Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 5 OCAK 1991
Cımıhurbaşkanınııı
Yetkileri
Ozal, anayasamn, devlet başkanhğı kımlıği nedeniyle yansızlığı
varsayüarak kendisine bıraktığı gerçek yetkileri de bir parti adamı
tutumuyla kullanmaktadır. Yani anayasa iki yönden çiğnenmektedir:
Bir yandan, başbakana aıt olan yetküer, siyaseten sorumsuz
cumhurbaşkanınca kullanılmakta; ote yandan da gerçekte yansız
oliması gerektiği için cumhurbaşkanlığına bırakılan yetkıler, partılı bir
anlayışla kullanılmaktadır.
Prof. Dr. CEM EROĞUL AÜ Sıyasal Bılgiler Fakultesı Anatuzt
(Anayasa Hukuku) bılim dah oğretım uyesı
Çok tartışılan her konuda olduğu gıbı cum-
hurbaşkanının yetkılen konusunda da kafalar ol-
dukça kanşmış durumda Bu kanşıkiık ve bu-
lanıklıktan kurtubnak ıçın konuyu öncehkle çağ-
daş demokrasının gereklerı ve 1982 Anayasası'-
nın kurallan açısından ele alıp Sayın özal'm ko-
numunu bu çerçeve ıçınde değerlendırmekte ya-
rar var
Demokrasinin gerekleri
Devletın yasama, yurutme, yargı ışlevlerı ara-
sında, eskıden berı ve bugün de en etkılı olanı,
hıç kuşkusuz yurutmedır Onun ıçındır kı de-
mokrası savaşırnı, özunde yurutme ışlevını hal-
kın denetımıne alma savaşımıdır Târıhe bakıl-
dığında, yürütme ışlevı, geleneksel olarak hep
devlet başkanının elınde olmuştur O nedenle de
demokrası savaşımının devlet başkanının >etkı-
lerı uzerınde odaklanmış olması doğaldır
tnsanlık, bugune dek bu alanda baslıca ıkı çö-
zûm uretmıştır
1 Bınncı çözumde, yurutme yetkısı devlet baş-
kanından alınır ve halkın seçtığı bir meclıse ve-
nlır Meclıs de bu yetkısını, kendisine siyaseten
bağımlı bir hukumet elıyle kullanır Buna "par-
lamenter" dızge denır Parlamenter denmesınm
nedenı, bir parlamento bulunması değıl, vurut-
me gucunun parlamentoya bağımlı bulunması
dır
2 Ikına çözumde, yurutme yetkısı devlet baş
kanının elınde bırakıhr, ancak başkarun kendı-
suıe halk tarafından seçılme koşulu getınhr Bu-
na "başkanlık" dızgesı denır Bunda da meclıs
vardır Ancak yurutme, mechse bağnnlı değıldır
Görulduğu gıbı bu ıkı çozumun ortak yanı >u-
rutme yetkısının halkın denetımıne alınmasıdır
Bu koşul yerıne getırümezse demokrasıden söz
edılemez. Ayrıca her ıkı çözumde de öncehkle
yargı bağımsızlığına dayanan bir guçler aynlı-
ğı, etken bir kamuoyu denetımı, bir de tuze dev-
letının temel guvencelerı, çağcıl bir demokratık
duzenın varlığı ıçın kaçınılmazdır.
Anayasa ne diyor?
1982 Anayasası, hem değıştırılmesı "önerıle-
meyecek" maddelerınden olan 2 maddesınde
hem de başlangıç bölumünde Türkıye Cumhu-
nvetı'nuı "demokratık" bir devlet olduğunu ka-
bul edıyor öte yandan bu anayasaya göre dev-
let başİcanı, meclıs tarafından seçılıyor ve hıç
bu- sıyasal sorumluluk taşımıyor Buna karşılık
halkın seçtığı meclıstekı çoğunluğa dayanan ve
meclıse siyaseten hesap vermek zorunda bulu-
nan bir hukumet var Demek kı 1982 Anayasa-
sı yurutme yetkısıne ılışkın olarak ıkı ana demok-
ratık çözumden bınncısını, yanı parlamenter dız-
geyı seçmış durumda
Bu ılk saptama, anayasamn özgül olarak cum-
hurbaşkanına ılışkın bulunan hükumlerının >o-
rumlanması bakımından buyuk değer taşıyor
Anayasamn 104 maddesıne göre cumhurbaşka-
nı, devletın başıdır 8 maddesıne göre ıse cum-
hurbaşkanı, bakanlar kuruluyla bırhkte yürüt-
me >etkısını kullanır öte yandan 105 madde-
ye gore cumhurbaşkanırun kunı ışlemlen tek ım-
zayla yapılır, bunlardan da bır sıyasal sorumlu-
luk doğmaz, kımı ışlemlen ıse ancak başbaka-
nın ve ılgıh bakanın ımzalanyla yapılabüır, bun-
lardan da bu destek ımzalan verenler meclıse
karşı siyaseten sorumlu olurlar
Bu hükumler bırhkte okunduğunda anayasa-
ya göre cumhurbaşkanının ıkı nıtehğı olduğu he-
men anlaşılıyor Bu nıtehklerden bırı, devletın
başı olmak, otekısı ıse yurutmenın başı olmak-
tır Cumhurbaşkanının görev ve yetkılennın bır
bölumu bır nıtehğıne, ötekı bölumü ıse ötekı nı-
tehğıne bağlıdrr Bu çıft özellık, cumhurbaşka-
nının hangı yetkısını tek ımzayla kullanabılece-
ğı sorunu dolayısıyla bırçok kararında Anaya-
sa Mahkemesı'nce de saptanmıştır
Sa>ın Özal ne yapıyor?
