Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/15
KÖRFEZ KUİZİ... KÖRFEZ KRf Zİ... KÖRFEZ KRtZt...KÖRFEZ KRİZİ
ATDIŞİŞLERİBAKANLARITOPLANTISI
Türkiye'ye yardım içinkarar günüNİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Körfez krizinden zarar gören
ülkelere yapüacak yardımı tartışmak üze-
re bugün AT dışişleri bakanları
"gayriresmi" bir toplantı için ttalyan baş-
kenünde bır araya geliyor. 17 eylülde Brük-
sel'de yapüacak bir toplantıyla Türkiye,
Mısır ve Urdün'e -ve belki Yugoslavya'ya-
yapüacak yardımın cinsi ve miktan hakkın-
da verilecek karar "nihai seklT'ni alacak.
Bugünkü toplantı, kararın temel niteliğini
belirleyecek. Yann AT'nin "Ecofin" top-
lantısı için gene ttalyan başkentinde bir ara-
ya gelecek olan 12'li maliye bakanları da
söz konusu kararı gözden geçirecek.
Her halukârda verilecek yardımın mik-
tan AT Komisyonu tarafından belirlenmiş
durumda. Ancak AT yetkilileri toplantı ari-
fesinde rakamlar hakkında herhangi bir
açıklama yapmaktan kaçınıyorlar. Ama
AT (Akdeniz yöresi masasına bakan) ko-
misen Abel Matutes'in ttalyan basınına
verdiği açıklamalara göre tespit edilen rak-
kamlar ülke başına 3 ay içinde verilmek
uzere 600 milyon dolarlık bir meblağı kap-
sıyor. AT ülkelerinden gelebilecek bir kay-
nak transferinin her halukârda Türkiye'nin
yıllık zaran olarak tespit edilen 4.5 milyar
dolan karşılamaktan çok uzak kalacağı an-
laşılıyor.
Roma'da îtalyan Dışişleri Bakanlığı'na
yakın kaynaklardan edinilen bilgüere göre
Türkiye'ye yapılacak yardımın şekli diğer-
lerinden farklı olabilir. Bu yardım AT ile
ticari ilişkilerin hızlandınlması, Türkiye ile
AT arasında hazıılanan işbirliği paketinin
işlerlik kazanması, -Yunan vetosu ile kar-
şılaşmaması halinde- mali protokülün açıl-
ması şeklinde olabilir. Ne ki "La Stampa"
gazetesinin Bruksel kaynaklı bir haberine
bakılacak olursa bütün bunlar teonde ka-
hyor. îtalyan gazetesine göre Yunanistan'ın
Türkiye-AT ilişkilerinde oluşturduğu dü-
ğüm bu toplantıda kendisini açığa vuracak.
"La SUunpa" Yunanistan'ın Türkiye'ye
yapılacak yardıma kategorik olarak karşı
çıktığını söylüyor ve her zamanki tavnnı
koyduğunu beliniyor. Bu dunımda AT ül-
kelerinin yardımı Türkiye'ye ikili anlaşma-
lar çerçevesinde gündeme gelebilecek.
AT'nin dönem başkanlığını yapan ttal-
yan Dışişleri Bakanı Gianni de Michelis'in
açıklamalarına göre ise ambargodan zarar
gören ulkelere yapılacak yardımın şekli
24'ler grubunun Doğu Avrupa için örgüt-
lediği yardım programına benzer bir proje
içinde gerçekleştirilebilecek. Bugunkü top-
lantının ana konusunu zarar gören ulkele-
re yardım paketi olarak tanımlayan Dışiş-
leri Bakanı, 12'lerin bu toplantıda ABD'-
nin Avnıpa'dan istedigi Körfez'deki aske-
ri masraflara katkı konusunu tartışmaya-
cağını söylüyor. Bir başka deyişle bakan,
AT'nin Körfez krizine olan mali katkısının
zarar gören ulkelere yapılacak yardımla sı-
nırlı kalabileceğini belirtiyor.
