Sovyetler'in ya-
kın doştu idi. Körfez Savaşı nda Suudi Arabistan Irak'ı, Suri-
ye ise İran'ı destekledi. Hafız Esad, FKÖ lideri Yaser Arafat'ı
tasflye etmeye çalışırken Suudi Arabistan Arafat'a büyük mali
yardımda bulunuyordu. Körfez krizi bu tabloyu tümüyle de-
ğiştirdi. Şimdi Suriye askerleri, çölde Suudi askerlerinin ya-
nı başında. Riyad hükümeti de bu tutumuna karşılık Şam'a
1 milyar dolar verdi. Ayrıca düzenli yardım yapmayı taahhüt
etti. Böylece İran gibi Suriye de hem Batı hem de Körfez ül-
keleri ile ilişkilerini düzelterek yalnızlıktan kurtuldu.
Krizde kazançlı çıkan üçüncü ülke de Mısır. Başkan Bush,
Mısır'ın gösterdiği dayanışmaya karşılık bu ülkenin ABD'ye
olan 7 milyar dolarhk borcunun silinmesine karar verirken
Suudi Arabistan da Kahire'ye ekonomik yardımı arttırdı. Bu
arada 50 milyar dolar dış borcu olan Mısır'a Almanya, Ja-
ponya gibi ülkeler de yardım elini uzattılar. İçeride ise Devlet
Başkanı Hüsnü Mübarek duruma hâkim görünüyor. Radikal
İslamcılar, Mübarek'in Körfez polıtikasına karşı kitleleri ha-
rekete geçirmeyi başaramadılar.
Körfez krizinde asıl tablo, 15 ocaktan sonra ortaya çıka-
cak.
Ama şu anda en kazançlı ülkeler İran, Suriye ve Mısır ola-
rak görünüyor.
BiRLEŞMİŞMtLLETLER
IsraiTe bir
kuıaıııa dahaBM Güvenlik Konseyi, lsrail'i Gazze Şeridi'ndeki
şiddet olaylarından ötürü kınadı. Israil böylece,
Körfez krizinin başlamasından bu yana dördüncü kez
kınanmış oluyor.
NEW YORK (AA) — BM
Güvenlik Konseyi, Israil'i Kör-
fez krizinin başlamasından bu
yana dördüncü kez kınadı.
Güvenlik Konseyi'nin, önce-
ki gece uzun süren tartışmalar-
dan sonra yayımladığı bildiri-
de, Gazze Şeridi'ndeki şiddet
olaylarından dolayı Israil
kınandı.
Bildiride, "Özellikle İsrail
güvenlik kuvvetlerinin Filistin-
lilere karşı, çok sayıda sivilin
ötümüyle sonuçlanan davranış-
ları ve sivillerin üzerine ateş
açraasmm" şiddetle kınandığı
kaydedildi.
Bağlayıcı niteliği bulunma-
yan bildiride, Israil'de meyda-
na gelen her turlü şiddet olayı-
nın kınanmasıyla birlikte, Israil
kuvvetlerinin eylemleri özellik-
le vurgulanıyor ve İsrail'in iş-
gal topraklanndaki sivillere
karşı muamelesinde uyması ge-
reken 1949 Dördüncü Cenevre
Konvansiyonu'nun şartlarını
yerine getirmesi isteniyor.
Kudüs'te Kubbet Ül-
Sahra'da 8 ekimde Israil asker-
lerinin 18 Filistinliyi öldürme-
sinden sonra BM Güvenlik
Konseyi lsrail'i eleştiren üç bil-
diri yayımlamıştı.
Bu arada Israil askerlerinin
önceki gün bir Filistinliyi öl-
dürdükleri, altı Filistinliyi de
yaraladıklan bildirildi. Bu sa-
bah ise Israilli bir kadın ile bir
başka Filistinli şiddet olaylann-
da öldü.
Israil askeri sözcüsü, Gazze
Şeridi'nde Han Yunus kasaba-
sında bir grup Filistinliyi takip
eden Israil askerlerinin, dur ih-
tarına uymayanlara ateş actığı-
nı bildirdi. Yetkili, açılan ateş
sonucu bir Filistinlinin öldüğü-
nü açıkladı.
Han Yunus kasabasında
meydana gelen diğer bir çatış-
mada ise İsrail askerlerinden
kaçan altı Filistinlinin askerle-
rin açtığı ateşte yaralandığı bil-
dirildi.
KKTC
Denktaş, 4
seferberlik
tatbikaü9
îstedî
LEFKOŞA (AA) - KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş, Kuveyt'ten çekilmeyip sa-
vaş çıkmasına yol açtığı takdir-
de, tarihin Saddam Hüseyin'i
affetmeyeceğini söyledi.
Denktaş, dün düzenlediği
basın toplantısında Körfez kri-
zine değınirken Saddam Hüse-
yin'in son anda bir jest yapıp
Kuveyt'ten çekileceğini açıkla-
yacağını ve dünyayı rahatlata-
cağını hâlâ ümit ettiğini belirt-
ü.
Seferherlik tatbikatı
Denktaş, Körfez'de bir savaş
ihtimaline karşı KKTC'nin de
hazırlıklı olması gerektiğini,
bunun için bir seferberlik tat-
bikatı yapılmasından yana ol-
duğunu söyledi.
Rauf Denktaş, bu konuda
şöyle dedi:
"Herkesin ani bir harekette
ne yapacağını bilmesinde bü-
yük yarar vardır. Biz, sivil sa-
vunmada daha çok ve gerçek-
çi tatbikatlar isteriz. Sivil sa-
vnnmamız gayet iyi çalışıyor,
hazırlanıyor ama halkımız cep-
hede yaşıyor. Çünkü karsı ta-
raftakı insanlar bizi tebdit et-
meye devam ediyor. Şimdi bir
de bölgede tehdit var. Onun
için Kıbns Türk halkı berhan-
gi bir olasılık karşısında yedi-
sinden yetmişine hazır olmalı-
dn*. HUkümet, gerektigi zaman
gerekeni yapacakür."