Bu a>nmın bu>uk önemı şurada Türkıye
(1909'dan başlayan bu- geleneğe uyarak) parla-
menter dızgeyı benımsedığıne göre anavasada
cumhuTbaşkanına verilen yetküer arasında yu-
rutmeye ılışkın olanlar, ancak başbakana ve ıl-
gıh bakana bağımlı olarak kullanılabılecek, ge-
nış ölçude sımgesel nıtelıkte yetkıler olarak yo-
rumlanmalıdır Buna karşılık, yürütme ışlevı dı-
şında kalan yetkıler, gerçek nıtelıktedır ve bun-
İar tek ımza ıle kullamlır
Doğaldır kı bu saptamadan ne yürütme ala-
nında cumhurbaşkanının gozu kapalı bır onay
ışletkesı olduğu ne de ötekı alanlarda, yetkılen-
nı keyfınce kullanabıleceğı anlamı çıkar Cum-
hurbaşkanının yurutme alanında gerçı karar yet-
kısı yoktur, ama gözetım ve uyan yetkısı var-
dır Ötekı alanlardakı gerçek yetkılerını kulla-
nırken de anayasaya, özelhkle de yansızlık ku-
rahnı ko>an andına uygun davranmak zorunda-
dır
31 Ekım 1989 gunu Sayuı Özal, kendısıru cum-
hurbaşkanlığına seçtırmekle demokratık dûze-
nı buyuk bır tehlıke ıçme atmıştır Bunun nede-
nı dayandığı partınm kamuoyundakı desteğmm
yuzde yırmılere dek duşmuş olması değıldır Ne-
denı, bu seçıme bır partı adamı kımlıği, ınancı
ve tutumuyla gırmış olmasıdır Bu bakımdan
partısı seçmenlenn buyuk çoğunluğunca destek-
îenseydı bıle demokrası ıçın yarattığı tehlıke yı-
ne aynı olurdu
Parlamenter dızgede, yurutm? alanında, baş-
bakanlık ıle devlet başkanhğı nıtehklerı bırbın^
ne tumüyle karşıt ıkı kutup durumundadır Bı-
nncısı partılüığı, ıkmcısı partısızlığı temsd eder,
bınnası çoğunluğa, ıkıncısı azınhk çoğunluk ay-
rımı vapılmadan tum ulusa dayanır Demokra-
sı açısından temel sorun, Savın Özal'ın, bu- ku-
tuptakı kımhğıru olduğu gıbı koruyarak ötekı-
ne atlamış olmasıdır
Bır yıldır devlet yaşamımızı gıderek artan ol-
çude bunahma sokan temel sorun budur Sayın
Özal, başbakan tutumuyla cumhurbaşkanhğına
yerleşmce anayasaya göre sımgesel olması gere-
ken yurutme yetkılennı, uygulamada gerçek yet-
kıler olarak elıne almıştır Boylece ulke sıyase-
tını saptama ve yurutme yetkısı, sıyasal açıdan
ne meclıse, ne de halka hesap verme durumun-
da olan bır kışının elıne geçmıştır Ote >andan
Sayın Özal anayasamn devlet başkanhğı kımlı
ğı nedeniyle > ansızlığı varsayılarak kendisine bı-
raktığı gerçek vetkılerı de bır partı adamı tutu-
muyla kullanmaktadır Yanı anayasa ıkı yönden
çığnenmektedır Bır yandan, başbakana aıt olan
yetkıler, siyaseten sorumsuz cumhurbaşkanınca
kullanılmakta, öte yandan da gerçekte yansız
olması gerektığı ıçın cumhurbaşkanlığına bıra-
kılan yetkıler, partılı bır anlayışla kullanılmak-
tadır.
Türkıye'yı, savaşa da şenatçılığa da surukle-
yebılecek olan en yaşamsal tehlıke ışte budur
Gündemunızın en ıvedı sorunu, anayasamn bu
bıçımde sureklı olarak çığnenmesme bır son ver-
mektır
EVET/HAYIR
OKTAYAKBAL
82 Anayasası
DeğişmedenL
Hâlâ kulağımda o sesler Degeme'yı ezdık sıra Mess'te"
Yollardan akın akın geçen emekçıler boyle bağınyorlardı Coş-
kuyla, sevınçle, güçlenne duydukları guvenle Bılıyorlardı
anayasamn kendılerınden yana olduğunu Ellenndekı grev
sılahının yennde kullanıldığında karşı konulmaz bır ustünlûk
sağladığını "Degeme'yı ezdık sıra Mess'te"
O gunlerde Mess ın başında Bay Turgut Özal vardı Işve-
renlerın baş temsılcısı Bay Turgut Özal bu sesle'nışlerı dın-
lerken neler duşunuyordu acaba? 'Bağırın bağırın, bır jkı yıl
sonra kım kımı ezmış görursünuz' mu dıyordu?
Demokratık hakların uygulandığı yıllardı o 1978, 79'lar
Emeğın gucu haklarını ozlemlerını, ısteklerını elde edıyor-
du, elde etmeye yasalar çızgısınde uğraşıyordu Çunkü 61
Anayasası'nın 47 maddesınde şöyle yazılmıştı 'Isçıler, ış-
verenlerle olan münasebetlerınde ıktısadı ve sosyal durum-
lannı korumak veya duzeltmek amacıyla toplusözleşme ve
grev haklarına sahıptırler Grev hakkının kullanılması ve ıs-
ttenalarr ve ışverenlenn haklan 1<anunla düzenlenir' Bülerit
Ecevıt'in Çalışma Bakanltğı dönemınde bu konuda hazıria-
nan ve kabu» edılen yasa ıle emekçı kesımı gerçek anlarnda
grev ve toplusözleşme haktarına kavuşmuştu
Ama 82 Anayasası grev hakkının yanı sıra ışverenlere de
lokavt hakkını getırıyordu Bu kadarla kalmıyor, bakın daha
neler eklenıyordu ' Grev hakkı ve lokavt lyı nıyet kurallarına
aykırı tarzda toplum zararına ve mıllı servetı tahrıp edecek
şekılde kullanılamaz Grev sırasında greve katılan ışçılenn
ve sendıkaların kasıtlı veya kusurlu hareketlerı sonucu, grev
uygulanan ışyennde sebep olduklan maddı zarardan sendı-
ka sorumludur Grev ve lokavtın yasaklanabıleceğı veya er-
telenebıleceğı haller ve ışyerlerı kanunla düzenlenir"
Göruyorsunuz, 82 Anayasası emekçılerın hak aramaları-
nı, göruşlermı, ozlemlerını savunmalannı katı maddelehe ön-
lemıştır Bu kadarla da kalmamış, bakın aynı maddenın so-
nunda ne denılıyor ' Sıyası amaçlı grev ve lokavt, dayanış-
ma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, ışyerı ışgalı, ışı ya-
vaşlatma, verım duşurme ve dığer dırenışler yapılamaz Gre-
ve katılmayanların ışyennde çalışmaları, greve katılanlar ta-
rafından hıçbır sekılde engellenemez "
Bu kadar lafı uzatacaklarına şoyle yazsalar daha doğru ol-
maz mıydı Turkıye'de grev yasaktır' Emekçılenn grev hak-
kını etınden almaya yonelık 20 satırlık bır madde hıçbır de-
mokratık anayasada yoktur dunyada' Hem demokrası duze-
nınde yaşıyoruz dıyeceğız, hem de emekçının grev yapabıl-
me olanağını ortadan kaldıracağız grev olayını bır göster-
melık ış halıne getıreceğız
Sıyası amaçlı grev, dayanışma grevı, genel grev, ışyerı ış-
galı, ışı yavaslatma, verım duşurme ve dığer' dırenışler' Ne
kalıyor gerıye? Kotu nıyetlı bır yönetım her hak arama dırenı-
şını, grev gtrışımını kolaylıkla 'sıyası amaçlı' dıye onleyebılır
O da olmazsa 'dığer dıremşler'den bırı sayabılır'
Nıtekım ANAP hukumetı, başta Başbakan, ardından öte-
kı bakanlar, derken uydurma gazetecıler, bın yıllık profesör-
