29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EYLÜL 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN Meteorolojı Genet Müaûrtü$û'nden alı- nan bdvye göre, yudun kuay ve bat te- sımlen parûlı v» çok bUudu. Marmara- nn do&usu. Karadeniz, Gûney ve k Eoe içAnadoij'nunlaaıvwbatısıieBatıfe deruz sağanak yafrşlı,fttekjyerier u t>u- kıflu geçecek HA» SICAKUÖ: Yurftjn kuzey ve battsında azalacak. dığer yer- lerde dejısmeyecek RÛZGÂR: Kuzey ve batı, yurdun kuzeybab kesımlennde ku- zey ve <JoQu yönlerdefi orta kuvvette, ya- Adana Mapazan Adiyaman Afyon A0 g y y ^ . B <*&<** V» 1"2-3"**« f***™* Munacak. VSn KHûnde ha- * fc b u l u t h ) a** 808 "' HûziUr gûney ve bat, yMenfen hafif, am ara de 6-7tajvvetınde,saatte 10-21 Marma- ra, Ege ve Karadenız'üe 22-33 dena mıiı hızla esecek Dena -mıtedı1 Marmara. Bıtıs 8olu Bursa Canakkate Çonım Denıztı A 33°20°0ıyart)akır A 21» 15" Edırne A 34° 16° Erancan Y 24" 12° Efzurum A 27» 6° EsBşetnr Y 21° 13° Gaznmep A 31° 23° Giresun Y 33° 19° Gümüşlune Y Y 2S°WH*l<iıi A Y 28° 18° tepart Y Y 20° 13° IsfcnM Y Y 22° 14° tzmır A A 32°12°Kars A A 24° 9° Kastamonu Y Y 18°13°Ki*sen B Y 20° 13° KırttaıeJ Y Y20°i2°Ktoı»a B Y 23°13°KûB(va Y Y 27° 19° Malatya A 33°14°Manısa 20° 12° K Maraş 28° 11° Metstn 25° 1°Mu0a 2T>O Mu$ 34" 17° Ni«<Je 22° 18° Ordu 25° 11° Ftee 24° 9°Sams*ı 26°13°S»rt 19° 14° Sınop 28°20°Sıvas 26° 1°WordaO 20° 13° lratann 26° 11° Imctlı 22°14°U»k 26°10°van 23° 11° togat 32°t2°Zon9t*lai< A 28° 20° A 34° 18° A 31° 21° Y 28° 18° A 25° 10° B 28° 12° Y 23M«° Y 23°15° Y 22" 18» A 32° 19° Y 20°16° Y 25° 11° Y 20° 12° Y 23° 16° A 31° 12° Y 25° 13° A 24° 9° Y 23° 12° Y 19° 16° bululkı , yaOmurlu U s ı s J ı / s l a r t A-açık B-buluthı G-oüneş» K-kartı S-stsi Y^ajnuriu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Eşek. 2/ tterbi- yum elementinin simgesi... lslam inancma göre kıya- met günü bütün ölü- lerin dirilerek topla- nacağı yer. 3/ Türk müzığinde bir ma- kam... Bir nota. 4/ Düzgün, güzel ve kolayhkla söz söyle- yen... Güneydoğu Anadolu'da daha çok kadınlann çeşitli yerlerine yaptırdıkla- n bir tilr dövme. 5/ Bir renk... Doz. 6/ Küçük su kana- h... Güzel sanat. 7/ Su düzeyindeki sıra kayalar... Osmanlı toprak düze- ninde yülık geüri yüz bin akçeyi aşan dirlik. 8/ Doğal ve tarihsel özellik- lerinden dolayı koruma altına alınan alan... Kaplumbağa kabuğu. 9/ Kö- pek.... Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe. YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Bir Asya ülkesi olan Birmanya- nın yeni adı. 2/ Bir değiş tokaşta üste verilen şey... Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü. 3/ Istemli kas hareketle- rinde düzensizliğe yol açan eşgüdüm bozukluğu. 4/ Doğu Ka- radeniz'in dağlık kesimlerinde yaşayanlann giydiği, bacağı ço- rap gibi saran bir tür çizme... Verme, ödeme. 5/ Asya'da bir ül- ke... Bağışlama. 6/ Yurdumuzda bir göl... Bir akademik unva- nın kısa yazılışı... Baryumun simgesi. 7/ Favori... Tavlada bir sayı... Dince kutsal sayılan bir yerin ziyareti. 8/ Üstünde na- maz kılınan kilim, post gibi şeylerden yapılmış sadece. 9/ Ek- mek ufağı... Uyaruk, gözü açık. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Yeni îcra Vekilleri 29 EYLÜL 1930 B.M. Meclisi bugün saat 14 te toplandı. Yeni kabinenin programını okuyacağmı zannettiğinden tneclis salonlan hıncahınç dolmuştu. S. Fırka reisi ve bütürt fırka azası mecliste sol tarafta hazır bulunuyorlardı. Celseyi reis Kâzım Pş. açarak: — Yeni kabine Jıakkında Reisicumhur Hzînin tezkereleri okunacaktır. Dedi. Tezkereler okundu. Bu tezkereler şunlardır: "Türkiye Büyük NüUet Meclisi yüksek reisliğine" "lcra Vekâletlerinden bazılarının inhilâl ve siyasi ahval dolayısile tcra Vekilleri Hey'etinin istifası Başvekil lsmet P. Hz. tarafından bildirilmiş ve istifayi vaki kabul edilerek yeni hey'etin teşekkülüne kadar lcra Vekilleri Hey'etinin vekâleten ifayi vazifeye de\'amları tensip ve müşarünileyh Hz. ne tebliğ edilmiş olduğunu arzederim efendim! Reisicumhur GAZİ. M. KEMAL "RM.M. Yüksek reisliğine" "Başvekâlete Malatya meb'usu lsmet Pş. Hz. tayin edilmiş ve müşarünileyhin intihap ettiği zirde maruz lcra Vekilleri Hey'etinin tarafımdan tasdik edilmiş olduğunu arzederim efendim!' Reisicumhur GAZİ M. KEMAL Adliye Vekâletine: Yusuf Kemal B. (Sinop), Millî Müdafaa Vekâletine: Mustafa Abdülhalik B. (Çangın), Dahiliye Vekâletine: Şükrü Kaya B. (Muğla), Hariciye Vekâletine: Doktor Te\fik Rüştü R (Izmir), Maliye Vekâletine Saracoğlu Şükrü B. (Izmir), Maarif Vekâletine: Esat B. (Bursa), Nafıa Vekâletine: Zekâi B: (Diyarbekir), Iktisat Vekâletine: Mustafa Şeref B. (Bordur), Sıhhat ve Içtimaî Muavenet Vekâletine: Doktor Refik B. (Istanbul). 30 YIL ONCE Cumhuriyet Fahri Özdüek MBK ve hükümet 29 EYLÜL 1960 Milli Birlik Komitesi önümüzdeki günlerde bir tebliğ neşredecektir. Bu tebliğde Milli Birlik Komitesi mensuplanrun hükümet ve diğer devlet kademelerinde vazife almamaları seklindeki bir prensip kararı açıklanacaktır. Milli Birlik Komitesi, hükümet idaresini sivil şahsiyetlere terk ederek görevlerini sadece Milli Birlik Komitesine hasretmeleri hususunda prensip kararına varmıştır. Resmen açıklanmamış oîmakla beraber son günlerde Başbakankk Müsteşan Alparslan Türkeşin bu vazifeden çekilerek yerine sivü bir şahsın getirilmiş olması, bu karara ilk örnek olarak kabul edilmektedir. Bu prensip kararı ile ilgili olarak Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü: Millî Birlik üyesi Kurmay Yarbay Ahmet Yıldız da vazifesinden ayrılarak mesaisini Komiteye hasredecektir. Yıldız'ın yerine muhtemelen genel müdür muavini Bekir Tümay, muavinliğe ise Bonn basın ataşesi Fuat Emircan getirilecektir. Halen Millî Birlik Komitesi üyesi olup da hükümette vazife almış olan şahsiyetler şunlardır: Devlet ve Hükümet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel, Millî Savunma Bakanı Fahri Özdilek, Ulaştırma Bakaru Sıtkı Ulay, Basın-Yaym ve Turizm Umum Müdurü Ahmet Yıldız, Başbakanlık özel kalem müdürü piyade Binbaşısı Rifat Baykal. Millî Birlik Komitesinin bu kararından Devlet ve Hükümet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel istisna edilmektedir. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Papandreu'ya darbe 29 EYLÜL 1989 Yunanistan eski Başbakanı Sosyalist PASOK lideri Andreas Papandreu eski Yunan'da Nemesis adıyla anılan adatet tannçasının kıhcına ikinci kez takılıyor. Ülkedeki banka yolsuzlukları için sorumlu gösterilenlerin arasında yer alan 70 yaşındaki Papandreu, dün sabahın erken saatlerinde sona eren parlamento oylamasında 121'e karşı 166 aleyhte oy alınca 10 gün içinde ikinci kez Yüce Divan'a sevk edilmiş oldu. DUNYA'DA BUGUN Amstertam Amman Aüna Bağdat Barcelona Baset Belgrad Berin Bonn Bfûteel Budapeşte Cenevre Cezayır ûdde Ouba Frankfui öme Helanta KaNre Kopenhag Kita LeftDşa A A A A A A A B B B B A A A A B B A B B A 17" 33° 27° 36° 29° 22° 20" 12° 18° 16° 17° 22° 30° 36° 37° 16° 31° 8° 34° 10° 18° 34° Lenıngrad LOndra Madnd Mıfcmo Montreal Mosteva Mûniı New njrk Osto Pans Prag Rıvad Roma Sotya Sam Tel Avıv Tunus VarştT^a Vened* Vıyana y B y A A y B A B B B A A A A A A B A A MashmgtonA Zünh A 7° 19° 32° 21° 28° 9° 17° 27° 9° 18° 17° 36° 24° 18° 35° 37° 32° 12° 21° 22° 26° 22= T4RTISMA Bir Devrnn Gerekiyor Her yeni yapılanma, yenilerle ve eski süreç içinde yıpranmamışlarla yapılır. Çünkü, girişilecek eylemde güven öğesi önemlidir. Bu da yıpranmamış, taze kalmış olanlarda vardır. SHP'de, birkaç yönlü bunalım var: 1) Liderlik bunalımı: Bu, örgütün büyük, ama oldukça büyük bir bölümünün, hizip- çi zihniyetle enfekte edilmişliği savından ge- liyor. Buna göre, bu hizipçi zihniyet, parti içi demokrasi kurallanna aldırmamıştır. Parti içi ilişkileri düzenleyen anayasayı (tü- züğü) ihmal etmiştir. Hatta çiğnemiştir. Bu, sonunda, kendini bu uygunsuz olu- şumun dışında gören, hatta bu antidemok- ratik sultamn kurbanı sayan parti başkanı- nın büyük tepkisine neden olmuştur. Kendisine hizipçilik yakıştırılan parti içi sulta, bu meydan okumayı kabul etmemiş- ür. Bir yeni sav ileri sürmüştür; "Geçmiş- ten, bir suçluluk çıkartmayı bırakalım. Bir yeni yapılanmaya gidelim. Yeni >-apüanma- yı da bizim temelimizde kurarsak başarıya vanlır" demektedir. Böylece bir çatışma meydana gelmiştir. Bu, bir önderlik buna- lımıdır. 2) Sosyal demokrasinin Türkiye versiyo- nunu bulamama bunalımı: Işte yine bir sav vardır ortada: Parti için- deki hizipçi sulta uygulamaları ve hatta dünya görüşleri akımı Tiirkiye'de sosyal de- mokrasinin bu özünü savsaklamıştır. Hat- ta Amerikancı kapitalizm versiyonu içinde yerli finans kapitale yanaşıcı bir ekonomi- kososyal ve politik çizgide bu kapitalizmle yerli finans kapitaliyle flört istidatlan gös- termiştir. Yine bu sava göre bütün partinin; işi- verimi-sosyal adaleti-bireyden sosyal kat- manlara kadar bütün kademelerin bireysei ve sosyal haklannı -en yakın, en yaygın öegürlüğu-politikaya en yaygın katılımı (konsensüs demokrasisini) öngören ve te- melde emeğe dayalıhk felsefesine sahip amaç ve devinün gücü zarar görmüştür. Işte bu da bir çatışmadın Eğrisi-doğrusu, söylentisi-gerçeği ne durumdadır büyük kit- leler pek bilmiyor, ama bu da bir çatışma- dır hem de temelde bir çatışmadır, 3) Oy yitinne inişine geçişini yaşama- algılama bunalımı: 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde parti Türkiye'nin en güçlü partisi haline gelmiş- tir. ANAP iktidan da çenesine kuvvetli bir yumruk yemiş boksörün yere yıkılma sal- lantısı içine girmiştir. Şimdi ona, muhale- fetin vuracağı küçük fiske yeterdi. Ama iki büyük muhalefet, kimi "birbi- rine güvensizlik" duygulanyla, kimi vehim- lerle, bu fıskeyi vuramadılar. Ve ANAP, ka- zandığı zaman içinde, yediği yumruğun ver- diği bilinç bulanıklığmdan sıynldı. Bu durumun baş sorumlusu, elbette 26 Mart 1989 utkusunu politik arenaya indi- remeyen SHP'dir. Halkın ona güveni ve ver- diği kredi de bundan dolayı zayıflamıştu-. Ve ondan dolayı, partinin oy yitirme eğ- risi üzerinde bir kayma başlamıştır. Bu da bir korku bunahmı yaratmıştır. Bunun da baş saiki; "partiye, hizipçi bir genel sekretarya dinamizminin egemen olmasıdır" dendi ve denmektedir. SHP şimdilerde böyle güçlü bir bunalım içindedir. Bu bunahmın üç yönünü de el- bette 29 eylül kurultayı birden antlayamaz. Ama arıtlama yolunu açabilir. Nasıl mı? Pek bilinemez. Ama arıtlama yolunun açılmasının ön koşullan bilinmektedir. Onlar da şunlardır: 1) önce liderlik bunahmını çözmek ge- rekir. Bunun için de bilinmelidir ki "bir yeni yapüanmavT, zümresel sultacılık manevra- Iarıyla ve artık mutlaka uyulması gereken bir zorunluluk haline getirenlerle başlatıp yürütmek, yeni yapılanma kuramının doğa- sına pek uymaz. Bu kurama göre: Her yeni yapılanma, ye- nilerle ve eski süreç içinde yıpranmamışlarla yapılır. Çünkü, girişilecek eylemde güven öğesi önemlidir. Bu da yıpranmamış, taze kalmış olanlarda vardır. 2) Sosyal demokrasinin özü üzerinde bir Türkiye versiyonu, bu kadar bilinmez bir husus değildir. Ama bunu somutlaştırarak gerçekleştirmek için, buna inanmışlıktan ge- len bir dürüstlük mutlaka gerekir. Bunun da ön koşulu ülkede bir sosyal katman olan sermayeye onun girişimciliğine ne kesin bir reddiye ne de ona flörttür; onun katılımcı konsensüs demokrasisi içindeki yerini bul- maktır. 29 eylül kurultayı ne kadar zor olsa da bunu bilerek, elini vicdanına koymahdır. Görülüyor ki SHP'ye bir devrim gerekir. Evet, devrim olur, yeni bir yapılanma olur. Ama bunun da devrüni zorunluluk ha- line getirmiş grupça yapılacağı pek görül- memiştir. O grup, düzen bozucusu olarak sayıhrken, düzeni antidemokratik bir sul- tacılığa götürmenin suçlusu sayıhrken bu gölgeden kurtulmadan nasıl bir devrim ile yeni bir yapılanma ileri sürebilir? Bütün devrimler, düzeni eskitenlere ya da bozanlara karşı yapılır. PROF. BAHRİ SAVCI • PEUGEOT 2O5 INTERMOTIYOTOMOTIV SANAYI VE TICARET A S EYLÜL CUMARTESI SOft. / Intermottv istanbut Buyükdere Cad. 159 Tel: 174 99 24 (6 hat) Bağdat Cad 24 Tel 346 20 14 - 346 22 84 tntermotiv Ankara Cınnah Cad 12 Tel 127 68 28 IntermotivtanirGa2i Bulvarı 63/B Tel 19 50 97 -19 87 73 Gümruk vergi oranları yükseltildi; KDV yükselecek. Yalnız Intermotiv eski fiyatları koruvor. Fırsatı kacırmavın! "An excellent command ofEnglish..." (İngilizceye tam anlamıyla hakim olmak..) Önemli görevlerin vazgeçilmez şartı: Çok iyi İngilizce. TEPUM Dil Kursları, yaklaşık 6 yıldır öğrencilerine "çok iyi" İngilizce öğretiyor. Tümü İngiliz ve Amerikalı öğretmenlerden oluşan uzman öğretim kadrosuyla... Kendi koşullarınıza göre seçebileceğiniz ders saatleriyle... Farklı amaçlara yönelik özel programlarıyla... TEPUM Dil Kursları, şimdi Teşvikiye ve Kadıköy yabancı dil merkezleriyle, İngilLzce'ye tam anlamıyla hakim olmak isteyenlerin hizmetindedir. ra TEPUMIANGUAGE CENTRE D İ L KURSLARI Teşvikiye: 136 19 36 - 158 75 48 Cami Sok. 6 Kadıköy: 337 79 21 -347 19 29 Altıyol, Şemstap Sok. 9/3 MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ İSTANBUL SUBESİ CUMARTESİ/M BULUŞMALARI4J A S K E R G Ö Z Ü Y L E ORTADOĞU VE KÖRFEZ B U N A L I M I K O N U Ş M A C I Emekli Orgeneral NECPET ÖZTORUN K K ESKİ KOUUTANI 2 9 E Y L Ü L 1 9 9 0 CUMARTESİ Saat: 16 00 M Ü L K İ Y E L İ L E R L O K A L I İngilizceyi 6 ayda konuşun, sizi Amerikalı dostunuzla buluşturahm. Tel: 349 48 57 POUT1KA VE OTESI MEHMED KEMAL Bir Bahçeden Bahçeye... Bizim otel, Batum'da, denizle göl arasında. Deniz, bildiği- miz Karadeniz, göl ise yapay, suyia doldurmuşlar koca bir çukuru göl olmuş. Oteltn altıncı katından bakıldığında deniz de, göl de avucunuzun içindeymiş gibi görünüyor. Bir türkü- yü mırıldanıyorum, yarım yamalak. "Ben giderim Batum'a da / Batum'un ortasına". Batum Osmanlı tarihini okuyanlar için yabancı değil, bizim sayılır. Sokakta olsun, otelde olsun kiminle karşılaşsanız, bir Türk- çe bilen bulunuyor. Dil bakımından hiç sıkıntı çekilmiyor. Gür- cüsü, Abazası, Azerisi, Ermenisi hık, mık Türkçe biliyor. Batum'un plajiarı iri çakıl. Bizim Ege'de olduğu gibi ince kum bulamazsınız. Çakılın üstünde zıplaya seke denize ula- şacaksmız, ondan sonra suya dalacaksınız. Ben iri çakıl de- nizi hiç sevmem. Tabantarım da alışık değildir Zaten bura- da yüzenler de bir kayıkla denize açılıyortar, ondan sonra suya dalıyorlar. Denize girenler çok, ama turist diyorlar. Batum1 un yerlisinin denizle başı hoş değilmiş. Bizim Karadenizliler gibi. O gün pazardı. Çoluk çocuk herkes göle koşuyordu. "Ne var" diye sorası olduk, "yunuslar" dediler. Sabahleyin yürü- yüşe çıktığımda gölde yunusları görmüştüm. Bir anlam ve- rememiş, süs sanmıştım. Zaten her kentin bir sembolü var- mış. Batum'un da sembolü "yunus"tu. Ne yana baksanız bir yunus resmi ya da duvara kakılmış bir yunus rölyefı görü- yordunuz. Büyük limanda kocaman bir yunus heykeli yok muydu? Gölün çevresi stadyum gibi, kademeli oturacak yerler var. Merdivenleri tırmanıp içeri giren çoluk çocuk bir yere sığışı- yor. Hopartörde müzik sesi. Gölde üç dört fok dolanıp duru- yor. Oturacak yerler iyice yükünü aldı. Oturmaya yer kalma- dı. Sonunda bir sepet balıkla bir adam çıktı ortaya... Birer balık atarak fokları çevresinde topladı. Başladı hoplatıp, zıp- latmaya... Filmlerde gördüğümüz gibi foklar öyle beceriliy- di, sormayın. Adam balık verdikçe türlü hünerler gösteriyor- lardı. İki adam boyu havaya sıçrıyorlar, elinden balığı kapı- yorlar, cemberlerden geçıyorlar, birbırleriyle yanşıyorlardı. Ev- liya Çelebi'nin dediği gibi 'gorülmeye' değerdi. Seyir para- sız. Yalnız erken gelip yer kapacaksınız. Bizim turist olduğu- muzu görenler nazikçe yer verdiler. Turist her yerde itibarlı. Ya da bizim gibi Doğulu ülkelerde böyle. Karadeniz'in bizim Rize'den başlayıp Kırım'a değin uzanan yakası sanırım hep çay bahçesi. Zaten buraya boşuna "Çayeli" dememişler. Her yan yeşil, yeşilin türlü tonları var. Hikmetinden sorulmaz Tanrı buraları nasıl yeşil yaratmış!.. Bereket ki Orta Asya'da gölü kuruttuktan sonra batıya yöne- lenlerin yolu Karadeniz'e uzanmamış. Uzansaydı, belki bu- raları da çöle çevirirlerdi. Bizim Karadenizliler de ormana sal- dırıyorlarsa da, büsbütün kökünü kazımaya güçleri yetmiyor. Bir kahvede, Biz Gürcüyüz' diyen, fakat Türkçe konuşan birkaç kişıye rastladık. Hemen kaynaştık, ahbap olduk. Gor- baçov'dan sonra biraz rahatlamışlar. Turist olarak Türkiye^ ye gideceklere ızin veriyorlarmış. Hele bir yakınlarından da- vet mektubu alırlarsa, çıkmaları daha kolay oluyormuş. "Nasıl bir mektup?" "Akrabamdır diyecek, gelirse bakacağını söyleyecek, bir mektup." Bilmem ki, böyle bir mektup nasıl alınır, nasıl verilir? Kon- sotosluktan oğrenmek istiyoruz. Batum'da bir konsolosluğu- muz var. Sarp açılalı gidiş geliş kolaylaşmış. Bizim Trabzon bir ticaret kenti olmuş, her türlü mal değiş tokuşa alınıp satı- lıyormuş. Kanşan görüşen yokmuş. Birkaç kişiyi yokladım, dolar da, ruble de geçiyor. Bir borsa da oluşmuş. O günler- de 2500 lira bir dolardı. Oysa bankada 2600-2700'dü. Kahvede anlattılar, bu mektupla gidiş gelişler sırasında orda da, burda da kalanlar oluyormuş. Birbirlerine kanları kaynı- yorsa evlenenler bile varmış. Yaşlıca bir ktşiye, "Nasrt oluyof' 1 ( diye soruyorum. 'Gönül bu", diyor. "Kimisi burayı beğeniyor, kimisi orayı... Gönül ferman dinlemez." Bakıyorum yollar asfattlanırsa, Batum'dan Hopa'ya bir bah- çeden bir bahçeye geçilir gibi gidilip gelinecek. Tarih öyle kolay eskimiyor... ÇALJŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Kesin dönüş yapacağım" SORU: 1940 doğumluyum. 1963 yılından 1971 yılına kadar Tiirkiye'de sigortalı çalıştım. 1971 yılı nisan ayıodan bu yana Batı Almanya'da aralıksız çalışmaktayım. Kesin dönüş yapacağım. SSK'ya kaç dolar borçlanacagım? E.S. YANIT: 1963 yılında sigortalı çalışmaya başlayan erkek si- gortalılara, 25 yıllık sigortaülık suresi içinde 5.000 gün (13 yıl, 10 ay, 20 gün) mallullük, yaşhlık ve ölüm sigortaları primi öde- meleri koşuluyla SSK'ca yaşhlık aylığı bağlanmaktadır. 3201 sayılı yurtdışında geçen çalışma sürelerinin sosyal gü- venlik yönünden değerlendirilmesine ilişkin yasa uyannca, yurt- dışında çalıştıktan sonra yurda kesin dönüş yapanlar, "Yazılı istekte bulunmak ve yurtdışında geçen çalışma sürelerinin ta- mamını veya dilediği kadarını döviz olarak ödemek şartıyla borçlanabilirler:' Döviz olarak ABD Doları geçerlidir ve "Borçlanılacak her bir gün için 1 dolar karşılığı borç tahakkuk ettirilir." Bu hükümlere göre yurtdışında geçen çalışma sürenizin ta- mamını ya da Türkiye"de sigortalı olarak geçen süreyi 5.000 güne iamamlayacak kadarını borçlanabilirsiniz. Turkiye'de geçen çalışma süreniz olan 8 yıl karşılığı 2880 gü- nü, 5000'e tamamlamak için 2.120 gün yeterlidir. Dilediğiniz- de yaklaşık 2.120 günü, dilerseniz yurtdışında nisan 1971'den bugüne kadar geçen yaklaşık 7.100 gün borçlanabilirsiniz. Kısaca, en az 2.120 dolar ile en çok 7.100 dolar borçlanmak sizin isteğinize bırakılmıştır. Borçlanmanız gereken en az çalışma günü olan 2.120 gün ile 7.100 gün arasındaki 4.220 günlük fark size bağlanacak yaşh- lık ayhğının oranını °7o2O arttıracaktır. T.C. SAKARYA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1990/402 Karar No: 1990/487 karar C.M.U.: 1221/460 Davacı: K.H. Sanık: Burhan Serbest, Sami ve Mükerrera'den olma. 967 D.hı Ada- pazarı Mithatpaşa Mah. Nuf. kayıtlı, aynı yer Saklı Sk. No: 11 mu- kim, bekâr, Türk, İslam, sabıkasız, okur yazar, imalatçı. Suç: Gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet. Suç tarihi: 21.3.1990 Karar tarihi: 18.7.1990 Açık duruşma sonunda: G.D. / Hadise sanığın sahibi bulunduğu özderman raarka kaşar peynirlerinin taklit ve tağşiş edilmiş olduğu ve içinde kıl ve siyah ya- bancı maddeler ihtiva ettiğinden sağlığa az veya çok zarar verecek dereced; ^;;u!muş sayılacağından hareketine uyan TCK. 398. 3506 S.K. ek 1/7, ek 2. 647 S.K. 4. TCK. 72. TCK. 402/1. TCK. 396.3506 S.K. ek 1/7, ek 2.647 S.K. 4. TCK. 72. TCK. 402/1. TCK. 72. mad- deleri gereğince neticeten 980.000 lira ağır para cezasıyla tecziyesi- ne, 6 ay sanığın cürme vasıta kıldığı meslek, sanat ve ticaretin tatüine, 14 gün işyerinin kapatılmasına, karar özetinin büyük harflerle yazı- larak sanığın işyerinin göze çarpan bir yerine kapatma süresi kadar kalmak kaydıyla yapıştınlmasına, karar özetinin masrafı bilahare hu- kumlüden alınmak uzere Ankara, îstanbul ve îzmir'de yayımlanan tirajı 100.000 üzerinde olan bir gazetede, ayrıca suç mahallinde ya- yımlanan mahallı bir gazetede ilanına karar verildi. 18.7.1990. Basın: 34640 ÇOK ACELE SATILIK DAİRE Şirinevler'de sahibinden satılık telefonlu, bahçeli daire 30 milyona. Müracaat Tel.: 557 65 91
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle