Katalog

30 OCAK 1991* * * * CUMHURİYET/17 ABDİ İPEKÇİ BARIŞ VE DOSTLUK ÖDÜLÜ Aziz Nesin'e özel ödülHaber Merkezi — Beşıncı Abdı Ipekçı Banş ve Dostluk Odulu sonuçları Turkıye ve Yunanıs- tan'da açıklandı Yazar Aziz Nesin'e özel odul ve- rıhrken arkadaşlarımız Necatı Gungor ıle Mus- tafa Balbay da roportaj dalında ıkmcılık ve uçun- culük odulune layık gorulduler Yunanıstan'da şı- ır ddlında, Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'la ılgılı bır kıtap hazırlayan Prof Dimıtn Kıtsikiz bırın- cıhk, ıletışım dalında da Mıdıllı ve Dıkılı beledı ye başkanlan Stratıs Pallıs ve Osman Ozguven duzenledıklen 'Dostluk Festıvali' nedenıyle ödul aldılar 1 Şubat 1979'da oldurulen Mıllıyet Gazetesı Genel Yayın Yonetmenı ve Başyazarı Abdi Ipek- çi'nın anısına konulan odul, 2 yılda bır donuşum- lu olarak Atına'da ve Istanbul'da duzenlenen tö- renlerle sahıplenne venlıyor Bu yıl ödul törenı Atına'da duzenlenecek Turkıye'de dort dalda verılen odulun seçıcı ku- rulu, yazar ve ressam Fent Edgu, fotoğraf sanat- çısı Ara Guler, Mıllıyet Gazetesı Genel Yayın Yo- netmenı Doğan Heper, Abdı Ipekçı'nın eşı Sibel İpekçı, Prof Emre Kongar, sınema >azarı Onal Kutlar, yazar Ahmet Oktay, yazar Zeynep Oral, Mıllıyet Gazetesı Genel Yayın Koordınatoru ve Başyazan Altan Oymen ve Prof Mumtaz Soy- sal'dan oluştu Turkıve'dekı odul sonuçlan şoyle Koşe Yazısı: 1. Ayselı Ustaata, "Banş ve Dost- luk Eğıtımı", 2 Meral Dinçer Nazlıoglu "Çev- re Barışı", 3 Bora Ozerman, "Bırleşık ve Ban- şık Bır Dunya", Oyku: 1. Semra Topal "Çaydan- hktakı Tanık", 2 H. Demir Bolayıriı, "Uzun Duş- ler", 3 Ayşe Kilimcı "Kanadı Gumuşlu Kuş" Ro- portaj: 1. Can Kartoğlu Gurses, "Oreyapoh Mus- tafa Paşa", 2 Necatı Gungor, "Umut Tann'nın Oğlunda", 3 Mustafa Balba>. "Atom Bombası Çocukları", Fotoğraf: 1. Fanık Ertunç, "Sevgı Halkası", 2 Tuğrul Çakar, "Çıraklık Hatırası", 3 M.Serdar Atay, "Bır Gun" MŞANL-VRINI BU\ UKELÇIDEN ALDIL\R — Mülâ Dorsay, Zeynep Oral, Alı Sırmen ve Lves Danjou. nışanlarını Fransa'nın Ankara Buvukelçısı M.Erıc Rouleau'dan (orlada) aldılar. (Fotoğraf. Lgur Gunyuz) Sirmen ile Dorsay'a Fransız nişanıKultur Servısı — Turk ve Fransız hukumetlen arasındakı kulturel ılışkılerde, çalışmalarıyla kopru görevı goren gazetemız yazarları Ali Sırmen ve \tıllâ Dorsay ıle gazetecı yazar Zeynep Oral ve Saınt Benoıt Lısesı eskı mudurlennden Lves Danjou odullendırıldıler Dun Istanbul'dakı Fransız Sarayı'nda duzenlenen torende Ze>nep Oral ve Atıllâ Dorsay'a, Fransa'da yazarlara verılen "akademik nışan", Alı Sırmen ve Lves Danjou'ya da "ulusal lıyakat nişanı" verıldı Fransa'nın Ankara Buyukelçısı M. Enc Rouleau, torende Alı Sırmen'e nışanını verırken, Fransız Devnmı'nın 200 yıldonumunde konuvu kapsamlı bır şekılde ele alan Cumhurıyet gazetesını ovguvle karşıladığını soyledı HABERLERIN DEVAMI OLAYLARIN ARDINDAKI ı^opar sınıra Tarık Zafer Hoca kalbimîzde GERÇEK kaydırılıyor(Baştarafı 1 Sayfada) yın mudurlennden rahmetlı Ce- , vat Fehmı'nın adını anarak kı ' tabına yazdığı onsoz, Tunaya' nın gazetecılığe yakınlığını ve se\gısını buyuk bır alçakgonul- lulukle belırtıyor Hem bır kalem ustasıydı hem de ote yandan da bılım dunya mıza cılı cılt kıtaplar armağan edecek, çok çetın ve uzun çalış- . malarını yuruluyordu Bu çalış maların bır konuda kımı zaman ' yırmı, kımı zaman otuz yıl su ren belgesel arayışlar ve çabalar la yoğunlaştığını, ama ortaya çı kan dev eserlerın, bılım dunya mızda temel taşları ışlevlcrmı ustlendığını belırtmekle yetme • lım Yalnız "Turkıye'de Sıyasai > Pürtiler" adlı esermın uç ctltte \ 2000 sayfavı aştığını duşunur- sek, Tarık Zafer'm nasıl bır ça lışma yetısme sahıp olduğunu bır parça anlayabılırız. Bu çalış ma, daha da surecek bır yakın , tarıh araşürmasımn otuz yıllık ', urunuydu Tarık Zafer Tunaya, Turkıye 1 nın aydınlanma surecmde baş- ta gelenlerdendı Ae yazık kı, değerlı bılım adamı, antıdemok- ratık sıyasai ıktıdarların baskı ları altında acılar çekerek yaşa- mış, sonunda 12 Evlul'un unı versıteye layık gorduğu YÖK'çu sıyaset karşısında butun omru- nu verdığı unnersıteden ayrıl- mak zorunda kalmıştır Ne \a- zık kı bu olgu, onun uzun bılım • yaşMtımda •unıvemumien 'tkalışmm ılk olayı değıldı , Ataturk devrım ılkelerını, bı- \lım adamlığı onurunu, aydın \ lanmacı karaktennı her şeyın us ; tunde tutarak savunan bır kışı ' lığe sahıp olan değerlı vazarımı >zı yıtırmenın acısını, aılesı, ya ,kmları, oğrencılen, dostları ve butun Turkıye ıle pavlaşıyoruz. • * • Haber Merkezi — Batı Ra- Ote yandan Körfez savaşının man ve Dodan petrol alanların- başlamasıyla Suudı Arabıstan'- da bekletılen Alman yapımı 50 da guç koşullar altında Turk ış- Leopar tankı dun Irak sınırına çılerının yurda getırılmesı ıçın hareket ettı Incırlık'te konuşlandırılan ABD savaş uçaklarıyla dun de ıkı kez Irak'a hava saldırısı du- zenlendı Bu arada Guneydoğu Anadolu'da halkın sıvıl savun- ma onlemlennın yetersızhğı ko- nusundakı şıkâyetlerı suruyor Başta ılgılı bakanlar olmak uze- re vetkılıler ıse butun önlemle- rın alındığını, halkın tedırgınlı- ğmın gıderıldığını one suruyor- lar Bır suredır TPAO'ya an Ba- tı Raman ve Dodan petrol saha- larında bekletılen Alman yapı- sı Leopar tankları da dun sabah erken saatlerden ıtıbaren Bat man, Mıdyat ve tdıl uzennden Irak sınınna doğru yola çıkanl- dı 50 kadar Leopar tankının Batman kent merkezınden geçışı sırasında yoğun guvenlık ön lemlerı alındı Bu arada Batman çevresınde bulunan askerı bırlıklere mu- hımmat sevkının hızlandığı, NATO havaalanındakı hareket- lılığın de arttığı gozlendı Asken malzeme sevkının surmesı yurt taşlan tedırgın edıyor Batman'- dakı askerı NATO hav aalanın dan son ıkı gun ıçınde 38 uça ğın ınış kalkış yaptığı öğrenıldı Guney lllen Buromuzun Jıa- berıne gore ABD savaş uçakla- rıyla dun sabaha karşı ve sabah saatlerınde ıkı kez Irak'a hava saldırısı duzenlendı Ilkı oncekı gece saat 22 OO'de başlayıp 01 OO'de tamamlanan hava sal- dırısına 41 uçak, sabah 05 OO'te başlayıp saat 10 30'da usse do- nuşlerın tamamlandığı ıkıncı se- fere ıse 43 uçak katıldı BAŞJKETNTTEN AHMET TAN Çizgili Politika • A1NKARA — Kurt polıtıkası da tum oteki polıtikalar gıbı '.Çankaya'da çızilıyor. ' Cumhurbaşkanı hukumete ne .kadar bılgi verirse hukumet onunla yetınıyor. Ozal'ın hukumete verdigı bil- gı "tebligat" biçimınde gerçek- leşıyor. Politika oluşturulurken, karşılıklı goruş alışvenşı soz ko- nusu degıl Cumhurbaşkanı ka- fasında bıçımlendırdıgı polıtıka- nın bazı ogelerını uvgulamaya karar venrse Bakanlar Kurulu'- nu kendı başkanlıgında toplan- tıya çağınyor. Orada kararını tebliğ edıyor. Daha sonra da bu tebligat, "hukumet sozcusu" aracılıgıv- la hukumet açıklamasına donu- şuyor. Kurtçe konuşma yasağının kalkması ile ilgıli karar da boy- le alındı. Buraya kadar gariplik yok. Alıştıgımız yenı duzen bu. Ancak Kurtçe konusunda ku- •cuk bır değışıklık oldu. Gazetecıler, Cumhurbaşka- nı'nın Kurtler konusunu çalıştı- ğını hukumetten once ogrendı- ler Ozal, geçen hafta gazetecıle- n Koşk'e çagırdıgında, Dışişle- ri Bakanı Alptemoçin'ı de bu- yur etmıştı. Ama Alplemoçın. bu konuda bakan arkadaşları- na da. Başbakan'a da hıç bılgı •vermedı. Herhalde Ozal'ın toplantısı- nın "off the record" olma- «ından. Belkı de bakan "Cumhurbaş- kam'nın gorev ve yetkılerıne" mudahale etmek istemıyordu. Bu yuzden, Ozal'ın "Bolge- deki geniş Kurt nufusu Turki- ye'dedir. Bu nedenle bir Kurt devletı kurulacaksa, Turkiye'- nın bu konuda soz sahıbı olması gerekır" goruşu gazetecılerın not defterlennde kaldı. Oysa "Turkıye ve bolge Kurt- leri", Ankara'dakı "koalısvona •dahıl" ulkelenn buvukelçılıkle- ırinde, savaşın patlamasından bu yanaen çok kafa patlatılan ko- ,nu. Savaş sonrası "hazırlıklan" Jşimdıden yapılıyor. Saddam sonrası Irak'ın da Turkiye'nın olası ıstemlenne •karşı senaryolar uzennde çalışı- Iıyor. Batılı dıplomatık çevrelerde, Turkiye'nın, Musul ve Ker- kuk'u içıne alacak ozerk bir Kurt devletıne karşı çıkmayaca- ğı, hatta bu yonde çalışma yap- tığı ıddiası var. Oyle kı, bır yabancı dıplomat "Ikı vıla vakın suredır Turkiye'- nın Guneydogu'dakı kamplarda tuttugu Iraklı peşmergeler bu venı Kurt devietinın mayası ola- caktır" dıyor. Batı "paranoya" olçusunde her şeyın hesabı ıçınde. Oysa peşmergelen uç beş bın dolarlık "ınsanı yardım"larla Turkıye'- nin ustune yıkan da aynı Batı. Turkiye'nın temel dış politi- ka çızgilen yeniden çıziliyor. Kalem Ozal'ın elınde. Bu kalemın hangı etkilerle kâgıt uzennde dondugunu degıl denetleyen, bılen bıle yok. Herkes çızgiler belırdıkten sonra haberdar oluyor. Cum- hurbaşkanı kımı zaman bu bıl- gılen bırer lıyakat nişanı gıbı da- gıtıyor. Dun oldugu gibi... Meclıs'te duzenlediğı "4NAP matinesı'nde O'nun agzından ıkı laf duyan mületve- kılı, kendısıni ayrıcalıklı goruyor... Dun butun gun, "Neden Kurtçeye ozgurluk kararı?" so- rusunu Koşk'e yakın kaynaklar dahıl. çeşıtlı kesımlere sorduk. \ anıtlar uç noktada odakla- şıyor: 1- AGİK sureci ilerliyor. Onumuzde Cenevre'de AGIK toplantısı var. Burada her an- lamda "muzaffer" bir biçimde gidıp konuşmak niyeti var. 2- Ankara'da bugun TBMM- AT Karma Parlamento Komıs- yonu Divanı toplanıyor. Avru- palı parlamenteıiere "tşte, alın sıze Kurtçeye de ozgurluk" me- sajı verilecek. 3- Kurtçeye ozgurluk, savaş sonrasında ortaya çıkabılecek Kurt devletı olasılıgına karşı bır on polıtıkadır. Bu nedenlenn içınde Dogulu, Guneydogulu seçmenlere olası bır secım için selam da var. Ama yıne de hangı kararın hangı etkenlerle, hangi neden- lerle alındığını, politıkanın ne- ye gore çızıldigını "Çizer"den başka bılen yok... THY'nın ozel bır sefer duzen- leyeceğı bıldınldı Ulaştırma Ba- kanı Cengiz Tuncer tarafından yapılan açıklamaya gore bugun 11 30'da Cıdde've hareket ede- cek olan uçak buradakı Turk ış- çüennı alarak dönuş ıçın 17 15'- te Cıdde'den havalanacak Arkadaşımız Vedat Yenerer' ın Cızre ve Sılopı'den bıldırdı- ğıne göre bölge halkı sıvıl sa- vunma onlemlenmn hızlandırıl- masını ıstıyor Sılopı Beledıye Başkanı Neşet Oktem, "Halkı- mızla birhkte kaderimıze terk edildik" derken Cızre Beledıye Başkanı Haşım Haşımi de "Sa- vaştan once sivıl savunma on- lemlerı alındı dıye açıklama ya- püdı. Savaş çıktı 14. gununu va- şıyoruz. Sivıl savunma adına ne gelen var ne giden" dıye konuş- tu Ankara Buromuzdan arkada şımız Tuncay Ozkan'ın göruştu ğu ANAP Adana Mılletvekılı Mehmet Ali BUicı, "psikolojik Ukviye" ıçın gıttığı Adana'da sıvıl savunma önlemlerının ye- terlı olmadığını gorduğunu be- lırttı Bılıcı, gaz maskesı ıhtıya- cının karşılanmadığım, "yeter- H" denılen sığınaklara da 17 bm kışının gırebıldığını anlattı Dıyarbakır'da bır basın top- lantısı yaparak bölgedeki înce- lemelerını değerlendıren îçışle- rı Bakanı Abdulkadır Aksu, Guneydoğu'da halka gerektı- ğınde "bedava" gaz maskesı dagıtılacağını açıkladı Kendısı- nın de şımdıye kadar "gaz mas- kesi gormediğini" belırten Ak su, savaş tedırgmlığının ortadan kalktıgını ve halkın bölgeye dönmeye başladığmı sav undu AA'nın haberıne gore de Em- nıyet Genel Mudurluğu, Bakan- lar Kurulu'nun karartma ve gız- leme tedbırlerının uygulanması kararı alması halınde butun araçlann ön far ve arka lamba larına maske takılması gerektı ğını hatırlatarak araçlarda mas- keleme^nalzemesı bulundurul- masını ıstedı Gkinensin, NA ve 2 Hlan' için yargılandı İstanbul Haber Servisı — Ya a Işlerı Muaurumuz Okay Go- aensın hakkında DGVf'de yar- gılanmakta olan N A'nın açık adını gazetede yayımlayarak Basın Yasası'na aykırı davrandı- ğı savıyla dava açıldı İstanbul Basın Savcılığı'nca hazırlanan ıddıanamede, Cum- hurıyet gazetesının 23 Ekım 1990 gunlu sayısında yayımla- nan Mustafa Ekmekçi ımzalı, "Ev Erkefi" başlıklı köşe yazı sında, DGM'de yargılanmakta olan N A'nın açık adına yer ve- rıldığı belırtıhvor Samğın 18 ya şından kuçuk olması nedenıyle 5680 sayıh Basın Yasası'na aykı rı davranıldığı ıfade edılerek Go- nensın'm TCK'nın 33/ 3 madde sı gereğınce 3 ay hapısle cezalan dırılması ıstenıyor Ote yandan Okay Gonensin gazetemızde yavımlanan bazı ılanlarla ılgılı olarak da istanbul DGM ve Basın Savcılığı'na ıfa- de verdı istanbul DGM Savcılığı, Cumhurıyet gazetesının 20 Ekım 1990 gunlu sayısında ver alan Emeğın Bayrağı dergısıne aıt bır ılanda geçen bazı sozler de, TCK'nın 142/3-6 maddele rıne aykırı olarak "bolucu propaganda" vapıldığı gerekçe- sıyle soruşturma açmıştı istanbul Basın Savcılığı da >ı ne gazetemızın 2 ve 3 Ocak 1991 gunlu savılarında yayımlanan ve 3 ocak ışçı evlemını desteklemek amacıyla Eğıt-Sen, TMMOB, Tum Bel-Sen gıbı kuruluşların verdığı ılanlarda "2822 sayılı Toplu Sozleşme, Grev ve Lokavt Yasası'na" avkın davranıldığı savıyla soruşturma başlatmıştı Soruşturmalar sonunda dava avılacak olursa Gonensin hak- kında DGM savcılığını.a 15 yı- la, Basın Savulığı'nca ıse 3 ıle 6 aya kadar hapıs cezası ıstenebı- lecek (Baştarafı 18 Sayfada) "Yanı bız ne gıbı ıçıyoruz" dıve yanıtlardı Galıba bu, onak slo- ganımız olrouştu Evet sevgılı hoca, "Tarık Za fer Tunava nerden geldın buraya" dıverek sana takılırdım Doğrusunu ıstersen "Tarık Za- fer Tunava nıçın gıttın oraya'" dıyeceğımı hıç duşunmemıştım Dundar Akunal (Hukukçu) — 30'lu v ılların sonlarında baş- layan, yarım yuzyılı aşkın bır dostluğun kalbı dun sabaha kar şı durdu, o sıcak kalplı Tank TJSL- fer Tunava voktu artık Bundan sonra Tank Zafer Hoca bınbır tıtızlıkle yarattığı yapıtlan, kalp lerde kalan anıları ıle yaşayacak sadece Yıllardır durmadan ya zıyor, "Bır gun bu el duracak" dıyordu "El" çok onemhydı onun ıçın çalışmayı, uretmeyı, yaratmayı sımgelıyordu da on- dan Sonra gozlerınden yakın- maya başladı Gıderek oyle ol- du kı başkalarının gozlerıyle okuyabılıyordu artık Ama pes etmıvor, çalışıvor, çalışıyor, ça lışıvordu O koca uç cıltlık "Turkiye'de Sıyasai Partıler", bu onune geçılmez çalışma azmı ıle ortaya çıktı Bu durumunu ya- kından bılıyorum El yordamıy- la musveddeler duzeltmek, okut mak, dınlemek ve vazıya geçır- mek Yıllarca bunları arahksız vaptı Hıç kuşkusuz kı bu başa- rıda eşı Melanat Tunaya'nın bu- yuk vardımı oldu Ve hoca bu vardımların sahıbıne mınnettar olarak yaşadı Şukran duvgula- rı taşıyarak oldu Çalışma şev- kıyle yaşama sevıncının hıç ek- sılmedığı bır omur surdu Bu ayın ortasmda açtığı resım ser- gısınde uç çeyTek yuzyılı gerıde bıraktı Ord. Prof. Reşat Kaynar (Emeklı oğretım uyesı) — Tuna- va, unıversıte hocalan ıçınde meslekı yonden olgunlaşmış bu- vuk bır hoca ıdı Oğrencısıne orıjınal bılgıler vermek husu sunda daıma kaynaklara ınmek suretıvle kendısınden once bılın- meyen yonlen gostererek oğren- cının feyzını arttırmak yönunde onder olmuştur Bu Tunava'nm hocalık bakımından ornek bır cephesıdır Onun otekı cephesı ınsanlığıdır Insanlan çok sever- dı Ne zaman yanına gıtsem mutlaka yenı bır ışıkla yuzyuze gelırdım Çok çalışkandı Meş- rutıvet tarıhının aydınlanmasın- da buyuk rolu vardır Dığer bır cephesı ıse Ataturkçuluğudur Ataturkçu duşuncey ı "Ataturk- çuluk" adlı kıtabında bır bakı- ma yaratmıştır Bılım hayatımız- da onun faalıyetlerı yenı kuşak- lara daıma destek olacaktır Ka naatım şudur kı, Tarık Zafer'm kıtapları yenı kuşaklarda buyuk bır bağhlık ve feyz yaratacaktır Onu sevgıyle ve rahmetle anaca Prof. Dr. Ilber Orta\lı (SBF oğretım uyesı)— Turkıye'de çağ- daş tarıhçılığın en buyuk oncu- lerınden bırını kaybettık Arka sında değerlı talebeler ve eserler bırakan oncu duşunur bır tanh- çımızdı Anıtsal eserı Sıyasai Partıler'ın dorduncu cıldını ha- zırlamaktaydı Hem eserlerıvle, hem de oğrencılerıyle hem de renklı kışılığıyle kultur tarıhı- mızde ebedıleşen sımalardandı Acımız sonsuzdur ama ulusun her zaman ıftıhar edeceğı bır buyuk hocadır Prof. Şerafettın Turan (DTCF oğretım uyesı)— Tarık Zafer başlıbaşına bır devrımdı Başlı başına bır kutuphaneydı Dev nmcı kışılığı onu başlıbaşına en gın bır akarsu vapmıştı Verım- lı, aydın ve avdınlatan bır kışıvı yıtırmenın uzuntubu ıçındeyım Yılrnaz Alpaslan (Eskı mıllet- vekılı) — 1954'te Tunaya genç bır doçent, ben de hukukta og rencıydım Dostluğumuz o gun den ben kesilmedı Her konuda en buyuk yol gosterıcım oldu Baba ıle evlat gıbıydık Yattığı hastane ıle ılgılı sorularının ço- zumunu ben ustlenmıştım Dun uç kez telefonla gomştuk, ıyı ol- duğunu, açtığı sergısı nedenıyle de çok mutlu olduğunu soyle- mıştı Gerçekten babasını kav- beden bır ınsanın acısını yure- ğımde duyuyorum Prof. Erdogan Tezıç— Inan dığı duşuncelerını soylemekten hıç çekınmeyen, hukuk devletı ıçın mucadele «den bır kışıydı 10 yıl aynı kursude onun yanın da yetıştım Onun lıberal, des- teklevıcı, hoşgorulu tutumunu hıçbır zaman unutmayacağım Meslek hayatımda eğer bazı ho- calık nıtelıklerı elde edebıldıy- sem bunda saygıdeğer hocamın çok buyuk katkıları olduğunu açıklamam gerekır Prof. Aysel Çelikel— Turk toplumunun ve unıversıtemızın vetıştırdığı onurlu bu- bılım ada- mını kaybettık Hocamız Tuna- ya, Turk sıyası hayatı, anayasa hareketlen, demokrası ve laık hukuk duzenının ılkelerı konu- sunda aydınlara ışık tutmuş Turk bılım ve sıvaset hayatının onde gelen butun ısımlenne ho- calık etmış bır büyuk ustaydı Prof. tsmet Giritli (MU BYYO muduru) — Buyuk uzuntu ıçındeyım, dostum ve de- ğerlı meslektaşım Tunaya çok ıyı bır araştırmacı ve cıddı bır bılım adamıydı Turk sıyasai hayatına ışık tutan, Turkıye'de Sıyası Par tıler esennden başlayaıak bırbı- rınden değerlı eserler vermış, ay- nı zamanda Ataturkçuluk konu- sunda çok değerlı yayınlar yap- mıştır Prof. Dr. Mete Tunçay — Çok ıyı bır ınsan, önemh bır bı- lım adamıydı Onun kendı neslı ıçınde genç araştırmacıları en çok teşvık eden, onları cesaret lendıren ve bu konuda herkese ornek oluşturan bır kışılığı var- dı Prof. Yılmaz Buyukerşen— Olumune her oğrencı gıbı ben de çok uzuldum 1958 yılında Eskışehır İTlA kurulduğunda ılk oğrencıler arasındaydım Anadolu'da kurulan yenı bır yuksek oğretım kurumuna oğre- tım desteğı verme ıçın her hafta istanbul- Eskışehır arasındakı uzun mesafeyı yaz kış demeden zevkle katetmeyi görev bılen ho- calarımızdan bırısıydı Prof. Mesut Onen— Çok bu- yuk bır kayıp Unıversıte oğre- tım uyelen arasında ız bırakan oğretım uyelenndendır Prof. Ragıp Sanca (A U Hu- kuk ve Sıyasai Bılımler Fakultesı oğretım uyesı) — Tank ıçın soy- lenecek çok şev var Bılınen bır ınsan cıddı bır bılım adamı 40 yıllık dostluğumuz var, meslek taşım Anayasa çalışmalarımız ortaktır Parıs'te, NATO'da her- gun beraberdık Kıtaplarını ılk ben okurdum Öncekı kuşakla- rın eksıklıklerını tamamlamaya çalışırdı Benden bır ıkı yaş ku- çuktu Sıyasai ıncelemeler, tarıh- sel ıncelemeler vapmıştır Avru- palı duşunceye sahıptır Sıyasai bılımlere asıstanlık yıllarında başlamıştır Anayasayı sıyasai bılım olarak ele alan ılk Turk- tur Hukuk fakultennzdekı bır- çok kursunun kurulmasına ona- yak olmuştur Ankara tekelını kırmayı amaçlamış ve bunu ba- şarmıştır Ilk dekanlarımızdan- dır Çelebı msan, bılım adamı, comert, zevklı, kıbar yenı bılımı tanıtan kışıdır 147'den dolavı 1961 Anavasa Komısyonu'ndan avrıldı DP zamanında, hukuk devletı kuraüarınm çiğnenmesı- ne karşı çıkmıştır Iktıdar unı versıteyı susturmaya çalıştığı za manlarda ben ve Zafer derslere gırmeyı boy kot ettık Gazetele- re ısımlerımız beraber geçtı Sı- vasal bılımlerde kendıne has bır uslubu vardı 'Insanı olan hıçbır şey benım yabancım değıldır' Bilînç aydmlığı (Baştarafı 18 Sayfada) dostları gıbı bızım de yureğımı- zı dağladı Çok değerlı kışılığı. bılıme olan sevgısı ona, kendısıne çok bağlı dost çevresı oluşturmuştu Bu, yerı doldurulmaz Tarık Ho- ca'nm olumu elbette pek çok yu- reğı yakmaktadır Değerlı eşının ve nıce dostlanna başsağlığı ve tesellıler dılerız Hocamız, ölumsuz guzellıktekı kıtaplarıv la uzun yıllar yurekten anılarak yaşayacaktır Çağdaş Yayınları' nda basıp yayımladığımız "In- san Dçrısıyle Kaplı Anayasa", onun deneme nıtelığınde yazdı- ğı makalelerınden oluşmuştur Kısa zamanda baskı ustune bas- kı yapan bu yapıtını ne vazık kı 12 Mart ve 12 Eylul asker vone tımının baskıları altında bır da- ha basma olanağı bulamamış tık Butun bıhmsel kıtapları gı- bı o da, tekrar basılıp okunma ya değer bır vapıtıdır Hocamız sonsuzluğa goçtuğu evrende ışıklar ıçınde dınlensın Duvgu larımı ancak bu şekılde gelışıgu- zel dıle getırebıldım sozunu dustur edınmıştır Bu onun sloganıydı Ilk defa bu so- zu ıle benım dıkkatımı çekmış- tı Parıs'e gelen her Turku evın de mısafır ederdı Osmanlı kul- turunu devam ettıren bır beve- fendıydı Dekanlığı sırasında hıç sesını vukseltmedı Prof. Vakur Versan (IV Sıva sai Bılgıler Fakultesı oğretım uyesı) — istanbul Unıversıtesı' nın en tanınmış profesorlerın- dendı Oğrencıhk yıllanndan be- rı gençlık hareketlen ıle yakın- dan ılgılenmıştır Avrıca, mem leketın anayasal meselesı ıle pek vakından ılgılenmıştu- Anayasa nın hazırlanmasında faydalı ol muştur Pekçok bılım adamı onun eskı talebesı olmuştur Turk sıyası ve akademik haya tın mumtaz kışılerındendır Prof. Abdulkadır Karahan (tü Edebıyat Fakultesı) — Ta- nk Zafer Tunaya 194O'lı yıllar- dan ben tarudığım, hukuk fa- kultesı ıle sıyasai bılgıler fakul tesı dekanı olduğu zamanlardan berı kendısım ve çalışmalarını takdırle takıp ettığım bır bılım adamı ıdı Ozellıkle 2 Meşrutı yet donemınm sıyası ve sosyal yapısı ve tanhı uzenndekı yayın- ları önem taşu- Kendısının hem anayasa konusunda hem de ul- kenın sosyal ve tarıhı olaylar uzenndekı çalışması, kaynakları çok ıyı tanıması dıkkat çekıcıdır Vefatını eser verdığı alanlar ıçın bır kayıp telakkı edıyorum Nurettın Sozen (istanbul Anakent Beledıye Başkanı) — Söylenecek çok şev var Hocam ve dostumdu Bırkaç hafta on- ce Sayın Erdal lnonu'yle birhk- te ziyarttıne gıtmıştık Uzırn-SÛ- re ulke sorunları ve genel dunım uzenne konuşmuştuk Anısı he nuz çok taze. Fırsat buldukça ona uğrayıp tavsıvelennı alırdık Yen doldurulamavacak, devrım cı, çok değerh bır bılım adamıy- dı Uzuntumuz sonsuz' Mesajlar Ote yandan AA'nın haberıne göre, TBMM Başkanı Kaya Er- dem, Prof Tarık Zafer Tuna- ya'nın olumunu dolayısıyla eşı Melahat Tunava'ya başsağlığı mesajı gonderdı Mesajında, Tunaya'nın olumunden buyuk üzuntu duyduğunu belırten Ka- ya Erdem, "Anayasa hukuku ve sivaset bilımı uzennde çok sayıda değerlı eserı bulunan Prof. Dr. Tunaya'nın, oğretım uyesi ve Kurucu Meclıs uvesı olarak Turk bilim ve sıyaset ha- yatına yaptığı hızmetler daima takdırle anılacaktır" dedı Başbakan Yıldınm Akbulut da Prof Dr Tank Zafer Tuna ya'nın vefatı dolayısıyla bır me- saj yayımladı Prof Dr Tunaya'nın olu munden derın bır elem duydu ğunu belırten Akbulut, mesajın- da şunları kaydettı "Prof. Dr. Tunaya, Turk sı- yaset ve hukuk vaşamına yap- tıgı onemli katkılar yanında, de- ğerlı yapıtlan ıle daıma anıla- caktır. \llah'tan merhuma rah- met, kederli aılesıne ve hukuk camıasına başsağlığı dılıvo- rum." SHP Genel Başkanı Erdal tnonu de, Prof Tank Zafer Tu- naya'nın vetatı dolayısıyla eşı Melahat Tunava'ya bır başsağ lığı mesajı gonderdı Inonu me- sajında, Prof Tunava'nın kay- bından duvduğu uzuntuyu dıle getırdı DYP Genel Başkanı Suley- man Demirel de, Prof Dr Ta rık Zafer Tunaya'run vefatı do lavısıyla aılesı ıle istanbul Unı versıtesı Rektörluğu'ne bırer başsağlığı mesajı gonderdı Demırel mesajlarında, Prof Dr Tunaya'nın vefatından duy duğu uzuntuyu dıle getırdı G Ö Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafı I Sayfada) Ataturk ıle başlayan 'Turk ronesansı'nın en onde gelen aydınlar.ndandı Tunaya Turkıye'de sıyasai bılım' Tunaya'nın adıyla butunleşrmş bu Ataturkçu oğretım üyesı, bır unıversıtenın ya da bır ens- tıtunun yapabıleceğı ıncelemelerı tek başına ustlenerek ya- kın tanhımızı dıdık dıdık edıp 1900'lu yıllardan 2000'lı yılla- ra ısıklı kaldırımlar doşemıştı Prof Muammer Aksoy Prof Tank Zafer Tunaya Prof Bahrı Savcı Aksoy, Tunaya ve Savcı, uç yakın arkadaştılar Üçu de Ata- turk devrımlerının, Kuvayı Mıllıye ruhunun, aydınlanma ça- ğının uç yığıt duşunce ve ınanç sılahşoruyduler Prof Aksoy, Tunaya ve Savcı, 12 Mart 1971 donemınde İstanbul Sıkıyönetım Komutanı Orgeneral Faık Turün'un "vur emırlen' ıle vurulanlar lıstesınde yer aldılar Uçu de gozaltına alındı Aksoy ve Savcı, Ankara Sıkıyö- netım Komutanı Orgeneral Semıh Sancar'ın emırlerıyle tu- tuklandılar Ve yargılama sonunda aklandılar Aksoy bır yıl once alçak kurşunlara hedef oldu Tunaya 1 nın tarıh belgelerı arasında bır 'ıttıhatçı subay' dınçlığı ve bır 'Kuvayı Mıllıyecı' ınancı ıle çarpan yureğı dun sabah bu dunyaya allahaısmarladık deyıverdı Bu uç yakın arkadaştan, bu uç ınanç ve duşunce sılah- sorunden yalnızca Prof Bahrı Savcı kaldı Ne guzel ınsanlardır bunlar Ne yığıt ne namuslu ınsanlardır bunlar Bırer kışılık anıtı olan kalpaksız Kuvayı Mıllıyecılerdır bu ınsanlar Tunaya 1977 yılı ekım ayında Prof Seha Maray'ın ölu- mu uzenne şunları yazmıştı — Bır yanda 'subaşlarını tutan devler halk ıçınde yaşam- dan çok ölum saçıyorlardı Insanlan bırbmne kırdırarak top- lumdan kopuyor ve yabancılaşıyordu Bır yandan da mem- leket toprağı ıle butunleşen gerçek bılım adamları ıle öğretı- cıler yalnızca yaşamları ıle değıl olumlerıyle bıle sevgı, dost- luk ve bırleşme yaratabıhyorlardı Sıcak yannlan mu/de- leyerek Tunaya, boyle aydınlık ve önder kışılığı ıle dunden bugu- ne, bugunden yarına uzanan ınanç koprulerının adı ol- muştur Trtlz araşfırmacılığı Sevecen yureğı Ve ınanclt ve dırençlı kışılığı ıle Prof Tarık Zafer Tunaya, 1908 Hurrıyet llanı'ndan 1990 lara taşınan bır 'ınanç mesalesr gıbıydı Bu meşale, bugun Ataturkçu aydınların ellerındedır Olumu ıle bıle sevgı dostluk ve bırleşme duyguları yara- tarak sıcak yarınlar mujdeleyen bu onurlu, bu erdemlı 'ho- calann hocası'm yılgınlığın, korkaklığın, kaypaklığın 'Anza- vur orduları' gıbı kol gezdığı şu ortamda saygıyla toprağa verıyoruz 7. Kolordu komutanı görevden affını istedi ANKARA (Cumburıyet Bu- rosu) — Korfez savaşının başla- masından bu yana Turk Sılahlı Kuvvetlerı nde ust duzey emek lılık ıstemlerınde artış gorulu- yor Ocak ayının hemen başın- da65ve51 Tumen komutanla- rımn "bazı ozel gerekçelerle" ıs- tıfa ederek emeklıhklerını ıste- melennden sonra Dıyarbakır' dakı 7 kolordu Komutanı Kor- general Ajdın Ilter'ın de "saglık durumunu" gerekçe gostererek gorevınden affını ıstedığı bıldı- nldı Ancak Korgeneral Ilter'ın "gorevınden affına" ılışkın ıste- mının henuz Kara Kuvvetlerı Komutanlığı na ulaşmadığı sap- tandı Askerı kavnaklardan edınılen bılgıye gore 7 Kolordu Komu- tanı Korgeneral Aydın Ilter'ın uzun bır sureden bu yana gorev yaptığı olağanustu hal bölgesın de "komuta karmaşası" nede nıyle rahatsız oldugu belırtılı- vordu Korgeneral Ilter'ın bu ra- hatsızlığının ardında 7 Kolordu emrınde olması gereken bazı bırlıklerın, olağanustu hal nede nıyle asayış bırlıklen komutan- lığının emır ve komutasına ve- rılmesı oluşturuyordu 7 Kolor- du'nun emrınde olması gereken 16 Mekanıze Tugay'ın "vurucu gucu" olarak bılınen bazı meka- nıze ve tank bırlıklen, olağanus tu hal nedenıyle asayış bırlıkle rı komutanı Korgeneral Hikmet Koksal'ın emır ve komutasında bulunuvordu ADAN4 HJTPODROML'ND/VN ,IHtcn T4HMEVLER 1. KOŞU: F Ilkşans (2), P Kıryunt (3), PP Erdal (1), S Busa (11) 2. KOŞU: F Dıdar (7), P Karagumruklu (6), PP Hasbey (5), S Cıhangır 8 (4) 3. KOŞU: F Pafa (4), P Is- koçyah (8). PP Baran (1), S Kırımer (3) 4. KOŞU: F Erdoğdu (2), P Karayunt(l), PP Arım Balım (4), S Sonkoz (3) 5. KOŞU: F Muflıs (8), P Sagıp (3), PP Good By (4), S Mehter 1 (2) 6. KOŞU: F Alış (13), P Sırdaş (1), PP Kamalı (12), PP Asuman (4), S Arkadaş (5) 7. KOŞU: F Varol tzzet (7), P Sonbatur (1), PP Taşbatur (9), S Mtay 4 (2) Edınılen bılgıye göre Korge- neral Ilter, Korfez savaşının baş- lamasından kısa bır sure önce bölgedekı kara bırlıklennı de- netleyen Kara Kuvvetlerı Komu- tanı Orgeneral Muhittin Fisu- noğlu'na bu konudakı rahatsız- Uğını ıleterek olağanustu hal ne- denıvle asayış bırhklennın emır ve komutasına venlen bırhkknn ye- nıden kendı komutasına venlme- sını talep ettı Korgeneral Ilter'- ın avnca "bolgede vaşanan ko- muta karmaşasmdan" duy duğu rahatsızlığı da dıle getırdığı oğre- nıldı Korgencal Ilter'm bu rahat- sızlığını ıletmesıne karşın soru- na bır çozum getırıhnemesı, uzun bır sureden bu yana teda- vı goren Korgeneral Ilter'ın bu durum uzenne "sağlık durumunu" gerekçe gostererek "gorevınden affını" ıstedığı oğ- renıldı Ankara'da Kara Kuvvetlerı Komutanlığı'na yakın kaynak- lar, Korgeneral Ilter'ın rahatsız- lığını doğrularken "gorevınden affına" ılışkın bır dılekçemn he- nuz kendılerıne ıntıkal etmedı- ğını bıldırdıler Bılındığı gıbı ocak ayı başm- da da Çorlu'dakı 65 Tumen Ko- mutanı Tumgeneral Huseyin Sezgin ıle Erzurum'dakı 51 Tu- men Komutanı Tumgeneral Me- te Ilter emeklıhklerını talep et- mışlerdı Her ıkı tumgeneral de emeklılık taleplennı "ozel" ne- denlere dayandırmışlardı Ankara dakı asken kaynak- lar, ust kademede yaşanan, emeklıhk ıstemlennın, "TSK'da bazı subay ve generaller ızlenen Korfez polıtıkasını protesto için mi emeklıliklerini ıstıyorlar?' şeklındekı soruya "Boyle bır du- rum kesinlikle soz konusu ola- maz. Emeklilik taleplen gerçek- ten ozel ve sağlık nedenleriyle ilgılıdir" yanıtını verdıler öte vandan Körfez bölgesın- dekı savaş nedenıyle Turk Sılah- lı Kuvvetlerı'nde tum emeklılık ışlemlerının durdurulması çerçe- vesınde, hıçbır emeklılık ıstemı- nın ışleme konulmadığı da oğ- renıldı