Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7EYLÜL 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/l
'Pantolonlu Bulut' sahneleniyor
• ANKARA (AA) — Yeni se2on hanrUklannı sürduren
Hadi Çaman Yeditepe oyuncuları, yeni oluşturdukları
"Genç Seyirci Tiyatrosu" ile beraber 4 oyun sergileyecek.
Hadi Çaman, geçen sezon sonunda hazırladıkları Aldo
Nikolai'nin "Gel Kaçalım" adlı oyunu ile girecekleri yeni
sezonda dört yeni yapıt sergileyecekîerini söyledi.
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde perdelerini açacak
olan topluluğun sergileyeceği ilk oyunda başlıca rolleri
Hadi Çaman, Gönül örtuncay ve Oğuz Oktay
paylaşıyorlar. Bu yıl sanat yaşamının 30. yılını da
kutlayacak Hadi Çaman'ın hazırladığı ikinci oyun,
ttalyan Yazar Dario Fo'nun "Bir Anarşistin Rastlantısal
Ölumü" olacak. Oyun 10 ekimden itibaren izlenebiıecek.
Hadi Çaman'ın verdiği bilgjye göre, tiyatronun yeni
çahsanlarından oluşan "Genç Seyirci Tiyatrosu"
denemeci yanı ağır basan oyunlar sunacak. Topluhık ilk
olarak ünlü ozan Mayakovski'nin yaşamöyküsüne
dayanan ve şiuierinden oluşan "Pantolonlu Bulut" adh
oyunu sergileyecek. Tek kişilik gösteriyi Yiğit Tuncay
sunacak.
19 tablo çalındı
• NICE (AP) — Cannes'da bir apartman kaündan,
aralannda Picasso ve Renoir'lann da bulunduğu 19 tablo
çahndı. Çalınan tablolann 2 milyon dolar değerinde olduğu
bildirildi. Polis, hırsızlann apartmanın balkonuna damdan
ip sarkıtarak indiklerini açıkladı. Eski bir devlet görevlisine
ait olan, devlet memurunun 30 yaşındaki oğlunun oturduğu
belirtilen katta hırsızlara karşı bir alarm sisteminin
bulunmadığı öğrenildi. Çalınan tablolar arasında Pablo
Picasso, Pierre-Auguste Renoir, Edgar Degas, Amedeo
Modigliani ve Edouard Manet gibi 19. ve 20. yüzyıl
ustalarının yapıtlan bulunuyor. Geçen aralık ayında da
Nice'deki bir evden, Henri Matisse'in 12 milyon dolar
değerinde olduğu sanılan sekiz yağhboyası çalınmıştı.
Opera ve Bale'de yeni sezon
• Knltttr Servisi — Istanbul Devlet Opera ve Balesi 1990-91
sezonunu Carl Orffun "Carmina Burana" adh yapıtıyla 1
ekim pazartesi günü Aya Irini'de özel açüış gala konseriyle
açıyor. Gösterilerini AKM Büyıik Salon ve konseT
salomında sunacak kufum, sezon suresinde "Pazartesi
Konserleri" adı aJtında bir dizi de konser planlıyor. AKM
Oda Tiyatrosu'nda yapılacak bu konserlerde, şan ile değişik
enstrümanlar yer alacak. Repertuar saptanırken yerli
eserlerin geniş yer aldığı dikkat çekiyor. Adnan Saygun'un
"Kerem"i, bu arada Turkleri konu alan Rossini'nin "II.
Mehmet" operası bu kapsamda yer alıyor. Çocuk ve
gençkreyönelik olarak yeni bir müzikal, "Sihirbaz Oz"
Türkiye'de ilk kez sahnelenecek. Sezonun ilk yeni balesi ise
S. ProkofiePin "Romeo Julief'i. Geçen sezonun sevilen
baleleri yine sürüyor. Operada ise geçen sezondan süren bazı
oyunlann yanı sıra G. Puccini'nin "La Boheme"i, G.
Verdi'nin "Maskeli Balo"su, R. Strauss'un "Salome" adh
tek perdelik çağdaş operası, O. Nicolai'nin "Windsor'un Şen
Kadınları" komik operası bulunuyor. Bu arada Cemal Reşit
Rey Konser Salonu'nda da îstanbul Devlet Opera ve
Balesi'nce iki barok yapıtla, Ayhan Baran'ın sahneleyeceği
"Hanım Olan Hizmetçi" ve "OrkestraŞefi" operalan
sahnelenecek. 1991 yıhnın Dünya Mozart Yılı ve Yunus Emre
Dünya Sevgi Yılı olması nedeniyle de bir dizi etkinlik
gerçekleşürilecek. (Fotoğrafta "Anadolu'da Gece"den bir
bölüm gönilüyor.)
Krenek'in 90. yaşgünü
• Kültiir Servisi — 23 Ağustos 1900 tarihinde Viyana'da
doğan ünlü besteci Ernst Krenek, bu yıl doksanıncı
yaşgününü kuüadı. "Beste yapan fılozor' ya da "Felsefe
yapan besteci" diye de nitelendirilen Ernst Krenek, aynı
zamanda on iki ton tekniğinin en büyük ustalanndan da
biri. Gençlik yıllannda geç romantik dönemin ve
izlenimciliğin etkisi altmda kalmış olan Krenek, 1921
yüından başlayarak Bela Bartok'un ve Paul Hindemith'in
yapıtlarırun etkisiyle modern muziğe yöneldi ve kısa
sürede bu müziğin en radikal savunuculanndan biri oldu.
Arnold Schönberg, Alban Berg ve Anton von Webern'in
yapıtlarını iyice inceleyen Krenek, 1930'dan sonra on iki
ton müziğine yöneldi. 1966'dan bu yana üçüncü eşi
pedagog ve besteci Gladys Nordenstrom'la Kaliforniya'da
yaşamakta olan Ernst Krenek, 1938'de Avusturya'nın
ilhakıyla birlikte Londra üzerinden ABD'ye göç etti.
Çeşitli üniversitelerde müzik profesörii olarak görev
yapü. 1950'den başlayarak uzun konser ve konferans
turlanna çıktı. Krenek, müzik alanındaki yapıtlannın
yanı sıra bir denemeci ve müzik kuramcısı olarak da
büyük ün sahibi.
SINBMA/ATÎLLA DORSAY
Nobelödüllü William Golding'in romanı 'Sineklerin Tanrısı'beyazperdede
UygarhldayabanıllıkarasındaSinek'erin T a ı n s ı (Lord of the Flies) / Yönetmen:
Harry Hook / Senaryo: Sara Schiff / Görüntü: Martin
Fuhrer / Müzik: Philippe Sarde / Oyuncular: Paul
Balthazar Getty, Chris Furrh, Danuel Pipoly, Gary Rule,
Badge Dale / Bir Columbia (Nelson Entertainment) filmi
(Emek, Reks, Ankara Akün)
Nobel'li "Slr" VVilliam Gol-
ding, ünlü yapıtı "Sineklcrin
Tannsı" için şoyle yaznıış: "Tema,
insan dogasınm kusurlannı temel
alarek toplumun kusuriannı orta-
ya kovmakür. Öyküniin morali bir
toptamun btçuginin, görünüşte ne
denli saygın ve manuklı olsa da
herhangi bir siyasal sislemden dc-
gil daha çok bireylerin ahlaksal
yaptsuKUn etkikndigi oiarak özet-
lenebüir."
Golding, bu ana fikirleri so-
mutlaştırmak için bir uçak kaza-
sı sonucu kendüerini bir adada
bulan bir gnıp öğrencüün öykü-
sünü seçnûş. Bir askeri okul men-
subu ve yaşlan 7 ila 12 arasında
değişen 15-16 kadar öğrenci, ön-
ce olayın getirdiği korku ve pani-
ği yeniyor, sonra burada yaşama-
nın getirdiği yeni fiziksel koşulla-
ra uymayı öğreniyorlar. Ama Gol-
ding'in romanı, kuşkusuz ki Jn-
lcs Verne'in "tki Sene Mektep Ta-
tffi", hatta DanM Defoe'nun "Ro-
binson Crusoe"si değil. Yazar, öğ-
rencüerin doğayla ve evreyle sava-
şunından çok, kişıliklerinin bu ye-
ni mekânda ve yaşam biçiminde-
ki değjşimlerini ete alıyor. Zaten
askeri bir disiplinden gelen genç
insanlar için bu disiplini, daha da
iyi organize olarak sürdürmek ve
yardım gelinceye dek adada tehlı-
kesizce, giderek bir "tatil havası"
içinde yaşama zor gözükmüyor.
En azından başlarda... Filmin ba-
şında, yarah ve asla iyileşemeye-
cek olan pilotu denizin dibinden
kurtaran Ralph, genç çocukların
doğal lideri gibi gözuküyor. Ama
kısa zamanda karşısında, kurtul-
mava yöneük disiplinli bir yaşam-
dan çok, ilkel ve heyecana dönük
bir yaşamı yeğleyen ve çocuklan
birer-ikişer safına çekmeyi bilen
Jack'ı •buluyor.
Ralph/Jack çelişkisi, giderek
çekişmesi, önce bir anlaşmazhk,
bir rekabet, bir oyun gjbi başlıyor.
Ama gitgide keskinleşiyor, giderek
ölümcül bir nitelik alıyor. Çünkü
Jack, bu genç ruhlann içlerinin
derinlerinde var olan en ilkel yan-
lan, her türden kuralı boşlayan,
avın, dolayısıyla öldürmenin baş
etkinlik olduğu, kanlı bir oyun gi-
bi yaşanan bir törensellik içinde
ortaya çıkarmayı biliyor. Akılcı,
sağduyulu bir düşunmenin temsil-
cisi Ralph ve onun ayrılmaz yol-
dası, yine akla dayalı, ama daha
sakin ve denetimli bir çıkarcüığı
temsil eden 'Domuzcuk' (Piggy),
Jack'ın gitgide artan ve ilkel biı
büyüye dönüşen etkisine karşı bo-
şuna savaşıyorlar. Sonuç, insanoğ-
lunun sanki yüzyülar boyu toplum
biçiminde yaşamakla ve "uygar-
laşmakla" öğrendiklerinin tümü-
nü gözardı eden ve alabildiğine il-
kel ve ölümcül bir yaşama dö-
nuştür.
Ana yapıtın çok hesaph ve U-
ginç bildirileri var kuşkusuz. Kö-
tülüğü, belki dç Hınstiyan ahla-
kıyla görülmüş bir "şeytom" tem-
sil eden Jack, çocukluktan genç-
liğe geçişi yaşıyan bu körpe ruh-
ları etkisine almak için bir
"canavar" masalı icat etmekten,
onlan sürekli korku altmda tut-
maktan kaçınmıyor. Yuzlere sürii-
len boyalardan "ateş danslan"na,
vahşeti tüm gemlerüıden boşaltıp
uygulamadan "düşman" bilinen
her şeyi öldurmeye, ilkelliğe donuş
tamdır. Bu arada, okur/seyircide,
gitgide ilkelliğe, vahşete kayan bu
topluluğa yeniden bir çeki düzen
vermek ve bunun için de Jack'ı bir
an önce cezalandırmak istekleri-
nin dayanılmaz biçimde depreş-
mesi ilginçtir. Böylece, toplumla-
rı kabile yaşamından toplumsal
yaşama geçırmek için tum bir hu-
kuk anlayışımn, bir adli düzenin,
bir "suç ve ceza" dengesinin ku-
rulmasuun oykusu de dolayh, ama
unutulmaz biçimde belirir.
"Sineklerin Tannsı"nda genç
yönetmen Haıry Hook, Golding'-
ın tüm temalannı, kaygılarını ve
büdirisini koruyan birinti suuf bir
çalışma yapmış. Filmi, özellikle
ikinci yanda dehşet verici bir gö-
rünüme bürünüyorsa, bu onda
belki de bilinçaltı biçimde kendi
geçmişimızi, insanlığın yüzyülar
surmüş karanlık çaglarını gördu-
ğürnüz için... Genç oyunculann
kusursuz bir oyun verdiği, Philii-
pe Sarde'ın bir kez daha enfes mu-
ziğiyle katkıda bulundugu bu
film, hem düşünen ve dolayh yol-
dan da olsa poütik bir sinemanın
ilginç örneği olarak hem de çağ-
daş bir başyapıtı daha iyi tanımak
için görülmeli.
GENÇ OYUNCULAR KUSURSUZ — VVffliara Golding'in 'StaeUe-
rin Tannsı' adh romannu smemaja aktaran genç yönetmen Harry Ho-
ok'un filminde genç oyuncular kusursuz bir oyun çıkanyoriar. Phili-
ppe Sarde, enfes muzigiyie füme \adsmamayacak bir katloda bulunuyor.
Robert Zemeckis'ten 'Geleceğe Dönüş' dizisinin üçüncü filmi
Gercekbirzekâ yetersizliğiGeleeege Dönnş-3 (Back to
the Future-3) / Yönetmen:
Robert Zemeckis / Oyuncular:
Michael J. Fox, Christopher
Lloyd, Mary Steenburgen / Bir
Universal yapımı (Gazi, Atlas,
Sûreyya, Bakırköy 74,
Yumurcak, Ankara Metropol,
Izmir Sema, Eskişehir Kılıçoğlu).
Şu "Geleccge Dönüş" serisiyie yıldızım bir
türlü banşmadı... llki belki de en iyisiydi,
ama yine de oldukça kötüydü. Ikincisi tam
bir felâketti: Bir gürültu ve vur-kır kargaşa-
sı. Üçuncüsü, belki ikincisinden biraz daha
iyi. Ama yine de parlak değil.
Insamn manümaz biçimde kafasını karış-
tuan ve görece olarak bile bır temele otur-
tamadığınız bir "zaman içinde git-gd"le baş-
hyor yine film... Bu hareket-bereket içinde
kahramanlarımu bu kez "vahşi batı"da bu-
luyorlar kendüerini... Olduklan tarihçe bel-
gelenmiş olaylan önlemeye çahşıyor ve elbet-
te başanyorlar.
"Geleceğe Dönüş" djzisi, bizce en ilkel
mantığa, en basit zevke ve en ham sinema-
severliğe meydan okuyarak sürüyor. Gecmiş,
bugün ve gelecek arasmdaki bu ilişkiler, ger-
çek bir zekâ yetersizhği göstergesi... Oysa fü-
me adını veren Spielberg'i de yönetmen Ro-
bert Zemeckis'i de çok daha ilginç ve zeki-
ce fılmlerde izlemedik mi biz? "Masum Sa-
nık Roger Rabbif'i yapan kafalardan, bu il-
kelliği nasıl beklersiniz? Fibnin onca gurul-
tü arasında yüzyılı atlayan tüm sahnelerine,
örneğin bir "Dusler Tarlası"nda Burt Lan-
caster'in bir çocuğu iyileştirmek için birden
bir "çügiyi" geçerek, delikanlılıktan yaşh-
lığa atladığı o unutulmaz sahneyi yeğlerim
ben!..
"Geleceğe Dönüş", sinemalarda hasüat re-
korlan kınyormuş. Güzel... Demek ki çocuk-
lanmız artık iyiden iyiye sinemaya ahştılar.
Ve giderken, yanlannda ağabey-abla ve bel-
ki ana-babalanm da götürmeyi beceriyorlar.
Bu filmi hemen yalnızca küçuk yaştakilerr
öğutleyebUiriz,
ZAMAN İÇİNDE GtT-GEL —"Geleceğe Dönuş 3", inandmaz biçimde kafa kanştnn bir
"zaman içinde git-gel'ie başlıyor. Bu hareket bereket içinde kahramanianmız bu kez kea-
dilerini Vahşi BaO'da buluyorlar.
YAMAHA Ü
YAMAHA
NIN SIHIRU DUNYASI
SİZİ BEKÜYOR.YAMAHA sadece dünyanın 1 numaralı muzık enstrümanları
üretıcısı değil; aynı zamanda, tamamen kendıne ozgü eğıtım
sıstemıyle mılyonlarca kışıye müzığı oğreten ısım...
Şimdi, sizi de YAMAHA'da keyboard ve gitar
öğrenmeye çağırıyonız.
• Haftada sadece 1 saatlık uygulamayla, ıster keyboard, ıster
gıtarta 8 ay sonunda dıledığınız parçayı nota ile çalabileceksınız.
• Müzik bılgınızın duzeyıne göre larklı sınıflardan başlayabılırsıniz.
•YAMAHA'nın sıhıriı dunyasında sanatçılarla tanışacak,
konser, söyleşı, müzıkallerle dolu bır muzık atmosferıne gıreceksınız
• Muzık eğıtımınızı Atilla Özdemiroğlu, aktıvıtelerı Celal Güven yönetıyor
Yeni dönem kayıtları başladu uygulama Ekim'de,
Kontenjanımız sınırlı, bır an önce başvurun,
YAMAHA ailesındekı yerınızı alın.
îstanbul:
UYGUIAMAUTANIT1M MERKEZLEU
Hauontıa^lat Iş Merkuı Kaı 3
Te <i) 14895 35 131 27 52(5 Hai;
tekınkakkıkKâam Ozatp SCK
ha>a-lşHamNo26Kal 2
TeU1ı35803 5A
Ankan:
Yukaıı Ayrancı Hoşflere Cad No 95/C
Tel (4)139 4743 - 138 3290
Burta:
Darmsiad Cad No 23
Teu24ı14 91 56-156661
bn*:
Tel 151)21 44 04/05
Kır|iyıki:173a Sokak 44/A No 1
Tö (51ı 11 3511 -681109
ffllllllllllllllilH
'Düşler Tarlası'nda Kevin Costner başrolde
Mutlaka kötümser
gününüzde izleyin
Düşler Tarlası (A Field of Dreams) / Yönetmen:
Phil Alden Robinson / Oyuncular: Kevin Costner,
Amy Madigan, James Earl Jones, Ray Liotta, Burt
Lancaster / Bir Corolco yapımı / 105 dakika (Site,
Moda)
Hollywood, özeüikle 1930 ve
40'larda şeytanm veya melekletin
yeryuzüne inip insanlarla senü-
benli olduğu, mucizelerin adım
başı gerçekleştiği, düşsel olanla
gerçeklerin iç içe yaşadığı filmler
yapmakla ünlüydü. Zaman zaman
TV'de de izlediğimiz bu filmler,
bütün o "Bay Jordan Geliyor"laı,
"Omuzumdaki Melek"ler, "Tan-
nçalar Dansı"lar, "34. Sokaktaki
Muciıe"ler ve diğerleri, insanlann
beyazperdeden yansıyan olaylan
-en inanılmaz olanlanm bile-
kabule daha hazır olduklan, sine-
manın buyusünün tek başına her
şeyi "olabüir" göstermeye yeterli
olduğu bir dönemin ürünleriydi.
Sinema, artık böyle masaüar an-
latmaya, düşleri gerçeklerle aynl-
maz biçimde harman etmeye ce-
saret edemez... diye düşünur ol-
muştuk. Ama işte "Düşler Taria-
s»", bu işi 199Ö
F
Erın sinemasında
yapıyor. Ve sonuç, bir zamanların
masal-fılmlerini ve düşsel fantezi-
lerinı aratmayacak denli olumlu.
FUm, aslında kolayca "arva"
diye nitelenebilecek bir dizi olayı
iç içe anlatıyor. "Gaiplen sesler"
duyan Iwah bir çiftçi, bu sesler yü-
zünden, verimli mısır tarlalanmn
bir bölümunu, doğamn ortasında
bir "beyzbol alanı" haline getiri-
yor. Bunun genç adamı beyzbol-
cu yapmak isteyıp başaramamış
olan ve oğluna dargm olarak ölen
babanm bilinçaltı etkileriyle açık-
lamak mümkün olabttir. Ama öy-
kümüz orda kalmıyor ki!.. Kahra-
manımız Ray Kinsella'run duydu-
ğu sesler, onu 1960*lann gençlıği-
ni müthiş etkileyip ödüller aldık-
tan ve sayısız çömezler edindikten
sonra düşkınklığı içinde her şeyi
bırakıp köşesine çekilen bir za-
manlann parlak zenci yazarı Te-
rence Mann'a, yine bir zamanla-
rın amatör ve hevesli beyzboku-
su, sonraki yıllann yardımsever
doktoru Graham'a ve sonunda ba-
basma, daha doğrusu babasuun
gençlik hayaline dek getiriyor. Bu
arada evin önundeki pırıl pırıl
beyzbol alanında, 1910-20'lerin
ünlü beyzbol yüdızı "ayakkabısız"
Joe Jackson ve 8 kişilik arkadaş
ekibi, "68 yıl sonra ilk kez" yeni-
den dunyaya ayak basıp, yalnızca
Ray ve aılesınin görebıldıği oyun-
larına kaldıklan yerden başhyor-
lar vs.
W. P. Kinsella adh yazann ro-
manmdan uyarlanan "Düşler Tar-
lası", tüm bu kargaşamn sonun-
da uyumlu bir bireşime ulaşmasmı
ve de oldukça etkiK olmasım, çok
başanlı bir uyarlama senaryo ça-
basına ve pınl pırıl bir anlatıma
borçlu. Öykü, çok tutarlı ohnasa
da oldukça zekice oluşturulmuş.
Yer yer dayamlmaz bolumler içe-
riyor film: Özellikle 1960'hlara,
"1960lara yaşamak nıatlulnguna
erişmiş" kuşağa göndermeler, son
kene zevkli. Soz konusu kuşak,
bu göndermeleri ve iltifatla haka-
ret arasında degişen tavrrlan, sa-
mnm özel bir keyifle karşUayacak.
Hele Bayan Kinsella, bir "şişman
Nazi kahnbsı" kadına, "Sen
1950leri iki kez yaşayıp, 19601an
gönoeden 10lere atlamıyaıı" deı-
ken veya lurgm yazar Terence
Mann, "son 19601ar katantısı"
Ray'ın uzerine filit sıkarken!..
"Cennet, düşlerimizin gerçek-
leştiği yerdir" temel bildirisini ile-
ten ve tıpkı 1940'ların sözünü et-
tiğimiz fÜmleri gibTbnlenemez bir
iyimserlik, giderek mutluluk duy-
gusunu perdeden salona doğru ya-
yan "Düşler Tartası"nı, özellikle
kötümser bır gununuzde mutlaka
izleyin. Değme psikanaliz tedavi-
sinden daha yararlı olabüir. Kevin
Costner'ın yanı sıra zenci yazar-
da James Eari Jones, "ayakkabı-
s « Joe"da Ray Liotta ve Doc'ta
unutulmaz Burt Lancaster ise iz-
lenmesi müthiş keyif veren oyun-
cular...
aşk
günliığu
Költür Servisi — Fransızlann
ünlü gençlik filmleri "Patlarsam
Yanarsn-La Boum"lardan sonra
çevrilen "Ögrenci-L'Etndiante"
bugün Be>oğlu Dünya ve Kadı-
köy sinemalannda gösterime gi-
riyor. Başrolde 80'li yulann " g n ç
kua" imajını taşıyan, 90'h yülar-
da ise "genç kadın" kimiiğine bü-
runeceğe benzeyen 23 yaşındaki
Sophie Marceau oynuyor.
Senaryosunu Daniele Thomp-
son've Clande Pinotesa'un birlik-
te yazdıkları filmde, Marceau beş
yıl önce annesinı kaybetnüş, iki yıl
boyunca birlikte olduğu sevgüi-
sinden aynlmış, bır yandan öğret-
menlik ve yardımcı yöneticilik ya-
parken, bir yandan da Sorbonne
Universitesi'nde ders almakta ve
klasik edebiyat dalında asistanhk
sınavına girmeye hazırianan bir
genç kızı canlandınyor. Tam bir
"okul" ortamında çekilen film,
konserv-atuvar öğrencisi çapkın
bir gencin ortaya çıkmasıyla bir
aşk öyküsüne dönüşüyor. Film,
bu birbirinden farklı iki insamn
zaman zaman "hrtınah", zaman
zaman "buluüu" aşk ilişkisinin
bir çeşiti "günliifii" gibi.
Yönetmerüığini senaryoda da
katkısı bulunan ve "Patlarsam
Yanar&ın" filmlerine imzasını
atan Claude Pinoteau'nun yaptı-
ğı filmde, görüntü yonetmenliği-
ni de Yves Rodalİec üstlenmiş.
Müzik, "Patlarsam Yanarsın"
filmlerinin ikisinin de müziğini
yapan ve özellikle "\o*r Eyes"
ile "Reality" parçalarıyla gençle-
rin ilgisini çeken Vladimir Cos-
ma'ya ait. Sophie Marceau'nun
yanı sıra filmde Fransız sinema-
suun bir ba$ka ünlü genç oyuncu-
su Vincent Liadon ve EUsabeth
Vitali, Jeu-Oande Leguay, Bri-
gitte Chamarandc rol ahyorlar.
Bach çalarken
öldti
• CHICAGO(AP) —
Isviçre kökenli ünlü
müzisyen Felix Ganz,
Roosevelt Üniversitesi
Chicago Müzik Koleji'nde
verdiği bir klavsen resitali
sırasında geçirdiği bir kalp
krizi sonucu öldü. Özellikle
bir Johann Sebastian Bach
uzmanı olarak tanınan Ganz
68 yaşındaydı. 1922 yıhnda
Isviçre'nin Basel kentinde
doğan Felip Ganz, 1947
yıhnda ABD'ye göç etmişti.
1970yıhyla 1981 yıh arasında
Chicago Müzik Koleji'nin
dekanlığını yapmış olan Fetuc
Ganz, son yıUarda "part-
time" öğretim üyeliğini
sürdürüyordu.
'İcraatın
İçinden..r
• Kultttr Servisi — Ankara
Birlik Tiyatrosu, "Pir
Sultan Abdal" adh oyunun
tstanbul Valiliği'nce
yasaklanması uzerine daha
önceki oyunları olan
"lcraatın lçinden İnsan
Manzaralan"nı yeniden
sergilemeye başlayacak.
Muzaffer lzgu ile Zeki
Goker'in yazdıkları, Zeki
Göker'in sahneye koyduğu
politik guldurü bugün ve
yann saat 21.0û'de Beyoğlu
Karaca Tiyatrosu'nda
sergilenecek. "tcraatm
lçinden İnsan
Manzaralan"mn müzigi
Grup Kızıhrmak tarafından
hazırlandı.
'Karikaturgut'
• ANKARA (Mak Ajansı)
— Karikatürist Semih
Balcıoğlu, "Karikaturgut"
adını verdiği on ikinci
kitabını yayımhyor. Semih
Balcıoğlu, 256 sayfalık
kitapta Turgut özal'ın
sadece başbakanlığı
dönemine ait ve hepsi de
yayımlanmış 120 kadar
karikaturunun yer aldığını
söyledi. Bilgi Yayınevi'nce
basılan kitap önümuzdeki
günlerde piyasaya çıkacak
ve bir dönemi çizgiler ile
yansıtacak.
Tekel Resim
• Kultür Servisi — Tekel
Genel Müdurlüğü
tarafından düzenlenen
Geleneksel Dordüncü Resim
Yanşması'nda birincilik
ödülüne Resul Aytemur,
Tahir Dastan, Hüsnü
Koldaş, Mehmet Mahir,
Sezai Özdemir değer
görüldü. Prof. Dr. Ismail
Tunalı, Hüseyin Bilişik,
Sezer Tansuğ, Kemal
Iskender, Hamit Kınaytürk,
Selami Boylu, Remzi lren
ve Engin Aksoley'den
oluşan seçici kurul,
ikincilik ödulünü ise Orhan
Akkaplan, Yüksel
Diyaroğlu, Yaşar Ali Güneş,
Hüseyin özdemir ve Münir
Yücel'e verdi.
Heykel
seı^isi
• Kttltnr Servisi —
Eminönü Belediye
Başkanlığı ile Mimar Sinan
Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Heykel
Bölümü'nün ortaklaşa
düzenlediği sergi
Cankurtaran Kültür
Alaru'nda 8 eylül-15 ekim
tarihleri arasmda yer
alacak. tstanbul Büvukşehiı
Belediye Başkanı Nurettin
Sözen'in katıhmıyla
açılacak sergide oğrencüerin
yanı sıra öğretim
görevülerinin de yapıtlan
yer alıyor.
Maltepe'de
halk konseri
• Kültür Servisi — Hasan
Papur halk konserlerine
devam ediyor. Musa
Eroğlu, Talih Şahin, Ali
Ekber Eren, Nilüfer Kaya,
Ali Başbuğ, Gülcihan Koç,
Hüseyin Çelik ve Derya
Fidan'ın da katüdıklan
halk konseri cumartesi
günü saat 20.00'de
Demirkol Aile Çay
Bahçesi'nde (Maltepe Sahil
Yolu) gerçekleşecek. Halk
müziği sanatçılan daha
sonra da Ümraniye ve
Gebze'de konserler verecek.
Maket gemi
i
• KiUtür Servisi — Yavuz
Mahnaoğlu'nun gemi
maketleri sergisi, Yavuz
Kalyon Maket'te (Merter
Mete Sok. No35) açüdı.
Uzun sure özel bir
kuruluşta cahşan
Mahnaoğlu daha önce hobi
olarak çalıştığı gemi
maketleri konusunda artık
profesyonel olarak çahşıyor.
Bir süre denizlerde çalışan
Mahnaoğlu, tarihte yaşamış
gemilerin belirli ölçeklerde
küçük modellerini yapıyor.
Mahnaoğlu çalışmalarında
plastik malzeme kullanıyor.