Roma'daki toplantırun ardından AT dı-
şişleri bakanlan, ABD Dışişleri Bakanı Ja-
mes Baker'dan Helsinki zirvesi hakkında
bilgi ahnak ve ABD Dışişleri Bakanı' yla
kendi pozisyonlannı karşıiaştırmak amacıy-
la Bruksel'de NATO dışişleri bakanlan ile
bulusacak. Şimdiye dek ender rastlanan bir
siyasi dayanışma içine giren AT ülkeleri, bu
çerçeve içinde pazar günü Helsinki'de bu-
luşacak olan ABD ve Sovyet liderine Av-
rupa'nın çıkarlannı da göz önünde bulun-
durulmasım hatırlatacak ve kararların
12'lere danışılmadan alınmamasını talep
edecek. Aynca AT, ABD'ye Avrupa'dan
bekleyeceği fedakârlıklan ABD'nın kendi-
sini hesaba kattığı olçude tatmin edebile-
ceğini iletecek.
AT üyesi ülkderin Italya'run dönem baş-
kanhğı altında Roma'da yapacaklan top-
lantıda, ele alacakları bir diğer önemli ko-
nu da topluluğun Körfez krizine Uişkin şim-
diye kadarki tuturau. Dışişleri bakanlan,
Irak'ın Kuveyt'i işgalinden bugune kadar
geçen süre içinde, "AT'nin ABD'nin geri-
sinde pasif bir tutum" izlediği yolunda ohı-
şan imajı silmenin yoUannı da arayacaklar.
Bu nedenle AT Dışişleri Bakanlan Toplan-
tısı'nda, Avrupa'nın Körfez krizine ilişkin
tutumunu kesin çizgilerle tammlayan bir
açıklama çıkması da bekleniyor.
Bugünkü topIanUnın gündemindeki di-
ğer maddeler arasında ise Kuveyt ve Irak'-
ta kalan Batılı diplomatlann tutumu, am-
bargonun gidişatı ve olası bir hava arnbar-
gosu opsiyonu da sayıhyor.
ÜRDÜN
Mültecilere
Batı
yardımıDış Habcrier Servisi — Batı, Irak ve Ku-
veyt'ten kaçarak Ürdun'e sığınan, sayılan
100 bini aşkın Asyalı mültecinın yüz yüze
bulunduğu açlık tehlikesine karşı, bölgeye
gıda ve malzeme yardımında bulunmaya
başladı. Ancak Ürdıin'deki mülteci kamp-
larına gönderilen malzemelerin yetersiz ol-
ması nedeniyle açlık ve salgın hastalık teh-
likesi, on binlerce mülteciyi hâlâ tehdit edi-
yor. Bu arada serbest bıraküan Batılı rehi-
nelerin tahliyesi sürüyor.
Batılı yardım kuruluşlan ve uluslararası
Kmlhaç örgütleri, Ürdün'deki Asyalı mül-
tecilere yardım gönderilmesine başlandığı-
nı açıklarken Ürdün'deki mültecilerin açlık-
la yüz yüze oldukları bildiriliyor. AP ajan-
sırun haberine göre bölgeye ulasan gıda mal-
zemesinin yetersizliği nedeniyle Asyalı mül-
tecilerin yerleştirildiği kamplarda salgın has-
talık tehlikesi de başgösterdi.
ABD Kızılhaç örgütü, dün Washington-
da yapılan bir açıklamayla Ürdün, Mısır ve
mültecilerin yoğun olarak girış yaptığı di-
ğer ulkelere yardım malzemesi go.ıderilece-
ğini duyurdu. ABD Kızılhaçı, boıgeye gön-
dereceği gıda ve sağlık malzemesinin yanı
sıra uluslararası Kızılhaç örgutune de 75.000
dolar tutannda ekonomik yardımda bu-
lunacak.
Ürdün'e, ağustos ayı başmdan beri Ku-
veyt ve Irak'tan 605.000 kışinin giriş yaptı-
ğı bildiriliyor. Şu anda çoğu Asyalı ve Arap
olmak uzere 105.000 kişinin bulunduğu Ür-
dün'e, günde 10.000 kişi giriş yapmaya de-
vam ediyor.
BD arâda, 320 tngiliz kadın ve çocuk re-
hine de dün Ürdün'e gıttı. Irak Havayol-
lan'na ait iki uçakla Kuveyt'ten Ürdün'ün
başkenti Amman'a giden rehineler, British
Airvvays'e ait bir jumbo jetle Amman'dan
alınarak, Londra'ya götürülecek. Rehine-
leri alraaya gidecek olan tngiliz uçağının,
Ürdün'deki Asyalı mülteciler için bölgeye
yardım malzemesi taşıyacağı bildiriliyor.
DIŞBASIN
NEW YORK TIMES
'Kahraman
Türkiye'ye
acil destek'ABD'nin müttefikleri.Körfez krizindtr
ortaya çıkan gerçekle yüz yüze gelmek du-
rumundadırlar: Irak'ı engellemek için har-
canan ortak çabaya gerektiği gibi ve adil
olarak katkıda bulunmalıdırlar ya da itti-
fakta ABD destegıni tehlikeye atmaktadır-
lar.
ABD'nin Körfez'deki çıkan her şeyden
çok ayn, değişmez, maliyetinden bağımsız
bir şey değildir. Bu bir ölçüde diğer ülke-
lerin maliyeti ve riski paylaşrnalarına da
bağhdır. Eğer diğerleri üzerine düşeni yap-
mazsa, ABD'nin de iküdarda kalmasını et-
küeyecektir. Eğer ortak çaba başansız olur-
sa maliyet çok yükselecektir ve herkes da-
ha fazla ödemek durumunda kalacaktır.
Petrol fiyatlan ve saldırganlık açısından.
Şimdiye dek tngiltere, Fransa ve Suudi
Arabistan dışındakiler hiçbir katkıda bu-
lunmadılar. Batı Avrupalılar ve Japonya'-
nın petrole bagımlılığı herkesten fazladır.
Bu nedenle üzerlerine duşeni herkesten çok
yerine getirmekle yükumludürler. Baa Av-
rupaülar ve Japon liderleri ABD'nin aske-
ri operasyonlarına para yardımı yapmaya,
Amerikalılan ücretli asker gibi gösterece-
ğinden karşı çıktıklannı söylüyorlar. Evet?
Paralı asker gibi gbrünmek, ölü ya da ye-
nik asker gibi görünmekten daha iyidir. Al-
manlar ve Japonlar anayasalannın ülke sı-
nırları dışmda askeri operasyonlan yasak-
ladığını öne sürerek dışarda kahyor. Bu an-
laşılabih'r bir şeydir. Ama mayın tarayıcı,
doktor, taşıma gemileri ya da uçaklan gi-
bi malzetnenin ya da pararun gönderilme-
sine engel değildir. Amerikalılann hayat-
lan söz konusu olunca bu tür tartışmalar
sinik görünmektedir.
Geçen günlerde Hazine Bakanı Nicholas
Brady ve Dışişleri Bakanı James Baker Av-
rupa Topluluğu üyelerine Doğu Avnıpa'-
daki demokrasilere ve Ürdüne yardım için
mali sorumlulukları üstlenmeleri çağrısı
yaptılar. Ve kahraman Türkiye'nin yaptı-
ğı fedakârhğın maliyetini kaldırabilmesi
için acilen ticaret ve desteğe ihtiyacı vardır.
Amerikalı görevliler aynca Avrupa'da as-
ker bulundurmanın maliyetini paylaşmak
için Avrupalılara başvurdular. Bütun bu ta-
lepler gereklidir ve adildir.
AT Dışişleri Bakanları Roma'da bu ko-
nulan görüşmek için toplanacaklar. Eğer
saldırganlığm yenilmesini, enerji fıyatlan-
nın ve arzlannın güvenli kalmasını, savaş
ve banş hakkında söz söyleyebilmeyi isti-
yorlarsa oyun oynamayı bırakıp bir an önce
üzerlerine düsen payı ödemeye başlamalı-
dırlar. 6 Eylül 1990
HÜZÜNLE KARIŞK — Irak ve Kaveyt'teki rehineler grnplar halinde ülkeJerine dönerierken, haraalanlannda sk sık ynkandaki gibi sahneier yaşamyor. (Fotograf: Reuter)
LONDRA
Thatcher Körfez'e yeni güç gönderecek
İngiliz Parlamentosu 8 yıldan beri ilk kez olağanüstü
toplanarak Körfez krizini görüştü. Başbakan îyîargaret
Thatcher Irak'a karşı "bir askeri harekâta girişmeme
taahhüdü vererek, kendi meşru haklarımızı
sınırlayamayız" dedi.
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Körfez bunulamını görüş-
mek uzere tatilini yanda keserek 8 yıldan
beri ilk kez olağanüstü toplanan parlamen-
toda, Türkiye'nin adı sıkça gecti. Dün baş-
layan ve bugün sonuçlanması beklenen top-
lantıda, Başbakan Margaret Thatcher, hü-
kümetinin Basra Körfezi'ne, Birleşmiş Mil-
letler kararlannı uygulamak ve Suudi Ara-
bistan'a Irak'ın olası bir saldmsım önlemek
amaayla askeri kuvvet gönderdiğini, ancak
ABD ile birlikte Irak'a bir askeri saldınya
girişme seçeneğini "saklı tuttuğunu" söy-
ledi. Thatcher konuşmasında Körfez'e da-
ha fazla askeri guç göndermeyi tasarladı-
ğını açıkladı. Başbakan Thatcher, Irak'a
karşı bir harekâta girişmek için Birleşmiş
Milletler'in yeniden bir karar almasına ge-
rek duymadığını da belirtti. Başbakan
Thatcher, "Bir askeri harekâta girişmeme
taahfcüdü vererek, kendi meşru haklannu-
zı sınırlayamayız" şeklinde konuştu.
Başbakan Thatcher, Avam Kamarası'-
ndaki oturumu açış konuşmasında, Kuveyt
bunalımının geçmişi hakkında bilgi verir-
ken Türkiye'ye de değindi. Başbakan
Thatcher, "Türkiye ve Snndi Arabistan'-
ın Irak petrol bonı haUannı kapatması ha-
yataydı. Türkiye lideri de bu konuda bü-
yük kararlılık ve dirayet gosterdi" dedi.
Başbakan'ın bu sözleri, salonu tıka basa
dolduran miUetvekilleri tarafından hararet-
le onaylandı.
ATÎNA
Ancak daha sonra yapılan konuşmalar-
da, Türkiye'nin adı, "yayılmacı emeiler"
iddialannı cağnştıracak çerçevelerde geçti.
Ana muhalefet tşçi Partisi'nin eski savun-
ma bakanlanndan Dennis Healey, uzun ko-
nuşmasında, Irak'ın askeri bir harekâtla
parçalanmasırun mı arzulandığını sordu ve
"Türkiye'nin, 1923'te Irak'ta kaybettiği
petrol bölgelerini geri almak niyetiyle, bu-
nalıma taraf olmak istedigi söyleniyor"
dedi.
Ingiltere'nin Irak'ta ABD'nin yanında
bir askeri harekâta girişmesine şiddetle kar-
şı çıkan tşçi Partisi'nin sol kanat üyesi Tony
Benn ise "ABD, Irak'a karşı bir askeri ha-
rekâta hazırdır. Bir bahane bularak saldı-
racak ve Saddam'ı devirecek. tngiltere, bu
buyük planda küçük bir parçadır. Thatc-
her, Başkan Bush'a kilitlenmiş durumda.
ABD ne pahasna olursa olsun petrol böl-
gelerini kornmaya kararh" dediği konuş-
masında, Amerikan yönetimlerinin, dünya
bekçiliği için "ahlaki otoritesi" bulunma-
dığım söyledi. Grenada ve Panama'ya
ABD'nin doğrudan, Nikaragua'ya dolaylı
müdahalelerini, tran'la savaşırken Irak'ı
desteklemesini örnek verirken, "A>Tn Ame-
rika, Kıbns böinndağünde bir şey yapta mı"
diye sordu.
Avam Kamarası'nın 1982'de Falkland
bunalımından bu yana ilk kez yaz tatilini
bölerek toplanması, kamuoyunda "buna-
lımın tırmandıgına işaret" olarak göriilü-
yor. Toplantırun bugün, dışişleri ve savun-
ma bakanlannın da konuşmalanndan sonra
geç saatlerde bir oylama ile sona ermesi
bekleniyor. tktidar partisi, büyük bir ço-
ğunlukla "Savaşa hazınz" derken, muha-
lefet, "Ancak BM karan ile savaşa evet
diyebiliriz" göruşünde. Tony Benn ve ta-
raftarları ise "savaşa hayır" diyorlar. Bu
bölünmelere rağmen iktidar partisinin
Avam Kamarası'ndaki 100 milletvekillik
çoğunluğu ile ve muhalefetten de büyük bir
destekle Başbakan Thatcher'a arka çıkması
bekleniyor.
Ankara'nın 'önemi'kaygı yaratıyorBasra Körfezi'ndeki krizin patlak verdiği andan itibaren
Türkiye'nin tutumunu yakmdan izleyen Yunanistan,
Ankara'nın Batı ülkeleri nezdinde 'önemini arttırmış'
olmasından kaygı duyuyor. Atina, krize ilişkin olarak
Türkiye'nin 'ardında kalmamak' için çabalıyor.
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Basra Körfezi'ndeki krizin
patlak verdiği andan itibaren, Türkiye'nin
tutumunu yakından izleyen Yunanistan,
Türkiye'nin Batı ülkeleri nezdinde 'önemi-
ni arttırmış' olmasından kaygı duyuyor.
Başta Amerika Birleşik Devletleri ve ardın-
dan Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun
Türkiye'ye karşı 'daha olnmlu' bir tavır al-
malan, Yunanistan'ın bu kaygılannı daha
da arttırıyor.
uluslararası gelişmelerin kaydedildiği an-
larda Türkiye'nin 'ne yapacagını" ya da ge-
lişmeler karşısında Türkiye'nin'yeni konn-
munun ne olacağını' izlediği ve dış siyaset
rotasını buna göre çizdiği gözlenen Yuna-
nistan, Körfez gelişmelerinde de aynı
'du>vrlı]ıgı' gösteriyor. Yunanistan'da göz-
lenen bu 'fenomen' yalnız hükümet politi-
kasında değil, muhalefet çevrelerinde, ga-
zete haberleri ve yorumlannda da görülü-
yor.
Bunun en son iki örneği Körfez krizinde
verildi. Yunanistan, Suudi Arabistan ve Ku-
veyt'in çağnlarından sonra Basra Körfezi-
ne donanmasuıın *en gözde* firkateyni Iim-
nos'u gönderdi. Ancak Limnos'u gönder-
mesindeki asıl amacm, 'Ynnanistan'ın Tür-
kiye'nin gerisinde kalmasını önlemek' oldu-
ğu bazı hükümet üyeleri tarafından da dile
getirildi. Ikinci örnek, Enerji Bakanı ile Dı-
şişleri Bakan Yardımcısı'nın Suudi Arabis-
tan'a gerçekleştirdiği *iş ziyareti'nde verildi.
Yunan gazeteleri iki Yunanlı bakanın Cid-
defye gerçekleştirdiği ziyaretin asıl amacının
Türk Dışişleri Bakam Ali Bozer'in Suudi
Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyaretin *ardm-
da kaünmaması olduğu' belirtildi.
Nitekim, Yunanistan Basra Körfezi'ne sa-
vaş gemisi göndermekle Suudi Arabistan1
dan 'ucuz petrol saglamayı' başardı ve bu,
kamuoyuna 'Türkiye'nin ardında kaünma-
dı' şeklinde yansıtıldı.
Yunanistan'ın şimdilerde en büyük kay-
gısını Kıbns sorununun 'rafa kaldmlması'
oluşturuyor. Kıbns konusunda geçen hazi-
ran ve temmuz aylannda "Türkiye'nin kö-
şeye sıkıştınld»gına" yönelik mesajları ABD
ve AT'den alan Yunanistan hükümeti, şim-
di bu mesajlann 'ters yüz' olduğunu görü-
yor. Kıbns Rum yönetiminin ATye tam üye-
lik başvurusunun görüşüleceği 17 eylül gü-
nü yaklaşırken BM Genel Sekreteri Perez de
Cuellar'ın, başta tngiltere olmak üzere Al-
manya, Fransa ve ttalya hükümetlerine
"Kıbns'iD başvurusnnu askıya almalan"
için birer mesaj ilettiğinden söz ediliyor. Ay-
nı söylentilere göre de Cuellar bu mesajla-
rı, ABD'nin baskısıyla iletroiş bulunuyor.
Bu arada ABD Dışişleri Bakanhğı'mn da
aynı ulkelere aynı içerikli birer mesaj iletti-
ği belirtiliyor. Ancak bu mesajda ABD'nin
Türkiye'yi Maraş'ın yerleşime acmaması için
ikna ettiği ve Türkiye'nin bunun karşıhğın-
da 'Kıbrts'ın AT üyeliğini askıya almasım
şart koştugu'ndan söz ediliyor. Yunanistan
1
ın ise gerek ABD gerekse AT ülkelerinden
Türkiye - AT ilişkileri konusunda Işi yokusa
surmemesi için' çeşitli baskılar gördüğu öne
sürülüyor.
Körfez krizi Ue birlikte 'bloke* olan Yu-
nanistan hükümeti, aynı baskılan ana mu-
halefet sosyaüst PASOK lideri Andreas Pa-
pandreu'dan da görüyor. Papandreu, Kıb-
rıs'ın durumu ile Kuveyt'in bugünkü duru-
munun aynı olduğunu öne sürüyor ve Kör-
fez'e savaş gemisi gönderdiği için yalnız hü-
kümeti değil Kıbns sorununda buna ben-
zer tepkileri göstermedikleri için BM, NA-
TO, AT ve uluslararası kuruluşlan sert bir
dille eleştiriyoT.
Yunanistan'ın diğer bir kaygısını da
ABD'nin Türkiye ve Yunanistan'a ayırdığı
askeri yardımlar oluşturuyor. Türkiye'nin
bölgedeki önemini arttırmasından sonra
ABD'ye baskı yaparak söz konusu 7/10 ora-
nındaki dengeyi bozabileceğinden endişe
duymaya başlayan Yunanistan, bu gelişme-
ler karşısında ortaya bazı *yeni boyutlar' at-
maktan da kaçınmıyor. Dışişleri Bakanı An-
donis Samaras, "Dünyada tslam hareketi
yayıldıkca, Avrnpa'nu Moslüman olmayan
ülkesi Yunanistan'ın bölgedeki önemini
artüracagından" söz etmeye başladı. Sama-
ras'a göre tslam hareketinden son derece en-
dişe duyan Avrupa Topluluğu, Yunanistan'ı
Doğu Akdeniz bölgesinde bir 'kale' gibi gö-
rüyor ve bu nedenle ATnın Doğu Akdeniz'e
noktalanan sınır adası Girit oldukça bu>-ük
önem kazanmaya başlıyor.
Tüm bu gelişmeler kaydedilırken Türk-
Yunan diyaloğunun yeniden başlatılması
için atılacak 'yeni adımlann' gunu de yak-
laşıyor. Türk ve Yunan başbakanlarının ge-
çen temmuz ayında Londra'da vardıklan an-
laşma çerçevesinde 19 eylülde buyukelçiler
düzeyinde Ankara'da bir göreşme yapılacak.
Bu göriışmede iki ülke dışişleri bakanlan-
nın eylül ayı sonunda Ne\* York'ta ve BM
toplantısı süresinde 'tkili bir gonişme yap-
malan amacıyla' gerekli ortamın sağlanma-
sına çalışılacak. Eğer "Her şey yolunda
giderse" Türk ve Yunan başbakanlan da da-
ha ileride kendi aralannda bir görüşme ya-
pabilecek.
Yunanistan, anlaşıldığı kadanyla Türki-
ye've 'bakış açtşını' değiştirraek zorunda ka-
lacak. Ama gelişmelerinin yanı sıra Kıbns
sonınuna da bir çözüm bulunabileceği yo-
lundaki ümidıni de yitirmiş değil. Yunanis-
tan'ın sağ eğilimli yeni hükümeti böylece
hem ana muhalefet sosyalist PASOK'u Kıb-
ns konusunda 'yaöştırmaya' hem de Kör-
fez'le ilgili alman kararları 'harfiyen' uygu-
lamakla ne pahasına olursa olsun ABD ve
AT ülkeleriyle kurduğu 1yi Dişkileri' surdür-
meye çalışıyor.
ÖZAL'
Daha çok
yardım değil,
daha çok
ticaret
MIAMI (AA) — Irak'a ekonomik am-
bargonun Türkiye'ye 3.5-5 milyar dolara
mal olacağını beh^ten Cumhurbaşkaıu Tor-
gut Özal, zaran karşılamak için Batı'ylati-
careti arttırmak istediğini söyledi.
Cumhurbaşkam Turgut özal, Amerikan
TV istasyonlannda yayınlanan "The
Nightly Business Report" programında
kendisiyle yapılan röportajda, "Bir sloga-
nun var.. Daha çok yardım degü, daha çok
ticaret" diye konuştu.
Ürdün'ün Irak'tan gelen mülteci akını
yüzünden ciddi ekonomik sorunlarla kar-
şılaştığını, ancak Türkiye'nin zarannın
Irak'tan ham petrol taşıyan bir boru hattı-
nın kapatılmasından kaynaklandığmı kay-
deden Özal, Irak'la ış yapan Turk işadam-
lanmn da Irak'taki işlerinin durduğunu ve
zarara uğradıklaruu söyledi.
Turgut özal, Türkiye'nin güneydoğusun-
daki bazı tüccarlann sınır boyunca Irak'a
yapılan ekonomik ambargoyu deldikleri id-
dialannı da, "Bu imkânsızdıı, çunku Irak'a
giden tek bir >ol vardır. Bu yol, ulaşımın
ana noktasıdır. Geri kalan bölgeler ise dag-
hknr ve ulaşun imkinı yoktnr" şeklinde ce-
vapladı.
Cumhurbaşkanı özal, Türkiye'nin böl-
gede önemli bir rol oynayabileceğini, an-
cak ordusunun tamamen modernize edil-
mediğini, "Ordu ve Hava Knvveticri'nfai
modcrnizasyomınuo çok gerekli oMnguna"
kaydetti.
BM .,„,
Irak'a
yiyecek
ıçın
yol arayışı
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Birleşmiş Milleüer Ge-
nel Sekreteri Perez de Cuellar, Güvenlik
Konseyi'ne Irak'la ilgili raporunu verirken
Konsey Ambargo Komitesi "Yiyecek ve Baç
girişi" sorunu için çözüm yollanm görüş-
tü. Güvenlik Konseyi'nin 661 sayıh karan
çerçevesinde oluşturulan Ambargo Komi-
tesi Irak'a "yiyecek ve ilaç girişi" için bir
mekanizma geliştirmeye çalışıyor.
ABD, yiyecek ve ilaç girişine, ekonomik
ambargoyu "zedelemeyecek bir mekaniz-
ma" sağlanırsa izin vereceği sinyalini ver-
di. ABD'li diplomatlar bu konudaki koşul-
larmı şöyle suahyor: "Genei Sekreter'ta ya
da Güvenlik Konseyi'nin saptayacagı bir
ekibin insani ihtiyaçlan' belirlemek üzere
Irak'a gönderilmesi sadece bu ekibin sap-
tadığı ihtivaçlann sıkı kontrol albnda
Irak'a girebilmesi, gönderilen askere degil
halka datıülinasının sağlanması..." Ayn-
ca insani ihtiyaçlar için harekete geçilme-
den önce Irak'taki Batıh rehinelerin tümü-
nün serbest bırakılması isteniyor.
BM Genel Sekreteri, Irak Dışişleri Baka-
nının insani ihtiyaçlan konusundaki talep-
lerini içeren raporunu Güvenlik Konseyi'-
ne iletti. Cuellar'ın Körfez krizi raporunu
dinleyen Güvenlik Konseyi üyeleri diploma-
tik yollann tıkandığmı, hafta sonunda ya-
pılacak olan Bush-Gorbacov Zirvesi'nin so-
nuçlannı bekleyeceklerini bildiriyorlar.
Bundan sonra Sovyetler Birliği'nin arabu-
lucu rolü üstlenebileceği kaydediliyor.
ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın
önceki gün Kongre'de, Irak'ın Kuveyt'ten
çekilmesi halinde bile Suudi Arabistan ve
diğer Körfez ülkelerinde asker bırakacak-
lanm söylemesi Birleşmiş Milletler'de Bağ-
lantısızlann ABD'ye karşı itirazlannı güç-
lendirdi. özelhkle Küba, ABD'nin Güven-
lik Konseyi'nden bağımsız askeri bir mü-
dahaleye girişmesinin engellenmesi için çe-
şitli çağnlar yaptı. Ekonomik ambargonun
yiyecek ve ilaç dışında uygulanması yolun-
daki çağnlar da Küba'dan geldi. Küba, Gü-
venlik Konseyi'nin ekonomik ambargo çağ-
rısı yapan 661 sayüı kararındaki "insani
ihtiyaçlar" itadesine açıklık kazandınlma-
sını istiyor.
Ambargo Komitesi dün 661 sayüı karar-
daki ifadeye açıklık getirilmesi için getiri-
len karar teklifleri üzerinde durdu. Komi-
tenin görüşmeleri tamamladıktan sonra
onay için yeniden Güvenlik Konsevt'ne baş-
vurması bekleniyor.
Başta Küba olmak Uzere ABD'nin Kör-
fezde askeri varlığma itiraz eden Bağlantı-
sızlar bundan sonrald gelişmelerde Sovyet-
ler'in izleyeceği tutumun önemli olduğunu
vurguluyorlar. Batüılar ise Sovyetler Birli-
ği'nin kriz için arabulucu rol Ustlenebile-
ceğini belirtiyorlar.