Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
FKÖ'den
Israil'e roket
• SAYDA (AA) — Filistin
Kurtuluş Örgütü (FKÖ),
Israil'e Lübnan'ın güney
kesiminden füze
saldırısında bulundu.
Yıilardan beri yapılanların
en şiddetlisi olan bu
saldında, ölen ya da
yaralanan olmadı. Filistinli
bir askeri sözcü, Güney
LUbnan'da yaptığı
açıklamada, saldınyı
Ustlenirken, "Filistinli
mücahitlerin Israil'in kuzey
kesimini bornbaladığını"
söyledi. Sözdi AFP'ye
verdiği demeçte, Grad tipi
80 adet roketin Nahariya,
Kafr Jalaadine, Miskav
Am, Metulta yerleşim
bölgelerinden sabaha karşı
fırlatıldığını kaydetti.
IsraiJ saldırısı:
2 ölü
• SUR (AA) — İsrail
gemilerinin ve topçu
birliklerinin, dun Güney
Lübnan'daki Raşidiye
Filistin Mülteci Kampı'nı
bombalamalan sonucu 2
kişinin ölduğü, 5 kişinin de
yaralandığı bildirildi.
Yaklaşık 17 bin kişinin
yaşadığı ve Filistin Kurtuluş
Örgütu'nün silahlı
kollarının bulunduğu
kampa havan topu
mermilerı atıldığı
kaydedildi. Bazı havan
mermilerinin de İsrail
tarafından desteklenen
Güney Lıibnan Ordusu
milislerini mevzilerinden
auldığı belirtildi. TSİ
20.10'da başlayan
bombardımanın yaklaşık
bir saat sürduğu kaydedildi.
Bati Trakya
Ttirkleri
• tSTANBUL (AA) —
Batı Trakya Türkleri
Dayanışma Derneği Genel
Başkanı Tahsin Salihoğlu,
Batı Trakya'da yaşayan
Müslüman Türk
toplumunun Türklüğünün
Yunan devletince ınkâr
edilmek istendiğini bildirdi.
Salihoğlu, dün yaptığı yazılı
açıklamada, Batı Trakya'da
yaşayan Müslüman Türk
toplumunun, baskıları
kınamak amacıyla 29 Ocak
1988'de büyük bir protesto
yürüyüşü gerçekleştirdiğini
hatırlattı. Salihoğlu, 29
Ocak 1990'da da, günun
önemi nedenıyle bir mevlit
okutulmak istendiğini,
ancak Yunan hukümetinin
camilerı basarak ve
pisleterek, mevlit
okutulmasına engel
olduğunu kaydetti.
Amerikan
milliyetçiligi
• Dış Haberier Servisi —
Uluslararası gücün, Irak'ı
Kuveyt'ten çıkarmak
amacıyla başlattığı saldırı
Batı'da savaş karşıtı,
Müslüman ülkelerde de
Saddam Hüseyin yanlısı
gösterilere yol açarken
ABD'de ilk kez 'Ben
bayrağımı seviyorum'
sloganlarının aüldığı
gösteriler düzenlendiğine
dikkat çekiliyor. Savaş
karşıtı ve savaş yanlısı
gösterilerin baş başa
gitmesi kimilerince
'kararsızlık' olarak
değerlendirilirken bazıları
bunun Amerikan ordusu
için 'övünç kaynağı' olması
gerektiğini ileri süruyor.
Yıınan-Bulgar
benzerügi
• ATÎNA (AA) —
Yunanistan Savunma
Bakanı Yannis Varviciotis,
ülkesinin savunma alanında
Bulgaristan ile benzer bir
politika izlediğini belirterek,
"Her iki ulke de kimseden
bir şey istemiyor, ancak
kimseye de bir şey vermek
niyetinde değil" dedi. ^
Washington, Atina'nın Türkiye'yi öne sürereksorunları büyütmesini istemiyor
ABD,Samaras'ı uyard
POLJTIKADA
1
Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Şamaras'ın önceki gün
başlayan ABD ziyareti tamamen Türkiye merkezli olarak
geçiyor. ABD yönetimi, Samaras'a "Türkiye doğuda
meşgulken batıda sorun yaratmayın" mesajmı verdi.
Amerika, Yunanistan'ın Körfez krizi sürerken Türkiye'den
çekinmesini 'aşın hassasiyet' olarak görüyor.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Yunanistan Dışiş-
leri Bakanı Andonis Samaras'ın önceki
gün başlayan ani Washington ziyareti ta-
mamen Türkiye merkezli olarak geçiyor.
Körfez krizi başlayalıberi Türk ABD iş-
birliği âdeta basamak sıçradı: Türkiye
üsleri kullandırmaya başladı. ABD, müt-
tefik dünyada Türkiye'ye yardım kam-
panyası başlattı. Buıüara ek olarak ABD
Başkanı George Bush, her ne kadar Yu-
nanistan Başbakanı Konstantin Mitso-
takis'e telefon ederek dolaylı bir onay al-
dıysa da Türkiye'ye 82 miiyon dolar de-
ğerinde ek yardım yollayarak gelenekleş-
miş 10'a 7 oranını kırdı. Atina, Türkiye
ile Amerika arasında ortaya çıkan bu ye-
ni havadan sadece rahatsız olmakla kal-
mıyor, aynı zamanda, bu havanm Türk
Amerikan askeri işbirliğini, yerleşik te-
malann ilerisine götüreceğinden kaygı
duyuyor.
Şamaras'ın ABD yönetimi ile yaptığı
temaslardan şu ana kadar sızan bilgiler,
Yunanistan'm bu yeni temalara seyirci
kalmayacağını, aktif olarak karşı çıka-
cağını gösteriyor. Samaras'ın bu kap-
samda ABD'ye yaptığı uyarılardan biri-
si, eğer Türkiye doğrudan savaşa taraf
olursa, Suriye'nin buna göstereceği tep-
kilere ilişkin. Acaba Samaras, Washing-
ton'a Suriye Devlet Başkanı Hafiz Esad-
ın bu yönde bir mesajını rru getirdj? Bu
konuda henüz kesin bir işaret yok. Ama
Şamaras'ın Suriye'nin olası tepkileri ko-
nusunda bazı izlenimlerini ABD'ye ak-
tardığı da ortada. Bu, Suriye'nin hissi-
yatını yansıttığı kadar Yunanistan'ın ni-
yetini de dışavuran bir adım. Yunanis-
tan "güçlenen bir Türkiye'yF Suriye üe
dayanışmaya girerek dengelemek istiyor
olabilir. Bir başka olasılık da kendisini,
Körfez krizi kapsamında dışanda kalmış
hisseden Yunanistan'ın ABD nazarında
tekrar devreye girebilmek ıçin boyle bir
taktiğe başvurmuş olabileceği.
Samaras şu ana kadar bir tek ABD
Dışişleri Bakanı James Baker ile görüş-
tü. Bu sabah da ABD Başkanı George
Bush tarafından kabul edilecek. ABD
başkanlannın, ülke savaş halindeyken
savaştaki rolü çok kritik olmayan bir ül-
kenin dışişleri bakamnı kabulü olağan
bir durum değil. Bunda, hem Yunanis-
tan'ı yatıştırmak kaygısı hem de Sama-
ras eğer gerçekten Suriye'den baa mesaj-
lar getirmişse bu, rol oynamış olabilir.
Şamaras'ın VVashington'daki temasların-
da yanıt aradığı sorular şöyle sırala-
nabilir:
l)Savaştan sonra Yunanistan'ın NATO
içindeki yeri ne olacak? Güney kanatta
nasıl bir denge ortaya çıkacak?
2)ABD Yunanistan ile Türkiye arasın-
SARATOGA'DAN — Amerika'nın Körfez'deki en büyük kozlanndan biri olan uçak gemisiSaratoga'daçalışmalar zaman za-
man maskeyleyüriıtülüyor. (Fotoğraf: AFP)
da nasıl bir yardım dengesi gözetecek?
10'a 7 oranı basamak sıçramış Türk
Amerikan askeri işbir'iğinde ne ölçüde
korunabilecek?
3)2. cephe konusu tek bir senaryodan
oluşmuyor. Bu konuda iki alt senaryo
var: Birincisi Türkiye'nin topraklanm
Amerikan askerlerine açması ki bu se-
naryo Türk askerinin ilk aşamada sava-
şa girmesini öngörmüyor. Yunanistan'ı
korkutan senaryo ıkincisi: Yani Türki-
ye'den Irak'a açılacak ikinci cepheye "it-
tifak kuvvetlerinin bir parçası olarak"
Türk askerinin de aktif katkısı. Atina,
eğer bu senaryo yaşam kazanırsa, Türki-
ye'nin Amerika tarafından Kuzey Irak-
ın yediemini olarak gorevlendirilebile-
ceğinden kaygı duyuyor ve "petrol getir-
leri de olan siıper bir Türkiye Yunanis-
tan'a politikalar dikte etmek giicünc ka-
vuşur mu" sorusuna yanıt anyor. Yuna-
nistan bu sorulara yanıt ararken tabia-
tıyla, Türkiye'nin bu krizden modern
silahlara kavuşmuş olarak çıkmasının
"bölgedeki dengeyi bozabileceğinden"
yakınıyor. Samaras, ayrıca Kuveyt ile
Kıbrıs arasıda da bazı paralellikler çizi-
yor. Ancak Amerika'nın bu aşamada
Kıbns konusunda Türkiye'ye baskı ya-
pacağını da gerçekçi bir beklenti olarak
dile getirmiyor.
Pentagon koridorlanda "ihtiyaca
göre" formülü taraftar bulmaya başla-
mış, ama tabii Amerika'nın geçmiş per-
formansı bu konuda çok iyimserliğe ka-
pılmaya da izin vermiyor. ABD'nin şu
ana kadar Samaras'a verdiği mesajlar ise
şöyle özetlenebilir: Amerika, Yunanis-
tan'ın Körfez krizi sürerken Türkiye'den
çekinmesini biraz "aşın hassasiyet" ola-
rak görüyor. Bu yüzden Samaras'a veri-
len mesajlardan birisi, "Türkiye şu an-
da nıeşgul, o yüzden endişelenmeııize ge-
rek yok". Ancak Amerika'nın Yunanis-
tan'a verdiği ikinci ve asıl önemli mesaj
şu: "Batı ittifakı bugün Körfez krizi do-
layısıyia çeşitli soruniarla karşı karşıya-
dır. Böyle bir donemde bu sorunlann da-
ha da biıyümesine yol açacak bir hare-
ketten kaçınmamz.yerinde olur". Özet-
le, Şamaras'ın VV'ashington ziyaretinin
bizde bıraktığı izlenim, Atina her ne ka-
dar endişelerini bu ziyaretle kayda geçir-
miş olmak istese de bunun daha ziyade
Yunan iç politikasına dönük olduğu yö-
nünde. Çünkü Atina'nın, orta yerde bir
savaş varken ve Türkiye de bu savaşta ki-
lit rol oynuyorken Washington'da Türki-
ye'ye karşı argümanlar geliştirmesi bi-
raz zor, oysa Yunanistan'da muhalefet,
iktidan, Türkiye Amerika ile çok özel bir
ilişkiye doğru yol alırken buna seyirci
kalmakla suçluyor. Şamaras'ın VVashing-
ton gezisi de içeriye, "Bu doğru değil, işte
çaba gösteriyoruz, girişimlerde
bulunayoruz" mesajını veriyor.
tngiltere veABD, Irak Kürtlerinin durumunun Güvenlik Konseyi'nde ele alınmasını istiyorlar
Kürt sorunu BMVe gîdecekKörfez Savaşı'nın bitiminden sonra Irak Kürtlerinin
durumunun BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine alınması
yönünde hazırlıklar yapılıyor.
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — Körfez savaşının biti-
minden sonra Ortadoğu'da kurulacak
yeni dengeler içinde Kun halkımn konu-
mu "belirleyici" bir rol oynayacak. Böl-
gede "yurdu olmayan iki halk" olarak
tanımlanan Filistinliler ve Kürtlerin ge-
leceği konusunun Bırleşmiş Milletler
(BM) tarafından eie alınması doğrultu-
sunda, ABD ve Ingiltere'nin hazırbk yap-
tığı oğrenildi. Bu hazırlıklardan üst du-
zey temaslarda haberdar edilen Ankara,
BM girişiminin "ba£ımsu Kdrt devleü"
yönünde olmaması ve Kürt terorizminin
dışianmasını istedi. BM girişiminin
Türkiye'yi en çok ilgilendiren yönlerin-
den birini de, Musul'un statüsü ile ilgili
yeni düzenlemelerin oluşturacağı belir-
tildi.
Cumhuriyet muhabirinin guvenilir
kaynaklardan edindiği bilgiye gore, Irak
Kürtlerinin durumu konusunda ABD ve
tngiltere'nin öncüluğunde yapılan bir di-
zi temas sonucunda, "Kürtlerin haklan
konusunun savaştan sonra uluslararası
platformlarda ele alınması" konusunda
göruşbirliğj sağlandı. Bu plana Iraklı
Kürt liderlerinin önemli bir bölümünün
de taraftar olduğu ve "Savaş snresince
karışıklık ytratıcı etkinliklerden kacın-
ma söziine karşılık, savaş sonrası istem-
lerinin BM Güvenlik konseji'nce destek-
lenmesi güvencesi aldıklan" belirtildi.
Dıplomatik kaynaklar, ABD ve İngilte-
re'nin savaş sonrasında Filistin ve Kürt
sorunlanna birinci derecede ilgili ülke-
ler olarak eğüeceklerini ve Kürtlerin hak-
lan konusunda Güvenlik Konseyi'ni ha-
rekete geçireceklerinı ifade ettiler.
Edinilen bilgiye gore, Irak Kürtleri ko-
nusunda "savaş sonrasında" yapılması
planlanan uluslararası girişimler, Mu-
sul'un statüsünün yeniden ele alınması-
nı da içerecek.
Savaş sonrasında Kürt konusunun
uluslararası platformlarda ele alınması
yönünde girişim yapılacağından "en iist"
düzeyde haberdar edildiği öğrenilen
Türkiye, bu çerçevedeki temel kaygı ve
görüşlerini Londra ve Washington'a ilet-
ti.
İki başkente de aktarılan başlıca me-
sajlar şöyle:
— Bolgede bağımsız bir Kürt devleti
girişimi, sadece Irak topraklanm değil,
Iran, Suriye ve Türkiye'yi de ilgilendire-
cektir. Biz buna yanaşmayız.
— Irak Kürtlerinin haklarının geniş-
letilmesi yönündeki girişim bölgedeki
Kürt terorizminin bütünüyle kınanma-
sı, tiışlanmaüi ve terorist yöntemlere baş-
vuran gruplarla işbirliğine gidilmemesi
önkoşuluna dayandınlmalıdır.
ttalya Dışişleri Bakanu Irak Türkiye'ye saldırırsa tepki vermeyin'
Füzeye karşı sabır önerisiABD NATO Büyükelçisi William Taft'ın Irak
Türkiye'ye saldınrsa NATO otomatik olarak
savaşa girer görüşünü eleştiren İtalya Dışişleri
Bakanı Michelis, 'Söz konusu açıklama yalnız
ABD'yi bağlar' dedi.
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — ABD NATO Bü-
yükelçisi Wflüam Taft'ın "Irak
Törkiye'ye saldınrsa 5. madde
otomatik olarak işler ve NATO
savaşa girer. Bu yükümlülük tar-
tışmaya acık değiknr" şeklindeki
açıklamasına cevap veren ItaJ-
yan Dışişleri Bakanı Gianni de
Mkhelis, söz konusu açıklama-
nın yalnız ABD'yi bağladığını
belirtti ve "ABD 16 NATO ülke-
sinden yalnız biridir" dedi.
Taft'ın açıklaması çerçevesinde
ttalyan hukümetinin tutumuna
ilişkin sorumuzu sert ve tek
cümleyle yanıtlayan De Miche-
lis, kendisine aynı konuda bir
soru yönelten bir Yunan gazete-
cisine de şöyle dedi: "Otomatik
bir müdahale söz konusu değil-
dir. İtalya tek başına da bir ka-
rar vermeyecektir. Almaaya gi-
bi diğer Avrupa ülkeleri de bu
konunun parlamentoda tartışı-
lacağını açıklamıştır. Durum
önce NATO bunyesinde değer-
lendirilecek ve aonan NATO ka-
ran ulusal parlamentolara inti-
Saödam'ın kansının
yatak oöası
Saddam Hüseyin'in Hilton'u
Kabul yen/
Korumalar
Toplantı Odası
Çocuk odası
Caminın gırişı
Dış Haberier Servisi —
Körfez'de savaş
başlayınca Saddam
Hüseyin yeraltındaki
sığınağına yerleşti. Nükleer
silahlara karşı da güvenli
olan bu sığmağa,
Bağdat'taki Başkanlık
Sarayı'nda bulunan bir
misafır odasından
girih'yor. Sığınağın ana
girişi 3 ton ağırhğında,
çelik duvarlan ise
yaklaşık 180 cm.
kalınlığında yekpare
bloklardan oluşuyor.
Odalardan birinde
Saddam savaşın
gidişatım 24 televizyon
ekranından izliyor ve
gerektiğinde, odada
kurulu bulunan sistem
aracılığı ile halkına
seslenebiliyor. Münihli
dekoratörlerin, Saddam
ailesinin yaşadığı
bölümleri kristal avize ve
tüylü kadife halılarla
döşedikleri belirtiliyor.
YATAK ODASI
kal edecektir. Neticede hüküraet
alınan NATO karannı onaylaya-
cak ve uygulajacakür". "NATO
çerçevesinde Italya'nın pozisyo-
nu ne olacakar?" şeklindeki bir
soruyu da Dışişleri Bakanı
"Bekleyip, gelşmeteri göreceğiz.
Türk topraklarına karadan bir
saldın olursa tabii NATO buna
seyirci kalamaz ve kendi görü-
şüme göre bu dunımda NATO'-
nun cevap vermemesi söz konu-
su otamaz" dedi.
Öte yandan Türkiye'nin başı-
na birkaç füze düşerse "tep-
kisiz" kalmasının isteneceğini
söyleyen bakan "Biz bu catışma-
nın yayılmasını istemiyoruz.
Eğer Turk topraklanna birkaç
füze duşerse tepkisiz kalmasını
uygun goreceğiz. Neticede İsra-
il'den de bu istenmiyor mu?
Türkiye'den de tsrail'in göster-
diği sabrı göstermesini isteyece-
ğiz. Göreceksiniz ABD'de böy-
le bir dunımda Türkiye'den lep-
ki göstermemesini talep edecek-
tir. Ama tabii Irak ordusu ka-
radan Türkiye'yi işgai etmeye
kalkarsa durum değişir" dedi.
Roma'daki dış basın merke-
zinde 100'ü aşkm gazeteci önün-
de konuşan De Michelis bu
açıklamalanyla NATO üyesi ol-
mayan ve tamamen başka bir si-
yasi ortamda yaşayan İsrail ve
Türkiye arasında hangi kıstasa
dayandığı anlaşılmayan bir pa-
ralellik kurdu. Ayrıca De Mic-
helis'in açıklamalan bir anlam-
da Saddam'a Türkiye'nin başı-
na Israil'e olduğu gibi güze at-
maya da davetiye çıkarmak gibi
yorumlandı.
SORUNLAR
ERGUNBALa
KaraSavaşı
Son günlerde Körfez savaşının askeri yanı ile ilgili olarak
Batı'da en çoK tartışılan konu. kara saldınsının ne zaman baş-
layacağı. 14 gündür süren yoğun hava bombardımanlarının,
Irak'm askeri gücüne büyük zarar vermediğinin anlaşılması
üzerine, kara saldırısı sorunu ansızın güncellik kazandı.
Savaşın başlamasından önce ABD'de askeri yetkililer ara-
sında iki görüş çatışıyordu. Bunlardan birincisine göre ezici
hava üstünlüğü ile savası kazanmak mümkündü. Yoğun bom-
bardımanlar, Irak Silahlı Kuvvetleri'nin iaşe yollarını, attyapı-
sını, silah depolarını, iletişim sistemini imha edecek, ordu,
kanlı bir kara savaşına gerek kalmadan dağılacaktı. Diger gö-
rüşü savunanlar ise hava hâkimiyeti ne denli büyük olursa
olsun, zaferin son tahlilde ancak karada kazanılabiteceğini,
son sözü piyadenin söyleyeceğini öne sürüyorlardı. Bu tar-
ttşmaya dışandan katılan İsrailli askeri uzmanlar da kara saf-
dınsı otmadan savaşın kazantlamayacağını, zaferin ancak ha-
va, kara ve deniz kuvvetleri arasında iyi bir esgüdüm sonu-
cunda elde edilebileceğini savunuyorlardı.
Savaşın başlamasından 14 gün sonra kara saldırısının zo-
runlu olduğunu savunan grubun haklı olduğu ortaya çıktı.
Peki Amerikalılar kara saldınsını neden geciktiriyoriarî
Anlaşıldığına göre bunun iki nedeni var. Önce uzayabile-
cek bir kara savaşında çok fazla kayıp vermek istemiyorlar.
Savaşın uzaması ve kayıpların artması, içeride savaş karşıtı
akımın güçlenmesine, yönetime verilen desteğın azalması-
na yol açabilecek. Bu nedenie, saldınya gecmeden önce Irak
mevzilerinı, savunma sistemini hava bombardımanları ile iyj-
ce yumuşatmak istiyorlar.
Ne var ki iş orada bitmiyor. Tut ki Amerikalılar daha bir sü-
re, Irak mevzilerini bombalayarak savunma sistemini iytce yıp-
rattılar. Bundan sonra gerçekleştirecekleri saldında az ka-
yıp vererek kolayca zafer kazanabilecekler mı?
Deneyimli askerler bu konuda temkinli olmayı tercih edi-
yorlar. Orneğin AFP'nin görüşüne başvurduğu Amerikalı as-
keri uzman-emekli Albay Harry Summers'a göre Amerikalı-
lar tam bir hava üstünlüğü ile saldırsalar bile savaş kanlı ola-
bilir. Albay Summers'a göre müttefik piyadelerine havada en
büyük desteği alçaktan uçan AH-60 Apache helikopterleri
ile A-10 anti-tank ucakları (tank katilleri) sağlayacak. Albay
Summers, Irak yoğun uçaksavar ateşi ve yerden havaya fü-
zelerle bu uçak ve helikopterleri etkisiz hale getirmeyi ba-
şardığı takdirde, müttefik birliklerinin Irak topçusu karşısın-
da ağır kayıplara uğrayabileceğini öne sürüyor.
Özetle, akılları durduran teknolojiye, "akıllı" silahlara, bil-
gisayarlar, radarlarla hedefi bulan bombalara, füzelere kar-
şın, son tahlilde savaşı yapan insan. Zaferi kazanan da in-
sanın iradesi, kararlılığı, yaratıcılığı, disiplini ve cesareti. İn-
sanlık tarihinin başlangıcından bu yana, taş devrinden elek-
tronik savaşın yapıldığı günümüze kadar geçen onbinlerce
yılda, savaşların bu temel kuralı hiç değişmemiş.
Ancak ABD'nin hava saldırılarını uzatmasının tek nedeni
Irak mevzılenni yumuşatmak, kara savaşında mümkün oldu-
ğunca az kayba uğramak istemesi değil. Amerikalılar henüz
saldınya da hazır değiller. Amerikalılar kara saldırısı için Al-
manya'daki elit biriiklerini getirdiler. Bunlar, yıllardır varşova
Paktı'na karşı bir savaşa hazırlanmış, iyi eğitim görmüş kn«-
vetler. Ayrıca NATO bünyesinde oldukları için Fransız ve İn-
giliz birlikleri ile uyum sağlayabiliyorlar. Büyük tank çarpış-
maları, mevdan savasları ıçin hazırlanmışlar.
Ne var kı Suudi Arabistan'a ancak 15 ocakta gelebilmiş-
ler. Çöl koşullarına ve iklime alışabilmeleri için en az bir ay
geçmesi gerektiği belirtiliyor. Bu sürenin iki haftası gectiği-
ne göre 15 şubattan sonra saldınya hazır duruma gelmeleri
beklenebilir.
Amerikalıların cephane ve silahları da büyük saldırı için
henüz yeterli değil. "Nevvsvveek" dergisine göre BM Güven-
lik Konseyi'nin Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için tanıdığı süre-
nin bittiği-15 ocakta Amerikan Kuvvetleri Komutanı General
Norman Schvvarzkopf, merkezden istediği cephanenin sa-
dece %50'sine sahipti. Açığın tamamlanması herhalde da-
ha iki hafta alır.
Bu durumda. kara savaşı 15 şubata doğru ya da birkaç gün
sonra başlayabilir.
Mısır ve Suriye birliklerinin saldınya fiilen katılmaları pek
beklenmiyor. Bu birlikler, Sovyet askeri doktrinine göre eği-
tildiklerinden ABD ve İngiliz kuvvetleri ile uyum sağlayama-
yacakları gerekçesi ile zaten Amerikalı komutanlar da katıl-
malarını pek istemiyorlar. Aynca Arap olduklarından, Irak or-
dusuna karşı ne denli hevesle çarpışacakları bilinmiyor.
Geriye kalıyor Batılılar.
İtalyanların ve Fransızların bir ağırtığı plmayacağını düşü-
nürseniz, saldırının yükü Amerıkalılarla İngılızlerın üzerinde
olacak. Bunlar iyi eğltılmış birlikler. Özellikle İngilizlerin sa-
ğı solu belli olmaz. Beş çayını içmeden yapamayan, ama ka-
fası bozulunca çok inatçı biçimde savaşan bir toplum.
Bunların karşısında Iraklıların aynı şekilde iyi eğitilmiş, 8
yıllık iran-lrak savaşında deneyim kazanmış elit Cumhuriyet
Muhafızları bulunacak. Cumhuriyet Muhafızlan iran'ın, Kör-
fez savaşının son yıllarında Basra yöresinde düzenlediği bü-
yük saldırıların püskürtülmesinde başrolü oynamışlardı.
Körfez'deki savaş, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en bü-
yük tank savaşının yapılacağı, en kanlı çarpışmaJann yer aia-
cağı aşamaya doğru gidiyor.
Işin acı yanı ne bılıyor musunuz?
Tarihteki bir dizı savaşta olduğu gibi bu savaşta da binler-
ce, onbinlerce genç insan, ölüme gitmelerinin gerçek nede-
nini bilmeden gözlerini yumacaklar.
Biri Kuveyt'i savunmak için, ötekisi ise Kuveyt'i kurtarmak
için öldüğünü sanacak.
IRAK'IN BOMBALANMASI
İslaııı ülkelerinde
tepkiler artıyor
Şerif, barış girişimlerinde
fran'ın anahtar role sahip ülke
olduğunu da belirtti.
Bu arada Iran haber ajansı
tRNA, askeri yetkililere daya-
narak verdiği bir haberde, ka-
radan karaya atüan uzun men-
zilli füze üretiminin gelecek
haftadan itibaren hız kazana-
cağını duyurdu.
Bangiadeş'te tşçi Partisi'nin
önderliğindeki beş parti koalis-
yonu Dakka'daki dışişleri ba-
kanlığının önünde gösteri yap-
tı. Göstericiler adına bir açık-
lama yapan koalisyon lideri
Raşid Han Menon, eski Devlet
Başkanı Erşad'ın Körfez'e as-
ker göndermesini eleştirdi ve
geçici hükümetin bu askerleri
geri çağırmasım istedi.
Filipinler'in güneyinde buhı-
nan Karawi kentinde binlerce
kişi Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin'i destekleyen bir
gösteri yaptı. ABD bayrağımn
da yakıldığı gösteride, Müslü-
man Irak halkımn yok edilme-
si kınandı.
Suudi Arabistan'da halkın
Irak'a karşı savaşın kacınıl-
mazlığı görüşünü koruduftu
bildirildi
Dış Haberier Servisi — De-
ğişik ulkelerdeki Müslümanlar
arasında Irak'ın sürekli hava-
dan bombalanması ve bu bom-
bardımanlarda sivil halkın can
vermesi tepkilere yol açarken
Suudi Arabistan Kralı Fabd,
Libya lideri Muammer Kadda-
fi'ye özel bir temsilci gonder-
di. Iran da gelecek haftadan iti-
baren uzun menzilli karadan
karaya ateşlenen füze üretimi-
ni antıracağını açıkladı.
ABD önderliğindeki mütte-
fik savaş uçaklannın sürekli
olarak Irak'ı bombalaması, de-
ğişik ulkelerdeki Müslümanlar
arasında tepkilere yol açıyor.
Pakistan Genelkurmay Başka-
nı Mirza Aslam Beg, BM'nin
Kuveyt'in kurtarılması için
kuvvet kullanılmasına izin ver-
diğini, bunun hiçbir şekilde
Irak'ı ekonomik ve askeri ba-
kımdan yok etmeyi içermediği-
ni söyledi. Bu arada Türkiye,
Iran, Suriye, Ürdun, Mısır ve
Suudi Arabistan gezisini ta-
mamlayarak ülkesine geri dö-
nen Pakistan Başbakanı Na-
waz Şerif, ulkesinin, lslam ül-
kelerinin dışişleri bakanlarını
toplamaya çalıştığını açıkladı.