Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 22 EYLÜL 1990
Yıldızı Parla\an Bîr
Politikacı
Ikı Almanya'nın birleşmesi yalnız coğrafya kitaplarındaki bir çizginın
kalkışı, bır paranın kullanımdan çekilmesi, Rus askerinin belirli bir
program içinde ulkesine donuşu gibi olaylar yanında, artık eski adıyla
Batı Almanya'da da pek çok değişik soruyu ve yorumu guncel
duruma sokmuştur.
FEYYAZTOKAR
Bızım Antalya ıle ılgınç benzerlıklen vardır
Bavyera'nın Kayak yapmava musaıt karlı sarp
dağlar ve bınsmın eteklennde yılın 8-9 ayında de-
nıze gınlebılecek bır Akdenız, öburunun etekle-
nnde ıse yılın yansında yuzulebılecek Tegernsee,
Starnbergsee ve Chıemsee gollerı Her ıkısınde
de her nıtelıkte turıste hıtap edecek çeşıtlı tesıs-
ler ve yıne her ıkısınde de yabancıya kucak açan
gûzel yüzlü dost msanlar Bır başka önemlı ben-
zerlık ıse uzun yuzyıllar öncesme yaslanan ılgınç
tarıh sayfalan Sıde kı>ılannda, unlu Mısır Kra-
lıçesı Kleopatra'nın âşıklarını çıleden çıkardığı
denızle kucaklaşmış mınık kayalıklar, Bavyera'-
nın tarıh vapraklannda da, Bohemya'dan göç
eden Markomannlar ve-Quadılenn ve de Bou
asılh Galyalıların aşk ve cengâverlık öykulerı
Bavyera'nın kimliği
Federal Almanya Cumhurıyetı'nın en buyuk
eyaletı olan Bavyera'nın topraklan Alpler'den
Bohemya dağlanna ve Rhön sıradağlanna kadar
uzanır Yuksek Almancanın uç lehçe grubundan
bırını oluşturan Bavyera lehçesı ıse MÖ 8 yüz-
yıldan ıtıbaren ozellıkle dmsel kısa metınlerdekı
kayıtlarla tanınmaya başlamıştır Bavyera'ya
195O'lı yıllardan ıtıbaren, bır politikacı ıçın ger-
çekten çok uzun sayılacak bır sure olan 30 yılı
aşkın bır dönemde, sağ kanattakı muhafazakâr
kışılığı ıle Franz Josef Strauss damgasını vurmuş-
tu Strauss'un ölumünden sonra, yıllardır baş-
kanhğını yaptığı Hırıstıyan Sosyal Bırlığı (CSU)
Partısı'nın nasıl bır gelecek gostereceğı kuşku-
suz akla takılan sorulann en önemlısı ıdı Bu sonı
önce Bavyeralıyı, sonra Almanya'nın öbur eya-
letleruıı ve ruhayet en önemlısı, yıllardır CSU ko-
alısvonu ıle ıktıdarını surduren sağ kanadı ılgı-
lendırıyordu Ancak Hınstıyan-Sosyal Bırhğı'nın
Strauss'tan sonra nasıl bır yol ızleyeceğı ve nasıl
bır performans gostereceğı Bavyera'da yaşayan
Turkler ıçın de onemlı, hatta yaşamsal bır soru-
yu ıçermekteydı
1980'h yıllardan sonra Federal Almanya'nın çe-
şıtlı eyaletlennde başlayan yabancı ve ozellıkle
Turk duşmanlığının kök salamadığı ve etkınle-
şemedığı eyaletlerın başında Bavyera gelmektey-
dı Bılındığı gıbı, Strauss'un olumunden sonra
CSU yenı bır yöntem denemeye başladı Partı-
nın başına Theo Waıgel, hukumetın başına ıse
Streıbl geçtı Theo Waıgel, Bonn pohtıkasım yon-
lendu-ırken Streıbl, Bavyera hukümetıne başba-
kanlık yapıyordu Mesleğı avukathk olan, uzun
bır polıtık deneyımı bulunan, gönlnurde sessız
ve sakın tabıath, yakışıkh ve güleç yüzlu olan
Streıbl, uzunca bır süre yumuşak adımlarla gö-
turduğu başbakanhğını ıkı Almanya'nın bırleş-
mesı surecmde aktıf bır polıtıka ve etkın önlem-
lerle gerek çevresme gerekse kamuoyuna ağırlıkh
bır şekılde oturttu Ve ondan sonra da nasıl Fe-
deral Almanya'da Bavyera, nasıl Avusturya'da Tı-
roller, kendı ayn yapıları ve tarıhlen ıle olaylara
zaman zaman bağımsız bır ülkenın bakış etkın-
lığı ıçınde yaklaşagelmışlerse, bu tarzı çok köşe-
Iı bır şekılde vurgulamaya başladı Avrupa polı-
tıkasında nrveye doğru tınnanan bu politikacı
nın çeşıth konulardakı yaklaşımlanna göz atalım
Gelecekteki konumu
Sıemens, BMW, MAN gıbı Turk ışçısının yo-
ğun olduğu buyuk sanayı kuruluşlarının bulun-
duğu Bavyera'mn gelecekteki konumunu Streıbl
şöyle yorumluyor (*)
"Doğru ve önemlı olan, Bavyera'nın Bavyera
olarak kalmasıdır Bırleşmeye kadar DDR'nın
olan eyaletlen de kapsayan Bırleşık Almanya'da
kuvveth bır Bavyera
Bız 1000 yılı aşkın bır tanhe ve en buyuk ala-
na sahıp eyaletız ve Abnanya'nın buyumesı ıle
vıne öyle kalacağız Mükemmelleşmeye (Expan-
der) gereksımmımız yok
Tabıı kı ekonomık açılardan muhtemel olan
ulke sınırlarının yenıden duzenlenmesı çerçeve-
sınde Bavyera'ya katılmak ıste>ene, ıçtenlılde hoş
geldmız denz Fakat Bavyera gucunu kuvvetını
metrekaresını teşkıl eden kılometresınden ya da
nufusunun çokluğundan kazanmamıştır Bız bır
bırleştırme çızgısı değılız Bavyera bugun kultur
ve ekonomık alanda doruktadır Hayat standar-
dında da durum aymdır
Çalışkan ve >aratıcı hemşenlerımız pohtıka-
mızı bu başarıya ulaştırmışlardır"
Streıbl'ın bu sözlennde Bavyera'nın sınırlan-
nın kuçultulmesıne ya da değıştınlmesıne Jıoş
gorunun soz konusu olmadığı, ancak buyume
sme karşı çıkmayacakları vurgulanırken, ekono-
mık vapısına da el surdurtmeyeceklen kesınlık-
le dıle getmlmektedır kı, bu, Bavyera'dakı Turk
ışgucu ıçın de bır guvencedır
Bavyera, doruktakı yerınde ısrar edebılecek
mıdır9
Çunku 'Avrupa'nın Doğu'ya açılması bazı
ek provokasvonlara bağlıdır' göruşune de şu
açıklığı getırmektedır
"Demırperdenın kalküğına ve Dogu'daki kom-
şumuzda ozguriuk ruhunun tekrar estığıne biraz
daha fazla sevınmemız gerekır Bavyera artık ke-
nar bır konumda değıl. Doğu'ya açıldıktan son-
ra Bav>era tekrar ^rupa'nın kalbı halıne geldı.
Senelerce Bavjera. Doğu ıle Batı arasındaki kop-
ru gorevmı venne getirdı. Bu gore\ı daha da kuv-
vetlı olarak tekrar surdureceğız, polıtık, kultu-
rel, ekonomık Bunun ıçın gereklı olan zemın za-
ten hazırdır Surdurmek ısledıgımız ulke sınır-
lannı geneUeştırmek konusunda, dogu bolgemiz-
de sokakları>la, otoban bağlantılanvla, komu-
nıkasyon olanaklanyla, ornek bır doğa ve çevre
korumasıyla verımlı bır struktur meydana getir-
dik. Doğu'dakj komşulanmıza sunacağımız şey-
ler var. Ve Avrupa'nın kalbı olarak Bavyera, kop-
ru fonksıyonu ıle bırıncı sınıf bır endustri mer-
kezı olarak gelışen Avrupa Topluluğu'nda bırincı
sırada yennı alacaktır."
Avrupa'nın demır büeklı pohtıkacüan arasında
gıderek guçlu bır yere oturmaya başlayan guler
vuzlu Bavyera Başbakanı'nın, buyumesı muhte-
mel bır AT karşısında merkezı bır Alman tem-
sılcılığıne gereksınım olup olmayacağı konusun-
dakı yaklaşımları da çok dıkkat çekıcıdır
"Avrupa ya federalist olacaktır veya hıçbır şey
olmayacaktır. Bavyera, Almanya'nın yanındadır.
Birliğimızı bıç bozmadık Bav>era avnı zaman-
da Avrupa'nın da vanındadır. Fakat bız İkınci
Dunya Savaşı'mn bıtımınden ıtıbaren eyaletler-
deki federalizm ve bağımsızlık uğruna devamlı
savaş verdik ve bunu da daha sonra onlan Bnık-
sel'den gelecek kısıtlama sonucu gozden çıkar-
mak ıçın yapmadık. Avrupa Bırlığı'ne evet, fa-
kat bız Bavyera'da daha buyuk bır bırlık çerçe-
vesınde neyı daha ıvı yapabılecegımıze kendımız
karar vermek ıstıyoruz. Eger bız bır merkeze -
Bonn olsun veya Bruksel olsun- Bavyera'da ne
yapmamız gerektıgını soracak olsaydık, Bavye-
ra'yı bugun olduğu konuma, yanı Avrupa'nın en
modern hukumetlerınden bırısi halıne
getıremezdik" dıyen Streıbl, "Bolgelerin Avru-
pası hayalinız hangı aşamada?" sorusuna verdı-
ğı yanıtta da, "Bolgelerin Avrupası hayalım ar-
tık hayal değıl Gerçekleşmc >olunda 1989 yı-
lında ılk kez Avrupa bolgelennı Munıh'e konfe-
ransa çağırdığımda, Bavyera'nın bu ınısıyatıfi du-
daklarda gulumseme>Ie karşılandı Geçen sure-
de bu fıkır ateşlendı Şımdı Avrupa'da bırçok
bölge Bavyera'yı kendılenne örnek almış durum-
da. AT Başkaru Jacques Delors da aynı duşun-
cede ve artık 'ulkelerın Avrupası' önemını kay-
bettı Şımdı 'Bolgelerin Avrupası' oluşuyor" dı-
>or
Evet, bu ılgınç yaklaşımlardan sonra akla şu
soru gelıyor "Peki, Bavyera'nın vatanı nerede-
dlr?"
Işte Streıbl'ın yamtı "Savaş yıllarından son-
rakı Bavyera polıtıkası hıçbır zaman sınırlanmız-
da durmamıştır Hıçbır zaman kılısenın çan ku-
lesının mavı-beyaz parmaklıkları arasında sıkı-
şıp kalmamıştır Bavyera bızım vatammızdır tn-
sancıl ve moderndır Vatan demek, emnıyet ve
gelenek demektır, fakat aynı zamanda dınamık
bır gelışme demektır Ve bu gelışme herkese bır
şans vermelıdır Bavyera \e Bavyeralılar, eyalet-
lerın en uç noktasına yukselerek muhteşem bır
olay yaratmışlardır
Bavyera'nın kuvveth bır Bavyera olarak kala
cağı bırleşık Avrupa'da bızım vatanımız Alman
ya'dır Bavyera, yıne kuvveth bır Bavyera olarak
kalacaktır önemlı olan da budur"
Sonuç
Ikı Almanya'nın birleşmesi yahuz coğrafya ki-
taplarındaki bır çızgımn kalkışı, bır paranın kul-
lanımdan çekilmesi, Rus askerının behrlı bır
program ıçınde ulkesıne donuşu gıbı olaylar ya-
nında, artık eskı adıyla Batı Almanya'da da pek
çok değışık soruyu ve yorumu guncel duruma
sokmuştur Bavyera'dakı Turk ınsan yoğunluğu-
nu da duşunerek, Başbakan Streıbl'ın önemh ba-
zı açıklamalannı özetlemeye gerek duydum
(*) Löwe und Raute.
ARADABİR
Prof. Dr. EROL KULAKSIZOĞLU İTÜ
Mimarlık Fakultesi
İTÜ Maçka Kışlasında...
ESKA'nın Taşkışla gırışımının ardından bu kez borsanın,
Haztne'ce ITU'ye tahsıslı bınalardan, once Taşkışla'yı, şımdı
de Maçka Kışlası'nı almak ıstedığı, Mıllı Emlak Genel Mu-
dürluğü ıle borsa arasında İTÜ dışlanarak kıra anlaşmasına
kadar gıdıldığı bunun uzerıne mahkemelık hale gelındığı, ITU
ıle Hazıne arasında tapu ve mulkıyet ıddıalaşmalarının su-
rüp gıttığı, hatta mahkeme surmekteyken borsanın bınaya
zorla gırmek ıstedığı olay yaratıldığı gorulmektedır
Her şeyden once lyıce bılınmelıdır kı Maçka Kışlası da Taş-
kışla gıbı Anıtlar Kurulu kararıyla ' aynen korunacak" bırıncı
sınıf bır tarıhı eser olarak tescıllıdır Bu tescıl Resmı Gaze-
te'nın 27 Nısan 1984 tarıh, 18384 sayılı nushasında aynen
şöyte yer almaktadır Maçka Kışlası (Sılahhane), Istanbul Be-
yoğlu, 703 ada, 24-25 parseller, karar tarıhı 14/5/1983, karar
no 14947
Bu kayıta göre Maçka Kışlası ve Sılahhane mülkıyetının bır
bütun olduğu açıkça anlaşılmaktadır Bu mulkıyet butünü
ITU'ye eğıtım amaçlı kullanım ıçın tahsıs edılmıştır ve ITU
bu mulku 36 yıldan berı eğıtım amacıyla aralıksız kullanmış-
tır ve kullanmaktadır Bınanın bugün boş olması onarım ne-
denıyledır Maçka Kıslası'nın ITU'ye tahsısı resmî kayıtlara