ler, Ankara DGM Başsavcısı, 82 Anayasası'nın 54 maddesı-
ne dayanarak kesın yargılara varmaktadırlar Başsavcı De-
mıral, butun Turk-lş ve Hak-lş yonetıcılennı 'gozaltına' almak
ısteğını belırtıyorsa kım dıyebılır bu tutum anayasaya aykırıdır'
dıye1
Evet, 82 Anayasası'nın 54 maddesıne ve ona daya-
narak Danışma Meclısı nce hazırlanan yasaya göre grev ya-
pan, grevı destekleyen grevın bır hak olduğunu söyleyen her-
kes suçludur Yanı yuzbınler, mılyonlar'
Zonguldak'tan Ankara'ya yürümek de yasak elbet Ama yu-
runüyor, yurunecek, yurunmelı Grevler yapılacak, yapılıyor,
yapılmalı En başta da şu çağdışı, emek duşmanı, 82 Ana-
yasası değıstırılmelı Şu bu maddelerı değıl, baştan başa1
Bız bunu 82 Anayasa taslağını gorur gormez, bu tur mad-
delerı okur okumaz soyledık, yazdık Mahkemelere tutukev-
lerıne kadar süruklendık Aklı basında olanlar, geleceğı gö-
renler hep yazdılar, soyledıler Ama 12 Eylül un baskısı ezdı
geçtı butun dırenışlerı 82 Anayasası neredeyse yuzde yuz
oranda bır oyla kabul edıldı Şımdı suç kımde*
7
O anayasa
taslağına 'evet' dıyenlerde, demek zorunda bırakılanlarda
Işın kökune ınmek gerekıyor Her konuda, her demokratık
hak arayışında, gerçeklerı her belırtme davranışında karşı-
mıza 82 Anayasası çıkartılıyor Bu anayasa maddelerı, bırer
guçlu sılah gıbı, halka karşı, emeğe, emekçıye demokratık
uygulama arayışlarına karşı bır sılah gıbı kullanılıyor Her şeyı
bır yana ıtıp öncehkle 82 Anayasası'nın yerıne yenı, çağdaş,
demokratık halka mutluluk verecek, emekçıye, calışan ın-
sanlara ozgurluk getırecek yenı bır anayasa hazıriamak, ulusa
bunu kabu! ettırmek gerekmektedır Butun sıyasal partılerın,
sendıkaların, derneklerın, aydınların, emekçılerın, sağduyu
sahıbı halk yığınlarının 82 Anayasası na 'hayır' demelerı
Demokrası ıstıyorsak baskıdan, korkudan, turiü engellerden
kendımızı kurtarmak ıstıyorsak tutulacak tek yol budur
TASFİYE TATİLİNİN İLANI
Sayı 1989/3 Iflas
MUFLISİN AD1 SOYADl, iKAMfcl OÂH1 Çağdaş Tanm Ürun
lerı veSanavı Urunlen \e IçDışTıcaret Ltd Ştı Buyük Çarşı Iş Ha
nı A Blok Kat 1 No 136 Iskenderun
Yukanda adı ve adresı yazılı muflısın masaya aıt hıçbır malı bu
lunmadığından Icra ve Iflas Kanunu'nun 217 maddesı uyarınca tas
fıyenın tatılıne karar verılmıştır tşbu ılan tarıhınden ıtıbaren 30 gün
ıçınde alacakhlar tarafından gıderı peşın verılerek ıflasa mutalık ış
lerın devamı ıstenıldığı takdırde ıflasın kapatılacağı tebhğ ve ılan olu
nur 14 11 1990
Yarııı Çok Geç Olabilir
Turkiye*ye düşen görev, Ortadoğu'daki petrol jandarmahğına
soyunmak yerine, dunya insanları arasında barış, dostluk ve
işbirliği çağım açacak olan kolektif barış sistemine olumlu
katkılarda bulunmaktır.
OKTAY GÖKDEMİR Dokuz Eylül ÜnL Atatürk
îlkeleh Enstitusu
Bırleşnuş Mılletler Guvenhk Konseyı'nın
Irak'a, Kuveyt'ten çekılmesı ıçın tanıdığı su-
renın bıtmesıne sayılı günler var Irak'ın 2
Ağustos 1990*da Kuveyt'ı ılhak etmesı ıle baş
layan Korfez bunalımı, yaşlı dunyamızın 21
yüzyüa on kala Doğu Avrupa ulkelennde or-
taya çıkan yenı oluşumla bırlıkte vaşamış ol
duğu en önemlı sorunlardan bırısıdır Butun
dunya ulkelenm çok yakından etkıleyen Kör-
fez bunalımı ülkemızı de etkıleyerek hatta ba-
zen çok önemlı ıç poutıka sorunlarını dahı
asarak Türkıye kamuoyunun gündemının ılk
maddesını oluşturmuştur
Neden banş?
Kuşkusuz bu olgunun kaynaklandığı nok
ta, Turkıye'nın "bunalım"ın patlak verdığı
bölgede bulunmasından olduğu kadar ve
belkı de ondan daha da behrleyıcı olanı,
1923'ten bu yana barışçıl esaslar doğrultu
sunda sürdürülen geleneksel Turk dış pohu-
kasındakı çızgı değışıklığıdır Temellen, Ulu
sal Ant (Mısak-ı Mıllı) suurlanna ulaşmanın
kaygısı ıçınde verilen Ulusal Kurtuluş Sava-
şı'ndakı Kuvay-ı Mıllıye ruhu ıle atılan ve
Ataturk'ün "Yurtta Barış, Dunyada Banş"
slogam ıle somuüaşan bu polıtıka; bağımlı
olmayan, ekonomık, adlı, sıyasal her alanda
tam bağımsızhğı ongören ve savaş'ı, ulkenın
yazgısı soz konusu olmadıkça ınsanlık suçu
olarak goren gerçekçı bır polıtıka ıdı Trab-
lusgarp, Balkan ve 1 Dünya Savaşı'nın acıla-
nnı yaşamış ve hele hele Alman Genelkurma
yı'nın emnyle Surıye, Hıcaz, Yemen ve Arap
çöllennde nıçın savaştıklarmı bılmeden ölen
bınlerce Mehmetçık'ı goren Mustafa Kemal
Ataturk ve arkadaşlan, zafer kazanıldıktan
sonrakı amaçlannı dunyanın kolektif banş
sistemine katkıda bulunmak, ulusal sınırlar
ıçınde yaşayan ınsanların mutluluk ve refa
hını sağlamak, uygar dunyadan da a> nı an
layışı beklemek olarak behrlemışlerdı Bu an-
layışın bır üriınu olarak Türkıye, Bnand-
Kdlog Paktı'nı ve Litvinof Protokolu'nu, ya
nı dunyada savaşı kanun dışı sayan ve sılah-
sızlanmayı öngören uluslararası belgelere ılk
ımzayı atan ulkelerden olmuş, > me bu anla-
yışın doğal bır sonucu olarak dunyayı yenı-
den kana bulayan ve mılyonlarca ınsanın ölu
müne neden olan II Dunya Savaşı'mn dışm-
da kalmıştır
Atatürk'e kulak verelim
Ataturk'ün bu konudakı önemlı düşunce-
lerını burada bır kez daha anımsatmakta va-
rar olduğu düşuncesındeyım
"Behemehal şu ve bu sebepler ıçın milleti
harbe suruklemek taraftarı degilim. Harp
zarun ve havatı olmalı. Hakıkı kanaatim şu-
dur: Mılletı harbe gotunınce >ıcdanımda
azap duvmamaliMm Oldurecegız dnenlere
karşı, olmevecegız dıve harbe gırebılırız. La-
kın mılletın havatı tehlıkeye marnz kalma-
dıkca harp bir cınayetbr."
"Efendiler, bu milleti bugua idam sehpa-
sı karşisinda bulunduran hareketin kaynağı
hayaldır, hıssıvaitır. Uzaklara ghmeye gerek
yolr Bu mılletin genel seferberliginin hangı
gerçekçı hesaplara davandığını bır defa du-
şununuz.» Bunun nedenı duvgularla hareket
etmektir. I. Dunva Savaşı'na ne ıle gırdik.
Vaktinden evvel I. Dunv^ Savaşı'na bu mılletı
sevk eden nedır Duvgulardır. Daha ilensıne
gidelım. mazımıze donelım. Kuçuk bır tan-
hi olav. Sadrazam Kara Mustafa Pasa bu mU-
leti Viyana kapılanna sevk ederken butun
Kuzey Almanya'vı ele geçırerek butun dun-
vaya ya>ümış bır Osmanlı tmparatorluğu ya-
ratmak hulyasına duşmuştu Fakat zavallı
babamız duşunmuvordu kı butun bu futuhat
emellen peşınde dolaşırken bu gınşım sonu-
cunda babadan kalma yerleri kaybcttırmek
ıçın zemın hazırlıjordu."
"Hiç kimsenin hakkına tecavuz etmek ıs-
temediğimiz gıbı digerlen tarafından da >a-
şam hakkımıza ve ıstiklalımıze savgı gostenl-
mesınden başka davamız yoktur... Mechsı-
mız ve meclısımızın hukumetı savaşçı ve ma-
ceracı olmaktan uzaktır. Bılakıs sulh ve sela-
metı tercıh eder. Efendiler, dış politikamız-
da bır başka devletın hukukuna tecavuz yok-
tur."
"Harbın cıddıyetinı nazar-ı dıkkate alma-
yan bazı gayr-ı samımı onderler, saldınnın
araçlan, ajanları olmuşlardır. Kontrollen al-
bndakı uluslara mıllıvetçılığı ve ananeyı yan-
ILŞ bir şekilde göstererek ve suıistimal ederek
aldatmışlardır."
"tnsanlan mesut edeceğim diye, onlan bir-
bırıne boğazlatmak gayr-ı ınsanı ve son de-
rece uzunlu vencı bır sıstemdır İnsanlan me-
sut edecek tek araç onlan bırbırtenne vaklaş-
tırarak onJara bırbıriennı se\dırerek karşılık-
lı maddı ve raanevı gereksınımlennı sağlama-
yavarayan hareket veenerjıdır Dunya ban-
şı içersınde ınsanlıgın gerçek mutlulugu. an-
cak bu vuksek ıdeal yolculannın çoğalması
ve başanlı olmasıvla gerçekleşecektir."
"Eğer devamlı banş ıstenıvorsa ınsan kut-
lelerinın durumlannı ıvılesbrecek •ıluslara-
rası onlemler alınmaîıdır. İnsanlıgın ref ahı,
açhkvetazvıkınjennegeçmelıdır Dunya va-
tandaşlan haset. açgozluluk ve kınden uzak-
laşacak şekılde eğıtılmelıdir."
(1>
Ataturk'ün bızlere emanet ettığı Türkıye
Cumhunyetı'nın dış polıtıka ılkelerı yukan-
dakı sözlerınden de anlaşılacağı gıbı evren-
seldüşuncelerleortayakonulmuşılkelerdır
Ovsa, bolgemizde vaşanan sıcak savaş orta-
mında, bugun evrensel duşuncelerle ortaya
konulan bu ılkelerden, uzulerek belırtmek
gerekır kı sapmalar başgostermıştır.
Sonuç .__.
Turkiye, Doğu Avrupa ulkelennde son yil-
larda görulen yumuşama poütıkası ile soğuk
savaş stratejüerınden hızla uzaklaşan bır
dünya polıtıkasmda ulusal çıkarları açısın-
dan kendısıru hıç de ılgılendırmeven >«nı var-
yasyonlar'ın tuzağına duşmemehdır NATO,
Varşova gıbı soğuk savaş dönemmın paktla-
nnın artık tartışma konusu hahne geldığı bır
dunyada Turkıye'ye duşen görev, Ortadoğu-
dakı petrol jandarmalığına soyunmak yerı-
ne, dunva insanlan arasında banş, dostluk ve
ışbırlığı çağını açacak olan kolektif banş sis-
temine olumlu katkılarda bulunmaktır Çun-
kü Turk ınsanının ne Amenka Bırleşık Dev-
letlen'nın çıkan ıçın ne Suudı şeyhlerının çı-
kan ıçın ne de Kuveyt'tekı El-Sabah aılesmın
çıkan ıçın akıtacak bır damla kanı vardır OI-
mamalıdır da Turkıye, Arap çöllennde >e-
nı Mehmetler, Hasanlar, Ahler yıtırmek zo-
runda değıldır Türk analarına yenıden Ye-
men turkulerı söyletmeye de kimsenin hak-
kı yoktur, olmamalıdır
Dunya banşına olan ınancımızı butun
olumsuzluklara karşı ulke insanlan olarak
sürdurmek zorundayız İktıdarı ıle muhale-
feü ıle butun toplumsal gruplan ılebanşı zor
lamak, banşı ıstemek zorundayız Çünkübu,
bızım ınsanbk onurumuzdur Tersı durum-
da yann çok geç olabıhr
PENCERE
(1) Ataturk ten DOşünceler, Derl Enver Zıya Karal Ist
1986
ANMA
Aılemızın değerh buyuğu, merhum Avukai ORHAN APAYDIN,
Avukat BURHAN APAYDlN'ın
annelerı
NURİYE APAYDIN'ı
ölümünun altıncı yıldonumunde saygı ve özlemle anıyoruz.
APAYDIN AİLESt
VEFATLAR
İÇİN
Yurbçı yurtdşı cenaze nakle-
dılır cenazeılaçlama malzeme
tabut butün ışlemler hassası-
yetle suratle yapılır Işletmede
aynca 18 ambulans mevcuttur
Cenaze ılanlannda hızmet be-
delıalınmaz
ISLAM CENAZE IŞLERİ
1472006-14068 86
Mesul Mudur
Hafız VELİ ERDEMİR
TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI
DERNEĞİ SEMPOZYUM DUYURUSU
3568 sayılı yasada yapılacak değışıklıklere ışık tutmak
amacı ıle derneğımızce duzenlenen "TURKIYE'DE
MUHASEBECI - MALI MUŞAVIR - YEMINLI MALI
MUŞAVIR NORM VE STANDARTLARI konulu
sempozyum 8 Ocak 1991 salı gunu saat 13 00/17 00
arası Istanbul Dedeman Otelı Balo Salonu nda
yapılacaktır Üyelenmız ve meslektaşlarımız davetlıdır
Katılımcılar
Prof Or. CUMHUR FERMAN
Prof. Dr MUSTAFA AYSAN
Prof Dr. KAMİL BUYUKM1RZA
Prof Dr NALANAKDOĞAN
Prof Dr. REMZI ORTEN
Prof Dr. OKTAY GUVEMLI
UZEYIR GARIH
MUSTAFA OZDIL
HUSEYIN PERVIZ PUR
SEZAI ONARAL
ZIYA DISANLI
YAHYA ARIKAN
PENDİK BELEDİYESİ
KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ
YAŞAR KEMAL
SÖYLEŞİSİ
YER Pendık Ataturk Külturevı
TARIH 5Ocak 1991 Saat 1400
KARŞI
OLANLAR!
9. Sayı çıktı
Hesabın Hesabı!..
Sayı, nıcelığı vurgular, soyuttur beş dedığımız zaman ne
anlarız? Beş elma mı? Armut mu? Iskemle mı17
Yumurta mı7
Tavuk mu? Işcı mû
'Beş ıskemle' cansız eşyadır, 'beş ışçı' dedığımız anda ışın
ıçıne ınsan gırer
Ya 48 bın ışçı?
Zonguldak'ta 48 bın ıscı grevdedır 48 bın aıle' Ne var kı
kent esnafı ve bolge halkı da grevcılere katılıyor Olay, 48 bın
sayısının dışına taşıyor, çevreyı bütunuyle saran bır olguya
donuşuyor Maden emekçısıne venlecek ucret, sayısallık sı-
nırıyla kuşatılan bır yaklaşımın hesabına sığabılır mı?
Sıyasal ıktıdar ne dıyor
— Zonguldak'ta maden ışçısının çıkardığı kömürûn satışın-
dan 500 mılyar gelıyor, ıstedıklerı ucret bunun üç katıdır Ocak-
ları kapatırız
Hesap doğru mu?
Sayısal acıdan doğru ya da yanlış olabilir, ama, konu bu
hesaba sığmıyor
Keşke sığsaydı
O zaman bır toplumun, ülkenın, devletın yönetımı ne ka-
dar kolaylaşırdı'
•
Zonguldak'ta yaşanan, bır 'grev' olayı değıl, ışın ıçınde ış
var Halk ayaktadır Işçı ıle ısveren arasında ucret anlaşması
gerçeklesse bıle defter kapanmayacak, sorun geçıcı bıçım-
de çözulmüş gorunecektır
12 Eylül askerı darbesınden sonra Genelkurmay Başkanı
Kenan Evren halkın karşısında kursüye çıktı Televızyon mey-
dan toplantısını yansıtıyor Orgeneral Evren, sırtındakı ünı-
formayla ıdeolqık nutuk attığının bılıncınde olmadan söylüyor
— Bugun bır otelın şef garsonu benden fazJa ûcret alıyor,
böyle şey olur mu?
Kenan Paşa bılmıyordu kı bır ulkede genelkurmay başka-
nının ufku şef garsonunun aylık ucretını kıskanacak kadar
daralmışsa, vah o devletın halıne1
Zonguldak'ta yaşanan olayı yalnız ucret kavgası sanan sığ
kafalar, Turkıye'nın bır tek sorununu çözebılecek çapta de-
ğıldırler Kırk yıldan ben ulkenın taş kömuru ocaklarına yatı-
rım yapmayan, uretım teknolojısını gelıştırmeyen, geleceğı-
nı duşunmeyen, ışçıye kole gıbı bakan kafa, ulkenın gelece-
ğı ıçın ne söyleyebılır! 1991 Turkıyesı'nde Batı'nın en zen-
gin ulkelennde yaşayan ları şaşırtacak kadar luks, savurgan-
lık ve şatafat egemenleşırken Zonguldak'takı ışçının ücretı-
ne takılmak hesap mıdır?
Bır ıkı gün önce Cumhurıyet'te okuyanı şaşırtacak txr ha-
ber yayımlandı
"Cumhurbaşkanı Özafın "yuttiçı gezılennde' kullanmak ûze-
re Japon Mıtsubıshı fırmasma üç buçuk mılyar degennde bır
seçım otobüsü' ısmarladığı oğrenıldı"
Otobüsun petrol şeyhlerının lüks arabalanndan gerı kal-
mayacak donanımı haberde ayrıntılarıyla anlatılıyor Çanka-
ya'dan başlayarak butun ulkeyı dalga dalga saran lüks sa-
vurganlığın ve gosterışın halk kıtlelerıne sergıledığı ornek-
ler ortadayken beş yuz metre yeraltında ölumle burun buru-
na çalışan maden ışçısıne hangı hesaptan, hangı özvenden,
hangı dengeden, hangı kâr ve zarar hesabından söz açabı-
lırsınız?
•
Zonguldak'takı grevın ıçerığınde -dıle getınlmese de- hal-
kın bır sıyasal ıktıdara, bır yaşam bıçımıne, bır sosyal ada-
letsızlığe başkaldırması var
Turkıye'dekı yönetımler, şımdıye dek Zonguldak ocakları
ıçın ne yaptılar?
Kırk yıldan berı ulusal demıryollanmızı tahnp' etmek ıçın
elımızden ne gelıyorsa yapıyoruz Avrupa'da, Amerıka'da,
Rusya'da demıryolculuk ılerlerken bızım kendı kendımıze ne
kastımız var? Sıyasal ıktıdarlar Türkıye de demıryollanna ne-
den duşman kesıldıler? Yarın obürgun demıryolu ışçısı top-
lu pazartığa oturduğu zaman yapılacak kâr-zarar hesabınjn
bır anlamı kalıyor mu?
12 Eylül darbesı, şef garsonun aylığını kıskanan bır genel-
kurmay başkanıyla başladı, maden ışçılerı grev yaptığında
"ocaklan kapatırım ha! " dıyen bır cumhurbaşkanıyla surüyor
bılım ve sosyalızm yayınlan
ÖZGURLÜK
VE
YABANCILAŞMA
yuri
DAVİDOV
J STALIN
nYAtEKTJKVETARİHSEL
MATfflYAUZM
ONUNCU BASKI i 00/" TL
TOGLIA^
FAŞJ2MÜZEIHNEDBtSl£R
ÜÇUNCU BASKI 12 000 ~L
V I LENIN
DEVinVEİHTİLM.
YEDINCI6ASK1 BOOC
T
L
V I LENIN
PMlETBIDEVnMVE
DÛNEKKAUTSKY
BESINClBASKI 120OO TL
G POLACZY HORVATH
DfiNKfilEYDİK
BUGÜN HAUTJZ
OOROUNCU BASKI 9000 TL
L N PIAO
YAŞASMHALK
UVAŞHİNZAFEIU
BEŞIHCI BASKI 6000 L
V I LENIN
ÛTOPİKVEBİLİMSEL
SOSYAÜZM
IKINCI BASKI 16000
T
L
bılım ve sosyalızmyayınlan
15
DtYALEKTfKVE
TARİHSB.
MATERYAÜZİIİN
AİFABCSİ
BOGUSUVSKY/KARPUŞW
RAKITOV/ÇERTIKK EZRIN
V 1 LENIN
KAflLMARXVE0OKTMM
UÇUNCU BASKI 9 500 TL
JACKT MURPHY
STA1M
IKINCI BASKI 17 000 TL
M CORNFORTH
KOM0MZMVE
İNSMUKDâERLBH
IKINCI BASKI 6000 TL
J EATON
EK0N0MİP0ÜTİK
IKINCI BASKI 1oOOC TL
BÖTÛNÛU(EL£rt«l
İŞÇÜBHBÜUŞMZ
IKINCI 3ASKI 17 000 TL
PEKİN M0SK0VA ÇATIŞMASi
DDflDUNCU 3ASKI 8 OOC
YURİ OAVIDOV
ÖZGÜRLÜK VE TABAMCMŞm
BPNCI BASKI 9000 TL
BOGbSLAVSKY KARPUŞIN
RAK1T0V/ÇERTIKIN/EZRIN
DİYMEKTİKVETARİHSEL
MATERYAÜZMİN/UfMESI
IKINCI BASKI 20 000 U
bilim ve sosyalizm yayınlan
Ataç Sokak 36/2 Yenışehır-Ankara Tel 131 46 97
Her Cuma Bayilerde
T.C.
ADÂNA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESt
Sayı 1990/63
Davacı Yağsa Yağ Sanayu A Ş veküı avukat Aydın Coşar tarafın-
dan davalı Özturk Tavukçuluk Tı>. veSan AŞ aleyhıne açılan ıflas
davasının yapılan duruşması sırasında
Davacı vekılı dılekçesınde, müvekkılı şırkete 7 8 1988 tanhı ıtıba-
rıyla 93 025 409— TL ödemeye borçlu Öztürk Tavukçuluk Tıc ve
San A Ş larafindan konkordato mehılı talebı Adana 2 îcra Tetkık
Mercıı Hâkımlığı'nm 1988/1700, 1988/2306 savıb kararı ıle kabul edı-
lerek tasdıkı ıçın Adana 3 Aslıye Hukuk Mahkemesı'ne göndenldı-
ğını \e 3 Aslıye Hukuk Mahkemesı'nın 1989/5 esas, 1990/494 sayüı
kararı ıle reddedıldıgını llK'nun 177 maddesının 3 fıkrasında, IİK
301 maddesınde ıse konkordato talebı reddedılen borçlunun ıflasına
karar venlmesını talep etmı$ olmakla anılan şukete alacağı bulunan-
lann (Ozturk Tavukçuluk Tıc ve San A Ş) ılan tarıhınden ıtıbaren
15 gun ıçensınde mahkememız dosyasına muracaat etmelennı durusma
gunu olan 29 1 1991 gunu saat 9 50'ye bırakıldığı hususu ılan olunur
24 12 1990