Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EYLÜL 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Çelebi-TÎSK
görüşmesi
• ANKARA (UBA) —
Türkiye Işveren Sendikalan
Konfederasyonu (TtSK),
çalışma hayatının sorunlan
başta olmak üzere son
Körfez kriziyle ısınan
ekonomiden endişelerini
dile getirecek. 2 ekim günü
TİSK genel merkezinde
toplanacak olan yönetim
kuruhı, Devlet Bakanı Işın
Çelebi'nin "ekonominin
içinde bulunduğu dunımu
anlatacağı" açıklandı.
Basına
arabulucu
• tş-Sendika Servisi —
Türkiye Gazeteciler
Sendikası (TGS) ile Türkiye
Gazete Sahipleri Sendikası
(TGS) arasında Milüyet,
Cumhuriyet ve Tercüman
gazeteleri için sürdürülen
toplusözleşme
görüşmelerinde Prof. Dr.
Taner Karahasanoğlu
arabulucu olarak atandı.
Bursa'da kriz
anketi
• BURSA (AA) —
BUSİAD tarafından
krizden zarar gören
fîrmalan belirlemek
amacıyla yapılan anket
sonuçlan açıklandı.
BUSIAD'ın anket
sonuçlanna ilişkin
raporunda, firmaların
yüzde 87'sinin krizden
olumsuz yönde etkilendiği
kaydedildi. Körfez krizdnin
tekstil sanayüni yüzde 30,
otomotiv yan sanayüni
yüzde 17, makine ve
turizmi yüzde 10, yaş
meyve ve sebze sektörünü
yüzde 5, öteki hizmetleri de
yüzde 30 oranında olumsuz
etkilediği belirtildi.
Emlakbank
konutları
• KOCAELİ (AA) —
Emlakbank tarafından
yaptırılan Izmit
Kahyakaptan toplu
konutlanmn ilk bölümü
satışa çıkarıldı. Prefabrik
olarak insa-edilen
konutlann alanlan 84 ila
105 metrekare arasında
değişiyor. 1987 yılında 4
ada üzerinde inşaatına
başlanan 484 konutun satış
fiyatlan da 70-90 milyon
lira arasında belirlendi.
Eczacılardan
zaırı
• ANKARA (ANKA) —
Hekimlerin özel siparişleri
üzerine eczanelerde
hazırlanarak satılan ilaçlara
ortalama yüzde 262
oranında zam yapıldı.
"Majistral tarife" adıyla
bilinen ve eczanelerde
üretiien yaklaşık 250 ilacı
kapsıyor.
Postayla
alışverûş
• Ekonomi Servisi —
Türkiye'de ilk kez
katalogdan postayla
ahşveriş uygulaması
başladı. Bu sistemle,
evlerden katalog firmasına
sipariş vererek ahşveriş
yapılabüiyor. Uygulamayı
başlatan EVPA Pazarlama,
ilk kataloğunu geçen
günlerde yayunladı.
Katalog, ev eşyasından
giyime kadar yaklaşık 1400
ürünü içeriyor.
Şarap üretimi
• TEKİRDAĞ
(Cnmhuriyet) — Tekel,
Tekirdağ'da sürdürdüğü
1990 ürünü yaş üzüm
kampanyasının 25 günlük
bölümünde üç milyon 250
bin kilo üzüm alarak
üreticiye 2 milyar 200
milyon lira ödemede
bulundu. Tekel'in bu yıl
bölgede 10 milyon kilo
civarında şaraplık ve
sumalık yaş üzüm alımmı
gerçekleştirmesi bekleniyor.
Bu üzümlerden 6.5-7
milyon litre civannda beyaz
ve siyah şarap elde edilecek.
Bireysel
bankacılık
• Ekonomi Servisi — Yapı
Kredi bireysel
bankacılığının üçüncü yılı
nedeniyle düzenlenen
panellerin üçüncüsü 28
eylül cuma günü The
Marmara Oteli'nde yapıldı.
"Çağdaş Ödeme Sistemleri
ve Kredi Kartlan" konulu
panelde Prof. Dr. ömer
Teoman "Dünyada ve
Türkiye'de Çağdaş ödeme
Sistemleri ve Kredi Kartı",
Fevzi Atabek ve Osman
Çarmıkh "Kurumlarda
Kredi Kartı Uygulamalan"
ve Yapı Kredi Genel Müdür
Yardımcısı Ismail
Yalçınkaya "Çağdaş ödeme
Sistemleri ve Kredi Kartlan:
Uygulamalan, Sorunları ve
Geleceğj" konularında
konuştu.
Polly Peck'te 'sessizlik'Geçen cuma gününden bu yana hemen hemen İngiliz Ağır Dolandıncıhk Bürosu'nun Polly
sürekli toplantı halinde bulunan Poily Peck Peck mali işler yöneticisi David Fawcus'ın
Yönetim Kurulu henüz bir açıklama yapmadı. ifadesine başvurduğu öğrenildi. Bu arada Vestel
Şirketin Borsa Kotasyon Komitesi'ne bir 'taslak' hisseleri de dün borsada 12250 liradan 11500
gönderdiği, ancak geri çevrildiği öne sürüldü. liraya düştü. Vestel'e alıcı çıkmadı.
EDtP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Bir haftadır
açıklama yapması beklenen
Polly Peck'ten henüz ses çıkma-
dı. Bu arada dün Londra Bor-
sası yönetimi açıklama yapılana
kadar şirketin FT-100 endeksin-
deki yerinin korunmasına karar
verdi. FT-100 endeksi Londra
Borsası'ndaki ilk 100 büyük şir-
ketin değerlerindeni gelişmeleri
yansıtıyor. Hisse işlemleri
bir haftadır durdurulmuş olan
Polly Peck'in, hisse değerinde-
ki düşüş hakkında Londra Bor-
sa yönetimine gayri resmi bir
açıklama yaptığı, ancak bu açık-
lamamn geri çevrildiği öne sü-
rüldü. Bu arada Ağır Dolandı-
rıcüık Bürosu'nun da Polly
Peck'in mali işler yöneticisi Da-
vid Fawcus'ın ifadesine başvur-
duğu açıklandı.
"Daily Telegraph" gazetesinin
haberine göre yönetim kurulu
tarafından hazırlanan ve Borsa
Kotasyon Komitesi'ne çarşamba
günü gönderilen taslak açıkla-
ma, kabul edilmeyerek geri gön-
derildi.
"Financial Times" gazetesi,
Polly Peck'teki kaynaklara da-
yanarak verdiği haberde, Polly
Peck ile Asil Nadir'in işlemleri-
nin, Borsa Kotasyon Komitesi'n
de ayn ayn değerlendirilmesinin
beklendiğini yazıyor ve Polly
Peck merkezinde bir salonda
Asil Nadir'den açıklama çıkmadı.
Asil Nadir ile danışmanlannın, in şirketteki hisse oranını yüzde
bir diğer salonda ise yönetim
kurulu ve danışmanlannın iki
ayn taslak üzerinde calıştıklannı
öne sürüyor. Gazete, "Bu dav-
ranıs, şirket üe Asil Nadir'in ÇF
kaıiannın Um anlamıyla uyuş-
madıgını vurgulu>or. Polly Peck
bir açıklamada yaptıgında, Asfl
Nadir'in de bunun yanında ek
bir açıklama yapması bekknir"
diye yazdı.
"Financial Tîmes" aynca Asil
Nadir'in, şirketin tümünu satın
almaktan hâlâ vazgeçmemiş ol-
duğunu da belirtti. Asil Nadir-
215.24'e çıkarttığını hesaplayan
gazete, geri kalan hisseler için
Asil Nadir'in 1 milyar sterline
yakın para bulması gerektiğini
hatırlattı. Bu miktara, şirketin
borçlan dahil değil.
Geçen ay Polly Peck'i satm al-
ma önerisi öncesinde 450 bin
hisseyi elden çıkarttığı, yasala-
ra aykırı olarak geç açıklanan
Behcet Aü adlı kişinin, Türkiye^
de takma ya da uydurma bir ad
olabüeceği üzerinde duruluyor.
"Financial Times"ın Polly
Peck'le ilgili hisse alım-
satımlannda meydana geldiği
ileri sürulen üsulsüzlükleri ele
aldığı bir başka makaiesinde, iş-
lemlerde "kolayca perdeteme
yapüdıgı" yazıldı. Makalede
şoyle deniliyor: "İngiliz şirket-
lerinin hisselerinin ingiliz mali
yasalarının geçmediği off-shore
adreslerde yetkili alıcı-satıcılar
tarafından işleme konması, his-
selerin gerçekte kime ait oldnğu-
nun anlaşılmasını otanaksız hale
getiriyor. Bu nedenle Polly Peck
hisselerini alıp satan İsviçre fir-
malannın ardında kimler oldu-
ğunu çıkartmak çok zor."
Borsa Kotasyon Komitesi,
borsada alınıp satılan hisselerin
denetiminden sorumlu birim
olarak Polly Peck hakkında ge-
çen ay bir soruşturma açmıştı.
Şirket Yönetim Kurulu Başkanı
Asil Nadir'in, şirketin tümüne
talip olup vazgeçmesi üzerine
başlatılan soruşturmada Asil
Nadir, konu hakkında yeterli ça-
hşma ve araştırma yapmamak-
la suçlanmış, Asil Nadir ise da-
ha sonra suçlamalara "Financial
Times"ta aynntılı yanıtlar ver-
mişti. Şimdi ise Kotasyon Komi-
tesi, Polly Peck'in neden yüzde
55 değer kaybettiğine Ûişkin
açıklama bekliyor.
Dün tstanbul Borsası'nda
Vestel hisseleri 11.500 liraya düş-
tü. Bir önceki gün 12.250 lira
olan Vestel hisselerine dün hiç
alıcı çıkmadı.
Petrole çare aranıyor
40 dolara fırlayan petrol
fıyatlanru indirmek için 21
Batılı ülkenin üye olduğu
Uluslararası Enerji Ajansı,
gelişmiş ülkelerdeki stoklann
piyasaya sunulması konusunu
görüşüyor.
Ekonomi Servisi — ABD donanmasının
'dur' ikazına uymayan bir Irak tankerine
ateşi açtı. Uyan ateşinden sonra duran tan-
kere çıkan ABD askerleri, tankerin boş ol-
duğunun belirlenmesi üzerine yoluna devam
etmesi için izin verdiler.
Bu haberin piyasalara yansıması sonucu
New York Ticaret Borsası'nda Batı Teksas
türü hampetrolün kasım ayı tesUmatı varil
başına 40.10 dolara kadar yükseldi. Fiyat,
borsanın kapamşına doğru 39.54 dolara in-
di. Aynı tür ham petrol önceki gün varil ba-
şına 38.67 dolardan işlem görmüştü.
öte yandan dün Paris'te toplanan Ulus-
uyan ateşi açılması sonucu petrol fiyatlan l a r a r a s ı E n e r j i A j a n s ı ( I E A ) Yönetim Ku- . , , ,--
yenıden 40 dolara yükseldi. Tokyo Borsa- TXÜU uyelerinin görüşmelerden sonra geliş- piyasalara 5 milyon varil petrol süreceğini
sunda büyük bir ihtimalle yann bir açıkla-
ma yapacağı bildirüiyor.
Körfez krizinden bu yana üçüncü kez
toplanan IEA, daha önceki açıklamalann-
da stratejik stokların kullanılması yolunda
tavsiyede bulunmamış, stoklann sadece
akaryakıt darlığı sırasında devreye sokulma-
sını önermişti. Ancak başta Suudi Arabis-
tan ohnak üzere baa OPEC üyelerinin üre-
timlerini arttırmasma rağmen petrol fiyat-
lannın 40 dolan aşması üzerine 590 milyon
varillik stoku olan ABD, ekim ayında spot
sı'nda, hisse senedi fiyatlan son 3.5 yılm en
düşük düzeyine indi.
Bir ABD savaş gemisi, önceki gün Aka-
be Körfezi'nden gelen ve Kızıl Deniz'in ku-
zeyinde seyretmekte olan bir Irak tankeri-
ne 'dur' ikazına uymaması üzerine uyan
miş ülkelerdeki stratejik petrol stoklanrun
kullanılması yolunda bir çağn yapmalan
bekleniyor.
21 Batüı ülkenin üye olduğu IEA'nın, üye
ulkelerin ellerinde bulunan stratejik rezerv-
leri bir'program dahiUnde eritmesi konu-
açıklamıştı. IEA'nın da ABD'yle paralel bir
politika izlemek istediği, bu yöntemin etkili
ohnası ve fıyatlann düşmesi için diğer ül-
kelerin de en azından stoklarından petrol
kullanarak piyasadaki talebi daraltmayı
amaçiadığı belrrtiüyor.
GüNEŞ TANER EKONOMİYİANLATTI
'Yû soniiiıda istifa edeceğiırf
laner'den...
— 2 —
BİLAL ÇETİN
Devlet Bakanı Güneş Taner, ..
Körfez krizini bahane olarak enflaşyon yuzde 36-38
kullanmayacağını, enflasyon olurdu. Şimdi 40-45
yüzde 41.5 olsa bile, önceden o
l u r
Ama fen yjne
verdiği sözü tutarak, enflasyonu . ;c tifamı vf>rwv»5im
yüzde 30"a indiremeyeceği için «? IStlîami verecegim.
istifa edeceğini söyledi. Sıyası bır m a k a m a
— Geçenkrde bir açıklama- gelen kİŞİ, gerekeni
mzoldu. "Enflasyon Körfez kri- ye r
jne getiremediği
zine rağmen yüzde 41.5 olacak, f_t j:r J_ ^470,47],^
ama ben yine de istifa taKOirOe, yUZSUZlUK
edecegim" diyorsunuz... yapmadan gıtmeiıdır.
TANER — şimdi yapmak is- Özelleştirme yoluyla
tediğimiziuyguiayabiiirsekyuz- devletin şirketlerini •
de41.5 cıvannagelir. Ama yuz- t,u-^. ı-
de43.5'le yüzde 45 arasında bir Satarak butçeye gelir
yere de oturabüir. Çünkü büme- Sagliyoruz.
diğimiz bazı endojen faktörler
var onlara bir şey söyleyemiyo-
rum. Ama benim vazifem, önü-
müzdeki 4 ay içerisinde vargü-
cümle bunu indirebüdiğim nok-
taya kadar indirmektir. tndire-
bileceğim nokta diyorum en iyi
şartlarla olursa 41.5 olur. Bu
şartlarda gelişmezse 44-45 civa-
nnda olur. 75'ten 45'e düşmüş-
sünüzdür, bu hedefınizi büyük
ölçüde başarmışsınızdır. Ama
diyonım, ben mazeretlerin arka-
sına sığınamam.
Aynca ben hatırlarsınız ilk
başta yüzde 30'lar derken şunu
da söyledim, "Harp çıkmazsa,
petrolde bir şok olmazsa. bir de
geçen sene vaşadığımız kuraklı-
ğılyasamazsak" demıştim. Şim-
di kurakhk dışındaki iki faktö-
rü yaşıyoruz. Ama bunlar oldu-
ğu halde ben yine sözümde du-
ruyorum. Ben buna kendimi
mecbur hissediyorum. Türkiye^
de bugüne kadar siyasiler, belli
mevkilerde oturanlar, devamlı
olarak mazeretlerin arkasına sı-
ğınmışlardır. Artık istiyonım ki
Türkiye'de kim.se mazeretlerin
arkasına sığmmasın.
— Yani burada bir anlamda
tüm siyasilere de mesaj mı ver-
mek istiyorsumız? Verdiğiniz he-
defleri tutturamazsanız benim
gibi istifa edin mi demek isti-
yorsunuz?
TANER — Evet, ben bu çığı-
n açarak... Bakın ben bunu si-
ze samimiyetle söylüyorum. Na-
sıl özel sektörde çalışan insan,
işini yanlış yaparsa doğru yapa-
mazsa işini kaybetmekle karşı
karşıyadır, nasıl bir bürokrat
oturduğu zaman işini doğru
yapmazsa yanlış yaparsa o yer-
den gitmekle karşı karşıyadır, si-
yasi bir kişi seçümiş bir kişidir,
ama idari makama geldiği za-
man o makamda, o makamın
gereklerini yerine getiremediği
takdirde yüzsüzlük yapmadan
oradan gitmelidir.
— Sayın bakan, denir ki, ka-
mu açıklan enflasyonu besleyen
en önemli unsurdur...
TANER — Doğrudur.
— Şimdi bizde ise bakıyoruz
bu sene enflasyon duşuyor. An-
cak kamu açıklan 1987'de
GSMH'nin yüzde 8.6'sına ulaş-
tıktan sonra bu yıl da yine en
yüksek noktasında. Sanıyorum
yüzde 8'in iıstünde bir rakam.
Bu dunun s'ize biraz ters gelmi-
yor mn? Enflasyon düşiıyor ge-
çen yıla göre. Yoksa açıklann
enflasyonist etkisi öniimüzdeki
yıl mı ortaya çıkacak?
TANER — Ters gelmez gel-
mez. Bu teoriyi bir kere açmak
lazım. Bu finansman eğer Mer-
kez Bankası vasıtasıyla para ba-
sılarak yapıhyor be, bu enfias-
yonu körükleyen bir şeydir.
Çünkü bu açığı finanse edecek-
sin. Finansmanı normalde eğer
piyasadan borçlanarak ahrsanız,
bu sefer piyasada dolaşan para
miktannı azaltırsınız. Başkası-
nın bu pastadan pay almasını
engeUersiniz. Dolayısıyla ekono-
mi dengede olur. Uygulanan
model budur.
— Ancak, piyasaya borclan-
ma maliyeti de çok yüksek Ha-
zine'nİD bugün bile hâlâ yuzde
50'ler civannda. Bu borçlar bi-
rikip gelecekte sorun yaratmaya-
cak mı? Örneğin butçeden yapı-
lan faiz ödemelerinin pa\ı top-
lam giderlerinin vuzde 23'iı 25'i
düzeyine çıktı daha şimdiden.
Bunun ilerde belli bir tıkanma
noktasına gdme teiılikesi söz
konusu değil mi?
TANER — Olamaz. Dünya-
nın hiçbir yerinde olmaz. Bakın
sizin söyiediğinız, şirket misali.
Çünkü şirket bir yere kadar borç
alır daha sonra borç alamayın-
ca durur. Devletler şirketler gi-
bi iflas etmezler. Çünkü devle-
tin borçlanabileceği bir atkif kıs-
mı vardır. Bu da işte özelleştir-
me. Yani bütün bu topluluğa sa-
hip olan devletin elindeki aktif-
lerin ölçülmesi mumkün değil-
dir. Şimdi biz ne yaptık?
özelleştirme sistemi içinde dev-
letin bazı şirketlerini halka aç-
maya başladık. Özel sektöre ve
yabana sermayeye satmaya baş-
ladık. Burdan gelen gelirleri de
butçeye koymaya başladık.
StRECEK
EKONOMIDE KULIS
MERALTAMER
Çağ atlatanhükümetinKDV'si
IMF ve Dünya Bankası top-
lantılan artı Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın gezisi nedeniy-
le Amerika'ya gitmeyen işa-
damlanmız için bu haftanın
önemli gündem maddelerin-
den biri -SHP'nin yani sıra-
KDV'ydi. KDV'nin enflasyo-
nist baskı yaratacağmdan ya-
kınıyorlar. 15 ekime kadar sü-
re tanınmasını "hatalı bir
uygulama" olarak niteliyorlar,
bazı sektörlerde 15 ekimden
sonra işlerin bir süre bıçak gi-
bi kesilmesi olasıhğını dile ge-
tiriyorlardı.
Satışlar 15 ekimden sonra
yapılsa bile faturalann tümü
15 ekim öncesi tarihleri taşıya-
cak, böyleh'kle bir vergi kaça-
ğı da söz konusu olacaktı.
Daha da önemüsi peraken-
de ahşverişlerde fiş-fatura al-
manın hâlâ çok zor olduğu, bu
alandaki tüketici şikâyetlerinin
hiç eksilmediği bir ortamda,
üstelik satıcıyla alıcı arasında
"pazartığa", "anlaşmaya" açık
bir vergiyi bu haliyle bile top-
layamazken, oranlan yukselt-
tikten sonra toplayabilmek
acaba mumkün olabilecek
miydi?
Maliyecilerimiz, yeterli de-
netim mekanizmasını oluştur-
madan fiş kesümesini yaygın-
laştırmadan KDV oranlannı
artürmakla, korkanz ki "Dim>
yat'a pirince giderken, evdeki
bulgurdan da olacak" gibi gC-
rünüyorlardı.
Bir de şu "lüks tüketim"
meselesı vardı.
Acaba Türkiye'de mücevher
ve kürk alan kaç kişi, fatura-
fiş alıyordu? Bu konuyu gö-
rüştüğümüz işadamlarına gö-
re "Bakanlanmız, özellikle de
maliyecilerimiz, hertaalde eşk-
rine hiç kürk-mücevher almı-
KDVve
Osmanlı
Osmanh döneminde
'Agnam' ve Cizye' diye 2
törlû vergi varmış. Agnam
koyun demekmiş ve haikın
elinde bulunan koyun ba-
şına toplanırmış. Cizye ise
Müslüman olmayan halk-
tan alınırmış.
Bu böyie sürüp gider-
ken Osmaniı hazinesi sıfı-
n tüketince Maiiye Nazırı,
"Bu vergileri arttınn" dh
ye buyurmuş. Koyun ve
gayri mûslüm başına aft-
nan vergiler arttınlarak Os-
manlı'ya daha fazla gelir
sağlanacağı umulurken
bakmışlar ki tahsilat düşü-
yor. Nedenini araştırmışlar
ve hayretle görmüşler ki
kâğıt üzerinde koyun sayı-
s» yarı yarıya, gayri müs-
lüm sayısı üçte bire düş-
müş. Çünkü halk daha
fazla vergı vermemek için
koyunlarınt dağlara kaçır-
mış. Gayri müslımler ise
kelime-i şahadet getirip
• Müslüman olmuşlar.
yor olmalıydı ki mücevherierin
vergi levhalan kendilerini şa-
şırtmıyordu."
Aksi halde mücevhercilerin
bu vergi levhalanyla neredey-
se hiç fatura-fiş kesmedikleri
pekâlâ ayan-beyan görülebilir-
di. Kürkte de bu farklı değil-
di.
Yani önce bu kesimlerden
vergi aünanın yolu bulunma-
dı, ondan sonra oran ytiksel-
tilmeliydi.
Bu "lüks tüketim" meselesi-
ne, tüketici konusunda yıllar-
ca kafa yormuş bir gazeteci
olarak benim de eklemek iste-
diklerim var. Kürkler ve mü-
cevherlerle birlikte buzdolabı
ve renkli televizyorida KDV
oranı da yüzde 20'ye çıktı.
Haikın refâhını arttu-ma iddi-
asında olan bir hükümet, "her
aileye bir otomobil" vaat eden
bir Cumhurbaşkanı, demek ki
hâlâ bir buzdolabını "lüks tü-
ketim mali" sayıyor.
Belki bir video, bulaşık ma-
kinesi ya da bir otomomil, bi-
zım gibi ulkeler için "lüks
tüketim" kategorisinde sayıla-
bilir. Ama çağ atlama iddiasın-
da olan bir hükümet, buzdo-
labuıı, çamaşır makinesini hat-
ta TV'yi hâlâ "lüks tüketim
maddesi" sayıyorsa, o hükü-
metin '^fikri" ile "zikri" ara-
sında ciddi çelişkiler var de-
mektir.
Bugün bize başvuran tüke-
ticilerden edindiğimiz izlenim,
özellikle Anadolu'daki tüketi-
ciler arasında yıllarca düşledi-
ğı buzdolabını ancak yeni edi-
nebilen son derecede sınırb
bütçeli ailelerin hiç de az olma-
dığını ve bu aileler için
"bnzdolabının" gerçekten
"mücevher" kadar kıymetli ol-
duğunu göstermektedir.
Belki de hükümetimiz bu-
nun farkında olduğu için buz-
dolabını da "mücevher" liste-
si kategorisine koymuştur!
Koç*un umurunda mı?Katma Değer Vergis; oranla-
rının arttınlmasından sonra
özellikle davanıklı tüketim
mallarında faturah ve fatura-
sız satılanlar arasuıdaki fiyat
farkı iyice açılacak. Bunun so-
nucu olarak da Doğubank Iş-
ham'na ve havaalanlanndaki
gümrüksüz satış mağazalanna
"nur yagacak." Yerli sanayici-
ler ise zaten ufukta "dargun-
luk" görünürken, bir de yüz-
de 20'ye çıkan KDV nedeniyle
talep gerilemesinin etkisinde
kalacaklar, zararh çıkacaklar.
Koç Grubu'nun da bu eki-
bin başında yer alması gerek-
mez mi? Çünkü özel sektörün
en büyük kuruluşu Arçelik'e,
kahverengi eşyada büyük pa-
zar payına sahip BEKO'ya, bu
ürünleri pazarlayan Aülun Pa-
zarlama ve Bekoteknik'e sahip.
Ama bu madalyonun bir yü-
zü.
Koç Grubu'nun "töccar"
şapkasıyla Yeşilköy Havaala-
nı'nda 2 satış mağazası var:
Ram ve Setnr. Son kararın ar-
dından vergisiz, çoğunlukla da
faturasız satılan ithal mallan
Güler'in barıBaşbakan Yıldınm Akbn-
lut, Devlet Bakanları Işın Çe-
lebi, Kemal Akkaya, Mehmet
Keçecikr ve Sanayi Bakanı
Şükrü Yüriir, Hazine Müste-
sar Yardımcısı tbrahim Çakır,
eski Sanayi Bakanı Cahit
Aral, adlarmı sayamadığımız
Ankaralı üst düzey bürokrat-
lar, Sabancı ailesiyle birlikte
çarşamba gecesi Sakıp Saban-
cı'mn köşkündeydiler. Buluş-
manın nedeni, ABD'nin dev
kuruluşu Dupont ile Sabancı'-
lann ortak olarak kurduklan
Dusa'mn faaliyete gecmesiydi.
Aynı gün Başbakan Akbulut
Izmit'te kurdeleyi kesmişti.
Sakıp Sabana çok mutluy-
du: "Anasının, anasını
yaptık" diyor, hemen ardın-
dan da önce Kordsa'yı kur-
duklanru, ardından ona ham-
madde üreten Beksa'nın faa-
liyete geçtiğini, şimdi de ham-
maddenin hammaddesini üre-
ten Dusa'da çarklann dönme-
ye başladığım anlatıyor, "dört
başı mamur bir enteçrasvona
ulaştık." Dusa'mn üreteceği
endüstriyel naylon iplik, dun-
yada ancak 4-5 grup tarafın-
dan üretiliyordu. Güler Sa-
bancı'nın anlattığına göre
1980 başlarında bu işbirliği
için Dupont'a bir başvurulan
ounuş, ancak sıcak karşılan-
mamıştı. 1985'te tekrar baş-
vurmuşlar ve Güler Sabancı'-
nın takım başkanı olduğu 2.5
yılhk çetin müzakerelerden
sonra mutabakau sağlamışlar-
dı. Izmit'te 1974'te Lassa üre-
time başlamış, ardından
1976'da bu fabrikaya girdi
üreten Kordsa üretime geçmiş,
10 yılı aşkın bir aradan sonra
ise entegrasyonla birlikte
"enternasyonatteşme" de baş-
lamıştı. Çelik kordu üretimin-
de dünyanm bir numaralı ku-
ruluşu olduğu belirtilen Belçi-
kalı Bekaeıi firmasıyla ortak
kurulan Beksa'nın ardından
Japon lastik fırması Bridges-
tone Lassa'ya ortak olmuş,
Amerikan Dupont'un da Iz-
mit'e taşınmasıyla dünyarun
üç kıtası Kent-sa da buluşmuş-
lardı.
Izmit'te üç fabrikanın orta-
sında Kordsa bulunuyordu ve
Güler Sabancı'nın girişimiyle
bu tesislerde çalışan üst düzey
personel için bir "bar" açıl-
mıştı. Şimdi Kent-Sa'da ak-
şam saat 6.30-7.00 oldu mu,
Japon mu istersiniz, Avrupa-
lı mı yoksa Amerikah mı...
Hepsi barda toplanıyorlar ve
günün yorgunluğunu gideri-
yorlardı.
Her otomobil-sever ve
hesap-severin .
bilmesi gereken...
TOfAS
DoğanL
Türkiye'nin her yerinde ve
bütün Tofaş bayilerinde
peşin satış fjyati:
25.540.000
TofaşDogan...
Katitesi ve tryatıyla
yûzakı.
Tofaşservisörgütü, Tofaşgarantisi
ve Oparyedek parçagüvencesi ile...
Siziiı.
"Türkiye'nin otomobil üreticısi"
TOfAŞ
I
* +%1'5 KDV (3.831.000.-). Nakliye hariç.
Elektrikli cam açma-kapama hariç.
tüketiciye daha ucuza gelecek
ve muhtemelen bu raağazala-
rın cirolan buyüyecek.
Dolayısıyla KDV oranlan
anmışmış, duşmüşmüş, Koç'u
ilgilendirmiyor. "Sanayici"
şapkasıyla kaybettiğini
"tüccar" şapkasıyla belki de
fazlasıyla kazanıyor. Profflo
için de durum pek farklı değil.
Onun da havaalanında güm-
rüksüz satış yapan bir mağa-
zası var.
Pekiyi Profilo'nun Başkan
Yardımcısı Orhan İyiler, Arçe-
lik'in Genel Müdürü Hasan
Subaşı, Aühm'ın Genel Müdü-
rü Cengiz Solakoğlu, KDV
oranlanmn her yükselişinde
neden bu dunımu eleştiren de-
meçlerle kamuoyu önüne çıkı-
yorlar?
Fahnda
sanayici
yazıyormuş
1975'te ku-
rulan ve bu-
gün İO şirke-
ti çatısı altın-
da toplayan
Feniş Hol-
ding çarşam-
ba günü hal-
ka açıldı. Ay-
nı gün öğleden sonraki saat-
lerde Istanbul Sanayi Oda-
sı'nda rastladığımız Feniş
Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Sedat Aloglu, ilk
günkü satışlardan memnun
görünüyordu.
Aloğlu, halka açılan he-
men her kuruluşun yaptığı
gibi bu hafta içinde Feniş'i ve
kendini kamuoyuna tamtan
bir toplantı düzenledi. "Ge-
neral Motors'un eski yönetim
kurulu başkanlarından biri,
istesek de istemesek de bir
kuruluşun başındaki kişinin
özeüikleri, o kuruluşu etkiler
dermiş" diyerek sözlerine
başlayan Aloglu, önce kendi-
ni anlattı:
"1950 doğumluyum. Ba-
bam o >T1larda sanayiciydi.
İlk eğiüm yıllanmda bile yaz
tatillerinde beni görmek iste-
diği yer kendi işyeriydi. Fa-
lımda meslek olarak sanayi-
ci-işadamı görüldüğü için li-
seyi bitirdikten sonra işletme
fakültesine girdim. Ders>za-
manı dışındaki vakitlerim ise
Feniş'te geçerdi..;'
Aloğlu, Feniş'i anlatırken
de Samsun'da Terme Metal
gibi kur garantisi nedeniyle
sıkıntıya düşmüş halka açık
bir şirketin Feniş tarafından
ayağa kaldırılarak başanya
ulaştınldığım ve bugün tıkır
tıkır çalıştığmı dile getirdik-
ten sonra "Halka açık bir şir-
keti yönetmek konusunda
başanlı bir karnemiz var" de-
di.
Terme'den tsvicre'ye atla-
yan Aloğlu, 1980 başlarında
Isviçre'de konkordato tehli-
kesiyle karşı karşıya olan bir
şirketi Türk girişimcileri ola-
rak kendilerinin kurtardığını
söyledi ve "Sayın Sabana'nm
1984'te yaptığı operasyondan
önce bizim Isviçre'de şirket
kurtarma olayumz var" dedi.