Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 30 OCAK 1991
Tez: 'Sağır
Sultaıvın
toruıııT
• ANKARA (UBA) —
Sosyaldemokrat Halkçı
Parti Ankara Milletvekili
Ibrahim Tez,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ı Sağır Sultan'ın
torunu diye tanımladı. Tez,
Türkiye'nin savaşa
girmemesi için her çabanın
gösterilmesi gerektiğini
belirterek tarih boyunca
halkının desteğini alamayan
diktatörlerin, ya baskı
uyguladıklanm ya da
halkını savaşa soktuklanm
öne sürdü. İez, banş ve
demokrasi konusunda
görüşlerini açıklarkenr
Eskiden Bursa'da bir Sağır
Sultan varmış, halk ne
derse duymaz, aldırmazmış.
Derler ki şimdi onun
torunlanndan biri
Çankaya'da oturmaktadır"
diye konuştu.
NATO'yu
denedık
• MALATYA
(Cumhuriyet) — Devlet
Bakanı Mustafa Taşar,
'Çevik Kuvvefi NATO'yu
denemek için çağırdıklannı
söyledi. Taşar, Türkiye'nin
NATO ile 40 yıllık ittifakı
olduğunu da belirterek
"NATO, Türkiye'ye
yapılacak saldınyı
kendimize yapılmış olarak
göreceğiz demişti. Biz de
Çevik Kuvvet'i çağırdık, 10
gûnlük gecikmeyle de olsa
geldiler. Geliş amaçları
tamamen caydıncıdır" dedi.
Akbıılut
Norveç'e gitti
• ANKARA (AA) —
Başbakan Yıldırım Akbulut,
bir süre önce ölen Kral 6.
Olav'ın cenaze törenine
katılmak üzere, eşi Samia
Akbulut ile birlikte özel
Ana uçağıyla Norvec'e gitti.
Başbakan Akbulut'a,
ziyareti sırasında
Başbakanlık danışmaru
Şükrü Tufan da eşlik
ediyor. Başbakan Akbulut,
Türkiye'nin Oslo
Büyükelçisi Ömür Orhun'la
birlikte, bu akşam Norveç
Başbakanı Brundtland ile
görüşecek. Başbakan
Yıldınm Akbulut'un
Norveç'te bugun cenaze
töreninden sonra,
Yugoslavya Cumhurbaşkanı
ve BM Genel Sekreteri'nin
yanı sıra ABD Başkan
Yardımcısı Dan Quayle,
Norveç ve Fransa
başbakanları ile görüşeceği
belirtildi. Başbakan Akbulut
yann gece yurda dönecek.
Gözaltındakiler
serbest
• ANKARA (AA) —
Güvenpark'ta "savaşa
hayır" gösterisi yapmak
isterlerken gözaltma alınan
11 kişi dün çıkarıldıklan
DGM'de sorgulanarak
serbest bıraküdılar. Dün
öğleden sonra DGM'ye
getirilen 11 kişi, yaklaşık 2
saat süren sorgulamaları
sonucu salıverildiler. Olayda
aralarında 2000'e Doğru
dergisi Genel Yayın
Yönetmen Yardıması ve
Ankara Bölge Temsilcisi
Hasan Yalçın'ın da
bulunduğu 11 kişi gözaltma
ahnmıştı. Emniyette ilk
sorguları yapılan kişiler
izinsiz toplantı ve gösteri
yaptıkları gerekçesiyle
DGM'ye sevk edilmişlerdi.
Cumhurbaşkaniy 'Savaştan sonra sofraya değil masaya oturacağız' dedi
Özal:Harita değişecekÖzal Meclis'te lOOkadar ANAP'lı
milletvekilinden Kürtçe'nin serbest bırakılması
için destek istedi. özal, Körfez savaşının 1-1.5
ayda biteceğirri söyledi.
ANAP milletvekili ile görüşür-
ken Saddam Hüseyin'in artık
tükendiğini ve son çırpınışları-
nı sergilediğini savundu. Özal,
Körfez savaşımn 1-1.5 ay için-
de biteceğini, Türkiye'nin de
yüzde 99 savaşın dışmda kala-
cağını anlatarak şoyîe konuştu:
"Saddam elinde nıikleer silah
olduğunu söylüyor. Bunlar son
çırpınışlan. Ben elinde böyle biı
silah olduğunu zannetmiyorum.
Araa varsa belki bunu kullan-
mayı da deneyebilir. Fakat ar-
tık sonu gelmiştir. Savaştan
sonra o bölgede harita değişe-
cek. Yeni oluşum için birçok
ulustararası konferanslar diizen-
lenecek. Mesele tartışılacak.
masaya oturulacak. Sağda sol
da Türkiye toprak istiyor gibi
laflar dolaşıyor. Bizim Irak'ın
bir kanş toprağında gözümüı
yok, biz sofraya değil, masaya
oturacağız. O masada birçok
demokratik ülke de yer alacak.
Bizc sormazlar mı senin 10 mil-
yon vatandaşın var. Kendl ana- Türkiye'nin zor dunımda kala-
dillerini konuştunnuyorsun, bu cağmı savundu. Ydmaz, TCK'-
bizi masada fevkalade sıkıntıya nın 141-142 ve 163. maddeleri-
sokar." nin de kaldınlmasını istedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkam Tur-
gut Özal, lOO'e yakın ANAP
milletvekilini TBMM'deki ma-
kamında yine toplayarak Kör-
fez savaşına ilişkin bügi verdi ve
Kürtçe konuşmanm serbest bı-
rakılmasına destek istedi. Özal,
Körfez savaşının 1-1.5 ay daha
sürebileceğini, daha sonra böl-
gedeki harita değişikliği için ma-
saya oturulacağını anlatarak
"Biz sofraya değil, masaya otu-
racağız. Kürtçe konuşraa ser-
bestisi getirmezsek orada fevka-
lade sıkıntıya diişeriz" dedi.
Özal, Turk Ceza Yasası'nın
141-142 ve 163. maddelerinin de
kaldırüacağını, terör suçlarına
ilişkin yasal düzenleme yapıla-
cağını da açıkladı. Bazı ANAP
milletvekilleri Kürtçe konuşma-
nın serbest bırakılmasına karşı
çıktılar.
Cumhurbaşkanı Özal, dün
15.35'te TBMM'deki makamı-
na geldi. Özal, 100 kadar
Özal, Suriye'de 1 milyon,
Irak'ta 1.5-2 milyon dolayında
Kürt olduğunu ifade ederek
"Onlar sahiplenmeye kalkıyor-
lar. En fazla nüfus bizde. Diğeı
ülkeler sahipleneceğine ben sa-
hipleneyim" şeklinde konuştu.
Daha onceki Milli Güvenük Ku-
rulu ve Bakan
'ar Kurulu toplan-
tılannda sorunun birkaç kez
tartışıldığını anlatan özal, bir
MGK toplantısında Kürtçe ya-
sağının kaldınlmasının günde-
me geldiğini aktardı.
Daha sonra söz alan genel
başkan adaylanndan Mesut Yd-
maz, Helsinki ye Viyana sözleş-
melerine göre herkesin anadili-
ni konuşabilmesi gerektiğini
söyleyerek "AGİK tnsani Boyut
Toplantısı seneye de Moskova'-
da yapılacak. Demirperde ulke-
leri bile çok biiyıik serbesüik ge-
tirdi. Problem bir tek bizde kal-
dı" dedi. Yılmaz, bu sorunun
halledilmerr.esi halinde Oslo'da
kasım ayında yapılacak AGİK
tnsani Boyut Toplantısı'nda
ANAP Ankara Milletvekili
Rıfat Diker, "Sadece Kürtçe
konuşma değil yazma da serbest
bırakilmalı" göruşünü savu-
nunca özal, "Dur bakalım,
şimdilik bununla yetinetim. tle-
ride o da olur" karşılığını ver-
di. Özal, Kürtçe serbestisine iliş-
kin yapılacak düzenlemeyi şöy-
le anlattı:
"Yasada resmi dilin Tiirkçe
oidnğu vurgulanacak. Ve Kiirt-
çenin nerelerde kullanılamaya-
cağı sıralanacak. Kürtçe ile te-
levizyon ve radyo yayını, egiüm
ve kultürel faaliyetler yapılama-
yacak. Resmi yazışma dili ola-
rak Kürtçe kullanılamayacak.
Sttreli yayınlar çıkartılamaya-
cak.
Karşı çıkışlar
Milletvekilleri K.Tuğrul Coş-
kunoğlu, Orhan Ergüder, Talat
Sargın, S.Ahmet Dalkıran,
M.Fuat Yaacı Kürtçe serbesti-
sine karşı çıktılar. Erdal tnönıi'-
nün Kürtçe serbestisi önerisini
Muhalefet durmuyor
lem yapmayı karariaştıran 8 muhalefet partisinin il başkan ve yo-
neticileri, yüriiyüşle ilgili başvuru dilekçesini dün tstanbul
Valiliği'ne verdiler. Saat 11.30da bir araya gelen DYP tl Başkan
Yardımcısı Recai Dıblan, HEP tl Başkanı Osman Özçelik, RP
tl Başkan Yardımcısı Feyzullah Kıyıklı, SP tl Başkanı Mustafa
Birçek, SBP MKYK üyesi Erol Kınlelma, SHP tl Başkanı Ercan
Karakaş, TBKP tl Başkanı Zeynep Vardal ve Yeşiller Partisi tl
Başkan Yardımcısı Osman Gümüşlü'den oluşan tertip komitesi,
başvuru dilekçesini İstanbul Vali Yardımcısı Osman Gürbüz'e ver-
di. Komite daba sonra tstanbul Valisi Cahit Bayar'a bir nezaket
ziyaretinde bulundu. Tertip komitesi bugün saat 11.00'de, TRT
tstanbul Bölge Müdürlügü'ne giderek bir görüşme yapacak.
reddeden TBMM Anayasa Ko-
misyonu Başkanı Coşkunoğlu,
Kürtçe konuşma serbestisinin
bölücülüğu teşvik edeceğini ve
kötüye kullanılacağıru kaydede-
rek "Bir serbestiyi getirirsek
Kürtlerin azınlık olduğunu da
kabul etmiş oluruz. Çünkii dil
azınlık haklanndan biridir.
Böyle yaparsak ileride diğer
haktan da vermek zornnda ka-
lınz. An kovanına^omak soku-
yorsunuz" diye konuştu.
istanbul Milletvekili Ergüder,
"Öeride Kürtçe okulda da res-
mi dairede de kullamlırsa ne,
olacak? Başka mınlıklar da var,
Rumlar var, bunlar da aynı yö-
ne giderse ne olacak" sorusunu
yöneltti. Ergüder, PKK lideri
Apo'nun bildirileriıü Kürtçe ba-
sacağını savundu.
Bunun üzerine söz alan eski
Adalet Bakanı Necat FJdem,
"O Türkçe de basıyor" dedi.
Tokat Milletvekili Talat Sargın,
dil serbestisinin azınlık hakkının
tanmması anlamına geleceğini
savundu. Yozgat Milletvekili
Seyit Ahmet Dalkıran da "Ya-
nn bunlar çıkıp da televizyon is-
terse, okul kuracagım derlerse,
resmi yazışmalan Kürtçe yapa-
cağım derierse ne olacak? Dil
serbest olabilir. Ama daha baş-
ka bir şey olamaz" görüşunü sa-
vundu. ANAP grup başkanve-
killerinden Onural Şeref Boz-
kurt da konunun grupta tartışıl-
madan gündeme getirilmesinin
yanlış olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Özal, bunun
üzerine Kürtçe serbestisinin te-
rör ve bölücülüğu teşvik edici
bir yönü olmadığını kaydederek
hükümetin terorizme ilişkin yeni
bir yasal düzenleme hazırlaya-
cağıru söyledi. Özal, 141-142 ve
163'ün de kaldırılacağını belir-
terek şöyle konuştu:
"Endişelerinizi anlıyorum.
Yayın yoluyla işlenecek suçlar
aynca düzenlenecek. Terör suc-
lanmn yayın yoluyla teşviki ha-
linde çok ağır cezalar getirilir.
Ben bu meseteyi çok düşundüm.
Dorusu bu. Hiç endişelenmeyin,
hükümetin getireceği yasayı des-
tekleyin. Türkiye Cumhuriyeti
güçlüdür. Hatta dışandaki ba-
zı unsurlann hamisi olacak ka-
dar güçlüdür."
özal, Körfez savaşına deği-
nirken de SHP Genel Başkanı
Erdal tnönü'nün savaşa ilişkin
politikasını değişürdiğini savu-
narak "O da dönmeye başladı.
Politikasını değiştirdi. Ama iyi
izleyin, Türkiye bu savaşa gir-
mezse ki gireceğini zannetmiyo-
rum, çıkıp diyecek ki ülkeyi sa-
vaşın eşiğinden biz döndürdük.
Pay çıkarmaya çalışacak" diye
konuştu. özal, Körfez savaşımn
1-1.5 ay süreceği tahmininde
bulundu.
Kürtçeyasasının ANAP grubunda tartışılmaması sıkıntı yarattı
Tokacb eldivenleatıyoruz'Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan Kürtçenin
serbestçe konuşulabilmesine olanak sağlayan
yasa taslağı, ANAP Grup Yönetim Kurulu'nda
gündeme geldi. Sungurlu'nun, "Şimdi birisine
tokat atıyorsunuz, biz bu tokadı eldivenle
atıyoruz" diyerek önemsemediğini belirttiği
taslak için Şadan Tuzcu, "Biz meseleyi
bilmiyoruz. Konu grupta tartışılmıyor,
emrivakiyle yasa getiriliyor" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kürtçe konuşma yasa-
ğının kaldınlması yönündeki
hazırlıklar ANAP içind^e yeni
huzursuzluklar yaratırken SHP
Genel Başkanı Erdal tnönü,
Başbakan Yıldınm Akbulut'un
kasım 1989'daki yazılı görüşle-
rini anımsatarak "Madem Kürt-
çeyi serbest bırakacaklardı, o
saçmalıkları niye söylediler o
zaraan" diye sordu.
Bakanlar Kurulu'nun 25 ocak
cuma günü aldığı karar uyann-
ca Adalet Bakanlığı'nca hazırla-
nan Kürtçenin serbestçe konu-
şulabilmesine olanak sağlayan
yasa taslağı dün ANAP Grup
Yönetim Kurulu'nda gündeme
geldi. Adalet Bakanı Oltan Sun-
gurlu'nun "Degişenbirşey yok"
diye açıkladığı, ancak ayrıntısı
hakkında bilgi vermediği yasa
taslağının ANAP grubunda da-
ha önceden tartışılmamış olma-
sını eleştiren iktidar partisinin
Gnıp Yönetim Kurulu üyeleri,
yasaklama getiren yasamn işler-
liğinin bulunmadığını anım-
sattılar.
Sungurlu'nun, "Şimdi birisi-
ne tokat atıyorsunuz, biz bu to-
katı eldivenle atıyonız" diyerek
önemsemediğini belirttiği taslak
konusunda görüşlerini açıkla-
yan ANAP Grup Yönetim Ku-
rulu üyesi Şadan Tuzcu, "Biz
meseleyi bilmiyoruz. Grupta ko-
nu tartışılmıyor. Bütün tasanla-
nn grupta konuşulup tartısıla-
cağı sözü veriliyor, sonra bir ba-
kıyorsunuz, emrivaki ile bir ya-
sa getirüiyor" dedi. Tuzcu, Grup
Yönetim Kurulu'nda, böyle ko-
nuların grupta konuşulması is-
teğini vurgulayarak "Bize şeyta-
nın avukatlığını mı
yaptınyorsunuz" diye sordu.
ANAP Grup Yönetim Kuru-
lu üyelerinden Van Milletvekili
Aydın Arvasi de Kürtçe konuş-
manın serbest bırakılabileceğini,
ancak Kürtçe eğitim yapılması-
nın karşısında olduğunu ifade
ederek "Konu mutlaka grupta
tartışümalı" dedi.
ANAP grup başkanvekilleri
de Adalet Bakanlığı'nca hazır-
lanan yasa taslagından bilgileri
bulunmadığını, konuyu grupta
tartışma yanlısı olduklarını be-
lirtmekle yetindiler.
ANAP Grup Yönetim Kuru-
lu, bu tartışmalardan sonra
Kürtçe serbestliği ile ilgili yasa
taslağının boyutlannı gündeme
getirmek üzere söz alan Aydın
Arvasi, Orhan Ergüder, Naim
Geylani ve Ahmet Günebakan'a
söz verilmemesini kararlaştırdı.
ANAP grubunda sadece In-
san Hakları Komisyonu'nun 13
ANAP'h üyesini belirlemek üze-
re seçim yapıldı, Kürtçe serbest-
liğinin tartışılması ise önümüz-
deki haftaya bırakıldı.
tnönü
SHP Genel Başkanı Erdal
tnönü ise partisinin TBMM
grup toplantısında yaptığı ko-
nuşmada, hükümetin 2932 sayıh
yasa konusunda aldığı kararı
"memnuniyetle karşdadığını"
ifade ettikten sonra kendilerinin
daha önce benzer bir yasa öne-
risi verdiklerüıi arumsattı. tnö-
nü, özetle şöyle konuştu:
"Aynntüan hâlâ belli değil,
bilmiyorum ama degişiklikler
getiriyor. Zaten anlamsız, tabi-
ata aykın bir yasaydı bu. Biz bu-
nun kaldınlması için öneri yap-
tığımız zaman, Başbakan kasım
1989da 'Kültürel değil, Ata-
türkçülüğe aykın durum' demiş-
Türkiye'yİ savaşa sokmak
VATANA IHANET SUÇU'
Türklye'yi ABD çıkarları için savaşa sokan Özal'ın ceza sorumluluğu... Türkiye Barolar Biriiği
Kararı: "Yüce divanda hesap sorulabilir..." SHP, DYP, RP, HEP, SP, IDP, SBP sözcüleri, sendikacdar,
hukukçular suçun oluştuğu kanısında. Sorumluluk yalnız Özal'ın değil, parmak kaldıranların da...
• TATVAH DAM ZONGULDAK'MMTİUUI M N İSTANBUL'A...
DE YALAN BOMBAftMMANMA KMŞI ALTBtNATİF SAVAŞ HAKRLERİ.
Dünyada mılyonlar ayakta. Eylemlerin ayrıntılı dokümü, politık güçlerin Körfez'deki tutumlan.
• KOMUTANLARIN ÖFKBLİ ÇANKAYA 0KIŞI. Üslerin kullandırılması ve İkinci Cephe olayina
generaller nasıl bakıyor. Hava Kuvyetleri Komutanı Org. Taştan: "Türk ucaklarını kaldırtmam".
• ASKHÖ UZMANLARA GÖRE İKİNCİ CEPHE'NİN TtitHYE'YE FATUtASl.1
Doktorlar, h*m?ireler, sağlık pereoneii: "Opheye gidenler geri donaün,
toplusözleşme laktığı..
cu eğılımk
• İ H H I B İ H ^ T T C ı n y a müsiüman kaomları tartışıyor ' Eve mı kapanalım, meydanlara mı çıkalım?". "Islamı
femmıstler. radıkal Islamcılar. "• İşçi hareketinde bir kadın kahramanın öykusü.. Olga. • Spor Yaşlılık. lezbıyenlik. ve
Steffı Graff ûzenne • Gladyatörierden Gladio'ya • Baskın Oran: Doku2 derste Turgut ve Enver Paşa • Prot. Hkret
Başkaya, Birleşmtş Milletler ve Körtez savaşını irdetedi: ' Emperyalist savaşia ilgNI efsane ve gerç«k".
ti. O zaman o saçmalıldan niye
söylediler? Zaten yapılması ge-
reken bir şeyi şimdi söylüyoriar.
Bizim yıllardır söylediğimiz
Türkiye'nin çağdaş bir demok-
rasi haline gelmesi. Bunun için
gerekli dozenlemeleri yapm. Biz
bnnları söylediğimizde
'bozguncu' diyoriardı. Şimdi o
söylediklerinin doğru olmadığı
ortaya çıkıyor. Türkiye'deki an-
tidemokratik yasalann hepsi
kaMmlmaİKhr. Duşünce suçu ile
ilgili olanlar ve sendikal hakla-
n kısıtlavanlar da..."
SP'den tepki
Sosyalist Parti Genel Başka-
nı Ferit tlsever de yaptığı yazılı
açıklamada, Bakanlar Kurulu
karannı "ABD çıkarian doğrul-
tusundaki planın parçası" ola-
rak niteledi. tlsever, "Açılan re-
form paketi, Kürt halkını ve
devrimlerini ezme ve tecrit etme
politikasmm diğer bir yönüdür"
göruşünü savundu.
lçişleri Bakanı Abdölkadir
Aksn, Diyarbakır'da düzenledi-
ği basın toplantısında gazeteci-
lerin Kürtçenin serbest bırakıl-
masına ilişkin sorulanru da ya-
nıtladı. Aksu, Bakanlar Kuru-
lu'nda Kürtçe yasağının kaldınl-
masından yana oy kullandığmı
belirtti.
Yabancı bir gazetecinin
"Türkiye'deki Kürt vaUndaşla-
nnın sayısını" sorması üzerine
Aksu, "Biz öyle bir aynm yap-
mıyonız, onun için savunız yok"
dedi.
Avnıpa Konseyi Parlamenter-
ler MecUsi (AKPM) Başkanı
Anders Bjorck, hükümetin
Kürtçe konuşma yasağını kaldır-
ma karannı alkışladıklarını,
Irak'la aynı sınırı paylaşan
Türkiye'nin Saddam aleyhtan it-
tifakta çekinmeden yer alması-
nı ise çok cesurca bir hareket
olarak gördüklerini söyledi.
AA muhabirinin sorularını
cevaplandıran Anders Bjorck,
Kürtçe yasağının kaldınlması
konusunda şunları söyledi:
"Kürtçe yasağının kaldınlma-
sı çok olumlu bir adımdır. Av-
nıpa Konseyi olarak bunu bü-
yük bir geltşme olarak kabul
ediyoruz."
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
ANAP'ın Can Simidi
Körfez Savaşı...
Sağiık Bakanı Halil Şrvgın, Güneydoğu'ya gttmeyen sağlık
görevlileri konusunda ilginç bir açıklama yaptı:
— Gelenler imtiyaztı sayılacak, gelmeyenler hakkında ya-
sal işlem yapılacak...
Bakan Şıvgın önce Adana'ya, oradan diğer Güneydoğu
illerıne gitmiş, onceki gün de Erzincan ve Erzurum'da in-
celemelerde bulunmuştu. Her gittiği yerde özellikle doktor-
lara gözdağı veren Sağlık Bakanı, Van'da "Savaşa hayır"
eylemi yapan sağlık görevlilerini de uyardı:
— Eyleme girıştiği saptanan sağlık personeli hakkında ya-
sal işlem yaptınrım...
Bakan böyle konuşurken İstanbul, Ankara ve İzmir'deki
SSK hastanelerinde röntgen çekimi durdurulmuştu. Has-
talar muayene olduktan sonra röntgen çekilmesi için bek-
lemeye başlıyoıiardı. Ancak ya röntgen filmi ya da teknis-
yen yoktu. Bu nedenle parası olanlar özel röntgen labora-
tuvarlanna gitmek zorunda kalıyoriardı.
SSK hastanelerinde olağanüstü görüntülere de tanık olu-
yordu hastalar. Hastane çevresinde polis otoları bekliyor-
du. Bunun nedenini adını vermeyeceğimiz bir yetkiliye sor-
duk ve şu yanıtı aldık:
— Güneydoğu'ya gidecek sağlık görevlileri için bekliyor.
Çünkü buyruk geli- gslmez, daha önceden hazırlanan oto-
büslere polis eşliğinde biniyorlar. Böylece çıkması muhte-
mel olaylar önleniyor.
Arkadaşımız Uğur Mumcu'nun dün yazdığı gibi ortada sı-
kıyönetim, seferberlik, savaş hali gibi olağanüstü durum ilan
edilmeden "sivil sıkıyönetim" uygulanıyor.
Onceki gece Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük'ün tele-
vizyonda apartman yöneticilerine ve muhtartara yaptığı çağn
"sivil sıkıyönetim" uygulaması değil de nedir? Sağlık Ba-
kanı Halil Şıvgın'm sağlık görevlileri için "Yasal işlem
yaptırırım" sözleri — — — — — — — — .
acaba neyin haber-
cisidir?
Önümüzdeki, Ba-
sın Yayın Genel Mü-
dürlüğü'nün TRT,
ajans, gazete ve
dergi sorumlularının
dikkatlerine saygıyla
sunduğu sekiz mad-
delik uyarı metni
okunduğunda, "sivil
sıkıyönetim" süreci-
nin önemli halkala-
rından birisini oluş-
turduğu anlaşılıyor.
Türkiye savaşın
içindemi. değil mi?
Bu soruya verilen
yanıtlar çok değişik.
Kimilerine göre
'^"J^SSr. getiriyor. Türkiye'de
Ama yapılan uygula- İnSanlar "SlCak
savaşı" tartışırken
göste- siyasal iktidar bir taşla
ya-
Valiler kendi yasal
yetkilerini kullanmaya
başladıklarında, zaten
"sivil sıkıyönetim"
kendiliğinden
uygulanmış oluyor.
Şimdi de hükümet
kanun hükmündeki
kararnamelerle devlet
yönetiminde istediği
değişikliği yapabilmek
için hazırladığı yetki
tasarısını Meclis'e
Yaym iki kuş vurmak istiyor.
Genel Müdürlüğü'- ——————^———
-nün uyarısı, "savaş hali" niteliğini taşıyor.
Siyasal iktidara karşı oldukça "yumuşak" bir politika iz-
(eyen Şevket Başkan bile "Neler oluyor" diye soruyor. Türk-
İş Başkanı, hükümetin yasaklarla dolu demokratik yapıyı,
"Körfez savaşı" nedeniyle biraz daha yıktığını açıklarken
bakın neler söylüyor:
— Hiçbir ülke, terazinin bir kefesine dolarlan, öbür kefe-
sine insanlan koyarak kazanç hesaplannı savaş üzerine bina
etmemiştir...
Artık durum apaçık ortaya çıkıyor. Türk-İş Başkanı Şev-
ket Yılmaz, sonunda patlıyor, sağduyu sahibi insanlann gün-
lerdir söyleyip yazdıklarını Başkanlar Kurulu toplantısında
yineliyor:
— Savaş tehlikesi siyasal iktidann can simidi olmuştur.
iktidar yasaklara dayalı bir yapıdan yıllarca yararlanma alış-
kanlığını yeni yasaklarla sürdürmektedir.
Evet Şevket Yılmaz'ın bu sözlerini hem inönü, hem De-
mirel hem de Ecevit ve Erbakan aylardır söylüyoriar. ANAP
iktidarının "yasaklı demokrasiye, yeni savaş yasaklan
katarak" ayakta kalmaya çalıştığını vurguluyor muhalefet
liderleri. Böyle yasaklann geleceği, yani "sivil sıkıyönetim"
uygulanacağı çok önceden biliniyor.
Milli Güvenlik gerekçesiyle grev ertelenmesinin "işçileri
mağdur etmemek" gibi bir kılıfla kamuoyuna sunulması, o
yasakla demokrasiyi daha da yasaklı bir duruma getirmek
için önceden hazırlanan bir program değil de nedir?
Valiler kendi yasal yetkilerini kullanmaya başladıkların-
da, zaten "sivil sıkıyönetim" kendiliğinden uyguianmış olu-
yor. Şimdi de hükümet, kanun hükmündeki kararnameler-
le devlet yönetiminde istediği değişikliği yapabilmek için ha-
zırladığı yetki tasarısını Meclis'e getiriyor. Türkiye'de insan-
lar "sıcak savaşı" tartışırken, siyasal iktidar bir taşla iki kuş
vurmak istiyor.
Bu yetki "gözle görülmeyen olağanüstü hal" durumunu
da ortaya çtkarabilir. Hükümet devletin her biriminde, her
an istediğıni yapabilir.
Türkiye, zor günler yaşıyor...
P A R T İ L E R D E N
AMAP'ın anketi
I ANKARA (ANKA) — ANAP olası bir
genel seçim için nabız yokluyor. Genel
Merkez tarafından bir kamuoyu araştırma
kuruluşuna yaptınlan ankette "bugün seçim
olsa" ANAP'a oy vereceklerin oranı yüzde
26 olarak belirlendi. SHP az bir farkla
ANAP'ı izlerken oranı yüzde 21 olarak
tespit edildi. ANAP Araşarma, Planlama ve Politika
Tespiti Başkanhğı tarafından iktidann Körfez politikasırun
kamuoyunca nasıl karşılandığına ilişkin araştırmamn
"gizlenen" ikinci bölümü, muhtemel seçime yönelik
sorulardan oluştu. Genel başkan yardıması Metin
Gürdere"nin açıkladığı anket sonuçlanna göre "Bugün
seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz" şeklindeki soruyu
yanıtlayanlann yüzde 26'sı ANAP'ı, yüzde 21'i SHP'yi, ^
yüzde 14'ü DYP'yi, yüzde °*u DSP'yi, yüzde 6'sı MÇP'yi,
yüzde 6'sı Refah Partisi'ni tercih edeceğini belirtirken
kararsızlann oranı yüzde 17'yi buldu.
DYP'de komisyon çalışmalan
• ANKARA (ANKA) — Körfez savaşı
nedeniyle iç politikaya ilişkin çahşmalanni
askıya alan DYP'de olası bir seçime karşı
örgüt içi düzenlemelere hız verildi. İl ve ilçe
örgütlerine gönderilen bir genelgeyle kadın
ve gençlik komisyonlannın kunılarak
harekete geçirilmesi istendi. Genel Başkan
Yardımcısı Ali Şevki Erek koordinatörlüğünde sürdürülen,
"kadın ve gençleri DYP saflanna kazandırma çahşmalan"
kapsamında il ve ilçe örgütlerine bir genelge gönderildi.
Genelgede, kadın ve gençliğin Türkiye nüfusu içinde yüzde
75'lik bir orana ulaştığına dikkat çekilerek iktidar için bu
kitleye ulaşmanın gereği anlatıldı. Anayasa ve Siyasi
Partiler Kanunu'nun siyasi partilerin gençlik ve kadın
kolları kurmalarını yasakladığı da belirtilen genelgede,
"Bu yasak, kadın ve gençlerimizin sorunlarmın
araştırılmasına, incelenmesine, bilinmesine, çözümlerinin
ortaya konulmasına engel değildir" denildi.