Katalog

HABERLER CUMHURİYET/11 'LAĞANÜSTÜ KURULTAYA DOĞRUSHP 1983 SHP lideri Konya'da TSfiçin kurultay istediği'ni anlattı Iııöııü: Parti anarsıveALİ DOĞAN KONYA — SHP Genel Baş- kanı Erdal İnonü, MYK'ıun üyelerin itirazına rağmen top- lanmasının "niçin kurnltaya gjdUiyor" sorusuna en iyi yanıt oldugunu belirterek "Bu Ud baş- uugm tarifidir" dedi. MYK üye- lerinin yaptığı toplantı ve aldık- tarı karaılann "usulsüz" oldu- ğunu belirten İnönü, "Bu, par- tide iki başlüık deffl, on başu- lık, yüz başlılık demektir. Parti tam bir anarşiye gidiyor" diye konuştu. Son gelişmeleri "genel başkana isyan" olarak niteleyen İnönü, Baykal'm "ikircikli tav- nnı bırakarak adaytıgını açıkla- yacagmT savundu. Olağanüstü kurultaya 9 gün kala İnönü, delegeleri bilgilen- dirmek amacıyla düzenlediği "sohbet" toplantılarınin üçün- cüsünü Konya'da gerçekleştirdi. Konya'da Belediyeler Birliği'nde düzenlediği basın toplantısında çeşitli ülke sorun- lanna değinen İnönü, dafaa son- ra gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı: — Son MYK toplanüsını na- sd degerlendiriyorsunuz? İNÖNÜ — MYK toplanma- dı. Benim başkanlık etmediğim bir MYK toplantısı, MYK top- lantısı değildir. Tüzükte açıkça "Kurula genel başkan başkanlık eder" diyor. Alınan kararlar ge- çersizdir ve toplantı usulsüzdür. — Bunu bir iki başlılık örne- gi olarak degerlendirebilir mi- yizî İNÖNÜ — örnekten öte iki- başhlığın tarifldir. — M\'K üyelerinin görevleri- ne son vermek gibi bir yaptınm düşünüyor musunuz? İNÖNÜ — Usulsüz bir hare- ketin nasıl geliseceğini bana sor- mayın. Yapılan iş usulsüzdür. Kolay görülmeyen bir süreç ya- şıyoruz. tlan edilmiş ve edilme- miş adaylarla bir genel başkan- hk yanşı var. Ama bu süreç par- tide anarşi yaratılmasına yol aç- mamalıdır. Buna herkesin titiz- likle dikkat etmesini istiyorurn. İnönü, daha sonra toplantı- nın düzenlendiği Kent Sinema- sı'na geçti. Sohbet toplantısına tılması dikkat çekti. "Başbakan İnönü" sloganlan arasında kür- süye gelen Inönü'yü delegeler ayakta alkışladı. Kurultaylann sorunları çözeceğine her zaman inandığını, bu nedenle partilileri etkilememeye özen gösterdiğıni anlatan İnönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yalnız daha sonra gördttm ki geçmişten gelen birikinıler var. Parti meclisinde çoğunlugu oluşturanlar, geçmişte birlikte Bir genel sekreter var. Hemen Baykal gelrjiğinde onu da yuha- hemen genel başkan gibi. Bugün ~ gîdîyor çagnlan 9 il başkanından Antal- sij-aset yaptıklan için birbirleri- değil, ama yann ya da öbiir gün genel başkan. Arada bir yanş var. Gend sekreterlik, genel baş- kandan geri kalraayalım diye bep bir kaygı içinde. Böyle bir yapısai bozukluk, ancak kurul- taya gidilerek ve ddegelere açık- ça durum aniaülarak giderilir. tsterse Sayın Baykal da aday • olarak açıkça ortaya çıkar. Şim- di ben bu uğraş içindeyim." inönü, konuşması sırasında kendisini sık sık aJkışlayan de- lamayın. Tabi beni de yuhalamayın" deyince delegeler kendisini gülerek alkışladılar. Inönü, "ilginç örnekler" ola- rak nitelendirdiği Bayrampaşa seçimi ile Trabzon ilçe başkan- lığına yapılan atamalan aynntı- lanyla anlattı. Bir ara "Konuş- ma uzuyor, ama ber şey aynn- tılarla başlıyor" diyen Inönü'ye delegeler "Anlat, dinlemek istiyoruz" karşılığını verdiler. MYK üyelerinin kendisüıin itirazına karşın toplanmasını da bana 'nt yaparsan yap, ben görevlendirildim' diyecek. Genel sekreterlik, siyasi nezaketi bir yana bırakıyor, kararlar alıyor. Ben seyirci Imlaragpm. Bu anarşi SHP lideri Erdal İnönü, Konya'da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada *Baykal ikircikli tavnnı bırakarak adaylığını açıklayacaktır' görüşünü savunarak, "İnaıiıyorsanız beni seçersiniz, inanmıyorsanız seçmezsiniz. Ben alınmam" dedi. Konya'ya giden tnönü Baykal'a yazüan cevabi mektubu An- kara çıkışında arabada imzaladı. (Fotograf: AA) ya ve Nevşehir il başkanlannın "mazaretieri nedeniyle" toplan- tıya katılmadıkları öğrenildi. Toplantıya Ankara, Konya, Kır- şehir, Kayseri, Niğde, Karaman ve Aksaray il başkanları, ilçe ve belediye başkanları, delegelerin yanı sıra çok sayıda partili de katıldı. Yaklaşık 500 kişilik sa- londa ban delegeler ayakta ka- lırken, toplantıya Baykal'a ya- kmlığı ile tanınan Ankara Mil- letvekili Beşer Baydar'ın da ka- ne çok baglılar. Onemli karar- lan, genel başkan dışında top- lantılar önces bir araya gelerek alıyorlar. Bu takımın birbirine bağtüıgı genel başkana olan bogülıklaruıdan çok daha fazla. Bu takım anlayışının parti için- de sıkıntılara, dağınıklığa ve iki başlılıga yol açtığı açıkça orta- da. Onemli kararlarda genel başkan etkisizleşiyor, ağıriığını koyamıyor. Genel başkan böyle bir engelle karşılaşjnamalı. legelere "Lütfen tezahürat yap- mayın, bilgi akınunı engelliyor. Daha sonra bep birlikte tezahü- rat yapanz" diye seslendi. tstan- bul ve İzmir'deki toplantılarda dısiplini sağladığını, kendisi sa- londa iken Baykal'm yuhalan- madığını kaydeden İnönü, "Biz- de yuhalanma hakaret olarak alınıyor. Kimsenin yuhalanma- sını istemiyorum. Burada sakin bir toplantı yaptık. gerçi bu top- lantı biraz daha farldıydı. Ama "niçin kurultaya gMiliyor?" so- rusunun en iyi yanıtı olarak ni- telendiren İnönü, "Partide iki başlılık değil on başlılık, yüz başhlık çıkar böyle. Eğer MYK üveleri kendilerine göre bazı il- çe başkanlannı görevlendirirse benim görevlendirdiklerim ile onlannkiler arasında kurultay- da kavga çıkacak. Ben onlann görevlendirdtgi ilçe başkanına 'sen yetkili değilsin, seni parti disiplinıne veririm' diyecegim, o g doğurur. Parti tam bir anarşiye gidiyor. Ama kimse korkmasra. Büyük tutariüıklar böyle geçici, kısa dağmıkbk dönemlerindeo geçflerek dde edüir" diye konuş- tu. Baykal'm ve arkadaşlannın sohbet toplantılarınin havasını beğenmedikleri için tahrik yara- tarak katılmaktan vazgeçtikleri- ni anlatan İnönü, "Sonın, bana yöoeltilen eleştirüerin dedigi gibi parti meclisini beğenmemek ya da kendi takımımı getirmek de- gil. Benim böyle bir anlayışun yok. Sonın, gend başkandan daha çok başkasına baglılıgı olan bir takım anlayışını orta- dan kaidırmaktır" dedi. Bir de- legenin "Sen genel başkansın, senin de taitımın, yaıunda insan- lann olmalı" sözleri üzerine İnönü, "Benim takım anlayışım yok. PM listesini sizlerle bep birlikte yapacagız ve genel baş- kandan başkasına bağlı olan bir takım anlayışı egemenligini en- gelleyeceksiniz. Görevim bitme- di, buna inanıyonım. Bana bu kadar inanmış insanları bırakmam" diye konuştu. Son gelişmeleri "Gend başka- na isyan etmek, adaylık söz ko- nusu olmadan gerçekleştirilemez" diye nitelen- diren İnönu, "Umuyorum ki sa- yın Baykal, ikircikli, etraftan dolaşan tavırlannı bırakacak ve adaylığını açıklayacaktır. Eger inanıyorsanu beni seçersiniz, inanmıyorsanız seçmezsiniz. Ben alınmam" dedi. KONYA'dan HİKMET ÇETİNKAYA İnönü Açık Oynuyor KONYA — SHP'de gerilen ipier koptuktan sonra savaşım kıyasıya sürüyor... İnönü, dün Konya'da basın toplantısı yaptığı saatlerde, Ati- la Sav Ankara'da gazetecilere önceki gün toplanan MYK ka- rarlarını açıklryordu. Neydi olay? SHP lideri MYK'nın 10gün- de bir toplanacağını söyiüyor- du. Tüzüğün 28. maddesi ge- nel başkana tanıyordu toplantı kararı vermeyi. Oysa SHP MYK önceki gün Inönü'nün "Hayır" demesine karşın Bay- kal'm başkanlığında toplanı- yor. kimi kararlar alıyordu. dan Baykal için üzülüyordu. Neler mi söylüyorlardı? — Deniz Baykal'ın çevresin- dekiler onu böyle dönüşü oi- mayan bir yola çektiler. Hukuk dışı uygulamalar dar kadrocu- luk ve hizipçilik anlayışı parti tabanınt Baykal'dan uzak- lastırdı. Konuştuğumuz SHP'lilere soruyoruz: — Ama delegasyon yedi ay önceki seçimli tüzük kururta- yında Baykal'm listesini des- teklemişti? Şöyle yanıt veriyorlardı: — İnönü genel başkan, Baykal genel sekreter formü- Evet SHP'de hava gergin... SHP tabanı gelişmeleri çok yakından ve dikkatie izliyor. Içindeki burukluğu sessiz kalarak, tepkiden kaçınarak anlatmaya çaltşıyor. İnönü'nün Konyai toplantısında bu görûnüm açık bir biçimde ortaya çıkıyordu. İnönü'nün konuşmasını bu kez dışardan izliyoruz. SHP lideri "neden bu aşamaya" gelindiğini anlatıyor. SHP'nin içinde bulunduğu : darbogazdan kurtulmanın yolunu çiziyor. Dün sabah Götbaşı'nda bir kez daha MYK üyejerine mek- tup yazdı İnönü. Üyelere isti- fa ettikleri için yetkilerinin düş- tüğünü, hiçbir karara imza atamayacaklarını duyurdu. Evet SHP'de hava gergin... SHP tabanı gelişmeleri çok yakından ve dikkatie izliyor. Içindeki burukluğu sessiz ka- larak, tepkiden kaçınarak an- latmaya çalışıyor. İnönü'nün Konya toplantı- sında bu görünüm açık bir bi- çimde ortaya çıkıyordu. SHP tabanı bir yandan inö- nü'ye sahip çıkıyor, öte yan- Bedelsiz Hisse Senedi Dağıtımı ve Eski Hisse Yenileri ile Değiştirilmesi Hakkında Sayın Ortaklarımıza D U Y U R U flŞirketSermayesinin20MilyarTL'dan 50 Milyar TL'na yükseltilmesi sebebiyle ortaklarımıza %150 oranında bedelsiz hisse senedi dağıtılacaktır. HAyrıca, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Tebliği gereği, ortaklarımızın elindeki eski hisse senetleri yenileri ile değiştirilecektir. H Yukarıdaki her iki işlem birleştirilerek tek bir işlemle ortaklarımıza hem bedelsiz hisse senedi verilecek hem de eski hisse senetleri yenileri ile değiştirilecektir. QBu amaçla ortaklarımızın 17.9.1990 ile 30.6.1991 tarihleri arasında (9.5 ay süre ile) ellerindeki birinci ve ikinci tertip hisse senetleri ile T.Vakıflar Bankası'ntn aşağıda yazılı şubelerine başvurmalannı rica ederiz. İstanbul'da Ümraniye, Üsküdar, Kadıköy, Kartal, Beşiktaş, Şışli, Taksim, Karaköy. Ba- kırköy. Bahçekapı. (Menkul Kıymetler Mer- kezi) Ankarada Kavaklıdere (Menkul Kıymetler Merkezi), Kızılay, Ulus Izmirde Konak (Menkul Kıymetler Merkezi), Güzelyalı (Göztepe), Karşıyaka Diöer İl Merkezlerinde Merkez Şubeleri ONEMLİ NOT: Birinci tertip hisse senet- lerine karşılık 6/14 oranında bedelsiz ikinci tertip hisse senetlerini almayan ortaklarımız önce TELETAŞ Şirket Merkezine veya Ankara ve İzmir Bürolanna başvurup İkinci tertip bedelsiz hisse senetlerini almak zorundadırlar. Aksi taktirde ikinci tertip bedelsiz hisse senedi almayan ortaklarımıza 3. tertip hisse senedi verilmeyecektir. B Ortaklarımızın elindeki birinci ve ikinci tertip her bir hisseye karşılık 2.5 katı üçüncü tertip yeni hisse verilecektir. Bunun; 1.5 katı bedelsiz hisse dağıtımı amacı ile 1.0 katı eski hisselerin yenileri ile değiştirilmesi amacı iledir. Bu sebeple ortaklarımızın elindeki eski hisse senetleri geri alınarak iptal edilecektir. E l Ortaklara daha önce verilen Kesir Senetlerinin hisse senedine dönüşümü yalnız şirket merkezinde yapılacaktır. TELETAŞ HİSSELERİNİN HALKA ARZININ 30. AYINDA YATIRIM ARAÇLARIYLA MUKAYESESİ (1 Mart 1968 - 3 Eytül 1990) *(Temettulerın bankaya mevdual olarak yatınldığı varsayılmıştır | NOT. Bu grafik, TC. Başbakanlık Kamu Ortakhğı İdaresı Başkanlığı tarafından hazır- lanmıştır. 30.6.1991 tarihine kadar bankaya başvurmayanların işlemi bu tarihten sonra Şirketimizin aşağıda yazılı adres- lerinde yapılacaktır: istanbul (Merkez) Alemdağ Caddesi (81257) Ümraniye Telefon 3283500 'Ankara Bürosu Abdullah Cevdet Sokak 20/6 (06680) Çankaya Telefon 139 23 43 İzmir Bürosu Hürriyet Bulvarı 5/1 Musullugil Işhanı K 2 D. 203 (35210) Çankaya Telefon 13 28 06 ÖNEMÜNOT: 1.2 ve3no.lu temettü kuponla- rının bedellerinin ödenmesine yukarıdaki adreslerden devam edilmektedir. 4 no lu temettü kuponunun bedelinin ödenmesine 31.101990 akşamına kadar Vakıflar Banka- sının Türkiye'deki tüm Şubelerinde, bu tarih- ten sonrakı ödemelere ise sadece 7. mad- dede belirtilen adreslerde devam edilecektir. Saygılarımızla, Yönetim Kurulu lü, o zaman geçeriiydi. İnönü liste çıkarmamıstı. Bastan beri böyle bir yöntemi parti tabanı benimsiyordu. Bir soru daha: — Şimdi durum değişti. İnö- nü Baykal'a 'haydi çık aday oT diyor. Baykal ise şu ana dek adaylığını apklamıyor. Bir başka SHP'li söze giriyor: — İnönü öyle diyor, ama SHP kamuoyuna da şu mesajı veriyor: SHP iktidara Baykal ekibiyle yürüyemez. İktidar ot- sak bile onlarla devlet yönetil- mez. Tabanın sıkıntısı burada başlıyor. Biz SHP'lilerin buruk- luğu bu noktada hissediliyor. Zamanında Baykal'a destek verdik, gördük ki işbaşına gel- dikten sonra partiyi bir çıkma- za sürüklediler. Konya'da konuştuğumuz ki- mi delegeler bu havada. On- lara son bir soru: — inönü mü, Baykal mı? Ses çıkarmıyoriar. Sanınz içlerinden geçenleri okur gibi oluyoruz: — İnönü gene) başkan ol- malı. Parti meclisi ise hizipçi- liği sergilemeyen kişilerden oluşmalı. İnönü'nün çıkaraca- ğı listede göz doldurmayanlar ayıklanmalı. Partinin büyüme- sine katkıda bulunacak, İnönü ile uyum içinde çalışacak bir PM teslim edilmeli... Konya, Kayseri, Isparta de- legasyonundan kimileri de ay- nı görüşte otduklannı söylüyor bizim anlattıklarımızı din- leyince. Saat 13 ve Kent Sineması : nın önü... Ankara il örgütünün seçim otobüsünden anons yapılryor: — Demokrasinin yılmaz sa- vasçısı, insan haklarının savu- nucusu, sağın korkulu rüyası Erdal İnönü geliyor. Milletvekilleri, belediye baş- kanları, delegeler, il ve ilçe başkanları, belde temsilcileri yavaş yavaş salonu dol- duruyor. Biz de delegelerie söyteşi- mizi sürdürüyoruz. Bir delege, üstelik bir hafta önceye dek Deniz Baykal'a destek veren bir yerel politikacı anlatıyor: — Deniz Bey tam yirmi yıl- dır vitrinde duruyor. Bugüne kadar alıcısı çıkmadı hiç, bun- dan sonra çıkar mı? Şimdi kürsüde İnönü var. İstanbul ve İzmir'de yaptığı konuşmalann bir benzerini ya- pıyor. — Anlaşmazlığın altında ya- tan gerçeği kalın çizgilerle bir kez daha vurguluyor... — Ben kimseyi tasfiye et- mek niyetinde değilim. Salon alkıştan sanki yı- kıhyor. Içeriden dışanya çıkıyoruz. Suskun insanlann yanına yak- laşıyoruz: — İnönü, SHP'deki geliş- meleri iyi anlatıyor mu? — Evet, evet anlayan anlıyor İnönü'nün neyi istediğini. Kimileri başını sallıyor. An- latılması güç bir sıkıntı içinde olduklannı gözlüyoruz. Birisi söze giriyor: — İnönü kaybederse SHP eriyip gider. Bize iktidar yolu kapanır. Tam bu sırada Anka- ra'dan bir haber geliyor: — Deniz Baykal adaylığını koyacakmış Mardin il başka- nını telefonla arayıp desteğini istemiş, aday olacağını söylemiş. Bu kez dısarıdan izliyoruz İnönü'nün konuşmasını. SHP lideri "neden bu aşamaya" gelindiğini anlatıyor SHP'nin içinde bulunduğu darbogaz- dan kurtulmanın yolunu çizi- yor. İki başhlıktan sıynlmak için seçimli erken kurultayın koşul oldugunu anlatıyor ve ekliyor: — İktidara yürüyen bir siya- si partide iki başlılık olmaz. Delegeler de anlıyor, parti ta- banı da İnönü'nün ne demek istediğini. Zaten İnönü polrti- kayı açık oynuyor.