25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Uevtet Meteorolotı Işten Genel Mü- dbttOü'nden alınan btlgıye gûre bO- tânJÂgeier yağışlı geçecek. Yağışlar Marmara. Karadene, Ege ve Akdenc toydarmda yafimur. MeM yertorde kar şeUndeolacak HWA SJCAKUÖ: ft- raz azalacak RÜZGÂR: Yurtun batı kesHrtennde kuzey ve batı, dtğer yer- lerde gûney ve doflu yönterden orta kuvvette, yunjun batı kesmterinde kuvvetS ve kısa süreli fırtna şetdinde esecek. Denrterte. Doju Akdeniz1 * gündoOusu ve kesşteme. Batı AJtde- nizVte gûnbatısı ve lodos, Gûney Ege' de günbacsı ve karayel. dığer deniz- lerde yAlız ve kafzyeMen 3-5. Ege ve Karadenc'de 7-8 kuvvetinde, saatte 10-21, yer yer 27 denizml hızla ese- cek. Dalga yûkseklıgi 0.5-1.5, Y W 4° Oyartatar Y 3° CEdırm Y 5° -3° Eranc» K 0°-t° Erajnm K -S° -14» EsluşehK yer yer 2-2.5, Ege ile Karadenız'de 3-5 m ddayında bulunacak. Van Götü'nde hava kar yağışiı geçecek. Rüzgâr güney yönlerden orta kuvvette esecek. GM kûçûk dalgalı ofup, gönjş uzaldığı 3-5 km. dobymda bulunacak. Not: (-) ışaret Ne göstenlen yerterden hava raporu almamıyoc BngU Brtis BC*J Buısa ÇanaMote Çonım Dtnzf K -3° -8° Kastamonu K 10» -9° Mansa 0°-3°K.«teraş 3°-3°Maan -6°-t5°l*l(|(a 0P-4°Muş e°-2°W|de 4» 2°0nlu -3° .-7» Fte -2° > Samsuo 1°-3°S*1 4° 2°Sıno() 8° 5°Sıvas -6° • 4° fKırVbrti 3° 0°Konya 0»-S° Körtya 4° fMıbtya •2° -6° Imcei <P*P Yozoıt -2° -5° ZonguM* Y 3° 0° Y f? Y 11° 4° Y 0° 3° K -6P-12" K 0»-*> Y 4» 1° Y 4" 2° Y 4» 2° Y S»-4» Y 5° 2» K -3»-7° Y 4° 1° Y 4° 2° K -3»-7° K 0"-3° K -3»-W* K -1» -5° Y 4» 2» aç)« Sulutkj yaOmuriu j g sot A-aç* B-öuWkı G-gûne$ft K-öriı S-stslı Y^ajmurtu Kahıre > DÜNYA'DA BUGÜN Amsferdam Amnun Airna Bajdat Baıcetona Bastf Bonn Britoel Budapeşte Cenevre Ccavr CUdt Duta Frarfdurt One B 3° Y 8° B 12= B -3° B 2° B 2° B 3° B 3» B 3° B -2° B 15° Lenngrjb K -8° Londra B 5° B 6° B 1° B 6 K -15° B -4° Madod Mlano Montrut Moslova Mûnıh Ne» Yortı 0 * Paıis Prag B -4° B 4° B -3° B 11" K -5° B 2» Y 14° B -7» Kttn B 2° B 3° Y 13° Ftoma Srfy» Sım Vhm Imus Varşora B 2 Ntt VTyana ' B 5° Mastangton Zûntı B -3° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ EI yazması Ku- ranlarda ayetlerin arasına konulan kır- nuzı noktalar. 2/ Kadın hapishanesi. 3/ Ağzı yayvan top- rakkap...Tüm,bü- tûn. 4/ Rütbesiz as- ker... Eteride sinirler boyunca birtakım ağnlı fiskelerin dö- külmesiyle beliren bir hastahk. 5/ Bir mağazarun yalnız bir tür eşya satüan bölü- mü... Tanrı. 6/ Bir parçanın canh çalınacağını anlatan müzik terimi. 7/ SSCB'de Gulag kamplanndaki tutuklulara verilen ad... Taş ya da tuğladan yapılmış olan. 8/ Pasifik Okyanusu'nda bir ülke. 9/ Yapraklan çay gibi haşla- narak içilen bir Güney Amerika bit- kisi... En uygun durum ve zaman. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Çoğunlukla kanverengi demir karbonat bileşimli demir cevheri. 2/1 tpucu... tspanya'da Bask bölgesinin bağımsızlığı için savaşım veren gizli örgüt. 3/ Parmaklık, korkuluk... Değerli bir süs ta- şı. 4/ Erkek gibi savaşan kadm... Bir bağlaç. 5/ Yavşanotu da denilen, mavi ve beyaz renkte çiçekler açan bir bitki. 6/ Ko- nut... Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmıs arpa. 7/ Bir Orta Amerika ûlkesi. 8/ Gelecek. 9/ Bir deniz tek- nesinin devrilerek ters dönmesi. 60YELONCE Cumhuriyet Divanı Harpte Sahibinin Sesi UONİR NUREDDlN •—' AX K451 jırs^^r» 30 OCAK 1931 Menemen Divanı harbi irtica hâdisesinde doğrudan doğruya alâkadar olanlar hakkındaki kararını vermiştir. Bu karar neticesinde beraet edenler tahliye edilmişlerdir. Mahkûm olanlar hakkındaki karar da bir iki güne kadar tefhim edilecektir. ldam kararlarının tebliği için hükümlerin Meclis tarafından tasdik edilmesi beklenmektedir. ldarei örfıye adliye müşaviri kaymakam Münür Bey bugün kararı hamilen Ankara'ya hareket etmiştir. Bu kararlar Adliye encümeninde tetkik edildikten sonra heyeti umumiyeye bildirilecektir. Kararın pazartesi günü tasdiki muhtemeldir. Bu takdirde idam hükümleri salı sabahı infaz edilecek ve karar da o sabah mahkûmlara tebliğ edilecektir. Şimdiye kadar 67 ki$i tahliye edilmiştir. 30 YIL ONCE Cumhuriyei Yeni bir parti nü? 30 OCAK 1961 Eski Genel Kurmay Başkanı ve Emekli Orgeneral Ragıp Gümüşpala, bugün Ankaraya gitmiştir. Devlet Başkanı Cemal Gürsel ve Bazı M.B.K. üyeleriyle temas edecek olan Gümüşpala'nın bu ziyareti yeni parti hazırlıklariyle de ilgili görülmektedir. Bu arada, bugün birdenbire ortaya atılan R.Gümüşp«la Gümüşpala'nın yeni parti kuracağı haberi şehrimizde ihtiyatla karşılanmıştır. Öteden beri tek lider partisinden ziyade ekip çaüşmasına taraftar olduğu bilinen Gümüşpala'nın yeni kurulacak bir partiye, eğer siyasete aalmaya karar verirse, girmesi daha kuvvetli bir ihtimal olarak görülmektedir. Alican'ın izahatı Ekrem Alican'ın ve Enver Safter Oder'in başkanlıklannı yapmakta olduklan partilerin bugün birleşmelerinin üzeTİne Alican bir toplantı yaparak sorulan bazı sualleri cevaplandırmıştır. Alican, partinin birleşmesi için talebin karşı taraftan geldiğini, fakat müşterek çalışma imkâm bulunamadığını bildirmiş ve şunu söylemiştir: "— Müşterek çalışma imkânı bulamadık. Kapı kapandı. Bu iş bitti. Biz normal olarak kendi çalışmalarırruza devam ediyonız. Programımız normal safhada tüzüğümüz tamamlanmak üzeredir. Hafta içinde kuruluş için müracaatımızı yapacagız. Bizim gayretimiz, bu memlekette medeni münasebetlere istinat eden bir partiler mücadelesinde müspet istikamette rol oynıyabilmektir. Başka partiyi ihya değildirî' GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Sözleşmeliye şok 30 OCAK 1990 Hükümetin, anayasa ilkeleri ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile gerekçelerini yok sayan, sözleşmeli personele ilişkin beklenen kararnamesi, dün Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kararname, bugünkü sözJeşmeli uygulamasuıın, gerek ücret, gerekse iş güvencesi ve diğer çalışma koşullannda hükümet ve yönetimlerin kararlarına bağlı, yasal güvence olmaksızın, yaygınlaştırılarak kurumlaştırılmasına olanak tanıyor. TABTISMA O, Gerçek Bir Atatürkçüydti Onsuz geçen bir yıl, bütün devrimci savaşımlarında olduğu gibi Atatürkçü ilkelerin korunraası için yaptığı savaşımda da ne kadar hakh olduğunu zaman ve olaylarla kanıtlamadı mı? Anavasası'aın oluşumuna katkısı, bu ana- yasa içinde ve daha sonraki yıllarda petrol davamız için, orman davamız için, yaptığı savaşımlar hiç anılardan çıkmayacaktır. Aynca, Atatürkçülüğün gerçek uygulayıcı ve savunuculan öğretmenlere uygulanan kı- yıma karşı, savunmaları dahil her yönden yanlannda oluşu, bu kıyımı dile getiren iki ciltlik kitabı basabilmek için dairesini sat- ması, Ataturkçülük yolundaki savaşımlann- dan kısa bir dökümdür. Son yıllarda ise Atatürkçülüğün baş tacı olan tam bağımsızlık ve ulusal egemenliğin Prof. Moammer Aksoy'u kaybedişimizin üzerinden bir yıl geçti. 23 Mart 1990 günlü Aksoy*un kaybının gerçek nedenini Cum- huriyet'te açıkladığım yazımın girişini hoş- görünüze sığınarak yinele>r eceğim: "Anayasa profesörii büyiik hukukçu Muammer Ak- soy, egitim sorunu, ögretmen sorunu, pet- rol sorunu, orman sorunu ve öniine çıkan bütün yurt sonınlannın çozuraunü keodi- sine göre\ kabul etmiş, geride bırakılmış ül- kesinde aydın olmanın kolay olmadıgına inanmış, Ataturkçülük yolunda inançlı, inatçı ve yürekli, hatta bu yolda Anadolu deyimiyle 'gözünü budaktan sakınmayan' bir kişi>di. Onu tanımak büyük kıvanç, an- cak tanıdıktan sonra yitirmek çok zor. Inanıyorum ki ona kurşun sıkan el, onu gerçekten tanısaydı, yurdunu bir parça se>- seydi, böyle bir eylemi degil gerçekleşürme, düşünınekten bfle uttmrdı." Dünyanın en büyük mutluluğu bir insa- nın, uğrunda ölebileceği aküa bir inancı ol- ması ve mutlu noktalanmış yaşamda, insa- nın bu inanç uğruna yasamuıı vermiş bu- lunmasıdır. İş Prof. Aksoy, Atatürkçü düşünceyi ya- şarnına inanç edinmiş, yaşamının her döne- minde Ttirk devriminin ve Atatürkçü eğiti- min en üst düzeyde uygulaması için tüm ca- ba ve enerjisini ortaya koymuştur. Sonun- da da ulusunu çağdaş yaşama götüreceği- ne inandığı bu yol uğrunda canım vermiştir. Prof. Aksoy'un ulusu için savaşımları, her konuda, pek çok ve her biri kitap ko- nusu olacak kadar kapsamh. Bir küçük anı yazısı içinde ancak bir kısmım anımsatacak şekilde ortaya koymak mümkün olabilir. örneğin, değiştirilmeseydi dünya anaya- salan içinde nitelikli bir yeri olabilecek 1961 tehlikede olduğunu görmüş, aynca laiklik yönündeki savaşımını örgütlü olarak sürdü- rebilmek için uğrunda yaşamını yitirdiği Atatürkçü Diişünce Dernegi'nin kurulma- sında bulunmuş ve kurucu başkanlığmı üst- lenmiştir. Onsuz geçen bir yıl, bütün dev- rimci savaşımlarında olduğu gibi Atatürk- çü ilkelerin korunması için yaptığı savaşım- da da ne kadar hakh olduğunu zaman ve olaylarla kanıtlamadı mı? ölümünden beş saat önce gazeteci Emin Çolaşan'la yaptığı soyleşide, çağdaş toplum olmanın ilk kurallarının toplumun din ku- ralları ile değil akılcı kurallarla yönetilme- si yani laiklik olduğunu, Atatürk'ün laik uy- gulamaya yönelerek Türkiye'yi öbür Müs- lüman ülkeleri ile kıyaslanamayacak bir çağdaş düzeye çıkardığını, akılcı düşünce- ye yönelmeyen Suudi Arabistan, Sudan ve Pakistan'dan büyük bir nitelik farkı içinde olduğumuzu, onların artık değişemeyecek ve çağdaşlaşma yolunda olamayacaklarını çok guzel şekilde vurgulamıştır. Aynca ülkemizde bugün için laikliğin ke- sinkes tehlikede olduğunu, bu tehlikeyi ay- dınlann da göremediğini "Şeriat devleti ku- rulrnasına mUsaade edilse bile bu demok- rasinin, hürriyetin kabıdır" diyecek kadar aşın bir i>imserlik içinde bulunduklanru, bu iyimserliğin büyük bir gaflet olduğunu ör- nekleriyle belirtmiştir. Bu büyük tehlikeye karşı yetkili ve etkili herkesi uyarmasının ne kadar yerinde olduğu da her geçen gün da- ha çok anlaşılmaktadır. Autürkçülüğü yok etmeye, Aksoy'u unutturmaya çalışanlar, unutmasınlar: Mu- ammer Aksoy'un Türk devrimlerinin savun- ması için yaktığı ateş, alev alev yanmakta- dır. "AUtürkçülük yetmiyor" diye kapak konusu yapanlar, Atatürkçülüğün ayak ses- lerini duymayanlardır. Devrimlerin bekçi- liğine Kuvayi-Milüye ruhu ile devam eden Atatürkçüler Aksoy'un yokluğunu aratma- yacak şekilde yollarına, onu örnek alarak, aynı inançla devam edeceklerdir. Gerçek Atatürkçü yiğit Aksoy, Atatürk- çüler seni ve senin Türk devrimleri ı'cin yap- tığın savaşımını hiçbir zaman unutmayacak- lardır. AYYUK ERENBERK • Ankara "ARKADAŞ KULUBU" 1. GENEL KURULU'NA ÇAĞRI Arkadaş Kulübü Sosyal, Kültürel Dayanışma ve Çevre Güzel- leştirme Dernegi'nin birinci olağan genel kurul toplantısı 16 Şu- bat 1991 Cumartesi günü saat 14.00'te Dolapdere caddesi No: 237/2 Gül Apartmanı'nda, çoğunluk sağlanamadığı takdirde 23 Şu- bat 1991 Cumartesi gûnü aynı yer ve saatte yapılacaktır. GÛNDEM: 1. Açılış ve yoklama J -..'• <^ .,•>. • , . .. 2. Başkanlık divanı teşkili, 3. Geçicı yönetim kurulu faaliyet ve hesap raponınun okunması. 4. Oenetleme kurulu raporunun okunması. 5. Raporlar üzerinde goruşme. 6. Geçıci yönetim kurulunun ibrası. 7. Gelecek donem tahmini bütçenin ve faaliyet raporunun okun- ması, gorüşülmesi ve oya sunulması. 8. Tüzüğün 1,4, 14 ve 21. maddelerinin değiştirilmesine dair yönetim kurulg teklitlnin oya sunulması. 9. Organ seçimleri: a) Yönetim kurulu (11 asil ve 5 yedek) b) Denetleme kurulu (3 asil ve 3 yedek) c) Onur kurulu (3 asil 3 yedek üye) 10. Dilekler ve kapanış. GEÇİCİ YÖNETİM KURULU İLAN ZEYTtNBURNU 2. ÎCRA TETKİK MERCtl HÂKtMLtĞtNDEN Dosya No: 1991/65 Konkordato mehli talebinde bulunan Derya Mefruşat Ticaret ve San. Ltd. Şt. vekili Av. ismet Haktanır tarafından merciimize veri- len 28.1.1991 tarihli dilekçesi ile mehıl talep etmiştir. İİK.'nın bazı maddelerini değiştiren 3494 sayılı yasanın değişik 287. maddesi uyarınca ilan tarihınden itibaren 10 gün içinde kon- kordato müddeti verilmesini gerektiren bir hal olup olmadığı hu- susu alacaklılara ilanen tebliğ olunur. Adres: Bozkurt Caddesi No. 54 Zeytinburnu. KALİTE DIŞI VE HATALI MAMUL, PARÇA BEZ, TELEF ÜSTÜBÜ VE HURDA SATILACAKTIR 6.2.1991 Çarşamba günü saat 10.00'da kalite dışı ve hatalı mamul- ler, parça bezler, telefler, üstübülerle muhtelif hurdalar pazarlık su- retiyle şarlnamedeki esaslar dahilınde satılacaktır. Bu satışa aıt şartname ve listeler işletmemizden temin edilebilir. Işletmemiz sauşı yapıp yapmamakta ve dilediğine satmakta serbest- tir. SÜMERBANK HOLDİNG A.Ş. NAZİLLİ BASMA SANAYİİ İŞLETMESİ Basın: 18630 GAZİANTEP 1. SULH CEZA MAHKEMESt Esas: 1989/13 Kârar: 1990/675 Hâkim: Yücel Yurdakurban 19841 Katip: Bilal Akgün Sanık: Cuma Yener, Seydo oğ. 950 D.lu, Hacibaba Mah. Mahopa- şa Cad. No: 76'da otumr. Fınncı, Gaziantep Suç: Gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet Suç tarihi: 6.12.1988 Yukarıda açık kimliği yaalı sanık hakkında: Sanığın Uzerine atılı musnet suçtan TCK!nın 396,402 ve 647 sayılı kanun maddeleri uyarınca 32.000 TL. lira ağır para ve cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatııun 3 ay tatılıne, cürme vasıta kıldığı işyerinin 7 gün kapatılmasına, karar özetinın, Istanbul, Ankara, tzmir'de ya- yımlanan tirajı yuz binin üzerindeki bir veya iki gazetede aynca bir mahalli gazetede ilan edilmesine ve masrafının sanıktan alınmasına karar verildi. 16.1.1991 HACETTEPE ÜNİVERStTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Aşagıda anabilim dalı itibanyla unvan ve şartları belirtilen üniver- siıemiz fakulte, enstitu ve yüksekokullarında açık bulunan kadrolara 2547 sayılı Yukseköğretim Kanunu'nun ilgili maddelerine göre öğre- tim elemanı alınacaktır. tsıeklilerın 22 Şubat 1991 cuma günü mesai bitimine kadar araş- ıırma görevlısı, oğreıım gorevlisı ve yardımcı doçent kadroları için il- gili fakulte dekanlıklanyla enstitu ve yüksekokul mudürluklerine, do- çent kadroları için rektörluk yazı işleri müdürlüğune bir adet dilekçe ekinde diploma veya öğrenim durumunu goslerir belge. nüfus cüz- danı sureti, uç adet vesikalık fotoğraf ile özgecmişi, varsa yayınlarıy- la (doçent veya yardımcı doçent kadrolarına muracaaı edenlerbilim- sel çalışma ve yayınlarını, özgeçmişlerini ve >-ayın listelerini kapsa- yan bir dosyayı 4 nüsha halinde) birlikte muracaat etmeleri ilan olu- nur. Not: Doçent kadrolanna daimi statüye göre atama yapılacaktır. Pos- ta ile yapılan muracaatlar kabul edilmeyecekür. Ögıclim elemanı unvanıAnabilim dalı Edebi>it Fıküllesi Ingıliz Dilı ve Ed. Dilbilimi Gelişim Psıkolojisi Fen Fakultesi Zooloji Cebır ve Sayılan Teorisi Analiz ve Fonksiyonlar Teorisi Uygulamalı Matematik Analiz ve Fonksiyonlar Teorisi Geometri Cebir ve Sayılar Teorisi _„ . tktisadi ve Idari Bilimleri Fakultesi Iktisat Politıkası Doçent Muhendişlik Fakültesi Mineraloji-Petrografı Doçent Açıklama Doçent Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Y.Doçent öğretim Görevlisi Öğretim Görevlisi Öğretim Görevlisi Kimyasal teknolojiler Analitik kimya Ders verebilecek düzeyde Ingilizce bilmeleri sartı aranacaktır. Doçent Doçent Yardımcı Doçent Ders verebilecek düzeyde tngilizce bilmeleri sartı aranacaktır. Tıp Fakultesi Göğus kalp ve damar cerrahisi Yardımcı doçent Türkçe kadro için Mesleki Teknolojisi Yüksekokulu Ağaç İşleri Öğretim Görevlisi Uzman İçmimar, ağaç işleri endustri mühendisi veya ağaç işleri teknik öğretmeni olması şartı aranacaktır. Yabancı Diller Yüksekokulu Mütercim-Teıcümanlık Yardımcı Doçent tngiliz Dili ve Edebiyatı, İngiliz Dilbilim veya Amerikan Kultürü ve Edebiyatı bölumlerinden mezun olmuş ve doktora derecesini bu alanlardan birinde veya mütercim- tercümanlık alanında almış olma şanı aranacaktır. Basın: 18403 POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Neyzeıfden Amlar... Recep Usta, bundan dört yıl önce yayımladığı Neyzen Tevfik' adlı kitabında 'Neyzen Tevfik hakkında araştırma ya- pılırken yaşadığı yerler görûldü, birlikte olduğu kişilerle görüşüldü' der. Neyzen gibi dur durak bilmeyen dağınık bir- kişinin yazdıklarını toplamak hayii güç olur. Düzgün, derti top- lu kişilerin öldükten sonra yazdıkları güç bulunuyor. NeyzerV- inki büyük bir şanstır. Recep Usta, 'Bunların dışında ancak on beş şiiri daha var' der. Recep Usta'dan sonra 1987'de Alpay Kabacalı eksikleri tamamladı. 1983'te Mehmet Ergün1 ün 'Azab-ı Mukaddes'i yayımladığını da unutmayalım. Pendik Belediyesi iki yıl var ki Neyzen Tevfik'i anıyor. Ge- çen yıl yapılan toplantıda söyieşiler yapılmış, Neyzen anla- tılmıştı. Bu yıl yapılan törenle şairlere ödülleri dağıtılmıştır. Neyzen'in kişiliğini belirten olaylar vardır, bunlardan bazı- larını da anlatalım. Abdülhamlt baskısı karşısında kaçanlar- dan birçoğu gibi Neyzen de Mısır'da soluğu alır. Abdülha- rriit'in devrilişine kadar orda kalır. Mısır sürgünleri yurda dö- nünce Neyzen de döner. İttihat ve Terakki iktidara gelmistir. Neyzen'in hocası Musa Kâzım Efendi partinin ileri gelenle- rindendir. Neyzen'e, "Gel seni dahiliye vekili Talat Bey'e götüreyim" der. "Sen de siyasal düşkünlerdensin, sana da bir görev versinler." Birlikte Talat Bey'e giderler. Neyzen başından geçenleri, idama mahkûm edılışim anlatır. Talat Paşa kayırılması için emir verir. Sonrasını şöyle anlatır: "Midemı ispirto ile ıslattıktan sonra kafama kuvvet versin diye bir de sıgara (esrar) sarardım. Sarıkızdan (esrar) bir iki nefes çeker yola koyulurdum. Doğru Sadrazam Talat Paşa1 nın kapısma varırdım. Kendisine haber yollardım. Dünyalığı- mı'gönderirdi. Böylece geçinıp giderdik." Talat Paşa ve arkadaşları savaşı yitirip yurtdışına kaçınca, Neyzen'in bunları eleştirmeyecegi sanılmıştı. Ama durama- mış, yıllarca elinden tutan Talat Paşa için önce şu dortlüğü karalamıştır: • • • Fırka, parti diye halkın boğazından sıkarak Milletin on senedir olmuş idi mengenesi Kazdığı cah-ı belaya yine kendı düştü Örsünü, kıskacım (...) tiğimin çingenesi • • • Talat Paşa, Trakyalı olduğu için kimileri buradan göçenle- re Çingeneler der. Neyzen de Talat'a Çingene demek istiyor. Bununla da yetinmez, İttihat ve Terakki kodamanlarını iğne- ler: • • • Davul boynunda halkın Parsayı birkaç şaki toplar Ki onlar da Cemal, Enver ile Talat gibi hoplar • • • Hızını alamaz, Enver için bir ikilik daha yazar: "Güvendiği dağlara kar yağınca mert Enver/Cemal'i, Talat'ı aldı bu diyar- dan etti sefer." Neyzen her dönemde korunmuştur. Başkaları için ağır suç şayılan eylemler Neyzen için birfıkra, bir eğlencedir. 1914'te İttihatçılar ülkeyi savasa sokmuşlardır (bugüne benzer). Cep- heye kafile kafile asker giderken halk, "Allah selamet versin!.." diyerek gidenleri uğurlamıştır. Kalabalığın içinden yalnız Ney- zen, "Allah rahmet eylesin!.." demistir. Hükümet savaş karşıt- larını Bekirağa Bölüğü'ne doldururken, Neyzen'e elleşilme- miştir. Dahası böyle deyişi bir cesaret gibi dilden dile dolaş- mıştır. Savaştan çıkar umanlar hep aldanmışJardır. Dün de, bugün de... Neyzen, arkadaşı Hüseyin Şehsuvar'a bir gün şöyle der "Her şeyi söylüyorum bana dokunmuyorlar. Yoksa adam ye- rîne mi koymuyorlar?" ÇALKANLARIN U K -J SORULAR1/SORUNLARI Y1LMAZ ŞtPAL M Kıdem Tazminatı Adı Altmda" SORU: Ben, 1969 yüından bu yana bir yabancı şirkette $» lışmaktayım. BB şirket 1988 yılında kendi statflsttn- deki deiişikli^i bahane ederek bütün çalışanlano ve dof al olarak benim de o güne kadar olan tazmiaat- lanmızı odedi. Fakat bider konumlanmızda ve i|i- mizde hiçbir degişiklik olmadan çalışmamıza devam ettik. Şimdi, 1991 yüında emekli olmak isriyoram. Be- aim tazminaüm nesaplamrken kıdem tazminatı adı altında ödeme yapılan 1988'den sonrası için mi yok- sa işe asil başladıgım >ıl olan 1969'dan sonrası mı esas aiınacak? M.S. YANIli Sorunuzu, aşağıya özetlerini aldığımız yargı kararlan yanıtlamaktadır. (1) "ÖZET: Kıdem tazminatı, mutlak surette hizmet akti iliş- kisinin yasada öngörülen sebeplerle sona ermesi halinde do- ğan haklardandır. Hak doğmadan önce ara yerde yapılan ödemeler olsa olsa ileride doğacak hakka mahsuben yapılan bir avans ödemesi niteliğini taşır. Bu nedenle hizmetin tamarru üzerinden kıdem tazminatı hesabı yapılmalı. ödemeler dü$ül- dükten sonra sonuca gidilmelidir:' (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 26.12.1985 tarih, 1985/10295 esas ve 1985/12710 karar) (2) "ÖZET. îşçiye, aynı işyerinde işini sürdürdüğu sırada girdi- çıktı yapılmak suretiyle kıdem tazminatı ödenmiş ise son ola- rak işten ayrüırken ise ilk girdiği tarih ile son olarak işten ay- rıldığı tarih arasındaki dönem için kıdem tazminatı hesaplanmalı, evvelce aldığı tazminat tenzil edilmelidirT (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 26.5.1987 tarih, 2948 esas ve 1987/5277 karar) (3) "ÖZET tsçinin hizmeti devam ederken ödenen kıdem taz- minatı avanstnın, toplam hizmetleri için hak ettiği kıdem taz- minatından düşülmemesi maddi hata olduğu için o tarihte yapılan ödemeyı kabul eden işçinin bu paradan o zamanki ve emekli olduğu tarihe kadar geçen süre içinde yasal faiz değer- lerine göre yararlandığının düşünülmemesi ve mahsupta dik- kate alınmamış olması hatadır. İş sözleşmelerinin sona ermesi halinde, işçinin ücreti ile söz- leşme ve yasadan doğan para ve para ile ölçülmesi mümkün yararlann tam olarak ödeme zonînluğu getirilmistir. Yasanın zorunlu kıldığı böyle bir halde artık temerrüt işlemlerinin ge- rekli olduğu düşünülemez" (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 22.10.1986 tarih, 1986/8522 esas ve 1986/9464 karar) (4) "(....) Hizmet akti devam ederken yapılan bir ödeme, kı- dem tazminatı olarak kabul edilemez. Bu ödeme ancak işçinin ileride son ücreti ve tüm hizmet süresine göre hesap edilecek kıdem tazminatından mahsup edilebilecek bir meblağı teşkil edebilir (....):' (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 3.2.1984 tarih, 10238 esas ve 923 karar) Kaynak: (1) Lebib Yalkın Yayunlan. cilt AA/13. sıra no: 267 (2) Lebib Yalkın Yayımları, cilt AA/13. sıra no: 289 (3) Yasa Hukuk Dergisi, mart 1987 sayfa 411 (4) Ibrahim Eşmelioğlu, İş Kanunlan ve Mevzuatı 1986, sayfa 274 Pamukbanlc Bizim Kredi ile kayak ve tenis şimdi cok kolay!9 91 modelleriyle. GÜNGÖR ELEKTRO TEKNİK SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.\ ŞİŞÜ Holaskorgazı Cod Tel U165 26 ÇİFTEHAVUZLAR BaödatCod T« No . 332/1 İSTA.NBUL Fax . M M I 74 No : 22B/B KAOIKÖY/İS1ANBUL Fax J43 «4 03 Avrupa'dan daha ucuza. 1DEN t ŞİMDİ ALINIR.n
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle