22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 22 EYLÜL 1990 Yıldızı Parla\an Bîr Politikacı Ikı Almanya'nın birleşmesi yalnız coğrafya kitaplarındaki bir çizginın kalkışı, bır paranın kullanımdan çekilmesi, Rus askerinin belirli bir program içinde ulkesine donuşu gibi olaylar yanında, artık eski adıyla Batı Almanya'da da pek çok değişik soruyu ve yorumu guncel duruma sokmuştur. FEYYAZTOKAR Bızım Antalya ıle ılgınç benzerlıklen vardır Bavyera'nın Kayak yapmava musaıt karlı sarp dağlar ve bınsmın eteklennde yılın 8-9 ayında de- nıze gınlebılecek bır Akdenız, öburunun etekle- nnde ıse yılın yansında yuzulebılecek Tegernsee, Starnbergsee ve Chıemsee gollerı Her ıkısınde de her nıtelıkte turıste hıtap edecek çeşıtlı tesıs- ler ve yıne her ıkısınde de yabancıya kucak açan gûzel yüzlü dost msanlar Bır başka önemlı ben- zerlık ıse uzun yuzyıllar öncesme yaslanan ılgınç tarıh sayfalan Sıde kı>ılannda, unlu Mısır Kra- lıçesı Kleopatra'nın âşıklarını çıleden çıkardığı denızle kucaklaşmış mınık kayalıklar, Bavyera'- nın tarıh vapraklannda da, Bohemya'dan göç eden Markomannlar ve-Quadılenn ve de Bou asılh Galyalıların aşk ve cengâverlık öykulerı Bavyera'nın kimliği Federal Almanya Cumhurıyetı'nın en buyuk eyaletı olan Bavyera'nın topraklan Alpler'den Bohemya dağlanna ve Rhön sıradağlanna kadar uzanır Yuksek Almancanın uç lehçe grubundan bırını oluşturan Bavyera lehçesı ıse MÖ 8 yüz- yıldan ıtıbaren ozellıkle dmsel kısa metınlerdekı kayıtlarla tanınmaya başlamıştır Bavyera'ya 195O'lı yıllardan ıtıbaren, bır politikacı ıçın ger- çekten çok uzun sayılacak bır sure olan 30 yılı aşkın bır dönemde, sağ kanattakı muhafazakâr kışılığı ıle Franz Josef Strauss damgasını vurmuş- tu Strauss'un ölumünden sonra, yıllardır baş- kanhğını yaptığı Hırıstıyan Sosyal Bırlığı (CSU) Partısı'nın nasıl bır gelecek gostereceğı kuşku- suz akla takılan sorulann en önemlısı ıdı Bu sonı önce Bavyeralıyı, sonra Almanya'nın öbur eya- letleruıı ve ruhayet en önemlısı, yıllardır CSU ko- alısvonu ıle ıktıdarını surduren sağ kanadı ılgı- lendırıyordu Ancak Hınstıyan-Sosyal Bırhğı'nın Strauss'tan sonra nasıl bır yol ızleyeceğı ve nasıl bır performans gostereceğı Bavyera'da yaşayan Turkler ıçın de onemlı, hatta yaşamsal bır soru- yu ıçermekteydı 1980'h yıllardan sonra Federal Almanya'nın çe- şıtlı eyaletlennde başlayan yabancı ve ozellıkle Turk duşmanlığının kök salamadığı ve etkınle- şemedığı eyaletlerın başında Bavyera gelmektey- dı Bılındığı gıbı, Strauss'un olumunden sonra CSU yenı bır yöntem denemeye başladı Partı- nın başına Theo Waıgel, hukumetın başına ıse Streıbl geçtı Theo Waıgel, Bonn pohtıkasım yon- lendu-ırken Streıbl, Bavyera hukümetıne başba- kanlık yapıyordu Mesleğı avukathk olan, uzun bır polıtık deneyımı bulunan, gönlnurde sessız ve sakın tabıath, yakışıkh ve güleç yüzlu olan Streıbl, uzunca bır süre yumuşak adımlarla gö- turduğu başbakanhğını ıkı Almanya'nın bırleş- mesı surecmde aktıf bır polıtıka ve etkın önlem- lerle gerek çevresme gerekse kamuoyuna ağırlıkh bır şekılde oturttu Ve ondan sonra da nasıl Fe- deral Almanya'da Bavyera, nasıl Avusturya'da Tı- roller, kendı ayn yapıları ve tarıhlen ıle olaylara zaman zaman bağımsız bır ülkenın bakış etkın- lığı ıçınde yaklaşagelmışlerse, bu tarzı çok köşe- Iı bır şekılde vurgulamaya başladı Avrupa polı- tıkasında nrveye doğru tınnanan bu politikacı nın çeşıth konulardakı yaklaşımlanna göz atalım Gelecekteki konumu Sıemens, BMW, MAN gıbı Turk ışçısının yo- ğun olduğu buyuk sanayı kuruluşlarının bulun- duğu Bavyera'mn gelecekteki konumunu Streıbl şöyle yorumluyor (*) "Doğru ve önemlı olan, Bavyera'nın Bavyera olarak kalmasıdır Bırleşmeye kadar DDR'nın olan eyaletlen de kapsayan Bırleşık Almanya'da kuvveth bır Bavyera Bız 1000 yılı aşkın bır tanhe ve en buyuk ala- na sahıp eyaletız ve Abnanya'nın buyumesı ıle vıne öyle kalacağız Mükemmelleşmeye (Expan- der) gereksımmımız yok Tabıı kı ekonomık açılardan muhtemel olan ulke sınırlarının yenıden duzenlenmesı çerçeve- sınde Bavyera'ya katılmak ıste>ene, ıçtenlılde hoş geldmız denz Fakat Bavyera gucunu kuvvetını metrekaresını teşkıl eden kılometresınden ya da nufusunun çokluğundan kazanmamıştır Bız bır bırleştırme çızgısı değılız Bavyera bugun kultur ve ekonomık alanda doruktadır Hayat standar- dında da durum aymdır Çalışkan ve >aratıcı hemşenlerımız pohtıka- mızı bu başarıya ulaştırmışlardır" Streıbl'ın bu sözlennde Bavyera'nın sınırlan- nın kuçultulmesıne ya da değıştınlmesıne Jıoş gorunun soz konusu olmadığı, ancak buyume sme karşı çıkmayacakları vurgulanırken, ekono- mık vapısına da el surdurtmeyeceklen kesınlık- le dıle getmlmektedır kı, bu, Bavyera'dakı Turk ışgucu ıçın de bır guvencedır Bavyera, doruktakı yerınde ısrar edebılecek mıdır9 Çunku 'Avrupa'nın Doğu'ya açılması bazı ek provokasvonlara bağlıdır' göruşune de şu açıklığı getırmektedır "Demırperdenın kalküğına ve Dogu'daki kom- şumuzda ozguriuk ruhunun tekrar estığıne biraz daha fazla sevınmemız gerekır Bavyera artık ke- nar bır konumda değıl. Doğu'ya açıldıktan son- ra Bav>era tekrar ^rupa'nın kalbı halıne geldı. Senelerce Bavjera. Doğu ıle Batı arasındaki kop- ru gorevmı venne getirdı. Bu gore\ı daha da kuv- vetlı olarak tekrar surdureceğız, polıtık, kultu- rel, ekonomık Bunun ıçın gereklı olan zemın za- ten hazırdır Surdurmek ısledıgımız ulke sınır- lannı geneUeştırmek konusunda, dogu bolgemiz- de sokakları>la, otoban bağlantılanvla, komu- nıkasyon olanaklanyla, ornek bır doğa ve çevre korumasıyla verımlı bır struktur meydana getir- dik. Doğu'dakj komşulanmıza sunacağımız şey- ler var. Ve Avrupa'nın kalbı olarak Bavyera, kop- ru fonksıyonu ıle bırıncı sınıf bır endustri mer- kezı olarak gelışen Avrupa Topluluğu'nda bırincı sırada yennı alacaktır." Avrupa'nın demır büeklı pohtıkacüan arasında gıderek guçlu bır yere oturmaya başlayan guler vuzlu Bavyera Başbakanı'nın, buyumesı muhte- mel bır AT karşısında merkezı bır Alman tem- sılcılığıne gereksınım olup olmayacağı konusun- dakı yaklaşımları da çok dıkkat çekıcıdır "Avrupa ya federalist olacaktır veya hıçbır şey olmayacaktır. Bavyera, Almanya'nın yanındadır. Birliğimızı bıç bozmadık Bav>era avnı zaman- da Avrupa'nın da vanındadır. Fakat bız İkınci Dunya Savaşı'mn bıtımınden ıtıbaren eyaletler- deki federalizm ve bağımsızlık uğruna devamlı savaş verdik ve bunu da daha sonra onlan Bnık- sel'den gelecek kısıtlama sonucu gozden çıkar- mak ıçın yapmadık. Avrupa Bırlığı'ne evet, fa- kat bız Bavyera'da daha buyuk bır bırlık çerçe- vesınde neyı daha ıvı yapabılecegımıze kendımız karar vermek ıstıyoruz. Eger bız bır merkeze - Bonn olsun veya Bruksel olsun- Bavyera'da ne yapmamız gerektıgını soracak olsaydık, Bavye- ra'yı bugun olduğu konuma, yanı Avrupa'nın en modern hukumetlerınden bırısi halıne getıremezdik" dıyen Streıbl, "Bolgelerin Avru- pası hayalinız hangı aşamada?" sorusuna verdı- ğı yanıtta da, "Bolgelerin Avrupası hayalım ar- tık hayal değıl Gerçekleşmc >olunda 1989 yı- lında ılk kez Avrupa bolgelennı Munıh'e konfe- ransa çağırdığımda, Bavyera'nın bu ınısıyatıfi du- daklarda gulumseme>Ie karşılandı Geçen sure- de bu fıkır ateşlendı Şımdı Avrupa'da bırçok bölge Bavyera'yı kendılenne örnek almış durum- da. AT Başkaru Jacques Delors da aynı duşun- cede ve artık 'ulkelerın Avrupası' önemını kay- bettı Şımdı 'Bolgelerin Avrupası' oluşuyor" dı- >or Evet, bu ılgınç yaklaşımlardan sonra akla şu soru gelıyor "Peki, Bavyera'nın vatanı nerede- dlr?" Işte Streıbl'ın yamtı "Savaş yıllarından son- rakı Bavyera polıtıkası hıçbır zaman sınırlanmız- da durmamıştır Hıçbır zaman kılısenın çan ku- lesının mavı-beyaz parmaklıkları arasında sıkı- şıp kalmamıştır Bavyera bızım vatammızdır tn- sancıl ve moderndır Vatan demek, emnıyet ve gelenek demektır, fakat aynı zamanda dınamık bır gelışme demektır Ve bu gelışme herkese bır şans vermelıdır Bavyera \e Bavyeralılar, eyalet- lerın en uç noktasına yukselerek muhteşem bır olay yaratmışlardır Bavyera'nın kuvveth bır Bavyera olarak kala cağı bırleşık Avrupa'da bızım vatanımız Alman ya'dır Bavyera, yıne kuvveth bır Bavyera olarak kalacaktır önemlı olan da budur" Sonuç Ikı Almanya'nın birleşmesi yahuz coğrafya ki- taplarındaki bır çızgımn kalkışı, bır paranın kul- lanımdan çekilmesi, Rus askerının behrlı bır program ıçınde ulkesıne donuşu gıbı olaylar ya- nında, artık eskı adıyla Batı Almanya'da da pek çok değışık soruyu ve yorumu guncel duruma sokmuştur Bavyera'dakı Turk ınsan yoğunluğu- nu da duşunerek, Başbakan Streıbl'ın önemh ba- zı açıklamalannı özetlemeye gerek duydum (*) Löwe und Raute. ARADABİR Prof. Dr. EROL KULAKSIZOĞLU İTÜ Mimarlık Fakultesi İTÜ Maçka Kışlasında... ESKA'nın Taşkışla gırışımının ardından bu kez borsanın, Haztne'ce ITU'ye tahsıslı bınalardan, once Taşkışla'yı, şımdı de Maçka Kışlası'nı almak ıstedığı, Mıllı Emlak Genel Mu- dürluğü ıle borsa arasında İTÜ dışlanarak kıra anlaşmasına kadar gıdıldığı bunun uzerıne mahkemelık hale gelındığı, ITU ıle Hazıne arasında tapu ve mulkıyet ıddıalaşmalarının su- rüp gıttığı, hatta mahkeme surmekteyken borsanın bınaya zorla gırmek ıstedığı olay yaratıldığı gorulmektedır Her şeyden once lyıce bılınmelıdır kı Maçka Kışlası da Taş- kışla gıbı Anıtlar Kurulu kararıyla ' aynen korunacak" bırıncı sınıf bır tarıhı eser olarak tescıllıdır Bu tescıl Resmı Gaze- te'nın 27 Nısan 1984 tarıh, 18384 sayılı nushasında aynen şöyte yer almaktadır Maçka Kışlası (Sılahhane), Istanbul Be- yoğlu, 703 ada, 24-25 parseller, karar tarıhı 14/5/1983, karar no 14947 Bu kayıta göre Maçka Kışlası ve Sılahhane mülkıyetının bır bütun olduğu açıkça anlaşılmaktadır Bu mulkıyet butünü ITU'ye eğıtım amaçlı kullanım ıçın tahsıs edılmıştır ve ITU bu mulku 36 yıldan berı eğıtım amacıyla aralıksız kullanmış- tır ve kullanmaktadır Bınanın bugün boş olması onarım ne- denıyledır Maçka Kıslası'nın ITU'ye tahsısı resmî kayıtlara geçmış ve belgelenmıştır Gerçek budur Oysa Hazıne ve bor- sa Maçka Kışlası'nı ITU'nun yıllardan berı kullandığını ve bu- gün de kullanma zorunda olduğunu gozardı ederek ITU ta- rafından eğıtım hızmetı verılen buyuk bır bınalar grubunun orta yerınde Maçka Kışlası'nda borsa ışlevının rahatlıkla yer alabıleceğını sanmaktadıriar Bu akıl alır ış değtldır Bu olaylar sırasında ITU'ye sataşanlann ılerı surduklerı- nın tersıne, ITU asla "elı sopalı" bır unıversıte değıldır An- cak gıderek daha da gelışen eskı ve onurlu bır unıversrte- nın savaşımını vermektedır Gerektığınde hukuk yollanna baş- vurarak 15 eylulde borsanın Maçka Kışlası'na zorla gırme gı- rışımı, asıl saldırının nereden geldığını herkese açıkça gos- termıştır Aslında eskı ve gelışmış unıversıteler zorunlu olarak ' çok kampuslu" bır sıstem ıçıne gırmıslerdır Orneğın bır Istanbul Ünıversıtesı çok kampuslu bır unıversıte modelıdır Bu unı- versıtenın eskı Harbıye Nezaretı alanında Rektorluk ve Hu- kuk Fakultesi gıbı bırımlerı, Çapa ve Cerrahpaşa'da ayn ayrı Tıp Fakultelerı, kentın başkayerlerınde obur bınmlerı ve sos- yal tesıslerı vardır Marmara Unıversıtesı'nın de Sultanahmet1 te eskı bınasındakı merkez bırımlerı dışındaBakırkoy'de ve kentın Anadolu yakasında fakultelerı vardır İTÜ de boyle "çok kampuslu" bır unıversıte olma durumundadır Turkıye'nın en eskı ve köklu teknık ünıversıtesıdır ITU'nun kent ıçınde Gu- muşsuyu Taşkışla ve Mackadakı tesıslerının dışında Ayazağa kampusunda da tesıslerı vardır Halen Mimarlık, Işletme, Ma- kıne, Elektrık Muhendıslığı Fakultelerı ıle ıkı Lısansüstu Ens- tıtusu, Yabancı Dıller Okulu, Konservatuvar, Sosyal Tesısler gıbı bırımlerı kent ıcı bmalarda hızmet vermektedır Ayrıca son gelışme ve gereksınmelere göre ITU'nun kent ıçı bınalarının kullanımları ITU'ce yenıden etut edılmıştır Buna göre Taş- kışla'da Mimarlık Fakultesı'nın yanı sıra kuçuk çaplı toplantı ve konferans benzerı etkınlıkler ıle buyuk sergıler yapılabı- lecek, ayrıca bır teknotojı muzesı oluşturulacaktır Maçka Kış- lası'nda lısansustü enstıtüler ıle buyük alan gereksınımı olan Yabancı Dıller Okulu yer alacaktır Aynı bınada buyuk caplı kongre, sergı benzerı etkınlıklere de yer verılecek, ek gelır sağlanacaktır Gumuşsuyu bınası ıse şımdılık Makıne ve Elek- trık Fakultelerı'nce kullanılmaya devam edecektır Gelısme- ler karşısında Ayazağa kampusu ve kent ıçı bınalar ancak ye- tecektır Eskıden kent ıçı bınalar çok yoğun bır şekılde, alanlar kat- lanarak kullanılmaktaydı Toren ve toplantılar Gumuşsuyu'n dakı eskı bır kapalı spor salonunda guçlukle sığışılarak ya- pılırdı Sonradan bın bır guçlukle Maçka Kışlası'nda (G) Amfısı yapıldı Maçka Kışlası borsaya verılırse ITU' nun toplantı ve törenlen bu kez Ayazağa'da gene spor salonunda mı yapıla- cak9 Yıne gerıye mı gıdılecektır? Bu unıversıtenın de en az borsa kadar gelısmeye ve rahatlamaya hakkı yok mudur? Yanı kısacası, gelışme gereğı ITU çok kampuslu bır unıversıte ya- pısına sahıptır, ayrıca ITU nun toplum yaşamının ıçınde sü- rup gıtmesı eğıtım açısından da daha doğru olan bazı fakul- te ve sosyal-kulturel tesıslerı vardır Bu ışlevler ıçın ITU'nun kent ıçı bınalarına gereksınımı vardır Bu gereksınme ITU Rek- törluğu'nce ıkjılı mercılere resmen ıletılmıştır Orneğın bu bı- nalardan yalnız Taşkışla ıçın rektorluk tekrar tekrar basvuru- da bulunmuştur Dolayısıyla ITU'nun kent ıçı bınaları Hazı- ne mulkü olmakla beraber bu kamu kurumunatahsıslıdırler Bu tahsıslere temel oluşturan eğıtım gereksınmesı surduk- çe bu bınaları unıversıte dışlanarak başka bır kısı va da ku- ruma kıralamaya yasal olanak yoktur Aynca dunyada ve şım- dıye kadar ulkemızdekı gelenek ve uygüama boy _aır KIRALIK DAIRE Bağdat Cad gırış kat 75 m 2 362 20 77 Türkiye'ye Vntıııa Tesisâ Gerekli ıııi? 56 milyonluk Turkiye'nin dışkı ve idrarmı tarımda gubre olarak kullanmaması, bir israftır. Bu ekonomik kayıba psikolojik nedenlerden katlanmak isteyecek olursak, bu sefer yıllık 150 stadyum dolusu madde ile ne yapacağımızı duşunmemiz gerekir. Prof. Dr. ÖMER SAYGIN Boğaziçi Üni. Çev. BU. Ens. Bır ınsan günde ortalama 250 gr dışkı, 1 2 lıtre ıdrar ve 1 kg çöp uretır Ellı altı mılyon nüfuslu Türkıye ıçm bu, yılda yuz on futbol stadyumunu tepestne kadar dol- durabılecek mıktarda saf ıdrar ve dışkıyla kırk stadyum dolusu organık çop demek- tır Toplam yüz ellı stadyum dolusu bu ıs- tenmeyen maddelerın pek dıkkate almma- yan bır gubre değerı bulunmaktadır Denizlerin olümii Acaba bu maddelen atacağımıza tarım- da kullansaydık, fabnkalarda urettığımız sunı gübreden ne kadar tasarrufumuz olur- du 9 Yapılan hesap bu tasarrufun yılda 350 bın ton azot ve 62 bın ton fosfath sunı gub- reye karşılık geldığını ve bunun da Turkı- ye'nın yılhk kullandığı mıktann ucte bırı ol- duğunu gostermektedır Bu bızı de şaşırtan sayılar, esasında basıt bır ıhşkıden ka>Tiak- lanmaktadır Tarlaya serpılen sum gubrenın üçte bın besmlerle beraber evlerımıze gel- mekte, dışkı ve çöp olarak da evı terk et- mektedır Durumun ekonomık boyutlarını algıla- dıktan sonra gelehm çevre açısından değer- lendırmeye Acaba Turkıye bugune kadar bu 150 stadyum dolusu "ıstenmeyen madde>ı" ne yapmıştır ve ılende ne yapmayı duşunmek- tedır 7 Yazık kı bugune kadar doğaya oldu ğu gıbı vermekten başka pek bır şey yap- mamıştır. Kentlerde kısmen kurulmuş ka- nalızasyon tertıbatıyla pıs sular doğrudan ya da dolav h olarak demze yenlerek denız- ler, foseptıklerın ve çöpluklenn tabanları- nın geçırgenlığı yuzunden yeraltı sularımız kırlenmıştır Turkıye'nın bu sorunların uze- nne eğılerek önumuzdekı yıllarda çözum- ler arayacağına ınanıyoruz Yahıız bu yazıy- la vurgulamak ıstedığım acaba Turkıve ıçm en ı>ı çozüm her yere arıtma tesısı mı kur- maktır'' Genelhkle çozum c'arak Batı ul- kelerının son 100 yılda gelıştırdığı antma sıstemlerı tavsıye edılır Oysa Çm, Kore ve Japonya gıbı ülkelerde bınlerce yıldır uygu- landığı gıbı atıklan tarımda kullanarak yok etmek de duşunulebılır Kentsel yaşama uy gun olan Batı sıstemınde amaç dışkıları su aracılığıyla şehır dışına taşımak, orada kıs men yok ettıkten sonra nehırlere ve sonun- da denızlere vermektır Bu sıstemde dort şey lazımdır Bol su (rezervuarlara) Evler ara- sı yeraltı boru tertıbatı (kanalızasyon) Bı- yolojık antma tesısı Irmağa ya da yeraltı- na deşarj olanağı Şımdı de bu sıstemın sakıncalanna değı- nelım —Pıslıklerı su ıle taşımaya kalkınca re- zervuarlarda bol su kullanılır Bu yuzden su kaynaklan tukenır —Kanalızasyon tertıbatı çok pahalıdır Omru kısıtlıdır Bellı bır sure sonra masraf- lann tekrarlanması gerekır —Malıyetı kışı başı 500 dolar olan arıt- ma tesıslennde atık sulardakı organık mad- delen yok etmeye öncelık verılır Azot ve fosfat gıbı öbür ku-lılık öğelen de önlenme- ye kalkıhrsa malıyet masrafları ıkı katına çıkar Tesıs devamlı enerjı tuketır Bu sıstemın en kötu yanı genelhkle azot ve fosfor antımından pahalı olduğundan vazgeçılır Bu maddelerle gubrelenen sular denızlere ulaşınca doğanın ekolojık dengesı bozulur, çunku tarladan denıze tek yönlu bır gubre akımı meydana gelır Tarlaya ser- pılen sunı gubre sırayla besınlere, sofraya, kanalızasyona, antma tesısıne ve oradan da denıze gıder Bu şekılde surekh gubrelenen denızde eutrofikasyon denılen olay başlar Planktonlar ve yosunlar anormal çoğalır, denız berraklığını kaybeder, ölen yosunlar, dıbe çökerek balçık vapar, oksıjen bıter ve bahklar ölur Ozet olarak şu söylenebıhr Sular klasık bıyolojık antma tesıslerınde arıtılsın ya da arıtılmasın, uzun vadede so- nuç aynıthr Denizlerin ölumu Ilkede bu Batı'da uygulanan sıstemde ka- hnmak ıstenırse eutrofikasyonun önune an- cak azot ve fosforu da antabılen "ılerı kademeh" bıyolojık antma tesıslerı geçebı lır Bunun Turkıye'ye mahyetmı ıse kaba taslak 200 trılyon olarak tahmın edıyoruz Sorumuz şu Bır tanm ulkesı olan Turkı- ye'de hıç olmazsa atıkların buyuk bır kıs- mını tanmda kullanarak vok etmek durur- ken neden antmaya para harcayalım'7 As- hnda eskıden ınsan dışkısı Avrupa'da da ta- rımda kullanılmaktaydı Daha sonralan ka nalızasyon sıstemıne geçılırken bırçok du- şunur buna karşı cıkrruştır Unlu Fransız ya zarı Vıktor Hugo, "Bır şehrın atıklanndan daha ıyı bır gubre yoktur Bunları, şehrm etrafındakı tanm arazılenm gubrelemek ıçın kullanın, sonuçta pıslık altına dönuşecektır" demıştır Esasında ınsan dış- kısı ıçerdığı azot ve fosfor bakımından öbur hayvan dışkılanndan daha değerlı bır gub- redır Fakat Avrupa'mn yuzyıl öncebuham- madde kaynağından vazgeçmesme salgın hastalık korkusu neden olmuştur Bu yüz- yılda hastalıklara mıkropların neden oldu- ğunun keşfedılmesı ve bunlann dışkıya bu- laşma yoluyla da yayıldığmın anlaşılması, ekonomık ölçutlerın gerı plana ıtılmesme neden olmuştur Dolavısıyla ınsan dışkısı- nın doğaya bırakılan patojenlenn ömurle- n hakkında bılımsel çalışmalar, bu tehhke nın kısmen abartılmış olduğunu göstermek- tedır Hatta bu bılımsel çalışmalann ışığın- da bazı koruyucu onlemler alındığı takdır- de, ınsan dışkısını tanmda kullanmanın do- ğuracağı nsk, el sıkışma esnasında dışkıya bulaşarak hastalanma nskınden kanaatı- mızce daha azdır Bu amaçla Doğu Asya ul- kelerınde ınsan dışkısının gerı kazanımını kolaylaştıracak uvaletler ve toplama sıs- temlerı bır değer kazanmaktadır Hatta ta- rımsal gereksınımın arttığı mevsımlerde dışkı karaborsası ve hırsızlığından bıle söz edılmektedır Batı'da da bu yönde yenı ge- lışmeler ohnakta, susuz tuvaletler, bıtkısel antma tesıslerı gıbı alanlarda araştırmalar yapılmaktadır Dunya Sağlık Örgutu'nun gayretlerı ıle tsvıçre"de bır araya gelen ko- nunun uzmanlan "Engelberg Raporu" adıyla bıhnen bu- onenler paketı hazırlamış- lardır Buna göre kanalızasyon sulan ya da foseptıkler basıt sunı göletlerde 20 gun ka- dar bekletıhrlerse patojenlerde sağlık açı- sından yeterlı bır duşuş sağlanmış olacak- tır Gerçı atık sular bu kısa zamanda arıtıl- mış olmayacaklar, fakat zararsız duruma geldıklerınden tanmda gubreleme ıçın kul- lanılarak yok edılebıleceklerdır Aynı şekılde bır yıl beİcletılmış katı dışkının da tarımda kullanılmasmda hıjyenık açıdan bır sakın- ca yoktur Sonuç özet olarak şunu soyleyebıhrız 56 mil- yonluk Turkıye'nın dışkı ve ıdrarını tarım- da gubre olarak kullanmaması, bu- israftır Bu ekonomık kayıba psikolojik nedenler- den katlanmak isteyecek olursak, bu sefer yıllık 150 stadyum dolusu madde ıle ne ya- pacağımızı duşunmemiz gerekır Bugunku gıbı denıze dökup sonra da o denızde yuz- mek ya da taban suyuna kanştınp bıtışık- tekı kuyu suyunu kullanmak ne psikolojik ne de hıjyemk açıdan mantıklıdır Genye ıdeal olarak yalnızca ılerı kademeh antma tesıslerı kurmak kalır, ama bu parayı öde- mek ıstedığımızden emın mıyız'' Çoeuklara •J hazırlık ENGLISH FASTMEOOtmÖY KAOKÖY 33e9 00-345 BAK1IK0Y IANKARA IBMR 5^J 56 2 T - 542 =6 28 | 25 u 42. 18 48 49 | 4 77 93 . 25 = 37 PENCERE Önemli Bir Rapor... TUSIAD (Turk Sanayıcılerı ve Işadamları Derneğı) eğıtım- de reform ıstıyor Dernek bır uzmanlar kuruluna Turkıye'dekı eğıtım düzeyı- ne ılışkın ayrıntılı rapor hazırlatmış, ortaya çıkan sayısal ger- çekler acı, sayısallık dışındakı gerçekler daha da beter, so- nuç carpıcı, 'çağ atlayan Turkıye'de eğıtım duzenı çağdışı Nasıl oluyor bu' Eğıtımde çağdışına duşen bır toplum nasıl çağ atlıyor' Turkıye ulusal gelırınden eğrtıme yuzde 2 7 pay ayırıyor, devlet butçesınden de yuzde 12 2 Bu konuda Batı bır yana, Asya ve Afrıka ulkelennden de gerıyız Beş yıllık zorunlu eğıtım, artık çağımızda asılmış, yalnız 12 ulkede kalmış, bız bu 12 ulkeden bınyız Eğıtım duzeyındekı eşıtsızlık, adaletsızlık, ye- tersızlık, bır ayrı sorun Coğrafı bolgeler ve toplumsal katman- lar arasında ucurumlar derınleşmış, eğıtım duzenı ıkıye çat- lamış, ımam okullarında 'hakıkate gıden yol, akıl yolu değıl, şerıat yoludur' ılkesıne gore öğretım yapılıyor, ımam okulun- dan çıkan ımam olmuyor, buralarda okuyan kız öğrencı sa- yısı yaklaşık 70 bın1 Bu kızlar ımam mı olacak' Sozun kısası Turkıye'nın eğıtımı bastan kara1 Çağdışı!. Yozlaşmış' Çökmuş1 Cehalete donuk yüzumuz, aydınlığa değıl Cumhurıyet okurları bu gerçeklerı öteden berı bılııier, çunkü yıllardan berı nıce kez yazıldı, çızıldı yönetımler, ıktı- darlar uyarıldı ama sağır duvarlara çarptı eleştırıler ve so- nuç ışte ortada' TÜSIAD bıle tehlıkeyı görme noktasına geldı Eğıtım duzenı, bır ulkenın çağdaşlaşma duzeyını gösteren en sağlıklı gostergelerın başında yer alır • • • TUSIAD olumlu bır ış yaptı Bır ulke -ıster özel gırışımle olsun, ıster kamu gırışımıyle- kalkınmada ınsana öncelık ver- mek zorundadır Insan kalkınmanın bırıncıl ıtıcı gucudur Işa- damlarımız, dunya pıyasalarında başarı kazanmak ve ulusal ekonomık kalkınmamızın lokomotıfı olmak ıstıyorlarsa, eğı- tımsız bır toplumda bu ışı yurutemeyeceklerını bıraz geç de olsa anladılar mı' TUSIAD raporu bu anlayışın urünlennden bırıncısı dıye nıtelenebılır mı' TÜSIAD raporunun ımam okullanna ılışkın uyarıları da onemlı bır gerçeğın altını çızıyor Kırk yıllık çok partılı rejım- de, sermaye sınıfı, dın sömurusu yapan Amerıkancı partıler- le özdeşleşmıştı Sandıktan çıkmak ıçın ırtıca ıle ışbırlığı yeğ- lenıyor, bu sıyaset Vaşıngton'un Asya'dakı yeşıl kuşak kura- mı'na denk duşuyordu 'Komunızmın panzehırı Islam' değıl mıydı' Artık bu donem de aşılmış gorunuyor, Komünızm 'tehlıke' olmaktan çıkmış, "buna karşılık 'Islam koktencılığı' Amerıka'yı urkutmeye başlamıştır" Turkıye'dekı ve komşula- rımızdakı 'ırtıca' kırk yıldan berı yapılan yatırımlarla ulaştığı noktada, Batı yaşam bıçımını benımseyen yerlı buyuk ser- maye çevrelerınde tedırgınlığe yol açıyor Ancak gerekçesı nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, ışa- damları kesımındekı donuşum onemlıdır Nıçın' • • • Uygarlık tarıhınde gezegenımızın yazgısını, değıştıren dö- num noktaları var Kısaca 'uyanış' reform' aydınlanma' söz- cuklerıyle vurgulanan aşamalann ınsanlığa katkısı nedır' Ak- lın bağnazlıktan bılımın dınden bağımsızlaşması, ılk önce Batı'da gerçekleşmış, laıklık temelmde demokrasıyı oluştur- muştur Turkıye, Ataturk devrımlerıyle 'aydınlanma'yı Islam dunyasında ılk kez deneyen toplumdur, cumhurıyetımız de bu temel uzerıne kurulmuştur Eğer bu temel çururse, Turkıye uygarlık dünyasından ko- parak kayacak, karanlıklara karışacaktır Daha açık deyışle Turkıye'de 'aydınlanma' bır polıtıka değıl, uygarlık gereğıdır Şımdıye kadar bu gereğı yeterınce anlayamayan ışadam- ları kesımınde 'aydınlanma'ya donuk her belırtı, ozel bır önem ve değer taşır n n m UIIEIERM tjCRfiı n EIILEN ULUSLAK BHILESHI ^ TEORISOSYALIST YAYIN ORGAM EYLUL 1990 SAYISI CIKTI Nuruosman ye Cad No 19/3 34410 Cağaloğlt Istanbul Tel 513 83 52 53 Ender Helvacıoğlu Günümüz Dünya Tablosu ve Körfez Krizi Dogu Pennçek Arapkinn Pnısyası Neredc Faık Bulut Soddam'a Nc Kadar Prlm ~ Mahmut Çıgde mal Korfeı Kriıi ve TBKP _ Turan Dursun Ibrakim "Peygamber" Mavalındakl Sunnct ^ Cemşıd Ben der Kurt Uyoariığmda Samrt Etkinlikkrl __ Osman Bılge Kuruca Temel Orgüt Çalı*maMnın Gostcrdih- leri _ M Can Yuce Turkiyc Devrlmci-Oemokrasi Hareketi Enternasyonol Olnak Zorundadır s SavaşaHay öemek OzM-ANAP" n hayrr demekir EMPSRYAUST SA.AŞA Haksız savaşa hayır Partı Dosyası 12 Eylül Oğrencı Gençlık Bartın Toplantılan Sendıkal "Sol"culuk Bu sayıda. Erhan Gencer H. Hakkı Erdoğan Kenan Türkoğlu Koksal Yıldınm Suleyman Yaşın BAYİLERDE GELENEK 31. SAYI CIKTI!Devnmcı Sosyahst Blok Burava Kadar1 • 12 Eylul'den On Yıl Sonra Turkıje'de Polıtıka • TC Malryesı ve Memur Zamlan • Soldan Insan Manzaraları • TSIP'm Tukenen Nefesı • Sınıf ve Partı Ideolojıden Sıyasete Kavan Zemın • Bır Eleştın Uzenne Değınmeler Cemal hadır Sk. HacıFaılıoftu Işhanı Ao 17/79 Coğtu ISTANBUL SATILIK DAIRE Beşıktaş Dıkılıtaş mevkıınde 100 m2 3 oda 1 salon daıre ıhtıyaçtan satılık Tel: 159 87 60
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle