Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 1991+* CUMHURİYET/19
BU KÖŞE YAZ KÖŞESİ — Dünyanın ymnsı soğukla pençe-
leşirken Güney Afrika'da çocuklar, 30 derecenin iistüne çı-
kan hava sıcaklığından kurtulmamn yolunu, denize ginnek-
te buluyorlar. (Fotoğraf: Reuter)
Polatlı-Eskişehir
demiryolu
kapandı
POLATLI (AA) — Polatlı-
Eskişehir demiryolu, bir yük tre-
ninin raydan çıkması sonucu
ulaşıma kapandı. Ankara'dan
Eskişehir'e giden 70 nolu eks-
pres yük treninin bir vagonu,
dûn saat 11.00 sıralannda, Yu-
nus Emre-Sazak istasyonlan
arasında raydan çıktı. Buna bağ-
h olarak 17 vagonun daha ray-
dan çıkması sonucu, demiryolu-
nun yaklaşık 250 metrelik bölü-
mtt hasar gördü.
Demiryolunun ulaşıma ka-
panması nedeniyle Ankara-
Haydarpasa-Ege hattında sefer
yapan yolcu ve yük trenleri, bu-
lunduklan istasyonlarda bekle-
tiliyorlar.
VATtKAN'DA ATAMA TORENİ — Vaükan'daki St Peter
Kilisesi'nde yapüan tören sırasında 60 rahip Papa II. Jean
Paul'iin önünde yüzükoyun yere uzanddar. Tören, büyük ço-
ğunlugu Latin Amerika'da görev yapacak olan İsa lejyoner-
leri misyoner düzenine bağlı papazlann göreve atanmalan
nedeniyle diizenlenmişti. (Fotoğraf: Reuter)
22 milyar
son taiihliyi
bekliyor
ANKARA (AA) — Milli Pi-
yango'nun yılbaşı çekilişinde
çeyrek bilete isabet eden 22 mil-
yar liralık büyük ikramiyenin iki
talihlisi daha dün parasını al-
mak üzere başvurdu. İstanbul-
lu bir işçi adına, Milli Piyango
idaresine gelen Türkiye tş Ban-
kası Istanbul Merkez Şube Mü-
dürü Fikret Kayer, 5 milyar 500
milyon liralık çeki, Muhasebe ve
tdari tşler Daire Başkanı Bur-
han lper'den aldı. Kayer, talihli
işçinin bankalarına tesadüfen
geldiğini belirtti.
22 milyann son talihlisi ise
henüz başvuruda bulunmadı.
Bu arada Milli Piyango yeni
yılın ilk çekilişinde 48 milyar li-
ra ikramiye dağıtacak.
NEHİR TAŞINCA — Ohio'da asın yagmuriar, Ohio nehri-
nin taşmasına neden oldu. 12 yıldan bu yana en yiiksek sevi-
yesine çıkan nehir. iinlü Serpertine duvarını da sular altında
bırakınca, Cincinatti'de yaşayanlar için Uginç göriintüler oiuştu.
(Fotoğraf: AP)
HABERLERİN DEVAMI
Büyük Yürüyüş ve Sağduyu...
(Baştarafı 1. Sayfada)
Böylesi koşullarda bıçak kemiğe dayanır.
Milli gelirdeki payı ufaJdıkça ufalan işçi kar-
şısında siyasal iktidann sergilemiş olduğü
kayıtsızlık ve duyarsızlık bugünleri hazırla-
mıştır.
Artık gücünün bilincine varmaya başlamış-
tır işçi.
Yaşanan şöyle özetlenebilir:
Sendikalar tabandan gelen baskıyia eyle-
me geçiyor. Emek, kendi gücünü siyaset
sahnesinde göstermeye yöneliyor. Alınteri-
nin karşılığını alabilmek için varlığını, geçmi-
şe oranla çok daha çarpıcı biçimde belli edi-
yor işçi.
ZongukJak'tan onbinlerce maden işçisinin
başlattığı büyük yürüyüş bu çerçevededir;
aynı zamanda iktidara yönelik son derece
anlamlı bir uyandır.
Tüm iktidar odakları madencinin sesine
kulak vermelidir. Bunca yıldır demokratik
uyarılara aldırmaksızın bu ülkeyi yönetme
çabasındaki ANAP iktidarı artık denizin bit-
tiğini görmelidir. Bu eylemin üstüne zaptiye
kafasryia, barikatlar kurarak gitmekten kaçırv
malıdır.
Büyük yürüyüş, herhangi bir işçi eylemi
değildir. Eytem bir halk hareketıne dönüşme
yolunda ilerliyor.
Hükümet olayın bu boyutunu kesinlikle
gözardı etmesin; sertlik politikasına başvur-
maktan özenle kaçınsın.
ANAP yönetiminin artık yapması gereken
ilk iş, maden işçisinin makul taleplerini bir
an önce kabul etmekten geçiyor. Başka ça-
resi yok.
Terazinin kefesine ağırlığını koymuştur iş-
çi. Bugûne dek eylemlerini disiplinli ve se-
rinkanlı biçimde yürütmüştür. Bir dengeler
rejimi olan demokrasi bakımından olumlu bir
gelişmedir bu.
Gerilimin sürekli tırmandığı bir ortamda,
geri dönüşü oimayan yollara sapmaktan ka-
çınılmalıdır.
Sağduyunun her iki tarafla da geçerli ol-
masını dileriz.
Körfez krizinde ABD-Irak diyaloğu
(Baştarafı 1. Sayfada)
saptanan hedeflerden ödün ve-
rilmesinin ya da pazarlık yapıl-
masının düşünülemeyeceğini be-
lirtti.
Dışişleri Bakanı James Ba-
ker'ın Tank Aziz ile görüştükten
sonra Bağdat'a bir ziyaret yap-
masının söz konusu olmadığını
açıklayan Bush, "Biz bu seçene-
ği gözden çıkarttık" dedi. Ken-
disinin ve James Baker'ın Irak'a
iletmek istediği mesajın bu gö-
rüşmede iletilebileceğini söyle-
yen Bush, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Umarım Irak'ın görüşmevi
kabul etmesi durumun ciddiye-
tini gittikce anlamaya başladığı-
na ve BM'nin 12 Güvenlik Kon-
seyi karannda ifade edilen istek-
lere dikkat ettigine işaret etmek-
tedir. Şimdi sıra Saddam Hüse-
yin'in BM'nin mantıklı istekle-
rine cevap vermesinde."
Bush, Irak'ın Körfez krizi ile
Filistin sorunu arasında bir bağ-
lantı kurma girişünine karşı çı-
kacaklannı da belirtti. ABD li-
derliğindeki çokuluslu gücün,
Kuveyt'ten tamamen çekilmesi
durumunda Irak'a saldırmaya-
cağını da açıklayan Bush, "Eger,
Irak tamamen çekilirse, saldın-
ya ugramayacaktır" dedi. Bush,
şunları söyledi:
"Baker'ın Cenevre'deki göre-
vi Irak'a durumun ciddhelini
anlatmak, Kuveyt'ten çekilmele-
ri için Birleşmiş Milletler'in ka-
rarlılığını vurgulamaktır. Uma-
lım bunu başarabileceğiz. Şim-
diye kadar Saddam Hiiseyin ve
Tank Aziz ile pek çok görüşme
yapıldı, ancak karşı taraf iletil-
mek istenen mesajları almadı.
Ancak Jim (Baker) oldukça ik-
na edicidir."
Bu arada George Bush'un,
Körfez kriziyle ilgili görüş alış-
3 OCAĞA FARKLIBAKIYORLAR
DGMlerde soruşturcna kargaşası
duğunuz öne sürülüyor...
DEMtRAL — Öyle bir şey
yok.
— Sonımluları gözaltına ala-
cağınız yönündeki açıklamanız
da bir gözdağı olarak niteleni-
yor...
DEMtRAL — Yok, yok. Biz
konunun gereğini yerine getiri-
yoruz. Kanun ne ise onu...
İstanbul DGM
İstanbul'da da işçilerin dün-
kü eylemi sırasında gözaltına
alınanlarla ilgili soruşturma sür-
dürülüyor.
İstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi Bassavcılığı'nın, iş-
çilerin eylemiyle ilgili olarak
Türk-İş Bölge Temsilciliği'nin
sendikalara teşvik ve telkinde
İstanbul DGM, eylem sırasında meydana
gelen olaylar hakkında soruşturma başlattı.
Izmir DGM "eylem nedeniyle soruşturmaya
gerek duymadı" Erzincan DGM "henüz"
bir soruşturhıa yapmadı. Kayseri DGM,
"DGM'leri bu konuda görevsiz" saydı.
tş-Sendika Servisi — İşçilerin
3 Ocak'ta gerçekleştirdiği "bir
gün işe gitmeme" eylemine iliş-
kin olarak bazı devlet güvenlik
mahkemeleri 'soruşturma' baş-
latırkerî bazı illerdeki devlet gü-
venlik mahkemesi başsavcıhkla-
n ise 'sonışturmaya gerek olma-
dığı'nı açıkladılar. Ankara
DGM Başsavcıhğı'nın eyleme
ilişkin soruşturma çerçevesinde
kimlerin eyleme katıldığını sap-
tamaya çalıştığı bildirildi. tstan-
bul DGM Başsavcısı Birol Kızıl-
tan, eylem sırasında meydana
gelen olaylar hakkında soruş-
turma baslattıklannı belirtti. Iz-
mir DGM Başsavcısı Abdülka-
dir Abacı ise eylem nedeniyle
soruşturmaya gerek olmadığını
söyledi. Erzincan DGM 'henüz'
bir soruşturma yapmazken,
Kayseri DGM Başsavcısı Musa
Polat, "DGM'lerin bu konuda
görevsiz" olduğunu sâvundu.
Öte yandan, Ankara DGM
Başsavcısı Nusret Demiral'ın tu-
tumuna yönelik tepkiler dün de
sürdü.
Bu arada, eyleme ilişkin
SHP'nin yaklaşımını içeren ve
Genel Başkan Erdal tnönu ta-
rafından açıklanan MYK bildi-
risi, Cumhuriyet Başsavcıhğı'-
nca "yasal parti faaliyeti" ola-
rak değerlendirilirken Ankara
DGM BaşsavcılığVnca "Suç un-
sunı içerebileceği varsayımıyla"
incelemeye alındı.
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral, 3 Ocak'ta işçi-
lerce gerçekleştirilen "bir gün
işe gitmeme" eylemine ilişkin
soruşturma çerçevesinde araştır-
malarının devam ettiğini
söyledi.
Poiisin, DGM Savcılığı'nın
talimatı doğrultusunda, 3 Ocak
günü uygulanan eyleme katılan
işçileri, isim isim saptamaya ça-
hştığı belirlendi. Poiisin, bu ta-
limat doğrultusunda, eylemin
uygulandığı işyerlerine giderek,
eyleme katılanların isimlerini
tek tek hazırladığı tutanaklara
geçirdiği, bu tutanakların par-
ça parça DGM Savcılığı'na ulaş-
maya başladığı. ulaşan tutanak-
ların da DGM savcılannca ince-
lenmeye alındığı öğrenildi.
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral, gazetecilerin
konuya ilişkin sorularını yanıt-
larken henüz araştırmalarının
sürdüğünü bildirdi. Demiral,
sorulara şu yanıtları verdi:
—Eylemin gerçekleşmesinde
sonımlulugu bulunanların göz-
altına alınacağını açıklamışümz.
Bugün (dun) herhangi bir göz-
altı oldu mu?
DEMİRAL — Yok, araştır-
malarımız devam ediyor.
— Siz, özellikle belediye oto-
büslerinin göreve çıkmamala-
nndan ötüru belediye başkanla-
nnın da sorumlu olduğunu açık-
lamıştınız. Beledi\e başkanlan-
nın da gözaltına alınmaları soz
konusu mu?
DEMtRAL — Ben, bu hu-
susta bir açıklama yapmıyorum.
— Sizin, başlattıgınız bu so-
ruşturma nedeniyle yetkisiz ol-
bulunup bulunmadığını araştır-
dığı bildirildi.
İDGM Başsavcısı Birol Kızıl-
tan, AA'ya yaptığı açıklamada,
işçi eylemiyle ilgili olarak gözal-
tına alınan ya da gözetim altı-
na alınması için talimat verilmiş
kimse bulunmadığını söyledi.
Eylemle ilgili savcılık incele-
mesinin sürdürüldüğüna kayde-
den Kızıltan, "Türk-tş Konfe-
derasyonu'nun aldığı bu karan
İstanbul Bölge Temsilciligi, ts-
tanbul dahilindeki sendikalara
teşvik ve telkinde bulunmuş
mu? Onu inceliyoruz. Teşvik ve
telkin söz konusuysa biz de el-
bette 2822 sayılı yasaya muha-
lefetten soruşturma başlataca-
ğ«" dedi.
Birol Kızıltan, işe gitmeyen-
lerle ilgili olarak ise herhangi bir
işlem yapılmadığını belirtti.
Birol Kızıltan, önceki günkü
eylemler sırasında yasadışı gös-
terüerde bulunan çoğunluğu öğ-
renci 25 kişi hakkında gözetim
karan verildiğini, pankart ve
bildiriyle yakalanan 3 kişi hak-
kında soruşturmamn sürdürül-
düğünü, karakollarda da 67 ki-
şinin bulunduğunu bildirdi. Kı-
zıltan, 40 kişinin savcılıkca, 11
kişinin de savcılığm bilgisi da-
hilinde emniyet tarafından salı-
verildiğini kaydetti.
Birkaç silahın da ele geçiril-
diği olaylann, yasadışı örgütler
tarafından düzenlendiğini belir-
ten yetkililer, "En sevindirici
yön, işçilerin olaylann dışında
kalmaland»"- dediler.
Ümraniye'de jandarma erle-
rinin uzerine ateş eden Tunceli
doğumlu kişinin sorgusunun da
siyisa şubede devam ettiği bildi-
rildi.
öte yandan, bazı işverenlerin
dünkü işçi eylemleriyle ilgili ola-
rak işe gelmeyen personel için
Bakırköy Cumhuriyet Savcılı-
ğı'na başvurdukları öğrenildi.
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral, Cumhuriyet'-
in, "SHP'nin 3 ocak eylemine
ilişkin MYK bildirisini inceieme-
ye alacağınızı öğrendik. Doğnı
mu" sorusunu yanıtlarken
3 Ocak için ceza yağıyor
tş-Sendika Servisi — Türk-tş lzzettin Demirbaş, Doksan'da
ve Hak-İş ile bağımsız sendika- eyleme katılan 60 işçinin dün sa-
ların çağrısı üzerinc 3 ocakta bah işbaşı yaptınlmadığını belir-
"bir gün işe gitmeme" eylemine terek, "tşverenle yaptığımız gö-
katılan işçiler hakkında işyer- riişraede işçilerin bugün 'dün'
lerinin büyük çoğunluğunda
"şimdilik" işlem yapılmazken
baa işyerlerinde "işten atmalar"
başladı.
Gölbaşı'nda kurulu Güriş
Makina ve Montaj Fabrikası-
nda çalışan 62 işçi ise dün taz-
minatsız olarak işten cıkanldı-
lar.
Gölbaşı'ndaki fabrika mü-
dürlüğü giriş kapısına, işten çı-
karmalara ilişkin asılan duyunı-
da şöyle denildi:
"3 ocak günü yapılan yasadı-
şı genel greve katılmak suretiy-
le işe gelmedikleri Gölbaşı No-
ücretli izinli sayıldıklan ve pa-
zartesi günü işbaşı yaptırtlacak-
lan bUdirildi" dedi. Demirbaş,
akşam saatlerinde işverenin, iş-
çilerin iş akitlerinin feshedildi-
ğini büdirdiğini belirterek, .soru-
nun çözümlenmesi için yann iş-
verenle yeniden görüşeceklerini
söyledi.
Yazar Pompa Sanayii AŞ'de
çalışan Türk Metal Sendikası
üyesi 48 işçiye de işbaşı yaptırıl-
madığı öğrenildi. UBA'ya göre,
sendika yetkilileri işverenle gö-
rüşmeleri sürdürüyorlar.
™^' ™- Etibank iscUeri
«<>.•<• • ^- : * o-"ı : «»»"jıııuıı Emet ilçesi Eti-
2822 say ıh Toplu İş Sozleşmesi bank Kolomanit Müessese Mü-
Grev ve Lokavi Kanunu'nun 45. dürlüğü de 3 ocakta işe gelme-
maddesı geregince 3 Ocak 1991
tarihinde iş akitleri tazminatsu
olarak feshedilmiştir."
Fabrika Müdürü Zafer Genç-
soy ile Güriş Genel Müdürü Ni-
hal Zaim de bu işçilerin dün sa-
bah servis otobüslerine alınma-
dıklarını söylediler.
İşten çıkarılan işçiler ise ak-
şam mesai saatine kadar işyeri-
nin önünde bekleyeceklerini, pa-
zartesi günü de Çankaya'daki
Güriş merkez binası önünde aç-
lık grevine başlayacaklannı açık-
ladılar. Bu işçileri ziyaret eden
Türk-Metal Sendikası Genel
Sekreteri Salita Kılıç da Türk-
Iş'in bu işçilerin yanmda oldu-
ğunu belirterek 11 ocak tarihin-
den başlayarak sendikalarının
bu işyerinde grey karan alacağı-
nı söyledi. Sendika genel merke-
zinden getirilen yiyecekler işçi-
lere dağıtılırken Gölbaşı Asliye
Hukuk Mahkemesi işten çıkar-
ma eylemini bir tutanakla
saptadı.
Doksan-Yazar Pompa
"Bir günlük iş bırakma" ey-
lemine katılan Doksan işçileri-
ne de işbaşı yaptırılmadı.
UBA'nın haberine göre, Türk
Metal Sendikası Şube Başkanı
yen 342 işçi hakkında cumhuri-
yet savcıhğına suç duyurusunda
bulundu.
Müessese Müdürü Osman
Aykaç, AA'ya yaptığı açıklama-
da, Içişleri Bakanlığı'nın talima-
tı uzerine eyleme katılan 342 iş-
çinin noter kanalıyla tespit edil-
diğini ve bu isimlerin genel mü-
dürlüğe bildirüdiğini söyledi.
Emet Cumhuriyet Savcılığı
yetkilileri de dün işe gelmeyen iş-
çüer hakkında Etibank Koloma-
nit Müessese Müdürlüğü tara-
fından suç duyurusunda bulu-
nulduğunu, bu konuda hazırla-
nan dosyanın Korrya Devlet Gü-
venlik Mahkemesfne gönderile-
ceğini bildirdiler.
Izmit'e bağlı Alikahya kasa-
basının ANAP'lı Belediye Baş-
kanı Sabri Gökbudak, önceki
gün Türk-lş'in aldığı "işe
gitmeme" karanna uydukları
gerekçesiyle makam şoförü Be
kir Ancan ile otobüs şoförler
Ali Keieş ve Sebahattln Gürün'ü
tazminatsız olarak işten çıkarttı.
İşveren ne diyor?
Ege Eüromuzun haberine gö-
re Türk-lş'in karanna uyarak
önceki gün işine gitmeyen işçi-
lere yasal müeyyide uygulanma-
sına sanayici işverenler sıcak
bakmıyor. Eylemin genelde ses-
siz, sakin ve olaysız geçtiğini
vurgulayan sanayiciler, "tşçiye
yasal müeyyide uygulanmama-
lı, ileride daha sert ve yaygın ey-
lemlere yol açacak girişimlerde
bulunulmamalıdır" gorüşünü
savundular. TOBB Sanayi Kon-
seyi ve EBSO Meclis Başkanı Şi-
nasi Ertan değerlendirmesinde,
"Yapılacak şey; sorunları kök-
ten çözecek adımlann atılraası-
dır" dedi. EBSO Başkanı Uğur
Yiice, "polisiye tedbiıierie sonı-
nun çözümlenmeyeceğini" savu-
nurken tüm işçileri eyleme katı-
lan sanayici Mehmet Soyer,
"Demokrasi için bir adım atıl-
mıştır. Yevmiye kesmek gibi bir
karar vermedim. işçilerin eyle-
mi demokrasilerde müspet bir
uygulamadır" diye konuştu. Ya-
şar Holding, kuruluşlarında işe
gelmeyenlerle ilgili herhangi bir
işlem yapmayacağını bildirdi.
Türkiye işveren Sendikaları
Konfederasyonu (TİSK) Yöne-
tim Kurulu Başkanı Refik Bay-
dur, hükumetin, Türk-lş ve
TlSK'in birleştiği ortak nokta-
lara kulak vermesini istedi. Bay-
dur, 3 ocak işçi eyleminin olay-
sız sona ermesirrin işçiler ve ey-
lemi düzenleyen sendikalar açı-
sından övünülecek bir durum
olduğunu söyledi.
TİSK Başkanı Refik Baydur,
UBA'ya yaptığı değerlendirme-
de, "BugUnden sonra yapılacak
iş, mevcut şartlan en iyi şekilde
değeriendirmek oimalıdır. Geliş-
meler işçi ve işveren konfederas-
yonlannın bir araj'a gelip görüş-
me zamanının gelip geçmekte
olduğunu açıkça gösteriyor.
Önümüzdeki günlerde işçi ve iş-
•eren taraflarının bir araya gel-
mesinde, sorunlan goriişmesin-
de sayısız yarar oldugu kanaa-
tindeyim. Medeni ulkelerde işçi-
işveren sorunları nasıl çöziilü-
yorsa ülkemizde de çozülmeii-
dir. Hiikümetimizin Turk-tş ve
TİSK'in birleştiği noktalara ku-
lak vermesi tazım. Sayın Başba-
kan'ın da bu kapıyı rahatça açıp
çok olgun noktalara varabilece-
gini sanıyorum" dedi.
"Lvet, incelemeye alacağız" de-
di. Demiral, bir başka soru uze-
rine de SHP MYK bildirisine
ilişkin haber metnini TRT'den
istediklerini, ancak henüz ken-
dilerine ulaşmadığını, ulaşır
ulaşmaz bu konudaki inceleme-
ye başlanacağını söyledi.
Cumhuriyet Başsavcısı Haluk
Yardımcı, Türk-İş'in "bir gün
işe gitmeme" ve Zonguldak iş-
çilerinin yürüyüş eylemleri kar-
şuuoda- muhaktet partilerinin
takındığı tavrı değerlendirirken
"Bu partilerin, Siyasi Partiler
Yasası'ndan kaynaklanan yetki-
lerini kullandıklannı" söyledi.
Yardımcı, işçi eylemleri karşı-
sındaki tavırları nedeniyle mu-
halefet partileri hakkında her-
hangi bir soruşturma ya da ya-'
sal işlemlerinin şu an için söz
konusu olmadığını kaydetti.
Günay: Abesle iştigal
SHP Genel Sekreter Yardım-
cısı Ertuğrul Günay ise Ankara
DGM Başsavcılığı'nın bu tutu-
munu "abesle iştigal" olarak ni-
teleyerek şöyle dedi:
"DGM görev ve yetkilerini
belirleyen \asa, siyasal partile-
rin çalışmalannı denetleme ve
koğuşturma konusunda bir yet-
ki vermemektedir. O bakımdan
MYK bildirisi hakkında ön so-
ruşturma girişimi abesle işıigal-
dir. DGM savcılan Türkiye'nin
yaşadığı demokratik gelişimi
kavramakta çok geride kalıyor-
lar."
Tepkiler
Adaiet Bakanı Oltan Sungur-
lu, DGM Başsavası, Nusret De-
miral'ın Türk--İş Başkam Şevket
Yılmaz ve öteki yöneticilerin
gözaltına alınacağma ilişkin
açıklamasını, "Yargı bagımsız-
dır" diye değerlendirdi.
Türk-İş Genel Başkam Şevket
Yılmaz ise AA muhabirinin so-
rularını yanıtlarken "DGM
Başsavcılığı'nın genel eylemle il-
gili olarak kendisi ve yönetim
kurulu uyeleri için verdiği göz-
altı emrinin polis yetkililerince
uygulanması gerektiğini" bildir-
di. Türkiye Barolar Birliği Baş-
kanı Önder Sav da aynı konu-
da, "Öyle bir şey olabileceğini
sanmıyorum. Eylemin
DGM'nin görev alanı içine gi-
ren bir nitelik taşıdığına inanmı-
yorum. DGM Başsavcısı'nın en
az TİSK Başkanı kadar anlayışlı
olmasını diliyonım" dedi.
İstanbul Barosu Başkam Tur-
gut Kazan da Demiral'ın 3 ocak
eylemi ile ilgili "tahrik edici"
açıklamalarmı sürdürdüğünü
belirterek "Bu davranış savcılık
degil, kabadayılıktır" diye ko-
nuştu. Kazan, "Demiral'ın bu
konuda görevli savcı olmadığı-
nı", aynca savcdann "Ulu- orta
açıklama yapamayacaklannı.
demeç veremeyeceklerini" savu-
narak "Demiral suç işliyor" de-
di.
Izmir Barosu Başkanı Sabri
Kurt, Demiral'ın bir günlük ey-
lemle ilgili olarak milyonlara
TV yoluyla "tehdit" ve
"gözdağı" vermesini "usulsüz
bir davranış" olarak niteledi.
ÇHD'ye mensup oır grup
avukatla Ankara DGM binası
önünde basın toplantısı yapan
Kurtuluş, DGM Başsavcısı Nus-
ret Demiral'ın, "Tehditle işçi sı-
nıfının meşru mücadelesini kır-
mak istediğini" iddia etti.
verişinde bulunmak üzere bu-
gün BM Genel Sekreteri Perez
de Cuellar ile bir araya geleceği
bildirildi.
AT'den Aziz'e davet
Avrupa Topluluğu da Körfez
krizine barışçı bir çözüm bulun-
ması için diyalog arayışlarını
sürdürüyor. Sabetay Varol'un
haberine göre AT dışişleri ba-
kanları, Irak Dışişleri Baka-
nı Tank Aziz'in 10 ocak tarihin-
de Lüksemburg'a davet edilme-
sini Irak'a önerme konusunda
anlaştılar.
AT üyesi 12'lerin dışişleri ba-
kanları, Irak'ın Kuveyı'ten çekil-
mesi durumunda, Ortadoğu'da-
ki sorunların çözümüne katkı-
da bulunacaklarını bildirdiler.
AT dışişleri bakanlarının,
Körfez krizi ile ilgili olarak Lük-
semburg'da yaptıklan olağanüs-
tü toplantıdan sonra yayımlanan
ve Lüksemburg Dışişleri Baka-
nı Jacques Poos tarafından ba-
sına okunan ortak deklarasyon-
da, ATnin dlacağı bu yükümlu-
lüğün sadece BM Güvenlik
Konseyi'nin kararlarına saygı
duyulması çerçevesinde olacağı,
bunun da Irak'ın Kuveyt'ten
derhal ve şartsız çekilmesini
içerdiğini beiirtti. Deklarasyon-
da, "Irak, BM'nin kararlannı
şartsız ve bütün olarak uygula-
ması durumunda herhangi bir
askeri müdahaleye rnaruz kal-
mayacağı konusunda güvence
almalıdır" denildi.
Öte yandan Dışişleri Bakan-
lığı Sozcüsü Murat Sungar, AT
dışişleri bakanlarının olağanüs-
f,ü toplantısından çıkan önfiri-
nin, ABD'nin Aziz-Baker görüş-
mesini destekler nitelikte oldu-
ğunu bildirdi.
Cenevre'den sonra
Ankara
Cumhuriyet muhabirinin
edindiği bilgiye göre Baker, Aziz
ile görüşmesini tamamladıktan
sonra zaman yitirmeden Anka-
ra'ya gelecek ve 10 ocakta Dışiş-
leri Bakanı Kurtcebe Alptemo-
çin, Başbakan Yddınm Akbulut
ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal
ile bir araya gelerek Aziz'le yap-
tığı görüşme ve Amerikan yöne-
timinin Körfez'deki duruma iliş-
kin değerlendirmeleri konusun-
da bilgi verecek.
Baker'ın Cenevre'ye gitmeden
once de Londra ve Paris'te te-
maslarda bulunacaği bildirildi.
Miittefikler memnun
Almanya Dışişleri Bakanı
Hans Dietrich Genscher, Alman
televizyonuna dün verdiği de-
meçte, "Savaşın önlenebileceği-
ne inanıyorum. ABD ve Irak dı-
şişleri bakanları ve AT ile Irak
Dışişleri Bakanı arasında görüş-
me yapılması da bu inancımı
doğruluyor ve güçlendiriyor"
dedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Ro-
land Dumas da dün gazetecile-
re yaptığı açıklamada, Baker -
Aziz ve Aziz - AT arasında gö-
rüşme yapılmasını, Körfez kri-
zinin banşçı yolla çözümlenmesi
konusunda iyimserlikle karşıla-
dığını söyledi.
Ingiltere Dışişleri Bakanı Do-
uglas Hurd de dün yaptığı açık-
lamada, Irak'ın ABD önerisini
kabul etmesini "tyi bir haber"
olarak nitelendirdi.
Öte yandan Lıbya, Mısır, Su-
dan ve Suriye liderlerinin Irak'-
ın Kuveyt'ten çekilmesi konu-
sunda anlasmaya vardıkları bil-
dirildi.
Fransa Cumhurbaşkanı Fran-
çois Mitterrand, Irak'ın BM ka-
rarını önemsemeyerek, Kuve>t-
ten çekilmemesi ve böylece sa-
vaş riskinin artması dunımunda
Güvenlik Konseyi'nin Körfez
kriziyle ilgili yeni bir toplantı
yapması gerektiğini söyledi.
ABD: Savaşta
basına sansür
Körfez'deki ABD askeri yet-
kilileri, olası bir savaş anında ya-
yın organlannın haberleri izle-
meleri ile ilgili kuralları belirle-
diler ve haberlerin yayınlanma-
dan önce gözden geçirileceğini
belirttiler. Kurallara göre askeri
halkla ilişkiler görevlüeri, olay
yerinde haber materyallerini bi-
rinci elden denetleme yetkisine
sahip olacaklar.
ABD'nin, Suudi Arabistan'a
yapılması önerilen yedi milyar
dolarlık silah satışınm Körfez
krizi sonrasına ertelenmesi için
Suudi yetkililer iie anlaştığı bil-
dirildi.
GOZLEM
UĞURMUMCU
(Baftarafı 1. Sayfada)
grevin tanımı yer almamıştır. Bu nedenle her işçi eylemini
"genel grev" saymak ceza yasamızın ikinci maddesinde yer
alan "kanunsuz suç ve ceza olmaz" kuralına aykırı olur.
Bu kurala göre bir eylemin suç olabilmesi bu eylemin ya-
sada "apaçık tanımlanmış" olmasına bağlıdır.
Ceza yargılaması hukukunda "gözaltı" tıpkı "tutuklama"
gibi 'teza" değil, bir "ön/em"dir. Açılan bir soruşturmamn
esenliği için başvurulan önlem ceza ya da gözdağı olarak
kullanılamaz.
Şevket Yılmaz ve Başkanlar Kurulu üyelerinin hepsi de
yerleri - yurtları belli insanlardır. Eylem olup bittiğine göre
kanıtları yok etme ve değiştirme gibi olasılıklar da söz ko-
nusu değildir.
Hukuk sistemimiz bu tür soruşturmalarda "tazyik hapsi"
diye bir ceza da öngörmüş değildir. Kaldı ki, Özal ve Akbu-
lut Paris'te "keyfi gözaltı" olmayacağına ilişkin "Paris şartı"-
na imza koyup, bu konuda bütün dünyaya güvence de ver-
mişlerdi.
3 ocak eylemi, DGM'nin görev alanına da girmez.
Niçin girmez?
Şu nedenle girmez:
Devlet güvenlik mahkemelerinin alanları yasanın 9. mad-
desiyle belirlenmiştir.
Maddede, hangi suçlann devlet güvenlik mahkemelerinin
görev alanına gireceğini belirlerken şöyle bir yöntem izlen-
miştir:
Önce, görev alanına girecek suçları tek tek saymıştır. Bu
gibi olaylarda DGM Savcılığı olaylara el koyar. Yasa, bazı
suçlar için de görevi belli koşullara bağlı olarak saptamış-
tır. Bu koşullar şunlardır:
— Devleti, ülkesi ve milletiyle böiünmez bütünlüğünü, hür
demokratik düzen ve nitelikleri anayasada belirtilen cumhu-
riyet aleyhine işlendikleri ve doğrudan doğruya devletin iç
ve dış güvenliğini ilgilendirdikleri takdirde.
DGM Savcılığı, toplantı ve gösteri yürüyüşleri, toplu iş söz-
leşmeleri ve derneklerin çalışma ve etkinlikleri yukarıda sa-
yılı suçları ilgilendirirse olaylara el koyabilir: yoksa koyamaz.
3 ocak eylemi, devlet bütünlüğüne aykırı mı? Değil. 3
ocak eylemi hür demokratik duzene karşı mı? Değil... 3 ocak
eylemi devletin iç ve dış güvenliğini ılgilendirir mi? Hayır.
Oyteyse, 3 ocak soroçtnrmasım DGM- Başsavcthğı
yapamaz.
3 ocak eylemi suç mu? Bu eylem, "genel grev" değil de
"kanunsuz grev" mi? Ve bu eylem, Toplu iş Sozleşmesi Ya-
sası'nın 72. maddesine göre suç mu?
Böyle düşünülüyorsa, bu koşullarda da olaya DGM de-
ğil cumhuriyet başsavcılıkları el koymalıdır.
Her eyleme, her yûrüyüşe DGM başsavcılıkları el koyar-
larsa o zaman "devlet güvenliği" kavramı da aşınır ve bu
kavram bir çeşit "hukuksal erozyona" uğrar.
Gerek anayasa, gerek sendikalar ve Toplu İş Sozleşme-
si Yasası, yasaklarla doludur. Bu anaya^sa ve yasalar de-
ğişmeden "çalışma banşı" da kurulamaz.
Kurulamadı ve kurulamayacağı Zonguldak ve MESS grev-
leri, 3 ve 4 ocak eylemleri ile bellidir.
Genel grev, bütün Avrupa ülkelerinde haksa ve Türkiye^
de suç sayılıyorsa, yapılacak iş, DGM başsavcılıkları eliyle
soruşturmalar açmak değil, anayasayi ve bu yasaları de-
ğiştirmek oimalıdır.
ANAP, gerektiği zaman yasaları nasıl da değiştiriyor?
örneğin, Türk parasının kıymetini koruma yasası değiş-
tirilerek beş yıla kadar olan hapis cezası kaldırıldı ve döviz
kaçakçılarına af sağlandı. Örneğin, kaçakçılığın men ve ta-
kibine dair yasanın 27 maddesi değiştirildi ve gümrük ka-
çakçılarına da af sağlandı. Örneğin, tütün tekeli yasasın-
daki değişiklikle de sigara kaçakçılannın cezalan bağışlandı.
Bunlar da yetmedi; her türlü kaçakçılık suçundan yargı-
lananlarla "seks tacirleri"ne pasaport verilmesini sağlayan
yasa değişiklikleri de yapıldı.
Bu "Mariboro liberalizmi", başındaki iktidar sözcülerince
"yüzyılın en büyük devrimi" olarak alkışlandı!
Askeri rejim desteği ile yükselen ANAP'ın gerçek yüzü
Zonguldak ve MESS grevieri ve 3-4 ocak eylemleri ile iyi-
ce ortaya çıktı.
ve "sahte liberalizm" maskesi düştü!
Devlet, eğer anayasasında yazdığı gibi "sosyal devlet" ise
o zaman çalışan kesime -işçiye, memura- çağdaş Batı ül-
keleri kadar özgürlûk ve güvence sağlamak zorundadır. Bu
özgürlük ve güvence de bütün çalışanların sendikalaşma-
larından ve genel grev hakkı da olmak üzere her türlü grev
hakkına sahip olmalarından geçer.
Devlet, altın, döviz, sigara, uyuşturucu, silah ve mermi
kaçakçısına bu kadar sevecen, işçiye ve memura bu kadar
acımasız olamaz. Olursa, devletin de rejimin de niteliği
deöjşir.
İş ve sermaye çevrelerine, bunca teşvik, vergi iadesi, bol
kredi; kaçakçıya af; işçiye, DGM soruşturmaları, panzerler
ve polis copları ve yasaklar...
İşte ANAP liberalizmi budur...
ADANA HtPODROMlTNDAN FİKRITIX4ĞUOCW
TAHMEVLER
1. KOŞU: F. Taşbatur (2), P.
Gürbatur (5), S. Rüzgânnoğlu
(1)
2. KOŞU: F. Kayhanbatur (3),
P. tathkız (7), PP. Gaddar (5),
S. Sabur (4)
3. KOŞU: F. Erdal (7), P. Ci-
hangir 8(6), PP. Eser 1(5),
S.Okeyim (3)
4. KOŞU: F. Serhad (4), P. Be-
yoğlu (9), PP. Kayra (5), S. Kü-
çükşerife (3)
5. KOŞU: F. Partner (5), P. Me-
lih (6), PP. Katarina (4), S. Re-
ha(8)
6. KOŞU: F. Şeyhçoban (14), P.
Tomboy (18), PP. Müflis (13),
S. Hürremsultan (6), S. Mami-
lot (8)
7. KOŞU: F. Akrep (5), P. AI-
tuğ (1), P. Tulga (2), S. Tanba-
tur (9)
1
3
*
i
»
•
•
w11
«
13
M
15
16
U
18
»
10
n
M
13
14
15
1«
17
18
17
6
B
IO
lıî
îî13
M
15
16
17
18
İ7
8
8
10
11
12
13
M
15
16
17
18
ç1
2
4
S
e
7
1
iö
5
11
1OTORİTELERtN GÖRÜŞLER]
F. Dağlıoğlu
N. Yılmaz
A. Güven
K. Akyer
3-4-5-7
3-4-7
7-3
3-1-7
4-5-7-9
7
6-7
7
4-9
4-5-9
5^-9
4
5-8
8-6
5
5-6-8-3
t
14-8-6
14-18
18-13
14-18
2-5-9
1-8-2
5-1-2-4
5-8-1-2