geçmış ve belgelenmıştır Gerçek budur Oysa Hazıne ve bor-
sa Maçka Kışlası'nı ITU'nun yıllardan berı kullandığını ve bu-
gün de kullanma zorunda olduğunu gozardı ederek ITU ta-
rafından eğıtım hızmetı verılen buyuk bır bınalar grubunun
orta yerınde Maçka Kışlası'nda borsa ışlevının rahatlıkla yer
alabıleceğını sanmaktadıriar Bu akıl alır ış değtldır
Bu olaylar sırasında ITU'ye sataşanlann ılerı surduklerı-
nın tersıne, ITU asla "elı sopalı" bır unıversıte değıldır An-
cak gıderek daha da gelışen eskı ve onurlu bır unıversrte-
nın savaşımını vermektedır Gerektığınde hukuk yollanna baş-
vurarak 15 eylulde borsanın Maçka Kışlası'na zorla gırme gı-
rışımı, asıl saldırının nereden geldığını herkese açıkça gos-
termıştır
Aslında eskı ve gelışmış unıversıteler zorunlu olarak ' çok
kampuslu" bır sıstem ıçıne gırmıslerdır Orneğın bır Istanbul
Ünıversıtesı çok kampuslu bır unıversıte modelıdır Bu unı-
versıtenın eskı Harbıye Nezaretı alanında Rektorluk ve Hu-
kuk Fakultesi gıbı bırımlerı, Çapa ve Cerrahpaşa'da ayn ayrı
Tıp Fakultelerı, kentın başkayerlerınde obur bınmlerı ve sos-
yal tesıslerı vardır Marmara Unıversıtesı'nın de Sultanahmet1
te eskı bınasındakı merkez bırımlerı dışındaBakırkoy'de ve
kentın Anadolu yakasında fakultelerı vardır İTÜ de boyle "çok
kampuslu" bır unıversıte olma durumundadır Turkıye'nın en
eskı ve köklu teknık ünıversıtesıdır ITU'nun kent ıçınde Gu-
muşsuyu Taşkışla ve Mackadakı tesıslerının dışında Ayazağa
kampusunda da tesıslerı vardır Halen Mimarlık, Işletme, Ma-
kıne, Elektrık Muhendıslığı Fakultelerı ıle ıkı Lısansüstu Ens-
tıtusu, Yabancı Dıller Okulu, Konservatuvar, Sosyal Tesısler
gıbı bırımlerı kent ıcı bmalarda hızmet vermektedır Ayrıca son
gelışme ve gereksınmelere göre ITU'nun kent ıçı bınalarının
kullanımları ITU'ce yenıden etut edılmıştır Buna göre Taş-
kışla'da Mimarlık Fakultesı'nın yanı sıra kuçuk çaplı toplantı
ve konferans benzerı etkınlıkler ıle buyuk sergıler yapılabı-
lecek, ayrıca bır teknotojı muzesı oluşturulacaktır Maçka Kış-
lası'nda lısansustü enstıtüler ıle buyük alan gereksınımı olan
Yabancı Dıller Okulu yer alacaktır Aynı bınada buyuk caplı
kongre, sergı benzerı etkınlıklere de yer verılecek, ek gelır
sağlanacaktır Gumuşsuyu bınası ıse şımdılık Makıne ve Elek-
trık Fakultelerı'nce kullanılmaya devam edecektır Gelısme-
ler karşısında Ayazağa kampusu ve kent ıçı bınalar ancak ye-
tecektır
Eskıden kent ıçı bınalar çok yoğun bır şekılde, alanlar kat-
lanarak kullanılmaktaydı Toren ve toplantılar Gumuşsuyu'n
dakı eskı bır kapalı spor salonunda guçlukle sığışılarak ya-
pılırdı Sonradan bın bır guçlukle Maçka Kışlası'nda (G) Amfısı
yapıldı Maçka Kışlası borsaya verılırse ITU' nun toplantı ve
törenlen bu kez Ayazağa'da gene spor salonunda mı yapıla-
cak9
Yıne gerıye mı gıdılecektır? Bu unıversıtenın de en az
borsa kadar gelısmeye ve rahatlamaya hakkı yok mudur? Yanı
kısacası, gelışme gereğı ITU çok kampuslu bır unıversıte ya-
pısına sahıptır, ayrıca ITU nun toplum yaşamının ıçınde sü-
rup gıtmesı eğıtım açısından da daha doğru olan bazı fakul-
te ve sosyal-kulturel tesıslerı vardır Bu ışlevler ıçın ITU'nun
kent ıçı bınalarına gereksınımı vardır Bu gereksınme ITU Rek-
törluğu'nce ıkjılı mercılere resmen ıletılmıştır Orneğın bu bı-
nalardan yalnız Taşkışla ıçın rektorluk tekrar tekrar basvuru-
da bulunmuştur Dolayısıyla ITU'nun kent ıçı bınaları Hazı-
ne mulkü olmakla beraber bu kamu kurumunatahsıslıdırler
Bu tahsıslere temel oluşturan eğıtım gereksınmesı surduk-
çe bu bınaları unıversıte dışlanarak başka bır kısı va da ku-
ruma kıralamaya yasal olanak yoktur Aynca dunyada ve şım-
dıye kadar ulkemızdekı gelenek ve uygüama boy _aır
KIRALIK DAIRE
Bağdat Cad gırış kat 75 m
2
362 20 77
Türkiye'ye Vntıııa Tesisâ Gerekli ıııi?
56 milyonluk Turkiye'nin dışkı ve idrarmı tarımda gubre
olarak kullanmaması, bir israftır. Bu ekonomik kayıba
psikolojik nedenlerden katlanmak isteyecek olursak, bu sefer
yıllık 150 stadyum dolusu madde ile ne yapacağımızı
duşunmemiz gerekir.
Prof. Dr. ÖMER SAYGIN Boğaziçi Üni. Çev. BU. Ens.
Bır ınsan günde ortalama 250 gr dışkı,
1 2 lıtre ıdrar ve 1 kg çöp uretır Ellı altı
mılyon nüfuslu Türkıye ıçm bu, yılda yuz
on futbol stadyumunu tepestne kadar dol-
durabılecek mıktarda saf ıdrar ve dışkıyla
kırk stadyum dolusu organık çop demek-
tır Toplam yüz ellı stadyum dolusu bu ıs-
tenmeyen maddelerın pek dıkkate almma-
yan bır gubre değerı bulunmaktadır
Denizlerin olümii
Acaba bu maddelen atacağımıza tarım-
da kullansaydık, fabnkalarda urettığımız
sunı gübreden ne kadar tasarrufumuz olur-
du
9
Yapılan hesap bu tasarrufun yılda 350
bın ton azot ve 62 bın ton fosfath sunı gub-
reye karşılık geldığını ve bunun da Turkı-
ye'nın yılhk kullandığı mıktann ucte bırı ol-
duğunu gostermektedır Bu bızı de şaşırtan
sayılar, esasında basıt bır ıhşkıden ka>Tiak-
lanmaktadır Tarlaya serpılen sum gubrenın
üçte bın besmlerle beraber evlerımıze gel-
mekte, dışkı ve çöp olarak da evı terk et-
mektedır
Durumun ekonomık boyutlarını algıla-
dıktan sonra gelehm çevre açısından değer-
lendırmeye
Acaba Turkıye bugune kadar bu 150
stadyum dolusu "ıstenmeyen madde>ı" ne
yapmıştır ve ılende ne yapmayı duşunmek-
tedır
7
Yazık kı bugune kadar doğaya oldu
ğu gıbı vermekten başka pek bır şey yap-
mamıştır. Kentlerde kısmen kurulmuş ka-
nalızasyon tertıbatıyla pıs sular doğrudan
ya da dolav h olarak demze yenlerek denız-
ler, foseptıklerın ve çöpluklenn tabanları-
nın geçırgenlığı yuzunden yeraltı sularımız
kırlenmıştır Turkıye'nın bu sorunların uze-
nne eğılerek önumuzdekı yıllarda çözum-
ler arayacağına ınanıyoruz Yahıız bu yazıy-
la vurgulamak ıstedığım acaba Turkıve ıçm
en ı>ı çozüm her yere arıtma tesısı mı kur-
maktır'' Genelhkle çozum c'arak Batı ul-
kelerının son 100 yılda gelıştırdığı antma
sıstemlerı tavsıye edılır Oysa Çm, Kore ve
Japonya gıbı ülkelerde bınlerce yıldır uygu-
landığı gıbı atıklan tarımda kullanarak yok
etmek de duşunulebılır Kentsel yaşama uy
gun olan Batı sıstemınde amaç dışkıları su
aracılığıyla şehır dışına taşımak, orada kıs
men yok ettıkten sonra nehırlere ve sonun-
da denızlere vermektır Bu sıstemde dort şey
lazımdır Bol su (rezervuarlara) Evler ara-
sı yeraltı boru tertıbatı (kanalızasyon) Bı-
yolojık antma tesısı Irmağa ya da yeraltı-
na deşarj olanağı
Şımdı de bu sıstemın sakıncalanna değı-
nelım
—Pıslıklerı su ıle taşımaya kalkınca re-
zervuarlarda bol su kullanılır Bu yuzden
su kaynaklan tukenır
—Kanalızasyon tertıbatı çok pahalıdır
Omru kısıtlıdır Bellı bır sure sonra masraf-
lann tekrarlanması gerekır
—Malıyetı kışı başı 500 dolar olan arıt-
ma tesıslennde atık sulardakı organık mad-
delen yok etmeye öncelık verılır Azot ve
fosfat gıbı öbür ku-lılık öğelen de önlenme-
ye kalkıhrsa malıyet masrafları ıkı katına
çıkar Tesıs devamlı enerjı tuketır
Bu sıstemın en kötu yanı genelhkle azot
ve fosfor antımından pahalı olduğundan
vazgeçılır Bu maddelerle gubrelenen sular
denızlere ulaşınca doğanın ekolojık dengesı
bozulur, çunku tarladan denıze tek yönlu
bır gubre akımı meydana gelır Tarlaya ser-
pılen sunı gubre sırayla besınlere, sofraya,
kanalızasyona, antma tesısıne ve oradan da
denıze gıder Bu şekılde surekh gubrelenen
denızde eutrofikasyon denılen olay başlar
Planktonlar ve yosunlar anormal çoğalır,
denız berraklığını kaybeder, ölen yosunlar,
dıbe çökerek balçık vapar, oksıjen bıter ve
bahklar ölur Ozet olarak şu söylenebıhr
Sular klasık bıyolojık antma tesıslerınde
arıtılsın ya da arıtılmasın, uzun vadede so-
nuç aynıthr Denizlerin ölumu
Ilkede bu Batı'da uygulanan sıstemde ka-
hnmak ıstenırse eutrofikasyonun önune an-
cak azot ve fosforu da antabılen "ılerı
kademeh" bıyolojık antma tesıslerı geçebı
lır Bunun Turkıye'ye mahyetmı ıse kaba
taslak 200 trılyon olarak tahmın edıyoruz
Sorumuz şu Bır tanm ulkesı olan Turkı-
ye'de hıç olmazsa atıkların buyuk bır kıs-
mını tanmda kullanarak vok etmek durur-
ken neden antmaya para harcayalım'7
As-
hnda eskıden ınsan dışkısı Avrupa'da da ta-
rımda kullanılmaktaydı Daha sonralan ka
nalızasyon sıstemıne geçılırken bırçok du-
şunur buna karşı cıkrruştır Unlu Fransız ya
zarı Vıktor Hugo, "Bır şehrın atıklanndan
daha ıyı bır gubre yoktur Bunları, şehrm
etrafındakı tanm arazılenm gubrelemek ıçın
kullanın, sonuçta pıslık altına
dönuşecektır" demıştır Esasında ınsan dış-
kısı ıçerdığı azot ve fosfor bakımından öbur
hayvan dışkılanndan daha değerlı bır gub-
redır Fakat Avrupa'mn yuzyıl öncebuham-
madde kaynağından vazgeçmesme salgın
hastalık korkusu neden olmuştur Bu yüz-
yılda hastalıklara mıkropların neden oldu-
ğunun keşfedılmesı ve bunlann dışkıya bu-
laşma yoluyla da yayıldığmın anlaşılması,
ekonomık ölçutlerın gerı plana ıtılmesme
neden olmuştur Dolavısıyla ınsan dışkısı-
nın doğaya bırakılan patojenlenn ömurle-
n hakkında bılımsel çalışmalar, bu tehhke
nın kısmen abartılmış olduğunu göstermek-
tedır Hatta bu bılımsel çalışmalann ışığın-
da bazı koruyucu onlemler alındığı takdır-
de, ınsan dışkısını tanmda kullanmanın do-
ğuracağı nsk, el sıkışma esnasında dışkıya
bulaşarak hastalanma nskınden kanaatı-
mızce daha azdır Bu amaçla Doğu Asya ul-
kelerınde ınsan dışkısının gerı kazanımını
kolaylaştıracak uvaletler ve toplama sıs-
temlerı bır değer kazanmaktadır Hatta ta-
rımsal gereksınımın arttığı mevsımlerde
dışkı karaborsası ve hırsızlığından bıle söz
edılmektedır Batı'da da bu yönde yenı ge-
lışmeler ohnakta, susuz tuvaletler, bıtkısel
antma tesıslerı gıbı alanlarda araştırmalar
yapılmaktadır Dunya Sağlık Örgutu'nun
gayretlerı ıle tsvıçre"de bır araya gelen ko-
nunun uzmanlan "Engelberg Raporu"
adıyla bıhnen bu- onenler paketı hazırlamış-
lardır Buna göre kanalızasyon sulan ya da
foseptıkler basıt sunı göletlerde 20 gun ka-
dar bekletıhrlerse patojenlerde sağlık açı-
sından yeterlı bır duşuş sağlanmış olacak-
tır Gerçı atık sular bu kısa zamanda arıtıl-
mış olmayacaklar, fakat zararsız duruma
geldıklerınden tanmda gubreleme ıçın kul-
lanılarak yok edılebıleceklerdır Aynı şekılde
bır yıl beİcletılmış katı dışkının da tarımda
kullanılmasmda hıjyenık açıdan bır sakın-
ca yoktur
Sonuç
özet olarak şunu soyleyebıhrız 56 mil-
yonluk Turkıye'nın dışkı ve ıdrarını tarım-
da gubre olarak kullanmaması, bu- israftır
Bu ekonomık kayıba psikolojik nedenler-
den katlanmak isteyecek olursak, bu sefer
yıllık 150 stadyum dolusu madde ıle ne ya-
pacağımızı duşunmemiz gerekır Bugunku
gıbı denıze dökup sonra da o denızde yuz-
mek ya da taban suyuna kanştınp bıtışık-
tekı kuyu suyunu kullanmak ne psikolojik
ne de hıjyemk açıdan mantıklıdır Genye
ıdeal olarak yalnızca ılerı kademeh antma
tesıslerı kurmak kalır, ama bu parayı öde-
mek ıstedığımızden emın mıyız''
Çoeuklara
•J hazırlık
ENGLISH FASTMEOOtmÖY KAOKÖY
33e9 00-345
BAK1IK0Y IANKARA IBMR
5^J 56 2 T
- 542 =6 28 | 25 u 42. 18 48 49 | 4 77 93 . 25 =
37
PENCERE
Önemli Bir Rapor...
TUSIAD (Turk Sanayıcılerı ve Işadamları Derneğı) eğıtım-
de reform ıstıyor
Dernek bır uzmanlar kuruluna Turkıye'dekı eğıtım düzeyı-
ne ılışkın ayrıntılı rapor hazırlatmış, ortaya çıkan sayısal ger-
çekler acı, sayısallık dışındakı gerçekler daha da beter, so-
nuç carpıcı, 'çağ atlayan Turkıye'de eğıtım duzenı çağdışı
Nasıl oluyor bu'
Eğıtımde çağdışına duşen bır toplum nasıl çağ atlıyor'
Turkıye ulusal gelırınden eğrtıme yuzde 2 7 pay ayırıyor, devlet
butçesınden de yuzde 12 2 Bu konuda Batı bır yana, Asya
ve Afrıka ulkelennden de gerıyız Beş yıllık zorunlu eğıtım,
artık çağımızda asılmış, yalnız 12 ulkede kalmış, bız bu 12
ulkeden bınyız Eğıtım duzeyındekı eşıtsızlık, adaletsızlık, ye-
tersızlık, bır ayrı sorun Coğrafı bolgeler ve toplumsal katman-
lar arasında ucurumlar derınleşmış, eğıtım duzenı ıkıye çat-
lamış, ımam okullarında 'hakıkate gıden yol, akıl yolu değıl,
şerıat yoludur' ılkesıne gore öğretım yapılıyor, ımam okulun-
dan çıkan ımam olmuyor, buralarda okuyan kız öğrencı sa-
yısı yaklaşık 70 bın1
Bu kızlar ımam mı olacak'
Sozun kısası Turkıye'nın eğıtımı bastan kara1
Çağdışı!.
Yozlaşmış' Çökmuş1
Cehalete donuk yüzumuz, aydınlığa
değıl Cumhurıyet okurları bu gerçeklerı öteden berı bılııier,
çunkü yıllardan berı nıce kez yazıldı, çızıldı yönetımler, ıktı-
darlar uyarıldı ama sağır duvarlara çarptı eleştırıler ve so-
nuç ışte ortada' TÜSIAD bıle tehlıkeyı görme noktasına
geldı
Eğıtım duzenı, bır ulkenın çağdaşlaşma duzeyını gösteren
en sağlıklı gostergelerın başında yer alır
• • •
TUSIAD olumlu bır ış yaptı Bır ulke -ıster özel gırışımle
olsun, ıster kamu gırışımıyle- kalkınmada ınsana öncelık ver-
mek zorundadır Insan kalkınmanın bırıncıl ıtıcı gucudur Işa-
damlarımız, dunya pıyasalarında başarı kazanmak ve ulusal
ekonomık kalkınmamızın lokomotıfı olmak ıstıyorlarsa, eğı-
tımsız bır toplumda bu ışı yurutemeyeceklerını bıraz geç de
olsa anladılar mı' TUSIAD raporu bu anlayışın urünlennden
bırıncısı dıye nıtelenebılır mı'
TÜSIAD raporunun ımam okullanna ılışkın uyarıları da
onemlı bır gerçeğın altını çızıyor Kırk yıllık çok partılı rejım-
de, sermaye sınıfı, dın sömurusu yapan Amerıkancı partıler-
le özdeşleşmıştı Sandıktan çıkmak ıçın ırtıca ıle ışbırlığı yeğ-
lenıyor, bu sıyaset Vaşıngton'un Asya'dakı yeşıl kuşak kura-
mı'na denk duşuyordu 'Komunızmın panzehırı Islam' değıl
mıydı' Artık bu donem de aşılmış gorunuyor, Komünızm
'tehlıke' olmaktan çıkmış, "buna karşılık 'Islam koktencılığı'
Amerıka'yı urkutmeye başlamıştır" Turkıye'dekı ve komşula-
rımızdakı 'ırtıca' kırk yıldan berı yapılan yatırımlarla ulaştığı
noktada, Batı yaşam bıçımını benımseyen yerlı buyuk ser-
maye çevrelerınde tedırgınlığe yol açıyor
Ancak gerekçesı nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, ışa-
damları kesımındekı donuşum onemlıdır
Nıçın'
• • •
Uygarlık tarıhınde gezegenımızın yazgısını, değıştıren dö-
num noktaları var Kısaca 'uyanış' reform' aydınlanma' söz-
cuklerıyle vurgulanan aşamalann ınsanlığa katkısı nedır' Ak-
lın bağnazlıktan bılımın dınden bağımsızlaşması, ılk önce
Batı'da gerçekleşmış, laıklık temelmde demokrasıyı oluştur-
muştur Turkıye, Ataturk devrımlerıyle 'aydınlanma'yı Islam
dunyasında ılk kez deneyen toplumdur, cumhurıyetımız de
bu temel uzerıne kurulmuştur
Eğer bu temel çururse, Turkıye uygarlık dünyasından ko-
parak kayacak, karanlıklara karışacaktır Daha açık deyışle
Turkıye'de 'aydınlanma' bır polıtıka değıl, uygarlık gereğıdır
Şımdıye kadar bu gereğı yeterınce anlayamayan ışadam-
ları kesımınde 'aydınlanma'ya donuk her belırtı, ozel bır önem
ve değer taşır
n n m UIIEIERM tjCRfiı n EIILEN ULUSLAK BHILESHI ^
TEORISOSYALIST YAYIN ORGAM
EYLUL 1990
SAYISI
CIKTI
Nuruosman ye Cad
No 19/3 34410
Cağaloğlt Istanbul
Tel 513 83 52 53
Ender Helvacıoğlu
Günümüz Dünya Tablosu
ve Körfez Krizi
Dogu Pennçek Arapkinn Pnısyası Neredc Faık
Bulut Soddam'a Nc Kadar Prlm ~ Mahmut Çıgde
mal Korfeı Kriıi ve TBKP _ Turan Dursun Ibrakim
"Peygamber" Mavalındakl Sunnct ^ Cemşıd Ben
der Kurt Uyoariığmda Samrt Etkinlikkrl __ Osman
Bılge Kuruca Temel Orgüt Çalı*maMnın Gostcrdih-
leri _ M Can Yuce Turkiyc Devrlmci-Oemokrasi
Hareketi Enternasyonol Olnak Zorundadır
s
SavaşaHay öemek OzM-ANAP" n
hayrr demekir EMPSRYAUST
SA.AŞA
Haksız savaşa hayır
Partı Dosyası
12 Eylül
Oğrencı Gençlık
Bartın Toplantılan
Sendıkal "Sol"culuk
Bu sayıda.
Erhan Gencer
H. Hakkı Erdoğan
Kenan Türkoğlu
Koksal Yıldınm
Suleyman Yaşın
BAYİLERDE
GELENEK
31. SAYI CIKTI!Devnmcı Sosyahst Blok Burava Kadar1
• 12 Eylul'den On
Yıl Sonra Turkıje'de Polıtıka • TC Malryesı ve Memur
Zamlan • Soldan Insan Manzaraları • TSIP'm Tukenen
Nefesı • Sınıf ve Partı Ideolojıden Sıyasete Kavan Zemın •
Bır Eleştın Uzenne Değınmeler
Cemal hadır Sk. HacıFaılıoftu Işhanı Ao 17/79 Coğtu ISTANBUL
SATILIK DAIRE
Beşıktaş Dıkılıtaş mevkıınde 100 m2
3 oda 1 salon daıre
ıhtıyaçtan satılık
Tel: 159 87 60