25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/U Kohl, Almanya'nın ilkbaşbakanı • BONN (AA)— Helmut Kohl, Almanya'nın ilk başbakanı oldu. Iki Almanya'nın birleşmesinden sonra 2 aralıkta yapılan genel seçimden zaferle çıkan Helmut Kohl, Federal Meclis'te dün yapılan oylamada büyük çoğunlukla başbakanlığa seçildi. Kohl, genel kurula katılan 6S4 milletvekilinden 378'inin evet oyunu aldı. Oylamada 257 hayır oyu çıktı. 9 üye de çekimser kaldı. Helmut Kohl'ün başbakanlığa seçilmesini ilk kutlayanlar arasında Sosyal Demokrat Parti Onur Başkanı Willy Brandt ve Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Hans Jochen Vogel yer aldı. SSCB-Litvanya görüşmesi • Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un özel bir temsilcisi dün Litvanya Devlet Başkanı Vitautas Landsbergis ile görüştü. Landsbergis, Georgy Tarazevich ile göruşmesini "yararlı" olarak değerlendirirken, dzel temsilcinin, geçen hafta kan dökülmesiyle son bulan olaylann soruşturulması gerektiğini kaydetti. İkilider bvduşuyor • Dış Haberler Servisi— Güney Afrika'nın en güçlu siyah liderleri Nelson Mandela ile Mangustu Buthelezi'nin, Mandela'mn yaklaşık bir yıl önce serbest bırakılışından beri ilk kez yüz yüze göruşecekleri bildirildi. Hint Okyanusu kıyısındaki bir liman kentinde yapılması planlanan görüşmenin, Mandela'yı destekleyen Afrika Lflusal Kongresi yandaşları ile Buthelezi'yi destekleyen Inkata özgürluk Partisi yanlıları arasındaki çatışmaların durmasına yardımcı olabileceği umuluyor. Somalili isyancılar • Dış Haberler Servisi — Isyancılann Somali'nin yakınlarındaki bir havaalanını ele geçirdikleri ve başkent Mogadişu'ya yaklaştıkları bildirildi. Radyonun, hukümet birlikleri ile bir gerilla grubu arasında ateşkes yapılmış olduğunu belirtmesine rağmen, başkent Mogadişu'da belirsizliğin sürdüğü öne süruldu. Ele geçirilen havaalanının Mogadişu'nun 160 km batısında olduğu belirtildi. ABD desteği Uberya'da • Dış Haberler Servisi — ABD, demokratik seçimlerin yapılması konusunda Liberya'yı destekleyecek. AFP'nin verdiği habere göre Liberya geçici Devlet Başkanı Amos Sawyer, bu konuyla ilgili olarak ABD Kongresi'nden mektup aldığını açıkladı. Kongre, Liberya geçici yönetimine barış planını uygulaması için de destek verecek. Bu plan, Batı Afrika ülkeleri ekonomik birliği (ECOWAS) tarafından geçen ağustos ayında benimsenmişti. Pasifik'te balonla uçuş • Dış Haberler Servisi— Pasifik'i ilk kez balonla aşrna girişimlerini sürduren İngiliz nıilyoner Richard Branson ile İsveç'Ii astronot Per Tindstand'ın karaya inmek için sabahı beklediler. İki sergüzest adına açıklama yapan bir sözcu, balonun Vancouvep'e ulaşmasını beklendiğini açıkladı. İki kafadar Japonya'nın 900 km. güneyttatısından havalanmışlardı. İki arkadaşın balonla uçuşta mesafe ve hız rekorlarını kurduğu belirtildi. Genel Sekreter Wörner, Türkiye'yisavunmaya kararlı olduklarını söyledi NATO, Irak'ı uyardıNATO üyesi ülke büyükelçileri dün Brüksel'de olağanüstü toplandı. ABD ve İngiliz elçilerinin savaş ile ilgili bilgi verdikleri bildirildi. ANKARA (AA)— NATO Irak'ı, TO Savunma PlanJama Komitesi (DPC), Türkiye'ye saldırıda bulunmaması konu- Türkiye'nin de bir muhrip ile katıldığı sunda bır kez daha uyardı ve böyle bir NATO Çağn Kuvveti'nin, Akdeniz'deki girişimin NATO ülkelerinin tamamına" ulaşım yoUannın açık tutulması amacıy- yapılmış bir saldırı sayılacağını bildirdi. la görevlendirilmesini kararlaştırdı. Körfez savasının başlamasından son- ra, NATO üyesi 16 ülkenin büyükelçile- ri Brüksel'de 2 saat suren olağanüstü bir toplantı yaptılar. Daüni temsilciler, ABD ve İngiltere buyükelçilerinin Körfez ha- rekâtı ile ilgili olarak verdikleri bilgileri dinlediler. Buyukelçiler düzeyinde toplanan NA- Çağn Kuvveti'ne verifen görevler şu hususları içeriyor: • Akdeniz'deki deniz yollannın açık tutulması. • Seyru seferin serbestçe yapılması ve geçiş özgurlüğünün sağlanması. • Harekât standartlannın iyileştirilme- si. NATO Genel Sekreteri Maafre<1 Wör- ner, ittifak uyelerinin Irak'ın muhtemel saldınsına karşı Türkiye'yi savunmaya kararlı olduklarını, bu sabah bir kez da- ha ifade ettiklerini bildirdi. VVörner, ittifak uyelerinin ayrıca Kör- fez savaşına katılarak BM Giivenlik Kon- seyi'nin kararlarını uygulamaya koyan güçleri de desteklediklerini belirtti. ABC televizyonunun iddiası Öte yandan Amerikan ABC TV'sinin Dışişleri Bakanlığı muhabiri Joho McGoethy, Türkiye'nin, Irak'a savaş aç- masının "siirpriz olmayacagını" iddia etti. McGuethy, "Amerikalı yetkililer, bir noktada Türkiye'deki Amerikan uçakla- rının da saMınya katılmasını bekliyor" dedi. ABD Dışişleri Bakanı James Ba- ker ile Ankara'ya gelen muhabir, "TBMM'nin savaş ilanına hazırlandıgı" yolundaki haberlere ilişkin görüşunün sorulması uzerine şunları söyledi: "Türk yetkililer, Türkiye'nin rolü ko- nusunda kamuoyu öniinde çok dikkatli bir dil kullanıyorlar. Turkiye'deki üsler- den Irak'a yonelik saldırı akını olmaya- cagını sövluyorlardı. Amerikalı yetkili- ler ise bize özel olarak, Amerikan ııçak- lannın bir aşamada Turkiye'den bom- bardıman uçuşu yapmasını bekledikle- rini söylediler." KÖRFEZ GUNLUGU Savaşa nasıl gelindi? StPERDE — Hava kuvvetlerinden Darren VVeauer, 17si sabahını siperde nohei uıtarak karsıla- dı. Savaş başlayalı saatler olmuştu. (Fotograf: AFP) WASHINGTON ABD'de iyimser hava_ _ • w • . . . . . .. Körfez savasının başlaması, ABD'de günlük yaşamı etkilemedi. Savaşta büyük bir kayıp verilmemiş olması iyimser bir hava yaratıyor. UFUK GÜLDEMİR VVASHİNGTON — Savaşın başlaması, ABD'de günlük ya- şamı etkilemedi. Göreceli bir za- fer havası var, ama marşlar da çalınmıyor. TV istasyonlan, belki de ta- rihteki ilk "TV ile naklen savaş yayınına" yine araya sık sık "reklamlar" koyarak devam edi- yor. Amerikan halkı, kaç uça- ğın, hangi saatte kalkıp Irak'a yöneldiğini, ne zaman döndüğü- nü anında TV'den izleyebiliyor. Amerika'nın şu ana kadar bü- yük bir kayıp vermemiş olma- ması ise bu yayınlar da "iyimserliğe" yol açıyor. Bu iyimserük Amerikan yönetimi- ni biraz tedirgin etmiş durumda. ABD Savunma Bakanı Dick Cheney, dün sabahki brifîngin- de harekâtıtn henüz sürdüğünü, iyimserliğe kapılmak için çok er- ken olduğunu söyledi. Bu brifingde şoylenenler ana- liz edildiğinde, Amerika'nın Irak'ta henüz yapmayı düşun- düklerinin ancak 10'da birini yaptığı ve bu harekâtın giderek genişleyerek sureceği anlaşıhyor. Cheney ve Colin Powell sık sık, ayrıntılarını açıklamak isteme- dikleri bir "kavram rl dan söz edi- yor. Sözleri dikkatle dinlendi- ğinde bu kavramın, önce gu- dümlü füzelerle Irak'ın erken uyarı sistemlerini ortadan kal- dırmak, ardından uçaklarla as- keri hedefleri vurmak ve arka- dan gelecek yeni saldırılara yo- lu açmak, böylece kademeli bir şekilde saldınnın dozunu arttır- mak olduğu anlaşılıyor. Bundan da Amerikan' saldınsının ama- cının, teslim oluncaya kadar, Irak'a hiçbir şekilde nefes aldır- mamak olduğu çıkıyor. Şu ana kadar Irak'ta kullanılan konvan- siyonel bombalann gücünun îkinci Dunya Savaşı'nda Naga- saki ve Hirosima'ya atılan iki atom bombası gucünden fazla olduğu göz öııüne alınırsa, Amerika'nın nasıl bır saldırı kavramı geliştirdiği daha iyi an- laşılıyor. Bu manzara içinde dün Ame- rikan TV'lerinde Türkiye'nin de yeri vardı. Hemen hemen tüm TV istasyonları Türkiye"de Baş- bakan Yıldırım Akbulut'un, tn- cirlik'in kullanılması konusunu TBMM'ye götürdüğü haberine yer verdi. Ancak bu haberi izle- yen yorumlar, hafıf "alaysı" bir tondaydı, çünkü Amerikan sal- dınsının göreceli bir başarıyla gerçekleşmiş olması, Türkiye^ nin, "önce üslere izin vermez- ken, savaşın gidisatı ortaya çık- tıktan sonra garantili bir zafere talip olduğu izlenimine" yol açı- yordu. Konuyu yakından izle- yenler durumun böyle olmadı- ğını biliyordu. Ancak dun Ame- rikan TV'Ierinden Amerika'ya yansıyan manzara da boyleydi. ANKARA (AA) — Birleşırus Milletler Güvenlik Konseyi'nin Irak'ın 15 ocağa kadar Kuveyt'i terk etmemesi halinde bu ülke- ye karşı kuvvet kullanımına izin veren 678 numaralı kararını al- dığı 29 Kasım 1990 tarihinden bu yana Körfez krizinde şu ge- Iişmeler oldu: 30 kasım: ABD Başkanı Ge- orge Bush, Irak'ı doğrudan gö- riişmelere çağırdı. Bağdat çağrı- yı kabul etti, ancak Irak Dışiş- leri Bakanı Tank Aziz'in Was- hington'a, ABD Dışişleri Baka- nı James Baker'ın da Bağdat'a gidiş tarihleri konusunda anlaş- ma sağlanamadı. Gorüşme su- ya düştü. 6 aralık: Irak Devlet Başkanı Saddam Hiıseyin, Irak ve Ku- veyt'te kalan 3 bin dolayındaki Batılının tümunün serbest bıra- kılacağını açıkladı. İS aralık: Saddam, VVashing- ton ile yapılabiJecek her türlü görüşmede Filistin sorununun en onemli konu olacağını söyle- di. 16 aralık: Kuveyt'te kalan son diplomatlar da ayrıldı. 24 aralık: Saddam, savaş çık- tığı takdirde ilk hedeflerinin Is- rail olacağını söyledi. 3 ocak: Başkan Bush, Aziz ile Baker'ın Cenevre'de görüşmesi- nı onerdi. Bağdat, 9 ocak tari- hinde yapılması kaydıyla öneri- yi kabul etti. 4 ocak: Bush, Cenevre'de pa- zarlık olmayacağmı bildirdi ve PORTRE GEJSEHAL SCHWARZKOPF Kasırga Norman Dış Haberler Servisi — Körfez'de sayıları yarım milyona ulaşan Amerikan birliklerinin komutanı Norman Scfawarzkopf "Kasırga Norman" adıyla tanınıyor. Kendisini bir "yavru ayıya" benzeten ancak düşmana karşı "yırtıcı bir ayı" gibi davranacağını belirten Schwarzkopf, şimdi "çöl fırtınası" adını alan askeri harekât başlamadan once büyük baskı altındaydı. tlk uçaklann havalanmasından sonra Amerikan birliklerine hitaben yaptığı konuşmada "İyi hazırlandınız. Size (am anlamıyla gtiveniyorum. Şimdi birer şimşek gibi çakmalı ve Çöl Fırtınası'nı aydınlatmalısınız" demiştı. Vietnam savaşına, Granada ve Panama cıkarmalarına katılan "Kasırga Norman" üç çocuk babası. Askerlerini de çocukları gibi sevdiğini söyleyen 56 yaşındaki, New Jersey doğumlu asker aslında Ortadoğu'nun yabancısı sayılmaz 194O'lı yıllarda Iran polisinin eğitimi ile uğraşan babasının yanında Tahran sokaklarını epeyce arşınlamış. Vietnam savaşından beri ortaya çıkan en büyük Amerikan askeri yağınağının komutanlığını yapan Norman Scbwarzkop('un mesai arkadaşları, Norman'm hem çok seydiklerini hem de kendisinden çekindiklerini söyluyorlar. "Öfkeiendiği zaman gözü bir şeyi görmez ancak öfkesi çabuk geçer" dıyorlar. Schwartkopt'un kahramanları Amerikan tarihinin askeri kahramanları. Bunlardan II. Dünya Savaşı'nın ünlu generali Patton'un "savaşı bir an once bitirmek için çabuk hareket etmek" sozlerini çok sevdiğini belirtiyor, "Yavru Ayı". ÇOL FIRTINASI 6 günlük savaş ŞEBNEM ATİYAS ~ NEW YORK — BM Guven- lik Konseyi daimi üyelerinden bir ülkenin askeri kaynaklara yakın diplomatına göre Irak'a karşı surdürülen Çöl Fırtınası operasyonunun altı ya da yedi gün sürmesi planlandı. Ağırlıkla hava saldıı ıyla devam edeceği bildirilen operasyon, Irak'ı tü- müyle etkisiz hale getirmeyi he- defliyor. BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için tanıdığı sürenin dolmasından 24 saat sonra başlayan operasyon konusunda Amerikan BM Bü- yükelçisi Thomas Pickering, Konsey uyelerini duzenli olarak bilgilendiriyor. Operasyonun tamamlanmasına yakın Güven- lik Konseyi'nin bir başkanlık açıklaması yapması uzerine ça- lışmalar başladı. Operasyonun başladığı gece ABD Buyükelçi- si Pickering, Güvenlik Konseyi üyelerine kapalı bir oturumda ilk uç sayfahk operasyon rapo- runu dağıttı. Rapor, operasyo- nunun biçimi ve gidişinden çok amaçları ve Güvenlik Konseyi'- nin kararına uygunluğunu açık- layan propaganda niteliğindey- di. Pickering, Konsey üyelerine operasyonun henüz başlamış ol- ması nedeniyle fazla bilgi sahi- bi olmadığını da söyledi. BM Barış Gucu yetkilıleri, son iki gündür Genel Sekreter- lik çerçevesinde yoğun bir çalış- ma surdürüyor. Kuveyt'ten tümüyle çekildiği takdirde Irak'a saldırmayacakla- rını açıkladı. 8 ocak: Pentagon, bölgede 540 bin Irak askerine karşı 605 bin askerden oluşan çokuluslu güç bulunduğu açıkladı. 9 ocak: Cenevre'deki Aziz- Baker görüşmesi başansızlıkla sonuçlandı. Mitterrand, VVashington ile uyum içinde bulunduklarını, ancak son ana kadar banşçı çö- züm için çaba harcayacaklarını bildirdi. 10 ocak: BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar, son bir girişimde bulunmak amacıyla Bağdat'a hareket etti. 12 ocak: ABD Kongresi sava- şa onay verdi. Perez de Cuellar Bağdat'a ulaştı ve Aziz ile. goruş- tü. 13 ocak: Perez de Cuellar, Saddam ile görüştu, ancak ken- disini Kuveyt'ten çıkmaya ikna edemedi. 14 ocak: Irak Ulusal Meclisi, oybirliği ile Saddam'ın "Ku- veyt'te ödün yok" politikasını onayladı. 15 ocak: İngiltere ve Fransa, krize barışçı çozum bulunması için son girişimlerde bulundular. Ancak bu gırişimler de sonuç vermedi. Perez de Cuellar, Irak'a son defa Kuveyt'ten çekilmesi çağrısında bulundu. 16 ocak: Çokuluslu güç, Ku- veyt'i kurtarma harekâtına başladı. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUNBALa Saddanfın İki Büyük Hatası Saddam Hüseyin Körfez krizinde iki trajik hata yaptı. Ha- taları, Arap dünyasının liderliğine soyunan Saddam'rn sınır- larının somut göstergeleri idi. Kurnaz birtaktisyen olan Sad- dam'ın zayıf ve uzak görüşten yoksun bir stratejist olduğu göz- ler önünde apaçık sergilendi. Saddam'ın ilk hatası Kuveyt'i işgali idi. Irak IkJeri 10 yıl ön- ce İran'a saldırdığında karştlaşacağı direnme konusunda yap- tığı hesap hatasının bir benzerini Kuveyt'in işgalinde yaptı ve hiç beklemediği boyutlarda bir tepki ile karşılaştı. Bu nok- tada kötü stratejist Saddam'ın imdadına, kurnaz taktisyen Saddam yetişti. Irak lideri 2 ağustosta Kuveyt'i işgal ertikten 10 gün sonra, 12 ağustosta tetevizyona çıkarak Kuveyt ve Fi- listin sorunlarının birlikte masaya getirilmesini önerdi. Tak- tik başanlı oldu. Kuveyt'le Filistin sorunları arasında bağlantı kurması, Saddam'a Ortadoğu'da kitlelerın desteğini sağla- dı. ABD ise kabul etmek ıstemeyışine karşın zor durumda kalmıştı. VVashington'un Filistin ve Kuveyt konulanndar uygu- ladığı çifte standart kimsenin gözünden kaçmıyordu. Başkan Bush'la Saddam Hüseyin arasında müthiş bir si- nir savaşı başlamıştı. Irak, Kuveyt'le Filistin arasında "bağ- lantı var" diyor, ABD ise bunu kabul etmiyordu. Dünya nefe- sini tutmuş, iki liderden hangisinin geri adım atacağını he- yecanla bekliyordu. Ve bu ortamda Saddam Hüseyin, Kuveyt'ten çekilmesi için tanınan sürenin bitimınden bir gün önce, 14 ocak günü ikirv ci büyük hatasını yaptı. Sıkıştığı köşeden kurtulması için önünde açıfan yolu görmedi. Ya da göremedi. Ne oldu 14 ocakta? 14 ocak gecesi sürenin bıtimine birkaç saat kala BM Gü- venlik Konseyi'nde yoğun tartışmalardan sonra Genel Sek- reter Perez de Cuellar'ın Saddam'a son bir çağrıda bulun- masına karar verildiği açıklandı Gazetede, ajansların başında, de Cuellar'ın çağrısını bek- lemeye başladık. Zaman geçiyor, çağn bir türlü açıklanmı- yordu. Yoğun tartışmalar yapıldığı beili oluyordu. Sonunda de Cuellar'ın çağrısı açıklandı. Genel Sekreter, tüm büyük devletler tarafından desteklendiğini belirttiği çağrısında Irak Kuveyt'ten çekildiği takdirde "Arap-israıl anlaşmazlığının (Fi- listin dahil) kapsamlı biçimde ele alınıp çözümlenebilmesı için elinden gelen tüm çabayı harcayacağım" belirtıyordu. De Cu- ellar'ın çağnsının kısa süre önce ABD tarafından reddedi- len Fransız planından farkı, "uluslararası konferans" sözcü- ğünün yer almamış olması, Ortadoğu için sanki de Cuellar kışısel olarak çaba harcayacakmış gibi beiirsiz bir ifade kul- lanılması idi. Ama gerçek ortada idi. Fransız planını reddeden ABD, da- ha esnek, dolaylı bir ifade ile Kuveyt'le Filistin arasındaki "bağlantıyı" kabul etmiş ve de Cuellar'a çağrıyı yapması için yeşil ışık yakmıştı. AP ajansı haberi verirken "de Cuellar'ın çağrısında Kuveyt'le Filistin arasında bir bağlantı kurulmuş gibi görünüyor" diyordu. De Cuellar'ın çağnsı aslında, ABD'nin Kuveyt'le Filistin ara- sında bağlantı olduğunu dolaylı biçimde kabul ettiği yolun- da şimdiye dek verdiği en güçlü sınyaldi. Bu bakımdan Sad- dam Hüseyin açısından bır başan sayılabilirdi. Ancak Sad- dam son anda kazarmış olduğu bu başarıyı göremedi ya da görmek istemedi. Nerede duracağını bilmeyen tüm diktatör- ler gibi şansını zorladı Irak lideri. ve uzak görüşten yoksunluğu nedeniyle sıynlabileceği fe- laketin başına yıkılmasına tanık oldu. Cuellar'ın çağrısını ka- bul etse idi hem Amerikan uçakları tarafından gece gündüz bombalanmakta olan tesislerini koruyabilir hem de halkına "Kuveyt'ten çekiliyorum, ama koca ABD başkanına geri adım attırdım. Kuveyt ile Filistin'in bağlantılı olduğunu kabul ettirdim" diyebilirdi. Arkası 17. Sayfada Hoechst İLAÇ SANAYİİNİN GÜÇLÜ KURULUŞUNDAN TASARRUFLARINIZA İYİ BİR İMKAN Türk Hoechst Sanayi ve TicaretA.Ş.'nin 20.000.000.000.-TL'UK 360 gün vadeli, brüt % 64faizli (Yıllık faiz % 65.13) FİNANSMAN BONOLARI 21 Ocak 1991 Pazartesi günü aşağıdaki merkezlerde satışa sunulacaktır. TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. Menkul Kıymetler Müdürlüğü Ankara Menkul Kıymetler izmir Menkul Kıymetler Grup Müdürlüğü Atatürk Bulvarı 75-77 Yenişehir/Ankara Tel:133 47 82 Celal Bey işhanı Bahçekapı/istanbul Tel: 513 83 54 - 57 Grup Müdürlüğü Atatürk Bulvarı 182 Alsancak / İzmir Tel: 21 40 56
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle