Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 EYLÜL 1990 CÜMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKİYE'OE BUGÜN
Meteoroloıı Genel Mûdürtûğü'n
den alınan bilgıye göre, yurrtın kuzey
teamteı pan?fc buMju, Marmara'nın
doğusu Karadeniz ile Iç ve Doju Ana
l dolu'nun kuzeyi sağanak yağışlı ötekı
yettef az bulutlu ve açık geçecek HA-
W SICAKLIĞI DeSışmeyecek. RUZ-
GÂR Bat) ve kuzeybatı yönlerden tıa-
ffi aıa sıra orta kuvvette esecek De-
nızterde rüzgar Karadeniz. Marmara
ve Güney Ege'de günbatısı ve karayel,
Kzey Ege'de kıble ve todos, Akdenız'-
de gûnbateı ve lodostan 2-4 Karade-
niz'de 5 açıHannda yer yer 6 kuvvet-
6nde saatte 4-16 Karafenirte 21 açık-
lannda yer yer 27 deriz mili hda ese-
cek Denız hafif çalkartıiı Karadeniz'-
Adana
Adapaan
V
Aörı
Artora
Afflakya
Antalya
Artvın
AyOın
demutedıldalgaiıolacak VanGolü'ndehava Parçanbulutluge-
çecek. Rûzgâr batı ve gûneybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuv-
vette esecek. Goı küçük dalgalı olacak Gcrûs uzaKiığı 10 km.
dolayında bukınacak
Bıtacık
Bıngö
BitJıs
Botu
Burea
Çanakkale
Çonım
Oenutı
A 32° 17» Oıyartsator
Y 24° 12» Edıne
A 31° 14» Erancan
A 22° 7» Erzunjm
Y 22» 3°Eskışehır
Y 24° 8°Ga2Hntep
A 30°22°Gıresım
A 30° 17° Gûtnûşlane Y
Y t8° 11° HaMdn A
A 29» 14° Ispaıta A
B 27° 8°btanW Y
B 23° 7°bmır A
A 28°10°Kare Y
A 28° 10» Kasamonu Y
Y 21° 6°Kaysen B
B 24° 10° KırMareS B
B 26° 14° Konya B
Y 21» 7°KuBhya A
A 26° 13» Malatya A
31» 13° Marnsa
26° 12° K Maraş
23° 8°Menan
22° 3°Mu0la
22° 6°Muş
•30» 16» Nıjde
22°15°0nlu
20° 6°Rıze
27»13»Samsun
25° 7°Sıırt
22° 14° &nop
27°14°S4\as
20P
20°
23° e°Tun«li
24° 13° Uşak
23» 17° van
22° 6°Yoz(jat
26° 14° ZonguMak
A 28° 13°
A 30°17°
A 28° 20°
A 28° 14»
A 26» 9»
B 23° 6°
Y 22° 15»
Y 23° 14»
Y 21» 15°
A 31° 15°
Y 21° 16»
Y 21° 5°
B 21° 14°
Y 23° 14°
A 26» 11°
A 23» 7°
A23° 8°
Y 20° 7°
Y 20° 13°
açı» OuuOu |U sslı /?)
A-açık B-bulu<lu 6-gûneşlı K-karlı
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Ban bireyleri yan-
gın çıkarmaya surük-
leyen saplantıh itki.
2/ Diyarbakır'ın eski
adı... At ve benzeri
hayvanların sırtına
vurulan keçe, meşin
ya da kalın kumaş
parçası. 3/ Demiryo-
lu... Bir bağlaç... Ka-
ra Kuvvetleri'nin kjsa
yazılışı. 4/ Herhangi
bir kuvvet alanından
geçtiği varsayılan güç
çâzgileri... Bir rnüzik
parçasının, dinleyicı-
lerin isteği üzerine yeniden çalınraası.
5/ Genellikle cami avlularmda bulunan
havuz. 6/ Müstahkem yer... Radyumun
simgesi... lran'da tarihi bir kent. 7/ Ay-
nı adlı bitkiden elde edilen esans. 8/
Bir burç adı... Inatçı. 9/ Bir tür kâğıt
oyunu.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Tek at tarafından çekilen, üzeri ka-
palt bir araba. 2/ Üstü kapalı olarak
arüatma... Iri taneli bezelye. 3/ Bir As-
ya ulkesinin başkenti... Her iki Kore'nin de para birimi. 4/ Beste-
lenmiş her tür şiire Batı'da" verilen ad... lstavrit bahğının küçüğü.
5/ Dağ sırtı. 6/ Fütüvvet şeyhi... Eskiden Türk'e yabancı olan kimse
ya da topluluklara verilen ad. 7/ Olumsuzluk belirten bir önek...
Anadolu'nun kırsal kesiminde erkekler arasında düzenlenen yaren
toplantüanna verilen ad. 8/ Akdeniz'de yaşayan eti lezzettli bir balık.
9/ Dingil... Himalayalar'da ya$adığına inanılan "Kar Adam
n
ma ve-
rilen ad.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyel
Halk Fırkası
20 EYLÜL 1930
Dün Ismet Pş. nın riyasetinde
H. Fırkası rüesasından
Ankara'da bulunanların
iştirakile aktedilen içtimada,
fırka grupunun içtimaa daveti
faideli görülmüştür. Grup
içtimaının yann veya Meclisin
açılacağı pazartesi gününün
sabahı akti muhtemeldir.
tsmet Pş., dünkü içtimadan sonra Meclis gazinosuna gitmiş,
gayet beşuş olduğu halde hasbühallerde bulunmuştur. H.
Fırkasında tasfiye rivayetlerinin asılsızlığı anlaşılrnıştır.
tçtimada, Fırka Kâtibi Umumisi Saffet B. tarafından,
fırkaya müteallik umumi mes'eleler hakkında izahat
verildikten sonra tasfiye değil, ıslahat ve tadilat lüzumu olup
olmadığı görüşulmüş ve Mecliste takjp edilecek hattı hareket
mevzu bahsolmuştur. Başvekil, içtimaı raüteakıp, fırkanın
atiyen daha fıkri tarzda çalışması için fırka arkadaşlanndan
ne düşündüklerini sormuş, bu hususta tetkikatta bulunmak
lüzumu ileri sürülerek ikinci bir içtima akti muvafık
görülmüştür.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Y. Soruşturma Kurulu
20 EYLÜL 1960
Yüksek Soruşturma Kurulu, Genel
Kurul çalışmalanna hız verilmiştir.
Tali kurullar, suç konularına ait
sjpruşturmalarını tamamladıkça,
Yüksek Soruşturma Kurulu
Baskanlığına, mezkflr suç ve suçlular
hakkındaki mütalâalarını
bildirilmekte ve bu mütalâa alan
genel kurul toplanusında bütün
üyelerin tasvibine arzedilmektedir. Genel kurul
toplantılarında müzakere sona erdikten sonra, dosya,
önümtizdeki günlerde teşekkül edecek olan iddia makamına,
iddianame yazılmak üzere sunulacaktır. Halen 29 nisan - 27
mayıs tarihleri arasında Ankara Üniversitesinde, Kızılay'da
ve Ankara'nın muayyen semtlerinde vukua gelen hâdiselerle
ilgili soruşturma tamamlanmış, bu konu ile ilgili tali kurul
rnütalâasını Yüksek Soruşturma Gnl. Kl.na vermiştir. 2 gün
devam eden toplantılar ve çalışmalar sonunda Ankara
hâdiseleriyle ilgili soruşturma neticeye bağlanmış, tali
kurulun mütalâası tasvip edilmiştir. Soruşturmarun mahiyeti
icabı, yapılan işlemler açıklanmadığından, durum hakkında
b,ilgi verilmemektedir. Ancak, Ankara hâdiseleriyle ilgili
sanıklann durumu tamamen tavazzuh etmiş ve suçları
delilleriyle tesbit olunmuştur. Düşük D.P. ricalinden 25
kadannın ağır cezalarla ve 35 kadarırun daha hafif cezalarla
tecziyesi mütalâaya bağlanmıştır.
Dün toplanmıyan Yüksek Soruşturma Genel Kurulu yann
sabahtan itibaren toplanacak ve 28 nisan ve bu tarihi takip
eden günlerde tstanbul'da cereyan eden hâdiseler, Topkapı
hâdiseleri hakkında soruşturma yapan tali kurulun
mütalâasını müzakere edecektir. Bu hâdiselerde de düşük
D.P. ricalinden yüzden fazla suçlunun bulunduğu
söylenmektedir. Evvelce gazetelere de aksettiği gibi, Topkapı
hâdiselerinde suçlu görülenler arasında düşük
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, düşük Başbakan Adnan
Menderes de bulunmaktadır. Her tali kurul, görev bölümüne
göre, kendisine verilen soruşturma konulannı sona
erdirdikten sonra, mütalâasını Yüksek Soruşturma Genel
Kuruluna vermektedir. Önümüzdeki günlerde, D.P.lilerin
silahlandırümasiyle ilgili soruşturma konusuna ait
mütalâada genel kurula verilecektir. Bilindiği
• . ^ ^ ^ ^ &bi bu konuyla ilgili tali kurul
"^^^**""" Yassıada'daki tahkikatını bitirmiş ve
dün Ankara'ya dönerek mütalâasını
hazırlamaya başlamıştır. Aym sonuna
kadar, önerali konular hakkındaki
iddianamelerin hazırlanacağı ve
alâkalı sanıklara tebliğ edildikten ve
muayyen süreler de geçtikten sonra,
ekim ayında duruşmaların başlayacağı
Adaıı Menderes kuvvetle tahmin edilmektedir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Silopi'de karışıklık
20 EYLÜL 1989
Öldürülen 9 kişiden altısımn PKK'lı değil, masum köylü
olduğunu öne süren Derebaşı köylüleri, "çocuklarının
katillerinin bulunması" amacıyla dün kaymakamlık binasını
uastılar. özc\ timin dipçiklerle halkı dağıtması üzerine
karışıklık çıkınca güvenlik güçlerince havaya ateş açıldı. Bir
saat süren olaylar sonucunda 3'ü gazeteci, 5 kişi yaralandı.
özel time bağlı polisler, çoğu yakmmacı köylüler olmak
üzere aralannda üç gazetecinin de bulunduğu seksen kişiyi
gozaltına aldılar. Bunlardan 43'ü bir süre sonra serbest
bırakıldı. Köylüler, savcıhğa yaptıkları başvuruda,
yakınlarırun sırtlarından ve aym hizadan vurularak
öldürüldüklerini öne sürerek otopsi yapılmasını istediler.
>7 J
Â
f\ Helsinkı jj
Lenıngrad
• J
Moskova
Kahıre »
DÜNYA'DA BUGÜN
Amstenjam
Amman
Atına
Bajdat
Barcetona
Basel
Belgrad
Bertn
Bonn
Brûlsel
Budaoeşle
Cenevre
Cezayır
Cıdde
DutHİ
Frankturt
Gvne
Helsinkı
Katntt
Kooenhag
K»n
Leftaşa
B 17°
A 32°
A 26°
A 34°
Y Z7°
B 18»
A 21°
B 16°
B 17°
B 16°
B 18°
A 24°
A 33°
A 33°
A 39°
B 17°
A 29°
Y 13»
A 31»
Y 16°
B 17°
A 31»
LfntngrBd
Londra
Madml
Mıtano
Uontreal
Mcskova
MM
NewYort
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
Şam
-atm
Tünus
Y 12°
A 23»
Y 28°
A 29°
A 30°
Y 12°
B 17°
A 27°
Y 14»
B 19°
B 15»
A 35°
A 25°
A 23°
A 34°
A 33°
A 34°
B 14°
A 24°
B 19°
tasnıngtmA 27°
Zûnh B 19°
Vıyana
T4KTISMA
İTÜ Üzerine Haksız Bir GeneDeme
On binlerce mezunu olan bir üniversitenin mezunları
hakkında hüküm vermek üzere üç politikacıyı ahp incelemek
nasıl bir örnekteme yöntemidir?
Birkaç gün önce gazetenizde "Teknik Üni-
versite Kökenli Politikacılar" başlıklı bir yazı
yayımlandı. Yazar, bu sözünü üniversiteyi eleş-
tiren, hatta yer yer aşağılayan bölümlerle sür-
dürdüğü yazısında dinsel doğmalarla bu üni-
versitedeki öğreümi özdeşleştirme çabasında
görünüyordu.
Şu sıradaki bazı üst düzey devlet yönetici-
lerinin hedef tahtası durumunda olan İsUo-
bul Teknik Üniversitesi'nin binalan konusun-
da güdümlu ve amaçlı bir kampanyanın sür-
dürüldüğü ve karşıt politik kuruluslardaki bazı
parti yöneticilerinin bu konuda biruk oluştur-
duğu da göz önüne alımnca, yazının görünen
amacı dışmda bir kasıt taşıyabileceği akla ge-
liyor. Aynca bazı köşe yazarlannın tTÜ'ye sal-
dırmaları ile söz konusu yazı arasında üslup
ve yıpratıa içerik bakımından paralellikler var.
İTÜ'deki öğretimi bilimsel açıdan eleştirme
iddiası olan yazarın önceden saptadığı bir so-
nuca varmaya kestirmeci yönteminin mezunu
olan bir üniversitenin mezunlan hakkında hü-
küm vermek üzere üç politikacıyı alıp incele-
mek nasıl bir ömekleme yöntemidir? Doğru-
su, akademik unvan taşıyan bu saym yazann
hiç bilmediğim bilimsel çalışmalarında böy-
le davrandığını düşünmek istemiyorum. Bu ya-
zı olsa olsa, bir önyargı, bir art niyet nedeni
anlaşılamayan bir öfke ya da sağlıklı olma-
yan bir baska etki ile yazümış olabilir.
Saym yazara, benzer ve tam karşıt bir suç-
lamanın tutucu yönetime karşı gösterdikleri
tepki ve davranılarda ITÜ öğrencilerinin ön
planda görülmelerini, yönetimdekiler, sık sık,
öğretim üyelerinin etkisi ile yommlamıs, ts-
tanbul Teknik Üniversilesi'ni solcu mühendis-
ler yetiştirmekle suçlamışlardır. Bir bölumü
ilerici ve yurtsever olan, bazılan devrimcilik
iddiası ile kendisine, çeyresine ve öğretime za-
rar veren bu ögrencüerin davranışlannda
İTÜ'deki öğretim düzeninin rolü nasıl yoksa,
sözü edilen ve sayısı arttınlabilecek örnekler-
de de yoktur. Sayın yazar, üniversite öğrenci-
leri üzerinde en önemli etkinin, yakın j^aşta
olan arkadaş çevresi olduğunu deneyimleri art-
tıkça görecektir.
Söz konusu yazıda "Her türlii toplumsal so-
runun bilimsel yöntemlerle çözülebOecegi",
"yeni yetişenlerin kafalannı her türlu dogma-
dan antraak gerektiği" ve benzeri bazı yadsı-
namayacak duşünceler, gerçek dışı birtakım
ıddialar ve "tenekecilik" gibi yakışıksız aşa-
ğılamalarla birleştirilip ITÜ yıpratılmaya ça-
hşılmıştır. Çirkin politikacılara yakışan bu
yöntemin biüm adarru sıfatı taşıyan ve bir kim-
seye yakışmadığım tüm dikkatli Cumhuriyet
okuyucularının fark ettiklerine inanıyorum.
Prof. Dr. ıNAHİT KUMBASAR
tstanbul
Görcisiaıı'da Dnrdurulan Zaman
Ozel otolarıyla Türkiye'ye gelmek için Sarp'ın Gürcistan
bölümünde 2-3 günlük kuyruklarda bekleyen Gürciler bu iki
dost ülke için tek kapının artık yetersiz olduğundan şikâyet
etmekte.
lışmakta denilebilir. Herkeste Türkiye'yi,
özellikle İstanbul ve Kapadokya'yı görme ar-
zusu yatmakta.
Otellere her gün en az 20-30 konuk Türki-
ye'den gelmekte. Evlere vize ile misafır gelen-
lerin sayısım gerçekten bilen yok. Gürciler çok
misafirperver, evinde üstünde ne varsa misa-
fırine verebiür. Dostluk, arkadashk en çok de-
ğer verilen iki kelime. Kendilerine en yakın
dost ülke olarak Türkiye'yi görmekteler.
Sezon nedeniyle kapalı olan Bale Salo-
nu'nda Monte Carlo'dan gelen bale toplulu-
ğu vardı. Beiki biraz böbürlenerek "Bizim ba-
lemiz bnndan çok iyi" diyenlere rastlayabili-
yordunuz fuayede. Gerçekten Gürcistan'da ti-
yatro, opera, bale ve müzik çok ileri derece-
de. Gürci sanat grupları dünyamn her yanı-
na davet edilmekte ve başanlı sonuçlar elde
Söz gelimi bugün cumartesi, Tiflis'te evli-
lik gunü. Evlenme sarayına ve kiliselere akın
akuı insanlar gelmekte. En son giysiler, en ye-
ni giysiler içinde. Sonrası malum, evlerde ve-
ya lokantalarda verilen 300-500 kişilik evülik
yemekleri, şarap, konyaklar, sampanyalar sa-
baha kadar devam etmekte.
Bugün pazar, arabalar şehir dışma yarışı-
yorlar. Bu kadar petrol kuyruğu, araba ve kir-
İara kaçış. Aylık 100-600 rable arası maaş ile
20.000-100.000 nıble arası arabalann nasıl sa-
tın alındığını geç anladım.
özel otolanyla Türkiye'ye gelmek için
Sarp'ın Gürcistan bölümünde 2-3 günlük kuy-
ruklarda bekleyen Gürciler bu iki dost ülke
için tek kapının artık yetersiz olduğundan şi-
kâyet etmekte. Büyük bir birikim olan yurt-
dışına çıkmak arzusu özellikle Türkiye için ça-
etmektedir.
Gürcistan'da turizm yeni gelir kaynağı
Amerika-Japonya-Avrupa ve Türkiye'nin ya-
m sıra diğer Sovyet Cnmhuriyetleri'nden de
turistler bol miktarda gelmekte, kooperatif adı
altında kurulan özel lokantalar, özel el sanat-
lan atölyeleri, barlar ve kafeler turizmden ya-
vaş yavaş nasibini almaya başlamış görülüyor.
Gorki kentinde şimdi müze olan, kendi doğ-
duğu evin önünde duran Stalin heykelinin dı-
şında tüm Gürcistan'da Lenin-Stalin ve diğer
devrim Hderlerinin heykelleri sökülmüş.
Batı tipi demokrasi anlayışı ve ekonomik
arzu içinde çoğu Gürciler. Bu yasam tarzı bi-
zi ileri götürecek diyorlar. Bu, halkın her ke-
siminde olduğu gibi hükümette de aym doğ-
rultuda. Hatta dini h'der tkinci tlya bile "Gür-
cistan'da deri ve deri konfeksiyon teknoloji-
sini getirecek rırmalarla kilise olarak ortak ya-
tırıma girebileceklerini" söyledi.
Gürcistan'da durdurulan zaman yeniden ta-
rihi yazmaya başlamış.
OSMAN NURİ MERCAN
tstanbul
Verilebileeek En Agır Ceza
Bir avuç dershane sahibinin çıkarı için mi binlerce çocuk
sokağa atılıyor, gelecekleriyle, tüm yaşamlanyla oynanıyor
acaba?
Eğitim çağında çocuğu olmayanlar belki bil-
meyebilirler. Benim eğitim çağında çocuğum
olduğu halde bilmiyordum ve öğrendiğimde
inanmakta büyük güçlük çektim. Her çocuk,
en parlak öğrenci bile bir gün herhangi bir ne-
denle başansız olabilir. Başarısız öğrenci bu-
günkü eğiüm sistemimizde çok ağır bir biçim-
de cezalandırümaktadır. Eskiden başansız öğ-
rencinin cezası bir yıl kaybetmek, sımfta kal-
mak, aym sınıfı bir kez daha okumaktı. Şim-
di ise iİti ve üç dersten başansız olan öğrenci
beklemeye kalıyor, bu demektir ki bir yıl sü-
reyle, bir sonraki eğitim yıhnın sonuna dek
okulla ilişkisi tümüyle kesiliyor.
Tüm derslerden sorumlu olarak okula de-
vam hakkı tanmmadığı gibi yalmzca başan-
sız olduğu derslere devam etmesine dahi izin
verilmiyor. Eğitim yıhmn sonunda gelip ba-
şansız olduğu derslerden sınava girmesi iste-
niyor.
14-15 yaşında bir çocuğu bu şekilde sokağa
atmak, bir yıl boyunca okulla ilişkisini tümüy-
le kesmek, onu okuldan ve derslerden uzak-
laştınp soğutmak, hiçbir sorumluluk taşıma-
dan bası boş bir yıl geçirmesini istemek, hele
bir de erkek çocuksa, sanırım o çocuğa veri-
lebileeek en ağır ceza. Bütün yasamını, bütün
geleceğini etkileyecek bir ceza.
Okulun yöneticisi, "Aman başı boş bırak-
mayın, okul gibi haftada beş gün kurs veren
dershaneler var, birine kaydettirin. Ona da gü-
venmeyin, sınavlara yakın da bir hoca tutun"
önerisinde bulunuyor. Devlet, benim okul ça-
ğındaki çocuğuma herhangi bir yer göstere-
meyip, paraiı, özel dershaneleri öneriyor. Böyle
bir yasanın çıkanlmasında özel dershanelerin
katkıları olup olmadığını düşünmemek olası
değil.
Bir avuç dershane sahibinin çıkarı için mi
binlerce çocuk sokağa atılıyor, gelecekleriyle,
tüm yaşamlanyla oynanıyor acaba? Bu çarpık-
lığın gerekçesi de sınıfların kalabalık olması
biçiminde açıklanıyor. Yıllardır çözümleneme-
miş olan kalabalık sımf sorununun, üç beş ba-
şansız öğrenciyi sokağa atmakla çözümlenme-
ye çahşılması gerçekten dehşet verici ve ina-
nılması güç bir anlamsızlık.
Şu günlerde milli eğitime yeni bir boyut ka-
zandırmaya çalışan Sayın Milli Eğitim Baka-
nımız umarız bu saçmalığı kaldırmayı da dü-
şünüyordur. Saygılanmla.
NİLGÜN SÜNER
İstanbul
SAĞUK VE GÜZELLİK REHBERİ ÇANAJANS 151CÖ44 FAX: 151 41 55
DMOT 0PTİK
Artık Birden Fazla Gözlüğe gerek yok.
VARİLUK ORGANİK LENTİLUX ANTIREFLE TİTAL
CAM
Her uzakhktan
sa^lar
CAU
Normai camdan
% 50 hafrf, kınlmaz
CAM
Normal camdan
% 80 daha ınoe
CAM
gfizû koruyan
CAM
Normal camdan
%40 ınce
Çalışma »Istamlmlz bllglsayarlıdır
GozlOgünuz PHOTOCENTRON cihazıyla resim çekilip, mertozlenerek yapılır.
Umut Optikte gûleryûzle tanışın.
Koyışctağı Cad. No. 228-3 (Fahrettln Kerim Gâkay Köşkü Karştsı)
Gözfepo Tel:3680391 Fax:3680391
te«his ve tedavi j ğ
Selmanpak Cad No 54 Tel 341 46 22 ÛSKÜDAftİST
UZMAN DOKTORLAR
• Röntgen • Sünnet • Ultrason
• Kontakt Lens • Laboratuvar
• Doğum Kontrolü • Diş
24 SAAT HİZMET
Tüm Muayeneter, Röntgen
Ultrasonografi ve
Tıbbi Tahliller
Labotaluarlaıı
FızikTedaviÜnitesi,E.K.G.
Doğum kontroiû, ik yardım
cerrahi mûdaraleteri
NtspetiyeCad.BriikSok.
No:27/A1.LEVENT
Tel: 169 6 4 35
Porselen Lamınate Vezer tekniği ile Artık Herkes,
Aşınmış veya Gelişmemiş, Çapraşık, Aralıklı ve Düzgun
görünûmü olmayan, Renkleşmş, Güzel görünümü
olmayan, Kırılmış ve madde kaybı olan Dışlerde,
* Anestezıye Gerek olmadan
* Dışte Kesım yapılmadan
* Daha ucuza ve Daha üstün estelik sonuçlar
Elde Edebilir.
Porselen Lamlnate Vezer Merkezi
OZKATİC FulyaCad. GökmenApt No 7*3 Mecıdiyeköy
Tel: 174 13 27-173 13 09
ONUR TIP MERKEZİ
• KISIRLIK TEDAVİSİ ve ARAŞTIRMASI
• KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM
• ULTRASONOGRAFİ ve EKG.
• TIBBİ TAHLİL ve CHECK-UP
Not: Lütfen randevu. alınız.
Kurtuluş Cd. Yapı Kredl Karşısı Slnemk^r Durağı TeL- 131 43 02 • 175 53 86
İTHAKA Psikolojik
Danışmanhk Merkezi
Çocuk. Yetişkin, Aile
ruh sağlığı için
psıkanalıtık bireysel
ve grup terapileri
HerÇrş: 11 00-13.00
Ucretsız. randevusuz
bireysel danışmanlık
Randevu için: 141 39 03
Abıde-ı HürriyetCd. 102-104
ŞİŞLİ-İSTANBUL
SATILIK DAIRE
Bcşiktaş, Dikilitaş mevkiinde 100 m
2
, 3 oda. 1 salon daire
ihtiyaçtan satılık.
Tel: 159 87 60
1. Hamur kağıda çok temiz
OT O KOP
Doğan Copy
16O 78 28
TL Ortabahçe Cad.
No:60
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Güler misin, Ağlar mısın?
Baykalcı il başkanlan, Ankara'da yaptıkları toplantıda, Kas-
tamonu İl Başkanı Mehmet Yıldırım'ı "komite başkanı" seç-
tiler. Mehmet Yıldırım'ı tanımıyordum; çalışmalarını, kim
olduğunu kurcalamak istedim. Mehmet Yıldırım'ın "Baykalcı"
olmaktan başka bir ayrıcalığı, özelliği pek yok gibi geldi ba-
na. Kastamonu İl Başkanı ama, çokluk İstanbul'da oturuyor.
İşleri de İstanbul'da. Daha doğrusu İstanbul'un SHP'Iİ bele-
diyeterinde; örneğin Ümraniye'de!
Kastamonu, 26 Mart belediye seçimlerinde, SHP'nin en
başansız olduğu illerden biri. Oy oranı yüzde 19, 14 Aralık
1977'de Kastamonu'da CHP'nin oy oranı yüzde 39'du. Şim-
dilerde Kastamonu'da SHP'Iİ üye sayısı 1200'den 200'e düştü.
GeleJirn Mehmet Yildınm'a: Yıldırım, inşaat mühendisidir; Ka-
rayollan'nda, Köy Hizmetleri'nde ihalelere girer, inşaat yapar.
Araç ilçesinde üstlendiği bir stabilize işini zamanında bitir-
mediğı için, ihalesi feshedilir. İş, çok eski değil, 1989 yılına
ilişkin bir iştir. Mehmet Yıldırım'ın adı, bir daha ıhaleye gire-
meyecekler arasında Resmi Gazete'de yayımlanır. Gazete-
nin tarihi 22 Mart 1990, numarası 20469, sayfası da 61'dir.
Bundan sonra, Mehmet Yıldırım'ın elinden kim tutar dersi-
niz? İşini bir çeşit, İstanbul'a taşır Mehmet Bey! Ümraniye
Belediyesi'nde iş alır. Ümraniye Belediyesı, SHP'de ya, ver
gitsin ihaleyi!..
Başansız Kastamonu İl Başkanı'nı da "Baykalcı Komrte1
'nin başına seçtirdin mi, genel başkanlık çantada keklik!
(Adaylığı alamadı ama, artı, ek işleri hesaplıyor, açıklayacak)
Deniz Baykal'ın Kastamonu'yla da Araç ilçesiyle de yakın
ilgisi var. Deniz'in çocukluğunun büyük bölürnü Araç'ta gecti.
Babası Hilmi Bey, 1934'te Araç'ta Tekel memurluğuna atan-
mış, burada on yıl kalmıştı. Deniz, 1938'de doğdu. Annesi-
nin Antalyada evi olduğundan yazları Antalya'da geçerdi.
Antalya'dan inebolu'ya vapurla gelirler, oradan Araç'a geçer-
lerdi. Araç'ta söylentiye göre, Deniz Baykal denizde, vapur-
da doğdugu için adı "Deniz" konmuştu. Gök adındaki erkek
kardeşi ölmüştü. Deniz'in annesini, babasını, ablası Sevim'i
"Deniz Baykal Belgeseli"nde yazan Güneri Civaoğlu, neden-
se Baykal'ın Araç'ta geçen çocukluk yıllarına hiç değinmez.
Deniz'in babası Tekelci Hilmi Bey, iyi bir "akşamcı'dır!
Bu anlattıklanmı, Araç'taki eski Tekelcilerden Satılmış Yet-
kin çok iyi anımsamakta. Hilmi Bey, 1944'ün ilkbahannda,
Tekel Satış Amiri olarak, Kastamonu'ya atanır. Yazları, yine
Antalya'ya anne evine gitmeyi sürdürürler. Deniz Bey'in, Gü-
neri'ye Kastamonu'dan, Araç'tan hiç söz etmemesi ilginctir.
Deniz Bey, Araç'la zaman zaman ilgilendi. Olaylardan biri
şöyle: 1979da Deniz Bey, enerji bakanıyken; Araç Kayma-
kamı Vtedat Müftüoğlu, Satı Deveci adındaki kişinin benzin
istasyonunu kapatır. O yıllarda, benzin durumu biliniyor. Ku-
rallara bağlanmıştır. Benzinci kural dışı davranmıştır. Satı De-
veci'nin kayınbabası Kemal Ünal, Taşköprü CHP İlçe
Başkanı'dır. Deniz Bey, Kaymakam Vedat Müftüoğlu'nu arar:
— Kaymakam Bey, Araç'taki Satı Deveci'nin benzin istas-
yonunu kapatmışsınız!
— Evet kapattım, sorumlularını da mahkemeye verdim!
— O istasyon bir partilimizindir; onu derhal açın!
— Açamam efendim! Beni buradan alırsınız, yeni gelecek
kaymakam açar!
Telefon kapanır. İki ay kadar sonra, Kaymakam Vedat Müf-
tüoğlu, Araç'tan alınır, başka ilçeye verilir. Vedat Müftüoğlu,
şimdi Van Vali Yardımcısı, Vedat Bey'le konuştum, "Öyle bir
olay yaşadık!" dedi. "Görevden alınışım, onunla mı ilgili bil-
miyorum. Aradan 12 yıl geçti."
Güneri Civaoğlu, "Deniz Baykal Belgeseli"nde, onun ço-
cuklukta, okulda, "domates" adını aldığını, Olcay'la okulda
tanıştığını anlatır da, Olcay'ın, Deniz'in öğretmeninin kızı ol-
duğunu ne yazmaz. Bilmez!
Gazetecilerin, yazarların kimi, SHP'deki olaya demokrasi
açısından değil, ahbapçavuş ilişkileri açısından yaklaşıyor-
lar. Yıllardır destekledikleri, Deniz Baykal'ın artık vurup geç-
mesiru istemekte, daha sonrasının ne olacağı onları hiç
ilgilendirmemektedir. Gerçekler gizlenebilmekte, gözardı edi-
lebilmekte. Baykal'ın cuntasından Adnan Keskin, İzmir'de,
SHP Genel Başkanı Hinthorozu Erdal Bey'e ağzına geleni
söylemiş, "Allah kahretsin!" sözlerini kullanmış, ertesi günü
"Erdal Bey'e söylemedim, başkasına soyledim!" diyebilmiştir.
Yeniasır'da çıkan fotoğrafı çeken Ergun Ulcay ile muhabir Ba-
nş Selçuk, tüm gazetelerde çıkan sözlerin, Keskin'in İnönü'ye
yöneldiğinde soylendiğini doğrulamaktadırlar. Adnan Keskin,
kürsüye doğru yönelip, şöyle bağırmış:
— Allah kahretsin! Partiyi bu hale getirdin! Şimdi git, par-
tiyi Yüksel Çakmur'a teslim et!
Yeniasır muhabiri, "Kürsüde o sırada, bu bağırmaya mu-
hatap İnönü idi" diyor. Keskin, sonra düzeltti. O sırada bağı-
rış İnönü'ye idi!
Hizipçilik, parti içinde de "partizanlığa" rahatça dönüşe-
biliyor. Kimi SHP'liler için örneğin, ANAP'lılar, SHP'lilerden
daha yakın olabilir! Bu hizipciler için geçerlidir. Sincan Be-
lediye Başkanı Aziz Gürsoy, Erdal Bey'e "12 Eylül'ün ürünü"
dedi. Disiplin Kurulu'na verildi. Baykalcı Disiplin Kurulu, Aziz
Gürsoy'un cezalandırılma istemini reddetti. Adnan Keskin;
verilse ne olacak? Aziz Gürsoy'u, İstanbul'dan gelen Deniz
Baykal, gitti, kutladı!
Bunlar, anlatmakla bitmeyecek trajikomik işler, ister ağla,
ister gül. Eninde sonunda koyacak adaylığı. Hacı TÖ'nün
Çankaya'ya tırmanışı gibi, en sonunda...
• • *
Eski Demokratlardan Menderes, Zorlu, Polatkan üçlüsü-
nün gümütlerinin anıt-gömüte devlet töreniyle nakledilmele-
rinin yankılan sürüyor. Uğur ne güzel yazdı; onların yalnız
adları demokrattı!
Gömütlerin, İmralı'da bırakılması yanlıştı. Bu konuda,
CHP'nin eski bakanlarından İbrahim Saffet Omay, taa işin
başından başlayarak, konuşmalar yapmış, başvurularda bu-
lunmuştu. Omay, İmralı'da yıllar önce savcılık yapmıştı. Türk
Ceza Yasası'nın 12/5 maddesi de asılan kimsenin cenazesi-
nin tören yapılmadan, gömülmek üzere, mirasçılarına veril-
mesini öngörmekteydi. Mirasçtları olmadığı, ya da kabul
etmedikleri takdirde, belediyece gömüleceği belirtilmektey-
di. İbrahim Saffet Omay, gerek partisi CHP içinde, gerekse
hükümette, 12 Eylül'den sonra da, mektupla Devlet Başkanı
Kenan Bey'e başvurarak, üç kişinin cenazelerinin nakledil-
meleri gerektiğini bildirmiş, bunun savaşımını vermişti. An-
cak, İbrahim Saffet Omay, girişimlerinden bir sonuç
alamayınca, sonunda herkesin TV'de izlediği "gömüt
sömürüsü" de yapılacaktı...
TV'yi izledikten sonra, taşlama ustası Hasan Çelebi, şu
dizeleri düştü:
"27 Mayıs ki, muhteşem bir dramdı / Kahramanları ise ası-
lan üç adamdı/ Ne zaman ki o dram, politikaya düştü / Son
perde de ucuz bir komediye dönüştü./ Tarih verir hükmünü,
neydiler nasıldılar?/ Onlar anrt gömüt'te bir daha asıldılar!"
Olüm cezalarına karşı çıkmayanların asılanlara ağıt yak-
maya hakları yoktur.
(SANDIKLI SULH CEZA
HÂKİMLİĞİNDEN)
Esas No: 989/244
Karar No: 990/96
Hırsızlık suçundan dolayı sanık Recai Sölez hakkında mahke-
raemize açılan kamu davasırun yapılan açık yargılaması sonun-
da; Sanık Recai Sölez'in TCY.nin 491/4, 61., 522. maddeleri ge-
erğince sonuç olarak 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandınlma-
sına, verilen cezanın 647 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince
200.000 lira ağır para cezasına çevrilmesine, TCY.nin 40. madde-
si gereğince tutuklulukta ve nezarette geçen süresinin cezasından
düşürülmesine ve yargılama giderlerinin sanıktan alınmasına iliş-
kin 20.3.1990 tarihli gıyabi karar sanık Recai Sölez'e adresi bili-
nemediğinden ve bütün aramalara rağmen son adresinde bilin-
mediği ve tanınmadığından bahisle tebliğ edilemediği için 7201
sayılı yasanın 29. maddesi gereğince adı geçen hükümlüye kara-
rın ilanen tebliğine, hüküm fıkrasının yayın tarihinden itibaren
15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ve ilan giderlerinin sanık-
tan alınacağı ilan olunur.
Basın 33974