25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/11 Rijkov'ıın durumu normal • MOSKOVA (AA) — SSCB Başbakam Nikolay Rijkov'un 25 aralıkta geçirdiği kalp krizinden sonra durumunun ağırlaştığı yolundaki söylentiler resmi haber ajansı TASS tarafından yalanlandı. TASS, SSCB Sağlık Bakanlığı'nın üst düzeydeki yetkililerinden Dmitri Şerbatkin'e dayanarak verdiği haberde, "Rijkov'un durumunun normal olduğunu" belirtti. Şerbatkin, kalp krizlerinden sonraki yedi ila sekiz günün en tehükeli dönem olduğunu ve Rijkov'un bu tehükeli dönemin sonuna gelmiş bulunduğunu kaydetti. Necibullah'tan banş önerisi • İSLAMABAD (AA) — Afganistan Devlet Başkanı Necibullah, 12 yıldır devam eden iç savaşın sona ermesi amacıyla mücahitlere banş gönişmeleri yapmayı önerdi. Necibullah, Vatan Partisi'nin 26'ncı kumluş yıldönümü dolayısıyla başkent Kabil'de dün yaptığı konuşmada, mücahitleri göruşme masasına çağırarak Afgan sorununa herkes tarafından kabul edilebilir bir çözüm aramaya davet etti. Pakistan ve İran'daki mücahitler, 1986 yılında devlet başkanlığına gelen Necibullah tarafından daha önce yapılan banş önerilerini reddetmişlerdi. Bulgaristan'da benziıı yok • Dış Haberler Servisi — Bulgaristan'da akaryakıt sıkıntısının giderek büyümesi nedeniyle benzin satışlan iki haftahk bir sure için askıya alındı. Sofya Radyosu'nun önceki gün verdiği habere göre yiyecek taşıyan kamyonlar, ambülanslar ve kitle ulaşun araçlan, dün başlatılan uygulamanın dışında bırakıldılar. Radyonun haberinde petrol üretiminin son günlerde en düşük düzeye geldiği, ülkenin en büyük petrol rafınerisi olan Burgaz kentindeki rafinerinin normal üretiminin ancak onda birini gerçekleştirebüdiği bildirildi. Cinayet rekorıı • WASHINGTON/ M1AM1 (AA)— 1990 yüı Washington kenti için yeni bir rekor getirdi. Washington'da geçen yıl 483 kişinin öldürüldüğü bildirildi. Washington Merkez Hastanesi Sözcüsü Sandra Gregg, geçen yıl meydana gelen olaylarda yaralanan 1200 kişinin hastanelerinde tedavi gördüğü belirtti. Gregg, Washington Times gazetesine verdiği demeçte, "ölen kişilerin genellikle ateşli silahlarla kalbinden ve başından vurulmuş olduklarını saptadık. Hastanemize getirilen yaralılar ise genellikle tek kurşun yarası almış kişiler" dedi. Yerel polis yetkilileri ise ölümlerin yüzde 60'ının uyuşturucularla ilgili olduğunu kaydettiler. G.AfrikaVla kanlı yılbaşı • JOHANNESBURG (AA) — Güney Afrika'da süren şiddet eylemlerinde, yeni yıl tatilinde 6 kişinin öldürüldüğü bildirildi. Polisin bugün yaptığı açıklamaya göre Natal bölgesi Magabeni'de üç ceset bulundu. Cape bölgesi, Horcester kenti yakınlannda siyahlara ait bir mahallede, tabanca çalma girişimi üzerine bir kişi polis tarafından öldürülürken Johannesburg'un güneyinde Bophelong'da bir erkek cesedi, batıdaki Khutsong'da ise yanmış bir ceset bulundu. Natal bölgesinde, siyahlara ait yerleşim merkezlerinde Afrika Ulusal Kongresi yandaşlanyla İnkhata özgürlük Partisi'ni tutanlar arasında 1987'nin ocak ayından bu yana meydana gelen çatışmalarda ölenlerin sayısı 4 bine ulaştı. Devlet Başkanı'na bağlı birlikler ve gerillalar arasında çatışmalar sürüyor SomalTde büyükkargaşaGerillalar Devlet Başkanı Barre'yi bir sığmakta kıstırdıklannı iddia ettiler. Siyad Barre, gerilla gruplanna derhal ateşkes çağrısında bulundu. Dış Haberler Servisi— Doğu Afrika ülkelerinden Somali'de Devlet Başkam Muhammed Siyad Barre'ye bağlı birlik- lerle değişik gerilla gruplan arasında ça- tışmalar surerken taraflar karşılıklı ola- rak kontrolü ellerinde tutuklannı iddia ediyorlar. Somaü Dışişleri Bakanı Ah- met Muhammed Aden hükümeün tum ülkede duruma hâkim olduğunu söyle- di. önde gelen gerilla gruplarından Bir- lesik Somali Kongresi (USO Devlet Baş- kanı Barre'nin sığındığı askeri bir hava- alanı ve çevresindeki sığınaklar dışında başkent Mogadişu'nun tumunün elleri- ne geçtiğini öne sürdu. USC, Barre'nin askeri havaalanı yakınlannda kendisine sadık askerlerin füze ve tanklarla savun- duğu beton bir sığmakta bulunduğunu, ancak kaçmasının mümkün olmadığını öne sürdü. USC, başkenti kontrol altında tuttu- ğu açıklamasının hemen ardından tum "demokratik ülkelere" yönelik bir çağrı yaparak ülkeye acil yiyecek, yakıt ve ilaç yardımı yapılmasını istedi. USC, çatış- malarda ölenlerin sayısımn 500'e ulaştı- ğını da öne sürdü. Katar'a bir ziyaret yapan Somali Dış- işleri Bakanı Ahmet Muhammed Aden ise Katar Ajansı'na verdiği demeçte kor- kulacak bir durum olmadığını "asilerce kışkırtılan anarşiye karşın ulke içinde kontroliin ellerinde olduğunu" söyledi. Ancak Katar Ajansı, Dışişleri Bakanı'- nın ziyaret gerekçesi hakkında bilgi ver- medi. Somali Başbakam Muhammet Hawadle Madar ise "hayd.utiar ezildüer" şeklinde konuşurken diplomatik kay- naklar çatışmalann surdüğünü vurgulu- yorlar. Radyoda konuşan başbakan olaylar normale döner dönmez ordunun kışlasına çekileceğini ve polisin normal görevini surdüreceğini söyledi. Buna karşılık diplomatik kaynaklar çatışmalann bütün şiddeüyle sürdüğü- nü ve başkentin kuzey kesiminin geril- lalann eline geçtiğini bildirdiler. Bu arada henüz doğrulanmayan bazı iddialara göre Irak devlet başkanı, Bar- re'ye ulke dışına kaçabilmesi için özel bir jet uçağı tahsis etti. Barre'den ateşkes çagnsı Somali Devlet Başkanı Muhammed Siyad Barre, kendisine karşı savaşan is- yancılara derhal ateşkes cağnsında bu- lundu. Mogadişu radyosundan yapılan açıklamada, ordu kuvvetlerinin, isyan- cılann ateşi kesmesi ve istikrann sağlan- ması halinde kışlalanna geri dönecekleri bildirildi. Avrupa Topluluğu, Somali'de çarpı- şan ordu ve isyancılara yanndan itiba- ren ateşkes uygulamalan cağnsında bu- lundu. Brüksel'de dün yayımlanan AT bildirisinde, uygulanacak bir ateşkesin taraflar arasında diyalog başlatılmasmı ve Somali halkının yasal isteklerine çö- züm bulunmasını sağlayabileceği belir- tildi. Öte yandan yönetimi devinneye çaü- şan isyancılarla hükümet askerleri ara- sında caüşmalara sahne olan Somali, ya- bancılann tahliyesi için Italya'nın askeri uçak gönderme planını reddetti. HiNDİSTAN ISINMAYA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR — Hindistan'ın kuzeyini etkisi altına alan soğuk hava dalgası Yeni Delhi'ye kadar inince, başkentteki kuçük çocuklar da careyj sokaklarda ateş yakmakta buldular. Yoğun kar yagışı Hindistan'ın kuzeyindeki dağları beyaza boyarken ülkenin buyük bolümunde etkili olan don, ozellikle sokaklarda yaşayan > uz binlerce evsizi çok gıiç durumda bıraktı. SoVYETLER BİRLİĞ1 Şevardnadzeden darbe uyarısıSovyet Dışişleri Bakanı, Bakü ve Tiflis'teki kanlı müdahalelere benzer müdahaleden korktuğu için istifa ettiğini söyledi. MOSKOVA (AP/AA) — Sov- yet Dışişleri Bakanı Ednard Se- vardnadze, "Moskova Haberle- ri" dergisine verdiği demeçte, ül- kede Tiflis ve Bakü'de gercekleş- tirilen kanlı askeri müdahaleler türünden yeni askeri müdahale- ler yapılmasından korktuğu için istifa ettiğini söyledi. 1989'da Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te, 1990'da da Azerbaycan'ın baş- kenti Bakü'de askerlerin göste- ricilere ateş açması sonucu yüz- lerce kişi ölmüştü. 20 arahkta istifa etmesinden bu yana ilk kez bir basın orga- nına demeç veren Şevardnadze, ülkede diktatörlük kurulduğu takdirde, Sovyetler Birliği'nin dış politikasırun bundan büyük zarar göreceğini, yabancı ulke- lerin bir diktatörlükle eski iliş- kileri sürdürmek istemeyecekle- rini söyledi. Şevardnadze şöyle dedi: "Eger ülkede demokratikleş- me söred durdunılursa, bundan önceki düş poiitikayı iztemek im- kânsu olur. GcUşmder Tiflis ve Bakii'deki olaylann tekranna yol açabilir. Doğal olarak, biz bu dunımda da yabancı ülkeier- le eski Uişkilerimizi sürdürmek isteriz. Ama onlar bunu artık kabul ederler mi?" Şevardnadze, diktatörlüğün "başkanlık yönetimi" şeklinde gelebileceğini söyledi. Dışişleri SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA PARENTERAL ANTİBİYOTİK TEDAVİSİNDE 3. KUSAK SEFALOSPORİN uncıcefIM-IV seftriakson UNACEF İM 0.5 g FLAKON : 0.5 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum içeren ve % 1 lidokain HCI içeren 2 ml'lik çözücü ampul. UNACEF İM Ig FLAKON : 1 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum içeren flakon ve % i lidokain HCI içeren 3.5-ml'lik çözücü ampul. UNACEF İV 05 g FLAKON : 0.5 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum içeren flakon ve distile su içeren 5 ml'lik çözücü ampul. UNACEF İV 1g FLAKON : 1 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum içeren flakon ve distile su içeren 10 ml'lik çözücü ampul. PİYASAYA SUNULMUŞTUR Fako İlaçları A.Ş. Bakanı şöyle dedi: "Eger ülke krizden çıkamaz- sa diktatörlük kaçınümaz olur. Bunalımdan çıluş yolu nedirî Halk birieşmeUdir. Bunu ömet demokratik güçler gerçekleştir- melidir." Yazov'un açıklaması Şevardnadze, askeri müdaha- leye karşı uyarıda bulunurken, SSCB Savunma Bakanı Mareşal Dimitri Yazov, ülkenin içinde bulunduğu bunalımda, en önemli yükümlüklerinin, "bo- gflnkü ve gelecek nesiller adına Sovyetler Birligi'ni büyük bir devlet olarak korumak" olduğu- nu söyledi. Sovyet halkının büyük çofun- luğu gibi "SSCB'niu butünieşmiş" bir devlet olarak varlığımn korunmasından yana olduğunu vurgulayan Mareşal Yazov, bunun da ülkede toplum- sal ve hukuki düzenin sağlan- ması, yeni birlik sözleşmesinin imzalanması ve "sözkrie prati- gin uyuşmasıyla" sağlanacağını belirtti. Litvanya Litvanya Devlet Başkanı Vi- tautas Landsbergis, cumhuriye- tin SSCB ile bağımsızhk konu- sunda yapacağı görüşmeler sü- resince bağımsızhğını "dondur- ma" kararının artık geçerli ol- madığını bildirdi. Landsbergis, dün Vilnius radyosundan ya- yımlanan konuşmasında bunun Litvanya Parlamentosu'nun ge- çen ay aldığı "protokolden vaz- geçme" karanmn, cumhuriye- tin bağımsızhğından vazgeçmek niyetinde elmadığını vurgula- mak açısından önemli olduğu- nu bildirdi. TASS Ajansı'nın haberine göre Landsbergis, Lit- vanya'nın Moskova ile "ege- men ve bagunsız bir devlet olarak" görüşmelere gireceğini bildirdi. Bu arada Sovyet askerlerinin başkent Riga'daki ana basıme- vini dün sabah işgal ettikleri Le- tonya Parlamentosu, bu asker- lerin en kısa zamanda binayı terk etmelerini istedi. Baltfaks Ajansı'mn haberine göre Leton- ya Parlamentosu, Moskova'ya bağlı Letonya Komünist Parti- si'nin bu eylemi bilinçli olarak planladığını ileri sürerek işgale son verilmemesi halinde bu ey- lemin planlayıcı olarak KP'nin "yasadışı ilan edilecegi" uyan- sında bulundu. POUTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Sovyetler'in Çıkmazı Sovyetler Birliği, büyük bir açmazın içinde görünûyor Mi- hail Gorbaçov, 1985'te iktidara geldiğinde temel hedefi ül- keyi modernleştirmekti. Hantal ekonomiye işleıiik kazandır- mak, teknoloji alanında Batı ile giderek büyüyen mesafeyi kapatmak gerekiyordu. Aksi takdirde Sovyetler 21. yüzyıla bü- yük bir 3. Dünya ülkesi olarak girme tehlikesi ile karşı karşı- ya kalacaktı. Gorbaçov, modernteşme ve teknotojik atıbmın ancak bilgi alışverişinin serbest oiduğu, fikirlerin özgürce tartışılabildi- ği, kişisel yaratıcılık ve girişimin teşvik edildiği demokratik ortamda gerçekleşebileceğinin bilirtcindeydi. Bunun için katı merkezi kontrolün hafifletilmesi, işletmelere ve cumhuriyet- lere daha fazia özerklik tanınması gerekiyordu. Gorbaçov bu gerçeği gören ilk Sovyet lideri miydi? Hayır. Stalin'den sonra işbaşına gelen tüm Sovyet liderteri gör- müşlerdi. Stalin'in ölümünden sonra kısa süre başbakanlık yapan Malenkov, ağırlığın hafif sanayiye kaydırılmasına, bü- rokrasinin budanmasınaçalışmıştı. Sovyetler Birliği'nin Gor- baçov'dan sonra en radikal reformcusu olan Kruşçev, Mos- kova bürokrasisine karşı amansız savaş açmış, yetkileri ye- rel komünist partilere kaydırmıştı. Merkezi bürokrasinin tem- silcisi olan Brejnev'in döneminde bile Başbakan Alexi Kosi- gin, işletmelere daha fazla özerklik verilmesini öngören ba- zı ekonomik reform girişimlerinde bulunmuştu. Ancak tüm bu reform denemeleri sınırlı kalmıştı. Çünkü Sovyet liderleri ekonomik özerkliğin, siyasal demokrasi öz- lemini gündeme getıreceğinı, bunun da merkezi otoritenin gücünü yitirmesine yol açacağını biliyorlardı. Merkezi otori- tenin zayıfiaması ise Sovyetler Birliği gibi bir milliyetler mo- zaiâinin parçalanması sonucunu doğurabilirdi. Merkezi plan ve Komünist Parti'nin otoritesi, bir anlam- da birtiğin tutkalıydı. Ne var ki bu katı sistemde ekonomi ini- şe geçmeye başlamıştı. Batı ile aradakı teknolojik fark gide- rek büyüyordu. Sovyetler Birtiği çıkmaza girmisti. Demokra- tikleşme olmazsa ekonomi çökecekti. Demokratikleşme ise merkezin kontrolü yıtirmesi ve parçalanma tehlikesini gün- deme getirebilecekti. Gorbaçov bu sırada iktidara geldi. Gorbaçov ne CIA ajanı ne de kapitaiistlerin adamıydı. Ülkesinı seven, içine düştü- ğü çıkmazdan kurtarmak ısteyen reformcu, ilerici bir bürok- rattı. Bir anlamda bürokrasinin büyük kumarı idi. Bürokrasi, ekonomik ve sosyal çöküntüden kurtulmak için zarını demok- ratikleşme lehine atmış, Gorbaçov'u iktidara getirmisti. Bu büyük kumarı oynarken de demokrasinin siyasal bütünlüğü sarsma tehlikesinin gündeme gelmeyeceği umut ya da te- menni edilmişti. Ama bu umutlar ya da temenniler gerçekleşmedi ve Sta- lin'den bu yana Sovyet liderlerinin en büyük korkusu doğru çıktı. Demokratikleşme, milliyetçiliği, aynlıkçı eğilimleh hız- la güçlendirdi. Cumhuriyetlerin şimdıye dek korkudan açı- ğa vuramadıkları tepkiler, merkeze olan öfkeleri bir çığ gibi büyümeye başlarken Batı'da moda olan deyişle 'Sovyet İmparatorluğu' parçalanmanın eşiğine geldi. Bu noktada bürokrasinin 5 yıl önce girdiği kumardan sıy- nlmaya çalıştığı görülüyor Sovyetler'de olaylar gelecekte ne yönde gelışir, Gorbaçov düzenı sağiayabilirse reformlara de- vam eder mi ya da 'sûtten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş' örneği, 'Bu kadar demokrasi yeter' mi der. Bu soruların yanıtı bilinemez. Ama açıkça görünen, günü- müzde Sovyetler Birliği'nde artık gündemde ön sırada 'ka- nun ve düzen' görüşünün yer aldığıdır. Reformcu kanat, Dış- işleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin istifası ile ağır darbe yemiştir. Geçen hafta sona eren Halk Temsilcileri Kongresi toplantısında Başkanlık Konseyi'nin ortadan kaldırılması ile Alexander Yakovlev, eski İçışleri Bakanı Vadim Bakatin ve ik- tisatçı Stanıslav Şatalın gibi önde gelen reformcular ağırlık- larını yitirmişlerdir. Buna karşılık Sovyet sistemının gelenek- sel üçlüsü; ordu, KGB ve askeri sanayi kompleksinin ön pla- na çıkKğı görülüyor. Gorbaçcv'un başkan yardımcılığına renk- siz bir bürokrat olan Gennadi Yanayev'i getirmesi de Sovyet liderinin muhafazakâr kanada kaymasının diğer göstergesi olarak kabul ediliyor. Pariamentoda ise 'Soyuz' (Birlik) adlı muhafazakâr grup, gücünü giderek arttınyor. Reform karşıtı 470 milletvekilinden oluşan Soyuz'un liderleri Albay Viktor Alksnis ile Albay Ni- kolay Petruçenko. Soyuz'un sloganları Kanun ve düzeni sağ- lamak', 'Ülke bütüntüğünü korumak.' Soyuz'un geçen yıl ka- sım ayında reformcu Içişleri Bakanı vadim Bakatin'in Gor- baçov tarafından görevden alınmasında başroiü oynadığı söy- leniyor. Özetle Sovyetler Birliği'nin en azından şimdilik, reformla- rın frenlendiği, merkezi otoritenin denetiminin güçlendiği, ge- leneksel güç odakları ordu, KGB ve bürokrasinin muhafaza- kâr kanadının ağır basmaya başladığı bir döneme girdiği gö- rülüyor. Ancak otoriter yönetim, ekonominin canlanması ve tekno- lojik atılım umutlarının da sonmesine yol açabilir. Demokrasi olmadan olmuyor, demokrasi ile olmuyor. Sovyetler Birliği'nin en büyük tarihsel çıkmazı da belki bu. YuNANlSTAN AtiııaVla Arnavut mtilteci alarmı Yunanistan'a kaçan Arnavutlann sayısımn hızla artması üzerine Yunan hükümeti telaşa kapıldı. Son üç gün içinde Yunanistan'a kaçan Arnavutların sayısı 5 bine ulaştı. STELYO BERBERAKİS ATtNA — Arnavutluk'tan Yunanistan'a kaçan Arnavut vatandaşlannın sayısımn hızla artması üzerine telaşa kapılan Atina hükümeti bir dizi önlem almaya başladı. Bunlar arasın- da Başbakan Konstantin Mit- sotakis'in 13 ocak günü Tiran'a resmi bir ziyaret yapması yer ahyor. Mitsotakis'in bu ziyare- tinde Arnavutluk lideri Ramiz Alia'dan Arnavut vatandaşlann Yunanistan'a kaçış yoUanmn denetim altına alinmasını iste- yeceği bildirildi. Son üç gün içinde Yunanistan'a geçen Ar- navut vatandaşlannın sayısı 5 bine yaklaştı. Yalnızca yılbaşı gecesi sının geçenlerin sayısımn ise 3 bini bulduğu bildiriliyor. Daha geçen aya kadar sının geçmeye cesaret eden Arnavut vatandaşlann üzerine ateş acan Arnavut askerlerinin ise bu ge- çişlere "göz yumdsklan" anla- şılıyor. Yunanistan'a geçen Ar- navutlar verdikleri ifadelerde, "sıaır nöbetçtterioe rastlama- dıklannı ve nöbetçi kulübeleri- nin boş olduğunu" belirtiyor- lar. Bu tür ifadeler Yunan hü- kümetinde, bu kaçışlann Tiran yönetimi tarafından "teşvik edildigJ" kuşkulannı uyandır- maya başladı. Arnavut mülte- cilerinin çoğunun Yunan kö- kenli olması bu kuşkulan güç- lendiriyor. Yunanistan'a gelen Arnavut- lar, sımrdaki Filiates, Dalvina- kiu ve Pogonianis köylerinde ağırlanıyorlar. Daha sonra as- keri cemseleTİe kışm kapalı olan turistik tesislere yerleştiri- len mülteciler, sayüanmn art- ması üzerine öğrenci kamplan- na ve askeri koğuşlara da ahn- maya başladnar. Ancak multeci sayısımn hızla artması üzerine Yunan hükümeti Arnavut va- tandaşlanna, "yurtlannı terk etmemeleri için" yeni cağnlar- da bulunmaya başladı. Dışişleri Bakanı Andonis Samaras, Yu- nan kökenli Arnavut vatandaş- lanmn "ber ne pahasına olur- sa olsun yurtlannda kalmalan ve Yunan gelendüerini korn- malan gerektiğini" acıkladı. Yunanistan'a kaçan mülteci- ler, Arnavutluk'taki değişiklik- lere "güvenmediklerini" belir- tiyorlar. Bunlardan biri Ethnos gazetesine yaptığı açıklamada, "Tiran yönetimi Yunan azınlı- ğını oradan kovmak ve malla- nna konmak isüyor. Bu neden- le kaçtşunıza koiaylık gösteri- yor. Zaten Anurvathık'a hayat celdlmez oldu. Her gta işken- celer yapılıyor, ajaalîr co|ab- yor. Başını kaldırMMi alıyorlar" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle