Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/11
Rijkov'ıın
durumu normal
• MOSKOVA (AA) —
SSCB Başbakam Nikolay
Rijkov'un 25 aralıkta
geçirdiği kalp krizinden
sonra durumunun
ağırlaştığı yolundaki
söylentiler resmi haber
ajansı TASS tarafından
yalanlandı. TASS, SSCB
Sağlık Bakanlığı'nın üst
düzeydeki yetkililerinden
Dmitri Şerbatkin'e
dayanarak verdiği haberde,
"Rijkov'un durumunun
normal olduğunu" belirtti.
Şerbatkin, kalp krizlerinden
sonraki yedi ila sekiz günün
en tehükeli dönem
olduğunu ve Rijkov'un bu
tehükeli dönemin sonuna
gelmiş bulunduğunu
kaydetti.
Necibullah'tan
banş önerisi
• İSLAMABAD (AA) —
Afganistan Devlet Başkanı
Necibullah, 12 yıldır devam
eden iç savaşın sona ermesi
amacıyla mücahitlere banş
gönişmeleri yapmayı
önerdi. Necibullah, Vatan
Partisi'nin 26'ncı kumluş
yıldönümü dolayısıyla
başkent Kabil'de dün
yaptığı konuşmada,
mücahitleri göruşme
masasına çağırarak Afgan
sorununa herkes tarafından
kabul edilebilir bir çözüm
aramaya davet etti.
Pakistan ve İran'daki
mücahitler, 1986 yılında
devlet başkanlığına gelen
Necibullah tarafından daha
önce yapılan banş
önerilerini reddetmişlerdi.
Bulgaristan'da
benziıı yok
• Dış Haberler Servisi —
Bulgaristan'da akaryakıt
sıkıntısının giderek
büyümesi nedeniyle benzin
satışlan iki haftahk bir sure
için askıya alındı. Sofya
Radyosu'nun önceki gün
verdiği habere göre yiyecek
taşıyan kamyonlar,
ambülanslar ve kitle ulaşun
araçlan, dün başlatılan
uygulamanın dışında
bırakıldılar. Radyonun
haberinde petrol üretiminin
son günlerde en düşük
düzeye geldiği, ülkenin en
büyük petrol rafınerisi olan
Burgaz kentindeki
rafinerinin normal
üretiminin ancak onda
birini gerçekleştirebüdiği
bildirildi.
Cinayet rekorıı
• WASHINGTON/
M1AM1 (AA)— 1990 yüı
Washington kenti için yeni
bir rekor getirdi.
Washington'da geçen yıl
483 kişinin öldürüldüğü
bildirildi. Washington
Merkez Hastanesi Sözcüsü
Sandra Gregg, geçen yıl
meydana gelen olaylarda
yaralanan 1200 kişinin
hastanelerinde tedavi
gördüğü belirtti. Gregg,
Washington Times
gazetesine verdiği demeçte,
"ölen kişilerin genellikle
ateşli silahlarla kalbinden
ve başından vurulmuş
olduklarını saptadık.
Hastanemize getirilen
yaralılar ise genellikle tek
kurşun yarası almış kişiler"
dedi. Yerel polis yetkilileri
ise ölümlerin yüzde 60'ının
uyuşturucularla ilgili
olduğunu kaydettiler.
G.AfrikaVla
kanlı yılbaşı
• JOHANNESBURG
(AA) — Güney Afrika'da
süren şiddet eylemlerinde,
yeni yıl tatilinde 6 kişinin
öldürüldüğü bildirildi.
Polisin bugün yaptığı
açıklamaya göre Natal
bölgesi Magabeni'de üç
ceset bulundu. Cape
bölgesi, Horcester kenti
yakınlannda siyahlara ait
bir mahallede, tabanca
çalma girişimi üzerine bir
kişi polis tarafından
öldürülürken
Johannesburg'un güneyinde
Bophelong'da bir erkek
cesedi, batıdaki
Khutsong'da ise yanmış bir
ceset bulundu. Natal
bölgesinde, siyahlara ait
yerleşim merkezlerinde
Afrika Ulusal Kongresi
yandaşlanyla İnkhata
özgürlük Partisi'ni tutanlar
arasında 1987'nin ocak
ayından bu yana meydana
gelen çatışmalarda ölenlerin
sayısı 4 bine ulaştı.
Devlet Başkanı'na bağlı birlikler ve gerillalar arasında çatışmalar sürüyor
SomalTde büyükkargaşaGerillalar Devlet Başkanı Barre'yi bir sığmakta
kıstırdıklannı iddia ettiler. Siyad Barre, gerilla gruplanna
derhal ateşkes çağrısında bulundu.
Dış Haberler Servisi— Doğu Afrika
ülkelerinden Somali'de Devlet Başkam
Muhammed Siyad Barre'ye bağlı birlik-
lerle değişik gerilla gruplan arasında ça-
tışmalar surerken taraflar karşılıklı ola-
rak kontrolü ellerinde tutuklannı iddia
ediyorlar. Somaü Dışişleri Bakanı Ah-
met Muhammed Aden hükümeün tum
ülkede duruma hâkim olduğunu söyle-
di. önde gelen gerilla gruplarından Bir-
lesik Somali Kongresi (USO Devlet Baş-
kanı Barre'nin sığındığı askeri bir hava-
alanı ve çevresindeki sığınaklar dışında
başkent Mogadişu'nun tumunün elleri-
ne geçtiğini öne sürdu. USC, Barre'nin
askeri havaalanı yakınlannda kendisine
sadık askerlerin füze ve tanklarla savun-
duğu beton bir sığmakta bulunduğunu,
ancak kaçmasının mümkün olmadığını
öne sürdü.
USC, başkenti kontrol altında tuttu-
ğu açıklamasının hemen ardından tum
"demokratik ülkelere" yönelik bir çağrı
yaparak ülkeye acil yiyecek, yakıt ve ilaç
yardımı yapılmasını istedi. USC, çatış-
malarda ölenlerin sayısımn 500'e ulaştı-
ğını da öne sürdü.
Katar'a bir ziyaret yapan Somali Dış-
işleri Bakanı Ahmet Muhammed Aden
ise Katar Ajansı'na verdiği demeçte kor-
kulacak bir durum olmadığını "asilerce
kışkırtılan anarşiye karşın ulke içinde
kontroliin ellerinde olduğunu" söyledi.
Ancak Katar Ajansı, Dışişleri Bakanı'-
nın ziyaret gerekçesi hakkında bilgi ver-
medi. Somali Başbakam Muhammet
Hawadle Madar ise "hayd.utiar ezildüer"
şeklinde konuşurken diplomatik kay-
naklar çatışmalann surdüğünü vurgulu-
yorlar. Radyoda konuşan başbakan
olaylar normale döner dönmez ordunun
kışlasına çekileceğini ve polisin normal
görevini surdüreceğini söyledi.
Buna karşılık diplomatik kaynaklar
çatışmalann bütün şiddeüyle sürdüğü-
nü ve başkentin kuzey kesiminin geril-
lalann eline geçtiğini bildirdiler.
Bu arada henüz doğrulanmayan bazı
iddialara göre Irak devlet başkanı, Bar-
re'ye ulke dışına kaçabilmesi için özel bir
jet uçağı tahsis etti.
Barre'den ateşkes çagnsı
Somali Devlet Başkanı Muhammed
Siyad Barre, kendisine karşı savaşan is-
yancılara derhal ateşkes cağnsında bu-
lundu. Mogadişu radyosundan yapılan
açıklamada, ordu kuvvetlerinin, isyan-
cılann ateşi kesmesi ve istikrann sağlan-
ması halinde kışlalanna geri dönecekleri
bildirildi.
Avrupa Topluluğu, Somali'de çarpı-
şan ordu ve isyancılara yanndan itiba-
ren ateşkes uygulamalan cağnsında bu-
lundu. Brüksel'de dün yayımlanan AT
bildirisinde, uygulanacak bir ateşkesin
taraflar arasında diyalog başlatılmasmı
ve Somali halkının yasal isteklerine çö-
züm bulunmasını sağlayabileceği belir-
tildi.
Öte yandan yönetimi devinneye çaü-
şan isyancılarla hükümet askerleri ara-
sında caüşmalara sahne olan Somali, ya-
bancılann tahliyesi için Italya'nın askeri
uçak gönderme planını reddetti.
HiNDİSTAN
ISINMAYA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR — Hindistan'ın kuzeyini etkisi altına alan
soğuk hava dalgası Yeni Delhi'ye kadar inince, başkentteki kuçük çocuklar da
careyj sokaklarda ateş yakmakta buldular. Yoğun kar yagışı Hindistan'ın
kuzeyindeki dağları beyaza boyarken ülkenin buyük bolümunde etkili olan don,
ozellikle sokaklarda yaşayan > uz binlerce evsizi çok gıiç durumda bıraktı.
SoVYETLER BİRLİĞ1
Şevardnadzeden darbe uyarısıSovyet Dışişleri Bakanı, Bakü ve Tiflis'teki
kanlı müdahalelere benzer müdahaleden
korktuğu için istifa ettiğini söyledi.
MOSKOVA (AP/AA) — Sov-
yet Dışişleri Bakanı Ednard Se-
vardnadze, "Moskova Haberle-
ri" dergisine verdiği demeçte, ül-
kede Tiflis ve Bakü'de gercekleş-
tirilen kanlı askeri müdahaleler
türünden yeni askeri müdahale-
ler yapılmasından korktuğu için
istifa ettiğini söyledi. 1989'da
Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te,
1990'da da Azerbaycan'ın baş-
kenti Bakü'de askerlerin göste-
ricilere ateş açması sonucu yüz-
lerce kişi ölmüştü.
20 arahkta istifa etmesinden
bu yana ilk kez bir basın orga-
nına demeç veren Şevardnadze,
ülkede diktatörlük kurulduğu
takdirde, Sovyetler Birliği'nin
dış politikasırun bundan büyük
zarar göreceğini, yabancı ulke-
lerin bir diktatörlükle eski iliş-
kileri sürdürmek istemeyecekle-
rini söyledi.
Şevardnadze şöyle dedi:
"Eger ülkede demokratikleş-
me söred durdunılursa, bundan
önceki düş poiitikayı iztemek im-
kânsu olur. GcUşmder Tiflis ve
Bakii'deki olaylann tekranna
yol açabilir. Doğal olarak, biz
bu dunımda da yabancı ülkeier-
le eski Uişkilerimizi sürdürmek
isteriz. Ama onlar bunu artık
kabul ederler mi?"
Şevardnadze, diktatörlüğün
"başkanlık yönetimi" şeklinde
gelebileceğini söyledi. Dışişleri
SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA
PARENTERAL ANTİBİYOTİK TEDAVİSİNDE
3. KUSAK SEFALOSPORİN
uncıcefIM-IV
seftriakson
UNACEF İM 0.5 g FLAKON : 0.5 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum
içeren ve % 1 lidokain HCI içeren 2 ml'lik
çözücü ampul.
UNACEF İM Ig FLAKON : 1 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum içeren
flakon ve % i lidokain HCI içeren 3.5-ml'lik
çözücü ampul.
UNACEF İV 05 g FLAKON : 0.5 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum
içeren flakon ve distile su içeren 5 ml'lik
çözücü ampul.
UNACEF İV 1g FLAKON : 1 g seftriaksona eşdeğer seftriakson sodyum içeren
flakon ve distile su içeren 10 ml'lik çözücü ampul.
PİYASAYA SUNULMUŞTUR
Fako İlaçları A.Ş.
Bakanı şöyle dedi:
"Eger ülke krizden çıkamaz-
sa diktatörlük kaçınümaz olur.
Bunalımdan çıluş yolu nedirî
Halk birieşmeUdir. Bunu ömet
demokratik güçler gerçekleştir-
melidir."
Yazov'un açıklaması
Şevardnadze, askeri müdaha-
leye karşı uyarıda bulunurken,
SSCB Savunma Bakanı Mareşal
Dimitri Yazov, ülkenin içinde
bulunduğu bunalımda, en
önemli yükümlüklerinin, "bo-
gflnkü ve gelecek nesiller adına
Sovyetler Birligi'ni büyük bir
devlet olarak korumak" olduğu-
nu söyledi.
Sovyet halkının büyük çofun-
luğu gibi "SSCB'niu
butünieşmiş" bir devlet olarak
varlığımn korunmasından yana
olduğunu vurgulayan Mareşal
Yazov, bunun da ülkede toplum-
sal ve hukuki düzenin sağlan-
ması, yeni birlik sözleşmesinin
imzalanması ve "sözkrie prati-
gin uyuşmasıyla" sağlanacağını
belirtti.
Litvanya
Litvanya Devlet Başkanı Vi-
tautas Landsbergis, cumhuriye-
tin SSCB ile bağımsızhk konu-
sunda yapacağı görüşmeler sü-
resince bağımsızhğını "dondur-
ma" kararının artık geçerli ol-
madığını bildirdi. Landsbergis,
dün Vilnius radyosundan ya-
yımlanan konuşmasında bunun
Litvanya Parlamentosu'nun ge-
çen ay aldığı "protokolden vaz-
geçme" karanmn, cumhuriye-
tin bağımsızhğından vazgeçmek
niyetinde elmadığını vurgula-
mak açısından önemli olduğu-
nu bildirdi. TASS Ajansı'nın
haberine göre Landsbergis, Lit-
vanya'nın Moskova ile "ege-
men ve bagunsız bir devlet
olarak" görüşmelere gireceğini
bildirdi.
Bu arada Sovyet askerlerinin
başkent Riga'daki ana basıme-
vini dün sabah işgal ettikleri Le-
tonya Parlamentosu, bu asker-
lerin en kısa zamanda binayı
terk etmelerini istedi. Baltfaks
Ajansı'mn haberine göre Leton-
ya Parlamentosu, Moskova'ya
bağlı Letonya Komünist Parti-
si'nin bu eylemi bilinçli olarak
planladığını ileri sürerek işgale
son verilmemesi halinde bu ey-
lemin planlayıcı olarak KP'nin
"yasadışı ilan edilecegi" uyan-
sında bulundu.
POUTIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
Sovyetler'in Çıkmazı
Sovyetler Birliği, büyük bir açmazın içinde görünûyor Mi-
hail Gorbaçov, 1985'te iktidara geldiğinde temel hedefi ül-
keyi modernleştirmekti. Hantal ekonomiye işleıiik kazandır-
mak, teknoloji alanında Batı ile giderek büyüyen mesafeyi
kapatmak gerekiyordu. Aksi takdirde Sovyetler 21. yüzyıla bü-
yük bir 3. Dünya ülkesi olarak girme tehlikesi ile karşı karşı-
ya kalacaktı.
Gorbaçov, modernteşme ve teknotojik atıbmın ancak bilgi
alışverişinin serbest oiduğu, fikirlerin özgürce tartışılabildi-
ği, kişisel yaratıcılık ve girişimin teşvik edildiği demokratik
ortamda gerçekleşebileceğinin bilirtcindeydi. Bunun için katı
merkezi kontrolün hafifletilmesi, işletmelere ve cumhuriyet-
lere daha fazia özerklik tanınması gerekiyordu.
Gorbaçov bu gerçeği gören ilk Sovyet lideri miydi?
Hayır.
Stalin'den sonra işbaşına gelen tüm Sovyet liderteri gör-
müşlerdi. Stalin'in ölümünden sonra kısa süre başbakanlık
yapan Malenkov, ağırlığın hafif sanayiye kaydırılmasına, bü-
rokrasinin budanmasınaçalışmıştı. Sovyetler Birliği'nin Gor-
baçov'dan sonra en radikal reformcusu olan Kruşçev, Mos-
kova bürokrasisine karşı amansız savaş açmış, yetkileri ye-
rel komünist partilere kaydırmıştı. Merkezi bürokrasinin tem-
silcisi olan Brejnev'in döneminde bile Başbakan Alexi Kosi-
gin, işletmelere daha fazla özerklik verilmesini öngören ba-
zı ekonomik reform girişimlerinde bulunmuştu.
Ancak tüm bu reform denemeleri sınırlı kalmıştı. Çünkü
Sovyet liderleri ekonomik özerkliğin, siyasal demokrasi öz-
lemini gündeme getıreceğinı, bunun da merkezi otoritenin
gücünü yitirmesine yol açacağını biliyorlardı. Merkezi otori-
tenin zayıfiaması ise Sovyetler Birliği gibi bir milliyetler mo-
zaiâinin parçalanması sonucunu doğurabilirdi.
Merkezi plan ve Komünist Parti'nin otoritesi, bir anlam-
da birtiğin tutkalıydı. Ne var ki bu katı sistemde ekonomi ini-
şe geçmeye başlamıştı. Batı ile aradakı teknolojik fark gide-
rek büyüyordu. Sovyetler Birtiği çıkmaza girmisti. Demokra-
tikleşme olmazsa ekonomi çökecekti. Demokratikleşme ise
merkezin kontrolü yıtirmesi ve parçalanma tehlikesini gün-
deme getirebilecekti.
Gorbaçov bu sırada iktidara geldi. Gorbaçov ne CIA ajanı
ne de kapitaiistlerin adamıydı. Ülkesinı seven, içine düştü-
ğü çıkmazdan kurtarmak ısteyen reformcu, ilerici bir bürok-
rattı. Bir anlamda bürokrasinin büyük kumarı idi. Bürokrasi,
ekonomik ve sosyal çöküntüden kurtulmak için zarını demok-
ratikleşme lehine atmış, Gorbaçov'u iktidara getirmisti. Bu
büyük kumarı oynarken de demokrasinin siyasal bütünlüğü
sarsma tehlikesinin gündeme gelmeyeceği umut ya da te-
menni edilmişti.
Ama bu umutlar ya da temenniler gerçekleşmedi ve Sta-
lin'den bu yana Sovyet liderlerinin en büyük korkusu doğru
çıktı. Demokratikleşme, milliyetçiliği, aynlıkçı eğilimleh hız-
la güçlendirdi. Cumhuriyetlerin şimdıye dek korkudan açı-
ğa vuramadıkları tepkiler, merkeze olan öfkeleri bir çığ gibi
büyümeye başlarken Batı'da moda olan deyişle 'Sovyet
İmparatorluğu' parçalanmanın eşiğine geldi.
Bu noktada bürokrasinin 5 yıl önce girdiği kumardan sıy-
nlmaya çalıştığı görülüyor Sovyetler'de olaylar gelecekte ne
yönde gelışir, Gorbaçov düzenı sağiayabilirse reformlara de-
vam eder mi ya da 'sûtten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek
yermiş' örneği, 'Bu kadar demokrasi yeter' mi der.
Bu soruların yanıtı bilinemez. Ama açıkça görünen, günü-
müzde Sovyetler Birliği'nde artık gündemde ön sırada 'ka-
nun ve düzen' görüşünün yer aldığıdır. Reformcu kanat, Dış-
işleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin istifası ile ağır darbe
yemiştir. Geçen hafta sona eren Halk Temsilcileri Kongresi
toplantısında Başkanlık Konseyi'nin ortadan kaldırılması ile
Alexander Yakovlev, eski İçışleri Bakanı Vadim Bakatin ve ik-
tisatçı Stanıslav Şatalın gibi önde gelen reformcular ağırlık-
larını yitirmişlerdir. Buna karşılık Sovyet sistemının gelenek-
sel üçlüsü; ordu, KGB ve askeri sanayi kompleksinin ön pla-
na çıkKğı görülüyor. Gorbaçcv'un başkan yardımcılığına renk-
siz bir bürokrat olan Gennadi Yanayev'i getirmesi de Sovyet
liderinin muhafazakâr kanada kaymasının diğer göstergesi
olarak kabul ediliyor.
Pariamentoda ise 'Soyuz' (Birlik) adlı muhafazakâr grup,
gücünü giderek arttınyor. Reform karşıtı 470 milletvekilinden
oluşan Soyuz'un liderleri Albay Viktor Alksnis ile Albay Ni-
kolay Petruçenko. Soyuz'un sloganları Kanun ve düzeni sağ-
lamak', 'Ülke bütüntüğünü korumak.' Soyuz'un geçen yıl ka-
sım ayında reformcu Içişleri Bakanı vadim Bakatin'in Gor-
baçov tarafından görevden alınmasında başroiü oynadığı söy-
leniyor.
Özetle Sovyetler Birliği'nin en azından şimdilik, reformla-
rın frenlendiği, merkezi otoritenin denetiminin güçlendiği, ge-
leneksel güç odakları ordu, KGB ve bürokrasinin muhafaza-
kâr kanadının ağır basmaya başladığı bir döneme girdiği gö-
rülüyor.
Ancak otoriter yönetim, ekonominin canlanması ve tekno-
lojik atılım umutlarının da sonmesine yol açabilir.
Demokrasi olmadan olmuyor, demokrasi ile olmuyor.
Sovyetler Birliği'nin en büyük tarihsel çıkmazı da belki bu.
YuNANlSTAN
AtiııaVla Arnavut
mtilteci alarmı
Yunanistan'a kaçan Arnavutlann sayısımn
hızla artması üzerine Yunan hükümeti telaşa
kapıldı. Son üç gün içinde Yunanistan'a
kaçan Arnavutların sayısı 5 bine ulaştı.
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Arnavutluk'tan
Yunanistan'a kaçan Arnavut
vatandaşlannın sayısımn hızla
artması üzerine telaşa kapılan
Atina hükümeti bir dizi önlem
almaya başladı. Bunlar arasın-
da Başbakan Konstantin Mit-
sotakis'in 13 ocak günü Tiran'a
resmi bir ziyaret yapması yer
ahyor. Mitsotakis'in bu ziyare-
tinde Arnavutluk lideri Ramiz
Alia'dan Arnavut vatandaşlann
Yunanistan'a kaçış yoUanmn
denetim altına alinmasını iste-
yeceği bildirildi. Son üç gün
içinde Yunanistan'a geçen Ar-
navut vatandaşlannın sayısı 5
bine yaklaştı. Yalnızca yılbaşı
gecesi sının geçenlerin sayısımn
ise 3 bini bulduğu bildiriliyor.
Daha geçen aya kadar sının
geçmeye cesaret eden Arnavut
vatandaşlann üzerine ateş acan
Arnavut askerlerinin ise bu ge-
çişlere "göz yumdsklan" anla-
şılıyor. Yunanistan'a geçen Ar-
navutlar verdikleri ifadelerde,
"sıaır nöbetçtterioe rastlama-
dıklannı ve nöbetçi kulübeleri-
nin boş olduğunu" belirtiyor-
lar. Bu tür ifadeler Yunan hü-
kümetinde, bu kaçışlann Tiran
yönetimi tarafından "teşvik
edildigJ" kuşkulannı uyandır-
maya başladı. Arnavut mülte-
cilerinin çoğunun Yunan kö-
kenli olması bu kuşkulan güç-
lendiriyor.
Yunanistan'a gelen Arnavut-
lar, sımrdaki Filiates, Dalvina-
kiu ve Pogonianis köylerinde
ağırlanıyorlar. Daha sonra as-
keri cemseleTİe kışm kapalı
olan turistik tesislere yerleştiri-
len mülteciler, sayüanmn art-
ması üzerine öğrenci kamplan-
na ve askeri koğuşlara da ahn-
maya başladnar. Ancak multeci
sayısımn hızla artması üzerine
Yunan hükümeti Arnavut va-
tandaşlanna, "yurtlannı terk
etmemeleri için" yeni cağnlar-
da bulunmaya başladı. Dışişleri
Bakanı Andonis Samaras, Yu-
nan kökenli Arnavut vatandaş-
lanmn "ber ne pahasına olur-
sa olsun yurtlannda kalmalan
ve Yunan gelendüerini korn-
malan gerektiğini" acıkladı.
Yunanistan'a kaçan mülteci-
ler, Arnavutluk'taki değişiklik-
lere "güvenmediklerini" belir-
tiyorlar. Bunlardan biri Ethnos
gazetesine yaptığı açıklamada,
"Tiran yönetimi Yunan azınlı-
ğını oradan kovmak ve malla-
nna konmak isüyor. Bu neden-
le kaçtşunıza koiaylık gösteri-
yor. Zaten Anurvathık'a hayat
celdlmez oldu. Her gta işken-
celer yapılıyor, ajaalîr co|ab-
yor. Başını kaldırMMi
alıyorlar" dedi.