19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Afganistarîda 70 öltt • KABtL (AA) — Afganistan hükümet sözcüsü, ülkenin batısındaki Bagdiş eyaletinde hükümet birlikleri ile mücahitler arasında bölgenin kontrolünü ele geçinnek için yoğunlasan carpışmalarda 70 mücahidin öldüriildüğünü bildirdi. SozcU HUmayun Mükemmel, 40 deye silah taşıyan bir mücahit konvoyuna hükümet biıliklerinin pusu kurduğunu belirtti. Liechtensteiıı BM tiyesi • NEW YORK (AA) — Liechtenstein, BM Genel Kurulu tarafından dün 160. üye olarak teşkilata kabul edildi. Yaklaşık 30 bin nüfusuyla Avusturya ile Isviçre arasında bir Avrupa ülkesi olan Liechtenstein'ın BM'ye alınması, GUvenlik Konseyi tarafından ağustos ayında karara bağlanmıştı. BM'nin üye sayısı iki Almanya'nın birleşmesinden sonra 3 ekimde yeniden 159*a düşecek. Thatcher Macaristan'da • BUDAPEŞTE (AA) — Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Macahstan'ın Doğu Avmpa'daki demokratik reformlar yolundaki öncfi rolünü ve Avrupa'nın yeniden birleşme sürecine katkısını övdü. Macaristan Başbakanı Jozsef Antall tarafından onuruna verilen yemekte konuşan Thatcher, Körfez krizi nedeniyle artan petrol fıyatlan yüzünden Macar ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntıya degindi Brezilya'da atom bombası • BUENOS AIRES (ANKA) — Breâlya'nın atom bombası yapımında kullanılan plütonyum üretecek bir nükleer santral inşa ettiği bildirildi. Brezilya'da yayımlanan "O Globo" gazetesinin haberine göre 1994'te işletmeye açılacak olan reaktör, doğal uranyum ile çauşacak ve yılda 500 gram plitprıyum üretecek^ _ D. Almanya'da açlık grevi • DOGU BERLtN (AA) — Bonn'un STASI dosyalarını almaktan vazgeçmesine rağmen, D. Almanya eski gizli polisinin merkezini bir hafta önce işgal ederek açlık grevine başlayan 24 gösterici, eylemlerine devam ediyor. Merkezin bir kısmını işgal eden gösteridler, bugün yaptıklan açıklamada önceki STASI arşivleri konusunda yapılan anlaşmadan memnun olmadıklarını, çünkü fışlenmiş kişilerin kendi dosyalarını görme hakkına sahip olup olmadıklannın halen belirsizliğini koruduğunu ve açlık grevine devam edeceklerini belirttiler. Bulgarktan'da ihraç yasagı • SOFYA (AA) — Pek çok gıda maddesinin karneye bağlandığı Bulgaristan'da, hükümetin mart ayına kadar tarun ûrûnlerinin ihracaünı yasakladığı bildirildi. Bulgaristan Tarım Bakan Yardımcısı Todor Markov, dün yaptığı açıklamada hükümetin süt ve süt ürünleri, et ürünleri, hayvan yemi, hububat, yemeklik yağ ve sebze ihracatını yasaklama karan aldığuu belirtti. Cumhurbaşkanı Özal veDışişleri Bakanı Bozer'in gündemleriyüklü ABD'ye diplomatik çıkarma Cumhurbaşkanı özal ile Dışişleri Bakanı Bozer'in aynı günlerde ABD'de yapacağı temaslar, Türk diplomasisi açısından büyük önem taşıyor... Özal-Bush görüşmesinin yüklü gündemi ve Bozer-Samaras buluşması ziyaretlerin başhca iki odağını oluştururken özal'm Ingiltere Başbakanı Thatcher'la henüz kesinleşmeyen görüşmesine Ankara'da büyük önem veriliyor... ANKARA (Cumhnriyet Börosu) — Türkiye, ABD'ye geniş kapsamlı bir dip- lomatik çıkarmaya hazırlanıyor. Cum hurbaşkanı Turgut Özal ve Dışişleri Ba- kanı AH Bozer'in bu ülkeye yapacağı eş zamanlı ziyaretrer, gündemdeki yoğur ikili temaslar nedeniyle Körfez krizinir sürdüğü bir dönemde Ankara diploma- sisi açısından büyük önem kazandı. Cumhurbaşkanı Turgut özal'm Dün- ya Çocuk Zirvesi nedeniyle Dışişleri Ba- karu Ali Bozer'in ise Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çalışmalanna katıl- mak üzere gidecekleri ABD'deki özel programları büyük ölçüde belli oldu. Cumhuriyet'in Cumhurbaşkanlığı ve Dı- şişleri Bakankğı kaynaklanndan edindiği bilgiye göre Cumhurbaşkanı özal ile ABD Başkanı Bush'un 25 eylül günü ya- pacakları ikili görüşme ve birlikte yiye- cekleri öğle yemeği, Ankara ile Was- hington arasında son yıllann en geniş kapsamlı temasını oluşturacak. Bush'- un yaru sıra ABD Savunma Bakanı Dick Chen«y ve Genelkurmay Başkanı Colin Povvell ile de başbaşa göriişmesi kesin- lik kazanan Cumhurbaşkanı Özal'm Ankara'da merakla beklenen bir diğer randevusu ise Ingiltere Başbakanı Mar- garet Thatcber ile. "Demir Layd"nin özal ile aynı günlerde New York'ta bu- lunacağını belirten yetkililer, iki liderin göruşmeleri için girişimlerin devam et- tiğini, ancak kesin bir tarih saptanma- dığını belirttiler. Cumhurbaşkanı özal'- ın Dünya Çocuk Zirvesi'ne katılacak di- ğer devlet başkanlan ile de kısa süreli iki- li görüşmeler yapması gündemde bu- lunuyor. Cumhurbaşkanı özal'dan iki gün ön- ce, 21 eylülde Ankara'dan aynlacak olan Dışişleri Bakanı Ali Bozer ise te- maslannı New York'ta gerçekleştirecek. BM Genel Kurulu'nda 26 eylül günü öğ- leden sonra bir konuşma yapması bek- lenen Bozer'in, Yunanlı meslektaşı An- donis Samaras ile tarihi henüz kesinlik kazanmayan buluşması, Ankara-Atina diyaloğunun geleceği açısından önem ta- şıyor. Bozer-Samaras buluşmasının gün- demi büyük ölçüde Ankara'da bugün sonuçlandınlacak teknik görüşmelerde saptanacak. Bozer'in Samaras'la görüş- mesi, Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'in 1991 yıhnda Ankara'yı n- 200 Mohawk Kanada'yı bîrbirine kaüyor Dış Haberter Servisi — Kanada'nın Quebec eyaletinde Mohawk Kızılderi- lileriyle hükümet birlikleri arasında ha- ziran ayından bu yana yaşanan gergin- lik, dün pek çok kişinin yaralanmasıy- la sonuçlanan çatışmalarla yeniden tır- manışa geçti. Ordu birliklerinin, Mo- hawklann yerleşim bölgelerinde arama yapmak istemesi üzerine önceki akşam patlak veren olaylar sırasında yaklaşık 200 Mohavvk ile 100 kadar asker birbir- lerine saldırdılar. Askerlerin, Mohawk- ların kurduğu barikatlan kırarak Kana- wake koruma bolgesine zorla girmeye çalışması üzerine erkek, kadın ve ço- cuklardan oluşan 200 kadar Mohawkın askerlere saldırdığı ve en az 6 askerin çatışma sırasında yaralandığı bildirili- yor. Reuter ajansının haberine göre Mohawklar tarafından kısünlan asker- ler, silahlannın dipçikleriyle ve göz ya- şartıcı bombalarla karşüık verdiler. Mo- hawklar, göz yaşartıcı bombanın etki- sinden kurtulmak için kendilerini su kaynaklarına atarken, askerler, heli- kopterle bölgeden uzaklaştırıldılar. ça- tışmalar, Mohavvkların yerleşim bölge- lerinde golf sahası açılması için halkın tahliye edilmeye çalışılması üzerine pat lak vermişti. (Fotoğraf: Reuter) yaret edip etmeyeceğinin kesinleşmesi açısından da belirleyici olacak. öte yan- dan Ali Bozer'in New York'ta yirmiye yakın ikili görüşme yapacağı öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklanndan edin- diğimiz bilgiye göre Bozer'in, ABD Dt- şişleri Bakanı James Baker, SSCB Dı- şişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, Fransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas ve birçok Körfez ülkesinden meslektaş- lanyla yapacağı temaslara ilişkin toplam 12 randevu kesinlik kazandı. Progra- mı henüz resmen açıklanmayan Bozer'- in, New York'ta Balkan dışişleri bakan- lannın öğle yemeğine ve tslam Konfe- ransı örgütü (İKO) yetkililerinin özel bir toplantısına da katılacağı öğrenildi. BM Genel Kurul çalışmalanmn bu yıl hemen tümüyle Körfez krizine aynlacağını ha- tırlatan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Bozer'in temaslannm da bu kapsamda yoğunlaşacağmı belirtiyorlar. Türkiye'- ye 5 ekimde dönmesi beklenen Ali Bo- zer'e New York gezisi sırasında Dışişle- ri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Filiz Dinçmen, Siyaset Planlama Dairesi Baş- kanı Ümit Pamir, BM Dairesi Başkanı Günaltay Şıbay, özel danışman Mehmet Ali lrtemçelik ve Bakanlık Sözcüsü Mu- rat Sungar eşlik edecek. Cumhurbaşkam özal'm 23 eylül ak- ?amı başlayacak ABD gezisi, Kongre yetkililerinin ve Amerikan televizyonla- nnın gösterdiği ilgi nedeniyle "şov" yö- nü ağırlıklı bir gündemle gerçeklesecek. ABD Başkanı Bush'un Körfez kriziyle ilgili TV programlannda birkaç kez Cumhurbaşkanı Özal'dan "yakın dostu" olarak söz etmesinin Amerikan basınında "etki" yapüğını belirten yet- kililer, Cumhurbaskanı'nın ziyareti sı- rasında birçok basın-yayın orgarumn "özel görüşme" isteminde bulunduğu- nu bildirdiler. özal'm Ulusal Basın Ku- lübü'nde yapacağı basın toplantısı ve Washington Post gazetesini ziyaretinin bu çerçevede ilgiyle karşılanması bekle- niyor. öte yandan Cumhurbaşkanı özal'ın ABD Kongresi'ne hitaben bir konuşma yapmasma yönelik hazırlıklar- dan sonuç alınamadı. Yetkililer, ABD'- nin Türk dostu olarak bilinen Demok- rat senatörlerinden Robert Byrd'ün özal onuruna vereceği yemek dışında, Cum- hurbaskanı'nın Kongre'de bir etkinliği olmayacağmı belirttiler. Cumhurbaşkanı özal'ın ABD ziyare- tinin gündeminde ekonomik konular bü- yük ağu-hk taşıyacak. Ziyaretin, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Kongre çahşmalarıyla aynı gün- lere rastlaması sonucu, özal'a birçok görüşmesinde Türkiye'nin ekonomik kurmaylan eşlik edecek. Her iki ulusla- rarası kuruluşta guvernör olan Devlet Başkanı Güneş Taner'in yanı sıra Mer- kez Bankası Başkanı Ruşdü Saracoğlu, yardımcısı Ercan Kumcu, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Namık Kemal Kıhç, yardımcısı Mahfı Eğilmez ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşan Ali Tigrel bu kurmaylar heyetinde yer ahyor. Bu heyetin dünyanın önde gelen bankala- nnm yöneticileriyle New York'ta yapa- cakları toplantıya, Cumhurbaşkam özal'ın da katılması bekleniyor. Rusya Yüksek Sovyeti, Rijkov'un görevden ayrılmasını istedi SSCB Başbakanı'na istifa baskısıSovyetler Birliği'nin Rusya Federasyonu Cumhuriyeti Parlamentosu, Başbakan Nikolay Rijkov'un istifa etmesi yolunda bir çağn yapılmasını karara bağladı. Dış Haberier Servisi — Rusya Fede- rasyonu Parlamentosu (Yüksek Sovyet), SSCB Başbakanı Nikolay Rijkov'un is- tifasını istedi. Yüksek Sovyet'te dün ya- pılan oylama sonucu, Rijkov'un istifa etmesine ilişkin olarak yapılan çagnyı içeren karar, 4'e karşı 154 oyla kabul edildi. Reuter'in haberine göre Rusya Yük- sek Sovyeti'nin dünkü oturumunda, parlamenterlerden gelen htek doğrultu- sunda, Başbakan Rijkov'un "dunımu" görüşüldü. Rijkov hükümetinin, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizden kurtanlmasında yetersiz kaldığı yönünde yapılan görüşmelerden sonra, başbaka- nın istifası üzerinde oylamaya geçildi. Oylama sonucunda, Rijkov'un istifa- sına ilişkin yapılacak çağrıyı içeren ka- rar 4*e karşıhk 154 oyla kabul edildi. Ka- rar sonrasında konuşan Rusyalı parla- menterler, Rijkov'un, ülkenin içinde bu- lunduğu durum göz önüne alındığında istifa etmesinin "şart" olduğunu söyle- diler. Moskova'da geçen hafta sonu düzen- lenen bir gösteride. on binler, Rijkov'- un isüfasmı isteyerek yürümüş, ancak SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov, başba- kanın görevinden aynhnasına karşı ol- duğunu açıklamıştı. Başbakan Nikolay gazetesinin haberi: AUende intiharederek öldüDış Haberier Servisi — 1973 yıünda ordu tarafından devrüen Şili Devlet Baş- kanı Salvador AUende'nin intihar ederek öldüğü öne sürüldü. IateraatioaaJ He- raM Tribmje gazetesinin, Şili'de yayım- lanan Aaâlisis dergisine dayanarak ver- diğı habere göre, geçen hafta mezann- dan çıkarıiarak onbinlerce ŞDilinin ka- Oumıyla yeniden gömülen Allende'nin cesedinin üzerinde yapılan araştırma so- nucunda, eski devlet baskanının intihar ederek*öidûğü belirlendi. 'Sol eğilimii' olarak nitelendirikn Anilisis dergisinde, Salvador AUende'- nia devrilmesi ve ölümüyle ilgili olarak yayımlanan raporda, ordu tarafından öl- dürüldüğüne tnanıİan Devlet Başkanı Allende'nin, kendi süahıyla intihar etti- ği öne sürüldü. Analisis dergisinin rapo- runda, Allende'nin askerler tarafından öldürûldûğü iddiasmın, Küba îideri Fı- del Castro ve Moskova Radyosu'nca or- taya atıldığı bu iddianın yalnızca Allen- de'yi yüceîtmek için yayıldığı savunuldu. Anâhsis dergisinde yayunîanaıı rapoc- da, gömülmüş oldtığu yerden geçen haf- ta çıkanlarak törenie yeniden gömülen Allende'nin eesedinin üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, Allende'nin vû- cudunda herhangi bir kurşun izine rast- lanmadığı, buna karşdık, yüzünün bir tarafının kurşucla parçalanmış olduğu- nun belirlendiği bildirildi. Dergide, Sal- vador Allende'nin doktoru Patricio Ga- ijon Kkin'ın, Başkanlık Sarayı'na yapı- lan baskın sırasında, Allende'nin, dizle- rinin arasına kıstırmış olduğu silahını yüzüne doğru çevirdiğini gördüğü yohm- daki açıklamasma dâ yer verildi. Rijkov'un hazırladığı serbest piyasa eko- nomisine geçilmesi ile ilgili plan da özel- likle Rusya Federasyonu'nda büyük eleştiri almış ve Rusya Yüksek Sovyeti tktisatçı Satalin'in planını aynen onay- lamıştı. Bu arada Sovyetler Birliği Başbakanı Nikolay Rijkov, ülkesiyle ABD arasmda- ki ekonomik ilişkilerin hızla geüşebilmesi için VVashington'un daha fazla gecikme- den Sovyetler Birliği'ne *dış ticarette en fazla kayınlan iilke" statüsü vermesini istedi. SSCB Başbakanı dün sabah Mosko- va'da başlayan Sovyetler Birliği ile ABD arasındaki ekonomik işbirliğinin huku- ki temellerine ilişkin bir konferansı açar- ken yaptığı konuşmada, son yıllarda hız- la güçlenmekte olan ABD-Sovyet ilişki- leri zincirinde en zayıf halkanın ekono- mik işbirliği olduğunu bildirdi. öte yandan Başkan Gorbaçov'un des- teklediği ekonomik reform programmm beyni sayılan Stanislav Şataün, Sovyet te- levizyonuna verdiği demecte, reform programını uygulayabilmek için yalnız- ca gelecek yıl içinde 15 milyar dolarlık dış kaynafca eerek duyduklanm söyledi. Şataün, 'Eğer kâr kavramının özendi- riciliği de bizim ekonomimizi canlandır- mazsa artık hep birlikte ölelim' şeklin- de konuştu. Eskiajan VktorOstrovsky'ninkitabı,lsruirirıkarşıçıkışına karşın satış rekorlan kınyor Türkiye'de 'zıplayarf Mossad ajanları ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — Israü gjdi is- tihbarat örgütü Mossad eski ajanlanndan Vkrtor Ostrovsky'- nin yazdığı "By Way of Deception" (Aldatmaca Yoluy- la) adb kitap, Israil'in engelle- melerine rağmen Kanada ve ABD'de satış rekorlan kınyor. tlk baskısının rafa konulmasıy- la birlikte tükenenfcitabınsatı- şuu Israil hükümeti, New York mahkemesine başvururarak durdurmak istedi. Mossad'ın örtadoğu'da kritik bilgileri Is- rail'in çıkarlan için ABD'den gizlediğini öne süren kitabın, ts- rail devlet sırlanmn ifşa edildi- ği gerekçesiyle yasaklanması is- tendi. Ancak Nevv York mahke- mesi bu isteği geri çevirdi. Kanada'da halen mahkeme devam ettiğinden kitabın yaza- n Ostrovsky, Kanada sınırlan içinde kitabı hakkında konuşa- mıyor. Ostrovsky, Mossad'ın ajanlannı nasü yetiştirdiğini, na- sıl bir mekanizma ile calıştığını anlaürken Türkiye'den de söz ediyor. Yazar, "Katsa" adı veri- len Mossad ajanlannın yetiştirü- diği akademide aldığı dersler arasında, aralannda Türkiye'nin de bulunduğu çeşitli ülkelerde Mossad'ın nasü faaliyet göster- diğinin de buhınduğunu yazıyor. Ostrovsky bu derslerden Türki- ye ile ilgilenen istasyonun Israil olduğunu öğrendiğini belirtiyor. Kitapta Kıbns, Mısır, Yunanis- tan ve Türkiye'deki faaliyetlerle ilgilenen ajanlara Mossad için- de "Hoppers" (Atlayanlar) ya da "Jnmpers" (Zıplayanlar) de- nildiği, Tel Aviv merkezinde bu- lunduklan ve gerektiğinde bu ül- kelere "atladıklan" belirtüiyor. Bütün bu ülkelerdeki operas- yonların, bu ttlke hükümetleri- nin Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) duydukları yakınlıktan ötürü "çok tehlikrii" olarak ni- telendirildiği belirtiliyor. Washington'da Israil'e karşı "soğuk rüzgartarm" estiği, Or- tadoğu görüşmelerinde masaya oturması için tsrail'e baskı yapıl- Amerikan ve Fransız askerinin 1983 bombalamasında kullanı- lan ibtihar kamyonundan İsrail istihbaratının önceden haberi olduğu. 241 Amerikan askerinin öldüğü olayda tsrail'in, bilgiyi bilinçli olarak ABD'den sakla- dığını iddia ediyor. İsrail gizli istihbarat örgütü Mossad'ın eski ajanlanndan Victor Ostrovsky'nin yazdığı 'Aldatmaca Yoluyla' adlı kitap, örgütün kirli çamaşırlarını ortaya koyuyor. Kitapta, Türkiye'de faaliyet gösteren Mossad ajanlanna 'zıplayanlar' dendiği belirtiliyor. dığı bir dönemde ortaya çıkan bu kitabın ABD'de satılmasına neden olan en önemli iddiası, Mossad'ın Ortadoğu konusun- daki bazı kritik bilgileri ABD- den sakladığı şeklinde. Bunlann en vahimi, Beyrut'ta yüzlerce Ostrovsky ayrıca ABD'de ça- bşan ve İsrail için bilgi toplayan Mossad ajanları olduğunu, bun- lann ABD'ye bildirilmediğini kaydediyor. Kitabın ilginç iddialanndan biri de Mossad'ın, FKÖ lideri Yaser Arafat'ın şoförünü saün aldığı şeklinde Ostrovsky, Mos- sad'ın Arafat'ın şoförü ve koru- ması olan genç Kasım Dnrak- tan her gün 2000 dolar karşılığı rapor aldığını bildiriyor. Ara- fat'ın homoseksüel olduğunu, şoförün ara sıra Arafat'a genç erkek bulduğunu öne sürûyor. Kitapta, Israil'in Amerikalı rehineler konusundaki bilgileri ABD'den sakladığı, tran-Contra skandalırun İsrail tarafından dü- zenlendiği, BM'deki eski Ame- rikan daimi temsilcisi zenci Andrew Youog'ın tsrail'in oyu- nuyla istifaya zorlandığı vb. çe- şitli sansasyonel olaylar yer alıyor. israil hükümeti, kitaptaki bü- tün iddiaları "yalan" olarak ni- telendirerek kitabın yasaklan- ması için girişimde bulundu. İs- rail yetkifileri, OstrovskyJ nin Mossad'a almdığuıdan 14 ay sonra atıldığım, bu nedenle Mossad'a düşman olduğunu kaydediyor ve kitabı "paiavra" olarak niteleyerek Ostrovsky'nin "vatanına en büyük ihaneti ettiğini" söylüyorlar. Ostrovsky ise "vatana ihanet gibi bir niyeti" olmadığmı, Mossad'a va- tana hizmet için girdiğini ve ha- yal kınklığma uğradığını, Mos- sad'ın yapıa değil yıkıa bir ör- güt olduğunu anladığım ve bu- nu dünyaya duyurmaya karar verdiğini soylüyor. Aslen Kanadalı olan Ost- rovsky, Mossad ajanlannın ken- disini öldürmeye kalkışmalann- dan ya da lsrail'e kaçıracaklann- dan korktuğunu açıkladı. An- cak ABD'li yetkililer, Ost- rovsky'nin uluslararası bir üne kavuştuğunu, tsrail'in artık boy- le bir girişüne kalkışmavacağmı belirtiyorlar. Kitabın 200.000 satması bekleniyor. DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Taksisiz Günler... Yıllarönce, İstanbul'da 'dolmuş' geleneğinin bütün görke- miyle sürdüğü sıralardaydı. Etiler'den bindiğim ve sürücü- sünün hemen yanındaki yere sıkıştığım araba, Zincirlikuyu1 dan Barbaros Bulvarı yoluyla, Beşiktaşa doğru yönelmek üzereydi ki, afilli şoförümüz, önde gjden bir özel arabaya fe- na halde bozuldu ve külhan bıçemiyle, sürücüyü kalayladık- tan sonra, o kaçınılmaz soruyu sordu: —Kaça aldın o ehliyeti kaça? Senin gibi sürücüye ehliyet verenin ben.... Örneklerini sıkça gördüğüm bu temelsiz kendini beğen- mişlik ve külhanlık sinirime dokunmuştu. Şoföre dönüp, ga- yet sakin biçimde, —O adamı tanırım dedim, ünlü bir cerrahtır. Boş zaman- lannda araba kullanır. Şoför şaşkın bakarken gülümseyerek ekledim: —Sen boş zamanlannda ameliyat yapabilir misin? Sürücü afallamıştı. arabanın içinde bir kahkaha patladı. Bir daha, biz inene kadar da delikanlı arkadaş, afişi bozulduğun- dan olsa gerek hiç ağzını açmadı. O zamanlar şoförtere, onlann, direksiyon başına geçer geç- mez kendilerini herkesten üstün sanan görgüsüzlüklerine, "sallandıracaksın kardeşim, beş on kişi ibreti âlem için. On- dan sonra gör bakalım kalir mı bunların hiçbiri?" diye, su- suzluktan, yolsuzluktan. anarşiden, pahalılığa kadar her ko- nuda kolaycı ceberrut çözümler getirmelerine kızanlar- dandım. Şoför mahallinin önündeki tabloya yalnızca çocuktarının yakınlannın resımlerini koymakla yetinmeyen, sevdikleri fut- bolcuları, arabesk sanatçılarını, Yeşilçam yıldızlannın fotoğ- raflarını da bunlara ekleyen, kaykılıp hafıf yan oturdukları ara- balarını pembe mor püsküller, parlak şeritler, yanar döner lambalar, nazar boncukları, bebekler, ağır yün örtülü yastık- lar ve garip yapay sentetik kürklerle donatan şoförlerimiz bir de teybin düğmesıne basıp o dayanılmaz arabeskleri çaldır- maya başladılar mı, siz artık çok kısa bir mesafe bile gitse- nız, yürümuş kadar hatta daha fazla yorgun, başı döner bir halde, sersemlemiş. zor atarsınız kendinizi san arabadan dı- şarı; indiğinizde ustünüze, gerçekte var olmayan bir hacıya- ğı kokusunun sindıği duygusuna kapılırsınız. Bu arada binişle iniş noktası arasında, hem sürücümüz, hem ahlak hocamız hem de amirimiz durumuna gelmiş olan şoförümüzün mez- hebine göre, bir de nutuk dinlemiş veya nasihat almışsınız- dır. Ya delikanlılık dersleridir aldığınız ya da çember sakal- lıysa sürücünüz, kadınların başlarının açık gezinmeleri so- nucunda başımıza yağacak taşları dinlemışsinizdir Doğrusu bunca lumpen niteliğin bir araya gelmiş olması- nın, insanı kızdırmasına ve şoförlere biraz başka bir gözle bakmasına neden olmasına şaşmamak gerek. İşte uzun yıllar ben de bu şoförlere kızan çoğunluk ara- sında yer almış olduğum için, yukarıda anlattığım hınzırlığı reva görmüştüm bir dolmuş şoförü arkadaşa. Artık öyle düşünmüyorum, başka bir deyişle, olanlara kız- rnadan önce onları anlamaya çalışmak gerektiğini sanıyorum. istanbul şoförlerinin ise gökten zembille inmediklerini, bu top- lumun ve bu kentin tipik ürünleri olduğunu biliyorum. Ve yi- ne biliyorum ki, birleşik kaplar teorisi gereğince, toplumdaki insan tipleri üç aşağı beş yukarı taksi şoförlerine yansımıs- tır. Bu durumda onlara bizlerin dışındaymışlar gibi kızmak yertne, onları bizlerin bir aynası, birer kopyası gibi görüp, oo- lara bakarken kendimizı izlemenm daha doğru olacağını dü- şünüyorum. İşte bu taksi şoförü yurttaşlarımız, istanbul'da iki gün bo- yunca sürdürdükleri eylem sonucunda belediye ile anlaşa- rak, istedikleri tarifeyi elde ertiler. Doğrusu ilk bakışta çok başarılı bir eylem koyup, kazançlı çıktılar. Öyte mi dersinız? Gerçi iki gün süren grevin çabuk sonuç verdiğini, istenen tarifenin elde edildiğini yadsıyamayız. Ama bu arada İstanbul'un taksi şoförlerinin en önemli sav- larından birinin çürüdüğünü nasıl görmezden gelebiliriz? Trafik tıkanıklığının nedeni olarak özel arabaları gösteren taksicilerimiz, 18 bin arabayı iki gün trafik dışında tutunca, yarım milyon arabanın sokaklarında dolaştığı İstanbul'da araç akışı birdenbire rahatlayıverdı. Insanlar bir yerden bir yere şimdıye kadar alışmadıkları bir hızla ve rahatlıkla gider oldular Ve sonuçta bir gerçek ortaya çıktı-. İstanbul'un trafiğini, ne otobüsler ne de özel arabalar tıkıyordu. Yollarının darlığı, kent yapısının bozukluğunun yanı sıra, istanbul trafiğinin en bü- yük derdi meğerse taksilermiş. 500 bin kayıtlı arabanın bulunduğu ve hemen hemen bun- ların yandan çoğunun her gün trafiğe çıktığı İstanbul'da 18 bin arabanın çekılmesinin araç akışını rahatlatması şaşırtı- cıdır. Gerçi bu 18 bin arabanın günün her saatinde dolaş-' ması onlann sayılanndan daha fazla bir kalabalık oluşturma- larına neden oluyor. Ama bu faktörler bile tam açıklayamı- yor, taksisiz günlerin trafik akışındaki rahatlığı. Gerçekte, 18 bin taksinin trafikten çekilmesiyle kazanılan rahatlık, büyük ölçüde kurajları çığneyenlerin ortadan kalk- mış olmasına bağlı. Çünkü İstanbul trafiğini tanıyan herkes bilir ki, "ekmek parası!" peşinde ölan taksi şoförlerimiz için trafik kurallan, öncelikle uyulmaması gereken şeylerdir. Taksi sürücülerimizi görünce insan ister istemez, trafik kurallany- la, delikanlılık ilkelerinin uyuşmadığını sanır ve bizde, şoför dedin mi ne olduğunu kimsenin doğru dürüst anlamadığı de- likanlılık esastır. Sanıyorum ki, iki günlük grev İstanbul halkına trafik kes- mekeşinin sorumluluk skalası hakkında oldukça net bir fikir vermiştir ve bu netleşme, hiç de taksi sürücülerimizin hoşu- na gidecek türden değildır. Eğer öyle ise, taksisiz günler, hem taksi sürücüleri hem de, onların dışındaki kişiler açısından fena olmamıştır. Hele hele, bu iki günlük dersten çıkanlacak sonuçlar ara- sına, İstanbul a bir miktar otobüs daha kazandırma halinde, metro yapılana kadar kent trafiğinin nasıl rahatlayacağı ger- çeğini de kavramış olanlar eklenirse, taksisiz günlerin baya- gı hepimiz için çok yararlı olduğunu söyleyebiliriz. PöLONYA Jaruzelski: Gerekîrse istifaya hazırmı VARŞOVA (AA) — Polon- ya Devlet Başkanı Wojciech Jaruzelski, 2. Dünya Savaşi'n- dan beri ilk kez gerçekleştiri- lecek serbest seçimlere daha erken bir zamanda gidilebil- mesi için yakın bir tarihte is- tifaya hazır olduğunu açıkla- dı. Jaruzelski'nin bu açıkla- ması, Dayanışma Sendikası li- deri Lech Walesa'nın cumhur- başkanlığı için resmen adaylı- ğmı koyacağını ilan etmesinin bir gün sonrasına rastladı. İstifa etmesi yolunda gün- den gune artan baskılann al- tında bulunan Jaruzelski, ka- rannı, deneyimli siyasetçilerle tam demokratik bir düzene ge- çiş takvimi üzerinde göriiş ahş- verişinde bulunduklan toplan- tı ertesinde belirledi. Jaruzelski'nin sözcüsü tara- fından önceki gün yapılan açıklamada, Devlet Başkanı'- nın demokrasi yolunun bir an evvel açılması amacıyla görev süresimn kısaltüması ve ulu- sun sececeği bir cumhurbaşka- nı için parlamentodan gerekli yasa dcğişikliklerini istediği kaydedildi. Walesa, demokrasi güven- cesi veren ve komünist yöne- ticilerin imzasını taşıyan bu anlaşmayı, Komünist Parti'- nin hükmü kalmaması ve Da- yanışma'mn da esasen iki kar- şıt gruba aynlması nedeniyle şiddetle eleştirmişti. Dayanışma'nın Walesa'yı destekleyen kolu 'merkezi ittJfak' Mazowiecki hüküme- tini, "komünist rejimin artık- lan"nın tam tasfiyesinde 'ayak diremekle' eleştiriyor. Mazowiecki'yi savunan kar- Şit grup, 'demokratik eylem için halk harekeli', kapitalist topluma ani geçişe neden ola- bilecek zamansız köklü deği- şimlerin, ülkenin hassas eko- nomik dengelerini alt üst et- mesinden kaygı duyuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle