Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 OCAK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
TİYATRO
'Sanatçıyı sınava sokamazsınız'
• Kiiltiir Servisi — TODER (Tiyatro Oyunculan
Derneği), "üyelerinin onur ve mesleki haysiyetlerini
korumak" açısmdan tüm özel ve ödenekli tiyatrolann
kurucu, yönetici, sanat yönetmeni, müdür ya da işveren
durumunda olan kişileri uyardı. Kanun, yönetmelik,
tüzük gibi yazılı metinleri yanlış yorumlayan bürokratlara
da aynı uyarıda bulunan TODER'in, özellikle Bakırköy
Belediye Tiyatrosu'nun tiyatroculara açtığı smavı eleştiren
açıklaması şöyle: "Uzun süre sahnede kalmayı
becerebilen onurlu sanatçılar, kadroya alınmak vaadiyle
kendilerinden ister daha çok, ister daha az yetenekli
tiyatro adamlan önünde sınava sokulamaz. Onlara
'Parça hazırla ve önümde oyna' demek, o kişilerden daha
da fazla tiyatro sanatına saygısızlıktır. Bir sanatçının
ekolünü beğenmeyebilirsiniz, ama onu imtihan
edemezsiniz. Göreve alırsınız ya da almazsınız. Stajyer
sanatçılara imtihan uygulanması genel bir teamüldür.
Ancak bir stajyer sanatçının bile yetenekli ve müesseseyc
gerekli bir kişi olduğu saptanmışsa onun dahi sınava
aünması onur kıncı ve yanhştır. Çünkü tiyatro sanatçılığı
seyirciye kendini kanıtlamakla gerçekleşir, diploraayla değil.
Kanun maddesi, yönetmelik, iç tüzük, bakanlık emri,
belediye meclisi isteği gibi mazeretler ileri süren kişi ve
kurumlara gerek Devlet Tiyatrolan Yasası gerekse
Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan Yönetmeliği'nde yer
alan 'sanatını ispatlamış kişilerin doğrudan kadroya
alınacağı' hükmünü hatırlatırız.."
BffPye karşı imza verenler
• Kiiltiir Servisi— Tiyatro sanatçıları Münir Özkul, Erol
Günaydın, Ferhan Şensoy ve Demet Akbağ, Bakırköy
Belediye Tiyatrolan'nın tiyatro sanatçılarına açtıkları
sınavdan dolayı kınayan bildiriye verdikleri imzalarını
geri çektiler. Sanatçıların açıklaması şöyle: "Bakırköy
Belediye Tiyatrolan'na oyuncu alınması için yapılan
sınavda oyunculara hakaret edildiği biçiminde yanlış
bilgilendirildiğimizden bu olayı kınayan bir bildiriyi
imzalamış buJunuyoruz. Olayın aydınlığa kavuşması
sonucu, imzalarımızı geri alıyor, suçlanan
arkadaşlanmızdan ozür diliyor, Bakırköy Belediye
Tiyatrolan'nın onurlu tiyatro kavgasını yürekten
destekliyoruz"
'Kuşlar' rekora
• İSTANBUL (AA) — Türkiye'nin ilk Rock müzikali
'Kuşlar' 200. oyununa ulaştı. Tiyatroseverlerin müzikal
oyunlara gösterdiği ilginin sonucu 'Lüküs Hayat' 7. yılını
doldururken aynı rekora doğru giden 'Kuşlar' ise bu
sezon 3. yılına girdi. Istanbul Büyükşehir Belediyesi
Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönetmeni Gencay
Gürün'ün, Aristophanes'ten yola çıkarak yazdığı ve
Haldun Dormen'in sahneye koyduğu 'Kuşlar', Harbiye
Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda sahneleniyor. Müzikalin
önemli rollerini, Zihni Göktay, Hümeyra, Ismet Ay,
iBirsen Kaplangı.Funda Postacı, Oya Palay, Turgut
lArseven , Osman Görgen ve Kerem Yılmazer
ipaylaşıyorlar.
SİNEMA
i"Baba 3 " sinemalarda
j • tSTANBUL (AA) — İlk iki bölümü 9 Oscar kazanan
.' "Baba" fılminin üçüncüsü mart ayından itibaren
j tstanbul sinemalannda gösterime girecek. 55 milyar dolar
! harcandığı bildirilen "Baba 3" fılminin öyküsü
oluşturulurken Mehmet Ali Ağca'nın tetiği çektiği
,' j Papa'ya suikast girişimiyle ilgili haberden yararlandığı
iaçıklandı. "Baba 3"teki öykünün, Italyan Banco
! Ambrosiano'nun milyar dolarlık çöküşünde Vatikan'ın
\ rolü, Papa'ya suikast girişimi ve Avrupa'nın ekonomik
; güç olarak yeniden sivrilmesi ile ilgili haberlerden ilham
' alınarak oluşturulduğu açıklandı.
SEVEMA/AltLLÂ DORS4Y
'Gizli Mşkiler'son yılların kofpolisiyelerinden çok farklı
Polîsivedeveni ufuklarGizli tlişkilcr (İnternal
Affairs) / Yönetmen: Miki
Figgis / Senaryo: Henry
Bean / Görüntü: John A.
Alonzo / Müzik: Mike
Figgis, Anthony Marinelli,
Brian Banks / Oyuncular:
Richard Gere, Andy
Garcia, Nancy Travis,
Laurie Metcalf, William
Baldwin, Richard
Bradford, Michael Beach,
Faye Grandt/UİP
(Paramount) fılmi / 117
dakika (Gazi, Lâle,
Kadıköy, Şafak, Ankara
Gölbaşı, İzmir Deniz, vs.)
Polisiye sinemayı niye seve-
riz? Çünkü polisiye fılmler ça-
ğımızın trajedileridir, trajedile-
ri yaratan tüm güçler, kaygılar,
dengeler onlarda da vardır: Kral
veya imparatorlann yerini alan
çağdaş politik iktidarlar, insan-
''lığın yaradılışından beri, Kâbil
Hâbil'i öldurdüğünden beri va-
rolan kötüluğun ve suçun günü-
müz toplum yapılarında çok da-
ha karmaşık biçimler alarak sü-
regelmesi, "tannsal güçler"in,
"kader"in yerini alan toplum-
sal bir determinizm, insanı in-
san yapan ve aynı biçimde in-
sanlıktan çıkaran tum tutkula-
rın, zaafların, hırslann, soylu-
soysuz çeşitli amaçların yoğun
bir bileşkesi... Ve baştan sona
kendisini duyuran, belki de o
ünlü "kader"le atbaşı giden ve
onun esinlediği bir kaçınılmaz-
lık, önlenemezlik duygusunun
getirdiği koyu bir karamsarlık...
Evet, polisiyeler, iyi, has poli-
siyeler, kuşkusuz çağımızın tra-
jediferidirler. 1930-40'lann o
ünlü Amerikan (ve biraz da
Fransız) kara filmlerini, "Scar-
face"den "Halk Dttşmam"na,
"Küçük Sezar"dan "Kirli Yüz-
lii Melekler"e, "Çifte Tazmi-
naf'tan "Laura"ya, "Sisler
Rıhümı'ndan "Kuzey Oteli"ne
öylesine özlemle anıyorsak, bu
o fîlmlerin, ülkeleriyle ilişkili ki-
mi gerçeklerden yola çıksalar
da, baştan sona o benzersiz
"trafik duvgusu"nu hep konj-
malarındandır en çok...
"Gizli İlişkiler", işte bize
bunları düşündürdü. Çünkü sı-
radan ve artık çok bilinen bir
konuyu, polis örgütü içindeki
yozlaşmışlığı ve bir "kötü" po-
lise karşı savaşım veren bir
"iyi" polisin öyküsünü anlatan
bu film, birden bizleri son yıl-
ların o gösterişli, hızlı, şiddet
yükiü, ama tümüyle boş ve kof
filmlerinden alıp İcilometrelerce
uzaklara, kara-filmin soylu
günlerine götürüyor. Hatta da-
ha da ötelere: Çünkü kahra-
manları Faulkner, İrish, Ham-
mett veya Chandler gibi has ka-
lemlerin dunyalanndan kalem-
lerinden çıkmanın getirdiği lez-
zeti ve karamsarlığı taşısalar,
dolayısıyla olunabilecek kadar
"kötti", yozlaşmış olsalar da, o
filmlerdeki başkişileri aşan gü-
nah boyutları taşıyorlar "Gizli
bişkiler"in başkişileri... Dennis
Peck'in (benzersiz Richard Ge-
re) kötülüğü, canlandırdığı tipin
4 kanlı, 9 çocuklu, alabildiğine
yakışıklı ve güvenilir görünümu
oranında şaşırtıcı, dolayısıyla
sağhksız bir kötülük... Çevresi-
ne topladığı ve yozlaşmışlıktan
J
Korukent'e
bekliyoruz.Beş yıldan fazla yaşadığımız
Teşvikiye'nin gittikçe yoğunlaşan
sorunlarından sıyrılıp,
Korukent'ın sakin ve rahat
ortamında hizmet üretmeye
devam etmekteyiz.
Değerli müşterilerimizi,
dostlarımızı ve bizi arayanları
Korukent'teki yeni işyerimizde
bekliyoruz.
P.A.R
AJANS
PAZARIAMA VE REKIAM HIZMETIERI A S
Tel
Korulccm Sılesı A-l Blok Daıre 2
Levent 80630 Istanbul
172 52 35 fSamral) Fıx 166 60 71
SATILIK OTO
88 model 2000 Fbrd ilc 85 model Doğan
(10.000 km.'de)
Tel: 572 96 06
Deneyimlı
SEKRETERLER
alınacaktır.
Muracaar Eskı Buyukdere
Cad. Yunus Emre Sk
No: 1 Kat. 4, 5, 6 4 Levent-
İstanbul
'CINSEL YARIŞ' — "Gizli tlişkiler", kadınlan da içine alan, giderek onlarda d&iüjnleııen bir tttr
"Erkeklik" yanşmasına dönüşiiyor. Richard Gere de filmin başoyuncuları arasında.
gelen paradan bir şeyler koklat-
tığı arkadaşian veya "kötü po-
listen daha iyisi olamaz" deyip
ona güvenen yasadışılar, tam
anlamıyla birer zavallı.
Dennis Peck'in karşısına,
onun kumaşmdan, onun kıra-
.tında bir adam neden sonra çı-
kıyor. Bu, polisin de üzerinde,
onu denetlemekle görevli bir ör-
güte, "İç ilişkiler"e mensup
genç ve dürüst polis memuru
Raymond Avilla'dır. İki adam
arasında başlayan amansız sa-
vaşımın en ilginç özelliklerinden
biri, bunun aynı zamanda ka-
dınlan (eşleri, metresleri) de içi-
ne alan, ghierek onlarda dü-
ğümlenen bir tür "cinsel yanş"
bir tür erkeklik yanşmasına dö-
nüşmesidir. Bu iki "maço"
adam, yasanın iki farklı yanın-
da yer almayı seçmiş iki polis,
büyük kent yozlaşmışlığı fonu
önünde amansız bir savaşa gi-
rişirler. Kadınlar, bu savaşın
hem amacı, hem de aracı olur.
özellikle maçoluğunu yaşama
diş geçirmek için, gücünü kanıt-
lamak için hir yan öğe olarak
kullanmaya pek meraklı olan
Dennis Peck için, Raymond'un
umarsız bir tutkuyla sevdiği ka-
nsı, kusursuz bir tehdit aracı,
bir kışkırtma motifi olur çıkar.
Son savaşımın kadının yatağın-
da ve dizleri dibinde verilmesi,
bu açıdan filmin bu çarpıcı ge-
lişimine pek yakışan ilginç bir
buluştur...
Yasalar, büyük kent cangılı,
görev ve çıkar, iyilik ve kötülük
fonu önünde yaşanan bu çağdaş
trajedi, yönetmen Mike Figgis'-
in elinde görkemli bir insan göz-
lemine ve de sanki bir ölüm ba-
lesine dönüşür. Yönetmen, hız-
.L, hareketli - bereketli bir poli-
siye yapmak yerine, elindeki in-
san malzemesini olabildiğince
değerlendirmeyi, bizlere yüreğe
dokunan portreler çizmeyi yeğ-
ler. Dennis'in kötülüğü, Ray-
mond'un içburucu kıskançlığı,
öyküdeki tüm kadınlann tesli-
miyetçiliği, tüm boyutlarıyla,
tüm psikolojik derinlikleriyle
duyumsatılmış birer "insanlık
dnnıınu"na dönüşurler. Ric-
hard Gere, "Pretty Woman"-
dan sonra nasıl böylesine
"kötü" olabilmiştir? Ama Ge-
re'i her şeye karşın perdeden
nerdeyse sijen Andy Garcia'yı
tanımak için "Baba 3"ü bekle-
meden bu fılmi görmeye değer.
Aralarında "bizzat" Figgis'in
de bulunduğu 3 kişinin oluştur-
duğu ve perdeden sürekli bir ge-
rilim, bir tedirginlik duygusunu
salona yayan muziği ise, nasıl
tanımlamalı, nasıl övmeli, bile-
miyorum.
"Gizli tlişkiler", polisiye si-
nemaya yeni ufuklar açan
önemli bir film, olasılıkla bir
çağdaş başyapıt. Üstelik bu
filmde gösterilen \e irkilüci bo-
yutlar alan "kötülük", örneğin
Lynch'in belki bir diğer başya-
pıt olan "Vahşi Duygular"ında-
ki kadar itici ve kabul edilemez
de değil. (Bu notu "hassas
kalpler" için özellikle koydum).
Sinemaseverler bu Tılmi izlemeli
ve Mike Figgis'in yeni filmleri-
ni de merakla beklemeli...
'48 Saafin ikincisi, ABD'de örgütlü suçun boyutlanmyansıtıyor
Büyük başın büyük derdi...48 Saat-2 (Another 48
Hours) / Yönetmen: VVaiter
Hill / Senaryo: John
Fasano, Jeb Stuart, Larry
Gross / Görüntü: Matthevv
Leonetti / Müzik: James
Horner / Oynayanlar:
Eddie Murphy, Nick Nolte,
Ed O'Ross / UIP
(Paramount) filmi (Atlas,
Süreyya, Yumurcak)
"48 Saat-2", oldukça sevimli
bir film olan flkinin bıraktığı
yerden başlıyor. Daha doğrusu
7 yıl sonrasından... Polis Jack
Cates (Nick Nolte), yıllar once
bir suçluyu yakalamak için ge-
çici olarak hapisten çıkardıgı (ve
sonra yine oraya dönen) Zenci
serseri Hammond'u (Eddie
Murphy) serbest bırakıldığının
hemen ertesinde öldürmek iste-
diklerini öğrenir. Bu işin ardın-
da Jack'in yıllardır peşinde ol-
duğu 'Iceman' (Buzadamı) la-
kaplı bilinmeyen birisi vardır. Ve
aslında yasaların farklı yanında
yer almakla kalmayıp her açı-
dan birbirlerine ters düşen ve ay-
nca da birbirlerinden nefret
eden iki adam, ölümcül bir se-
rüvenin içinde bulurlar kendile-
rini...
"48 Saat-2", polisiye sinema-
NOLTE VE MURPHY — "48 Saafin ikinci bölümünde de bu-
loşan Nick Nolte ve Eddie Murphy, bir polisle bir "zeori serse-
ri'nin Los Angeles'da koşuşturmacasını canlandınyorlar.
nın, Fransızların ünlü deyişiyle
'kara fllm'in günumuzdeki ko-
numunun tipik ve de hazin bir
orneği. İnsan kişiliklerinin, dra-
matik malzemenin, topluma iliş-
kin göndermelerin artık pek bir
önem tasımadığı, ciklet çiğner
gibi tüketilirken insanda hiç bir
gerçek tepki uyandırmayan, dü-
şünmeye veya duygulanmaya ça-
ğırmayan eğlencelikler... "48
Saat-2" de bu kalıpların dışına
çıkmıyor. Ve Walter Hill'in akı-
cı sinemasıyla rahatça seyredilip
gidiyor. Filmin bir diğer bir
şanssızlığı da benzer temalan
çok daha başka bir anlayış ve
soylu bir sinemayla ele alan
'Gidi lliskiler'le birlikte göste-
rime çıkmış olması. İki film ara-
sındaki kıyastamaya dayanacak
gibi değil '48 Saat-2'...
Ancak iki filmin peş peşe iz-
lenmesi, yine de ilginç oluyor.
Çünkü 2 film de tasvir ettikleri
suç ve yozlaşma dunyalarıyla ci-
nayet ve kokuşmuşluk ortamıyia
günümüz Amerikası'ndan gör-
kemli bir yansıma getiriyorlar.
Ve bu dev ülkedeki orgütlü suç
ortamının boyutlannı duyumsa-
tıyorlar seyirciye... Kaçınılmaz
bir dehşet duygusuyla birlikte...
Eee büyük başın derdi büyük
olur. Amerika da dünyanın en
gelişmiş ülkesi olmasının bedel-
lerini çeşitli biçimlerde ödüyor.
Elinde olmadan soyunduğu
"dünya jandarmalığı'mn yanı sı-
ra rekor duzeyde suç, cinayet,
gasp, vur-kır olaylanyla haşır-
neşir yasıyor. Washington, yal-
nızca dünya savaşı planlarının
oluştuğu yer değil. Dünyada ci-
nayet rekorunun elinde tutan bir
başkent!.. New York, Los Ange-
les, polisiye fîlmlerin ve dizile-
rin bu gözde mekânları da hiç
farklı değil. Peş peşe izlenen
'Gizli tlişktter' ve '48 Saat' dün-
yanın en gelişmiş kapitalist ül-
kesi olmanın bu, ağır bedelini
duyumsatıyor bize... Ve neredey-
se 'Boyle çok gelişmişlik onla-
nn olsun' dedirtiyor....
ŞİMDİ
TOROS/ŞAHIN
Aziz Nesin
Sahnesi
• İSTANBUL (ANKA) —
Bakırköy Belediyesi,
Güngören'de "Aziz Nesin
Sahnesi" adıyla yeni bir
tiyatro açıyor. Türkiye"de
ilk kez yaşayan bir
sanatçının adının verildiği
tiyatro. 170 kişilik
kapasiteye sahip. Aziz
Nesin Sahnesi perdelerini
Aziz Nesin'in yazdıgı,
Ahmet Gülhan'ın yönettiği
"Demokrasi Gemisi" ile
açacak.
Meksika sanatı
• Kültür Servisi —
Türkpetrol Holding ve
Meksika Büyukelçiliği
işbirliği ile düzenlenen
"Meksika Huichol Sanatı"
ve "Meksika'dan Yüzler"
adlı fotoğraf sergisi 18 ocak
günü Cemal Reşit Rey
Konser Salonu Fuayesi'nde
bir kokteyl ile açılacak.
Alarko sergki
• Kültür Servisi — Alarko
Eğitim-Kültür Vakfı
tarafından düzenlenen ve 13
Aralık 1990 tarihinde
Alarko Sanat Galerisi'nde
açılan "Osmanh Ressamlar
Cemiyeti'den Guzel
Sanatlar Birliği'ne"
(1908-1990) sergisi 19 Ocak
1991 tarihine kadar uzatıldı.
Sergide, Osman Hamdi
Bey'in 1883'te 'yoktan var
ettiği' Sanayi-i Nefise
Mektebi Âlisi'nden mezun
bir avuç genç tarafından
sanat ve özgürlük aşkıyla
bir araya gelerek 19O8'de
kurulan Osmanlı Ressamlar
Cemiyeti'nin üyelerinden
oluşan 53 sanatçıya ait 105
yapıt yer alıyor.
Forcolini
gelmiyor
• Kültür Servisi — Fil
Design'ın davetlisi olarak
tstanbul'da bugün bir
konferans verecek olan
Italyan endüstri tasanmcısı
Carlo Forcolini, Türkiye'ye
yapacağı geziyi iptal etti.
bugün
bilsak
18 OCAK CUMA :
19.00 Sosyal Dcmokral
Poliukalar've Model Arayışlan:
Şahin ALPAY,
Ercan KARAKAŞ,
Scyfctün GÜRSEL
\9MBİlimDizisi8: " İnsan
Ne Zaman İnsan Oldu ? "
Bcma ALPAGUT
Görsel Sanat Atölyejeri
Mchma GÜLERYÜZ
yönctiminde (Pcr. - Cum.)
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
12.00-00.30
RockCafe-Bar(5.Kai)
12.00-18.00 HcavyMctal
18.00-24.00 Rock
Mural Pazar-Sonay
bilsak, sırasclvilcr cad.,
soğancı sok. 7 cihangfr
143 28 79-99
OTOMOBİL KİRALAYIN
Fiyatlar. günluk ve stnırsız km.dır, stgorta ve KDV dahıldır.
Uzun dönem ve fîlo kıralamalarda ozel fiyat uygulanır *
Lıstede verılen fiyatlara indirim uygulanmaz.
TtKM*
T
w 1M52C9S 1*50^68
UDIKfly
T« PI346'33B 34636 39
«TtTOHKIUVAUIUHI
Ttt |l)5741636-S7«eo 1C
5732S2&3459
I» O*ı22«322 217666
*O*«*
Tfc )71'1-0754 175462
Ttl (4)1175952- I2S6O7I
EKNM6* HMMUIUM
UfTUT*
T#|31]1262»-t7«2 35-'
OUB.0FS
> ;J1)1I384İ-'IJ63
«Mr«.nıuınüMiw
T4i(31)215379-
ALMf»
7« J23I173K--908S
SIDE
> ,3211314 86 318 36
FtTTHlYE
I»I6151'6166
120606 12M0B
ACMMN MEMOCRE5 HAVAÜIUM
T« |5'1*13086
KUŞAOASt
**-!S7 74-150 24'
(ÜftU
79- !
•rCAMEL OTO KİRALAMA j
O
INDIRIM
BAŞLADI
«0-50
MııdoCollecli
Nüfus cüzdanımı, ehliyetimi,
sigorta kartımı kaybettim,
hükümsüzdür.
ULKER ŞEŞBEŞ
1987 model bordo Serçe satılıktır.
Tel: 512 05 05 / 486-485
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1990/804 Veraset
Kadıköy - Bastancı - Dere Sk. 26/1 Dostlar Apt.'da ikâmet eden
Şefika Necla Ağan, yine aynı adreste ikâmet eden eşi Mehmet Ali
Agan'a rahatsızlığı nedeniyle vasi tayin edilmiştir.
tlan olunur. 25.12.1990