26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Damping soraşturması • ANKARA (AA) — tthalatta Haksız Rekabeti Değerlendinne Kurulu, Macaristan ve ABD'den dampingli fıyatlarla ithal edildiği anlaşılan kamyon diferansiyel ve diferansiyel dişlileri için soruşturma açılmasını kararlaştırdı. Ata-Kindai'nLn Japon gecesi • Ekonomi Servisi — Geçen aylarda Emlak Bankası'nın "Taksim Sarayı"nı satın alan Japon Ata Kindai şirketi birinci kuruluş yıldönümünü tstanbul'da düzenlediği "Türk-Japon Gecesi" ile kutluyor. Japonya'da 1%5 yıhnda kurulan Kindai Honsha şirketinin Türkiye'deki kolunu oluşturan Ata-Kindai thracat ve lthalat Limited Şirketi, Türkiye'nin batı ve güney sahil şeridinde çok amaçlı yatınmlar yapmayı amaçlıyor. Sovyetler'de Ttirk oteli • Ekonomi Servisi — Çukurova Baytur fırması, Sovyetler Birüği'nde üstlendiği iki otel- sanatoryum projesini tamamladı. Bu ülkede inşaat yapıp tamamlayan ilk Türk fırması olan Baytur İnşaat, projeyi 23 ay içinde bitirdi. 42 milyar 801 milyon dolara ulaştı Dış borçlarda artışâ Cari açığın büyümesine paralel olarak ^ XTürkiye'nin dış borçlan da artmaya başladı. •r Yıhn ilk yarısında 1.8 milyar dolar yükselen "dış borç yükü, 42 milyar 801 milyon dolara ulaştı. Yıl sonunda dış borcun 45 milyar dolara çıkması bekleniyor. İ Altı aylık bu artış, büyük ölçüdeözel ^ /sektörün kısa vadeli borçlanmalarından ^^etkilendi. Uzun vadeli borçlar yalnızca 280 * milyon dolar artarken, kısa vadelilerde artış 1.5 milyar dolar oldu. Kısa vadeli borçların toplam içindeki payı arttı. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Ödemeler dengesi cari işlemler kalemindeki açığın bü- yümesine paralel olarak Türki- ye'nin djş borçlan da artmaya başladı. Dış borçlar yıhn ilk ya- nsında 1.8 milyar dolarlık artışla 42 milyar 801 milyon dolara ulaştı. Dış borçlardaki artış bü- yük ölçude özel sektörün kısa vadeli borçlanmalanndan kay- naklandı. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarüğYnın verilerine göre 1989 yüı sonunda 41 milyar 21 milyon dolar olan Türkiye'nin dış borç- lan toplamı bu yüın mart ayı so- nunda 40 milyar 808 milyon do- lara geriledi. Mart-haziran aylan arasmdaki üç aylık dönemde ise dış borçlar yaklaşık 2 milyar do- lar artarak 42.8 milyar dolara ulaştı. Özel sektörün kısa vadeli borcu Bu yılın ilk yansmda dış borç- lardaki artış büyük ölçüde özel sektörün kısa vadeli borçlanma- lanndan etkilendi. 1989 yılı so- nunda 35 milyar 276 milyon do- lar olan orta ve uzun vadeli borç toplamı, 280 milyon dolar artar- 1990ın ilk varısında dış borçlar A- Orta ve Uzun Vadeli —Utaiaramı Konktfm 1 IMF 2. Dünya Bankası, IDA, ICF 3. Avrupa Yatınm Bankası 4. Avrupa İskân Fonu 5. Diğer 1. OECD Ulkelerı 2. OPEC Cllkeleri 3. Diğer Ûlkeler Tlcari BMkal» Özel Kesim B-KısaVa*et 1- Islam Kalkınma Bankası 2- Ticari Bankalar 3- Özel Kesım İHtom (MUyon 35.276 48 6.163 561 1.918 25 10.M9 9.833 707 J29 10.904 5.566 5,745 15 1826 3 904 41.821 Dolar) Hariran-90 35.556 8.9M 0 6.130 571 2.220 20 10.606 9 628 574 404 10.261 5.703 7JU& 15 2.770 4 460 42.801 ken, kısa vadeli borçlardaki ar- tış 1.5 milyar dolar oldu. 1989 yılı sonunda 5 milyar 745 mil- yon dolara inen Türkiye'nin kı- sa vadeli dış borçlan bu yıhn ha- ziran ayı sonunda 7 milyar 245 milyon dolara yükseldi. Bu arada kısa vadeli borçla- nn toplam borç içindeki payı da yeniden artarak yüzde 14'ten bu yılın ilk yarısında yüzde 16.9'a çıktı. Yılın ilk yansmda kamu kesi- mi kısa vadeli borç yükümlülü- ğünü 72 milyon dolar azaltır- ken, orta ve uzun vadeli borçla- rım 257 milyon dolar arttırdı. Kamunun toplam dış borcu da 185 milyon dolarlık net artışla 885 milyon doları kısa vadeli, 33 milyar 958 milyon doları da or- ta ve uzun vadeli olmak üzere 34 milyar 843 milyon dolara çıktı. özel sektörün ise yılın ilk ya- rısında orta ve uzun vadeli dış borcunu 23 milyon dolar, kısa vadeli dış borcunu da 1 milyar 572 milyon dolar arttırdığı gö- rüldü. 1989 yılı sonunda 4 mil- yar 788 milyon dolan kısa vadeli olmak üzere 6 milyar 363 mil- yon dolar olan özel sektörün toplam dış borç yükü, bu yılın ilk yansmda 1 milyar 595 mil- yon dolar artarak 1 milyar 598 milyon dolan orta ve uzun va- deli, 6 milyar 360 milyon dolan da kısa vadeli olmak üzere 7 milyar 958 milyon dolara ulaş- tı. Dış borçlann önümüzdeki ay- larda da artmaya devam edece- ği ve yıl sonu itibanyla Türkiye1 - nin toplam dış borçlannın 45 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. •• Ulkemize, Milletimize Hayırlı Olsun... Şişecam'ın en büyük sanayi kuruluşu olan Trakya Cam Sanayii A.Ş.'nin üretim kapasitesini iki katına çıkaran "2. Float Hattı" ve dünyanın züccaciye alanındaki en modern kuruluşlarından Kırklareli Cam Sanayii A.Ş.'nin üretim kapasitesinin katlanarak artmasmı sağlayan "C fırını"18 Eylül 1990'da işletmeye alınmıştır. Ülkemize, milletimize hayırlı olsun. Yeni tesislerimizin açılışmı bizzat yaparak bizi onurlandıran ve bu mutlu günümüze ayrı bir anlam kazandıran Cumhurbaşkanımız Sayın T U R G U T OZAL'a ve değerli eşlerine Başbakan say.n YILDIRIM AKBULUT a Devlet Bakanları Say.nİBRAHİM ÖZDEMİRe Sayın VEHBİ DİNÇERLER e Sanayi ve Teknoloji Bakanı SaymŞÜKRÜ YÜRÜRe saym MİLLETVEKİLLERİNE Tekirdağ Valisi SaynLÜTFÜ F.TUNCELe Kırklareli Valisi Saym KENAN GÜVEN e Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı SayınFERRUH BOZBEYÜye ve saym YÖNETİM KURULU ÜYELERİne Türkiye İş Bankası Genel Müdürü SaymÜNALKORUKÇUya Telgraf ve çiçek yollayarak bizleri kutlayan Sayın Bakanlar'a ve milletvekillerine. çevre il ve ilçelerin yöneticilerine, askeri ve mülki erkâna, basın ve TRT'nin değerli mensuplarına. yerli ve yabancı konuklara, İş Bankası'mn değerli mensuplarına ve tüm dostlarımıza teşekkürü borç biliriz. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. ŞİŞECAM Bır TÜRKİYE %Sâ Kuruluşudur ŞİŞECAM EKONOMIDE KUUS MERAL TAMER îş âlemi ve SHPSantral Holding'in sahibi Halil Bezmen diyor ki: "SHP'deki son gelişmeleri hiç takip etmiyonım. Gazete- lerde değil hiberieri, başlıkla- n bile okumuvorum. Çünkü konuştuklan mevzular, Tiirki- ye'deki güncel olaylann o ka- dar dışında ve gerisinde ki... SHP'yi çok ağırhksız ve etki- siz buluyorum. Onun için de bu mevzu ilgi alanımın dışın- da kalıyor." Bezmen, tüm açıksözlulu- ğüyle böyle diyor. Onun gibi duşünen, SHP'nin gündemini "çağdışı" bulan ve bu nedenle ana muhalefet partisi içindeki gelişmeleri izlemeyen işadam- larınm sayısı az değil. Örneğin adının açıklanma- sını istemeyen bir bankacı "Çok öfkeleniyorum. Artık hiç izlemiyorum. Çiinkü za- man israfı olarak görüyonım. Vallahi Avnıpa'daki sosyal de- mokrat parliler, SHP'nin ne- rede oldugunu iyice kavrasalar tabancayı çıkartıp bizimkileri vururlar" diyor. SHP'deki son tartışmayı 2 pehlivanın birbir- leriyle kapıştıklan 20 yıl önce- sinin "garip pehlivan tef- rikalarına" benzeten bankacı, "Bu konuyu kapatalım, çünkü duşündükçe moralinı bozulu- yor" diye ekliyor. Ancak sanırız bu grup yine de azınlıkta. "Beğenmeseler" de, "çağdışı" bulsalar da SHP şu sıralar iş âleminin önemli gundem maddelerinden birini oluşturuyor. Hatta dost sofra- larında SHP'deki son çatışma- dan Inönü'nün mü, Baykal'ın mı galip çıkacağına ilişkin "yemeğine" iddialara girifiyor. Sadece "iddialara girilse" ge- ne neyse... "Meydan iyice Tiır- gut Özal'a kalıyor" kaygısıyla SHP'yi sürukleyecek yeni lider arayışına giren işadamlanna rastlamak bile mümkün. Büyük gruplardan birinin üst düzey yöneticis:, "Sosyal demokratlar bugünkü iktida- ra iyi-körü bir aiternatiftiler. O da ortadan kalkacak gibi gö- rünüyor. O zaman ne olacak? Bu ne biçim rejim. Öte yanda DYP de parlak değU. O da Turgut Özal'ın güçlenmesine imkân tanıyor. Turgut Bey de demokretik kuralları bir yana bırakıp Çankaya'dan teknis- yenleriyle işi götiiriıyor" diyor. TlSK'in eski başkanı Halit Narin, SHP'deki gelişmeleri yakından izlediğini ve "çok üziicü" bulduğunu altını çize çize söylüyor ve hemen ekliyor: "Bu duruma sen de üzülüyor- sun, ben de uzülü>onım, ama benim üzülmem ne kadar tu- haf değil mi?' Narin, hemen ardından "tuhııF' olarak nitelediği ken- di üzüntüsünün nedenini anla- tıyor: "Türkiye'nin güçlü siyasi partilere ihtiyacı var. Bence so- lun toparlanması, güçlenmesi lazım. Çünkü güçlü sol, sağ partileri de güçlendirir. Solun toparlanamadıgı yerde sağ da yanlış kavga ediyor. Biz SHP'nin toparlanmasını bek- lerken zayıflıyortar. Hatta çök- me noktasına geüyorlar." Ha- lit Narin'e göre bu çekişmenin galibi olmayacak. Ecevit fak- törü de ortadayken başkanlık yarışını kim kazamrsa kazan- sın parti parçalanacak, sol bir anlamda çökecek. Pekiyi Deniz Baykal mı, Er- dal Inönü mü? Gönül rahatlığıyla "SHP'nin başında Deniz Bay- kal'ı istiyoruz" diyen de pek yok. Kimi "Baykal enerji ba- kanıyken verdigi bir halalı de- mec sonucunda benzin kuy- ruklannda nasü beklediğimizi unutamıyonız" diyor. Kimi "Baykal yülardır politikada... Hep ihtiraslı, ama lideriik vasfı eksik. Birinci adam olamıyor" görüşünde. Kimine göre tnönü ya da Baykal olmuş fark et- mez. Baykal her ne kadar son dönemde günceli daha yakala- mış gibi görünüyorsa da temel- de lnönü'den farklı düşünmü- yor. Eğer parti içindeki saflaş- ma bu yönde olmasaydı, bu- gün pekâlâ İnönü de Baykal'- ın altındaki ekibin lideri ola- bilirdi. Dolayısıyla birbirlerin- den fazla farklı değiller. Tanınmış bir işadamı bu gö- rüşü açarken SHP'deki bitme- yen kavganın aslında kişisel mücadele ya da çiftbaşlıhk ol- mayıp "bir dünya görüşü" ol- dugunu vurguluyor ve "Asıl mesele CHP geleneğini devam ettiren merkeziyetçi ve devlet- çi zihniyetin, yani devletin bii- rokrat kökenli politikacılar ta- rafından yönetilmesini arzu eden 40 yıllık zihniyetin SHP içinde varuğını kanıtlama mü- cadelesidir. Dün>adaki degi- şimlere sırt çevinniş, gözlerini kapamış olan bu zihniyet ça- ğın akışını tersine çevirerek, Dogu Avrupa'daki ola>lan yok farzederek varlığını sürdürme mücadelesi vermektedir" di- yor. Esbank'ı es geçmeyin Esbank Genel Müdürii Ozer Güney anlatıyor, biz dinliyo- ruz: • Esbank mevduat kabul eden bankalar içinde toplam aktiflerde 14. bankadır. Yani 65 banka içinde ilk çeyreğe gir- mektedir. İSO'nun 500 büyük Fırma sıralamasında yer alan firmalardan 36O*ı müşterimiz- dir. Özer Güney devam ediyor: • Bankamızda istikrar esas- tır. Ben 1980'de bankaya gel- diğimde MesuC Erez yönetim kurulu başkanı, Orhan Giray da onun yardımcısıydı. Hâlâ da öyleler. Ben, 1982'de genel müdür oldum. 8 yıllık bu geç- mişimle Türkiye*deki 65 ban- ka içinde Akbank Genel Mü- dürü Hamit Belli, Türk Tica- ret Bankası Genel Müdürü Behzat Tuncer ve Sınai Kredi- Yatınm Bankası Genel Müdü- rü Orhan Altan'dan sonra en kıdemli 4. banka genel müdü- rüyüm. Istikrarlı yönetim avantajlarımızdan ya da ka- rakteristiklerimizden biridir. Güney'i ilgiyle dinliyoruz: • 34 şubemiz var. Sınai ve mali yerlere ulaşmak açısından sanıyorum bu sayı yeterlidir. Hatta fazladır. Tüm şubeleri- Ozer Güney miz 2 yıldan beri on-line, real- time sistemiyle çalışmaktadır. • tster geleneksel bankaahk deyin, ister "Mevlana bankacıhğı" diyelim. "Kim olursan ol, ne olursan ol gel, yttz bin kere tövbe etmiş olsan da gel..." Biz bunu yapmıyo- rur. Böyle bankacüığın reka- bete ayak uydurabilmesi müm- kün değildır. Özer Güney, Esbank'ı anlat- maya devam ediyor: • Zeytinoğlu ailesinin sahi- bi bulunduğu Esbank, 1980'e kadar bölgesel bir bankayken ve mevduat bankacıhğı yapar- ken, 1980 sonrasında dış tica- ret bankacıhğına yönelmiş, bu arada Genel Müdürlüğü'nü Is- tanbul'a taşıyarak ulusal çap- ta hizmet vermeye başlamış, giderek uluslararası arenaya yöneliyor. Bu manada Esbank, bölgesel bankacılıktan başla- yıp ulusal alana geçen ve ulus- lararası piyasalara adım atan bir banka olarak bir model, bir laboratuvardır. Biz bu işi be- cerdik. Bu modeli Ukip etmek isteyen başka bankalar da var. • Esbank'ta prensibimiz, çok fazla dosyayla uğraşmaya- caksın ki kaliteyi kontrol ede- sin. Çok fazla personel olma- yacak ki; çocuğu hasta olan, dişi ağnyan personelinle bile il- gilenebileceksin. Çok fazla fır- ma olmayacak ki risk tahlille- rini sağlıklı > r apabilesin. Büyük ölçekli teşkilatlanmaya gitme- yeceksin ki hızlı karar verebi- lesin. Esbank Genel Müdürü Özer Güney'i dinlerken, "Biz bugii- ne kadar Esbank'ı es geçmeyiz" diye düşündük. Zeytinoğlu ailesinin sessiz ve derinden gitme yaklaşımı da kuşkusuz bunda etken olmuş- tur. Ağalar yeniden NASAŞ'ta Yıl 1987. Suha Nizamoğiu Etibank Genel Müdürü. Fethi Ağalar Nasaş Genel Müdürü. Yıl 1989. Nizamoğiu Turizm Ba- kanlığı'nda kızağa çekilmiş. Ağalar Etibank Genel Müdürü olmuş. Yıl 1990. Nizamoğiu yeniden Eti- bank Genel Müdürlüğü'ne getirilmiş. Fethi Ağalar ise yeniden Nasaş'ın ba- şına geliyor. Tarih tekerrürden ibaret gibi. ama değil. Ağalar tekrar sahneye çıkarken ekonomi ba- sınını da toplayarak son birkaç yıldır hakkın- da söylenenlere kendi yorumunu getirecek. Neydi hakkında söylenenler? Dendiğine göre Fethi Ağalar NASAŞ Genel Müdürü'yken yurtdışından ithal edilen alümin- yumlan çok yüksek fiyattan göstermiş, bu ara- da gerçek fiyatla şişirilmiş faturalar arasında- ki farkı yurtdışında bırakmıştı. Bu jollarda yurt dışında işbirliği yaptığı Chandaria ailesinin kurduğu, kendisinin de gizli ortak olduğu Eu- ropean Aluminium Corporation; zora düştü- ğü için tş Bankası'na devredilen Nasaş'ı tek- rar satın alacak ve Ağalar da yönetici olarak ayrıldığı Nasaş'a patron olarak geri dönecekti. Söylentiler hep bu yöndeydi. Hatta Nasaş'- ın zora düştüğü yıllarda bu kuruluşun ortak- lanndan olan Sınai Kalkınma Bankası, yurt- dışından alüminyum alımlanndaki usulsüzlük- lerle ilgili sesini yükseltmiş, ancak her nedense bu iş pek alevlenmeden kapatılmıştı. Yine kulislerde konuşulduğuna gö- re ağalar Korkut ve Yusuf Özal kar- deşlerin yoğun desteğiyle Etibank Ge- nel MUdürlüğu koltuğuna oturduktan sonra İş Bankası'mn ortağı bulundu- ğu bir sigorta şirketini normal değe- rinin çok üstünde fiyatla Etibank için satın almıştı. İş Bankası da Nasaş'ın üstüne kalmasıyla uğradığı zaran, (belki de Nasaş'ı uygun fiyat- la yeni sahiplerine devretme karşılığında) söz konusu sigorta şirketini 7-8 milyar lira yerine 20-25 milyara satarak kapatmıştı. Söylentilere göre Başbakanlık Teftiş Kuru- lu'nun bu konuyla ilgili bir soruşturması var- dı ve Etibank şimdi bu parayı geri istiyordu. Ağalar'ın Etibank Genel Müdürlüğü döne- miyle ilgili olarak Seydişehir Alüminyum'da iş- lerin rölantiye ahnarak Nasaş'a çıkar sağlan- masından Doğu'da öldürülen Etibanklı mü- hendislere kadar ilgili - ilgisiz, doğru - yanlış pek çok söylenti ortalıkta dolaşıyor. Tüm bunlar belki de yakıştırma... Sadece Yusuf Bozkurt Özal'1a birbirlerinin evlerinde kalacak kadar yakın dost olduklan hariç... CanoiiFotokopi Makinesi hesmak,I BURO MAKİNELERI TİCARET A Ş 151 59 20 (9 HAT) FAKS 143 79 16 ADANA/UNKLTD ŞTI TEL 13 76 19-13 73 04 ANKAHA/BORIWSA.Ş TEL 167 25 M IZMR'KAyAAŞ T a 138175-2558» TRABZON/K/UHMKKCKJ. ŞTİ TEL 17 620-12940
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle