Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurıyçt Matbaacılık vc Cazeteaiık Turk Anomm Şırketı adına
"Sidır Nıdi 0 Genel Tayın Mudüru Hl*»n Cemıl. MuesKS* Muduru
Enune l>lklıgil, Yazı Işlen Mûdurû Oklj Gonensıa, 0 Habcr Merkczı
Muduru Yalçın Bayrr, Sayfa Duzeru Yönetmenı Ah A ı v 0 Temtlcıier
ASkARA Aknct Tut, tZMlR HikroM Çttmk»»ı. -\Ü<\S A Çrun Vı{«otiu
Iç Polnıka b U Ba$l«nf*> Dn Habcrler Ufua Bafcı. Ekanoroı C*a|iz Ifcrtıa. 1; Sendık* Şakraa b M c v tuıitı.- Cclal Lsler.
Ulan&ul HatCTkn b n a l Ka(«k. Eiılm h n | >>ta«. Yur Haberlcıı N«e*l Do*ıa. Spor Dajıısmam AMıOudır Y«*l«*a.
Dız Yazıjar Knm Çılı*kM. ^raşttrma Ş*hJa 4Jpay. DüzeKme AbMık VszMi 0 koordınator Akarl konılsM 0 Malı
l,k- En>l trkat 0 \hihaxtw Halnl M n 0 But(r Planliir.ı S*v,i O»ul>n«>tlı 0 Rtklam \>»e T n u 0 L • taııokr
HDKS \k*ol 0 Idare HnnM Garer 0 l ^ m c Öarier Çcfllk 0 Btlg> ^tem Sııl Ual 0 Pcrond s
Yavm Kurulu Başkan Nrfır Sadı
OVır. U U . lılpa t v o . Hasaa
Ctaul HıkoMt Ç«ı*kays. Ofc«î
Goımuta. Lfnr MMCL. lllıu
SelçBk. th Sınocn. Aknn T »
flffsofl vf YeyaA Cumhun>« Maıbaaolık ve Guctecılık T A ^ TOrkOca|ı Cad. 39'41 C*|»*ojtu
M334 Isı PK 246 Utsnbul Tei 512 05 03 (20 h»:>. Teleı 22246, F«. (I) 5M «0 T2 0
Burolar Aakaı*. Zı>a Gökalp Bhv lnkıtap S. No 19 4 Td 133 !l 41-47. Tda. 42344. Fu: (4) 133
05 65 0 InNr H Zıy» Btv 1352 S. 2/3, TeL 13 12 30 Teleı S2359, Fu. (51) 19 53 «0
0 Adaatt Inonll Cıd 119 S. »to 1 Kal I. Tri 19 3' 52 (4 tal). Tde* 62155. F««. (71) 19 25 7«
TAKV1M- 30 OCAK 1991 Imsak: 5.42 Guneş. 7.10 Oğle: 12.22 İkindi: 15.00 Akşam: 17.24 Yatsı. 18.46
Kalp krizi sonucu dün yaşama veda eden Prof. Tarık Zafer Tunaya, yarın törenle toprağa verilecek
Tarık Zafer Hoca kalbimizdeKiiltiir Servisi — Anayasa
Hukuku profesörü, bilim adanu
Prof. Tank Zafer Tunaya (76)
dün sabah erken saatlerde geçir-
digi kalp krizi sonucu öldü.
Prof. Tunaya'nın cenazesi 31
ocak perşembe şunu saat
10.00'da tstanbul Üniversitesi
Siyasal Bilimler Fakültesi önu-
ne getirilerek burada bir tören
düzenlenecek. Cenaze, Teşviki-
ye Camisi'nde kılınacak oğle na-
mazının ardından Aşiyan Me-
zarlığı'nda toprağa verilecek.
Istanbui Üniversitesi Hukuk
Fakültesi'ni bitiren ve aynı üni-
versitede 40 yıh aşkın öğretim
tiyeliği yapan Prof. Tunaya,
1961'de Kurucu Meclis ve Ana-
yasa Komisyonu üyeliğine seçil-
di. Türkiye'nin siyasal yaşamına
ilişkin lO'dan fazla bilimsel esere
imzasını atan, anayasa hukuku ve
siyaset bilimi alanında araştır-
maian buJunan Prof. Tunaya
1983 yılında emekliliğini isteye-
rek mesiek yaşamını tamamla-
dı.
Siyaset bilimi dalında ismi
duyulan birçok siyaset bilimci-
sinin hocası olan Prof. Tunaya
emekliliğinden sonra da hafta-
nın bir gününde öğrencileriyle
evinde bir araya gelerek "bilim
sohbelleri"ni sürdürdu.
Çok değerli bir arşive sahip
olan Prof. Tunaya "Türkiye'de
Siyasal Partiler" başlığıyla kale-
me aldığı ve 1952 yılında yayım-
lanan eserini yeniden kaleme alı-
yordu. Bu dizinin ilk üç kitabı
yayımlanmıştı, dördüncü ve be-
76 yaşında ölen anayasa hukuku
Profesörü Tarık Zafer Tunaya,
siyaset biliminde "hocaların
hocasıydı". "Türkiye'de Siyasal
Partiler" ve "İttihat Terakki" gibi
Türk siyasal yasamına ışık tutan
temel eserleri kaleme alan Tunaya,
Atatürk devrimleri ve laikliğin
kararlı savunuculan arasmdaydı.
Tunaya, geçen yıl yapılan bir
söyleşide şunları söylüyordu:
"Türkiye, gelişmekte olan bir
ülkedir. Atılacak çok büyük
adımlar olduğunu hesaplamak
gerekiyor. Bu hesaplamanın en
büyük unsuru laikliktir. Laiklik
devrimcilerin buldozeri olmuştur.
İnsanların karşısına engelleri
koyan, ilerlemeye set çeken ne varsa,
onlann hepsini temizleyen araç.."
PORTRE TARIKZAFER TUNAYA VEESERLERI
Siyasal Partiler Tarihi1915 yılında IstanbuFda doğan Tarık Zafer Tunaya
1937'de Saint Benoit Lisesi'ni ve 194O'ta İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1942'de aynı
fakültede asistan olarak görev aldı. Î949'da doçent,
1960'ta profesor oldu. 1961'de Kurucu Meclis
üyeliğine seçilerek Anayasa Komisyonu üyeiiğine
getirildi. 1968'de İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanhğı'na seçildi. 1969'da bu görevden
istifa etti. 1979'da kurulan tstanbul Üniversitesi
Siyasal Bilimler Fakültesi'nin ilk dekanı oldu. Prof.
Tunaya 1983 yılında kendi isteğiyle emekli olana dek
40 yılı aşkın bir süre öğretim üyeliği görevini
sürdürdu. Anayasa, hukuk ve siyaset bilimi alanında
araştırmalar yapan Prof. Tunaya, özellikle Tanzimat
sonrası Türkiyesi'nde siyasal ve toplumsal akımlar ve
gelişmeler konusunda önemli yapıtlar verdi. Prof.
Tunaya'nın başlıca yapıtları: Türkiye'de Siyasi
Partiler (1952), Hurriyet'in llanı (1959), Türkiye'nin
Siyasi Hayatında Batılılasma Hareketleri (1960),
lslamcılık Cereyanı (1962), Devrim Hareketleri Içinde
Atatürk ve Atatürkçüiük (1964), Siyasi Müesseseler
ve Anayasa Hukuku (1966), Türkiye'nin Siyasi
Gelişmeleri (1970), însan Derisi ile Kaplı Anayasa
(1979), Medeniyetin Bekleme Odası'nda (1989).
Prof. Tunaya son yıllarında dokuz yıllık çalışmasının
ürünü olan ve 1952'de yayımlanan "Türkiye'de
Siyasal Partiler" adlı eseri yeniden kaleme almaya
başladı. 1952'de cıkan kitabın ikinci basımı
olmaktan çok, büyuk boyutlu yeni bir ^ p ı t olarak
değerlendirilebilecek bu çalışmanın birinci cildinde
"tkinci Meşrutiyet", ikinci cildinde "Mütareke"
dönemlerinin siyasal dernek ve portreleri ele alıruyor.
Son yayımlanan üçüncü cilt ise yalnızca "ittihat ve
Terakki'ye aynlmış. Prof. Tunaya bundan sonra
yayımlamayı planladığı dördüncü ve beşinci ciltlerde
ise Müdafaa-i Hukuk donemini ve Cumhuriyet
rejimini (1923-60) ve (1960-80) siyasal partilerini
incelemeyi tasarlıyordu.
şinci ciltler ise yayına hazırlanı-
yordu.
özellikle Tanzimat sonrası
Türkiyesi'nde siyasal ve toplum-
sal akımlar ve gelişmeler konu-
sunda önemli yapıtlar veren
Prof. Tunaya tttihat ve Terakki
Cemiyeti konusunda yaptığı
araştırmalarla bu alanda tarihe
ışık tutmuş, "Tiirkiye'de Siyasal
Partiler" adlı toplu çalışmasının
üçüncü cildi olan "lttihaf ve
Terakki" adlı kitabıyla Sedat Si-
mavi Vakfı 1989 yılı Sosyal Bi-
limler ödülü'nü kazanmıştı.
Prof. Tunaya, bir yıl önce
Alpay Kabacalı'nın kendisiyle
yaptığı, gazetemızin arka sayfa-
sında yayımlanan röportajda
günümüz Türkiyesi ve laiklik
konularındaki gorüşlerini sıra-
lıyordu. Prof. Tunaya Türkiye
1
yi sosyal yapı bakımından "ge-
lişmekte olan bir ulke" olarak
görüyor ve ekliyordu:
"Birçok seyler eksiktir, ta-
nuunlanması gerekir. Sadece ku-
nımlan oluşturalım diye bir bi-
nanın kapısına bir tabela as-
makla, o kurumlann oluştuğu
görülmemiştir. Bugun en çok
dikkati çeken de bu gerçektir.
Asıl ülkenin kendi gelişmesi,
kendi toprağının verdigi ve ye-
tiştirdiği bitkiler bu memleketi
kurtarabilir. Kişi başına duşen
gelirie kurtulması, kurtulmuş
sayıiması yanlış. Böyle olsaydı
petrolcu Arap ülkeleri en uygar
kesim olurdu. Kultur sorunu bu-
yük onem laşıyor. Bu da yalnız
okuma yazmakla degii, bu ha-
vayı teneffüs ettirecek ortamın
ortaya çıkması ile mümkıin. Atı-
lacak çok büyük adımlar oldu-
ğunu besaplamak gerekiyor. Bu
hesaplamanın en buyuk unsuru
laikliktir. Laiklik, devrimcilerin
buldozeri olmuştur. fnsanlann
karşısına engelleri koyan, ilerle-
meye set çeken ne varsa onlann
bepsini temizleyen bir araç...'
Tunaya, laiklik ilkesıne bun-
ca önem vermesine karşın, 141
- 142 Ue birlikte I63'ün de kal-
dırılması gerektiği inancında:
"Ancak ölçülü olmak, adaletli
ve hesaplı hareket etmek gerek.
Bazı insanlar mazinin kovukla-
rma saklanarak geleceği inşa et-
mek umudundadırlar, ama
Türkiye kaikındıkça bunun yan-
lış olduğunu hissedeceklerdir."
Ne dediler?
Prof. Tank Zafer Tunaya ile
ilgili öğrencileri ve yakmlan şun-
ları söyledi:
Ord. Prof. Hıfzı Veldet Veli-
dedeoğlu (Emekli öğretim uye-
si) — Prof. Dr. Tarık Zafer
Tunaya'nın olümüyie ülkemiz
aydın ve bilgin bir evladını ve
inanmış bir Atatürkçuyü yitir-
di. Ne yazık ki ülkemizde nadir
Uçan desenlerREFÎK DURBAŞ
Daha 15 gün bile olmadı. Prof. Dr.
Tank Zafer Tunaya, "Sanal
Uçmaktır" adını verdiği desen
sergisini açmadan bir gün önce
yaptığımız konuşmaya şöyle başlamıştı:
"Ben sanat adamı degilim."
(Cumhuriyet 15 Ocak 1991)
Gerçekten öyle miydi?
Sanmıyorum. Bu, alcakgönüllü|ün
ifadesinden başka bir şey değildi.
Gerçi o gün duvarlan kitaplar ve
tablolarla dolu küçük odasında
söyleşi konumuz yalnızca birkaç gün
sonra açacağı serginin desenleriydi,
ama söz dönüp dolaşıp sanatın öteki
konularına da uzanıyordu.
Tunaya Hoca, kimi bilim adamlannın
yazılarının anlaşılmazlığı söz konusu
edüdiğinde bunu, o bilim adamlannın
konularına tam "vakıf
olamamalanna bağlıyordu. Bunun
için de çok okumak, sanatı, edebiyatı
yakından izlemek gerektiğini
vurguluyordu.
Örneğin bilimsel çahşmaların desen
çalışmalannı nasıl etkilediği
konusunda bir sorumu şöyle
yanıtlamıştı:
"Hayır, resim yapmak. sanat hiçbir
şeyi engellemez kanısındayım. JNe
yaparsanız bu bir kazançtır. Ve size
ilerleme sağlayabilir. Sanıyorum ki
bana da bunu sağladı."
Tunaya Hoca, bu anlamda bilimle
sanatın birlikteliğini savunuyor, ikisi
arasında bir "aynm" görmüyordu.
Ona göre bilim bir "hakikafi arıyor,
"bir gerçege varmayı planlıyor"du.
Sanat ise "insanlara. ber insana
içinde bulunduğu şartlara göre bir
şeyler veren ve kazandırao bir
yöntem"di. Ama şu soruyu da kendi
kendine sormadan edemiyordu:
"Sanatın bir bilim haline gelmesi
mümkün mü? Bunu da
düşünüyorum."
"Çünkü ben rengi seviyorum"
diyordu. Bu noktaya da şuradan
gelmişti: Hem bilimin felsefesi hem
sanatın felsefesi üzerine sürekli
düşünmüş, araştırmıştı. Bu da her
konuda çok okumalardan geçiyordu.
Yoksa tam 55 yıl desen uzerine uğraş
verip 55 yıl sonra ilk sergisini açarken
sanat uzerine bunca konuşması başka
türlü nasıl açıklanabilirdi?
Desenleri üzerine bir başka mutiuluğu
yaptıklannın somut bir biçimde
"ijlev" kazanmasıydı. 3 Kasım 1981
tarihinde yine Cumhuriyet'te çıkan
bir roportajında Tunaya Hoca, kimi
desenlerinin Parisli ünlü modacı
Pierre Cardin ve Leonard tarafmdan
özellikle kravatlarda kullanılmak
üzere ahndığını belirtiyordu. Hoca bu
desenlerin kullanılıp kullanılmadığmı
bilmiyordu, ama önemli olan,
desenlerin bu modacılar tarafından
ahnmasıydı.
Bütün ömrünce gençlikten,
gençlerden yanaydı. Bilimden,
sanattan, bu ikisinin kaynaşmasından
yanaydı.
"Genç" yaşında da aramızdan ayrıldı.
TARIK ZAFER TUNAYA — tstanbul L'tıiversitesi'nde 40 > ılt aşkın ogretim uyeliği yaptı. Türkive'nin si>asal yasamı-
na ilişkin lO'dan fazla bilimsel esere imzasını attı. 76 yaşında olen Tunaya, birçok siyaset bilimcisinin hocasıydı.
Oktay Akbal ve Sami Karaören, Tank Zafer Hoca ile 'son konuşmalarını' anlattılar
'Bilinç aydınlığı yayan insan'Haber Merkezi — Prof. Tank Zafer Tunaya
ile ölümünden kısa süre önce birlikte olan gaze-
temiz yazarlarından Oktay Akbal ve Sami Ka-
raören, "Hoca" ile son günlerini şöyle anlattı-
lar:
Oktay Akbal: Tarık Zafer Tunaya artık yok.
Daha dün, pazartesi akşamı saat beşte birliktey-
dim. O birbirinden güzel, anJamlı desenlerin ser-
gilendiği salonda, Kim derdi ki ertesi sabah bu
dünyayı bırakıp gidecek! Bir de çarşamba gün-
kü toplantıya geleceğiınizi söylemiştik. Kişi, elin-
deki zaman süresini hiç bitmez sanıyor. Bugün
yann diye oyalanıyoruz. Tunaya Hoca'nın evi
bir çeşit akademi gibiydi. Neden, neden uzun sü-
redir gidemedik, gorüşemedik diye ne kadar
üzülsem de boş!
Tunaya'yı tanıtmak gereksiz. Gerçek bir de-
mokrasi tutkunu, sağlam inançlı, uygarlıktan,
insanlıktan, bilimden, kültürden, sanattan ya-
na bir "Atatürk devrimcisi". Okurlarma, dost-
lanna, çe\Tesine sürekli bilinç aydmlığı yayan bir
insan. Bilim adamlığıyla sanatçı duyarlığını
özümsemiş gerçek bir "hoca". Yalruz hukuk fa-
kültesi öğrencilerinin değil; yazılan, kitapian,
konuşmalanyla yığınlara seslenmiş, etkilemiş bir
hoca...
Tarık Zafer Tunaya'sız kalmanın acısını hep
duyacağım. Bir boşluk ki doldurulması olanak-
sız.
Sami Karaören: Bilimsel yetisine ve kişiliğine
sonsuz bir saygı duyduğum değerli hocamız Ta-
nk Zafer Tunaya'nın olümü haberini telefonla
öğrenmek pek çok dostlan gibi beni de çok sars-
tı.
Üstelik dun (28 ocak pazartesi) Melih Cevdet
Anday dostumuzun Türkiye Yazarlar Sendika-
sı tarafından duzenlenen 75. yıl kutlamasma git-
mezden önce Balyoz Sokak'taki Tank Zafer Ho-
ca'nın desen sergisinde bırlikte olduk.
Eşi Meiahat hanımefendiyle birlikte 17.00'den
17.30'a kadar her konuda soyleştik. Karıma
uzun uzun desenleri hakkında bilgi verdi. Pek
çok geziye birlikte gittiğimiz için, "Şıfbir iki ay
daha geçip bahar gelse de yine bir yerlere gitsek"
diye yaşam dolu bir görunüm içinde isteklerde
bulundu. Kanm da ben de pek sevinerek "Bun-
ları gerçekleştirecegiz hocam" dedik...
Ayrıca kendisınin siyasal partilerle ilgili yapı-
tuun dörduncu cildine çalışmanın onu yorup yor-
madığını sordum, "Çalışmıyorum ki, bıraktım"
dedi. "Aman hocam, sakın bırakmayın. Bu bir
anıt kitap oldu. herkesin başvuracağı kaynak ki-
tap, tamamlayın ne olur" dedim, "Bakalım, bel-
ki devam edebilirim" dedi.
Melih Bey'in gunune gitmek için izin istediği-
miz zaman, "Melih Cevdet'i de ne kadar gor-
mek isterdim, şimdi oraya gitsem yanm saatten
fazla oturmaya dayanamıyorum, yanm saatten
sonra kalkıp gitmek de çok ayıp oluyor. Çok se-
lamlarımı, kutlamalarımı. sevgilerimi söyleyin.
Melih Bey'in bu sergiyi görmesini ne kadar
isterdim" dedi.
Nadir Bey'e, Ilhan Stlçuk'a selamlannı, sev-
gilerini götürmemizi istedi. Daha önce de Ok-
tay Akbal ile karşılaşmaktan çok mutlu olmuş-
tu sergide. Kendisine, allahaısmarladık dediği-
mizde "Ne gun gdeceksiniz bize" diye ısrar edin-
ce "Yanndan sonra, çarşamba günü geliriz" de-
dik. Çok mutlu oldu. Bizi uğurlamak için asan-
söre kadar gelişini, bunca ısrarımıza karşın on-
leyememiştik. O sonsuz sevecen kişiliği elbette
çok mutlu etmiştir bizi. Bu, büyuk yeri doldu-
rulmaz hocanın ne bilirdik ki ertesi gunü yaşa-
ma gozlerini yumacağını; bunun bir son göruş-
me olduğunu nerden kestirebilırdık?
Sabahleyin gazeteden bir arkadaşımız telefon
ederek bu acı haberi duyurduğunda, laik Türki-
ye Cumhuriyeti'ni yürekten savunan anıtlaşmış
bir bilim adamının dünyadan ayrılışı pek çok
(Arkası 17. Sayfada)
yetişen boyle değerli bilim
adamlan birer birer gidiyor. Yer-
lerini doldurabilecek miyiz? Ben
kişisel olarak da çok üzgünum,
çünkü onunla öğrencilik yaşa-
mından beri tanışlığımız ve
dostluğumuz sürüp gitmiştir.
Hukuk fakultesinde Öğretim
üyesi olarak da yülarca birlikte
çalıştık. 27 Mayıs 1960 devri-
ıninden sonra İstanbul Üniver-
sitesi'nde kurulan Anayasa Bi-
lim Komisyonu'nda ve Temsilci-
ler Meclisi'nin Anayasa Komis-
yonu'nda yine beraber çalıştık.
Sosyal görüşlü çağdaş bir insan,
vefalı bir dost ve arkadaş idi.
Üzuntüm sonsuzdur. Bütün ai-
lesine ve aydınJara başsağlığı di-
lerim.
Öhan Selçuk (Yazarh- Büyük
bilim adamı, büyük insandı. Ta-
nk hoca bu memlekete çok şey
verdi. Biz ona sadece acı ve zu-
lum sunduk. Bu ayıp ölümünde
daha beter anlaşüıyor. Insanın
yüreğine işliyor.
Prof.Dr. Ajdın Ajbay (tÜ Si-
yasal Bılgiler Fakültesi Medeni
Hukuk Bölumu) — Sevgili ho-
camızın anayasa hukuku dersle-
rini okudum. Yıllarca birlikte
çalıştık, Siyasal Bilgiler Fakül-
tesi'ni vedi kişivle birlikte kur-
duk. Tunaya, SBPnin ilk deka-
nı olduğunda onun yardımcısıy-
dım. Kendisi engin bılgisiyle et-
rafına ışık saçan bir bilim ada-
mı, bir hukuk ve siyaset bilimi
âlimiydi. Türkiye'nin hukuk ve
siyaset bilimi hazinesine çok de-
ğerli eserleriyle büyuk ölçüde
katkı sağlamıştır. Denilebilir ki
o, Türkiye'de çağdaş siyaset bi-
liminin kurucusuydu. Yaşamını
âdeta Atatürk devrimlerinin ya-
yılmasına ve gerçekleşmesine
adarruştı. Bana göre Atatürk
hakkında yazılan eserlerin en
değerlileri onun kaleminden çık-
madır. Herkese yardım eden,
herkesin derdini paylaşan bir ki-
şiliği, kimliği vardı. Özellikle öğ-
rencilerine, eskisi olsun yenisi ol-
sun aşk derecesinde bağlı ve se-
vecendi.
Prof.Dr. Toktamıs Ateş (ts-
tanbul Üniversitesi Iktisat Fa-
kültesi Uluslararası tlişkilerBö-
lümu) — Tank Zafer Tunaya'nın
kaybıyla Türk sosyal bilimler
yaşamında bir devir kapanmış
oluyor. Tank Zafer Tunaya bü-
yük hocalar kuşağının gunü-
müzde yaşayan son temsilcile-
rinden biriydi. Titizliği, çalış-
kanlığı ve derin göruşüyle ve sı-
rasında huysuzluklanyla Türk
bilim yaşamında yeri doldurul-
maz bir insan olarak var oldu.
Çalışmalan ile bundan sonra da
var olacağını düşünmek bizlere
teselli verecek. Fevkalade üzgü-
nüm.
Prof.Dr. Rona Aybay (Anka-
ra Üniversitest Siyasal Bilgiler
Fakültesi Devletier Öze! Huku-
ku Bölümü) — Büyük bilim
adamı olması mutiaka önemli.
Ancak benim için öğrencilerine
sevgiyle yaklaşması ve bize mes-
leği sevdirmesi de çok önemli.
1955'te öğrencisi olduğumuzda
bize hocalığı o sevdirdi. Ve bi-
zim sınıftan 15 kişi asistan ol-
duk. Ve bunlardan yaklaşık 10
tanesi Türkiye'nin çeşitli üniver-
sitelerinde profesör oldu. Tarık
Hoca deyince benim aklıma ge-
len budur. Gençleri seven, onlar-
la ilişki kurmayı çok iyi bilen bir
kişıydi. Birinci sınıf öğrencisi bi-
le rahatlıkla odasma girer ve si-
yasetten konuşurdu. Ondan, bi-
lim alanında öğrendiklerimiz-
den önce öğrenciyi, mesleği, öğ-
retmeyi sevmesini öğrendik. Ta-
rık Hocanın biz 1959 mezunla-
rı için çok özel bir yeri vardır.
Mezuniyetimizin üzerinden 30
yıl geçti, ancak bu süre içinde
son günlere kadar hâlâ evine gi-
derdik, sohbet ederdik.
Feyyaz Tokar (Işadamı yazar)
Sevgili dostum, zarif insan Ta-
nk Zafer Tunaya ile 35 yıl kadar
önce bir vapur yolcuhığunda ta-
nışmıştık. îlk dakikalarda değil-
se bile, ilk saatlerde kırk yıllık
dost olmuştuk. Onu ince espri
çizgisinin altına çekip, çocuksu
bir üslupla şakalaşırdım. "Ho-
ca gel adam gibi bir rakı içe-
lim!" dediğimde, yüzünde kibar
ve muzip bir gulücük oluşur,
(Arkası 17. sayfada) •
Aksoy yarın
anılıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Bilinmeyen
kişilerce 31 Ocak l ^ d a
Bahçelievler'deki evinin
girişinde vurularak
öldürülen Prof. Muammer
Aksoy, ölümünün birinci
yılında çeşitli etkinliklerle
amlacak. Aksoy'un mezarı
başında yarın düzenlenecek
tören saat 10.30'da
başlayacak. Cebeci Asri
Mezarhğı 2 Nolu Kapı'daki
törende Mülkiyeliler
Birliği'nin yaptırdığı
anıtmezann da açılışı
yapılacak. Tören için
Çankaya Belediyesi
önünden saat 10.00'da
belediye otobüslerinin
kaldınlacağı belirtildi.
Aksoy için yann saat
17.00'de Türk Hukuk
Kurumu'nda da bir tören
düzenlenecek.
Aynı gün Atatürkçü
Düşünce Derneği de Aksoy
için çoksesli müzik konseri
düzenledi. Konser Altındağ
Kültur Merkezi'nde saat
18.00'de başlayacak.
"Insanlığa
örnek"
kampanyası
• İSTANBUL (AA) —
500. yıl vakfı tarafından
duzenlenen "Insanlığa
örnek kampanyası"nın
tanıtım faaliyetlerini,
Interlink Kurumlararası
lletişim ve Danışmanbk
A.ŞInin yürüteceği
bildirildi. Yapılan
açıklamaya göre, vakfın
faaliyetlerinin daha
profesyonel anlayışla
yiırütülmesinin
amaçlandığı belirtildi.
îspanya'dan kaçarak Türk
topraklanna gelen ve
Sultan 2. Beyazıt
tarafından kabul edilen
Musevilerin ülkeye
gelişlerinin 500. yıldönümü
nedeniyle, Türk milletinin
üstün vasfmı ve
hUmanizmini uluslararası
kamuoyunda seslendirmek
amacıyla, 500. yıl vakfı
tarafından duzenlenen
"insanlığa örnek
kampanyası" çerçevesinde
yurtiçi ve yurtdışında
seminer, sempozyum ve
çeşitli sanatsal etkinlikler
gerçekleştirilecek.
Okımıaz
yazmazlar
• ANKARA (UBA) —
Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesi öğretim
uyelerinden Dr. Firdevs
Güneş, UNESCO
kayıtlanna göre 2000
yılında dünyada okuryazar
olmayanlann sayısımn bir
milyara ulaşacağını öne
sürdü. Firdevs Güneş, "O
nedenle okuma yazma
kampanyalanna çok önem
vermeliyiz. Bu
kampanyalarda okumaz-
yazmazlan gerçekten okur
yazar hale getirmek
istiyorsak 15 hususa dikkat
etmeliyiz" dedi.
Çevre ve
kaplumbagalar
• İSTANBUL (AA) —
Türkiye'de doğal hayatı
korumak için çevre koruma
bilincinin geliştirilmesi ve
yaygınlaştınlmasının yanı
sıra aktif çalışma yapan
gönüllu örgutlerin
arttınlması gerektiği
bildirildi. Doğal Hayatı
Koruma Derneği Genel
Müdüriı Nergis Yazgan,
Şehir Ti>-atroları Kültür
Etkinlikleri kapsamında
duzenlenen "Yaşayan Deniz
ve Denizkaplumbağalannın
Son Şansı" konulu
toplantıda yaptığı
konuşmada çevre
korumacılığının, çevre
bilincinin geliştirilmesiyle
yaygınlaştırüması ve
kişilerin tek tek
olumsuzluklara karşı
çıkarak "bana ne"ci
anlayıştan kurtulması
gerektiğini söyledi.