18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Iraklı savaş esirleri • TAHRAN (AA) — Iran Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Ali Muhammed Beşareti, Irak'ta bulunan, isimleri kaydedilmemiş îranlı savaş esirlerinin de 20 gûn içinde ülkelerine döneceklerini açıkladı. Ülkesi ile Irak arasındaki 1975 tarihli Cezayir anlaşmasının, iyi komşuluk ilişkilerinin kurulmasıru ve karşılıkh büyükelçi düzeyinde temsili öngördüğünü belirten Beşareti, iki ülke arasında gelişen ilişkilerin, Iran'm Müslüman haikına özellikie de şehit ailelerine Kerbela'yı ziyaret etme olanağı sağlayacağmı da sözlerine îkledi. Bu arada Iran'a dönen savaş esiri sayısının adı kaydedilmemiş 900 kişilik beşinci kafılenin, ttlkeye girişiyle 20 bin 126'ya ulaştığı açıklandı. Sofya'da anti- faşist cephe • SOFYA (ANKA) — Bulgaristan'da "Demokrasi Savunucusu Hareket" adı altında anti-faşist bir cephe kuruldu. Cephenin önderi Slavche Georgiev cephenin kuruluş amacının yeni ortaya çıkan ve Sosyalist Parti*ye karşı şiddet eylemlerinde bulunan Neo- Nazilerle mücadele olduğunu ifade etti. Yeni kurulan cephenin üyeleri savaş gazileri, eski rejimin etkinliklerine son verdiği komünistler ve faşizm karşıtlanndan oluşuyor. Abazalardan geri adıın • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin Gürcistan Cumhuriyeti'ne bağlı Abaza Özerk Cumhuriyeti'nde, 140 üyeli parlamentonun 72 Oyesinin ilan ettiği bagımsızlık, aynı parlamentonun 71 üyesi tarafından geri alındı. TASS'a göre Abaza Özerk Cumhuriyeti'ndeki çeşitli etnik gruplan temsiİ eden 71 parlamenter bir araya gelerek, salt çoğunluğu sağladıkları için olağanüstü birleşim yapüraasına karar verdiler. Bu birleşimde de aynı parlamentonun 25 ağustosta ilan ettiği bağımsızlık kararı 'geçersiz' ilan edildi. Monrovia'da yine katliam • FREETOWN (AA) — Liberya'da asilerin, ulkeye ortak askeri güç yollayan Batı Afrika devletlerinin yaklaşık 200 vatandaşını öldurdüğü bildirildi. Gana Haber Ajansı'nın dün verdiği haberde, görgtt tanıklarının 25 ağustosta Liberya'daki iç savaşa son verilmesi amacıyla Batı Afrika ortak askeri gücünün başkent Monrovia'ya ulaşmasından sonra sivi1lerin de öldürüldüğünü söyledikleri kaydedildi. genişleyeeek • HELSİNKİ (AA) — Avrupa muhafazakâr ve merkez-sağ parti liderleri, değişen Avrupa içerisinde, AT'nin tarafsızları ve demokrasiye geçiş yapan ülkeleri de içine alarak büyüyeceğini söylediler. ANAP'ı, EDU'nun Başkan Yardımcısı olan Mesut Ydmaz ile milletvekilleri BUlent Akarcalı'nın temsil ettiği Avrupa Demokratik Birliği toplantısı sonunda Finlandiya Ticaret ve Sanayii Bakanı Ilkka Suominen de Finlandiya'nın "Gelecek 10 yıl içerisinde" AT'ye katılacağını açıkladı. Avusturya Dışişleri Bakanı Alois Mock da EDU konferansından sonra yaptığı basın toplahtısında, "Finlandiya Ticaret ve Sanayii Bakanı'nın tahminleri, kısaca Avrupa Özgür Ticaret Birliği'nden diğer dostların da geldiğini görmek bizim içn cesaret verici" şeklinde konuştu. Estonya: Kriz bize yardımcı • HELStNKİ (AA) — Estonya hükümet yetkilisi Ewdel Lippmaa, Körfez krizinin ülkelerindeki bağımsızlık hareketlerine yardımcı olduğunu söyledi. EDU toplantısına Letonya ve Litvanya temsilcileri ile birlikte gözlemci olarak katılan Lippmaa toplantı sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Kuveyt'in işgali konusundaki tutumunun, 1940'ta Moskova'nın Estonya, Litvanya ve Letonya'yı işgaliyle "tamamen aynı" olduğunu kaydetti. Sovyet vatandaşları 1991 şubatında ilaçsız kalabilir SSCB'de üaç kıtlığıSovyetler Birliği Sağlık Bakanı, ülke ilaç sanayiinin durumunun giderek kötüleştiğini açıkladı. Moskovskaya Pravda gazetesinde ilaç kıtlığı nedeniyle her an protesto gösterilerinin yaşanabileceğine dikkat çekildi. Dış Haberler Servisi — Sovyetler Sağlık Bakanlığı ilaç kıtlığının nedeninı Birliği'nde bir süredir darhğı yaşanan ben- zin, tütün ve gıda maddelerine ilaç sıkın- tısmın da eklendiği açıklandı. Sağlık Ba- kanı Igor Denisov, Sovyet ilaç sanayiinin durumunun giderek kötüleştiğini belirtti. Denisov, "önümuzdeki şubat ajında ül- kede hiçbir ilaç bulunamayabilir çünkü kimya sanayii ekonominin dlger sektörie- rinden daha hızla kötüleşiyor" şeklinde konuştu. Sovyetler Birliği kimya sanayiinin 1985 nemıyordu. yılında iç talebin yarısını karşılayabildiği, 1991 yılında ise bu oranm >1lzde 30'lara düşeceği belirtüdi. SSCB Sağlık Bakanı Ue yapılan bir söyleşinin yayımlandığı Sovyet gazetesi Moskovskaya Pravda'da "Tütün kıtlığı protesto gösterilerine yol açmışü. Şimdl sıra ilaç kıtlığının yol açacagı gös- terilere mi geldi?" sözlerine yer verildi. AP'nin haberine göre, Sovyetler Birliği açıklamadı. Ancak bazı Sovyet vatandaş- larının, belirli ilaçların üretilmesine ağır- lık verilmesinin kıtlığm asü nedeni oldu- ğu yolundaki görüşlerine yer veriliyor. Do- ğum kontrol haplan, mide ve başağrısı ilaçlannda yetersiz arz yaratacağı bilinme- sine rağmen, döviz geliri sağlayacak ilaç- ların üretildiği kaydedildi. Doğum kont- rol hapı ve diğer bazı ilaçlan Sovyet va- tandaşlan uzun bir süreden beri zaten edi- KUYRUKLAR — Moskovahlar tatil dönöşüDde nztın kuyrnklara girdiler. Sovyetler Birliği'nin, Kuveyt bunalımı nedeniyle artan petrol fiyatlanndan yarar- lanabilmek amaayla ülke petrolUnü ihraç etme yolunu tercih ettiği şeklindeki söylen- tilerin huzursuzluk yaratuğı bildirildi. Sov- ye TV akşam haber programı Vremya'da otomobil sahiplerinin panik içinde oldu- ğunu ve benzin istasyonları önünde uzun kuyruklar oluşturduğunu duyurdu. Ben- zin satışları pek çok Sovyet kentinde bir süredir zaten karneye bağlanmıştı. Ancak son günlerde durumun daha da kötüleşti- ği ve Moskova'da da benzin darlığmın his- sedildiği haber verildi. Moskovskya Pravda gazetesinde, bu hafta Moskova'da ekmek paniğinin yaşa- nacağına dikkat çekildi. Ağustos ayı tatil- leri sona eren Moskovalıların başkente döndükleri ve fınnalann artan talebi kar- şılayamadıklan belirtüdi. tkinci Dünya Sa- vaşı'ndan beri Sovyetler Birliği'nde ekmek kıüığı gündeme gelmemişti. Ekmek, Sov- yet vatandaşlannın eksikliğini hissetmedik- leri ender gıda maddelerinden biriydi. Uzun süredir yaşanan tütün kıtlığı so- nucu izmarit dolu kavanozların sokaklar- dalO ruble (16 dolar) karşılığisatıldığı ha- ber verildi. Moskova Kent Konseyi ayda kişi başına en fazla beş paket sigara tuke- tilebileceğini açıklamıştı. Yaz mevsimi ba- şında ortaya çıkan tütün kıtlığına, hasat- ta meydana gelen düşüşün ve Sovyet ha- zinesindeki döviz kaynaklarının sigara it- haline olanak tanımamasınm yol açtıgı belirtiliyor. YUNANİSTAN Patrik Dîmitrios eylülde Yunanistaırda Fener Rum Patriği Dimitrios, eylül ayı sonunda Kuzey ve Orta Yunanistan'a yapacağı ziyarette, 6 asırlık Metamorfosis Manastırı'nda düzenlenecek dini törene katılacak. Patrik'in bu ziyareti Yunanistan'a 3 yıl içinde gerçekleştirdiği üçüncü ziyaret olacaİc. ATtNA (Cumburiyet) — tstan- bul Rum Patriği Dimitrios'un ey- lül ayı sonunda Yunanistan'ı zi- yaret edeceği açıklandı. Dimitri- os bu ziyareünde Kuzey Yunanis- tan'uı Halkidikya Yanmadası'n- daki kutsal Aghion Oros (Ayna- roz) manastırlannı dolaşacak ve Orta Yunanistan'ın Meteora böl- gesindeki Metamorfosis manastı- nrun 600'uncü kuruluş yıldönü- mü için düzenlenecek dini tören- lere katılacak. Aghion Oros ve Meteora böl- gelerindeki Bizans döneminden kalan 100 asırlık manastırlar ha- len Fener Patrikhanesi'nin yöne- timi altında bulunuyor. Patrik Di- mitrios bu nedenle bu manastır- lan "teftişe" geliyor. Açıklanan ziyaret programına göre Dimitri- os, tstanbul'dan Aynaroz'a özel bir gemiyle 21 eylülde varacak. Buradaki manastırları gezecek olan Patrik, Aynaroz DagVnda 12 gün süren orman yangırunın aç- tığı büyük zararlar hakkında da bilgi alacak ve buradaki ayinlere başkanlık yapacak. Dımıtnos daha sonra 27 eylül- de Orta Yunanistan'a geçecek ve "Meteor taşlan" olarak bilinen dev kayalann tepelerine inşa edil- miş olan manastırlan ziyaret ede- cek. Buraya ziyaretinin asü ama- cı olan "Metamorfosis" manas- tınrun 600'uncü kuruluş yıldönu- mü için düzenlenecek özel ayin- lere katılacak olan Dimitrios, 30 eylülde, Volos Limanı'ndan ts- tanbul'a hareket edecek. Patrik Dimitrios'un bu ziyare- ti, Yunanistan'a 3 yıl içinde ger- çekleştirdiği üçüncü ziyaret ola- cak. tlkini 1987 yılında, dünya Ortodoks kiliselerinin ziyareti çer- çevesinde, ikincisini ise 1988 yılın- da Patnos Adası'ndaki Aghios lonnis manastınnın 900'üncü ku- ruluş yıldönümü kutlamalanna katılmak için gerçekleştirmişti. DtMİTRlOS — Yine sahnede Atina petrol aramaya başhyor STELYO BERBERAKİS ATtNA — Yunanistan hükü- meti, Basra Körfezi'ndeki geliş- melerin "petrol sıkıntısı" yarata- bıleceği duşüncesiyle ülke çapın- da petrol aramaya başlayacağını açıkladı. Yunanistan'ın Ege De- ye'nin ne de nizi'nin kuzeyinde bulundurduğu petrol sondaj platforrnu önumüz- deki günlerde çalışmalanm dur- durmak zorunda kalacak. Çünkü bu platformun üzerinde kurulu olduğu petrol yatakları kuruma- ya yüz tutuyor. Yunanistan, Pri- nos kuyusundan petrol gereksini- minin ancak yüzde 10'unu karşı- lıyordu. Çokuluslu Kuzey Ege Petrol Şirketi'nın üstlenmiş olduğu pet- rol aramalannın ilk aşamada Hal- kidikya yarımadasırun batısına yöneleceğı bildiriliyor. Oysa Hal- kidikya yarımadasının doğusun- da kalan deniz bölgesinde olduk- ça bol miktarda petrol yatağımn bulunduğunu varsayan çokuluslu platformun en büyük hissedan Kanada şirketi Denison, söz ko- nusu konsorsiyumdan aynlmaya karar verdi. Denison şirketinin konsorsi- yumdan aynlma karan, Yunanis- j tan'ın Halkidikya yarımadasırun •••• Önce onbir kanal, sonra bütün dünya. PTT çok yakında kablolu TV yayınına başhyor. Dünyanın en ünlü onbir kanalını iziemenin maliyeti ne olacak? Kablolu yayından ilk aşamada hangi iller, hangi semtler yararlanacak? Hangi antenle hangi program nasıl izlenir? Solcu bir Mutlucan Serhat türküleri söyledi, savaşlarda, askeri darbelerde, hayatın durduğu mesajı hep onun kahramanlık turküleriyle verildi. TRT'ye, basına küskün "solcu" Hasan Mutlucan Nokta'ya konuştu. Erkekle kadın eşit oİabilirmi? Erkekler kadınlardan daha mı akıllı? Kadın ve erkek arasındaki bütün farklar, nedenleri... YABARIŞ PATIARSAÖzal Körfez krizini Tiirkiye için bir kumara dönüştürrJü. İşadamları, politikacılar ve uzmanlar körfez krizinin Türkiye'ye getirecekleri ve götürecekleri konusunda Nokta'ya görüşlerini açıkladı. Bazı sorular ve yanrtları: Türkiye'nin krizden yararlanarak Avrupa Topluluğuna girme ümitleri ne kadar gerçekçi? İstanbul dünyanın dördöncü büyük borsası olabilir mi? Faturayı kimier ödedi ve ödeyecek? Sufsuz mahkumlar Yayımladığı son istatistiklerle Adalet Bakanlığı suçsuz yere hapis yatan sanıklar konusunda polis ve savcıları itham ediyor. Cindorukda Demirel*i terketti Demirel'i yalnız bıraktılar. DYP'de Demirel ve ekibine karşı başını Cindoruk un çektiği "yeni çizgi" hareketi Çağlayangil'i de saflanna kattı. • Ismail Cem'in gözüyle SHP'dekı son durum. Yerel seçimlerdeki yenilginin nedenleri ve Yenilikçilerin hedefleri. • Asıl Nadir olayının iç yuzû! ingiliz basınında Asil Nadir'e karşı yürütülen kampanyanın ardında kimier var? Londra borsası ve Rumlar olayda nasıl rol oynuyor? • "Sineklerin Tanfısı" kurban istiyor! VVillıam Golding'in ünlü romanının beyazperde uyarlaması sinemalarda, öyküsü Nokta'da. • Biz asker gönderelim mi göndermeyelimmi diye tartışırken Amenkalı muhafazakarlar Bush'un 'askeri çözüm" ağırlıklı körfez polıtıkasına şıddetle karşı çıkıyor. n©KHAFTAUK HABER DERGİSİ doğusunda petrol aranmasına izin vennemesinden kaynaklamyor. Yunanistan buna gerekçe olarak, söz konusu bölgenin Türkiye ile "ihtilaflı deniz bölgesi" olması- nı gösteriyor. 1976 Bern Anlaş- raasına göre bubölgede neTürki- Yunanistan'ın pet- rol aramaya ve sondaj yapmaya hakkı var. Böyle bir teşebbüs, 1987 yılımn mart ayında yapıldı- ğında iki ülke savaşın eşiğinde gel- miş ve petrol arama işlemleri dur- durulmuştu. Prinos'taki petrol yataklarımn kurumasıyla, bu konsorsiyıuna yüzde 15 oranında ortak olan Yunan devlet petrol şirketi DEP, Denison şirketinin hisselerini satın almaktan vazgeç- miş bulunuyor. Söz konusu kon- sorsiyum şimdi kendisine yeni 'alıcı' anyor. Basra Körfezi'ndeki gerilim, dünya ülkelerini "petrol stoku" yapmaya iterken, Yunanistan elindeki petrol arama malzemele- rini aktif hale getireceğini ve ül- kenin her yerinde petrol arama- lanna başlanacağını açıkladı. Enerji Bakanı Stavron Dimas, "gereginde yabana şirketlerin de iilkede petrol aramalanna izin verilecegini" açıklarken, Halki- dikya'nın doğusunda kalan ve "ihtilaflı" sayüan deniz bölgesin- de arasUrma yapüıp yapılmayaca- ğı konusuna hiç değinmedi. Bu konuda Başbakan Konstan- ttn Mitsotakis'in 8 eylülde Ulus- lararası Selanik Fuan'nın açılış konuşmasında "bazı önemli açıklamalar" yapacağı bildirili- yor. Yunanistan'da son 10 ay için- de üst üste dört kez artanakarya- kıt fîyatları kamuoyunu rahatsız etti. Mitsotakis hükümeti, son ya- pılan yüzde 15 oranındaki zam- mın değişken olduğunu açıkla- mak zorunda kaldı. Yani Basra Körfezi'ndeki gelişmelere paralel olarak değişecek olan petrol fiyat- lanna göre Yunanistan'daki akar- yakıt fiyatlannda da "inişli-çıluşb oynamalann" yapılacağı vaadin- de bulunuldu. Yunanistan'da son yapılan zamla birlikte bir litre su- per benzin 120 drahmi (2400 lira), nonnal benzin ise 130 drahmiye (2250 lira) saülıyor. DUNY4DA BUGUN ALİSİRMEN Başkanlık Değil Başkancı Dün TRT'deki TÖ şovu ızleyenler, Çankaya'da oturan kişi- nin, anayasanın o makama verdiği yetkileri aşarak hükümet baş- kanı rolünü bir kez daha üstlendiğıni gördüler. TRT yönetimi, son şovuyla bir kez daha Turgut Radyo Televizyonu' olduğu- nu kanıtlamıştır. Bir parlamento açılışı sırasında, muhalefet partileri oturuma gelmıyorsa o olayı halka göstermekten kaçınma, gerçeği ulus- tan saklamaktan ve çarpıtmaktan başka bir anlam taşımaz. TRT yönetimi, muhalefetin çok haklı ve anlamlı tepkısini hal- kın gözünden kaçırmaya çalışıp TÖ propagandası yapmakta ve anayasanın tagiri fiıline katılmış bulunmaktadır. TRT'nin yöne- ticileri, bugün bu gerçeğe fazla önem vermeyebilirler. Ne var ki gelecekte koşullar değiştiğınde dünkü yayındaki tutumlan yü- zünden TRT yönetıminın başı çok ağnyabilir. Yasama yılımn ilk birieşiminde, muhalefetin Meclis'e gelme- si anlamlı bir harekettir. Gönül, yasama yılımn daha yapıcı ve olumlu bir hava içinde açılmasını dilerdi. Ne var ki muhalefet bu tür bir davranışa zorlanmıştır. Gerçekten de TÖ konuşması sırasında da, hükümeti bir ya- na bıraktığtnı hiçe saydığını, yürütme görevini kendisi yüklen- diğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu durumda, oturuma gelmeyen muhalefet bir anlamda sis- temin, rejimin onurunu korumuş ve bu tagyir hareketine ortak olmayacağını kanıtlamıştır. Ne yazık ki parlamentonun ANAP'lı üyeleri ile hükümeti oluş- turan kişiler, rejim konusunda TÖ karşısında aynı duyarlılığı gös- termemişler veya gösterememişler, böylelikle sistemin herke- sin gözü önünde degiştirilmesine seyirci kalmışlardır. TÖ tüm konuşması sırasında, yürütmenin yetkilerini tümüyie elınde tutar bir izlenim yaratmıştır. Hemen herkes TÖ'nün rejimi değıştirmek istedığini, parlamarv tarizme karşılık başkanlık sistemını ya da daha doğru deyişiyle "başkancı" sistemi yerleştırmek amacında olduğunu biliyor. Kaynağını kimi Latin Amerika rejimleriyle, geçmişteki VVeimar Anayasası'nda bulan "başkancı" sistemin neler getirıp neler götürdüğünü tarih göstermiş bulunuyor. Biz burada, bu siste- min özellikleri ve çeşitli uygulamaları üzerinde durmadan yal- nızca bir noktaya deginmek istiyoruz. Anayasa ile kabul edilen siyasal sistem ne olursa olsun, daıma yetki sorumluluk çerçe- vesı ıçine oturtulmuştur. Yetkiyi kullanan kişi, aynı zamanda da sorumluluk sahıbidir. Oysa 1982 Anayasası gereğırvce, TÖ sorumsuzdur. Bu du- rumda herhangi bir sistemin ozünü oluşturan yetki sorumluluk çerçevesi parçalanmış olmaktadır. Işin ilginç yönü, parlamentoda TÖ'nün "sorumsuz ve hukuk dışı fiili yetkisi" ne aikış tutanlar da bir daha seçilme şanslarını yitırmiş, yani siyasal sorumluluklan büyük ölçüde kaybolmuş olan ANAP'lılardır. Ve ANAP'ın desteğiyle Tûrkiye'de rejim parlamentarizmden fiilen, Başkan Baba yönetimlerini andıran başkancı isteme dö- nüşmüş bulunmaktadır. Bu dönüşüm, fiili durumlar yaratılarak ve kimi devlet doru- ğundaki kişilerin yetkilerini aşmalan, ellerindekı devlet gücünü, anayasayı tagyir yolunda kullanmaları ile gerçekleştırilmiş bu- lunmaktadır. Kısacası Türk Ceza Yasası 146. maddesinde öngörülen tag- yir fiili doktrinde manevi cebir olarak adlandırılan devlet gücü- nün anayasanın tagyirı yönünde kullanılmasıyla ışlenmiştir. Bu durum karşısında, gelecek dönemde siyasal çekışmenin meşruıyet yanlıları ile karşıtları arasında geçecek gibi görünü- yor. Ve işin en üzûcü yönü ise devletin dizgınlerini ele geçiren- lerin meşruiyetçilerin cephesinde bulunmamalarıdır. Türkiye tek adam yörvetimıne karşı, ciddi bir mücadelenin bas- layacağı sıcak, gergin, çekişmeli bir döneme doğru gidiyor. Bu gidişın sorumlusu "başkancı" sistem tutkunu TÖ'dür. VEFAT Belkıs Rona'nın eşi, Gülseren ve Midhat Yelkenci'nin babası, Vedat ve Zeynep Yelkenci'nin, Sedat ve Nurcan Yelkenci'nin, Nihat Yelkenci'nin büyükbabası, Haydarpaşa Numune Hastanesi emekli nisaiye şefi Dr. MAHMUT HİDAİ RONAHakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 3.9.1990 Pazartesi günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ NOT: Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin Çocuk Sağhğı Derneği'ne (1305913-1311467) bağışta bulunması rica olunur. Carl Levvis'ten de süratlisi var!.. Telecard! Telecard la Turk.yen.n her yennde 2 4 s a a t m para çeKllir. S narayatınUr, ,.~ I havale yapıUr, mm alışverişyapüır M YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle